#zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir
Explore tagged Tumblr posts
onderkaracay · 6 months ago
Text
🎯 BEYKOZ DA YAŞADIKLARIM 🎯
0 notes
onderkaracay · 7 months ago
Text
Tumblr media
🎯 DÖRT GEMİ, DÖRT BÜYÜK TÜRK DESTANI 🎯
TÜRK'ÜN, ANADOLU'NUN VE İNSANLIĞIN KADERİ GEMİLERLE DEĞİŞİYOR.
Bir büyük insan düşünün Anadolu'yu su basacak diyor
İnananı gemiye doluyor, inanmayanı sularda boğuluyor
Nuh tufanı böyle efsane oluyor
Bir büyük sultan düşünün
Gemileri karadan yürütüyor
Tarihin, insanlığın ve İstanbul'un kaderi değişiyor
O küçük çocuk tarihe sığmayan Fatih Sultan Mehmet oluyor
Bir adam düşünün; yüreğinde vatan, bir gemi düşünün içi dolu adam.
Tam bağımsızlık diyor
Teslim olmam, vatanı teslim etmem diyor
Koca Türk ulusu peşine takıyor
Altı asırlık esaret ve zulümden kurtarıyor
İşgalcilere teslim bayrağı açan padişahı dinlemiyor
Teslimiyetçi ve işbirlikçi mandacılara karşı ilk itaatsizlik bayrağını 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da açıyor
Ve Anadolu'ya geçiyor
Tarihin en büyük ulusunun makus talihini yeniyor ve Atatürk oluyor
Türkler o zaman biz olma bikincine varıyor
Ne zaman ki o büyük dahi yaşama veda ediyor
Yeri bir türlü dolmuyor
Anadolu'ya din, siyaset ve sermaye adı altında yeniden başka bir zulüm doluyor
Gün geliyor bir çocuk daha 19 Mayıs günü doğuyor
Küçük yaşta ilk yarasını bu zulümden alıyor
Hiç kimse ile paylaşmadan bu yarayı açan o silahın arkasında kim varsa onu bulacağım ve hesabını soracağım diyor
Bütün yaşamını bu zulüm nasıl bitirilir düşüncesi ve mücadelesi ile geçiriyor
Kaleyi içten yıkmak için o zulmün arkasında olan bir niyetin içine sızarak bilgi ve belge toplayarak o büyük güne hazırlanıyor
İlk yarayı büyüyen 12 Eylül 1980 gününün bir başka benzeri 12 Eylül 2012 tarihinde düşmanın kendi ayaklarına kurşunu sıktırıyor
Aynı ataları gibi gemisini yaparak mücadeleye koyuluyor
Susuz şer denizinde gemisini yüzdürüyor zalimlere mahşeri yaşatıyor zalimlerden birinin ibretin maddi delili olarak canının alındığına geriye kalan tüm zalimlerin ve onlara tapanların yaratanın gazabı ile kalpleri kömür gibi oluyor ve kalp karası sürülerek yaşattıklarını yaşasınlar diye canlı ölülere döndürüldüklerini görüyor
Bu ibret sonrası ne kadar fitne, fedat, bölücülük adına faaliyet gösteren araç ve niyet varsa tarih olduğunu insanlığın aslında sadece iki tarafı olduğunu yeryüzüne insanlık bir sır ile geldi diyerek hatırlatıyor
Bugün ikiye bölünmüş insanlığın bir kısmı negatif şeytani tarafı diğer tarafı insani tarafı savunmak için savaşını veriyor
Kitlenin kütleye, cehalete ve ihanet boyutunda maddi gücüne insanlığa ve yurduna saldırısına sırrın verdiği kudret gücü ile bir Türk dünyaya bedelin ispatı olarak yürek meydanına çıkarak adeta meydan okuyor
Zulüm boş durur mu?
