Tumgik
#yelken ingilizce
pazaryerigundem · 3 days
Text
Kadın denizcilerin sayıları artacak
https://pazaryerigundem.com/haber/179157/kadin-denizcilerin-sayilari-artacak/
Kadın denizcilerin sayıları artacak
Tumblr media
Türkiye’de toplamda 140 bin 138 aktif gemi insanınn bulunduğuna dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakanlık tarafından yetkilendirilen 103 eğitim kurumunda uluslararası standartlarda denizcilik eğitimi verildiğini belirterek, her yıl istihdam edişlecek 3 bin 600 zabit adayı yetiştirildiğini, kadın denizcilerin sayılarının arttırmak istediklerini kaydetti.
ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Denizciler Günü münasebetiyle düzenlenen programda deniz insanlarıyla bir araya geldi.
Dünya Denizciler Günü’nün Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından denizcilik sektöründe çalışanları onurlandırmak ve denizciliğin küresel ticaret üzerindeki önemli rolünü vurgulamak amacıyla kutlandığını söyledi. Uraloğlu, 2023 yılı istatistiklerine göre Türk sahipli deniz ticaret filosunun 2 bin 28 gemi ve toplam 48,9 milyon dedveyt tonla dünyada 12. sırada olduğunun altını çizdi.
Türkiye’de 36 bin 583 Zabitan Sınıfı gemi insanı, 93 bin 974 Tayfa Sınıfı gemi insanı ve 9 bin 581 Stajyer gemi insanı bulunduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, ““Türkiye’’de toplamda 140 bin 138 gemi insanı bulunuyor. Bakanlığımız tarafından yetkilendirilmiş 14 denizcilik fakültesi, 15 denizcilik meslek yüksekokulu, 44 denizcilik meslek lisesi ve 30 özel öğretim kurumu ile toplam 103 eğitim kurumunda uluslararası standartlarda denizcilik eğitimi veriliyor. Bu eğitim kurumlarında her yıl, ticari filomuzda güverte ve makine branşlarında istihdam edilecek bin 100 uzak yol zabit, bin zabiti ve bin 500 sınırlı zabit olmak üzere toplam 3 bin 600 zabit adayı yetiştiriliyor.” dedi.
Tumblr media
KADIN DENİZCİLERİMİZİN SAYILARINI ARTIRMAK İSTİYORUZ”
Gemi Adamları Bilgi Sistemi sayesinde 37 bini zabit yeterlikli, 140 bin aktif gemi insanı ve toplamda 280 bin gemi insanının tüm sicil, yeterlik, sertifika ve cüzdan başvuru işlemlerinin çevrim içi olarak tamamlandığını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Denizci Ülke, Denizci Millet” şiarıyla vatandaşlara denizi ve denizciliği tanıtmak için başlatılan “Bir Milyon Amatör Denizci” eğitim kampanyasında 1 milyon rakamına planlanan tarihten önce Kasım 2022’de ulaşıldığını hatırlattı. 
2023 yılı Nisan ayında Türkiye Yelken Federasyonu ile yapılan uygulama eğitimlerine yönelik protokol sayesinde amatör denizci eğitimleri bir üst seviyeye yükseltildiğine işaret eden Bakan Uraloğlu, ““20 ilde 68 merkezde gerçekleştirilen ‘Amatör Denizci Uygulama Eğitimleri’ sayesinde son bir yılda 24 bin amatör denizci daha, deniz üzerinde profesyonel eğitmenlerden aldıkları eğitimlerle amatör denizci ehliyeti aldı. Ayrıca Kadın Denizcilerimizin sayılarını arttırmak istiyoruz. Bu kapsamda 148 kadın öğrencinin stajlarını yapacakları uluslararası gemiler Bakanlığımız tarafından belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığımız ile gerçekleştirilen işbirliği protokolü kapsamında 6 denizcilik meslek lisemize eğitimlerde kullanılacak malzemeler için maddi kaynak sağlandı. İskenderun’da depremden etkilenen Sefa Atakaş Denizcilik Meslek Lisesi’ne bir köprü üstü simülatör merkezi kuruldu. Protokol kapsamında İngilizce ağırlıklı denizcilik eğitimi imkanı sağlandı. Ayrıca Liman Başkanlıklarında görevli uzman personel de ihtiyaç halinde ilgili Denizcilik Meslek Liselerine eğitimci desteği veriyor.” diye konuştu.
Öte yandan 37 ülkeyle karşılıklı yeterliklerin tanınmasına yönelik denizcilik anlaşmalarına İspanya hükümetinin talebiyle bir yenisi eklediklerini belirten Bakan Uraloğlu, 13 Haziran 2024 tarihinde imzalanan anlaşma ile Türk gemi insanlarının çalışabileceği yabancı bayrak sayısını 38’’e yükselttiklerini, 920 milyon dedweyt tona sahip 31 binden fazla gemide denizcilerimiz ilave bir yeterlilik olmadan istihdam edilebileceğini sözlerine ekledi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
mutlukitab · 9 months
Text
5. Sınıf İngilizce'de Haftalık Kazanım Kavrama Foyleri ile Başarıya Yelken Açın!
Kurmay Yayınları 5. Sınıf More More English Haftalık Kazanım Kavrama Foyleri, öğrencilerin İngilizce dersinde başarıya ulaşmalarına yardımcı olacak bir kaynak kitaptır.
Kitap, her hafta için farklı kazanımlara odaklanan, kısa ve öz içerikler içermektedir. Bu sayede, öğrenciler haftalık olarak öğrendikleri konuları pekiştirebilirler.
Kitap, öğrencilerin kendi kendine öğrenebilmeleri için kolay anlaşılır bir dille yazılmıştır. Ayrıca, kitapta yer alan çözümlü sorular, öğrencilerin soru çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
https://mutlukitabevi.com.tr/kurmay-yayinlari-5-sinif-more-more-english-haftalik-kazanim-kavrama-foyleri
Tumblr media
0 notes
mehmetkali · 1 year
Text
Kabin Memuru pozisyonu ile Pegasus kariyer yolculuğuna hazır mısın?
Kabin Memuru pozisyonu ile Pegasus kariyer yolculuğuna hazır mısın?
GENEL NİTELİKLER VE İŞ TANIMI
Biz Pegasus Hava Yolları’yız!
Biz Pegasus’uz. Türk havacılığında yeni neslin temsilcisiyiz. “Uçmak herkesin hakkı” sloganımızla misafirlerimize seyahat ilhamı vermekle kalmıyor, iş modelimiz sayesinde uygun fiyatlarla seyahat imkanı da tanıyoruz.
Türkiye’nin dijital hava yolu olarak misafirlerimizin seyahat deneyimlerini odak alan yaklaşımımızla, teknolojik geliştirmelerle deneyimlerini kolaylaştırıyoruz. Bugün, Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında toplamda 45’den fazla ülkeye bağlantılı uçuşlar gerçekleştiriyoruz. 2023 yılında 100 uçağa erişecek filomuzla Türkiye’nin en genç uçak filosuna sahibiz.
PC-2023 sefer sayılı Kabin Memuru pozisyonu ile Pegasus kariyer yolculuğuna hazır mısın?
Bu rolde seni neler bekliyor :
Şirket standartlarına ve hedeflerine uygun olarak yolcuların karşılanması, yerleşmesine yardımcı olunması, uçuş boyunca hizmet standartlarının uygulanması,
Hizmet kalitesi, yolcu memnuniyeti/konforu ve sadakatini sağlamak adına, uçuş görev ve sorumlulukları çerçevesinde hizmet sunulması
Acil durum sistemleri dâhil olmak üzere uçağın uçuşa elverişliliğini etkileyen veya emniyetli operasyonu etkileyebileceği kanaatinde olduğu her türlü hatayı, arızayı, işlev bozukluğunu Sorumlu Kaptan Pilot’a rapor edilmesi,
Sertifikalandırıldığı uçak tipinin/tiplerinin teknik ve acil durum ekipman kullanım bilgisine sahip olarak tanımlanmış kurallar doğrultusunda normal, anormal ve acil durum gerekliliklerinin yerine getirilmesi
Kabin Memuru El Kitabı’na uygun yerde ve uçuşta yolcu ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması
Gereksinimler :
T.C. Vatandaşı
01.01.1988 ve sonrası doğumlu
Minimum ön lisans mezunu
İyi derecede İngilizce bilen
Kadın adaylarda 160 – 180 cm; Erkek adaylarda 170 – 190 cm boy aralığında olan
Yurt içi ve yurt dışı uzun süreli konaklamalı görevlerde engeli bulunmayan
Kabin Memuru üniforması giyildiğinde, vücudunun görünecek yerlerinde dövme, piercing, yanık ve yara izi vb. bulunmayan
Uçuşa elverişliliğini engelleyecek herhangi bir fiziksel veya mental sağlık problemi olmayan
Erkek adaylar için askerlik görevini tamamlamış veya en az bir yıl tecilli olan
İstanbul Anadolu yakasında ikamet eden/edebilecek olan
Pegasus sana ne sunuyor : 
Yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda birinci derece aile yakınlarını da kapsayan indirimli bilet fırsatı
Evli olmayan çalışanlara +1 kişi tanımlama hakkı
Uçuşun olmadığı lokasyonlara anlaşmalı hava yolları ile indirimli uçma fırsatı
Özel Sağlık Sigortası (eş ve çocuk kapsam dahili)
Yemek Kartı
Sosyal Aktivite Kulüpleri (Yelken, koşu, tiyatro, basketbol, voleybol, futbol, trekking, e-spor kulübü)
Kadın çalışanlar için kreş imkanı (İstanbul, İzmir, Antalya)
Performansa dayalı prim sistemi
Servis imkanları
Pegasus Hava Yolları’nı keşfedin!
