mavigibisiir
943 posts
“Aşk olsun, hatta yazıklar olsun..”
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Kalbindeki koca boşlukla yaşamına devam etti.
Nisan 2024
2 notes
·
View notes
Text
Canıma değen güzele
Bu belki son mektubumdur ya da belki son kez okuyorsundur. 17 Mayıs 2010'da başlayan hikayenin sonudur belki. Bir çocuğun, gönlünün uçurumundan atlayışıdır belki.
Hiçbir şey olmamış gibi ya da bir ömür gibi. Ömrümün yarısı seni içimde taşıyarak geçti, bugün sana veda vakti. Her zaman kapında bekleyen çocuğun gitme vakti. Geçen 13 senenin kapısı kapanıyor, bu dünyadan bir çocuk daha eksiliyor.
Bana kattıkların için teşekkür ediyorum. Her ne kadar bilmesen de manevi anlamda bana çok şey kattın. Bazı zamanlar cehennemin içinden çıkardın. Bana çok fazla kişi "bu kız sana hiçbir zaman bakmaz" demişti, inanmamıştım. Haklı çıktılar. Umudumu da inadımı da bırakıyorum, gönlümün uçurumundan atlıyorum.
Hep güzel anılar yok, büyük yaralar da var. Mesela bir keresinde 14 yaş doğum gününe davet etmiştin ve orda eski sevgilinle dans etmiştin. Daha çocuktuk ama bende çok büyük yara olmuştu. Hediyemi kendim veremeyip çıkmıştım, bir başkasıyla göndermiştim. Neyse, ben güzel anmaya devam edeceğim. Geçmişin yaralarına gülümseyeceğim.
Seninle son konuştuğumuzda sene 2020'ydi. Kısa bir süre konuşmuştuk. Bana kurabiye fotoğrafı yollamıştın çikolata parçacıklı, ocağın başından kaşarlı köfte fotoğrafı da yollamıştın hala galerimde duruyor o fotoğraflar. Oturduğum evin fotoğrafını çekmiştin o da duruyor. Ses kaydı yollamıştın ara sıra dinlerdim. Eski konuşmalarımız hala duruyor silememiştim. Yeni farkettim, sen veda mesajını 17 Mayıs günü yollamışsın. Tesadüf mü? Gerçi ne önemi var ki?
Benim 13 yılıma kimse takıntı diyemez. Kimse gönlümü bilemez. Sevmek nedir bilmez. Kimin ne dediği umrumda da değil gerçi. 2020'den bugüne 3 yıl geçti. Bir sürü şiir yazdım, mektup yazdım, besteler yaptım. Bunu nasıl yaptım biliyor musun? Sen buraya her girdiğinde görüyordum.. Mecazi anlamda değil gerçekten görüyordum. Hala daha görüyorum. Burada google analytics var ve buraya kimin uğradığını görüyorum. İlk zamanlar her gün çokça giriyordun. Uzun bir süre günde bir uğruyordun. Ben de bunu gördükçe daha fazla yazıyordum. Daha sonra zamanla haftada bire falan düşmüştü, telefonunu değiştirmiştin ve hatta bir ara uzun süre girmemiştin, korkmuştum. Yakın zamanda çokça uğradığını gördüğümde bir şeyler olduğunu anlamıştım. Ama bunu beklemiyordum. İnan beklemiyordum, şok oldum. Buraya girip ne yapıyordun? Madem birisiyle görüşüyordun ne diye sana yazdığım şiirleri okuyordun? Kimi zaman gece yarısında girip okuyordun, ne diye okuyordun? Benim yazdığım şiirleri o yazmış gibi bir şey ya da daha farklı kafada okuyorduysan eğer sana hakkımı helal etmem. Şiirlerimi kimseye yedirtmem. Kalbinde bir yere sahip olduğumu düşünüyordum, sense çok farklı bir yerdeymişsin. Utandım. Yaşadığımdan utandım. Gönlüne girdim sanmıştım. Bir zamanlar bir hayal kurmuştum ve sen hayalimde, sevdiğin şiirleri seçip el yazınla deftere ya da günlüğüne yazıyordun. Ben sanırım epey safmışım.. Sen bu mektubu eğer okursan bundan da haberim olacak. Zaten daha da bir şey yazmam gibime geliyor, sen de gelmezsin muhtemelen. Doğru bilgi verdiğinden emin olamadığım bir metrik var o da giriş yaptığın şehirler. Geçenlerde üç farklı şehirden girmiştin, garip gelmişti. Ama muhtemelen Ankara doğruydu. Bilmiyorum oraya mı taşınıyorsun? Kim bu? Keşke anlatsan ben de bilsem. Hani ne vardı da, ne kadar sevdin de henüz yirmi altında evlenme kararı aldın? Hayretler içinde boğuluyorum. Acımdan mı zevk alıyorsun ki benim feryatlarımı bu kadar merak ediyorsun? Evlenecek seviyeye gelmişken, seni çocukluğundan beri seven adamın sana yazdıklarını okuyorsun? Beni madem hiç sevmedin, neden yıllardır sana yazdıklarımı okuyorsun? Aklıma saçma sapan şeyler geliyor, keşke bir açıklama yapsan. Ben seni yine de güzel hatırlayıp, güzel anacağım. Sen hep bir yerlerde kalacaksın, güzel kalacaksın.
