#topuklu ayakkabı
Explore tagged Tumblr posts
hkntrkcn · 1 year ago
Text
Tumblr media
23 notes · View notes
siyahtanda-koyu · 1 year ago
Text
Tumblr media
24 notes · View notes
mormezarlik · 1 year ago
Text
Anskm bu topuklu ayakkabıyı nasıl giyiyosunuz.Ayağım öldü resmen zar zor yürüdüm..acıdı hep.Sanırım sadece artık eheheh mezuniyetimde giyicem bu yıl
6 notes · View notes
ayakkabimodelistligi · 2 years ago
Text
Topuklu Ayakkabının Ayaklara Zararları
Tumblr media
Topuklu Ayakkabının Zararları Topuklu ayakkabılar, kadınlar arasında yaygın olarak tercih edilen bir moda unsuru yanı sıra, uzun kullanım ve sürekli kullanım ayak sağlığı açısından bazı potansiyel zararlar da taşır. Bu zararlar, doğru olmayan veya sürekli kullanılan tıkanıklıkların neden olduğu sorunlardır.  İlginizi Çekebilir: Modelist Ne Demek? Read the full article
0 notes
ayakkabikursu · 2 years ago
Text
Topuklu Ayakkabı Modelleri ve Trendleri
Tumblr media
Kadınların stilini kullandıkları ve güvenlerini artıran önemli bir aksesuardır. Hem zarif bir görünüm sunarlar hem de günlük yaşamda veya özel etkinliklerde kullanılabilirler. Bu makaleler, topuklu ayakkabılar hakkında genel bir değerlendirme yapacak ve moda trendlerine odaklanacağız.  Read the full article
1 note · View note
arguntc · 4 months ago
Text
Rüyada Siyah Topuklu Ayakkabı Görmek
Rüyada Siyah Topuklu Ayakkabı Görmek Rüyada görülen topuklu ayakkabılar kişinin yalnız kalma ihtiyacını temsil eder. Alçak topuklu ayakkabılar içsel sıkıntının az olduğunu gösterirken, topuğun yüksek olması sıkıntının büyük olduğuna işaret eder. İnsan yalnız kaldığı zamanlarda kendisiyle ilgili bazı sorunlara çözümler üretmekte daha iyidir. Görülen topuklu ayakkabının siyah olması insanın yalnız…
0 notes
lattefawn · 11 months ago
Text
0 notes
dailydanielgillies · 11 months ago
Text
0 notes
muyaterlik · 6 months ago
Text
MIUYA - DRAGON+ (2)
Tumblr media
Muya.com, farklı tercihlere hitap etmek için konfor ve stil seçeneklerini birleştiren çok çeşitli kadın terlikleri sunmaktadır. İster anatomik terlik, ister ev terliği, ister deri terlik tercih edin, Muya.com hem rahat hem de şık modeller sunuyor. Ayakların rahat etmesini sağlayan yumuşak malzemelerden üretilen terlikler, her zevke uygun farklı renk ve desen seçenekleriyle sunuluyor. Konforu şıklıkla harmanlayan farklı tasarımlar sunmaya odaklanan Muya.com, günlük giyiminde şık ve rahat terlik arayan kadınların vazgeçilmez adresi olarak öne çıkıyor.
Muya.com'da bulunan kadın terlik en önemli özelliklerinden biri dayanıklılıkları ve kaliteli malzeme kullanımıdır. Terlikler, yırtılma veya kopma gibi deformasyonlara karşı dayanıklı olacak şekilde üretildiğinden, kullanıcıya uzun ömür ve sürekli konfor sağlar. Kaliteli malzemelere olan bu bağlılık, yalnızca terliklerin genel dayanıklılığını arttırmakla kalmaz, aynı zamanda uzun ömürlü ayakkabı seçenekleri arayan kişiler için güvenilir bir seçenek sunar. Üretimde kaliteyi ön planda tutan Muya.com, hem şıklığı hem de dayanıklılığı bir arada sunan terlikleri günlük kullanım için pratik bir tercih haline getiriyor.
Muya.com ayrıca hem stil hem de işlevsellik sağlamak üzere tasarlanmış özel bir plaj terlik koleksiyonu da sunuyor. Örneğin MUYA LUCCA terlikler ıslak zeminlerde ve gün boyu giyilebilen çok yönlü bir modeldir. Ayarlanabilir ince cırt cırtlı kemeri ve dolgu topuklu bu plaj terlikleri, konforu pratiklikle birleştirerek plaj gezileri veya gündelik giyim için uygun bir seçim haline getiriyor. Giyilebilirliği ve çok yönlülüğü artıran özellikleri bir araya getiren Muya.com'un plaj terliği koleksiyonu, çeşitli durumlar için hem modaya uygun tasarımlar hem de güvenilir ayakkabı seçenekleri arayan kişilere hitap ediyor.
543 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 1 year ago
Text
Kocamın Halasının Oğlu Tokmakcım Oldu! (Reyhan 39 Y., Aydın)
Selam hikayeciler. Ben Reyhan, 39 yaşındayım, balık etli ve beyaz tenliyim. Aydın'da yaşıyorum. Yaz dönemi bizim oralarda düğün zamanıdır. Kocam Aydın'ın bir ilçesindendir. Halası telefonla arayarak yakın akrabalarının düğünü olduğunu söyledi. Kocam işi gereği zaman zaman il dışına çıkıyordu. Halasına, kendisinin düğüne gelemeyeceğini, ancak beni göndereceğini söyledi.
Düğün günü kocamın halasına gittim. Giderken dizimin bir karış üzerinde siyah bir etek, topuklu ayakkabı giymiştim. İçime de tanga külot giymiştim. Yaz olduğu için çorap giymemiştim. Gece 23:00 sıralarında düğünden halaların evine döndük. Kapıyı halanın kocasının ilk evliliğinden olan üvey oğlu Engin açmıştı. Kapının ağzında beni baştan aşağı süzerek, "Ooo Reyhan, sen de mi geldin?" diye sordu. "Evet düğün için geldim, yarın gideceğim!" dedim. Engin'i çok fazla gözüm tutmazdı. Hatta çok fazla sevmezdim. Beni ne zaman görse becerecekmiş gibi bakardı, ben de bundan çok rahatsız olurdum.
Hala yaşlı olduğu için yatmak için yerlerimizi hazırladı ve kendi yattı. Ben de üzerimi değiştirip yattım, ama hava çok sıcaktı uyuyamadım. Engin'den çekindiğim için gecelik giymemiştim, eşofmanlarla yatmıştım, fakat sıcağa dayanamadım. Nasıl olsa yatmıştır diye halanın gençliğinden kalan ince geceliği giydim. Halanın boyu benden kısa olduğu için gecelik zar zor kalçalarımı kapatmıştı. Rahat olur diye sütyenimi de çıkartmıştım. Hala salonda yer ayarlamıştı. Balkon kapısından balkona geçtim. Balkonda divan vardı, duvara sırtımı verip divana ayaklarımı uzatıp bir sigara yaktım.
