#yassıada
Explore tagged Tumblr posts
Text
FATİN RÜŞTÜ ZORLU
60 ihtilali sonrasında idam edilen Fatin Rüştü Zorlu'nun Plevne komutanı Gazi Osman Paşa'nın torunu olduğunu bilmiyordum.
Hele idama götürülürken Osman Paşa için yazılan marşın çalındığını hiç bilmiyordum.
Sadece bu anekdot bile 60 ihtilalini yapanların nasıl vatan haini kriptolar olduğunu anlatmaya yeter.
Yassıada komutanı Tarık Güryay'ın anılarında Fatin Rüştü Zorlu'nun idamı şöyle aktarılır:
"ALLAH MEMLEKETİ KORUSUN HAYDİ ALLAHAISMARLADIK"
Zorlu, ölüme gerçekten zorlu bir metanetle gitti.
O kadar ki, hatta mahut gömleğin üzerine giydirilişinden sonra, kendisine dini telkinde bulunan hocanın, Arapça kelimeleri telaffuzda düştüğü hataları düzeltti.
Kollarını arkadan bağlarken, başsavcıya son bir ricada bulundu.
Ellerinin önden bağlanmasını istedi.
Fakat bunun kanunen imkânsızlığı kendisine anlatıldı.
idam sehpasına, öz dedesi gazi Osman Paşa'nın adına yazılan marş eşliğinde gitmiştir.
Beraberce sehpaya doğru yürüdük.
Ne masaya, ne de masa üzerindeki sandalyeye çıkarken yardım istedi.
Hatta heyecandan eli titreyen cellâda:
"Oğulum ne titreyip duruyorsun?
İlmik senin değil, benim boynuma geçecek"
... dedi.
Sonra âdeta kendisini uçsuz bucaksız bir boşluğa atar gibi:
"Allah memleketi korusun, haydi Allahaısmarladık!"
...dedikten sonra, ayaklarının altındaki sandalyeyi itmek işini de kimseye bırakmadı.
Boyu uzun olduğu için, ayakları masaya basmıştı.
Cellât masayı itti.
Ona bu kadarcık da iş düşmüş bulunmasaydı, Zorlu sanki asılmış değil, intihar etmiş olacaktı."
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun...
.......
FATİN Rüştü ZORLU
(The person who was executed innocently by the coup plotters after the military coup in Turkey in 1960, while he was the foreign minister of the period.)
I did not know that Fatin Rüştü Zorlu, who was executed after the 60's revolution, was the grandson of Pleven commander Gazi Osman Pasha.
Especially, I never knew that the anthem written for Osman Pasha was played while he was being taken to execution.
This anecdote alone is enough to explain how the people who carried out the 1960's revolution were traitorous cryptos.
In the memoirs of Yassıada commander Tarık Güryay, the execution of Fatin Rüştü Zorlu is described as follows:
"MAY GOD BLESS THE COUNTRY, LET'S GET AWAITED"
Zorlu went to death with truly tough fortitude.
So much so that, even after the so-called shirt was put on him, he corrected the mistakes made by the teacher who had given him religious inspiration in pronouncing Arabic words.
While tying his arms behind his back, he made one last request to the attorney general.
He wanted his hands tied in front.
But he was told that this was legally impossible.
He went to the gallows accompanied by the anthem written in the name of his grandfather, Gazi Osman Pasha.
We walked together towards the coffee table.
He asked for help neither on the table nor on the chair on the table.
Even to the executioner whose hands were shaking with excitement:
"Son, why are you trembling?
"The noose will be around my neck, not yours."
... said.
Then it was as if he threw himself into a vast void:
"God bless the country, let's say goodbye!"
After saying that, he did not leave the job of pushing the chair under his feet to anyone else.
Because he was tall, his feet were on the table.
The executioner pushed the table.
"If he had not been so responsible, Zorlu would have committed suicide rather than being hanged."
Rest in peace...
#fatin Rüştü Zorlu#1960 askeri darbe#Adnan Menderes#yassı ada#idam#askeri darbe#darbe#hasan Polatkan#1960 hain darbesi#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa#Spotify
12 notes
·
View notes
Text
ELLİ KELİMELİK MEKTUPLAR
Cunta...
Neler bırakmış acı hatıra anlamında?
Asker(!)in mühtehzi gülüşü mü mahzun başbakana?
