#toplumsal hizmetler
Explore tagged Tumblr posts
Text
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İtfaiye Haftası ve Dünya Yaşlılar Günü Kutlamaları
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İtfaiye Haftası ve 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü Kutlamalarında İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, her yıl 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında kutlanan İtfaiye Haftası ve 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü kapsamında çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Bu anlamlı etkinlikler, geleneksel olarak her yıl düzenlenirken, bu yıl da aynı özveri ve coşkuyla kutlandı. Başkan…
#Ak Parti#alper taban#Bursa#Dünya Yaşlılar Günü#huzurevi ziyareti#inegöl#İtfaiye Haftası#itfaiye teşkilatı#toplumsal hizmetler#yaşlılara saygı
0 notes
Text
Ata Hukuk Ofisi - Merhaba
Avukat ve alanında uzman danışmanlardan oluşan deneyimli kadrosu ile Türkiye genelinde Ankara merkezli ve Ankara avukat olarak kurumsal ve bireysel müvekkillerine hukuki hizmet vermeye devam etmektedir.
Ofisimiz, değişen ve artan hukuki ihtiyaçlar çerçevesinde sonuç odaklı bir yaklaşımla güncel, hızlı ve etkin çözümler sunmakta, hukukun her alanında en iyi hizmeti verebilmek için güncel hukuki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Mevzuat, mesleki etik ve toplumsal değerler çerçevesinde bireysel ve kurumsal müvekkillerinin ihtiyaçlarına uygun hizmetler sunmaktadır.
Ata Hukuk Ofisi; iş disiplini ve düzenli iş takibi ile iş hayatında müvekkillerine katma değer sağlamayı ve doğru değerler, çalışma kültürü ve ilkeleri ile sürdürülebilir başarıya ulaşmayı hedeflemektedir. Kaliteli hizmet ve müvekkil memnuniyeti en önemli amaçlarıdır.
Ata Hukuk Ofisi; vermiş olduğu danışmanlık ve avukatlık hizmetlerinde öncelikle müvekkilleri için en uygun stratejileri belirlemektedir. Çözüm odaklıdır, uzlaşı ile çözülemeyecek konularda tecrübelidir, etkin dava takibi ile sonuca ulaşır. Danışmanlık ve temsil hizmetleri sırasında müvekkillerini sürecin dışında bırakmadan tüm gelişmelerden haberdar eden aktif ve erişilebilir bir hukuk ofisidir.
Hizmetlerimiz
Ata Hukuk ofisi hukukun bir çok alanında etkin ve güncel çalışmalar yürütmektedir. Başta ihale hukuku ve ihale avukatı olmak üzere, aile ve boşanma hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, icra ve iflas hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku, miras hukuku, sağlık hukuku, tazminat hukuku, ticaret hukuku, trafik hukuku, tüketici hukuku, idare hukuk ve vergi hukuku gibi alanlarında hizmet vermektedir. Deneyimli ve uzman bir kadro ile hizmet vermekteyiz.
2 notes
·
View notes
Text
SAĞCILIK SOLCULUK Sağ ve sol isimli siyasal kavramlar, Fransız Devrimi (1789-1799) zamanında, ayrı görüşteki siyasetçilerin Fransız parlamentosunun sağında veya solunda oturmalarından esinlenilerek oluşturulmuştur; parlamento başkanının sağındaki koltuklarda oturanlar, çoğunlukla monarşist Ancien Régime destekçilerinden oluşmuştur.Fransa'da orijinal sağ; hiyerarşiyi, geleneği ve klerikalizmi destekleyen siyasetçileri kapsardı Sağcılık, toplumsal hiyerarşiyi veya toplumsal eşitsizliği kabul eden veya destekleyen siyasal duruştur Toplumsal eşitsizlik, sağcılar tarafından; ya milletsel/ırksal farklılıklardan ya dini ve inançsal farklılıklardan ya kültürel ve sosyal farklılıklardan ya da piyasa ekonomisindeki rekabetten kaynaklandığı için kaçınılmaz, doğal, normal veya cazip bulunur. Sağcılar, sosyal eşitsizliğin olağanlığını açıklamak için doğal hukuku ve ulvi hukuku talep etmişlerdir. La droite (sağ) ifadesi, Fransa'da 1815'te monarşinin yeniden kurulmasıyla birlikte, ultraroyalistlerin tanımlanmasında kullanımıyla öne çıkmıştır.