#seninle 1 gün
Explore tagged Tumblr posts
Text
Başıma neler geliyor ve seni arayamıyorum ve bu da başıma gelenlerin en kötüsü...
58 notes
·
View notes
Text
Kocamı çok seviyorum
Bi dönem maddi olarak çok sıkıntılar cekiyorduk , tabiki bu durum bütün evlilik hayatimizi etkiliyordu , eve destek için evlere temizliğe gitmeye baslamistim , az da olsa eve katki sagliyordum fakat borclar okadar cogalmisti ki bir türlü düze cikamiyorduk , gençten zengin bekar birinin evine gitmeye baslamistim , haftada 3 gün gider oldum , hem temizligini yapiyor hem yemegini hazirliyordum , cok zeki akilli vede yakisikli bir çocuk tu yalniz biraz sikintilari vardi kolay kolay kimseye guvenmiyor ve evden de disari çok çok mecbur kalmadigi surece cikmiyordu , eskiden dahada kötü haldeymis , piskolojik destek alarak biraz toparlamis , artik biraz biraz birbirimize alismistik içini döker olmuştu bana hatta derdi ki çok garip piskologuma bile onca zaman sonra icimi doker olmustum gerci piskologum olmasa seni eve işe alamazdim orasida ayri derdi , her nekadar efendi düzgün de olsa genç olusu kendini eve kapatisi cinselligi yasayamayisi olsa gerek , ben temizlik yaprken vs arada beni gizliden seyretme isteği oldugunu farkettim , bu durum benimde hoşuma gider olmustu , arzulandigimi hissetmek çok güzel di, bi gun sohbet ederken sordum , sevgili iliski durumlarini nasil yapiyorsun dedim , sanal sevgili sanal sohbet dedi , ama olmazki öyle gençsin, öpüp koklasman gezip dolasman lazim dedim , evden cikamiyorum ki kim ne ypsin beni dedi , aaa niye öyle diyorsun sen evden cikamiyorsan eve gelen olur dedim , yok guvenemem ben kolay kolay oda olmaz dedi , ee ozaman hazirda güvendiğin, evine gelen seninle sohbet eden birini dusunmezmisin dedim , nasil yani dedi , senin evine surekli gelip giden kaç tane kadin var dedim , sen varsin dedi , ee ozaman dedim , istermisin dedi , evliyim sevgili olamayiz tabiki ama beraber güzel zaman gecirebiliriz istersen , o gün bi güzel seviştik, sonra iki gün sonra tekrar eve gittim bu bana yanasmak istedi dur konusalim seninle dedim öyle her seferinde olmaz , biz sevgili degiliz , beni eve gelen özel misafir olarak düşün, ben seni mutlu ederim sende beni maddi olarak mutlu edersin , bu arada ben kocami da seviyorum, bunu bi süre yapariz, ben maddi ihtiyacimi sende cinsel ihtiyacini karsilarsin dedim , bu arada onunla sevismek banada iyi gelmisti aslinda , artik haftada bir gün ona gittigimde normal ucretim haricinde birde sevisme ucreti aliyordum , haftada 1 den fazlasini isterse 2 katini aliyordum , kocamada zam yapti avans verdi borcumuzdan bahsettim al bu parayi sonr calismalarindan keserim dedi gibi soyluyor parayi kocama veriyordum borclarimizi kapatiyordu , artik borclar bitmis biraz daha rhata ermistik , kocamlada yatak iliskimiz duzelmeye baslamisti , artık işi birkma zamani gelmisti , ama farkli yarrak yemegede alismistim ve sex i benden ogrenmisti ben egitmistim adeta , dedim ben ayriliyorum artik , dedi gelmicekmisin peki haftad birde olsa , dedim yok ama şöyle yapalim , bunu kocamda kabul eder, artik ayda 1 gelirim sana, sözde genel bir temizlik için gelmiş olurum, kocam itiraz etmez bu duruma , gelirim rahat rahat sevisiriz , giderkende para istemem sadece günlük temizlik yomyemi verirsin ki kocam para olayindn takilmasin duruma , artık ayda bir gidiyorum , kocamida seviyorum , kaçamak yapmayida ...
157 notes
·
View notes
Text
🫶HuZuRuM🫶
😘❤️Guzelime gelsin❤️😘
HERŞEYİM KALBİMSESİN
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️
[H]er m��sra bana seni hatırlatır,
[E]bedi varlığın hep içimi ısıtır,
[R]esmini çiziyorum her gün kara kalemimle,
[Ş]iirlere Adını Kazıdım..Her seferinde,
[E]sirin oldum her bi sözünde,kalbinde;
[Y]alnız kaldım Mutluluğun Tadına varamadım,
[İ]lk gördüğüm anda seni ölümüne sevdim nefesim,
[M]utlu olalım seninle bir ömür boyu birtanem..!!
[K]alkıyorum her sabaha seninle,
[A]klımdan çıkmıyorsun 1 saniye,
[L]akin içimde bir his var nefesim,
[B]enim sana olan sevgim gün geçdikçe büyürken,
[İ]zlemeliyim senin aşkına giden yolu,
[M]utluluğu görebiliyorum biliyorsun sende bunu,
[D]ünya değişirken biz bulduk doğru yolu,
[E]ski günler geride kaldı olalım artık mutlu,
[S]esleniyorum şimdi senin kalbine nefesim,
[İ]stiyormusun Hayatı yaşamayı birlikde el ele,
[N]e demeliyim bilmiyorum Seni Çok SeviyoRum ..
🫶Benim🫶memleketim Sensin🫶
👉❤️👈
60 notes
·
View notes
Text
Kocam beni iyiki aldatmış
Kocam beni iş yerinden bir kadin ile aldattı, bunu ogrendigimde deliye dönmüştüm bosanma asamasina geldik ama sineye cekip cekildim kenara , fakat bu durumu sindiremiyordum , bu olayin ustunden 1 yıl kadar geçmişti, ben cocuklarla birlikte memlekete gittim , giderken kocamin bu boslukta beni tekrar aldatacagi suphesi hep vardi içimde, sirf o kötü duyguyu bastirmak için, ben ondan uzaktaysam , oda benden uzakta , ben niye dusunuyorum o düşünsün karim beni aldatır mı diye dusunceleri ile sakinlesiyordum , ama benim onu aldatacagim onun aklina gelmezdi çünkü ben ona göre sex sevmeyen sadece cocuklarina bakan bir anne modeliydim , oysa sex i çok arzulayan fakat kocam tarafindan tatmin olamadigim için soguk duran biriydim , memlekette cocuklugumda bana aşık olan biri vardi aslinda bende ona pek boş degildim ama olmamisti onunla , oda 10 yildir evli simdiye kadar çok kez memlekete gittim karsilastik sadece kisa merhabalarla gecistirmistik ama bu sefer kur yapip onun koynuna girmek istiyordum , kocamdan intikamimi almaliydim, 2 gün köyde denk geldik fakat sohbete musait ortam yoktu , 5 gün musait bi yerde denk geldik ve naber nasilsin gibi ben sohbete girdim , ayak ustu biraz konustuk numarami verdim oda bana verdi musait oldugunda ararmisin seninle birsey konusmak istiyorum dedim uzaklastim, hemen peşime aradi , şimdi eve geciyorum olmaz sonra konusalim dedim , gece mesaj atayim mi dedi , olur dedim ,ama ben yazmadan sen yazma olur mu, hanim gorurse yanlis anlayabilir dedi, tamam dedim kapattik telefonu , gece 3 gibi mesaj atti , bende ona , hala aklimdasin biliyormusun dedim , bu mesajimi gorunce , ben seni yillardir unutamiyorum hep hayallerimdesin dedi, nekadar dogru bilemem ama benim amacim konuya girmek ve koyde oldugum 1-2 aylik surede firsat buldukca onunla yatmakti, ben yarin hanimla yaylaya cikacaktim sen bana eslik etmek istersen rahat rahat konusalim dersen , hanima sen gelme fazla birsey yok dinlen ben gider hallederim isleri derim , sen şu koy cikisindaki yukardaki rampanin orda beklesem yeter ben ordan alirim seni dedi , tamam dedim ertesi gun gunduz mesajlastik haberlestik beni ordan aldi , yayla evinde bas basaydik etrafta kimse yok , sanki ilk defa sevisiyor gibiydim , sanki daha once hiç orgazm olmamisim gibi , inlete inlete sikiyordu beni , arkadanda istedi , sana herşey serbest dedim , kocam bile bikere girmeye calismisti ben çok bagirinca birakmisti , bagirsamda birakma arkadan gir içime boşal dedim , öyle mutlu olmustu ki ,ilk başlarda çok canim yandi ama sonradan alisti deligim bagirsamda kenetledi beni kokledi gotume , içime attirdi , amli gotlu sikilmistim mutluluktan uçuyordum ama kocama olan kinim gecmemisti , şimdi sessiz ol ve usulca yanimda dur okşa memelerimi hafiften dedim , o esnada kocami aradim ,3-5 dakika telefonda onunla konustum , bi yaramazlik yapmiyorsun dimi diye sorguladim iki büklüm olup oflayip pufladi tamam tamam güveniyorum sana hadi kolay gelsin diyip telefonu kapattim , eski aşkım bu konusmayi duyunca tekrar kazik gibi oldu , kocanin yanindada sikim mi seni dedi , sik nerde istersen sik dedim , daha bekarkenden hayalimde sen vardin hep ama evlenince kocama sadik kalmak için dusunmedim kimseyi taki o beni aldatana kadar dedim , ve o gunden beri kocamla yatarken bile seni hayal ediyorum dedim , iyice kudurmustu tekrar tekrar sikiyordu beni , yayla maceramiz çok güzel gecmisti , sonrasinda firsat buldugumuzda, samanlikta ormanda arabada , 2 ay boyunca sevistik , ben geri dondugumde irtibati kopartmadik 3-4 ay da bir gelmeye calisiyor ve beni burda beceriyor , tabi bu esnada ben bu tadi alinca buradn biri ile daha tanistim , tesekkur ederim kocacigim beni aldattigin icin, yillardir tadamadigim yarrak zevklerini artik doyasiya tadiyorum , simdiye kadar boşuna kasmisim kendimi , artik daha mutluyum ,
