#yürüme engelli

[alittlefurtheroutoftheway]

Bursa'da Sözlü Taciz Olayında 4 Yıl Sonra Tutuklama

Bursa’da Sözlü Taciz Olayı: 4 Yıl Sonra Tutuklama Bursa’nın İnegöl ilçesinde, 4 yıl önce bir genç kıza sözlü tacizde bulunduğu iddia edilen yürüme engelli bir şahıs, Jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Olay, 4 yıl önce Bursa’dan İnegöl’e gezmeye gelen Ferdi Ş. (44) isimli şahsın, 16 yaşındaki bir genç kıza yönelik sözlü taciz girişiminde bulunmasıyla başladı. Genç kızın durumu yetkililere…

[smaumutelcisi]

BİR ENGELLİ KARDEŞİMİZİN KALEMİNDEN

Kaldırımda solmuş boynu bükük bir papatya gördüm. Önce kırılmış dallarına daha sonra dünyaya küsmüş kapanıp kalmış her bir yaprağına baktım. Tıpkı kendime benzettim. Çünkü ben ve benim gibiler iyi kötü yaşıyordu ama boynu bükük. Hep bir yanı eksik, toplum tarafından dışlanıp horlanan benim gibiler, tıpku büyüyüp geliştiği yerden alınıp ve koparılıp kaldırımda ayak altınada kalmış papatya gibi...

Böyle bir toplumda engelli olup yaşayabilmek ezilip büzülmemek için herşeyi sevdim ben. Gökyüzünde nazlı nazlı gelin gibi süzülen bulutu, gülen gözleri, bana sevgiyle yaklaşan herkesi sevdim. Böyle bir dünyada engelli olarak yaşayabilmek için herşeyi sevmek gerektiğine inandım. Çünkü bütün güzelliklerin hatta yaşamın yolu sevgiden geçiyordu.

Ben ve benim gibiler hiçbir zaman böyle olmayı istemedik. Daha hayata atılmak için küçücük bir su damlasıken her bebek gibibizlerde hazırlanıyorduk umutlarla dolu dünyaya.

Hayatta engelli olarak gözlerini açan bizler daha ufacıkken ilk önce küvetse, oksijen tüpüyle, ilaçlarla iğnelerle tanıştık; anne ve babamzla tanışmadan. Büyüdük ama başka çocuklar yürüme duygusuyla çoktan akraba olmuşken biz sadece bakıyorduk şaşkın gözlerle. Çünkü daha yerlerde sürünüyordu biz mazumların dizleri.

Herkes herşey biz engellilere tesrsti sanki. Kaldırımlar yollar bize küsmüştü. Hep zordu bize her şey…

Biz sevgi istiyoruz sadece, sadece sevilmeyi... Belki sizler sever, el verirseniz bizimde tamamlanır eksiklerimiz...

Ben herşeyi sevdim, Sabah sımsıcak gülümseyen günzeşi, gece ışıldayan yıldızı. Adını sevgi koydum ben herşeyin. Siz de sevin, tıpkı kelebek gibi göklere uçurun bizleri. Yoksa heketmiyor muyuz bunları? Biz bizi seviyoruz, siz de bizi sevin...

[baybaykus]

John Keane, Sidney Üniversitesi’nde ders veren bir siyaset bilimci.

2020’de yayımlanan kitabının adı bu: Yeni Despotizm.

Türkçesi İletişim Yayınları’ndan 2021’de yayımlanmış, 2021.

Araştırmacı yazar dünyanın çeşitli yörelerindeki “Yeni Despotlar”ı inceliyor ve ortak noktalara varıyor:

“Bu ‘Yeni Despotizm’ zorbalığa dayanmıyor” diyor yazar,

“Kitleleri ayartma, şaşırtma ve ikna yoluyla kendi iktidarını sürdürüyor.”

Bunları yapabilmek için de bütün “Yeni Despotların” ortak olduğu önkoşullar yaratılıyor:

- Hukuk iktidara bağımlı kılınıyor

- Medyanın özerkliği ortadan kaldırılıyor

- İfade özgürlüğü engelleniyor

- Alternatif bilgiye ulaşma zorlaştırılıyor

- Eğitim kontrol altına alınıyor

Bütün bunlar yapılınca, özgür toplumun akış yolları iktidarın kontrolü altına alınınca, işte o zaman;

“Yapılan seçimler iktidarın kabul edilmesi yönünde sonlanıyor.”

