#sağlıktaşiddet
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sessiz Beyaz Çığlıklar: 2024 Türkiye’sinde Sağlıkta Şiddet, Doktor İntiharları ve Metalaşan Sağlığın Kışkırtılmış Talepleri
✍🏻 Dr. Müjdat Güven
https://www.gundemarsivi.com/sessiz-beyaz-cigliklar-mujdat-guven/
Bir Toplumun Kaybı: Sağlıkta Şiddet ve Doktor İntiharlarının Arka Planı;
2024 yılı, Türkiye’nin sağlık sistemi için acı dolu bir yıl olarak hafızalara kazınıyor. Sessiz çığlıklar, yoğun bakım ünitelerinin, acil servis koridorlarının, polikliniklerin derinliklerinde yankılandı. Sağlık çalışanları, doktorlar, hemşireler ve hastane personeli, sadece hayat kurtarmak için değil, kendi hayatlarını korumak için de mücadele etmek zorunda kaldı. Bu yıl, sağlıkta şiddetin soğuk yüzü daha belirgin hale gelirken, doktorların ve sağlık çalışanlarının ağırlaşan yükü, bizlere bu mesleğin ne kadar derin yaralar açtığını da bir kez daha hatırlattı.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları artarken, tükenmişlik sendromuna yenik düşen doktorların intiharları, yüreklerimizi dağladı. Bu acı dolu gerçekler, sadece sağlık sisteminin değil, aynı zamanda toplumsal değerlerimizin de ne kadar yozlaştığını g��zler önüne seriyor. Sağlık hizmetlerinin metalaşması ve piyasalaşması, bu sorunların temelinde yatan en büyük etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Önlüğün Beyazında Karanlık Leke : Sağlıkta Şiddet
2024 şimdiye kadar Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında büyük bir artışın yaşandığı bir yıl oldu. Türkiye Sağlık-Sen’in verilerine göre, yılın ilk yarısında 500’den fazla sağlık çalışanı görevleri başında fiziksel veya sözlü şiddete maruz kaldı. Bu olaylar, sağlık çalışanlarının sadece hastalıklarla değil, aynı zamanda öfke, saldırganlık ve adaletsizlikle de mücadele etmek zorunda kaldığını ortaya koyuyor.
Bir doktorun hasta yakını tarafından acil serviste darp edilmesi, bir hemşirenin hakaret ve tehditlere maruz kalması, bir sağlık personelinin görev başında bıçaklanması… Bu olaylar, sadece münferit vakalar değil; yıllardır allı pullu gösterilip ballandıra ballandıra anlatılan bir sistemin çöküşünü simgeliyor.
Sağlıkta şiddetin nedenleri, toplumsal, ekonomik ve sistemik birçok faktörden kaynaklanıyor. Öncelikle, sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, uzun bekleme süreleri ve kışkırtılmış sağlık talepleri kaynaklı hastaların beklentilerinin karşılanamaması, sağlık çalışanlarına yönelik öfke patlamalarına yol açabiliyor. Bunun yanı sıra, sağlık çalışanlarının iş yükünün artması, personel yetersizliği ve çalışma koşullarının ağırlaşması, hizmet kalitesini düşürmekte ve bu durum hastalarla sağlık çalışanları arasındaki gerilimi artırmaktadır.
Toplumsal şiddetin artışı da sağlıkta şiddeti besleyen önemli bir unsurdur. Türkiye’de son yıllarda artan ekonomik sıkıntılar, sosyal adaletsizlikler ve genel huzursuzluk hali, toplumun her kesiminde olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de şiddeti körüklemektedir. Toplumda şiddetin normalleşmesi, sağlık kurumlarında da bu tür davranışların daha sık görülmesine neden olmaktadır.
Sağlık Sisteminde Tükenmişlik: İnsanüstü Bir Çabanın Bedeli
2024; yine önceki yıllar gibi doktorların insanüstü çabalarının bir bedeli olduğunu da gözler önüne serdi. Uzun mesailer, bitmek bilmeyen nöbetler, artan hasta sayısı ve azalan personel… Bu zorlu koşullar altında çalışmak zorunda kalan doktorlar, sadece fiziken değil, ruhen de yıprandı. Tükenmişlik sendromu, artık sağlık çalışanları için bir meslek hastalığı haline gelmiş durumda.