66 notes
·
View notes
Text
güzellikler bitmesin
merhaba arkadaşlar . Benim ismim Firdevs kocam sürekli kendi anılarını anlatıyor belki inanmayanlar vardır ama ben biliyorum tamamı doğru. Sizlere Hasan ile ilk swing e nasıl başladığımızı anlatacağım. Biz Hasan la 2016 yılında evlendik. Tam 15 temmuzda
Aradan geçen zaman içerisinde harika geceler geçiriyorduk , ben sosyal hizmetler çocuk esirgeme yurdunda büyümüş anasız babasız biriyim. Evim çalıştığım hastaneye çok yakın benim gibi shçek da büyümüş bir hemşire bizim bölümde işe başladı ismi Yasemin . Yasemin ile kısa sürede çok yakın arkadaş olmuştuk 19 yaşında çok güzel bir kadın 1 hafta 10 gün gibi sonra Yasemin in sağlık bakanlığı misafirhanesinde kaldığını öğrendim Hasan a sormadan Yasemin in eşyalarını toplayıp bize götürdüm akşam Hasan hep anlattığım Yasemin i görünce şok oldu yemek çay faslı bitti yatak odasına geçtik Hasan her zamanki gibi seks yapmak istiyor bende Yasemin e ayıp olur diye düşündüm ama Hasan ne yaptı etti beni sekse ikna etti o gece Hasan düşünsene Firdevs videoları hani 2 kadın 1 erkek sevişirken ne boşalmıstık sen konuş Yaseminle ikna et dedim bende madem sen Yasemin i istiyorsun bende Özkan hocayla yatmak istiyorum dedim tamam dedi ben sana Özkan ı ayarlayacağım sende bana Yasemin i günlerden salı ydı artık her gece seks yaparken Özkan ve Yasemin i hayal ederek yapıyorduk cumartesi günü sabah eşim nöbet için gitti bende Yasemin ile kahvaltıda konuşurken erkek arkadaşı olup olmadığını sordum yok ama çok teklif eden var seçim yapamıyorum dedi gülüştük konu sekse gelmişti Hasan ın beğendiğini söyledim bende Hasan ı çok beğeniyorum dedi eğer seninle evli olmasa teklif etse birlikte olacağım tek erkek dedi bakiremisin dedim evet bakireyim ama 2 3 kez anal ve oral seks yaptım abla dedi . Sözü Hasan a getirdi her gece seks yapıyor hiç bıkmaz mı seksten diye sordu , gülüştük yok daha hiç boş günümüz olmadı dedim adet döneminde de mi diyerek şaşkın şaşkın baktı adetliyken anal ve oral seks yapıyor beni böyle alıştırdı dedim. Senin sesin benim odadan duyuluyor demek ki çok zevk alıyorsun abla dedi bende sen onun sikini bir görsen şok olursun çok kalın ve çok uzun dedim akşam yemeği için mutfağa gidip hazırlık yapıyordum Hasan aradı akşam misafir var ben hazırım Özkan da hazır sen ne yaptın dedi daha anlatamadım hem kızmış nasıl derim kocam seninle seks yapmak istiyor diye . O zaman Özkan seni sikerken ben izlerim Özkan ile konuştum yapacak bir şey yok dedi telefonu kapattı kapıda beni dinliyormuştu ne zaman geldin duymadım dedim epey oldu herşeyi duydum sen kabul ediyorsan ben dünden razıyım o koca yarağı görmek istiyorum dedi ben hemen mesaj attım gerdek gecesine hazır ol dedim. Akşam olmuştu hem kendimi hem Yasemin i hazırladım erkeklerimiz için saat 18 30 gibi kapı çaldı Hasan ve Özkan ellerinde kırmızı güller ve kırmızı şarap ile içeri girdi bana Özkan uzattı gülleri Yasemin e Hasan yemek odası hazır yemek yiyelim içelim zevkimize bakalım dedim Özkan belime sarıldı boynumdan öptü yemek sırasında hiç konuşmadık masayı birlikte toplayıp beni Özkan kucağına aldı öperek soyunmaya başladık Hasan Yasemin i kucağına aldı yatak odasına götürdü bizde sevişerek soyunduk 69 pozisyonuna geçtik o dilini Hasan kadar iyi kullanıyor bende o ne kadar zevk verirse o kadar sikini ağzıma alıyordum
93 notes
·
View notes
Text
Tabusuz Karım! (1) (Çetin 52 Y., Adana)
Merhabalar, ben Adana'dan Çetin. 52 yaşındayım, eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Yalnızlık artık canıma tak etmişti, internetin imkanlarını kullanarak, evlenebileceğim bir kadın arıyordum. Bir gün internette takılırken, bir kadınla tanıştım. İsminin Leyla olduğunu ve Mersin'de yaşadığını söyledi. Onun da niyeti evlenmekmiş. Leyla hanımla yaklaşık bir ay kadar internetten yazıştıktan, Chat yaptıktan sonra, buluşma kararı aldık. Ben Adana'dan Mersin'e Leyla hanımın yanına gittim. Şehir merkezinde bir AVM'nin önünde buluştuk. Yemek vakti olduğundan bir restoranta gittik, rakı balık söyledik. Evlilik hakkında sohbet ederken konu kaçınılmaz olarak sekse geldi. Leyla bana, "Sekste sınır tanır mısın?" diye sorunca, ben hiç düşünmeden, "Hayır, tanımam!" dedim. Leyla gülümseyerek, "Ben de tanımam! Evlenince iyi anlaşacağız seninle!" dedi.
Yemeğimiz ve rakımız bitince hesabı ödedim ve kalktık. Leyla, "Bana gidelim!" dedi. Arabama atladık, yarım saat sonra Leyla'nın evinde idik. Evde rakıya devam ediyorduk ki, Leyla beni çok şaşırtan bir soru sordu, "Benim hem erkeğim, hemde kadınım olur musun?" dedi. Ben afallayarak, "Anlamadım? O da ne demek oluyor şimdi?" diye sordum. Leyla gülümseyerek, "Gayet basit, sen beni becereceksin, ben seni becereceğim!" dedi. Restoranda iken Leyla'ya sekste sınır tanımadığımı söylemiştim, ama doğrusu böyle birşeyi hiç beklemiyordum. "Ben o dediğin şeyi hiç yaşamadım, unutma ki ben bir erkeğim!" dedim. "Erkek olduğunu biliyorum, ama ben sınırsız, tabusuz ve uçuk seksi seviyorum!" dedi ve yanıma yaklaştı, elini önüme attı, "Yarağını çok merak ediyorum!" diyerek pantolonumun üstünden yarağımı okşamaya başladı. Daha sonra kemerimi fermuarımı açıp, yarağımı çıkartıp yalamaya, emmeye başladı. Yarağım demir gibi olmuştu.
Birkaç dakika içerisinde ikimiz de çırılçıplak kalmıştık ve yatak odasına geçmiştik. Leyla, "Nasıl sikmek istersin?" dedi. "Sen nasıl istersen öyle!" deyince, hemen önümde domaldı. Amcığı sanki dışarı fırlayacaktı. Yarağımı arkadan amcığına soktum ve yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Ben amını sikerken Leyla elini arkaya attı ve orta parmağını göt deliğine soktu, parmağıyla kendi götünü sikeye çalışıyordu. Onun parmağını çıkarıp, kendi parmağımı soktum götüne. Amına yarağım, götüne parmağım girip çıktıkça, Leyla çığlıklar atıyordu. Sonra birden, "Çekmeceyi aç!" dedi. Açtım, bir vibratör vardı. "Al onu, götüme sok, iki taraftan sik beni erkeğim!" dedi. Dediğini yaptım. Alttan amcığına yarağımı sokarken, üstten de götüne vibratör sokuyordum. Daha önce hiç bir kadınla yapmadığım bir şeydi bu. Çok heycanlıydı. Leyla ise altımda çığlıklar atıyor, "İşte bu! Harikasın! Evlen benimle erkeğim, bak göreceksin sana kimleri siktireceğim!" diyordu. Bu duyduklarım beni daha da heycanlandırmıştı. Leyla ile nette ilk tanıştığımızda zaten sohbetimiz evlilik üzerine olmuştu. "Ben buraya seninle evlenmek için geldim hayatım, benim gerçek hayatta karım olacaksın!" dedim ve birden patlayarak boşalmaya başladım amının içine. Olamazdı böyle bir zevk, uçuyordum resmen. Leyla da benimle aynı anda orgazm olmuştu.
İkimiz de yatağa yığıldığımızda, Leyla'nın yüzünde güller açıyordu, çok mutluydu. Dudağımdan öperek, "Seninle evlenmeyi ve karın olmayı çok istiyorum. Göreceksin, sana birçok erkeğin hayalini bile kuramayacağı şeyler yaşatacağım!" dedi. Ben de, "Seninle evleneceğim aşkım, sen benim kadınımsın, aşkımsın, karımsın, bir tanemsin!" dedim ve tekrar sevişmeye başladık...
