Tumgik
#toplardamar
metropolegitim34 · 2 years
Text
İLK YARDIM SINAV SORULARI 2023
İlk yardım sınav soruları 2023 her bir ilk yardım sınavında 20 ilk yardım sınav sorusu bulunmaktadır.
İlk yardım sınav soruları 2023 her bir ilk yardım sınavında 20 ilk yardım sınav sorusu bulunmaktadır.İlk yardım sınav soruları 2023  testlerini tamamlamanız için en fazla 30 dakika süreniz bulunmakta olup her bir soru için yaklaşık 1.5 dakika süreniz vardır. İl Sağlık Müdürlüğü kontrolünde yapılan sınavlarda sınav geçme notu 85 puandır. Başarılı olabilmeniz için her bir sınavda yer alan 20 soru içerisinden en az 17 soruyu doğru yanıtlamanız gerekmektedir. 4 veya daha fazla soruya yanlış yanıt vermeniz durumunda maalesef ilk yardım sınavında başarılı olamamaktasınız. Sayfamızda yer alan tüm ilk yardım sınav soruları 2023 testleri Türkiye’nin bir çok farklı ilinde yapılan sınavlarda çıkmış ve halen çıkmakta olan sınav sorularıdır. Sırasıyla tüm sınavları çözmeniz teorik ilk yardım sınavında başarılı olmanız açısından oldukça fayda sağlayacaktır. Sınavınız da başarılar dileriz.
İlk Yardım Testi
1. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?*
a. Atardamar kanamaları kalp ile uyumlu olarak kesik kesik ve açık renklidir.
b. Toplardamar kanamaları küçük kabarcıklar şeklindedir.
c. Kılcal damar kanamaları sızıntı şeklinde ve açık renklidir.
d. Kılcal damar kanamalarında kısa zamanda çok kan kaybedilir.
2. Hasta/yaralının değerlendirmesinde ilk aşama hangisidir?*
a. Bilinç durumunun değerlendirilmesi.
b. Havayolu açıklığının sağlanması.
c. Solunumun değerlendirilmesi.
d. Dolaşımın değerlendirilmesi.
3. Aşağıdaki suda boğulmalarla ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır?*
a. Boğulma sırasında nefes borusu girişinin kasılması nedeniyle akciğerlere çok az miktarda su kaçar.
b. Özellikle soğuk havalarda 15-20 dakika geçtiyse suni solunum ve kalp masajı yapılmaz.
c. Suya atlama sonrası olduysa, genel vücut travması ve omurga yaralanması düşünülmelidir.
d. Kıyıya yaklaşıldığında suni solunum suyun içinde başlatılabilir.
4. Aşağıdaki uzuv kopmalarıyla ilgili ilk yardım uygulamalarından hangisi yanlıştır?*
a. Hastaya şok pozisyonu verilir.
b. Baskı noktalarında bası uygulamasıyla kanama kontrol edilemiyorsa, turnike yapılmalıdır.
c. Kopmuş uzuv parçası, buz dolu plastik bir torbaya koyulur.
d. En çok 6 saat içerisinde sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.
5. Yetişkinlerde bir dakikadaki nabız sayısı kaç olmalıdır?*
a. 12-20
b. 60-100
c. 80-120
d. 100-120
6. Aşağıdakilerden hangisi daha çok sindirim yoluyla zehirlenmeye neden olur?*
a. Tüp kaçakları.
b. Bozuk besinler.
c. Havuz hijyeninde kullanılan klor.
d. Taze yoğurt ve balığı aynı öğünde yemek.
7. Aşağıdaki burkulmalarda yapılan ilk yardım uygulamalarından hangisi yanlıştır?*
a. Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
b. Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
c. Hasta hareket ettirilmez.
d. Ekleme sıcak uygulama yapılır.
8. 30 yaşında erkek hastanın bilinç kontrolü nasıl yapılmalıdır?*
a. Koltuk altından uyararak.
b. Ayak tabanına hafifçe vurarak.
c. Ayak tabanına iğne batırarak.
d. Omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak.
9. Aşağıdaki sedye ile taşıma kurallarından hangisi yanlıştır?*
a. Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir.
b. Hasta ve yaralının düşmesini engellemek için hasta sedyeye bağlanmalıdır.
c. Hasta ve yaralının baş kısmı daima yüksekte tutulmalıdır.
d. Hasta ve yaralının başı gidiş yönünde olmalıdır.
