#çocukluk hayali
Explore tagged Tumblr posts
Text
That's alright 'cause I like the way it hurts
7 notes
·
View notes
Text
Yıllarca eşimle benim sadece fantezilerimizi süsleyen “karımı başka erkeklere siktirme hayali” sonunda gerçek oluyordu.
Yaptıktan sonra olası pişmanlığı düşünerek bir türlü cesaret edemiyorduk. En sonunda kesin bir karar ve istekle böyle bir heyecanı denemek için, çocukluk arkadaşıma konuyu açtım.
Bizi yargılamamasını, kabul etmezse başka bir erkeği bulacağımızı, fakat sana güvendiğimiz kadar ona güvenemeyeceğimizden bahsedince tek koyduğu “ilk seferinide karınla yalnız yatarım” şartını kabul ettirerek anlaştık.
Anlaşma: ben aşağıda beklerken, karım yukarı çıkacak, sabaha kadar onları rahatsız etmeyecektim.
O anda karımın bana dönüp “Emin misin gerçekten? Pişman olmak yok. Yüzüme vurmak yok.” deyip güvence almasıyla başlamıştı.
İnleme sesleri aşağı kadar gelmişti. Anlaşılan belli aralıklarla sabaha kadar 3 defa sikmişti karımı.
2 hafta ne eşimle bu konuyu konuşma cesareti oldu ne de arkadaşımla görüşebildim.
Peki sonrası mı? Arkadaşım 2-3 ayda bir: bazen karımı yalnız, bazende benimle beraber sikiyoruz. Bunun dışında karım çocukluk aşkınada kendini ara ara siktiriyor, sözde aldatıyor beni.
Karım çok mutlu…
75 notes
·
View notes
Text
Genelde kötü bir çocukluk geçiren insanların en büyük hayali güzel, huzurlu bir eve sahip olmaktır.
30 notes
·
View notes
Text
bir zamanlar benim kurtarıcım olduğunu düşündüğüm o hayalden iki ay önce vazgeçtim. Çocukluk hayalimden. İki ay bu hayali atlatmam için kısa bir süreydi ama artık var olmasını bile istemeyecek kadar kendimdeyim. Hoşçakal Atlantis.
3 notes
·
View notes
Text
ilk defa bir adamın çocukluk yarasını benzettim acılarıma. o gece ay bir farklı bakıyordu yeryüzüne. o sabah güneş biraz daha farklı doğmuştu sanki. seni tanıdıkca umut bahçesinde gezindigini hissettim ilk haftadan sonra. bu kez kızımın babasını buldum dedim kendi kendime. hastaydın ama çocukluğunun yarasına verdim bu eksikliği. nerdesin şimdi? belki bunları kendi bilgisayarından okuyorsundur bilmiyorum fakat canım çok acıyor. son buluştuğumuz yere, mezarlıga gittim bu gece. ne o gece gördüğümüz siyah kedi vardı ne de kokundan bir iz. o gece beni güldürmek için konuştugun hayali engin bile suskundu. aklımı kaybetmek üzereyim. çoktan amerikaya gitmiş olsanda ben hala burdayım. ilk kollarının arasına aldıgın yerde.
10 notes
·
View notes
Text
Bridge to Terabithia
"Bridge to Terabithia," 2007 yapımı bir roman uyarlamasıdır. Yönetmenliğini Gábor Csupó'nun üstlendiği bu film, Katherine Paterson'ın aynı adlı romanına dayanmaktadır. Hikaye, Jess Aarons ve Leslie Burke adlı iki çocuğun sıra dışı arkadaşlığını temel alır. Bu iki karakter, birlikte Terabithia adını verdikleri hayali bir krallık kurarlar ve bu yerde birçok macera yaşarlar.
"Bridge to Terabithia," evrensel temaları işleyerek çocukluk, arkadaşlık ve kayıp gibi konulara odaklanır. Genç oyuncular Josh Hutcherson ve AnnaSophia Robb tarafından sergilenen performanslar, duygusal bir bağ kurma açısından önemlidir.
Filmin görsel efektleri ve Terabithia krallığının tasarımı, izleyicilere gerçeküstü bir dünyaya yolculuk hissi yaşatır.
"Bridge to Terabithia," çocukların duygusal zekasını ve hayal güçlerini besleyen güçlü bir hikayeye sahip etkileyici bir film olarak değerlendirilebilir.
