Text
sosyal medyada ve genel olarak toplum içerisinde hayatın içerisindeki sosyal meydanlarda sürekli olarak artmakta olan linç kültüründen ve bunun bir npc davranışı olduğundan bahsetmek istiyorum. öncelikle bu sözcüğün, "linç" sözcüğünün anlaımına sözlükten bakalım.
"Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak öldürmesi."
yani şöyle açıklayayım. ortada suçun varlığı henüz kesin değil. yani bir olay var, bir suç olduğu düşünülüyor ve olay anında kişi dövülüyor yahut öldürülüyor, yahut sosyal medyadan itibarına karşı çeşitli ağza alınmayacak sözler söyleniyor. şimdi linç direkt olarak bildiğim kadarıyla TCK'da bir suç olarak bulunmuyor ancak şöyle ki, linçte yapılan davranışlar bir şekilde suç unsuru oluşturuyor zaten. örnek veriyorum bir kişiye karşı, anlamadan ve bilmeden, durumun gerçeğini hiç duymadan, araştırmadan, halka karşı bu durumda kin duymaya itersen, o kişiyi aşağılarsan, bu durum TCK'da 216/1 maddesine göre, "halkı kin ve düşmanığa tahrik ve aşağılama" suçuna giriyor. toplumumuzda ne var mesela hemen bahsedeyim.
insanlarımız özellikle taciz konusundan müzdarip, yani kadınlarımız. toplum içerisinde, toplu taşımada yahut yürürken, bir kadın taciz edildiğine dair bağırdığı anda o kişi orada dövülüyor. taciz olsa da olmasa da belirteyim, o kişiyi orada dövmek suç. başta bunu kavrayalım. yani herhangi birinin söylemine karşı hemen bir kişiye karşı on kişi atlayıp dövdüğünüz takdirde suç oluyor. ayrıca birden fazla kişiyle dalıyorsanız muhtemelen suçun ceza miktarı daha fazla da artıyor diye biliyorum, yani ilk başta bunu kavrayalım. sonra yok efendim benim maksadım kadını korumaktı falan filan durumlarına girmeye kalkmayın.
yazının devamına ulaşmak için:
1 note
·
View note
Text
mobbing sonucu hayatına son veren insanlar yalnızca intihar etmiyor. ayrıca mobbing cinayetine kurban gidiyorlar. mobbing suçtur, psikolojik şiddet sonucu insanların ölümüne sebep olan bir suç.
0 notes
Text
insan olmak, ölümcül bir hastalıktır, ölümüne yaşıyor ve devam ediyoruz yaşamaya.
-ikbal
1 note
·
View note
Text
küçük iskender, hasta hayat depoları isimli kitabının, 77 nolu şiiriyle de "balkon değiştirmek" metaforuyla bizlere adeta bir şeyler anlatmak istiyor, sesleniyor.
"77. Türkiye'yi değiştirmek gibi bir derdim yok benim. Kendimize yakışan insanlarla çekiliriz. Yaşadığın yeri arzuladığın yere benzetmeye çalışma! Ben evimin balkonuna masa koyamam, saksılarla bezeyemem. Çünkü boyutu belli: Hiçbir şey sığmıyor! Bu coğrafyanın da boyutu belli. Bazı şeyler sığmıyor! Kültür mozaiği sığmıyor, hümanizm sığmıyor, özgürlük sığmıyor! Bir balkon sefası için bina yıkılmaz! Basar gider, daha geniş balkonlu bir yere taşınırsın. Bu kadar basit!"
1 note
·
View note
Text
küçük iskender, hasta hayat depoları isimli şiir kitabında, 67 nolu şiir ile tüketmek eylemini şöyle anlatıyor.
"67. İçinde insan barındırmayan herşey beni besliyor. Daha çok nesnelerden, nesneye hükmeden aşk ve hiddet koşullarından yanayım. Aşk ve hiddeti insana ait saymıyorum; aşk ve hiddet, doğanın harekete geçiş mekanizmasıdır. İçinde canlı barındıran herşey tüketici! Yapıcı taraflar da dahil bu tüketişe! Diyalektik idolüne göndermelerle eğlenmiyorum. Doğruyu söylüyorum: DÜNYAYI KONTROLÜ ALTINDA TUTAN TEK FİİL, TÜKETMEKTİR!"
3 notes
·
View notes
Text
yirmi ikinci yüzyıldan geliyorum: küçük iskender'e göre tüketmek fiili
"dünyayı kontrolü altında tutan tek fiil: TÜKETMEKTİR."
diyor küçük iskender bir şiirinde, küçük iskender'in tüketmek eylemine karşı olan bakış açısını sunan bir şiiri yorumladım. küçük iskender okurlarını beklerim.
2 notes
·
View notes