#sonda nasıl çıkarılır
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sonda Nasıl Takılır ve Çıkarılır?
Sonda uygulaması, idrar akışını sağlamak veya idrar birikimini önlemek amacıyla, idrar yoluna yerleştirilen ince bir tüpten oluşur. Bu işlem, tıbbi uzmanlık ve hijyen gerektirir. Doğru ve güvenli bir uygulama için dikkat edilmesi gereken bazı aşamalar bulunmaktadır. İşte sonda nasıl takılır ve çıkarılır konusundaki detaylı rehber:
Sonda Takma İşlemi
Sonda takmak, uzman kişilerce yapılması gereken bir tıbbi prosedürdür. İşlem, sterilizasyon ve hijyen kurallarına uyularak gerçekleştirilir. Peki sonda nasıl takılır?
Hazırlık Aşaması
Malzeme Kontrolü: Steril sonda, kayganlaştırıcı jel, eldiven, antiseptik çözelti ve steril bezler hazırlanır.
Hasta Bilgilendirmesi: Hastaya işlem hakkında bilgi verilir ve rahatlaması sağlanır.
Pozisyon Alma: Hasta sırtüstü pozisyonda yatar. Bacaklar hafif açık olmalıdır.
İşlemin Uygulanması
Eldiven Giyme: Uygulayıcı steril eldiven giyer ve antiseptik çözeltisi ile ellerini temizler.
Antiseptik Uygulama: Üretra çevresi antiseptik ile temizlenir.
Sonda Yerleştirme: Kayganlaştırıcı jel ile kaplanan sonda, nazik bir şekilde üretradan içeriye doğru itilir. İdrar akışı başladığında, sonda doğru pozisyondadır.
Balon Şişirme: Sonda, idrar torbasında sabitlenmek üzere balon kısmı şişirilir.
Sondanın Sabitlenmesi
İdrar Torbasının Bağlanması: Sonda, idrar toplama torbasına bağlanır ve hastanın hareketlerine engel olmayacak şekilde sabitlenir.
Sonda Nasıl Çıkarılır?
Sonda çıkarma işlemi, sonda takma kadar dikkat gerektiren bir işlemdir. Yanlış veya hijyenik olmayan bir çıkarma işlemi, enfeksiyona veya yaralanmalara neden olabilir. İşte sonda nasıl çıkarılır sorusunun yanıtı:
Hazırlık Aşaması
Eldiven Kullanımı: Steril eldiven giyilir.
Hasta Hazırlığı: Hasta, işlem öncesinde rahatlatılır ve bilgilendirilir.
İşlemin Uygulanması
Balonun Boşaltılması: Sondanın balon kısmındaki su, özel bir şırınga ile boşaltılır. Bu adım, sondanın rahatça çıkarılmasını sağlar.
Nazikçe Çekme: Sonda, yavaşça ve nazikçe üretradan çekilir. Herhangi bir zorluk yaşanırsa, işlem durdurulup sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.
Son Kontroller
Bölgenin Temizliği: Çıkarıldıktan sonra üretra çevresi temizlenir ve işlem sonrası olası enfeksiyonlar için hasta izlenir.
Geri Bildirim: Hastadan, idrar yaparken ağrı ya da rahatsızlık olup olmadığını bildirmesi istenir.
Sonda Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sonda kullanımı, çeşitli sağlık sorunları nedeniyle idrar akışını sağlamak veya idrar birikimini önlemek amacıyla uygulanan bir tıbbi prosedürdür. Bu uygulama, özellikle uzun süreli kullanımda, enfeksiyon ve diğer komplikasyonların önlenmesi için dikkat gerektirir. İşte sonda kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar:
Hijyen ve Temizlik
Sonda kullanımı sırasında hijyen kurallarına uymak, enfeksiyon riskini azaltmanın en önemli adımıdır.
Ellerin Temizliği: Sondaya dokunmadan önce ve sonra ellerin mutlaka sabunla yıkanması veya antiseptik ile temizlenmesi gerekir.
Sonda Çevresinin Temizliği: Üretra çevresi düzenli olarak temizlenmeli ve hijyenik tutulmalıdır.
Sonda Torbasının Düzenli Boşaltılması
İdrar torbası dolduğunda, idrarın geri kaçmasını ve enfeksiyon riskini önlemek için torbanın düzenli olarak boşaltılması önemlidir.