Keşke kocam da yanımda olsaydı, şimdi burada kaçamak yapardık diyerek düşündüm. Kocamla ne zamandır sikişmemiştim, amım yanıyordu. Bir elimle de bacaklarımı okşamaya başladım. Yavaş yavaş hoşuma gitmeye başlamıştı. Sigarayı söndürdüm. Bir elimle göğüslerimi okşarken, bir elimi de amıma kaydırdım. Önce külodun üzerinden okşarken, daha sonra külodumu kenara çekip parmaklarımı amıma sokup çıkarmaya başladım. Bir elimle de bızırımı okşuyordum. Kendimden geçmek üzereyken mutfaktan bir ses geldi. Telaşla üzerimi düzeltmeye çalıştım, ama zaten gecelik kısaydı. Bacaklarımı divandan aşağıya uzattım ama bacaklarım ve göğsümün yarısı meydandaydı. Bir süre bekledim, mutfağın ışığı açılmadı, bulaşıklar kaymıştır diye düşündüm. Bir taraftan da acaba gören olmuş mudur diye içim içimi yiyordu.
Yatmak için salona gittim. Bir süre sağa sola döndüm, ama içimdeki sıkıntıdan uyuyamadım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıkarken Engin'in kapısı açıldı ve kapıda karşılaştık. Bana, "Sen de mi uyuyamadın?" dedi. "Evet ama şimdi yatıyorum!" diyerek hızlı bir şekilde oradan uzaklaşmaya çalıştım. Engin'in beni gecelikle görmesini istemedim. Salona gidip, salonun kapısını kapattım.
Ama sıkıntım daha da artmıştı. Hava almak için tekrar balkona çıktım. Bir süre sonra mutfağın ışığı yandı. Engin elinde su bardağı ile balkona çıktı. "Su içip yatacağım, sen de içer misin?" dedi. Teşekkür ederek istemedim. Tam giderken bana, "Reyhan odama gelirsen sana bir şey göstermek istiyorum!" dedi ve odasına gitti. Ben de içeri salona girdim. Salonda bir süre oturduktan sonra (Acaba beni gördü de o şekilde fotoğrafımı mı çekti?) diye düşündüm. Kafamın içerisinde bu düşünce iyice büyümüş, merak halini almıştı. Kafamı kemiren bu düşünceden sıyrılmak için Engin'in odasına gitmeye karar verdim...
Engin'in kapısını çaldım ve izin alarak girdiğimde şok olmuştum. Engin'in üzeri çıplaktı, altındaki kısa şortu da dizlerine kadar indirmiş, yarağına 31 çekiyordu. Sinirlenmiştim, "Bunun için mi beni çağırdın?" dedim. "Hayır, kızma, bak ben film seyrediyorum, seni balkonda izledim, daha çabuk rahatlarsın diye senin de seyretmeni istedim!" dedi. Engin benle yaşıttı ve halen evlenmemişti. Odasına Avrupa yayınlarını alan uydu yayını çektirmiş, bir seks kanalını izlediğini gördüm. Televizyonda iki adam bir kadını ortalarına almış, biri sikiyor, diğeri ağzına veriyordu. Evde kocam olmadığı zamanlarda bilgisayardaki seks filmlerini izleyerek masturbasyon yapıyordum. Demek ki bunların kanalı da varmış diye düşündüm. Engin, "Bunu beğenmediysen başka kanallar da var!" dedi. Yaklaşık on kanal dolaştı, hepsinde de Hardpørnø filmler vardı. Lezbiyenler, zenciler, gruplar, götünü siktirenler...
Benim ağzım açık dikildiğimi gören Engin, "Gel yanıma otur ayakta kalma, merak etme bir şey yapmam!" dedi. Benim gözüm televizyonda kalmıştı. Bana, "Kapıyı kapatır mısın ses gidiyor, istemiyorsan gidebilirsin!" dedi. Kapıyı kapatıp Engin'e doğru döndüğümde, gözüm Enginin yarağına takıldı. Kalın ve uzundu. Eliyle ovuşturuyordu. Kafası kocaman olmuştu. "Lütfen otur, rahat ol!" dedi. Yatağın kenarına emanet bir şekilde oturdum. "Hangisi kalsın?" dedi. "Bilmem..." dedim. Transa girmiş gibiydim, gözüm bir televizyonda, bir Engin'in yarağındaydı. "Amatörleri açalım!" dedi. "Nasıl?" diye sordum. "Normal insanlar çektiklerini gönderiyor, onlar da yayınlıyor!" dedi ve amatör kanalı açtı.
Kanalda bir kadını bir erkek sikiyordu, diğer adam da seyrediyordu. "Bak görüyor musun pezevengi, karısını siktiriyor, kendi de seyrediyor!" dedi. Televizyondan gelen inleme sesleri odayı dolduruyordu. Bir tarafta da Engin kısık sesle küfürlü konuşuyordu, "Ulan şimdi burada olacaksın, amına nasıl geçirirdim, hadi yavrum benimkini de yala, yavrum sendeki göte girmeyen erkek adam değil, götüne koyayım, ağzına akıtayım, yarağımı amına sokayım, orospum, kaltağım hadi beni boşalt!" gibi laflar ediyordu duyabildiğim kadarıyla.
Bir ara bana, "Rahat olsana, arkana yaslan!" dedi. Dediğini yaptım, şimdi hem Enginin yarağını ve 31 çekmesini hem de televizyonu görebiliyordum. Engin'in küfürlü konuşmalarından etkilenmeye başlamıştım. Sanki bana söylüyor gibi hissetmiştim. Engin'in yarağı taş gibi olmuştu, iyice irileşmişti. Kendini biraz arkaya verip hırlayarak göbeğine doğru fışkırarak boşaldı. Dölleri neredeyse gögüslerine kadar gelmişti. "Reyhan ben işimi hallettim, üzerimi temizleyim, sen de işini rahat gör!" dedi. Şortunu sıyırıp çıkardı. Çırılçıplak kalmıştı. İlk defa Engin'e alıcı gözle bakıyordum. İri yapılı bir erkekti, kocam biraz zayıftı hep şişmanlamasını isterdim.
Çok heyecanlanmıştım. Elimi amıma götürdüm vıcık vıcık olmuştu. Engin'e, "İşini halledememişsin seninki halen canlı!" dedim. O da, "Ne yapsın zavallı, ne zamandır bir amcık sikemedi!" dedi. "Neden?" dedim. "Para yok ki kerhaneye gidelim!" dedi."Sen hep kerhaneye mi gidiyorsun? Normal birini sikmedin mi?" dedim. "Hayır, bu yarak orospu amından başka am görmedi ki!" dedi. Bu arada amımı okşuyordum. Bir anda orgazm olmaya başladım. Orgazm olurken inlerim ve bazen de kısık çığlık atarım, çok dolu olduğum anda da kendi kendime (Yarak istiyorum, sikilmek istiyorum!) diye inlerim. İstemdışı yine aynısı oldu. Engin bana, "Ne o, rahatladın mı?" dedi. "Orgazm oldum, ama rahatlamadım!" dedim. "Devam et o zaman, ben banyoya gidiyorum!" dedi. Kumandayı yanıma bırakmak için bana yaklaştığında yarağı nerdeyse ağzıma değecekti...
Tam bu sırada (benim şu anda da hayret ettiğim bir şeyi yaparak) Engin'in yarağını elime alıp ağzıma götürdüm ve kafasını emmeye başladım. Engin hayret içinde bana bakıyordu. Yarağının kafası kocamandı. Ağzımın içinde Engin'in yarağı tekrar canlanlanmaya başladı. Yarağın kafası ağzımda, gövdesi elimde idi, emerken elimle de yarağına 31 çekiyordum. Yarağının kafasını ağzımdan çıkardım ve Engine, "Bu akşam senin karın olmak istiyorum!" dedim. Artık ok yaydan çıkmıştı. "Sen siktirdikten sonra bence sorun yok, sonra pişman olmayasın bak!" dedi. "Hayır olmam kocacığım, bu akşam sen ne istersen o olacağım, yeter ki beni sik!" dedim. "Olur yavrum, benim yarak ne zamandır sikecek am arıyordu. Sen iste, ben seni darmadağın ederim!" dedi. "Hadi dağıt beni erkeğim!" dediğimde, iki eliyle kafamı tutup yarağını boğazıma kadar dayayıp ağzımın içine sokup çıkarmaya başladı.
