#tohum hasadı

[tibbivearomatikbitkiler]

Tohum Nasıl Alınır ?

Tohum Nasıl Alınır ?

#AtaTohumu, #AtaTohumuNasılSaklanır, #MeyveAğaçlarındanTohumAlmak, #MeyveTohumuAlımı, #SebzeTohumuNasılAlınır, #SebzelerdenTohumToplama, #TohumAlmaTeknikleri, #TohumÇıkarmaYöntemleri, #TohumÇıkarmanınPüfNoktaları, #TohumEkimi, #TohumHasadı, #TohumHasatZamanı, #TohumNasılAlınır, #TohumSaklama, #TohumToplama, #TohumToplamaSüreci, #Tohumculuk, #TohumlarlaBahçeIşleri https://is.gd/nLerp9 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/tohum-nasil-alinir/

Tohum nasıl alınır konusu her zaman merak konusu almıştır. Yetiştiriciliği  küçük bahçe, balkonunda ilk defa yapanlar yada ilk defa işe başlayanlar için her sene fide alımı yada tohumdan üretime mi başlanılacağı merak konusudur. Yazımızda bu  konuya açıklık getirerek sizleri de bilgilendirmek istedik.

Meyve ve sebzeler, tohum almak için harika bir kaynaktır. Kendi tohumlarınızı alarak, tohumların kalitesinden ve çimlenme oranının yüksek olduğundan emin olabilirsiniz. Ayrıca, kendi tohumlarınızı alarak, çeşitli ve yeni bitki çeşitleri yetiştirebilirsiniz.

Meyve ve sebzeden tohum almak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

Meyve veya sebzeyi olgunlaşmamışken toplayın. Meyve ve sebzeler, olgunlaşmamışken tohumları daha iyi tutar.

Meyve veya sebzeyi, tohumlar olgunlaşana kadar bekletin. Tohumlar, meyve veya sebzenin olgunlaşmasıyla birlikte olgunlaşır.

Meyve veya sebzeyi, tohumlar olgunlaştığında açın. Tohumları, meyve veya sebzenin içindeki etli dokulardan ayırın.

Tohumları, kuru ve serin bir yerde saklayın. Tohumlar, kuru ve serin bir yerde saklandığında, uzun süre bozulmadan kalabilir.

Meyve ve sebzelerden tohum alırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle, tohumların sağlıklı ve olgun olduğundan emin olun. Tohumlar, kırık veya hasar görmüş olmamalıdır. İkinci olarak, tohumların taze olduğundan emin olun. Tohumlar, taze olduklarında daha iyi çimlenir. Üçüncü olarak, tohumların uygun bir şekilde toplandığından emin olun. Tohumlar, meyve veya sebzenin içindeki etli dokulardan iyice ayrılmalıdır.

Meyve ve sebzelerden tohum nasıl alınır? Kendi tohumlarınızı yetiştirmenin harika bir yoludur. Bu yöntemle, tohumların kalitesinden ve çimlenme oranının yüksek olduğundan emin olabilirsiniz. Ayrıca, kendi tohumlarınızı alarak, çeşitli ve yeni bitki çeşitleri yetiştirebilirsiniz.

Meyve ve Sebzelerden Tohum Almak için İpuçları

Tohumları alırken, meyve veya sebzenin olgunlaştığından emin olun. Tohumlar, olgunlaştığında daha iyi çimlenir.

Tohumları, kuru ve serin bir yerde saklayın. Tohumlar, kuru ve serin bir yerde saklandığında, uzun süre bozulmadan kalabilir.

Tohumları, meyve veya sebzenin içindeki etli dokulardan iyice ayırın. Tohumlar, etli dokulardan ayrıldığında, daha iyi çimlenir.

Tohumları, bir kağıda veya bir peçeteye serin ve kuru bir yerde kurutun. Tohumlar kuruduğunda, saklamak için bir kavanoz veya kutuya koyun.

