#yarın da gitcem
Explore tagged Tumblr posts
Text
24.05.2023
Bugün diyetime tam odaklanmadim. Sabah sarma yedim öğleden sonra da makarna. Akşam ise 2 minik kek. Ha bide dondurma dmsnd. Uf Şeyma çok üzgün. Furkanla ayrilma evresindeler. Üzülüyorum. Bu ilişkinin evlilikle biteceğini düşünmüştüm. Şeyma da çok üzgün. Elimden bir şey gelmiyor. Keşke böyle olmasaydı. İnşallah Şeyma her şeyi boşverip daha kötü olmaz. O böyle uzulunce calismak istiyorum. Çok para kazanıp yeni bir yerde hayata başlasak keşke. yarın halama gitcem umarım param gelmiştir ve çok kalmam neyse iyi geceler
0 notes
Text
2 haftadır derslere girmiyorum cuma girerim artık yarın da doktora gitcem yine giremem
1 note
·
View note
Text
Az önce ders seçimi için uyandırıldım ve 4 saatlik uyku ile duruyorum aşırı yorgunum ve gün içinde de yorulmaya devam edecem, ne tarafa doğru ağlayayım
12 notes
·
View notes
Note
Mükemmel aile ilişkisi yalnız sishskdhslebek moralim bozuldu aw yarın dişçiye gitcem 🥺 duşa girmem lazım sonra saçımı düzleştircem iyi geceler yszmaya falan gelirim de büyük ihtimal uyumuş olursun 4-5 saat geçmiş olur çünkü kdndkdbdkdbd
Ben uyumam da geçmiş olsun. Ben de 10güne dişciye gidicem. Görüşürüzz
5 notes
·
View notes
Text
Anahtar kargoya verilmiş. Yarın gelir. Sewgilimin evine gitcem klimayı açık unutmus galiba elektrik faturası çok gelmesin diYe. Vallahiii oradan da Tokat yemeyelim. Hayat işte. Tamam.
1 note
·
View note
Text
Malum temaslıyız ve ben işe gidiyodum dün akşam semptomlar başlayınca bugün işe gider gitmez test verdim. Sonucun çıkana kadar evde dur dedi enfeksiyon doktoru yani 1 gün istirahat verdi.
Negatif gelirse yarın bu semptomlarımı da alıp işe gitcem, pozitif gelirse 10 gün daha evdeyim. Pozitifse böyle geçiriyosam daha mutlu olucam resmen.
Sağlık çalışanının hali yukarıdadır.
1 note
·
View note
Text
yarın bi arkadaşımın daha düğününe gitcem buraya yazayım da burdan kopyalaması kolay olur
9 notes
·
View notes
Text
bugün ofiste uslu bi kız olup eve gitceem uykum var eve gitcem diye ağlamadığım için kendimi bi kilo tulumba tatlısı ile ödüllendirdim eğer yarın da böyle ağlamazsam kendime koca bi paket cips sözüm varr self motivated 👍🏻
13 notes
·
View notes
Text
Ceylan!
Ceylanın hastaneye yatışını ben yapmıştım
Ceylan’ı yatırdığım gün annem benden para mı anahtar mı ne almaya gelmişti hasta bekleme salonunda bekliyordu. ben acil nöbetçisiyim psikiyatride acilnöbetçisi yatışları yapıyor. İki tane ultra süslü esmer kürt kızkardeş saçlar boyalı rengarenk kıyafetler! annemin karşısında oturuyorlar. dudaklarının sınırlarını aşan rujlar sürmüşler uzun tırnaklar falan. Enteresan kızlar!! ortalarında bir bezmişlik bıkmışlık ifadesiyle abuk sabuk cümlelerle söylenen ev kıyafetleriyle gelmiş ceylan! kendi kendine konu��uyormuş saçma sapan. Absürd çıkışları var ceylanın.