Düzenli Kontrol: Torba dolmadan önce, belirli aralıklarla kontrol edilip boşaltılmalıdır.
Boşaltma Pozisyonu: Torbanın, vücut seviyesinin altında tutulması, idrarın geriye akmasını önleyerek enfeksiyon riskini azaltır.
Uygun Sıvı Tüketimi
Yeterli miktarda su içmek, idrar akışını artırarak mesanede ve sonda hattında oluşabilecek tıkanıklıkları ve enfeksiyon riskini azaltır. Günlük sıvı alımının doktor tavsiyesine göre düzenlenmesi önemlidir.
Sondanın Güvenli Şekilde Sabitlenmesi
Sonda, hareket sırasında yerinden oynamaması için uygun şekilde sabitlenmelidir. Bu, hem hastanın konforunu artırır hem de üretrada tahrişi önler.
İzleme ve Gözlem
Sonda kullanımı sırasında aşağıdaki durumların gözlemlenmesi ve takip edilmesi gerekir:
Renk ve Koku Değişiklikleri: İdrar renginde veya kokusunda değişiklik fark edilirse, bu enfeksiyon belirtisi olabilir.
Ağrı ve Rahatsızlık: Üretra veya mesane bölgesinde ağrı, tahriş ya da rahatsızlık hissedilirse, bir uzmana başvurulmalıdır.
Sızıntı ve Kaçaklar: Sonda hattından idrar sızıntısı veya kaçak olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Sonda Değişimi
Sondaların belirli aralıklarla değiştirilmesi gereklidir. Bu süre, sonda türüne ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişir ve doktor tarafından belirlenir.
Komplikasyon Belirtilerine Dikkat Edin
Aşağıdaki belirtiler, sonda kullanımına bağlı komplikasyonların işareti olabilir:
Ateş ve titreme
Kırmızı veya bulanık idrar
Alt karın bölgesinde ağrı veya baskı hissi Bu belirtiler görüldüğünde, tıbbi müdahale gerekebilir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi’nde Sonda Kullanımı Hizmetleri
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi olarak sonda kullanımı ve bakımı konusunda profesyonel hizmet sunmaktayız. Deneyimli sağlık personelimiz, sonda uygulaması ve sonrasında gerekli bakım konusunda hastalarımıza rehberlik ederek olası komplikasyonları en aza indirmeyi hedefler. Sonda kullanımı hakkında merak ettiğiniz ayrıntıları ulaşmak için hekimlerimizle iletişime geçebilirsiniz.
#özel pendik şifa tıp merkezi#sonda takmak#sonda kullanmak#sonda çıkarmak#sonda nasıl takılır#sonda nasıl çıkarılır
0 notes
Text
Sezaryen Ameliyatı 2023
Sezaryen Ameliyatı
Normal yani vajinal doğum yapılamaması üzerine başvurulan yöntem sezaryen ameliyatı yöntemidir. Sezaryen doğum normal doğum olarak planlanan doğumun acil olarak değiştirip sezaryen doğuma dönüşmesi üzerine alınan karara bağlıdır. Doğum öncesinde yapılan kontrollerde sezaryen yapılacağı kesinleşmiş kişilere tarih ve saat belirtilir. Sezaryen doğum operasyonu genel olarak 1 saat kadar sürmektedir. Annenin ameliyata hazırlanması, anestezi incelemeleri ve kan tahlilleri gibi nedenler süreyi biraz uzatabilir. Sezaryen doğum genellikle gebeliğin 39. haftasında yapılır. Sezaryen Doğumu Nasıl Yapılır? Gebelik süresinde sona doğru yaklaşırken kadın doğum uzmanı muayenesi ve kontrollerin sonucunda doğum türüne karar verilmektedir. Acil durumlarda ya da planlı olarak sezaryen doğum yapılabilir. Sezaryen doğum aşamaları şu şekildedir: - Sezaryene başlamadan önce anestezi yapılmaktadır. Genel ya da lokal anestezi işlemi ameliyathanelerde gerçekleştirilir. Lokal anestezi spinal ya da epidural anestezi olarak uygulanır. Bu anesteziler esnasında annenin bilinci açık tutulur fakat ağrıyı hissetmemektedir. Spinal anestezi bel bölgesinden iğne ile girilerek omuriliğin içine solüsyon aktarılır. Epidural anestezi omurilik dışına uygulanır. Annenin belden aşağısı uyuşturulur. - Anneye damar yolundan ameliyat sırasında gerekli olan ilaçlar verilir. - Annenin karın bölgesi antiseptik bir solüsyon ile temizlenir. Annenin ameliyatta sıkıntı yaşamaması için sonda takılır ve idrarın