Nefes almakta zorlanıyordum Engin azgınca ağzımı sikiyordu. Elimle bacaklarından itip ağzımı kurtardım, "Yavaş ol boğulacağım, bana bırak ben ağzıma alayım!" dedim. Ben emdikçe Engin boğa gibi böğürüyordu, "Ooohh Reyhaaan süper, hadi yavruumm dibine kadar!" diyordu. Yarağı ağzımdan çıkardım ve "Bana da az önce filmdeki kadına söylediklerini söylesene!" dedim. "Olur anam, sen devam et, mahvettin beni!" dedi. Yarağı elime alıp taşaklarını ve kasıklarını yalarken, Engin de, "Yıllardır seni sikmek için bekliyordum, seni gördükçe akşamları seninle 31 çekiyordum, amına girip seni sikiyordum, taşaklarıma kadar sana geçiriyordum!" diyordu.
Ona, "Engin beni yalar mısın?" dedim. Engin de, "Yalamak ne kelime, am sularından şerbet yapar içerim!" dedi. Sırtüstü yatağa uzandım, ağzını amıma dayayıp beni yalamaya başladı. O beni yalarken iki kere orgazm oldum. Dizlerinin üzerine kalkıp bacaklarımı havaya kaldırdı, amım da götüm de apaçık ortaya çıkmıştı. "Sana öyle bir yarak tattıracağım ki, hayatın boyunca unutmayacaksın, amını darmadağın edeceğim senin!" diyerek yarağını amıma dayayıp yüklendi. Amımın sulanmış olmasına rağmen kocaman yarağı amımı yırtarcasına taşaklarına kadar içime girdi. Amım Engin'in yarağını kılıf gibi sarmıştı.
Engin hızlı bir şekilde üstümde hoplarcasına amıma girip çıkıyordu. Engin beni siktikçe zevkin doruklarına çıkıyordum. Sanki dünya ile irtibatım kopmuştu. "Hadiii sik beni, geçir bana erkeğiiim, bu gece senin orospun oldum, sik beni, orospu yap beni!" diye inliyordum. Hızımı alamadım ve "Üstüne çıkmak istiyorum!" dedim. "Olur bebeğim, nereye istiyorsan oraya çık!" dedi. Engin'i yatırıp üstüne oturdum. Elime yarağını alıp amıma dayadım ve yavaş yavaş üstüne oturmaya başladım. Taşaklarına kadar yarağı içimdeydi. Hareketlerimi hızlandırmaya başladım. Zevkten kuduruyordum. Oturup kalkarken Engin'in taşaklarını götümde hissediyordum...
Ve yine orgazm oldum. Üste olduğum için benim amımın suları Engin'in taşaklarına kadar sızmıştı. Yarağı da taşakları da vıcık vıcık olmuştu. Engin de ellerini göğüslerime atmış, göğüslerimi sıkıştırıyor, ovuşturuyor, gazete kağıdı gibi büzüştürüyordu. Bir taraftan canım yanarken bir taraftan acayip zevk alıyordum. Engin, "Senin gibi bir karı sikmedim şimdiye kadar, süper bir şeymisin sen!" diyordu. Ben de, "Devam et erkeğim, devam et kocacığım, ben de şimdiye kadar böyle bir yarak yemedim. Daha da sok, daha da sokkk!" diyerek inliyordum.
Engin ellerini kalçalarıma kaydırdı ve oğuşturmaya başladı. İyice de sertleşmişti. Son noktaya geldiği belliydi. Elleriyle kalçalarımı ayırmış ve hızlı bir şekilde amıma girip çıkarken inliyor, hırlıyordu, "Iııığğğhhh, oğğğhhşşş, ıhhhmmğğğhhh!" diye. O kadar hızlanmıştı ki, ıslak taşakları kalçalarıma vururken dalganın kıyıya vurduğu gibi sesler geliyordu. Farkında olmadan kalçalarımdan güç alıyordu ve zevkin doruklarına yaklaştıkça elleri ile kalçalarımı biraz daha ayırıyordu, götümün ayrılacağını düşündüm bir ara. Engin içime öyle bir tazyikle patladı ki, amımın içi dölleri ile dolmuştu. Engin'le hayvan gibi sikişmiştik. İkimiz de birbirimizi perişan etmiştik...
Engin'in üzerinden kalkarken içimi dolduran döller aşağıya doğru süzülmeye başladı. Elimle yere dökülmesin diye amımı kapattım. Elimde bir avuç dolusu döl vardı ve halen sızmaya devam ediyordu. Tam bu sırada Engin bana, "Ne o, yutacak mısın onları?" dedi. Aslında aklımdan geçmiyordu. Çünkü şimdiye kadar kocamın döllerini ağzıma almamıştım. "Bilmem..." dedim. Engin de, "Seninkileri ben çok sevdim, sen de onların tadına bak istersen!" dedi. Engin bana çok güzel bir gece yaşatmıştı ve şimdiye kadar bu kadar güzel sikilmemiştim. Ona ödül olacağını düşünerek avucumdaki dölleri göğüslerime, boynuma, kalçalarıma ve bacaklarıma sürmeye başladım. O kadar çoktu ki her tarafıma yetmişti. Avucumda son kalanları da yalayarak ağzıma aldım. Çok tuzlu ve keskin kokulu idi. Avucumda döl kalmayıncaya kadar avucumu yalayıp dölleri yuttum ve "Seninki de çok güzelmiş!" dedim.
Engin yattığı yerden elini uzatıp, "Gel yanıma!" dedi. Yanına uzandım. Çok hoşuma giden, ama kocamın çok fazla yapmadığı bir şeyi yapmaya başladı. Bana sarılıp beni sevmeye başladı. Hiç beklemiyordum ve çok hoşuma gitmişti. Hem beni seviyor, hem de bana, "Yıllardır seni sikmek istiyordum, rüyalarımı süslüyordun, bana bunu yaşattığın için çok teşekkür ederim!" diyordu. Bu son hareketleri beni tamamen koparmıştı. Çünkü kocamdan bu davranışları görmemiştim. Ben de Engin'e bana yaşattığı gece için ve gösterdiği incelik için teşekkür ederken, bir taraftan da göğsü ve karnı ile oynuyordum...
Elim yarrağına gitti, daha kendini bırakmamıştı. Elime alıp okşamaya başladım. Engin'e, "Gerçekten kocam olmak ister misin?" dedim. "İsterim, ama nasıl olacak?" dedi. "Sen hiç göt siktin mi?" dedim. "Bir kere kerhanede siktim, ama hiçbir şey anlamadım!" dedi. "Beni götten siker misin?" dedim. "Peki daha önce siktirdin mi?" dedi. "Birkaç kere kocamla denedik, ama acıyınca siktirmedim. Eğer sen istersen ilk sen sikeceksin ve kocam olacaksın, ister misin?" dedim. "İstemez miyim mi yavrum, götüne hastayım zaten!" dedi. Kendimi Engin'in büyüsüne kaptırmıştım, ama Engin'in kalın yarağı amıma zor girerken götüme nasıl girecekti. Bir kere yola çıkmıştım ve bu sefer götümü siktirecektim, kararlıydım. Kerhanedeki orospu siktirdiyse, o koca yarağı götten yedi ise, ben de götüme alabilirdim, ben de o yarağı yiyebilirdim. Çünkü Engin bunu hak etmişti.
