#yazarın
Explore tagged Tumblr posts
Text
"Dikensiz gülü herkes baş tacı yapar Ahu. Mesele gülü dikenleri ile sevmekte."
Timur TÖNGE
#loresima#bülbül kapanı#timur tönge#ahuzar soykamer#lore#kitaplar#kitaptansözler#kitap#yazarın#kitapkurdu#kitap alintilari#yazar#gökçen#murathan karakurt
58 notes
·
View notes
Text
Mesela ben çok gülerdim. Çok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım.
Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım. Çok şey sayıkladım, kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum,hep öyle olur ya zaten ✒️📖
#my post#postlarım#tumblr postları#black post#yazılı postlar#alıntı#edebi sözler#hüzün#gece yolcuları#gif#siyah beyaz aşk#edebiyat#yalnızlık#söz mühendisi#tam1bog#books and bilinders#booklover#yazarın kaleminden#anka khan#son sahne#son hece
214 notes
·
View notes
Text
youtube
İngilizce çalışırken dinlediğim ve hiç bıkmadan dinlediğim bir şarkıydı.
#edebiyat#gece#keşfedin#youtube#bir yazarın karalama defteri#lyric analysis#lyra heartstrings#lyric posting#music#lyrcis#time in a bottle#jim croce#Youtube
2 notes
·
View notes
Text
Kütüphanede Dino buzzati ismini görünce hemen almıştım, yolda okudum, iyi oldu.
Gücün ve varsıllığın kişileri nasıl dönüştürdüğünü ayılar üzerinden, yer yer şiirsel bir üslupla anlatmış. Ne de güzel anlatmış!
3 notes
·
View notes
Note
Naiflik derken ağızdan çıkan değil de daha içsel bir şeyden bahsediyorum, ruhsal. Ginko gibi gezip birilerine yardım edip karın tokluğuna yaşamak mükemmel bi hayat bence de, bunun hayalini kurmaya dalmışken kardeşimin horlamaya başlaması hoş olmadı sbxjsbdj Audioslave-like a stone (koltuğa yığılıp kalmışsın gibi bi his veriyo) Nujabes ft. Shing02-luv sic part1 (bu adamın müziklerinde başka bi his var, gece dinlemeye daha uygun hep) bonus olarak da Lucy Rose-shiver (çok mushishi dediğimiz için aklıma geldi, o animede vardı bu şarkı). Auram isee teksem birini öldürecek gibi(imiş) ama sevdiğim birinin yanında çok gülüyorum o zaman havam çok yumuşuyo. Bir kere geliyoruz dünyaya ve onda da her yeri gezmek için vize pasapot falan istemeleri bazen sana da saçma geliyo mu? Bırakın beni açın kapıları bi bakayım ne var ne yok sbxjsn into the wild filmindeki gibi olmasın da sonum
benim gibilerin dünyada yeri çok olmaz. yani kolay kolay yaşatmazlar. öyle değilmişim gibi yapalım. değil mi çok huzurlu bir hayat olurdu. inanır mısın senin iletini okurken kedim tezgaha atlamaya çalışıp beceremeyip yere düştü skjfalsfm audioslave like a stone harbiden tam döngüye alıp kafa dinlemelik şarkı. bu şarkıyı sevdiğine göre kasabian-days are forgotten ve the strumbellas-spirits şarkılarını seveceğini düşünüyorum. diğer şarkı da gerçekten gece dinlemelik. shiver.. bir süre sürekkli dinlediğim şarkı.. atmosferi çok güzel bir şarkı. önerdiğin şarkılar çok hoşlar teşekkür ederim. intjlerin genelinde var o aura, en yakın arkadaşımdan biliyorum ksdjfakj ama gerçekten sevdiklerinize karşı çok farklısınız. arkadaşım zorludur ama beni gördüğündeki sevgi dolu gülüşünü hiçbir şeye değişmem. gerçekten sevdiklerinizin yanında apayrı olan bir yapınız var. yahu evet bi ara tam bir ay boyunca (mushishi izlediğim zamanlardı) bunun hakkında çevreme şikayetlendim. hani tbde bi bıyıklı amcamız vardı küfürlü küfürlü vizelere sövüyordu tam oydum hani. bir de elimizi nereye atsak insan şimdi. into the wild filmini öneri olarak alıyorum, konusu güzele benziyor.
