#yol boyunca
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bulamazsın kendini
Daha derinlerde ara
Donmuş göz yaşlarım
Eridi tek bir lafınla
1 note
·
View note
Text
+: Öyle ya da böyle, bir hiçsin, en azından dünyadan herhangi bir beklentin yok. O yüzden hayal kırıklığına uğrama ihtimalin de yok. Her zaman hayatımın bir anlamı olması gerektiğini düşündüm. Ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım hayatıma bir anlam veremedim. Her seferinde 'bu kez farklı olacak' diyorsun ama hiç olmuyor. Bir gün aynada kendine bakarken fark ediyorsun ki gözlerindeki ışık çoktan sönüp gitmiş. Aniden, yumruk yemişe dönüyorsun. Asla sana ait olmamış bir şeyin peşinden koşarken gençliğini nasıl da heba ettiğini fark ediyorsun. -: Öyle deme ama, hâlâ gençsin. Önünde uzun bir gelecek var. +: Yorgunum, artık kendimi hep yorgun hissediyorum.
Taipei Suicide Story, KEFF
#+#Cesare Pavese'ni şu cümlesini film boyunca tekrarlayıp durdum; İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendini öldürmesi değil#bunu düşünüp yapamamasıdır. İntihar düşüncesine - bir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine - yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık#bir şey yoktur
12 notes
·
View notes
Text
ONLİNE CEKİCİ HİZMETLERİ
OnlineÇekici.com ile Tanışın: Güvenilir Çekici Hizmetiniz Araç arızası, kaza ya da yolculuk sırasında beklenmedik sorunlar yaşamak, sürücüler için son derece stresli anlar yaratabilir. İşte bu noktada, OnlineÇekici.com devreye giriyor. Geniş hizmet ağıyla Türkiye’nin dört bir yanında, acil durumlarda yanınızda olan güvenilir çekici hizmetimizle tanışın. İster yolda kalmış bir araç olun, ister kazaya karışmış bir durumla karşı karşıya, en yakın çekici hizmetimizle hızlıca destek alabilirsiniz. Size sadece arabanızı değil, zor anlarınızı da kurtarmak için buradayız. OnlineÇekici.com ile güvenli ve hızlı taşıma hizmetini keşfedin, bu zorlu durumlardan güvenle çıkın!
Çekici Hizmeti
Online Çekici, güvenilir ve hızlı çekici hizmeti ile aracınızın her türlü sorunu için yanınızdadır. Yolda kaldığınızda, ihtiyaç duyduğunuz anında destek almanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İster bir arıza, ister kaza durumu olsun, profesyonel ekibimiz kısa zamanda size ulaşarak yardımcı olmaktadır.
Hizmetimiz, sadece standart çekici işlemleri ile sınırlı değildir. Araç çekici hizmetimiz ayrıca acil durumlarda yük taşımacılığı, araçların transferi ve hatta araç bakım hizmetlerini de kapsamaktadır. Tüm süreç boyunca müşteri memnuniyetini öncelikli hedef olarak belirliyoruz.
Online Çekici ile en yakın çekici hizmeti seçeneklerine göz atabilirsiniz. Sadece birkaç tıklama ile bulunduğunuz konumu belirleyebilir ve en hızlı çözümü alabilirsiniz. Geniş araç filomuz sayesinde her türlü araç tipine uygun hizmet sunuyoruz.
Unutmayın, kurtarma işlemleri sırasında güvenlik ve zaman önemli unsurlardır. Uzman ekibimiz, en iyi çekici çözümlerini sunarak problemli durumlarda stresinizi en aza indirir.
Bu yüzden, çelişkili durumlarla karşılaştığınızda Online Çekici'yi tercih edin ve farkımızı yaşayın. Kaliteli hizmetimiz ve hızlı müdahale süremizle yolda kalma derdiniz son bulacak!
En Yakın Çekici
OnlineÇekici.com ile ihtiyacınız olan en yakın çekici hizmeti artık bir tık uzağınızda! Yolculuğunuzun yarıda kaldığında veya beklenmedik bir durumla karşılaştığınızda, en yakın çekici çözümünü hemen bulabilirsiniz. Hizmetimiz, 7/24 çağrı alarak en hızlı şekilde yanınızda olmayı taahhüt eder.
En yakın çekici aramak artık çok kolay. Sadece birkaç tıklama ile konumunuzu belirleyebilir, aracınıza en yakın çekici hizmetini seçebilirsiniz. Uzman ekiplerimiz, her türlü araç çekici işleminizi güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirir. Böylece, zaman kaybetmeden yola devam edebilirsiniz.
OnlineÇekici, güvenilir hizmet anlayışıyla sadece bir çekici aracı değil, aynı zamanda aracınızın başına gelebilecek her türlü sorunda profesyonel destek sunmaktadır. Alanında deneyimli personelimiz, aracınıza gereken özeni göstererek, en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor.
Bu hizmetten faydalanmak için hemen OnlineÇekici.com’u ziyaret edin ve sorunlarınızı profesyonel çözümlerle aşın. Araç çekici ihtiyaçlarınız için güvenilir ve hızlı bir çözüm arıyorsanız, doğru yerdesiniz!
Araç Çekici
Online Çekici, araç çekici ihtiyaçlarınız için hızlı ve güvenilir bir çözümdür. Çekici hizmetimiz, her türlü araç için özelleştirilmiş seçeneklerle sizlere sunulmaktadır. Yolda kalmanın getirdiği stresten kurtulmak için en yakın çekici hizmetimize ulaşmanız yeterli. Anında yanıt alarak, aracınızı güvenle yeni bir noktaya ulaştırabilirsiniz.
Aracınızı taşımak için deneyimli ve profesyonel ekiplerimizle hizmet veriyoruz. Sağlam bir çekici ağı ve teknolojik altyapımız sayesinde, ihtiyacınız olan her an destek alabilirsiniz. Yolda kalma durumunda, zaman kaybetmeden en yakın çekici hizmetimizle iletişime geçin ve aracınızın güvenliğini sağlayın.
Çekici hizmetimiz, yalnızca aracınızı çekmekle kalmaz; ayrıca yol yardımı ve diğer destekleme alternatifleriyle de sizi şımartır. Göz alıcı rekabetçi fiyatlarımızla, ihtiyacınız olan yardımı en uygun maliyetle almanızı sağlıyoruz. Bu sayede hem kaliteli hizmetten faydalanacak hem de bütçenizi koruyacaksınız.