İngilizce konuşan ülkelerde "sağ" ve "sol" kavramlarının siyasette kullanımı, 20. yüzyılda başlamıştır.Bu kavram, aslen gelenekselci muhafazakârları ve gericileri tanımlamak için kullanılmasına rağmen zaman içinde; liberal muhafazakârları, klasik liberalleri, liberteryen muhafazakârları, Hristiyan demokratları ve çeşitli milliyetçileri de tanımlamada kullanılarak biraz daha çeşitlilik kazanmıştır Siyasi Felsefenin Temelleri: Sağcılık ve solculuk, farklı temel felsefi yaklaşımlar üzerine inşa edilir. Sağcılık genellikle bireysel özgürlük, serbest piyasa ekonomisi ve sınırlı devlet müdahalesi üzerinde dururken, solculuk toplumsal eşitlik, sosyal adalet ve genişletilmiş devlet müdahalesi gibi ilkelere odaklanır. Birey ve Toplum: Sağcılık, bireyin özgürlüğü ve sorumluluğunu vurgular. Sağcılar, bireyin kendi çabalarıyla başarılı olabileceğine inanır ve kişisel girişimlerin teşvik edilmesi gerektiğini savunur. Solculuk ise toplumun kolektif refahını ön plana çıkarır. Solcu düşünceye göre, sosyal adalet ancak toplumsal eşitlikle sağlanabilir ve devletin aktif bir rol oynaması gerekmektedir. Ekonomik Sistemler: Sağcılık, serbest piyasa ekonomisinin gücüne ve rekabetin iyileştirici etkilerine vurgu yapar. Sağcılar, bireylerin ekonomik kararlarını serbestçe alması gerektiğini düşünür ve devlet müdahalesinin ekonomik büyümeyi sınırlayabileceğine inanır. Solculuk ise, daha geniş bir devlet müdahalesini savunur ve sosyal hizmetler, kamu sağlığı ve refah programları gibi alanlarda devletin rolünü önemser. Toplumsal Değişim: Sağcılık genellikle geleneksel değerlere, düzen ve istikrara vurgu yapar. Sağcılar, toplumun evrimci bir şekilde değişmesi gerektiğini düşünürken, radikal değişikliklerin istikrarsızlığa yol açabileceğine inanır. Solculuk ise sosyal değişim ve reformları teşvik eder. Solcu düşünce, toplumda daha fazla eşitlik ve adaletin sağlanması için köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu savunur.
sonraki başlık
Anti-sosyalizm ve anti-komünizm İlk sosyalist hareketler, o dönem Avrupa kıtasının çoğunda uygulanan geleneksel monarşilerle karşıt görüşte olmuşlardır. Avrupa monarşilerinin pek çoğu, komünist görüşlerin kamusal alanda ifade edilmesini yasa dışı ilan etmiştir. Karl Marx, Komünist Manifesto'da bu durumdan; "Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor" şeklinde bahsederek monarşist yönetimdeki hükümdarların tahtları için endişe ettiklerini ileri sürmüştür. I. Dünya Savaşı öncesi Avrupa'sında en büyük üç monarşist ülke: Rus İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda komünizme destek verilmesi yasa dışıydı. Pek çok monarşist (parlamenter monarşistler hariç), varlık ve siyasal güç konusundaki eşitsizliği, kutsal tabii düzenin bir sonucu olarak görmüştür. Ancak I. Dünya Savaşı sonrasında çoğu Avrupa ülkesinde, Kralın Kutsal Hakları gözden düşmüş ve bunun yerine liberal ve milliyetçi hareketler gelmiştir. Avrupa'daki krallar ve hükümdarlar göstermelik yönetici veya kukla başkan hâline gelmiş; seçimle gelmiş hükûmetler gerçek gücü elinde tutmuştur. En muhafazakâr Avrupa monarşilerinden biri olan Rusya İmparatorluğu, Ekim Devrimi sonucu Sovyetler Birliği olarak yeniden kurulmuştur. Rusların bu devrimi, 1917-1922 yıllarında diğer Avrupa devletlerinde başlayan bir dizi devrimi etkilemiştir. Bu devrimlerin pek çoğu, 1918-1919 Alman Devrimi'nde olduğu gibi milliyetçi ve monarşist askerî birlikler tarafından engellenmiştir.1920'ler ve 1930'lar, geleneksel sağcılığın sönüşünü görmüştür. Anti-sosyalizm düşüncesi ise artık, bir yandan yükselişteki faşist hareketler, diğer yandan ABD ilhamlı liberal muhafazakârlar tarafından benimsenmiştir. Komünist gruplar ve siyasi partiler, 1920'lerde Çin Cumhuriyeti'nde olduğu gibi dünya çapında görünmeye başlandığında, sömürge yetkilileri veya yerel milliyetçi hareketler onların rakibi olmuştur. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, sosyalizm ve komünizm küresel bir fenomen hâline gelmiştir. Ayrıca, anti-komünizm; hem ABD'nin hem de NATO müttefiklerinin yurt içi ve yurt dışı siyasal ilişkilerinin temel taşlarından biri olmuştur. Savaş sonrası muhafazakârlık, monarşist ve aristokrat köklerini tamamen terk ederek; yurtseverlik, din ve milliyetçiliğe odaklanmıştır. Komünistler de iç ve dış faaliyetlerinde kapitalizm karşıtı tavırlar alarak Wall Street'i, kitleleri baskı altına alan bir fenomen olarak nitelendirmiştir. ABD dış ilişkilerinde antikomünizmi en yüksek öncelik olarak ele almıştır ve Amerikalı pek çok muhafazakâr, yurtlarında komünist etki olarak gördükleri şeylerle mücadele etmişlerdir.Bunun sonucu olarak "McCarthycilik" kavramı altında kümelenen birtakım iç siyaset prensipleri kabul edilmiştir. Soğuk Savaş boyunca; Asya, Afrika ve Latin Amerika'da bulunan muhafazakâr hükûmetler siyasal ve iktisadi destek için ABD'ye yönelmişlerdir.