Ekonomik kalkınmayla birlikte çevreye ve insana etkiye verdiğimiz öncelikle Rotamız Sürdürülebilir Bir Gelecek diyoruz. 2050 yılına kadar faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon emisyonunu sıfırlamayı hedefliyor ve bunun için çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile ilişkilendiriyoruz. Sürekli gelişime açık bakış açısı ve paydaşlarımızın geri bildirimleriyle beslenerek gelişen zengin bir yönetişim kültürüne sahibiz ve bununla gurur duyuyoruz. Bu konularda hedeflerimizi ve performansımızı düzenli olarak kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini şirket kültürümüzün temellerine yerleştiriyoruz. Havacılık sektöründe pilot, teknik ve yönetim grupları dahil her alanda kadın temsiliyetini artırmak amacıyla IATA’nın gönüllü girişimi “25by2025”i imzalayan öncü havayollarından biriyiz. BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) platformuna katılan dünyadaki ilk havayolu şirketiyiz.
Gelecek nesiller için eşit bir yarın hedefimizde, birlikte olduğumuz her farklı sese kulak veriyor ve sesimize  #PegasusHarmoni diyoruz.
Not: Bu ilan dahilinde süreçleri başarı ile tamamlayan adaylarımız Hasan Kalyoncu Üniversitesi işbirliği ile yürütülen iş garantili eğitim programına yönlendirileceklerdir. Eğitim süreci ve şartlarına ilişkin bilgilendirme işe alım sürecimiz içerisinde gerçekleştirilecektir.
BAŞVUR
The post Kabin Memuru pozisyonu ile Pegasus kariyer yolculuğuna hazır mısın? first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/kabin-memuru-pozisyonu-ile-pegasus-kariyer-yolculuguna-hazir-misin/
0 notes
nesrin-c · 4 years
Text
68 kuşağı bir destan’dır...
1971 darbesinde Sansaryan Han’daki işkenceler sırasında polisler önemli bir
delil buldu; devrimcilerin hemen çoğunda aynı tip mavi ya da kırmızı külot
vardı.
Sordular; “bu donların anlamı ne; mavi ile kırmızının farkı ne; bunlar THKO’nun
rütbeleri mi?”
İşkencedeki sporcu gençler gülmemek için kendini zor tuttu, “bunlar” dediler;
“ODTÜ Spor Kulübü’nün donları!”
Futbolu severlerdi kuşkusuz…
Devrimci Öğrenciler Birliği’nin tümü Beşiktaşlı’ydı. Çarşı’nın devrimciliği
nereden geliyor sanıyorsunuz?
68’lilerden futbol takımı kurulsa Deniz Gezmiş ilk 11’e mutlaka alınırdı.
Deniz’in ayrılmaz parçası Cihan Alptekin de…
Mahir Çayan ise kesin teknik direktör; çok sevdiği futboldan iki bacağına takılan
platin çubukları nedeniyle erkenden koptu.
Deniz Gezmiş sahada kesin hakemi kandırmaya çalışırdı. Onun mizahçı yönü
bilenmeden Deniz Gezmiş portresi yazılabilir mi? Beyaz at üstünde ODTÜ yurdunda
kız arkadaşına serenat yapan bir romantikti o. İdam edildiğinde henüz 25 yaşındaydı.
Aşkı da yaşadılar doyasıya…
Sevgilisini son bir kez daha görmek için saklandığı evden çıkan ODTÜ’lü Koray
Doğan, sırtından yediği polis kurşunuyla sevgilisinin evinin önünde can verdi.
O da 25 yaşındaydı.
O kuşak 1 kişiyi bile öldürmedi; ama tam 43 can verdiler.
Oysa…
Okul koridorlarında gazoz kapağıyla futbol oynayan bir kuşaktı onlar.
Sanmayın ki fasulyesine poker ya da blöflü pişti oynamadılar?
Sanmayın ki kolalı votka içmediler? Ya da rakı?
Emel Sayın konserine gitmediklerini mi düşünüyorsunuz?
Muhammed Ali, Joe Frazier’e yenildiğinde üzülmediklerini mi sanıyorsunuz?
Ya da hiç küfür etmediklerini mi? En güzelini de bir ağız dolusuyla Deniz Gezmiş
ederdi. Ve yine Deniz Gezmiş her fırsatta en sevdiği türküyü söylemez miydi: “Ne
ağlarsın benim zülfü siyahım/ Bu da gelir bu da geçer ağlama/ Göklere erişti
feryadım ahım/Bu da gelir bu da geçer ağlama…”
68 Kuşağı...
Arkadaşım dert yandı:
“Oğluma yatarken hikaye yerine bazı biyografiler anlatıyorum. Picasso, Maradona,
Beethoven, Che, John Lennon, Marilyn Monroe gibi.
Geçen hafta nereden duydu ise Fransız İhtilali’ni anlatmamı istedi?
Anlattım. Ama anlatırken korktum! Aklıma Adnan Cemgil ve oğlu Sinan geldi.
Korktum.”
Adnan- Nazife Cemgil çifti öğretmendi. 1940’lar başında DTCF’deki üniversite
mücadelesinin önde gelen aydınlarıydılar.
Adnan Cemgil işsiz kaldı; hapis yattı, sürgüne yollandı.
Oğulları Sinan Cemgil o zorlu yıllarda 1944’te doğdu.
Sinan Cemgil meraklıydı; babasına-annesine hep sorular sordu. Onlar da
oğullarının anlayacağı bir dille anlattılar.
Nitelikli bir kültür ortamında yetişen Sinan çok başarılı öğrenci oldu.
İngilizce, Fransızca , İspanyolca, İtalyanca öğrendi. Arkadaşlarına Dante’den
İtalyanca dizeler okurdu.
Ünlü Amerikalı artist Clark Gable’nin taklidini yapıp herkesi güldürecek kadar
espriliydi.
ODTÜ Mimarlık’ta öğrenci iken devrimci mücadeleye katıldı. Teorik derinliğiyle
öğrenci liderlerinden oldu.
ODTÜ’de “Hoca” deme adetini Sinan Cemgil başlattı. “Hoca” derlerdi arkadaşları
bilgisinden ötürü
Köylüleri, toprak ağalarına karşı ayaklandırmak amacıyla gittiği Nurhak
Dağları’nda Jandarma tarafından öldürüldü. Sırt çantasından 4 kitap, bir de kuru
soğan çıktı. Yirmi yedi yaşındaydı.
Bir yaşındaki oğluna, 21 yaşında öldürülen arkadaşı Taylan Özgür’ün adını
vermişti.
Oğlunun cesedini almaya giden anne Nazife Cemgil, tabut başındaki meraklı
köylülere seslendi: "Bu oğlum Sinan. Bunlar da onun arkadaşları (Kadir Manga ve
Alpaslan Özdoğan), kardeşleri. Onlar da oğullarım. Bu çocuklar, bu oğullar;
ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu. Her biri birer
dehaydı. Her biri üstün zekalı güzel çocuklardı. Dileselerdi, düzenin adamları
olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. Birer milyoner olurlardı. Ama onlar,
halkı, sizleri sevdiler. Sizin sorunlarınızı omuzladılar."
Arkadaşım yakın tarihin bu acı olaylarını bilen biri.
Üniversite öğrencilerine son yapılanlar arkadaşımı da korkutmuştu; nedeni biricik oğluydu.
Oğlunun Sinan Cemgil’le aynı kaderi paylaşmasından korktu ve tarihsel gerçekleri
anlatıp anlatmama kararsızlığına düştü.
Ona Edip Cansever’in şirini okudum:
“Utancı bilerek yaşamak korkunç/ Daha korkuncu da var: utancı bilerekten
yaşatmak…”
ŞAİRDİLER..
Size 68’lileri anlatmalıyım:
Mahir Çayan’ın şair olduğunu bilir misiniz; “Güneşi batmayan bir ada/Ben ne
şuralıyım, ne buralıyım/Adalıyım… Adalıyım.”
Eşi Gülten Çayan atletti; 400 metrede milli takım seviyesinde bir koşucuydu.
Yakın arkadaşı erkekler 400 metre koşan atlet ise bugünün tanınmış gazetecisi
Osman Saffet Arolat’tı.
Hüseyin Cevahir edebiyat eleştirmenliğine Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde
başladı. Şiir de yazdı. Tunceli Alevi Dedesi torunu Hüseyin Cevahir,
Rolling Stones dinlemeyi de çok severdi. SBF’nin en çalışkan öğrencisiydi;
“devrimci başarılı olmalıdır” diyordu hep arkadaşlarına.
Dürbünlü silahla hedef alınarak öldürüldüğünde 26 yaşındaydı.
SBF’nin efsanevi hocalarından Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, derslerinden hep tam
not alan Cihan Alptekin’i yakından tanımak için evine davet etti. “Laz uşağı”
Cihan yaşasaydı belki önemli anayasa profesörlerinden biri olacaktı.