Hoşçakal, yarın sabah güneşim karanlık doğacak. Zamanla aydınlanacak ama bir önemi yok.
Hoşçakal, güzel duygularımın müsebbibi.
Bir sen vardın dünyada güzel bildiğim, yarından artık ne beklerim?...
...
-seni her koşulda, her anda daima seven Mehmet
14 notes
·
View notes
Text
Sana son bir mektup yazacaktım, elim gitmedi. İçimden dökülenler bitmek bilmedi. Haddimi aşarak bakmamam gereken bir yere baktım. Söz kesmişsin, fotoğrafları gördüm. Sözüm kesildi, nefesim de. Görmesem belki daha iyiydi. Kim ki bu? Kendisi için ağzımdan kötü sözler çıktı. Daha kötü şeyler görmemek için dahasına bakmadım ya da bakamadım. Ne yazmak istediğimi bilmiyorum. Üzgünüm. Sen mutlu musun? Bu yazdıklarımı okuduğunu biliyorum. Hala okuyorsun, biliyorum. İçimde ölmüyorsun, yalnızca içimi kocaman bir acı kaplıyor. Birinin, on üçümde kurduğum hayali yaşaması beni derinden etkiliyor. Hep güzel şeyler yazmak isterdim, maalesef pek nasip olmadı. Korktuğum şeyler bir bir başıma geldi. En çok korktuklarım dahil. Eskiden kendimi en azından adını anmak istemediğim malum olay olmadı diye avuturdum. Şimdi de gördüğüm kadarıyla olmamış ama olması her zamankinden çok daha yakın gibi. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Mutlu olmanı isterdim hep, yine isterim. Benim üzüntüm seni mutlu ediyorsa peki. Yalnız beni neden hiç istemediğini anlayamadım. Karanlık, mutsuz, kötü biri de değilim. Biraz utanga��, biraz kaygılı birisiyim belki ama bilemedim. Sanatla ilgilendim, insanlar görsün ve hatta beğensinler diye saçmalıklar yaptım. Dışarıdan bakılınca nasıl görünüyorum bilmiyorum, kötü bir imajım olabilir. İnsanlar genelde beni tanıdıktan sonra "ilk başta senin böyle biri olduğunu tahmin etmemiştim" diyorlar. Çok umrumda değil ama aynı şeyleri sen de mi düşüntün diye düşünüyorum. Bilemiyorum işte.. Bir şeyler yanlış gitti, olmadı herhalde. Bir adım gelsen bin adım gelirdim diyorum ya, bugün yine bir adım gelsen bin adım gelirim. Sevgi çok farklı şey, anlatılacak gibi değil. Gerçekten mutlu musun? Yarın uyandığında kalbinde bir mutlulukla uyanacak mısın? Kalbinden seviyor musun? Kalbin onun için mi atıyor? Bana ihtiyaç duyduğunda aynı yerde olacağım. Bana karşı utanma, seni hep anlayacağım. Bu muhtemelen son mektup olmayacak. İçimi daha fazla dökeceğim.