Aracınızı çekmemiz için bizlere ulaşmanız oldukça kolay. Online Çekici web sitemiz üzerinden veya telefonla doğrudan bize ulaşarak, ihtiyaçlarınızı hızlıca iletebilirsiniz. Herkesin yolda kalabileceğini biliyoruz, bu nedenle profesyonel çekici hizmetimizle müşterilerimizin yüzlerini güldürmek için buradayız.
587 notes
·
View notes
Text
BOLU OTO KURTARMA
Bolu Oto Kurtarma, araç sahiplerine her an yanında olan bir yol yardım hizmetidir. Zamanında ve güvenilir çözümler sunarak, yolda kalan araçların yardımına koşar. Doğa ile iç içe olan Bolu'nun güzellikleri arasında, araç arızası ya da kaza gibi beklenmedik durumlarla karşılaşmak can sıkıcı olabilir. İşte tam bu noktada, Bolu Oto Kurtarma devreye giriyor. İstanbul'dan Adana, Kayseri ve Mersin'e kadar uzanan çoklu taşıma hizmetleriyle, her türlü ihtiyaca anında yanıt verir.
Bolu Yol Yardım
Bolu yol yardım hizmetleri, araç sahiplerinin yolda kalma durumlarında ihtiyaç duyabilecekleri en önemli desteklerden biridir. Bu tür hizmetler, özellikle uzun yolculuklarda, hem güvenliği sağlamak hem de zaman kaybını en aza indirmek adına büyük önem taşır. Bolu bölgesinde sunulan yol yardımı, araç arızaları, kaza durumları veya akaryakıt bitmesi gibi acil durumlarda devreye girerek, sürücülerin mağduriyetini gidermeyi amaçlar.
Bolu yol yardım hizmeti, hızlı ve etkili bir şekilde yardım sağlamak için profesyonel ekipman ve deneyimli personel ile çalışmaktadır. İstanbul, Adana, Kayseri ve Mersin gibi büyük şehirlere olan çoklu taşıma hizmetleri ile de entegrasyon sağlanarak, daha geniş bir hizmet ağı oluşturulmuştur.
Ayrıca, Bolu yol yardım, araç çekme, lastik değiştirme, akü takviyesi gibi çeşitli hizmetlerle, sürücülere 7/24 destek sunmaktadır. Bu sayede, yolda kalan kullanıcılar, güvenli bir şekilde yollarına devam edebilirler. Acil durumlarda hızlı müdahale edilmesi, yolculuk sırasında yaşanan stresin azaltılmasına yardımcı olur.
Bolu yol yardım hizmetlerinin cazibesi, aynı zamanda İstanbul, Adana, Kayseri ve Mersin gibi şehirlerde gerçekleştirecekleri çoklu taşıma işlemleri ile de bağlantılıdır. Bu hizmetlerin çeşitliliği, hem yerli hem de yabancı yolcular için önemli bir avantaj sunmaktadır. Gelişmiş iletişim sistemleri sayesinde, kullanıcılar ihtiyaç duydukları her an ulaşabilecekleri bir yol yardım ekibine sahip olmanın rahatlığını yaşayacaklardır.
İstanbul Adana Çoklu Taşıma
İstanbul ve Adana arasında çoklu taşıma seçenekleri, yolculara konforlu ve etkili bir seyahat deneyimi sunmaktadır. Bu seçenekler, hem ekonomik hem de zaman tasarrufu sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
Bolu yol yardım, İstanbul Adana çoklu taşıma hizmeti ile yolculuk yapmak isteyenler için gerekli olan araç ve destek hizmetlerini sunuyor. Bu hizmetler, acil durumlar için güvenilir bir çözüm sunarak, seyahat edenlerin zihinlerini rahatlatır.
İstanbul'dan Adana'ya gerçekleştirilecek olan ulaşımda, otobüs, tren ve uçak gibi farklı ulaşım alternatifleri bulunmaktadır. Bu seçenekler arasında yapılan seçim, yolcuların bütçesi ve zamanı açısından büyük önem taşımaktadır.
Otobüs ile seyahat ederken, yol ücretleri genellikle daha uygun olurken, seyahat süresi ise trene göre daha uzun olabilir. Bu nedenle, Bolu yol yardım İstanbul Adana çoklu taşıma hizmetleri kapsamında, yolcuların ihtiyaçlarına yönelik tavsiyelerde bulunularak en uygun taşıma yöntemi konusunda yardımcı olmaktadır.
Tren yolculuğu ise daha hızlı bir seçenek sunmakta olup, konforlu yolculuk imkanı sağlamaktadır. Ancak, belli saat dilimlerinde uygun bilet bulmak zor da olabilmektedir. Uçak tercih eden yolcular içinse hava yolu şirketleri tarafından düzenlenen seferler, İstanbul'dan Adana'ya direkt ve hızlı ulaşım sağlamaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul Adana çoklu taşıma seçenekleri, her bütçeye ve ihtiyaçlara yönelik alternatifler sunarak, yolculara esneklik ve konfor sağlamaktadır. Bolu yol yardım hizmetleri ile de seyahatiniz boyunca güvenli bir deneyim yaşayabilirsiniz.
İstanbul Kayseri Çoklu Taşıma
İstanbul'dan Kayseri'ye gerçekleştirilen çoklu taşıma hizmetleri, hem konforlu hem de ekonomik bir seyahat deneyimi sunmaktadır. Özellikle Bolu yol yardım hizmetleri ile bu süreç daha da kolay hale gelmektedir. Çoklu taşıma seçenekleri, seyahat edenlerin ihtiyaçlarına göre düzenlenmektedir.
Bu süreçte tercih edilecek taşıma araçları arasında otobüs, tren ve özel araç kiralama gibi seçenekler bulunmaktadır. Ayrıca, Bolu yol yardım hizmetleri, yolda karşılaşılabilecek olumsuz durumlarda sağladığı destek ile yolculuğunuzu güvenli hale getirir.
İstanbul Kayseri arasında yapacağınız yolculuklarda güvenilir ve hızlı hizmet almak, seyahatinizi daha keyifli bir hale getirecektir. Özellikle sıkışık şehir içi trafiğinden uzaklaşarak konforlu araçlarla seyahat etmek, yolculuğun kalitesini artırmaktadır. Bu hizmet ile ilgili detayları öğrenerek planınızı yapabilirsiniz.
