#sevmeyi denedim
Explore tagged Tumblr posts
Text
......
#tumblr#spotify#geceye not#hayal kırıklığı#keşfet#sevmeyi denedim#bendeki sen#aşk acıtır#aşk acısı#sensizlik#gece ve müzik#kalp kırıklıkları
15 notes
·
View notes
Text
“Sevmeyi denedim, afalladım, afalladım..
Denedim, olmadı, hiç kimseye inanmadım..”
168 notes
·
View notes
Text
📍Millet Bahçesi
dün parkta otururken bu küçük yavruş yanımıza gelip miyavladı , maalesef kendini sevdirmedi. bir kere tutup sevmeyi denedim her yerimi çizdi.. çantamda mama vardı mama verdim kıtır kıtır yedi 😌 terapi gibi. sonra da karşımıza oturdu bizi dinledi. günümü güzelleştiren bu kediye teşekkür ederim 🧚♀️
35 notes
·
View notes
Text
"Çok kez insanlarla iletişim kurmayı denedim, tekrar sevmeyi, değer vermeyi ama dürüst olayım mı? Berbat biri oldum ben. Ben unutamadım onu, çok özlüyorum. Herkeste onu arıyorum."
34 notes
·
View notes
Text
bak denedim denedim seni sevmeyi çok fazla çok fazla nerde o verdiğin sözlerin bi önemi yok galiba yok galiba
9 notes
·
View notes
Text
Bir söz vardır ya. . .
Seversen, sevilirsin.
İnanın bana sevmeyi çok denedim, ama hiç sevilemedim.
#benim postum#tumblr yazılı post#anlamlı yazılar#yazı#edebi yazılar#yazılarım#güzel yazılar#post#postlarım#my post#bıkkınlık#alıntı#bıkmışlık#kitap#yorgun#book#books#alınti
12 notes
·
View notes
Text
"Sevmeyi denedim, afalladım, afalladım
Denedim, olmadı, hiç kimseye inanmadım"
9 notes
·
View notes
Text
sevgiyi aradım yıllarca. annem hep dedi bana, kendini sevmediğin sürece kimse seni sevmeyecek. çabaladım, kendimi sevmek için. kesiklerime dokundum. nefretin bulaştığı saçlarımı okşamaya çalıştım, elim uzanmadı. sana yemin ederim, çok denedim kendimi sevmeyi. ellerimdeki yaralara saatlerce baktım. ağzımdan süzülen kanı izledim. yaralı bir ruh, nasıl sevilir. ben bilmiyorum. kendimi sevemedim. hiç de sevilmedim.
62 notes
·
View notes
Text
Ben bir kez vuruldum, bir daha hiç kalkamadım. Sevmeyi denedim, afalladım afalladım. Denedim olmadı. Hiç kimseye inanmadım.
15 notes
·
View notes
Text
İÇSEL SESLER
Bu belki de başlangıç cümlesini yirminci defa yazıp silişimdir. Yazıya nasıl başlayacağımı içimden geçenleri nasıl dökeceğimi hiç beceremeyen birisiyim.
Uzun zamandır belki de hiçbir zaman kendimi dinlemediğimi, kendimle dertleşmediğimi fark ettim. İçimde hayata karşı, insanlara karşı, her şeye karşı o kadar büyük bir acı, büyük bir isyanım var ki belki de bunu dışarı vurmaktan korkmuşumdur. Belki de en korktuğum şey aslında kendi iç sesimdir. Bana karşı her zaman doğruyu söyleyen o sesi dinlemekten korkmuşumdur. Bugün dinlemeye karar verdim onu.
İnsanlar için en büyük acı her zaman kendi yaşadığı acıdır. Başkasının acıları kendi acıları karşısında önemsiz hale gelir. Ben acı hissetmiyorum galiba artık. Her şeye karşı çok fazla boş vermişliğim birikti içimde.
Hayatta ben hep saf olan taraftım. Karşımdaki insan için, sevdiğim insan için çok fazla kendimden feragat ettim. Hiçbir zaman sevdiğim kadar sevilmediğimi fark ettim. Belki de doğanın kanunu böyledir belki de benim kaderim böyledir.
Etrafımda çok insan var ama içimde de bir o kadar büyük bir yalnızlık. Geceleri kafamı yastığa koyduğumda beynimde dönen o düşünceler içimi yakan o hissizlik uykularımın kaçmasına çok defa sebep oldu.
Küçük yaştan beri aileden uzak olunca tek başına olunca insan çok çabuk olgunlaşmak zorunda kalıyor. Ayaklarının üstünde durmak zorunda kalıyor. Sorumluluk sahibi olmak zorunda kalıyor. Üstüne bir de yaşadığı şeyler eklenince çocukluğunu yaşayamamak zorunda kalıyor. En üzücü olan da bu aslında. Ben hiçbir zaman çocukluğumu yaşayamadım. Hep bir koşuşturmaca hep bir acı hep bir hüzün. Gözlerimi kapayıp düşündüğümde mutlu olduğum anlardan çok canımın yandığı anları hatırlamam normal mi? Yoksa ben mi böyleyim?
