#yazarın
Explore tagged Tumblr posts
Text
"Dikensiz gülü herkes baş tacı yapar Ahu. Mesele gülü dikenleri ile sevmekte."
Timur TÖNGE
#loresima#bülbül kapanı#timur tönge#ahuzar soykamer#lore#kitaplar#kitaptansözler#kitap#yazarın#kitapkurdu#kitap alintilari#yazar#gökçen#murathan karakurt
73 notes
·
View notes
Text
Mesela ben çok gülerdim. Çok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım.
Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım. Çok şey sayıkladım, kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum,hep öyle olur ya zaten ✒️📖
#my post#postlarım#tumblr postları#black post#yazılı postlar#alıntı#edebi sözler#hüzün#gece yolcuları#gif#siyah beyaz aşk#edebiyat#yalnızlık#söz mühendisi#tam1bog#books and bilinders#booklover#yazarın kaleminden#anka khan#son sahne#son hece
215 notes
·
View notes
Text
youtube
İngilizce çalışırken dinlediğim ve hiç bıkmadan dinlediğim bir şarkıydı.
#edebiyat#gece#keşfedin#youtube#bir yazarın karalama defteri#lyric analysis#lyra heartstrings#lyric posting#music#lyrcis#time in a bottle#jim croce#Youtube
2 notes
·
View notes
Text
Kütüphanede Dino buzzati ismini görünce hemen almıştım, yolda okudum, iyi oldu.
Gücün ve varsıllığın kişileri nasıl dönüştürdüğünü ayılar üzerinden, yer yer şiirsel bir üslupla anlatmış. Ne de güzel anlatmış!
3 notes
·
View notes
Text
Yazarın Odası dört yaşında
Yazarın Odası dördüncü yılını doldurdu. Edebiyat Haber bünyesinde Yazarın Odası söyleşileri bildiğiniz üzere her Perşembe yayımlanıyor. Serinin yürütücüsü Meltem Dağcı, Yazarın Odası’nın dördüncü yaşı için bir yazı kaleme aldı: “Edebiyat alanında üreten kadın yazarlara/şairlere gereken önemi verme ve yazdıklarıyla birlikte görünürlüğünün daha da artmasını sağlamak amacıyla bu söyleşi dizisinde…
View On WordPress
1 note
·
View note
Text
"Kuş ölür, sen uçuşunu hatırla."
Özge Naz-Bronz
#ona bronz derler#bronz#özge naz#zanogze#kitaptansözler#kitap alintilari#kitaplar#kitap#yazar#yazarın#blog yazıları#gece kuşu#hisar atalav#his katili#his#bkyo
13 notes
·
View notes
Text
"Bir roman okumuştum Nilay. Bundan yıllar önce. Şimdi adını hatırlamıyorum. Romanın kahramanı bir polisiye yazarı. Dünyaca meşhur ve Nobel ödüllü bir yazar. İmza günleri düzenleniyor ve önünde binlerce kişilik bir kuyruk oluşuyor. Kitaplarını imzalaması için yazar adına iki günlük bir organizasyon gerçekleştirmişler. Yazar, önüne konan her kitaba bir paragraf yazıyor, altına da tarihi ve tam olarak saati kaydediyor. İki gün boyunca yüzlerce kitabın ilk sayfalarını bu şekilde doldurup ortadan kayboluyor. Ancak yazdığı paragraflar, ilk bakışta son derece anlamsız görünseler de, hayranlar kulübünden birkaç kişinin fark etmesiyle anlam kazanıyor. Çünkü paragraflar birbirini takip ediyor. Yazarın son romanını imzaladığı kitaplara parça parça yazdığı ortaya çıkıyor. Gazetelere ilanlar veriliyor, televizyon haberlerine konu oluyor. imza günlerine katılmış herkes bir araya getiriliyor. Ancak romanın sonu yok. Yazar da ortada yok. Herkes merak ediyor. Çünkü bütün roman bir katil ve bir kurban üzerine. Adlan bilinmiyor. Ama romanda bütün ayrıntısıyla katilin kurbanı neden öldürmesi gerektiği anlatılıyor. Hayranları bu bilinmezlik içinde deliye dönüyor. En sonunda yazarın nereye saklandığını buluyor ve adresini öğreniyorlar. Eve girdiklerinde duvarlarda sprey boyayla yazılmış paragraflar görüyorlar. İlk gördükleri paragrafta şöyle diyor: "Kalabalık bir grup eve girdi. Kapıyı açık bulduklarına bile şaşırmadılar, tek şaşırdıkları duvardaki yazılardı... " Biraz daha ilerliyor ve evin ikinci katına çıkıyorlar. Kapalı bir kapının üzerindeyse şöyle yazıyor: "Sadece öğrenmek istiyorlardı. Katilin ve kurbanın kim olduğunu öğrenmek istiyorlardı. Ağızlarından salyalar, avuçlarından terler akıyordu. Bütün bakışlar ve düşüncelerin kaygan olduğu bir koridorun sonundaki kapıyı açtılar... " Kalabalık büyük bir heyecanla üzerinde yazı olan kapıyı açıyor ve yazarı kendini vurmuş olarak buluyorlar. Ölü yazarın kapaklanmış olduğu çalışma masasının dayandığı duvarda, "Kurban da, katil de benim. Hepsi benim..." yazıyor.