Öldürüldüğünde 25 yaşındaydı.
Tunceli’de yakalanıp işkenceyle öldürülen İbrahim Kaypakkaya’nın elinden;
Varlık, Papirüs, Soyut, Türk Dili gibi edebiyat dergileri düşmezdi.
Türk dilinin yapısını, sözcük hazinesini, şiirdeki gücünü ve müzikalitesini
araştıran şair Kaypakkaya öldürüldüğünde sadece 24 yaşındaydı.
DİLLERİNDEKİ ŞARKI; IMAGINE
Delikanlıydılar. İdealisttiler. Devrimciydiler.
Bozulmamış saf bir kuşaktı onlar.
Kızıldere’de katledilen Kazım Özüdoğru gibi, “halka inmeyi” ayakkabı boyacılığı
yapmak sanıyorlardı. İşten atılan Çorumlu belediye işçileri için yürüdüler.
Kürtler için de yürüdüler; Kürtçe slogan atıp, Kürtçe şiirler okudular.
Varto Depremi nedeniyle kan bağışı kampanyası düzenlediler. Azgın Zap Suyu’na köprü inşa ettiler.
Pancar, tütün, fındık, haşhaş mitingleri yaptılar. Tam bağımsızlık için “Mustafa
Kemal Yürüyüşü” düzenleyip Samsun’dan Ankara’ya yürüdüler. Atatürk heykelleri
tahrip edilmesin diye geceler boyu nöbet tuttular.
68’li kızlar da vardı bu eylemlerde; hem de mini etekleriyle.
Hippiler yok muydu? “Özel okullara hayır” yürüyüşünde, uzun saçlı genç
üniversiteli, sarışın kız arkadaşıyla hem sarmaş dolaş yürüyor hem de slogan
atıyordu. O hippi; Kızıldere katliamından tek sağ kurtulan Ertuğrul Kürkçü’ydü.
Hayalleri vardı; dillerinde ise John Lennon’un “Imagine” şarkısı...
SBF’NİN DANS PARTİLERİ..
Mahkemedeki savunmaları sırasında, Mevlana resmi çizip altına
“Ben İnsanım” yazıp, hakime gönderecek kadar bu ülke değerlerine inanan bir kuşaktı.
Resimden, edebiyattan gelmişlerdi.
Ellerinden kitap düşmedi hiç. Nice yazarlar çıkarmaları boşuna değil. ODTÜ
İnşaat’tan “Balık Memet” yani yazar Mehmet Eroğlu’nu okumayanınız var mı?
Dans da ettiler: SBF yatılı öğrencilerinin Salı ve Cuma akşamları 18.45-20.00
arası dans partileri vardı.
Carmina Burana’nın Türkiye’deki ilk bale gösteriminde harikalar yaratan balet
Aydın Erol unutulabilir mi? Ya da; onca işkenceye rağmen cezaevinin soğuk
koğuşunda bale yapan 20 yaşındaki balerin kız Ayşe Emel Mestçi?
Anadolu türkülerini, Dadaloğlu’ndan Aşık Veysel’e şehre getiren 68’liler değil
mi?
Tiyatro da yaptılar; Uluslararası Üniversite Tiyatroları Festivali’nde üçüncü
oldular.
FKF ilk başkanı İzzet Polat Ararat’ın DTCF tiyatro bölümü öğrencisi olması tesadüf mü?
ODTÜ Sosyalist Kültür Kulübü üyeleri Ali Artun ve Yılmaz Aysan’ın bugünün
tanınmış sanat galerisi Nev’in sahipleri olması, o dönem birikiminin ürünü değil
mi?
Dağcılık kulüplerini üniversitelerde ilk kimler kurdu sanıyorsunuz? Türkiye’de
bu sporun gelişiminde 68’li Fikret Gürbüz, Tuncer Gürdil, Uçmaz Sungur, Sönmez
Targan ve nicelerinin katkıları unutulabilir mi?
Ardı ardına şampiyon olan efsanevi İTÜ basketbol takımının temelini TMTF İkinci
Başkanı Cavit Savcı atmadı mı?
Maratoncu Mehmet Yurdadön ülkeye madalyalar kazandırmadı mı?
ODTÜ’lü Ömer Gürcan cezaevine sokulmasaydı, idam edilen babası
Fethi Gürcan gibi ülkemizi binicilikte birincilik kürsüsüne çıkarır mıydı?
SBF’nin tanınmış milli güreşçileri Necati Sağır, Mustafa Aynur aynı zamanda
THKP-C’li değil miydi?
Bugün judo ve karate de madalya alanlar, bu sporun gelişmesinde büyük emeği olan
Murat Özdabak’ı anımsar mı? Peki ya boksörler milli sporcu Taşkın Konuralp’in
adını duymuş mudur?
ODTÜ Motor Kulübü’nün kurucularından Tayfur Cinemre motosikletiyle kimleri
taşımadı ki; Ulaş Bardakçı, Yusuf Aslan, Cihan Alptekin…
Fenerbahçe takımında yelken yapan Taner Türkantöz Mahir Çayan’ın en yakın
yoldaşıydı.
Hangisini yazayım?
68 kuşağı bu özellikleriyle neden anlatılmaz?
Oysa…
Toplumsal bir gelecek hayali kuranlar bu mirası her yönüyle bilmelidir.
HALA 68’Lİ BİR DEVRİMCİ:
YAŞAR YILMAZ
İstanbul Teknik Üniversitesi inşaat bölümü öğrencisiydi.
İTÜ Öğrenci Birliği başkanlığını Harun Karadeniz’den sonra devraldı.
Hakkari’ye “Zap Suyu üzerine Devrimci Gençlik Köprüsü” yapmaya giden 84
devrimciden biriydi. Deniz Gezmiş’in yakın yoldaşıydı.
Devletin ceberut baskısından her 68’li gibi o da nasibini aldı:
1971 darbesinde Ziverbey Köşkü ve Harbiye’de ağır işkencelerden geçti.
Yaşadıkları; 2,5 yıl cezaevi arkadaşlığı yaptığı Yılmaz Güney tarafından yazılan
“Sanık” adlı öyküye konu oldu. Mahkemedeki savunmasını ise “Söz Sanığın” adlı
kitabında kendi yazdı.
Maltepe ve Selimiye cezaevlerin de 5,5 yıl yattı. Hapisten sonra hep “sakıncalı” oldu; ekmeğini taştan çıkardı.
Sonra bir gün karar verdi; mühendisliği bıraktı; “ülkeme hizmet etmeliyim” diye
düşündü.
Anadolu topraklarını 2,5 yıl karış karış dolaştı.
Unutulmaya yüz tutmuş, sahipsiz bırakılmış, 115 antik kentteki 119 antik
tiyatroyu inceledi. “Anadolu Antik Tiyatroları” adıyla kitaplaştırdı.
Bu çalışma Kültür Bakanlığı’nı heyecanlandırmadı.
Fakat Avusturya Kültür Bakanlığı, Yaşar Yılmaz’ı Salzburg’taki Mozart
Üniversitesi “Antik Çağda Akustik ve Ses Dağılımı” konusunda konuşma yapmaya
çağırdı.
Çünkü bugüne kadar bilinmeyen 2 önemli bulgu keşfetmişti.
İlki sesin iletilmesiydi: Sahnedeki oyuncu, şarkıcı, konuşmacı ya da müzik
aletinden çıkan sesin 20-25 bin kişilik açık hava tiyatrosunun en uzak
basamaktaki izleyiciye kadar gidebilmesini, o dönemin mühendisleri orta yola
“sırtlı koltuklar” yerleştirerek sağlamışlardı. Ses, koltuğun sırtlığına çarpıp
yukarı basamağa kadar çıkabiliyordu.
İkinci buluş ise bugüne kadar düşünüldüğü gibi ilk tiyatro Antik Yunan uygarlığı
döneminde değil, Erken Dönem medeniyetleri döneminde yapılmıştı ve ilk açık hava tiyatroları taş değil ahşaptı.
HIRSIZLARIN PEŞİNDE BİR 68’Lİ..
68’li devrimci Yaşar Yılmaz antik tiyatrolar çalışmasını bitirdikten sonra
köşesine mi çekildi. Hayır.
5 yıl önce, Anadolu’dan yağmalanan tarihi eserlerin ve kültürel varlıkların
peşine düştü. ABD, İngiltere, Avusturya, Almanya, Danimarka, Rusya, ve
Yunanistan’a gitti. Yüzlerce müze gezdi.
Türkiye’den kaçırılan 40 bin eseri buldu ve fotoğraflarını çekerek belgeledi.
Neler bulmadı ki:
Paris Louvre Müzesi: Mağnesia'daki ünlü mermer tapınak kabartmaları, Asos'dan
sökülen tapınak parçaları ve yüzlerce dev boyutlu mermer, bronz heykeller.
Hitit, Urartu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı eserleri.
Londra British Museum: Ksantos'dan (Eşen-Antalya) Nereitler anıtı, Knidos'tan
(Datça) 600 civarında büyük boy heykel, Mozeleum (Bodrum'daki ünlü, dünyanın 7. harikasının mermer süslemeleri ve heykelleri).