Ceylanın kızkardeşi görüşme odasına geldi biraz anlattı, kardeşimiz tuhaf davranıyor, kürtler bana bilmemne yapacak diyor(halbu ki biz de kürtüz anlamıyoruz ırkçılığını) saçma sapa konuşuyor evde. Ardından hastanın kendisini çağırdım. Oturdu karşıma işte kürtler var bilmemne yapıyor kürtler çok fena doktorr
karga burnu, ev hanımlığına uygun iri poposu kısa boyu var
koca götlü ama başörtülü ev hanımlarına o samuray havasını katan efsane bir karizması var ceylanın, aura yani, karizmatik bir insan bence.
Normalde espri yapmayan ciddi bir insanmış ama sardırıyor baya enteresan. Yattığı serviste de ben takip ettim kendisini, onun kafası çok yerinde değildi ama beraber baya bişi yaşadık ,hatırlar mı beni ilerde
hastalığı beraber yaşamış olmanın verdiği bir bağ vardı askerlik arkadaşı gibi.
Acilde,
Ceylan'ın kızkardeşleri kızı ortaya almış ettiği komik laflara gülüyorlarmış annem bu ne lan demiş sağa sola sataşıyormuş ceylan. Gülmelerinde bir yandan dahil eden, gamsız, görmüş geçirmiş bir hava da var ne bileyim kızkardeşler de kral aslında. Annem tutturdu o kızlar kocayla yatıyordur kız da çıldırmıştır falan dedi
İki tane süslü kuaför falan olduğunu tahmin ettiğim kızkareşi dışında ceylanın bir tane de küçük kızkardeşi var 18 yaşlarında. Böyle ceylanın zayıfı siyah kuzguni! saçlar falan zayıf ince ciddi bir kız, böyle o kadar şefkatli ki ceylana karşı! bir ay falan kaldı en az ceylan bizde. O kız hep geliyor falan merak ediyor ablasını soruyor uğraşıyor sarhoş toplar gibi
Geçen aradım alabilir misiniz taburcu etsem bakabilir misiniz ceylanı naparsınız ya biz tabi ki bakarız ama bir ablalarıma sorayım onlar görmeden olmz. Yan işte başından büyük bir işle uraşıyor küçük kız ama istekli elinden geleni yapıyor. sevimli ne kadar içi ısınıyor insanın:)
İlk ceylanı getirdiklerinde bana anlattıkları yarın dosyaya da bakarım ayzdıysam diye ama işte şeyler sürekli konuşuyor kürtler bilmemne yapıyor havayı kontrol edebiliyorum oğlum 1,5 yaşında ama doktor doğuştan biliyor her şeyi beyni acaip. Kızkardeşi diyor ki düdüklü tencereyle bile konuşuyor düdüklü tencere çok iyi bir insan iyi bir müslüman bana yemek yapıyor diyor
Neyse sonra bu baya bi süre serviste dolandı ben anlamıyorum ki bu sizin yaptığınız şeyden hiç bi işe yaramıyorsunuz anlamıyorsunuz tedaviden anlamıyorsunuz hiç bişi olmadım yollayın evime madem ben bişi anlamadım sizin tedavinizden diye odaya girip duruyordu. İlk acile geldiğinde de doktor lazım bana doktorlar var ama onlar kürtler falan biemiyorum benim oğlum oğlum doktor falan. hastalığı ağrı mağrı olarak başlamış sanırım. SOnra şu anki haline dönüşmüş. o yüzden herhalde hala bir doktor arayışı. Yani bu kadar dağılmış bir haldeki kadının sanki şuurlu gibi bana tedavi lazım falan demesi enteresan. Doğum sonrası başlamış
Sonracıma
İşte itiraz ediyordu falan mesela şey diyordu odaya girip ya siz anlamıyorsunuz hiç şu sizin tedaviyi kediye verseniz kedi bile beğenmez kedi bile istemez tedavinizi.
Kendisini EKTye aldık. EKT sonrası bir anda herşeyi unuttu. Yamuldu ceylan. Unuttu. diyorum oğlum doktor diyordun falan hahahah ne diyon ya falan diye gülüyor. En deli halinde bile neşeli falan tatlış bir insan. İşte durgun sessiz bir insanken böyle mizahlı olması da enteresan. Neşeli dediğim tabi kızıyor falan da ne bilim böyle çok sert bir insan olmadı genelde dalga geçer gibi çıkarın beni bunaldım vallla çocuklarıma bakmaya gitcem gieyim çocuklarıma bakayım falan.
