#ortalama yaşam süresi
Explore tagged Tumblr posts
trcoffeebyefe · 10 months ago
Text
Zamanımızı en çok neye harcıyoruz?
youtube
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoş geldiniz. Hayatımızda ki en değerli şey olan zamanı, pek çok aktivite için harcıyoruz fakat 2024 yılı itibariyle tüm hayatımız boyunca en çok zamanımızı alan aktivitenin ne olduğunu araştırınca çok ilginç bulgular ile karşılaştım. Sizleri daha fazla bekletmeden isterseniz buyrun hemen konunun detaylarına geçelim.
Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya [patreon] üzerinden bana destek olabilirsiniz.
Ortalama Yaşam Süresi
Tumblr media
Yapılan araştırmalara göre 2024 yılı itibariyle ortalama yaşam süresinin 78.7 yıl olduğu bulunmuş ama işin iyi yanı 2054 yılına geldiğimizde bu yaşın 81.9 olması bekleniyormuş. Bu yayını dinleyen çoğu kişi bu yaş artışından faydalanacak gibi dursada Project Reboot kurucusu Dino Ambrosi yaptığı araştırmada bu zamanın büyük bir kısmının bizlere yarar sağlamayan aktivitelere harcandığını söylüyor.
Bu arada Project Reboot okul çağında olan bireylerin elektronik cihazlarla olan iletişimlerini daha kullanışlı ve zararsız hale getirmeye çalışan bir kuruluş.
Uyku – 288 ay (24 yıl)
Tumblr media
Konumuza geri dönecek olursak, eğer şu an 18 yaşında iseniz ve bir felaketin başınıza gelmediği varsayarsak 90 yaşına kadar sağlıklı bir biçimde gelebilirseniz, önünüzde tam tamına 864.5 ay var demektir. Fakat hayatımızın ne yazık ki üçte biri uyuyarak geçiyor buda 288 ayın (24 yılın) uykuya gittiği anlamına geliyor. Uykuyu şu an için hayatımızdan çıkarma şansımız olmadığı ve her insanın şartsız koşulsuz uyuması gerektiği düşünülünce bu aslında o kadarda üzücü durmuyor.
Okul ve Çalışma Hayatı – 126 ay (10.5 yıl)
Tumblr media
Hala hayatımızı yaşamak için 576.5 harika ayımız kalmış durumda ve bu süreyi ne yazık ki herkes istediği şekilde kullanamıyor ve işin rengi burdan sonra değişmeye başlıyor. İlk olarak aileden gelen bir varlığınız yok ise veya milyar dolarlık bir şirketi 18 yaşına gelene kadar bulmadıysanız, okul ve çalışma hayatına bu ayları harcamanız gerekiyor.
Yine 2024 senesi için konuşursak, okul ve iş hayatına toplam 126 ay harcıyormuşuz. Bu sürelere okuldan çıkıp dershanede harcadığınız veya mesaiye kaldığınız sürelerde dahil değil. 126 ay neredeyse 10.5 yıla denk geliyor. Pek çoğumuz okul ve çalışma hayatından taviz verecek lükse sahip değiliz ve Dünyadaki popülasyonun pek çoğunun yine bu süreleri harcadığı düşünülünce aslında hala moral bozulacak bir durum yok.
İnsani İhtiyaçlar – 117 ay (9.7 yıl)
Tumblr media
Birde tabi pek çok insanın temel ihtiyaçları için harcadığı süreler var. Bir birey hayatının 18 ayını araba sürerek ve toplu taşımayı kullanarak geçiriyormuş. Yemek yapmak ve yemek içinde 36 ayımızı harcıyormuşuz. Çamaşır yıkamak, bulaşık yıkamak, evi süpürmek gibi genel ev işlerine ise bir 36 ayımız daha gidiyormuş.
Tuvalette ve banyoda geçirdiğimiz ortalama sürede 27 ay olarak bulunmuş. Bu süreler gelecekte teknolojinin yardımıyla çok daha az miktarlara tabiki düşebilir. İnsani ihtiyaçlar olarak bir çatı altında toplayabileceğimiz tüm bu işlere toplam 117 ay yani 9.7 yıl harcıyormuşuz.
Her insan bu işleri kendi yapmıyor tabiki, burda harcadığımız süreleri yeterli miktarda paranız var ise firmalardan hizmet şeklinde alıp bu zamanlarıda kurtarabilirsiniz. Ancak popülasyonun büyük çoğunluğunun elinde böyle imkanlar olmadığı için pek çok insan neredeyse 10 senesini bu işleri yapmak için harcıyormuş.
Bize Kalan Zaman 334 ay (27.8 yıl )
Tumblr media
Tüm bu süreleri harcadıktan sonra sağlınız bozulmaz, bir felakete maruz kalmaz ise 90 yaşına kadar yaşayacak kadarda şanslı iseniz, tam tamına 334 ay yani 27.8 yıl tamamen sizlere kalmış durumda. Hayat amacımızı gerçekleştireceğimiz, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz kişilere zamanlar ayırabileceğimiz, hedeflerimizi yerine getirebileceğimiz tam tamına 334 ayımız, yani neredeyse 28 senemiz var.
Hayatta var olma sebebinizi ortaya çıkarabilecek olan bu süre, ölmeden önce bu Dünyaya bırakacağınız imzayı oluşturabileceğiniz dolu dolu 334 ay anlamına geliyor.
Ölmeden önce size kalan bu zamanı Netflix izlemek, sosyal medyada dolanmak, TikTok videolarına bakarak harcayacağınızı büyük ihtimal düşünmemişsinizdir. Fakat 18 yaşında olan bir birey bu zamanın tam tamına %93’ünü ekranlara bakarak harcıyormuş. Yeniden tekrar etmek istiyorum; kalan zamanın %93’ünü ekranlara harcamayı tercih ediyormuşuz.
Bize kalan 334 ayın, keza bu 90 yaşına kadar sağlıklı yaşamamız koşuluyla, bu kadar süreye sahip oluyoruz, bu sürenin 312 ayı ekranlara bakarak geçiriyormuş. Bu süreye iş yerinde ve okulda iken ekranlara baktığımız süre de dahil değilmiş.
Tumblr media
90 yaşına gelip, geri dönüp baktığınızda 18 yaşından sonra hayatınızın büyük kısmını temel insani ihtiyaçlar dışında, ekranlara bakarak geçirdiğinizi düşününce ne kadar fazla insanın hayatını pişmanlıkla bitireceği gerçeği eminim bu yayını dinleyen herkesi derinden sarsmıştır. Sağlığınız yerindeyken ve enerjiniz var iken bu sürede yapabileceğiniz, başarabileceğiniz onlarca şey var iken, sadece ekranlara bakarak bu potansiyeli boşa harcayarak bu hayattan bu şekilde ayrılmak sanırım hiç bir insanın istemeyeceği bir şeydir.
26 yıllık Ekran Süresinin Etkileri
Tumblr media
26 yılın ekranlara bakarak geçmesi bizlerin sadece eğlenmesine yaramıyor aslında çok fazla sayıda olumsuz etkiyide bizlere getiriyor. Ortalama bir TikTok videosu 15 saniye sürüyormuş, websitelerinin %55’i 15 saniyeden daha az sürede kontrol ediliyormuş. Bir gün içerisinde 8 saat 39 dakikanın, her 15 saniyesinde başka bir şeye bakılarak geçirilmesi bizlerin eşi görülmemiş derecede dikkat dağınıklığı yaşamasına sebep oluyormuş. Bundan dolayıda tarihte görülmediği kadar yüksek derecede dikkat dağınıklılığı olan bir toplum haline dönüşmüş durumdayız.
İşin acı yanı ise bu kadar insanın ekranlara bakarak yaşamını geçirmeside tesadüfi olarak ortaya çıkmadı. Bizi ekranlara bağlı kılan tüm sosyal medya platformları ve diğer Teknoloji firmaları bizlerin bu platformlara daha da bağımlı olması için eşi görülmemiş işletme modellerini yıllar önceden tasarladılar. Bilinçaltımızdaki her duyguyu çok iyi okuyup bizlere anlık dopamin salgılatacak tasarımları kendilerine adapte etmiş durumdalar. Uyuşturucadan dahi daha fazla bağımlılık yapan yüz binlerce platforma karşıda bireysel olarak karşı koymak ise oldukça zor.
Geçen yıl Elon Musk’ın biografisini okurken kitabın girişindeki bir bölüm benim oldukça ilgimi çekmişti. Yazar, bizlerin 90’lı yıllarda teknolojiden beklediğimiz en temel şeyin hayatımızı daha kolay hale getirecek yenilikler olduğunu söylüyordu. Tıpkı Jetgillerdeki gibi evimizden gelip bizi alan arabalar, ev işlerini yapan yemek pişiren robotlar gibi teknolojiler sayesinde hayatımız daha kolay hale gelecekti. Ancak teknolojiden beklenen bu gelişmelerin tam tersine, insanların sorunları çözme önceliği arka plana atılıp en kısa sürede büyüyüp en fazla parayı kazandıracak platformlar teknoloji alanında zirveye çıktılar.
Halbuki ana amaç bizlerin hayat kalitesini yükseltecek teknolojilere sahip olmamız iken; hayat kalitemizi düşüren, psikolojimizi bozan, zamanımızı çalan ve bizi bir ürün gibi değerlendiren platformlara sahip olduk. Tüm bu platformlarda farkına dahi varmadan bütün hayatımızın büyük bölümüne el koymayı başardılar.
Son Söz
Konuyu toparlayacak olursak, hayatımıza giren her teknoloji bizlere sadece böyle olumsuz etkileri getirmemiş olsada eğer şu an 18 yaşında iseniz ve 90 yaşına kadar yaşacak kadar şanslıysanız, kalan 334 ayınızı hiç fark etmeden dahi sadece ekranlara bakarak geçirmiş halde kendinizi bulma olasılığınız oldukça yüksek gibi gözüküyor. Her ne kadar ekranlara harcadığımız her süre tamamen boşa harcanan süre olmasada bir ömrü böyle harcayıp harcamamak tamamen bizlerin elinde olan bir seçim.
Bu bölümde hayatımızda ki en değerli şey olan zamanı pek çok insanın ne şekilde kullandığını ve bunun sonucunda neler olabileceğini konuştuk. Umarım sizlere faydalı bilgiler sunabilmişimdir. En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.
Referanslar
Ambrosi, D. (n.d.). School services. Project Reboot. https://www.projectreboot.school/school-services
Screen Time Side Effects in kids and teens. Johns Hopkins Medicine. (2023, December 13). https://www.hopkinsmedicine.org/health/wellness-and-prevention/screen-time-side-effects-in-kids-and-teens
Howarth, J. (2023, December 4). Alarming average screen time statistics (2024). Exploding Topics. https://explodingtopics.com/blog/screen-time-stats
0 notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months ago
Text
Tumblr media
İLBER ORTAYLI'dan Tarihimiz*
‘OSMANLIYIM’ DİYENLER
BUNLARI DA BİLMEK ZORUNDA !
*Osmanlı diye insan yoktur,
Türk vardır,
Çerkez vardır,
Kürt vardır,
Gürcü vardır ama osmanlı yoktur.
Osmanlı olunmaz osmanlı doğulur, onun için de "Osmanoğulları’ndan” olmanız gerekir.
Bu da bir millet değil ailedir.
Kendi soyunu inkar edip de taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim ülkemizde görülüyor sanırım.
Kimliğini yitirip bir aile adının boyunduruğu altına girmeye heves edenlerin vecizesi.
Ancak kul köle olmayı bilenlerdir bunlar.
✅1920’de ; nüfus
12 milyon dolayındaydı,
✅11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
✅40 bin köyün 38 bininde okul yoktu.
✅Traktör yoktu;
Hititlerden kalma Kağnı ve Kara saban kullanılırdı.
✅5 bin köyde sığır vebası vardı.
Hayvanlar da, insanlar da kırılıyordu.
Yaklaşık ;
✅2 milyon sıtmalı,
✅1 milyon frengili ve
✅3 milyon trahomlu insan vardı.
✅Anadolu’da ; verem, tifüs, tifo salgını kol geziyordu;
✅Doğan her iki bebekten biri (AS: bizdeki bilgilere göre her 5 bebekten 1’i) 1 yaşına gelmeden ölüyordu;
✅Ortalama yaşam süresi 40 yıl kadardı.
Memlekette
✅Doktor sayısı 337,
✅Ebe sayısı 136,
✅Eczacı sayısı 60
✅Diplomalı Diş hekimi yoktu.
✅Limanlar, madenler, demiryolları yabancılara aitti.
✅Toplam sermayenin yalnızca %15’i Türk sermayesi sayılabilirdi.
✅Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan yalnızca dört fabrika vardı,
Hereke ipek,
Feshane yün,
Bakırköy bez,
Beykoz deri…
✅“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras” listesinde
85 milyon Lira (600 ton altın) borcu da unutmayalım.
✅Elektrik yalnızca İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı.
✅Otomobil sayısı 1500 kadardı…
✅Kadın, insan değildi.
✅Veremle boğuşan halk, ahırda yatarken…
✅Osmanlıcıların yere göğe sığdıramadıkları Abdülhamid Han Hazretlerinin (yaş olarak tümü “çocuk” sayılacak 16 karısı vardı: Nazikeda, Safinaz, Dilpesent, Peyveste,
Nazlıyar, Bidar, Mezide, Emsalinur…..
