lloriana - Tumblr blog

[lloriana]

atlattım.

bana bugun yüksek depresyon tanısı kondu

[lloriana]

katilsin sen. hakkım helal değil sana. çocuk, çocukluk katilisin hem de. hayatın boyunca, yaşadığın her saniye boyunca çocuğunun ölümüne sebep olmuş bir baba gibi vicdan azabı çek. öyle rahat bırakmasın ki seni bu, her gece rüyanda gör beni. her gece kabusun olayım. ben öldüm. sen de öl. ben acı içinde kıvrandım. sen de kıvran. yine iyi bir insanım. ölmeni istedim. ölmeyi isteyip ölememek, ölmekten beterdi, bilirim. benim her saniyem ellerim ve dizlerimin titremesiyle geçiyorsa, senin de her saniyen ölmekten beter olmakla geçsin. tanrı varsa, en büyük duamdır bu. eğer yoksa da temennimdir. senin yüzünden kaç gece salıncakta sabahladım ben. o salıncak ipine kaç kez kendimi asmayı düşündüm. senin yüzünden. kolay ya sana tabii. ailenden alamadığın sevgiyi verdim. işine geldi. zerresini hak etmemişsin de ben geç fark etmişim. öl dedim ya, vazgeçtim. bahsettiğim salıncak ol. kendi ipine kendini asmayı dile. dile ama imkansız olduğunu bile bile dile. dile ama her dileyiş kahretsin seni. dile ama yapama. her gece yalvar tanrıya. öldür beni diye. acı içerisinde inleyerek uyan geceleri. bazenleri uyumak isteme. kabus görmemek için uyumak isteme. ama uyuduğunda yakana yapışacağım. burada alacağım intikam yok. diğer tarafta bekleyeceğim seni. orada alacağım intikamımı senden. ya da tanrı alsın. ne de olsa çocuk katilisin. her şarkıda benden bir parça bul. her içtiğinde sana olan nefretimi ve katil olduğunu hatırla. yolda yürürken her sokakta bana benzeyen birini gör. beni an. ölmekten beter ol, dilerim. oku bu satırları. sesin titresin yine. ne de olsa ben ne yazsam sesin titrerdi okurken. her uyuduğunda karşına geçip annenin hayal kırıklığı ve öfkesiyle karışık bakışını takınıp seni izlediğimi gör. o bakışı hatırlar mısın? o bakış bırakmasın peşini. sığınacak kimsen olmasın. arkadaşın kalmasın. gerçi hepsi sahte. bi boka yaradıkları yok. olsa böyle rezil bi insan olmazdın. kendine hakaret ettiğinde hep inkar ederdim, sen gerçekleri söylüyormuşsun da ben körmüşüm. bütün acıklı şarkıları ezbere bil. göz yaşların kurusun. kimse seni dinlemediğinden iyiyim demekten başka çaren kalmasın. anneni bile uzaklaştır kendinden. boynunu koy halatın içine. ama geri çıkar. asla orda bırakama. onu yapmaya bile nasıl korkak olduğunu gör. yüzleş. aptal. halatla bütünleşmeye korkarsın, ama o halatla bir kız çocuğunu bütünleştirmekten ne korkarsın ne utanırsın sen. ahımla yaşa. bırakmasın peşini. ellerin o kadar titresin ki bardak bile tutama. vicdanın o kadar sızlasın ki, kalbini söküp atmayı dile. uyku bile uyuyama. rotanın ireminden betersin. karşına böyle biri çıksın isterdim ama çıkmasın. yalnızlıktan ye kafayı. duvarlarla konuş. onları yumrukla. sonra acı verme sırası bedenine geçsin. dilerim bay katil :)

[lloriana]

daha görmeye hazır değildim ama seni görmek uğruna yaktığım senelerimi bana anımsattı.

[lloriana]

Diriltin ölenleri, beraber acı çeksin insanlık.