Meyve ve Sebzelerden Tohum Alınabilen Bazı Örnekler

Meyveler: domates, biber, salatalık, kabak, karpuz, kavun, portakal, elma, armut, üzüm, kiraz

Sebzeler: fasulye, bezelye, bakla, mısır, patates, soğan, sarımsak, havuç, kereviz, lahana, brokoli

[gundemarsivi]

Tarımı Amerika’ya Kimler Teslim Etti? (1)

✍🏻 Yılmaz Dikbaş

https://www.gundemarsivi.com/tarimi-amerikaya-kimler-teslim-etti-1/

TÜRK TARIMI ÇÖKTÜ

2008 yılında 1 MİLYON 127 BİN olan çiftçi sayısı, 2009 yılında 600 BİN’e düştü! 2021 yılında bu sayı daha da azalarak 512 BİN oldu. Yalnız çiftçi sayısı korkutucu oranda azalmadı, aynı süreçte tarım alanları da ürkütücü oranda azaldı! Son 15 yılda tarım alanları yüzde 12,5, sebze bahçeleri de yüzde 15 küçüldü. Tarım sektörünün bankalara borcu Şubat 2024’te 617 MİLYAR 438 MİLYON TL oldu. Tarım sektörünün TAKİPTEKİ kredi tutarı ise 2 MİLYAR 202 MİLYON TL.

TARIM SEKTÖRÜNDE DEVLET VE SİVİL KURULUŞLAR

Hem devletin hem de özel sektörün ÇÖKMÜŞ OLAN tarım sektöründe çok sayıda kurum ve kuruluşları ile buralarda çalışan (!) YÜZ BİNLERCE elemanı bulunmaktadır! Bunlara kısaca bir göz atalım:

Tarım ve Orman Bakanlığı

Bu bakanlıkta ve buna bağlı kuruluşlarda görev yapan (!) personel sayısı: 140 BİN 786

Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde; Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Sulama Ürünleri Kooperatifleri bulunmaktadır.

Ticaret Bakanlığı bünyesinde ise; Yaş Meyve Sebze Kooperatifleri ve Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri bulunmaktadır.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM)

Genel Müdür: Dr. Mustafa Altuğ

Bitkisel Üretim Genel Müdürü: Uğur Erdem

Tarımsal Girdiler Dairesi: Tohum, gübre, tarım ilaçları, tarım alet ve makineleri, sulama kredileri.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)

Yönetim Kurulu Başkanı: Şemsi Bayraktar

Görevleri: Tarımın gelişmesi, tarımın kalkınması için her türlü eğitim, yayımcılık ve danışmanlık yapmak.

TZOB’nin ülke genelinde yaklaşık 750 ziraat odası bulunmaktadır.

Türkiye Çiftçiler Birliği (TÇB)

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB)

Yönetim Kurulu Başkanı: Hacı Ömer Güler

Birliğe bağlı 70 BİN tohum üreticisi, 4 BİN firma ve 8 BİN bayi bulunmaktadır.

TÜRKTOB yasalarca yetkili kılınmış ülkenin en büyük birliğidir.

Devlet kuruluşu niteliğinde 7 Alt Birliği ve 55 BİNİ AŞKIN üyesi bulunmaktadır.

Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği (TÜRKTED)

Genel Başkan: Burak Gönen

1985 yılında 9 öncü üye tarafından kurulmuştur.

ÇİFTÇİLER, ÜRETİCİLER ŞİKÂYETÇİ

Rize’de çay üreticileri, hükümetin verdiği taban fiyatını çok az bulup protesto ettiler. Bir çuval çayı AKP İl Başkanlığı önünde yerlere döktüler.

Buğday hasadı başladı. Çiftçi, taban fiyatının henüz açıklanmamış olmasını protesto etti. Çiftçi, tohum, mazot, gübre fiyatlarının yüksek oluşundan şikâyetçi. Çoğu çiftçi, “Seneye ekmeyeceğiz!” diyor.

Fındık üreticilerinin şikâyetlerini öne çıkaran CHP, Fındık Mitingi düzenledi.

TÜRK TARIMINI AMERİKA’YA TESLİM EDENLER ZİNCİRİ

Değerli Dostlar,

Günümüzde tarımın çökmüş olduğunu görenler, tüm sorumluluğu AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yıkmaktadırlar.