Leyla'ya bitmiştim, doğrusu bir erkeği nasıl mutlu edeceğini çok iyi biliyordu. Yaşamımda çok kadın tanıdım, ama bu kadar güzel yarak yalayan, somuran ve emen bir hatun tanımadım. Ben sekste en çok yarağımın yalanmasını severdim, o da bunu çok güzel yapıyordu. Evleneceğim kadını bulmuştum, ama bir sorun vardı kafama takılan, ben onun kadını nasıl olacaktım? Dayanadım sordum. O da cevap verdi, "Eğer istersen ben de seni götünden sikeceğim. Birbirimizi sikeceğiz! İnan çok zevk alacaksın! Erkekler bunun farkında değiller, ama götleri yalandığında veya okşandığında çok zevk alırlar!" dedi. İşin doğrusu bu pek hoşuma gitmemişti ve kıvırtamıyordum da. O sırada Leyla'nın elinin biri götümü okşuyordu, hakikaten de bir tuhaf oldum. "Arkanı dön!" diyerek beni yüzüstü yatırdı ve göt deliğimi yalamaya başladı. Böyle birşey olamazdı yaa, harika bir şeydi bu, yarağım hemen demir gibi oldu. Sonra beni yan çevirip, orta parmağını göt deliğime soktu. Kulağıma da, "Sen benim karımsın artık erkeğim, ikimiz tek vücuduz, birbirimizin karısı ve kocasıyız!" dedi.
O gece aslında ben tekrar Adana'ya dönmeyi düşünüyordum, fakat Leyla bırakmadı, "Yarın sabahtan gidersin!" dedi. Tabii sabaha kadar yedik içtik sikiştik. Sikişirken Leyla bana sürekli, "Seni tanıştıracağım kişiler arasında, benim yanımda rahat sikebilceğin birkaç kişi var! Parayı pulu da dert etme, denizde kum bende para! Benimle evlenince yaşamın renklenecek ve huzur bulacaksın!" diyordu. Ben seksi çok seven bir adamdım, Tanrı da bana ikinci evliliğimi yapacağım, tam istediğim gibi bir kadın çıkarmıştı karşıma. Sabah erkenden Leyla'nın evinden ayrıldım, ve birtakım işlerimi halletmek için Adana'ya döndüm...
Aradan iki gün geçti, ve bu iki gün boyunca Leyla beni sabah akşam telefonla aradı. Geceleri saatlerce konuşuyorduk telefonda. Leyla muhteşem bir kadındı, telefonda bile beni gecede 3-4 kere boşaltıyordu. "Adana'daki işlerin bitince hemen atla gel, seni ablamla tanıştırmak istiyorum! Üvey ablam olur, ama öz ablam gibi severim kendisini!" dedi, biraz ablasından bahsetti. Ablası 51 yaşındaymış. Doğrusu ablasını merak etmeye başlamıştım. Üçüncü gün işlerimi halledip, "Geliyorum!" diye haber verdim ve kalktım Mersin'e gittim. Yoldan balık aldım, rakı falan da aldım ve Leyla'nın evine gittim. Zile bastığımda, kapıyı çok hoş, çekici, bakımlı, çok düzgün vücutlu, mini etek üstünde transparan bir bluz olan bir kadın açtı. Gülümseyerek, "Buyrun!" dedi ve beni içeri aldı. Ben ayakkabılarımı çıkarırken Leyla da geldi, "Hoşgeldin erkeğim!" dedi ve dudaklarımı kemirircesine öpmeye başladı. Dudaklarımı kurtarıp, "Dur, ne yapıyorsun, misafir var!" dedim. Leyla da, "O ablam, yabancı değil!" dedi ve bizi tanıştırdı. Ablası da, "Memnun oldum!" diyerek elini uzattı ve yanağıma öpücük kondurdu, "Eniştemiz de çok karizma adammış!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim!" deyip ve dudağının çok yakınına, yanağına öpücük kondurdum.
İçeri geçtik, ablası bana, "Enişte, tavla biliyorsan, Leyla balıkları yapana kadar biz tavla atalım!" dedi. Ben, "Biliyorum!" deyince, Leyla da, "Boşa oynamayın o zaman!" dedi. Biz de ablasıyla, "Olur!" dedik. Kim yenilirse kazananın dediğini yapacaktı. Oyuna başladık ve ben yendim. Sıra benim isteiğimi söylemeye gelmişti ki, Leyla mutfaktan seslendi, "Şimdi değil, biraz çakır keyif olalım, ondan sonra söylersin isteğini!" dedi. Ve masaya balıklar gelmeye başladı. Yemeğe ve rakıya başladık. Leyla ablasına, benimle evleneceğini, tam aradığı erkek olduğumu söyledi. Ablası da Leyla'ya, "Dilerim mutlu olursunuz!" dedi ve bana dönerek, "Kardeşimin isteklerine cevap verebilecek misin enişte?" dedi. Ben de, "Tabii ki, herşey saygı sevgi içerisinde, karşılıklı yaşanacak! Hem o benim sadece karım değil, aynı zamanda kocam da olacak!" dedim. Ablası suratıma bön bön baktı, "O ne demek?" dedi.
O sırada Leyla gözümün içine sert sert baktı. Ben pot kırdığımın farkına varmıştım, "Yani birbirimizi çok seviyoruz." diyerek düzeltmeye çalıştım, sonra da saçmaladığımın farkına varıp, "Neyse, hadi şerefe! Kaldırın bardakları!" diye konuyu geçiştirdim. Karşımda Leyla'dan 5 yaş büyük, ama 10 yaş küçük görünen bir affet vardı. Baldız harikaydı, tam sikilecek kadındı. Zaten tavlada yenmiştim, birazdan bir iki duble daha içtikten sonra, (Tavlada yendim, kendini bana siktir!) diyecektim. Leyla salata tabağını alıp kalktı, bana da, "Mutfağa gelir misin?" diyerek mutfağa gitti.
Ben de arkasından gittim. Mutfakta bana sert sert bakarak, "Ne o, ablama mı siktireceksin kendini?" dedi. Ben de, "Öye bir niyetim yok, ama ablanı sikmek isterim!" dedim. "Merak etme, zaten sikeceksin, ama önce ben sikeceğim, sen seyredeceksin ve kamera ile kaydedeceksin. Daha sonra sen sikeceksin, ben kaydedeceğim. Sonra da biz sikişeceğiz, ablam kaydedecek!" dedi. Harikaydı, gerçekten Leyla benim yaşamıma şimdiden renk katmıştı. Dudağına yapıştım, teşekkür ettim. Leyla ise, "Dur bakalım, daha bu ne! Hele nikah defterine bir imza atalım, sana iki yiğenim ve bir eltim var, onları da siktireceğim! Karşı komşum da var, ben devamlı sikiyorum onu, istersen sen de sikebilirsin!" dedi.
Leyla önde, ben arkada onun götünü okşayarak, içeri girdik...
[Çetin]
174 notes
·
View notes
Text
Canım sevgilim, varlığının bana hediye olduğu 279. gün bugün ve yaşadığım 8127 gün içindeki en güzel günleri sadece seninle yaşadım. Sen benim en güzel günlerim, en guzel saatlerim, en güzel dakikalarım, en güzel saniyelerimsin. Varlığın yaşıyor olmamın tek sebebi, senden önce ölmeyi, dünyaya veda etmeyi her şeyden çok istiyordum ve şimdi tek dileğim kalan tüm ömrümü seninle yaşamak, çünkü cennetin gözlerinden daha güzel kokundan daha güvenli sesinden daha huzurlu olabilme ihtimali yok. Sen benimleyken benim ölebilme ihtimalim olmadığı gibi. Beni yaşatan bana hayat veren sensin çünkü. Ailem, evim, çocukluğum sensin. Tek istediğim seni mutlu edebilmek, seninle bir hayatı paylaşabilmek ve sonsuza kadar kollarının arasında yaşayabilmek. Simdi fark ettim, ben ilk defa yaşlanmak istiyorum, seninle, yanında yaşlanmak, saçlarım seninle beyazlasın istiyorum mesela, yüzüm falan kırışsın ama sen yine çocuğum diye sev beni istiyorum. Her gece uyumadan, ellerim saçlarına değsin kokun burnumda uyuyayım istiyorum, sesin hep kulaklarımda olsun, arada kavga edelim ama hep sevgime ihtiyacın olsun ve sarılalım istiyorum, bir evimiz olsun evimde evimleyim diyebileyim istiyorum, arada çocukluğumuza dönelim birbirimizi büyütelim ama hiç büyümeyelim istiyorum, her yaşta seni seveyim istiyorum, ben seni hayatımın her anında her şeyden çok isteyecek kadar çok seviyorum. Arada naz yapasım geliyo sana, sadece sana geçiyor çünkü nazım, sadece sana çocuk olabiliyorum, kızma bana olur mu? Hep sarıl, hep geçsin, hep sen öpünce geçsin. Sen hep yanımda ol istiyorum. Nolur güvenelim birbirimize, her şeyden çok güvenelim, kırmayalım güvenlerimizi, birbirimizi. Özür dilerim.. doğum günü mesajı olmalıydı bu, ben sanırım biraz değiştirdim konuyu. Nerde kalmıştımmm. Heh buldum.. Bugün sevgilim, senin hayatının 7670.günü, son 279 gündür olduğu gibi bugün de yanında olacağım ve hayatının kalan her gününde de sen istediğin sürece yanında kalacağım. İstemesen de kalırım orası ayrı bir konu tabii.. Bugün benim için dünyadaki ennn enn enn özel 2. Gün çünküü benim canım sevgilimin, hayatımın, birtanemin, aşkımın, bebeğimin, canımın içinin doğum günü. 1.sini de söylemeyeceğim işte. Çatla meraktan. İyi ki doğdun bitanem iyi ki varsın ve iyi ki sayende nefes alıyorum. Ve bugün aynı zamanda bizim 10. ayımız o yüzden onu da kutlamam lazım. 10.ayımız da kutlu olsun bebeğimmmmm. Vee ciddilesme vakti. Şeyma, seni her gün aynı aşkla ve her gün bir öncekiden çok çok çok daha büyük bir sevgiyle seviyorum ve her gün diyorum ki bundan daha çok sevemem ama sen o kadar güzel bakıyorsun ki gözlerime sevgim kalbimden, bedenimden, ruhumdan taşıyor ve heeer gün daha da çok seviyorum, bunun nasıl olduğu hakkında da bi fikrim yok bence büyü yaptın bana da neyyse.. Varlığın için şükretmem gereken yeni bir güne daha girdik şimdi.. doğum günün kutlu olsun sevgilim yeni yaşında taş gibi manitan da, yani ben, yanından hiç eksik olmasın. Seni her şeyden, herkesten çok seviyorum, iyi ki varsın, iyi ki hayatımdasın, iyi ki doğdun bitanem.