Bolu yol yardım İstanbul Adana çoklu taşıma, İstanbul Kayseri çoklu taşıma ve İstanbul Mersin çoklu taşıma gibi keyifli seyahatler için sunduğunuz seçeneklerle, hem yolcuların hem de taşıma firmalarının memnuniyetini sağlamayı hedefliyoruz.
İstanbul Mersin Çoklu Taşıma
İstanbul Mersin çoklu taşıma hizmetleri, taşıma sürecini daha kolay ve hızlı hale getiriyor. Bolu yol yardım hizmetleri sayesinde, bu uzun yolculuklar sırasında aracınızın her zaman güvende olduğunu bilerek seyahat edebilirsiniz. Hem nitelikli taşıma sağlayan firmalarla çalışmak hem de profesyonel yardım almak, yolculuk sırasında karşılaşabileceğiniz olumsuzlukları minimize eder.
İstanbul Mersin rotasında, farklı taşıma seçenekleri bulunmaktadır. Bu seçenekler arasında otobüs, özel araç ve hava yolu ile taşıma yer almaktadır. Her bir taşıma seçeneğinin kendine özgü avantajları vardır:
Otobüs taşımacılığı: Ekonomik bir yolculuk sunar ve genellikle sefer sıklıkları oldukça fazladır.
Özel araçla taşımacılık: Rahat bir yolculuk sağlamanın yanı sıra, istediğiniz zaman mola verme imkanı sunar.
Hava yolu ile taşıma: Zaman açısından en avantajlı olanıdır ama genellikle daha maliyetlidir.
Bu seçenekler arasından, seyahat süresi, konfor ve bütçe gibi faktörlere göre en uygun olanını seçebilirsiniz. Bolu yol yardım'ın sunduğu destek ile yolculuğunuz sırasında karşılaşabileceğiniz her türlü sıkıntıya hızlı bir çözüm bulabilirsiniz. Böylece, İstanbul Mersin arasındaki yolculuklarınızı stressiz ve keyifli bir hale dönüştürebilirsiniz.
536 notes
·
View notes
Text
SUPREME CİGAR TR
Supreme Cigar TR: Premium Sigara Seçenekleri ile Keyfi Zirveye Taşıyın
Sigara içme kültürü, tarih boyunca zarif ve sofistike bir yaşam tarzının sembolü olmuştur. Kaliteli tütün ürünlerinin kendine has aromaları, keyifli anlar yaratmak için ideal bir yol sunar. Supreme Cigar TR, bu geleneği sürdüren ve sigara tutkunlarına seçkin ürünler sunan bir markadır. Web sitemizde bulabileceğiniz en özel sigara seçenekleri arasında Terea, Vozol2000 ve Toscanello markalarının öne çıkan ürünlerini sizlerle paylaşıyoruz.
Terea: Zarif Bir Tat ve Kalite
Terea, sigara dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiş bir markadır. Kalitesi ve zengin aroması ile dikkat çeker. Terea'nın her bir sigarası, titiz bir üretim sürecinden geçer ve bu da ona benzersiz bir tat profili kazandırır. Eğer hafif ve sofistike bir deneyim arıyorsanız, Terea satın al seçenekleriyle ideal bir tercih olacaktır. Hem günlük kullanım hem de özel anlar için mükemmel bir seçenek sunar.
Vozol2000: Modern ve İleri Teknoloji
Vozol2000, modern sigara tutkunları için tasarlanmış bir üründür. Yüksek teknolojiye sahip bu sigaralar, kullanıcılarına hem tat hem de performans açısından üstün bir deneyim sunar. Vozol2000, sigara içme alışkanlıklarınıza yenilik ve konfor getirirken, aynı zamanda sofistike bir zevk sunar. Özel ambalajı ve kaliteli tütün kullanımı ile Vozol2000 satın al ile dikkat çekici bir tercih olacaktır.
Toscanello: Limoncello ve Diğer Aromalar
Toscanello, İtalya’nın ünlü sigara markalarından biridir ve zengin aromalarıyla tanınır. Özellikle Toscanello Limoncello satın al, limonun ferahlatıcı tadını sigara keyfinize dahil eder. Taze ve ekşi limon aroması, Toscanello’nun sigara içme deneyimini daha da keyifli hale getirir. Toscanello'nun diğer çeşitleri de farklı tatları ile sizlere benzersiz bir deneyim sunar. Eğer zengin ve farklı aromalar denemek istiyorsanız, Toscanello'nun geniş ürün yelpazesi ideal bir seçenektir.
Supreme Cigar TR, kaliteli sigara seçenekleri ile sizlere mükemmel bir sigara deneyimi sunmak için buradadır. Terea’nın zarif tatlarından Vozol2000’in modern teknolojisine, Toscanello zengin aromalarına kadar geniş ürün yelpazemizle her damak zevkine hitap eden seçenekler sunuyoruz. Sitemizi ziyaret ederek bu özel sigaraların tadını çıkarabilir, keyifli anlarınızı daha da özel kılabilirsiniz.
Supreme Cigar TR, her bir sigara ürününde kalite ve tat konusunda en yüksek standartları hedefler. Şimdi, kendi tercihlerinize uygun sigarayı seçin ve sigara içmenin keyfini Supreme Cigar TR ile yaşayın!
468 notes
·
View notes
Text
beni birak takintilarim var
ben niye bu sarkiyim
13 notes
·
View notes
Text
MELİSAEZGİSİMSEK - GOLD
İzmir'de avukatlar, bireylere ve işletmelere çeşitli hukuki konularda yardımcı olmak amacıyla geniş bir yelpazede hukuki hizmet sunmaktadır. Bu hukuki hizmetler, aile hukuku, miras hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, tüketici hukuku, sözleşme hukuku, ticaret ve şirketler hukuku dahil olmak üzere çok çeşitli uygulama alanlarını kapsamaktadır. İzmir avukat, kapsamlı hukuki destek sunarak, müvekkillerinin haklarının korunmasını ve hukuki işlemler boyunca uzman rehberliği ve temsili almalarını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
- Aile Hukuku
- Miras hukuku
- Ceza Hukuku
- Gayrimenkul hukuku
- Tüketici yasası
- Sözleşme hukuku
- Ticaret ve şirketler hukuku
İzmir boşanma avukatı olarak avukatların temel uzmanlık alanlarından biri boşanma davalarıyla ilgilenmektir. Boşanma, karmaşık ve duygusal açıdan zorlayıcı bir hukuki süreç olabilir ve etkili bir şekilde yol alabilmek için özel bilgi ve deneyim gerektirir. Avukat Melisa Ezgi Aslan, boşanma davalarındaki uzmanlığıyla tanınmakta olup, müvekkillerine boşanma davasının her aşamasında profesyonellik ve hassasiyetle rehberlik etmektedir. Bireyler, İzmir'de nitelikli bir boşanma avukatının hizmetlerinden yararlanarak adil ve hukuka uygun bir boşanma süreci sağlayabilir, yargılama boyunca hak ve menfaatlerini koruyabilirler.
