35myduran35
İsimsiz
32 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
35myduran35 · 3 years ago
Text
çok güzel nasihat (alıntı)
Babadan karı nasihatı
örnek alma çiçek çiçek dolaşan arıyı, sonra pilin erken biter sikemezsin karıyı.
mutlu edersen gerdek gecesi taze gelini, minnetle öpecektir her sevişmede elini.
olmuşu dururken yeme meyvanın hamını, helali varken sikme namahremin amını.
elinden düşmez kadının tası tarağı, baş tacı eder iyi çalışan yarağı.
ormana hayat verir diktiğin çam, ömrüne ömür katar siktiğin her am .
kırışık pantolonu düzeltir ütü, yarağı dimdik eder kadının götü.
yatağa girmeden önce kadını bi güzel yıka, onu mest etmek istiyorsan 3 deliği de tıka.
arama her amcıkta bit pire, sonra talim edersin otuzbire.
kadının vücudu tatlıdır benzer kovanda bala, aklın varsa her noktasını bir güzel yala.
önemli olan senin değil kadının istediği andır, dünyadaki en tatlı şey iki bacak arasındaki amdır.
geleceğinle bol keseden harcama belini, sonra kullanmak zorunda kalırsın elini.
bozulsa da ara sıra evin dirlik düzeni, kadın asla aldatmaz kendini iyi sikeni.
kırkından sonra sanma kendini zampara, amcık şöyle dursun bu günlerde göt bile para.
bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, kadını kadın yapan götü değil önündeki amdır.
üzüm üzüme baka baka kararır, kadın yarak yemezse susuz kalır sararır.
pili tükenmiş erkek erken uykuya dalar, yaraksız kalan amcığı evin köpeği yalar.
şehvetli kadını memesi her zaman diktir, arzuzusu ve isteği bil ki her zaman siktir.
sen sen ol her karıyı koynuna alma, amını sikmeden götüne dalma.
kadını acele etmeden usul usul soymalı, amına hemen değil gıdım gıdım koymalı.
yırtığı söküğü sağlam iplikle dik, mutlu olmak istiyorsan kadınını iyi sik.
431 notes · View notes
35myduran35 · 3 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
35myduran35 · 3 years ago
Text
alıntı(benzer olayı ben yaşadım zevkle okudum
GÖTTEN VERMEYEN KARIMIN SÜRPRİZİ
Herkese selamlar. (Karımla evlenmeden önce tüm kız arkadaşlarımı götlerinden sikmiş, çoğunu ilk milli ben yapmıştım. Bunları evlenmeden önce karıma anlattığım için, bendeki bu göt sikme arzusunu bilir. Ama karımla hiç götünden ilişkiye girmemiştim, nezaman karımı götten sikmek istesem, sürekli hayır diyordu. Karımı çok sevdiğim için de, evlendikten sonra onu hiç aldatmadım).
Adım Hakan, 28 yaşındayım. Karım Nalan ise 26 yaşında. İkimiz de sportif vücutlu olmakla beraber, karım tam bir afettir. Karım 90-62-92 ölçülerinde, 1.70 boyunda. Benim boyum da 1.80, karım topuklu ayakkabı giydiği zaman aynı boylara geliyoruz ve o müthiş kalçaları meydana çıkıyor. Karımla pørnø izlemeyi çok severiz. Film izlerken karım hep sikimle oynar, ağzı ile boşaltmadan da bırakmaz. Yine böyle birgün film izlerken, karım, “Adama bak, çok şanslıymış!” dedi. “Neden?” diye sorduğumda, “Baksana adam karının birini sikerken, diğer karı da adamın taşaklarını yalıyor!” dedi. “Evet öyle!” dedim. Daha sonra adam kadının götünü sikerken, diğer kadın da götü sikilen kadının amını yalamaya başladığı anda, bu sefer ben, “Kadın da çok şanslı!” dedim. Karım ağzından yarrağımı çıkartıp, “Neden?” dedi. “Baksana!” dedim. Karım baktı, “Evet, gerçekten şanslıymş!” dedi. Biraz baktı ve “O adamın yerinde olmak istermiydin? Yani iki kadınla?” dedi. “Evet! Özellikle bu poziyonda olmayı çok isterdim!” dedim.
Karım, “Aşkım biliyorum, götümden sikmek istiyorsun, ama olmaz!” dedi ve sikimi daha hızlı bir şekilde ağzına alarak boşalttı. Karımı hiç götünden sikmemiştim, ama karım da bundan dolayı tam bir seks makinesi idi. Sigaralarımız yakıp, filmin kalanı izlerken, bu sefer ben karımın amını okşuyordum. Karım bir süre sonra, “Aşkım gerçekten aynı anda iki kadınla beraber olmak ister misin?” dedi. Ben de kızmayacağını bildiğim için doğruyu söyledim, “Evet aşkım, isterim! Filmdeki gibi bir pozisyonda bir götü sikmek isterdim. Peki, sen aynı anda iki erkek ister misin?” dediğimde, taşaklarımı öyle bir sıktı ki, benim yarrak tekrar dikti kafasını. Kulağıma yaklaşarak, kulak mememi emdi ve “Hayır aşkım, seninkinden başka yarak istemiyorum!” dedi. Bu beni dahada azdırdı, dudaklarımız birleşti ve delirmiş gibi öpüşürken, ben aynı zamanda karımın amını okşuyordum. Ben de karımı boşlatmıştım, artık zevkten kasılmaları hat safhaya çıkmıştı…
Sonra ayağa kalktı, önümde sırtı bana dönük kucağıma oturdu, sikimi eline aldı, kafasını tükürükledi ve göt deliğine sürtmeye başladı. O kadar heyacanlandım ki, o an boşalacağım sandım. “Aşkım yoksa götünden sikecekmiyim artık?” dedim. Yüzünü bana doğru çevirip, sexy bir şekilde gülümseyerek, “Belki evet, belki de hayır!” dedi. Ben karımı hiçbirşeye zorlamadığım için bunda da bekledim. Karım ilk önce sikimin üstüne yavaş yavaş oturdu. Benim yarrağın ucu tam göt deliğini zorlarken, bir anda çekip amına soktu ve suları akan amıyla yarağıma git yapmaya başladı. Yine hüsrana uğramıştım, ama karıma belli etmeden amını sert bir şekilde sikiyordum. Karım, “Sok aşkım, sonuna kadar sok!” derken, kendi göğüslerini okşuyordu. Ben de ona onu nekadar sevdiğimi söyleyerek zevke getiriyordum. Bir süre böyle sikiştik, sonra karımı koltuğa dolmatıp bu sefer aynısını ben ona yaptım, götünün deliğine fırçalayarak biraz bastırdım ve sonra hemen amına soktum ve amını sikmeye başladım. Bir müddet sonra, “Geliyorum aşkım!” dediğimde, önümde hemen diz çökerek ağzına aldı ve eliyle boşaltarak hepsini yuttu. Eliyle sikimi oynarken aşağıdan bana bakarak, “Sana bir gün göt siktireceğim!” dedi ve sikime bir öpücük kondurarak, “Üzülme ufaklık, bir gün göt sikeceksin!” dedi. Duşlarımız alıp yattık.
Ertesi gün ben işe gidince, beklenmedik bir şekilde, 2 günlüğüne Ankaraya gönderileceğimi öğrendim. Hemen gitmem gerekiyormuş, uçak biletim falan hazırlanmış. Havaalanına giderken karıma haber verdiğimde çok üzüldü. Ben de, iki günün geçmesini iple çekeceğimi, gelince onu çok pis bir şekilde sikeceğimi söyledim. Karım da döndüğümde havaalanında karşılayacağını söyledi.
Ankaradaki işleri halletim, 2 gün bitmişti. Akşam uçakla geri döndüğümde karımın havalimanında olmadığını gördüm. Cepten aradığımda, bana, “Aşkım, seni Leyla alacak. Onu akşam yemeğine davet ettim, yolunun üzerinde olduğu için, gelirken seni de havaalanından almasını söyledim!” dedi. “Tamam.” diyerek kapattım. (Leyla karımın işyerinden bir arkadaşı). Çok geçmeden Leyla arabası ile geldi. Bu arada Leyla da karımdan aşağı kalır bir kadın değildi ve kalçaları müthiş yuvarlaklıkta, taş gibi bir hatun. Leyla arabadan inince, süper bir mini etek, üstünde göğüs dekolteli bir ceket vardı. Leyla’yı hiç böyle görmemiştim, tam bir afetti. Benim yarak çoktan hareketlenmişti bile. Selam verip, yanaktan öpüşünce, parfümü başımı döndürdü. Bir an önce eve gidip karımı sikmem gerektiğini anladım, ama karıma içten içe kızıyordum, akşam yemeğine Leyla’yı davet ettiği için…
Yolda sikim kazık gibi olmuştu, çünkü Leyla araba kullanırken eteği iyice sıyrılmış, resmen tangası gözüküyordu. Leyla 1 sene önce boşandığı için, geceleri çok rahat gezen, tam bir açık kapı idi. Karımın bu kadınla arkadaşlığını pek istemesem de, bir zararı yoktu. Yolda havadan sudan konuşmak için çeşitli şeyler söylerken, birden bana, “Nalan seni çok özlemiş, bugün dikkat et kendine!” diyerek göz kırptı. Bir an ter bastı beni, “Nasıl yani?” dedim. Aklımdan da acaba karım sikişmelerimizi mi anlatıyor Leyla’ya diye düşünceler geçiyordu. “Nalan işyerinde bütün gün senden bahsetti, seni ne kadar özlediğini, ne kadar sevdiğini falan anlattı. Hatta sana bugün bir sürprizi varmış!” dedi ve hemen sonra direksiyona vurdu, “Tüh yaa, bunu söylemeyecektim!” dedi. Ama ben onu dinlemiyordum artık, karım bana bugün kesin götünden verecek diye sevinirken, “Ya Hakan, sakın karına belli etme, şaşırmış gibi yap, yoksa öldürür beni!” dedi. “Tamam, tamam!” dedim…
Nihayet geldik. Arabadan indik. Asansörün kapısı açıldı, tam binecekken aniden geri kapandı ve Leyla da önümde birden durunca, ister istemez ben de ona arkadan yapıştım. Ama tek sorun bu değildi, arabada kazık gibi olan sikim kumaş pantolonda rahat olduğu için, direk Leyla’nın kalçalarının arasına dayandı. “Pardon!” diyerek hemen geri çekildim. Leyla da, “Hakan herhalde sen de karını çok özledin!” diyerek takıldı. “Evet!” dedim. “Yoksa Nalanın sürprizi mi seni heyacanlandırdı?” derken, merdivenleri yürüyerek çıkmış ve kata gelmiştik. Zile bastım, karım kapıyı açtı, beni öpüp hoşgeldin dedikten sonra, Leyla’ya hoşgeldin muhabbeti yaparken ben odama gittim, duşa girmek için soyunmaya başladım. Karım da bu arada Leyla’yı salona almış, sonra da benim yanıma geldi. Kalkık olan sikimi görünce, “Aşkım, ne olmuş buna böyle?” diyerek boynuma sarıldı. “Sorma, bir yandan senin özlemin, bir yandan Leyla!” dedim. Karım güldü, “Yine mini giymiş haspa! Aşkım hemen duşunu al yemeğe çıkacağız!” dedi. “Hayatım çıkmasak da, sen Leyla’yı yollasan, sonra ben seni güzel bir siksem?” dedim. “O kadar sabırsızlanma kocacığım, bugün özel bir gün!” dedi. Ben de sürprizden haberim yokmuş gibi, “Nesi özelmiş?” dedim. “Özel, özel!” diyerek geçiştirdi.