Türk'e karşı kazanacağını sanarak Türkleri kuşatmak adına bütün dünyayı 21 Aralık 2025-21 Ocak 2016 tarihinden sonra ibret anlaşılır anlaşılmaz telaşa kapılıyor ve dünyada ne yaşanıyor ise bu ibret ile bağlantılı olduğunu onun dışında kimse anlamıyor
Sabır ile insanlığın yıllarca yaşam pahalılığı ve her türlü zulüm uygulanarak Anadolu'da Türklüğü yok etme niyeti karşısında toplumun sorumsuzluğunu üzülerek seyrediyor
Ne zaman ki Anayasa ile son darbeyi vurmaya kalkıyorlar beyin savaşları komutanının taktiklerini uygulayarak yeniden ibreti idrak ettirmek için sahneye çıkıyor zulmün şirazesini iyice bozuyor
İnsanlığını kaybetmemiş her insanın yüreğinde sevgi ve devrim tohumu yüklendiğini yıllardır gönül kongreleri yaparak hatırlatıyor çaresizliğin pençesinde kalan insanlığı yavaş yavaş uyandırıyor
Biz insanlığa karşıyız diyemeyen zulmü adeta bir kez daha felç ediyor
Her saldırıyı bertaraf edecek bir ilahi sır ile donatıldını ve düşmanı düşünce gücü ile püskürtüyor
İnsanlık fikrinin yerine kim veya hangi zalim zulüm dışında ne koyabilir ki?
Nasıl haklı çıkıp kazanabilir ki
Elli yıllık yaşam mücadelesi ile beşyüz yıl yaşında olan tefeci zulüm kapitalizmi düşünce gemisi kitabı ile yıkıyor
Kitabını zaten yazarken sırrı ona Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı Nutuk kitabının devamı olduğunu yaz diyor o da yazıyor
Zulüm* ilk çıktığı adrese geri döner başlatanı bitirir diye yaz diyor o da yazıyor
19 Mayıs 2015 tarihinde
Bir gemi daha kalkacak Anadolu'dan**
Yerini bir yaratanın bir de Türklerin bildiği yerden diye yaz diyor, yazıyor
"Gönülden kopan bir derya bu
Mahşer denizine*** döndüğünde; kurtulanlar da olacak, alabora olup boğulanlar da.
Sular duruldugunda bir gemi daha çoktan kalmış olacak sağ kalanlarla!"
Bütün bunları tek başına nasıl yaptım;
Atalarımın neler yaptığını ilk önce çok iyi öğrendim.
İlmi sırrın iki kaynağı var biri düşünce ikincisi ona layık olacak ahlak.
Bu ikisine hiç ödün vermeden sahip çıktım.
Kimseyi satmadım kimseye satılmadım.
Anlamak ve sahip çıkmak adına sorumlu bir yurttaş olmam gerektiği ilkesinden hiç taviz vermedim.
Korku nedir bilmem, tehdit nedir tanımam. Çünkü Türk'üm ben dedim.
Mustafa Kemal ve Türk ulusunun o eşsiz mücadelesi unutulamaz unutturulamaz dedim.
Yetmiş beş yıldır bu uğurda yaşamını kaybeden insanlardan utanarak nasıl mücadele vermem dedim.
Deniz Gezmiş'in mücadelesi yarım kalamaz dedim.
Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu o kutlu mücadeleyi anlayana, ne mutlu Atatürk benim diyebilene.
Bugün benim senin, insanlığın Türk'ün doğum günüm, bugün doğum günün.
Tüm Türklere ve insanlığın yanında duranlara kutlu olsun.
Dört gemi, dört Türk asırlar geçiyor Anadolu'nun kaderini değiştirecek iradeyi gemiler ile ortaya koyuyor ve insanlığı Anadolu'ya yeniden getiriyor.
Şeytana uymuş gafil burada sır nerede diyor.
Kim demiş Türkler denizci değil diye.