Hiç kuşkusuz Recep Tayyip Erdoğan’ın bu korkunç çöküşte payı büyüktür. Ancak, tek sorumlu Erdoğan mıdır?

Ben bu yazımda sizlerin önüne Büyük Resmi koyuyorum.

Önyargısız bu Büyük Resme bakarsanız, yaşadığımız çöküşün nedenlerini ve sorumlularını, çok sağlam kanıt ve belgeleriyle görmüş olacaksınız.

Şimdi, Çöküş Zincirinin ilk halkasından başlayarak ilerleyelim.

1. CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ

İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçildikten 4,5 ay sonra, 1 Nisan 1939 günü, Türkiye Cumhuriyeti devletini bir yabancı ülkeyle ilk anlaşmayı yaptı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD);

“Gerek ithalat ve ihracatta ve GEREKEN TÜM KONULARDA en ziyade MÜSAADEYE MAZHAR ÜLKE statüsü” tanıdı.

Ayrıca, ABD sanayi mallarının ithalatında yüzde 12 ile yüzde 88 arasında GÜMRÜK İNDİRİMLERİ sağladı.

ABD’ye başta ticaret olmak üzere “tüm konularda” imtiyazlar tanıyan 1 Nisan 1939 anlaşması imzalandı.

1945’ten sonra motor ve ağır sanayi yatırımlarından vazgeçildi.

Gübre ve tarım ürünleri dahil ithalata yönelindi. Yoğun olarak dış borç alındı.

Petrol işletmeciliği devlet tekelinden çıkarıldı.

Başında İsmet İnönü’nün bulunduğu CHP, 1947 yılında parti programını değiştirdi ve Demir Çelik İşletmeleri, Genel Makine Fabrikası, Elektrolitik Bakır Kombinası gibi ağır sanayi projelerinden vazgeçildiğini açıkladı.

Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) gerçekleştirdiği ve Danimarka dahil birçok ülkeye ihraç edilen sekiz kişilik yolcu uçağı üretimine SON VERİLDİ.

1946’da TBMM’de konuşan CHP hükümetinin başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Türkiye’nin ABD’ye olan 4,5 milyon dolar borcunu ödemesiyle ilgili şunları söylüyordu:

“Hepimiz inanıyoruz ki, ABD’ye bu parayı vermekle borcumuzun yalnız maddi kısmını ödüyoruz. ABD’ye bir de manevi borcumuz var ki, onu da özgürlük, eşitlik, bağımsızlık ve insanlık davalarında Amerika’nın bulunduğu saflarda bulunmak suretiyle ödeyeceğiz.”

Aynı gün, aynı konuda TBMM kürsüsüne çıkan CHP Bursa milletvekili Baha Pars şöyle konuşuyordu:

“Bugün bu büyük milletin, Amerika’nın insanlığa yaptığı yardımı hatırlayıp teşekkür ederken, peygamber gibi temiz ve kusursuz Roosevelt’i ve onun halefi olan kıymetli devlet ve millet adamı Truman’ı hürmetle selamlarım.”

Yaptığı ikili anlaşmalarla Türkiye’nin ticaretini, tarımını ve sanayisini Amerika’ya teslim eden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 27 Aralık 1949 tarihinde, Türk milletinin geleceği olan çocuklarının eğitimini de ikili bir anlaşmayla Emperyalist ABD’ye teslim etti.

Her zaman göz önünde bulundurmamız gereken yalın gerçek şudur:

Türk tarımını, ticaretini, sanayisini ve Türk çocuklarının eğitimini Emperyalist ABD’ye teslim eden CHP iktidarı olmuştur.

CHP’li Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, CHP hükümetinin başbakanı Şükrü Saraçoğlu ve tüm CHP milletvekilleri gönüllü olarak devşirilmiş, hem de büyük bir coşku ve sadakatle Emperyalist ABD’nin UŞAĞI olmuşlardır. Onlar; para, mal, mülk, makam ve güç için ABD’nin UŞAĞI olurken, Türk milletini de KÖLE durumuna düşürmüşlerdir.

Peki, tüm bu yapılanlar Türk milletine İHANET değilse, ya nedir?