21 notes
·
View notes
Text
Salih bir kul olduğu hüsn-ü zannıyla, Mü'min kardeşinin elinden birlikte Allah'a tövbe etmeyi, hristiyan papazının elinde günah çıkarmaya benzetmek; büyük gaflettir.
Tarikattaki şekliyle tövbenin neden ve nasıl yapıldığını ya bilmiyor! Ya da biliyor, saptırıyor!
Tarîkatlarda tövbe nasıl yapılır Kısaca anlatalım.
1- Tövbe eden; günahkar bir kuldur,
2- Tövbe edilen merci/makam; Ahiret gününün, Cennetin, Cehennemin sahibi, günahları silme yetkisi sadece kendi elinde olan Cenabı Allahdır.
3- Tövbede Mürşidin konumu; Günahkar kula Allahtan korkmayı, utanmayı hatırlatan, ahireti düşündüren, dünyanın çirkinliğini gösteren, en önemlisi ona Allahı hatırlatan kişidir.
Bir gün Ashâb-ı Kirâm: “–Allah’ın velî kulları kimlerdir?” diye sorduklarında, Allah Rasûlü (s.a.v):
[اَلَّذِينَ اِذَا رُئوُا ذُكِرَ اللّٰهُ عَزَّ وَجَلَّ]
“Onlar, yüzlerine bakıldığında Allah Teâlâ’yı hatırlatan kimselerdir!” buyurdu. (Heysemî, X, 78; İbn-i Mâce, Zühd, 4)
Ehli Sünnet Sûfîlerin katında icma ile sabit olan itikad;
Günahları ancak Allah affeder.
Mürşidlerin, başkasının günahlarını affetmesi söz konusu değildir.
Mürşidler, günahları affedebilir diye itikad etmek şirktir, küfrü muciptir.
Mürşidler günahdan masum değildir, günah işleyebilirler.
Mürşid günah işlediğinde her kul gibi Allaha tövbe istiğfar eder.
Mürşidlerin Cenneti, Cehennemi yoktur.
Cehennemden kurtuluş, Cennete giriş sadece ve sadece Allahın elindedir.
Şefaat haktır, Ancak Allahın izniyledir.
Mürşidin elinden tutup tövbe edenin, tövbesinin kabul olup olmadığını Ancak Allah bilir.
Tövbe eden kul, tövbeden sonra günahsızım artık diye düşünmediği gibi, günahları için eskisinden çok üzülüp ağlamalıdır.
Tövbeden sonra kimsenin eline günahlardan beraat belgesi verilemez.
Bu belge Ancak ahirette Allah tarafından verilebilir.
Bir günahkar kulun; salih olduğuna hüsn-ü zan ettiği başka bir kulun elinde tövbe etmesinin Şerîattan delîli;
1-"Ey mü'minler! Hep birden, bütün günahlarınızdan ALLAH'a tövbe ediniz ki, felaha, kurtuluşa eresiniz."(Nûr, 24/31)
Demekki; Cenabı Allah, kullarının birlikte, omuz omuza, el ele tövbe etmesini tavsiye ediyor. Efdal olan ve daha tutarlı olan tövbe şekli budur.
2-Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Sizden önce yaşayan ve doksan dokuz kişinin katili bir adam vardı. Dünyanın en alimini sordu. Kendisine bir rahib tarif edildi. Gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, tövbesinin olup olmadığını sordu. Râhib: 'Hayır yoktur!' dedi. Adam onu da öldürüp yüze tamamladı."
"Adamcağız, en alimi aramaya devam etti. Kendisine âlim bir kişi tarif edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tövbe imkânı olup olmadığını sordu. Âlim: 'Evet, vardır, seninle tövben arasına kim perde olabilir?' dedi. 'Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zîra orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah'a ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira orası kötü bir yer.'"
"Adam yola çıktı. Giderken yarı yolda ölüm meleği ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakkında ihtilâfa düştüler. Rahmet melekleri: 'Bu adam tövbekâr olarak geldi. Kalben Allah'a yönelmişti.' dediler. Azab melekleri de: 'Bu adam hiçbir hayır işlemedi.' dediler."
Onlar böyle çekişirken insan suretinde bir başka melek, yanlarına geldi. Melekler onu aralarında hakem yaptılar. Hakem onlara: 'Onun çıktığı yerle, gitmekte olduğu yer arasını ölçün, hangi tarafa daha yakınsa ona teslim edin.' dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiği (iyiler diyarına) bir karış daha yakın. Onu hemen rahmet melekleri aldılar."
Bir rivayette şu ziyade var: "Bir miktar yol gidince, ölüm gelip çattı. Adamcağız yönünü sâlih köye doğru çevirdi. Böylece o köy ehlinden sayıldı." [Buharî, Enbiya 50; Müslim, Tövbe 46, (2766);]
Salihlerin arasına katılmak;
Nebevî bir nasihattır.
Tevbeden dönmemenin sigortasıdır.
Kendine iyiliği anlatacak, kötülükten nehyedecek dostlar edinmektir.
Tövbe ile birlikte kendi ortamını terkedip, salih bir ortama hicrettir.
20 notes
·
View notes
Text
TAŞRA KIZININ DELİCELERİ
1. Gözlerim seni görünce güzel Saçlarım senin için uzun Tenim seninle sıcak böyle.
Sakınmaklar gereksiz bunu yeni anladım kırıp dikenli telleri geldim yanına. Dört tarafımda elle tutulan karanlıktı-bilirsin raylarca uzuyordu yalnızlığım körkandil kısır anlayışlara bir kinim vardı , zamanın eritemeyeceği bir sancım vardı öylesine belirgin yokluğun özlü çıbandı sanki Duramadım.
Duramadım dayanılmaz isteklere bütün bağlardan kurtulup bir an gözlerinin büyüsüne geldim ellerinin ateşine Yak beni.
Sen uykusun vazgeçilmiyorsun Seni kendim kadar seviyorum Günlerden bir gün duysam acısını Beni ilk öpenin sen olmasını istiyorum Beni ilk öpenin sen olmasını.
Türkan İLDENiZ
9 notes
·
View notes
Text
* Ela: Ege'nin masmavi sularında yetişmiş, özgür ruhlu ve neşeli bir deniz kızı.
* Deniz: Ege'nin dalgaları kadar hırçın, karizmatik ve gizemli bir balıkçı.
* Ayşe: Ela'nın en yakın arkadaşı, bir deniz perisi.
* Baran: Deniz'in en yakın arkadaşı, bir balıkçı.
Bölüm 1: Tesadüfi Karşılaşma
Sahne: Ege Denizi'nin kıyı şeridi
(Ela, kayalıkların üzerinde güneşlenirken Deniz'in teknesini görür ve ona hayranlıkla bakar.)
Ela: (Kendi kendine) Kim o yakışıklı balıkçı? Daha önce hiç görmedim.
(Deniz, Ela'yı fark eder ve ona gülümser.)
Deniz: (Kendi kendine) O deniz kızı ne kadar da güzel! Daha önce hiç böyle bir güzellik görmemiştim.
Bölüm 2: Yasak Buluşma
Sahne: Bir deniz mağarası
(Ela ve Deniz, Ayşe ve Baran'ın yardımıyla gizlice buluşurlar.)
Ela: Deniz, sana hayran kaldım. Her gün seni denizde izliyorum.
Deniz: Ben de seni her gün kayalıklarda güneşlenirken görüyorum. Seni ilk gördüğüm andan beri kalbim sana atıyor.
Ela: Ama biz farklı dünyalardan geliyoruz Deniz. Ben bir deniz kızıyım, sen ise bir insansın.
Deniz: Aşk her şeyin üstesinden gelir Ela. Dünyalarımız farklı olsa da, kalplerimiz birbirine bağlı.
Bölüm 3: Tehlikeli Aşk
Sahne: Deniz'in evi
(Deniz'in babası, Ela'nın deniz kızı olduğunu öğrenir ve onu yakalamak için planlar yapar.)
Deniz'in Babası: Deniz, o deniz kızıyla görüşmekten vazgeçmelisin. Onlar tehlikeli varlıklardır.
Deniz: Ama baba, Ela'yı seviyorum. Onu kaybetmek istemiyorum.
Deniz'in Babası: Aşk seni kör etmiş oğlum. Ela seni ve tüm insanlığı tehlikeye atabilir.
Bölüm 4: Cesaret ve Fedakarlık
Sahne: Deniz kızı mağarası
(Deniz'in babası ve adamları Ela'yı yakalamak için mağaraya girerler.)