Özellikle aile hukuku ve boşanma gibi hassas hukuki konular söz konusu olduğunda, Avukat izmir olarak bir avukat tutmanın önemi göz ardı edilemez. İzmir'deki aile hukuku avukatları, uzman danışmanlık ve dava hizmetleri sunmak, müvekkillere kapsamlı ve doğru hukuki danışmanlık, dilekçe taslağı hazırlamak ve dosya hazırlamak konusunda yardımcı olacak donanıma sahiptir. Bireylerin boşanma davalarında, miras anlaşmazlıklarında veya aileyle ilgili diğer hukuki konularda yardıma ihtiyacı olsun, İzmir'deki vasıflı bir avukat, hukuki ortamda etkili bir şekilde ilerlemek için gerekli desteği ve rehberliği sunabilir. Bireyler hukuki işlerini İzmir'de saygın bir avukata emanet ederek haklarının korunacağından ve hukuki ihtiyaçlarının profesyonellik ve titizlikle karşılanacağından emin olabilirler.
795 notes
·
View notes
Text
gerçeklere tutunmak için teorileri çiğniyorum. hâlâ orada olduğunu bile bilmediğim mısraların arasında kayboluyorum. kirpiklerime kadar giyiniyorum. kollarımı dünyanın suskunluğuna açıyorum. hiç bitmeyeceğini benim bile bilmediğim bir boşluğun tadını çıkarıyorum. yorgunluktan terleyen ellerimi hissetmek istemiyorum. içsel yazılarım içimdeki mefhum göçmen çöküşünün bir sonucu olsaydı, bu boş tuvali karalayacak cesaretim olmazdı diye düşünmeye başlarken derin bir nefes çekiyorum. hava ciğerlerimden geçerken kaburga kemiğime sıkışmış bir nostaljiye çarpıyor. her şeyi çok yüksek sesle duyuyorum. beyin damarlarım vücudumu terk etmek istiyor. bazen düşmenin ve ayağa kalkmanın gümbürtüsünden biraz yoruluyorum. omurgamı tutan yanmalara dayanamıyorum. kendimi yol boyunca ayaklarım ağırlaşmış, kalbim yana yatmış ve ruhum felç olmuş hâlde yürürken görüyorum. derin boğaz eyleminde ağzımdaki tabanca ve tetiği çeken dişlerimle kendimi öldürüyorum. satırlar dürtüyü tutamıyor. yalvarışım dinmiyor. alevler karanlıkta dans ediyor. günah beni yanmaya çağırıyor. göğsümün yırtılmasını izliyorum. kendimi zihnimin içinde güvende tutuyorum. ama hapsedemiyorum. cebim delik deşik, evimin anahtarlarını kaybettim. geriye kalan o karanlık sokaktaki ayak izlerimden ibaretim. söylemeye çalıştığım her kelimede tırmalayan boğazım. susuyorum. günlük melankoliyi yutuyorum. ruh hâlim şafak vakti benimkinden başka ağır bir adım taşımayan bir mezarlıkmış gibi. elimde bir kibrit ve damarlarımda alkolle ip üzerinde yürüyorum. görünüşe göre hiçbir şey kırmamışım. sadece kendimi tekrar bir araya getirmeye çalışırken birkaç kemiğimi yerinden oynatmışım.
310 notes
·
View notes
Text
Teyze Kızının Eltisi! (1) (Murat 45 Y., Aydın)
20 yıllık evli, 1 çocuk babası, 45 yaşında biriyim. Elektrik malzemeleri sattığım, aynı zamanda taahhüt işleri yaptığım bir dükkanım var. Her geçen gün büyüyen bir ekibim var. Aslında Aydın'lıyım, ama İzmir'de yaşıyorum. Gençliğimden beri hep çapkındım. Hayatımda hiç profesyonel bir kadınla olmadım. Bu kadar çok aldatmayı seven kadın varken ve de evini ihmal eden bunca adam varken para verip bir kadınla olmak bana göre değil.
Geçen yıl Ekim ayında teyzemin torununun sünnet merasimi için Aydın'a gitmemiz gerekti. Teyze kızıyla birlikte büyümüştük. Gitmezsem annem, teyzem ve teyze kızı beni mahvedelerdi. Karımla beraber Pazar günü gittik. Zaten 90 km yol, annemde akşam yemeği yeyip, giyinip salona gittik. Herkes hoşgeldin muhabbeti yaparken, teyze kızıbın eltisi Hale geldi masaya, annemin elini öpüp sohbete başladı. Sonra da dönüp benimle ve karımla konuştu. Uzun zamandır görmemiştim, ama değişik geldi gözüme. Daha önce merhaba - merhaba'da kalan sohbet, sünnet çocuğu salona girene dek sürdü. Düğün bitip eve geldiğimizde, anneme, "Hale ne kadar konuşkanmış, ilk defa bu kadar konuştuk!" dedim, annem de Hale'yi çok övdü.
Genelde Cumartesi akşamı komşu esnaflardan oluşan grubumuzla meyhaneye gider, geç vakit eve döner, evde de devam ederdim. Düğünden üç hafta sonraki Cumartesi akşamı rakımı koydum, laptopta takılmaya başladım. Face'de hani var ya yan tarafta tanıyor olabileceğin kişiler, orda Hale vardı. Saate baktım, 00:12'ydi. Kocasıyla çok daha samimi olduğum için baştan tereddüt ettim, ama sonra arkadaşlık isteği yolladım. Daha 1 dakika geçmedi ki, kabul edildiği, sohbet edebileceğimiz mesajı geldi messengerdan. Merhaba ile başlayan konuşma sabaha karşı saat 04:00'de bitti, ki bitmesini ikimiz de de istemiyorduk. Rakının verdiği cesaretle sohbeti istediğim gibi her noktaya getiriyordum. Gece saat 01:30 da telefonlar verilip Whatsap'a geçmiştik. Sabaha karşı 04:00'de yatarken, ailesi, hatta teyzemin kızı ile ilgili bildiklerimin tamamının yanlış olduğunu öğrenmiştim.