Önder Karaçay
* Mobbing Bank kitabının ilk satırları
** Mobbing Bank kitabı sayfa 331
*** Mobbing Bank kitabı sayfa 23
5 notes · View notes
onderkaracay · 2 years ago
Text
Tumblr media
🗣️ Zulüm Bir Gün İlk Çıktığı Adrese Geri Döner ve Başlatanı Bitirir
Bu başlık Mobbing Bank kitabımın ilk cümlesidir.
Zalimliğe ve zulme muhtıra vermenin ilk cümlesi.
12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanlar, yaptıranlar ve ondan özelleştirme ile nemalanan zalimlere kitap ile verilmiş bir muhtıradır.
Türk ulusu kimsenin farkında olmadığı bir şekilde direniş gösteriyor.
Aldatanların medyası yeni kullanmak istediklerini güç olarak sunuyorlar.
Aldatanların ve aldananların bu ülkeyi bundan sonra yönetmeleri mümkün değildir.
Türk ulusunun örgütsüz ve dağınık olması kimseyi aldatmasın ya da umutsuzluğa sevk etmesin.
Günü geldiğinde tek bir yumruk olup emperyalizmin ve yerli işbirlikçi ne varsa hepsinin kabusu yine olacağız.
Onları bir asır önce yenen tek ulus Türk ulusudur. Bunu kimse unutmasın.
Mazlum ulusların umudu bugün kendi umudu olacak.
Çünkü;
Emperyalizmin yerli işbirlikçi sermaye ve siyasi ayağı deşifre oldu.
Bundan sonra deşifre olanları yeniden kullanması ve yeni işbirlikçiler bulması, oyuncu değişikliği yapmak o kadar kolay olmayacağı için Türk ulusunu sömürge etmelerinin sonu gelmiştir.
Hepsinin o kartondan kale holdingleri, bankaları, siyasi partileri, tarikat ve cemaatleri çok yakın zamanda tarih olacaklar.
Hatta bugüne kadar kullandıklarını emperyalizmin kendisi imha edecek. Göreceksiniz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kadim bir devlet olduğunu Atatürk'ün askerleri bütün dünyaya bir kez daha ilan edecek.
Anayasal düzeni yıkmak isteyenler Anayasa'dan Türklüğü çıkarmak isteyenler, onlar ile masaya oturup bu ülkeyi yönetmeye talip olanlar terörist durumuna düşecek ve yargılanacaklar.
Yabancıya toprak ve yurttaşlık satışı kodamanların istediği bir toplumu parayla satın almak yoluyla demografik yapı değişikliği Anadolu üzerinde yaşayan Türk ulusuna kurulmuş en büyük tuzaktır.
] Önder KARAÇAY [
10 notes · View notes
onderkaracay · 2 years ago
Text
Tumblr media
🗣️ Avrupa Birliğine Uyum Yasalarının Amacı Neydi?
Saklı her niyetlerine bir kılıf bularak gerçekleştirmek istediler.
Bizi Avrupa Birliğine almayacaklarını kendileri de biliyordu.
O zaman amaç veya gerçek niyet neydi?
Bunu anlayabilmek için 2001 krizinin ne amaçla yapıldığını anlamak gerekir.
11 Eylül 2011 günü Amerika da ikiz kuleler vurulduğu gün bizde de Türk ulusunun bir gecede milyar dolarları sermaye bankaları tarafından merkez bankası başkanının kurun iki katına çıkacağı haberini almaları sonucu bir gecede servetleri kadar vurgun vurmaları ile başladı.
O tarihte bir sermaye bankasında memur olarak ��alışıyordum.
O banka o gün krizden en başarılı çıkan banka diye övünüyordu. Kriz fırsat demektir. Fırsatı bilderberg'in elemanı olarak merkez bankasına yerleştirilen bir işbirlikçi görevini kötüye kullanarak Türk ulusuna ihanet ederek bunlara bu fırsatı vermişti.
Sonrasında da bunların operasyonu devam etti.
Ecevit tuzağa düşürüldü.
Kemal Derviş gelsin ekonomiyi düzeltsin. Dünya bankasında çalışan sermayenin işbirlikçisi görevini yapacaktı.