Ama önce işemem lazımdı, çırılçıplak odadan çıktım, tuvalete girdim. Daha sonra sıvı sabunu alıp tekrar odaya girdim. Engin ayaktaydı. Uzattığım sıvı sabunu elimden alıp, "Teşekkür ederim, hiç böyle bir şey beklemiyordum!" diyerek dudaklarıma yapıştı. Emerek dudaklarımı öpüyordu. Ben de karşılık verdim ve bir süre ateşli bir şekilde öpüştük. Sonra elimden tutup beni yatağa çıkardı ve dört ayağımın üzerine domalttı. İri elleriyle kalçalarımı ayırdı. Önce kalçalarımı öpüp yaladıktan sonra tersten amımın üzerinde dilini dolaştırmaya başladı. Yine mest olmuştum. Bir anda irkildim, amımı yalayan dili şimdi göt deliğimde geziniyordu. İlk defa biri götümü yalıyordu. Arada da kalçalarıma ufak ısırıklar atıyordu.
Birden parmağı götümde dolanmaya başladı ve yavaş yavaş götüme baskı yapıyordu. Parmağını yarısına kadar götüme sokmuştu. Bir taraftan da, "Kendini bana bırak, hiç acıtmadan götünü sikeceğim, oradan da sana zevk almasını öğreteceğim!" diyordu. Parmağını ortasına kadar götüme sokup çıkarıyor bir taraftan da deliğimin etrafını yalıyordu. Parmağın götümden çıktığını hissetim. Başımı arkaya çevirdiğimde, Engin ayağa kalkmıştı, sıvı sabunu aldığını gördüm. "Şimdi götünü yağlayacağım, hiçbir acı hissetmeyeceksin!" dedi.
Engin önce sıvı sabunu göt deliğimin etrafına sürdü ve az önce götümü parmakladığı parmağı ile götüme girmeye başladı. Az öncekinden daha rahat giriyordu parmağı ve daha derine. Parmağının tamamını götüme sokup çıkarmaya başladı. Götüm parmağına alışmıştı derken birden götümün zorlandığını hissetim. Bu sefer iki parmağını birden sokmaya çalıştı. Onu da içime almıştım. Parmakların yarıdan fazlası götüme girip çıkıyordu. Yatağa paralel durmamı söyledi. Öyle yaptım, bir taraftan götümü iki parmağıyla sabunlarken, bir taraftan da yarağını ağzıma verdi. Ben Engin'in yarağını emerken, götüm de parmaklarına alışmıştı. İşi biliyordu. "Nereden öğrendin göt sikmeyi?" dedim. "Filmlerden! Bir gün senin götünü sikersem diye!" dedi.
Bu arada ben de Engin'in yarağını ağzımla ve elimle güzelce kaldırdım. Tekrar önünde domalttı. Bu sefer yarağını sabunlamaya başladı. Taşaklarına kadar sabunladıktan sonra sabunu alıp götümün içine parmakları ile pompalamaya başladı. Götümde vıcık vıcık sabun olmuştu. Sonunda Engin götüme girecekti ve beni götveren yapacaktı. Biraz stresli idim ve kendimi sıkıyordum. Engin kalçalarımdan tutup beni sabitledi, "Fazla hareket etme ve kendini sıkma, bana bırak kendini!" dedi.
Taş gibi ve dimdik yarağını kalçalarımın arasında sürtmeye başladı. Götüme sokacak diye beklerken, yarağın amıma girdiğini hissetim. Bir taraftan amı sikerken bir taraftan da parmağını götüme sokuyordu. Bir süre amımı sikmeye devam etti. Yine mayışmaya başlamıştım ve götümün sikileceğini unutmuştum. Tam bu sırada Engin seri bir hareketle parmağını götümden çıkarıp yarağını götüme dayadı ve ani ve sert bir hareketle yüklendi. Engin'in kocaman yarağının kafası götümü yırtarak götümden içeri girmişti. O anda kalbimin ağzımda attığını hissetim. Attığım çığlığı halen duyabiliyorum, "Aaağğğhhhhh, ayyyyyy!" diye. İstem dışı yaraktan kurtulmak için kendimi ileri doğru çektim, ama Engin iki eliyle kasıklarımdan beni kendine doğru çekince yarağının yarısı götüme girmişti. Menge gibi elleriyle kasıklrımdan beni sabitlemişti ve kaçamıyordum.
"Tamam yavrum, bu kadardı, sık dişini, götüne girdim!" diyordu. Ama tansiyonum yükselmiş gibi beynim zonklarken, sesini arka fondan geliyormuş gibi duyuyordum. Engin bira daha yüklenince, "Uyyy, offf, aayyy, aağğhh, Engin erkeğim kocacığım, dağıldım, yırtıldım, çok acıyooor, ağğğhhhh!" diye inlemelerim eşliğinde Engin götüme gidip gelmelerini yapıyordu. Bir anda durdu, "Reyhan yeter bağırma, bak götünün içindeyim!" dedi. "Hepsi girdi mi?" dedim. "Evet hepsi götünde, sakin ol şimdi, bundan sonra zevk alacaksın!" dedi ve yavaş hareketlerle götümün içinde gidip gelmeye devam etti. Ara da bir hepsini çıkarıyor, nefes almamı rahatlamamı sağlıyor, daha sonra tekrar sokup çıkarmaya devam ediyordu. Bir süre sonra götüm uyuşur gibi olmuştu. Enginin yarağına alışmıştı. Kendimi iyice serbest bıraktım. Artık Engin amıma girer gibi rahat hareket ediyordu. Engin'in büyük zevk aldığı her halinden belliydi, kasıklarımı ve kalçalarımı sıkmaktan neredeyse moraracaklardı. Ben de Engin'in ritmine uymuştum.
Engin yarağını götümden çıkardı ve beni sırtüstü yatırıp, bacaklarımı havaya kaldırdı. Yarağını götüme dayayıp içine girdi. Şimdi rahat alabiliyordum götüme. Engin bir taraftan götümü sikerken bir taraftan da göğüslerimi okşuyor, sıkıyor, "Reyhan hoşuna gidiyor mu?" diye soruyordu. "Evet, değişik bir duygu, ama amımdan aldığım zevk kadar değil!" dedim. "Alışınca daha çok zevk alacaksın!" diyerek götüme pompalamaya devam etti. 15 dakika siktikten sonra yarağını götümden çıkardı ve döllerini fışkırtmaya başladı. Göğüslerime kadar fışkırmıştı yine bir avuç dolusu. "Ufff, nasıl fışkırdı öyle!" dedim. "Senin gibi bir yavruyu sikip te fışkırmadan olmaz ki!" dedi. Bunları konuşurken ben Engin'in döllerini göğüslerime ve göbeğime sürmeye devam ediyordum..
Engin'e, "Erkeğim benim, güçlü kocacığım, ne zaman sikin kalkarsa bende indirebilirsin. Ne zaman ararsan, amım, götüm, ağzım, her tarafım yarağına amade! Ama başka karıları sikersen, hele kerhane orospularını sikmeye gidersen çok bozulurum! Sen iste, ben senin için orospuluk bile yaparım!" dedim. "Merak etme karıcığım sen benim küçük orospumsun, sen varken başka orospuyu siker miyim hiç!" dedi ve dudaklarıma yumuldu. Uzunca öpüştük. Gün ağarmak üzere idi, "Halam birazdan kalkar!" dedim. Giyinmek için iç çamaşırımı elime aldığımda, Engin, "Bırak Reyhan bana hatıra kalsın!" dedi. Zaten bir tek tanga külodum vardı, onu da Engin'e bırakıp, üzerime geceliği alıp çıktım...