sonraki başlık
DİN
Çoğunluk dinini hükûmetin desteklemesi, sağcılığın başlangıcından beridir bu hareketin büyük bir parçası olmuştur. Orijinal Fransız sağcılığı, Katolik Kilisesi'nin gücünü desteklemiştir ve solun antiklerikal birliğince teklif edilen laikleşme önerisine karşı çıkmıştır. Fransız Devrimi sonrası Katolik Kilisesi üyeleri gibi sağcı görüşlere sahip dinî şahıslar; dinle bağlantılı toplumsal tabakalaşmayı ve dinî geleneklerin otoritesini geri getirmeyi veya yeniden yaratmayı talep etmişlerdir ABD'de Cumhuriyetçi Parti, Avrupa'da ise Hristiyan demokrat partiler tarafından desteklenen Hristiyan sağ, Batı'daki başlıca siyasi güçlerden biridir. Bu görüşe sahip parti mensupları, dini değerleri tasdik eden ve yasa dışı göçlere karşı çıkan kanunları desteklerler. Muhafazakâr popülizmin bir türü olan bu hareketi, sadece dominant konumlarına yapılacak tecavüzden korkan ayrıcalıklı gruplar değil, aynı zamanda; kültürel onur, düzen ve milli gücün çoğunlukçu retoriği tarafından tanınma arayışı içinde olan "avam" ve yoksul gruplar da desteklemektedir
*
sonraki başlık
IDEOLOJİ
İdeoloji, özellikle tamamen epistemik olmayan nedenlerle bir kişi veya grup tarafından benimsenen inanç veya felsefeler kümesidir. bu durumda "pratik unsurların teorik unsurlar kadar önemli olduğu" anlamına gelir Daha önceden genellikle ekonomik, siyasi veya dini teorilere ve politikalara uygulanan terim, Karl Marx ve Friedrich Engels'e kadar uzanan bir geleneğe sahipti. Terim, Antoine Destutt de Tracy tarafından ortaya atılmıştır. Tracy, Fransız Aydınlanma dönemi aristokratı ve filozofu olarak, 1796 yılında terimi "fikirler bilimi" olarak kavramsallaştırdı ve halkın irrasyonel dürtülerine karşı rasyonel bir fikir sistemi geliştirmeyi amaçladı. Siyaset biliminde, terim betimsel anlamda siyasi inanç sistemlerine atıfta bulunmak için kullanılır
3 notes
·
View notes
Text
Buca Belediyesi kadına yönelik şiddeti masaya yatırdı
Buca Belediyesi, şiddetin temel nedeni olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile kadına yönelik şiddete karşı hukuki mücadele yollarını masaya yatırdı. Buca Belediyesi Kadın Aktivite Merkezi’nde, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet” konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Avukat Zeynep İlayda Karadağ ve Avukat Zübeyde Aksay katıldı. 6284 SAYILI KANUN KADINLARIN TEK DAYANAĞI Kadına yönelik şiddete karşı hukuki mücadele yollarını anlatan Avukat Zeynep İlayda Karadağ, “6284 Sayılı Kanun, herhangi bir şiddet durumunda kadınların tek dayanağıdır. Bu kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi olan kadını korur. Kadınlar, tehlike ve tehdit altında bulunduğu anlarda bile kendileri için koruma kararı aldırabilir. Sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan şiddet türlerinde de 6284 Sayılı Kanun uygulanır. Yani şiddetle sonuçlanan bir eylem olmasına gerek yok” dedi. Karadağ, şiddete uğrayan kadınların Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, Alo 183 telefon hattı, sağlık kuruluşları, polis ve jandarma, savcılık, belediyelerin kadın danışma merkezleri ve baroları arayabileceklerini sözlerine ekledi. Avukat Zübeyde Aksay ise toplumsal cinsiyet kavramı üzerinde tarihten bugüne gelen süreci anlatarak, cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalık yarattı. Read the full article
0 notes
Text
Manisa’da kadına yönelik şiddete birlikte 'Dur' dediler
https://pazaryerigundem.com/haber/193776/manisada-kadina-yonelik-siddete-birlikte-dur-dediler/
Manisa’da kadına yönelik şiddete birlikte 'Dur' dediler
Manisa Valiliği ile Manisa Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında ‘Kadına Yönelik Şiddete Birlikte Dur Diyelim” sloganıyla yürüyüş düzenlendi.
MANİSA(İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediyesi ile Manisa Valiliği, kadına yönelik şiddetle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan başlayıp Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam eden yürüyüş gerçekleştirdi. Etkinlik, Cumhuriyet Meydanı’nda halk oyunları gösterisiyle sona erdi.
El Boyama Etkinliği Büyük İlgi Gördü
Manisa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Meydanı’na yerleştirilen pano, düzenlenen el boyama etkinliği ile rengarenk hale getirildi. Bu etkinlikle kadına yönelik şiddetle mücadelede dayanışma mesajı vermek amaçlandı. Vatandaşlara, etkinlik sonunda Büyükşehir Belediyesi tarafından pilav ikram edildi.