Bu despotik iktidarlar seçimlerden hiç korkmuyor çünkü önceden kazanmanın bütün koşulları sağlanmış oluyor.

Toplumun olan bitenden çok haberli olmayan kesimi iktidarı onaylıyor.

Olan biteni kavrayan, iktidarı değiştirmek isteyen kesim ise seçimlerde gücünün yetmediğini görüyor.

Böylece, demokratik görünüm altında “yeni despotizm” iktidarını uzun sürelerde işbaşında tutuyor.

Tam “İşte bizde olan da bu” diyordum ki kitapta Recep Tayyip Erdoğan’ın adının da yer aldığını gördüm.

Macaristan’dan Victor Orban da var.

Başka ülkelerden örnekler de var.

Toplumun üç kesimi

“Yeni despotizm” toplumlarda üç kesim yaratıyor:

Yeşil kesim: İktidara yakın, ondan beslenen, onu destekleyen kesim.

Bizde de bu kesim, iktidarın nimetlerinden beslenen, ihale alan, yetki kazanan, zengin olan kesim. Halkın yoksul kesimi de aile yardımları ile engelli ödenekleri ile bir ölçüde yaşamını sürdürmekte, çektiği sıkıntıları iktidara değil, kadere bağlamakta.

Elbette bu kesime, “dış düşmanlar”, “ekonomik saldırı”, “vatan hainleri” gibi temalarla yoğun propaganda yapılmaktadır.

Bu kesim her seçimde iktidarı destekler, ona bağımlıdır, aldığı desteği kaybetmekten korkar.

Sarı kesim: Bu kesim politika ile ilgili değildir. Gündelik işine bakar. İlgi alanı ailesi, yaşadığı yöre, yakın çevresidir.

Kitap okumayan, günlük gazete almayan, kulaktan dolma bilgi ile yetinen, bu kesim bir anlamda toplumun orta sınıfı gibidir.

Oy verirken de duruma göre iktidarı da destekleyebilir, muhalefeti de.

Aslında seçimin sonucunu belirleyen kesim ağırlıkla bu kesimdir.

Kırmızı kesim: Bu kesim toplumun olan biteni bilen, anlayan, izleyen kesimidir. Bu kesim despotizme karşıdır, onun değişmesi için her seçimde karşı oy kullanır.

Bu kesimin de eylemsizi ve eylemlisi vardır.

Eylemsizler, aralarında konuşup yakınmakla yetinirler, her olayı yorumlarlar, karşı çıkarlar ama örgütlü bir eylemleri yoktur.

Eylemliler ise çalışırlar, kimileri yazar, kimileri örgütlü hareketlere katılır.

Yeni despotizmin gücü

Despotik iktidarlar bu toplum kesimlerini iyi bilirler.

Asıl güçlerinin “yeşil kesim” ve “sarı kesim” olduğunu da bilirler.

Yeşil kesimin bağımlılığını artırmak için dikkatle çalışırlar. Korku unsurunu sürekli artırarak bastırırlar.

Kaderci görüşü ve inanç faktörünü hiç sınır tanımaksızın kullanırlar.

Muhalefet partilerine düşmanca davranmaktan hiç çekinmezler.

Kendileri için tehdit oluşturan herkesi ve her şeyi acımadan düşman yerine koyarak hareket ederler.

Aç bırakırlar, işsiz bırakırlar, hapsederler, itibarsızlaştırmaya çalışırlar.

Hiçbir ahlak kaygısı olmadan yalan söylerler, başkalarının malına el koyarlar.

Bütün bunlarda da “ayartma, şaşırtma, ikna etme” yöntemlerini kullanırlar.

Bunları bilerek

İşte, bütün bunları bilerek hareket edeceksiniz.

Mücadeleniz, onlara benzeyerek değil, hiç benzemeyerek yapılacaktır.

Onların yollarından yürüme hevesine kapılmayacaksınız.

Siz kendinize doğru yollar açarak yürüyeceksiniz.