[lloriana]

diline yamaladığın yalanlara rağmen şarkıların var senin. sen sustukça kanayan, kanatan; gözleri puslu şarkıların. onlar söz olur sustuklarına, yutttuğun her bir cümleyi bağırarak kusarlar. benimse sesimi çaldılar, gözlerimi, dudaklarımı çaldılar. konuşamaz oldum; anlatamaz, bağıramaz. biçare duruyorum sokağın başında, seni bekliyorum, başım öne eğik. evim bellediğim sıcacık sesini duymayı bekliyorum. sahip olduğum tek şey ellerimin âyâsında hissedebildiğim parmak uçlarınken, şimdi avuçlarıma dolan ılık kandan başka hiçbir şey hissedemiyorum.

[lloriana]

geri dönüş olsa kalp ona dönerdi

[lloriana]

kafayı bulup yaşadın olayı, nasıl yanında durayım?

[lloriana]

benden özür dile. ben senden çok diledim. benden özür dile çünkü ben ne kadar kötü olursam olayım, ben sana bıçak çekmediğim halde hem de- karnıma bu yumruğu haketmedim. bak ben öyle büyülü bahçeler, mis kokular istemedim, istemiyorum. kendi kuyumda yetiştirmeye çalıştığım her çiçeğin dibine deterjanlı su döktün, ellerinde hayatımın izi var benden özür dile. bana bıraktığın hayat bu mu? bu mu? bu şekilde mi? hep kaçmak, hep gitmek, hep hareket halinde olmak, yüzme bilmediğin halde denize atlamak, üçe kadar sayıp derin nefes almak mı hep. bir manzaraya bakarken manzarayı göremeyecek kadar düşünceli olmak mı, otel odalarındaki dağınıklığı toplamaya çalışırken yere yığılmak mı, eve hiç dönmek istememek, herkesin başını okşamak için üstlerine eğilmek ama korkudan el uzatamamak mı? sevdiğim ölüyor suçluluğu mu? sevsem ölür korkusu mu? ya kimseyi kurtaramazsam telaşı mı? bir gün kafayı yerim korkusuyla her güzel şeyin peşine düşme merakı mı? güçlü bir kadın gibi görünüp, aptal bir kadın gibi davranmak mı? tüm bunlar, tüm bunları, ama gerçekten tüm bunları bana sen bıraktın. altına elini sokamadığın taşları kafama yiyorum. senin güçsüzlüğünü kendime güç belleyip bakın ben buradayım dercesine dimdik duruyorum. senin yaşayamadığın, yaşamaktan kaçtığın her şeyle, ama yemin ederim en beteriyle, ben her sabah sırtımda bir yük kafamda bir ağrıyla-

yani ben gerçekten tüm bunlarla her saniye. tüm duyguları en yoğun hallerde yaşarken. ben hep mutlu görünmeye çalışıp bir yerlerde kahkaha atarak ağlarken.

ben seni çok özledim. lütfen geri dön. ben ölüm ne demek bilmiyorum. ben ölüm ne demek öğrenmek istemiyorum. ben seninle artık daha fazla savaşmak istemiyorum. bir yolunu bulduğunu sandığın bu hayatta tüm yollarımı birbirine düğümledin ben seninle daha fazla yüzleşemiyorum.

mezarına gelemiyorum çünkü orada köpek gördüğümde kalkıp benim için kovamıyorsun. sigaramın ateşi düştüğünde kızmıyorsun, aşık olduğumu söylediğimde dalga geçmiyorsun. oradasın ama hiçbir boka yaramıyorsun. benimle eve bile dönmüyorsun. rüyalarımda hep gülüyorsun ama ben bu gülüşü kaldıramıyorum. benden özür dile.

evet sen bu hayattaki çoğu şeyi haketmemiştin, ama en kötüsü ne biliyor musun, ben senin hayatını hiç haketmedim. benden özür dile.

[lloriana]

ne kadar sevsem de canını yakmak istedim:)

[lloriana]

ben sadece beni sev istemiştim. ben sadece, ben sadece herkesin babası gibi ol istemiştim. ben sadece sana sarıldığımda kadın kokusu almak istememiştim. onlara söylediğin sevgi sözcüklerini anneme de söyle istemiştim. başarımı değil beni sev istedim. sen sadece sevgi nedir bilmeyen aptalın tekisin. sen herkesi gördüğünde bana kör kaldın ya, hakkım haram olsun sana. hak etmedim bana yaptıklarını.