Duş boyunca aklım Leyla’nın kalçalarında idi, keşke karımın sürprizi Leyla olsa da, götünü parçalasam diye hayıflanıyordum. Duştan çıkınca, karım bizim odada giyinmiş hazır bekliyordu. Ama ne giyinme! Karım da süper bir mini giymiş, üstte de sırt ve göğüs dekoltesi olan bir kıyafet! “İçinde sütyen yok mu?” dediğimde, “Var, ama silikon, sadece göğüs ucunu örtenlerden!” dedi. Dayanacak halim kalmamıştı, hemen oracıkta karımı yatırıp sikecektim. Ama Leyla, “Hazır mısınız? Çıkıyormuyuz?” diye seslenince, Leyla’nın da evde olduğu aklıma geldi. Ben de hemen giyindim ve çıktık…
Krımın önceden yer ayırttığı Lara da lüks bir restoranda güzel bir akşam yemeği yedik. Ardından Leyla’nın ısrarı ile bir gece kul��büne gittik. Daha sonradan öğrendim ki, gece kulübüne gitmeyi asıl isteyen karımmış, ama Leyla’yı kıramam diye ona söyletmiş. Kulüpte üçümüz birlikte biraz içip, biraz kalkıp dans ettikten sonra ben oturdum. Karım ve Leyla sanki iki sevgili gibi, birbirlerini okşayıp dans ediyorlardı. Bir ara kendi kendime (Ne oluyor ulan, bunların arasında lezbiyen ilişki mi var yoksa?) diye düşündüm. Ama hemen sonra karımın benimle nekadar ateşli sikiştiği aklıma gelince, saçmaladığımı düşündüm. Bu esnada iki erkeğin karımın yanına yaklaşması üzerine, karım bana kaş göz ile, (Adamları def et!) işaretini yaptı. Ben de kulübün güvenliğine söyledim. Güvenlikçiler müdahale ettiler ve adamlar anında pistten kaybolmuştu. Biraz eğlenip, biraz daha alkol aldıktan sonra, ben iyice rahatlamış, tedirginliğim gitmişti. Karım bir tarafımda, Leyla diğer tarafımda oturuyor, nereye baksam bir çift bacak ve yuvarlak göğüsler ile enfes bir gerdan görüyordum. Leyla kafası çakır olduğu için çok rahat hareket ediyor, eli kolu rahat durmuyordu. Ara sıra elini indirince sikime dokunuyor, bazen de arkamızdaki nişten selpak almak için koltukta yükselince göğüsleri suratımın hizasına geliyordu…
Çıldırmak üzereydim, bir an önce eve gidip karımı sikmek istiyordum, “Artık kalkalım!” diyerek ayaklandım. Onlar da mırın kırın ederek kalktılar. Kapıya yürürken Leyla öyle bir kıvırtıyordu ki, siki kalkamayan erkek olamazdı. Valeden arabayı istedim. Araba geldi. Vale karıma ön kapıyı açtığında, karım, “Ben arkaya oturacağım!” diyerek arkaya bindi. Leyla da öne oturdu. Ben de valeye bahşiş verek arabaya bindim, yola çıktık. Önce Leyla’yı evine bırakacatık. Yolda giderken Leyla karıma sataşıp şakalaşıyordu. Bir ara koltukta ters durup arkaya uzandı. Eteği zaten miniydi ve sürekli toplanıyordu, birde uzanınca tabak gibi götü ortaya çıktı. Tangasının ipi bir çizgi gibi duruyor, göt deliğini zar zor kapatırken bir kısmı da amının içine kaçmış, amının dudakları şişmiş gözküyordu. Leyla’nın sırtına dürtüp, “Otur kızım yerine, aniden fren yapmam gerekirse camdan fırlarsın!” dedim. Ama Leyla’nın umurunda değildi, pozisyonunu bozmadan karımla şakalaşmaya devam etti. Elimi sırtından çekmemiştim, Leyla karıma doğru biraz daha uzanınca elim kaydı, şimdi elim resmen götünde idi. Eteğininin belinden tutup çekeyim de otursun derken, tangasının ipi takıldı elime ve çekince de koptu…
Hemen elimi çektim. İçimden şimdi bağırıp çağıracak diye düşünürken, Leyla o kafayla tangasının koptuğunu farketmemişti, karıma sataşmaya devam ediyordu. Dikiz aynasından baktığımda, artık Leyla’nın götünün deliği ve amı tamamen gözüküyordu. Götünün deliği sımsıkı duruyordu, galiba götten hiç yarak yememişti. Bu arada benim de sikim kazık gibi olmuştu. Arabayı sağa çektim, Leyla’ya tekrardan, “Otur kızım yerine!” diyerek düzgün oturmasını sağladım. Ama bu seferde göğüsleri meydanda idi. Leyla yaramaz çocuklar gibi bana dilini çıkardı, suratını buruşturdu. Apartmanın önüne gelince arabadan indi, ama kafası o kadar güzeldi ki, apartmanın girişine kadar zor yürüdü. Başına bir şey gelmesin diye, mecburen biz de indik, evine kadar çıkardık…
Ben bir an önce eve gidip, karımı sikmek için yanıyordum. Ama Leyla tutturdu, “Birşeyler ikram etmeden yollamam!” dedi. Uzatmadan girdik içeri. Leyla viski koydu getirdi üçümüze de. Ben bir dikişte içtim ve karıma, “Hadi gidelim!” dedim. Karım da, “Hemen kalkıp gitmek olmaz aşkım, sabret, sana güzel bir sürprizim var!” dedi. “Ben de işte o yüzden hadi kalk gidelim diyorum!” dedim. O esnada Leyla yırtılan tangasını farketti ve karıma, “Kız yanından hiç ayrıldım mı?” dedi. Karım, “Yoook!” deyince, “Alla alla, nasıl kopmuş bu?” dedi. Karım, “Bilmem?” diyerek bana viski doldurmaya gitti. Leyla ise çıkardı tangasını, fırlattı attı. Tangasını çıkarırken bana resmen am şowu yapmıştı. Karım görmemişti. Karım bana viski getirdiğinde, Leyla güzel bir müzik açmış, sexy bir şekilde dans ediyordu. Müzik tanıdık geliyordu ama çıkaramadım…
Sonra karım da kalktı, Leyla’ya eşlik etti. Yine o sexy dansını yapıyordu. Normalde karım böyle sadece benle dans ederdi, o da bana striptiz yaparken. Hakimiyetin onda olduğu bir danstı, ellememi istediği yerlerini elletirirdi bana bu dansla. Şimdi ise Leyla’yı kullanıyordu dans ederken. Sikim kalkmıştı, istem dışı elim sikime gitti, pantolonumun üstünden sıvazlamaya başladım. Bir ara karımla gözgöze geldim, sikimi sıvazlarken görünce bana, “Aşkım eve kadar dayanamadın mı?” dedi. Dondum kaldım. Leyla da lafa girdi, “Kızım senin herif bu azgınlıkla fena dağıtır bugün bizi!” dedi. Leyla’nın sesindeki şarhoşluk gitmiş, gayet canlı bir ton gelmişti. Ben Leyla’nın kullandığı ‘Bizi’ kelimesini duyunca, ne oluyoruz gibisinden karıma baktım. Karım ise Leyla’nın arkasını bana döndürerek domalttı ve minisini yukarı çekti. Leyla’nın yine götü ve amı kabak gibi karşımda idi…
Leyla’nın götünün yanaklarını ayırıp, “Kocacığım bugün iki karın olacak, hem de Leyla’yı götten sikeceksin!” deyip, Leyla’yı doğrulttu ve öpüşmeye başladılar. Karım tam bir lezbiyen gibi, resmen Leyla ile sevişiyordu. Sonra karım Leyla’nın yüzünü bana döndürerek arkasına geçti, Leyla’nın amını ve göğüslerini okşarken, Leyla’ya, “Bak kızım yeni kocan! Ama baştan söyleyim, pis siker, her soktuğunda sikini hissedersin ve dibine kadar sokması için yalvarırsın!” diyerek azdırıyordu. Leyla da elini arkaya atmış, karımın amıyla oynarken, “Benim yediğim yarrağın çeşidi boldur kızım, ama sen dibine kadar çok almamışın herhalde, amın halen dar, yoksa bu adama ayda yılda bir mi veriyorsun?” diyerek karımı kızdırmaya çalışıyordu. Artık ikisi de tamamen kendinden geçmiş, beni unutmuşlardı. Leyla çırılçıplak, karım ise sadece tangası ile kamıştı. İkisinde de topuklular halen duruyor ve kalçaları mükemmel gözüküyordu…
Leyla karımın önünde diz çökerek, karımın tangasını da çıkardı ve amını yalamaya başladı. O esnada karım göğüslerini okşayarak, bana, “Amımın bir kadın tarafından yalanmasını görmeyi çok istiyordun, değil mi kocacığım?” dedi. Ben de “Evet!” derken, sikimi çıkarmış sıvazlıyordum. O sırada Leyla bana baktı ve “Ne kadar ayıp! Burda iki tane azgın karı varken sen orda 31 çek!” dedi, karımın amını yalamayı bıraktı ve bu sefer benim sikimi yalamaya başladı. Leyla karımın önünde domalmış sikimi yalarken, karım da hemen Leyla’nın amını götünü yalamaya başladı. Leyla’dan inleme sesleri çıkıyordu ağzı dolu olmasına rağmen. Karım dilini Leyla’nın götünün deliğine sokmaya çalışırken, ben de kafasını tutmuş, sikimi ağzına sonuna kadar sokmaya çalışıyordum. Ancak dibine kadar ağzına alamadı, nefessiz kalınca kafasını bastırmayı bıraktım. Leyla da hemen sikimi ağzından çıkarıp, derin bir nefes aldı ve “Oha lan orospu çocuğu! Ciğerime kadar soktun yetmedi mi? Dudaklarım yırtılacak sandım!” dedi.