(UŞAK sözcüğünü Arapça “hizmetkâr” anlamında kullanıyorum, hakaret anlamında değil.)

2. BAŞBAKAN ADNAN MENDERES

Mayıs 1950’de iktidar olan Demokrat Parti’nin başbakanı Adnan Menderes, 12 Kasım 1956 tarihinde ABD ile “Tarım Ürünleri Anlaşmasını” imzaladı.

Bu anlaşmaya göre ABD, Türkiye’ye 46,3 milyon dolarlık buğday, arpa, dondurulmuş et, konserve, sığır eti, don yağı ve soya yağı satacaktı. Bu ürünler, az gelişmiş bir tarım ülkesi olan Türkiye’nin temel tarım ürünleriydi ve bunlar ABD gibi bir ülkenin eşit olmayan rekabetine terk ediliyordu. Ama daha da ağır olanı anlaşmanın 2. ve 3. maddeleriydi:

“Madde 2:

Türkiye’nin yetiştirdiği ve bu anlaşmada adı geçen ya da benzeri ürünlerin Türkiye’den yapılacak ihracatı ABD TARAFINDAN DENETLENECEKTİR.”

“Madde 3 (b):

Türk ve Amerikan hükümetleri Türkiye’de Amerikan mallarına talebi artırmak için birlikte hareket edeceklerdir.”

Türkiye, Demokrat Parti iktidarında, 13 Şubat 1952 tarihinde NATO’ya girdi.

NATO demek, ABD demektir.

20-25 Şubat 1952 tarihlerinde Lizbon’da yapılan NATO Konseyi Zirvesi’nde konuşan Adnan Menderes hükümetlerinin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu şunları söylemişti:

“Karşınızda büyük bir istekle ve KAYITSIZ ŞARTSIZ işbirliği zihniyetiyle hareket etmeyi ilke edinen bir Türkiye bulacaksınız.”

Türkiye, kayıtsız şartsız ABD’ye teslim olunca Türk Silahlı Kuvvetleri ABD’nin denetimi altına girdi.

NATO’ya bağlılığı gerekçe gösteren CIA ajanları, Türk ordusunun içinde rahatça örgütlendiler.

Değerli Dostlar,

BÜYÜK RESMİ sizlere sunmaya bir dahaki yazımda devam edeceğim…

Yılmaz Dikbaş

0532 233 31 52

[pazaryerigundem]

PANKOBİRLİK: Önümüzdeki yıl sanayi alt yapısına başlayacağız

https://pazaryerigundem.com/haber/183888/pankobirlik-onumuzdeki-yil-sanayi-alt-yapisina-baslayacagiz/

PANKOBİRLİK: Önümüzdeki yıl sanayi alt yapısına başlayacağız

PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, ülke ve dünyada yaşanan su sıkıntısına dikkat çekerek az su ile verim alınabilen kenevir bitkisinin çiftçiye alternatif olacağını söyledi. Başkan Erkoyuncu, önümüzdeki yıl için sanayi alt yapı çalışmalarına başlanacağının da müjdesini verdi.

KONYA (İGFA)  PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, İçeri Çumra’da Kenevir tarlası sahibi Mustafa Özaydın’ın daveti üzerine basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. 

Kenevirin Konya’ya kazandırıldığını ve bu önemli hammaddenin bölge için büyük bir potansiyel taşıdığını belirten Başkan Erkoyuncu, bitkinin hem ekonomik hem de endüstriyel açıdan önemli avantajlar sunduğunu aktardı. “Ben iyi bir çiftçiyimdir” diyen Başkan Erkoyuncu, “Seydişehir ve Beyşehir bölgeleri yağış açısından bizden şanslı. Bu bölgede eğer su olmazsa çok büyük handikaba gireriz” dedi.

“SU KAYNAKLARININ SINIRLI OLDUĞU BÖLGELERE ALTERNATİF OLACAK”

Konya Ovası’nın su sıkıntısı çektiğine dikkat çeken Başkan Erkoyuncu,  kenevir bitkisinin az su ile tarımının yapılabilmesinin su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde sürdürülebilir tarım için alternatif olacağına dikkat çekti.  Başkan Erkoyuncu sözlerinin devamında, “Konya ovasında su sıkıntısı çekiyoruz. Su hayattır ve kendi bünyemizde suyu getirmek için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Arkamda gördüğünüz alan sadece 2 kere sulandı ve boyu 3 metreye yaklaştı. 3 yada 4 sulama kenevir bitkisi için yeterli oluyor” diye konuştu.

