salihyzts

[salihyzts]

Basitti, gözlerim açık kapalı fark etmeksizin etrafa bakma, dönme kabiliyetim yokmuşçasına karşımda duran bir kuru kafa, çarpı şeklinde iki kemik ve ne kadar dikkatli dinlense de anlamlandırılamayacak fısıldamalar.

Arka plan değişirdi; ışıklandırma, günün saati değişirdi. Bazen sahilde, gerçek bir kurukafa ve kemiklerle olurdu, bazen tanıdık bir trafonun üzerinde "Uzak Durun" tabelası olarak görünürdü. Bazen fısıltıları fark etmek için çok dikkatli dinlemek gerekirdi, bazen de sanki bizzat bana, kulağıma fısıldanıyormuşçasına yakındı.

Rahatsız ediciydi.

Bu rüya çocukluğuma dayanıyor. Tahminimce yedi yaşımdan sonra bir daha hiç görmedim, ama ondan öncesinde sayısız kez farklı varyantlarıyla görmüşümdür. Bir kâbus olarak nitelendirmesem de, yukarıda dediğim gibi, rahatsız ediciydi. Ama oldukça işime yaradığını söyleyebilirim; bu rüya sayesinde rüyada olduğumu anlayabilme ve belirli taktiklerle uyanabilme kabiliyetlerine sahip oldum.

Burada bir dipnot geçmek isterim; bu rüya kalıbı, geçmişe yönelik bir yanılsamam olabilir. Çünkü ilk rüya günlüğümü 12 yaşımda tutmaya başladım ve hatırladığım en eski rüya olarak kaydetmişim. Bu yüzden ilk olarak bu rüyayı burada yazmak istedim.

[salihyzts]

MERHABA SEVGİLİ DOST!!!

Bu blog bir günlük görevi taşımakta, ama alışkın olduğunuz türdeki günlüklerden değil; çünkü hem gündelik olarak yazabileceğim bir mantığa sahip değil hem de gün içinde yaşadığım ıvır zıvır ile alakası yok. Burası daha çok...

-BİR RÜYA GÜNLÜĞÜ-

Burada bir iki not geçmek, rüyalarla geçmişimi sizlere anlatmak isterim. Dönem dönem konular, kendi gözümden görüp görmediğim, gerçekçi olup olmadığı gibi hususlar değişmekle beraber, gördüğüm rüyaların lucid rüya (rüya içinde olduğunun farkındalığı) olup olmadığı da değişiyor. Lucid rüyalarım konusunda ek bir bilgi daha vermem gerekirse, bu rüyalarda beklenenden farklı olarak sadece rüyada olduğumu anlayabiliyorum ama bu rüyalarda olan olayların gidişatını değiştiremiyorum. Bazı rüyalarım ise bir çizgi roman okurken okuduğum karakterin ben olmam gibi ya da piksel grafikli bir rol yapma oyunu oynuyorum ve oradaki olayları deneyimliyormuşum gibi farklı şekillerde, ortamlarda olabiliyor olabiliyor.

Bu blogda görmüş olduğum rüyaları olduğu gibi anlatmak yerine biraz hikayeleştireceğim ve sonu olmayanların sonunu getireceğim. Bunu yapma sebebim, hem okuması daha zevkli olsun hem de zaten uyanır uyanmaz kendime gelmeden, aklıma ilk gelen şekliyle bunu yapıyor olmam. Burada belirtmem gereken son bir nokta ise, ne kadar düzenlersem düzenleyeyim rüyalara sadık kalacağım; yani, bu yazılarda onlardan esinlenen hikayeler değil, rüyalarımın düzenlenmiş halleri olacak.