Onlardan birilerini ayartarak güçlenmeye çalışmayacaksınız.

Bu işin ustası onlardır.

Siz kendi insanlarınıza sahip çıkarak yürüyeceksiniz.

Topluma kızmayacaksınız. Onlara önderlik edeceksiniz.

Topluma doğru yolu gösterecek, bundan şaşmayacaksınız.

“Yeni despotizmi” tanıyacak ve onun iktidarına son vereceksiniz.

Yolunuz açık olsun.…

Dr. Erdal Atabek

[omrumuzun-son-demi]

Witra Medikal Ürünler ve Hasta Yatakları & Havalı Yatak

Hasta Yatakları: Konfor ve Bakımı Bir Arada Sunuyor

Hasta yatağı, hastaların konforunu ve bakımını kolaylaştıran bir medikal ürün olup, Witra Medikal'in en çok talep gören ürünlerinden biri. Hasta yatakları, hastanın ihtiyaçlarına ve durumuna göre ayarlanabilir özelliklere sahip olması gerektiğinden, bu ürünlerde çeşitlilik hayati önem taşır. Karyoladan elektrikli kumandalı yataklara kadar geniş bir yelpazede üretilen hasta yatağı modelleri, hasta bakımının kolay ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.

Tekerlekli Sandalye: Hareket Özgürlüğü

Tekerlekli sandalye, hareket kabiliyeti kısıtlı bireyler için bir kurtarıcı olabilir. Witra Medikal, bu ihtiyaca yönelik olarak geniş bir tekerlekli sandalye yelpazesi sunar. Özellikle engelli veya yaşlı bireylerin yaşam kalitesini yükselten tekerlekli sandalyeler, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir özelliklerle donatılmıştır.

Walker ve Baston: Güvenli Adımlar

Yürüme zorluğu çeken bireyler için walker ve bastonlar, adımlarını güvenle atabilmelerini sağlar. Walker, dört ayaklı yapısı ile kullanıcıya maksimum destek sunarken, bastonlar daha hafif ve taşınabilir bir seçenektir. Witra Medikal, farklı yaş ve ihtiyaç gruplarına hitap edebilecek geniş bir walker ve baston seçeneği sunmaktadır.

Rolatör: Hareket Etmekte Özgür Olun

Rolatör, tekerlekli bir yürüme yardımcısıdır ve özellikle denge sorunları yaşayan kişilere destek olur. Witra Medikal, farklı modelleri ile kullanıcıların yaşamını kolaylaştırma hedefinde olan rolatörleri sunmaktadır.

Havalı Yatak: Yatak Yaralarını Önleyin

Havalı yatak, uzun süreli yatak istirahati gerektiren hastalar için ideal bir çözüm sunar. Sürekli yatakta kalan hastalar, bası yaraları gibi ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Ancak havalı yataklar, düzenli olarak hava basınçlarını değiştirerek vücudun farklı bölgelerine basınç uygular ve böylece yatak yaralarının oluşmasını önler. Witra Medikal, bu konuda hastaların ihtiyaçlarına yönelik havalı yatak çözümleri sunmaktadır.

Medikal Ürünlerin Önemi: Sağlık ve Yaşam Kalitesi

Bu medikal ürünlerin önemi, sadece hasta ve yaşlılar için değil, aynı zamanda bakım verenler için de büyük. Witra Medikal ürünleri, hem hastaların hem de bakıcılarının günlük yaşamını kolaylaştırır. Bakıcılar için, bu ürünler hasta bakım sürecini daha verimli hale getirir ve daha az fiziksel çaba gerektirir. Hastalar için ise, bu ürünler daha fazla konfor, hareket özgürlüğü ve dolayısıyla daha iyi bir yaşam kalitesi sunar.

Witra Medikal: Sağlık ve Konforun Adresi

Her bir Witra Medikal ürünü, hasta bakımı ve konforu ile ilgili ihtiyaçları gözeterek tasarlanmıştır. Şirket, bu alanda yılların deneyimine sahip ve kaliteli ürünleri ile tanınır. Her hasta veya kullanıcının ihtiyaçlarına uygun çözümler bulabileceği geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Witra Medikal, sağlık ve konforun adresidir. Ürünler, kullanıcıların ihtiyaçlarına en uygun şekilde yanıt vermek üzere özenle seçilmiş ve tasarlanmıştır.