Keneviri yetiştirmekten ziyade sanayi teşekkülü gerektiğini de sözlerine ekleyen Başkan Erkoyuncu, “Hububatta bakliyatta mısırda malum son zamanlarda bütün dünyada olduğu gibi emtia fiyatları düştü. Ben kenevire sonradan vakıf oldum. Tarıma dayalı sivil toplum kuruluşu ve çiftçi olarak kenevir yetiştiriciliği benimde ilgimi çekti.  Duyduklarım gerçekten mucizevi bir şeydi. Bu bitkiyi ekip yetiştirmekten ziyade endüstriyel bitki haline getirmek için bir sanayi teşekkülü gerekiyor. Sayın bakanımızla da görüştüm. Samsun’da Türkiye’de tek olan bir işletme varmış. Onu bizatihi aradım ve detaylı bilgiler edindim. Bu bilgileri başkan ve diğer yönetim kurulu üyeleriyle de paylaştım.  Burada bütün mesele bu bitkinin ham tarım ürününün mamul haline getirilmesi. Bunun için elimizden geleni yapacağız.  Konya Şeker zirai sözleşmeli ekimde Türkiye’de bir örnektir.  Yine söylüyorum, her iki kimlikle de bu bitki bizim olmazsa olmazımız. Önümüzdeki yıl bunun alt yapısını oluşturacağız, raporlarını hazırlayacağız. İnşallah önümüzdeki yıl itibariyle bunun için elimizden geleni yapacağız. Çeşitli ortaklıklara da açığız” ifadelerine yer verdi.

“Helal, mantıklı, hukuklu her şeye varız” diyen Başkan Erkoyuncu, “Bizim kurumumuz çiftçinin kuruluşu. Kenevir yetiştiriciliği çiftçimize güzel bir alternatif olacak. Onun için bütün gücümüzle, kurumun gücüyle samimiyetle Sanayi Tesisi haline getirmek için var gücümüzle çalışacağız” dedi.

Basın mensubunun kenevir tohumuyla alakalı sıkıntı yaşandığı ve üretimin yaygınlaşması halinde biçerdöver ihtiyacının doğacağı söylemi üzerine Başkan Erkoyuncu, “ Pancar hasadından örnek verecek olursak, ilk zamanlar elle sökülen pancarlar, İtalyan söküm makinalarının Türkiye’ye getirilmesiyle devrimi de beraberinde getirdi.  Bugün, 20 yıl içerisinde olağan üstü birim alandan söküm olarak hasadı neredeyse 10’a katladık. Konya ovası çiftçisi bilinçlidir. Konya ovası tarımda en büyük değerlerdendir. Eğer biçerdöver ihtiyaçsa ertesi güne bile kalmaz hallederiz. Bu problem teşkil eden bir durum değildir, çok kolay bir şekilde hallederiz. Tohumda problem olduğunu duydum ama çözülemeyecek bir şey değil. Dünyada bu tohum varsa çözülür” diye konuştu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[gundem7]