Ertesi gün öğlen gibi uyanabildim. Öğleden sonra, "Naber?" diye mesaj attım. Gece öyle kararlaştırmıştık. Yanımızda birilerinin olması ihtimaline karşı (Naber?) yazacak, cevap gelmesini bekleyecektik. "İyi, senden?" diye cevap geldi. "Dışarıdayım." dedim. O da evde yalnız olduğunu söyledi. Kocası Ayhan bir kepçe ile başladığı işi büyütmüş, büyük projelerin altyapı işlerini yapan koca bir şirket haline gelmişti. Hale'nin şikayeti de bu yöndeydi. "Fakir, ama mutluyduk!" demişti. Gece öğrenmiştim, Hale benden 4 yaş küçüktü, oğlu ve kızı da babalarıyla çalışıyordu. Yaklaşık 4-5 saat yazıştık yine, akşam müsait olursak yazışırız dedik.
O gece seks hayatlarımızdan bile bahsettik. Ayhan iyi bir kocaymış, ama son dönemde çıkan şeker hastalığı nedeniyle eskisi gibi sertleşemiyormuş. Daha ikinci akşamda açık açık seks hayatlarımızı konuşuyorduk. Karımın çok güzel olduğunu, harika bir çift izlenimi verdiğimizi yazdığında, "Gösterdiği kadar dişi değildir!" diye durumu anlattım. Evet, karım yatakta iyiydi, ama 20 yıl boyunca bir kez istemedi, hep isteyen bendim. O da tam tersi olduğunu, kendisinin Ayhan'a sürtündüğünü, onu bir şekilde ateşlediğini söyledi. Mesela hiç bilmiyordum, meğer onlar da her Cumartesi masa kurar rakı içerlermiş, hatta ailece, sonra çocuklar çekilince de bir şekilde mutfakta başlayıp yatakta bitermiş geceleri. "Hatta akşam yeni çıkmıştım yataktan, şöyle bir bakayım Face'e dedim, sen denk geldin!" dedi. "Ayhan nerde şimdi?" dedim. Bana bir foto attı, Ayhan yatakta yanında yatıyordu arkası dönük. "Uyanacak, yakalanacağız!" yazdım. "Top atsan uyanmaz, ama sabah da 07:00'de dikilir ayağa!" dedi. Bütün gece konuştuk.
Yine sabah işe gittim, öğlen yazıştık. Akşam üzeri yalnız olduğunu, Ayhan'la oğlanın bilmem nereye gittiğini, kızının da sevgilisi ile buluşağını söyledi. "Gelsem çıkar mısın?" dedim. "Çıkarım, ama gelme, akşam vakti yollar kalabalık olur!" dedi. Herkes çıkınca dükkanda kalıp aradım. Bir saate yakın konuştuk. "Yarın sabah İncirliova'da işim var, Aydın'a uğrarım!" dedim. "Tamam!" dedi. Anlaştık, saat 10:00'a kadar işimi bitirip, onu evine yakın bir yerden alacaktım. İşin kötüsü teyze kızının ve görümcesinin de olduğu, zemin katında kaynana ve kaynatasının yaşadığı aile apartmanında oturuyordu. İşim falan yoktu, canım seks istiyordu. Akşam konuşurken son sözü, "Bak birşeyler umarak gelme, biz akrabayız, sadece oturup konuşacağız!" oldu. "Tabii ki!" dedim.
Saat tam 10:00'da sözleştiğimiz yerdeydim. Aylardan Kasım olmasına rağmen hava günlük güneşlikti. Arabadan inip, karşısına park ettiğim marketten içecek ve yiyecek birşeyler aldım. Tam arabaya doğru giderken onu gördüm. Diz üstünde bir elbise giymiş, mevsimlik bir deri mont ve güneş gözlükleriyle salına salına geliyordu. Bu kadın 41 yaşında gibi değildi. Arabaya bindik. Gençliğimden bildiğim Çine çayı tarafına sürdüm arabayı, ama açıkcası ne yapacağımı da bilmiyordum. Daha şehirden çıkar çıkmaz elini tuttum. "Ne yapıyorsun?" dedi, ama elini çekmedi. Birkaç köy geçip uygun bulduğum bir alana çektim arabayı. Bir sigara yaktım, ona da tuttum, ama kendi sigarasından yaktı. O ara Ayhan aradı. Ona, "Güzellik salonundayım!" dedi, az konuşup kapattı.
Telefonu kapatır kapatmaz uzanıp dudaklarından öptüm. Karşılık verdi. Arabanın içinde öpüşmeye devam ederken elimi beline, ordanda kalçalarına kaydırıp kendime çektim, arabanın içi genişti. Bir ara kafasını çevirip, "Kimse gelmez değil mi, aman kimse görmesin!" dedi. Şom ağızlı kadın, daha cümlesi bitmeden 50 metre ötemizde bir araç durdu. Arabadaki kadın arka koltuktan kalktı, aradan ön koltuğa geçti. Bizimki kafayı çevirme refleksi bile göstermedi ve "Aaa, onlar da mı sevişmeye geldi ki?" dedi.
İçimden, (Hani birşey olmayacaktı, biz akrabaydık?) dedim. 50 metre çaprazımızdaki arabada kadınla adamın öpüştüğünü varsaydığım hareketleri başladığında, biz çoktan gözlerimiz orda, ama dudaklarımız birbirinde, benim parmaklarım onun amcığında, onun eli fermuarımı açıp avucuna aldığı yarağımda, sevişiyorduk. O (Kimse görmesin aman!) modundaki Hale kendini kaptırmış, parmaklarımın ucunda zevk çığlıkları atarken yarağımı öyle sıkıyordu ki, boşalacağım sandım. Kalçalarımı geri çekip yarağımı elinden zor kurtardım.