10. İlk yardımcı Yalnız ise bilinci ve solunumu olmayan 5 yaşında hasta ve yaralı ile karşılaşması durumunda 112'yi ne zaman aramalıdır?*
a. Bilinç kontrolünden hemen sonra.
b. Yaşamsal refleksleri geri geldikten sonra.
c. 30/2 kalp basıncı uygulamasının 2 tur tekrarından sonra.
d. 30/2 kalp basıncı uygulamasının 5 tur tekrarından sonra.
11. Aşağıdaki hayvan ısırmalarıyla ilgili ilk yardım uygulamalarından hangisi yanlıştır?*
a. Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır.
b. Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır.
c. Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanır.
d. Yaraya su değdirilmemelidir.
12. Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalmasının ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybına ne denir?*
a. Sıcak çarpması
b. Bayılma
c. Koma
d. Havale
13. Aşağıdakilerden hangisi ilk yardımın öncelikli amaçlarından değildir?*
a. İlaç uygulamak.
b. İyileşmeyi kolaylaştırmak.
c. Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak.
d. Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak.
14. Aşağıdaki akrep sokmasıyla ilgili ilk yardım uygulamasından hangisi yanlıştır?*
a. Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez.
b. Sokmanın olduğu bölgeye sıcak uygulama yapılır.
c. Kan dolaşımın engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır.
d. Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.
15. Aşağıdakilerden hangisi bayılan bir kişiye yapılacak ilk yardım uygulamalarından değildir?*
a. Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır.
b. Solunum yolunun açıklığı kontrol edilir ve açık kalması sağlanır.
c. Yarı oturur pozisyonda derin nefes aldırılır.
d. Kusma varsa yan pozisyonda tutulur.
16. Kavga sırasında bıçaklandığını ve nefes almakta zorlandığını söyleyen yetişkin bir kişinin yaranın olduğu yerden nefes alıyor görüntüsü verirse aşağıdakilerden hangisi ilk önce akla gelmelidir?*
a. Kalp krizi.
b. Delici karın yaralanması.
c. Kafatası omurga yaralanması.
d. Delici göğüs yaralanması.
17. Aşağıdaki 112'nin aranması sırasında dikkat edilmesi gereken kurallardan hangisi yanlıştır?*
a. Sakin olunmalı ya da sakin olan bir kişinin araması sağlanmalıdır.
b. Hasta veya yaralının sosyal güvencesi ile ilgili bilgi verilmelidir.
c. Eğer herhangi bir ilk yardım uygulaması yapıldıysa nasıl bir yardım yapıldığı belirtilmelidir.
d "112" hattında bilgi alan kişi, gerekli olan tüm bilgileri aldığını söyleyinceye kadar telefon kapatılmamalıdır.
18. Aşağıdakilerden hangisi göze cisim batması ya da metal cisim kaçması halinde uygulanmalıdır?*
a. Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir.
b. Yumuşak ve nemli bir bezle çıkarılmaya çalışılır.
c. Göze hiçbir şekilde dokunulmaz, tıbbi yardım istenir.
d. Batan cisim dikkatli bir şekilde çıkarılır ve sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
19. 3. derece yanıklarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?*
a. Deride kuruluk ve ağrı vardır.
b. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.
c. Deride içi su dolu kabarcıklar vardır.
d. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.
20. Aşağıdaki kalp krizi ile ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır?*
a. Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder.
b. Ağrı batar ve saplanır ve birkaç saniye sürer.
c. Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
d. Ağrı; göğüs Ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde sıklıkla kravat bölgesinde oluşabilir.
4 notes · View notes
anjiyonasilyapilir · 1 year
Text
Kan Sulandırıcı İlaç
Kan sulandırıcı ilaç kalp ve damar sistemlerinde bulunan kanın sulandırılması ve akışkanlığının artırılması için kullanılır. Çeşitli durumlarda ihtiyaç duyulan ilaçlardan biridir. Kan inceltici ve kan cıvıtıcı olarak da adlandırılan ilaçlardır. Temel olarak kalp ve damarlarda pıhtı oluşumunu engellemeye çalışan bir ilaç grubudur.
Kan Sulandırıcı İlaçlar Ne İşe Yarar?
Kan sulandırıcılar, hem kalp hastalıklarında hem de damar hastalıklarında kullanılabilir. Atardamar ve toplardamar tıkanıklıkları için ihtiyaç duyulan ilaçlardan biridir. Kalpte ya da damarda pıhtı oluşumu oldukça riskli durumlara yol açabilir. Riskli durumları ortadan kaldırmak ve pıhtı oluşumunu engellemek için kullanılan kan sulandırıcı ilaç ikiye ayrılır; antikoagülan ve antiagregan ilaçlar olarak ihtiyaca göre tercih edilir.