✅Osmanlıcıların “dedemiz” dedikleri Abdülmecid’in de 22 karısı vardı. (Ahali ineğine verecek saman bulamazken, herif sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyordu.)
✅Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu.
✅Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak ya da çalınmış, gemilerle, trenlerle Avrupa müzelerine götürülmüştü.
✅Takvim ve Zaman birliği de yoktu;
Kimisi güneş batarken ‘grubi saat’i esas alıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi güneşin tümüyle battığı ezani saat’i esas alıyordu; kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu.
“Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu.
✅Kimisi ‘hicri takvim‘ kullanıyordu, kimisi ‘rumi takvim‘ kullanıyordu. Kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda, farklı saatlerde yaşıyordu!
✅Dirhem, okka, çeki vardı.
✅Arşın, kulaç, fersah vardı.
✅Ne Ortaçağdan kalma ağırlık ölçüleri dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne de uzunluk ölçüleri…
✅Erkeklerin yalnızca % 5’i, kadınların binde 5’i okuma – yazma biliyordu.
✅Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi.
✅Okul yaşı gelen her dört çocuktan zaten üçü okula gitmiyordu.
Toplam,
✅4894 ilkokul,
✅72 ortaokul ve yalnızca
✅23 lise vardı.
Ülkedeki liselerin tümünde salt 230 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu.
✅Tek üniversite vardı, Darülfünun, medreseden halliceydi.
✅Ülke bilim’den çoook uzaktı.
✅600 yıl boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti.
✅Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti.
✅Kelimelerin yalnızca %5 kadarı Türkçeydi.
✅Arap alfabesiyle Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
✅“Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik..”
falan deniyor ya…
İbrahim M��teferrika’dan başlayarak 150 yılda basılan toplam kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz?
Yalnızca 417’ydi ki, zaten, ülkeye matbaayı getiren Abraham Müteteferrika da Macar kökenli bir devşirmeydi.
✅Oysa Gutenberg’in çalışan ilk matbaasından sonra, yani 1453’ten 1850’ye dek 400 yılda Avrupa’da 8 milyon kitap basılmıştı..
✅Voltaire, bir kitabında şu belirlemeyi yapmıştı:
İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan daha azdır!
✅Ve neymiş efendim, mezar taşı okuyamaz haldeymiş…
✅Sen önce adam gibi, nesnel bilgi veren iki kitap oku da, Dünyadan haberin olsun biraz!
İlber Ortaylı.
6 notes · View notes
aynodndr · 5 months ago
Text
Tumblr media
İLBER ORTAYLI'dan Tarihimiz*
‘OSMANLIYIM’ DİYENLER
BUNLARI DA BİLMEK ZORUNDA !
*Osmanlı diye insan yoktur,
Türk vardır,
Çerkez vardır,
Kürt vardır,
Gürcü vardır ama osmanlı yoktur.
Osmanlı olunmaz osmanlı doğulur, onun için de "Osmanoğulları’ndan” olmanız gerekir.
Bu da bir millet değil ailedir.
Kendi soyunu inkar edip de taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim ülkemizde görülüyor sanırım.
Kimliğini yitirip bir aile adının boyunduruğu altına girmeye heves edenlerin vecizesi.
Ancak kul köle olmayı bilenlerdir bunlar.
✅1920’de ; nüfus
12 milyon dolayındaydı,
✅11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
✅40 bin köyün 38 bininde okul yoktu.
✅Traktör yoktu;
Hititlerden kalma Kağnı ve Kara saban kullanılırdı.
✅5 bin köyde sığır vebası vardı.
Hayvanlar da, insanlar da kırılıyordu.
Yaklaşık ;
✅2 milyon sıtmalı,
✅1 milyon frengili ve
✅3 milyon trahomlu insan vardı.
✅Anadolu’da ; verem, tifüs, tifo salgını kol geziyordu;
✅Doğan her iki bebekten biri (AS: bizdeki bilgilere göre her 5 bebekten 1’i) 1 yaşına gelmeden ölüyordu;
✅Ortalama yaşam süresi 40 yıl kadardı.
Memlekette
✅Doktor sayısı 337,
✅Ebe sayısı 136,
✅Eczacı sayısı 60
✅Diplomalı Diş hekimi yoktu.
✅Limanlar, madenler, demiryolları yabancılara aitti.
✅Toplam sermayenin yalnızca %15’i Türk sermayesi sayılabilirdi.
✅Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan yalnızca dört fabrika vardı,
Hereke ipek,
Feshane yün,
Bakırköy bez,
Beykoz deri…
✅“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras” listesinde
85 milyon Lira (600 ton altın) borcu da unutmayalım.
✅Elektrik yalnızca İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı.
✅Otomobil sayısı 1500 kadardı…
✅Kadın, insan değildi.
✅Veremle boğuşan halk, ahırda yatarken…
✅Osmanlıcıların yere göğe sığdıramadıkları Abdülhamid Han Hazretlerinin (yaş olarak tümü “çocuk” sayılacak 16 karısı vardı: Nazikeda, Safinaz, Dilpesent, Peyveste,
Nazlıyar, Bidar, Mezide, Emsalinur…..
✅Osmanlıcıların “dedemiz” dedikleri Abdülmecid’in de 22 karısı vardı. (Ahali ineğine verecek saman bulamazken, herif sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyordu.)
✅Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu.
✅Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak ya da çalınmış, gemilerle, trenlerle Avrupa müzelerine götürülmüştü.
✅Takvim ve Zaman birliği de yoktu;
Kimisi güneş batarken ‘grubi saat’i esas alıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi güneşin tümüyle battığı ezani saat’i esas alıyordu; kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu.
“Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu.
✅Kimisi ‘hicri takvim‘ kullanıyordu, kimisi ‘rumi takvim‘ kullanıyordu. Kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda, farklı saatlerde yaşıyordu!
✅Dirhem, okka, çeki vardı.
✅Arşın, kulaç, fersah vardı.
✅Ne Ortaçağdan kalma ağırlık ölçüleri dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne de uzunluk ölçüleri…
✅Erkeklerin yalnızca % 5’i, kadınların binde 5’i okuma – yazma biliyordu.
✅Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi.
✅Okul yaşı gelen her dört çocuktan zaten üçü okula gitmiyordu.
Toplam,
✅4894 ilkokul,
✅72 ortaokul ve yalnızca
✅23 lise vardı.
Ülkedeki liselerin tümünde salt 230 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu.
✅Tek üniversite vardı, Darülfünun, medreseden halliceydi.
✅Ülke bilim’den çoook uzaktı.
✅600 yıl boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti.
✅Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti.
✅Kelimelerin yalnızca %5 kadarı Türkçeydi.
✅Arap alfabesiyle Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
✅“Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik..”
falan deniyor ya…
İbrahim Müteferrika’dan başlayarak 150 yılda basılan toplam kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz?
Yalnızca 417’ydi ki, zaten, ülkeye matbaayı getiren Abraham Müteteferrika da Macar kökenli bir devşirmeydi.
✅Oysa Gutenberg’in çalışan ilk matbaasından sonra, yani 1453’ten 1850’ye dek 400 yılda Avrupa’da 8 milyon kitap basılmıştı..
✅Voltaire, bir kitabında şu belirlemeyi yapmıştı:
İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan daha azdır!
✅Ve neymiş efendim, mezar taşı okuyamaz haldeymiş…
✅Sen önce adam gibi, nesnel bilgi veren iki kitap oku da, Dünyadan haberin olsun biraz!
İlber Ortaylı.
2 notes · View notes
omrumuzun-son-demi · 2 years ago
Text
Hasta Yataklarının Kullanım Süresi: Sağlık ve Konfor İçin Bilmeniz Gerekenler
Hasta yatakları, yaşlılar, engelliler ve uzun süreli hastalıkları olan kişiler için vazgeçilmez bir yardımcıdır. Ancak, bu yatakların kullanım süresi hakkında bilgi sahibi olmak, hem hasta hem de bakıcılar için önemlidir. Bu blog yazısında, hasta yataklarının kullanım süresi ve bu süreyi etkileyen faktörler hakkında bilgi veriyoruz.
Tumblr media
Hasta Yataklarının Ortalama Kullanım Süresi
Hasta yataklarının kullanım süresi, genellikle yatağın kalitesine, kullanım yoğunluğuna ve bakımına bağlıdır. Ancak, genel bir kural olarak, kaliteli bir hasta yatağının ortalama kullanım süresi 7-10 yıl arasında değişmektedir. Bu süre zarfında, yatak düzenli olarak bakım ve onarım gerektirebilir.
Kullanım Süresini Etkileyen Faktörler
Yatak Kalitesi
Hasta yataklarının kullanım süresini belirleyen en önemli faktörlerden biri yatağın kalitesidir. Kaliteli malzemelerden yapılmış bir hasta yatağı, düşük kaliteli bir yatağa göre daha uzun süre dayanabilir. Bu nedenle, yatak seçerken kaliteye özellikle dikkat etmek önemlidir.
Kullanım Yoğunluğu
Hasta yatağının kullanım süresi, yatağın ne kadar yoğun kullanıldığına da bağlıdır. Yatağın sürekli olarak kullanılması, yatağın ömrünü kısaltabilir. Ancak, düzenli bakım ve onarım ile bu süre uzatılabilir.
Bakım ve Onarım
Hasta yataklarının düzenli olarak bakım ve onarımı, kullanım süresini önemli ölçüde uzatabilir. Yatakta oluşabilecek küçük sorunların erken tespiti ve onarımı, daha büyük sorunların önüne geçer ve yatağın ömrünü uzatır.
Hasta Yatağı Bakımı ve Onarımı Nasıl Yapılır?
Hasta yataklarının bakımı ve onarımı, genellikle yatağın kullanım kılavuzunda belirtilen talimatlara göre yapılır. Bu genellikle, yatağın düzenli olarak temizlenmesi, hareketli parçaların yağlanması ve yatakta oluşabilecek hasarların erken tespiti ve onarımını içerir.
Sonuç
Hasta yataklarının kullanım süresi, bir dizi faktöre bağlıdır. Ancak, kaliteli bir yatak seçmek, yatağı düzenli olarak bakmak ve onarmak, kullanım süresini önemli ölçüde uzatabilir. Bu nedenle, hasta yatağı seçerken ve kullanırken bu faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Unutmayın, hasta yatağının amacı, hastanın konforunu ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu nedenle, yatağın kullanım süresi, bu amaca hizmet etmek için önemli bir faktördür.
3 notes · View notes
ingiltereailebirlesimi · 1 day ago
Text
Şırnak İngiltere Aile Birleşimi Sınavı
Tumblr media
Şırnak İngiltere Aile Birleşimi Sınavı İngiltere vatandaşı olan biriyle evlilik sonrasında İngiltere’de yaşam hakkı elde edilebilme sürecinde yapılmaktadır. Şırnak İngiltere Aile Birleşimi Sınavı yaşamsal aktivitelerin İngilizce kullanımlarını bilme şartını sağlayacak temel seviye dil becerisi gerektirmektedir.
A1 seviyesi olarak bilinen bu temel seviyenin yanı sıra konuşma ve dinleme bakımından da B1 seviyesine ulaşılmış olması istenmektedir. Sınav içeriğinde kısmi olarak kelime bilgisinin ölçüleceği yazılı sınav bulunurken, konuşma ve dinleme becerileri ise diyalog oluşturma üzerinden değerlendirilmektedir.
Sınava girmiş olan adayların birbiri ile kuracakları diyaloglar üzerinden konuşma ve dinleme becerileri denetlendiği için herhangi bir yerden alınan dil sertifikası geçerli olmamaktadır. Yalnızca IELTS Life Skills A1 olarak bilinen sınav, bu anlamda bir geçerlilik sağlamaktadır.
İngiltere Aile Birleşimi Sınavı Süreleri
İngiltere aile birleşimi sınavı süreleri sınav bölümlerine kadar değişiklik göstermektedir. Dinleme olan kısım daha kısa ve kolay olması nedeniyle ortalama 5 dakika içerisinde tamamlanabilmektedir.
Tartışma ortamının sunulduğu, adayların bir arada iletişim kurduğu bölüm ise sürece bağlı olarak uzatılabildiği gibi ortalama 20-25 dakika sürdüğü bilinmektedir. İngiltere aile birleşimi sınavı süreleri sınav birimleri tarafından belirlenmekte olup kısmi olarak da esnetilebilmektedir.
Şırnak İngiltere Aile Birleşimi Sınavı Nerede Yapılır?
İngiltere aile birleşimi sınavları öncelikli olarak konsolosluklar tarafından onaylanan merkezlerde yapılmaktadır. Bu merkezlerde yapılan sınavlar sonrasında sertifikalar konsolosluk birimlerine götürülerek vize başvuruları tamamlanabilmektedir. Şırnak İngiltere Aile Birleşimi Sınavı sonrasında sınavın sonuçlanması için ortalama bir hafta bekleme süresi bulunmaktadır. Bu bekleme süresi sonrasında onaylanan başvurularla ilgili olarak evrakların eksiksiz bir biçimde tamamlanmış olması sürecin hızlı bir biçimde sonuçlandırılmasını sağlayacağı için evrak bilgilerinin iyi bir biçimde incelenmesi gerekmektedir.