Atalık tohumlar Bornova’da yaşatılıyor

Atalık tohumlar Bornova’da yaşatılıyor   Kırsal kalkınma hedefiyle tarım alanında önemli çalışmalar yapan Bornova Belediyesi, kış sebzelerinden atalık yerel tohum üretmeye başladı. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, amaçlarının vatandaşları doğal ve sağlıklı gıdalarla buluşturmak olduğunu söyledi   Bornova Belediyesi yaz sebzelerinin ardından kış sebzelerinden de atalık yerel tohum üretimine geçti. Yaka Mahallesi’ndeki Doğal Tarım Çiftliği’nde yetiştirilen sebzelerden tohumluk olarak bırakılan ürenlerin hasadı yapıldı. Hasadın ardından turp, lahana, karnabahar, pancar, pazı, ıspanak roka, tere otu, maydanoz ve marul gibi çeşitli türlerdeki sebzelerin tohumları çıkarıldı. Üreticiye tam destek Bornova Belediyesi üretilen tohumların büyük miktarını başta yerel üreticiler olmak üzere ücretsiz vatandaşlara dağıtacak. Bir kısmını tohum takaslarında kullanarak çeşitliliği artıracak. Bir kısmını da Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’ne ait bahçelerde fideleyerek atalık yerel tohum üretiminin devamını sağlayacak, yaygınlaştırıp, yaşatacak.   Sağlıklı ve doğal gıda için Bornova 12 eski köy yerleşemi ile önemli tarım potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Misket Üzümü, Kınalı Bamya, Pınarbaşı Narı ve Ayvası gibi Bornovamıza ait değerlerimize sahip çıkarken vatandaşlarımızın sağlıklı ve doğal gıdalara erişimini kolaylaştırmak istiyoruz. Bunu da atalık yerel tohumlarımıza sahip çıkarak yapıyoruz” dedi.   Read the full article

[selcuksofta]

Tohumun Kurtuluşu

Tohumun Kurtuluşu – ‘’Çevrecilerle el ele veren işçiler, genetiği değiştirilmiş bitkilere ‘’hayır’’ demek üzere ortak bir taahhütte bulunan Kuzeyli ve Güneyli çiftçiler, kendi öz çıkarları için hareket etmiyorlar. Tüketicileri üreticilerle, Kuzey’i Güney’le, işçileri çevrecilerle karşı karşıya getirmeye çalışan böl-yönet politikası artık başarısızlığa uğramıştır’’.

Hindistan’lı yazar, Vandana Shiva ‘’Çalınmış Hasat’’ adlı kitabında bunları söylüyor. Ona göre çalınmış hasadı geri almanın zamanı gelmiştir. Gıda ve tohum yetiştirmek, dağıtmak, paylaşmak en yüksek, en devrimci eylemdir. Tüm canlılara ait olan, canlı kaynakların patentler aracılığıyla özelleştirilmesini reddetmek ve yoksul köylünün, çiftçinin yaşama hakkını savunmak en büyük amaç olmalıdır.

Üreticiler ve tüketiciler arasında dayanışma gerekli ve çok önemlidir.

Gıda demokrasisini yeniden kazanmak için en önemli girişim tohumu küresel şirketlerin yıkıcı egemenliğinden kurtarmaya çalışmaktır. Hindistan’da çevreciler ve özellikle de çiftçiler on yılı aşkın bir süredir, ‘’Tohumların Kurumsal Hırsızlığına Direniş: Navdanya’’ hareketini başlatmıştır.

Ebru Oğuzhan Yeter

Yazının Devamı

Çanakkale Tohum Sandığı isimli yazımızı okumak için TIKLAYIN

[kadinfikri]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı   Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi.   Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.”   Türkan…

[kadinruhu]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı   Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi.   Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.”   Türkan…

[korkutkalkan]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.” Türkan Şoray,…

[habergecesi]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı   Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi.   Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.”   Türkan…

[mevcutbilgi]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı   Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi.   Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.”   Türkan…

[tibbivearomatikbitkiler]

Tıbbi ve Aromatik Bitki kursları KO-MEK’te

Tıbbi ve Aromatik Bitki kursları KO-MEK’te

#AromatikBitkiler, #BitkiYetiştiriciliği, #KoMek, #Komek, #TıbbiBitkiYetiştiriciliğiKursları, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkilerKursları https://is.gd/zvCwLm https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/tibbi-ve-aromatik-bitki-kurslari-ko-mekte/

Tıbbi ve Aromatik Bitki kursları Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları (KO-MEK), son zamanlarda kendisine olan ilgi her geçen gün artan ve bu sayede yeni bir istihdam alanı haline gelen tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine önem veriyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın öncülüğünde başlatılan desteklemeyle katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitki üreticiliğini teşvik amacıyla ekilen tıbbi nane, biberiye ve oğul otunun daha da yaygınlaştırılması için KO-MEK’te eğitimler devam ediyor.