Küfür etmesi hoşuma gitmişti, ben de ona, “Orospu, hani her çeşit yarak yemiştin, ne oldu? Daha ağzına alamıyorsun, birazdan götüne girerken ne yapacaksın?” dedim. Karım o esnada Leyla’nın amını yalamayı bırakıp geldi, sikimi ağzına aldı ve (sanki Leyla’ya bak sakso böyle çekilir der gibi) sonuna kadar ağzına soktu. Leyla da, “Oha, şuna bak, orospu resmen yuttu yarağı! Bir de bana orospu derler!” dedi. Ben de, “Evet karım senden daha orospu, ama sikicisi bir tane, senin gibi değil!” dedim. Leyla, “Benim de senin gibi azgın bir kocam olsa, benim de tek sikicim olurdu!” dedi ve dudaklarıma yapışarak deliler gibi öptü. Bir yandan ısırıyor, bir yandan somuruyor, boynumu göğüslerimi yalıyordu. Ben de elimi amına attım, amıyla oynuyordum. Karım ise halen bana sakso çekiyordu. O anın zevkini hiçbir şeye değişmem…
Artık dayanacak halim kalmamıştı, 2 günün abazalığı da vardı, boşalmak üzereydim. “Geliyorum!” dediğim an Leyla kucağımdan indi ve karıma, “Çekil orospu, sen çok yemişindir bu dölden, bırak bana!” diyerek, karımdan yarağı alıp başladı sakso çekmeye. Sadece yarısına kadar alabildiği için, karım da taşaklarımı ve sikimin geri kalanını yalıyordu. Taşaklarımın yalanması ile Leyla’nın ağzına patladım. Leyla ağzından hiç çıkarmadan döllerimi yutmaya başladı. Ama benim boşalmam bitmediği ve döllerin hızına yetişemediği için, ağzı doldu ve dudaklarından döllerim taştı. Karım hemen bala konan arı gibi Leyla’nın ağzından taşanları yalamaya koyuldu, bir yandan da eli taşaklarımda, sıktırarak daha çok boşalmamı sağlıyordu. Tamamen boşalınca, ikisi birden yarrağımı yalayarak temizlediler. Sonra birbilerinin yüzlerinde ve dudaklarındaki dölleri yalayıp temizlediler. Sonra da üçümüz duşa gidip temizlenik, belimizde havlularla odaya geri geldik…
Ben ortada oturuyordum, sağda karım, solda Leyla, ikisi de göğsüme yaslanıp öpücükler konduruyor, arada öpüşüyor, birbirlerini okşuyorlardı. Benim sikim yine uyanmış, havlunun altında dikleşiyordu. İlk gören Leyla oldu ve “Oooo Hakan, aslanı uyandırıyorsn yine!” dedi. “Ne yapayım kızım, iki azgın orospu daha amından götünden sikilmemiş, durmak olur mu?” dedim. O sırada karım çoktan elini sikime atmış sıvazlıyordu. Biraz sakso çekerek, bana, “Şimdi izle!” dedi ve kalktı. Leyla’yı da kaldırıp, ayakta biribirlerini öpüp yalamaya başladılar. Az sonra yere yatarak 69 oldular ve amlarını yalamaya başladılar. İkisi de deli gibi çığlık atıyordu. Araya ben de girdim, karımın ağzına verdim yarağı, başladım Leya’nın amını götünü yalamaya. Leyla ben yaladıkça daha bir yüksek çığlık atmaya başladı. Arada götüne parmağımla bastırdıkça resmen böğürüyordu. Sonra karım sırtüstü uzandı, Leyla da önümde domalarak karımın amını yalamaya başladı. Ben de Leyla’nın götünü biraz daha yaladıkdan sonra bıraktım, amını parmaklayarak bir kez boşaltmıştım zaten…
Karım, “Hadi kocacığım, sik şu orospuyu götünden, ben de suratındaki acıyı izleyeceğim!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kaldırarak, “Kızım bu götü siktirmek ne zamandır aklımda idi, sadece yabancıya gitmesin diye bekledim! Sen asıl aldığım zevki görünce neler kaçırdığını anlayacaksın!” dedi. Ben de ona katılarak, “O konuda Leyla haklı aşkım! İlk acıdan sonra gelecek zevk dalgasını izle!” dedim. Leyla kafasını çevirip, “Ne acısı?” dediği anda, zaten benim sikimin kafası Leyla’nın götünün içinde idi ve Leyla çığlığı bastı. Karım bir yandan gülerek Leyla’nın kafasını amına bastırdı, “Bağırma orospu, tüm apartmanı başımıza toplayacaksın!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kurtarıp, “Orospu çocuğu, çıkar lan, yırttın götümü!” diye bana küfrediyordu. Ama ben, onun her konuşmasında biraz daha sokmuştum, artık yarısından çoğu içinde idi. Leyla’nın sehpada duran telefonunu alıp götünü sikişimi kaydettim. Bir müddet sonra Leyla sikimin tamamını götüne almış, ama götü de yırtılmıştı…
4-5 dakika boyunca her hareketimde çığlık atan Leyla, artık Ohlamaya ve inlemeye başlamıştı. Bir ara gidip gelmeyi bıraktığımda kendisi ileri geri giderek, götünü kasıklarıma kadar yapışıtırıyordu. Karım bile şaşırmıştı, çünkü Leyla bana, “Daha sert sik lan! Hepsi bu mu? Kökle hepsini! Götten sikilmek manyak zevkli oluyormuş!” diyerek git gel yapıyordu. Sonra ben içinden hiç çıkarmadan yere sırtüstü uzanarak, Leyla’yı kucağıma aldım ve bana doğru döndürdüm. Şimdi Leya’nın götünü sikerken, amı karşımda duruyordu ve suratını görebiliyordum. “Ohhhh, sik götümü aslanım! Parçala!” diyordu. Aslında Leyla’nın karıma inat öyle konuştuğunu biliyordum, çünkü kucağıma alınca ağırlığı ile yarrağım dibine kadar girmişti ve bu Leyla için biraz daha zor olmuştu. Ama acıya rağmen zevk aldığı da belli idi…
Karım da pørnø filmlerde izlediği gibi, Leyla’nın dudaklarından başlayarak öptü, ordan göğüslerine geldi, ordan da amını yalamaya başladı. Leyla’nın zevki ikiye katlanmıştı ve “Durmayın, devam edin, sikin, yalayın!” diyerek bağırıyordu. Leyla 2 kere boşalmış, karım ise 1 kere Leyla amını yalarken boşalmıştı. Ben de gelmek üzere idim, Leyla’nın götüne boşalmayı kafaya koydum. Leyla kucağımda zıplarken yarağımın kökünü elimde sıkarak kafasını şişirdim, Leyla’nın götünden çıkartıp tekrar sokunca Leyla’dan bir çığlık daha koptu, “Oha, birden daha da büyüdü sanki!” dedi. Sonra elimle tuttuğumu görünce, “Hakan sen var ya az orospu çocuğu değilsin!” dedi. “Geliyorum!” dedim ve götüne döllerimi boşalttım. Yarrağımı çıkardığım zaman, göt deliğininin genişliğini telefon ile çektim. Karım da Leyla’nın götüne bakarak, “Kızım bu deliğe bundan sonra kolum bile girer!” dedi ve Leyla’nın açılmış göt deliğininin kenarlarını yalamaya başladı.