Diğer arabadaki kadın adamın yarağına eğildi, ben de tam tersini yapıp Hale'nin amcığına eğildim. Hale onları seyrediyor, yüzünü saklamak için en küçük bir girişimde bulunmuyordu. Yalayıp parmaklarımla sikerek yarım saat kafam aşağıda kaldı. Kafamı Hale'nin amından kaldırdığımda, diğer arabadaki çiftin arka koltukta olduklarını, kadının adamın kucağında hopladığını, ikisinin de yüzünün bizim arabaya doğru dönük olduğunu gördüm. Hale de ben amcığını kurcalarken orgazm olmuş, gözleri kaymış, onlara bakıyordu. Birer sigara yaktığımız anda diğer araba yanımızdan geçti. Kadın ön koltukta, başı kapalı, adam ile birlikte bize bakarken, Hale de onlara bakıyordu.
Sonra arabadan indik. Elele dere kenarında yürüdük biraz. Sonra öpüşerek tekrar arabama döndük. Hale arka kapıyı açıp, arka koltukta domaldı ve "Girsene!" dedi. "Ben sana değer veriyorum, ilk seferimizin sefil bir dere kenarında olmasını istemem!" dedim. Ama yine de eğilip parmaklarımı ve dilimi amına gömdüm. Aslında derenin karşısında, 300 metre mesafemizde sürüsünü yayan ve değneğine çenesini dayamış bizi seyreden çobanı görmeseydim sikerdim de. O gün ben de boşaldım, ama ağzına boşalınmasını sevmediğini söyledi. Emdi, boşalmaya yakın arabanın yanında, çobana karşı boşaldım. O gün sanırım 5-6 saat seviştik, ama sikişmedik. Geri döndük.
Evinin neredeyse 50 metre yakınına kadar gittik. "Gel kahve içelim!" bile dedi. Bu kadın kendine öyle güveniyordu ki, ben tırstım resmen. Giderken arkasından baktığımda elbisesi kırış kırış, iyice kısalmış, neredeyse götünün altına kadar sıyrılmıştı. Her akşam yazıştık, konuştuk. Bir hafta geçmeden, "Beni nerde nasıl sikeceksin?" diye inler oldu konuşmalarda. Tabii benim ona, "Şöyle sikeceğim, böyle kanırtacağım!" demelerimden sonra. Ama bu arada o ilk günü de konuştuk, "Hani herkesten korkar olmana rağmen, o gün çaprazımızdaki arabada sevişen çiftten yüzünü kaçırmadın, çobanın karşıdan seyrettiğini bile bile domalıp sik dedin!" dedim. "Çok tahrik oldum!" dedi. O gün ikimizin de sevişirken seyredilmekten zevk aldığımızı anlamış olduk.
Bir hafta sonra, aynı gün, Aydın'da günlük kiralık evlere baktım. Bir tane buldum, tam şehrin göbeğinde, orada buluşmaya karar verdik. Ben biraz erken gittim. Birkaç malzeme aldım. Yarım saat sonra aradı. Binaya girişi tarif ettim, 5. katta 1+1 bir daireydi. Kıyafetlerimizle ayakta öpüştük biraz, sonra soyunmaya başladık. Kırmızı dantelli bir sütyen ve kırmızı dantelli bir tanga giymişti. Dudaklarından başlayıp memelerine, ordan da amcığına yalaya yalaya indim. Sonra o aynını yaptı. "69 yapalım!" dediğimde, "O ne?" dedi. İlk yarım saati birbirimizin ağzında geçirdik. Amını yalarken parmağımın biriyle de göt deliğiyle oynuyordum.
"Acelemiz yok!" dedim ayağa kalkıp bir sigara yaktım. Oturma odası tarafına geçtik, L şeklinde koltuk takımı vardı, oraya oturdum, bu da yanıma oturdu. Ellerimiz birbirinin vücudunda, o yarağımla oynuyor, ben kalçalarını avuçluyorum. Sigaralar bitince, "Gel!" dedim buna, hemen üstüme çıktı. Uzanıp perdeyi açtım, karşı binalar yakın değildi, ama en fazla 50 metre vardı aramızda. Yarağımı amına aldığında, 15 gündür konuştuğumuz sikişme nihayet gerçekleşmiş, amına alttan pompalarken, memelerini ağzıma almış emiyor, iki elimle kalçalarını kavramış sıkıyor ve kucağımda hoplatıyordum.
15 gündür konuşuyor olmak mı? Karşı binalardan seyredildiğimizi düşünmek mi? Yoksa yarım saatten fazla birbimizi yalamamızın etkisinden mi? Bilmiyorum, ama birkaç dakika içerisinde ikimiz de boşaldık. Boşalıp yanyana oturunca perdeyi çekip kapattı. Sevişirken hiçbir şeyi takmayan kadın, sevişme bitince genç kız gibi utangaçlaşıveriyordu. O güne dek sormamıştım, "Daha önce kimseyle oldun mu?" dedim. "Çok istedim, ama kimseye güvenemedim!" dedi. O da bana sordu. "Yemediğim nane kalmadı!" dedim.
Karım 20 yıllık evliliğimizde götten vermediği için göt sikmeyi severdim. Az önce sevişme esnasında parmağımla göt deliğiyle oynarken Hale hiç kasmamıştı. O nedenle elimi götüne atıp, "Şimdi sıra bunda!" dedim. "Çok severim! Birkaç sene öncesine kadar ne Ayhan teklif etti, ne de ben istedim. Birkaç yıl önce senin teyze kızın götten sikilmeyi daha çok sevdiğini ballandıra ballandıra anlatınca denemek istedim ve Cumartesi alkollüyken Ayhan'a siktirdim. O günden beri bazen hiç amıma almadan alırım götten!" dedi. Zaten bu konuşmalar zıpkın gibi yapıyordu beni, koltukta domalttım. Ayağa kalkıp amına soktum, birkaç gitgelden sonra da götüne yüklendim. Hale, "Seninki Ayhan'ın sikinden kalın, kafası girene kadar yavaş!" dedi bir an. Kafası girince bir, "Immmhhh!" çıktı ağzından. Benden de bir, "Ohhhh!" çıktı. Hale, "Perdeyi açayım mı?" dedi. "Aç!" dedim. Uzanıp açtı.