Düşükler Yassıada 'da filmi mi ?
Hani şu okullardan öğrencilerin sinemalara cebren tıkıştırılıp izlettirildiği...
Gerekirse vapurda asarım , lafı mı ?
Adalet , mülkün temelinden ziyade "sizi buraya tıkan irade"ye evrilmesi mi ?
Kör kütük sarhoş cellât mı ?
Giderayak " Sen niye titriyorsun evlâdım? İlmek senin değil benim boynuma geçiyor... " sözü mü ?
Hasta olsa da hicaptan beni muayene etmeseniz olur mu dese de çırılçıplak soyup yapılan manevî işkenceler mi ?
Zorla fotoğraf alıp poz vermeden edemez yaftaları , alayları...
Sokakta davullu zurnalı demokrasi (!) bayramları mı ?
Bazen öyle olur ki...
Sözle anlatılmaz canlı kanlı yaşanan trajediler...
Babaannem , rahmetli deden ayakta radyoya eğilmiş bir halde dinlerdi Menderes haberlerini derdi...
Tek el haber işte...
Başka çare yok , dinlemekten...
Darbeden sonra ekonomi fenâ , kasayı soymuş Demokrat ' lar diye halkın nikah yüzüklerini topladılardı da ben çıkarıp benimkini sandığa saklamış vermemiştim, halk partililer severek verirken demişti bir de...
Uçak uçak altın , yurt dışına kaçacakmış dedikodusunu yapan kişiler ile Aydın 'ın en büyük toprak sahiplerinden birinin köylüye toprak dağıtan bir yetimin , ayakkabısını hazineden çaldığı para ile boyattığı yalanını yayan kişilerin aynı olması gerçeği...
Köpek davası...
Bebek davası...
Ve uydurulan kıyma makinesi ve kamyonlarca altın martavalına kendilerinden başka kimsenin inanmayışı...
Üstelik kendi kontrollerinde olmayan bir haber ağı olmamasına rağmen...
Evet , Düşükler Yassıada ' da iken(!) 50 Kelimelik Mektuplar yazmalarına izin verilmiş matbu kağıtlara...
Neler yazmıştır acaba Berin Menderes 'e kederli ve mahçup ?..
"Herkese selâm , sana hasret... " mi ?
Boynu bükük mektup olur mu ?
Olur bence olur...
Yaslı Ada ' dan yazılıyorsa olur...
Ah yerde kalmaz , güneşin doğmasına vesiledir ah ' lar biliriz...
Biliriz ki uçan kuşlar bile yas tutmuştur o adada ,halkın iradesinin böyle zapt u rapt altına alınmasına...
Tahkirine...
Ayaklar altına alınmasına insanlığın...
Ve ah ' lar semâda selâm durmuştur sıra sıra harp nizâmı alıp mazluma miğfer olsun kalkan olsun diye...
50 Kelimelik Mektuplar...
Okunası...
Hatırlanası...
Ağlanası tarih....
İzlenesi bir film yakın tarihimiz...
İbret alalım ki tekerrür etmeye...
Tek temennimiz...
"Yüksel oğlum, mektuplarınızı muntazam alamamamın hüznü içindeyim. Annenizin etrafında toplandınız. Çok memnun oldum. Bana teselli kaynağı oluyor. Sana, hepinize itimadım tamdır. Hakkımda müspet düşünün. Rabbim sabır ihsan etsin. Beşeri zaaflar insanlarda mevcuttur. Söylenenlere, etrafa inanma. Herkese yardım et. Bankalardan asla tavassut etme (aracılık yapma). Bulunacağın mevkilerde inan etme, kararlı ol. Bütün bu olaylardan sonra benim mefkûrem olan millete, vatanına varlığınla hizmet et. Ruhumla daima sizinleyim. Sizi şefkatle anıyorum. Hakkınızı bir kere daha helal edin. Benden helaldir. Hepinize hüzün ve heyecanla hitap ediyorum. Yanınızday��m. Sonsuz, dayanılmaz, hissedilmemiş bir özleyişle ve gözyaşları ile hepinizi öperim."