102 notes
·
View notes
Text
Kitaba tarih atmışım 29 Ekim 2013'ten bu yana benimle🌾Bundan 2 ay önce bi 30 sayfa falan okuyup bıraktım. ilk sayfaları sıkıcı da değildi oysaki, böylesine büyük bi yazarın kitabını okumamış olmayı geçtim, başlayıp bırakmış olmak bile bi utanç benim için. Bırakmamak üzere başlıyorum bu gün 📚su gibi aksın ☕
100 notes
·
View notes
Text
23 notes
·
View notes
Text
youtube
şarkı severdim ama çevirirken içim dışıma çıktı. Uzun bir süre duygusal şarkı çevirmeyeceğim...
iyi dinlemeler...
#youtube#keşfedin#edebiyat#lyric posting#lyra heartstrings#lyrcis#music#lyric analysis#tom odell#another love#spotify#bir yazarın karalama defteri
2 notes
·
View notes
Text
Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle - Haydar Ergülen 1 Cumhuriyet sizi böyle kadınlı-erkekli bir arada gördüğü için çok sevinçli! 2 Birinci yüz yılında Cumhuriyet’in varlığı bizi çok sevindirdi, üzdüğü de oldu, ama üzdüğünden çok sevindirdi. Şimdi ikinci yüz yılında sıra bizde, ne sırası mı, Cumhuriyet’i sevindirme sırası elbette! 3 Cumhuriyet’i sevindirmek de Cumhuriyet’le sevinmek kadar kolay ve doğal. Bunun için “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler olmak yeterli. 4 20. yüzyıl büyük devrimler yüzyılı oldu. Önce 1917 Ekim Devrimi, sonra 1923 Cumhuriyet Devrimi, Çin Köylü Devrimi, Küba Devrimi. Cumhuriyet bize devrim sevincini yaşattı. 5 Devrimleri ancak romantikler yapar, Cumhuriyet’i de romantikler kurar, romantikler, yani hülyalılar! Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu denli çok sevilmesinin nedenlerinden biri de romantik ve hülyalı oluşudur. 6 Cumhuriyet’i düşünmek de sevinçtir Atatürk’ü düşünmek de. Düşüncesizler bunu bilmedikleri için bu kadar mutsuzlar! 7 İlhan Berk’in dizesindeki şu sevince bakın: “Cumhuriyet’in ilk günleri gibiydi yüzün.” 8 Keşke 100 yıl sonra da bu dizenin aydınlığı, temizliği ve ışığıyla, onun ilk günleri gibi sevinçli olabilseydik! 9 Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda, hani Paşa’yı “sarışın bir kurd”a benzettiği o müthiş destanda “dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” dizesindeki sevinçle ürperiyoruz hâlâ! 10 Coğrafyanın kader olmadığını göstermek için verdi kısacık ömrünü kurtuluşa! Rumeli’si, Anadolu’su ve Mezopotamya’sıyla bu yurt, Ortadoğu’ya komşu olsa da Ortadoğulu olmasın istedi Gazi. Yüzünü hep aydınlığa, çağdaşlığa çevirdi, son yıllara dek hayli sevindik, Yahya Kemal’in “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dizesindeki çocuklar gibi şendik. Çocuklarımızın da yine yeniden şen olacağına, sevineceğine inanıyoruz, çünkü “bu memlekette de bir gün sabah olacak”tır yeniden! 11 Cumhuriyet sevinci tam da “Gerçekçi ol, imkânsızı iste!” sözünün gerçekleşmiş hâlidir. 12 Stefan Zweig’ın Yıldızın Parladığı Anlar kitabında karşılığını bulan anlardan biri olarak yıldızlı bir sevinçtir Cumhuriyet. 13 Cumhuriyet en çok da bir “kadın devrimi” olmanın sevincidir. 14 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunun o ülkenin en centilmen insanı olmasının sevincidir. 15 Cumhuriyet, ülkenin en ünlü halk ozanının, gözlerinin olmasa da gönlünün açılmasının sevincidir. 16 Cumhuriyet tam da 100. yılında ulusal kadın voleybol takımının ona şampiyonlukla teşekkür etmesinin sevincidir, olmasaydı olmazlardı çünkü! 17 Cumhuriyet bir yaz sevinci olarak, yaz denizlerine kadınlı-erkekli dalmanın sevincidir. 18 Cumhuriyet karatahtaya yazılan ilk hecenin Türkçe sevincidir. 19 Cumhuriyet “Çok şükür çok şükür bugünleri de gördük” demenin yüz yıldır sevincidir. 20 Cumhuriyet, yolu geleceğe açık, yüreği sevgiye açık, saçları özgürlüğe açık genç kızların taze sevincidir.