Doktorların çalışma koşulları, bir yandan fiziksel yorgunluğu, diğer yandan ise duygusal bir çöküşü beraberinde getiriyor. Sürekli olarak ölümle burun buruna gelen, hastalarının yaşamları için savaşan doktorlar, bir yandan da sistemin dayattığı ağır yükü omuzlarında taşıyor. Bu durum, yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini de tehdit eden büyük bir kriz.
Halk sağlığı açısından bakıldığında, bu durumun ne kadar yıkıcı olduğu daha net anlaşılabilir. Sağlık sisteminin temel taşı olan doktorlar ve sağlık personeli, işlerine odaklanmak yerine kendi güvenliklerini düşünmek zorunda kalıyorsa, bu durum toplumun genel sağlığını da tehlikeye atar. Bir sağlık sistemi, çalışanlarının güvenliği sağlanmadan, onlara gerekli destek sunulmadan nasıl işleyebilir?
Doktor İntiharları: Sessizliğin Çığlığı
Ve ne yazık ki, 2024 yılı, bu ağır yükün altında ezilen doktorların intiharlarıyla da anılacak. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre, 2024’ün ilk altı ayında en az 15 doktor intihar etti. Her biri birer trajedi olan bu intiharlar, sağlık sisteminin derin yaralarını, doktorların iç dünyalarındaki çöküşü ve toplumsal değerlerimizin erozyonunu ortaya koyuyor. Üstelik bu intiharlar mesleğin başında genç bir doktordan yılların duayeni profesörlere kadar uzanmakta. Her intihar, bir çığlık, duyulmak isteyen bir yardım çağrısıdır. Bu çığlıklar, sadece birer istatistik olarak kalmamalı. Her bir kayıp, bir hayatın sona ermesinden çok daha fazlasını temsil eder; bu, bir sağlık sisteminin başarısızlığının, bir toplumun mesela pandemide ilan ettiği ‘’kendi kahramanlarına’’ yeterince sahip çıkamamasının en acı göstergesidir. Bu çığlıkları duymamak, toplumsal vicdanımıza ağır bir yük, onarılmaz bir yara olarak geri dönecektir.
Doktor intiharlarının altında yatan temel nedenleri şöyle sınıflayabiliriz:
Tükenmişlik Sendromu: Sürekli baskı altında çalışmak, uzun mesailer ve hasta yoğunluğu doktorları tükenmişlik noktasına getirmektedir. Tükenmişlik sendromu, depresyon ve anksiyeteyi tetikleyen en önemli faktörlerden biridir.
Maddi Sorunlar ve Tatminsizlik: Her ne kadar doktorluk prestijli bir meslek olarak görülse de, birçok doktor maddi açıdan tatminsizlik yaşamaktadır. Özellikle genç doktorlar, uzun eğitim süreçleri sonrasında elde ettikleri gelirle geçim sıkıntısı çekmektedirler.
Mesleki Değer Kaybı ve Toplumdan Görülen Baskı: Sağlık çalışanlarının toplum gözündeki değerinin azalması, özellikle medya ve sosyal medyada sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz söylemler, doktorları yalnızlaştırmakta ve psikolojik olarak yıpratmaktadır.
Doktor intiharları, onların sadece mesleki değil, insan olarak da ne kadar yalnız bırakıldıklarını gözler önüne seriyor. Tükenmişlik, umutsuzluk, çaresizlik ve mobbingler doktorları yaşamlarına son verme noktasına getiren en önemli etkenler arasında yer alıyor. Onlarca yıllık emeklerin ardından maddi-manevi sıkıntılar, yoğun iş yükü, toplumdan ve meslektaşlarından gördükleri baskılar, bu trajedilerin arkasındaki gerçeklerdir.
Sağlığın Metalaşması ve Kışkırtılmış Sağlık Talebi: Hasta Müşteriler
Bu acı gerçeklerin temelinde, sağlık hizmetlerinin metalaşması ve piyasalaşması yatıyor. Türkiye’de son yıllarda sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine tabi tutulması, sağlık çalışanlarının ve hastaların üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Hastaneler, kâr amacı güden işletmelere dönüştü; doktorlar ve hemşireler ise bu sistemin çarkları arasında ezilen işçilere.