Ali Adnan Menderes
Nüket Belsan Taşören
4 notes
·
View notes
Text
Parlamento tarihi dijitale aktarılıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/193748/parlamento-tarihi-dijitale-aktariliyor/
Parlamento tarihi dijitale aktarılıyor
TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı’nın parlamento tarihine ait tüm arşiv materyalinin tasnif ve dijitalleştirme işlemlerini yaparak uzaktan erişime açmak amacıyla başlattığı çalışma sayesinde 30 milyona yakın belge kataloglanırken, bu belgelerden 12 milyonu ise dijital ortama aktarıldı.
ANKARA (İGFA) – Bir süredir uygulanan Kağıtsız Parlamento Projesi ile Türkiye bilişim ödülleri programında birincilik ödülü alan TBMM, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un talimatıyla başlayan Dijital Parlamento Projesi ile de dijital dönüşüm çalışmalarına hız verdi. TBMM arşivine tek bir portal üzerinden ulaşılarak yerleşke içerisinde bulunan kullanıcıların erişimine açılması için tüm arşiv belgelerinin dijital ortama aktarıldığı “Arşiv Yönetim Sistemi” yazılımı, kurum imkanlarıyla yapıldı.
Fizibilite çalışmaları 2022’de başlayan “Arşiv Yönetim Sistemi” yazılımı geçen sene devreye alındı ve bu sene veri aktarımı başladı. Bu sistem, Türk parlamento tarihine ait arşiv belgelerine; kişi adı, yer adı, tarih, belge numarası, konu başlığı gibi filtrelerle tarayarak çok hızlı şekilde erişim imkanı sağlıyor. Yeni sistemle, tüm arşiv koleksiyonlarında aynı anda araştırma yapmak mümkün hale geliyor.
GÖRÜNTÜLERİN, SİSTEMDE TAM METİN OLARAK ARAŞTIRILMASI MÜMKÜN
Sisteme yüklenen toplam dijital görüntü sayısı 12 milyona ulaşırken, yıl sonuna kadar 1 milyon görüntünün daha sisteme yüklenmesi planlanıyor. Bu görüntülerin sistemde tam metin olarak araştırılması da mümkün olacak.
Çalışma kapsamında TBMM’nin tüm birimlerinin belge erişim süreçleri bakımından çevrim içi hale getirilmesi de hedeflendi.
Arşivde muhafaza edilen belgeler arasında şunlar yer alıyor: İstiklal Mahkemeleri, Yassıada, Yüce Divan (Divan-ı Ali) dosyaları, Meclis-i Mebusan, Meclis-i Ayan, TBMM (1920-1960 / 1983-), Milli Birlik Komitesi (1960-1961), Temsilciler Meclisi (1961), Kurucu Meclis (1961), Millet Meclisi (1961-1980), Cumhuriyet Senatosu (1961-1980), Milli Güvenlik Konseyi (1980-1983), Danışma Meclisi (1980-1983), Gizli Celse Zabıtları, İstiklal Madalyaları, Hatay Devleti, kanunlar, kararlar, genel kurul tutanakları, önergeler, kadükler, komisyonlar, dergiler, gazeteler, kitaplar.
Öte yandan TBMM Kütüphanesinde 2007’den bu yana ulusal basılı medyanın görüntü arşivi bulunuyor.
TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre ayrıca 1831 tarihinden itibaren yayımlanmış 2 bin 459 adet dergi ve 782 gazetenin de dijitalleştirme sürecinin de başladığı öğrenildi.ç
Proje kapsamında Akşam, Yeni Şafak, Cumhuriyet, Millet, Milliyet, Tercüman, Türkiye, Vakit, Vatan gazetelerinin de aralarında bulunduğu 116 farklı gazetenin yaklaşık 5 milyon görüntüsü arşiv sistemine yüklendi. TBMM’ye günlük gelen tüm ulusal gazeteler ise 1 Ekim 2024 tarihi itibarıyla Arşiv Yönetim Sistemi’ne dijital olarak yükleniyor.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Sesli Meram #475 - Yersiz Yurtsuz (09.09.2024)
"Yaralar biriktirmeye devam ediyor bir menzil. Dün, Anna, Georgios, Anastacia, Hristos, Ğukas, Makruhi, Krikor, Vartuhi, Keğam, Cercis, Xatun, Erdem, Romina, Jak, Meline, Abit, Raquel ve nicesi için bir hayat tahayyülü bırakmayan akıl hayatı dar ettiği gibi ol 6-7 Eylül 1955’i var etti. Ardılı, Varlık Vergisi, Aşkale Sürgünleri, 20 Dolar 20 Kg Tehciri silsile halinde devam eden bir karanlığın inşası oldu. Topyekun toplumun sorumluluğuna, o yıkımlar var edilirken var edilen sessizliğe kayıtsız kalındı. Cürüm keskinleştirilirken su çürüdü. İnsan Hakları Derneğinin bu seneki basın açıklamasında da görüleceği üzere hedef gözetenlerin, hedefe saldırıyı kimlere ihale ettiğinin de nişanesi tam bir utancın sarmalını gözler önüne serer: “Speros Vryonis halk katılımı konusunda da titiz bir çalışma yapmış, İstanbul Emniyet Müdürü’nün Yassıada duruşmalarında verdiği 300.000 kişi bilgisini inandırıcı bulmamış, elindeki verilerle bu sayının 100.000 olduğunu belirtmiştir. Yani o günkü İstanbul nüfusunun onda biri. Şehrin bugünkü nüfusuna oranlarsak bu, iki milyona yakın kişi demektir. Bugün böyle bir yıkıcılığa iki milyona yakın kişinin bilfiil katıldığını düşünürsek, halk katılımının boyutlarını daha iyi görebiliriz.” Yaşatan bir yeri, ezen, yeren ve yutan bir karanlığın menzili kılma çabasında bugün o 6-7 Eylül 1955’ten ne kadar uzağa düşüyor bu memleket, düşünebiliyor mu? Yaranın kendisinin bilinmediği hiç önemsenmediği bir zeminde cürümler ardıl sıra peyda olurken, iki satır da olsa ne özeleştiri var edilebiliyor, ne tek satırlık, yalandan da olsa bir özür paylaşılıyor. Bu çürümüşlük içinde, altmış dokuz yıl ve onca sınamadan sonra halen diri bir soru kendisini avaz avaz sorduruyor, ne etti o insanlar size! Kendi halinde, yaşama tutunan, dün komşu olup bugün / bir anda mihrak / düşman kılınabilecek ne etmişlerdi size! Ne hakla hayatların sönümlenmesine, eksiltilmesine, yıkımına bunca sessiz kalınıyor, hala ve hala… sahiden…" sesli meram
podcast image credit: lola & mia:::he xiangyu:::tique art
https://archive.org/details/sesli-meram-09-eylul-2024
#sesli meram#durum#günce#hayat ne olacak#türkiye gerçeği#biyopolitika#demokrasi#adalet#özgürlük#akp#iktidar#tahakküm etme#yıldırı#zor#azınlıklar#tehdit#karabasan#düşmanlaştırma#politikmeram#anlam#anarşizan#nefret söylemi#politik mücadele#sözcükler#kötülük sarmalı#hayat nereye#mücadele#sözhakkı#deneyselişler#demokrasinereye!
0 notes
Text
ANMA:
BUGÜN 31 ARALIK (1961)
MİLLİYETÇİ BAKAN
AHMET TEVFİK İLERİ’NİN
ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ.
RAHMETLE ANIYORUM.
Ahmet Tevfik İleri (1911, Hemşin, Rize - 31 Aralık 1961), Türk siyasetçi.
Hayatı
Babası Hafız Celal Efendi, annesi Fatma Hanım'dır. "İmamoğulları" adıyla bilinen bir aileye mensuptur. Ailesi, doğumdan birkaç yıl sonra İstanbul'a göçmüştü. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da Gelenbevi Ortaokulu'nda yaptıktan sonra 1933 yılında İTÜ Yüksek Mühendislik Okulu'nu bitirdi. Aynı yıl Vasfiye Hanım ile evlendi. Çiftin Cahide, Cahit, Ayşe adlarında üç çocukları oldu.
Öğrenciliğinin son yılında Millî Türk Talebe Birliği başkanlığını yaptı. Tevfik İleri, öğrencilik yıllarından itibaren hareketli bir hayat sürmüştü; öğrenciliğinde Bulgar gençleri tarafından Razgrad Türk mezarlığının tahribinin protestosu, Türkçenin daha yaygın bir şekilde kullanılması, yerli malına gerekli önemin verilmesi gibi amaçlarla miting ve gösterilerin yapılmasına öncülük etti. İstiklâl Marşı çalınırken ayağa kalkılması, 18 Mart günleri Çanakkale Şehitleri'nin anılması gibi gelenekler onun bu dönemdeki öncülüğünde başladı.