Sonuç

Medikal ürünler, yaşlılar, hastalar ve bakıcılar için hayati önem taşır. Witra Medikal, hasta yatağı, tekerlekli sandalye, walker, baston, rolatör ve havalı yatak gibi geniş bir ürün yelpazesi sunarak bu ihtiyaçları karşılar. Her bir ürün, kullanıcının konforunu ve yaşam kalitesini artırmak için tasarlanmıştır. Bu ürünler, Witra Medikal'in hasta bakımına olan taahhüdünün ve kaliteye olan bağlılığının bir yansımasıdır.

[pazaryerigundem]

Diyarbakır'da görme engelliye ‘bağımsız hareket eğitimi’

https://pazaryerigundem.com/haber/197996/diyarbakirda-gorme-engelliye-bagimsiz-hareket-egitimi/

Diyarbakır'da görme engelliye ‘bağımsız hareket eğitimi’

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, görme engellilere yönelik “Bağımsız hareket eğitimi” düzenleyecek.

DİYARBAKIR (İGFA) – Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası kapsamında körlerin bağımsız ve güvenli bir şekilde hareket etmesi amacıyla “Bağımsız hareket eğitimi” düzenleyecek. Eğitim için başvurular 26 Aralık-3 Ocak tarihleri arasında Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda bulunan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığına yapılacak. Eğitim, başvurular tamamlandıktan sonra 6 Ocak-6 Şubat tarihleri arasında Yenişehir ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde bulunan Mola Evi’nde verilecek.  

Birçok konuda eğitim verilecek

Eğitimde, içerik olarak duyusal ayırt etme ve kavramlar ayırt etme teknikleriyle başlayarak, arama teknikleri ve yönelim becerilerine kadar çeşitli konular işlenecek. Katılımcılar, takip ve rehberle yürüme teknikleri ile baston kullanımı konularında da eğitim alacak.

Eğitim engelliler için önemli bir adım olacak

Eğitimle, körlerin daha bağımsız ve güvenli bir şekilde hareket etmelerinin sağlaması amaçlanıyor. Eğitim, toplumsal farkındalığın artırılması ve engellilerin günlük yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmeleri için önemli bir adım olacak.

Eğitimden faydalanmak isteyen körler, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda bulunan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığına 26 Aralık-3 Ocak tarihleri arasında başvurabilir.

[miraeda1]

~"Engelli olmak, dünyanın neresinde olursanız olun zordur. İster görme, işitme, konuşma, yürüme ya da bedensel engelli olun; dış dünya sizi ya zavallı ya da kendiyle barışmış, kaderine razı olmuş biri olarak görecektir. Size kendilerince tavsiyeler verecek, "böyle olmanız yaşamanıza engel değil" diyeceklerdir. Ancak en çok da bu sözleri söyleyenler yolunuza engel olacak, umutlarınızı yerle bir edeceklerdir. Siz kendi duvarlarınızı yıkmak isterken, onlar o duvarlara yeni tuğlalar ekleyecek; umutlarınızı, hayallerinizi, heveslerinizi tüketeceklerdir. Sonra hayata boşuna gelmişsiniz gibi düşüneceksiniz.

Yolunuza engel taşları koyan insanlar, o engellerle dolu labirentin içinde bir gün yaşasa, bizim kendimizi yoktan var etmeye çalışan ama hep yokluğa, boşluğa itilen çocuklar olduğumuzu anlaya bilirlerdi.

[pahali]

Engelli Asansörleri ve Merdiven Asansörleri: Erişilebilirlikte Önemli Adımlar

Günümüzde, engellilerin yaşam kalitesini artırmak ve günlük hayatlarını daha kolay hale getirmek için çeşitli teknolojik çözümler geliştirilmektedir. Bu çözümlerden biri de engelli asansörleri ve merdiven asansörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Engelli asansörü ve merdiven asansörleri, engelli bireylerin binalara, alışveriş merkezlerine, kamu alanlarına ve diğer pek çok mekâna erişimini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır.

