#tarihçi
Explore tagged Tumblr posts
okuryazarlar · 5 days ago
Text
Tumblr media
Bir devir kapandı...
Türkiye'nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazar Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybettik. 
118 notes · View notes
bozkir06 · 1 year ago
Text
22 notes · View notes
raksh4sa · 11 months ago
Text
"Memory is a poet, don't make it a historian."
"Hafıza bir şairdir, onu bir tarihçi yapmayın."
- Paul Geraldy
13 notes · View notes
reklaminiz · 1 year ago
Text
0 notes
mehmetgarip · 7 months ago
Video
youtube
Tarihçi,Yazar Sinan Meydan
0 notes
karagozkuyumculuk · 7 months ago
Text
0 notes
insanzee · 2 months ago
Text
Bülbüller içkiye düşkündür.
Bülbül içkiyi buldu mu bir hayli içer.
Ama bu gerçeği bilginler değil, Tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun annesi Zağralı Hacı Fatma hanım saptamış.
Bülbülleri günlerce, Göztepe'deki evinin bahçesinde dürbünüyle gözetlemiş...
Fatma hanım gözlemlerini şöyle dile getirmiş:
“Bir bülbül sabahleyin bir vişne ağacına gelip konar...
Yirmi otuz kadar vişneyi gagasıyla deştikten sonra çekip gider...
Akşam, yine gelir...
Vişnenin gagayla deşilen yerinde biriken meyve suyu mayalanmış, bir likör ya da şarap haline dönüşmüştür.
Kuş, akşamın son saatlerinde bir iki vişneden kendi elcağızıyla hazırlanmış içkinin ilk yudumlarını içince şöyle bir silkinir; Birkaç külhani ıslık öttürür.
Yırtılmış vişne kadehleri beşi, altıyı buldu mu nağmeler uzar. Ortalık iyice karardığı için küçük bülbül göze görünmez ama yırtık vişneler bittikçe sesi de ağaçtan döküldükçe dökülür.
Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar.”
Vişne mevsimi bitince dut mevsimi başlar.
Ve…Bülbüllerin sesleri de biter.
Aslında bülbül içkisi bittiği için ötmüyordur.
Dutu gagalamanın likör vermediğini bilir.
“Garip Bülbül”, mevsim dut mevsimi olduğu için susmuştur.
Bu yüzden suskun olanlara “Dut yemiş bülbül gibi” derler.
Salah BİRSEL
Tumblr media
33 notes · View notes
edapostblog · 2 months ago
Text
Tumblr media
Bülbüller içkiye düşkündür.
Bülbül içkiyi buldu mu bir hayli içer.
Ama bu gerçeği bilginler değil, Tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun annesi Zağralı Hacı Fatma hanım saptamış.
Bülbülleri günlerce, Göztepe'deki evinin bahçesinde dürbünüyle gözetlemiş...
Fatma hanım gözlemlerini şöyle dile getirmiş:
“Bir bülbül sabahleyin bir vişne ağacına gelip konar...
Yirmi otuz kadar vişneyi gagasıyla deştikten sonra çekip gider...
Akşam, yine gelir...
Vişnenin gagayla deşilen yerinde biriken meyve suyu mayalanmış, bir likör ya da şarap haline dönüşmüştür.
Kuş, akşamın son saatlerinde bir iki vişneden kendi elcağızıyla hazırlanmış içkinin ilk yudumlarını içince şöyle bir silkinir; Birkaç külhani ıslık öttürür.
Yırtılmış vişne kadehleri beşi, altıyı buldu mu nağmeler uzar. Ortalık iyice karardığı için küçük bülbül göze görünmez ama yırtık vişneler bittikçe sesi de ağaçtan döküldükçe dökülür.
Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar.”
Vişne mevsimi bitince dut mevsimi başlar.
Ve…Bülbüllerin sesleri de biter.
Aslında bülbül içkisi bittiği için ötmüyordur.
Dutu gagalamanın likör vermediğini bilir.
“Garip Bülbül”, mevsim dut mevsimi olduğu için susmuştur.
Bu yüzden suskun olanlara “Dut yemiş bülbül gibi” derler.
