#vicdana
Explore tagged Tumblr posts
clickyourradio · 1 year ago
Text
Tumblr media
🇺🇸 Vic Dana - 🎶Red Roses For A Blue Lady
Born in Buffalo, New York Samuel Mendola, known as Vic Dana, was discovered by #SammyDavisJr, who encouraged him to move to LA to further his career as a dancer. When dancing became less popular in the entertainment industry, Vic turned to singing. His biggest hit was the song "Red Roses For A Blue Lady", after a short stint as the lead singer for The #Fleetwoods, replacing the original singer who went into the navy.
Other well-known recordings include "Little Altar Boy", "I Will" and Neil Diamond's classic song "Red Red Wine". decades before the English reggae boys from UB40 scored their hit version.
0 notes
tilk · 2 years ago
Text
çuk vicdanlı bi insanım elhamdülillah ama beni yerler lan
3 notes · View notes
sezginer35 · 2 months ago
Text
Iyi Akşamlar..☕☕
Domuz haram diye yemedik ama haramı domuz gibi yedik...
Bu konu, aslında insanın dinî anlayışını ve hayat pratiğini sorgulatan derin bir iç hesaplaşmayı ifade ediyor. İslam dininde domuz eti haram kılınmıştır ve çoğu Müslüman bu yasağa sıkı sıkıya riayet eder. Ancak mesele sadece domuz etiyle sınırlı değil; haramlar listesi çok daha geniştir ve insan hayatının hemen her alanına dokunur. Burada asıl sorulması gereken soru şudur: Biz gerçekten "haram" kavramını ne kadar doğru anlıyor ve uyguluyoruz?
Bir yanda domuz etinden uzak dururken, diğer yanda haram kazançla elde edilen bir parayı kullanmak, alkol tüketmek, kul hakkı yemek, rüşvet vermek veya almak gibi açıkça yasaklanmış fiillere göz yummak, büyük bir çelişki doğuruyor. Bu durum, dinin sadece sembolik veya yüzeysel bir şekilde anlaşılmasına yol açıyor. Domuz etine gösterilen hassasiyet, hayatın diğer haram kılınmış alanlarında neden gösterilmiyor?
Haramların Derinliği ve İhlalleri
İslam’da haramlar, toplumun huzurunu, bireyin onurunu ve toplumsal adaleti koruma amacı güder. Domuz eti, sağlıksal veya sembolik nedenlerden dolayı haram kılınmış bir gıdayken; kul hakkı, yetim malı yemek veya rüşvet almak, doğrudan insanın vicdanını, toplumu ve adaleti yok eden eylemler arasında sayılır.
Kul hakkı yemek: Allah, kendisine karşı işlenen günahları affedebilir; fakat kul hakkını affetmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Buna rağmen, insanlar birbirlerinin haklarını gasp etmekte çekinmiyor.
Rüşvet ve haksız kazanç: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Rüşvet alan da veren de ateştedir" diyerek bu davranışın ne kadar ciddi bir günah olduğunu vurgulamışken, bugün hayatın neredeyse her alanında rüşveti sıradan bir alışkanlık olarak görüyoruz.
Faiz ve kumar: Toplumsal çöküşün temel nedenlerinden biri olan faiz ve kumar, bireyleri ve aileleri maddi-manevi yıkıma sürükler. Ancak bu sistem, birçok kişi tarafından normalleştirilmektedir.
Dinî Anlayışın Yüzeyselleşmesi
Belki de asıl sorun, dini bir yaşam tarzı ve ahlak sistemi olarak görmek yerine, onu sadece semboller ve şekiller üzerinden algılamamızda yatıyor. Domuz yememek, görünen bir ibadet; ancak kul hakkından kaçınmak, daha derin bir vicdan muhasebesi ve ahlaki duruş gerektirir. Belki de bu yüzden insanlar, göze çarpmayan, daha "kolay gizlenebilen" günahları işlemek konusunda kendilerini rahat hissediyor.
Sonuç: Samimiyet ve Vicdan Muhasebesi
Asıl mesele, dinî uygulamalarda samimiyet ve bütünlük göstermektir. Domuz eti yememek elbette bir itaattir; ancak bu itaatin diğer emirlerle bir bütün olduğunu unutmamak gerekir. Haram, sadece bir et türüyle sınırlı değil; vicdanları kemiren, toplumu yozlaştıran, bireyi yoldan çıkaran her şey haramdır.