4 notes
·
View notes
Text
Yazarın Odası dört yaşında
Yazarın Odası dördüncü yılını doldurdu. Edebiyat Haber bünyesinde Yazarın Odası söyleşileri bildiğiniz üzere her Perşembe yayımlanıyor. Serinin yürütücüsü Meltem Dağcı, Yazarın Odası’nın dördüncü yaşı için bir yazı kaleme aldı: “Edebiyat alanında üreten kadın yazarlara/şairlere gereken önemi verme ve yazdıklarıyla birlikte görünürlüğünün daha da artmasını sağlamak amacıyla bu söyleşi dizisinde…
View On WordPress
1 note
·
View note
Text
"Kuş ölür, sen uçuşunu hatırla."
Özge Naz-Bronz
#ona bronz derler#bronz#özge naz#zanogze#kitaptansözler#kitap alintilari#kitaplar#kitap#yazar#yazarın#blog yazıları#gece kuşu#hisar atalav#his katili#his#bkyo
11 notes
·
View notes
Text
Yazmak, yazar olmak, kendin olmak, başkaları olmak…
Bazen çok olmak ve bazen hiç olmak…
Çoğu kez olamamak…
Biraz olmak, çokça olmak…
Yalnız olmak, yarım olmak, bütün olmak… Tamlanmak!
İyinin düşmanı olup, en iyiye ulaşmak… Hep koşmak, arada bir yürümek ama hiç durmamak…
Sonsuzda yankılanmak hedefi ise kişinin, kısıtlı zamanlardan mükemmele ulaşmayı, ölümlü olmaya gebe olanı ölümsüzleştirmeye olan çabası, bu uğurda yürünen yolda ayağına takılan her taşa selam verip dost meclisleri kurması olağan işlerdendir…
Azim, sabır ve bitmek bilmeyen günler geceler boyu hayatla cebelleşmek gerektirir.
Çoğu kez savaş meydanını andıran bir tabloda gökyüzü olur, kimi zaman savaşın kumandanı çoğu kez savaşan kan döken yorgun savaşçı…
Zor ve çileli iştir laf sanatını kitaplaştırmak, düşünce çıkmazından romanlar, hikâyeler yapıtlaştırmak…
Sanat eserleri nazlıdır,
kırılgandır.
Sevmek gerek anlamak gerek dillerinden…
Edebi utangaçlıkla karşılaşırız çoğu zaman, yazamaz, yazmayı bilmez olarak nitelendirir kendini kişi.
“Bir türlü dökemiyorum yazıya düşüncemi anlatamıyorum der içimdekileri”…
Ben artık katılmıyorum bu söyleme. Hem sevip hem naz yapan kızlara benzetiyorum bu tavrı.
Yazmak isteği yazabilmenin tam da yarısı bence…
Her düşünceye değil ama her duyguya saygılı olmayı öğrenmelidir yazan insan.
Taraflı, yanlı, takıntılı düşünceler, yazanın mezara girdiği andır, ölümsüzleşme çabasının aksine. İnsan ve yaşam birlikteliği en önemli unsurdur yazan için…
İnsan karakterleri ve çeşitliliği, insanın yaşadığı değişik ortamlar, renkli düşünceler, farklı uslar yazarın sağlıklı besinleridir. Sadece dili iyi kullanabilmek, grameri iyi bilmek, yazma konusunda yetenekli olmak yeterli değil gibi.
Eğer bir fikri tartışmaya açacaksa; konunun temel düşüncesini alt konu başlıklarıyla sade bir dille aktarmalı yazan kişi.
Bir yazıda fikre katılımın ve ya katılmamanın bilgi ve bilgisizlikten kaynaklandığını bilmeli. Sunmak istediğini araştırmalı, okumadan, eğitim almadan kendi özelliklerini bilmeden ve toplumun yapısını dikkate almadan yazılan her yazı boşa atılmış bir kurşundur, öldürmeyi hedefleyenler için.
Mutlak fikir yelpazesinin sağladığı çeşitlilikten feiz almalı, lakin savunduğu, söylediği kendi duruşu, kendi görüşü olmalı.