0 notes
Text
Ablasyon Nedir ve Nasıl Yapılır?
Tumblr media Tumblr media
Geçen yazımızda elektrofizyolojik çalışma (EPS) işlemine değinmiştik. Bu yazımızda ise EPS işleminde tanı koyduğumuz ritm bozukluklarının tedavisinden yani ablasyon işleminden bahsedeceğiz.
  Ablasyon nedir ve nasıl yapılır? EPS den farkı nedir? ‘Ablasyon’ kelimesi İngilizcede ‘yakma’ anlamına gelmektedir. Tıbbi olarak ise ablasyon, ritm bozukluğuna neden olan kalp içindeki bir odağın ısı enerjisi kullanarak yakılması anlamına gelmektedir. Ablasyon işlemi de tıpkı EPS işlemi gibi kasıktaki toplardamarlardan girilerek yapılır. EPS işlemi bir tanı amaçlı bir işlemdir ve ablasyon işlemi EPS işleminin hemen devamında da yapılabileceği gibi ayrı bir seansda da yapılabilir. Bir metre uzunluğundaki ve 2-3 mm kalınlığındaki ablasyon kateteri, sağ kasıktaki toplardamar aracılığı ile kalbe ilerletilir ve ritm bozukluğuna neden olan odak 45-50 derece ısıyla ısıtılarak doku tahrip edilir. Ablasyon işlemine ne zaman başvurulur? Ablasyon işlemi her ritm bozukluğunda uygulanmaz, bazı ritm bozukluklarının tedavisinde kullanılır. En sık ve faydalı olduğu ritm bozukluğu ise kalp ritminin birden ve aniden hızlandığı ve çoğunlukla hastanın acil servise başvurmasını gerektiren ritm bozukluklarıdır. Böyle bir durumda dakikadaki kalp hızı 250’lere kadar çıkabilmektedir. Bu gibi ritm bozukluklarında ilaç tedavisi bir seçenek olsa da bazı nedenlerden dolayı (ömür boyu ilaç tedavisi, ilaç raporlanması, sık doktor kontrolü, yan etkiler) veya ilaç tedavisinin faydasız olduğu durumlarda ablasyon yöntemine başvuruyoruz. Eğer ritm bozukluğu sık tekrarlıyorsa (yılda birden fazla) hastalığın kesin tedavisi ablasyondur. Ablasyon işlemi ne kadar sürmektedir, riskli bir işlem midir? Ablasyon işlemi yaklaşık 30 dk-1 saat kadar süren bir işlemdir. Sık olarak hastalar kalp içindeki yakma işlemine mesafeli durmaktadır. Çünkü kalbin içindeki dokuların çok büyük kısmına ve derin olarak yapıldığına dair yanlış bir inanış var. Halbuki biz sadece ritm bozukluğunu yapan odağa yakma işlemi uygulamaktayız. Bu da yaklaşık 2-3 mm genişliğinde ve 1-2 mm derinliğindeki bir alana denk gelmektedir. Bir diğer deyişle kalp içindeki dokuda mercimek kadar geniş ve mercimek kadar kalın bir yakma işlemi yapılmaktadır. Başarılı olduğu takdirde ritm bozukluğu bir daha olmayacak ve hasta ömür boyu ilaç tedavisinden de kurtulmuş olacaktır. Hastanemizde şimdiye kadar 400’ün üzerinde ablasyon işlemi yaptık ve bizim kurumdaki risk oranı yüzde birden daha az. Tekrarlı işlemlerde risk arttığından dolayı hastalarımıza bu tedaviyi mutlaka bu işlemlerde deneyimli ve tecrübeli olan merkezlere yaptırmasını tavsiye ediyorum. Ablasyon işleminden sonra hastanede kalınıyor mu?   Ablasyon işleminden sonra hastalarımızı aynı gün taburcu etmiyoruz, bir gece hastanede takip ediyoruz. Eğer toplarmadarlardan girildiyse kasık bölgesine kum torbası koymuyoruz, ancak atardamarlardan girildiyse kum torbası veya band uygulaması yapmaktayız. Ablasyon işlemi ücretli mi? Bu işlem için uzun bekleniliyor mu? Ablasyon işlemi için herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Hastalarımız bize ritm bozukluğunun olduğu EKG ile başvurdukları takdirde hastalarımıza randevusuz bakılmakta ve ortalama 1-2 hafta içerisinde hastalarımız çağrılıp işlem yapılmaktadır.   Prof. Dr. Ertuğrul KURTOĞLU Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Read the full article
0 notes
ilacveeczane · 2 years
Text
ASİST nedir ve ne için kullanılır?