Aydın'ın göbeğinde perdeler açık, teyze kızının eltisini götünden sikiyordum, 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ohluyor, Ahlıyor, "Yavaş... Daha sert!" diye beni yönlendiriyordu. Arada kalçalarını tokatlıyor, ya da uzanıp göğüslerini sıkıyordum. O da amına parmaklarını sokmuş, benim tempoma göre kah hızlı hızlı kah yavaş yavaş kendini sikiyordu. "Şimdi kaç kişi bizi seyredip 31 çekiyordur acaba karşı binalardan?" dediğimde, "Offf, ahhhhh, evetttt, seyretsinler, aşkım beni ne güzel sikiyor götümden!" diye sayıklıyordu. Parmağımı ağzına soktum ve "Yala da ağzına da bir tane istediğini görsünler aşkım!" dedim. Hale, "Ohhh, evettt, gelip soksunlar, ağzıma, amcığıma, götüme, her deliğim dolsun!" derken kendimi tutamadım, götünden çıkarıp amına soktum. Hale, "Ohhhh, aşkım çok güzel sikiyorsun, ohhh!" diyerek orgazm olduğunda, ben de içine boşaldım...
O gün 10:30'da başladığımız sikiş saat 15:00'de bitti.
[Murat]
Seks
188 notes
·
View notes
Text
çok uzun uzun yazmak istemiyorum. bir yaş daha yaşlandım. yıllar geçtikçe insanın heyecanı başka yere kayıyormuş. bugün izinliydim uzun bi süreden sonra.. en sevdiğimin ortalama yaklaşık 1 seneden beri hep istediği ve dillendirdiği bir şeyi almaya gittik. ve bu plânladığımız bir şey değildi. Eskişehir’de olmadığı için Bozüyük’e gittik ve orada da umduğumuz gibi olmayınca üretildiği yere Sakarya’ya kadar yol gittik. aldık. ama yemin ederim gözlerinde olan ışıltı her şeye bedeldi. hatta dönüş yolunda takıldım durmadan haydi yine iyisin doğum günü çocuğu olan ben değilde sensin diye. hemen sağımda oturuyordu arabada 'fırının çok güzel oldu' dediğimde bana balık gülümsemesi bütün dünyalara bedeldi benim için. yol boyunca yapacağı şeyleri anlattı. şöyle ekmek yapacağım böyle lahmacun yapacağım vs vs. ee yeter da oruçluyuz dedim. en son öyle susturabildim. yani yazımında en başında demiştim heyecanlarım artık kendim için değil. sevdiklerim için. ailem için. galiba bu duyguyu bu sene daha ağırlıklı olarak yaşıyorum. şaka maka yaşlanmışlık hissi bu. sadece bu yıl değil. bütün ömrüm boyunca bu heyecanlı halim hiç geçmesin. kendime çok güzel bir ömür diliyorum. hiçbir canlıyı incitmediğim. benliğimi unutmadığım. sevdiklerinle beraber sağlıklı ve huzurlu olduğum. içimde olan filizleri her daim büyütme sözü veriyorum kendime. inşallah. Amin. birkaç fotoğraf karesiyle sonlandırıyorum. anonimden doğum günümü kutlayan herkese ise sonsuz teşekkür ediyorum. her daim sevgiyle kalın. hoşça. 🌺
167 notes
·
View notes
Text
3 gün boyunca her sabah farklı bir manzaraya uyanarak her şeyden uzak bir yolculuk, telefon yok sosyal medya yok insan yok. Toplam 1200km yol ve bir sürü anı. Şelaleler dağlar yollar ve uzaklar 💚 🐿️
136 notes
·
View notes
Text
👉 SURRE_ALAYI NEDİR BİLİRMİSİNİZ ❓
OSMANLI PADİŞAHININ GARİBAN ANADOLU HALKININ ELİNDEN NEYİ VAR NEYİ YOK ALIP ARAPLARA HEDİYE ETMESİDİR..
Yavuz Sultan Selim, Hicaz'ı fethetti deyip geçiyoruz. Fetih demek ağız alışkanlığı ama bu fetih olmadı.
Fazlasıyla tersine çalıştı.
Aslında Araplar Osmanlıyı haraca bağladı, kültürel asimilasyona uğrayan da Türkler oldu. Hakimiyet telakkisi tersyüz edildi. Oralardan ne asker aldık ne de vergi. Aksine oralara para yağdırdık.
Şimdilik sadece "Surre" denen kavramı kısaca anlatayım.
Kanuni'den itibaren her yıl Mekke, #Medine ve biraz da Kudüs ahalisine bugünkü değerlerle ölçülmesi kabil olsa dudak uçuklatacak miktarlarda paralar dağıtılırdı.
Surre gönderilmeden önce yol üzerindeki serkeş, başıboş, bedevi Araplara, Surre Alayı'na saldırmasınlar diye ayrıca rüşvet surresi vermek adettendi.
18. yy. sonu 19. yy. başlarında bizim Adana-Maraş havalisindeki göçebe Türkmen aşiretleri de bu soygunların tadına varınca üzerlerine Fırka-i Islahiye gönderilerek sindirildiler.
Islahiye ve Hassa kasabaları o operasyonların hatırasıdır. Arapları sindirmek mümkün olmadı. İnadına isyan ettiler. Biz yine de güvenliği sağladığımız oranda para göndermeye devam ettik.
Devlet zaten borç batağının içindeydi ama olsun, "Züğürt Ağa"nın da ağalık haysiyeti vardır değil mi! Sırf oradaki fıkara adı verilen beleşçilere para göndermek için vergi toplandı.
Vergi tahsil edilemeyen vilayetlerin hissesi yerine bankalardan, bankerlerden faizli borç alındı. (Bazen faizsiz de alındığı kayıtlı. Bunun nasıl olduğunu anlamış değilim ama belgelerde öyle yazıyor)
Abdülhamid devrinde ise maaşı 2500 kuruştan fazla memurlardan Mart ayında %10 Haremeyn Ahalisi Kesintisi yapıldı.
Hicaz Demiryolu için de ayrıca kesintiler oldu. Memurlar zaten düzenli maaş alamıyorlardı.
Bir de böyle kesintilerle perişan oldular.
1916'da isyan eden Şerif Hüseyin'in korkusuna 1917 surresi Şam'dan ileri gidemedi.
Yüz yıl önce, berbat ve akıldışı bir sömürü aracıyla dört yüz yıl boyunca emilen Anadolu insanı böylelikle asalakları beslemekten kurtuldu.
***
#Alinti
27 notes
·
View notes
Text
28 notes
·
View notes
Text
Babasının sürekli "şikayetleri" nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlattım.
Bana her zaman şunu söylerdi:
“Kullanmıyorsanız fanı kapatın”
“Kimsenin olmadığı odada televizyon açık. Kapat şunu!”
"Kapıyı kapatın"
“Bu kadar suyu israf etmeyin”
Babamın beni bu küçük şeylerle rahatsız etmesi hoşuma gitmiyordu.