Sikim inmiş, ama içimde halen sikişme isteği vardı. Banyoya gidip sikimi yıkarken Leyla geldi ve kendi elleri ile taşaklarıma kadar yıkadı. O yıkarken, ben de onu okşuyordum. Karım içerden, “Kızım rahat bırak adamı, gece daha uzun! Sıra bende, burda amım yanıyor benim!” diye seslenince, biz de içeri geçtik. Leyla elinde sikim beni çekiyordu. Koltuğa oturduğumda karım direk ağzına alarak sikimi emmeye başladı. Karımı koltuğa yatırdım ve 69 poziyonunda, ben de onun amını yalamaya başladım. Leyla da boş durmayarak benim göt deliğimi yalıyordu. Sikim yavaş yavaş sertleşirken, karımın azğına sığmaz oldu. Tamamen sertleşince, ikisini de koltukta yanyana domaltıp, ilk karımın amına soktum. Karım artık altımda inliyordu, bir elimle de Leyla’nın amını hazırlıyordum. Hastası olduğum iki kadının kalçaları önümde dururken adeta mest oldum. Leyla’nın halen götü tam kapanmamış, amını parmaklarken başparmağımı rahat bir şekilde götüne sokuyordum. İki kadın da önümde inlerken aldığım zevk inanılmazdı.
Bir müddet karımı siktikten sonra, çıkarıp Leyla’nın amına sokmaya başladım. Leyla artık altımda kıvranıyor, “Sik erkeğim, sik, bu orospu gibi senden götümü esirgemeyeceğim, sik amımı götümü, parçala!” diyordu. Bunun üzerine karım sırtüstü yatarak Leyla’yı üstüne çekti. Şimdi bir Leyla’nın amına sokuyor, bir karıma sokuyordum. Onlar da kendi aralarında öpüşüp yalaşıyordu. Karımın amından çıkarıp ıslanmış yarrağımı ansızın Leyla’nın götüne sokunca hiç zorlanmadan girdi. Artık Leyla bağırmıyor, sadece, “Sok aşkım, sonuna kadar sok! Bu göt artık senindir!” diyerek karımı kızdıryordu. Karım Leyla’nın kafasını iki eliyle tutarak, sanki aç kalmış gibi dudaklarını öpüyordu. Karımın çok azdığını anladığım için, Leyla’nın götünden çıkarıp karımın amına soktum. Karım artık dayanamıyordu ve kasılarak boşaldı. Karımın amından zevk suları akıyordu. Çıkarıp Leyla’nın amına soktum. Leyla’nın amını bir müddet siktikten sonra, o da kasılmaya başladı. Leyla da boşalınca, amından akan zevk suları karımın amına süzülüyordu…
Ben halen boşalmamıştım. Leyla da, “Hadi kocacığım götümü sik te, şu götten vermeyen osropuya göt nasıl sikilirmiş göster!” diyerek beni götünden sikmem için davet ediyordu. Ben de göte olan hasretimden dolayı ikiletmeden Leyla’nın götüne soktum. Biraz götüne pompaladıktan sonra hızlandım. Boşalacağımı anlayan karım, “Kocacığım benim içime boşal!” dedi. Ben de Leyla’nın götünden istemeyerek te olsa ayrılarak, karımın amını sikmeye devam ettim. Karım sokmamla birlikte inlemye başladı. Leyla da, “Karıya bak, hem götten vermiyor orospu, hemde göt siken adama engel oluyor!” diyerek karıma laf attı. Ben bu duruma daha fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. İlk karımın amına, sonra yarıda çıkarıp hemen Leyla’nın amına boşladım ve koltuğa yığıldım. İkisi önümde diz çökerek sırayla sikimi emdiler. Sonra 69 olarak birbirlerinin amlarındaki döllerimi yaladılar. Sonra da hep birlikte duş aldık. Duştan çıkınca ben karıma, “Aşkım hadi gidelim artık!” dedim. Karım yan tarafdan bir çanta çıkarıp, “Yarın için kıyafetlerimiz burda, bu gece burda yatıyoruz!” dedi. Üçümüz Leyla’nın yatağında çırılçıplak uyuduk.
Sabahleyin ilk uyanan Leyla olmuş, uyanır uyanmaz sikimi emerek beni uyandırdı. Sonra ben Leyla’yı götünden sikerken, Leyla’nın çığlıklarına karım uyandı. Leyla’ya bakarak, “Halen götün mü kaşınıyor orospu?” dedi ve uyumaya devam etti. Ama Leyla karımın amını parlamaktan uyutmadı, karım da katılıp sabah sikişimizi yaparak güne başladık. Ben izinli olduğum için evde kaldım, onlar işe gideceklerdi. Evden çıkarken iki karım da beni öperek, “Akşama kadar iyi dinlen ve beslen, bu gece yine sikiş var!” dediler. Leyla, “Akşama yine götümü kaşırsın kocacığım!” diyerek çıktı. Karım da, “Kocacığım, bak verdiğim sözü nasıl tuttum!” dedi. O gün akşam eve geldiklerinde karım gülmekten yerlere yatıyordu. Leyla ofiste tüm gün oturmamış, hep ayakta gezmiş. Karımı akşam kızdırmasının karşılığı olarak, karım da ofiste Leyla’yı kızdırmış. Milletin yanında Leyla’ya sürekli, “Otursana kız, oklava mı yuttun?” diyerek takılmış.
Artık canım ne zaman isterse göt te sikiyorum, aynı anda iki am da. Karım Leyla’yı hiç kıskanmıyor, yalnız bile sikiyorum. Eve gelince karıma Leyla’yı nasıl siktiğimi anlatıp, bir de karımı sikiyorum. Ama genelde grup yapıyoruz.
Her Erkeğe aynı anda iki kadın sikmek nasip olsun. Herkese iyi sikişler
288 notes · View notes
35myduran35 · 3 years ago
Text
Hemşire arkadaşımın arkadaşı
Hemşirelik yapan eski arkadaşım Nuray aradı. Uzun zamandır görüşmemiştik. Sevindim aradığına, dakikalarca konuştuk, eski günleri andık. Özel bir hastanede çalışıyormuş şimdi, çalışma saatleri düzensiz ama iyi para veriyorlarmış filan… Hala evlenmemiş,
         “Böyle daha iyi, her çiçekten bal alıyorum. Bilirsin, bir erkeğe bağlanıp kalmak sıkar beni… Ya sen? Kocan seni hala yalnız bırakıyor mu Gül? Evli-bekar yaşantısına devam mı ediyorsun?”
         Pazarlama sektöründeki kocamın sürekli dışarılarda olduğunu, hafta içlerinde beni yalnız bırakmaya devam ettiğini biliyordu o da… İlk evlendiğimizde kocamla tanıştırmıştım, derdimi yakından biliyordu.
         “Hiç sorma Nuray… Hala bıraktığın gibiyim. Hatta bu hafta sonu bile gelemeyecek. Sıkıntıdan patlıyorum.” diye dert yandım.
         “Neden bana gelmiyorsun? Ben de bu hafta sonu yalnızım. Eskisi gibi beraber oturur, sohbet ederiz. Kafayı dağıtırız bir güzel…” dedi.
            Önce olmaz dedim ama ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım. Benim için de değişiklik olacaktı. Cumartesi akşamı Nuray'ın biraz şehrin dışındaki evine gittim. Çok şirin, site içinde dubleks bir evi var. Nuray yemek hazırlamış. Giderken yanımda götürdüğüm, ikimizin sevdiği bir kırmızı şarabın eşliğinde yemeğimizi yerken Nuray,
         “Gül, sana haber veremedim ama, yemekten sonra arkadaşım bir kahve içmeye gelecek. Senin için sorun olur mu?” dedi tereddütle… Güldüm,
         “Sanırım bu arkadaş erkek, bana böyle sorduğuna göre…” O da güldü,
         “Evet yaa… Bir süredir beraber takılıyoruz. Sıkı herif, çok eğleniyorum onunla… Eminim sen de hoşlanacaksın, iyi vakit geçiririz, sıkılmazsın inan…”
         “Tamam canım, sorun değil. Kezban değiliz ya,  senin arkadaşın benim de arkadaşım sayılır. Sıkma canını sen…”
            Yemeğimizi yedikten yaklaşık bir saat sonra kapının önünde lüks bir araba durdu. Nuray heyecanla kapıyı açarak konuğunu karşıladı. Erkek arkadaşı gelmişti. Oldukça karizmatik, yakışıklı ve hoş biriydi Mert… Dudaklarından öperek karşıladığı arkadaşını benimle tanıştırdı. Tokalaştık. Erkekçe bir el sıkışı vardı, gözlerini gözlerimden ayırmadan bir kaç saniye elimi tutup bırakmadı,
         “Memnun oldum Gül…” diyen tok erkek sesi içimi ürpertti bir an…
         Salonda oturmaya başladık. İki kumru karşımdaki geniş koltukta elele, dizdize oturuyorlar, Nuray neşeyle şakıyıp duruyordu.
         “Aşkım, ne ikram edeyim sana? Biz kırmızı şarap içiyorduk, ister misin?”
         “Yok canım, ben viski alayım. Arabada bir şişe var, ona devam ederim, siz şarap takılın.”
            Mert buzlu viski alırken biz dediği gibi şaraba devam ettik. Güzel bir sohbet oluyor, kahkahalar, espriler havada uçuşuyordu. Mert’in geniş fıkra dağarcığı, özellikle bel altı müstehcen fıkralardaki kendine yakışan, itici olmayan güzel anlatımı bizi gülmekten öldürüyordu.
            Şarabımız bitince biz de Mert’in ikram ettiği viskiye devam ettik. Fıkra anlatmaktan yorulunca müzik setine bir CD koydu Mert… Ses sisteminden salonun her yanına güzel bir aşk şarkısı yayıldı. Işığı azaltıp ortamı loşlaştıran Mert Nuray’a elini uzatıp dansa davet etti. Birbirlerine sarılıp dans etmeye başladılar.
            Bir süre kadehimdeki viskiyi yudumlayıp gıptayla iki sevgiliyi izledim. Uzun boylu, sportmen görünümlü bir erkek olan Mert ahtapot gibi sarılmıştı arkadaşıma… Elleri Nuray’ın belinde, kalçasında okşayarak dolaşıyor, dudakları yanaklarında, kulaklarında, boynunda geziniyordu.