O da aldığı talimatların gereğini yaptı.
✓ Bankaları satacaksınız dedi. Sattılar. Hatta 2002 tarihinde gömlek değiştirerek iktidar olanlar biz Kemal Derviş'in ekonomi programını uygulayacağız dediler. İlginç değil mi? Kemal Derviş emperyalizmin adamıydı ve milli görüş gömleğini çıkartıp onların ekonomi programını uygulayacağız diyenler iktidar olmuştu. Algı değiştirmek amacıyla Kemal Derviş Cumhuriyet Halk Partisi içinde siyasete devam ettirildi.
✓ Üretmenize gerek yok dedi. Hatta alış veriş merkezi açın dedi. Üretimden vazgeçtiler alış veriş merkezleri açıldı. Ülke ithal mal pazarı olarak tarımda bile dışa bağımlı bir ülke haline geldi.
✓ İnşaat yapacaksınız dedi. Satılan bankalara kaynak aktarmak adına bu büyük bir fırsat olacaktı. Öylede oldu.
İşte yabancıya toprak, mülk, maden ruhsatları ve yurttaşlık satışı sözde Avrupa Birliğine uyum yasaları adı altında yabancıya konut kredisi yetkisi de bankalara verilerek ülkemizin topraklarının el değiştirmesi ve işgale varacak ilk adım bu yolla atıldı.
Türk ulusu medya ile uyur iken gece ve torba yasalar ile hakkımız kanun ile çalınıyordu. Kanun ile çalmak nedir o güne kadar bilmiyorduk.
Bankalar sonrasında tarla, bağ, bahçe ne varsa kredi ile ipotek karşılığında kredi vererek halkı kandırdılar. Bütün bu topraklar yabancı bankaların mülkiyetine geçti.
O gün bugündür ülkemiz talan ediliyor.
Ben bankada işimi işte bu ihanete karşı çıktığım için kaybettim. O günlerde aynı zamanda Türk askerine çeşitli kumpaslar ile zulüm uygulanıyordu.
Diretenler, karşı çıkarak direnenler işten çıkarılıyor işsiz bırakılarak sindirmek istiyorlardı.
12 Eylül 2012 tarihini seçtiler beni işten çıkarmak için.
Kendi ayaklarına kurşunu sıktılar o gün.
Sonradan anlayacaklardı.
Ve Mobbing Bank kitabımın ilk cümlesi şöyle yazıyordu;
✓ Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.
12 Eylül 2012 günü direnişi başlattığım gündü.
Tüm Türklerin yürek meydanında gönül kongresi yapmaya başladığınız gündü.
Zaman bizi haklı çıkardı.
Bugün zulmün bittiği günleri yaşıyoruz.
Zalimlerin bittiklerini anladıkları zaman zulümlerini artırmaları tarihi bir gerçektir.
Güçlü olan değil her zaman haklı olan kazanır.
Ülkemiz çeşitli hileler ile elimizden alınmak isteniyor.
Atalarımız gibi kanımızın son damlasına kadar akıtır toprağımızı ve yurdumuzu kimseye vermeyiz.
Bundan sonra yaşanacak her aleyhimize gelişme bu amaca yönelik olacaktır.
Türk ulusu Atatürk çizgisine dönmek zorundadır.
Onun yolundan çıkanların peşinden gitmekten vazgeçmelidir.
Onları çaresiz bırakmanın başka bir yolu yoktur.
Kuvayi milliye güçleri olarak Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmak Anayasa'ya sahip çıkarak bunun üstesinden yine geliriz.
Türk ulusu şunu asla unutmamalıdır;
✓ Komşularımız ile iyi geçinmek bizim yararımızadır.
✓ Yayılmacı ve sömürgeci batı ile ilişkilerimizi çok dikkatli bir şekilde yeniden gözden geçirmek zorundayız. Batı ile bizim artık 1950 sonrası bir dost görünümlü düşmanlığı besleme olanağımız kalmamıştır. Batının işbirlikçisi her kim varsa tarihe bu şekilde yazılacaktır.