Sonracıma ektden sonra bir ara baya karıştı kadıncağızın kafası günü zamanı yeri bilemez oldu. Karman çorman davranışlar. Hastayı Bağlamalı bir oda var içerde, oraya almak zorunda kaldık düşer müşer diye etrafta koşturuyor paso. Yatağa bağladık, oda çok fena kokuyoru
Neyse işte kadını bağladık anlaşılmaz konuşuyor bak şunu görüyor musun bunu görüyormusun çöz beni bak duvar hareket eddiyor görmüyor musun duvar hareket eddiyor falan diyor korku içinde, boşluğa bakıyor
odada leş gibi bir oku var altına mı sıçmış nolmuş bişeyler.
O ara baya dağıldı. Sonra işte durgunluk falan açıldı gibi oldu. EE? açıldığı günlerden birinde geldi en normal insan gibi olduğu anlardan biriydi. KArşılıklı görüşme odasında oturduk. Sordum işe kadını o an hatrılayabildiğim kadarıyla öyküsünü sormaya çalıştım. Çocuk yapmak zor oldu mu kaynanan varmış falan kötü kadın mı nasıl diye. Kaynana fena diye hatırlıyorum çünkü.
O gün işte çocuk yapmanın ne kadar zor olduğundan bahsetti az kelimeyle tabi, yğmur yağıyordu, kasım falan gibi sanırım, camdan dışar ı baktı uzun uzun, kimse anlamıyor dedi hiçbişeyden anlamıyor kimse. Her şey boş geliyor şimdiki aklım olsa öldürürdüm kendimi çocuklar var diye yapamıyorum. O kadar çocuk yapmak da saçma en fazla 1 ya da 2 tane yapardım aklım olsa. Böyle ibir dünyaya şu anki dünyanın haline çocuk yapmak çok saçma. Böyle şeyler söyleddi. Derin hüzün müdür nedir ne sikimdir onu hissettim kadının sesinde uzaklara baktı falan.
Sonra yine sapıttı. Bir yandan da eve gidip çocuklara bakmak istiyor falan. Son bebeğin kendi kocasından olmadığından doğduktan bir süre sonra çocuğun yüzüne bakıp bunu anladığından. çocuğun hazreti evliyadan olduğundan hazreti evliyanın kadınlardan bebeklerden ve hamilelerden herşeydden anladığından bahsetmeye başladı. Yine daha sakindi tabi. Ben şimdi hep mizahlıydı falan diyorum da ceylan durulmuyordu ağzımıza sıçıyordu geip berkaya işidli bana da ayıboğan diye sataşıyordu bütün gün şşt ayı boağn çıkar beni çıkar kağıt verin imza atayım kı kardeşim gelsin o kalsın biraz benim yerine falan böyle ama ciddi yani esprisine değil yolda bağırıyordu.
Şimdi işte ilaç falan değişircez ceylana hasta hala. Bazen taşağına kendi kendime hastaların yüreğine dokunuyorum bu da bir cerrahi onların ruhlarına şey yapıyoruz falan diyorum, tam tersine kimsenin ruhuna dokunmayıp ayı gibi ilaçladığımız için, espri o yani. ceylan aslında tüm teddavi ekibinin ruhuna dokundu falan. Öyle hastaya duygu beslemek de komik şimdi düşünüyorum da amcık amcık bişey hissedip kalıyorsun sik gibi ne bileyim ya. Zalim bi meslek sonuçta o hisler falan ne işe iyarıyor belli değil
13 notes
·
View notes
Text
Yarın da kınaya gitcem yeter artık oynamak istemiyorum kıyafetim de yok
8 notes
·
View notes
Text
lan hahahahah nası bi bilinçdışım varsa
letterbox’da lolita’ya yorum yazdım bunun yorumunu biraz salak biraz yılmaz özdil tarzı yazdım -find the similarities btw-
neyse daha önce de letterbox’ta özdilesque yorum yazmışım. hmmm acaba bunun altındaki sebeb ne ola
bilmom
neyse
ben kültür içinde kalmak istiyorum.