#across the spiderverse#eleştiri#dizi#succession#film#the mandalorian#super mario#star wars#ted lasso#taylor swift
13 notes
·
View notes
Text
DENİLİYOR Kİ, "İNANMAK" BİR İHTİYAÇTIR! YOK BİLMEM "İNANÇ/TANRI GENİ BULUNMUŞ :) !
İnançların konusu hayal, yalan, masaldır. Mesela "yalan" bir ihtiyaç olabilir mi? Inanç "Geni" nedir var olması mümkün müdür??! İnanç Geni'ni bulduğunu iddia eden ABD'li film yapımcısı. "Dean Hamer," Scientific Dergisi'nde okuyucu sorularına verdiği cevaplarla kendini yalanladı. Hamer, İnanç Geni'nin yüzde 1'den daha fazla etkili olamayacağını söyledi.:)) 24 Eki 2004 * Bu tamamen bir safsatadır. Karıncaların, kuşların, konuştuğuna inanmanın neresi bir ihtiyaç? Duvardan devenin çıkmasına inanmak, bunun nesi bir ihtiyaç? Adam parmağı ile "Ayı, ortadan ikiye bölmüş, böylesi bir "yalana inançın" nesi ihtiyaç ? Abuk, subuk, saçma, sapan yalanlara inanç, asla ihtiyaç olamaz! Hayali olmayan şeylerden "korkmak" ihtiyaç olabilir mi? Her Çocuk İnançsız Doğar; -Camiye Bırakılırsa Müslüman, -Kiliseye Bırakılırsa Hristiyan, -Sinegoga Bırakılırsa Musevi Olarak Büyür. Bazılarıda bu çocukluk alışkanlığını, savunarak korku içinde ömrünü tamamlar. * Din ve dinin metafizik ahlakı kavimler için kötüdür ve insanın doğasına zıttır. "Her din bir saçmalıktır." "İnsan ne sofu doğar ne dinci. "İnsanlara korku saldılar. Korktuğunda, insanın muhakemesi artık işlemez; insan düşünemez, değerlendirme yapamaz. Jean Meslier * İnsan korkusuz doğar. Korku, zorla ‘öğretilir’. Stefano D’Anna * Sürekli inanç iddiası, korkunun bir göstergesidir. Jiddu Krishnamurti * Bütün çocuklar ateisttir, tanrı fikri onlarda yoktur. Paul Henri Thiry d'Holbach * Korku; İnsanın zihnini, vicdanını ve davranışlarını felce uğratır. Jiddu Krishnamurti * Çocuklar ırk ve din bilmezler, insan ayrımı yapmazlar, ölçütleri sevgidir. Nefreti büyüklerden öğrenirler. Florence Nightingale * Korku beyni felce uğratır. İlerleme cesaretten doğar. Korku inanır, cesaret şüphe eder. Korku dindir. Cesaret bilim. Robert Ingersoll * İnsanın mutlak kudretli bir Tanrı'ya duyduğu yüceltici inanca baştan beri sahip olduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur. Charles Darwin * İnanmak ihtiyaçtır. "Yalanını ortaya atanlar", kalabalıkları sürmüren, onları avutan, yerli ve yabancı, kapitalist, dinci, kurnaz, azınlıklardır. * SON SÖZ: Eğer inanmak istiyorsan; karşılıksız iyilik yapmaya inan, Aklına inan, İnsan haklarına inan, Vicdanına inan, Bilime inan, Hayvanlara yardım yapmaya inan, Doğayı sevmeye inan, Adalete inan. İyi insan olmaya inan, Bilgiye, bilmeye inan, Kendine güvenmeye inan…
Bir insanın DÜŞÜNEBİLMESİ, ancak felsefe ile mümkündür. Bilgi olmadan, anlayış ve düşünme yetisi gelişmez! #ÖlümsüzSözler
EsenKalın Düşünen ve Sorgulayan insanlar.
4 notes
·
View notes
Text
Yatılı okulun karne haftası gibi
Gamarjoba sayın defter,
Gürcülerle çalıştığım esnaf günlerini bazen özlüyorum. Üç ay içerisinde 500 tane nevresim sattık. Lamazi home. İyi fikirdi. Lari 1.80 (bazen 2) tl idi. Şimdi 10 tl. Yanlış değil. Cidden 10 tl. 35 lariye toptan nevresim satıyordum. 70 tl. Kalan kar 15 tl. Denizliden bir çuval havlu 80 tlye geliyordu. Ah ticaret. Hiç anlamıyordum. Rahmetli Osman amca elimden tutmasa mal gibi bakıyordum. Ahahahah.
