#son demler
Explore tagged Tumblr posts
Text


cold winter tones
#tek başına#winter#son demler#trgoodshot#trending#shorts#doğa#moon#winter holidays#photographers on tumblr#nature core#landscape#tevekkül#art#yasamak#collage#gray#architecture
84 notes
·
View notes
Text
2024'e bir not...
Sonbaharda ağaçtan dökülen yaprakların; sessiz vedası bu,son demler...
Koskoca bir sene , sayılar,sanılanlar ve sanrılar. Selam verilmeyecek insanlara verilen gönüller.Umutsuz umutlar. Belkiler...
Aralık'ta kalsın, aralık kalanlar. Arada derede yaşayan, yaşanan herşey gibi geride kalsın...
2025; umutluyum ,mutlu olmaktan ziyade...
Kiminin ayak basmaya korktuğu sokaklara, yüreğimiz ile gittik. Biz cesaretinden vurulan tarafttık. Ev olduklarımız ,sokakta bırakır bizi...
Son demler...
İnancımı ,dirilttim bir kadavradan... Çiçekler açtıracağım;beli bükülmüş,kalbi harabe bu kadından...
Yeni hevesler ekeceğim,zihnimin duvarlarından düşecek sarmaşıklar...
Gör;bakmasalarda gör, gönülden.
Dinle; duymasalarda duy, sessizliği.
Sev,sevilmesende...SEV.
Öyle;korkakca değil. Gönlün,titremesin...
Son demler...
LEYL-İ İPTİLA
2 notes
·
View notes
Text
Mübarek Ramazan Ayı 🌙
Rüzgar gibi geçme,
bizi temizle,
bizi değiştir,
bizi bahar gibi yemyeşil kıl..🤲
1 note
·
View note
Text
Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi..
0 notes
Text

Hava soğudu..
Kasım'ın son qünleri..
Kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum...
▪£dip Cansever▪
53 notes
·
View notes
Text


Onca ödemem,borcum vs. varken ben cilt bakımımdan da geri kalmıyorum maşallah.🙈
3 notes
·
View notes
Text
Bence en kötüsü, bir şeylerin artık elinden değil de içinden gelmemesidir.
Heves yok,
inancın kalmamış,
zorlamıyorsun.
🖤🖤 🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤
❣️