21 Cumhuriyet bale yapan mini mini hanımların el ele tutuşmuş sevincidir. 22 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunu yitirdiği 10 Kasım 1938’den bu yana, tam 85 yıldır her 10 Kasım sabahı saat 9’u 5 geçe saygıyla ayağa kalkmak ve o büyük devrimciyi özlemle anmaktır. 23 Cumhuriyet eşitliğin sevincidir, sevinci de eşit paylaşmaktır. 24 Cumhuriyet, kadını yok sayan, ikinci sınıf sayan toplumların ne yazık ki bilmediği, duymadığı bir neşenin sevincidir. 25 Cumhuriyet düğününde babasıyla dans eden bir genç kızın sevincidir. 26 Cumhuriyet “Benzemez kimse sana” şarkısına gözleri parlayarak katılmanın sevincidir. 27 Cumhuriyet ilk öpüşmenin unutulmaz sevincidir. 28 Cumhuriyet ilk kitabını imzalayan genç yazarın sevincidir. 29 Cumhuriyet üniversitede okumak için büyük kente gelen genç kızların, delikanlıların özgürlük sevincidir. 30 Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesi” olmanın sevincidir. 31 Cumhuriyet her çocuğun Ata’sını görmeye Anıt Kabir’e gitmesinin sevincidir. 32 Cumhuriyet dünyanın en güzel kentlerinden birinin denizlerinde yol alan vapurlarda olmanın mavi sevincidir. 33 Cumhuriyet “İzmir’in dağlarında çiçekler” açmasının sevincidir. 34 Cumhuriyet “Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin?” özleminin sevincidir. 35 Cumhuriyet adını taşıyan meyhanede iki kadeh parlatmanın sevincidir. 36 Cumhuriyet, Cumhuriyet Bayramlarında iki dirhem bir çekirdek giyinip kutlamaya gitmenin sevincidir. 37 Cumhuriyet, Cumhuriyet’in yanlışlarını, eksiklerini özgürce tartışma sevincidir. 38 Cumhuriyet, Aydınlanma sevincidir. 39 Cumhuriyet, kızlı-oğlanlı köy çocuklarının onlara hem bilgi hem beceri kazandıran Köy Enstitüleri’nde yetişmesinin sevincidir. 40 Cumhuriyet, zeybek oynamayı erkek tekelinden kurtarıp kadını da katmanın ve adını “Tarcan Zeybeği” koymanın sevincidir. 41 Cumhuriyet, bir zamanlar Bomonti bahçelerinde ailece bira içmenin sevincidir.
42 Cumhuriyet kadın pilotun anonsunu duyunca daha güvenli yolculuk yapacağını hissetmenin sevincidir. 43 Cumhuriyet kadın şairlerin, erkek şairlerden daha iyi şiir yazmasının sevincidir. 44 Cumhuriyet, dinin asla devlet işlerine karıştırılmamasının ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” demenin sevincidir. 45 Cumhuriyet İdil Biret’i, Suna Kan’ı, Fazıl Say’ı yetiştirmenin sevincidir. 46 Cumhuriyet Yaşar Kemal’in destansı sevincidir. 47 Cumhuriyet Orhan Pamuk’un Türkçeyi bir edebiyat dili olarak dünyaya tanıtmasının güzel sevincidir. 48 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendisine yakışanı giymesidir.” (Düzgün) 49 Cumhuriyet “Annemin aldığı kırmızı rugan ayakkabılarım ve içinde dantelli beyaz çoraplarımla ilk kez dışarı çıkıyor olmanın kız çocuksu heyecanıdır.” (Tuğçe) 50 “Cumhuriyet başının göğe bakmasının sevincidir.” (Şükran) 51 “Cumhuriyet nefes alıp vermek kadar kıymetli ve anlamlı bir sevinç.” (Kıymet) 52 Cumhuriyet sevinci “Bir Cumhuriyet kadını olarak, Cumhuriyet’in bu topraklara kazandırdığı bütün değerlerin yaşatıldığını ve yaşatılacağını iliklerine kadar hissetmektir.” (Hülya) 53 Cumhuriyet sevinci “göklere yazılmış bir destanın aydınlık yüzünü gururla okşamaktır.” (Ecem Fulya) 54 “Evlatlarımızın geleceğe umutla bakması, yitirdiklerimizin toprağa huzurla kavuşmasıdır Cumhuriyet sevinci.” (Mehtap) 55 “Bağımsızlığın ilk adımının, hayalinin peşinden koşmak olduğunu hissetmektir Cumhuriyet sevinci.” (Muhammet) 56 “Sevgilinin aşkına karşılık vermesidir Cumhuriyet sevinci.” (Hilal) 57 “Umut ekilen toprağı kucaklayan güneştir Cumhuriyet sevinci.” (Sema) 58 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendi kaderine terk edilmemesi demek.” (Esin) 59 “Cumhuriyet, özgürlüğü için bedel ödemiş bu milletin şölenidir.” (Gönül / Sevda) 60 “Hür doğdum hür yaşarım/ kime ne kime ne/ köle miyim sana ben/ sana ne sana ne?” şarkısını söylemenin sevincidir. 61 Bir köylü çocuğunun devletin okullarında parasız okuyup önce mühendis, ardından başbakan ve cumhurbaşkanı olup, kendine yakıştırdığı Çoban Sülü lakabıyla gurur duymasıdır. 62 Defterine kırık dökük harflerle “Ali, Ayşe’yi seviyo” yazan Ali’nin sevincidir. 63 Yazlıklarda, sitelerde yaşanan ilk yaz aşklarıdır.
