Tumgik
#ruhumdandökülenkelimeler
Text
Hayatta yalnız kalmak ve yalnız olmak diye bir kavram var. Aslında bu kavramların ötesinde bir yalnızlık daha var. Yalnız olmak bir kenara ona dair cümleler kurmak , şiirler yazmak , yaşanmışcasına hikayeler anlatmak var. O ise yerinde yok aslında o ne zaman çıkacak onu bir umut beklemek var zamanın içinde günlerin isimlerini unutup tekrar ve tekrar uyumaya çalışmak geceleri uykuda belki rüyada görürüm demek var. Evet bu gece sabaha kadar defalarca rüya gördüm hepsi ayrı güzeldi çünkü her yeni rüyada yanımda sen vardın. Sabah uyandım ve sen yanımdan ayrıldın. Kısa da olsa rüya gibiydi sevgilim, hoşçakal.
4 notes · View notes
Text
Saat sabahın ilk saatleri. Mum ışığının tava yansıdığı odamda kulağımı sağır eden sessiz bağırışlar uyutmuyor beni... Kollarım uyuşuyor , üzerimde sanki devasa bir yük hareket etmemi istemiyor. Kalbimin orta yerinde yanan ateşin alevi azaldı mum gibi eriyor herşey. Derin derin nefes alıyorum karanlığa doğru karışırken, hey gece orda mısın ?
2 notes · View notes
Photo
Tumblr media
Ve sonunda elde ettiği yine koskoca bir yalnızlıktır.
5 notes · View notes
Text
Tumblr media
Baktım.. Baktım uzun uzun baktım sana tüm zamanı saniyelere sığdırmaya çalıştım olmadı. Ellerim sana uzanmak istedi fakat yapamadım. Gözlerim seni tekrar görmek istedi rüyamın ortasına aldım seni olmadı. Kimsin sen bir bilsem, zeytin karası güzel gözlerin sahibi, kimsin sen ? Ben bir bilebilsem.
3 notes · View notes
Photo
Tumblr media
Özledim ....
0 notes
Text
Tumblr media
Herşey telefonu karıştırmakla başlamıştı aslında. Aldırmaz tavırlarım,can sıkıntısından elimi bir sağa bir sola attığım uygulama üzerinden konuştuğum insanla başladı bu hikaye. Ara ara aklıma geldikçe yazdığım sonrasında görüşmeye kadar giden kısmı yolun başıydı sadece. Her buluşma aslında suskunluğumun üzerine kuruluydu fakat bir süre sonra tenine dokunmadan öteye geçmişti durum. Konuşmadan,ses çıkarmadan göz göze gelmeden sadece dokunarak avucun içindeki her kıvrımın ne kadar anlam yüklü olabileceğini umursamadan devam ettim ; gün geçtikçe kitap dolusu sözlerin bir avuç içine sığabildiğini gördüm. Günler geçti saatler hızla günleri kovalarken avucumdaki yükün git gide ağırlaştığını gördüm. Tuttuğum el öylesine sıkıydı ki sanki ellerim karıncalanmaya başlamıştı. Gideceğim yolu artık daha yavaş gitmeye başlamış bir kolum sanki bağlı hareket edemez olmuştum,daha fazla yol almam gerekiyordu ama yapamadığımı hissediyordum. Ve artık o elden kurtulma vakti gelmiştir, dedim kendime. Bu hikayede hiç sesi çıkmayan ben,genelde konuşmalarda dinleyici olan ben ‘’Artık bırak!’’ kelimesini bir çırpıda söyleyivermiştim. Suskunluk soğuk ayrılışın haberci kuşuydu, ötmeden sessizce gökyüzüne süzüldü kuş, onunla birlikte de o da gitti. Giden sadece el değildi, el oldum ben ardımda bir çift göz bırakan el,benim adım artık bu hikayede yolcu. Elimin uyuşması geçtikten uzun bir süre sonra farkettim, elimde yeni açılan yara izini. Şimdi soruyorum bendeki yara izi ise sende kalan neydi? Cevabını biliyorum artık.Sözcükler gibi elleri de saklamak gerektiğini öğreniyorum.Avucumun içine biriktirdiğim anıları yerden toplayıp gidiyorum. Son ne demiştin hoşçakal...
2 notes · View notes
Photo
Tumblr media
Dönüşüm devam ediyor durmaksızın !
1 note · View note
Photo
Tumblr media
Birgün gelir sessiz bir köşede bir sandalyede oturursun. Dışarısı sukunet içinde olsa da başın öyle bir ağırır ki şöyle bakarsın çevrene. Sessizliğe bakarak düşünürsün aslında ne kadar da kuru gürültü varmış çevrende.
3 notes · View notes
Photo
Tumblr media
Hepsi bir kenara , cümlelerin çoğunda isminin geçtiği bir kitap olmadıkça hepsi bir kenara...
1 note · View note
Text
Uzun zamandır yazmıyorum yazacak o kadar çok şey aklıma gelmesine rağmen. Hayat bazen zorlu bir sınav, bazen ise hiç unutamayacağın kadar güzel anılar ile dolu bir dünya. Çalışma hayatının getirdiği yük ile günler ışık hızıyla gelip geçiyor. Ve bu yaşantı içersinde kendimize hep yeni hedefler koyuyoruz. Üniversiteyi bitirdiğimden bu yana geçen süre zarfında ufak zaman dilimleri hariç hiç soluklanmadığımın farkındayım. Bazen zamanı hiç düşünmeden harcadım, bazen çok güzel anılar biriktirdim bazen güldüm, güldük bazen de ağladım, ağladık. En mutlu olduğum kısım hayatımda olan dostum ve dostlarım birkaç yakınımın olması. Ama kafamda bir soru hayatını daha ne kadar bu hedeflere göre yaşayacaksın ya da o hedeflere ulaşmak için daha ne kadar zaman geçecek ? Güzel senelerin bir kısmını geride bıraktım bazen anılar aklıma geldikçe yüzümde belli belirsiz bir sırıtış ama bazen de yüreğimde bir burukluk. Zaman içersinde yerleştirdiğim hedef için biraz daha zorluyorum bünyemi. Hayatımda olan bazı sorumlulukların getirdiği ağırlıktan dolayı ara sıra yorulduğumu hissediyorum. Son 2 haftadır koyduğum hedeflere dair bir ilerleme kaydetmek için çaba sarf etmedim, içimden gelmiyor. Bu da beni daha fazla sıkıyor. Daha yolun başında olanlar zamanın kıymetini bilin. Zaman musluktan akan su gibidir. Suyu boşa harcamayın harcatmayın, anıları havuzunuzu doldurmaya bakın hep.
1 note · View note