0 notes
lolonolo-com · 6 days ago
Text
Dünyada ve Türkiye'de Sağlık Sistemleri 2024 Üç Ders Soruları
Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Sistemleri 2024 Üç Ders Soruları Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Sistemleri 2024 Üç Ders Soruları 1. Güney Afrikalı siyahlar arasında ortalama yaşam süresi kaç yıldır? A) 80 B) 50 C) 70 D) 85 E) 75 Cevap : B) 50 Açıklama : Güney Afrikalı siyahların yaşam süresi sağlık eşitsizlikleri nedeniyle düşüktür ve 50 yıl civarındadır. 2. I.Aile sağlığı merkezini yönetmek,…
0 notes
psikolog-ankara · 15 days ago
Text
Ankara Psikolog: Çankaya Psikoloji Merkezi
Ankara Psikolog: Çankaya ve Çayyolu, Ümitköy Psikolojik Danışmanlık
Bizi hemen aramak için: 0552 878 12 11 WhatsApp Destek Konum: Ümit, No:77, 2481. Sk. Kafkas Sitesi, 06640 Çankaya/Ankara
Google Haritadalarda Biz: https://maps.app.goo.gl/DZBoi3TrzemKVeQJ8
Web Sitemiz: https://www.psikolog06.com/ Bugün sizlere Ankara'daki psikolog seçimi konusunda önemli bilgiler vereceğiz. Türkiye'nin başkentinde ruh sağlığı desteği arayanlar için doğru uzmanı seçmek pek kolay olmadığına inanıyoruz. Danışan tecrübelerinden yola çıkarak, Ankara'daki psikologlar arasında seçim yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda size yardımcı olacağız. Umarım bu rehber, sizin için en doğru psikolog ile tanışmanıza imkan verir..
Psikologa Ne Zaman Gitmelisiniz?
Ankara, Türkiye'nin kalbinde yer alan hareketli bir metropol. Yoğun iş temposu, sosyal yaşamın karmaşıklığı ve günlük hayatın stresleri, günümüzde daha çok insanın ruh sağlığını etkiliyor. Psikolojik destek, bu zorluklarla başa çıkmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürmek için önemli bir yatırımdır. Hatta kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliğin ve yatırımın olduğunu düşünüyoruz!
Ankara'da psikologlar, çeşitli konularda uzmanlaşmış hizmetler sunuyorlar:
Depresyon ve Anksiyete: Günümüzde çok yaygın olan bu kaygı (endişe) bozuklukları ve iç sıkıntısı sorunlarıyla baş edebilmeniz için terapi desteği almanız gerekebilir... Biliyoruz ki bazen bu problemlerle tek başına mücadele etmeniz çok zor. Panik atak, majör depresyonun yaşam kalitenizi ciddi anlamda düşürmesine izin vermeyin.
İlişki sorunları: Çift, evlilik ya da aile terapisi veya bireysel terapi ile ilişkilerinizi güçlendirebilirsiniz.
Travmatik deneyimler: Geçmişte yaşadığınız zorlu olayların üstesinden gelmek için Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), EMDR gibi terapi yöntemlerinden faydalanabilirsiniz.
Özgüven eksikliği: Kendinize olan güveninizi artırmak ve potansiyelinizi ortaya çıkarmak için bir psikologla çalışabilirsiniz. Sosyal fobi tedavisi olan bir sorundur.
Çocuk psikoterapisti: Çocukluk döneminde yaşanan yeme bozuklukları, öfke kontrolü sorunları ileri yaşlarda daha zor tedavi edilir. Sorunu kaynağında ve erken çözmek için psikoterapi etkili bir yöntemdir.
Ankara'da Psikolog Seçerken Nelere Dikkat Etmeli? (2024 - 2025)
Ankara'da birçok psikolog ve psikolojik danışmanlık merkezi bulunuyor. Doğru uzmanı seçmek, terapi başarısı ve süresi için oldukça önemli. İşte dikkat etmeniz gereken bazı noktalar:
Uzmanlık Alanı: Psikologların farklı uzmanlık alanları vardır. Sizin ihtiyaçlarınıza uygun bir uzman seçtiğinizden emin olun. Örneğin, çocuklarla çalışmak isteyen bir psikolog arıyorsanız, çocuk psikolojisi alanında uzmanlaşmış birini tercih etmelisiniz.
Deneyim: Psikoloğun deneyimi de önemli bir faktördür. Deneyimli bir psikolog, daha geniş bir perspektif ve bilgi birikimi sunabilir.
Yaklaşım: Farklı psikologlar, farklı terapi yaklaşımları kullanırlar. Kendi ihtiyaçlarınıza ve tercihlerinize uygun bir yaklaşım benimseyen bir psikolog seçin.
Referanslar: Çevrenizden veya internet üzerinden psikolog hakkında referanslar alabilirsiniz. Başkalarının deneyimleri, size fikir verebilir.
Ücret: Psikologların ücretleri farklılık gösterebilir. Bütçenize uygun bir psikolog bulmak isteyeceksiniz.
Ankara'daki Psikologların Ücretleri Ne Kadar?
"Ankara psikolog ücretleri", seans süresi, psikoloğun deneyimi ve uzmanlık alanına göre değişiklik gösterir. Genellikle seans ücretleri saatlik 900 TL ile 2500 TL arasında değişmektedir. Bazı psikologlar, ilk görüşme için indirimli ücret uygulayabilirler. Seans Süresi Ortalama Ücret (TL) 30-45 dakika ₺900 - 1800 60+ dakika ₺1800 - 2500
Ankara'da Online Psikolog Hizmeti
Ankara'da ikamet etmiyorsanız veya yüz yüze görüşme için zamanınız yoksa, online psikolog hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Online terapi, evinizin konforunda veya istediğiniz herhangi bir yerden uzaktan psikolojik destek almanıza imkan sağlayacaktır.
Ankara'da En İyi Psikologlar Kimler?
Ankara'da en iyi psikologlar konusunda kesin bir liste yapmak zor. Çünkü "en iyi" kavramı kişiden kişiye değişebilir. Ancak, Ankara'da iyi bilinen ve olumlu yorumlar alan bazı psikologlar ile çalışmak istemeniz en doğal hakkınız. Psikolog kadromuz oldukça geniştir ve web sitemizden detaylı olarak inceleyebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS) ::
youtube
1- Ankara'da psikolog randevusu nasıl alabilirim?
Ankara'da klinik ve uzman psikolog randevusu almak için bize konunun başında paylaştığımız numaradan ulaşabilirsiniz. İster WhatsApp üzerinden ister doğrudan arama ile.
2- Psikolog ile kaç seans görüşmem gerekir?
Terapi süreci kişiden kişiye değişir. Bazı kişiler birkaç seansta fayda görürken, bazı kişilerin daha uzun süreli terapiye ihtiyacı olabilir.
3- Psikolojik destek almak utanılacak bir şey mi?
Kesinlikle hayır! Ruh sağlığı, fiziksel sağlık kadar önemlidir. Psikolojik destek almak, kendinize değer verdiğinizi ve iyileşmek istediğinizi gösterir.
Kaynaklar
Psikolog - Wikipedia
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi
Hemen Şimdi bizimle iletişim kurmak için 0552 878 12 11 telefon numarası üzerinden arama sağlayabilirsiniz...
1 note · View note
kuturkoglu · 22 days ago
Text
Türkiye'de Ortalama Yaşam Süresi
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan “Hayat Tabloları, 2021-2023” verilerine göre Türkiye’de ortalama yaşam süresi 77,3 yıldır. İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık şehiriydi ve doğuşta beklenen yaşam süresi 78,6 yıldı. 2021-2023 yıllarına ilişkin hayat tabloları verileri TÜİK tarafından yayınlandı. Bu nedenle, yeni doğmuş bir çocuğun mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda…
0 notes
gunerkan · 1 month ago
Text
İngiltere Aile Birleşimi Vizesi: Başarılı Başvuru İçin Kapsamlı Rehber
Tumblr media
İngiltere'de yaşayan eşiniz veya partnerinizle bir araya gelmek için aile birleşimi vizesi başvurusunda bulunmayı düşünüyorsanız, bu sürecin en önemli detaylarını sizler için derledik. Doğru hazırlık ve eksiksiz belgelerle başvurunuzun olumlu sonuçlanma şansını artırabilirsiniz.
Temel Uygunluk Kriterleri
İngiltere aile birleşimi vizesi için öncelikle aşağıdaki temel şartları karşılamalısınız:
İngiltere'de yasal olarak ikamet eden bir eş/partnere sahip olmanız
18 yaşından büyük olmanız
Geçerli ve resmi bir evlilik/partnerlik belgenizin bulunması
Mali yeterlilik şartlarını karşılamanız
İngilizce dil yeterliliğinizi kanıtlamanız
Mali Yeterlilik Şartları
İngiltere Hükümeti, aile birleşimi başvurularında mali yeterlilik konusuna büyük önem vermektedir. Sponsorunuzun (İngiltere'deki eşiniz/partneriniz):
Yıllık en az £18,600 gelire sahip olması
Son 6 aylık maaş bordroları ve banka hesap özetlerini sunabilmesi
İstihdam durumunu belgeleyen resmi evrakları sağlaması gerekmektedir
Dil Yeterliliği Gereklilikleri
Başvuru sahiplerinin İngilizce bilgisi konusunda:
En az A1 seviyesinde İngilizce bilgisine sahip olmaları
Onaylı bir sınav merkezinden alınmış geçerli bir dil sertifikası sunmaları
IELTS, Trinity College veya diğer kabul edilen sınavlardan birinden yeterli puan almaları beklenir
Başvuru Sürecinde Dikkat Edilecek Noktalar
Belge Hazırlığı
Tüm belgelerin orijinal ve güncel olmasına dikkat edin
Tercüme gerektiren belgeleri yetkili tercümanlar aracılığıyla hazırlatın
Belgelerin İngilizce veya çift dilli olmasını sağlayın
Online Başvuru
Başvuru formunu eksiksiz ve doğru bilgilerle doldurun
Gerekli harçları zamanında ödeyin
Biyometrik verilerin alınması için randevu alın
Destekleyici Belgeler
İlişkinizin gerçekliğini kanıtlayan fotoğraflar, yazışmalar
Ortak finansal sorumlulukları gösteren belgeler
Birlikte yaşam kanıtları (varsa)
Başvuru Sonrası Süreç
Başvurunuz tamamlandıktan sonra:
Ortalama değerlendirme süresi 12 haftadır
Priority servis ile bu süre 6 haftaya inebilir
Başvurunuz onaylanırsa 2.5 yıllık vize verilir
Sık Yapılan Hatalar ve Önlemler
Eksik veya güncel olmayan belgelerle başvurmak
Mali gereklilikleri tam olarak karşılamamak
İlişkinin gerçekliğini yeterince kanıtlayamamak
Dil yeterliliği konusunda hazırlıksız olmak
Uzun Vadeli Planlama
İlk vizeniz onaylandıktan sonra:
2.5 yıl sonra vize yenileme başvurusu yapmanız gerekecek
Toplamda 5 yıl sonra süresiz oturum başvurusunda bulunabilirsiniz
Bu süreçte İngiltere'de yaşam şartlarınızı korumaya özen gösterin
İngiltere aile birleşimi vizesi başvurusu, detaylı hazırlık ve dikkatli planlama gerektiren bir süreçtir. Tüm gereklilikleri eksiksiz karşılamak ve doğru belgelerle başvurmak, başarı şansınızı önemli ölçüde artıracaktır. Gerekirse bir göçmenlik uzmanından profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
Bu yazıda belirtilen bilgiler genel rehberlik amaçlıdır ve başvuru sürecinde yasal danışmanlık yerine geçmez. Her başvuru kendi özel koşullarına göre değerlendirilir.
0 notes
adl1bbed · 1 month ago
Text
Bölüm 250: Suyun sıcaklığını ancak içen kişi bilir
İmparatorluk Doktoru Wang: "Majestelerine bildiriyorum, bu kulun tanısına göre Dagong'a dahili su rahatsızlığı nüksetmiş. Bu rahatsızlık bedeninde uzun süredir varlığını sürdürüyor. Bu sefer oldukça şiddetli bir şekilde yükselişe geçmiş, korkarım ki..."
Nangong Jingnu bir anlığına donup kaldı. Yüzünün rengi az önceye kıyasla daha da solmuştu. Elini kaldırdı, fakat zorla kendini imparatorluk doktorunun kolunu tutmaktan alıkoyarcasına yarı yolda durdu. Artık geçmişteki zayıflığını gösteren prenses değildi, lakin titreyen sesi her şeyi gözler önüne serdi.
Nangong Jingnu: "Kurtar onu, ben... onun yaşamasını istiyorum. Nasıl yöntemler kullanman gerekiyorsa gereksin, ne tür bir tıbbi malzemeye ihtiyaç duyarsan duy, söylemen yeter."
İmparatorluk Doktoru Wang: "Majesteleri durumu yanlış anladı. Elbette bu yaşlı kulun tıbbi yetenekleri ve imparatorluk hastanesinde bulunan malzemelerle Dagong'un uyanmasını sağlamak zor, fakat... su dondurucu, akciğerler altındır. Altın, suyu kuvvetlendirir... Bu sonsuz bir döngü. Bu sebeple akciğer hastalıkları arasında ateş rahatsızlığı en büyük hasarı verirken su rahatsızlığı tedavisi en zor olandır."