Alıntı.
Tumblr media Tumblr media
Bak sen şu Bülbül'e! 😁
42 notes · View notes
yasamsallik · 2 months ago
Text
Tumblr media
Rus tarihçi Dimitri Çernişevski:
"Rusya aristokrasisinin tamamı Türk'tür.
Ayrıca meşhur yazarlar, şairler de öyle.. Büyük Bozkır asıllıdırlar.. Örneğin, Dostoyevski, Turgenev, Derjavin, Gorki, Gogol........
Daha nice Türk milleti hakkında yaygın olarak bilmedigimiz gerçekler vardır. Türk milletin tarihi 2200 yıllık değildir. En az 20 bin yıllık olduğu ortaya konulmuştur. Daha da gerilere gidecektir.
26 notes · View notes
ata-1966 · 5 months ago
Text
Tumblr media
SÜMERLER'İN HAZİN SONU...
Sümerler günümüzden 7-8 bin yıl önce Mezopotamya'ya yerleşerek yüksek bir uygarlık kurmuşlardı.
Sümerler kurdukları uygarlıkta rahat ve rehavet içinde yaşarken, Yıkılışından 100-150 yıl kadar önce yani günümüzden 4500 yıl önce Arabistan içlerinden Akad diye adlandırdıkları kavmin insanları Sümer kentlerinde çalışmak için akın akın gelmeye başlıyorlar.
Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da diğerleri ucuz ve kolay işçilik ve köle gözüyle baktıklarından göz yumuyorlar.
150 yıl içinde işler değişiyor, Akatlar kentleri yakıp yıkıyor, Sümerleri öldürüyor ve sonra iktidarı ele geçiriyorlar.
Sümerlerin son günlerinde bir bilge kil tablete şöyle yazıyor.
"FARK EDEMEDİK GEÇ KALDIK.
AMAN TANRIM BU VAHŞİLER HEPİMİZİ YOK EDECEK.
TANRIM BİZİ AFFET.
BİZDEN SONRA GELENLER BUNLARI OKURSA BELKİ DERS ALIR.”
“GEÇMİŞİNİ BİLMEYENİ
GELECEK; TOPA TUTAR !”
Ve Sümer devleti yıkılır Akadlar Sümer uygarlığının üstüne oturur.
KAYNAK: Muzazzez İlmiye Çığ
Sümerolog-tarihçi bilim insanı.
20 notes · View notes
dolunay66 · 6 months ago
Text
Tumblr media
İngiliz bir âdet olan zevce satışı,
17. yüzyılın sonlarında, boşanmak ancak zengin insanlar için uygulanılabilir olduğu zamanlarda karşılıklı bir anlaşmayla tatminkâr olmayan evlilikleri bitirme yöntemiydi. Kişi, karısının boynuna, koluna ya da beline yular taktıktan sonra halka açık bir yerde en yüksek fiyatı verene satardı. Bu adet Thomas Hardy'nin "The Mayor of Casterbridge" adlı romanının altyapısını oluşturur. Hikâyenin başında ana karakter karısını satar, sonra yaptığı bu iş sonucu hayatı boyunca vicdan azabı çeker ve bu azap onu mahveder.
Gerçi bu âdetin kanunda bir yeri yoktu ve genelde dava ile sonuçlanırdı, özellikle 1850'lerden sonraki dönemlerde. Görevlilerin davranışları kaçamaklıydı. 1800'lerin başında bir sulh hakimi, zevce satışlarına kanûnen engel olmaya hakkı olmadığına inanıyordu. Yerel polis memurları arasında insanları zevcelerini satması için zorlayanlar bile vardı.
Zevce satışı çeşitli şekillerde 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Hukukçu ve Tarihçi James Bryce'ın 1901'de yazdığına göre, onun zamanında da hala zevce satışları bazen görülüyordu. 1913'te bir kadın Leeds polis mahkemesine kendisinin kocası tarafından bir iş arkadaşına 1£'ya satıldığını gösteren bir delil teslim etmiştir, ki bu da İngiltere'de rapor edilmiş en son zevce satışıdır.