330 KURSİYER EĞİTİM ALDI

KO-MEK geride bıraktığımız dönemlerde de açılan kurslar sayesinde şimdiye kadar 330 kursiyere tıbbi ve aromatik bitkilerin ekimi, yetiştirilmesi ve hasadı konusunda eğitim verdi. Kocaeli’nde artık yaygın hale gelen ve birçok vatandaşın bu konuda eğitim alarak ekmeye başladığı tıbbi ve aromatik bitkiler Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan distilasyon tesisi sayesinde satılarak üreticinin aile bütçelerine katkı sunmaya devam ediyor.

TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ KURSLARI İLE BÜYÜKAKIN’DAN TARIMSAL KALKINMAYA DESTEK

Bilindiği gibi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından tarımsal kalkınmaya destek sağlamak amacıyla geliştirilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi(TABİP) sayesinde milyonlarca fide toprakla buluştu. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın tarafından gerçekleştirilen uygulanabilir projeler sayesinde artık köylüler daha bilinçli ve emeğinin karşılığını almanın mutluluğunu yaşıyor.

BÜYÜKŞEHİR’DEN TARIMA BÜYÜK DESTEK

KO-MEK’te eğitim alan Tıbbı Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursiyerleri Türkiye’nin en büyük Tıbbi Aromatik Bitki Üretim ve İşleme Tesisi olan distilasyon tesisini ziyaret ederek aromatik bitkilerin işlenmesini yakından inceledi. Aromatik bitkilerin tarladan satışına kadar olan yolculuğuna şahit olan kursiyerler yapılan işlemler hakkında yetkililerden bilgi aldı. 42 dekar alanı kapsayan tesiste su buharı yöntemiyle uçucu yağlar elde edilerek katma değeri yüksek ürünler ilaç, takviye gıda ve kozmetik sektöründe kullanılmak için hazırlanıyor.

TIBBI AROMATİK VE BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ KURSLARI KO-MEK’TE

Tıbbı Aromatik Bitki Yetiştiriciliği, günümüzde önemli bir yer edinmeye başladı. Devlet desteği alınması ile birlikte geçim kaynağı haline gelen Tıbbı Aromatik Bitki Yetiştiriciliği, Kocaeli’nde vatandaşlardan ilgi görüyor. KO-MEK de bu çerçevede gelen talepleri değerlendirerek yeterli başvurunun oluşturulduğu kurs merkezlerinde eğitimleri açarak vatandaşlar Tıbbı Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursu vermeye devam ediyor.

ÖNCE TEORİK SONRA PRATİK EĞİTİM

KO-MEK tarafından verilen Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursunda ilk önce bitki yetiştiriciliğinin teknik detayları anlatılıyor. Bu kapsamda kursiyerler, bitkilerin özelliklerini, yetiştirilmesini, bakım, hasat, harman ve depolanması ile ilgili bilgileri ediniyor. Teorik bilgiler pratik eğitimle desteleniyor. Bu aşamada, tohumundan ve meyvelerinden yararlanılan bitkiler tanımlanarak, ekim, bakım ve hasat gibi uygulamalar sahada gösteriliyor. Bitkilerin soğan ve tohum ekimleri konusu da yine pratik uygulamada kursiyerlere aktarılıyor.

GEBZE’DEN KO-MEK MEVLANA KURS MERKEZİNE

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin distilasyon merkezini ziyaret eden kursiyerlerden Murat Güler, ‘’Elektrikçiyim ama özellikle aromatik bitki yetiştirmek için KO-MEK’ten eğitim almak istedim. Gebze’den gelerek Mevlana KO-MEK kurs merkezinde eğitim alıyorum. Tıbbi aromatik bitkiler her alanda kullanılabilir ve sağlıklı olduğu için bu alanda yetiştirici olmak istiyorum. KO-MEK kurslarını seviyorum ve bu alanda kendimi geliştirmek için ilgimi çeken tüm kurslardan faydalanmak istiyorum’’ dedi.