öğrenci laboratuvarına görevlendirme vermişler, yarın sabah ona gitcem ve hangi deneyi yapacaklarını falan da bilmom :D ben o laboratuvarda kaç sene öğrenciydim bilmiyom da hayat çok garip ya, böyle bi vasfım falan yok, tıtırım yok bişşiyim yok ama gel takıl diyo bölüm bana :D cidden çok garip bi şey bu. yani sonuç olarak semantik açıdan bir araştırma görevlisi ile aramdaki tek fark onun maaşının benim bursumdan yüksek olması. ama ne bilim ya ben bilmiyorum gerçekten, sadece yeni şeyler öğrenebilecek kadar biliyorum
amaan neyse o başka şeyin konusu postun
ben biraz kudurmağa gidiyom
0 notes
Text
He bir de şey yarın mavi gri konserine gitcem bundan da haberiniz olsun
Ben uyuyom ig bu gerekli bilgiyi sizinle paylaşmak istedim
3 notes
·
View notes
Text
Merhaba güzel insan
Garip değil mi? Burdaysan ya beni sevdiğinden ya da sevmediğinden arası yok gibi. Tıpkı düşüncelerim gibi asla griye yer yok her şey ya siyah ya da beyaz benim için. Nedendir bilinmez hayatım boyunca bunu bildim hep, insanlara karşı tutumum olsun onlarla olan ilişkilerim tamamen bundan ibaret ya siyah ya beyaz. Hiçbir zaman beceremedim iki yüzlü olmayı zaten sevmediğim bir şeyi yapamama gibi bi huyum var. Aslına bakarsak bu huy meselesi bi insanın hem iyi hem de kötü olabileceği varsayımını reddetmekle alakalı. Benim için insan ya iyidir ya da kötü ve bunu belirlemek sadece bana has bi durum. Şöyle ki bi insanın kötü olup olmadığını benim aklıma kazımam lazım başkası gözüme soksa dahi ben aklımda gerekli kurgulamayı yapmazsam kimseyi dinlemem bi kişi hakkında. Ufak ve garip bi açıklamayla girizgahı yaptık gibi şimdi gelelim geçen seneden bu güne neler olup bitti.
Geçen sene İzmir'e gecikmeli gidişimden tam bir sene geçti. Ne desem bilmiyorum kabuk değiştirme mi, yeniden doğuş mu, metamorfoz mu ama sonuçta bambaşka bi kimliğe büründüm ama bu kötü veya anlamsız değil artıl kim olduğumu ne istediğimi bilen biriyim pek sevgili Ersin Hocamın tabiriyle adam oldum ben. Çokta güzel oldu bence artık kendimin bi hayatı var. Bu sefer oldukça açık konuşacağım neyin ne olduğunu Naci'nin tabiriyle göte göt diyeceğim. Bu sefer niye böyle oldu demeyin çünkü bu sefer galiba oldukça kalabalık bi kitleye sesleniyorum. E hadi başla artık dediğinizi duyuyorum ve şöyle başlıyor olaylar:
İğrenç bi yaz rezalet anlar ve okullar açılıyor ama benim gram gidesim yok okula amaçsız saçma sapan bi haldeyim biletimi konyaya ablamın yanına alıyorum plan orda kalıp sınava hazırlanmak. Günlerce ablamla fikir alışverişleri ne oldu niye oldu nasıl olacak diye. O arada dünyada gerçekten çok güvendiğimi hissettiğim birininde yanına gidiyorum hem kafa dağıtmak hem de biraz destek bulmak için o an için güzel ama sonrası için kendi yıkımını hazırlayan bi buluşma. Ablamdan aldığım gazla, bu sene kendin çalış seneye ben göndercem dersaneye, ama işler izmirde biraz daha karmaşıklaşıyor ne yapacağımı bilemez haldeyim sürekli yurttayım kafayı yemek üzereyim kimseyle konuşmuyorum sürekli ağlamaklıyım. En son bu yol böyle devam etmez benim kafamı dağıtacak bi şey yapmam lazım derken iş aramaya başlıyorum işkur filan karıştırıyorum sürekli ama havada bigün çiğliye inip geziyorum iş var mı diye lcw'da ilan var iki kere önünden geçiyorum aa yemiyo. En son giriyorum oraya cv istediler bende ayaküstü hazırlayıp verdim yarın gel deneyelim dediler ve orda ki hikayem başladı. Aslında bu her şeyin başlangıcı oldu. Ekimin sekizi bence milat diye kaydetmeliyim ama asıl miladım o gün olmadı. Gel zaman git zaman çalışıyorum insanları tanıyorum iletişim kuruyorum 10 