Beni dışardan gören insanlar hep diyor ne kadar enerjiksin ne kadar mutlusun hayat sana güzel… Hayat bana aslında hiç güzel değil. Duygusal olarak tükenmiş bir insanın hayatının ne kadar güzel olmasını bekleyebilirsin ki?
Geçenlerde bir dizide bir sahneye denk geldim. O kadar güzel bir sözdü ki içime işledi resmen. “Ben bir defterin iki sayfası arasında değil milyonlarca insanın arasında kurutulmuş bir çiçeğim”. Sevmeyi denedim olmadı, güvenmeyi denedim olmadı, iyi olmayı denedim olmadı. Hep bir şekilde benden faydalandılar. Kötüyken geldiler iyi oldular gittiler. Çok fazla kurutuldum. Bir süre sonra mutlu olamayacağımı düşündüm.
Düşünüyorum çok düşünüyorum ben niye yaşıyorum diye. Bu enteresan dünyada olmamdaki görev ne diye. Sırf bu yüzden yaşıyorum belki de. Hüzünlü ve yorucu bir filmin sonunu görmek için. Sonunda belki mutluluk vardır belki hüzün.
Her şeye rağmen umutlu olmak yoruyor ama bir o kadar da olmak zorundayım. Yoksa çekilir mi bu hayat?
Günün kaçıncı sigarasını içiyorum sayamadım şu anda. Kafamın içindeki sesler çok fazla. Hiç birisine odaklanamıyorum. Sürekli bir şeyler söylüyor sürekli bir şeyler istiyor. Susturma butonu olsa keşke. Bir sustursam bir süre kafamı dinlesem. Hiçbir şeyi düşünmesem. Hiçbir şeyi düşünmeden hareket etsem ama olmuyor hep konuşuyor hep bir ses hep bir çığlık hep bir gürültü.
Diyorum ki boş ver yat uyu böyle geçsin zamanların. İnsanların kötü yanlarını görme. Ne kadar yalnız olduğunu görme hissetme. Rüyandaki kabuslar bile uyanık olduğunda gördüğün kabuslardan daha hafiftir diye ama olmuyor. Uyandım artık biliyorum açıldı gözlerim ama insan en kötü kabuslarını uyanıkken görüyormuş.
Söylemek istediğim haykırmak istediğim içimde dökmek istediğim çok şey var. İçsel seslerim şimdilik bu kadar söylüyor. Belki de bu ayık olduğum içindir. Şimdilik veda vakti…#
12 notes
·
View notes
Text
biz çok normal adamlar değiliz. sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. dünya da herkes anormal sanki. belki de hepimiz normaliz. yanlış zamanda yanlış yerde.. ya kusura bakma insan eline kalem alınca değişik şeyler yazmak istiyor. ben pek anlamam bu işlerden. sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki. bi yerden sonra hep yırttım. bu sefer üşeniyorum. herhalde sana gönderemiceğim için. ya daha doğrusu bira içerek yazdığım için utandım herhalde. kim bilir orda hava nasıl kim bilir neleri özledin. biraz salakça olacak ama burası da çok boktan. sanki herkes katil ya da herkes yalnız. ordan çok fazla farkımız yok aslında var biz daha geniş alanlarda yürüyüp daha fazla görüşme hakkına sahibiz. en büyük fark bu herhalde. beni burda ayakta tutan dostlarım. seni de umarım bi şeyler ayakta tutuyodur. ama eminim benden daha fazla sevenin var. ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. biz mücadele edenlerin peşindeyiz.. kimi zaman. ben senden hoşlandım. ben çok iyi vakit geçirdim seninle çok güzelsin. sana hiç seni nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya. ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben yada ne bileyim tuhaf oluyorum. dışarı çıktığın da bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanıcam ve veremicem. olsun sana yazmasaydım içimde kalırdı. sen içerde ben dışarda. siz içerde biz dışarda. öyle işte. yine yazamadım...
13 notes
·
View notes
Text
kendim gibi birini sevmeyi denedim, aynalara bakamaz oldum.
5 notes
·
View notes
Text
Bu dağ bu karları nasıl taşır, anlamadım
Ben bir kez vuruldum, bir daha hiç kalkamadım
Sevmeyi denedim, afalladım, afalladım
Denedim olmadı, hiç kimseye inanmadım
19 notes
·
View notes
Text
bir sahne kurmuşum Kadıköy'de buluşmuşum seninle ağlayıp saatlerce konuşmuşum verdiğim sözleri birer birer unutmuşum üzgünüm sevgilim düşlerinde savrulmuşum. Bu dağ bu karları nasıl taşır anlamadım ben bir kez vuruldum bir daha hiç kalkamadım sevmeyi denedim afalladım afalladım denedim olmadı hiç kimseye inanmadım....
#ah canım sevgilim#sevgilim#gecenin hüznü#alıntı#ruh sağlığı#aşk sevgi#danketti#gece#geceyedair#3391kilometre#aşk bitti#sevmek#felsefe#hasret#edebiyat#ay ve gece#beyzanınışıkları#worlds beyond number#beyzaalkoc#madison beer
20 notes
·
View notes