Engelli asansörleri, tekerlekli sandalye kullanan veya yürüme zorluğu çeken bireylerin katlar arasında rahatça hareket etmelerini sağlar. Bu asansörler genellikle mevcut bina yapılarına uyumlu olarak tasarlanır ve yeterli alan sağlayarak kullanıcıların kolayca içeri girmesini ve çıkmasını sağlar. Ayrıca, engelli asansörleri, acil durumlarda da kullanıcıların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlayacak güvenlik önlemleriyle donatılmıştır.

Merdiven asansörü ise özellikle dar alanlarda veya mevcut bina yapılarına geleneksel asansörlerin entegre edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda tercih edilir. Bu asansörler, merdivenlerin yanına monte edilerek, engelli bireylerin merdivenleri rahatça çıkmasına veya inmesine olanak tanır. Bu sayede, evlerde, iş yerlerinde veya toplu taşıma istasyonlarında erişilebilirlik sağlanırken, mevcut yapısal değişikliklere gerek kalmaz.

Engelli asansörleri ve merdiven asansörleri, engelli bireylerin sosyal hayata daha aktif katılımını sağlamak ve toplumsal yaşamda eşit fırsatlar sunmak açısından son derece önemlidir. Bu teknolojiler, engelli bireylerin yaşadığı günlük zorlukları azaltırken, aynı zamanda toplumun genel erişilebilirlik standartlarını yükseltmeye yardımcı olur. Herkesin kolayca erişebildiği bir çevre oluşturmak, daha kapsayıcı bir toplumun temelini oluştururken, engelli asansörleri ve merdiven asansörleri de bu hedefe ulaşmada önemli bir adımı temsil etmektedir.

[gelmeyin]

Engelli Asansörleri ve Merdiven Asansörleri: Engelleri Aşan Teknolojik Çözümler

Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmak için çeşitli çözümler geliştirilmektedir. Bu çözümlerden biri de engelli asansörleri ve merdiven asansörü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Engelli asansörü, engelli bireylerin bina içinde veya dışında kolaylıkla hareket etmelerine olanak tanıyan, geniş iç hacimli ve düşük hızlı asansörlerdir. Bu asansörler, tekerlekli sandalye kullanıcıları başta olmak üzere, yürüme zorluğu çeken veya herhangi bir engeli bulunan bireylerin bina içindeki katlara ulaşımını sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Engelli asansörleri, kullanıcıların güvenliğini sağlamak için özel sensörler ve emniyet önlemleriyle donatılmıştır.

Merdiven asansörleri ise, özellikle merdiven çıkma veya inme konusunda güçlük çeken bireyler için tasarlanmıştır. Bu asansörler, merdivenlerin üzerine monte edilerek, kullanıcının rahatça oturabileceği bir koltuk veya platform ile donatılmıştır. Merdiven asansörleri, elektrikli veya pilli olarak çalışabilir ve kullanıcının tek bir tuşla kolayca hareket etmesini sağlar. Bu sayede, ev veya işyerlerindeki merdivenler artık bir engel olmaktan çıkar.

Engelli asansörleri ve merdiven asansörleri, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu teknolojik çözümler, engelli bireylerin sosyal hayata daha aktif katılmalarını sağlarken, aynı zamanda onların bağımsızlığını ve özgürlüğünü artırmaktadır. Her geçen gün daha da geliştirilen bu sistemler, engellerin aşılabileceğini ve yaşamın her alanında eşit fırsatların sunulabileceğini göstermektedir.

[cevap]

Engelli Asansörleri ve Merdiven Asansörleri: Erişilebilirlikte Çağdaş Çözümler

Günümüzde, toplumların engelli bireylere yönelik duyarlılığı ve erişilebilirlik standartları giderek artmaktadır. Bu kapsamda, engelli asansörü ve merdiven asansörleri gibi teknolojik çözümler, engelli bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde artıran önemli araçlardır.

Engelli asansörleri, engelli bireylerin binalara, toplu taşıma araçlarına veya diğer mekanlara erişimini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Genellikle standart asansörlerden farklı olarak, engelli asansörleri daha geniş iç mekana sahip olup, tekerlekli sandalye veya yürüme engelli bireylerin rahatça kullanabilmesi için tasarlanmış özelliklere sahiptir. Ayrıca, sesli uyarı sistemleri ve Braille alfabesi gibi erişilebilirlik özellikleri de içerebilirler.