Etkinliklerde, Manisa Baro Başkanı Sevgi Başak Yeşil Malay, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Emine Özge Arslan, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Volkan Sert, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Meliha Çavuşoğlu Kılınçlar, CHP Manisa İl Başkan Yardımcısı Esra Durukan ve çok sayıda vatandaş yer aldı.
Kadına Yönelik Şiddet Sadece Bireysel Değil, Aynı Zamanda Toplumsal Bir Sorun
Manisa Celal Bayar Üniversitesi tarafından Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Paneli’ düzenlendi. Panelde, kadına yönelik şiddetin fiziksel, psikolojik ve ekonomik boyutları ele alındı. Uzman konuşmacılar, güncel veriler ve örneklerle katılımcıları bilgilendirdi.
Panelde, kadına yönelik şiddetin sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğu vurgulandı. Ayrıca, şiddete karşı mücadelede bireysel ve toplumsal sorumlulukların önemi üzerinde duruldu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
TÜGVA; Sevgi Evi Çocuklarını Kampa Götürdü mü ?
CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Ali Gökçek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a, Sevgi Evleri'nde yaşayan çocukların korunma altında ve siyasi etkilerden tamamen uzak tutulmaları gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, ulusal basında çıkan yer alan iddialara dikkat çekerek, TÜGVA'nın Sevgi Evleri'ndeki çocuklarla etkinlik düzenlemesinin ve onların kampa götürülmesinin kabul edilemez bir tutum olduğunu belirtti. İşte Bakan Göktaş'a yöneltilen sorular Basına yansıyan iddialar doğru mudur? TÜGVA İstanbul şubesinin Sevgi Evleri'nde kalan çocukları alıp kampa götürdüğü iddiaları doğru mu İddialar doğruysa, onun talebini etmeyen vakıf, dernek ya da sivil toplumsal toplantılar, Sevgi Evleri'ndeki kadınların teslim kamp gibi etkinliklere götürülebilmesi Bugüne kadar Sevgi Evleri'nde kalan çocuklar ile Sevgi Evleri dışında etkinlik yapılmasına izin verilen diğer dernek, vakıf ya da sivil toplum örgütleri var mı? Varsa hangileri? Gökçek, çocukların hayatta kalmasının, üstün yarar ilkesinin herhangi bir ideolojik veya siyasi etkiden uzaklaşmasının olduğunu vurguladı. Ayrıca Sevgi Evleri'nde yaşayan çocuklarla yapılan etkinliklerin içeriği ve kapsamının şeffaf bir şekilde soğutulmasının önemine değindi. Bu sorular, kamuoyunda büyük yankı uyandıran iddialara yönelik açıklama ve şeffaflık talebini destekliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu konuda nasıl bir yanıt vereceği, konunun hassasiyeti nedeniyle titizlikle takip ediliyor. Read the full article
0 notes
Text
Kayseri’de Yangın Güvenliği ve Müdahale Hizmetleri
Yangın, hayatımızı ve çevremizi tehdit eden en tehlikeli afetlerden biridir. Hem bireysel hem de toplumsal açıdan yangına karşı hazırlıklı olmak büyük önem taşır. Özellikle sanayi ve yerleşim alanlarının yoğun olduğu şehirlerde bu hazırlık daha da kritik bir hal alır. Kayseri, geniş sanayi bölgeleri ve kalabalık yerleşim alanlarıyla yangın güvenliği konusuna hassasiyet göstermesi gereken şehirler arasında yer alır. Bu noktada, Kayseri Yangın Söndürme hizmetleri hayati bir görev üstlenir. Yangına karşı alınacak önlemlerden müdahaleye kadar tüm süreçlerde profesyonel destek sağlayan bu hizmetler, Kayseri’deki birçok işletme ve konutun ilk tercihi olmuştur.
Kayseri’de yangın söndürme hizmetleri, yalnızca yangın anında müdahale ile sınırlı değildir. Aynı zamanda önleyici tedbirlerin alınması, eğitimlerin verilmesi ve yangın ekipmanlarının düzenli kontrollerinin sağlanması gibi birçok hizmeti de kapsar. Özellikle yüksek risk taşıyan işletmeler için doğru bir yangın söndürme sistemi seçimi hayati önem taşır. Yangın söndürme sistemlerinin kurulumunda uzman ekipler ile çalışmak, yangın güvenliğini artırmanın en etkili yollarından biridir. Kayseri'de bu hizmetlere ihtiyaç duyduğunuzda Kayseri Yangın Söndürme firmaları, profesyonel çözümleriyle yanınızda olacaktır.
Kayseri’de yangına dair bilinç düzeyini artırmak, olası bir tehlike anında can ve mal kaybını önlemek açısından oldukça önemlidir. Çoğu zaman yangınlar küçük ihmal ve dikkatsizliklerden kaynaklanır. Bu nedenle yangın eğitimleri, bireyleri hem yangını önlemek hem de doğru müdahale tekniklerini öğrenmek konusunda bilinçlendirmek için önemli bir araçtır. Aynı zamanda yangın alarm sistemlerinin kurulumu ve düzenli bakımının yapılması da yangın riskini en aza indiren önlemler arasında yer alır. Kayseri'deki işletmeler ve konutlar, bu konuda Kayseri Yangın çözümleri ile güvenilir hizmet alabilir.
