Tumgik
#sızmasın
allaazz2024 · 5 months
Text
Tumblr media
"Sakin bir hayat yaşamak isteyen yalnız yaşamalı ve pencerelerini kapalı tutmalı"
Toplumun havası onun içine sızmasın diye.”
24 notes · View notes
Text
Sezen. Aksu ' ben sende tutuklu kaldım' diyordu...
Ama tutukluluğun muhabbet değildi be gönül kuşum... zamanı geldi, tek hücreli koskoca göğüs hapishanemden koşarak çıkıp gittin...çıkarken bağıra-bağıra Bi daha hiç dönmemeyi diledin...
Şimdi nasıl yağmur sızmasın çatlak hücremin soğuk duvarlarına...
8 notes · View notes
iremisteaa · 2 years
Text
aramızdan su sızmasın istedim şuan bir okyanusun ortasında tek başımayım
2 notes · View notes
egotangoo · 1 year
Text
kendine yeni bir oyuk bul Julia
yeteri kadar kırıldın
istesen de güzel bir güne varmayacak dilimiz
dramatize edildik olabildiğince
kimsenin kimseye eğilmediği bir uçurumdur artık burası
herkes bir diğerinin kör kuyusu
herkes birbirine kapı komşusu olduğu kadar düşman
herkes avlusuz bir ev kadar mutsuz
güz bahçelerinden sızan sesini
buruşuk sularımızı
ve bu yalan yanlış yağmurları alıp yanına git
kaçır aklını dağlara
kalmak, fena bir üzülmek halidir çünkü
yüreğini sakla herkesten
ve tanıma kahrımız gibi çağlayan bu ırmakları
oturup ağlanacak haldeyiz, görüyorsun
kırılmak, tedirgin etmiyor artık hiçbirimizi
bu yüzden yeni bir oyuk bul kendine Julia,
terket bizi
ben alıştım ne de olsa bir eşya gibi yaşamaya
affedilmek umuduyla kalbimi de taşıyorum yanımda
umudum uçsuz,
okuduğum tüm kitapların allah’ı rahman ve rahim ne de olsa
sen aldırma benim kalbimin kapı gıcırtısına
sırtımı dayayacak bir dağ çizebilirim odamın duvarına
sen en iyisi mi bir an önce çıkıp yeni bir bahçe bul kendine
biliyorum
içeriye yani dünyaya çağrıldığımız vakit,
her şey için ”evet” diyen ağızlarımız vardı
seninki gülden bozmaydı biraz, hatırla
ve henüz ”hayır” demek yatmamıştı aklımızın sularına
bu yüzden buradayız şimdi: dünya hapsinde!
eskide kaldı o karanfilli, güneşli gün şiirleri
şimdilerde içerisi kan,
içerisi bir kadının üzgün hali kokuyor Julia
korkuyoruz neden ağladığımızı anlamalarından
ağaca benzemiyor, ağaç diye baktıklarımız
dağlar,
dağlar sıra sıra dizilmiş
halimize kederleniyor durmadan
adamakıllı bir yoksulluk gibisin sen Julia
gölge düşer burada kadınlığının türküsüne
gücün yetmez üstelik telaşımıza
solarsın git
bir mucize beklemenin sırası değil
çık ağır koşullarımızın çemberinden
bir ışık gibi dağıl etrafa
çıkarken iyice kapat yedi kapısını da dünyanın
allah’a sızmasın günahlarımızın kokusu
kuşkuyla yaklaş adı insan olan her şeye
gözlerinin içine içine bakma kimsenin
huyunu ve ruhunu sustur
düşünme bizi
endişe güllerini kopar teninden
hadi git Julia
durma
burası bir yangın artık
burası senden başkasına çıkmaz sokak!
0 notes
Text
eski evde kapının kenarından ışık sızmasın diye yapıştırdığım şeyin amınakoyayım çıkmıyo
2 notes · View notes
bitimsiz · 4 years
Text
Hiçbir yerden ışık sızmasın. Günler aymasın ve güneş doğmasın. Birikmesin telaşım. Ve sarsılmasın üzerinde yürüdüğüm şu ince ip. Kimliğime bin kılıf diktiğim halde kanlı parçalar içindeyim ben. Bunun anlamını da hiçbir sözlük dile getirmesin.