ASİST nedir ve ne için kullanılır? ASİST 100 mL şurup hazırlamak için 40 g granül içeren şişelerde ambalajlanmıştır. ASİST etkin madde olarak asetilsistein içerir. Asetilsistein, bir amino asit olan sistein türevi bir ajandır. Balgam söktürücü etkiye sahiptir. ASİST yoğun kıvamlı balgamın atılması, azaltılması, yoğunluğunun düzenlenmesi, ekspektorasyonun (balgamın atılabilmesi) kolaylaştırılması gereken durumlarda, bronkopulmoner (bronş ve akciğer) hastalıklarda, bronşiyal sekresyon (solunum yolu salgısı) bozukluklarının tedavisinde kullanılan mukolitik (balgamı, mukusu parçalayan) bir ilaçtır. Ayrıca yüksek doz parasetamol alımına bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer yetmezliğinin önlenmesinde kullanılır. ASİST soğuk algınlığı ve solunum yollarının iltihaplanması (bronşit) durumunda balgam oluşmasını azaltır. Oluşan balgamları sulandırarak, öksürükle atılmasını kolaylaştırır. Asist şurup kullananlar
ASİST’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler ASİST’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer; Asetilsistein veya ASİST’in bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığınız var ise bu ilacı kullanmayınız. ASİST’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer;
Astım ve bronkospazm (bronşların daralması) hikayeniz var ise, ASİST’i kullanmadan önce mutlaka doktorunuza başvurunuz,
Karaciğer ve böbrek hastalığınız var ise,
Mide veya barsağınızda yara (ülser) ve yemek borusunda toplardamar genişlemesi gibi rahatsızlıklarınız var ise,
Siroz hastası iseniz,
Sara (epilepsi) hastası iseniz, ASİST’i kullanmadan önce doktorunuza danışınız. ASİST’i kullanırken cildinizde ve göz çevresinde herhangi bir değişiklik (örn. kızarıklık, kaşıntı, içi sıvı dolu kabarcıklar, kan oturması) fark ederseniz hemen doktorunuza başvurunuz. Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
ASİST’in yiyecek ve içecek ile kullanılması ASİST’in yiyecek ve içecekler ile beraber kullanılmasında bilinen bir sakınca bulunmamaktadır. Bol sıvı alımı ASİST’in balgam söktürücü (mukolitik) etkisini destekler. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ASİST’in anneye veya bebeğe herhangi bir zararlı etkisinin olup olmadığı tam olarak bilinmemektedir. Gebeyseniz veya gebe kalmayı planlıyorsanız, ASİST’i kullanmadan önce doktorunuza başvurunuz. Tedavi sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ASİST’in anne sütüne geçip geçmediği tam olarak bilinmemektedir. Emzirme döneminde zorunlu olmadıkça ASİST kullanılmamalıdır. Emzirmeye devam edip etmemeniz gerektiği konusunda doktorunuza danışınız. Araç ve makine kullanımı ASİST’in araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir. ASİST’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
ASİST sorbitol içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
ASİST her ölçekte (5 mL) yaklaşık 15,67 mg sodyum içerir. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
ASİST içerdiği benzoatlar nedeniyle, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında ASİST’in ya da kullanılan diğer ilaçların etkisi değişebilir.