New York Metropolitan Müzesi: Sardes'ten (Salihli) sütun ve diğer eserler,
Bergama'dan büyük bronz heykel, Priyene, Milet ve Efes'ten heykeller, mermer
lahitler, Kültepe'den (Kayseri) Sümer-Asur dönemi eserleri.
Boston Müzesi: Asos eserleri
Washngton Dumborton Oaks Müzesi: Antakya mozaikleri ve Bizans eserleri.
Baltimore Müzesi: Antakya mozaik koleksiyonu.
Ch icago Sanat Müzesi: Selçuklu- Osmanlı eserleri.
Chicago Üniversitesi Şark Eserleri Enstitüsü Müzesi: Alişar eserleri.
Los Angeles Getty Villa : Burdur- Antalya yöresinden Kremna mermer kadın
heykelleri.Viyana Ephesus Müzesi : 50 m 'ye yakın mermer duvar frizleri Efes'ten
giden binlerce eser.
Berlin Alte Müzesi : Priyene, Milet'ten mermer heykeller.
Berlin Pergamon (Bergama) Müzesi : Büyüktapınak, Milet ve Priyene'den
tapınaklar, Zincirli'den Hitit tapınağı, Hattuşaş'dan heykeller, 33 metreye 14
metrelik dev boyutlu Milet pazaryeri giriş duvarı ve Selçuklu dönemi camilerine
ait eserler.
Tübingen Üniversite Müzesi: Antakya'dan heykel ve Troya eserleri.
Danimarka Ulusal Müzesi: Troya eserleri.
Kopenhag David Müzesi: Selçuklu eserleri, Konya'dan türbe sandukası, Cizre
Camii'nin ünlü tokmağı başta olmak üzere 14 ve 16. yüzyıl çini koleksiyonu.
Daha sırada 60 bin eser var.
Yaşar Yılmaz çalışmalarını sürdürüyor.
Evet, 68 kuşağı yazmakla bitmeyecek bir destandır...
Soner YALÇIN
Tumblr media
95 notes · View notes
mustafasalihbozok · 3 years
Text
Tumblr media
BODRUM’U VE MAVİ YOLCULUĞU DÜNYAYA TANITAN HÜMANİST YAZAR HALİKARNAS BALIKÇISI CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI'YI 130'UNCU DOĞUM GÜNÜNDE SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ...
Köyde büyümenin en olumsuz koşullarından birisi de okuma çağına geldiğinde okuyacak kitap bulma sıkıntısıydı.Bu doğrultuda doğmuş olduğum Bodrum Mazı köyü’nde ilk okul ikinci sınıftan üçe geçtiğim de ilk okuduğum kitap Kısas’ı Enbiya’yı ( Peygamberler Tarihi )komşumuzdan almıştım.
Komşumuzun dördüncü sınıftaki kızının ilk okul tarih ve coğrafya ders kitaplarını baştan sona birkaç kez okumuştum( Belki tarih ve coğrafyaya olan ilgim bu yüzdendir)Bodrum Orta okulu’na giden komşumuzun oğlu Mustafa Ağabeyimin Bodrum’dan getirdiği Teksas,Tom Miks ve Kaptan Swing ve Zagor gibi resimli romanlar bende okuma tutkusu başlattı.
Bunu Kemalettin Tuğcu’nun Sokak Çocukları ve Oğuz Özdeş’in Vatan Borcu izledi.İlk okul son sınıfta Daniel Defoe’nin “Robinson Crusoe” kitabıyla Fatih Sultan Mehmet kitabı, Sadun Boro’nun Hürriyet Gazetesi’nin sponsorluğunda iki yıl on ayda dünya turunu tamamladıktan sonra yazdığı “Pupa Yelken Sadun Boro”( genel kültürümün temelini bu kitap oluşturmuştu.) ve bir Fransız kadın gazetecinin Vietnam savaşı sırasında Vietkong çetecileri arasında yedi yıl kaldıktan sonra kaleme aldığı May yayınlarından “Vietkong Çetecileri Arasında” kitapları ilk okulu bitirene kadar okuduğum kitaplardı.
“HALİKARNAS BALIKÇISI ADIYLA İLK KARŞILAŞMAM
1972 Eylül’ünde o yıl açılmış olan Bodrum Lisesi’nin orta kısmına kaydolup, müdürlüğünü aynı zamanda okulumuzda müdür yardımcılığı görevinde de bulunan İsmail Tuna hocamızın yaptığı Bodrum Öğrenci Yurdu’nda kalmaya başlamıştım.Bir dolaptan oluşan son derece mütevazi kitaplığı benim için bir hazine değerinde olmuştu.
Çok sayıda özellikle Varlık Yayınları olmak üzere Türk ve dünya klasiklerini okuma fırsatı bulmuştum.Bu kitaplardan biri de Halikarnas Balıkçısı adlı bir yazarın yazmış olduğu ‘’ Hey Koca Yurt ‘’ adlı tarih ve mitoloji kitabıydı.Yazarın adı bana çok tuhaf gelmişti.
ALAADDİN KOÇ HOCAMIZIN AĞZINDAN HALİKARNAS BALIKÇISI
Ayrıca,Halikarnas Balıkçısı’nın bir kitabından alıntı olarak Türkçe ders kitabımızda ‘’Fırtına ‘’ adlı bir okuma parçası vardı.Türkçe öğretmenimiz Alaaddin Koç ( 10 yıl önce 2010 Temmuz’unda kaybettik.Mekanı cennet olsun ) sayesinde Halikarnas balıkçısı'nı tanıma fırsatı bulduk.
Alaaddin Koç öğretmenimiz Halikarnas Balıkçısı adının takma adı olduğunu, gerçek adının Cevat Şakir Kabaağaçlı olduğunu,bu yazarın Bodrum’u dünyaya tanıttığını belirterek onun hakkında bize şunları anlatmıştı:
“Bir İngiliz savaş gemisi Bodrum’u ziyaret eder.Ama Bodrum’da doğru dürüst İngilizce bilen yoktur.Sonra Balıkçı bilir diye Bodrum Belediyesi’nin bahçesindeki palmiye ağaçlarını dikmekle meşgul olup,üstü başı toz toprak içinde olan Balıkçı’nın yanına getirirler.
İngiliz komutanla Balıkçı akıcı bir şekilde konuşmaya başlayınca İngiliz komutan İngilizceyi nerede öğrendiğini sorar.Balıkçı da Oxford Üniversitesi mezunuyum deyince İngiliz komutanın Balıkçının karşısında esas duruşa geçtiğini.Çünkü Oxford Üniversitesi’ne o dönemde sıradan İngiliz İngiliz gençlerinin gidemediğini,ardından Halikarnas Balıkçısı’nın başta Fransa olmak üzere birçok ülkeden mimoza gibi Bodrum’da olmayan ağaç tohumları getirerek diktiğini anlatmıştı.
Mimoza’nın dışında palmiye,greyfut,begonvil,narenciye,okaliptüs ve bella sombra gibi elliye yakın ağaç ve çiçekleri Avrupa ülkelerinin dışında,Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerden getirttiğini söylemişti.”
Bunun yanında “Bodrum’a bir sürgün olarak geldiğini, cezası bittikten sonra Bodrum’da kalmaya devam ettiğini,Bodrum Balıkçısı adının Bodrum’un masmavi gökyüzüne yakışmayacağı gerekçesiyle yazılarında Bodrum’un ilk çağlardaki adı olan Halikarnas ‘ı alarak “Halikarnas Balıkçısı” takma adını kullandığından bahsetmişti.
HALİKARNAS BALIKÇISI’NIN BENİM HAYATIMDAKİ YERİ
Orta ikiye geçtiğim 1973 Ekim’inde Halikarnas Balıkçısı vefat etmiş ve vasiyetinde de denizde dolaştırıldıktan sonra Bodrum’da denizi gören bir tepeye gömülmesini istemişti.Bodrum’da Balıkçıyla ilgili konuşmayı da Bodrum Lisesi Müdür Yardımcısı ve Edebiyat öğretmeni olan İsmail Tuna hocamız yapmıştı.Aynı gün okulumuzda da kısa bir anma programı yapılmıştı.
Halikarnas Balıkçısı’nın defnedileceği yer ,Bodrum’un Ortakent çıkışında yer alan benim kaldığım Bodrum Öğrenci Yurdu’na yakındı.O yüzden ben de cenaze defin törenine katıldım ve o kalabalığın içinden mezarına birkaç avuç toprak atmayı başardım.Hayatımda gurur duyduğum anlardan biri olduğunu lise yıllarımda başta süngerciler olmak üzere deniz insanlarının öykülerini anlattığı kitaplarının tamamına yakınını okuduktan sonra anladım .1980’li yılların başında “Parmak Damgası” dizisi ( Kaş’ta çekilmişti) onun eserlerinden yararlanılarak çekilmişti.Yine 1990’lı yıllarda Mavi Sürgün’ün filmi çekilmişti.