Mezuniyetten sonra 1933-1937 yılları arasında Erzurum'da karayolları mühendisliği, 1937- 1942 yıllarında Çanakkale'de, 1942- 1950 yılları arasında Samsun'da bayındırlık müdürlüğü yaptı. Samsun Karayolları 7. Bölge'nin ilk müdürüdür. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
IX., X., XI. Dönem Samsun Milletvekilliği yapan İleri, meclise girişinin hemen ardından bakan olmuş ve uzun süre bakanlık yapmıştır. Ulaştırma (1950'de çok kısa bir süre), Millî Eğitim (1950-1953 ve 1957), Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı (1957-1958) ve Bayındırlık Bakanlığı (1958-1960) görevlerinde bulunmuştur; 1953-1955 yılları arasında TBMM başkanvekilliği yapmıştır.
Bakanlıkları döneminde gerçekleştirdiği icraatların bazıları şunlardır: Din derslerini ilkokul programlarına soktu; din derslerinin okutulup okutulmama kararını velilerin seçimine bıraktı; 1930 yılında kapatılan İmam Hatip Liseleri'nin yirmi yıl sonra yeniden açılmasına öncülük etti. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nü kurdu. Köy Enstitüleri'ni yeniden düzenleyerek öğretmen okullarıyla birleştirdi. Atatürk ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin açılışını gerçekleştirdi. İlk Boğaz Köprüsü projesi onun zamanında ihale seviyesine kadar geldi, ancak 60 ihtilali nedeniyle proje 10 yıl sonra gerçekleşebildi.
Ölümü
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Yassıada mahkemelerinde idama mahkûm edilmiş, cezası ömür boyu hapse çevrilmiştir. Yargılamanın ardından Kayseri bölge cezaevine yollanan İleri, hastalanması üzerine Ankara Hastanesine kaldırıldı ve 31 Aralık 1961 günü öldü.
0 notes
Link
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği şirketi 29 yıllığına 'yap-işlet-devret' modeliyle işlettiği ve 18 Ocak 2023 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iade edilen; ardından ise Albayrak Grubu’na yıllığı 4.2 milyon TL'ye kiralandığı öğrenilen Yassıada, ıssız adaya dönüşmüş durumda. 140 milyon 476 bin 765 dolar, yani güncel kurla yaklaşık 3.8 milyar TL harcanan Yassıada'ya ulaşım hiç de kolay değil. BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden bir yetkili yaklaşık 7 bin TL'ye deniz taksiyle adaya gidilebileceğini ancak hafta içi adadaki müzelerin kapalı olduğunu söyledi. Yetkili, cumartesi ve pazar günleri ise Kadıköy’den deniz yolu ile ulaşım sağlandığını ve bunun da 300 TL olduğunu ifade etti. Müzelerin de sadece hafta sonu ziyarete açık olduğunu belirtti. Adaya gitmek için kullanılan tekneye yapılan ödeme sonrası verilen fişte adanın "Birun Ada Otelcilik Turizm Anonim Şirketi"nin işlettiği görülüyor. Bu şirket ise Yeni Şafak gazetesinin patronu Albayrak ailesine ait. Adadaki caminin yakınında yer alan 5 yıldızlı otelin gecelik ücreti 257 euro ile 442 euro arasında değişiyor. Yani güncel kurla 7 bin 710 TL ile 13 bin 260 TL arasında. Görevliler otelde içki servisi olmadığı ve dışarıdan getirmenin de yasak olduğu bilgisini paylaştı. 'DEMOKRASİ' DEĞİL, AK PARTİ MÜZESİ Adada 27 Mayıs Müzesi, Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi ile Adnan Menderes Müzesi adıyla üç müze yer alsa da bu müzelerde birkaç eşya dışında sergilenen hiçbir şey yok. Müzede, AK Parti ve Erdoğan için geniş bir yer ayrılmış. Müzede Erdoğan’ın onlarca resmi, sözleri ve hatta dört ay hapiste kalmasına neden olan Ziya Gökalp’e ait "Minareler süngü, kubbeler miğfer" dizelerini içeren ‘İlahi Ordu’ şiiri sergileniyor. Fethullah Gülen’in devleti hedef aldığına dair videolar da izlettirilirken Erdoğan’a yönelik “Muhtar bile olamaz” manşeti de müzede yer alıyor. BAKANLIKTAN ZİYARETÇİ SAYISINA İLİŞKİN ÇELİŞKİLİ İFADELER Kültür ve Turizm Bakanlığı, 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açıldıktan sonra 2022 yılında 37 bin 37 kişinin ziyaret ettiğini açıklamıştı. Bakanlık bu yıl ise açıldığı günden bu güne adayı yaklaşık 17 bin kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Yani bakanlık önce adayı 37 bin kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Bir yıl sonra ise 17 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtti. İki açıklama arasındaki 20 bin kişilik farkın nasıl olduğu ise bilinmiyor. Ne olmuştu? Projenin temeli 14 Mayıs 2015’te dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile çok sayıda AK Partilinin katılımıyla atılmıştı. Temel atma töreninde konuşan Davutoğlu, “Burada, şehit Başbakanımızın, arkadaşlarının hatırasına bir nebze halel getirecek hiçbir eyleme, hiçbir toplantıya izin vermeyiz” demiş ve sözlerine şöyle devam etmişti: “Burada bir tek ağaç eksilirse, yerine ağaç dikilecek. Yeşil alan kesinlikle bugünkünden fazla olacak.” Ardından adanın ismi Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilmişti. Davutoğlu, adaya ilk kazma vurulurken tarihi ve doğal dokuya hiçbir zarar verilmeyeceğini iddia etse de 27 Mayıs 2020’de açılışı yapılan adanın betona gömüldüğü ortaya çıkmıştı. 27 Mayıs’ın yıl dönümünde adanın açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yapmıştı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği şirketi, “yap-işlet-devret” modeliyle işlettiği Yassıada’yı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iade etmişti. Adadaki otelin battığı ortaya çıkarken 14 Şubat 2023’te, 324 yatak kapasiteli otelin yıllığı, 4.2 milyon lira bedel ile 20 yıllığına Albayrak Holding’e kiralandığı ortaya çıkmıştı.
0 notes
Text
Journey into the Unknown: Exploring Remote and Isolated Islands
Something about the remoteness and isolation of islands has always fascinated humans. Perhaps it’s the idea of being cut off from the rest of the world or the allure of discovering new and uncharted territories. Whatever the reason, exploring remote and isolated islands has become a popular activity for adventurers and travellers alike.
The journey to these islands is often just as exciting as the destination. Many of these islands are located in the middle of the ocean, far from civilization, and require a long and often treacherous journey to reach them.
Escape to the untouched beauty of remote and isolated islands through Kerry holiday packages. Explore rugged landscapes, tranquil beaches, and rich cultural heritage on these hidden gems, creating unforgettable memories in Ireland’s stunning coastal landscapes.
Embark on an extraordinary journey with Barbados tour packages. Discover pristine beaches & vibrant marine life in these secluded Caribbean paradise islands of Bequia, St. Vincent, Grenadines, Marie-Galante, Guadalupe, Isla de Mona…
One such island is the Pitcairn Islands in the South Pacific Ocean. These islands are some of the most remote in the world, with the nearest inhabited land being over 1,000 miles away. The journey to the Pitcairn Islands is not for the faint-hearted, as it requires a long sea voyage through often treacherous waters.
Experience the serenity of remote and isolated islands- Urupukapuka, Kawau, Great Barrier Island… near Auckland. Explore pristine beaches, lush landscapes, and breath-taking views of these hidden gems on your Auckland holiday package.
But for those who make the journey, the Pitcairn Islands offer a matchless and unspoiled paradise. The islands are home to just over 50 inhabitants, who are descendants of the famous mutineers of the HMS Bounty. Visitors to the islands can explore the rugged terrain, hike through the lush forests, and swim in the crystal-clear waters of the lagoon.
Discover the hidden treasures of Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası, Yassıada, Sivriada, Kaşık Adası, and Tavşan Adası on Turkey packages. These remote and isolated islands offer serene beaches, rich history, and untouched natural beauty for an unforgettable escape.
But perhaps the most remote and isolated island in the world is Tristan da Cunha, located in the South Atlantic Ocean. This world’s most remote settlement is home to just over 250 inhabitants.