1 note · View note
backlinkci · 2 years
Text
Bel Fıtığı Nedir? Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
Bel Fıtığı Nedir? Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
Bel fıtığı, belde omurlar arasında bulunan ve bir çeşit yastık görevi gören diskin çeşitli nedenlerle bozulması sonucu bombeleşerek, patlayarak omurilik, sinir köklerine bası oluşturması sonucu oluşan tablodur. Belimizde 5 adet omur (Lomber - L) bulunmaktadır. Bu omurlar tıp dilinde L1, L2, L3, L4 ve L5 olarak adlandırılır. En altta bulunan kuyruk sokumu kemiği ise Sakrum (S) olarak isimlendirilmektedir. Diskler de iki omur arasında olan yastıklar olduğundan; L1-2, L2-3, L3-4, L4-5 ve L5-S1 olarak tanımlanmaktadır. Omurlar çeşitli eklemler, eklem kapsülleri, bağ dokuları, kas ve fasia denen kas kılıfları ile birbirine bağlanmaktadır. Sinir dokusu, omurların birbiri ile birleşmesi ile oluşan kemik kanal içinde tıpkı beyinin kafatası içinde olan korunması gibi doğadan gelebilecek travmalara karşı korunmaktadır ve bu tüp şeklindeki kanal içinde dura denilen bir zar ile sarılmakta, bu zarın altında da beyin omurilik sıvısı denilen bir sıvının içinde serbestçe bulunmaktadır. Kas, kemik, eklemler, bağ dokusu ve sinir dokusunun oluşturduğu bu yapı cilt altı ve cilt ile örtülmüş ve korunmuştur. Bel (lomber) ve boyun (servikal) omurları sırt (torakal, dorsal, torasik) omurlarından farklı olarak kaburgasızdır. Kaburga çıkıntılarının varlığı bir korse gibi ek destek sağlayarak korumayı ve direnci artırmaktadır. Sırtta bu nedenle fıtıklanma son derece nadirdir. Disk denilen yapı, omurlar arasında bulunur ve yukarıdan aşağı gelen yükün omurlara eşit dağılımını sağlayarak kemiklerde aşınma oluşmasını engeller. Diskin ortası koyu bir jöle kıvamında (Nukleus Pulposus - NP), etrafı ise ortadaki jöle yapısının dışarı kaçmasını engelleyecek sıkılıkta halkasal tıkız bir bağ dokusundan (Annulus Fibrozus - AF) oluşmaktadır. Üst ve altta kemiğe sıkı bir şekilde yapışıkken ön, yan ve arkada serbest olarak bulunur. Bu bölgelerde dış destek olmadığından daha zayıf bir özellik gösterir ki bel fıtığı da bu bölgelerde görülür. Bu yapısal özellik nedeni ile fıtıklanma genellikle öne, arkaya, yanlara bu serbest bulunan kenar bölgelerde oluşur.
Fıtıklanma en sık arkaya doğru gelişip omurilik ve kök basısı oluşturur. Arkaya fıtıklanmalar bası yaptığı kıymetli sinir dokusu nedeni ile ciddi klinik yakınmalar oluştururlar. Ancak yanlara (kas dokusu), öne (aort ve ana toplardamar), yukarı veya aşağı yöne (omur kemiğine) doğru da gelişebilir, fakat bu yönerdeki fıtıklanmalar genellikle bir yakınma oluşturmaz. Fıtıklanmaların çoğu (%90-95) en alttaki son iki diskte yani L4-5 ve L5-S1 diskinde görülür. Çünkü yük her zaman en çok en alttadır. Ancak nadiren diğer bel mesafelerinde de bel fıtığı ile karşılaşılır.
0 notes
saturndenkareler · 3 years
Text
Sizin varis tipiniz hangisi?
Sizin varis tipiniz hangisi?
Varis, toplumun büyük bir kısmında görülen en yaygın hastalıklar ortasında yer alıyor. Halk ortasında yanlış bir inanışla yalnızca kozmetik bir sorun olarak algılanıyor olsa da, ileri derece varisler riskli bir hastalık haline gelebiliyor. Tedavi seçeneği ise varislerin şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Varis toplardamarların içindeki kapakçık sisteminin bozulmasına bağlı, olağanda…
View On WordPress
0 notes
hozducom · 3 years
Text
İzmir'de nefes alamayan Aras bebek, kalp ameliyatıyla hayata tutundu
İzmir’de nefes alamayan Aras bebek, kalp ameliyatıyla hayata tutundu
Taner ve Naile Baştürk çiftinin ikinci çocuğu olan Aras bebek, 11 Ekim’de özel bir hastanede dünyaya geldi. Doğumundan çabucak sonra nefes almakta zahmet çeken ve bedeninde morluk oluşan bebek, yakınları tarafından Sıhhat Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hekimler, bebeği yeni doğan ağır bakımında tedavi altına…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
drserdarakgun · 5 years
Photo
Tumblr media
Damarda pıhtı neden olur? Akciğere pıhtı nasıl atar ? Soruların cavabı👇 https://youtu.be/eu6h8bmRmbk #pıhtı#damar#akciğer#akciğerepıhtıatması#varis#toplardamar#derinventrombozu #dvt#serdarakgün#vitalfulya#academichospital#veinclinic #wypgs#hisset#çek#düşün#ol#hayalet#yarat#doktor#varis#varistedavisi#fulyavaris#academicvaris#doktor#varisdoktoru#varistedavileri#varistedavisi https://www.instagram.com/p/Bv2MTc0BPuv/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=16x3uq516ci5s
0 notes
turkuazduvarlar · 3 years
Text
niye kara hep bana
başlık öte diyardan sesler 
niye kara hep bana
ben bu ışığı iyi ki buldum.