64 Kasaba meydanındaki Atatürk’ün önünden geçerken onun sana gülümsediğini hissetmektir. 65 Başöğretmenin Atatürk olduğunu hiç unutmadan, önünden her geçişte durup selam vermenin çocuk sevincidir Cumhuriyet. 66 Uzak kasabalara, dağ köylerine atanan gencecik öğretmen kızların kendilerini Çalıkuşu gibi hissetmesidir Cumhuriyet. 67 Aziz Sancar’la Nobel, Nuri Bilge Ceylan’la Altın Aslan, Semih Kaplanoğlu’yla Altın Ayı kazanmanın sevincidir Cumhuriyet. 68 Kadınların toplum içinde yüksek sesle gülmesinin ayıp olduğunu söyleyen gericilere inat, ağız dolusu kahkahayla gülmenin sevincidir Cumhuriyet. 69 “’Gök yakut bulutun karnında/ ebemkuşağı direnişidir’ Cumhuriyet sevinci.” (Dilek) 70 Ülkenin bağımsızlığını her şeyin üstünde gören iki şairi, Mehmet Âkif Ersoy ve Tevfik Fikret’i farklılıklarıyla sevmek, saygıyla anmaktır Cumhuriyet. 71 Mehmet Âkif Ersoy’un bağımsızlığa ve özgürlüğe armağan ettiği “İstiklal Marşı”mızda, “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım/ hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerini hiç unutmamak ve “kadının yeri evidir” diyen zihniyetin yüzüne çarpmaktır Cumhuriyet. 72 Dünyanın sadece insanlara değil, hayvanlara da ait olduğunu bilmenin sevincidir Cumhuriyet. Kedilere, köpeklere, kuşlara bir parça yiyeceği, bir kap suyu çok görmemektir. 73 Halide Edip Adıvar’ın, nam-ı diğer Halide Onbaşı’nın bu ülkenin kadın yazarlarının direniş öncüsü olduğunu bilmenin ve kadınlara bu cesaretin ondan geldiğini anlamanın sevincidir Cumhuriyet. 74 Suat Derviş, Sevim Burak, Leyla Erbil, Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Füruzan, Sevgi Soysal, Tezer Özlü, Pınar Kür, Sevinç Çokum, Ayşe Kulin, İnci Aral, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Buket Uzuner, Latife Tekin ve daha pek çok kadın yazarın varlığından onur duymaktır Cumhuriyet. 75 62 yıllık ömrünün 22,5 yılını hapishanelerde geçirmesine karşın “Memleketimi seviyorum, hapisanelerinde yattım” diyen Nâzım Hikmet gibi bir şairimiz olmasının sevincidir Cumhuriyet. 76 Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Sait Faik, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Peyami Safa, Aziz Nesin, Tarık Buğra, Fakir Baykurt, Oğuz Atay, Bilge Karasu, Vüs’at O. Bener gibi dünya yazarlarını Türkçe okuyabilmenin sevincidir Cumhuriyet. 77 Daha 1940’larda irticaya dikkat çeken ve “Tehlikenin farkında mısınız?” diye uyaran Orhan Veli gibi Garip bir şairimiz olmasının uzun sevincidir Cumhuriyet. 78 Türkmen ulusu Yunus Emre’nin izinde ve Türkçesinin güzelliğinde şiir yazmaya özenmektir Cumhuriyet. 79 Yahya Kemal, Ahmet Hâşim, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Ahmed Arif, Rıfat Ilgaz, İlhan Berk, Cahit Külebi, Ece Ayhan, Dağlarca, Can Yücel, Gülten Akın, Behçet Necatigil, Âsaf Hâlet Çelebi, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Sennur Sezer, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Ceyhun Atuf Kansu, Hasan Hüseyin, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok, Arkadaş Z. Özger, Sina Akyol, Nilgün Marmara, Didem Madak, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, küçük İskender, Ergin Günçe’yi Türkçe okumanın sevincidir Cumhuriyet. 80 İlhan Berk’in “Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi” dizesini sevinçle parlatıp teşekkür etmektir Cumhuriyet. 81 Çoksesli, çok renkli bir toplum yaratma düşü için çabalama sevincidir Cumhuriyet. 82 Can Yücel’in demesiyle Rengahenk bir ülkenin gökkuşağı sevincidir Cumhuriyet: Mavidir, kırmızıdır, turuncudur, yeşildir, mordur, sarıdır, eflatundur, beyazdır... 83 Ege’deyken Anadolu’yu, Anadolu’da Rumeli’yi, Rumeli’de Akdeniz’i, Akdeniz’de Güneydoğu’yu, Güneydoğu’da Karadeniz’i özlemektir Cumhuriyet.