            Nuray da gözleri yarı kapalı, kendinden geçmiş bir halde ona yanıt veriyor, erkeğin boynuna sımsıkı sarılmış, kendini ona yapıştırmış vaziyette dans ediyordu guya… Onları izledikçe neredeyse iki haftadır seks yapmadığım, sevişmeye hasret kaldığım gerçeği kafama dank etti.
         Evli olmama rağmen yoksunluk çekiyordum. Arkadaşım ise bekarken böyle mükemmel bir erkekle sevişecekti bu gece… Hatta sevişmeye dikey olarak başlamışlardı bile… Ben olmasam çoktan birbirlerine gireceklerdi. Kasıklarımın yandığını hissettim. Kahretsin… Elimdeki kadehi sehpaya bırakıp kalktım,
         “Vakit geç oldu çocuklar…” Gülerek baktım, “Sizin de sevişesiniz geldi anlaşılan… Ben yatmaya gidiyorum.”
         Başım dönüyordu, koltuğa tutundum düşmemek için, kıkırdadım. Doğal olarak iki sevgili bana otur filan demediler. Merdivene yönelip üst kata, Nuray’ın benim için hazırladığı odaya çıktım. Üzerimdeki giysileri öfke ve kıskançlıkla çıkarıp fırlattım, öylece, iç çamaşırlarımla kendimi yatağa bıraktım. Uyudum.
            Aradan çok geçmeden bir çığlık sesiyle irkilerek uyandım. Karanlıkta, korkuyla nerede olduğumu, sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştım bir kaç saniye… Sonra anladım ki, ses alt kattan geliyordu. Nuray’ın çığlık sesiydi bu… Ve aralarda zevk inlemeleri, ah’lar, oh’lar…
            Ah… Anlaşılan bizimkiler sevişiyorlardı. Nuray öyle zevk alıyor olmalıydı ki, kesintisiz süren çığlıkları, inlemeleri beni de tahrik etmeye başladı. Bacaklarımı sıktım, külodumun üzerinden üçgenimi avuçladım. Şimdi biter, susarlar diye bekledim. Ama bir türlü bitmiyor, çığlıklar devam ediyordu.
            Meraklanmıştım iyice… Bunca yıllık evliliğimde bu kadar uzun süre zevkten inlediğim olmamıştı. Kocamın penisi içimde gider gelir, zevk alıp inlemeye başladığımda hızlanır, bir kaç dakika içinde orgazm olur, döner yatardık.
            Yataktan kalktım, çıplak ayakla sessizce merdivenlerden indim karanlıkta… Nuray’ın yatak odasının kapısına geldim. Kapı kapatılmamıştı, aralık duruyordu. Seslerin bunca duyulmasının nedeni buydu sanırım. Çekinerek başımı kapı aralığından uzatıp içeriye baktım.
            Nasıl bir sevişmeydi bu anlayamadım. Mert altına aldığı arkadaşımı öylesine sert bir şekilde beceriyordu ki, neredeyse yatak kırılacaktı. Dalgalar halinde hızlanıyor, yavaşlıyor, sonra kalçası Nuray’ın ikiye ayrılmış açık bacakları arasında şiddetle inip kalkarak kızın kasıklarını dövüyordu.
            Loş yatak odası ışığında Mert’in kaslı bacaklarını, sırtını, sevgilisinin içine aletini sokup çıkarırken kasılıp gevşeyen harika bedenini hayranlıkla izliyordum kapı aralığından… Elim istemsizce külodumun içine gitti, amımı okşamaya, parmaklarımı içime sokmaya başladım.
            Hemen biraz ötemde canlı bir porno izlettiriyordu bana bu iki genç, güzel insan… İzlenesi, tahrik olunası bir manzaraydı bu… Video izlemeye benzemiyordu. Zevkten dudaklarımı ısırıyor, inlememek için kendimi zor tutuyordum. Nuray orospusunun böyle bir derdi yoktu tabi… İnliyor, çığlıklar atıyor, erkeğinin altında şekilden şekile giriyor, arada hırsla konuşuyordu,
         “Ohhh.. Sik erkeğim… Koca yaraklım benim… Geçirrr… Ooohhh… Sikine doyamıyorum senin… Hadi… Daha… Daha sert sik beni…”
            Daha fazla dayanamadım. Ayak üstü, dizlerim titreye titreye orgazm oldum içeride boşalmaya başlayan Nuray ile beraber… Duracak halim kalmamıştı. Yukarıya çıktım, yatağıma attım kendimi… Uzandığım yerde elim külodumun içinde, bense az önce yaşadığım şehvet dolu sahnelerin etkisi altındaydım. Aşağıdakilerse hala sevişmeye devam ediyorlardı. Delirteceklerdi beni…
            Bir süre sonra aşağıdan gelen sesler, Nuray’ın çalan telefon ziliyle kesildi bir anda… Nuray’ın telefonda bir şeyler konuştuğunu duydum. Alt katta ışık yandı. Merakla kapının önüne çıktım, kafamı uzatıp kulak misafiri oldum.
         Anladığım kadarıyla Nuray’a hastaneden telefon gelmiş ve hastaneye çağırıyorlardı. Telefonu çarparak kapatan Nuray öfkeyle bir şeyler konuşuyor, Mert’e bir şeyler anlatıyordu. Az sonra çıktığını duydum, erkek arkadaşı Nuray’ı öperek uğurladı.
           Ben hemen yatağıma geçtim. Ama içimdeki yangın devam ediyor, sevişirlerken duyduğum sesler kulaklarımdan, görüntüler gözümün önünden gitmiyordu bir türlü… Koca dubleks evde ikimiz yalnız kalmıştık. Arkadaşımın müthiş sikici sevgilisi ve ben… Aramızda bir kaç basamak merdiven, bir iki kapı…
            Bir zaman geçti bu şekilde… Alt kattaki guguklu saatin tiktakları gecenin sessizliğinde yankı yapıyordu. Bir türlü uyku tutmuyordu beni… Ağzım dilim kurumuştu.  Bunca seks yorgunluğundan sonra Mert yatıp uyumuştur diye düşünüyordum.
           Sonunda bir bardak su içmek, içimdeki yangını bir parça söndürebilmek için yataktan kalkıp üzerime bir şey giyinmeden iç çamaşırlarımla mutfağa indim. Mutfakta loş bir ortamda led ışıklar yanıyordu sadece… Kapıdan girer girmez onu gördüm.
            Mert… Nuray’ın erkek arkadaşı mutfakta bir şeyler atıştırıyordu. Ortadaki tezgahın önünde yüksek tabureye tünemişti. Benim gibi onun da üstünde sadece baksırı vardı… Bakıştık kaldık.
            Ne geriye dönebiliyordum, ne de buzdolabına gidebiliyordum. İkimiz de yarı çıplak bir vaziyette, birbirimizi süzdük. Omuzlarımı silktim neden sonra, gülümsedim. Sanki bu vaziyette mutfakta olmak normal bir şeymiş gibi,
         “Afiyet olsun Mert…” dedim buzdolabına doğru ilerlerken… “Sanırım acıktın.” O da güldü, gözlerini siyah tanga külodum ile, memelerimi zor örten minicik dantel sütyenden oluşan iç çamaşırlarımın zorlukla kapattığı vücudumdan ayırmadan,
         “Evet, nedense hareket etmek acıktırıyor beni…” Gülerek,
         “Evet, seslerinizi duydum. Epey hareket ettiniz. Benim de ağzım kurumuş, su içmeye inmiştim. Senin burada olacağını tahmin etmiyordum.” dedim bardağa su koyarken…
         “Nuray’ı hastaneden çağırdılar, acil ameliyat varmış” dedi.
         Boğuklaşan sesinde öyle bir anlam, öyle bir yoğunluk vardı ki… “İkimiz evde yalnızız… Sen ve ben…” der gibi… Dönüp baktım. Taburenin üzerinde, bir ayağı taburede, bir ayağı yerde… Baksırının önü kabarmış, apaçık belli oluyor. Gözleri bana mıhlanmış, parlıyorlar. İstekli…
         Telaşla başımı önüme çevirdim. Evyenin önünde, bardağı dudaklarıma götürdüm. Yudumlamaya başladım ağır ağır… Kafamda sorular…
         Ne yapıyordum ben..? Elin adamıyla gecenin bir yarısı, yarı çıplak, yalnız… Kocam bizim için, benim için çalışıyor, uzaklarda… Ama ahh… Uzaklarda… Bense hep yalnızım… Sekse aç…
         Elin adamı dediğim de bir yakışıklı erkek ki… Bir sikici erkek ki… Offf… Nasıl da beceriyordu Nuray’ı… Nasıl da inip kalkıyordu kalçaları… Koca siki nasıl parlıyordu arkadaşımın amına girip çıkarken loş ışıkta… Şu anda o koca alet bir metre arkamda… Baksırın önünden fırlayacak gibi sertleşmiş, dikleşmiş, bana bakıyor… Gözleri bende adamın… Çıplaklığımda… Biliyorum…
         Daha suyumu bitirmeden tabure gıcırdadı. Allahım… Kalktı. Geliyor. Arkamdan yavaşça yaklaştığını hissettim. Soluk alıp vermesini duyabiliyordum sessizliğin içinde… Geldi, geldi, birden çıplak bedenime sarılıp yavaşça boynumdan öptü. İrkilmedim, zaten bunu yapmasını hasretle bekliyordum.  
         “Dur Mert… Ne yapıyorsun sen…?” dedim fısıltıyla… Sıcak nefesi boynumda dolaştı, kulak mememe fısıldadı o da,
         “Senin istediğin şeyi yapıyorum Gül…” dedi.
         “Saçmalama… Neyi istiyorum ben?”