İnsanın kendine şu soruları sorması gerekir:
Neden görünür günahlara dikkat ederken gizli günahları görmezden geliyoruz?
Dinin özüne, yani adalete, ahlaka ve vicdana ne kadar sadığız?
Domuz gibi haramı yerken vicdanımızı susturan nedir?
Bu sorulara dürüstçe yanıt verildiğinde, belki de gerçek bir değişim ve manevi arınma mümkün olabilir. Çünkü İslam, sadece ne yediğimizle değil, nasıl yaşadığımızla ilgilidir.
Tumblr media
youtube
64 notes · View notes
ay-misali · 7 months ago
Text
Gazze içimizde bekleyen vicdanı ve insanlığı uyandırıyor. Gazze bizi vicdana çağırıyor, içimizi allak bullak eden bir barbarlık karşısında bizi insan olmaya ve insan kalmaya çağırıyor.
Kemal Sayar
110 notes · View notes
linda-zz · 2 months ago
Text
İnsafa gəl, vicdana gəl arada güllə iş yerimə gəəll.
13 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 4 months ago
Text
Tumblr media
Hani diyorum hayal bu ya. .🙄
Şu pazar tezgahlarında domates biber yerine insanlık satılsa.
Biri ordan "Gel ablaa vicdana gell 3 kilo 5 lira" diye bağırsa.🙂
Bir diğeri Yetişen alıyorr merhamet merhamet olalı böyle ucuzlamadı" diye haykırsa.☺
Pazar arabasını hoşgörüyle doldursa Melahat abla.
Neriman hanım önünde duran iyilik tohumlarından seçip poşete koysa ve tartması için satıcıya uzatsa.
Adalete dokunup şöyle bi evirip çevirip gözlüğünün altından taze mi bunlar diye sorsa Ali amca..
Öte yanda bir başkası dürüstlüğün pazarlığını yapa dursa.
Etiket fiyatının yarısına satılsa şefkat.
Bir alana bir bedava olsa saygı.
Vefa dört mevsim bulunsa
Sabır kasalarla kapışılsa
Kesmece bunlarr diye seslense esmer çocuk elindeki "Güven"i göstererek.
İkiye bölse sonra,biri size dese,biri sevdiklerinize
Ve aşk🙂
Akşam pazarına kalmadan tükenmiş olsa.
Öyle her pazarda da bulunmasa,
Bulanlar kendini şanslı saysa, Bulamayanlar burda kalmamış başka pazara bakalım diye umutlansa...
Hayırlı cumalar musmutlu sabahlar 🕋🤲☕☕🍫♥️🫂❤️🌹🥰💋🫂💋🥰🫂💋💋🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media
14 notes · View notes
amaaaanbee · 2 years ago
Text
her şey boynuma yük oluyor, ne görsem kendime dert ediyorum, herkesin sorununu sırtımda taşıyıp geziyorum, ben bu vicdana hesap veremiyorum diye nelerden vazgeçtim ama görüyorum ki vicdansız da yaşanabiliyor, ne acı başkasının derdini anlamamak, bilmemek.
55 notes · View notes
etaali · 1 month ago
Text
Tumblr media
❓Bilgi kaynağı olan göz, kulak ve kalp neden kafirlere bir fayda sağlamamaktadır?
✨Cevap: Bakara sûresinin 6. ve 7. ayetlerinde Kafirler şu şekilde tanıtılır: “Kafir olanlara gelince: İster korkut onları ister korkutma, birdir; inanmazlar.” “Allah, (inkârları sebebiyle) onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde de bir perde bulunmakta ve onlara büyük bir azap vardır.”
✨Bu tür insanların görünüşte kalp, göz ve kulakları olsa da hidayet yolunda onlara hiçbir fayda sağlayamazlar. Çünkü onlar fıtri olan hidayetlere ve insani olan vicdana uygun bir şekilde davranmadılar. Böylelikle kendilerini ilahi nimetlerden mahrum bıraktılar.