Deniz: Ela, git buradan! Ben onları durdururum.
Ela: Hayır Deniz, ben de seninle kalacağım. Birlikte savaşacağız.
(Deniz ve Ela, Deniz'in babasına ve adamlarına karşı kahramanca bir şekilde savaşırlar.)
Bölüm 5: Mutlu Son
Sahne: Ege Denizi'nin kıyı şeridi
(Deniz ve Ela, Deniz'in babasını ve adamlarını yenmeyi başarırlar ve özgürlüklerine kavuşurlar.)
Deniz: Ela, seni sonsuza kadar seveceğime söz veriyorum.
Ela: Ben de seni sonsuza kadar seveceğim Deniz.
(Deniz ve Ela, Ege'nin masmavi sularında sonsuza dek mutlu bir şekilde yaşarlar.)
Sahne: Deniz kızı mağarası
(Ela ve Deniz, mağarada romantik bir an yaşamaktadırlar. Birden, mağaranın girişinde bir gölge belirir.)
Deniz: Ela, dikkat! Birisi var!
(Deniz, mızrağını alır ve mağaranın girişine doğru koşar. Girişte, Deniz'in babası ve birkaç adamı bekler.)
Deniz'in Babası: Seni yakaladım Deniz! Ve seninle birlikte bu deniz kızı canavarını da!
Ela: (Korkuyla) Bizi bırakın! Biz size hiçbir zarar vermedik!
Deniz'in Babası: Yalan söylüyorsun! Sen ve senin gibi deniz yaratıkları, tüm insanlığa düşmansınız!
(Tam o sırada, mağaranın tavanından bir su sızıntısı başlar. Su, hızla yükselerek mağarayı doldurmaya başlar.)
Ela: (Çığlık atarak) Bu ne oluyor?
Deniz: (Anlayışla) Bence bu, dışarıdaki o büyük petrol şirketinin yaptığı kazanın bir sonucu. Denizlerimiz zehirleniyor!
Deniz'in Babası: (Korkuyla) Ne yapacağız şimdi?
Ela: (Kararlı bir şekilde) Burayı terk etmeliyiz! Ama önce bu adamları durdurmalıyız!
(Ela ve Deniz, Deniz'in babası ve adamlarına karşı savaşmaya başlarlar. Zorlu bir mücadeleden sonra, düşmanlarını mağlup ederler ve mağaradan kaçmayı başarırlar.)
Sahne: Deniz kıyısı
(Ela ve Deniz, deniz kıyısında yorgun düşmüşlerdir.)
Ela: (Nefes nefese) Başardık Deniz! Ama işimiz bitmedi. Denizlerimizi kurtarmak için daha çok şey yapmalıyız.
Deniz: Haklısın Ela. Birlikte hareket etmeliyiz. Tüm deniz canlıları ve insanlar için savaşacağız.
(İki aşık, birbirlerine sarılırlar ve geleceğe dair umutla gözlerini denizlere dikerler.)
Senaryo 1: Gizli Bir Deniz Kızı Şehri
(Ela ve Deniz, denizlerin derinliklerinde yüzerken eski bir haritaya rastlarlar.)
Ela: Bu harita ne Deniz? Nereye götürüyor bizi?
Deniz: Bilmiyorum Ela, ama çok eski olduğu kesin. Belki de bir hazine haritasıdır.
Ela: (Haritayı dikkatle inceleyerek) Bence burası sıradan bir harita değil Deniz. Bize özel bir yeri gösteriyor olabilir.
(Haritadaki işaretleri takip ederek, ikili gizli bir deniz kızı şehrine ulaşır.)
Deniz: Vay canına! Böyle bir yerin var olduğunu hiç bilmiyordum.
Ela: Bu şehir çok güzel. Burada yaşayan diğer deniz kızlarını görmek istiyorum.
(Şehirde yaşayan deniz kızlarıyla tanışırlar ve onlardan şehir hakkında birçok şey öğrenirler.)
Deniz Kızı Yaşlısı: Siz kimsiniz? Buraya nasıl geldiniz?
Ela: Biz buraya tesadüfen geldik. Haritayı denizde bulduk.
Deniz Kızı Yaşlısı: Bu harita çok önemli bir harita. Şehrimizin tarihini anlatıyor.
(Şehirde yaşayan deniz kızları, Ela ve Deniz'e şehirlerinin tarihini anlatır ve onlara özel bir görev verirler.)
Senaryo 2: Büyücünün Laneti
(Ela ve Deniz, romantik bir akşam yemeği yerlerken, birden gökyüzünde parlak bir yıldız belirir.)
Ela: O yıldız ne kadar güzel Deniz?
Deniz: Evet, gerçekten çok güzel. Belki de bir dilek tutmalıyız.
(Dilek tuttuktan sonra, birden gök gürültüsü kopar ve şimşekler çakar. Hava kararmaya başlar.)
Ela: Ne oluyor Deniz? Çok korkuyorum.
Deniz: Sakin ol Ela, her şey yoluna girecek.
(Sabah uyandıklarında, birbirlerini göremediklerini fark ederler.)
Ela: Deniz? Nerede? Seni göremiyorum!
Deniz: Ben de seni göremiyorum Ela! Ne oldu bize?
(Bir büyücü tarafından lanetlendiklerini anlarlar. Büyücüyü bulmak ve laneti kırmak için uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkarlar.)
Senaryo 3: İnsan Dünyasına Adaptasyon
(Ela, Deniz'le birlikte karada yaşamaya başlar. Ancak, bir deniz kızı olarak karada yaşamak kolay değildir.)
Ela: Deniz, burası çok sıcak. Nefes almakta zorlanıyorum.
Deniz: Sakin ol Ela, alışacaksın. İşte sana getirdiğim özel bir nemlendirici. Cildini koruyacak.
(Ela, insanlarla iletişim kurmakta da zorlanır.)
Ela: Deniz, insanlar beni neden bu kadar garip bakıyorlar?
Deniz: Çünkü onlar seni daha önce hiç görmediler. Ama sen çok özel birisin Ela. Onlara kendini sevdirmen zaman alacak.
(Ela, zamanla insanlarla iletişim kurmayı öğrenir ve onlara denizlerin önemini anlatır.)
Seçenek 1: Mutlu Son ve Yeni Bir Başlangıç
(Ela ve Deniz, deniz kıyısında romantik bir piknik yapmaktadırlar.)
Ela: Deniz, hayatım boyunca seninle böyle anlar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.
Deniz: Ben de Ela. Seninle tanışmak hayatımın en güzel sürprizi oldu.
(Güneş batarken, ikili birbirlerine sarılırlar.)
Deniz: Biliyor musun Ela, seninle sonsuza kadar böyle olmak istiyorum.
Ela: Ben de seninle Deniz. Sonsuza kadar...
(İkisi de gülümserken, uzaktan bir deniz kızı şarkısı duyulur. Diğer deniz kızları, Ela ve Deniz'i kutlamak için gelirler.)
Deniz Kızı Yaşlısı: Ela ve Deniz, aşkınız tüm deniz canlılarına örnek oldu. Artık siz, denizlerin kralı ve kraliçesisiniz.
(Tüm deniz canlıları, Ela ve Deniz'i alkışlar.)
Seçenek 2: Fedakarlık ve Sonsuz Aşk
(Ela ve Deniz, deniz kirliliğine karşı verdikleri mücadelede başarılı olmuşlardır. Ancak, denizler iyileşirken, Ela'nın yaşam gücü azalmaktadır.)
Deniz: Ela, lütfen iyi ol. Senin olmadan yaşayamam.
Ela: Ben de senin olmadan yaşayamam Deniz. Ama denizlerimiz artık güvende. Bu benim için yeterli.
(Ela'nın gözleri yavaşça kapanır. Deniz, onu kollarına alır ve gözyaşlarına boğulur.)
Deniz: Seni asla unutmayacağım Ela. Aşkımız sonsuza kadar kalbimde yaşayacak.
(Deniz, Ela'nın cansız bedenini denizlere bırakır. Ela, bir deniz yıldızı olarak denizde sonsuza dek yaşar.)
Seçenek 3: Gizemli Bir Gelecek
(Ela ve Deniz, gizli deniz kızı şehrinde yaşamaya başlarlar. Ancak, şehirde huzursuzluk hakimdir.)
Deniz Kızı Yaşlısı: Ela ve Deniz, eski bir kehanet var. Denizlerin kralı ve kraliçesi, dünyayı büyük bir felaketten kurtaracakmış.
Ela: Bu kehanette bahsedilen biz miyiz?
Deniz: Belki de. Ama nasıl yapacağız bunu?
(İkisi de bu sorunun cevabını aramaya başlar. Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra, dünyayı kurtaracak gücü kendilerinde bulurlar.)
Seçenek 4: İnsan Dünyasına Dönüş
(Ela, insanlarla iletişim kurmayı öğrenir ve onlara denizlerin önemini anlatır. İnsanlar, Ela'nın sözlerini dinler ve denizleri korumaya karar verirler.)
Belediye Başkanı: Ela, sen bizim kahramanımızsın. Senin sayende denizlerimiz yeniden temizlenecek.
(Ela ve Deniz, birlikte bir çevre koruma derneği kurarlar. Denizler, Ela ve Deniz'in sayesinde yeniden hayat bulur.)