saat civarı çalışıyordum orda ayakta sürekli çok güzel vakit ölüyordu ve tam aradığım şeydi bu. Kimseyle konuşmuyordum dedim ya bu nerdeyse yazla tamamen zıttı yazın nerdeyse ona yakın kişiyle konuşup mesajlaşıyordum, tabi sonrasında ne olduklarını gördük hepsinin. Buraya kadar iyi kötü geldik kasımı ettik bi yanda aileden gelen sorunlar diğer tarafta yazdan kalan boktan sorunlar. Günler geçerken hiç yapmayacağım şeyi yapıp stalka girişiyorum. Gördüklerimle o an cidden mahvoluyorum ama sanki cennetten düşen Adem'e tek dal uzatan incir ağacı misali bu adem hayatımda ki incir olan Deniz arayıp sormaya başlıyo aslında öyle bi sebep olmadan arıyo beni herkese yaptığı şey ama benim için çok özel çünkü hayatımı karartmama bi kaç adım kalmış o derece. Denizle geceleri saatlerce konuşur oluyorum içim ferahlıyor her konuştuğumda öyle aşırıda konuşmuyoruz ama beni çıkarttığı bataklığı bi bilse kendiyle gurur duyar. İki elim kanda olsa erdi lazımsın dese koşarak gideceğim tek kişide O'dur benim için.
Artık üstümde ki kiri pası attım ufaktan nefes almaya başlayıp dış dünyayla ilişki kurmaya başlıyorum Orhan ve Berkin'le çarşambaları sinema günü yapıyoruz falan artık sonrasında aralık ayının başında Duman konseri karşıma çıkıyor ve üç silahşörler olarak toplanıp gidiyoruz hayatımda yaşadığım en güzel anlardan biri oluveriyor o gece. Elimede işte para geçiyor artık asgari ücretin yüz lira fazlası ama bursla deli ediyo beni. Bi çılgınlık yapıp bi günlüğüne Çanakkale bileti alıyorum ve tüm maceralarımın başlangıç çizgisini çekmiş oluyorum aralık böylece bitiyor yılbaşında üç silahşörler öğrenci köyünde smirnoff deviriyor eğleniyor. Dönemin kapanması yaklaşırken işten çok sıkılmaya başlıyorum müşteriye filan ilgim kalmıyo pek aslında fikrim sömestride orda geçirip iyi para biriktirmek ama dayanamıyorum dönemle birlikte işi bırakıyorum son günümdede Alaçatıya gidiyorum, resmen aşık olduğum yer. Böylece Ereğliye dönüyorum aylar sonra cebimde para bir sürü kafamda bir sürü hayal. Deniz bize nacinin ekşide ki bi itirafını yolluyor ,özeti dostum yok olan, bende diyorum bu şerefsize ders olsun diye gidecez o kıbrısa diye bi kaç gün içinde konuşup bileti alıyorum deniz mavrasında işin sonradan jeton düşüyo onun ama iş işten geçti onada yarıyılda alıyoruz bileti bize mayısta kıbrıs yolu gözüküyor. Bu ara kendim içinde bi kamera alıyorum. Hayallerime ilk adım diyerek. Adanaya gidiyorum yeğenimi görmeye ve orda aklımda borçlu kaldığım tek insanla hesabımı kapatmaya mersine geçiyorum kabul etmesini ummadığım halde görüşmeyi kabul ediyo bi gün orda geçiyo. Nedenlerin arkasına sığınmıyan bi dostu heybeme katıp yoluma devam ediyorum. Artık izmir yolu gözüküyor tatili bi hafta uzatsamda bu sefer koşarak gidiyorum ama bir sürü planla. Gittiğim gibi selam çakıyorum yeni maceralara. İlk işlerimden biri fotoğrafçılık kulübüne girmek oluyor. Artık okulun yolunu öğrenmişim arkadaş çevrem oluşmuş oluyor zaman geçerken. Elimdeki parayı yine gezmeye yatıyorum. İlk başta kuşadası efes yapıyorum. Hayatımda ki en büyük zevklerden birini burda kazanıyorum, tarihi eserler ve onları gezme. Benim için bi orgazm türü olarak sayabilirim bunu yapmayı. Ondan sonra Lolde Kmf tarihi açıklanıyor ve fener derbisiyle ard arda biletler hazırlanıyor istanbula. Kimseye selam vermeden gezip tozuyorum tarih dokulu şehri. Ondan kısa süre sonra kıbrıs, benim için resmen sin city, her şeyin dibine vurulup o zamanlarda geçiyor. Bi anlaşmazlık sonucu yurttan çıkartılıyorum ve bi ay arkadaşımın yanında kalıyorum. Öylece yazı ediyorum.