Sağlık, bir kamu hizmeti olmaktan çıkıp alınır satılır bir meta haline geldiğinde, doktorlar ve hastalar bu piyasanın mağdurları oluyor. Sağlık çalışanlarının mesleki tatminleri azalırken, toplumun genel sağlığı da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Sağlığın metalaşması, insan hayatını parayla ölçen bir düzene dönüşmüş durumda. Bu süreçte özellikle dikkat çeken bir diğer olgu ise “kışkırtılmış sağlık talebi”dir. Kışkırtılmış sağlık talebi, hastaların gereksiz yere sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi ya da tıbbi müdahalelerin gereğinden fazla uygulanması anlamına gelir. Bu durum, sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine uyum sağlamaya çalışırken, kâr odaklı yaklaşımın hastalar üzerinde oluşturduğu manipülasyonun bir sonucudur.
Özellikle devlet hastanelerinde yaşanan personel yetersizliği, doktorları insanüstü bir çabayla çalışmak zorunda bırakıyor. Sağlık çalışanlarının birçoğu, hastalara yeterince zaman ayıramamanın, hızlı ve yüzeysel tedavilerle yetinmenin vicdan azabını yaşıyor. Bu durum, onların ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkiliyor.
Kışkırtılmış sağlık talebi aynı zamanda, sağlık sisteminin finansal sürdürülebilirliğini de tehdit eden bir unsurdur. Gereksiz testler, tedaviler ve ilaç kullanımı, sağlık harcamalarının kontrolsüzce artmasına neden olurken, gerçekten ihtiyaç duyan hastaların hizmete erişimini de zorlaştırmaktadır. Bu durum, sadece bireylerin değil, toplumun genel sağlığını da olumsuz etkilemektedir.
Sonuç olarak, sağlık hizmetlerinin metalaşması ve kışkırtılmış sağlık talebi, insan hayatını değersizleştiren, toplumsal sağlığı tehdit eden ve sağlık çalışanlarının üzerindeki yükü artıran bir süreçtir. Bu sürecin durdurulması, sağlık sisteminin insan odaklı bir hale getirilmesi ve sağlık çalışanlarının iş yükünün hafifletilmesi gerekmektedir. Sağlık bir meta değil, insani bir haktır. Bu hakkı korumak, insan hayatını parayla ölçen bir düzen yerine, insan onurunu ve sağlığını merkeze alan bir sistem inşa etmekle mümkündür.
Çözüm: Piyasa ve Popülizmin Umutsuzluğuna Karşı Bilim, Etik ve Ahlakın Umudu
Bu sorunların çözümü, sadece bireysel çabalarla değil, toplumsal ve sistemik değişikliklerle mümkün olabilir. Sağlık sistemindeki bozulmayı, piyasa mantığı ve popülizmin yarattığı umutsuzluk yerine, bilim, etik ve ahlakın rehberliğinde yeniden inşa etmek zorundayız. Hastanelerdeki güvenlik önlemlerinin artırılması, şiddete karşı caydırıcı yasaların devreye sokulması, doktorların ve sağlık çalışanlarının tükenmişliğini önlemeye yönelik programların yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak en önemlisi, toplumun bu mesleğe ve bu mesleği icra eden insanlara olan bakış açısını değiştirmek zorundayız.
Sağlık çalışanları, bilimsel bilgi ve etik değerlerle hareket eden, insan hayatını her şeyin üstünde tutan profesyonellerdir ancak birer robot değildirler. Onlar, her gün hayat kurtarmak için kendi hayatlarını riske atan, fedakarlıkların en büyüğünü yapan insanlardır. Onlar da birilerinin oğlu/kızı anne-babası, onların da bir yaşamı, sevgilileri, sevinçleri ve acıları vardır. Unutulmamalı…
Sonuç olarak, 2024 yılı Türkiye’nin sağlık sisteminde bir dönüm noktası olabilir mi hâlâ? Evet. Ancak bu, piyasa ve popülizmin kısa vadeli çözümleri yerine, bilimsel, etik ve ahlaki değerlere dayalı bir sağlık sistemini inşa etmekle ve bunu yaparken doktorları, meslek örgütleri TTB’yi, sağlık çalışanlarını, sağlık emek örgütleri ve sendikalarını dikkate alarak ilerlemekle mümkündür. Sağlıkta şiddet ve doktor intiharları, bu ülkenin vicdanına kazınmış acı dolu hatıralardır. Bu hatıraları geleceğe taşımamak, sağlık sistemini daha adil, güvenli ve insan odaklı bir hale getirmek, hepimizin sorumluluğudur. Unutmayalım ki, sağlık bir meta değil, insani bir haktır. Sağlık sistemini yeniden insan odaklı, bilimsel ve etik değerlere dayalı hale getirmek, bu ülkenin en büyük önceliklerinden biri olmalıdır. Her bir doktorun, hemşirenin ve sağlık çalışanının yaşamı, diğer tüm yurttaşlar gibi, toplumun vicdanına emanet edilmiştir. Onları korumak, hepimizin sorumluluğudur.