✨Hidayet vesileleri olan kalp, kulak ve gözleri işlemden düşmüş ve Kur'an'ın açık ve uyandırıcı ayetleri dahi onlar için bir fayda sağlamamaktadır. Çünkü kendini sağır, kör ve kalpsiz bir hale getiren insan için, hiçbir sözün, alametin ve hidayetin faydası yoktur.
3 notes · View notes
aynodndr · 4 months ago
Text
Hüzünlü Eylül şiirlerinden sıkılanlara 🙂
Hani diyorum hayal bu ya. .🙄
Şu pazar tezgahlarında domates biber yerine insanlık satılsa.
Biri ordan "Gel ablaa vicdana gell 3 kilo 5 lira" diye bağırsa.🙂
Bir diğeri Yetişen alıyorr merhamet merhamet olalı böyle ucuzlamadı" diye haykırsa.☺
Pazar arabasını hoşgörüyle doldursa Melahat abla.
Neriman hanım önünde duran iyilik tohumlarından seçip poşete koysa ve tartması için satıcıya uzatsa.
Adalete dokunup şöyle bi evirip çevirip gözlüğünün altından taze mi bunlar diye sorsa Ali amca..
Öte yanda bir başkası dürüstlüğün pazarlığını yapa dursa.
Etiket fiyatının yarısına satılsa şefkat.
Bir alana bir bedava olsa saygı.
Vefa dört mevsim bulunsa
Sabır kasalarla kapışılsa
Kesmece bunlarr diye seslense esmer çocuk elindeki "Güven"i göstererek.
İkiye bölse sonra,biri size dese,biri sevdiklerinize
Ve aşk🙂
Akşam pazarına kalmadan tükenmiş olsa.
Öyle her pazarda da bulunmasa,
Bulanlar kendini şanslı saysa, Bulamayanlar burda kalmamış başka pazara bakalım diye umutlansa...
İnan Durak Taş.
3 notes · View notes
bagimli · 5 months ago
Text
Kırdıklarım kusura bakmasın vicdana geldim az önce😔😔😔
3 notes · View notes
ardor-mohr · 1 year ago
Text
Celal Şengör hödüğün tekidir. Papyon takması hödüklüğünü inceltmez. "Birine [Kürtlere] zorla dışkı yedirmek işkence değildir," diyen biri hödüktür, "Filistinliler vaktinde topraklarını Yahudilere satmasaydı," diyen biri hödüktür. Aynı zamanda bir vicdana dönüşmeyen "bilinç", insanı işte böyle rezil eder. Celal Şengör rezil biridir.
1947'de İsrail devleti kurulduğunda o "devlete" mensup olanların sahip olduğu (tapulu) toprak miktarı Filistin ülkesinin sadece %7'siydi, satılmış olan toprak o kadarıydı ve onu satanlar da Filistin'de yaşayan ama Filistinli olmayan Araplardı, çoğu yakında orada ortalığın karışacağını düşünüp topraklarını satmış ve kendi "anavatanlarına" (Lübnan'a, Ürdün'e, Mısır'a vs.) göçmüştür. Filistin halkından olan hiç kimse kendi topraklarını Yahudilere veya İsrail devletine asla satmamıştır. Filistinliler topraklarını o zamanki sömürgeci iktidar olan İngiliz devletinin el koyması sonucu yitirmiştir, sonrasında da İsrail devletinin günümüzde de devam eden tehcir politikalarıyla parça parça yitirmiştir ve bugüne gelinmiştir.
Bugün her Filistinli ailenin elinde bir anahtar vardır, Filistin direnişinin (başından beri) sembolü olan, kuşaktan kuşağa aktarılan anahtarlar... İnsan "sattığı" bir evin anahtarını neden hâlâ saklar?
11 notes · View notes
06chrome06 · 1 year ago
Text
Düşünceyi kalple çarptım.
Sevgi çıktı
Sevgiyi emekle topladım
Vefa çıktı.
Ekmeği vicdana böldüm
adelet çıktı.
Sevgiyi, Emeği, Vicdanı,
Vefayı, Adaleti, Topladım.
İnsan çıktı..
~Yaşar Kemal~
Tumblr media
18 notes · View notes
mustafasalihbozok · 2 years ago
Text
ATATÜRK BİR İNSANLIK SANATÇISIDIR  ....
Sigmund Freud
Yıl 1936.
İngiltere Kralı VIII. Edward,
Türkiye'ye geliyor...