98 notes · View notes
Text
Yığın yığın bulutlar var kalbimin üstünde
Bir sürü de kelime var boğazıma dizilmiş
Bir yüreği hissetmek, yüreğinde
Kaybolmak başkasının acısında
Boğulana el uzatırken onunla beraber kaybolmak dibin dibinde
Işığı ararken gözlerini yummak sımsıkı sızmasın diye göz bebeklerine
Yaşamak için bir sebep aramak ve bulamamak
Hiç bir şeyin heyecan vermemesi artık.
Hazırlanmak yavaş yavaş dönüşü olmayan, hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce yol alan gemi seferine.
Dilrâh
Tumblr media
21 notes · View notes
lloriana · 3 years
Text
Sana yazacağım aklımdan hiç geçmezdi. edindiğim en iyi arkadaşlardandın. sana yazmak istiyorum sürekli ama yapamıyorum. seni özlüyorum, inan çok özlüyorum. su sızmasın dediğimiz aramıza denizler giriyor bak aptal balık. çokça özledim. en çok da sesini ve o güzel yüzünü. iyi geceler.
4 notes · View notes
alyalnizliginigel · 3 years
Text
sorularla ölmeler
Acele etmedim, içimi öldürürken hiç acele etmedim. Ruhum elimde kanadı önce hiç acele etmedim. Tuttum elimde, insanlara baktım o gizli ovuktan. Hepsi gülüyordu. İçim elimde kanarken benim de yüzüm gülüyordu. Beynimdeki o acı dünyaya sızmasın diye acele etmedim, bekledim kanama dursun diye, kanadı ve sonra yine baktım insanların yüzüne. Yine gülüyordu insanlar. Ne diye gülüyorlardı? Çok mu komikti? İçimin kanaması çok mu uzaktı insanlara? Ben bu kadar yakındayken bu kadar mı uzaktım? Sessizce kaybettim beynimin hakimiyetini, kime kaybettiğimi bilmeden. Sakince durdum, acele etmedim, kaybetmek için de bekledim. Uzakta durdum bilerek, gittikçe uzaklaştığımı bilmeden. Önce ruhumu sonra beynimi kaybettim. Şimdi boş bir ovuktan kendime bakıyorum, kendim sandığım o ovuğa. Boşluğa düşersem boşluk mu olurum anne? Aklım olmazsa ben kayıp mı olurum? Bir antidepresanlık ömrü vardı günümün, ilaçsızlık özlemi ile kaybettim aklımı yine de almadım ağzıma o sahteden mutlulukları. Yaşıyor muyum ben, öyleyse nefes almam gerekir diye düşündüm bu satırları yazarken. Beni neyin öldürdüğünü bilmiyorken beni neyin yaşatacağını nereden bileceğim? Yavaştan deliriyorsun diyorlar, yavaş olduğunu nereden biliyorlar? Bu insanlar ne kadar çok konuşuyorlar.
2 notes · View notes
donmemeyeminlikadin · 4 years
Text
Yak ışıkları karanlık sızmasın odana
9 notes · View notes
queenofdarkcloudss · 4 years
Text
Yıldızlar, kapayın gözlerinizi! Hiçbir ışık sızmasın içimdeki derin, karanlık isteklere...
Macbeth, William Shakespeare
11 notes · View notes
Text
Aramızdan su sızmasın isterken şimdi denizler geçiyor
53 notes · View notes
geceninkarapelerini · 4 years
Text
"Yıldızlar kapayın gözlerinizi! Hiçbir ışık sızmasın
İçimdeki derin, karanlık isteklere.
Göz görmesin elin ne yaptığını:
Yine de olsun ama, olsun bu iş,
Gözün bakamayacağı kadar korkunç da olsa."
- Macbeth -
-William Shakespeare
8 notes · View notes
yedi24haber · 6 years
Text
AKP'ye FETÖ sızmasın diye ne yapacaklar
AKP’ye FETÖ sızmasın diye ne yapacaklar
Çok sayıda aday adayının başvurduğu AKP, FETÖ’cülerin sızmasını önlemek için “çapraz mülakat” uygulayacak. Adayların akrabaları dâhil aile fertleri de mercek altına alınacak.