Nangong Jingnu: "Yani şimdi ne olacak?"
İmparatorluk Doktoru Wang'ın suratı sıkıntılı bir hal alırken dikkatlice şöyle dedi, "Bu yaşlı kulun fikrince... Bu yaşlı kul haddini aşarak bir şey söyleyecek. Dagong kurtarılabilse bile ilaçlar hayatının kalanında Dagong'un yaşamının başlıca bir parçası haline gelecek. Sürekli kuvvet ilacı ve bakım gerekli olacak. Ayrıyeten, bu su rahatsızlığı çok uzun süre tedavi edilmeden kalmış. Artık tek seferde ve temelli olarak tedavi edilmesinin bir yolu yok." İmparatorluk Doktoru Wang bu noktaya kadar anlattıktan sonra bir iç çekti. Her ne kadar Qi Yan'ın kimliğinden şüpheleniyor olsa da, hekimlerde ebeveynlik duygusu olurdu. Qi Yan'a daha önce su rahatsızlığı için uygun ilaçlar verilmiş ve özenli bir bakım gösterilmiş olsaydı böylesine kötü bir noktaya gelir miydi hiç?
Geçmişte Qi Yan'dan sorumlu doktor hep Ding You olmuştu. İmparatorluk Doktoru Wang olanlardan sonra gidip özellikle Qi Yan'ın geçmiş sağlık kayıtlarını okumuştu. Fark etmişti ki Ding You gizlice su rahatsızlığını baskılayacak birkaç tıbbi malzeme ekliyordu. Reçete zekice yazılmıştı: rahatsızlık hakkında bilgisi olmayan biri reçeteye bakınca tuhaf hiçbir şey göze çarpmazdı. Buradan açıkça anlaşılıyordu ki Ding You reçetenin üzerine epey kafa yormuştu.
Ama sorun şuydu ki o birkaç malzeme aslında güçlü maddeler değildi. Yalnızca hastalığı baskılama ve geciktirmede işe yarıyordu. Onca yıldır yapılan tek şey, mevcut durumu korumaktı...
Ama İmparatorluk Doktoru Wang asla Nangong Jingnu'nun yanında böyle şeylerin bahsini açmaya cüret edemezdi çünkü bunun mesuliyeti imparatorluk hastanesine yüklenirdi.
Elinden tek gelen, kendi kendine pişmanlık duymaktı. Vakitlice bir derman bulunabilseydi belki de bugün bu kadar ağır bir hale gelmezdi.
Nangong Jingnu'nun yüzündeki ifade gevşerken derin bir nefes verdi. Her ne kadar kalbi hala delicesine acıyor olsa da, en azından Qi Yan'ın hayatı tehlikede değildi. Paha biçilemez hazineler ve nadir bulunan malzemelerde ne vardı? Yüce Wei Krallığı Qi Yan'ın gereksinimlerini karşılayamayacak mıydı sanki?
Nangong Jingnu endişeyle bir daha sordu, "Bu rahatsızlık... onun yaşam süresini etkileyecek mi?"
İmparatorluk Doktoru Wang sakalını sıvazladı, "Bu yaşlı kulun tıbbi yetenekleri... ve Dagong'un sağlığıyla dikkatlice ilgilenecek bir uzman hekim söz konusu olduğunda ortalama bir yaşam süresi elde etmek çok da zor olmayacaktır. Ama..."
Nangong Jingnu'nun daha yeni sakinleşen kalbi bu "ama" ile bir kez daha sıkışmıştı. İnce kaşları hafifçe çatıldı, sesinden bir miktar öfke okunuyordu, "Ne diyeceksen tek seferde söyle, lafı dolandırma."
İmparatorluk Doktoru Wang: "An-Anlaşıldı. Ama... Üst seviye bir bakım bile sağlansa bu su rahatsızlığı hâlâ nüksedebilir. Bu kul az önce de söyledi... Yin yang ve beş element birbirini ya kuvvetlendirir ya da nötrleştirir. Altın suyu kuvvetlendirir, bu sonsuz bir döngü. Bu sebeple gelecekte su rahatsızlığı zaman zaman Dagong'a eziyet etmeye devam edecek. Sık sık öksürük, göğüste sıkışma, nefes darlığı ve baş dönmesi meydana gelecek. İnsan vücudundaki yin ve yang enerjilerinin sorunsuzca akabilmesi tamamen soluklanmaya dayanır. Soluklanma aksadığında... başka sorunlar da baş gösterir. Zihin önceden olduğu kadar berrak işleyemez ve kişi unutkanlaşır. Yazınsal yeteneği de... zamanla körelecektir."
Nangong Jingnu'nun tepki vermesi biraz zaman aldı, sonrasında sinirle, "Bu su rahatsızlığının Yuanjun'un zihnini etkileyebileceğini mi söylüyorsun yani?" dedi.
İmparatorluk Doktoru Wang'ın başıyla onayladığını gören Nangong Jingnu kalbinde saplı bir bıçak bükülüyor gibi hissetti. Aldığı nefesler bile artık düzensizdi.
Dönüp yatakta yatan ve derin bir uykuda olan Qi Yan'a baktı. Bu kişi böyle bir neticeyi hayatta kabullenemezdi. Bir önceki saltanat da dahil, yüce Wei Krallığı'nın kuruluş tarihinde İki Birincilik ile Bir Çiçek unvanını almış kişiler hâlâ bir elin parmaklarıyla sayılabilirdi.
O aslında bir kabile yerlisiydi. Wei Krallığı'nın dilinde konuşmayı, okumayı ve yazmayı öğrenmeye sekiz yaşında başlamıştı. Bugün sahip olduğu başarıları elde etmek için ne kadar çaba sarf ettiği ve ter döktüğünü anlamak zor değildi. Meclis onun krallığını yok etmiş ve yuvasını yıkmıştı, Wei Krallığı'ndan gelen bir öncü asker ise onu Luo Nehri'ne atlamaya zorlamıştı, bu da su rahatsızlığı taşımasına yol açmıştı. Ve şimdi de bu hastalık en çok gurur duyduğu yeteneğini elinden alacaktı. Qi Yan bunu nasıl kabullenebilirdi ki?
Nangong Jingnu Qi Yan ile geçmişlerine dair ufak tefek anıları hatırlamaktan kendini alamadı. Her şeyi kontrolü altında tutup duruma göre strateji oluşturduğu büyüleyici tavrı, çağlar boyu eşine ender rastlanan bir yetenek.
Tüm bunlar... sonuç olarak yok olup gidecek miydi?
Nangong Jingnu aslında Qi Yan'ın zarif duruşunun artık eskisi gibi olmamasını dert etmezdi. Bundan böyle ahmak ve saf birine bile dönüşse kesinlikle en ufak bir hoşnutsuzluk dahi duymazdı. Bu hayat ve bu dünyada...
Bu noktaya kadar düşünen Nangong Jingnu'nun kalbi bir kez daha yerinden oynar gibi oldu. Bu kişi... bir kadındı!
Aklından neler geçiyordu böyle? Bu kişi açık bir biçimde kadındı, iki kadın nasıl bu hayat ve bu dünyada birlikte olmaktan söz edebilirdi...
Hemen ardından, Nangong Jingnu'nun aklına er-jie'si geldi. Xiao-Die'den bahsederken gözlerinde oluşan parıltıyı ve tebessümündeki neşeyi. Sessizliğe büründü.
Nangong Jingnu sabit bakışlarla dikkatlice Qi Yan'ı seyrediyordu. İmparatorluk Doktoru Wang'ın gidip ilaç kaynatmak üzere müsaade isteyen sesini bile duymamıştı.
Qi Yan hâlâ aynı kişiydi. Aynı gözler ve kaşlar, aynı suret, aynı çehre. Sol yanağındaki eskiden kalma yara izi epey silikleşmişti ve hâlâ aynı yakışıklı güzellikteydi.
Uykusunda son derece huzurlu görünüyordu, erkeklerde olmayan bir yumuşaklığı vardı.
Meğer... o baştan beri hep aynıydı. Sonuç olarak bunca zaman asıl kendisinin gözleri yanılgıya düşmüştü.
Nangong Jingnu'nun bakışları daha sonra Qi Yan'ın göğsüne kaydı. Daha önce göğsündeki yanığı görmüştü, onu kandıran şey de tamamıyla bu düz göğüstü. Nangong Jingnu'nun kalbi tekledi. Aklına Qi Yan'ın daha önce, kadınsal özelliklerini baskılamak için zamanında garip bir zehir içtiğini söylediği geldi. Ve bu yüzden, "Bu su rahatsızlığından başka herhangi bir sağlık sorunu var mı?" diye sordu.
Hiçbir cevap gelmedi. Meğer İmparatorluk Doktoru Wang artık odada değildi.
Nangong Jingnu bir anlığına şöyle düşündü: bu mevzu Qi Yan'ın kimliğini ilgilendirdiği için saraylar bölgesindeki insanların tuhaf bir şeyler fark etmemesini sağlamak en iyisi olurdu. Halk arasından Qi Yan'ın sağlık durumuyla ilgilenecek yetenekli birini bulmak için Huainan'daki durum yatışınca bir imparatorluk afişi dağıtacaktı. Ama bundan önce su rahatsızlığının icabına düzgünce bakılmalıydı.
Nangong Jingnu'nun haberi olmadan önce Qi Yan'ın ne kadardır uyuduğunu kimse bilmiyordu fakat sonrasında iki tam gün ve gece boyunca uyudu. Huainan'dan gönderilen askeri raporlar ardı arkası kesilmeden geliyordu.
Altı bakan ve Baş Katip Xing Jingfu krallık deposunun durumu hakkında bir müzakere yapmıştı. Düşündüler ki eğer meclisin açık düşmanlık ilan etmesinin hiçbir yolu yoksa Majesteleri Kadın İmparator'un bu ayaktakımını sakinleştirmek, halka yansıyacak ikincil zararı azaltmak ve bu ayaktakımı birliklerin daha da büyüyüp güçlenmesini önlemek için bir an evvel suçu kendi üstüne alan bildiriyi yapması gerekiyordu. Yoksa meclis ve krallık tehlikeye girecekti.
Nangong Jingnu her zamanki gibi raporları teslim aldı, fakat sessizliğini korudu. Son iki gündür kendine hiç vakit ayırmadan Qi Yan'la ilgilenmişti. Meclis vazifeleriyle ana odada ilgilenmek için imparatorluk çalışma odasındaki imparatorluk masasının Chengchao Sarayı'na taşınmasına karar vermişti.
İki gündür Huainan'dan gelen harp meydanı raporları hiç de iyiye işaret etmiyordu. Huainan'dan buraya varmak düzenli olarak kamçılanan, hızlı bir atla bile on gün civarı sürüyordu. Asıl durum, rapor edilenden çok daha kötü olabilirdi.
Fakat Nangong Jingnu kalbindeki bir hisse tutunuyordu. Suçu kendi üstüne aldığını duyuran bildiriyi yapmaya karşıydı. Xing Jingfu da Nangong Jingnu'nun aklından geçenleri anladığı için imparatorla görüşüp şu tavsiyeyi verme amacıyla saraya geldi: en yüksek pozisyonda bulunan kişi tüm dünyayı kucaklamaya, halkın dayanamayacaklarına dayanmaya ve dünyadaki diğer insanların omuzlayamayacağı ağır yükü omuzlamaya yetecek bir hoşgörü taşımalıydı. Bu yaşlı yetkili biliyor ki Majesteleri krallığı refaha kavuşturmak için çok büyük bir çaba sarf etti. Majesteleri siyaset konusunda oldukça azimli ve halkı önemsiyor, ama...
Nangong Jingnu Xing Jingfu'nun sözlerini dinlediğinde kalbi daha da buruk bir hisle doldu. Yeterince hoşgörü duymamasının sebebi gerçekten de kadın olması mıydı?
Nangong Jingnu Xing Jingfu'ya cevap vermedi. Qi Yan'ın uyanmasını beklemek ve onun fikrini duymak istiyordu. Eğer Qi Yan da onlar gibi düşünüyorsa, o zaman... bu durumu kabullenecekti.
Üçüncü günün sabahında Nangong Jingnu seslenilerek uyandırıldı. Yine sabahlayarak çalışmıştı, bu yüzden hava aydınlanmaya yakın biraz kestirmek için masanın üzerine eğilmişti. Çatık kaşlarıyla neşeli görünen saray hizmetçisine baktı, "Ne var?"
Saray hizmetçisi yere diz çöktü, "Majestelerine bildiriyorum, Dagong gözlerini açtı!"
Nangong Jingnu aniden oturduğu yerden kalktı, ardından büyük bir hızla ana odadan çıkıp doğruca yatak odasına gitti. Raporların üzerini sarı ipek kumaşla örtmeyi bile unutmuştu. Neyse ki yeni göreve alınmış kıdemli danışman hadım üzerine düşeni biliyordu. Odanın kapılarını kapatarak giriş kısmında nöbet tutmaya başladı, hiç kimseyi içeri almayacaktı.
Nangong Jingnu imparatorluk giysisinin uzun eteğini arkasında sürüklerken paravan fanı taşıyan hadım ağaları ufak ve sık adımlarla onu takip ediyordu. Nangong Jingnu hızla yatak odasına girdi, "Yuanjun!"