Kahvaltıdan sonra Engin beni uğurlarken, "Çantana bak, sana bir hediyem var!" dedi. Ordan ayrılıp kendi evime gidince çantama baktım, bir CD vardı. Meğer Engin akşam yaptıklarımızı gizli kamerayla kaydetmiş. Oturup seyrettiğimde hayretler içinde kalmıştım. Hem yaptıklarıma, hem söylediklerime. Ama hiçbir şey şu gerçeği değiştirmedi: Engin benim kocam ve tokmakcım olmuştu. Ben de onun karısı ve biricik orospusu. Engin'le halen her fırsatta sikişiyorum :)
[Reyhan]
211 notes · View notes
hkntrkcn · 3 months ago
Text
Tumblr media
pürüssüz sevenlere...
#bacak #topuklu #legs #highhills
3 notes · View notes
alexay76 · 1 year ago
Text
Hayatımın Sikişini Çek Cumhuriyetinde Yaşadım
Merhabalar, adım Behzat. İşyerimin talimati ile Çek Cumhuriyetine gitmek zorundaydık, orda kurulu olan fabrikaları denetleme amacı ile. Alman iş arkadaşım Joachim ile birlikte araba ile gümrük kapısına yaklaştık. Kapıya geldiğimizde, gümrük memuru bir bayan, bizden, önce passportlarımızı istedi, daha sonra arabadan inmemizi ve bagajı görmek istediğini söyledi. Aynen uyguladık. Bu arada şunu belirteyim: iş seyahati birkaç gün süreceği için, tedarikli gidiyorduk, yani takım elbiseler ve çamaşırlarımız çoktu.
Gümrük memuru bayan bu yoğun bagajı görünce doğal olarak, “Bu kadar eşya sizin mi?” diye sordu. Ben olayı olduğu gibi anlattım. Nereleri denetleyeceğimizi sordu. Ben de biraz ürkerek’te olsa, planladığımız şekli anlattım. Gümrük memuru bayan da okadar güzelki, sanırsın manken. Size anlatmaya çalışayım. Kumral saçlı, tahminen 1.75 boyunda, ince belli, o üniformasında bile seksi görünen, tatlı bir kadın. Üniformanın altında dekoltesi bayağı açık bir bluz giymiş, dudaklarda fazla olmasada biraz ruj, tırnaklarında French, fazla yüksek olmayan topuklu bir ayakkabı giymiş. Gerçekten o duruşuyla beni etkilemedi desem, yalan olur.
Bizim tam olarak ne iş yaptığımızı öğrenmek istedi. Arkadaşım Joachim girdi söze ve onun sorularını cevaplamaya başladı. Joachim de 1,80 boyunda, iri yapili, iyi görünebilmek için kendine çok özen gösteren bir kişidir. Aynı zamanda benim görüşümle yakışıklı bir arkadaşımdır. Bunu gümrük memuru bayan da fark etmiş olmalı ki, onların muhabbeti gittikçe başka konulara kaymaya başladı. Lafa ben de girdim, “Acaba yakınlarda WC varmı?” diyerekten. Hem çok sıkışmıştım, hemde o kadar yoldan sonra kendime çeki düzen vermek istedim. Gümrükcü bayan kolumdan tutup beni 5 metre ileri götürerek WC’nin yerini tarif etmeye başladı. Bana yakınlaşınca o güzel kokusundan derin bir nefes aldım. Bunu o da fark etti ve gülümsedi. Kadının bakışları ‘Seks istiyorum, sikişmek istiyorum!’ diye bağırıyordu sanki. Neyse işimi görüp tekrar arabanın yanına geldiğimde, gümrükcü bayanla arkadaşım Joachim samimiyeti artırmış, birlikte gülüşüyorlardı.
‘Hayırdır, neler oluyor?’ şeklinde arkadaşıma bir göz hareketi çektim. O da bana omuzlarını kaldırarak ‘Bilmiyorum.’ gibisine cevap verdi. Daha sonra anladığımıza göre gümrük memuru bayan bize takmış meğer. “Lütfen benimle gelin!” dedi, eline benim eşya çantalarından birini aldı yürüdü. Gümrük binasına girdik ve merdivenlerden aşağıya inerken, başka bir gümrük memuru bayan karşıdan bizimkine herhalde, “Ne oldu?” şeklinde Çek’ce bir soru sordu. Bizimki de ona artık ne dediyse, kalktı ve gitti. Tahminimce ‘nöbet değiştirelim’ der gibi bir olay oldu. Bir odaya girdik, bizden sandalyelere oturmamızı istedi. Daha sonra kapıya doğru gidip, kapıyı kilitledi.
Ben sanki kadının ne istediğini tam o vakit anladım, ama emin olmak için biraz daha bekledim. Arkadaşım Joachim şaşkınlık içinde bir soru soracaktı, kadın Joachim’in dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. İkimiz de şok olduk. İşe bak! Gümrük binasına kilitlendik ve gümrük memuru bizimle seks yapmak istiyordu. Kaçışımız yok gibi gözüküyordu. Kadın soyunmaya başladı ve bizimde aynen soyunmamızı istedi. Biz tabiki ne kadar tereddütlüde olsak okadar da istekli idik. Dediğini yaptık soyunduk, ayaklarımızda sadece çoraplarımız kaldı.
Kendisi de tamamen soyununca, vücudunun o güzelliğinden kendimizi alamıyorduk. Memeleri irice ve dimdik duruyordu, beli çok ince ve kalçaları bir erkeği baştan çıkaracak cinstendi. Amını tamamen traş etmişti, küçük amcık dili pembe pembe görünüyordu. Yanımıza gelip, bizim kalkmak üzere olan siklerimizi sıvazldı. Bir benimle öpüşüyor, bir arkadaşımla. Arkadaşımın siki, kendisi Alman olduğu için sünnetli değildi. Bunu farkeden gümrükcü kadın bana sordu, “Senin sikin neden böyle?” dedi. Sünnetli yarak görmemişti o vakte kadar. Ben de durumu kısa yoldan anlattım tabiki, çünkü daha önemli işimiz vardı.
Kadın dizlerinin üstüne çömelip arkadaşımın sikini ağzına almaya başladı. Öteki eli ile benim sikimi okşamaya devam ediyordu. Arada bir banada saksofon çekmeyi ihmal etmiyordu. Arkadaşım herhalde fazla dayanamadı ve kadının ağzına boşaldı. Birden çok döl gelince ürken gümrükcü kadın, hemen gidip ağzını yüzünü temizleyip geldi. Benim sikim halen kalkık vaziyette bekliyordu. Arkadaşım sikini tekrar kaldırmaya uğraşırken, kadın benim yarakla ilgilenmeye başladı. Ben de bu arada boş durmuyordum, kadının iri gö��üslerini kabaca sıkıyordum. O anda Kadının ismini sormayı unutuğumuz aklıma geldi ve hemen sordum. İsmi Mita imiş. “Mita masanın üzerine uzan!” dedim. Masanın üzerine oturdu ve kendini geriye bıraktı. Bacaklarını ayırıp, o mis kokan amcığını yalamaya başladım. Amına dilimi sokup sokup çıkarıyordum.