AKP yönetimi, 24 Haziran seçimleri için bir yandan seçim beyannamesi, kampanya ve mitingler konusunda, bir yandan da aday adaylarına yönelik temayül ve mülakatlar için hazırlık yapıyor. 8 günde 7 bin 220 kişinin başvurduğu…
View On WordPress
0 notes
ehilal · 5 years
Text
Ani Hatıra Çarpması
İnsanın canını en çok beklenmedik anda gelişen olaylar yakıyor. En azından benim halet-i ruhiyemde hazır olduğum duygusallıklar az hasarla atlatılabilir cinsten oluyor. Kafam hiç durmaz ki, şurada şu olursa, burada bir daha böyle bir şeyle yüzleşirsem mesela... diye kurgular döner durur zihnimde. Tüm bu kurgular ani gözyaşlarının önüne geçer. Hazırlıklı olurum, vurduğu an bir hatıra, bir söz, bir görüntü yutkunurum ve devam ederim kaldığım yerden her şeye. 
Ama ansızın çıkan küçücük şeyler yok mu, ah lanet olasılar. Mahallede dolaşmaktan korkmuyorum artık mesela. Yavaş yavaş aşıyorum. Onu bana sorabilecek insanları az çok kestirip cevaplar hazırlıyorum içimden. Kısmet böyleymiş deyip yüzüme konduracağım gülümsemeyi biliyorum. Her gün gittiğimiz markete giriyorum hazırlıksız bir anımda. Siparişlerimizi eve getiren, bol sohbette olduğumuz genç karşılıyor beni. 
“Ooo ablacım, hoşgeldin nerelerdesin sen ya” 
“Memleketteydim ablacım. Sen bana oradan yarım kilo soğan...” 
“Hadi sen geldin de abi kayıplara karıştı. Hiç görmüyorum. O nerelerde?” 
Boğazımda düğümle kalakalıyorum. Bir market, marketten tanıdığım bir çalışan arkadaş beni nasıl böyle üzebilir ki? Meyve sebze kasalarının arası daraldıkça daralıyor. Boğuluyorum. 
“Abin yok artık, biz ayrıldık” 
Sonrasını çok da hatırlamıyorum. Alacağımı hızla alıp üzüntü belirtisi sözler, ne söyleyeceğini bilmez haller ve sözlerin tükenmesinden kaynaklı oluşan sessizlik ile yüzümü, ellerimi, mimiklerimi kontrol edemeden atıyorum kendimi dışarı. Derin bir nefes alıyorum. Sola yöneliyorum sonra geri dönüp sağa gitmeye karar veriyorum. Elimde poşetler, kalbimde koca bir yük... İnsan bazen ne diyeceğini bilemiyor, her an her şeye de hazırlıklı olamıyor. 
Gençlik Caddesinde sevdiklerimle gecenin bir vakti kokoreçimizi yiyoruz. Gülüşüyoruz, özlemişiz birbirimizi. Veda vaktine doğru gözlerim yersiz bir şeyleri aramaya başlıyor. Ne görmek isteyeceksin ilahi ehilal? 
Bir şey aradığım yok, eve dönüş yolunu nasıl geçireceğimi bilemiyor, korkuyorum. O yolu ettiğimiz kavgalarda dönüp gitmelerimiz dışında hiç yalnız yürümediğimi fark ediyorum. Daha fenası kalbimde o olmadan o cadde boyunda hiç yürümediğimi fark ediyorum. Sessizce veda ediyorum bizimkilere. Başımı kaldırmadan kaldırımları takip ediyorum. Ayaklarıma yalvarıyorum beni hızla eve atsınlar diye. Ağlamıyorum. Boğazımda peydah olan şu meşhur yumru eşlik ediyor bana. Hangi sokaktan gidelim diye konuştuğumuz, güldüğümüz, bağrıştığımız, sarılıp öpüştüğümüz sokaklar... Hepinizden nefret etmek istiyorum. Nefret edemeyeceğimi bilip sokaklara sarılıp ağlamamak için kaçıyorum. Sımsıkı kapatıyorum kapıları camları. Sanki hatıralar biraz daha sızmasın istiyorum eve. Acıdan istesem de istemesem de kolay kolay kaçamıyorum işte. Ama insan alışıyor değil mi? Zaman geçiyor ve insan alışıyor. Bu da geçecek!
11 notes · View notes
kimsesizimsin · 6 years
Text
aramızdaki mesafesizlikten başka duygulara su bile sızmasın sevgilim''
6 notes · View notes