Bir gün bir iş görüşmesi için davet aldım.
Şöyle düşündüm: “İşi alır almaz bu kasabayı terk edeceğim.
Bir daha babamın şikâyetini asla dinlemeyeceğim.”
Röportaj için ayrılırken babam bana bazı tavsiyelerde bulundu: “Size sorulan sorulara çekinmeden cevap verin. Cevabını bilmiyorsanız bile güvenle konuşun."
Bana yolculuk için ihtiyacım olandan daha fazla para verdi.
Görüşme yerine geldiğimde kapıda koruma olmadığını fark ettim.
Kapı dışarıya açıktı, muhtemelen geçen ya da girenleri rahatsız ediyordu.
Babamın sözlerini hatırlayarak kapıyı kapattım ve ofise girdim.
Yolun her iki tarafında da güzel çiçekler görebiliyordum ama bahçıvan kapıyı açık bırakmıştı ve hortumdaki su akmaya devam ederek su yola taştı.
Daha sonra tüpü kaldırdım ve ihtiyacı olan diğer bitkilerin yakınına yerleştirdim.
Resepsiyon alanında kimse yoktu ama görüşmenin birinci katta yapılacağını belirten bir tabelâ vardı.
Yavaş yavaş merdivenleri çıktım, saat sabahın 10'u olmasına rağmen ışıklar hâlâ yanıyordu, muhtemelen önceki geceden kalmaydı.
Sonra babamın sözleri aklıma geldi:
“Neden ışığı kapatmadan odadan çıkıyorsun?” Artık benim de duyabileceğimi düşündüm.
Bu düşünceden rahatsız olsam da anahtara uzanıp ışığı kapattım.
Yukarıda büyük bir odada sıralarını bekleyen bazı insanlar gördüm.
Oradaki insan sayısına bakınca o işi alma şansım olup olmadığını merak ettim.
Biraz tedirgin bir şekilde koridora girip kapının yanında yer alan “Hoşgeldiniz” yazan paspasın üzerine bastığımda ters olduğunu fark ettim.
Sonra biraz sinirlenerek düzelttim.
Alışkanlıkları unutmak zordur.
Ön sıralarda çok sayıda insanın toplanıp beklediğini, arka sıraların ise boş olduğunu ve bu koltuklarda birkaç taraftarın birlikte çalıştığını gördüm.
Babamın sesini tekrar duydum: “Kimsenin olmadığı alanda taraftarlar neden birbirine bağlı?”
Ben de gereksiz vantilatörleri kapattım ve boş sandalyelerden birine oturdum.
Birçok erkeğin görüşme odasına girdiğini ve hemen başka bir kapıdan çıktığını gördüm.
Dolayısıyla röportaj sırasında ne sorabileceklerini tahmin etmenin bir yolu yoktu.
Sıra bana geldiğinde, görüşmecinin karşısına biraz endişeyle çıktım. Evraklarını aldı ve bakmadan bana sordu: “Ne zaman çalışmaya başlayabilirsin?”
Şöyle düşündüm: "Bu röportajda sorulan yanıltıcı bir soru mu yoksa işi bana teklif ettikleri doğru mu?"
- “Ne düşünüyorsun?” ,- patron bana sordu.
- Burada kimseye soru sormuyoruz çünkü onlar aracılığıyla birinin yeteneklerini değerlendiremeyeceğimize inanıyoruz.
Yani bizim testimiz kişinin tutumunu değerlendirmektir.
Adayların davranışlarına göre bazı testler yaptık ve hepsini kameralarımız aracılığıyla gözlemledik. Bugün buraya gelen hiç kimse kapıyı, boruyu, karşılama minderini tamir etmek, vantilatörleri kapatmak veya işe yaramaz bir şekilde çalışan ışıkları kapatmak için bir şey yapmadı.
Bunu yapabilecek tek kişi sendin, bu yüzden bu iş için seni seçmeye karar verdik, dedi bana.
Babamın disiplinli öğretilerinden her zaman rahatsız olmuştum ama o andan sonra anladım ki ilk işime ancak bunun sayesinde kavuşmuşum.
Babama olan kızgınlığım ve kırgınlığım tamamen kaybolmuştu, sonra babamı da işe götürüp eve mutlu dönmeye karar verdim.
Anne ve babamızın bize söylediği her şey sadece bizim iyiliğimiz içindir, bize parlak bir gelecek diliyoruz!
Değerli bir insan olabilmek için kötü alışkanlık ve davranışları ortadan kaldıran azarlamayı, ıslahı ve hidayet etmeyi kabul etmeliyiz.
Babalarımızın bizi eğitirken yaptıkları da budur.
Beş yaşındayken babamız öğretmenimizdir, Yirmili yaşlarımızda “kötü adam”, hayatımız boyunca yol göstericimiz.
Anne babanızı hayattayken üzmenin, gidince üzülmenin bir anlamı yok.
Onlara her zaman iyi davranın!!
(Mundo Extraordinário'dan alıntı Jano Çavuşoglu)
Arkadaşlar yazı biraz uzun farkındayım ben de sevmiyorum uzun yazıları boş bir vaktiniz de okumanızı tavsiye ederim ben okudum. çok güzel anlamlar çıkaracaksınız!
Belki çocuklarınıza böyle davranıyorsunuz belki de böyle davranmanızı sebep olacak bu güzel hikaye.
33 notes
·
View notes
Text
Özlüyorum ama geri gelsin istemiyorum. Konuşmak istiyorum ama yazmak istemiyorum. Umrumda değil ama aklıma geldiğinde üzülüyorum. Seviyor muyum? Unutuyor muyum? bilmiyorum. Yürümeye ikna edip yol ortasında öylece bıraktığınız herkesin gölgesi başka yerlerde önünüze düşecek umarım zaman sana hayatın boyunca yanında olmasına ihtiyaç duyacağın kişiyi geçmişinde nasıl yok ettiğini gösterir...
#edebiyat#aşk#gece#sözler#kısa yazı#şiir#tumblr yazılı post#alıntı#yazılı postlar#blog yazısı#post#postlarim#gönderilerim#aşka dair#aşk acısı#aşk bitti#aşk acıdır#canımın acısı#kalp ağrısı#bu kalp seni unutur mu#kalp kırıkları#şair sözleri#söz sokakta#ayrılık sevdaya dahil
543 notes
·
View notes