Zevkten dörtköşe olan Mita inlemeye başladı. Joachim bize yaklaşıp, yarı kalkmış sikini tekrar Mita’nın ağzına vermeye çalışıyordu. Mita Joachim’e sakso çekiyor, ben de Mita’nın amını (kedi süt içer gibi) yalıyordum. Bir müddet sonra dayanamayıp sikimi Mita’nın ıslak amına dayadım, “Mita sikişe hazırmısın?” dedim. Kafa sallayıp ‘Evet’ demeye getirdi. Var gücümle sikimi köküne kadar birden soktum. Mita’nin gözleri birden açıldı ve artık inlemeyi bırakıp bağırmaya başladı. “Dur! Yavaş!” diye yalvarıyordu. Ben dururmuyum, öyle bir pompalıyordum ki, Mita’nin söylediklerini o hızla zevk sesleri zannediyordum. Oysa Mita canı yandığından bağırıyormuş. Sikimi götüne sokmuşum. Ben de ne kadar güzel daracık bir amcık diye kendi kendime seviniyordum.
Joachim Mita’yi biraz rahatlattı, aynı zamanda Mita’nın amını parmaklıyordu. Tekrar zevke gelen Mita kendini masanın üzerinde iyice bırakmıştı. Arkadaşım Joachim de benim gibi götçüymüş, Mita’ya, “Götünü ben de sikmek istiyorum.” deyince, Mita ürküp, “Hayır! Arkadaşın mahvetti götümü, üstelik daha önce götten hiç yaptırmamıştım.” dedi. İkna etmeye çalıştık onu, “Krem var mı?” diye sorduk. “Sadece nemlendirici el kremi var.” dedi, çantasından çıkardı. Kremi aldım ve az önce siktiğim götünü kremledim. Arada bir parmağımı götüne sokup alıştırmaya bakıyordum. Joachim ise Mita’yı ikna etme çalışmalarına devam ediyor, kendisini bırakırsa ne kadar zevkli olabileceğini anlatıyordu.
Ben kremi bolca sürdükten sonra, Joachim gelip Mita’nın göt deliğine dayadı sünnetsiz sikini. Ağır ağır sokuyordu sikini. Bana dönüp “İşte göt böyle sikilir.” dercesine bakıyordu. Hafif formundan düşmüş olan sikimi Mita’nın ağzına verdim. Temizlememiştim, olduğu gibi yalayarak temizledi sikimi. Aynı anda çıldırmış gibi emiyordu sikimi. “Amımı da sikin, artık dayanamıyorum.” diye inliyordu. Masadan ikisinin de inmesini istedim. Kendim yattım masaya, Mita’yı üzerime bindirdim. Sikim amına kendiliğinden giriyordu. Joachim’e işaret ederek, götünü sikmeye devam etmesini istedim. Sandviç halinde pompalıyorduk Mitanın amını ve götünü. Zevkten çığlıklar atıyordu. Ben bir elimle memelerini sıkıyor, bir elimle ağzını kapatmaya çalışıyordum bağırmasın diye. O anda kapı çalındı, hepimiz birden durduk. Az önce gördüğümüz gümrükcü bayan arkadaşı, bir sorun olup olmadığını soruyormuş.
Mita kalktı, o çıplak haliyle kapıyı açtı, bayan arkadaşı da içeriye girdi. Arkadaşı da hani şöyle alıcı gözüyle bakınca, gerçekten güzel bir bayandı. Biz yine hemen çaktık davayı, Mita arkadaşına daha önce nöbet degişmesi ile ilgili değil de, az sonra sende gel komutu vermiş aslında. Kadın bizi öyle kalkık siklerimizle görünce, gözleri açıldı. Mita ona saati gösterip, ‘artık git’ gibi Çek’ce bir şeyler emrettiyse de, o dinlemeden hemen hızlı bir şekilde soyunmaya başladı. Kadının adını sordum ve soyunmasına yardımcı oldum. “Adım Katja, ya sen?” dedi, “Ben Behzat, bu da Joachim.” dedim.
Sütyenini çıkarınca iki adet küçücük meme fırladı karşıma. Memeleri okadar küçüktü ki, elma kadar bile yoktu. Külotunu da sıyırıp çıkarınca, traşlı fakat çok az kıllı olan amcığı da ortadaydı. Amcığına sadece bakmak bile acaip zevk veriyordu. Ben tamamen kendimi Katja’ya verdim, arkadaşım Mita ile ilgileniyordu. Katja’yı koltuğa oturttum, bacaklarını ayırdım ve direk amcığını yalamaya başladım. Katja’da buna hasret kalmış gibi oh çekiyordu. Başımı elleriyle amına doğru bastırıyordu. Katja’yı koltuğa uzatıp ben de ters döndüm üzerine çıktım ve sikimi ağzına yönelttim, 69 olduk. Sikimi tamamı ile yuttu Katja. Ben de dilimi amına girdiğince sokuyordum. Öylesine güzel tamamlıyorduk birbirimizi ki, anlatamam.
Amını yalamaktan dilimin uyuştuğunu farkedince, koltuğa oturup, Katja’yı da üzerime oturttum. Yavaşca kaydı sikim amının içine. Ben fazla uğraşmıyordum, Katja sikimin üzerimde kalçalarını delicesine oynatıyordu. Amı sikimi öylesine bir emiyordu ki çıldırtıyordu beni. “Götünü de sikebilirmiyim?” diye sordum Katja’ya. “Evet! Her deliğimi sikmeni istiyorum zaten!” diye zevkle inliyordu. Amını sikerken parmaklarımı tükürükleyip bir yandan göt deliğini hazırlıyordum. Katja fazla dayanamadı boşaldı. Bu arada çığlıklar inlemeler alabildiğince… Yavaşca sikimi amından çıkardim, göt deliğine dayadım. Katja’nın götü de küçüktü, acıtırım diye korktum ve “Katja istersen sen kendin rahatça yerleştir ve sok!” dedim. “Olur.” dedi ve birden sikimi köküne kadar soktu götüne.
Joachim bile şaştı kaldı bu işe. Mita ile sikişirken bizi izliyorlarmış daha fazla tahrik olmak için. Joachime, “Bak! Göt böyle sikilir işte!” dedim ve durmadan alttan vuruyordum hem sikimi hemde taşaklarımı Katja’nın götüne. Mita Joachimin yanından kalkıp bizim yanımıza geldi. Katja ile sikişirken, önce taşaklarımı okşamaya başladı, sonra da yalıyordu. Ne zevkti o öyle. Bir yandan göt sikmek, bir yandan başka bir kadın taşaklarını yalıyor. Joachim de arkamdan sandalye üzerine çıkmış, sikini Katja’nın ağzına vermeye çalışıyormuş. Katja Joachim’in benimkinden daha küçük sikini ağzında kaybedince, Joachim bir kez daha şaşırdı kaldı.
Dördümüz yaklaşık bir saat kadar değişik pozisyonlarda sikiştik. Boşalıp, tekrar küçük bir moladan sonra yine sikişmeye devam ediyorduk. Ben o zamana kadar tüm arzuladığım fantazilerimi yaşıyordum. Kadınları üstüste yatırıp, sikimi Mita’nın amından çıkarıp Katja’nın götüne sokuyordum. Ardından tekrar Mita’ya yalatıyordum. Daha sonra ikisini 69 haline getirip, birinin götünü sikerken diğerine arada bir sikimi yalattırıyordum. Boş kalan amı veya götü de hep Joachim sikiyordu. Çıldırıyorduk hepimiz zevkten. Saatin ilerlemesini unuttuk tabiki, kadınların mesaisi bitmişti. Bizi evlerine davet ettiler, orda devam ederiz dercesine. Bir yandan akşama doğru ilk fabrikada olmamız lazım iken, öte yandan kadınlarin evli olup olmadıklarını düşünüyordum.