1980- 1986 Arası aralıklarla Mersin’den Kuşadası’nın kuzeyindeki Gümüldür’e kadar Bodrum trollerinde trol balıkçılığı yaptım.Çalıştığım insanların bir kısmı Cevat Şakir’in romanlarından çıkıp gelmiş birer karakter gibiydi.Bir çoğu formalı sünger dalgıçlığı yapmıştı.O dönemlere dair hepsinin çok ilginç öyküleri vardı.Bir çoğu karada hiçbir işte dikiş tutturamayan yaşını başını almış kişilerdi.Halikarnas Balıkçısının Hangi kitabında olduğunu hatırlayamadığım ; Bodrumlu süngercilere yardım ettiği anlatılan Çökertmeli ‘’Çakır Ayşe’’ karakteri de benim 1960’ların sonundan itibaren çok iyi tanıdığım ve beni de yakınen tanıyan bir büyüğümdü.(Şu an Çökertme’de Kaptain İbrahim Restoranının sahibi olan İbrahim -Günyel – Kaptan’ın Ninesi )
Bu gün Bodrum’a gelenleri “Merhaba”sıyla karşılayan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Azra Erhat’la birlikte bu toprakların yetiştirdiği hümanist bir yazar olarak gönlümde yer almış ve Bodrum’u dünyaya tanıtmıştır.
Türkiye’ye ve dünyaya “Mavi Yolculuk “ kavramını tanıtıp Bodrum’a ve Türkiye ‘ye çok büyük ekonomik girdi sağlayan,daha önce süngercilik yaparak ölümle burun buruna yaşayan insanların mavi tur teknelerinde kaptan ve gemici olarak istihdam edilmesine yol açan Halikarnas Balıkçısı’na Bodrum halkı çok şey borçludur.
Halikarnas Balıkçısı Avustralya’dan okaliptüs ağaçları getirerek Gökova halkının sıtmadan kırılmasını önlemiştir.Günümüzdeki Gökova –Marmaris yolundaki okaliptüslü yol onun getirilmesine aracılık ettiği ağaçlardan oluşmaktadır.Aynı zamanda Gökova Muhtarı ,Muhtar Mehmet’in oğlu Şadan Gökovalı için “Ölsem, ölüm beni yenmiş olmayacak, Çünkü Şadan var” dediği Şadan Gökovalı’yı manevi oğlu ilan etmiştir.
Halikarnas Balıkçısı’nın genç arkadaşı olan Muğlalı şair İbrahim Ergin’in ardından Manevi oğlu Şadan Gökovalı hocamla da tanışmış olmak beni çok mutlu etti.Bu değerli insanlarla Muğla’da buluştuğumuzda Halikarnas Balıkçısı üzerine sohbetlerimizi sürdürüyoruz.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaaçlı’yı 130'uncu doğum gününde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.Ruhu şad,mekanı cennet olsun.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
13 notes · View notes
Text
Youtube Ingilizce Ogrenme Kanali
Günümüzde Youtube o kadar çok imkânı bize sunmaktadır ki bunlardan biri de İngilizce öğrenmemizi sağlamasıdır. Ancak bu tip öğrenmeye geçmeden önce cevaplanılması gereken bazı sorular bulunmaktadır. Bunlar: Neden İngilizce öğrenmek istiyorsun? Gerçekten İngilizce öğrenmek istiyor musun? Bunun için yeterince cesarete sahip misin?..
Bu soruların sorulma amacı bugüne kadar çok fazla insanın uğraşmış olduğu şeylerden biri olan İngilizcenin bu uğraşıya rağmen harcanan emeklere karşılık vermemesi sonucu İngilizce öğrenmenin yarıda bırakılmasıdır. Bunun sebebi İngilizce kursunun veya öğreten kişinin kötü olmasından ziyade insanın kendinden kaynaklanmasıdır.
Ders Anlatım Videoları:
youtube
İngilizce dersi, ne kadar eğlenceli olursa olsun ve dünyanın en iyi öğretmeni tarafından da anlatılırsa anlatılsın kişi hazır değilse İngilizce öğrenimi maalesef gerçekleşememektedir. Bu şekilde İngilizce hiçbir zaman ve şartta öğrenilemez. İngilizce öğrenmek başlı başına istek işidir. Kendi içinizde bunu neden istediğinizi çok iyi biliyor olmanız gerekmektedir. Çünkü herkes ilk etapta İngilizce öğrenmek ister, heveslenir fakat yolun ortasında birdenbire yorulurlar ya da bu tip insanlar neden İngilizce öğrenmek istediklerini baştan çok fazla iyi bilmedikleri için yolun ortasında bir tıkanır ve geri dönerler.
İngilizce Nasıl Öğrenilir?
youtube
İngilizce öğrenmek belli zaman ve sabır ister. İngilizce dersleri başladıktan 2-3 ay sonrasında o derslerin gereksiz olduğu görülürse ve İngilizce olmadan da olur düşüncesi içine girildiğinde boşuna vakit kaybedilmiş olur. Kendine güven ve insanın kendi kendine cesaret vermesi, bu işte ciddi bir anahtardır. Sizin içinizden gelmediği sürece ya da sizin hevesinizi ve motivasyonunuzu kaybettiğiniz durumlarda dil öğretenlerin yapabileceği hiçbir şey kalmamaktadır. Bu iş tamamen öğrenen kişide bitmektedir ve unutulmaması gereken bir durum vardır. Küçük yaşlarda bir şekilde bir dil öğrenildi. Türkçe kısa sürede öğrenildi, konuşuldu, yazıldı. İngilizce Türkçeden daha kolay bir dildir. Bu şekilde düşünüldüğünde İngilizce pek tabii ki öğrenilebilir ancak buna ilk baştan itibaren inanmak ve cesaret etmek gerekir.
İngilizce Ders Videoları - İngilizce Konu Anlatımı - Herkese İngilizce
https://www.youtube.com/playlist?list=PL8xXkv3YNY1W-SxLZWW4198m5hrKUrPJR
Herkese İngilizce kapsamında yer alan İngilizce kursu ile İngilizceyi kolayca öğrenebilir ve akıcı bir şekilde konuşabilirsiniz. Uluslararası dil öğrenme tekniklerinden birçoğunu içeren Herkese İngilizce, akılda kalan görsellerle kelime ve cümle yapılarının beyinde yer etmesini sağlar. Kelime ezberlemeye gerek kalmadan profesyonel İngilizce eğitim setleri ile İngilizce hem ücretsiz hem de eğlenceli bir şekilde öğrenilir.
www.youtube.com/c/KivancKilicer adresli YouTube kanalında yer alan İngilizce ders videoları sayesinde çok kolay ve hızlı bir şekilde İngilizce öğrenilebilir. Öğrenilen İngilizce sadece yeni kültürlerin tanınmasını değil; ciddi maddi kazanımlara da yelken açılmasını sağlar.
40 notes · View notes
i-mag-blr · 5 years
Text
YELKENLİ NEDİR, YELKENLİ ÇEŞİTLERİ VE DETAYLI BİLGİLER,
YELKENLİ NEDİR, YELKENLİ ÇEŞİTLERİ VE DETAYLI BİLGİLER,
Alm. Segelschiff, Segelboot (n), Segler (m), Fr. Voillier (m), İng. Sailboat, sailing -ship. Rüzgâr gücünden faydalanıp yol almak üzere direklerine kalın bez gerilen su aracı, gemi. Gerilen beze yelken adı verilir. İnsanlar binlerce yıldır çeşitli vâsıtalar yaparak denizlerden, göllerden akarsulardan istifâde etmişlerdir. Nuh aleyhisselâmın tufanda, kendisine inananlarla gemiye binerek…
View On WordPress
0 notes
Photo
Tumblr media
Start Ofisler : KİRALIK, Hazır ve Sanal Ofisler,  istanbul Türkiye
;
Prestijli iş adresi, donanımlı ve çalışmaya hazır iş ortamı, posta kargo takibi, misafirlerinizi karşılayan ve sizi bilgilendiren bir resepsiyon, ihtiyaç halinde kullanabileceğiniz toplantı odaları, tüm gün ücretsiz çay kahve ikramları ve daha fazlası için !!!
Tel: 0090 850 532 3234 Türkçe ve İngilizce konuşma
-www.startofisler.com-
*Yelken Plaza 2 ve 3 Kat ( 900m2)
*Yasal adres
*Sanal sekreterlik
*Sanal asistanlık
*Hazır ofis  (24 oda)
*Paylaşımlı ofis  (2 oda)
*Posta kargo takibi
*Resepsion
*Müşteri karşılama
*Toplantı salonu,  (6 salon)
*Konferans salonu ,(2 salon)
*Ücretsiz  internet - wifi
*Gigabit Ethernet Switch
*Hızlı Tarayıcı 3x (FUJITSU Görüntü Tarayıcı fi-7030)
*Belge  geçer -  Mail Fax
*Fotokopi Tarayıcı  2x (Canon IR 3235 N)
*Woip telelefon - sabit telefon hat tahsisi ve sekreterlik
*Video konferans
*Dokunmatik  TV  4x (LG Pentouch tv )
*Klima  (Daikin)
*Mutfak - sıcak soğuk içecekler (çay, kahve,...)