,,,,
,,,
kardeşler ayıp ediyorsunuz insan beşer şaşmasın amına koyim bi kere de
bi kere şaşan şaşkınlar ne biliyorsunuz
ayıp ediyorsunuz hep ayıp sanabana onabuna 
bari arada bir de olsa üzülün üzülülelim.
----
----
---
niye kara hep bana 
en güzel kara saçların.
----
----
----
---
sonra akarkanlarımız biz bu dünyayı özleriz 
sonra akarkanlarımız biz niye hep özleriz
sonra akarkanlarımız abi sana sormaz kim-se
sonra akarkanlarımız biz vallahi bu dünyayı özleriz.
---
---
---
--
akarsular ve akarkanlar atardamar ve toplardamar
en güzel toplardamarım sendin
vetanrı kızmasın şahdarımdan yakınsın.
1 note · View note
drbilginemrecan · 5 years
Video
Halk arasında iç varis denen şeyi açıkcası ben de bilmiyorum :) ama sanırım venöz yetmezlik olduğunu söylemek istiyorlar. Varis demek zaten toplardamarların genişlemesini ifade ediyor. Ve genellikle de yüzeyel varisler için kullanılır. İç ya da dış varis için doktorunuzdan fikir alın bence tedavi hakkında :) #varis #venözyetmezlik #varicose #venousinsufficiency #toplardamar #damar #lazer #radyofrekans #laser #radiofrequency #endovenous https://www.instagram.com/p/B3CCU-lnk6h/?igshid=1azf4mk715cbh
0 notes
orthopedicsurgery · 7 years
Photo
Tumblr media
#Repost @aybanugokcen with @get_repost ・・・ Kimlerde Varis Ihtimali Yüksektir? https://www.teve2.com.tr/programlar/guncel/ezgi-sertelle-kadinlar-bilir/kisa-klipler/kimlerde-varis-ihtimali-yuksektir #draybanugokcen #varistedavisi #varis #estetik #varisestetiği #kalpvedamar #varisdoktoru #kalpvedamarcerrahisi #kılcaldamar #kılcaldamartedavisi #kılcalvaris #varishastalığı #lazerlevaris #venöz #ven #vein #damar #toplardamar #istanbul #skleroterapi #mavi #derinventrombozu #istanbulvaris #varistürkiye #derinven (at Op. Dr. Aybanu Gökçen)
0 notes
pusancatholic · 2 years
Text
Sayı rakam varis hastalığıyla ilgili gerçekler! Mesken bayanı ve emeklilerde risk büyük
Sayı rakam varis hastalığıyla ilgili gerçekler! Mesken bayanı ve emeklilerde risk büyük
Bacak venlerinin (toplardamar) içindeki kapakların bozulup geri kaçırmaları, ‘Kronik Venöz Hastalık-CVD’ denen bir damar hastalığını doğurur. Bu hastalık, başlangıç periyodunda hiçbir belirti vermeyebilir. Akabinde bacaklarda istenmeyen kılcal damarlar (1-3 mm çapında) görülmeye başlar. Daha sonra 3 mm’den daha kalın ‘spagetti görünüşlü ‘varisler’ kendini gösterir. Hastalık kötüleşme sürecini…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
fotode · 2 years
Text
At Kestanesi Faydaları Nelerdir? At Kestanesi Kremi ve Yağı Ne İşe Yarar?
At Kestanesi Faydaları Nelerdir? At Kestanesi Kremi ve Yağı Ne İşe Yarar?
At kestanesi Sapindaceae ailesinden gelen bir ağa türüdür. Alternatif tıpta varis, basur, kronik toplardamar yetmezliği gibi sağlık problemlerine karşı kullanılmıştır. At kestanesi zehirlidir. Bu yüzden yenmez. Genellikle işlenerek krem ve yağ formatında kullanılır. At Kestanesi Faydaları Nelerdir? At kestanesi sarkan derileri toparlar. Kırışıklığı önleyerek yaşlılığı engeller. Eklem ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberceptenet · 2 years
Text
Varis Hastalığında Genetik Özellikler Riski Artırıyor
Tumblr media Tumblr media
Varis Hastalığında Genetik Özellikler Riski Artırıyor Bir toplardamar hastalığı olan genetik nedenler, uzun süre ayakta kalmaya veya oturmaya bağlı olarak gelişen, meslek hastalığı olarak da bilinen varis hastalığının tedavisinde erken teşhis başarılı sonuçlar veriyor. Varis hastalığının en önemli nedeninin aileden gelen genetik yapı olduğunu belirten Özel Sağlık Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Alper Özbakkaloğlu, ailesinde varis bulunanlarda bu hastalığın görülme olasılığının iki katı olduğunu da belirtti.