The journey to Tristan da Cunha is not for the chickenhearted, as it requires a long sea voyage through some of the most treacherous waters in the world. Visitors of the island can explore the rugged terrain, hike through the lush forests, and observe the exclusive wildlife that calls the island home.
Of course, exploring remote and isolated islands is not without its risks. The journey to these islands is dangerous. But the rewards are extraordinary for those willing to take the risk. Exploring uncharted territories and discovering new cultures is enjoyable.
Travellers should carefully consider these pros and cons before embarking on a journey to a remote and isolated island.
Advantages
Sense of adventure: Exploring remote and isolated islands provides a sense of adventure and excitement that is hard to find in more conventional travel destinations.
Unique experiences: Traveling to remote and isolated islands bestows one-of-a-kind cultural experiences that are not available in more popular travel destinations.
Undisturbed natural beauty: Remote and isolated islands are not altered by human activity. Their natural beauty is relatively intact.
Opportunity to disconnect: Remote and isolated islands provide an opportunity to disconnect from the hustle and bustle of modern life and experience a slower, more relaxed pace.
Disadvantages
Limited amenities: Many remote and isolated islands have limited amenities. This makes them challenging to explore. For example, limited access to food and water, medical facilities, and other necessities.
Accessibility: Many remote and isolated islands are difficult to reach. So, it becomes expensive and time-consuming.
Safety concerns: Traveling to remote and isolated islands is dangerous if the weather is inclement or if there are safety concerns associated with the destination.
Environmental impact: The environment of remote and isolated islands may be impacted by traveling- if visitors do not take steps to minimize their impact.
Be mindful of ethical considerations also when exploring remote and isolated islands. Many of these islands are home to indigenous populations who have been cut off from the rest of the world for centuries.
Despite the challenges and risks involved- exploring remote and isolated islands remains an incredible and matchless activity for adventurers and travellers alike.
Associate with travel agents such as White Magic Travels to book flights to the nearest places. They will also advise you on how to enjoy these places in the best possible way.
Source: https://whitemagictravels.co.uk/blog/journey-into-the-unknown-exploring-remote-and-isolated-islands/
0 notes
Video
youtube
Millet iradesini yok sayarak demokrasimiz başta olmak üzere her alanda ağır tahribatlara yol açan, milli iradeye karşı yapılmış ilk askeri darbenin 63'üncü sene-i devriyesinde demokrasi tarihimize çalınan kara leke olan #27Mayıs1960 darbesini telin ediyorum.
27 Mayıs Darbesi ve devamındaki Yassıada hukuksuzluğu; demokrasi tarihimizde yüz karası olarak andığımız, hatırladığımız bir süreçtir. Yassıada'da kurulan düzmece mahkeme ile darbeciler tarafından idam edilen demokrasi şehitlerimiz Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı rahmetle yâd ediyorum. Ruhları şâd, kabirleri nur, mekânları cennet olsun.
https://youtu.be/xdGDYtmZ908
0 notes
Text
Demokrasi ve Özgürlük Adası (Yassı Ada), İstanbul, Turkey
54 notes
·
View notes
Text
AK Parti Edirne İnsan Hakları Başkanlığı’ndan ‘27 Mayıs’ açıklaması
https://pazaryerigundem.com/haber/173892/ak-parti-edirne-insan-haklari-baskanligindan-27-mayis-aciklamasi/
AK Parti Edirne İnsan Hakları Başkanlığı’ndan ‘27 Mayıs’ açıklaması
AK Parti Edirne İnsan Hakları Başkanlığı, 27 Mayıs demokrasi darbesinin yıl dönümü nedeniyle dün bir basın açıklaması yaptı.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – AK Parti Edirne İnsan Hakları Başkanlığı, 27 Mayıs demokrasi darbesinin yıl dönümü nedeniyle açıklamada bulundu. AK Parti Edirne İl Başkanlığı’nda düzenlenen açıklamaya, İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça, Kadın Kolları İnsan Hakları Birim Başkanı Yeşim Erişmiş ve Gen��lik Kolları İnsan Hakları Birim Başkanı Beril Üğdül katıldı.