Merdiven asansörü ise, özellikle bina merdivenlerini kullanmakta zorlanan engelli bireyler için pratik bir çözümdür. Bu asansörler, merdivenlerin yanına monte edilerek, kullanıcıların kendi tekerlekli sandalyeleriyle veya yürüme zorluğu çeken bireylerin koltuklarıyla kolayca taşınmasını sağlar. Bu sayede, engelli bireylerin binalara veya farklı seviyelere erişimi büyük ölçüde kolaylaşır ve bağımsızlıkları artar.

Engelli asansörleri ve merdiven asansörleri, sadece engelli bireyler için değil, aynı zamanda yaşlılar ve geçici sakatlık yaşayan kişiler için de büyük faydalar sağlar. Özellikle kentsel alanlarda, bu tür erişilebilirlik çözümlerinin yaygınlaştırılması, toplumun her kesiminin yaşam kalitesini artırabilir ve sosyal katılımı teşvik edebilir.

Engelli asansörleri ve merdiven asansörleri, modern toplumların erişilebilirlik standartlarını yükseltmek ve engelli bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için önemli araçlardır. Bu teknolojik çözümler, herkesin eşit şekilde toplumsal hayata katılmasını sağlayarak, daha kapsayıcı bir toplumun inşasına katkıda bulunur.

[cuneytyardimci]

Samir İle Muhammed ’in İbretlik Hikayesi

Uzun boylu olan Muhammed; Muhammed, gözleri bu dünyada ışığı hiç görmemiş bir genç… Sırtında taşıdığı ise Samir, O da yürüme engelli bir cüce olarak gelmiş bu dünyaya… Samir ile Muhammed birbirlerine yaşam arkadaşı olmuşlar;

Samir İle Muhammed ’in İbretlik Hikayesi Samir ile Muhammed ’in hayatlarındaki ilk ve tek fotoğrafı bundan 134 yıl öncesine ait. Muhammed adından anlaşılacağı üzere Müslüman; can dostu Samir ise Hristiyan. Samir ile Muhammed birbirlerine yaşam arkadaşı ve birbirlerine bir nevi Mecmau’l Bahreyn olmuşlar.  Sonuç olarak hem arkadaş kelimesinin sözlük anlamının, Hem de kelimenin kökeninin hakkını…

[alittlefurtheroutoftheway]

İnegöl'de Yürüme Engelli Şahısın Genç Kıza Taciz Olayı

Bursa’nın İnegöl İlçesinde Taciz Olayı Bursa’nın İnegöl ilçesinde, 4 yıl önce meydana gelen bir olayda, yürüme engelli bir şahıs genç bir kıza sözlü tacizde bulundu. İddiaya göre, 4 yıl önce Bursa’dan İnegöl’e gezmeye gelen 44 yaşındaki Ferdi Ş., 16 yaşındaki bir genç kıza rahatsız edici sözler sarf etti. Genç kızın durumu aile bireylerine bildirmesi üzerine, olay jandarma ekiplerine intikal…

[haber71net]

Türk Kızılay Kırıkkale Şubesi doğuştan yürüme engelli olan çocuğun ailesine tekerlekli sandalyeyi teslim etti. Tekerlekli sandalyeyi teslim alan aile üyeleri mutluluklarını dile getirerek Kızılay’a te... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.

[baybaykus]

John Keane, Sidney Üniversitesi’nde ders veren bir siyaset bilimci.

2020’de yayımlanan kitabının adı bu: Yeni Despotizm.

Türkçesi İletişim Yayınları’ndan 2021’de yayımlanmış, 2021.

Araştırmacı yazar dünyanın çeşitli yörelerindeki “Yeni Despotlar”ı inceliyor ve ortak noktalara varıyor:

“Bu ‘Yeni Despotizm’ zorbalığa dayanmıyor” diyor yazar,

“Kitleleri ayartma, şaşırtma ve ikna yoluyla kendi iktidarını sürdürüyor.”