Tumblr media
Genetik Yatkınlık Etkiliyor 
Varis hakkında bilgi veren Dr. Alper Özbakkaloğlu, “Varis, bacaklardaki toplar damarların üzerindeki basıncın artması ve buna bağlı damar duvarında damarların içindeki kapakçıkların yapısının bozulmasıyla birlikte damar genişlemeleri ve bacaklarda oluşan görüntü bozukluğudur. Venöz yetmezliğin asıl sebeplerinden en önemlisi aileseldir. Genetik yatkınlığı olan insanlarda varis görülme olasılığı 2-3 kat fazla olmaktadır. Varis daha çok kadınlarda görülmektedir. Hamilelik süreci bu rakamın artmasında rol oynamaktadır. Aile öyküsü olanlarda daha genç yaşlarda, öğretmen veya doktorlar gibi mesleki nedenlerle uzun süre ayakta kalanlar veya pozisyonel bozukluk nedeniyle olanlarda ise daha ileri yaşlarda görülmektedir” diye konuştu.
Erken Tedavide Başarı Daha Yüksek
Varisin bacakların tamamında görülebildiğini dile getiren Dr. Özbakkaloğlu, “Varis hastalığında öncelikle örümcek ağı şeklinde kılcal damarlar olarak ortaya çıkmaya başlıyor. Daha sonra Retiküler Varis dediğimiz daha yeşil damar belirginleşmesi halini almaya başlıyor. Bir ileri safhada Varis Pakeleri denilen çapları 6 ila 12 milim arasında değişen belirginleşmiş, yılankavi bir özellik gösteren, kabarıklaşarak ciltten dışarı taşan damarlar halini alıyor. Bir sonraki evrede ise ayak bileği seviyesinde ödem ve renk değişikliği olmaya başlıyor. Daha ileri seviyelerde ise ayak bileği ve çevresinde yara açılmasına da sebebiyet veriyor. Aslında varis hastalığı hep kozmetik anlamda bir rahatsızlığa neden olduğu düşünülse de, tedavi edilmeyen vakalarda bu durum, ayakta iyileşmeyen yaralara ve geçmeyen renk değişikliğine kadar gidebilmektedir. Bu süreç bazı hastalarda daha hızlı ilerler. Bu durum tamamen hastanın yaşam tarzına göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle erken dönem müdahale, tedavi sonucunu da daha başarılı hale getirmektedir” ifadelerini kullandı.
Gebelerde Varis Riski Artıyor
Gebelik döneminde varis riskinin de arttığını vurgulayan Dr. Alper Özbakkaloğlu, “Özellikle fazla kilo alıp vermek damarların üzerindeki yükü de artırdığı için, varislerin tekrar etmesini artarıyor. Kadınlarda topuklu ayakkabı giymek, devamlı sıcak ortamlarda durmak varis riskini de artırıyor. Ağırlık sporuyla uğraşanlarda varis oluşumu bir miktar artırdığı gözleniyor. Kadınlarda özellikle gebelik döneminde karın içi basınç arttığı için damarların üzerindeki baskı da artıyor. Buna bağlı olarak da kadınlarda gebeliğe bağlı olarak yüzde 70’inde varis oluşumu görülüyor. Doğum sonrasında varisler bir miktar azalıyor ama tamamen gerilemiyor. Özellikle ikinci doğum sonrasında daha kalıcı olma eğiliminde oluyor. Gebelere uygun, korunma amaçlı varis çoraplarının kullanılmasını mutlaka öneriyoruz. Emzirme dönemi bittikten sonra da cerrahi veya ilaç tedavisi için kalp damar cerrahisine başvurmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)   Read the full article
0 notes
backlinkci · 2 years
Text
Bypass Nedir? Risk Faktörleri Nelerdir?
Bypass Nedir? Risk Faktörleri Nelerdir?