Kemalpaşada yılbaşı haftasında kimse kalmazdı. Gürcüler noel sofrasını kurar bir hafta sürerdi. Kimse gelmezdi. İki yılbaşı geçirdim ilçede. Sokaklar bomboş. Soğuk dükkanlar içerisinde köpek gibi titrerdik. Yaz aylarının kalabalığı olmazdı. Elinde siyah poşetler olmayan küçük boylu gürcü kadınlarını görmeyince moralim bozulurdu.
Aynı okulun karne haftası gibi. Ne kadar değişim düşmanı azılı bir muhafazakarım değil mi sayın defter? Düzenimin bozulması beni deli ediyor.
Lisede dört sene boyunca benim hiç devamsızlığım olmadı biliyor musun? İzin alıp samsuna bile gitmedim. Sınavlar bittiğinde karneyi beklemeden herkes izin alıp memleketlerine giderdi. Yatakhane boşalırdı. Moralim bozulurdu. Okula başladığımda ağlamaktan heder olan ben okul bittiğinde yine ağlardım. Çocukluk. Yatakhanenin o boş hali. Nevresimsiz ranzalar. Üzerine MEB yazan keçe battaniyelerin dağınık olması. Zorunlu etütlerin artık olmayışı, kalabalık yemekhanenin sessizliğe bürünmesi. Ah ulan yabancı sessizlik. Psikolojik şiddetti benim için. Okulda son kalan erzaklar bitsin diye kalanlara bol bol dağıtılırdı. Salamlar, morarmış haşlanmış yumurtalar, çokça peynirler ve çikolatalar, tereyağlar. Sınıfta ders işlenmezdi. Can sıkıntısından ölürdüm. O son haftada ben hep hasta olurdum. Aaaaa. Bak cidden şimdi fark ediyorum. Okulun son haftalarında hep hasta oldum ben. aaaaa. Bu farkındalık karşısında ben şok ben vefat. ahahahahah.
Şimdi yine okulun lanet son haftası gibi bir kaç gün geçiriyorum. Hanımla oğlanı İstanbula olaylı bir uçak yolculuğu eşliğinde yolladım. Ev o kadar sessiz ki. Sessizliğe tahammül edemiyorum. Yalnızlık neyse de sessizlik. Ben liseden itibaren müziksiz (kulaklıksız) uyuyamıyorum. Uykuda bile tahammülüm yok sessizliğe.
Dedim bir kaç CMK yapayım. Samsun uyuşturucu yuvası durumunda. Her suç illa ki uyuşturucu eşliğinde geliyor. Artık esrar da değil mevzu, met o kadar kolay bulunuyor ki artık. Adam ifadesini veremeyecek seviyedeydi bir gece saat ikide. Ertesi gün bile uyanamamıştı. Üzülüyor muyum? Evet. Üzülmek değil sanırım. Acımak bu. Adam tutuklanmadan önce bana uykulu uykulu "Herşeyin hayırlısı be abi, Allah bunu da yazdıysa napalım, kabul edeceğiz, elhamdülillah" dedi. Garip bir sahneydi. Ülkenin özeti gibi. Abicim senin evde 750 gr. met, poşet poşet likra falan çıktı. Sen ne anlatıyorsun be abim? Eğlenceli yani biraz da. Ama Allaha olan imanını takdir de etmedim değil.
Yarın yapılacak tonla iş var. Ev süpürülecek, kanaatimce en nefretlik ev işi olan ütü yapılacak. Kurban öncesi buzluk şöyle bir düzenlenecek. Gardaş bu hayat mı be!?? ahahahahah.