Kendinden katmadan yoğrulan hamurdan yapılan ekmek ne yiyene lezzetli ne satana bereketlidir…
İç döküp kusacaksa; yazarak rahatlayacaksa ki; bu çalakalem yazılar, rahatlamanın en mükemmel ilaçlarından biridir (kendimden çokça şahidim). Önce kendileri olmalıdırlar zira başka türlü rahatlama olasılık dışı.
Teninin en mahrem yerlerine dokunmalıdır beyninle, yazan kusan kişi. Döküp saçmalıdır içinde bulananı, bulandıranı…
Dil bilgisi, cümle düşmesi gözetmeksizin… Duayenim Virginia WOOLF “ Her gün her konuda, aklınıza ne geliyorsa yazın. Kendinize ayırdığınız bir zaman aralığında kusun. Yapın bunu… “ der. Sanırım bunu deneyenler katılacaktır, kurallar olmadan yazabilmek ne de güzel bir rahatlama sanatıdır…
Duygulardan dem vuracaksa; öyle ince bir kesişme yaşanır ki çoğu zaman, ne kendini dünyanın merkezi haline getirmelidir nede bu merkezden tamamen kurtulmalıdır bu konuda yazan. Kendini de ihmal etmeden konunun dışına çıkmadan, her düşünce ve fikre odaklanmalıdır.
Bazen Taksim’in arka sokaklarında bir fahişenin sigarasından bir içim çekerken, bazen Sultan Ahmet Camisinden Ayasofya’yı seyretmeli, kimi zaman oradan yola çıkıp Diyarbakır da bir yatak odasında kıvrılıp uyumalı, kimi zaman bir üniversite kantininde tost yiyip çay içerken Aristo’yu tartışmalı üç beş öğrenciyle…
Her türden insan ve hayatı tanımalıdır yazan, en ücra köşedeki kırıntıyı bulmalı, söylenmeyeni söylemeli, söylenmişi irdelemeli…
Yaşamda her şey olmalı yazan, gözlemi iyi yapmalı, duygudaşlık kurmalı, her ağrıyı bulmalı, her duyguya dokunmalı. Kısaca yazan her kimlik, her düşünce, her durum, her haldir, her ortamdır çoğu kez…
Ve bir değil, sayısız hikâyeleri, düşleri olmalıdır yazanın cebinde, yıldızlar kadar çok ve pırıldak. Sen kendini hangisinde daha iyi hissedebiliyorsan onu seçmelisin, zira her yazanın ulaşabileceği bir yürek her daim mevcuttur…
Yeter ki yolu sevgiden geçsin…
118 notes
·
View notes
Text
"Bir roman okumuştum Nilay. Bundan yıllar önce. Şimdi adını hatırlamıyorum. Romanın kahramanı bir polisiye yazarı. Dünyaca meşhur ve Nobel ödüllü bir yazar. İmza günleri düzenleniyor ve önünde binlerce kişilik bir kuyruk oluşuyor. Kitaplarını imzalaması için yazar adına iki günlük bir organizasyon gerçekleştirmişler. Yazar, önüne konan her kitaba bir paragraf yazıyor, altına da tarihi ve tam olarak saati kaydediyor. İki gün boyunca yüzlerce kitabın ilk sayfalarını bu şekilde doldurup ortadan kayboluyor. Ancak yazdığı paragraflar, ilk bakışta son derece anlamsız görünseler de, hayranlar kulübünden birkaç kişinin fark etmesiyle anlam kazanıyor. Çünkü paragraflar birbirini takip ediyor. Yazarın son romanını imzaladığı kitaplara parça parça yazdığı ortaya çıkıyor. Gazetelere ilanlar veriliyor, televizyon haberlerine konu oluyor. imza günlerine katılmış herkes bir araya getiriliyor. Ancak romanın sonu yok. Yazar da ortada yok. Herkes merak ediyor. Çünkü bütün roman bir katil ve bir kurban üzerine. Adlan bilinmiyor. Ama romanda bütün ayrıntısıyla katilin kurbanı neden öldürmesi gerektiği anlatılıyor. Hayranları bu bilinmezlik içinde deliye dönüyor. En sonunda yazarın nereye saklandığını buluyor ve adresini öğreniyorlar. Eve girdiklerinde duvarlarda sprey boyayla yazılmış paragraflar görüyorlar. İlk gördükleri paragrafta şöyle diyor: "Kalabalık bir grup eve girdi. Kapıyı açık bulduklarına bile şaşırmadılar, tek şaşırdıkları duvardaki yazılardı... " Biraz daha ilerliyor ve evin ikinci katına çıkıyorlar. Kapalı bir kapının üzerindeyse şöyle yazıyor: "Sadece öğrenmek istiyorlardı. Katilin ve kurbanın kim olduğunu öğrenmek istiyorlardı. Ağızlarından salyalar, avuçlarından terler akıyordu. Bütün bakışlar ve düşüncelerin kaygan olduğu bir koridorun sonundaki kapıyı açtılar... " Kalabalık büyük bir heyecanla üzerinde yazı olan kapıyı açıyor ve yazarı kendini vurmuş olarak buluyorlar. Ölü yazarın kapaklanmış olduğu çalışma masasının dayandığı duvarda, "Kurban da, katil de benim. Hepsi benim..." yazıyor.