Ne diyor doktorlar ve diğer tüm sağlık çalışanları;
Yaşamak, yaşatmak istiyoruz!
Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz!
O zaman hala umut var. Yeter ki duyulsun bu çığlıklar, tutulsun bu uzanan eller.
Dr. Müjdat Güven
0 notes
Video
🗣 HEKİM CİNAYETLERİ ARTIK SON BULSUN! 🙏🙏🙏🙏🙏 "Konya Şehir Hastanesi'nde hasta yakınının silahlı saldırısına uğrayan Dr. Ekrem Karakaya başından vuruldu, ağır yaralanan meslektaşımız tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı 😥, mekanı cennet olsun 🙏, bu CİNAYETLER ARTIK SON BULSUN 🙏... Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilir. Çünkü sağlıkta şiddet münferit değildir, toplumsal ve politik bir sorundur, bu nedenle şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak bireylere indirgenemez, hekimler ve sağlık çalışanları ölüm, çaresizlik ve umutsuzlukla sınanamaz..." CİNSEL SAĞLIK DERNEKLERİ FEDERASYONU (CİSEF) 👉 Telefon: 0.312.212 6626 👉 Mobil & Whatsapp: 0.555.274 41 97 👉 Email: [email protected] 👉 Twitter: www.twitter.com/cisefofficial 👉 Facebook: www.facebook.com/cisefoficial 👉 İnstagram: www.instagram.com/cisefofficial 👉 Facebook Grup: www.facebook.com/groups/psikoloji.egitimleri 👉 Telegram: t.me/cisefofficial Adres: Kızılırmak Mah. 1443. Cad. No: 33 / A Çankaya / ANKARA #drekremkarakaya #sağlıktaşiddet (Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği) https://www.instagram.com/p/CfruReAMuF5/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Photo
Türkiye’de de uygulansa iyi olur mu? Olmaz mı? Ne dersiniz? Ya da ne olur nasıl olur? Sizce? Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalır🌹 Sizler de görmesini istediğiniz arkadaşlarınızı yoruma etiketleyerek bilgilenmelerini sağlayabilirsiniz. ⚠️Beğen, paylaş ve kaydet… @cocukklinigi @cocukuzmanlari #sağlıktaşiddetehayır #sağlıktaşiddet #cocukklinigi #cocukuzmanlari #birannekadargüvenli #çocuklarınızeminellerde (Turkey) https://www.instagram.com/p/CX1vDirozRq/?utm_medium=tumblr
#sağlıktaşiddetehayır#sağlıktaşiddet#cocukklinigi#cocukuzmanlari#birannekadargüvenli#çocuklarınızeminellerde
0 notes
Video
Son bir yılda 364 sağlık emekçisi şiddet kurbanı oldu. Çok geç olmadan hep birlikte "dur" diyelim! #SağlıktaŞiddet #SağlıktaŞiddeteHayır @sagliksen @ssbsemihdurmus @samsunsagliksen @ilyas.bicer3 https://www.instagram.com/p/CQNFdkzHCbh7UCD1OuWYn6Xh0d5my45X4xWNCY0/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Tabipler Odası'ndan Sağlık Çalışanlarına Şiddete Tepki