“Evlimisiniz?” diye sordum ortaya. Mita, “Ben ayrıldım, şu an yalnızım ve kendime ait bir dairede kalıyorum.” diye cevapladı. Katja da, “Ben bekarım, ailemle yaşıyorum.” diye ardından ekledi. “Kızlar, biz işimizi halletsek, zaten birkaç gün sonra geri dönerken yine burdan geçeceğiz.” dediysek te, bizi ısrarları ile zorluyorlardı. Yapacak bir şey yoktu, fabrikada buluşacağımız şahısa telefon açıp bir yalan uydurmalıydık. Joachime, “Sen çöz bu olayı artık!” dedim. Joachim telefon edip, gümrükte alıkoyulduğumuzu anlattı, artık işlerimiz nezaman biterse tekrar fabrikayı arayacağımızı söyledi.
Koyulduk yola, kadınlar kendi arabaları ile önde, biz de arkalarında, yaklaşık on dakikalık yoldan sonra geldik Mita’nın evine. Havanın da sıcak olması nedeni ile, kapıdan içeri giren soyundu. Mita bize içecek hazırlamaya mutfağa girdi. Ben Katja’yı küçük öpücüklerimle başladım azdırmaya. Katja, “Bir dakika.” dedi ve Mita’nın yanına gitti. Joachim bana bakıp gülüyor, ben ise, “Bu fırsatı iyice, hatta gittiği yere kadar değerlendirelim.” dedim. Kadınlar ellerinde içeceklerle geldiler ve “Biz banyoya, duşa giriyoruz, hemen çıkarız.” dediler.
Duştan çıplak geri döneceklerini düşünerek bizde Joachim’le üzerimizde ne kaldıysa artık soyunduk. Aradan 10 dakika geçti, kızlar halen gelmeyince, Joachim’e, “Şunlara bir bakalım.” dedim. İkimizde çırılçıplak banyonun kapısını çaldık. “Gelin içeriye, çekinmeyin!” dediler. Bizde zaten çekinme diye birşey kalmamıştı. Bir de baktık ki, Mita Katja’nın şampuanlar içindeki amını yalıyor, o da inlemeye başlamıştı bile. Dördümüz birden banyoya sığmadığımızdan, ben Katja’ya, “Yıkan çabuk gel, seni sikmeye devam etmek istiyorum!” dedim. Katja, “Acelen ne? Rahatça yıkanıyoruz burda.” diye şikayette bulundu. Ben de, “Oh gel keyfim gel, bizi düşündüğünüz yok ki!” dedim. Bunun üzerine Mita çıktı hemen ve benimle salona geldi. Katja’nın sırtını keseleyen Joachim onunla banyoda kaldı.
Mis gibi kokan Mita’yı aldım yumuldum amına hemen. Banyonun ıslaklığı ile amının ıslaklığı karıştı birbirine. İnlemeye başladı ve kafamı geri itip önümde domaldı. Sikim direk gibi olmuş inmek bilmiyor zaten. “Amını mı, yoksa götünü mü?” diye sordum Mitaya. “Götümün kızlığını sen bozdun, erkeğim sensin, tercihi sana bırakıyorum.” dedi. Götünü hazırlamadan Mita’yı tekrar üzmek istemedim, ıslak amına soktum sikimi. Bir süre köpekleme pozisyonunda siktikten sonra bunu kaldırdım, duvara dayadım, ayakta arkadan sikiyorum amını. Ellerim o sıkı memelerini sarmış, nefesi gitgide hızlanıyordu. Elimin biri ile amının klitoris bölgesine inip, zevk dügmesi ile oynamaya başladım. Artarak hızlanan nefesini hissediyordum. Kafasını çevirdi kulağımın memesini ısırıyordu. Bir an durdum, “Hiç kımıldama, boşalmak üzereyim, daha henüz bitsin istemiyorum!” dedim. Sikim amının içinde küçük adımlarla banyoya ilerledik.
Banyoda Joachim Katja’ya saksofon çektiriyordu. Mita’yı serbest bırakınca o da Katja’ya katılıp Joachim’in sünnetsiz yarağına sarıldı. Yakın bir rafta duran krem gördüm. Uzanıp aldıktan sonra, başladım Mita’nın götüne sürmeye. Arada bir parmağımı götüne sokuyordum. Daha sonra iki – üç parmak, derken götünü dört parmağım ile iyice aıştırdım. Bayağı açıldı götünün deliği. “Sıkı dur Mita, kökleyeceğim!” dedim. Mita Joachim’in yarağını yalamayı bıraktı ve tutunacak iyi bir destek arıyordu. Küvetin kenarına tutundu. Birden soktum sikimi götüne ve tamamını yerleştirdim, öylece içinde kaldım. Zevk kıvamım tam yerinde idi. Sert sert pompalarken “Artık dayanamıyorum!” deyip götünün derinliklerine boşaldim. Sikim biraz rahatladıktan sonra götünden çıkarıp suyla temizledim ufak Behzat’ı.
Sonra mutfaktan kendime bir su aldım ve salona geçip koltuğun üzerine uzandım. Tabiki onların seslerinden ben rahat duramadım ve tekrar banyoya gittim. Bu arada Joachim Mita’nın amına sokmuş sikini ve Katja’yı yalıyor. Yalarken bir yandan da Katja’nın götünü parmaklıyor. Mita boşalmak üzereydi, bir çığlıkla boşalıp saldı kendini. Joachim sikini Mita’nın amından çıkarır çıkarmaz Katja’nın götüne ağır ağır sokmaya çalışıyordu. “Öyle yavaş olmaz oğlum, hepsini birden sok! Katja alışmış götten vermeye zaten!” dedim. Joachim sözümü dinledi, sikinin ucunu göt deliğine dayadı ve hepsini birden soktu Katja’nın daracık götüne. İki üç git gelden sonra dayanamadı ve boşaldı. Hepimiz sırayla temizlenip salona geçtik.
Salonda Katja “Hepiniz egoist’siniz, siz zevkinizi aldınız ben daha alamadım!” deyince, Mita Katja’nın yanına gidip amına yumulmak istedi. Katja, “Hayır, sikilmek istiyorum ben, hemde çok sert bir sekilde! Hem amımdan hemde götümden sikilmek istiyorum!” dedi. Bu tahrik edici sözlerden benim sikim tekrar uyandı. Joachim, “Benim pilim bitti! Biraz istirahat etsek?” dedi. Ben, “Yorulan dinlensin!” diyerekten kalktım ayağa. Katja’nın ağzına verdim sikimi, “Ben seni şimdi çok kötü sikeceğim, bekle 2 dakika daha!” dedim. Katja sikimi çivi gibi yapmaya başladı bile. Kafasını ileri geri yapıp emmesi ile birlikte, sanki onun o dar amını sikiyormuşum gibi oluyordum. Zaten sikimin tamamını alıyordu ağzı.