Yangın sırasında doğru müdahale, yangının büyümesini ve zararlarını önlemenin en etkili yollarından biridir. Bu nedenle yangın söndürme ekipmanlarının kullanımını öğrenmek ve yangın tatbikatları düzenlemek, kurum ve bireyler için oldukça faydalı olacaktır. Özellikle yangın söndürme cihazlarının doğru şekilde kullanılması hayati öneme sahiptir. Kayseri’de bu konuda hizmet veren firmalar, hem ekipman temini hem de eğitim desteği sağlayarak yangınla mücadelede önemli bir rol oynamaktadır.
Kayseri’nin yangın güvenliği açısından gelişmiş bir şehir haline gelmesi için hem bireylerin hem de kurumların sorumluluk alması gereklidir. İtfaiye teşkilatlarının müdahale hızını artırmak, yangın alarm ve söndürme sistemlerini yaygınlaştırmak ve yangın güvenliği bilincini toplum genelinde geliştirmek, bu alandaki öncelikler arasında yer almalıdır. Yangın güvenliği yalnızca bir şehir için değil, o şehirde yaşayan herkesin hayatı için kritik bir unsurdur. Bu nedenle, Kayseri'de yangın söndürme hizmetlerinin profesyonel firmalarca sağlanması, şehirdeki yaşam kalitesini artıran önemli bir faktördür.
0 notes
Text
İzmir’de çocukların da kelamı var
İzmir’de çocukların da kelamı varİzmir’in dört bir yanından 195 çocuk, İzmir Çocuk Meclisi’nin birinci kurul toplantılarını başlattı. Toplantılarda kendilerini direkt ya da dolaylı yoldan etkileyen hizmetler üzerinden fikir üreten çocuklar, bu fikirlerinin somutlaşması için çalışmalar yürütecek. Yaşadıkları kentle ilgili kelam sahibi olmanın çok hoş bir his olduğunu belirten çocuklar, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü hasebiyle Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin unsurlarını okuyarak bildiri verdi.“ÇOCUKLARIN FİKİRLERİNE BAŞVURUYORUZ”İzmir Çocuk Meclisi hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Çocuk Çalışmaları Şube Müdürlüğü Çocuk Hakları Ünitesi Sorumlusu Deniz Kısımlar Çakal, “Kent genelinde İzmir Çocuk Meclisi için kapsayıcı bir müracaat süreci yapıldı ve müracaatlar tamamlandıktan sonra komitelerimizi bir ortaya getirdik. İzmir Çocuk Meclisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çocuklara yönelik direkt ya da dolaylı olarak ürettiğimiz hizmetlerde onların fikirlerine başvurduğumuz bir iştirak çalışması. Hedefimiz, çocukların kentte yaşadıkları tecrübelerini ve meselelerini onlardan dinlemek ve hizmetlerimizi planlarken bu doğrultuda hareket etmek. Çocuklar fikirlerini iletiyor, biz de o fikirleri İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine iletiyoruz. Ayrıyeten çocukları hakları konusunda güçlendirici çeşitli çalışmalara dahil ediyoruz. İzmir Çocuk Meclisi’nde bir lider yok. Çocuklar kendi ortalarında seçtikleri sözcülerle temsil ediliyor. Ayrıyeten İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis salonunda çeşitli dönemlerle bir ortaya geliyoruz. Bu sayede çocuklar, belediye yöneticilerine fikirlerini direkt iletme fırsatı da buluyor” dedi.“İZMİR’DE ÇOCUKLARIN GÖRÜŞLERİ ALINIYOR”İzmir Çocuk Meclisi üyelerinden 11 yaşındaki Derin Taş, İzmir’de çocuk olmanın memnunluğunu yaşadığını aktardı. Taş, “Çocuk Meclisi’nde bilmediğimiz kimi haklarımızı da öğreniyoruz ve bu öğrendiklerimiz, haklarımızı savunmamıza da yardımcı oluyor. İzmir’de çocukların görüşleri alınıyor, bizim haklarımızı düşünüyorlar. Böylece İzmir çocukların sevdiği bir yer oluyor. İzmir’i çok seviyorum. İzmir’den ayrılacağımı hiç düşünmüyorum” diye konuştu.ÇOCUKLAR MECLİSTE OLMAKTAN MUTLU12 yaşındaki Asil Kuday Kaya ise İzmir Çocuk Meclisi’ne girerken çok heyecanlandığını söyledi. Kendini çok şanslı ve keyifli hissettiğini söyleyen Kaya, meclise sporla ilgili fikirlerini sunacağını belirtti. 