169 notes
·
View notes
Text

Bitmesin, Rüya gibi sürsün son nefese kadar, Nefesinin nefesime karıştığı demler.. Ah yar! Bilsen, bu gönül hep adını heceler, Uzasın geceler, Tükenmesin kelimeler. Sabahlar uğramasın bize. Ne başı, ne sonu, Bilinmesin…
Murat Mesut
19 notes
·
View notes
Text
Bugün günlerden, yine kalıbıma sığamama günü sanırım...
Pazar günü insanlar ne yapar? Aile büyükleri varsa ziyaret eder, imkanı varsa pikniğe gider, yalnızsa kafede takılır, hobi edinir, kitap okur, çay demler, müziği de çayına karıştırıp içer, hiç biri yoksa dinlenir... Sanırım...
Genetik lanetim sabah 05:00da gözümü açmak maalesef. Sabah 4te mi yattım? 1 saat sonra ayaktayım, bunu düzeltemiyorum, o yüzden tek çarem gece 1den önce yatabilmek...
Ev ahali de 10:00dan önce kalkmıyor, o da benim zorlamamla. Bazen yaşayıp yaşamadıklarını nefes alıp veren göğüs hareketlerinden anlıyorum... Bu da ayrı bir takıntı... Takıntılar başka hikaye konusu...
Neyse...
Tabiri caizse hayvanlar gibi çalıştığım bir haftanın sonunda uyumam gerekir, ya da kafayı boşaltabileceğim bir aktivite... Son zamanlarda kitap okuyorum, olmuyor, sanki sayfalarda dolanan gözlerim ile beynim arasında bir iletişim eksikliği var. Okuduğumun farkındayım fakat kelimeler gözümden zihnime çıkamıyor, ulaşamıyor...
Müzik dinlediğimde de müzik eşliğinde bir şey yapmak, bir şeyle meşgul olmak, kısacası düşünmemek için ne gerekiyorsa onunla uğraşmak istiyorum, telefonumda bilmem kaçıncı kere silip indirdiğim rastgele bir oyunu açıyorum, fakat dinlediğim müzik ne olursa olsun, onun bana dayattığı ritimler yüzünden oyuna bile konsantre olamıyorum...
Güzel bir şarkıysa mesela, önceki yazımda az çok çıtlattığım yol arkadaşımla dinleseydik diyorum, ne güzel olurdu, eşlik ederdik, sanki daha önce birlikte şarkı dinlemişiz de eşlik etmişiz gibi... En azından zevklerimizin aynı olduğunu biliyorum...
Neyse...
Hüzünlü bir şarkıysa zaten düşünmekten kaçtığım ne varsa, sesi duyup çıkıyorlar zihnimin dışına... Kimi zaman gözlerimden, kimi zaman kaslarımdan... Kaslarımdan evet... Nasıl ya deme öyle, stressli bir anını hatırla şimdi, ayakların sürekli tepinir ya oturduğun yerde, huzursuz bacak sendromu... Hah işte o. Benim de parmaklarım durmaz, sürekli ya elimde kalem çevirim ya ritim tutmam gerekir bir şeyler üzerinde ya da ceplerimde ne varsa onu karıştırmam, sıkmam gerekir, o yüzden sürekli klavyeyle cebelleşirim, bir şeyler yazarım çok şeyler silerim, bir insanın yazdığından daha çok nasıl sildiği şey olabilir ki...
Bugün de böyle başladı... Kalk, yürüyüş filan yapmak için kendinle savaş, her şeyden vazgeçtiğin gibi bundan da vazgeç, oyun oyna, sıkıl, kitap okuyormuş gibi yap, haberlere bakıp küfür et, anca 10 dakika geçmiş olsun... Hapishane gibi...
Fakat dün yazdığım yazıdan sonra bugün biraz daha huzursuz geçiyor, sebebinin o olduğunu biliyorum, çünkü yazdığım hâlen ona ulaşmadı, bir an önce okusun da yanıt versin istiyorum, bunu yazarken bile ayaklarım huzursuzca hareket halinde... Yaptığım hiç bir şey anlam ifade etmiyor...
Yıllarca şunu yaşadım; film mi izliyorum, tabi yine tek başıma, acaba burada olsaydı ne söylerdi filmle ilgili, izler miydi benimle, şu ayrıntıyı fark eder miydi, izlerken nasıl görünürdü, o film izlerken ben onu izlesem anlar mıydı, dizime mi yatardı yoksa dizine mi yatardım....
Ya da, dışarıda kulağımda kulaklıkla yürüyüş mü yapıyorum; benimle yürümek onu yorar mıydı, hangi şarkıyı tercih ederdi... Şu müzik listemi göstersem, "bu şarkı hiç olmuş mu ya, yürüyüş yapıyorsun sen, düğünde değilsin" der miydi, konuşur muydu, susar mıydı, dinler miydi yoksa uzaklara dalar mıydı...
Hep bir şeylerin bilinmezliğini yaşadım, hep eksikliğini gördüm... Hangi faaliyette olursam olayım acaba burada olsa diye düşünüp anlamsız sorular sordum, oradaymış gibi hissettim, bazen küfür ettiğini duyar gibi oldum, bazen sevgi dolu gözlerle baktığını görür gibi... Ama hiç orada olmadı. Olsaydı nasıl olurdu hiç bir zaman bilemeyeceğim...
Sanırım bu gizem hiç bir zaman çözüme ulaşmayacağı için de bu kadar çok takıyorum kafama... Acabalar ile dolu anlar...
Neyse...
Yazıyı yazdığımdan beri, okusa da ne derse dese diye bekliyorum, neden bekliyorum, malûm, olmaması gerektiği için hayatımda, normal mesaj filan ile olmuyor, güvercinlerle anlaşıyoruz desem yeri aslında.. ve aylardır doğru dürüst haberleşmiyoruz... Sabırsızlığım da ondan zaten...
Yani sığmıyorum kalıbıma... Gelse de bana kap olsa, ya da dolsa içime, öyle ya da böyle, güzel ya da öfkeyle...
Gelse de sığsam artık şu kaba...
Buralara yazıyorum da, senin gibi okuyanlar kesin "git işine bak, bize ne" filan diyordur, ben çok yazdım, not tutma aplikasyonlarına, maillere, kimsenin görmeyeceği şekilde saklı sosyal medya platformlarına, 9 sene önceydi sanırım, 100 sayfa ortalamasında bir günlük tutmuşum, online tabi, sonra durdum, okudum, ne zaman okusam salya sümük ağladım, ona gönderdim, göndermez olaydım, salya sümük ağladı... Bir şey yapamama çaresizliğini bilirsin... Ne onun elinden, ne benim dilimden bir şey gelmedi... Sonra ben sildim o defteri, sonra çok şey yazdım yine, paylaşmadım bir daha onunla yine ağlamasın diye, sonra sildim... Nokta koyduysam sildim, virgül koyduysam sildim... İlk defa halka açık yazıyorum, ama sanırım ruh halimin savaş içinde kalacağı bir gelecekte, ölmemiş olursam bunları da sileceğim...
Neyse... Birlikte müzik dinleyelim mi?
Batuhan Kordel'den "Dönme"
Ne kadar ironik oldu bu şarkı, bu yazıdan sonra (: sözleri güzel...
Sağlıcakla...
Bir de varsa bir derdiniz, yazın dertleşelim... Buralara takılan insanları seviyorum, Instagram tripleri yok, Twitter havaları yok, daha rahatlar... İyi ki varlar.
Bu etiketleri de sırf daha çok insanla dertleşeyim diye ekliyorum, yoksa reklam gibi bir maksadım yok.
#hikaye#anı#dertleşmek#hayat#hayattan alıntı#yasak#yazı#deneme#müzik#geceye not#yalnızlık#sevgi#ask#blog#bosluk
9 notes
·
View notes
Text