Qi Yan hasta olduğu her halinden belli olarak arkasındaki yastıklara yaslanmıştı. Nangong Jingnu'nun içeri girdiğini görünce kehribar rengi gözlerindeki ışık titreşti, ardından dudaklarına solgun bir gülümseme yerleştirdi, "Majesteleri."
Qi Yan'ın ciddi ciddi yataktan çıkma niyetiyle battaniyeyi bir kenara ittiğini gören Nangong Jingnu çabucak yatağın yanına geldi ve öfke ile kalp acısı duyarak, "Kalkma! Ne halde olduğunun farkında değil misin, önemsiz bir saygı kuralına uymaya ne gerek var?" dedi. Sözleri sert olsa da, ses tonu kısık ve uysaldı. Azarlamaya dair en ufak bir şey bile yoktu.
Qi Yan battaniyeyi olduğu gibi bıraktı, "Anlaşıldı."
Uzun süren bir sessizliğin ardından ilk konuşan Qi Yan oldu.
Qi Yan: "Mecliste bir şey mi oldu?"
Nangong Jingnu'nun gözlerinde şaşkınlık belirdi, sonra kaşlarını çattı, "Saray hizmetçilerinden biri yetiştirdi mi hemen?" Arka Saray ne siyasete müdahale edebilir ne de siyasi müzakerede bulunabilirdi. Qi Yan'dan başka hiçbir saray hizmetkarının düşüncesizce siyasi meseleleri tartışma izni yoktu.
Qi Yan kalbinin sıkıştığını hissettiğinden, bir iç çekti, "Majesteleri zayıflamış ve de bitkin görünüyor."
Bunu duyunca Nangong Jingnu'nun kalbindeki sıkıntı bir sebepten dışarı çıkmak istedi. Başıyla onayladı ve hiç sansürlemeden anlatmaya başladı, "Huainan'da bir savaş başladı. Bir güruh 'Zhenqian ordusu' diye bir ordu kurdu ve en son dün ulaşan raporda güruhun iş birliği içerisinde çalışarak çoktan üç kale şehrini ele geçirdiği yazıyordu. Birlikleri gün geçtikçe büyüyüp güçleniyor. Huainan Genel Valisi ayaklanmayı bastırmak için bir ordu gönderdi ama meclisten açık bir emir almadıkları için askeri taarruza geçmediler. Her ne kadar kışın Huainan başkentten daha sıcak olsa da, bitkiler ve ağaçlar sararıp dökülecek neticede. Ordunun düzenli ve eş zamanlı ilerlemesi oldukça zor olacaktır. Ayrıyeten bu güruhu oluşturanların çoğu oranın yerlisi. Bir çimenliğe onlar hükmediyor, arazi şartlarına aşinalar ve şehirde çok sayıda akrabaları ya da eski tanıdıkları var. Her bir hareketin haberini alıyorlar, bu sebeple yapılan birkaç isyancı bastırma girişiminin neredeyse hiçbir etkisi olmadı. Meclisin daha fazla askeri ve generali olsa da, arazi açısından avantaj o güruhta. Açık düşmanlık ilan ettiğimiz anda hiç kuşkusuz inişli çıkışlı bir savaş yaşanacak. Büyük ordu bir kez yola çıktı mı savaşı kazanmak zorunda, aksi halde imparatorun yetkisi tamamen kaybedilmiş olacak. Ama eğer savaş başlarsa bir aylık masraflar yetmiş beş bin liang gümüşü bulacaktır. Meclis kap kacak ne varsa ezip hurda olarak satsa bile ancak üç aylık masrafı karşılayabiliriz. O yüzden..."
Qi Yan doğal bir tavırla cümleyi tamamladı ve yavaşça, "O yüzden o yaşlı yetkililer Majestelerinden güruhu yatıştırmak için suçu kendi üstüne alan bir bildiri yayımlamasını mı istedi?" dedi.
Nangong Jingnu Qi Yan'dan bunu duyduğuna hiç şaşırmamış, üstelik biraz rahatlamış ve umutlanmıştı: Belki de... imparatorluk doktoru abartıyordu. Bu kişi gayet iyi durumda değil miydi?
Nangong Jingnu başıyla onayladı.
Qi Yan: "Majestelerinin fikri nedir?"
Nangong Jingnu Qi Yan'ın varacağı kanıyı etkilemek istemediği için, "Önce senin fikrini duymak istiyorum," dedi.
Qi Yan: "Bu kulun fikrince... bu suçu kendi üstüne alan bildiri asla yapılmamalı."
Nangong Jingnu afallamış ve kalbini kaplayan bulutlar tamamen dağılmıştı. Telaşla, "Neden?" diye sordu.
Dışarıdan gelen ani bir bildiri, konuşmalarını böldü, "Majesteleri, meclis toplantısı vakti geldi."
Nangong Jingnu: "Qiu..." Bu tek kelimeden sonra aniden durdu. Nangong Jingnu Qiuju'dan bugün meclis toplantısına katılmayacağının bilgisini iletmesini isteyecekti. Zaten o yaşlı yetkililerin onu suçu kendi üstüne alma bildirisini yapmaya ikna etme çabasından başka bir şey gerçekleşmeyecekti.
"Qiu"yu oluşturan tek karakter, aralarında nadir oluşan sıcaklığı yok etmişti. Ortam sessiz bir hal aldı.
Ne Nangong Jingnu bir şey söyledi ne de Qi Yan.
Qi Yan'ın Qiuju, Chen Chuansi ve Xiahe'yı başka yere yollamasının üzerinden biraz vakit geçmişti. İkisi de sözsüz bir anlaşma yapmışçasına bir daha bu konuyu açmamıştı, fakat ne de olsa Qiuju uzun yıllardır Nangong Jingnu'nun yanında hizmet veriyordu. O mevcudiyet kısa bir zaman diliminde hiç olmamış gibi davranılabilecek bir şey değildi.
Qi Yan inatla Nangong Jingnu'ya asıl durumu anlatmamayı seçiyordu. Bir yandan Sifang bankasını deşifre etmek istemiyordu, diğer yandan ise biliyordu ki Nangong Jingnu'nun yumuşak bir kalbi vardı. Hâlâ hayatta olduklarını öğrenirse kesinlikle onları buraya geri getirttirirdi, sonrasında ise hayatı yine tehlikeye girerdi.
O yüzden bu mesele zamanla ikisinin arasında saplı görünmez ve ulaşılamaz bir diken haline gelmişti. Kazara hareket ettirildiğinde can yakıyordu.
Qi Yan: "Majesteleri önce gidip meclis toplantısına katılmalı. Şu an savaş dönemindeyiz. Majesteleri sebepsiz yere meclis toplantısını es geçerse diğer insanlara dedikodu malzemesi vermiş olur."
Nangong Jingnu başını başka yere çevirdi, "Mm. Az sonra ilacını iç, kahvaltı için beni beklemene gerek yok. Bana ayrı hazırlarlar, meclis dağıldığında tekrar geleceğim."
Qi Yan: "Mm."
... ...
Nangong Jingnu gittikten sonra Qi Yan şakaklarını biraz ovuşturdu. Başından zonklayan ve sızlayan bir acı yayılıyordu. Çok uzun süre boyunca uyuduğu için midir bilmiyordu ama uyandığında zihni allak bullak haldeydi ve dili de kasılmış gibiydi.
Neticede tam da Nangong Jingnu'nun tahmin ettiği gibi olmuştu. Altı bakan ve Baş Katip toplantı sırasında Nangong Jingnu'dan bir kez daha suçu üstlenme bildirisi talep etmişti. Nangong Jingnu meclis toplantısını apar topar sonlandırmış ve derhal Qi Yan'ın yanına dönmüştü. Fakat Qi Yan'ı daha öncekiyle aynı pozisyonda otururken bulmuştu— hâlâ yatağın ön kısmındaki yastıklara yaslanıyordu, ama şimdi uyuyakalmıştı.
Nangong Jingnu dudaklarını sımsıkı kapattı. Yatağın kenarına oturdu, ardından Qi Yan'ı hafifçe dürttü, "Yuanjun?"
Qi Yan gözlerini açtı. Önündeki kişiyi net bir şekilde gördüğünde başını çevirip camdan dışarı baktı, "Majesteleri sabah toplantısından döndü mü? Nasıl tekrar uyuyakaldım ben?"
Nangong Jingnu kendini soğukkanlılığını korumaya zorlayarak açıkladı, "İmparatorluk doktoru ilacın sakinleştirici özellikleri olduğunu söyledi, o yüzden baş dönmesi yapabilir."
Qi Yan istemsizce tekrar iç çekti, ardından duruşunu dikleştirdi, "Bu kulun kanaatince Majestelerinin iki sebeple suçu üstlenme bildirisi yapmaması gerek. İlki, bu güruhun kendine 'Zhenqian ordusu' demesi. Majesteleri suçu üstlendiğini duyurursa onları sakinleştirmemekle kalmaz, yeni yoldaşlar bulmak ve kendilerini güçlendirmek için bir sebep de verir. İkincisi ise her ne kadar Majesteleri soylu kadın imparator olsa da, Majesteleri bir kadın sonuç olarak. Her zaman erkekler tarafından hükmedilmiş bu dünyada... Majestelerinin ömür boyu yaptığı her bir hata abartıldıkça abartılacaktır." Bu noktaya kadar konuşan Qi Yan uzun bir iç çekti ve yavaşça devam etti, "Majestelerinin temeli gitgide güçleniyor olsa da kim bilir kaç erkek, talebe, savaşçı, tüccar ya da halktan insan tepelerinde bir kadının durmasını hâlâ aşağılayıcı bir şey olarak görüyordur. Bu ayaktakımı ayaklanması da bunu bir miktar kanıtlar nitelikte. İnsan kalplerini öngörmek zordur, dönekliği ve fenalığı buradan anlaşılıyor. Derler ya insanların ağzını tıkamak nehrin akışını durdurmak gibidir. Halkın çıkardığı yaygara metali eritebilir; bir cümle bir insanı mahvetmeye yeter. Bu dünya erkeklere karşı son derece hoşgörülü, kadınlara karşı ise açıklanamaz bir şekilde sert. Eğer Majesteleri erkek olsaydı suçu üstlenme bildirisi sana çağlar boyu iyi bir nam kazandırabilirdi. Bu günlerde her şey tersine döndü, yani sonuç da tam tersi olacaktır. O yüzden bu bildiri yapılmamalı."
Nangong Jingnu bunları dinledikten sonra zihnine bilgelik dökülmüş gibi hissetti. Önceden kalbinde hep iç sıkıntısından başka belirsiz bir endişe vardı. Qi Yan'ın dikkat çektiği noktaları dinledikten sonra birden aydınlandığını hissetmişti.
Nangong Jingnu sonrasında, "Bu şey işe yaramayacağına göre, meclis isyanı nasıl bastırmalı?" diye sordu, "Çözüm kesinlikle yokmuş gibi davranmak değil."
Qi Yan elini kaldırıp alnını tuttu. İnce parmaklarını şakaklarına bastırdı, uzunca bir süre geçtikten sonra şöyle dedi, "Bu kul bir plan hazırladı... Ama gerekli yöntemler biraz zalimce kaçabilir. Majesteleri bunu kabul ediyor mu?"
Nangong Jingnu bir an sessiz kalsa da sonra başını sallayarak onayladı.
... ...
Qi Yan Nangong Jingnu'ya planını anlattı ve Nangong Jingnu bunu gerçekten de biraz zalimce buldu. Fakat kesinlikle dahice bir plan olduğu söylenebilirdi.
Huainan bölgesinde nadiren kar yağardı, bu yüzden orada en kuru geçen mevsim kıştı. Qi Yan Nangong Jingnu'dan Huainan'a gizli bir emir göndermesini istemişti. Rüzgarlı bir gece ve o gecede bir saat belirleyip seçilmiş kişilere dağları ateşe verdirteceklerdi. Yangını aynı anda başlatmaları gerekiyordu. İçinde yerel askerlerin de olduğu bir cellat birliği kurulacaktı. Onlara büyük vaatler sunulup aileleri ve akrabalarının güvenliği sağlanacaktı. Tam o gece bu birlik o güruhun ele geçirdiği kale şehirlerine sızarak düşman liderlerine yönelik kelle uçurma operasyonunu başlatacaktı.
Eş zamanlı olarak yerel aksanla konuşan ve dağlardaki yangından kurtulup gelmiş, o güruhtan biri kılığındaki askerler gönderilecek ve yardım istemek için ele geçirilmiş şehirlerde bir araya geleceklerdi.
O askerler şehirlere girdiklerinde çaktırmadan çeşitli noktalarda çıkan bu yangınların göklerden gelen alevler, göğün gazabından kaynaklı ilahi bir ceza olduğuna dair bir söylenti yayacaklardı.
Qi Yan bu noktaya kadar anlattıktan sonra bakışlarını aşağı çevirdi. Dudaklarının kenarları bir miktar kıvrılırken gözlerinden belli belirsiz ve fark edilemez bir hüzün geçti. Zamanında bu "göklerden gelen büyük yangınlar" planını onun üzerinde de kullanmıştı...