*Temizlik hizmeti
*Güvenlik kamera
1
Günlük kiralık hazır ofis,
hazır ofis firmaları,
istanbul sanal ofis firmaları,
kiralık hazır ofisler Türkiye,
kiralık sanal ofis fiyatları,
sahibinden kiralık sanal ofis,
sanal ofis,
sanal ofis açmak,
sanal ofis fiyatları istanbul,
sanal ofis işletmeciliği,
sanal ofis kampanya,
sanal ofis kira sözleşmesi,
sanal ofis kiralama sözleşmesi,
sanal ofis kiralık,
sanal ofis kullanıcıları,
sanal ofis kullanımı,
sanal ofis kulüp kurma,
sanal ofis kurmak,
sanal ofis kurulumu,
sanal ofis maliye,
sanal ofis nasıl kullanılır,
Sanal Ofis Nedir,
sanal ofis istanbul Türkiye,
sanal ofis şirket kurmak,
dernekler sanal ofis kullanabilirmi,
derneklerin yer kiralaması,
sanal ofis Türkiye,
Türkiyede şirket kurma,
Türkiyede Firma kurma,
Türkiyede işyeri açılışı,
toplantı salonu kiralama türkiye,
istanbul toplantı salonu kiralama,
iş toplantı salonu kiralama,
Türkiyede şirket kurma danışmanlık,
sanal ofis şirket kurma danışmanlık,
Türkiye yatırım yapma danışmanlık,
şirket kurma danışmanlık hizmetleri,
hazır ofis hizmetleri,
sanal ofis hizmetleri,
anahtar teslim şirket kurulumu istanbul türkiye,
web seo ve sosyal medya tanıtım hizmetleri,
Türkiyede  şirket,
hukuk danışmanlık hizmetleri,
start ofisler,
startup,
1 note · View note
cehennet · 3 years
Text
İlk iş günü üzerine
Bugün kurumsal hayata ilk adımımı attım. Güne yeni yöneticimle bir toplantı yaparak başladık. Havanın pırıl pırıl güneşli oluşu ve yeni yöneticimin pırıl pırıl gülümsemesi benim için bayağı güzel bi başlangıç oldu diyebilirim.
Yeni şirketimdeki herkes aşırı kibar, sıcak ve yardımsever geliyor ilk bakışta. Aslında insan saraffının tam zıttı olabilecek birisi olduğum için ilk intibalarım yanıltıcı olabilir tabi ama şimdiye kadar kiminle konuştuysam herkes böyle hoş bir izlenim bıraktı üzerimde. Şirket kültürü denilen olay belki de böyle bir şey.
Yeni takım arkadaşlarımın da bir kısımı ile tanıştım. Onlar da çok sıcak ve yardımsever insanlara benziyorlardı. Birlikte nasıl çalışacağız takım olarak merak ediyorum ama genel olarak uyumlu insanlar gibi. Benim tek derdim, sürekli olarak üç dil arasında gidip gelmekten üç dilin üçünü de düzgün konuşamıyor oluşum. Bugün bunu iyice hissettim. Hele Almanca İngilizce arası geçişlerdeki hantallığım biraz beni ürkütüyor. İşin garip tarafı Almancam hala çok iyi olmamasına karşın Almancaya geçerken İngilizceye geçerkenden daha az zorlanıyorum. Belki bu ortamda dura dura üç dili de çok akıcı konuşan süper insan olurum da dördüncü dili öğrenmeye yelken açarım. Belki de azılı bir gurbetçiye dönüşüp, hiç bir dili düzgün konuşamaz bir hale gelirim. Bakalım neler getirecek önümüzdeki günler.
Bugün 70den fazla email ve toplantı daveti geldi. Hala biraz şoktayım ve ne döndüğünü sanki hala tam anlamadım. Bir de sabah 8 akşam 4 mesaisi ciddi anlamda hoşuma gitti. Mesai doldurmak bugün yapacak pek de işim olmadığından zaman zaman sıkıcı bir hal alsa da işinin saatli olarak bitebiliyor oluşu bana çok orijinal, çok cazip geldi. İş bitsin bitmesin “bir sonraki gün de Allah’ın bir günü” mentalitesi ile saatin bitince bırakabiliyorsun. Yaşasın mesaili işler, yaşasın memuriyet.
Kısacası bence güzel bir ilk gün oldu. Önümüzdeki günleri merakla bekliyor olacağım.
0 notes
mutlukitab · 9 months
Text
5. Sınıf İngilizce Dersinde Başarıya Güçlenerek Yelken Açın!
Ankara Yayıncılık 5. Sınıf İngilizce Soru Bankası, öğrencilerin İngilizce dersinde başarılarına güç katmaya yardımcı olacak bir kaynak kitaptır.
Kitap, güncel müfredata uygun olarak hazırlanmış olup, her ünite için farklı soru tipleri içermektedir. Bu sayede, öğrenciler farklı soru tiplerine aşina olabilirler.
Kitap, öğrencilerin kendi kendine öğrenebilmeleri için kolay anlaşılır bir dille yazılmıştır. Ayrıca, kitapta yer alan çözümlü sorular, öğrencilerin soru çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
https://mutlukitabevi.com.tr/ankara-yayincilik-5-sinif-guclendiren-ingilizce-soru-bankasi
Tumblr media
0 notes
mehmetkali · 1 year
Text
Pegasus Kabin Memuru İlanı Eğitim Dili İngilizce Olan
Kabin Memuru – Eğitim Dili İngilizce Olan
  GENEL NİTELİKLER VE İŞ TANIMI
Biz Pegasus’uz. Türk havacılığında yeni neslin temsilcisiyiz. “Uçmak herkesin hakkı” sloganımızla misafirlerimize seyahat ilhamı vermekle kalmıyor, iş modelimiz sayesinde uygun fiyatlarla seyahat imkanı da tanıyoruz.
Türkiye’nin dijital hava yolu olarak misafirlerimizin seyahat deneyimlerini odak alan yaklaşımımızla, teknolojik geliştirmelerle deneyimlerini kolaylaştırıyoruz. Bugün, Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında toplamda 45’den fazla ülkeye bağlantılı uçuşlar gerçekleştiriyoruz. 2023 yılında 100 uçağa erişecek filomuzla Türkiye’nin en genç uçak filosuna sahibiz.
PC-2023 sefer sayılı Kabin Memuru pozisyonu ile Pegasus kariyer yolculuğuna hazır mısın?
Bu rolde seni neler bekliyor :
Şirket standartlarına ve hedeflerine uygun olarak yolcuların karşılanması, yerleşmesine yardımcı olunması, uçuş boyunca hizmet standartlarının uygulanması,
Hizmet kalitesi, yolcu memnuniyeti/konforu ve sadakatini sağlamak adına, uçuş görev ve sorumlulukları çerçevesinde hizmet sunulması
Acil durum sistemleri dâhil olmak üzere uçağın uçuşa elverişliliğini etkileyen veya emniyetli operasyonu etkileyebileceği kanaatinde olduğu her türlü hatayı, arızayı, işlev bozukluğunu Sorumlu Kaptan Pilot’a rapor edilmesi,
Sertifikalandırıldığı uçak tipinin/tiplerinin teknik ve acil durum ekipman kullanım bilgisine sahip olarak tanımlanmış kurallar doğrultusunda normal, anormal ve acil durum gerekliliklerinin yerine getirilmesi
Kabin Memuru El Kitabı’na uygun yerde ve uçuşta yolcu ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması
Gereksinimler :
T.C. Vatandaşı
01.01.1988 ve sonrası doğumlu
Minimum lisans mezunu
Üniversitelerin lisans bölümlerine İngilizce dil puanıyla giriş yapmış ya da üniversite eğitimini İngilizce olarak tamamlamış veya Minimum TOEFL: 84,  IELTS: 6  (Min. Speaking; 6) puanına sahip olan,
Kadın adaylarda 160 – 180 cm; Erkek adaylarda 170 – 190 cm boy aralığında olan
Yurt içi ve yurt dışı uzun süreli konaklamalı görevlerde engeli bulunmayan
Kabin Memuru üniforması giyildiğinde, vücudunun görünecek yerlerinde dövme, piercing, yanık ve yara izi vb. bulunmayan
Uçuşa elverişliliğini engelleyecek herhangi bir fiziksel veya mental sağlık problemi olmayan
Erkek adaylar için askerlik görevini tamamlamış veya en az bir yıl tecilli olan
İstanbul Anadolu yakasında ikamet eden/edebilecek olan
Pegasus sana ne sunuyor : 
Yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda birinci derece aile yakınlarını da kapsayan indirimli bilet fırsatı
Evli olmayan çalışanlara +1 kişi tanımlama hakkı
Uçuşun olmadığı lokasyonlara anlaşmalı hava yolları ile indirimli uçma fırsatı
Özel Sağlık Sigortası (eş ve çocuk kapsam dahili)
Yemek Kartı
Sosyal Aktivite Kulüpleri (Yelken, koşu, tiyatro, basketbol, voleybol, futbol, trekking, e-spor kulübü)
Kadın çalışanlar için kreş imkanı (İstanbul, İzmir, Antalya)
Performansa dayalı prim sistemi
Servis imkanları
Pegasus Hava Yolları’nı keşfedin!
Ekonomik kalkınmayla birlikte çevreye ve insana etkiye verdiğimiz öncelikle Rotamız Sürdürülebilir Bir Gelecek diyoruz. 2050 yılına kadar faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon emisyonunu sıfırlamayı hedefliyor ve bunun için çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile ilişkilendiriyoruz. Sürekli gelişime açık bakış açısı ve paydaşlarımızın geri bildirimleriyle beslenerek gelişen zengin bir yönetişim kültürüne sahibiz ve bununla gurur duyuyoruz. Bu konularda hedeflerimizi ve performansımızı düzenli olarak kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini şirket kültürümüzün temellerine yerleştiriyoruz. Havacılık sektöründe pilot, teknik ve yönetim grupları dahil her alanda kadın temsiliyetini artırmak amacıyla IATA’nın gönüllü girişimi “25by2025”i imzalayan öncü havayollarından biriyiz. BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) platformuna katılan dünyadaki ilk havayolu şirketiyiz.