93 notes
·
View notes
Text
Kitaba tarih atmışım 29 Ekim 2013'ten bu yana benimle🌾Bundan 2 ay önce bi 30 sayfa falan okuyup bıraktım. ilk sayfaları sıkıcı da değildi oysaki, böylesine büyük bi yazarın kitabını okumamış olmayı geçtim, başlayıp bırakmış olmak bile bi utanç benim için. Bırakmamak üzere başlıyorum bu gün 📚su gibi aksın ☕
99 notes
·
View notes
Text
youtube
şarkı severdim ama çevirirken içim dışıma çıktı. Uzun bir süre duygusal şarkı çevirmeyeceğim...
iyi dinlemeler...
#youtube#keşfedin#edebiyat#lyric posting#lyra heartstrings#lyrcis#music#lyric analysis#tom odell#another love#spotify#bir yazarın karalama defteri
2 notes
·
View notes
Text
Sanki hayatı yaşamıyorum da hayatımdan esinlenerek yazılmış bir kitaba bakıyorum. Sayfaları çeviriyorum ve ana karakter herkesin gözü önünde her yeni satırda ölüme daha fazla yaklaşırken yan karakterlerin bunu nasıl fark edemediğini okuyorum. Satırlarda yazan can çekişmelerini okuyorum, hissetmiyorum. Yazarın acemiliğinden değil, hislerimin körelmesinden. Kendimi bile anlamıyorum, kendimi bile hissetmiyorum ve bu her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.
31 notes
·
View notes
Note
gecenlerde uyumadan once aklima bisey gelmisti 15 yas mangasini dusunuyodum iste kucuk chuuya nin ne kadar tatli oldugunu falan sonra birden rimbaud un hep usudugu geldi aklima basladim dusunmeye ama aklima bise gelmedi bu aciklanmis miydi rimbaud niye usuyup duruyodu?
bide bsd ile alakali degil ama gecenlerde yukarda anlattigim olayi dusunmeden once seni dusunuyodum 🤭 sonra ismini merak etmeye basladim eger soylemek istersen ismin neee?~~ ( nickname fln da olur yatmadan once seni oyle dusuncem ismini n bilerek dusunmek istyom ^^) bide yine biraz alakasiz ama dazai mi chuuya mi? neden? (ppde dazai var ama sansimi denemek istiyom😶)
Rimbaud'un neden üşüdüğü hakkında benim de hiçbir fikrim yok. Yazarın eserleriyle alakalı olduğunu düşünmüştüm başta ama okuduktan sonra bir bağlantı kuramadım, belki anlamamam benden kaynaklıdır. Ya da hissettiği yalnızlığın sembolü olarak üşümesini kullanmışlardır, belki bu yüzden ölürken -Verlaine'i anımsadığında ısındığını hissetmiştir?
Kişisel hayatım ile bu hesabı çok karıştırmak istemiyorum açıkçası o yüzden olabildiğince kendimden bahsetmemeye çalıştım, hesabın ben yerime direkt bsd ile ilgili olmasını istemiştim. O yüzden gerçek adımı kullanmıyorum, hesap içerisinde kullandığım isim profilimdeki ile aynı: Akami Rin.