Garanti bankası şubesinden aradılar bizi şikayet etmişsiniz BDDK'ya dediler. Yok ben sizi henüz şikayet etmedim Vakıfbankı ettim, ama sizi de edeceğim dedim. Size kredi kartı çıkmış gelin alın dedi. Gittim. Sonuç ne peki? Sistem vermiyormuş. Mahkeme kısıtı varmış. Bayram sonrası beraat kararlarını tekrar hukuk birimine atacaklarmış. Lan yok yok. Hakkımda verilen bir mahkeme kararı yok. Hangi karar bu? Vakıfbanka soruyorum sistemlerinden verdikleri cevap efsane, "Yeni kamu görevinizi şubeye gelip bildirin" Çıldırmalık ülke. Telefon almaya gideceğim yakında Batum'a. Sınırda kesin sorun çıkacak. Kesin. Mahkeme yurt dışı yasağımı kaldırma kararını defalarca göndermesine rağmen kesin sorun çıkacak. Peki neden? Burası türkiye, kel bir bakanın saçları kadar hayali bir ülke. Ahahahah. O sebeple önce samsunda emniyete gidip hakkımdaki tahdit kalkmış mı kalkmamış mı diye kontrol ettirmem gerekiyor. Saçmalık. Dediğim gibi bu ülkenin kolu bantlısı bizleriz. Yaşıyoruz.
Bir de güzel haber. Aihm maille bildirdi. 11 temmuzda ilk tutukluluk kararı çıkacak. daha öncekilere yaptığı gibi 5 bin euro paracık verecek yüzde 99. Bu da güzel haber olsun defterciğim.
Biz de durumlar böyle.
Vesselam.
5 notes
·
View notes
Photo
Hayalindeki Uçağı Yaptı, Gökyüzünde Uçtu! Yamaç paraşütüyle gerçekleştirdiği aktivitelerle tanınan Sercan Kaval, 4 yıl önce çocukluk hayali olan uçak yapma fikrini hayata geçirmek için Denizli’de ikamet ettiği dönemde evinin https://bursahabermedya.com/hayalindeki-ucagi-yapti-gokyuzunde-uctu/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Link
Kadir Mert'in Çocukluk Hayali: Hurda Otobüsü Gelin Arabasına Dönüştürdü
0 notes
Text
Karımın içine ilk ve tek giren bendim.
Ta ki, önce fantezi ile başlayıp, ardından da aklımdan çıkmayan “karımı sike sike terletecek birine vermesinin” hayali ile kaynıyorken!
Karım herkes tarafından sevilen kibar ve efendi bir ev hanımıdır. Ona deli gibi aşığım. Fakat 14-15 santimlik sikim onu ne kadar zorlasada, piyasada dev gibi yarrakların var olduğunu bildiğimden, onun benden fazlasını hak ettiğini düşündürüyordu bana.
Karımı ise layık gördüğüm çocukluk arkadaşımdı. Sikini hiç bir zaman görmedim, fakat 7-8 yaşlarındayken bu benim siki görmüş, küçük diye dalga geçerdi.
Bir gün arkadaş, ben ve karım saunaya gittik. Ben önden ayarlamıştım, birden telefon geliyor acil işten dolayı onları yalnız bırakıyor, 2 saate gelirim diyerek ayrılıyorum.
O iki saat aklıma neler neler geliyor. Hem pişmanlık, hem korku, hem engel olma hissi hem de işi oluruna bırak duygusu. Arkadaşa güvenmesemde, karımın izin vereceğine ihtimal vermiyordum.
2 saat dememe rağmen hemen gitmemiştim, yarım saat geçikince karım “hemen gel” diye mesaj gönderiyor. Büyük bir korkuyla gidiyor, içeri giriyorum. Kapıyı açan karımın arkasından gözüm arkadaşımı arıyor. Fakat onu aradığımı gören karım, o gitti bile diyerek aramamamı belirtiyor.
O gün söylemiyor, yıllar sonra bu paylaşma fantezileri artık hayatımızın bir parçası olduktan sonra, kızmamam şartıyla bir itirafta bulunmak istediğini ileterek, o saunaya gittiğimiz günü arkadaşıma kendini siktirdiğini anlatıyor.
Hatta sadece o gün değil, daha sonrada defalarca arkadaşıma vermiş. En son ne zaman diye sorunca; “daha 3 gün önce” dedi.
O gün nasıl oldu diye sorunca, benden sonra ikisi jakuziye giriyor, arkadaşım birden bire buna zorla sahip oluyor. Karım kurtulamayacağını çabuk kabullenince hemen teslim olup arkadaşımın içine kolayca girebilmesi için bacaklarını açıyor.
“Siki nasıldı, büyük müydü?” diye sorunca, aşırı büyük olduğunu girdikten sonra fark ediyor, durması için yalvarsada, sikilmekten kurtulamıyor.