[lloriana]

dilimi yaratanın dili mi yok? günlerce sana dualar ettim,hiç birini mi duymadın? ah tanrım,benim üzerimdeki bu acıyı alman için yalvarıyorum sana,sen de umursamıyorsun değil mi? ruhun üç kuruşluk değeri olmadığını senin bu umursamazlığın sebebiyle daha net anladım.

[lloriana]

benim bileklerim kanarken, senin bileklerini öptüm. benim suratıma küfürler çarparken, senin yüzünü yazdığım şiirler okşadı. ben sırtıma tekmeler yerken, senin kaburganda çiçekler yeşerttim. ben kanadım, sen iyileştin.

[lloriana]

bana bugun yüksek depresyon tanısı kondu

[lloriana]

her defasında sana inanmışlığım oluyor kafama dayadığım silah

[lloriana]

sana sımsıkı sarılmalar biriktiriyorum içimde. sana yalvarıyorum, yalvarıyorum uzaklaştırma beni kendinden. o otogarda uzaktan izlemeyeyim seni. otobüsten indiğini gördüğüm anda koşarak atlayayım boynuna. sımsıkı sarılayım. gözlerim dolmasın gözlerine bakınca. ağladığında açacak bir omzum olsun sana. devam edeyim seni zihnimde yaşatmaya. eskisi kadar kalamıyorum bir yerde. git dediğinde kalmaya çabalayamam artık. ben aylarca çabaladığımda sen bana gel kelimesini çok görmüştün belki de bundandır. hep cevapsız, hep soğuk, hep kendinden emin tavrına aşıktım. bilirsin kız çocukları babalarına benzeyen adamları gözlerinden tanır ve aşık olurlar. ben, aşık olduğum ve diğer insanların kinle hatırladığı zerrelerine benzemeye başladım. artık benim de buzdan farkım yok. artık ben de kendimden eminim. artık eskisi kadar çaresiz değilim karşında. içimde biriktirdiğim yağmur damlaları büyüdü sel oldu sanki. zor tutuyorum taşmaması için. geldiğinde tutmayacağım. aylarca kafamda dönüp duran defalarca en güzel anlarımı mahveden o sikik cümlelerin her birinin hesabını soracağım. ve en acısı da ne biliyor musun geceyi yakan adam? bana ne yaptığını daha net görmeyi istemekten ziyade bana öyle nedenler üret ki seni affedeyim istiyorum. yüzüne uzun uzun bakıp her detayını zihnime kazırken bir yandan da sesini dinlemek istiyorum. bağır kır dök fark etmez. geldiğinde aklımda dolanan her cevapsız soruya cevap bulmayı diliyorum. ben sana sarılmamı hayal etmek isterken istemsizce söyleyebileceğin ağır cümlelere kendimi hazırlamaya başladım. böyle olmamalıydı. bir sene boyunce beklediğim, hayalini kurduğum şeyi şu an bu şekilde yaşıyor olmamalıydık. her neyse. umarım kendimi hazırladığım şeyler gerçekleşmez. onun yerine güzel şeyler olur. güzel anılarımız olur. ve umarım, kalıcı olurlar. içimde biriktirdiğim sarılmaları dışarı atmak istiyorum. sana sımsıkı sarılıp kokunu içime çekerken kulağına seni ne kadar çok sevdiğimi fısıldamak istiyorum. yak yine geceyi. iyi geceler.

[lloriana]

bir kerede iyi bir şey söyle. bir kerede içime oturmasın söylediklerin. nefesimi kesmesin. kaçıp gitmek isteyecek kadar daraltmasın beni, boğmasın. sesini duyar duymaz söylediklerinin acısına katlanabilmek için hazırlamak zorunda kalmayayım kendimi. ellerimi sıkmaktan tırnaklarımın izi çıkmasın avuçlarımda. bir kere ulan. bir kere mutlu olmama izin ver.

[lloriana]

nolur gel. evini yakıyorlar. yalvarırım yetiş.