84 Kimsenin milliyetinden, dilinden, dininden, mezhebinden, renginden, cinsiyetinden ötürü ötekileştirilmemesinin adıdır Cumhuriyet. 85 Ormanlarını, zeytinliklerini, sularını, ağaçlarını, meralarını, bağlarını bahçelerini, ovalarını yaylalarını korumak için öne atılan köylü kadınların direnişidir Cumhuriyet. 86 Her köşesinden bambaşka şarkılar, türküler duyulan, semaların, semahların dönüldüğü, horon tepildiği, kadın-erkek el ele gönül gönüle omuz omuza halayların çekildiği bir şölen sevincidir Cumhuriyet. 87 Üç yanı denizle, dört yanı iyilikle, her yanı özgürlükle çevrili bir ütopyadır Cumhuriyet. 88 “Güneş ufuktan şimdi doğar” demeden, güneş daha doğmadan güneş gibi doğandır Cumhuriyet. 89 Yasaklanan festivallere, dinletilere inat hep bir ağızdan söylenen bir itiraz şarkısıdır Cumhuriyet. 90 Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesine dönüştürmek, yurttaşlık bilincinin yerine kulluğu getirmek, Cumhuriyeti dinsel bir yönetime çevirmek isteyenlere biat etmemek, boyun eğmemektir Cumhuriyet. 91 Hep oğlanlar kızlara mı söyleyecek, kızların da oğlanlara “seni seviyorum” demesidir Cumhuriyet. 92 İkinci yüz yılında tam demokrasiyle, özgürlüklerle, devrimci ve halkçı bir buluşmaya hazırlanmaktır Cumhuriyet. 93 Her sabah otobüs şoförünü, tanıdığın tanımadığın herkesi, hayvanları, ağaçları, yeryüzünü “günaydın” diye selamlamanın sevincidir Cumhuriyet. 94 Cumhuriyet şeker fabrikalarıdır, Sümerbank’tır, Beykoz Kundura Fabrikası’dır, Paşabahçe fabrikalarıdır. 95 Cumhuriyet 23 Nisan’dır, 19 Mayıs’tır, 30 Ağustos’tur, 29 Ekim’dir, Cumhuriyet bir bayram sevincidir. 96 Cumhuriyet eleştiridir, özeleştiridir, “Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyebilmektir. 97 Cumhuriyet tüm yurttaşların farklılıklarıyla, özgünlükleriyle, barış içinde, özgürce bir arada yaşamasının sevincidir. 98 Değerlerini, erdemlerini en az on kuşaktır paylaşan yurttaşların özgüvenidir Cumhuriyet. 99 Cumhuriyet bugün benim doğum günüm demektir. Cumhuriyet’te doğdu, Cumhuriyet’te yaşadı denilsin sevincidir. 100 Cumhuriyet, Nâzım Hikmet’in “Davet”idir. “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...” - Haydar Ergülen, Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle (100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi) - Fotoğraf: Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1925, Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet kutlamaları (Cemal Işıksel)
#Haydar Ergülen#Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle#29 Ekim#29 Ekim Cumhuriyet Bayramı#29 Ekim 1923#Cumhuriyet Bayramı#Cumhuriyet#Atatürk#Mustafa Kemal Atatürk#Türkiye#Yürekbalı#Kutlama#100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi#Sevinç#Cemal Işıksel#Cumhuriyet'in İlanı#Cumhuriyet'in ilanı#cumhuriyetin ilanı#Ankara#Bayram#Millî Bayram#Milli Bayram#Nâzım Hikmet
21 notes
·
View notes
Text
Sanki hayatı yaşamıyorum da hayatımdan esinlenerek yazılmış bir kitaba bakıyorum. Sayfaları çeviriyorum ve ana karakter herkesin gözü önünde her yeni satırda ölüme daha fazla yaklaşırken yan karakterlerin bunu nasıl fark edemediğini okuyorum. Satırlarda yazan can çekişmelerini okuyorum, hissetmiyorum. Yazarın acemiliğinden değil, hislerimin körelmesinden. Kendimi bile anlamıyorum, kendimi bile hissetmiyorum ve bu her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.