Tam bitti derken, arkadaşım karımı kolundan tutup yatağa atıyor. Artık karımda istekli! Ve az önce içine aldığı siki merak ediyor ve görünce inanamıyor. 20 santim civari, fakat ucu ince başlayan sik birden kalınlıkta benim sikimi ikiye katladığını anlatıyor.
“Ağzıma sığmadı” derken o kadar rahat ki, ne diyeceğimi bulamıyorun o an. Bu paylaşımıda kendini 3 gün önce siktirdiği yatağımızdan yapıyorum.
Yıllarca sürmesinin sebebide, arkadaşımın kalın yarrağı, masum karımda bağımlılık yapmış ve benden arkadaşımla devam yatıp yatamayacağının iznini istiyor.
70 notes
·
View notes
Text
Lübnan acı yaşananan ile benim hayali anımsamam gerçeği - Özkan Yıkıcı
Hafta ortasında Evrensel gazetesinde Hediye Leventin Lübnanla alakalı makalesini okudum. Ayni makale Sendika Org da yayınlandı. Okurken, hüzünlendim. Beynim hala canlı olduğu için de beni çocukluk sürecine taşıdı. Nedeolsa, ben de göçmenlik yaşadım. Hem de çocukluğumda. Bazı Lübnan anlatıları adeta benim de beynimin derinliğinde yer buldu. Bir farkla, tıpkı Kıbrıs gerçekleri gibi, çoğunu…
0 notes
Text
5 yeni film vizyonda
https://pazaryerigundem.com/haber/189655/5-yeni-film-vizyonda/
5 yeni film vizyonda
Sinemaseverleri bugün vizyona girecek yeni filmler bekliyor.
İSTANBUL (İGFA) – Vizyondaki filmlerin yanı sıra Yağız Alp Akaydın yönetmenliğinde vizyona girecek Bir Cumhuriyet Şarkısı, 1930’lu yılların Türkiyesi’nde sanatla devrim yapan bir avuç genç, yetenekli ve azimli insanın hikayesini konu ediniyor. Yağız Alp Akaydın’ın yönettiği filmde Salih Bademci Ahmet Adnan Saygun’a, Ahmet Rıfat Şungar Münir Hayri Egeli’ye, Ertan Saban Mustafa Kemal Atatürk’e, Şifanur Gül Nükhet’e, Melis Sezen Saygun’un eşi Mediha Hanım’a, Birce Akalay Nimet Vahid’e, Okan Yalabık Osman Zeki Üngör’e, Mehmet Özgür Süleyman’a hayat veriyor.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Kelly Marcel’in üstlendiği Venom: Son Dans (Venom: The Last Dance), artık kendi dünyaları tarafından aranan birer kaçak olan, tek vücutta yaşamaya alışmış Eddie Brock ile Venom’un hikayesini konu ediniyor. Artık aynı vücutta yaşamaya alışmış olan Eddie ve Venom kaçmaktadır. Onlar her iki dünya tarafından da takip edilmekte ve ağlar gittikçe birbirine yaklaşmaktadır. İkili, Venom ve Eddie’nin son dansında perdeleri kapatacak yıkıcı bir karar vermek zorunda kalır.
Haftanın animasyon filmlerinden Elif ve Arkadaşları 2: Perişler, Perişlerin ortaya çıkmasıyla dünyası değişen Elif ve arkadaşlarının maceralarını konu ediniyor. Elif’in hayatı, odasında oyuncak ayısıyla oynarken beklenmedik bir şekilde Periş ve onun yaramaz arkadaşı Tini’nin ortaya çıkmasıyla bambaşka bir hal alır. Periş ve Tini, Perişlerin gizemli dünyası olan Zerre’ye geri dönmeye çalışır. Dünyada fazla kalamayan Perişlerin hastalanma tehlikesi olunca, Elif ve arkadaşları kendilerini zamana karşı büyük bir maceranın içerisinde bulur.