KO-MEK SERTİFİKASI DEVLET TEŞVİKİ ALMAK İÇİN ÖNEMLİ

Öte yandan Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştirmek için KO-MEK sertifikası adeta altın değerinde anlam taşıyor. Tohum yetiştiriciliği alanında ve devletten gerekli teşvikleri almak için KO-MEK sertifikası önemli bir altlık oluşturuyor. Bu nedenle branşa Kocaeli’nin yanı sıra çevre illerden çok sayıda vatandaş gelerek eğitim alıyor.

Kaynak: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

[listemakale]

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Türkan Şoray, kendi adının verildiği pamuğun hasadına katıldı

Yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın tanıtımı ve hasadı yapıldı   Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkı sağladığı yerli ve milli pamuk çeşidi Türkan’ın hasadı, sanatçı Türkan Şoray’ın katılımıyla gerçekleştirildi.   Zeydan Karalar, “Memlekete yararlı ne yapılıyorsa desteklemeye devam edeceğiz. Milli ve yerli tohum çeşitleri ülkemiz için çok önemli.”   Türkan…

[pazaryerigundem]

Yerli ve milli buğday çeşitlerine hasat

https://pazaryerigundem.com/haber/182453/yerli-ve-milli-bugday-cesitlerine-hasat/

Yerli ve milli buğday çeşitlerine hasat

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TAGEM tarafından geliştirilen yerli ve milli buğday çeşitlerinin Gölbaşı’ndaki hasat ve tanıtım programına katıldı.

ANKARA (İGFA) – Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı,  tarımsal üretimde; verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım başlıklarıyla vizyon belirlediklerini, AR-GE çalışmalarının verimliliğin en önemli unsurlarından olduğunu söyledi.

Bakan Yumaklı, Türkiye’de kullanılan tohumların ıslahıyla ilgili çalışmalara devam edildiğine işaret ederek, “Burada soğuğa ve kuraklığa dayanıklı 2 tohumumuzun tanıtımı ve bir tanesinin hasadında bulunuyoruz. Enstitümüzün AR-GE çalışmalarının sonuçlarını alabilmesi için yaptığı hasattayız. Enstitümüz 150 tarla bitkisi çeşidi geliştirdi. Bunlardan 104’ü milli çeşit listesinde.” diye konuştu.

“HASADI YAPILAN TOHUM ÇEŞİDİMİZ ÇİFTÇİLERDEN TAM NOT ALDI”

Ülkenin yerli ve milli tohum geliştirme konusunda ciddi aşamalar kaydettiğine dikkati çeken Bakan Yumaklı, “Türkiye’deki sertifikalı tohumun yarısı, enstitümüz ve TAGEM’in çalışmalarıyla çiftçimizin hizmetine sunulmuş oldu. Kamu, özel sektör ve üniversite iş birliğiyle tohum konusundaki AR-GE çalışmaları bütün hızıyla devam edecek.” ifadelerini kullandı. Bakan Yumaklı, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerin başında geldiğini belirterek, bu etkenlerin tarımsal üretimi etkilememesi adına çalışmalar yapıldığını dile getirdi.

Hasadı yapılan “Selamibey” buğday tohumu çeşidinin kuru şartlarda dekar başına 450-500 kilogram, sulu şartlarda ise 650-725 kilogram verim verebildiğini anlatan Yumaklı, “Islah çalışmaları çok uzun süren ve sabır isteyen bir çalışma. Selamibey çeşidinin bu hale gelebilmesi için 14 yıl geçmesi gerekti. Aytenabla ekmeklik buğday çeşidi için de 6 yıllık bir süre gerekliydi. Hasadı yapılan tohum çeşidimiz çiftçilerden tam not aldı.” değerlendirmesinde bulundu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[haberyerelcom]

Çaykenarı Mahallesi'nde ayçiçeği hasadı sevinci

Çaykenarı Mahallesi’nde ayçiçeği hasadı sevinci

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Korkuteli ilçesi Çaykenarı Mahallesi’nde üreticilere hibe ettiği yağlık ayçiçeği tohumlarının hasadı gerçekleşti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başkan Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma ilkesi doğrultusunda çiftçiyi desteklemeye, tohum hibesi ile ürün çeşitliliğini artırmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı geçtiğimiz…