12 yaşındaki Burak Süleyman Sertkaya ise “Kendimi burada çok düzgün hissediyorum. Gücüm çok yüksek. Burada yaptığımız etkinlikler de çok hoşuma gitti. Çocuk olarak kentle ilgili kelam sahibi olmak inanılmaz hissettiriyor. Burada yapacağım konuşmaları duyacaklar, İzmir’de eksik olan bir şey tamamlanabilecek. Benim için İzmir’de çocuk olmak yeterli bir his. Konser, tiyatro üzere çok fazla aktiflik yapılıyor. Bu yüzden İzmir’i çok seviyorum” tabirlerini kullandı.KOMİSYONLARDA FİKİR ÜRETİLİYORİzmir Çocuk Meclisi Kentsel Haklar, Toplumsal Etkinlikler Planlama, Tabiat ve Ekoloji, Bilgi ve Teknoloji ile Genç ve Ergen İştiraki kurullarından oluşuyor. Ayda bir defa bir ortaya gelen çocuklar ayrımcılık, farklılıklara hürmet, toplumsal cinsiyet, ulaşım, kent mobilyaları, parklar, kültür-sanat, boş vakit kıymetlendirme, alternatif eğitsel faaliyetler, spor, iklim krizi, atık idaresi, hayvan hakları, bilgi ve teknoloji, dijital vatandaşlık, toplumsal medya kullanımı üzere alt başlıklarda fikir üreterek çalışmalar yapıyor. Ayrıyeten İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri ile bir ortaya geldikleri meclis toplantılarının sonrasında İzmir Çocuk Meclisi’nin kararları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili ünitelerine iletiliyor.ÇOCUK DOSTU KENT İZMİRÇocuklar için tabiatla temas edebilecekleri inançlı oyun alanları yaratmak, eğitim ve sıhhat hizmetleri üretmek, toplumsal ve kültürel faaliyetler planlamak, inançlı ulaşım stratejileri belirlemek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çocuk dostu kent olma amacının odağında yer alıyor. Büyükşehir, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Kontratı temel unsurları doğrultusunda kapsayıcı ve eşitlikçi olmayı, çocuğun uygun olma halini ve üstün faydasını gözetmeyi, çocukların fikirlerini özgürce tabir edebilecekleri ortamlar yaratmayı ana gayelerinden biri olarak benimsiyor. Bu maksatla hayata geçirilen İzmir Çocuk Meclisi, İzmir’de yaşayan çocukları lokal idare sistemlerine dâhil ederek faal özneler pozisyonuna taşıyor.Cumhuriyethttps://hepsigundem.com/izmirde-cocuklarin-da-kelami-var/?fsp_sid=2216#Çocuk #Fikir #Hakları #Hizmetler #İzmir #İzmirBüyükşehirBelediyesi #Kent #Meclis #Söz
0 notes
Text
Bakan Göktaş: Sosyal politikalarımızı, çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda belirliyoruz
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da bir otelde meydana gelen ’25’inci Ulusal Çocuk Forumu Kapanış Töreni’ne katıldı. Törene, Bakan Göktaş’ın yanı sıra TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, bakan yardımcıları ve forumun paydaşları katılım gösterdi. Bakan Göktaş, Türkiye’nin çocuk hakları mevzusunda kat etmiş olduğu mesafenin, birçok…
0 notes
Text
Taksim escort hizmetleri, genellikle yetişkinlere yönelik sosyal veya özel hizmetlerin, bu alanda çalışan bireyler ya da platformlar aracılığıyla sunulmasını ifade eder. Bu hizmetler, özellikle İstanbul’un Taksim bölgesinde popüler hale gelmiştir ve internet üzerindeki çeşitli platformlarda tanıtılmaktadır. Ancak, bu konuda derinlemesine bir açıklama yapmak için hem yasal hem de toplumsal boyutları değerlendirmek gerekir.
### 1. **Hizmetin Tanımı ve Amacı**
Escort hizmetleri genelde, sosyal etkinliklerde eşlik etmek, özel zaman geçirmek veya bireysel tercihlere uygun bir deneyim sunmayı içerir. Taksim bölgesi, İstanbul’un turistik ve hareketli bir merkezi olması nedeniyle, bu hizmetlerin yoğun olarak talep edildiği ve sunulduğu bir bölgedir.
#### Sunduğu Hizmetler
- **Sosyal eşlik:** Dış mekan aktiviteleri, iş yemekleri, özel toplantılarda eşlik.
- **Özel hizmetler:** Genellikle bireyin kişisel tercihleri doğrultusunda sunulan hizmetler.
### 2. **Platformlar ve İlan Siteleri**
Taksim escort hizmetleri, genellikle internet siteleri üzerinden tanıtılır. Bu siteler:
- **Kategorize edilmiş ilanlar** sunar (örneğin, Taksim, Beşiktaş gibi bölgesel ayrımlar).
- Çeşitli özellikler, yaş, görünüm veya hizmet türü gibi detaylar içerir.
- İlanların doğruluğu, hizmet sağlayıcının güvenilirliğine bağlıdır.
Bazı platformlar, dolandırıcılık gibi durumlara karşı kullanıcılara dikkatli olmaları yönünde uyarılar da yapmaktadır.
### 3. **Yasal ve Etik Boyutlar**
Türkiye’de ve diğer ülkelerde escort hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemeler farklılık gösterir:
- **Türkiye’de:** Yasal çerçeve gri alanlar içerebilir. Resmi olarak bu tür hizmetler, fuhuş ile ilişkilendirilirse yasa dışı hale gelir. Ancak sosyal eşlik gibi sınıflandırmalar gri bölgede yer alabilir.