Haftanın bir diğer animasyon filmi Mustafa, bir üçlemenin ilk filmi olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk yıllarına odaklanıyor. Küçük bir çocuk olan Kemal, büyüyünce astronot olmayı istemektedir. Ancak anne ve babası, oğullarının ileriki yaşlarda hayal kırıklığına uğramaması için kendisi adına ulaşabileceği hedefler belirlemesini ister. Oğlunun mutsuzluğunu fark eden annesi, dedesi Arif’in onu daha gerçekçi bir zemine çekeceğini düşünerek Mustafa’yı dedesinin yanına gönderir. Kemal’in isteklerini dinleyen Arif, ona Mustafa Kemal’in hikayesini anlatmaya başlar. Mustafa Kemal’in hikayesini dinleyen Kemal kendisini, onun gibi büyük bir hayali olan ve yine onun gibi hayaline ulaşması zor görünen bir çocuğun dünyasının içinde bulur.
Haftanın korku filmlerinden Garez, kullanılmayan bir otele kontrole giden polis ekiplerinin şahit olduğu olayları konu ediyor. Bir polis ekibi gece devriyesindeyken aldıkları ihbar üzerine uzun zamandır kullanılmayan bir oteli kontrol etmeye gider. Otelden kadın çığlıkları gelmektedir ve ekip binaya girdiğinde karşılaştıkları manzaradan olayın düşündükleri kadar basit olmadığını anlar. O andan itibaren yaşanan her şey polis kamerasına kaydedilir.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
0 notes
Text
0 notes
Text
Neptün 4. Evde
Neptün 4. Evde
Aile ilişkilerinde belirsizlik ve bulanıklık
Aile ortamını tam olarak algılamada zorluk
Ana-baba ilişkilerinde net sınırların olmaması
Çocukluk anılarında bulanık noktalar
Yuva ortamının rüyalı ve hayali yönleri
Aile gelenek ve değerlerinde belirsizlik
Psikolojik güven hissinin zayıflığı
Mülkiyet ve maddi konularda kararsızlık
Aidiyet ve kimlik duygusunda tereddüt
İç ortamda belirsizlik ve konforsuzluk
Astrolojide 4. ev, bireyin köklerini, aile yaşamını, çocukluk dönemini ve içsel güvenliği ifade eder. Sabit haritada bu ev, geleneksel olarak duygusal ve fiziksel güvenliği, ebeveynlerle ilişkileri ve ev yaşamını kapsayan konuları içerir. 4. ev, ayrıca bir kişinin hayatında bulunan günümüze kadar taşınmış gelenekler ve anılarla da ilgilidir.
4. evin yöneticisi Yengeç burcudur ve bu burç,
şefkatli,
korumacı ve
annelikle
ilişkili özellikleri temsil eder. Haritada güçlü bir 4. ev, bireyin çocukluk döneminde sağlam ve besleyici bir aile ortamında büyüdüğünü gösterebilir. Aksine, zayıf bir 4. ev, erken yaşlarda duygusal güvenlik eksikliği veya ailede yaşanan zorlukları işaret edebilir.
Neptün'ün 4. evde bulunması, bu evin temalarına daha belirsiz ve romantik bir dokunuş katar. Neptün'ün etkisi, bireyin aile yaşamında mistik veya idealist beklentilere sahip olmasına neden olabilir. Bu, aile ilişkilerinde fedakarlık, hayaller veya zaman zaman kafa karışıklığını içerebilir. Neptün 4. evdeyken, bireyin çocukluk deneyimleri, genellikle rüya gibi veya bulanık hatıralarla renklendirilebilir.
4. ev ayrıca bir kişinin gayrimenkul sahipliği, ev dekorasyonu ve hatta emlak yatırımındaki yeteneklerini de etkiler. Bu evde yer alan gezegenlerin ve işaretlerin analizi, bireyin ev yaşamı ve iç dünyasında ne tür deneyimlerle karşılaşacağını belirlemeye yardımcı olur. Haritada güçlü bir 4. ev konumu, genellikle sağlam bir temel üzerine kurulu bir yaşamın göstergesidir.
4. ev sabit haritada duygusal güvenliğin, aile yaşamının ve köklerin anahtarıdır. Neptün'ün etkisiyle bu temel, idealize edilmiş hayaller ve derin bir manevi bağlantı ile birleşebilir, bu da bireyin kendi iç dünyasına dair derin bir anlayış geliştirmesini sağlayabilir.
#neptün#astroloji#doğum haritası#akrepblog#akrep blog#neptün 4. evde#4. ev neptün#transit neptün#transit neptün 4. evde#neptün transitte 4. evde#retro neptün#4. evde retro neptün#neptün açıları#neptün 4. evde nedir#neptün 4. evde ne demek
0 notes