Krallık deposunun şu an bu kadar boş olmasına az ya da çok Weiyang Sarayı'nın, yani şimdiki Chengchao Sarayı'nın yeniden inşası neden olmuştu... Nangong Jingnu ona saraylar bölgesindeki en güzel saray odasını vermişti, bunun Qi Yan'a ayrı bir azap çektirdiğininse farkında bile değildi. Qi Yan sabahları gözünü açıp da bu saray odasını gördükçe geçmişte yaptığı şeyleri hatırlıyordu.
Nangong Jingnu'nun gözlerindeki şok ifadesi geldiği gibi gitti. Böyle yöntemler kullanmak ona yakışmasa da Nangong Jingnu kabul etmek zorundaydı ki bu dahiyane bir plandı.
Dünya üzerindeki birçok general "Savaş Sanatı"nı altın kural olarak görüyordu. Fakat bunu akıllarına kazıdıkları halde iş gerçek savaşa gelince unutuveriyorlardı. "Savaş Sanatı, Savaş Hilesiyle Saldırmak"tan alıntı yapacak olursa: "Generalliğin en yüksek biçimi düşmanın planlarına ket vurmak, ikinci biçimi düşman birliklerinin bağlantı noktasını bozmak, ondan sonrası düşman ordusuna harp meydanında saldırmak, en kötü hareket tarzı ise surlu şehirleri kuşatma altında tutmaktır. Mümkünse kişi surlu şehirleri kuşatmaktan kaçınmalıdır."
Basitçe söylemek gerekirse generalliğin en yüksek biçimi, düşman birliklerini savaşmadan yenmekti.
Ve meclisin önemli yetkilileriyle Huainan Genel Valisi meclisin bir an evvel kaybedilen kale şehirlerini yeniden alması gerektiğini düşünüyordu, bu da Sun Tzu'ya göre: başka seçenek kalmayınca başvurulacak bir yöntemdi.
Qi Yan yumruğunu dudaklarına bastırarak birkaç kez sessizce öksürdü. Nangong Jingnu endişeyle, "Bir yerin mi ağrıyor? Bir bakması için imparatorluk doktorunu çağırayım mı?" diye sordu.
Qi Yan: "Sorun yok, sadece bu kulun biraz boğazı kaşındı. Bu kul daha lafını bitirmedi, daha planın yarısındayız."
Nangong Jingnu kalkıp Qi Yan için bir kap su doldurdu. Qi Yan'ın suyu içip bitirmesini izledikten sonra, "Dinliyorum," dedi.
Qi Yan: "Bu kulun az önce anlattıkları sadece hazırlık aşamasıydı. En önemli kısım 'boyun eğdirme'. O ayaktakımını tekrar topluma katmak en öncelikli iş."
Nangong Jingnu sessizce iç geçirdi, "Bunu bilmiyor muyum sanıyorsun? Huainan zengin ve yoğun nüfuslu bir bölge, ayrıca yüce Wei Krallığı'nın tahıl ambarı. Huainan'daki dengesizlik meclisi ve krallığı da sarsar. Öncesinde aklıma birkaç yol geldi, en dolaysız ve etkili yöntem kazanç vaadiyle tuzağa düşürmek olur. Ama şu an krallığın deposu boşa yakın. Üç yıllık genel af henüz dolmadı, ama af sürdüğü halde isyan çıkarmadılar mı?"
Qi Yan: "O ayaktakımının çoğunu temiz geçmişleri olan çiftçiler oluşturuyor. Majestelerinin çıkardığı krallık çapındaki af onlara bir yarar sağlamadı. Ama bu sefer durum farklı; dağlar yakıldıktan sonra güruhun içinde kaçınılmaz olarak endişeye kapılan kişiler olacak. Majesteleri saygın statüde birini Majestelerinin imparatorluk fermanını Huainan'a götürmesi ve şehir suruna asması için yollayabilir. Sonra da birileri şehrin otuz metre ötesinde üzerinde Majestelerinin mührü basılı olan birkaç afişi dağıtmaya yollanır. Gece olunca şehir kapılarını kapatır ve diledikleri gibi almalarına izin verirler. Karmaşık içerikler barındırmasına da gerek yok. 'Bu mektupla beraber geçmiş geçmişte kaldı' yazsan yeter."
Nangong Jingnu hemen, "Ama ya almaya gelmezlerse?" diye sordu.
Qi Yan hafifçe gülümsedi. Gözlerinde düşkün ve nazik bakışlarla sakin bir şekilde açıkladı, "Eğer almazlarsa alması için başka adamlarımızı yollarız. İlk sefer için çok fazla bırakmaya gerek yok, her şehir için elli kopya yeterli olur. Her on günde bir bir grup daha ekle. Her sefer için sabit bir sayı yok ama fazla olmasın. Azaltma işi de uygun şekilde yapılmalı. Ondan başka... Majesteleri o ayaktakımının çoğunun yerlilerden oluştuğunu söylememiş miydi? O halde şehirde de dağıtım yapılsın. Bırakın şehirdeki halk, ailelerinden ve arkadaşlarından yanlış yola girmiş olan kişilere ulaştırsın haberi. Elbette bu imparatorluk fermanının bir ay sonra geçerliliğini yitireceği, eğer bir ayın sonunda güruh hâlâ sakinleşmemiş olursa büyük ordunun buna dahil olmuş herkesi aileleriyle birlikte isyan suçundan cezalandıracağı da açıkça belirtilmeli."
Nangong Jingnu dinlemeyi bitirdiğinde bir an durup gözden geçirdi, "Sen biraz dinlen, ben gidip bunu altı bakanla konuşacağım."
Qi Yan Nangong Jingnu'nun elini yakaladı, "Majesteleri, acele etme."
Nangong Jingnu'nun kalbi aniden iki kere tekledi, Qi Yan'ın ise aklına bir şey gelmiş gibi görünüyordu. Sessizce elini geri çekti.
Bu, Nangong Jingnu'nun Qi Yan'ın kadın olduğunu öğrenmesinden beri aralarında yaşanan ilk "yakın temas"tı. Her ne kadar bir saniye kadar sürse de...
Nangong Jingnu kalbindeki tuhaf hissi bastırdı, "Bir şey daha mı söyleyeceksin?"
Qi Yan: "Majesteleri, bu kulun anlattığı bu planın denetimi çok büyük önem arz ediyor. Üstünkörü yapılırsa tam ters etki yapabilir. Yalnızca güruhu sakinleştirmekte başarısız olmakla kalmaz, meclisin ve Majestelerinin tüm saygınlığını yitirmesine de yol açar. Fazla şiddetli bir biçimde yapılırsa isyancıları gözünü karartıp meclise meydan okumaya zorlar. Ve seçilecek kişi... Majestelerine şüpheye yer vermeyecek derecede sadık olmalı ve statüsü belli bir saygınlıkta olmalı..."
Nangong Jingnu: "Gongyang Huai'ye ne dersin?"
Qi Yan: "Baishi elbette harika bir seçim olur, fakat Komutan askeri gücü elinde tutuyor. Güruha karşı fazla baskıcı kaçar. Ve böyle bir dönemdeyken Baishi Majestelerine yardım etmek ve Majestelerini korumak için başkentte kalmalı. Başkentten ayrılmasını tavsiye etmem."
Nangong Jingnu Qi Yan'ın sözlerindeki bizzat gönüllü olma amacını sezmişti, bu yüzden anında geri çevirdi, "Hayır. Şu an uzun bir seyahati kaldırabilecek durumda değilsin. Dışarısı buz gibi ve Huainan oldukça uzakta, bu eziyetin altından kalkamazsın."
Nangong Jingnu'ya bakarken Qi Yan'ın dudakları titredi. Uzun bir süre daha geçtikten sonra sessizce birkaç kelime mırıldandı, "Bu kul sadece Majesteleri için bir şeyler daha yapmak istiyor." Bu cümle oldukça sakin bir şekilde söylenmişti fakat Nangong Jingnu bir sebepten saklı bir veda sezmişti. İstemsizce gözleri kızardı. Nangong Jingnu gözlerini kaçırdı, ama sert bir biçimde karşılık verdi, "Hayır dediysem hayır! Ben gidiyorum... Daha sonra tekrar seni görmeye geleceğim."
Qi Yan başka bir şey söylemedi. Sadece Nangong Jingnu görüş açısından çıkana kadar arkasından baktı. Nangong Jingnu'nun gidişinin üzerinden çok geçmeden Qi Yan tekrar uyuyakaldı. Uyandığında, Nangong Jingnu tekrar Qi Yan'ın başucundaydı.
Odanın içerisi oldukça loştu, yalnızca birkaç tane gaz lambası yakılmıştı. Koyu turuncu ışıltı, Nangong Jingnu'nun yüz ifadesini biraz bulanıklaştırıyordu. Qi Yan uzunca bir süre şaşkın şaşkın baktıktan sonra, "Majesteleri? Saat kaç oldu?" diye sordu.
Nangong Jingnu Qi Yan'ın battaniyesini düzeltti, ardından elini kaldırıp alnına dokundu, "Neredeyse gece yarısı oldu. İmparatorluk doktoru iyi durumda olmadığını söyledi, bu yüzden ilacına bazı sakinleştirici etkisi olan maddeler ekledi."
Nangong Jingnu bunu dedikten sonra bakışlarını aşağı çevirdi. Brokar battaniyeye bakarken dalıp gitti.
Qi Yan'ın dahiyane planı altı bakanın, Baş Katip'in ve Komutan'ın desteğini almıştı. Fakat daha kimin seçileceğine karar veremeden imparatorluk hastanesinden biri aceleyle oraya gelip rapor vermişti: Dagong'un bilinci açılmıyordu.
Nangong Jingnu derhal politik tartışmayı sonlandırmış ve soluğu orada almıştı. Qi Yan uyanalı daha bir gün olmuşken tekrar komaya girmişti.
Nangong Jingnu çok öfkelenmişti ve imparatorluk hastanesindeki insanlar adeta parmak uçlarına basarak yürüyordu. İmparatorluk Doktoru Wang yazdığı reçetede kesinlikle hiçbir sorun olmadığına dair kendi hayatı üzerine yemin etti.
İmparatorluk Doktoru Wang masumiyetini kanıtlamak için Qi Yan'ın ilacından kalanları içti. Dört saatin ardından hiçbir şey olmamıştı.
Nangong Jingnu paniğe kapılmıştı, bir an olsun ayrılmadan Qi Yan'ın başucunda nöbet tutuyordu. Ara sıra parmaklarını uzatıp Qi Yan'ın nefes alıp almadığını kontrol ediyordu.
İmparatorluk hastanesi kafa kafaya verdi. Akupunktur da dahil tüm yöntemler denenmişti... Fakat Qi Yan'da uyanmaya dair hiçbir işaret yoktu. Nangong Jingnu bir kez daha ne denli işe yaramaz biri olduğunu fark etti. Soylu bir kadın imparator olduğu halde elinden bir tek gözlerini açık tutarak umut etmek ve bir ahmak gibi beklemek geliyordu.
Neyse ki Qi Yan bu sefer geçenki kadar uzun bir süre uyumamıştı. Birkaç saat sonra gözlerini açtı ve uyandığında hiçbir yerinde ağrı sızı da yoktu. Fakat Nangong Jingnu biliyordu ki bu, Qi Yan'ın sağlığında bir problem olmadığı anlamına gelmiyordu. Eğer normal derin uyku hali olsaydı akupunktur tedavisi bile uygulandığı halde uyanmaması imkansızdı.
Nangong Jingnu'ya en derin çaresizliği yaşatansa: imparatorluk hastanesi Qi Yan'a su rahatsızlığından başka hiçbir rahatsızlık teşhisi koyamıyordu.
Nangong Jingnu elini kaldırarak Qi Yan'ın alnına düşmüş olan serbest saçı düzeltti, ardından yumuşak bir tonda, "Sarayına yeni saray hizmetkarları atadım," dedi, "Yanında kimsenin durmaması sıkıntılı bir şey. Bugün gün boyu çalıştığım için şimdi istirahat etmeye gideceğim. Bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeter. Susamış veya acıkmış hissedersen hemen bir saray hizmetkarı çağır, tamam mı?"
Qi Yan: "Mm."
Nangong Jingnu gözlerinin çevresindeki nemi zorla geri tuttu, "O halde ben çıkıyorum?"
Qi Yan: "Majesteleri, lütfen bekle!"
Nangong Jingnu: "Mm?"
Qi Yan: "Tartışma nasıl gitti? Meclis yetkilileri ne dedi...?"
Nangong Jingnu: "İçin rahat olsun, hepsi planının işe yarayacağını düşünüyor. Yarın halledeceğim."
Qi Yan: "Peki ya kişi tercihi? Karar verildi mi?"
Nangong Jingnu: "Onu hâlâ tartışıyoruz. Eğer Gongyang Huai'nin buna uygun olmadığını düşünüyorsan Baş Katip'i kendi başına yollayabilirim. Baş Katip en yüksek rütbeli yetkili, hem de yazınsal bir yetkili. Bu senin isteklerini yerine getirmiş olur, değil mi?"
Qi Yan bir an düşündükten sonra, "Eğer Efendi Baş Katip bu seyahate çıkmayı kabul ediyorsa, gayet makul," diyerek yanıtladı.
Nangong Jingnu: "Dinlenmene bak."
... ...
Nangong Jingnu arkasına döndüğü anda gözyaşları sessizce akmaya başladı. Sırtını dikleştirdi ve çenesini hafifçe kaldırdı, ardından yatak odasından çıktı.