Gelecek nesiller için eşit bir yarın hedefimizde, birlikte olduğumuz her farklı sese kulak veriyor ve sesimize  #PegasusHarmoni diyoruz.
Aday Kriterleri
Tecrübe:
 Tecrübeli / Tecrübesi
Eğitim Seviyesi:
 Ön Lisans(Mezun), Üniversite(Mezun)
Yabancı Dil:
Kırgızca(Okuma : İleri, Yazma : İleri, Konuşma : İleri)
BAŞVURU
The post Pegasus Kabin Memuru İlanı – Eğitim Dili İngilizce Olan first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/pegasus-kabin-memuru-ilani-egitim-dili-ingilizce-olan/
0 notes
hangimekanagidelim · 3 years
Text
Kahve ve Kitabın en güzel buluşması; MİNOA
Akaretler yokuşunda, BJK Plaza’yı hemen geçer geçmez Park Apartmanın alt katına gizlenmiş hem kitabevi hem de cafe olma özelliği ile Minoa‘yı keşfetme zamanı... 
Tumblr media
Mekânı hiç duymamış olanlar ilk başta ufak bir tereddüt yaşayabiliyor çünkü buraya girer girmez bir kütüphane ortamı size “Merhaba!” diyor. Minoa‘da masa sayısı çok az. Etrafınızı sarıp sarmalayan kitaplar zaten ister istemez sizi kendisine çekiyor ve oturmak yerine öncelikle kitapları incelemek için can atar hale geliyorsunuz. 
Tumblr media Tumblr media
Minoa’nın alt katına inen merdivenleri ise bir harika.. Başucu kitaplarımızdan özenle seçilmiş cümlelerle karşılaşmak çok güzeldi. Kitapları alıp cafe bölümüne geçemiyorsunuz; ancak buradan satın aldığınız bir kitabı oturup cafe kısmında incelemek, hatta heyecanla okumaya başlamak oldukça keyifli.
Tumblr media
Alt katta sizi bekleyen manzara! Burada hem Türkçe hem de İngilizce birçok kitabı bulmak mümkün. Çocuklar içinde çocuk kitaplarının bulunduğu bir bölüm mevcut. Moda, mimari, yemek, sanat, dekorasyon vb. kitapları içinde barındıran bu kitabevini çok seveceksiniz. Kısa bir süre önce açılan bu mekânda sıcak, soğuk içeceklerin yanı sıra kekler, tatlılar ve kahvaltı menüleri de mevcut.
Tumblr media
Cafe kısmında, kahve ve soğuk-sıcak içecek çeşitleri bulunduğu gibi, salata çeşitlerinden tosta kadar birçok aperatif de mevcut. Sabah saatlerinde geldiğinizde ise oldukça doyurucu kahvaltı ve yumurta çeşitleriyle, taze kruvasan da bulunmakta. Tatlı çeşitlerini de unutmamak lazım, sunumları bir harika. Bu samimi mekânda, huzurlu anlar geçirebileceğiniz bir kış bahçesine de yer bulunmakta, ayrıca daha farklı dillerde kitapları da bulabileceksiniz.
Tumblr media
Bahçesinde insanlarla kuracağınız muhabbetler belki de yeni dostluklara yelken açacaktır. Fotoğraf çekilmek için birçok alanları bulunan Minoa her türlü sizlerin hobilerini karşılayacaktır. Girişte uzanmış kurbağa heykeliyle eğlenceli fotoğraflar çekilmeyi unutmayın derim.
Çalışanlarının ilgisi, güler yüzü ve dostane sohbetleri tek başınıza sıkkın gitseniz bile güler bir yüzle çıkmanıza sebep olacaktır. Kitaplar, kahveler, çaylar, tatlılar, yemekler hepsi bir mekân da toplanmış ve insanlara keyif haline gelmiş bu cafeyi deneyimlemeden geçmeyin.
Tumblr media
Ders, ödev, sunum, çalışma yapmak için sizlere çok güzel bir ortam yaratan bu ortam belki de size en büyük ilham kaynağı olabilir. Arka fonda çalan müzik, tatlıların ve kahvenin birleşmiş güzel kokusu, ambiyansın güzelliği sizi ilham almaya istemeseniz dahi çalışmaya itecektir. Beşiktaş’a yolunuz düştüğünüzde Minoa’ya uğrayın ve yazımda ne kadar haklı olduğumu deneyimleyin..
1 note · View note
mustafasalihbozok · 4 years
Text
BODRUM’U VE MAVİ YOLCULUĞU DÜNYAYA TANITAN HÜMANİST YAZAR HALİKARNAS BALIKÇISI CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI'YI 130'UNCU DOĞUM GÜNÜNDE SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ...
Köyde büyümenin en olumsuz koşullarından birisi de okuma çağına geldiğinde okuyacak kitap bulma sıkıntısıydı.Bu doğrultuda doğmuş olduğum Bodrum Mazı köyü’nde ilk okul ikinci sınıftan üçe geçtiğim de ilk okuduğum kitap Kısas’ı Enbiya’yı ( Peygamberler Tarihi )komşumuzdan almıştım.
Komşumuzun dördüncü sınıftaki kızının ilk okul tarih ve coğrafya ders kitaplarını baştan sona birkaç kez okumuştum( Belki tarih ve coğrafyaya olan ilgim bu yüzdendir)Bodrum Orta okulu’na giden komşumuzun oğlu Mustafa Ağabeyimin Bodrum’dan getirdiği Teksas,Tom Miks ve Kaptan Swing ve Zagor gibi resimli romanlar bende okuma tutkusu başlattı.
Bunu Kemalettin Tuğcu’nun Sokak Çocukları ve Oğuz Özdeş’in Vatan Borcu izledi.İlk okul son sınıfta Daniel Defoe’nin “Robinson Crusoe” kitabıyla Fatih Sultan Mehmet kitabı, Sadun Boro’nun Hürriyet Gazetesi’nin sponsorluğunda iki yıl on ayda dünya turunu tamamladıktan sonra yazdığı “Pupa Yelken Sadun Boro”( genel kültürümün temelini bu kitap oluşturmuştu.) ve bir Fransız kadın gazetecinin Vietnam savaşı sırasında Vietkong çetecileri arasında yedi yıl kaldıktan sonra kaleme aldığı May yayınlarından “Vietkong Çetecileri Arasında” kitapları ilk okulu bitirene kadar okuduğum kitaplardı.
“HALİKARNAS BALIKÇISI ADIYLA İLK KARŞILAŞMAM
1972 Eylül’ünde o yıl açılmış olan Bodrum Lisesi’nin orta kısmına kaydolup, müdürlüğünü aynı zamanda okulumuzda müdür yardımcılığı görevinde de bulunan İsmail Tuna hocamızın yaptığı Bodrum Öğrenci Yurdu’nda kalmaya başlamıştım.Bir dolaptan oluşan son derece mütevazi kitaplığı benim için bir hazine değerinde olmuştu.
Çok sayıda özellikle Varlık Yayınları olmak üzere Türk ve dünya klasiklerini okuma fırsatı bulmuştum.Bu kitaplardan biri de Halikarnas Balıkçısı adlı bir yazarın yazmış olduğu ‘’ Hey Koca Yurt ‘’ adlı tarih ve mitoloji kitabıydı.Yazarın adı bana çok tuhaf gelmişti.
ALAADDİN KOÇ HOCAMIZIN AĞZINDAN HALİKARNAS BALIKÇISI
Ayrıca,Halikarnas Balıkçısı’nın bir kitabından alıntı olarak Türkçe ders kitabımızda ‘’Fırtına ‘’ adlı bir okuma parçası vardı.Türkçe öğretmenimiz Alaaddin Koç ( 10 yıl önce 2010 Temmuz’unda kaybettik.Mekanı cennet olsun ) sayesinde Halikarnas balıkçısı'nı tanıma fırsatı bulduk.
Alaaddin Koç öğretmenimiz Halikarnas Balıkçısı adının takma adı olduğunu, gerçek adının Cevat Şakir Kabaağaçlı olduğunu,bu yazarın Bodrum’u dünyaya tanıttığını belirterek onun hakkında bize şunları anlatmıştı:
“Bir İngiliz savaş gemisi Bodrum’u ziyaret eder.Ama Bodrum’da doğru dürüst İngilizce bilen yoktur.Sonra Balıkçı bilir diye Bodrum Belediyesi’nin bahçesindeki palmiye ağaçlarını dikmekle meşgul olup,üstü başı toz toprak içinde olan Balıkçı’nın yanına getirirler.
İngiliz komutanla Balıkçı akıcı bir şekilde konuşmaya başlayınca İngiliz komutan İngilizceyi nerede öğrendiğini sorar.Balıkçı da Oxford Üniversitesi mezunuyum deyince İngiliz komutanın Balıkçının karşısında esas duruşa geçtiğini.Çünkü Oxford Üniversitesi’ne o dönemde sıradan İngiliz İngiliz gençlerinin gidemediğini,ardından Halikarnas Balıkçısı’nın başta Fransa olmak üzere birçok ülkeden mimoza gibi Bodrum’da olmayan ağaç tohumları getirerek diktiğini anlatmıştı.