Malatya Tabip Odası tarafından yapılan yazılı açıklama ile Sağlık görevlilerine yapılan şiddet kınandı. Yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi; 29 Nisan 2021 tarihinde Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesinde Sağlık camiamızı derinden üzen, hiçbir şekilde kabul edilemez ve makul bir izahı olmayan vahim bir şiddet olayı yaşanmıştır. On gün boyunca yoğun bakımda her türlü tıbbi tedavi ve bakımları eksiksiz yapılan bir hastanın yakınları güvenlik görevlilerini aşıp yoğun bakım servisine girerek o an hastalarına 45 dakikalık bir zamandan beri resusitasyon yapan görevli Doç. Dr. Özgür Katrancıoğlu’na ve görevli sağlık çalışanlarına tanımlamanın en hafifiyle gayri insani bir şekilde müdahalede bulunmuşlardır. Yaşanılan bu pandemi sürecinde büyük bir özveriyle yakınlarının bile yaklaşmadığı veya yaklaşamadığı covid hastalarıyla gece gündüz yeri geldiğinde özel hayatını, hatta kendi ailelerini bile ihmal ederek ilgilenen, uğraşan hekim ve sağlık çalışanların bu tür sağlıkta şiddet olaylarıyla karşılaşmaları maalesef çalışma şevk ve motivasyonlarını kırmaktadır. Malatya Tabip Odası olarak sağlık camiamıza yapılan bu elim şiddet olayını en ağır şekilde kınadığımızı ve yasal çerçevede yakın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiririz. Read the full article
0 notes
Link
Hatay’da vaka almaya giden ambulansa yol vermeyen maganda ile ambulans şoförü arasında tartışma çıktı. Ardından ambulans şoförüne saldıran maganda, araya girmeye çalışanlara ‘Ben polisim’ diye bağırdı.
0 notes
Photo
#SağlıktaŞiddet uygulayan ve personele hunharca saldıranlar... Bu #kedi ‘ye iyi bakın..... Yavrusunu İstanbul' daki bir Hastanenin Acil'ine getiren kediyi görenler gözlerine inanamadı🙂 Ancak büyük bir azimle yavrusunu doktorlara teslim etmeyi başardı❤️ Bu güzel anlar da muayene için orda bulunan bir Hasta tarafından çekildi..Mucize gibi degilmi? 🤗 https://www.instagram.com/p/B_i8w6Zh68s_6qFm7oPGb-e_uoH5H0UA6_DgNM0/?igshid=tl04ya0tgoum
0 notes
Text
Sağlıkta şiddet yasası teklifi reddedildi
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla Sağlıkta Şiddet Yasa teklifinin Meclis gündemine alınması teklifi reddedildi. CHP’nin Sağlıkta Şiddet Yasa teklifinin gündeme alınması teklifi, Meclis’teki AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede en ön safta bulunan sağlık çalışanları için alınması gereken önlemler tartışılırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda AK Parti’nin İnfaz Paketi görüşmeleri öncesinde partilerin önerileri görüşüldü. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu tarafından sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla Sağlıkta Şiddet Yasa teklifinin Meclis gündemine alınması teklifi AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oylarıyla reddedildi. CHP PM üyesi İlhan Cihaner, konuya ilişkin yaptığı sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Bugün TBMM’de İktidarın oyları ile reddedilen teklifler: Sağlıkta Şiddet Yasa teklifi, Salgının işçi sağlığına etkilerinin araştırılması, Zorunlu işler dışındaki çalışanların ücretli izne ayrılması, sağlıklı çalışma koşulları ve işsizliğe karşı önlemlerin vs. araştırılması."