boşalması sağlanır. - Anestezi ile uyuşma sağlandıktan sonra rahim hizasından karın bölgesine doğru yatay bir kesi atılmaktadır. Rahme ulaştıktan sonra rahime de kesi atılır ve bebek rahim içinden çıkarılır. Bebeğin göbek bağı kesilir ve bebeğin nefes alıp vermesi sağlanır. - Bebek hemşirelere teslim edilir. - Ameliyat sonrasında önce rahim sonra da karna dikiş atılarak işlem tamamlanır. - Sezaryen doğum sonrasında uzmanlar gerekli görürse anne ile bebek hastanede birkaç gün kalabilir. Sezaryen Dikişi Nasıl Olur? Sezaryen ameliyatında kesilen dokuların kapatılması gerekmektedir. Dokuları birleştirmek için birkaç çeşit sezaryen dikiş yöntemi uygulanmaktadır. Dikiş teknikleri şunlardır: Cilt altına uygulanacak estetik sezaryen dikişi: Estetik sezaryen dikişi dışarıdan görülmesi mümkün olmayan dikiş tekniğidir. Cilt altında kendiliğinden eriyebilen malzemeler ile dikilir. Bu dikiş tekniğinde iz kalmaz ve hemen iyileşme sağlanır. Tel zımba dikişi: Cilt dokusunun hemen üzerine tek tek uygulama yapılan tekniktir. Ameliyatın üzerinden belli bir süre geçmesi üzerine tel zımbalar dokudan alınır. İplik sezaryen dikişi: Doku üzerine uygulanan klasik dikiş yöntemidir. Kendiliğinden erimez. Ameliyat sonrasında dokunun kaynaşması üzerine sağlık merkezine gidilerek ipler alınır. Yapıştırıcı bant dikişi: Şeffaf ince bir bant vasıtası ile açık yaranın kenarları birleştirilir ve iyileşme sağlanır. Sezaryen Hangi Durumlarda Tercih Edilir? Sezaryen doğumun yapılabilmesi bazen anneye bazen de bebeğe bağlı sorunlardan kaynaklı olabilmektedir. Normal doğum anne ve bebek sağlığı için olumsuz sonuçlar doğuracaksa sezaryen doğumun tercih edilmesi doğru olacaktır. Bebeğe Bağlı Sezaryen Nedenleri - Doğum ağrıları başlamadan hemen önce ya da doğum işlemi sırasında saptanan fetal distres belirtileri - Normal doğumlarda bebeklerin başı önden gelir. Bebeğin ayakları, kolları ya da makatı önden gelirse normal doğum gerçekleşemez. Ancak bebek sezaryen ile alınabilir. - Bebeğin 4000 gramdan büyük olması - Plasentanın doğum yolunu kapatması - Plasentanın doğumdan önce ayrılıp kanamaya neden olması Anneye Bağlı Sezaryen Nedenleri - Sezaryen, miyom gibi rahim ile ilgili ameliyat geçirenler - Pelvik kemik kırıkları sonrasında deforme pelvis, doğuma bağlı kalça çıkığı gibi nedenlerden dolayı kalça kemiklerinde darlık olanlar - Ur, miyom gibi doğum kanalında bebeğin gelmesini engel olan rahatsızlıklar - Genital bölgede herpes simplex gibi aktif olan uçuklar, enfeksiyon ya da siğillerin olması - Anne adayının sistemik bazı hastalıkları
Sezaryen Ameliyatı Sezaryen Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Sezaryen ameliyatı zorlu bir operasyon süreci olarak düşünülmektedir. Fakat sezaryen sonrasında annelerin kendi sağlığına dikkat etmesi ile süreci kolay atlatacakları bilinmektedir. Doktorun kişiye özel olarak verdiği bazı tavsiyelere uymak gerekmektedir. Anneler ameliyat sonrasında kendini yoracak aktivitelerden uzak durmalıdır. Ameliyatta dikiş atıldığı unutulmamalıdır ve dikişleri zorlayacak herhangi bir hareket edilmemelidir. Ameliyat sonrasında bol sıvı tüketilmelidir. Ameliyat sonrasında annenin ağrısı çekmesi üzerine doktorun yazdığı ilacı kullanmak faydalı olacaktır. Cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Doğum sonrasında sezaryen ameliyatında annenin hormon değişimine bağlı olarak moral bozukluğu, yorgunluk ve depresyon gibi sorunlarla karşılaşması olağandır. Read the full article
0 notes
Text
Böbrek kanserleri
Böbrek kanserleri günümüzde sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Böbrek içerisinde bulunan idrar oluşumunda ve idrarın böbreklerden atılmasında rolü olan mikroskopik tübüllerden geliştiği bilinmektedir.