Bunları yapabilmek için de bütün “Yeni Despotların” ortak olduğu önkoşullar yaratılıyor:

- Hukuk iktidara bağımlı kılınıyor

- Medyanın özerkliği ortadan kaldırılıyor

- İfade özgürlüğü engelleniyor

- Alternatif bilgiye ulaşma zorlaştırılıyor

- Eğitim kontrol altına alınıyor

Bütün bunlar yapılınca, özgür toplumun akış yolları iktidarın kontrolü altına alınınca, işte o zaman;

“Yapılan seçimler iktidarın kabul edilmesi yönünde sonlanıyor.”

Bu despotik iktidarlar seçimlerden hiç korkmuyor çünkü önceden kazanmanın bütün koşulları sağlanmış oluyor.

Toplumun olan bitenden çok haberli olmayan kesimi iktidarı onaylıyor.

Olan biteni kavrayan, iktidarı değiştirmek isteyen kesim ise seçimlerde gücünün yetmediğini görüyor.

Böylece, demokratik görünüm altında “yeni despotizm” iktidarını uzun sürelerde işbaşında tutuyor.

Tam “İşte bizde olan da bu” diyordum ki kitapta Recep Tayyip Erdoğan’ın adının da yer aldığını gördüm.

Macaristan’dan Victor Orban da var.

Başka ülkelerden örnekler de var.

Toplumun üç kesimi

“Yeni despotizm” toplumlarda üç kesim yaratıyor:

Yeşil kesim: İktidara yakın, ondan beslenen, onu destekleyen kesim.

Bizde de bu kesim, iktidarın nimetlerinden beslenen, ihale alan, yetki kazanan, zengin olan kesim. Halkın yoksul kesimi de aile yardımları ile engelli ödenekleri ile bir ölçüde yaşamını sürdürmekte, çektiği sıkıntıları iktidara değil, kadere bağlamakta.

Elbette bu kesime, “dış düşmanlar”, “ekonomik saldırı”, “vatan hainleri” gibi temalarla yoğun propaganda yapılmaktadır.

Bu kesim her seçimde iktidarı destekler, ona bağımlıdır, aldığı desteği kaybetmekten korkar.

Sarı kesim: Bu kesim politika ile ilgili değildir. Gündelik işine bakar. İlgi alanı ailesi, yaşadığı yöre, yakın çevresidir.

Kitap okumayan, günlük gazete almayan, kulaktan dolma bilgi ile yetinen, bu kesim bir anlamda toplumun orta sınıfı gibidir.

Oy verirken de duruma göre iktidarı da destekleyebilir, muhalefeti de.

Aslında seçimin sonucunu belirleyen kesim ağırlıkla bu kesimdir.

Kırmızı kesim: Bu kesim toplumun olan biteni bilen, anlayan, izleyen kesimidir. Bu kesim despotizme karşıdır, onun değişmesi için her seçimde karşı oy kullanır.

Bu kesimin de eylemsizi ve eylemlisi vardır.

Eylemsizler, aralarında konuşup yakınmakla yetinirler, her olayı yorumlarlar, karşı çıkarlar ama örgütlü bir eylemleri yoktur.

Eylemliler ise çalışırlar, kimileri yazar, kimileri örgütlü hareketlere katılır.

Yeni despotizmin gücü

Despotik iktidarlar bu toplum kesimlerini iyi bilirler.

Asıl güçlerinin “yeşil kesim” ve “sarı kesim” olduğunu da bilirler.

Yeşil kesimin bağımlılığını artırmak için dikkatle çalışırlar. Korku unsurunu sürekli artırarak bastırırlar.

Kaderci görüşü ve inanç faktörünü hiç sınır tanımaksızın kullanırlar.

Muhalefet partilerine düşmanca davranmaktan hiç çekinmezler.

Kendileri için tehdit oluşturan herkesi ve her şeyi acımadan düşman yerine koyarak hareket ederler.

Aç bırakırlar, işsiz bırakırlar, hapsederler, itibarsızlaştırmaya çalışırlar.

Hiçbir ahlak kaygısı olmadan yalan söylerler, başkalarının malına el koyarlar.

Bütün bunlarda da “ayartma, şaşırtma, ikna etme” yöntemlerini kullanırlar.