31 notes
·
View notes
Note
gecenlerde uyumadan once aklima bisey gelmisti 15 yas mangasini dusunuyodum iste kucuk chuuya nin ne kadar tatli oldugunu falan sonra birden rimbaud un hep usudugu geldi aklima basladim dusunmeye ama aklima bise gelmedi bu aciklanmis miydi rimbaud niye usuyup duruyodu?
bide bsd ile alakali degil ama gecenlerde yukarda anlattigim olayi dusunmeden once seni dusunuyodum 🤭 sonra ismini merak etmeye basladim eger soylemek istersen ismin neee?~~ ( nickname fln da olur yatmadan once seni oyle dusuncem ismini n bilerek dusunmek istyom ^^) bide yine biraz alakasiz ama dazai mi chuuya mi? neden? (ppde dazai var ama sansimi denemek istiyom😶)
Rimbaud'un neden üşüdüğü hakkında benim de hiçbir fikrim yok. Yazarın eserleriyle alakalı olduğunu düşünmüştüm başta ama okuduktan sonra bir bağlantı kuramadım, belki anlamamam benden kaynaklıdır. Ya da hissettiği yalnızlığın sembolü olarak üşümesini kullanmışlardır, belki bu yüzden ölürken -Verlaine'i anımsadığında ısındığını hissetmiştir?
Kişisel hayatım ile bu hesabı çok karıştırmak istemiyorum açıkçası o yüzden olabildiğince kendimden bahsetmemeye çalıştım, hesabın ben yerime direkt bsd ile ilgili olmasını istemiştim. O yüzden gerçek adımı kullanmıyorum, hesap içerisinde kullandığım isim profilimdeki ile aynı: Akami Rin.
En sevdiğim karakteri soruyorsan Chuuya, geçmişine rağmen hayatta dimdik durabilmesindrn dolayı muhtemelen. Basit ama bir o kadar da karmaşık bir karakter. Elbette Dazai'yi de seviyorum ama sıralamada Chuuya benim için biraz daha önde bir karakter.
22 notes
·
View notes
Text
En çok konuşmak istediğim konulardan birinin wattpade gelen erişim engeli olmasına rağmen bir haftadır bunun hakkında bir şey demedim çünkü benim inancım bu süre zarfına bu yapılan saçmalığın düzeleceğine dairdi. ta ki bugün AppStorede kaldırıncaya kadar. Burada konunun wattpade gelen erişim engeli olduğu kadar konunun başka bir yüzü var. Bugün bizim kitap okumamızı engelleyen insanlar öbür gün başka bir şeyi kısıtlamıyacağı ne malum. Özgür bir ülkede yaşıyoruz herkes istediği şeyi yasal olduğu süresince yapabilir. O kadar yetişkin içerikli film varken o filmler yerine o kitaplarında içinde bulunduğu uygulama kısıtlanıyor. Ve uygulamanın içinde gayet masum kitaplar varken. Hem kitap okuma özgürlüğümüz kısıtlanıyor hem de genç yazarların önü kesiliyor. Şu an yüzlerce genç yazarın hayali yıkıldı. Sebebi ise ülkemizin saçma sapan yasakları. Dünyada bu uygulamayı kısıtlayan ilk ülkeyiz. Biz gelişelim derken bu haraketlere daha da alçalıyoruz. Nerede görülmüş kitap okunan bir uygulamanın kısıtlandığı? Hem de kitap fiyatları bu kadar artmışken. Bugün bu ülkede bu olay hakkında sesini duyurmaya çalışan bir yazara saçma sapan bir mail geldi. Gerçekten biz ülkece bu kadar düştük mü ya? Daha cinsiyet ayrımcılığı konuşulan bir ülke de kitap okunan uygulamanın kısıtlanması ne kadar doğru? Wattpad yerine TikTok'a erişim engeli gelmeli diyen kişileri gördüm. Hiçbir linçleme olmadan diyorum ki galiba o kişiler olayın wattpadden ziyade bir uygulamanın kısıtlanması olduğunu anlamıyorlar. Ebeveynler eğer çok rahatsızsa bu uygulamadan kendileri çocuklarının eline telefon tablet verip onlarla ilgilenmemezlik yapmak yerine çocuklarının nelere girdiğine bakıp kendileri kısıtlasınlar. Eğer çocuklarına sözleri geçmiyorsa o da onların yetersizliğidir. Ben bir yetişkin olmayabilirim ama wattpad kullanan diğer yetişkinlerin hakları kısıtlanıyor. Onlar 18 yaşından büyük bireyler olarak istediklerini yapabilirler. Son olarak da ülkedeki tacizci tecavüzcü insan denmeye bin şahit olsa yine bir bok olmayacak insanları durdursak bence daha iyi şeyler olur.