Sigara kullanımı ile, uzun süreler (yıllarca) kontrolsüz ağrı kesici ilaç kullanımıyla, ailesel etkenler ve genetik bazı hastalıkların bir parçası olarak ve çevresel bazı etkenler ile böbrek kanseri gelişme riskinin arttığı bilinmektedir.
-Böbrek kanseri belirtileri nelerdir ?
Günümüzde ultrasonografinin yaygın olarak kullanılmasına bağlı olarak başka nedenlerle yapılan ultrasonografiler ile tesadüfen tespit edilme yüzdeleri artmıştır. Bunun dışında en sık;
Prof. Dr.Hasan Biri
Kanlı idrar yapma
Yan ağrısı
Büyük boyutlara ulaşan kitlelerde karında ele normal olmayan şişlikler hissedilmesi
Kansılık
İştahsızlık
Kilo kaybı
Şikayetlerine yol açabilir.
-Nasıl tanı konulur ?
Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve MR ile tanısı mümkündür. Bunun dışında yanlızca biyokimyasal olarak kan ve idrar tahlili ile böbrek tümörü tanısı konulması güçtür.
Böbrekten alınan iğne biyopsisi ile tanı konulması diğer hastalıklarda olduğu kadar net bilgi veremeyebilir. Bu nedenle böbrek kanserlerinde biyopsi yaygın kullanılıp tercih edilen bir tanı yöntemi değildir.
-Nasıl tedavi edilir ?
Böbrek kanserlerinde de diğer tüm kanserlerde olduğu gibi erken safhada; yani tümör henüz küçük boyutlarda iken ve böbrek dışında organlara yayılmadan tanı konulması tam anlamı ile tedavi şansı yakalanması için oldukça önemlidir.
Erken safhada henüz çevre dokulara yayılmamış küçük boyutlu tümörlerde böbrek korunarak sadece mevcut kitlenin çıkarıldığı parsiyel nefrektomi ameliyatları başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu ameliyat açık cerrahi, laparoskopik cerrahi (karın ön duvarından 4-5 adet küçük kesiler yapılıp karın içerisine kamera ve bir takım aletler ile girilip gerçekleştirilen ameliyat şekli) ve robotic cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Kliniğimizde bu ameliyatları genellikle hastanın günlük hayatına daha hızlı dönmesini ve ameliyat sonrası açık cerrahi yönteme göre çok daha az ağrıya neden olan laparoskopik ve robotik yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Parsiyel nefrektomi ile böbreğin kitle ile beraber tamamen çıkarılması arasında tümörün tekrar etme riski ve kanser açısından sağ kalım oranları arasında hiçbir fark yoktur.
Eğer böbrek kitlesinin boyutları büyük ve böbreğin toplayıcı sistemi ve damarları ile yakın ilişki içerisinde ise radikal nefrektomi denilen ve o böbreğin kitle ile birlikte tamamen çıkarılması anlamına gelen cerrahi işlem yapılmaktadır. Bu işlem açık cerrahi, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi olarak 3 şekilde de yapılabilir. Kliniğimizde genellikle bu işlem kapalı yöntem olarak bilinen laparoskopik ve robotik yöntemler ile gerçekeitirilir.
-Ameliyat sonrası beni neler bekliyor ?
Başarılı bir ameliyat sonrası idrar yolunuza ameliyat sırasında takılan sonda ameliyattan bir gün sonra çıkarılır. Ameliyat bitimi böbreğin bulunduğu tarafa yerleştirilen dren ortalama 2. günde çekilir ve ortalama 2-3. günde hastaneden taburcunuz yapılır. 5 yıl boyunca düzenli kontrolleriniz taburculuk sonrasında planlanır ve bu kontrollere uymanız tavsiye edilir.
source https://saglik.kocaali.com/bobrek-kanserleri/
0 notes