✓ Rusya batı benzeri bir niyettir. Din bağlantılı intikamlar peşinde koşacak kinci bir yapıları vardır. Sıcak denizlere inme başarısını bu ziyniyetin sayesinde gerçekleştirmiş olmaları onları başka hevesler içine çekebilir. Yarın batı ve Rusya bir arada bize karşı birleşecek gibi görünüyor. Ukrayna bunun için yem edildi. Ülkemizi batı yanlısı bir Zelensky benzeri bir yönetim anlayışına teslim etmek gibi bir yanlışa asla düşmemek gerekir. Antalya bölgesinde Rusların mülk satın alarak ülkemize yerleşmeleri doğru değil bir tehdittir. Biz neden Rusya'da mülk satın alamıyoruz?
Atatürk bu konularda bizi şu şekilde uyarmıştır;
✓ Arapların iç işlerine karışmayın.
✓ Yayılmacı batının oyunlarına gelmeyin.
✓ Ruslar ile iyi geçinin.
Hangisine uyduk? Bu politikanın tamamını terk edenler 1950'den bu yana bu ülkeyi yönetenlerdir.
Bitecek artık bu zulüm.
Yeter söz haklının olacaktır. Bir asır öncesinde olduğu gibi.
] Önder KARAÇAY [
6 notes · View notes
onderkaracay · 6 months ago
Text
Tumblr media
🎯 ÜLKE DE BÖLÜNMÜŞ İKİLİĞİN DOĞUŞ GÜNÜ 27 MAYIS DARBESİ 🎯
Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı bir sır cümle ile şöyle başlar;
✓ Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.
Tek başına bir cümle olarak büyük bir mana içerdiği anlaşılmamış olabilir.
Detaylarını yazayım en sonunda sırrı ve manası çok net anlaşılacaktır.
Bir fitne çok partili ideolojili dayatma ile başladı.
Bunu ben biz bütünlüğü bozan bölünmüş ikiliğin ilk adımı olarak görüyorum.
Diğer her yaşanan be bugüne kadar yaşamımızı olumsuz etkileyen her gelişmenin ardında bu işin bu noktaya gelmiş olması yatar.
27 Mayıs darbesine devrim deme gafleti içinde olanlarda var. Ben buna katılmıyorum.
Eğer din eğitim ve öğretimi kaldırılıp köy enstitüleri ile devam edilse ve tüm siyasi partiler kapatılarak partisiz ve ideoloji faaliyet olmadan devam edilmiş olsaydı devrimi devam ettiren ve sahip çıkan insan yetişir ırk ve mezhep temelinde ikiye bölünmüş bir toplum yapısı ortaya çıkmaz hiçbir açıda yaşanmazdı.
Siz demokrat parti zihniyeti nato denen belayı ülkenin başına bela ederseniz ondan sonra ordu içinde Atatürk ve Türk subayı değil nato lehine darbeden darbeye giden sürece teslim olursunuz.
İkinci adam yokluğu Atatürk gibi bir dahinin yerinin doldurulamamıs olması on yılda bir askeri darbe dönemlerini başlattı.
Bir tarafta dinci faaliyetler adına Türk İslam sentezi ihaneti diğer tarafta sol adı altında komünizm faaliyetini desteklemek sonra onları birbirlerine düşman edip çatıştıran tam bir fitne işi.
14 Mayıs 1948-14 Mayıs 1950 Filistin topraklarında o terör örgütünü devlet olarak tanıma gafleti bütün bu rezillikleri başlattı.
Bugüne kadar Mustafa Kemal Atatürk sonrası siyasi tarih bu şekilde doğru öğretilmeli.
Filistin'de kurulan terör örgütünün büyümesi korunması adına bir geçmiş demek daha doğru olur.