Yatak odasının dışında şiddetli bir rüzgar esip geçti. Anında Nangong Jingnu'nun giysilerinin arasından geçti, yanakları da bıçak kesikleri açılmış gibi acıyordu.
Büyük bir tören alayı Nangong Jingnu'nun peşinden geliyordu. Gözyaşları sessiz sessiz akarken grubun en önünde yalnız başına yürüyordu.
Bu yalnız ve acı verici derecede soğuk gecede, Nangong Jingnu bir başına saray yolunda ilerliyordu. Kemiklere işleyen bir soğuk ve sonsuz bir hüznü karşısına alarak ilerliyordu.
Qi Yan ve onun... henüz tüm gerçekleri çözümleyecek vakitleri olmamıştı. Daha oturup her şeyi doğru düzgün konuşamamışlardı.
Neden?
Nangong Jingnu imparatorluk çalışma odasına döndü. Diğer efendilerle bir konuşma yaptıktan sonra Baş Katip dışında herkesi gönderdi ve onunla bir kez daha Qi Yan'ın planının kilit noktalarının üzerinden geçti. Baş Katip dinlemeyi bitirdiğinde iç geçirerek alkışlamıştı. Beden yerine kalbi harap etmek; plan bundan ibaretti.
Çiftçiler boğazlarından geçecek gıdalar konusunda göklere güvenirdi, bu yüzden de olayların doğaüstü ve efsanevi tabirleri karşısında ayrı bir dehşet duyardı.
Nangong Jingnu: "Yılın sonuna geldik. Seni bu yolculuğa tek başına yollamamam gerek, ama meclis tehlikeli bir dönemde. Yuanjun'un da dediği gibi bu meselenin denetimi net ve doğru olmak zorunda, o yüzden bu görevi hem yetenek açısından seçkin hem de tamamen güvenilir birine vermem lazım."
Xing Jingfu: "Bu yaşlı yetkili anlıyor. Lütfen içiniz rahat olsun, Majesteleri!"
Nangong Jingnu: "Gidip eşyalarını topla, üç gün içerisinde benim imparatorluk fermanımı da yanına alarak yola çıkacaksın. Seni bizzat uğurlayacağım."
Xing Jingfu resmi cübbesinin alt eteklerini yayarak yere diz çöktü, "Bu yetkili emre itaat ediyor!"
... ...
Nangong Jingnu gece boyu oturup imparatorluk fermanını yazdı, ardından Çalışma Bakanı'nı çağırıp fermanı bir taş tablet üzerine oydurttu. İş yoğunluğu azaldığı için birkaç günlüğüne doğru düzgün Qi Yan'ın yanında olabileceğini ve Qi Yan'ı tedavi etmesi için halk arasından meşhur bir hekim araması için birini yollamayı düşündü.
Ne var ki... evdeki hesap çarşıya uymazdı.
Xing Jingfu'nun Huainan'a gitmek üzere yola çıkışından önceki gece yaşlı annesi uykusunda vefat etti. Bulduklarında yaşlı hanımefendinin cesedi çoktan soğumuştu.
Wei Krallığı kanunlarına göre ebeveyni ölen kişi üç yıl boyunca yas tutmalıydı. Bu eylemi gerçekleştiren kişiye de yaslı kimse denirdi. Mecliste çalışıyorsa yetkili pozisyonundan istifa etmeli ve ticaretle uğraşıyorsa pazarlarda bulunmamalıydı. Çiftçiler bile tekrar tarlada çalışamazdı ve bu durum en çok da meşru en büyük erkek evlat için geçerliydi. Bazı tanınmış ailelerde meşru en büyük erkek torun dahi bir yıl boyunca yas tutmak zorundaydı.
O üç yılda yaslı kişi mezarın yanına tek bir kulübe inşa etmeli, kenevir ipinden giysiler giymeli, sade yemekler tüketmeli ve her gün ibadet etmeliydi.
Wei Krallığı Konfüçyüs felsefesini benimsediğinden aileye vefa konusuna büyük önem veriyorlardı. Bir bilgin olan Xing Jingfu ailesine vefasızlık ederse yalnızca kendisi değil, torunu ve diğer mirasçıları da utançtan başlarını kaldıramaz hale gelirdi.
Bu haber saraya ulaştığında Nangong Jingnu uzunca bir süre sessizliğe büründü. Xing Jingfu'yu Huainan görevinden azletti ve ona pozisyonundan üç yıllığına çekilmesi için izin verdi. Üç yıl sonra yeniden göreve başlayabilirdi. Ayrıca Xing hanesine iletilmek üzere bir ağıt beyitiyle plaket yazdı, Xing Jingfu'nun annesine Zhaoming Hanımı unvanı verdi.
Sol ve Sağ Danışmanlar Katipliğe ortaklaşa bakacak ve imparatordan emir bekleyecekti. Fakat Nangong Jingnu'nun önünde çok daha büyük aciliyet teşkil eden bir mesele duruyordu: denetmen grubu Huainan'a doğru yola çıkmak üzereydi fakat görevin sorumlusu pozisyonu yine boş kalmıştı.
Nangong Jingnu'nun bu sefer kafası tamamen allak bullak olmuştu. Tahta çıkışından beri kendine genç ve sadık yetkililerden bir grup kurmuş olsa da, birçoğu böylesine büyük ve önemli bir vazifeyi üstlenecek kabiliyetten yoksundu.
Önceki saltanattan kalan yaşlı yetkililer arasında Nangong Jingnu'nun güvenebileceği ve yeterince kabiliyete sahip tek kişi Xing Jingfu'ydu. Geri kalanlar ya uzun bir yolculuk için fazla yaşlıydı, ya onların operasyon tarzını uygulayamayacak kadar bağnazdı, ya da hâlâ önceki saltanatla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyordu.
Gongyang Huai kötü bir seçenek değildi. Fakat Qi Yan'ın da dediği gibi, askeri gücün yarısını elinde bulunduruşu o güruha fazla baskıcı gelir ve korkuturdu.
Nangong Jingnu etraflıca düşündükten sonra Jin vilayetinden gelen Vekil Savaş Bakanı Qin De'nin bu görevi üstlenmesine kadar getirdi. Qin De Qi Yan'ın öğrencisiydi ve bizzat Qi Yan'ın seçtiği bir yetkiliydi.
Nangong Jingnu bu fikri netleştirdikten sonra doğruca Chengchao Sarayı'na gitti. Qi Yan'ın fikrini sormak ya da bir talimatı var mı öğrenmek istiyordu.
Fakat Chengchao Sarayı'na vardığında bir saray hizmetçisi ona Hanımefendi Kıdemli Dul Ya'nın iki saat önce ziyarete geldiğini bildirdi.
Nangong Jingnu ilk başta şaşırıp kaldı: onun burada ne işi vardı?
Hemen ardından Jiya ile Qiyan Agula'nın geçmiş "bağlantı"larını hatırladı— Qi Yan Nagsi Erihe'nin geçmişte Jiya'yı Qiyan Agula'nın karısı yapmaya niyetlendiğini söylemişti...
Nangong Jingnu'nun kalbine biraz garip bir his doldu. Üstelik Jiya'nın yaklaşık iki saattir yatak odasında olduğunu duyunca adımları daha da hızlandı.
Nangong Jingnu yatak odasının kapılarını bir gıcırtıyla itip açtı. Katlanır paravan görüş açısını kapatıyordu.
Katlanır paravanın arkasından Jiya'nın şuh sesi duyuldu, "Kim o?"
Nangong Jingnu hızlıca oraya gitti. Qi Yan'ın üzerinde sadece kar beyazı giysilerle yatakta arkasına yaslanmakta olduğunu gördü. İçi boş birkaç ilaç kâsesi sehpaya bırakılmıştı, Jiya ise hiçbir çekince duymadan yatağın kenarında oturuyordu!
Nangong Jingnu'nun yüz ifadesi soğuk bir hal aldı, "Burada ne işin var?"
Jiya güzel bir gülümseme ortaya koydu, tanımlanamaz bir güzellikti. "Yuanjun'un hastalandığını duydum ve ziyarete geldim." Gülümseyerek Qi Yan'a baktı.
Qi Yan ise bir yorumda bulunmadan dudaklarının kenarlarını kaldırdı.
Qi Yan'ın gülümseyişini gören Nangong Jingnu'nun kalbinde alevler parladı. Aniden bir farkındalık geldi: doğru ya, Jiya çok uzun zaman önce Qi Yan'ın asıl kimliğini öğrenmiş olmalıydı. Bunca yıldır söylemediğine göre kesinlikle bu işin içinde bir iş vardı!
Nangong Jingnu soğukça, "Göreceğini gördün mü?" dedi.
Jiya: "Mm, gördüm."
Nangong Jingnu: "Kapının yerini biliyorsun."
Bu durum Jiya'yı hiç de sinirlendirmemişti. Bir süre parmaklarının ardından kıkır kıkır güldükten sonra kalktı ve gitti.
Kapının kapanma sesi gelince Nangong Jingnu'nun gergin bedeni nihayet rahatladı. Bir süre boyunca Qi Yan'a baktı, ardından sessizce iç çekti, "Bugün kendini nasıl hissediyorsun?"
Qi Yan Nangong Jingnu'nun verdiği tepkinin yalnızca yarısını doğru tahmin etmişti. Nangong Jingnu'nun Jiya'ya karşı sergilediği tavrı doğru öngörmüş fakat sonrasına dair tahmini yanlış çıkmıştı.
Nangong Jingnu hemen Jiya'nın neden geldiğini sorar diye düşünmüştü, fakat Nangong Jingnu bundan bahsetmemişti bile.
Qi Yan: "Majestelerine endişesi için teşekkürler, bu kul artık çok daha iyi hissediyor. Hanımefendi Kıdemli Dul sağ olsun eşlik etti."
Nangong Jingnu'nun kaşlarının arası seğirdi. O anda hayret içinde Qi Yan'a baktı, sanki artık onu tanıyamıyormuş gibiydi.
"Eşlik" kelimesi Nangong Jingnu'nun kalbini inanılmaz buruk bir hale getirmişti. Ne ara onun İmparatorluk Eşi'ne eşlik etme sırası yabancılara gelmişti?
Sözcükler diline kadar geldi fakat Nangong Jingnu onları geri yuttu. Qi Yan'ın uyanılmaz gibi olan o derin uykuda nasıl göründüğünü hatırladı ve Qi Yan'ın hastalıklı haline bakarken sahiden de onu azarlamaya gönlü elvermedi.
Qi Yan: "Majesteleri... işler yolunda gidiyor mu?"
Nangong Jingnu tekrar iç çekti. Yatağa oturmak istedi, fakat az önce orada Jiya'nın oturduğunu hatırlayınca bu istek yok olup gitti. O yüzden yuvarlak bir tabure çekip Qi Yan'ın yanına oturdu, "Yaşlı Hanımefendi Xing dün gece vefat etti. Xing Jingfu biri aracılığıyla bir rapor gönderdi ve Baş Katiplik pozisyonundan üç yıllığına çekilme ricası yolladı. Ben de izin verdim."
Qi Yan hiç ses çıkarmadı. Sonra Nangong Jingnu şunu dedi, "Huianan görevini üstlenecek kişi mevkisi boş kaldı. Qin De'ye vermeyi düşünüyorum, ne düşünüyorsun?"
Qi Yan ince parmaklarını biraz bükerek yanıtladı, "Qin De... gerekli kabiliyete sahip. Fakat mütevazı bir geçmişi var, bu yüzden iş çetinleşince kalbi yumuşayabilir. Eğer işlem o ayaktakımının meclisin manevralarının tadına bakmasını sağlayacak kadar sert yürütülmezse kendi istekleriyle teslim olmayabilirler. Bu kulun planının her aşaması birbiriyle derinden bağlantılı, tek bir adım bile hatalı olamaz. Güruh uçurumun kıyısına dek itildikten sonra ortaya bir umut kırıntısı atacağız. En kusursuz sonuç ancak böyle alınabilir."
Nangong Jingnu'nun ince kaşları çatıldı. Başka kime güvenebileceğini gözden geçirdi.
Qi Yan telaşsızca devam etti, "Şiddetli yangınlar her şeyi yakmamalı; bahar esintisiyle beraber çimler tekrar büyüyecek. Güruhun amacı net ve kurnaz bir şekilde ilerliyorlar. Muhakkak perde arkasından onları destekleyen biri vardır. Eğer bu meseleyi tek seferde kökünden çözmezsek tekrar yükselişe geçtiklerinde bu yöntem işe yaramayacaktır. Majesteleri..."
Nangong Jingnu: "Devamını getirme!"
Qi Yan: "Majesteleri!"
Nangong Jingnu: "Bu devasa mecliste bu görevi devralabilecek tek bir kişi dahi olmadığına inanmıyorum. Ne olursa olsun, seni yollamayacağım!"
Nangong Jingnu'nun gitmek için ayaklandığını gören Qi Yan ekleme yaptı, "Majesteleri, bu kul son zamanlarda çok fena daralmış hissediyor. Jiya arada sırada buraya gelebilir mi?"
Nangong Jingnu'nun rengi saf öfke yüzünden renk değiştirdi. Göğsü görülebilir bir biçimde yükselip alçalıyordu, akabinde kol yenini savurdu ve çekip gitti.