Bypass, koroner damarlarda, damar sertliği nedeniyle gelişen darlık veya tıkanıklıklarda, damarın sağlam kısmına greft olarak adlandırdığımız başka damarlar vasıtasıyla kanı ulaştırma işlemidir. Böylece tıkanmış veya darlık olan bölgeye uğramadan, yani bu bölge bypass edilerek, kalp kaslarının ihtiyacı olan kan, dokuya ulaştırılmış olur. (Aşağıda koroner bypass ameliyatına ilişkin hazırladığımız bilgilendirme videosunu izleyebilirsiniz.) https://www.youtube.com/embed/83PZ3_OimU8
Bypass ameliyatı hangi yaş aralığında uygulanabilir? Bypass ameliyatı, damar sertliğinin görüldüğü ve bu hastalık sonucunda daralma ya da tıkanmanın olduğu her hasta yaş grubunda uygulanabilir. Damar sertliği genellikle 60 yaş üstü hastalığı olarak bilinse de, ailevi olarak hastalık taşıyan bireylerde ve özellikle 'ailevi hiperkolesterolemi' dediğimiz kan yağlarının çok yükseldiği durumlarda 10'lu yaşlarda bile koroner damarlarda daralma veya tıkanma oluşabilir. Benim 35 yıllık kalp cerrahisi deneyimimde en küçük yaştaki hastam 18 yaşında genç bir kadın, en yaşlı hastam ise 105 yaşında bir erkekti. Yaşın ve hayat beklentisinin, koroner bypass ameliyatında seçilecek greftler hususunda önemli püf noktaları vardır. Yaşlı hastalarda bacaklardan alınan toplardamar (ven) greftlerin çok uzun açıklık oranı olmakla birlikte yaş küçüldükçe atardamar (arter) greftler kullanımı, hastanin yeniden bir girişim gerektirmemesi açısından önemlidir. Özellikle yüksek kan yağlarından olumsuz etkilenen ven greftler, hastalığın da yavaş seyrettiği ileri yaşlarda tercih edilirken, genç hastalarda damar sertliğinden ve hastalığın hızlı seyrinden etkilenmemesi için arter greftler tercih edilir. Bypass ameliyatında risk faktörleri nelerdir? Bypass ameliyatlarından sonra ortaya çıkan problem ve komplikasyonların büyük bir kısmı, genellikle kalp dışı organlara aittir. Ameliyat sonrasında %30'lara varan bir akciğer, böbrek gibi organlarda fonksiyon bozukluğu olabilir ve ameliyat öncesinde bu organlarında problemleri olan hastalar, bu açıdan önemli risklere sahiptir. Hastanın ileri yaşta olması ve kontrolsüz şeker hastalığı, bütün organ ve organlara giden damarlarda problem oluşturabildiği için, beli başlı risk faktörlerindendir ancak bu risk, gerekli tedbirler, değişik ameliyat teknikleri gibi önlemlerle ameliyat sonrası komplikasyonlarda çok fazla artış yaratmayabilir. - Hastanın beyin ya da bacak damarlarında darlık ya da tıkanıklık olması, - İleri akciğer, böbrek ya da karaciğer bozuklukları, - Kan hastalıkları, - Aktif tüberküloz ya da kanser hastalıkları, - Hastanın birden fazla kalp ve damar cerrahi girişimi gerektirmesi (mesela aort anevrizmasına ilaveten, koroner ya da kapak hastalığının olması), - Hastanın daha önce kalp ameliyatı geçirmiş olması, - Hastanın acil durumda, kalp masajı veya alet desteği ile ameliyata alınması, - Geçirdiği kalp krizinin, sol kalp yırtığına neden olması veya mitral yetmezliği, interventriküler septum delinmesi gibi mekanik komplikasyonları genellikle hatırı sayılır şekilde ameliyat riskini artıran durumlardır. Risk denildiğinde akla hemen hastanın kaybedilmesi gelmemelidir, hastanın bir an evvel ayağa kalması ve eski hayatına dönmesini engelleyebilen, özellikle yoğun bakımda ve hastanede uzun süre kalmasına etki edebilecek her durum, uzayan yatış komplikasyonları yaratabilir ve hatta uzayan yatış komplikasyonlarından ötürü, hastanın hayatını tehdit eder bir duruma dönebilir. Morbid obezite dediğimiz durum da buna örnek olabilecek ve hastayı başta akciğer komplikasyonlarına ve yara yeri iyileşmesinde sıkça problemlere neden olabilen bir durumdur.
0 notes
pegarose · 2 years
Text
Varis Hastalığında Genetik Özellikler Riski Artırıyor
https://www.pegarose.com/varis-hastaliginda-genetik-ozellikler-riski-artiriyor
Varis Hastalığında Genetik Özellikler Riski Artırıyor
Tumblr media
Varis Hastalığında Genetik Özellikler Riski Artırıyor Bir toplardamar hastalığı olan genetik nedenler, uzun süre ayakta kalmaya veya oturmaya bağlı olarak gelişen, meslek hastalığı olarak da bilinen varis hastalığının tedavisinde erken teşhis başarılı sonuçlar veriyor. Varis hastalığının en önemli nedeninin aileden gelen genetik yapı olduğunu belirten Özel Sağlık Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Alper […]
0 notes