10 notes
·
View notes
Text
RAMADAN'da 30 TAVSİYE:
✿•••••••••••••••••••••••••••••✿
الله•~━━━━➳༻✿🌙✿༺➳━━━━~•الله
...❥1. Her gün bir cüz Kur'an oku
...❥2.En az 8 rekat teravih kıl
...❥3.İftar etmekde aceleci davran
...❥4.Gece teheccüd namazı kıl
...❥5.Seher vakitlerinde çokça tövbe et
...❥6 Sünnet namazlarını ihmal etme
...❥7.Akşam zikirlerini aksatma
...❥8.İftar öncesi bol dua et
...❥9.İftarı Hurma ya da Su ile aç
...❥10.Güneş dogana kadar uyuma
...❥11.Oruçlu iken kimseyle tartışma
...❥12.Gözlerini indir dilini tut
...❥13.Yalan konuşma
...❥14.İftara davet et
...❥15.Davete icabet et
...❥16.Günboyu Allah'ı zikr et
...❥17.En az bir kitab bitir
...❥18.Yüzünü asma tebessüm et
...❥19.Son 10 gün itikafa gir
...❥20.Son on günde en azından 1 gün itikafa gir
...❥21.Yalnız kal ve tefekkürü artır
...❥22.Biri seninle tartışırsa "Ben Oruçluyum" de
...❥23.İbadetlerinde daha ciddi ol
...❥24. Aileni gece ibadetlerine kaldır
...❥25.Elini (sedeqe vereken) korkak alıştırma
...❥26.Zekatını ve fitreni hesapla
...❥27.Son 10 geceni Kadir gecesi gibi yaşa
...❥28. Salihlerin mescidinden ayrılma
...❥29.Hilal gözle
...❥30.Bagışlanma dile
On BiR 🌙Ayın SULTANI
.•°``°•.¸.•°``°•.
( 💙☘🌼 )
#RAMADAN
❤️ ° •.¸。•°
#cennetiistiyorsak 🍃
49 notes
·
View notes
Text
Milyonlarca kez baktım sana, her birinde seni sevdim..
Seni seviyorum ADAM ❤️
57 notes
·
View notes
Text
Toplaşın gençler başlıyorum anlatmaya.
Babam anneme çok büyük haksızlık yaparak sirf dayıma duyduğu nefreti bahane ederek annemi böyle perisan ederek boşadı.
Hemde annemin hiç bir şeyden haberi yokken birde gidip evlendi.
Bizler daha olayları anlamaya çalışırken iş isten çoktan geçmişti.O sıralar annem memlekette yaz tatilinde kardeşlerimle.
Babamın boşandiğini annem ile ayrıldığini evi kamyonlara yükledikten sonra karşımıza geçip benimle geliryorsunuz demesi ile öğrendik.
Yermiyim aq karşına dikildim seninle geleni skm dedim.Anneme gittim.
Neyse aradan iki yıl geçti bu sefer dedemler,halamlar falan baskı yapti o sırada abim ve kız kardeşim çoktan babama gitmis bir yılını doldurmuşlardı.
Ama inadım inat okuluda skem geleceğinide falan deyip annemin yanında durmaya devam ediyorum.
Amcam izmirden gelip hadi izmire gidiyoruz orda dershaneye gideceksin diyene kadar Memlekette kaldım.
Sonra amcam ile düştük yola ilk durak Adana..
Adanaya gelip 2 gün kalıcağız ordan yola devam edicez.
Halamlarda kalıyoruz o sırada babam ile kardeşlerim beni görmeye geldi.
Neyse babam ikna çalışmalarına girdi kendinden o kadar eminki kalıcağıma bin bir vaade bulunuyor.
En iyi dersahane evde ki odan dayandı düşendi cart curt.
Bende yok yoktur,ölürümde bildiğim doğrudan vazgeçmem en belirgin Kürdologum bu sanırim.
Neyse soktum pedere lafları burnundan soluyarak bastı gitti
Ertesi gün İzmire gidicez "amcam demez mi bilet kalmamış ben gittikten bir iki gün sonra sen ardımdan gelirsin"
17 yaşina yeni girmişim daha ama politkanın içinden geliyoruz "komplo" nedir biliriz.
Dedim yalan söylüyorsun bir şartla kalırım yada beni dedeme yolla.
Şartın nedir dedi.Bana "Mardin dönüşü için gereken parayi bırakacaksin"
Neyse amcam kıvırmaya başladı.
Derken çantamı attım sırtıma daha önce hiç görmedigim yaşamadığim Adananın sokaklarından memlekete dönecem "Allahtan annem cebime o zaman dönuş parası koymuş"
Neyse tam kapından çıkıcam amca zorla tuttu gidemezsin falan derken abim koluma yapişti.
Ahaha ikisinide yere serdim
Yerde boğuşuyoruz iki kişi zapt edemiyor.
Derken babam içeri girdi.
Allam bir dövdü bir dövdü,Yani terörler mücadele polisi böyle dövmemişti beni 😂
Dövmekten yoruldu o derece yani..
Neyse araya konu komsu girdi ortalik sakinleşti
Ben sırtıma cantami aldim çiktim
Amcam ardimdan geldi dolmuşa bindim oda bindir.
Derken ahanda bu otogara geldim.
Kışın ortası ve hava buz gibi.
Biletimi amcam aldı.
Ama Mardin bileti gece 12 de ve ben biletti aldiğimda saat daha öglen 1 falandı.
Tam 10 saat bu otogarda yüzüm gözüm dağılmış,vucumda morarmamiş et kalmamış sekilde bekledim.
Otobüse bindiğimi hatırlıyorum birde sabah muavinin Kızılyepeye geldik inebilirsin dediğini.
Resmen baygin sekilde Mardine vardım.
Tamda Kurban bayramıydı..
Bundan sonrası ayrı hikaye :)
Ama evet burada tek başına bekleyen birini Hayatın hiç bir namertliği,ihaneti,yavşaklığı yikamaz :)
13 notes
·
View notes
Text
Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni arhk ne çiçekler, Ne çocuklar kurtarır; Ne de o her gün Yinelenen doğum. Fırtına ektim Rüzgar biçtim şu dünyada. Acı, tepeden tırnağa Acı çekiyorum. Ey, yüreğimden hep ölüme doğan İsa! Haydi, yeniden çarmıha geril Bu son ölümün olsun Ve bir daha doğma!
2 Öldürmeyeceğim kendimi Ama, keşke öldürseydi Diyeceksin bana. Öldürmeyeceğim kendimi Ama, bir ağıt yakmak Gelecek içinden; Aklımı yakıyorum çünkü ben Yaşanmış, yaşanacak Bütün günlerimi. İntihar diye bir şey Yok bu dünyada. Ölümle biten bir intihar yok. Asıl intihar Gün gün yaşamakta. Öldürmeyeceğim kendimi Ama, keşke öldürseydi Diyeceksin bana.
3 Yüreğime bir tanım Bulabilmek için Yollara vurdum kendimi, Dillere düştüm. Ben hangi yalnızlığın tarihi, Hangi umudun Tarih öncesiyim? Birbaşıma kalakalmışım uzak, Uzak ufukların sonsuzluğunda Kollarım ardına kadar Dünyaya açık. Ama yaşamımda ne bir esinti Ne de bir Yangın var artık.
4 Ey taşlar! Ey, Karşımda susan dünya! Ey, bütün ölümlerime Gebe kalan deniz! Yağmurun bile İzi kalır toprakta. Havada çiçeğin kokusu Yel vurdukça tüter. Değil mi ki Ufuk çizgilerinin bile Bir sının var Değil mi ki Artık ne topraklar, ne sular Beni sarıp sarmalayacak. Gitsem, kendime Gideceğim bundan böyle; Kalsam, bir uçurum Kendi derinliğiyle dolacak. Yaşamı da, ölümü de Tutmayacak yüzüm benim Yüzüm benim, yüzüm benim Dalacak bir yol gibi Kendi çizgilerine – Kim bilir nereye?
5 Bütün kapıların Dışına kovuldum. Taşlandım kahve masalarında. Şimdi ben, ıslak bir toprağın Tüten buğusuyum; Kendine bakan bir aynayım Ben bu dünyada. Bütün kapıların Dışına kovuldum. Yüreğim, kurtarılmış bir Bölgedir şimdi. Yaşamak eğer Gerçekten bir savaşsa, Kalkana ve mızrağa Çevirdim de dilimi Omuzlarımdaki Apoletlerden oldum.
6 Her denizin bir kıyısı, Her insanın Bir boyutu varmış. Ölüm araya girmeye görsün Bütün hücrelerini Bir kapıya döndürüp beklesen de Açan olmazmış Gel ey Yalnızlığım benim! Açıp da solmayan gülüm! Doldurdum bir vazoyu seninle Suyunu yeniledim, Kokunu öptüm.
7 Beynimle yüreğimin Arasında ırmaklar akar Her sabah Boğulurcasına uyanmam bundandır. Azraili yoldaş bilip, Yeniden doğanım ben. Her susayışım çöl, Her boğuntum Çağlayanlar boyuncadır. Çırpınsam da çıkamam Kendi eksenimden.
8 Çiçeksiz bir dal gibiyim Susuz ırmak yatağı … Varlığım soyutlandı Bütün anlamlarından. Gün gelir çekip giderim Avuçlarıma alıp da aklımı Çığlık çığlığa Bu sokaklardan.
9 Yüreğimi dünyaya karşı Bir kalkan bilirken Son burcu da çökertildi İçimde bir kalenin. Aklımın ovalarını yeniden Ölçüp biçmem gerekiyor şimdi Kimsesiz ve dingin. Bu sorular tufanında Tutunacak dalım değil, Bir tek yaprağım bile kalmadı sanki. Ne bir kıpırh var havada Ne de sularda Yeniden doğuşların cenini.