Değişiklik olsun diye ayaktayken Katja’yı kucağıma aldım ve sikimin ucunu götüne soktum biraz. Katja götten zevk almasını bilen bir kadındı. Kucağımda yarrağım götüne kaydıkça ince ince inliyordu, ben de onun o erikten biraz büyük memelerini ısırıyordum. Gaddarlaşmaya başladım, o da bunu hissetti ve sırtımı tırmalıyordu. Bir de baktım Mita gelmiş, alttan Katja’nın götüne giren sikimi ve taşaklarımı yalıyor. Dünyada çok erkeğin bu duyguyu tattığını zannetmiyorum. O kadar güzeldi. Yorulduğmu hissettim, Katja yine nerden baksanız 50 kilo vardı. Katja ile yatakodasına gittik ve onu yatağa sırtüstü yatırdım. Götünden sikmeyi bırakıp amına soktum ve pompalamaya başladım. Var gücümle durmadan sikiyordum amını. Aradan garanti 15 dakika geçti, kan ter içinde kaldık. Katja’ya, “Boşalırken birlikte boşalalım.” dedim. “Tamam!” dedi. Zaten fazla sürmeden, “Ben geliyorum!” diye inlemeye başladı. Ben daha da hızlandım. Sikimin Katja’nın amının ta dibine kadar değdiğini hissediyordum. Katja tam boşalırken ben de patladım. Bu boşalma bize bir saat gibi geldi, zevkimiz hiç bitmiyordu sanki.
Sarıldık birbirimize, yatakta uykuya dalmışız. Mita da Joachim’in kucağında uyumuş kalmış. Ertesi gün uyandığımda hemen saate baktım ve “Eyvah!” dedim. Joachim’i uyandırdım ve “Oğlum yandık, geç kaldık!” diye cümleme başlarken, Joachim sözümü keserek, “Telaşlanma, ben o işi hallettim bile!” diyerek gülümsüyordu. Fabrikada bizi bekleyene arabamızın gümrükten sonra arızalandığını söylemiş. Ardından işyerini arayıp oraya da aynı yalanı uydurmuş. “Ne zaman hallettin bu işi?” diye sordum. “Sen Katja’yı becerirken, biz Mita ile bu planı yaptık ve gereken yerlere telefon açtık.” dedi. Mita’da o gün için Katja ile kendisine izin yazdırmış işyerinden. “Anlaşıldı bugünde sikimiz bayram edecek!” dedim. Katja ve Mita’yı uyandırdık. Kahvaltımız bile sikişerek geçti. Mita’nın amına bal döküp hepimiz yaladık. Katja’nın götüne salam soktuk ve Mita’ya yedirdik. Kahvaltıdan sonra oradaki alışveriş merkezine gidip soyunma odalarında sikiştik. Cafenin tuvaletinde dörtlü sikiştik. Arabanın motor kaputu üzerinde bile sikiştik.
Diyebilirim ki, hayatımın sikişini Çek Cumhuriyetinde yaşadım. Tabiki bu olaydan Joachim ile benden başkasının haberi yok. İlk fırsatta yine Çek Cumhuriyeti’ne gitmeyi planlıyoruz.
176 notes · View notes
sertsiken0606 · 3 months ago
Text
Merhaba arkadaşlar bu hikayeyi gönderen arkadaşımıza teşekkür ederim.
Hasan bey merhaba benim hikayemi yayınlarsanız sevinirim.
Ben Hakkari Yüksekova da yetişmiş insanlıktan nasibini almamış 15 yaşında parayla satılmış 25 yaşımda kocasının işkencelerine dayanamayıp evden kaçıp erkeklerin deyimiyle orospunun tekiyim.şuan 39 yaşımdayım esmer 169 boyunda 68 kilo esmer güzeli bir kadınım. Orospuyum gerçekten sizlere anlatacağım çünkü kimsenin benim durumuma düşmesini istemem 2008 yılında evlendirildiğim adamı 5 yerinden bıçaklayıp evi terk ettim kafama koymuştum tren biletimi aldım her gece yemekten sonra seks yepar sonra bir bahane bulup beni döverdi 16 Ağustos 2008 gecesi bıçaklayıp trenle Ankara'ya geldim ulusta bir pansiyon buldum Mardin Midyat lı biriymiş sahibi giriş yaparken tanıştık 3 gece iş aradığımı söyledim nasıl bir iş arıyorsun dedi ne olursa yaparım dedim adam bana hemen yan tarafında bulunan otelde haus sping dedikleri temizlik işi buldu işe başladım 3 5 gün geçmişti bir odada bir sürü ilaç kondom ve yüklü bir miktar para buldum odayı boşaltmışlardı hapları ve parayı sakladım haftalık izin günümde kendime güzel bir kaç elbise aldım birde daha önce hiç giymediğim uzun topuklu ayakkabı aldım o parayla akşam giyinip rüzgarlı sokakta dolaşmaya çıktım bir adam kaç para istediğimi sordu bende 100 lira ver bari dedim ne bileyim sikişmek için sorduğunu 100 TL yi çıkardı bana verdi elimden tutup kuytu bir yere çekti hemen dudaklarıma yapıştı elleri memelerimde bağıramıyorumda orada bana sahip oldu boşalınca giyindi gitti bende toparlanırken biri geldi 100 yetermi dedi hı hı dedim sikini ağzıma verdi kocamda zorla yaptırırdı adamın sikini emdim domaldım amıma soktu sikti boşaldı fermuarını kapatıp gitti o gece 6 erkek ile birlikte oldum otelden bulduğum paralarla kendime Mamak ta bir daire aldım akşamları sikişiyor gündüz otelde temizlik yapıyordum birgün bir odayı temizliğe girdiğimde adamı banyoda 31 çekerken yakaladım adam kendisiyle 1 gece yatmam karşılığında bana 2000 TL vereceğini söyledi kabul ettim o gece sabaha kadar adamla seks yaptık o adam bana nasıl seks yapmam gerekiyor tek tek gösterdi şimdi bana gelen müşteriler çok memnun.
39 notes · View notes
edapostblog · 6 months ago
Text
Tumblr media
Dünyada kim kimi seviyorsa ahirette onunla beraber olacaktır.
Ben Resulullah efendimizle birlikte olmak istiyorum.!
Benim sevdiğim O!
Benim rehberimde O!
Benim önderim de O!
Benim kurtarıcım da O!
Cennette O'nunla komşu olmak istiyorum!
Aminnn🤲☝️🤲
Tumblr media
Muhabbetten Muhammet oldu hasıl!
Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl!
Beş şeye asla şefaat etmem diyor Resulullah efendimiz.
Özürsüz beş vakit namazı terk etmek.
Anneye babaya asi olmak!
Başını deve hörgücü gibi yapmak (şimdi bütün bayanların başı deve hörgücü gibi)
Bedeni görünse gerek elbise giymek (şimdi bayanlar neredeyse çıplak geziyorlar)
Yüksek topuklu ayakkabı giyip gururla sokakta gezmek.
52 notes · View notes
sillagen · 6 days ago
Text
Yaş 9 veya 10 annem winxli pembe topuklu ayakkabı almıştı bana. baya tek bant topuklu ayakkabılar gibiydi. Pembe dönen bir eteğim var üstüme de beyaz gömlek ve sol tarafında çiçek işlemeli. Topuklu ayakkabıyı giydiğim an hissettiğim duyguda Flora'ydım. Şimdi aklıma geldi de o yaşlarıma nazaran baya sportif takılan biriyim. Mfmfkf
9 notes · View notes
dokuntuler · 3 months ago
Text
Vitrinde topuklu ayakkabı gördüm, için aktı ayakkabıya. Fakat topuklu giymeyeli 1 seneyi aştı ve giyecek yerim de kalmadı. Tam zamanlı ana olduğumdan spor ayakkabı aziz dostum.
8 notes · View notes