24 Ocak kararları ve 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından başlayan süreç ise yine devleti tarikat ve cemaatlere teslim etme ülkenin bütün ekonomik kaynaklarını her mahallede bir milyoner olarak beslenen sermaye aracılığıyla parayla siyaseti tehdit ederek hizaya getirip yine şer belanın ülkemize özelleştirme adı altında getirilerek satılması fabrikaların kapatılması üzerinde bir plan ve proje ile bugünlere gelindi.
Son yirmi yılda ise Anadolu ve Türk ulusu din, Atatürk, siyaset, medya, tüketim, bol karşılıksız para ile aldatılanlar en vahşi soygun veya talan yaşandı.
Saray ve seçimle işbaşına getirilen padişahlık benzeri bir ucube rejim bugün ekonomi yüzünden tüm tehditleri buradan aldı ve dış siyasette yine bu fitnenin din üzerinden yürüttüğü vaad edilmiş topraklar hesabına hizmet adı altında Suriye'de bir hafta içinde siz Osmanlı olacaksınız gazı ile tuzağa düşürüldü bir hafta içinde Emevi camisinde namaz kılacaklardı olmadı. Bölge ırak sonrası adeta terör yuvası kangren bir yer oldu.
Milyonlarca insan yurdundan yuvasından olarak mayın önceden temizlenip hazırlandığı için plan tıkır tıkır işliyordu.
Anadolu üzerinde ki üçüncü emperyalist proje demografik yapı değişikliği dayatması ile karşı karşıya kalıyorduk.
Ülkemizi yöneten bop eşbaşkanı aynı zamanda yahudi cesaret madalyası ödülü vardı.
Anayasa değişikliği yapılsa bu projenin istediği ikinci çakma terör Filistin toprakları üzerinde kurulan terör gibi devlet olacak ülkemize son katılan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilmi sırrı gereği Hatay ilk kaybedilen il olarak denize kıyısı olan devlet şeklinde birinci dünya harbi ile elde edemedikleri Anadolu'nun parçalanması planı işliyordu.
2015 tarihinde mobbing bank yazılmamış mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti yaşanmamış olsaydı şimdiye kadar Anayasa değişikliği dahil bu şer hedefine ulaşmış olabilirdi.
Ukrayna'da bir komedyen ile Rusya'ya karşı kaybettiler.
Filistin topraklarında Gazze soykırımı ile kaybettiler.
Mahşer tufanı canlı ölüler ibretinin birer parçası gelişmelerdi çünkü yaşattığı zulmü yaşayarak bitecek bir belaydı.
Kendi kendilerini bitiriyorlar.
Sıra Anadolu da yaşam pahalılığı ile soygun yapan tefecilik düzeni olan yine bu şer düzene hizmet eden her mahallede bir milyoner olarak beslenen zihniyetin devrim ve kamulaştırma ile gücünün azaltılması ve bankaların tefecilik yapma ruhsatı iptal edildiğinde kapitalizmin Anadolu'dan yıkılmaya başlaması var.
Cumhurbaşkanı zaten faizi sevmiyor.
Bu durum kendisine fırsat verdi.
Hem yarım kalan devrimlerin tamamlanmasının önü açılacak, hem üretim ve hizmet araçları yeniden Türk ulusuna geçecek hemde ekonomi ve toplum yavaş yavaş patron kendisi olacağı için rahatlamış bir emperyalist proje daha çöpe atılmış olacak.
Sonrasında Suriye ve Irak devleti ile iyi komşuluk ilişkileri ile burada bulunan tüm terör unsurları temizlenerek Amerika kendi evine dönecek Filistin topraklarına geri sahip olacak ve orada kurulan terör örgütü devlet özelliğini yitirecek ve tarih olacak.
İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılacak ve savunmasız, istihbaratsız kalacak.
Ortadoğu da topraklarında Amerika'yı istemeyen devletler uyanacak birleşecek ve bu şerri defedecekler.
Din üzerinden kurulan sahte plan bu şekilde tanrının mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ile ibretlik bir insanlık geçmişi olarak geçmişte kalacak.