21 notes · View notes
okuryazarlar · 7 months ago
Text
Tumblr media
Yazarların aynı anda düşünme ve hissetme hakkına sahip olduğuna inanan ve nesnellik kavramını reddeden; tarihçi, gazeteci ve şiire yeteneğiyle de bilinen Latin Amerika'nın en önemli yazarlarından Eduardo Galeano'yu aramızdan ayrılışının 9. yılında saygıyla anıyoruz.
37 notes · View notes
bozkir06 · 1 year ago
Text
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva,
Türkiye'yi zayıflatmak isteyenlere "Gücünüz
yetmez! Canını vermeye hazır olan ben de
dahil milyonlarca Türk var!
Aziz Ruhun Şad olsun
Sn Vekilim #GanirePaşayeva 🇦🇿
32 notes · View notes
raksh4sa · 3 months ago
Text
"Nasıl ki astroloji astronomiden doğmuşsa batıl inanç da dinden doğmuştur, tıpkı çok bilge annelerin çok çılgın kızları gibi."
"Just as astrology was born of astronomy, superstition was born of religion, like very wise mothers having very crazy daughters." - Voltaire, Hoşgörü Üzerine İnceleme, (Çev. Erkan Ataçay), Bigesu Yayıncılık, Ankara 2017, s. 114.
6 notes · View notes
felsefebilim · 7 months ago
Text
Roma'nın Kökeni ve Kuruluş Mitolojisi
Tumblr media
Roma'nın ünlü şairi Vergilius tarafından yazılan Aeneas Destanı, Roman tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu destan, Roma şehrinin kuruluşunu ve aslında Romalıların kökenine değinir.
Bilindiği üzere Roma tanrıların çoğu Antik Yunan tanrılarıyla aynıdır, sadece birçoğunun ismi farklıdır. (Venüs - Afrodit, Athena - Minevra, Zeus - Iupiter gibi) Bu durum esinlenmekten ya da çalmaktan değil tam tersi Roma'nın kökeninin de Troya'ya dayanmasından kaynaklanır.
Aeneas Destanı'nın baş kahramanı Aeneas, Troyalı bir prensti. Harabeye dönen şehirden kaçarak Batı İtalya'da bulunan Latium'a ulaşır ve orada bir krallık kurar. Latinium Krallığı, Roma İmparatoruluğunun kurulduğu topraklarıdır ve imparatorluğun temellerini oluşturur, bu şehir imparatorluğa uzun süre başkentlik de yapmıştır.
Vergilius, Aeneas'ı tanıtırken onun annesinin tanrıça Venüs olduğunu söyler ve tanrıçanın Roma İmparatoru Augustus ile bir kan bağına sahip olduğunu da ekler. Destandaki bu detay da, Antik Yunan tanrılarının soy olarak Roma tanrıları da olduğununun göstergesidir.
Roma'nın kuruluşu ile ilgili bir diğer mit-destan ise ünlü Romalı tarihçi Livius'a aittir. Livius, miti de aslında Aeneas'a dayanır.
Antik Roma'nın aile tanrıçası olan Vesta adına ailelerin küçük kız çocuklarından seçilen ve adlarına Vesta Bakireleri denen bakirelerden Aeneas'ın soyundan gelen Rhea Silvia, savaş tanrısı Mars'ın (Yunan mitolojisinde Ares) tecavüzüne uğrar. Bu olay sonrasında ise ikiz oğulları olur. Anne, bir tecavüzün sonucu olan ikizleri, nehire bırakıp boğulmaya terk etmek zorunda kalır. Dişi bir kurt tarafından bulunup emzirilen ikizler Romulus ve Remus sonrasında bir çoban tarafından evlat edinilir. Büyüdüklerinde bir şehir kuracaklarının hayaliyle büyüyen çocuklar, bu şehre de Roma adını vereceklerini daha henüz küçükken karar vermiştir. Büyüdüklerinde ise kardeşlerden Romulus kurulan şehrin, Roma'nın ilk kralı olmuştur.
20 notes · View notes
mehmetgarip · 7 months ago
Video
youtube
Prof. Dr. İlber Ortaylı
0 notes