#evimi özledim#Wattpad evim#wattpad açılsın#3391km#baldur's gate 3#3391kilometre#egeninışıkları#ömer ege zorlu#egeninincisi#egeninizmiri#egeizmirindir#uzak mesafe#izmiregenindir#izmirveege#izmirinegesi
18 notes
·
View notes
Text
Melankolimi kucaklayan patikalarda oturuyorum...!!!
Ağaçlar yok, umudun filizlendiği çeşmeler yok...
Ruhumun unutması için bana şefkat veren bir melek bile yok...!!!
Dün uzak ve yarın cehennem gölgelerinde...
Yalnızlık buzdan kollarıyla beni eziyor...!!!
Ve ruhum yorgunluk ve soğukla doluyor.
Dün çok uzakta ve yarın gölgelerde.
Ve ben, üzgün ve güçsüz, yolda oturuyorum...!!!
Hahahahaha sanırım deliriyorum..!!!
Yazar kanlı harfler dökerek dizeyi yırtarken...
Şair şiirde ne arıyor senin resmin sevgili benim..!!!
Ama... Sadece uzak bir dünden gelen fısıltıları hissediyor....
Mutluluğun karanlık ruhuma aktığı bir dün...!!!
Yalnız yazarın siyah kanatlarını neşe içinde açtığı yer..
Bugün sadece hüzün, yalnızlık ve melankoli hüküm sürüyor...
Kaderin karanlık arkanlarının sevindiği yer...!!!
Kaderden....!!!
Kızıl-DenizBozan
#aşk#bahar#edebiyat#şiir#şiir sokakta#kitap#gece#1duygusalhikayem#books#editorial design#flowers#hasret#papatya#vintage#playlist#spotify#türkiye#mutsuzluk#yalnızlık#postlarım#blog yazısı#anlamlı yazılar#edebi sözler#yazılarım#keşfedilmemiş#Spotify#aşka dair#kendi kalbine yazar#özlü sözler#siyah kadar yalniz
10 notes
·
View notes
Text
"Kıt aklınca bana yazan Ümmetçi kardeşim dinle bak, sana ne diyeceğim!..
Üniversite Lisans ve masterimi belirtmeyeceğim, haftada 2 kitap bitirdiğimi, günlük 10 tane gazete, dergi takip ettiğimi ve en az 20 yazarın köşe yazılarını okuduğumu, 50 ülke gezdiğimi, 3 dil bildiğimi, 4 kitap yazdığımı, saz çaldığımı söylemeyeceğim.
Cahilsin diyorum alınıyorsun, yeterince okumamış ve araştırmamışsın diyorum kabul etmiyorsun, görmemişsin ve yaşamamışsın diyorum güceniyorsun…
Cahil olmana değil, cahillikte diretmene kızıyorum. Yine de seni doğrudan doğruya suçlamıyorum, sen ve senin gibi saf insanları, iyi niyetli arkadaşları ve Türk Halkını hususi cahil bırakanları, karanlığa sürükleyenleri ve sonrasında amaçları doğrultusunda bir maşa gibi kullananları lanetliyorum.
Resimdeki yer, Riyad/Suudi Arabistan, uluslararası iş dünyası ve yatırım ajansları toplantısındayım. Biliyorum, sen kutsal toprak dediğin buraları hiç görmedin, belki umre ve hacca gidenlerden dinlemişsindir.
Dünyanın tüm Arap ülkelerini dolaştım, her seviyede Araplar ile tanıştım, mevcut dini yapı ve inanç sistemlerini inceledim, kültür ve hayat şartlarını görerek ve yaşayarak öğrendim.
Vardığım sonuç; her ne arayacaksan kendinde aramalı, her ne istiyorsan özünde bulmalısın.
Kim ki; Arabın şahsına, Arabın diline, Arabın kültürüne, Arabın giyim ve yaşam biçimine kutsiyet atfediyorsa, bil ki ya cahildir, kandırılmıştır, ya menfaat karşılığı satılmıştır.