         “Bunu Gül… Sevişmeyi istiyorsun… Benimle sikişmeyi… İstemesen benim yanıma bu kılıkta gelmezdin. Yanlış mı?”
         “Lütfen ama…” diye kekeledim. “Ben evli bir kadınım… Kocam…”
         Kollarının baskısını biraz daha arttırdı. Omuz başlarımı, boynumu, ensemi öpücüklere boğdu. Önündeki sertliği hissettirmek istercesine vücudunu bana bastırdı. Gerçekten de hissediyordum ve bu da beni delirtiyordu. Sularımın aktığını hissediyordum.
         “Hadi Gül…” dedi. “İkimiz de çocuk değiliz. İkimiz de istiyoruz bunu… Sevişmek için, seks yapmak için yanıyorsun.” Elini önüme attı, tanga külodumun ince ağının üzerinden amımı avuçladı. Zevkle inledim.
         “Ohhh… Mertt…”
         “Yanıyorsun bebeğim… Zevk suyundan sırılsıklam olmuş külodun… Islaksın… Sen de istiyorsun. Sikişmek istiyorsun… Mmmm…”
            Elleri sütyenimin kopçalarını açarken dudakları aşağıya indi. Parmakları öne geldi, memelerimi avuçlayıp sıktı, okşadı. Ateşten dudaklar belimden kaydı, kalçalarımı tavaf etti. Tanga külodumu yavaşça sıyırıp kalçalarımı ikiye ayırınca inleyerek öne eğildim.
            Bir kaç saniye durdu. Of allahım… Arkamda diz çökmüş, istekle şişip kabarmış kadınlığımın dudaklarını, arkamdaki minik deliğimi seyrediyordu adam… Seyretmekle kalmadı, soluğunu oramda hissettim önce, sonra da sıcak ve ıslak dilini… Boydan boya arkadan öne doğru yalıyordu. Yakarak, ıslatarak…
         Daha da eğildim rahat çalışması için… Mutfak tezgahına yaslanıp bacaklarımı araladım iyice… Dakikalarca yaladı, emdi, parmaklarını içime soktu. Önüme, arkama… Sonra tekrar yükseldi dudakları, yukarıya çıkarken bu kez arkamda çıplak penisinin sıcaklığını hissettim. Az önce yaladığı yerlerin üzerinde penisinin başını dolaştırıyordu şimdi boynumu öperken… Baksırını çıkarmış, benim gibi çırılçıplak kalmıştı.
            Sertçe kendine çevirdi beni… Üstüme abanarak sertçe dudaklarını dudaklarıma yapıştırırken taş kesilmiş erkekliği de bacaklarımın arasında dolaşıyordu. Islanmış apış aramda yakarak kıpırdanıp duruyordu.
            Dudaklarımı ısıra ısıra sertçe öpüyor, elleri memelerimi yoğuruyordu. Her zevk noktamdan zevk alıyor, ağzının içinde boğuk boğuk inliyordum. Kulak memelerimi yalarken,
         “Kocan yok şu anda yanında… Ben varım. Ve seni sikmek için deli oluyorum Gül… Ya sen? İstiyor musun? Sikeyim mi seni? Senin için deli olan şu koca yarağı sulu amcığına sokayım mı? İster misin?”
            Başım dönüyordu. Boynuna sarılıp öptüm, dilimle dilini okşadım. Haklıydı. Ben de deli oluyordum, İstiyordum.
         “Evet Mert…” dedim hırsla dudaklarını somururken… “Evet, istiyorum.”
         “Ne istiyorsun Gül? Söyle.. Ne istediğini söyle bana…”
          Söyledim. Onun istediği şekilde, ahlaksızca sözleri haykırarak itiraf ettim ona… Bacaklarımın arasına, kasıklarımın arasına batan aletini elimle kavrayıp sıkarken,
         “Sik beni… Bu koca siki sok bana Mert… Beni sikmeni istiyorum… Hadi… Becer beni… Nuray’ı becerdiğin gibi… Onun gibi bağırt beni de… Ohhh… Hadi…”
         “Merak etme canım… İstediğin gibi sikeceğim seni… Gülüm benim… Yavrum… Kanırta kanırta sikeceğim seni bebeğim…”
            Bir hamlede kucaklayıp tüy gibi kaldırdı beni… Dudaklarımı somura somura mutfaktan çıktı, yatak odasına götürdü, yatağın üzerine uzattı. Bunları hiç benden ayrılmadan yapmıştı. Bacaklarımı ikiye ayırıp arasına girdi.
         “Hazır mısın sikilmeye canım?” diye sordu hırsla… Gözlerim onun kararmış gözlerinde,
         “Evet… Hazırım… Durma, hadi sik beni…” diye tısladım.
          Öylesine ıslaktım ki… Penisinin şişmiş, yumruk gibi olmuş başını am dudaklarımın arasına dayayıp bir hamlede tamamını içeri sokuverdi.
         “Ahhh…” diyerek boynuna sarıldım. Adeta ikiye yarılmış gibiydim. “Bekle… Alışsınlar birbirine…” dedim.
            Mert dinlemedi beni… Beklemedi… Bacaklarımı omuzuna yaslayıp hızla girip çıkmaya başladı. Bir iki saat önce Nuray’ın üstünde nasıl inip kalkıyorsa, aynı şekilde beni sikiyordu. Nefessiz kalmış, soluk almaya çalışıyordum.
         İnlemelerim çığlıklara dönüştü. O harika, damarlı, kalın alet piston gibi gidip geliyordu vajinamda… Böyle bir zevk yaşamadım desem yeridir. Bacaklarım seğiriyor, kasılıyordum. Orgazmın dalgalarının üzerinde savruluyordum. Ohhhh… Resmen zevkten uçuyordum. Çok, ama çok güzel yarağı vardı, deli gibi sikiyordu beni… Kocam hiç böyle bir zevk yaşatamamıştı bana…
         Sonra beni çevirdi, domalttı ve arkadan amcığıma tekrar soktu. Ardı arkasına orgazmı yaşıyor ve tekrar doluyordum. Yatakta uygulamadığımız pozisyon kalmadı herhalde. En sonunda sikinin üstünde oturup kalkarken kulağına eğildim ve dilimin ucuyla kulak memesini yalayıp ısırırken, şehvetle,
         “Nuray mı, ben mi?” dedim.
         “Sen fahişem!” dedi, yarağını amımdan çıkartıp dizlerinin üzerinde kalktı, yattığım yerde benim ağzıma verdi. Sikinin kalınlığından ağzıma sığmıyordu. Biraz daha emdikten sonra,
         “Ohhh… Yala Gül… Sikimi em aşkım… Geliyorum bebeğim!” diye inleyerek ağzıma boşaldı. Döllerinin hepsini emdim, yaladım. Resmen dağıtmıştı beni…             Sırtüstü yatağa yan yana yatıp uzandık. Fırtına gibi bir sevişme yaşamıştık. Birer sigara içtikten sonra, ensemden bastırarak ağzıma tekrar yarağını verdi,
         “Em ve sertleştir sikimi!” dedi.
          Yarağını ve taşaklarını emmeye basladım. Bir kaç dakika sonra kalın yarağı yine sertleşmiş, yine göreve hazırdı.
         “Bu defa seni götünden sikecem Gül!” dedi. Bunu bekliyordum. Ama,
         “Hayır Mert… Alamam… Sikin çok kalın!” dedim.
         “Hiç götten denedin mi?” dedi. Bir kere denediğimi söyledim.
         “İstersen kremleyebilirim!”
         “Daha iyi olur. Kremle deneyelim!”
         Güzelce götümün deliğini ve kendi sikinin kafasını yedire yedire kremledi. Yoğurt gibi aldığı kremli parmaklarını deliğime sokup çıkardı bir süre… İşi bittikten sonra bacaklarımı yine omzuna aldı, sikinin kafasını götümün deliğine yerleştirdi, yavaş yavaş itmeye başladı.
         Kremin verdiği yumuşaklıkla yarağı götüme kayarcasına giriverdi. Gövdesine nazaran daha kalın köküne doğru aklım başımdan gitti. Beynimde ve gerilip zorlanan minik deliğimde şimşekler çakıyordu.
            Sonunda acıyla karışık değişik bir zevk almaya başladım. Yavaş yavaş olan temposunu hızlandırmaya başladı. Şahane bir şeydi. Kalın erkekliği göt deliğime girip çıkarken ben de iki elimle klitorisimi okşuyor, aldığım zevki arttırmaya çalışıyordum. Yaklaşık on dakika kalçalarımı tokatlaya tokatlaya, canımı yaka yaka götümden sikti beni ve sonunda, “Geliyorum!” diyerek götüme akıttı döllerini…
         İkimiz de çok yorulmuştuk. Bir zaman uzanıp fırtınanın dinmesini bekledim. Mert yatakta yan dönmüş, dirseğine yaslanmış, bir eliyle yorgun ve hırpalanmış vücudumu okşuyordu. Sonunda elini üstümden çekip doğruldum,
         “Ben yatağıma gidiyorum! Bu olanları Nuray bilmese daha iyi olur sanırım…!” dedim.
         “Merak etme Gül… Zaten her  şey senin içindi!” deyince şaşırdım.
         “Anlamadım?” dedim.
         Anlattı. Nuray’ın sevgilisi olmadığını, birbirlerine bağlanmadan, sadece seks için bir araya geldiklerini, fuckbody olduklarını söyledi. Akıllarına esen her çılgınlığı deniyorlarmış. Grup seks bile yapmışlar. Nuray ona söz vermiş, (Sana güzel bir am siktireceğim!) diye…
         “Ameliyat, hastane filan?”
         “Tabi ki yalandı canım… Doktor mu bu, geceyarısı ameliyata çağırsınlar… Ama senin sayende Nuray sözünü yerine getirdi. Yalnız Gül, gerçekten harikaydı, çok güzeldi!”