10 Dünya kendine döner Ben kendime dönerim. Aklın dizginlerini çözdüm, Yüreğin köprülerini athm Savaşlara girdim Yenik, umarsız Bana bir yara kaldı Bir de yaşama isteği Belli belirsiz.
11 Bir şiire başlamadan önce Noktayı koymayı öğrendim; Yeni başlamış bir şeyi Yitirilmiş görmeyi… Tufanlar da istemiyorum artık Bir dünya kuruyorum kendime Devinimsiz, duruk. Aklımı da kovuyorum cennetlerimden Yüreğimi de şimdi. Günışığıdır beni kör eden Yağmurlardır yaralayan Ve eve döner gibi yapıp, Kendime döndüğüm her akşam Anladım, yüreğimde doldurulmamış Uçurumlar olduğunu. Karşılıksız sorular göveriyordu Aklımın geniş ovalarında. İşte, bir zamanlar Denize kavuşan ırmak Şimdi gerisin geri dönüyor Kaynağına.
12 Yalazlanıyor deniz Önce usul usul Sonra gürül gürül… Uçurumlar açılıyor derin, Dağlar yükseliyor yüce. Oturmuşum bir kayanın üstüne Akdeniz’e bakıyorum Kendime bakar gibi Mavi bir aynadaki gençliğime … Ne söyledim, ne yazdımsa bu dünyada Ne yitirdim, ne buldumsa Bir derin iç çekişin Bağrında eridi. Bütün nesneler tek bir ses olarak Bağırıyor bana:
Bitti arbk, Artık her şey bitti!
13 Ardımda kalan bütün köprüleri bir bir yakhm Geri dönemem artık Namludan çıktı kurşun. Ne çok yürüdüm şu dünyada Ne kadar az yol aldım Acının alfabesindeyim daha. Geri dönemem artık Bir çizgi gibi uzar giderim Anlamsız, kimsesiz Ve soluk.
14 Aamı Anlamıyor musun yüzümden? Yüreğimi yansıtan Bir aynaya döndü. Aklımdan Azat oldu da dilim Yaşamın arkasından konuşarak Özgürlüğünü kanıtlıyor şimdi. Acımı Anlamıyor musun yüzümden? Bir kez olsun duy beni Sözcükler Araya girmeden!
15 Bir gün gelir de Ölüme yenilirsem eğer -Yenileceğim demiyorum Yenilirsem eğer – Deyin ki, erlerindendi Eşit olmayan bir savaşın Kılıcı sözcüklerdi, Kalkanı sevgiler…
16 Dağlar sesimi tutar Dağılıp, parçalar ovalar Acılar niye benim Üstüme kanat gerer? Ne dünya kadar yaşım Ne göklerden akranım var Hüküm niye hep ölümüm? Urganlar da kendini boğar Göreceksiniz bir gün Bütün uçurumları böler Köprüleri sevginin.
17 Kendi rengini yadsıyan Bir bayrak gibi Dürüp, katlıyorum yüreğimi. Ne kaldı konuşacak, Ne vardı ki? Yücelerde seyrettim Uzun bir zaman; Gönderlere çekildim Ve anladım ki , Doruktur asıl uçurum Odur insanı boğan.
18 Ben mi yanıldım, Yoksa dünya mı bilmem? Bir yerlerde tökezledim Ama düştüm diyemem. Yağmur boğulmaktan söz eder şimdi bana Güneş çekip gitmekten. Beni kurtarmak için Pamuk iplikleri uzanır Uçurumlanma … Sevgili dünya, Ne petekle balım kaldı, Ne derilecek çiçeğim Salıver arlık beni Kopar dizginlerimden!
19 Gün akşama kavuşur Dünyadan el ayak çekilir Bütün görüntülerimi yitiririm birden. Aynalara baka baka Unuturum yüzümü. Her şiirde biraz daha Koparım sözcüklerden. Gün akşama kavuşur Kapılar sürgülenir Evler mezar taşıdır arlık Sokaklar teneşir … Ey yankısız ses! Ey devinimsiz tufan!
20 Uzun dinginliklerden Sonra gelen fırtına Taş taş üstünde koymamaya yeminli Dönüp dolaşıp geldiğim Bu kör noktada Kırılıyor gülüşüm Bir bardak gibi. Ölüm kapıyı çalınca Söylenmedik bir sözüm kalmayacak Ve bu dünyada Tepeden tırnağa yürek olmasını bilenler Hep selden kaçarken Tufana kapılacak Batacak sulara yüzüm Batacak sulara yüzün Ağır bir taş gibi Gömülüp susacak…
21 Yağmurun ardından Kar geliyor; Onun ardından sel… Bir şeyleri tamamlamadan Ölmek bana Zor geliyor. Bu şiir nerde biter Gece güne ulanırken? Çiçek tohum olur döner, Su denize kavuşurken, Yaşamın sonunda mı, Başında mıyım bilmem? Beni kim düşünür bu irinler dünyasında? Herkes kendi yüreğini deşip, Derin kuyular açarken Sinmek, saklanmak için Karanlıklarına. Gülün ardından Diken geliyor; Sütün ardından irin… Bir şeyleri bitirmeden Ölmek bana
22 Sonun sonsuzluğundayım Ufkun çok ötesinde. Geçip giderim dünyanızdan Bir yıldız gibi akarım Yanarım kendimce. Ok çıkınca yaydan Artık beni aramayın Ne mezar taşı dikin Ne diriltin söylevlerle. Ok çıkınca yaydan Saplanacak bir yerler Bulurum elbet Gücümün yettiğince…
23 Bir kalenin Ele geçirilemeyen Son burcuyum ben; Yeryüzünden silinmiş ırkların Tek temsilcisi … Ne söyledimse yele söyledim, Sanki ne yazdımsa buza Taşlandım adımbaşı Taşlandıkça konuştum. Ben acının dallarıysam Yeryüzüydü gövdesi Ben bir ırmaksam Yaşam denizdi… Bekleyen görecek. Yanan sular, Boğulan topraklar bana tanık. Ben susarsam Taşlar konuşacak artık.
24 Yağmurlar yağacak uzun Yağmurlar ince Dünya, bir alıcı kuş gibi Üstüme çökünce Ne bir sözcük kalacak, Ne de bir çığlık. .. Yine de gülsün isterim Şu pencerelerde Sokağı seyreden çocuk; Gülsün artık!
25 Umut, o arslanın Ağzında değil, Midesindeyken şimdi Gülümseyerek seyrediyorum Tarihin sofralarında Onu çiğneyenleri. Varın taşlayın beni! Yaralarım övüncümdür Bu dünyadan olduğuma Yaşadığıma dair. Umutsuzluğun umudundayım Karanlığın ışığında Öyle derin, öyle yoğun Uçurumların doruğundayım. Varsın bir yanıt Bulmasın sorularım; Yalnızca soru sormaya Bile razıyım…
26 Kişisel alacakaranlığın Cephelerindeyim. Yaralarım bedenimi yırtarcasına fırlıyor. Geride kalan Yalnızca kan ve irin…
27 Sabaha yakın görülen düşlerde Bilinci körelten Bir karabasan yoğunluğu, Biraz da aa vardır. Güneşin alhnda kararan şeyden Korkun, derim ben Kül alhnda yanan kordan … Ve ışık, uzun bir karanlığın Ardından gelirse eğer Asıl anlamını bulur.
28 Güneşin öte yüzünü gördüm O sonsuz karanlığı … Doğadaki her şeyin İkinci adı yalnızlıktı, Ölümdü, suskunluktu. Bir çiçek ki, taşırmış İçinde hep solgunluğu, Suyun akışında bir Boğulma korkusu varmış Yanan topraktan Yükselen buğu… Güneşin öte yüzünü gördüm Ki, orada her şey Önce kendini yadsıyordu.
29 Belki kendini boğan Biri değilim Yağmur, ne biliyorsun? Belki bir beklediğim var yaşamdan. Bir bardak mıyım sanki Kendiyle dolup taşan? Belki bir sıcaklık Kaldı bir yerlerimde Güneş, ne biliyorsun? Belki gecelerimizden sızan bir ışık. .. Bir kum saati miyim? Boşalıp kaldım mı artık? Belki açacak Bir şeylerim vardır Çiçek, ne biliyorsun? Belki konuşacak birkaç söz kalmıştır Bir gün karşıma çıkacak olanla Geçmişe, geleceğe dair…
30 Akdeniz susuyor. Susuyor turuncu. Susuyor yeşil. Bir yaşam ki nasıl Ancak kendiyle tanımlanır; Bir insan ki nerede Artık her şeye razıdır Orada dursun dünya! Ölü deniz, Güneşli, puslu deniz Sularını rahim, taşlarını cenin Kıldığın çağlardan kalmış Bir gülümsemeydim bir zamanlar Belli belirsiz … Cebimde kelebek ölüleri, Ağzımda tütün kokusu Turuncu sokaklardan denize uçan Soluk bir gölgeydim Dalgın ve kimsesiz … Köşkerin kızının Memelerine dolan iyot kokusunda, Gülüşünde bir işçinin Bir payım vardı Hiç kuşkusuz… Akdeniz susuyor. Yaralı bir balık gibi; Çağın zıpkınlarıyla delik deşik. Akdeniz susuyor. Suları kirli şimdi, Mavisi soluk…
31 Beni doğuracak rahim, Beni sallayacak beşik yok! Dünyaya düştü yolum Bir görümlük Konuk geldim. Tek bir soru sordum Bin yanıt aldım; Ama hiçbirine bende yanıt yok! Uçurumlara itildim, Doruklara çekildim. Çaprazlama çiçekler astım da göğsüme Şaire çıktı adım. Dinsiz bir peygamberim şimdi Ateş olsam bir kendimi yakarım. Kendi karanlığından korkan Bir geceyim ben, Kendi sınırlarına düşman Bir ülke; Kuşablmış, yorgun … Ey dünyalıklar, ey tarihçiler! Oysa hepsi topu topu iki kelime: Yaşadım ve öldüm.