- **Etik Perspektif:** Toplumda bu hizmetler, bireyden bireye değişen şekillerde algılanır. Bazıları bunu bir meslek olarak kabul ederken, diğerleri ahlaki açıdan eleştirir.
### 4. **Riskler ve Uyarılar**
Bu tür hizmetleri değerlendiren bireyler için bazı riskler söz konusu olabilir:
- **Dolandırıcılık:** Çoğu zaman para transferiyle ilgili problemler yaşanabilir. ATM’den ödeme yapmama veya sahte ilanlardan uzak durma gibi uyarılar yapılır.
- **Güvenlik:** Hizmet sağlayıcılarla birebir görüşmeden önce güvenlik önlemleri almak önemlidir.
- **Yasal Sorunlar:** Yasal sınırların dışında hareket edilirse, hukuki sonuçlarla karşılaşılabilir.
### 5. **Toplumsal Perspektif**
Taksim gibi yoğun ve kozmopolit bir bölgede, bu tür hizmetlere olan talep, hem yerli hem de yabancı bireylerden gelmektedir. Ancak, hizmetlerin tanıtımı ve sunumu sırasında ortaya çıkan etik ve toplumsal etkiler, bu konuyu tartışmalı hale getirebilir.
Daha fazla detay veya özel sorularınız için güvenilir bir yasal ya da danışmanlık kaynağına başvurmanız önerilir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için doğrudan bahsedilen sitelere göz atabilirsiniz.
#EscortHizmetleri, #TaksimEscort, #RefakatHizmeti, #İstanbulGeceHayatı, #EşlikHizmetleri, #TaksimdeGeceHayatı, #VIPHizmetler, #YetişkinHizmetleri, #TaksimEşlik, #SosyalRefakatçi, #HizmetteGüvenlik, #YasalÇerçeve, #DolandırıcılıktanKorun, #GüvenliDeneyim, #HizmetEtiği
1 note
·
View note
Text
Ata Aöf Ailelerle Sosyal Hizmet Ünite -14
Ailelere Yönelik Politika ve Hizmetler Ailelere Yönelik Politika ve Hizmetler Ailelere Yönelik Politika ve Hizmetler GİRİŞ Aile kurumu, bireylerin sosyalleşmesi, sosyal yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi, toplumsal normların ve kültürün bireye aktarılmasında kilit bir rol oynamaktadır. Zamanla toplumsal dönüşümlere paralel olarak aile yapısı da değişime uğramış ve yeniden…
0 notes
Text
Kamusal hizmetler satılınca - Özge Güneş
Özelleştirmelerle kamu birikiminin ve sosyal hakların tasfiye edilmesinin ne kadar hayati sonuçlar doğurduğunu yıllardır deneyimliyoruz. Yıllardır kamusal hizmetler ve kamusal alanlar özel şirket ve kuruluşlara devredildi, devredilmeye de devam ediyor. Eğitim, barınma, beslenme ve sağlık gibi birçok temel ihtiyacımızın piyasa koşullarına terk edilmesi toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine…
0 notes
Text
Dünya'nın En Akıllı 10 Şehri Açıklandı
Akıllı şehirler, ileri teknolojiyi kullanarak toplumsal, çevresel ve ekonomik sorunlara yenilikçi çözümler sunan ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşan şehirler olarak tanımlanmaktadır. Bu şehirler, altyapılarını dijitalleştirerek enerji verimliliğini artırmakta, ulaşımı iyileştirmekte, çevre kirliliğini azaltmakta ve vatandaşların günlük yaşamını kolaylaştıran hizmetler sunmaktadır. Akıllı…
0 notes
Text
Çekiçle Felsefe | "Baskıcı bir bütünün yönetimi altında, özgürlük güçlü bir egemenlik aracına dönüştürülebilir. Bireye açık olan seçmelerin erimi insan… | Instagram
"Baskıcı bir bütünün yönetimi altında, güçlü bir egemenlik aracına dönüştürülebilir. Bireye açık olan seçmelerin erimi insan özgürlüğünün derecesini saptamada belirleyici bir etmen değildir: yalnızca birey tarafından neyin seçilebileceğini ve neyin seçilmiş olduğunu göstermeye yaramaktadır. Özgür seçim için ölçüt hiçbir zaman saltık bir ölçüt olamaz, ama ne de bütünüyle görelidir. Efendileri özgürce seçme efendileri ya da köleleri ortadan kaldırmamaktadır. Geniş bir mallar ve hizmetler türlülüğü içersinde özgür seçim özgürlüğü imlemez, eğer bu mallar ve hizmetler bir zahmet ve korku yaşamı üzerindeki toplumsal denetimleri destekliyorlarsa - eş deyişle, eğer yabancılaşmayı destekliyorlarsa."
Herbert Marcuse
0 notes
Text
Pazaryerili muhtarlara “Aile İçi Şiddet ve Bağımlılıkla Mücadele” eğitimi
https://pazaryerigundem.com/haber/191390/pazaryerili-muhtarlara-aile-ici-siddet-ve-bagimlilikla-mucadele-egitimi/
Pazaryerili muhtarlara “Aile İçi Şiddet ve Bağımlılıkla Mücadele” eğitimi
Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde muhtarlara yönelik ‘Aile İçi Şiddet ve Bağımlılıkla Mücadele’ eğitimi verildi.