Açıklamayı okuyan İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça, Türk demokrasisine ilk hançerin saplandığı toplum mühendisliğinin temellerinin, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen ilk darbe olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile atıldığını belirterek, “27 Mayıs Darbesi, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak vicdanlara, hukuka, tarihe ve insanlığa silinmez bir leke bırakmıştır. Dönemin tek partili CHP yönetimiyle girdikleri seçim yarışında rekor oyla iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, kısa süre içinde gerçekleştirdikleri projelerle Türkiye’ye çağ atlatmışlard��r. Milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu’dan silmeye çalışan CHP iktidarının anti-demokratik uygulamalarını izale etmiş, tek parti rejiminin en büyük ayıplarından ‘Türkçe ezan’ uygulamasını kaldırarak Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermişlerdir. Devlet ve vatandaşın kuvvetli bağından rahatsız olanlar çeşitli yalan ve iftiralarla 1960 yılında, askerin namlusunun Çankaya Köşkü’ne çevrilmesini sağlamışlardır. Doğrudan millete savaş açan cuntacı zihniyet, demokratik yönetime anti-demokratik yöntemlerle el koyarak seçilmiş yöneticileri tutuklamış, tiyatrovari ‘Yassıada Yargılamaları’ ile masum insanları hukuk dışı şekilde idam etmiştir. İdam edilenler Milletin Vekilleri değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk Milleti olmuştur. Üzerinden yarım asırdan fazla geçmesine rağmen benzer bir senaryo da 15 Temmuz’da sahnelenmeye çalışılmıştır. Ancak Milletimiz vakur duruşuyla, millet iradesi üzerinde tahakküm kurmak isteyenlerin oyunlarını 15 Temmuz’da son kez bozmuş; Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, 15 Temmuz’da demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir. Bu vesile ile Türkiye’de darbe dönemlerinin kapandığını ve darbelere karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiyor; demokrasi ve özgürlüklerin daim olması adına canlarını feda eden Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Video
youtube
Üsküdar'dan Yassıada'ya demokrasi turu... #Üsküdar-#Yassıada turları başladı... #Video ve detay için tıklayın...
2 notes
·
View notes
Photo
reuniclus radiates comfort
2K notes
·
View notes
Text
27 mayıs ta idam edilenlerin mekanları cennet olsun
17 notes
·
View notes
Text
✊🏻SELAM YOLDAŞLAR BEN ÇINAR KANALIMA HOŞ GELDİNİZ, BUGÜN 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI'NDA SİZLERİ YASSIADAYA GÖTÜRMÜŞ OLDUM. BİLDİĞİNİZ ÜZERE YASSIADA ÖNEM TAŞIYOR, ÖNCE SPOR SALONU İKEN SONRA MÜZE OLUYOR VE EN SON 1950'DEN SONRA CEZAEVİ OLARAK YAPILIYOR. MAHKEMELER KURULUYOR VE 27 MAYIS 1960 DARBESİNDE DEMOKRAT PARTİ YARGILANIYOR. YASSIADA'DA 592 SANIKTAN 123'Ü BERAAT ETTİ, 5'İ HAKKINDA AÇILAN DAVA DÜŞTÜ, 15'İ İDAM EDİLDİ, 31'İ MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI. YARGILANDIKLARI MADDE TÜRK CEZA KANUNUN 146/1 TAKSİM MADDESİ İDİ VE AYNI MADDEDEN CEZA ALANLAR İSE: CELAL BAYAR,ADNAN MENDERES, FATİN RÜŞTÜ ZORLU, HASAN POLATKAN, EMİN KALAFAT, SELAHADDİN KARAYAVUZ, DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN, HÜSEYİN İNAN VE ARKADAŞLARI. YASSIADA BİZLER İÇİN KARANLIK YER ÇÜNKÜ CUMHURİYET TARİHİNDEN İLK KEZ BİR HÜKÜMET YARGILANDI VE DEMOKRASİYE DARBE VURULDU, KİŞİLİK HAKLARINDAN MAHRUM KALDILAR. CELAL BAYAR YAŞI BÜYÜK DİYE İDAM EDİLMEDİ MÜEBBET HAPSE DÖNÜŞTÜ. BUGÜN SİZLER İÇİN TARİHİ SİZLERLE BİR KEZ DAHA PAYLAŞTIM.📌
✴️ YASSIADAYA GİTMEK İÇİN: KADIKÖYDEN HER PAZAR GÜNLERİ SAHİLDEN (İDO) SEFERLERİ VAR 10:00 İLE 15:00 ARASI ADAYI GEZEBİLİYORSUNUZ.
1 note
·
View note