Bunun sonunu da son beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'e yani onun fikrine karşı açılan savaşı yine onun fikri ile tarihin bir birikimi ile ve ilmi sırrı ile karşılarına çıkarak yaşattığı ibret ile yenmiş olacak.
Kapitalizm kamulaştırma sonrası ilk Anadolu da yıkılacak sonra bütün dünya Türk devrimini örnek alarak insanlık emperyalizmi yeryüzünden silecek.
Dünya düzeni hayali susuz şer denizinde hayal olarak suya düştü.
Kendini tanrı yerine koyan azgınlık gerçek Tanrının gazabına uğrayarak ibret ile etkisiz hale getirildiler.
Tarihin akış sürecini her zaman Türkler değiştirir gerçeği bir daha değişmemiş olacak.
Tüm gelişmeler bundan sonra onların aleyhine çok acı çeken Türk ulusu lehine olacak.
Ne mutlu Türküm diyene.
Ne mutlu gerçek asil kan Atatürk olana.
Ne mutlu insan kalabilene.
Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabımın ilk sözü şu sır ile başlar.
Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.
14 Mayıs 1950 - 14 Mayıs 2024
Bu ihanetin başlangıç ve sonuç tarihleridir.
Mayıs ayında yazdıklarım bunun ispatıdır.
Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretinin bir diğer maddi delili budur.
Sabancı holding 19 Mayıs 2024 tarihinde geleceğimizi kimseye vermiyoruz diye bu sebeple dile gelmek zorunda kalmıştır. Geçmiş olsun o iş bitmiştir.
Fenerbahçe ile algı değiştirmeyi başarmayanda bu şekilde yenilerek bu ibrrtin maddi delili oldu.
Hepsi yaşandığı ve yaşatıldığı gibi ne bir eksik ne bir fazla.
Tüm insanlığın önünde.
İbret ve sır budur işte.
Ne mutlu kazanan insanlığa.
Olmayan demokrasiye çare bulunur. Demokrasi olmayan bir yerde demokrasi de çare tükenmez sözü bir sömürge sözüdür. Yetmiş beş yıllık çok partili sözde demokrasi tecrübesi bu gözlemi ortaya koydu.
Demokrasi bir tramvay olup günü geldiğinde inilir şeklinde amaca uygun veya gizli niyete uygun kullanışlı bir araçtır demek isteyen kimdi? Hiç kimse niyetini ve sözünü unutmaz!
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 7 months ago
Text
Tumblr media
🎯 GÖNÜL KONGRELERİ YAPARAK DEVRİM ATEŞİNİ YAKMAK 🎯
KAÇMANIN, KAÇAK MÜCADELE EDİYORMUŞ GİBİ YAPMANIN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ.
Büyük atam Bilge Kağan der ki;
Gitme dur.
Bu ne demektir?
Gidecekse senin kaçtığın, korktuğun, başedemem dediğin gitmeli. Sen neden gidiyorsun? Gidiyorsan sen zaten zulüm sürsün diyor ona güç veriyorsun.
Bilge Kağan gitmedi, Mustafa Kemal Atatürk gitmedi. Kim gitmek zorunda kaldı? Zulüm değil mi?
Bugün o zulmü Mustafa Kemal Atatürk sonrası geri getirenler gidiyor. Gitmeyen ve gitmeyi asla düşünmeyenler zulmü yine geldiği yere geri gönderiyor.
Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabının ilk cümlesi şöyledir;
Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.
Manası gitmezsen mücadele verirsen zulmü geri döndürürsün demektir.
Yurt dışına kaçan insanlara hatırlatırım. Gittiniz, mücadeleden kaçtınız. Yalnız bir gün geri dönmek zorunda kalırsanız kendinize yeni bir yüz bulmanız gerekecek. Bu ülkede yüz nasıl bulacaksınız. Sizin canınız can da bizim canımız patlıcan mı?
Gelip hazıra konucan öyle mi?