Atatürk tarafından ağırlanıp, uğurlanıyor...
Kral,
Londra'ya dönünce,
Kraliyet sarayında "tarihçilere ve düşünürlere" sekiz saat süren bir yemek veriyor...
Düşünür ve tarihçiler Kral'a,
"Bize Mustafa Kemal Atatürk'ü" anlatın diyorlar...
Kral anlatıyor,
Herkes düşüncelerini sıralıyor...
Son sözü,
Freud alıyor...
Sigmund Freud,
Psikanaliz biliminin kurucusu dünyaca ünlü nörolog ve psikolog...
Freud,
Aşk'ı tarif ederken "Aşk cinselliği içerir" diyen düşünür...
Aynı Freud,
1939 yılında ölmeden bir yıl önce "aşkın tarifinde yanıldığını itiraf" ediyor...
Sebep ise,Bir Karga!...
Hasta yatağında yatarken,
Kırık penceresinden gagasında bir adet cevizle içeri karga giriyor...
Cevizi Freud'un baş ucuna bırakıp pencerede yarım saat melul melul Freud'u seyredip uçuyor...
İşte o an Freud,
Aşk cinsellikten öte bir duyguymuş diyor...
BURASI ÇOK ÖNEMLİ?...
Freud,
Yemekte son sözlerini,
Atatürk için sıralıyor;
'Hangi dilden,
Hangi dinden,
Hangi topraktan olursan ol,
Atatürk'ü sevmemek mümkün mü?
Aşk,
Duygular ötesi bir sanatsa,
Atatürk'te bir insanlık sanatçısıdır' diyor...
Kral,
'Neden böyle kesin ve keskin düşünüyorsun' diyor?
Freud;
'Atatürk esir aldığı komutanlara insanca davrandı...
Esir aldığı bayrakları çiğnemedi, çiğnetmedi...
Esir aldığı halklara saygı duydu…O;
Sadece toprağını korudu...
Ülkesini ve milletini sevdi onlar için savaştı...
Tüm insanlığa,
Mazlum milletlere örnek oldu...
Emperyalizme dur dedi...
Çağdaş düzeni kurdu...
Özgürlükleri,
İnançların serbestliğini,
Kadınlara seçme seçilme hakkını,
Bilimi,
Doğanın korunmasını,
Sanatı ön plana çıkardı...
Biz evrensel bilim insanlarına?'
Freud,
Böyle sıralıyor düşüncelerini...
***
Şimdi gel de,
Hangi hakla,
Hangi vicdana dayanarak sevmeyeceksin be kardeşim?
Hele de,
Yüz yıl geriye yüz tutmuş bugünün zihniyetine karşı!...
Türk kanı,
Müslüman kanı taşımayan...
Ama,
İnsanlık kanı taşıyan Freud'a gel de hak verme!Ama,
İnsanlık kanı taşıyan Freud'a gel de hak verme!
Tespit ettiğim,
Teyit ettirdiğim bu bilgi, bu yazım;
Mevcut tarihçilerimize,
Bilim insanlarımıza,
Siyasetçilerimize,
Sanatçılarımıza,
Tüm halkımıza...
İsmet ORHAN 🖌️🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media
14 notes · View notes
wintermatmazel · 2 years ago
Text
"Sona kadar"demeye cesaretin varsa gir hayatıma,"Başkasına ihtiyacım yok"diye söylececeksen elimi tut,"Aldatmayı yakıştırmıyorum"söyleyecek vicdana sahipsen sarıl bana... Hayır,yapamazsan inan bana,yokluğun daha iyi..
13 notes · View notes
baybaykus · 1 year ago
Text
"DİNİN DEVLETİ HÜRRİYETTİR"
Olağan üstü hallerde, Kanun Hükmünde Kararname yetkisi; anlaşılabilir bir şeydir. Ancak amacı, OHAL’e SEBEBİYET VEREN kişi, kurum ve konuların üzerine daha hızlı, daha kararlı gitmekle ve daha seri sonuç almakla sınırlı olmalıdır. Kanun Hükmünde Kararname’lerin; OHAL’i gerektirecek sebeplerle uzaktan yakından ilgisi olmayan, “memur alımından tohum ıslahına kadar,” yargı ve yasamanın yapması gereken her konuda ve sivil hayatta bir kırbaç gibi kullanılması toplumsal yarılmayı kamçılamak demektir.