         “Desene Nuray resmen beni arkadaşına siktirdi.” diyerek güldüm. Uzanıp öptü beni,
         “Seksi orospum benim… Sen de benim gibi yaşadığımız seks macerasından memnun kalmışa benziyorsun.”
         “Çok…” dedim. “Ben de onu kocama siktireyim de görsün gününü fahişe…”
         “Siktir canım… Kocan da onu siksin. Hatta beni de çağırın, dörtlü yapalım. İnan grup seks bundan çok daha zevkli… Düşünsene, iki erkeğin arasında nasıl zevk alacaksın. Hatta bir de kadın… Nuray sever öyle şeyleri…”
          “Bakalım…” dedim gülümseyerek, itiraz etmeden…
           Bir gecelik ödünç seks arkadaşımı minnet duygusuyla öperek kalktım.  Yorgun argın, bacaklarım titreyerek merdivenleri tırmandım ve odama çıktım. Telefonum yukarıdaydı, baktım Nuray’dan mesaj gelmiş,
         “Umarım zevk almışsındır :) Seni mutlu görmek, sana güzel bir hafta sonu yaşatmak istedim” diye yazıyordu.
         Tebessümle yatağıma uzandım ve rahatlamış bir şekilde, bebek gibi uyudum. Bu olay Nuray’ın tezgahı da olsa, çok güzel zaman geçirmiş, ve gerçekten mutlu olmuştum. Teşekkürler benim canım arkadaşım!
163 notes · View notes
35myduran35 · 3 years ago
Text
alıntıı
Komşumun Sıska Kocası
Komşumun Sıska Kocası!Selamlar ben Halide, İstanbul'da yaşayan, 41 yaşında, evli ve 2 çocuklu bir kadınım. Eşimle severek evlendik. İlk evlendiğimizde sex hayatımız fena değildi, ama zamanla iyice azaldı ve son yıllarda da kocamın isteksizliğinden dolayı tamamen bitti. Biz kadınlar aramızda kocalarımızdan bahsederken, konu sekse geldiğinde ben hep susuyordum. Komşum ve yakın arkadaşım Esra patavatsızlığı ile tanınıyordu. Esra, kocasının iri siki ile onu her gece en az iki kez sikip haşat ettiğini, kendisi yeter demese kocasının sabaha kadar sikmek istediğini ballandıra ballandıra anlatıp, adeta hepimize nispet yapıyordu. Hayret ettiğim şey ise, kocası Ali'nin aslında kısa boylu ve sıska biri olmasıydı. Böyle bir adamın o şekilde sikebileceğine hiç ihtimal veremiyordum. Bir akşam Esra'lar bizi çay içmeye çağırdı. Yedik içtik sohbet ettik, ama benim aklım başka yerdeydi. Çaktırmadan sürekli Ali'nin önüne bakıyordum. Doğrusu Esra'nın o iri dediği sikiyle Ali'yi bağdaştıramıyordum. Biz Esra ile çayları tazelemek için mutfağa geçtik. Kendimi tutamadım ve “Esra, gerçekten Ali'nin aleti büyük mü?” diye sordum. O da, “Evet, neden sordun?” dedi. “Hiç belli olmuyor da ondan!” dedim ve gülüştük. Ama Esra her zamanki patavatsızlığı ile, “Çok merak ediyorsan gösterebilirim!” diye takılınca utancımdan nar gibi kızardım. Konu orda kapandı… Ertesi gün kahvaltıdan sonra kocam işe gidince, Esra'dan bir mesaj geldi. Mesajı açtığımda şok olmuştum. Esra, “Merak ediyordun, al sana Ali'nin aleti! Dediğim kadar varmıymış?” diye yazıp, bir yarak resmi göndermişti. Çocuklarım evdeydi, telaşla hemen kapattım mesajı. Ama yalan yok, aklım resimde kalmıştı. Çocukları oynamaları için aşağıya, sitenin bahçesindeki oyun parkına gönderdim. Çocuklar evden çıkar çıkmaz telefonumu aldım ve resmi incelemeye başladım. Hakikaten de iri kalın bir yaraktı ve kocamınki ile karşılaştırmak gerekirse o kocamınki Çük gibi kalıyordu. Ben resme bakarken Esra'dan bir mesaj daha geldi, “Cevap vermedin, ne oldu? Ali'nin aletini görünce dilini mi yuttun? Yoksa resme bakıp küçük Halide'yi tokatlamaya mı başladın?” diye yazmıştı. Yine patavatsızlığı üstündeydi. Ben de, “Çocuklar evdeydi, anca indiler aşağıya oynamak için!” diye yazdım. Esra, “Ee, Ali'nin aleti nasıl ama? Abartmamışım değil mi?” diye yazınca, ben de, “Alet müthiş, ama Ali'nin olduğunu nerden bileyim, internetten indirmediğin ne malum?” diye yazdım. Çok geçmeden Esra yeni bir resim gönderdi. Yine şok olmuştum. Bu resimde Esra'nın da Ali'nin de yüzü tanınıyordu ve Ali sırtüstü yatmışken Esra onun yarağını ağzına almıştı. Ağzına almış dediğim, sadece yarağın kafası anca sığıyordu ağzına. Ben resme hayretle bakarken, “Şimdi inandın mı?” diye yazdı. Ben de artık onun gibi patavatsızlaşmıştım, “İnandım inandım! Ama daha ağzına sığmıyor, amına nasıl alabiliyorsun? Eminim yarısı anca giriyordur!” diye yazdım. Esra, “Bu göndereceğim resme iyi bak!” yazıp bir resim daha gönderdiğinde şaşkınlığım daha da arttı. Orospu o koca yarağı köküne kadar almıştı. “Valla helal olsun sana!” diye yazdım. Şaşkınlığım geçmeden, “Bu da bir şey mi!” diyerek bir resim daha gönderdi. Bu sefer de yarağı köküne kadar götüne almıştı. Esra'yı gıcık etmek için, “İyi güzel de, bunların fotomontaj olmadığını nerden bileyim?” diye yazdım. Bunu üzerine Esra, “Bu videoya da inanmazsan, biz sikişirken gel başımızda dur!” yazıp bir video göndermişti. Galiba Esra'yı iyi kızdırmıştım. Videoyu oynattım, ama ağzım açık seyrediyordum. O sıska dediğim Ali resmen Esra'yı inlete inlete sikiyor, o koca yarak köküne kadar Esra'nın amına girip çıkıyordu. Sadece sikişmeleri değil, sikişirken argo konuşmaları da ilginçti. Videoyu sonuna kadar seyredemeden Esra bir video daha gönderdi. Heyecanlanmıştım. Büyük bir merakla hemen ilk videoyu kapatıp yeni geleni açtım. Bunda da Ali Esra'yı götten sikiyordu. Hemde ne sikme! Domaltmış, bitmez tükenmez bir enerjiyle ve şaklata şaklata sikiyordu! Böyle bir yarakla sikilmeye ne am dayanırdı, ne göt! Esra'nın dediği gibi, resmen haşatını çıkarıyordu! Ağzım açık videoyu seyrederken, elim de külodumun içine girmiş, deli gibi masturbasyon yapıyordum. Esra masturbasyon yaptığımı tahmin etmiş olmalıydı ki, “Fazla tokatlama küçük Halide'yi, hadi sana kolay gelsin! Bye! :)” diye yazdı. İnkar edecek bir durumda değildim, sadece, “Tşk” yazıp yolladım ve videoya bakarak masturbasyonuma devam ettim. Ali'nin o şekilde beni siktiğini hayal ederek de müthiş bir Orgazm yaşadım… O günden sonra Esra ile bu konu birdaha açılmadı, ama ben her vakit bulduğumda o videolara bakıp masturbasyon yapıyordum. Hatta kafamda kendimi Ali'ye siktirme düşüncesi bile oluşmaya başlamıştı. Ama ya Ali istemezse? Ozaman bırak sadece Ali'ye rezil olmayı, bunu Esra'ya anlatması halinde tüm apartmana rezil olurdum. En kötüsü de, birdaha ne kocamın yüzüne bakabilirdim, ne de Esra'nın. Bunu yapacaksam, Ali'nin de beni sikmek istediğinden emin olmam gerekiyordu. Ali'nin kendi işyeri vardı, ayakkabı satışı ve tamir işi yapıyordu. Yeni modeller geldiğinde Esra bana hep söylerdi, “Git bir bak!” diye. Birgün yine yeni modeller geldiğini söyleyince, “Tamam, bugün bir ara gider bakarım, ayakkabıya ihtiyacım vardı zaten!” dedim. Hazırlanıp gittim. Ali'nin nabzını yoklayacaktım. Altıma diz hızasında bir etek, içime de özellikle amımı gösteren şeffaf tülden bir tanga külot giymiştim. Üstümde de yakası cömertçe açık bir gömlek ve pardesü vardı. Dükkana girdiğimde Ali ilgilendiği müşterileri bırakıp benim yanıma geldi. Hoşgeldin Hoşbulduk muhabbetinden sonra, yeni modellere bakmaya geldiğimi söyledim. Beni orta sıradaki rafların oraya götürdü. “Bunlar yeni geldi!” deyip, bana küçük bir tabure ve bir ayakkabı çekeceği verdi. Ayaklı aynayı da yaklaştırıp, “Sen baka dur, ben şu müşterilerle ilgileneyim!” diyerek gitti… Müşteriler gitmiş, dükkanda yalnız kalmıştık. “Pardesünü ver askılığa asayım istersen, rahat et!” deyince çıkarıp verdim. Astı geldi tekrar yanıma. Ben taburede oturmuş bir halde ayakkabıları denerken göğüslerimi sergilemek için özellikle eğilip doğruluyordum. Arada sırada da çaktırmadan Ali'nin önüne bakıyordum. Nitekim az sonra Ali'nin önü kabarmaya başladı. Her denediğim