Dikkat buyur; din demiyorum, din ortak bir kavramdır ve genel olarak Türkler de müslümandır. (Kaldı ki müslüman olmayan Türkler ve Türk boyları kardeşlerimiz de vardır, hepsine sevgimiz ve saygımız sonsuzdur) Müslüman olup da Arap veya Türk olmayan farklı milletler ve ülkeler de mevcuttur.
Bu durumda, İslam dini; hiç bir ülkenin, milletin, hiç bir cemaat ve grubun tekelinde değildir.
Arap iyi müslüman da, Türk kötü müslüman mı? Bu hayranlık, sempatizanlık, özentilik neden?
Dünyadaki tüm müslüman milletler, Arap gibi giymek, Arap gibi yemek, Arap gibi konuşmak, Arap gibi okumak, Arap gibi yaşamak zorunda mıdır? Kaynak nedir? Ölçü nedir? Doğru nedir?
Kaynak “Kur’an” dediğini duyuyorum. Ama kaynağı da iyi okumuyorsun, okusan da anlamıyorsun, kelimelerin manasını bilmiyorsun. Kaynağın da, anlayacağın dilde, Türkçe olarak okunmasını, duaların Türkçe edilmesini istemiyorsun. Çünkü, sana öyle diyorlar, öyle öğretiyorlar, öyle aşılıyorlar.
Hiç sordun mu, araştırdın mı? Diğer dinler ve kitaplar nasıl? Mesela İncil neden öyle değil. Avrupa ülkelerini gezince göreceksin ki, her ülke kendi dilinde dualarını okuyor, ibadetini yapıyor.
Ortodokslar mesela, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan vs. hepsini gezdim, kiliselerine gittim, din adamlarıyla konuştum, gördüm ki hepsi kendi dillerinde, kendi kültürlerinde inançlarını harmanlayarak dinlerini yaşıyorlar.
Ayrıca… Müslüman ülkelerde Arap kültürünü hakim kılmak için yıllık ne kadar bütçe ve finansal kaynak ayrıldığını biliyor musun?
İsimleri ve faaliyet alanları farklı görünse de, ortak amaç ve zihniyetleri “Arabizm” olan dernek, cemiyet, parti, vakıf, cemaat, tarikat vs. yapıların, sadece bayramdan bayrama topladıkları kurban derileriyle mi giderlerini karşıladıklarını sanıyorsun?
Bir tek bağışlarla mı geçiniyorlar? Yalnız aidatlarla mı ayakta duruyorlar? Kimler destekliyor? Hangi Arap ülkelerinin diasporası var bu oluşumların arkasında? Harcanan bu devasa sermaye, nasıl geri dönüştürülüyor?
Sen daha neyin orucu bozup - bozmadığını öğrenemedin ki, bunları nerden bileceksin? Günde 10 bin defa tesbih çekmeyi, 20 bin defa tekbir getirmeyi ders mi, ilim mi sanıyorsun?
Demem o ki; Ümmetçi kardeşim, aklını kullan, hipnoz olma, kimseye biat etme, gözlerini aç!. Din kullanılarak dünya geneline yayılan Arap Emperyalizmini gör, Selefi Arapçılığı fark et!..
Bir Türk vatandaşı olarak, bütün insanlara, dinlere, dillere ve kültürlere elbette saygı duyuyorum ama kimsenin de Türk dilini, dinini, töresini ve kültürünü Araplaştırmasına, yozlaştırmasına, tahrip etmesine iyi gözle bakmıyorum ve kayıtsız kalamıyorum.
Çünkü ben Ümmetçi değil, özü ve sözüyle bir Türk Milliyetçisiyim, Vatansever, Devrimci, Halkçı, Cumhuriyetçi, Laik, Yurtseverim. Senin hiç sevmediğin ATATÜRK, benim hayat liderimdir. Senin hoşlanmadığın Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi, benim vazgeçilmezimdir. Özgürlük ruhum, bağımsızlık karakterimdir. Yükselmek, gelişmek, ilerlemek hedefimdir.
Gayem insanlık, yüküm sevgi, ölçüm vicdandır.
Kalben yolum Hak-Muhammed-Ali, ocağım Ahmet Yesevi, Pirim Hacı Bektaşi Veli’dir.
Ulu Ozanlar ile nefeslenirim; Nesimi okur, Şah Hatayi dinler, Pir Sultan Abdal söylerim.
Öğüdü Edebali’den, hoşgörüyü Yunus Emre’den, cesareti Battal Gazi’den alırım.
Unutma, bilim ile gidilmeyen her yol karanlıktır.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara selam olsun."
Muazzez İlmiye ÇIĞ
30 notes
·
View notes