Sonunu düşünen kahraman olamaz
Son demler💪
2 notes
·
View notes
Text





incinene şifa olsun 💚
#love#aşk#sevgi#kitapkurdu#post#uykusuz#nature#art#artwork#film#kesfet#tumblr#architecture#digital art#landscape#yazi#yaşam#sakin#shitpost#hüzün#sorry#trgoodshot#dalgınlık#son demler#biraz gülümse
83 notes
·
View notes
Text
Sanırım artık son demler ya hayallerime sarılacağım ya da tamamen vazgeçeceğim ama yinede 5 te kalkıp yapacağım en sevdiğim şey her zaman ders çalışmak olur. Çok denedim çok yanıldım...
#Spotify#spotify#3391kilometre#izmir aksoy#3391km#ege zorlu#love desire#beyzaalkoc#loveyourself#friendship#movies#geceye bir söz bırak#geceye not#geceyedair
5 notes
·
View notes
Text

Adana'da son demler...
Yenilenmiş ben ile Nisan'da Adana...
İyi ki diyorum. İyi ki böyleyim :)
3 notes
·
View notes
Text
Düşmüş son demler bi galaksiye parlayan parlayan yalanıyla
...
sanki hiç sönmeyecekler gibi konuşurlar bir pişmanlık batanesiyesine
2 notes
·
View notes
Text
geçecek değil mi Allah'ım. bir sürü mesele geçti. hepsini benden aldın. beni o sıkıntılardan çıkardın. en olmaz dediğim şeyler oluverdi bir anda. şimdi bunlar son demler. geçecek.
0 notes
Text

“Nasıl sevdiyse öyle kalmalı insan, değişmek mevsimlere yakışır.”
|| Eylül ||
Son Demler 🍂
111 notes
·
View notes