Yazın başlangıcı cidden garip ereğliye geliyorum çok geçmeden ismet şerefsizi arıyor buluşalım diye ne olduğunu anlamadan eski bağlar yeniden dokunuyor sanki bir kemiğin kırılıp yeniden kaynaması gibi. İlk zamanlar kendimin bile garipsediği bu olay sonrasında normal hissettiriyor. 2 hafta öncesinde yolda selam vermeyeceğim adamın evinde yatıya bile kalıyorum. Bu arada bi konuya cidden değinmek istiyorum; kin tutan sözde bir dosttan çok karşısındakine verdiği değerin nasıl anlamsız bir hiç uğruna silinip gittiğini gören kırık bir dost olarak görülmeyi isterim. Çünkü istediğiniz insanla sevgili olun ama sizi kardeşten öte gören birinin ihtiyacı anında yanında olmak uğruna duvarları yıkamayacak kadar aciz durumda bırakmayın kendinizi. Gıybetler edilip eğlenilirken bana yazın izmir yolu gözüküyor bizim ameleler gaza gelip otostopla istanbula gidecez diye iddalaşıyorlar. Bende istanbula gitcem onların planladığı tarihte çünkü Lol'ün Türkiye Büyük Finali var kaçırmak olmaz bikaç plan daha yapılıp istanbulda buluşuyoruz. Orada gezip tozuyoruz bi anda cem arayıp bizi soruyor ve evinde bizi ağarlıyor önceki gün moda sahilde kamp kurduğumuz için cennet orası bize. İstanbul defteri kapanınca bunları izmire getiriyorum yanımda ağırlayıp gezdiriyorum bunları ve benim için tabularımdan biri olan otostopu yıktırarak üç kişi izmir ereğli arasını otostopla geliyoruz. Kurban bayramından sonra ismet hemen sivasa gidiyor ertesinde halil. Naci deniz kalıyoruz ereğlide bi haftaya kalmadan onlarıda uğurluyorum. Böylece ereğlide yalnız kovboy kalıyorum yapacak bişey olmayınca sürekli pc başıda geçiyordu haftalarım en sonda ceviz çırptığım için her yerim ağrıyo olsada şu an izmire dönüyorum ve artık arkadaşlar bi yılı bitirdim her şeye rağmen ne kadar tahmin etmeye çalışsanızda anlayamayacağınız acılarla sıkıntılarla geçen bi yılda anka kuşu misali yeniden doğmuş biri gibi yaşamıma devam ediyorum.
Artık yeni hedefler yeni hayaller var. Bunlar ufaklı büyüklü bir sürü. İlk önce ufakları söylüyüm o zaman; yurtiçinde gitmem gereken bazı yerler var nerdeyse kesin dediklerim ise balıkesir bursa ankara ve eskişehir. Bunlar kısa vadede olanlar uzun vadede ise bu yaz büyük ihtimal interrail tayfaya bizde katılacağız ve benim için uzun vadede en büyük planım work and travel ile amerikan rüyamı gerçekleştirmek. Twittera yazdım bi daha yazıyım: bana takılın hayatınızı yaşayın.