En sevdiğim karakteri soruyorsan Chuuya, geçmişine rağmen hayatta dimdik durabilmesindrn dolayı muhtemelen. Basit ama bir o kadar da karmaşık bir karakter. Elbette Dazai'yi de seviyorum ama sıralamada Chuuya benim için biraz daha önde bir karakter.
22 notes
·
View notes
Text
Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz.
#writers on tumblr#bloglar#gri şehir#azbirazdepresif#karışık#my post#kendime#keşfet#kesfet#postlarım#alıntılarım#fakat müzeyyen bu derin bir tutku#alıntı#geceye not#iyi geceler#tumblrpost#tumblrlove
20 notes
·
View notes
Text
"... Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için öleceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde..." Nazım Hikmet - Yatar Bursa Kalesinde
#bilim#bilimsel#nazım hikmet#gecenin şiiri#şiirhayattır#şiir alıntıları#şiir sözleri#nazım ile piraye#nazımolmak#evrim ağacı#doktor#kimyager#yazarın#blog yazıları#tumblr yazılı post#söz yazarı#yazar#benim yazım#anlamlı yazılar#tıp fakültesi#bilim i̇nsanları#uzaya
29 notes
·
View notes
Text
En çok konuşmak istediğim konulardan birinin wattpade gelen erişim engeli olmasına rağmen bir haftadır bunun hakkında bir şey demedim çünkü benim inancım bu süre zarfına bu yapılan saçmalığın düzeleceğine dairdi. ta ki bugün AppStorede kaldırıncaya kadar. Burada konunun wattpade gelen erişim engeli olduğu kadar konunun başka bir yüzü var. Bugün bizim kitap okumamızı engelleyen insanlar öbür gün başka bir şeyi kısıtlamıyacağı ne malum. Özgür bir ülkede yaşıyoruz herkes istediği şeyi yasal olduğu süresince yapabilir. O kadar yetişkin içerikli film varken o filmler yerine o kitaplarında içinde bulunduğu uygulama kısıtlanıyor. Ve uygulamanın içinde gayet masum kitaplar varken. Hem kitap okuma özgürlüğümüz kısıtlanıyor hem de genç yazarların önü kesiliyor. Şu an yüzlerce genç yazarın hayali yıkıldı. Sebebi ise ülkemizin saçma sapan yasakları. Dünyada bu uygulamayı kısıtlayan ilk ülkeyiz. Biz gelişelim derken bu haraketlere daha da alçalıyoruz. Nerede görülmüş kitap okunan bir uygulamanın kısıtlandığı? Hem de kitap fiyatları bu kadar artmışken. Bugün bu ülkede bu olay hakkında sesini duyurmaya çalışan bir yazara saçma sapan bir mail geldi. Gerçekten biz ülkece bu kadar düştük mü ya? Daha cinsiyet ayrımcılığı konuşulan bir ülke de kitap okunan uygulamanın kısıtlanması ne kadar doğru? Wattpad yerine TikTok'a erişim engeli gelmeli diyen kişileri gördüm. Hiçbir linçleme olmadan diyorum ki galiba o kişiler olayın wattpadden ziyade bir uygulamanın kısıtlanması olduğunu anlamıyorlar. Ebeveynler eğer çok rahatsızsa bu uygulamadan kendileri çocuklarının eline telefon tablet verip onlarla ilgilenmemezlik yapmak yerine çocuklarının nelere girdiğine bakıp kendileri kısıtlasınlar. Eğer çocuklarına sözleri geçmiyorsa o da onların yetersizliğidir. Ben bir yetişkin olmayabilirim ama wattpad kullanan diğer yetişkinlerin hakları kısıtlanıyor. Onlar 18 yaşından büyük bireyler olarak istediklerini yapabilirler. Son olarak da ülkedeki tacizci tecavüzcü insan denmeye bin şahit olsa yine bir bok olmayacak insanları durdursak bence daha iyi şeyler olur.
#evimi özledim#Wattpad evim#wattpad açılsın#3391km#baldur's gate 3#3391kilometre#egeninışıkları#ömer ege zorlu#egeninincisi#egeninizmiri#egeizmirindir#uzak mesafe#izmiregenindir#izmirveege#izmirinegesi
18 notes
·
View notes