Pazaryeri Gündem / BİLECİK (İGFA) – Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Yeşilay Bilecik Şubesi iş birliğiyle, aile içi şiddet ve bağımlılıkla mücadele kapsamında muhtarlara yönelik önemli bir eğitim semineri düzenlendi.
Pazaryeri Kaymakamlığı’nın desteğiyle Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde, kadına yönelik şiddet, erken yaşta zorla evlilik ve bağımlılık gibi toplum sağlığını tehdit eden konular ele alındı.
Seminerde, Bilecik Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü uzmanları muhtarlara, kadına yönelik şiddetin ve çocuk yaşta evliliğin toplumsal sonuçları hakkında ayrıntılı bilgiler verirken, muhtarların mahalle ve köylerde bu tür olumsuz durumları engellemede üstlenebileceği aktif roller üzerinde duruldu.
Yeşilay Bilecik Şubesi yetkilileri ise Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) aracılığıyla bağımlılıkla mücadelede sağlanan destek hizmetlerini tanıtarak, bağımlı bireylere ulaşmanın yollarını paylaştı. Bu eğitim, muhtarların hem aile içi şiddet hem de bağımlılık sorunlarına karşı farkındalık kazanmalarına katkı sağlayarak, mahallelerde daha bilinçli bir toplum yapısının oluşmasına katkı sunmayı hedefliyor. Pazaryeri ilçesi ve köylerinde görev yapan muhtarlar, eğitimin ardından toplumsal sorunlara karşı daha etkin ve bilinçli bir duruş sergileyeceklerini ifade etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
ENGELLERE GÜLÜMSEMEK…
25 Nisan 1988 Ankara doğumlu Gözde Akkılıç…
Gözlerini dünyaya açtığının ertesi günü annesi tarafından hastanede terk edildi.
Annesinin hastane kayıtlarına geçirdiği telefon numarası ve adresi yanlıştı.
Geride hiçbir iz bırakmadan terk etmişti annesi…
Minik Gözde, annesini hiç tanıyamadan, henüz 15 günlükken Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇK) himayesine girdi.
Zaman zaman evlat edinilse de her seferinde sağlık sorunları nedeniyle kuruma geri verildi.
“Hani beğenilerek alınan fakat daha sonra bozuk çıktığı için alınan yere iade edilen defolu mallar vardır ya, onun gibi” diye açıklıyor bu durumu Gözde…
Nihayetinde, 25 yıllık evlilikleri boyunca çocuk özlemi çeken bir çift, minik Gözde’yi evlat edindi.
Evlat edinildiğinde 10 aylık olan Gözde’nin, bakımsızlıktan bütün vücudu yara bere içinde, bacaklarında yaralar, gözlerinde de şaşılık vardı.
Ailenin yakınları, ‘sağlıksız bir çocuk aldıklarını, geri vermeleri gerektiğini’ söyleseler de Gözde’yi “evladımız” diye bağırlarına bastılar.
Aylar geçtikçe, Gözde’nin normal bir gelişim göstermediği anlaşıldı.
Bir doktor muayenesi sonucunda, Gözde’nin halk dilinde spastik olarak bilinen “Cerebral Palsy” hastası olduğu ortaya çıktı.
Bu, hem anne-baba hem de hiçbir şeyden haberi olmayan günahsız yavru için çok zorlu geçecek bir hayatın başlangıcıydı.
Gözde, 15 yaşına geldiğinde yaşam hikâyesini anlatan bir kitap yazdı.
Elma Yayınevi tarafından yayımlanan kitabının adı; “Hayat Gülümsersen Gülümser Sana”
Okuyun bu kitabı…
Eğer Gözde’nin kitabını okursanız “engellilerin yaşadığı zorlukları, toplumun engellilere bakış açısını” çok net olarak anlarsınız.
Ve Gözde’ye…
Ve Gözde’nin annesine…
Ve Gözde’nin babasına, hayran kalırsınız…
Hay Allah! Siz sadece ünlülere mi hayran oluyordunuz?
Unutmuşum.
Bavulunu toplayıp şafak vakti yurdu terk eden, hayran olduğunuz o ünlü yazarlardan değil Gözde…
Annesi ve babası yalılarda oturup, birbirlerinin ardından bin bir entrika çevirip sözde ahlak dersi veren, TV dizilerinin hayran olduğunuz o ünlü sanal kahramanlarından değil.
Sadece telefondan görüp enercisine hayran olduğunuz sosyal medya fenomenlerinden de değil.
Ama yine de hayran olacaksınız,çünküo insanlar “gerçek”,yaşadıkları gerçek…
Hani, mahallenizde yanı başınızda oturan, engelli çocuğunu her gün okula getirip götüren komşunuz gibi…
Hani, engelli bedeni ile bir de toplumsal engelleri aşmaya çalışan her gün yolda karşılaştığınız gözlüklü kız gibi…
Bazı kitaplar sizi tam kalbinizden vurur…
Tıpkı, her biri birer kitap değerinde yaşam hikâyesine sahip olan tüm “engelli” insanlarımız gibi…
Ramazan S.TOPRAKTEPE
0 notes