32 Bu şiir burda biter Yaşam benimle bitmiyor Umutsuz değil, umarsızım şu anda Ne çiçeklerde payım var, Ne şu suskun taşlarda… Acıdan kurtulmaya yeltendiğim zamanlar Acı olduğumu anladım Dünya bunu bilmiyor… Ben insanlığın çocukluğuyum Ve yaşlılığıyım sırasında. Bu şiir hurda biter Hiçbir dayanak bulmadan Doğanın avuntusu nedir? Gece günle tanımlanırken? Işığın kaynağında hep Bir karanlığın donduğu Bilmem nasıl kanıtlanır? Y ıllar yılı sorulara yaslanıp Yaşarken ölüme doğdum ben Hiç kimseyi öldüremem Kendimi bile artık. Bu şiir burda biter Nasılsa anlaşılmaz Çünkü bir sese, yankısından başka Kulak veren çıkmaz -Çoktan biliyorum bunu… Karanlıkta gülümsüyorum son kez Böyle anımsa beni…
70 notes
·
View notes
Text
Nefsimle hasbihâl
Said YÜKSEKDAĞ
09 Eylül 2018, Pazar Yeni Asya
Ey nefsim! Nedir bu bitmek bilmez arzuların?
Yetmedi mi, yıllardır yaşadıkların ve tattıkların? Her daim zevk û sefa süreceğini mi sanırsın? Ne zaman öğreneceksin bu zevklerin geçici olduğunu, ne zaman anlayacaksın bu dünyanın fâni olduğunu ve keyif sürme yeri olmadığını? Neden hiç ölümü hatırlamazsın? Yoksa, her nefsin bir gün ölümü tadacağını bilmez misin? Evet, yanlış duymadın. Sen de gün gelecek tadacaksın adını anmadığın ölümü. Unutma ki lâyemut değilsin! Yani hiç ölmeyecek ve ilelebed yaşayacak değilsin! Sen de bu dünyada bir misafirsin. Daha neyin derdindesin?
Ey nefisperest nefsim! Sanki “Neden ölümü hatırlatıp keyfimi bozuyorsun?” dediğini duyar gibiyim. Bakıyorum da hemen şikâyete başladın. Şimdiye kadar zevk û sefa içindeydin, nedir bu şikâyetin? Azıcık mert ol da ölümün yüzüne erkekçesine bak. Soruyorum sana, bu kadar zor mu ölümü kabullenmek? Hâlbuki her tarafta, her yaş grubundan nice vefatlar olmakta, kâfile kâfile berzah âlemine göçler olmaktadır. Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor niçin hiç şüphesiz gideceğin bu menzili görmezden gelirsin? Sakın devekuşu gibi başını toprağa gömerek bu gerçekten kurtulacağını zannetme. Ölüm o kadar kat’î ve zahirdir ki bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm senin de başına gelecek.
Ey kendini tanımayan nefsim! Sen Cenâb-ı Hakk’ın bir abdisin. Hem O’nun mülküsün hem de memlûküsün. Aynı zamanda O’nun mülkünde tasarruf ediyorsun. Amma velâkin Cenâb-ı Hakk’ın emir ve yasaklarını dinlemiyorsun, feyâlilaceb! His ve hissiyatı kendine kuvvet yapıp, akıl ve kalbi mağlûp ediyorsun. Anlık zevk ve lezzete müptelâ oluyorsun, gelecekteki mükâfatı görmüyorsun. Lezzette böyle olduğun gibi elem cihetinde de anlık davranıyorsun. Ebedî Cehennemden değil hazır bir tokattan daha çok korkuyorsun. Bu yüzden günah ve haram işlememe sebep oluyorsun. Ne hakkın var bunu yaşatmaya? Bu yüzden seni artık sevmeyeceğim. Zira senin sevmenin ne denli bir bedbahtlık olduğunu çok iyi anladım.
Ey kendini beğenmiş nefsim! Bundan sonra seni sevemeyeceğim gibi artık seni beğenmeyeceğim ve sana itimad etmeyeceğim. Sana ne zaman itimad ettiysem sıkıntı çeken, üzülen hep ben oldum. Hem Hz. Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlişan bile “Ben nefsimi temize çıkarmam; çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder, ancak Rabbim rahmet ederse, o başka” 1 deyip nefsine itimad etmezken ben sana nasıl itimad edeyim söylesene?
Ey kusurlu nefsim! Bundan böyle seni ittiham edeceğim ve bu sayede daha çok kusurlarını göreceğim. Çünkü “Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur”2 buyurmakta dünya namına bir lezzet tatmamış Bediüzzaman Hazretleri.
Bak nefsim, madem ki kusurunu gören ve itiraf eden affa müstahak oluyor, sen de sürekli kusur ve hatalarını itiraf et ki Rabb-i Rahîmin affına müstahak olasın.
Ey az da olsa dersini alan gafil nefsim! “Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapanmıyor ve dünya misafirhanesinde yolcular gayet sür’at ve telâşla, kâfile kâfile arkasında toprak arkasına girip kayboluyorlar.”3 Elbette, kûlli âtin karîbun sırrıyla biz de pek yakında bu dünyadan göçüp gideceğiz. Bu yüzden ölüm sana gelmeden evvel tövbe ve istiğfar et. İnşâallah affetmeyi çok seven ve merhameti nihayetsiz olan Rabb-i Rahîmin affına müstahak olursun.
Ey nefsim! “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var.”4 sırrınca şu duâyı edip seninle olan hasbihâlime burada son vereceğim: “Ya Rabbî ve Ya Rabbe’s-Semavati ve’l-Aradîn! Ya Hâlıkî ve Ya Hâlık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlûkatı bütün keyfiyatıyla teshîr eden kuvvetinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için nefsimi bana musahhar eyle. Beni, nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle. Âmin, âmin, ��min.”5
Dipnotlar:
1- Yusuf Sûresi, 53. Âyet.
2- Lem’alar, Said Nursî, Yeni Asya 2013, s. 240.
3- A.g.e., s. 573.
4- Furkan Sûresi, 77. Âyet.
5- Şuâlar, Said Nursî, Yeni Asya 2013, s. 103.
***
7 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan bizler Afyonkarahisar dan 34 ve 37 yaşlarında seksi görev edinmiş 2 kız kardeşiz. Ben Azra kız kardeşim Derya 16 yaşımda bana erkek arkadaşım tecavüz etti cezaevine girdi orada sözde intihar etti denildi okuyamadım ailem için istenmeyen evlat olmuştum 19 yaşımdayken mahallemizde oturan bakkal beni 2 . eşi olarak babamdan istemiş kuma derler ya . Bana sormadan kabul etmiş düğün dernek yapıldı ilk gece birlikte oldum ertesi gün nikah kıyarsan seninle birlikte yaşarım yoksa sen evde yokken çeker gider istediğimle birlikte olurum dedim bana öyle bir tokat attı ki sanki çizgi film kahramanları gibi başımın üstünde yıldızlar uçuyordu elime geçirdiğim bıçak ile adamı kovalamıştım bakkala gidip kasada ki bütün paraları ve satılacak ne varsa çantama koydum otobüs terminaline gittim Ankara ya gittim . Hiç tanımadığım bir kadın bana yolda giderken çok yardımcı oldu telefon numarasını vermişti 3 gün sonra aramak zorunda kaldım taksiye binip gel ben parasını öderim dedi taksi şoförüne adresi verdim etrafı gecekondu dolu bir mahalleye geldik kadın geldi taksi ücretini ödedi elimden tutup beni evine götürdü gecekondu ama içi öyle güzel dayayıp döşenmişti ki lüks bir ev olmuştu 5 6 tane kız vardı 2 de zenci adam sonradan ortaya çıkmıştı anlamıştım gitmek istedim fakat gidemedim ilk müşteri gelen beni beğendi yatak odasına gittik yatağın üzerine oturdum adam bana sarıldı öpmeye yalamaya başladı bende karşılık veriyordum derler ya tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaktım o ilk gün 6 müşteri ile birlikte oldum ilk günden itibaren alışmıştım artık gelen müşteriler kendim çağırır olmuştum arada bir annemin kardeslerim ile telefonda konuşuyordum tabiki onlar yaptığım işi bilmiyordu nasıl yaptım bilmiyorum bir seferinde adresimi vermişim 1 hafta sonra kardeşim Derya çıktı geldi beni satan kadın ile yolda karşılaşmış adresi o tarif etmiş ben Derya yı hemen göndermek istiyordum fakat tuzak kurulmuş kardeşimi bu işe girecekti benimde kardeşimin de içeceklerinize ilaç koymuşlar . Kardeşim Derya uyumuş bende ardından uyuya kalmışım ayıldığım zaman bende kardeşim de çırılçıplaktık kardeşimin yattığı yerde kan vardı memeleri boynu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar vardı anlaşılan tecavüz etmişlerdi artık bunların kölesi olmuştuk 4 yıl 6 ay bunların yanında çalıştık o beni getiren kadın öldü ben onun cenazesinden kaçtım polise sığındım kardeşimi de diğer kadınlarıda kurtardım ama yapacak bir işimiz olmadığı için kardeşimle birlikte randevu evi açtık Ankara Kızılay da özel müşterilere hizmet veriyoruz. Seks isteyenler mesaj atsın
41 notes
·
View notes