Mustafa Kemal Atatürk sonrası yan gelip yatmanın bedelini ödüyoruz.
Bir Türk bu ibret ile bununda dersini verdi.
Malta vatandaşlığı alarak kaçanlara şahit oldu bu ülke. Sabancı holding sahipleri MaltaSA oldular. Neden?
Suçlu kaçar.
Suçlular ikiye ayrılır.
Kaçaklar ve Büyüklenerek kuyruğu dik tutmaya çalışanlar algı değiştirme çabası içinde çırpınanlar diye. Fenerbahçe başkanı olanın haline bakın ne demek istediğimi anlarsınız.
Her ikisini de bitirdik.
Devrim ateşini gönül kongreleri yaparak yürek meydanına çıkan bir Türk Anadolu da tefeci zulmü yıkmak için yaktı. O meşale insanlığını kaybetmemiş herkesin yüreğinde ve dünyanın her yerinde zulme karşı bir umuda dönüşecek.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 5 years ago
Text
Tumblr media
~ Chatham House 1920 yılında faaliyete dünyada sömürgeyi planlamak amacıyla kurulmuş 1921 yılından Osmanlı'ya Serv'i dayatmış İngiliz kraliyet ailesinin dünya üzerindeki sömürgeyi planlayan düşünce kuruluşudur.
~ Yeni sömürge planının adı yeni ipek yoludur.
~ Bu ihanetin ülkemizden ilk ortağı Akbank ve adına 2009 yılında Suzan Sabancı Dinçer oldu.
~ Mobbing Bank yazıldıktan ve ifşa olduktan sonra bu ihanetin yeni ortağı Koç Holding ve Ali Koç oldu
~ Sonuç Sabancılar soluğu Malta vatandaşlığı ile alırken, Ali Koç kendisini Atatürk ve Fenerbahçe ile aldatmak ve Türk Milletine kendini şirin gösterme çabası içinde buldu.
~ 19 Ocak 2016 tarihinde ülkemizin bölünme ve parçalanma projesinin bir parçasını yöneten Mustafa Koç'un Bilderberg faaliyetlerini açıkladım bir gün sonra kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. Bu ihanet görevini bugün Ömer Koç yönetiyor.
SON SÖZ; ~ Düşmana hizmette bir tek esirler kusur etmezler ve gurur duyarlar. Ali Koç nasıl bir mecburiyet içinde kalmışsa kendi ifadesiyle gurur duyduğunu bile söylemekten çekinmeyen bir tehdite dönüşmüştür. ~
Bu ikiyüzlülüğü tarihe yazmak boynumun bir borcudur. Ülkemiz ve milletimize 70 yıldır her mahallede bir milyoner üreteceğiz zihniyetinin ürünlerinin bu aleni düşmanlıkları göz göre devam etmemeleri ve yanlarına kâr olarak kalmaması içindir.
"Her zulüm bir gün ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir."
Her ihanetinde yeri ve zamanı geldiğinde ağır bir bedeli olduğunu her fani unutmamalıdır.
Hiçbir servet ihaneti tarihten silebilecek bir güce sahip değildir.
Bu hesaplaşma asrın davası olarak bir gün Türk Mahkemelerinde mutlaka görülecektir.
Kitabında ve yazdıklarım ile suç duyurusu ve ihbarda bulunmama rağmen buna ilgi duymayan her savcı ve göz yuman adalet bu suça ortak olmaktadır.
2001 yılı krizinde Bilderberg mafyasının adamı olarak merkez bankasına sızan başkan Gazi Erçel ihbarı ile kurun iki katına çıkacağı haberini başta Akbank olmak üzere haber alıp bir gecede vurgun vuran her bankanın yanına kâr kalan bu soygunun da bir gün hesabının sorulacağı gibi.
Bütün bunlar bir iddia olmayıp tarihte ve günümüzde yaşanmış gerçekler. Kendilerini aklayabilecekleri bir izahatları varsa yapsınlar.
Önder Karaçay
2 notes · View notes