Read the full article
0 notes
Photo
#sağlıktaşiddet #sıfırtolerans #şiddetsonaersin #biyoistatistik https://www.instagram.com/p/B3sGChUJQ_V/?igshid=6xqrephgu6ki
0 notes
Photo
çalışmaya başlayalı bir hafta oldu 😊 şimdiye kadar memnunum herkes iyi ve nazik davranıyor. biz sağlık çalışanları için böyle bir ortam sivilde mümkün değil. (geçmiş olsun diyen anonime selam ederim 😏) arkadaşlarımın yaşadıklarını duyunca hayretler içerisinde kalıyorum. inşallah değişen sağlık bakanıyla da sözlü ve fiziksel şiddetin önüne geçilebilir. böyle düşününce sivil hayatta hizmet vermeye başlayınca benim için kötü olacak şu an bir illüzyonun içindeyim 😑
3 notes
·
View notes
Video
instagram
- Koronavirüs salgınında ön cephede savaşan sağlık çalışanlarına saygı ve destek gösterelim... - Sağlıkta şiddet yasası çıktı ama bu yasa Zonguldak valisi gibi sağlık çalışanlarının itibarını zedeleyecek açıklama yapanlara yaptırım getirmiyor! - Açıklama yapacak idareci ve yöneticiler sağlık bakanımızı örnek almalıdır! #kalbinisev #sağlıktaşiddet #itibar #koronavirüs #profdrahmetkarabulut #sağlıklıyaşam (Ahaber) https://www.instagram.com/p/B_M_fAMDsqW/?igshid=1cih6oe1ugu6f
0 notes
Video
instagram
🗣 SAĞLIKTA ŞİDDET SON BULMUYOR... "Konya Şehir Hastanesi'nde hasta yakınının silahlı saldırısına uğrayan Dr. Ekrem Karakaya başından vuruldu, ağır yaralanan meslektaşımız tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı 😥, mekanı cennet olsun 🙏, bu CİNAYETLER ARTIK SON BULSUN 🙏... Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilir. Çünkü sağlıkta şiddet münferit değildir, toplumsal ve politik bir sorundur, bu nedenle şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak bireylere indirgenemez, hekimler ve sağlık çalışanları ölüm, çaresizlik ve umutsuzlukla sınanamaz..." DR. CEM KEÇE #drekremkarakaya #sağlıktaşiddet (Psikoterapist & Yazar Cem KEÇE) https://www.instagram.com/p/CfrW7ywoqEt/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Doktora Dehşeti Yaşattılar https://saglikagi.net/ankara-egitim-ve-arastirma-hastanesinde-doktora-dehseti-yasattilar/?feed_id=12051
0 notes
Photo
Sekiz kişi, eğlence merkezinde olay çıkardıkları için gittikleri yerin güvenlik görevlilerince biber gazı ile müdahele ediliyor. Önce OMU Tıp Fak. Acil Servise gidiyorlar orada da olay çıkarıp hastaneyi terkederek özel hastaneye geliyorlar. Gece saat 3.00'de geldikleri özel hastanenin acil servisinde alkollü bu 8 insan müsveddesi tek bir doktora saldırıyor. Olayın ardından gözaltına alınan kişiler nöbetçi savcı tarafından serbest bırakılıyor. 8 kişi savunmasız bir hekime saldıran, boyun bölgesine öldürmek kastıyla tekme atan bu mahlukatların küçücük yavrunun patilerini kesen şeref yoksunlarından ne farkı var ? Neden bunlar sosyal medyada gündem olmaz ? Neden artık yönetimde olanlar bunlar için caydırıcı cezalar çıkarmaz? Neden normalleştirildi şiddet ve sağlığın birlikte anılması? Alışmayın. Susmayın. #güvenliacilleristiyoruz #güvenlihastaneleristiyoruz #sağlıktaşiddet
0 notes
Photo
Bugün olan olay. #sağlıktaşiddet yasası akepe ve mehepe oylarıyla gündeme alınmadı. Bu mübarek günde bilgin olsun Türkiyem. Hergün 21:00 alkış yapanların niyeti çıktı ortaya. https://www.instagram.com/p/B-sJsnwh4dVVRfbbo8xu35oVEkX9j4q645iR6E0/?igshid=17t71p43fik0y
0 notes
Text
acilde çalışıp acillik olmak
yine ve yine sağlık çalışanlarına yönelik şiddet haberi geldi, öldürüyorlar, yumrukluyorlar, acilde çalışırken acillik ediyorlar ve yine bir şey değişmiyor. hala nasıl devam ettiğini gerçekten aklım almıyor, şiddet uygulayanların hakaret edenlerin sağlık sisteminden yararlanma haklarının iptal edilmesi bütün bu çirkinlikleri bıçak gibi kesmez mi? çok işe yarar, basit bi ekg ve anta vs.bakımı için para ödemek bu mahluklara hadlerini bildirmenin iyi bir yöntemi. bilemiyorum altan bilemiyorum. somali'ye gidip çalışmak çok çok mantıklı. gerçekten ihtiyacı olan insanlara yardım etmeyi bu şımarık mahluklarla uğraşmaya bin kere tercih ederim. Allah sonumuzu hayırlı etsin.
3 notes
·
View notes