-Sana karşı hep sevgi besleyen Mehmet.
0 notes
Text
"bi' fırtınadayım
gözümün gördüğü, göğsümün bildiği ile bir değil"
2 notes
·
View notes
Text
zaman dursun isterim sen temelli uçup gitmeden
zaman akıp gitsin isterim sen zaten uçup gideceksen
3 notes
·
View notes
Text
Dedemin memleketi Denizli'ye gidip oraya yerleşmek gibi saçma sapan bir fikir döndü aklımda, saat sabah sekizdi.
0 notes
Text
çok yorgunum, aklım acıyor
kimselerin bulunmadığı bir yerde üzüntümü yaşıyorum
acı, doğuyor kilometrelerce ötede
gelip saplanıyor kalbimin orta yerine
nefesim sanki bir lanetmişcesine tiksindiriyor
ciğerlerimdeki ağırlık, hiç içmediğim sigaranın pis dumanı mı?
gözlerim gördüklerini sorguluyor
yaşlara izin vermiyor kursağım
çok yorgunum
aklım almıyor
kalbim inanmıyor
mezarım çiçeklerle dolu
ama hala burdayım
3 notes
·
View notes
Text
gözden ırak olan
gitti ele yar oldu
ömrümün yarısıydı
koptu gitti kalbimin yarısı
0 notes
Text
başım ellerimin arasında tavana bakarken
nasıl? diyerek geçirdim saatleri
1 note
·
View note
Text
bana bir adım atsan, sana bin adımla gelirdim
ben bu dünyada bir tek seni sevebildim
sen ise bir tek beni sevemedin
sevme beni tamam
ama başkasını da sevme
elimde bir güç olsa da seni durdurabilsem
ah durdurabilsem
2 notes
·
View notes
Text
isterdim ki isteğinle yapmıyor olasın
benden bir destek bekliyor olasın
hangi dağ delinecekse deleyim
hangi yol yürünecekse yürüyeyim
ama yüzünde bir gülümseme var
ve o gülümseme beni alnımın ortasından vuruyor
2 notes
·
View notes
Text
3 haziran 2020'de demiştim ki "Unutma beni sadece, Gelenlere bekleyenim var de."
Yıllarca sokağa çıkamayışım,
Yere bakarak yürüyüşüm,
Yalnızlık içinde yaşayışım,
Kendime itiraf edemediğim sevgimdendi bilirdim.
Bilirdim de söyleyemezdim.
Dayanamayıp itiraf ettiğimde kendime,
Geçen yılları yeni idrak ettim.
Yıllar geçiyordu da bir sen kalıyordun.
Ah ne çok özlem birikti içimde,
Gözlerimden sızar oldu bu sebeple.
Yaşa, var ol her gün gece,
Unutma beni sadece,
Gelenlere bekleyenim var de.
4 notes
·
View notes
Text
Bir sürü şey yazmak istiyorum.
İçimdeki yangından mı bahsedeyim, selden mi, kara kıştan mı?
İçimdeki hüznü mü yazayım, şaşırmayı mı, onca yılın hayalinin enkazını mı?
İçimdeki çocuğun ölümüne şahitlik edeceğiz ve son bir mektup yazıp defolup gideceğim.
Malum şahıs seni benden daha fazla sevemez.. İddia etmiyorum, yemin ediyorum. Ama ben hariç herkes için sevginin hiçbir şey ifade etmediğini de biliyorum.
Yaşım 26, ömrümün yarısında seni kalbimde sakladım. Yanına başka kimseyi sokmadım. Ömrümün yarısında dün akşam saatlerinde yangın başladı. Yanacak bir şey kalmadığında da mavi gibi şiir kitabı son bulacak. Ve kitabın son bölümünde sana uzun bir mektubum olacak.
0 notes
Text
Tam iki yıl önce parça piyasaya çıktı. "Kelimelerle ifade edilemez" dedim çünkü bu besteyi baştan sona fotoğrafına bakarken yaptım. Tesadüfe bak ki iki yıl sonra aynı gün kelimelerle ifade edilemez bir şey görüyorum.
1 note
·
View note