uzakyakinlik

[uzakyakinlik]

ey serseriliğim, ey anılarımın ahşap kraliçesi şarabı sev, tütünü incitme, beni de unut artık.

Refik Durbaş

[uzakyakinlik]

Gün gelip sömürecek yer kalmayınca semirecek insan da kalmayacak. Fakirlere ancak böyle özgür kalabilir. Zenginler yakalarından düşünce, kendilerine ha bire muhtaç insan gözüyle bakan yağlı adamlar geberip gidince... Her neyse ben yine de kibarlığı elden bırakmamalıyım. En alt tabaka, en aç, en fakir ve en kibar insanlardan biri olarak vahşi kapitalizme soruyorum: "Doydun mu?"

Ayşegül GENÇ - Ölü Serçe Dönemeci, sf.90

[uzakyakinlik]

Otobüs yolculukları iyi ki var. Değişken ve her tarafı daha özgün manzara eşliğinde saatlerce düşünme fırsatı tanıyor insana. Cama rastlayan yağmur damlaları gibi anılar; önce düşüyor, yavaş yavaş da dağılıyor. Sahi ne çok yaşamışım diyor insan. Yaşım 18 ve yaz bahara dönüyor ise. Hele de yolumuz Karadeniz'e ise...

[uzakyakinlik]

Ama sana hiç dokunmazsam, bir tapınak gibi kurarım seni. Ve seni ışıkta kurarım. Ve sessizliğin kırları alır içine. Ve seni kendimin de, senin de ötende sevmesini bilirim. Ve İmparatorluğunu kutlamak için ilahiler yaratırım. Ve gözlerin yumulur; dünyanın gözkapakları. Seni kollarımda yorgun tutarım, bir kent gibi. Tanrı'ya doğru yükselişimin bir basamağından başka bir şey değilsin. Yakılmak, tüketilmek için yaratılmışsın, alıkonulmak için değil… Ve az sonra saray ağlar, tüm kent yasa bürünür, çünkü doygunluğa erememiştim, yanıma bin silahlı alıp kentin kapısından çıkmıştım.

Saint EXUPERY - Kale, sf.53

[uzakyakinlik]

"Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir"

[uzakyakinlik]

gözbebeğinden bebekler yazmak

Sessiz ve soğuk, soluklarının yüzüme çarptığı karanlık bir odada bak bana. Büyüyen gözbebeklerin gibi büyüsün umutlarım. Ve gözbebeklerinden alsın gücünü can şenliğimiz; dalgalar gibi vursun yatağımızın kıyılarına.

[uzakyakinlik]

..Artık korkuyorum. Saadetin bizi korkutacak kadar çok ve kesif olması nedir bilir misiniz? Şimdi şuracığa düşmekten korkuyorum. İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum.

Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan

[uzakyakinlik]

Bir demli çayla kandırırdık acıyı.

Ahmet Erhan