ayakkabıdan sonra Ali'nin yarak sanki biraz daha irileşiyordu. Sonunda, belli olmasın diye Ali bir elini cebine sokmuştu. Bir başka çift ayakkabı daha denedim. Ayakkabıları giydikten sonra ayağa kalkıp, aynanın karşısında bir sağa bir sola dönüp, yandan önden arkadan nasıl görünüyor diye bakıyordum. Ama aynı zamanda da aynadan Ali'nin önüne kaçamak bakışlar atıyordum. Evet, Ali'nin cebindeki eli hareket ediyordu. Güya bana belli etmeden yarağıyla oynuyordu. Tekrar tabureye oturup, bir ayağımı Ali'ye doğru kaldırdım ve “Bu modeli beğendim, ama sanki biraz büyük geldi, ne dersin?” dedim. Ali hemen, “Bakayım!” deyip önüme çöktü. Ayağımı eline alıp, ayakkabıyı birkaç kez ayağımdan çıkarıp tekrar giydirdi. Ayağımı yere koyup, “Bu iyi, öteki ayağını uzatır mısın?” dedi. Öteki ayağımı kaldırırken bacaklarımı biraz araladım. Ali sanki ayağımdaki ayakkabıya bakıyormuş gibi yapıp, ayakkabı hakkında birşeyler anlatırken sürekli küloduma bakıyordu. Gördüğü manzara hoşuna gitmiş olmalıydı ki, ayağımdaki ayakkabıyla oyalandıkça oyalanıyordu. Sonra ne olduysa, aynı modelin bir numara küçüğünü verip, “Al bir de bunları dene, için rahat etsin. Benim az bir işim var!” deyip arkaya gitti. Ayağa kalkıp nereye gittiğine baktığımda tuvalete girdiğini gördüm. Yoksa tahmin ettiğim şeyi mi yapacaktı? Emin olmak için sessizce tuvaletin önüne gittim. İçerden garip sesler geliyordu. Anahtar deliğinde anahtar takılı olduğundan birşey göremedim. Ama yanılmamıştım, Ali tuvalette kendini tamin ediyordu. Yakalanmamak için geri gidip tabureye oturdum. Biraz sonra Ali de yanıma geri geldiğinde önündeki kabarıklık kaybolmuştu. Bir önceki denediğim ayakkabıları satın alıp dükkandan ayrıldım. Bir sonraki haftasonu kocam İstanbul dışına gitti. Kocam iş sebebi ile bazen şehir dışında olduğundan, market alışverişlerine genellikle Esra ile giderdik. O gün de yine Esra ile markete gittik. Alışveriş yapıp eve dönecekken Ali gelip bizi arabası ile alıp eve getirdi. Hatta benim poşetleri mutfağa kadar da taşıdı. Giderken de, “Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, çekinme ara!” dedi. Teşekkür edip yolladım, ama aklım yine bu sıska adamın yarağına takılmıştı. O gün yine Ali'nin Esra'yı siktiği videoyu izleyerek masturbasyon yaparken aklıma bir fikir geldi. Ertesi gün Ali'yi arayıp, ayakkabı dolabını temizlerken birkaç ayakkabının boyaya ve topuk değişimine ihtiyaçı olduğunu söyledim. Ali, “Yaparım! Esra bugün annesine gidecek, Esra'yı annesine bıraktıktan sonra uğrarım!” dedi. Hemen çocukları giydirip, oynamaları için sitenin oyun bahçesine gönderdim. Ben de üzerimdeki eşofmanları çıkarıp, üzerime sadece arkası ipli bir tanga ve üstüne de kısa bir gecelik giyip beklemeye başladım. Nihayet aşağıda Ali'nin arabası göründü. Az sonra da kapının zili çaldı. Dürbünden baktım, Ali idi. Yüksek sesle, “Eşşek sıpaları, yine ne oldu?” diye bağırarak kapıyı açtım. Ali beni o halde görünce donup kalmıştı. Ben de numaradan donup kalmış gibi yaptım. Geceliğimin önünün açık olduğunu sonradan fark etmişim gibi geceliğime çeki düzen verip, “Kıyafetim için kusura bakma Ali, senin bukadar erken uğrayacağını tahmin edemedim, benim çocuklar geldi sanmıştım! Geç buyur içeri!” dedim. Ali kekeleyerek, “Önemli değil, ev hali!” deyip içeri geçti, ama şokta gibiydi. Kapıyı kapatıp, portmantoya döndüm. Alttaki kapağı açtım ve adeta Ali'nin önüne domalırcasına eğilip, dolaptan iki çift ayakkabı çıkarıp yere koydum. “Bir iki tane daha olacaktı…” deyip o pozisyonda ayakkabı arıyormuşum gibi oyalanıyordum. Arkamda duran Ali'nin hiç sesi çıkmıyordu, o anda götüme odaklandığından adım gibi emindim. Ben de hiç istifimi bozmadan, “Altta değilmiş, üst dolapta herhalde…” diyerek doğruldum, üst dolabın kapağını açıp ayaklarımın üstüne yükselerek aramaya başladım. Yukarıya uzanınca geceliğim de yukarı toplanmış, götüm kabak gibi meydana çıkmıştı. Ali birden kolumu tutup, “Yeter lan orospu! Önce dükkanda delirttin, şimdi de burada!” deyip beni kendine döndürüdu ve dudaklarıma yumuldu. İstediğime kavuşmak üzereydim. Yalandan biraz karşı koysam da, fazla uzatmadım ve Ali'ye karşılık verdim. Beni kendine yapıştırdı. Elleri götümün yanaklarını yoğururken, dudaklarımı, boynumu, boğazımı deli gibi öpüyordu… Koridorda biraz yiyiştikten sonra beni kucakladığı gibi yatak odama götürdü. Geceliğimi çıkarıp beni yatağa uzattı, göğüslerimi emmeye başladı. Bir elini de tangamın içine daldırmış, çoktan sulanmış amımı parmaklıyordu. Sonra birden tangamı çıkarıp, kocamın hiç yapmadığı bir şey yaptı. Amımı deli gibi yalıyor, klitorisimi ağzına alıp emiyordu. Ben artık kopmuştum ve daha beni sikmeden ilk Orgazmımı olmuştum. Çabuk olmalıydık, çocuklar gelebilirdi. Ali'yi itip, kemerini açıtım, pantolonunu indirdim. Boxerini de indirince o meşhur aletiyle tanıştım. Gerçeği, resim ve videodaki görüntüsünden daha heybetliydi. Yalayıp, ağzıma alabildiğim kadarını emiyordum. İyice kudurtmuştum Ali'yi, “Yeter lan orospu!” diyerek beni yatırdı. Bacaklarımı ayırıp, tek hamlede içime daldırdı o koca yarrağını. Esra haklıymış, amımı yara yara girmişti içime. İki çocuk doğurmama rağmen yakmıştı içimi, sanki ilk defa kızlığım bozulmuş gibiydi. Git gel yapa yapa iyice açtı amımı. Sonra da pozisyondan pozisyon soka soka ve inlete inlete 15-20 dakika sikip yeniden Orgazm etti beni. Ben, “Hadi, boşal artık, çocuklar gelir şimdi!” demesem sikmeye devam edecekti. Sonunda böğüre böğüre boşaldı ve pelte gibi döllerini doldurdu içime. Yarağını içimden çıkarmadan dudaklarımı öpüp, göğüslerimi yoğuruyordu. “Ali nolursun git artık, valla şimdi çocuklar gelir, acıkmışlardır!” dediğimde içimden çıktı. Ama tam o sırada da kapı çaldı. “Hiç sesini çıkarma Ali, ben çocukların karnını doyurup göndereyim. Sen de giyinip gitmeye hazırlan!” deyip, külodumla geceliğimi giyip yatak odasından çıktım. Giderken kapıyı Ali'nin üstüne kilitledim, bazen çocuklar yatak odasına dalıveriyorlar diye. Çocukları mutfağa alıp, birer sandviç hazırladım. Ellerine de birer meyve suyu verip, oynamaya devam etmeleri için tekrar aşağıya gönderdim. Pencereden bakıp çocukların aşağıya indiğini görünce rahatlamıştım. Ali'yi de göndermek için yatak odasının kapısını açtım. Ama Ali halen çırılçıplak yatıyordu. Yarağını yeniden kaldırmış ve bana sırıtarak sıvazlıyordu :)
325 notes · View notes
35myduran35 · 4 years ago
Photo
Bu gerçek olamaz
Tumblr media
2K notes · View notes
35myduran35 · 4 years ago
Photo
İşte kusursuz kombin Bayıldımmm
Tumblr media
12K notes · View notes
35myduran35 · 4 years ago
Text
Olur ise böylesi olsun 
62K notes · View notes
35myduran35 · 5 years ago
Text
harika ya
Tumblr media
63 notes · View notes
35myduran35 · 5 years ago
Video
oh ya banada
tumblr
No pulling out in this position 
90K notes · View notes
35myduran35 · 5 years ago
Video
kıvrak neşeli halini sevdim
tumblr
vivi
4K notes · View notes
35myduran35 · 5 years ago
Photo
Bana nekadarda benziyo Biraz göbekli olsa tamam
Tumblr media
8K notes · View notes
35myduran35 · 6 years ago
Photo
Bundan bulursam alıcam
Tumblr media
977 notes · View notes
35myduran35 · 6 years ago
Photo
sözün bittiği yer
Tumblr media
53 notes · View notes
35myduran35 · 6 years ago
Photo
Tumblr media
204 notes · View notes
35myduran35 · 6 years ago
Video
süper son nokta
tumblr
73K notes · View notes
35myduran35 · 7 years ago
Photo
Lise arkadaşıma benziyo 
Tumblr media
83 notes · View notes