Mimoza’nın dışında palmiye,greyfut,begonvil,narenciye,okaliptüs ve bella sombra gibi elliye yakın ağaç ve çiçekleri Avrupa ülkelerinin dışında,Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerden getirttiğini söylemişti.”
Bunun yanında “Bodrum’a bir sürgün olarak geldiğini, cezası bittikten sonra Bodrum’da kalmaya devam ettiğini,Bodrum Balıkçısı adının Bodrum’un masmavi gökyüzüne yakışmayacağı gerekçesiyle yazılarında Bodrum’un ilk çağlardaki adı olan Halikarnas ‘ı alarak “Halikarnas Balıkçısı” takma adını kullandığından bahsetmişti.
HALİKARNAS BALIKÇISI’NIN BENİM HAYATIMDAKİ YERİ
Orta ikiye geçtiğim 1973 Ekim’inde Halikarnas Balıkçısı vefat etmiş ve vasiyetinde de denizde dolaştırıldıktan sonra Bodrum’da denizi gören bir tepeye gömülmesini istemişti.Bodrum’da Balıkçıyla ilgili konuşmayı da Bodrum Lisesi Müdür Yardımcısı ve Edebiyat öğretmeni olan İsmail Tuna hocamız yapmıştı.Aynı gün okulumuzda da kısa bir anma programı yapılmıştı.
Halikarnas Balıkçısı’nın defnedileceği yer ,Bodrum’un Ortakent çıkışında yer alan benim kaldığım Bodrum Öğrenci Yurdu’na yakındı.O yüzden ben de cenaze defin törenine katıldım ve o kalabalığın içinden mezarına birkaç avuç toprak atmayı başardım.Hayatımda gurur duyduğum anlardan biri olduğunu lise yıllarımda başta süngerciler olmak üzere deniz insanlarının öykülerini anlattığı kitaplarının tamamına yakınını okuduktan sonra anladım .1980’li yılların başında “Parmak Damgası” dizisi ( Kaş’ta çekilmişti) onun eserlerinden yararlanılarak çekilmişti.Yine 1990’lı yıllarda Mavi Sürgün’ün filmi çekilmişti.
1980- 1986 Arası aralıklarla Mersin’den Kuşadası’nın kuzeyindeki Gümüldür’e kadar Bodrum trollerinde trol balıkçılığı yaptım.Çalıştığım insanların bir kısmı Cevat Şakir’in romanlarından çıkıp gelmiş birer karakter gibiydi.Bir çoğu formalı sünger dalgıçlığı yapmıştı.O dönemlere dair hepsinin çok ilginç öyküleri vardı.Bir çoğu karada hiçbir işte dikiş tutturamayan yaşını başını almış kişilerdi.Halikarnas Balıkçısının Hangi kitabında olduğunu hatırlayamadığım ; Bodrumlu süngercilere yardım ettiği anlatılan Çökertmeli ‘’Çakır Ayşe’’ karakteri de benim 1960’ların sonundan itibaren çok iyi tanıdığım ve beni de yakınen tanıyan bir büyüğümdü.(Şu an Çökertme’de Kaptain İbrahim Restoranının sahibi olan İbrahim -Günyel – Kaptan’ın Ninesi )
Bu gün Bodrum’a gelenleri “Merhaba”sıyla karşılayan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Azra Erhat’la birlikte bu toprakların yetiştirdiği hümanist bir yazar olarak gönlümde yer almış ve Bodrum’u dünyaya tanıtmıştır.
Türkiye’ye ve dünyaya “Mavi Yolculuk “ kavramını tanıtıp Bodrum’a ve Türkiye ‘ye çok büyük ekonomik girdi sağlayan,daha önce süngercilik yaparak ölümle burun buruna yaşayan insanların mavi tur teknelerinde kaptan ve gemici olarak istihdam edilmesine yol açan Halikarnas Balıkçısı’na Bodrum halkı çok şey borçludur.
Halikarnas Balıkçısı Avustralya’dan okaliptüs ağaçları getirerek Gökova halkının sıtmadan kırılmasını önlemiştir.Günümüzdeki Gökova –Marmaris yolundaki okaliptüslü yol onun getirilmesine aracılık ettiği ağaçlardan oluşmaktadır.Aynı zamanda Gökova Muhtarı ,Muhtar Mehmet’in oğlu Şadan Gökovalı için “Ölsem, ölüm beni yenmiş olmayacak, Çünkü Şadan var” dediği Şadan Gökovalı’yı manevi oğlu ilan etmiştir.
Halikarnas Balıkçısı’nın genç arkadaşı olan Muğlalı şair İbrahim Ergin’in ardından Manevi oğlu Şadan Gökovalı hocamla da tanışmış olmak beni çok mutlu etti.Bu değerli insanlarla Muğla’da buluştuğumuzda Halikarnas Balıkçısı üzerine sohbetlerimizi sürdürüyoruz.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaaçlı’yı 130'uncu doğum gününde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.Ruhu şad,mekanı cennet olsun.
Sedat KAYA🖌️💖
Tumblr media
6 notes · View notes
canlitribun · 4 years
Photo
Tumblr media
Hobi olarak başladı 6 kez okyanusu geçti Üniversite eğitiminin ardından bir süre İngilizce öğretmenliği yapan, ardından tekstil sektöründe çalışan 2 çocuk annesi Gülin Bozkurt, 2004 yılında hobi olarak yelken sporuna başladı.
0 notes
kuponuna · 4 years
Photo
Tumblr media
Hobi olarak başladı 6 kez okyanusu geçti Üniversite eğitiminin ardından bir süre İngilizce öğretmenliği yapan, ardından tekstil sektöründe çalışan 2 çocuk annesi Gülin Bozkurt, 2004 yılında hobi olarak yelken sporuna başladı.
0 notes
gallipoliguide · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/belgrad-kale-ziyaretiyle-mavi-tuna-nehri-tekne-gezisi.html
Belgrad: Kale Ziyaretiyle Mavi Tuna Nehri Tekne Gezisi
Tumblr media
Efsanevi Mavi Tuna Nehri’nin akan sularını takip edin ve bir ortaçağ kalesi ve Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden birini içeren en tarihi bölgeleri ziyaret edin.
Belgrad: Kale Ziyaretiyle Mavi Tuna Nehri Tekne Gezisi
Öne çıkanlar
Tekneden Djerdap Boğazı’nın güzelliğini keşfedin
Doğal bir Mavi Tuna Nehri’nde 1 saatlik tekne turunda rahatlayın
Avrupa’nın en eski kentsel yerleşim yerlerinden birini keşfedin ve öğrenin
Golubac’ta bir masal kalesini keşfedin
Tam açıklama
Tur, saat 8: 30’da Belgrad’daki konaklamanızdan başlar. 2 saatlik keyifli bir sürüş sizi Tuna’nın en geniş olduğu ve doğanın en yeşil olduğu Djerdap Boğazı’nın girişindeki ilk durak olan Golubac Kalesi’ne götürecektir. 14. yüzyılın başında stratejik öneme sahip bir sınır kalesi olarak inşa edilmiştir. Eskiden Kalenin iskelesi olarak kullanılan Hat Kulesi, bugünlerde Golubac Fort’un ana sembolü ve markasıdır.Pitoresk Djerdap Boğazı’nda 1 saatlik bir yolculukla, unutulmaz fotoğraflar çekmek için kısa duraklarla devam edin. Sürat teknenizin turu Tekija’dan başlayacak ve 1 saat sürecek. Tuna nehrinin en güzel kısmı boyunca yelken açarken, Roma İmparatoru Trajan’a adanmış bir anıt olan Trajan Plaketi (Tabula Traiana) gibi Romalılara dayanan kalıntıları görün. Bu eşsiz anıt sadece tekneden (sudan) görülebilir. Bunun yanı sıra, yelken turunuzda, Avrupa’daki en yüksek kaya heykelini (40 metre) temsil eden Dacia’nın son kralı Mrakonija Manastırı, Balon İstasyonları Pena ve Varnica ve Decebal Rex Taş Heykeli’ni görün.
Tekne maceranız bittiğinde, öğle yemeği molası verecek ve yerel lezzetleri denemek için harika bir fırsat bulacağınız Donji Milanovac şehrine gidin.
Lepenski vir – 8000 yıl önce nüfuslu olan ve tüm Avrupa’nın en eski kentsel yerleşim yerlerinden birini temsil eden yakınlarda bulunan arkeolojik bir alan rotanızda.
Belgrad’a geri dönerken, coğrafi koruma açısından önemli olan Boljetinska nehri kanyonunu görmek için bir durak daha durun; zira Sırbistan’ın Paleozoik’ten Cenozoic’e kadar olan tüm jeolojik tarihi içinde gözlemlenebiliyor.
Akşam saatlerinin erken saatlerinde Belgrad’a geri dönün, konaklamanızdan ayrılın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
ingilizce konuşma rehberi
Lepesnki Vir için giriş ücreti
Şirketten hatıra
Tekija’dan sürat teknesi turu
Hariç olanlar
Öğle yemeği
Kişisel giderler
0 notes