Fonksiyonları Kanun Hükmünde Kararnameler ile gasp edilmiş yargı ve yasama organları “yürütmenin” karakolu olmaktan öte anlam içermez. Kimse unutmasın ki; yargıyı ve yasamayı temsil edenler talimatla görev yapan kolluk merkezi değildir. Yasama organının yetkilerini kanun hükmünde kararnamelerle pasivize etmek; her sıkışık dönemde arkasına gizlenilen MİLLİ İRADEYİ rafa kaldırmaktır. Yargıya dokunmak vicdana dokunmaktır, yasamaya dokunmak demokrasiye dokunmaktır.
Kanun Hükmünde Kararname’lerin “yasama üslubuna” dönüşmesi ve yargı hükümlerinin yerini alması; bir “KRAL DEVLET” sanrısının acemi provasıdır ve toplumsal hayata totaliterleşme olarak yansır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sanrılarla yönetilmeyi hakedecek kadar geleneksiz, üslupsuz ve hakkaniyetsiz değildir.
Siyaset kurumu unutmasın ki; vicdanı yaralanmış, adalet duygusu yaralanmış, hakkaniyet duygusu yaralanmış sosyal aktörlerin merhamet ölçüsü olmaz. Bugün hiçbir yargılamaya hatta hiçbir suçlamaya maruz kalmadan; can emniyeti elinden alınan, mal emniyeti elinden alınan, tahsil emniyeti elinden alınan kişilerin sayısı bir sosyal patlamayı tetikleyecek hacmi çoktan aşmıştır.
Türkiye merhametsizliğin kurumsallaştığı bir ülke olmamalıdır. Bugün görünen o ki; adaletsizlik, merhametsizlik ve intikam argümanları KHK’lerle kurumsallaştırılmak istenmektedir. Siyasal aktörleri uyarmak isterim ki; bu gidiş hayra değildir ve bu gidişat “cambaza baklar” ile gizlenecek kadar hafife alınmamalıdır. Siyaset kurumunu kanun hükmünde kararnamelerle sivil hayatı, toplumsal hayatı tanzimden vazgeçmeye ve kadim kültürümüzün gereğine, adalete, insan merkezli bir siyaset üslubuna davet ediyorum.
Hz. Ali ne güzel söyler; “Devletin dini adalettir; dinin devleti ise hürriyet...”
Süleyman Servet Sazak
3 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months ago
Text
Tumblr media
Hüzünlü Eylül Şiirlerinden Sıkılanlara 🙂
Hani Diyorum Hayal Bu Ya.
Şu Pazar Tezgahlarında Domates Biber Yerine İnsanlık Satılsa.
Biri Ordan "Gel Ablaa Vicdana Gell 3 Kilo
5 Lira" Diye Bağırsa.🙂
Bir Diğeri Yetişen Alıyorr Merhamet Merhamet Olalı Böyle Ucuzlamadı" Diye Haykırsa.☺
Pazar Arabasını Hoşgörüyle Doldursa Melahat Abla.
Neriman Hanım Önünde Duran İyilik Tohumlarından Seçip Poşete Koysa ve
Tartması İçin Satıcıya Uzatsa.
Adalete Dokunup Şöyle Bi Evirip Çevirip, Gözlüğünün Altından Taze'mi Bunlar Diye Sorsa Ali Amca..
Öte Yanda Bir Başkası Dürüstlüğün Pazarlığını Yapa Dursa.
Etiket Fiyatının Yarısına Satılsa Şefkat.
Bir Alana Bir Bedava Olsa Saygı.
Vefa Dört Mevsim Bulunsa
Sabır Kasalarla Kapışılsa
Kesmece Bunlarr Diye Seslense Esmer Çocuk Elindeki "Güven"i Göstererek.
İkiye Bölse Sonra,
Biri Size Dese,
Biri Sevdiklerinize
Ve Aşk🙂
Akşam Pazarına Kalmadan Tükenmiş Olsa.
Öyle Her Pazarda'da Bulunmasa,
Bulanlar Kendini Şanslı Saysa, Bulamayanlar Burda Kalmamış Başka Pazara Bakalım Diye Umutlansa...☺️
Tumblr media
10 notes · View notes