Bunları bilerek

İşte, bütün bunları bilerek hareket edeceksiniz.

Mücadeleniz, onlara benzeyerek değil, hiç benzemeyerek yapılacaktır.

Onların yollarından yürüme hevesine kapılmayacaksınız.

Siz kendinize doğru yollar açarak yürüyeceksiniz.

Onlardan birilerini ayartarak güçlenmeye çalışmayacaksınız.

Bu işin ustası onlardır.

Siz kendi insanlarınıza sahip çıkarak yürüyeceksiniz.

Topluma kızmayacaksınız. Onlara önderlik edeceksiniz.

Topluma doğru yolu gösterecek, bundan şaşmayacaksınız.

“Yeni despotizmi” tanıyacak ve onun iktidarına son vereceksiniz.

Yolunuz açık olsun.…

Dr.Erdal Atabek

[geggimpro]

Hissedilebilir Yürüme Yüzeyi İşaretleri, görme engelli bireylerin yönlendirilmesini ve amaçlarına ilişkin yön değiştirmelerini sağlamak, tehlike oluşturabilecek alanlar hakkında uyarmak için tasarlanmış, kabartma yüzey ürünleridir. Hissedilebilir uyarı yüzeyleri, görme engelli bireyleri, varış noktası önlerinde, asansör kabini, kapılar, merdivenler ve tehlikeli alanlar konusunda uyarmak amacıyla kullandığımız ürünlerdir. Hissedilebilir yüzey konusunda en önemli faktör, doğru ve işlevsel olarak projelendirilmesi ve uygulanmasıdır. Bilinçli basitlik ilkesine uyulmalı, gerekli noktalara yönlendirme yapılmalı, gereksiz yüzey karmaşasından uzak durulmalıdır. Projelendirme destekli uygulama aşamasında, evrensel tasarım standartlarına mutlak uyum sağlıyoruz. Bu durum, görme engelli bireyler için ‘tereddütsüz’ bir rota ve güvenli ilerleme olanağı sağlıyor.

[pazaryerigundem]

Manisa Büyükşehir'den Kore Gazilerine ziyaret

https://pazaryerigundem.com/haber/196003/manisa-buyuksehirden-kore-gazilerine-ziyaret/

Manisa Büyükşehir'den Kore Gazilerine ziyaret

Manisa Büyükşehir Belediyesi, 1950-1953 yılları arasında Kore Savaşı’na katılan ve hayatta olan gazileri ziyaret ederken, Selendi ve Şehzadeler ilçelerinde yaşayan yürüme engelli 2 gaziye akülü tekerlekli sandalye hediye etti.

MANİSA (İGFA) –  Manisa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü, Kore gazilerini ziyaret etmeye devam ediyor.

Bu kapsamda Kula’nın Ayvatlar Mahallesi’nde ikamet eden Kore Gazisi Ali Şahin, Pinartepe Mahallesi’nde yaşayan Halil Şahin ve Narıncalıpıtrak Mahallesi’nde bulunan Süleyman Demir ziyaret edildi. Gazilere Türk bayrağı ve çeşitli hediyeler takdim edildi.

Ziyaretlerde açıklamalarda bulunan Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Selçuk Yıldız, 1950-1953 yılları arasında Kore Savaşı’na katılan 54 Manisalı gaziden yalnızca 7’sinin hayatta olduğunu belirtti. Yıldız, hayatta olan gazilerin Kula ilçesinde 3, Saruhanlı ilçesinde 1, Salihli ilçesinde 1 ve Manisa merkezde 2 kişi olmak üzere toplam 7 Kore Gazisinin olduğunu ifade etti. Yıldız, “Aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Hayatta olan gazilerimize ise sağlık ve uzun ömürler diliyoruz” dedi.

[mavimedya-blog]

ODTÜ'de Endüstriyel tasarım bölümünde üretilen harika icat; Yürüme Engelli kişileri merdiven çıkaran ve indiren cihaz nasıl çalışıyor? Ayrıntıları haberde ve videoda izleyebilirsiniz.   #ODTÜEndüstriyelTasarımBölümü    #EngellileriMerdivenÇıkaranAlet     #YeniTasarımlar