Bu arada insanlara hoşluklar, naifçe şeyler yapmayı sevdiğimden bu doğum günümde etkinlik yapıp 3 tane değişik, her anlamda, hediye vercem 3 kişiye. Hediyeleri kafamda belirledim süre aralığı da belli. Büyük ihtimal bir görselle paylaşırım tüm detayları twitterda. Bu yüzden takipte kalın.
Şimdilik hoşçakalın yazının sonuna kanser olmadan gelebilen nadide insan. Ereğli-İzmir yolundan iyi geceler.
#np Miriam Bryant Alone İsn’t Lonely
https://youtu.be/-EtNDFcm9X4
6 notes
·
View notes
Text
Yarın 10 da okula gitcem toplantı falan yapıcaz acaba sonra ne yapsam sıla plan yapmazsa burcuaşkıma gideriz..
2 notes
·
View notes
Text
Numaralı gözlük kullanmıyorum. 3 yıl önce ehliyeti yenilerken aile hekimi tarafından en küçük harfleri okuyamadığım için göz doktoruna sevk edildim. Orada da mercekle okuyabildim. Bu göz doktoru bana ‘gözlük kullanmana gerek yok ben imzaladım belgeleri küçük bi bozukluk var’ demesine rağmen bana ‘gözlükle sürücü olur’ raporu vermiş.
Daha sonra çalıştığım hastanedeki göz doktoruna gittim. Sadece sağ gözde 0,5 bozukluk çıktı. Gözlüğe gerek yok ama istiyorum dersen yazayım dedi. İstemiyorum dedim konu kapandı.
A sınıfı sürücü sertifikası aldım. Ehliyete işletmeye gittim. Nüfus müdürlüğündeki hanım ‘sizin ehliyetiniz gözlüklü sürücü ehliyeti. Ama sağlık raporunuzda gözlük belirtilmemiş. Düzelttirin gelin’ dedi. Aile hekimimi değiştirdim bi arkadaşımı seçtim. Kendisi göz muayenesinde en küçük harfleri test etmediğini söyledi. Bu sefer arkadaş ‘gözlüklü ehliyetin varsa ben gözlüksüz sürücü raporu veremem’ dedi.
Hastanemdeki göz doktoruna tekrar gittim. Gözlüksüz sürücü raporu aldım. Aile hekimi arkadaşımla konuştum. ‘Önce bana gelmen gerekiyordu sevk etmem için’ dedi ‘ayrıca bi önceki raporun süresi dolmadığı için yeni rapor yazamayız’ dedi. Yarın tekrar önce aile hekimi arkadaşıma oradan da hastanemdeki göz doktoruna sevk kağıdı imzalatmaya gitcem.
Hayatında hiç gözlük kullanmamış/gözlük yazılmamış bir sürücü olarak uğraştığım şeye bakar mısınız 🤦🏻♀️🤦🏻♀️🤦🏻♀️
0 notes
Text
Mesela biri var, çok tatlı bir insan. Böyle baya bir sosyal, kendine güvenen biri ve bana mesaj attı konuşmak için. Yakın değiliz ama beni en yakını olarak görüyor. Daha tam tanışmadık bile ama mayıstan beri birbirimizi biliyoruz konuşuyoruz işte. Ama onunla nasıl sohbet baslatacagimi bilmiyorum. Hani sanal alemde 100 arkadaşı olup çevresinde iki üç arkadaşı olan tipler olur ya, onlardan bile değilim. Çevremde iki üç yakın arkadaşım var, internetten arkadaş edinmeye çalışıyorum bu aralar ama onlarla bile nasıl konuşacağımı bilmiyorum. Biraz garip bir durum. Özellikle Mayıs'ta tanıştığım kişiye başkaları mesaj atınca çok kıskanıyorum. Benden kim bilir kaç ay sonra tanıştı birisi ile ama ona benden daha yakın ve üstelik sevgilisi ile bile tanıştı. Yuh yani. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Bazen benim hakkımda arkadaşları ile konuşuyor mu merak Edip wp hacklemek istiyorum ama sonra o fikri aklımdan çıkarıyorum. Offffffff onu seviyorum, ona değer veriyorum ama çok zor. Ben insanlarla konuşamıyorum. İçine kapanık utangaç birisiyim. Özgüven sahibi de değilim. Özgüvenimi kazanmak için ilk bedenimi sevmediğim, o kadar iğrenç biri değilim ama fazla gelen 9 kilomdan ve yüzümdeki ergenlik sivilcelerimden kurtulsam Özgüvenim yerine gelecek biliyorum. O yüzden mesela diyete falan başladım ve iyi gidiyorum evde tartı yok, vardı ama bozuldu. Anneme yeni tartı aldiracagım ve cumartesi kilomu ölçeceğim. Belki çok bir değişme olmaz ama hedeflerini kucuk tutacağım.Mesela ilk 55 kiloya sonra 50 kiloya düşeceğidüşeceğim. Okul açılınca yememe içmeme ve sporuma dikkat edersem 45e bile inebilirim buna inanıyorum. Diğer sorunum sivilceler. Geçen gün kadın doğumcuya gittim ve hormon düzensizliğimin olduğunu söyledi abartılacak bişey yokmuş ama fazla kilo almamin ve sivulcelerimdeki artışın nedeni bu. Hormon düzensizliği. Bu yüzden ilaç verdi doktorum ve bunu kullanınca hormonlarım düzene girecek. Adet duzenim yerine oturacak ve sivilce artışını engelleyecek. Yarın randevu alabilirsem eğer cildiyeciye gitcem ve sivilcelerim için krem yazdiracagim. Ama hap olmaz, noğ. 8 ay kullanıp cildimdeki değişimi çekemem. İki üç ay içinde - geçer inşallah - geçmesi için krem yazdiracagim. Mesela fotoğraf çekilirken bile rahat olamıyorum sivilcelerim ön planda oluyor. İnsanlar benimle tanışırken yüzüme bakıyor ve ilk izlenim oldukça önemli. Benim sivilcelerimi görüyorlar ve akıllarından geçirdikleri ilk şey çok bakımsız olmam. Mesela bunu bir örnekle aciklarsam eğer 8. Sınıftayken okul değiştirmiştim ve arkadaş edinmek sorunum oldu bu sorun sırtımdan bıçaklanma ile alakaliydi. İki arkadaş edindim ve ikisinin de fiziği güzel. Okulda benim gibi balık etli çok kız yok ve şişman olan sadece iki kız vardı. O edindiğim arkadaşlardan biri ile bir arkadaş grubu ile tanıştık ve kalça şeyler yaptık buna 7 kişi aynı tuvalete girip kahkaha atmamız dahil. Çıktıktan sonra espiri olsun ve biraz da laf cakayim olsun diye aramızdaki tek fazlalık sendin hepimiz manken gibi fiziğe sahibiz maşallah falan diyip güldüler. Bir de sivilceli ve gözlüklü olunca insan üzülüyor tabii ama ben de güldüm her şeyi içimde yaşadığımı söylemiştim zaten. Kendimi yerden yere vurdum ama böyle bahsettiğime bakmayın ailedeki en çekinik genlere ben sahibim. Gözlerim yeşil, saçlarım sapsarı -hatta bazen saçın boya mı, boyaysa hangi ton söyle ben de alayım gibi teklifler geliyor- bembeyaz tenli 1.65 boyunda bir kızım. Yani bak işte bundan bahsediyorum. Güzel kızım ama bembeyaz tenimin üstünde kıpkırmızı sivilceler ve yemyeşil gözlerimi kapatan gözlüklerim, o da yetmedi 9 kilo fazlalığım ile domuz gibi görünüyorum. Kendimi sevebilmem için ilk görünüşümü düzeltmem lazım. Sonra özgüven sahibi olup arkadaşlıklar kurabileceğime inanıyorum. Uzun oldu ama içimi döktüm işte. Neyse umarım yarın erkenden randevu alabilirim...
0 notes