Nangong Jingnu'nun arkasından bakarken Qi Yan'ın yüzünde buruk bir gülümseme belirdi.
Jiya'nın bugün Qi Yan'ı görmeye gelmesinin sebebi Nagsi Anujin'den bir mektup almasıydı, mektupta Guqi Bayin'in Qi Yan'ın asıl kimliğinin ortaya çıktığını öğrendiği yazıyordu. Luo Nehri donana kadar bekleyip onu kurtarmak için ordusuyla beraber ileri atılacaktı. Anujin Jiya'nın oğlunu rehin olarak kullanarak Jiya'dan içeriden casusluk etmesini istemişti.
Jiya durumu etraflıca düşünmüştü. Her ne kadar Wei Krallığı meclisi şu anda tehlikeyle çevrelenmiş olsa da Nangong Jingnu'nun yetenekleri herkesin beklentilerini aşmıştı. Meclisteki vaziyet artık gitgide durgunlaşıyordu ve Luo Nehri başkentten bin mil uzaktaydı. Savaşa savaşa başkente girmiş bile olsalar yine de bir yıl civarı vakit alırdı. Wei Krallığı geçmişte Luo Nehri donukken Çimenli Ovaları altüst etmişti ama bunun sebebi Nangong Rang'ın vakitlice devasa ordusunu Luo Nehri'nin kıyısına yerleştirmiş olmasıydı. Ayrıca Çimenli Ovalar dümdüz ve devasa topraklardı; bu sayede başarıya ulaşmışlardı.
Wei Krallığı Çimenli Ovalardan farklıydı. Her yere kale şehirleri kurulmuştu ve her bölgede garnizon birlikleri bulunuyordu. Savaşa savaşa başkente ulaşmaları kesinlikle kolay olmayacaktı. Jiya biliyordu ki iki taraf da savaşmaktan yorgun düştüğünde feda edilen can hiç kuşkusuz kendininki olacaktı.
Ve böylelikle Qi Yan'ın yanına gelmişti. Eğer Qi Yan onun Luo'nun kuzeyine dönmesine yardım ederse Guqi Bayin ve Anujin'i vazgeçirmek, bu savaşın olmasını önlemek için elinden geleni yapacaktı.
Bunu duyduğunda Qi Yan neye uğradığını şaşırmıştı. Biraz mantık yürütünce bunun maskeli kişinin kendisinden aldığı intikam olduğunu anladı. Fakat Qi Yan Anda'sının mizacını tanıyordu. Vakti hesaplayınca Luo Nehri bir iki ay içinde tamamen donsa gerekti. Bayin kesinlikle onu kurtarmak için harekete geçecekti!
Krallığın deposu şu an boşa yakındı. Huainan'da çok büyük ölçekli bir isyancı ordu belirmişti. Eğer Luo'nun kuzeyi de ayaklanırsa meclis büyük tehlikeye girerdi. Ve maskeli kişi hamlesini yapmak için uygun fırsatı kolluyorsa...
Qi Yan Qian Tong'u veya Sifang bankasından birini Bayin'e haber götürmesi, iyi olduğunu söylemesi için yollamayı düşündü.
Ama biraz daha düşündüğünde bunun işe yaramayacağını fark etti. Anujin çoktan isyan çıkarmayı kafasına koymuştu. Yoksa babasını öldürmüş kişi olan Bayin'i kendi gücüne dahil etmezdi. Bayin'in on bin adamdan daha kuvvetli olan cesaretine göz dikmediyse neydi o zaman bu?
İlk olarak Qian Tong ve Sifang bankasındaki kişiler Çimenli Ovalar dilini bilmiyordu. Ve ikinci olarak göz renklerinden dolayı Çimenli Ovalardan biri kılığına giremezlerdi. Luo'nun kuzeyine sağ salim varıp mesajını Bayin'e iletebilecek tek kişi Jiya'ydı!
Qi Yan hemen Jiya'yla fikir birliğine varmıştı. Jiya'dan ciddiyetle bu savaşı durdurmasını istemişti ve ona yapmasını söylediği tek şey bunu kış boyu ertelemek için her yolu denemesiydi. Luo Nehri çözüldüğünde Anujin'in grubunun tekrar buraya gelmesi zor olacaktı. Qi Yan gelecek sene Bayin'le görüşmenin bir yolunu bulurdu. Bu dünyada onu ikna edebilecek tek kişi kendisiydi!
Başlangıçta en azından bir rehin sayıldığından dolayı Nangong Jingnu'dan Jiya'nın başkentte kalmasını o rica etmişti. Şimdi Jiya'yı nasıl gönderebilirdi ki?
Aslında gayet basitti...
Qi Yan Jiya'nın her gün öğleden sonra kendisini ziyaret etmesini ve en az iki saat kalmasını sağlardı. Bu tam da Nangong Jingnu'nun meclis toplantısından sonra onu görmeye geldiği saatti. Nangong Jingnu'nun, Jiya'yla aralarında "bir şeyler" olduğundan şüphelenmesini sağlayabildiği sürece Jiya'yı Luo'nun kuzeyine gönderecek kadar öfkelenirdi...
Ya da belki Nangong Jingnu öfkesine yenik düşüp tıpkı zamanında yaptığı gibi, "gözden uzak olan gönülden de uzak olur" hesabı Qi Yan'ı Huainan'a gönderse en iyisi olurdu. Öteki seçenekten daha bile iyi olurdu...
Ama, neyse.
Nangong Jingnu'nun yüzündeki incinmiş ifadeyi gördüğünde Qi Yan'ın içi de kan ağlamıştı.
***
Yazarın notu:
Serebral vazospazm rahatsızlığım olduğu için birkaç gün dinlenmem gerekti, beklettiğim için üzgünüm millet. Teşekkürler.
Ç/N: Birkaç gün önce JWQS'nin İngilizce olarak basılacağı duyuruldu twitterda, Monogatari Novels'ın kendi sayfasından takip edebilirsiniz güncellemeleri.
Bir de oy vermeden okuyan kişiler, oy verirseniz çok sevindirmiş olursunuz. Yorumlar da aynı şekilde motive edici oluyor. Çevirinin günler, haftalar, aylar, yıllar alan bir şey olduğunu hesaba katınca biraz itici güç çok önemli haliyle... Seriyi Türkçesinden sonuna kadar okumak istiyorsanız biraz destek olun bana lütfen.
0 notes
haber-euro-turk · 4 months ago
Text
İngilizce konuşulan ülkelerde yaşam süresi: Listenin başında Avustralya var!
9news’un haberine göre, araştırmacılar, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Birleşik Krallık ve ABD gibi İngilizce konuşulan ülkeler dahil Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Norveç, Portekiz, İspanya, İsveç ve İsviçre gibi 20 gelişmiş ülkedeki insanların 1990-2019 yılları arasındaki ortalama yaşam süreleri incelendi. Araştırmada, Avustralya…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pirlantahaberleri · 5 months ago
Text
Pırlanta Alyans Modelleri & Thales Pırlanta
Bu özel alyans modelinde kullanılan pırlantalar, 0,03 karat ağırlığında ve D rengindeki nadir bulunan ekstra beyaz taşlardan oluşmaktadır. Pırlantanın berraklığı SI seviyesindedir, bu da onu hem parlak hem de estetik açıdan çekici kılar. Ortalama alyans ağırlığı 7 gram olup, ölçüye göre %5'e kadar değişkenlik gösterebilir. Alyansın altın ayarı 14 ayar olarak belirlenmiş olup, kullanıcılara farklı altın renklerinde üretim seçeneği sunulmaktadır.
%55 İndirimli Pırlanta Alyans Modeli
Şu anda %55 indirim fırsatı sunulan pırlanta alyans modelimiz, zarif tasarımı ve parlak yüzeyi ile dikkat çekiyor. Bu özel fiyat, yalnızca belirli bir süre için geçerli olduğundan, evlilik hazırlığı yapan çiftler için kaçırılmayacak bir tekliftir. Bu model, aynı zamanda yüksek kaliteyi uygun fiyatla birleştiren bir seçenektir. Mücevher severlerin tercih edeceği bu alyans, özel günler için mükemmel bir hediye alternatifi sunar.
İncelediğim Alyans Modelinde Ezilme Olur mu?
Bu alyans modeli, içi dolu yapısı sayesinde içe göçme veya ezilme gibi sorunlara karşı oldukça dayanıklıdır. Geleneksel içi boş alyanslara kıyasla daha sağlam bir yapıya sahiptir. Bu sayede günlük kullanımda bile formunu koruyarak uzun yıllar boyunca ilk günkü gibi kalabilir. Alyansınızın dayanıklılığı, aktif yaşam tarzına sahip bireyler için de idealdir.
Farklı Altın Renginde Üretim Yapıyor musunuz?
Evet, incelediğiniz pırlanta alyans modelini istediğiniz altın renginde ve ölçüde hazırlayabiliyoruz. İster sarı altın, ister beyaz altın, isterseniz de kırmızı altın seçeneklerimiz arasından dilediğinizi seçebilirsiniz. Bu kişiselleştirme seçeneği, alyansınızı tamamen size özel hale getirir. Alyansınızın hazır olma süresi hakkında bilgi almak için müşteri hizmetlerimizle iletişime geçebilirsiniz; maksimum hazır olma süresi ise 7 iş günüdür.
Alyans Modelinin Taşsız Olanı Yapılabilir mi?
Bu pırlantalı alyans modelini, isterseniz taşsız olarak da üretebiliriz. Kadın ve erkek kullanımına uygun ölçülerde, sizin tercihleriniz doğrultusunda tasarımını yapabiliriz. Taşsız model, daha sade bir görünüm arayanlar için mükemmeldir ve aynı zamanda düşük bütçeler için de uygun bir alternatiftir.
Evlilik yolunda attığınız bu büyük adımda, hayalinizdeki alyansı seçmek için daha fazla modelimizi keşfedin. %55 indirimli pırlanta alyanslarımız, içi dolu dayanıklı tasarımlarımız, farklı altın renk seçeneklerimiz ve isteğe bağlı taşsız modellerimizle her zevke uygun seçenekler sunuyoruz. Şimdi Alyans Modelleri sayfamızı ziyaret ederek, ideal alyansınızı seçin ve ömür boyu sürecek mutluluğun ilk adımını atın.
Tumblr media
Kaynakça: https://www.thalespirlanta.com/pirlanta-alyans-modelleri
0 notes
esozeldedektif · 7 months ago
Text
Türkiye'de Özel Dedektif Ücretleri Nasıl Belirlenir?
Özel dedektifler, kişisel veya kurumsal ihtiyaçlar doğrultusunda çeşitli araştırma hizmetleri sunar. Bu hizmetler, kayıp kişilerin bulunmasından ihanetin tespitine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Ancak, birçok kişi ve kurum özel dedektif ücretlerinin nasıl belirlendiğini merak eder. Bu makalede, özel dedektif ücretlerinin nasıl belirlendiğini ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
Özel Dedektif Kimdir?
Özel dedektifler, genellikle hukuk, güvenlik ve araştırma alanında uzmanlaşmış profesyonellerdir. Özel dedektifler, bireylerin veya kurumların belirli bilgi ve kanıtlara ulaşmalarına yardımcı olur. Dedektifler, müşteri ihtiyaçlarına göre özelleşmiş hizmetler sunar ve bu hizmetlerin kalitesi, dedektifin tecrübesine ve uzmanlığına bağlı olarak değişir.
Özel Dedektif Hizmetleri Nelerdir?
Özel dedektiflerin sunduğu hizmetler oldukça çeşitlidir. Başlıca hizmetler şunlardır:
İhanet Tespiti: Eş veya partnerin sadakatini kontrol etme.
Kayıp Kişi Bulma: Kaybolan bireylerin yerini tespit etme.
Hukuki Delil Toplama: Mahkemede kullanılmak üzere bilgi ve kanıt toplama.
Kurumsal Araştırmalar: Şirket içi yolsuzluk veya dolandırıcılık tespiti.
Arka Plan Kontrolü: Bireylerin geçmişini ve sicilini araştırma.
Elektronik İzleme: Dijital cihazlar üzerinden izleme ve takip.
Eş Takibi: Aldatılma ve sadakatsizlik üzerine yapılan araştırma.
Bu hizmetler, özel dedektiflerin ücretlendirme politikalarını doğrudan etkiler.
Tumblr media
Özel Dedektif Ücretleri Nasıl Hesaplanır?
Özel dedektif ücretleri çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. İşte bu ücretlerin belirlenmesinde rol oynayan temel unsurlar:
1. Hizmet Türü
Özel dedektifler, sundukları hizmetlerin türüne göre farklı ücretler talep eder. İhanet tespiti gibi kısa süreli ve belirli bir konuyu içeren hizmetler, genellikle daha düşük ücretlendirilirken, kurumsal araştırmalar gibi uzun soluklu ve kapsamlı çalışmalar daha yüksek ücretlerle sunulabilir.
2. Hizmet Süresi
Dedektiflerin hizmet süresi de ücretlendirmede önemli bir faktördür. Birkaç saatlik basit bir araştırma ile aylar süren derinlemesine bir soruşturma arasında büyük ücret farkları olabilir. Saatlik ücretlendirme ve günlük ücretlendirme gibi farklı ödeme modelleri mevcuttur.
3. Dedektifin Tecrübesi
Tecrübeli ve başarılı sonuçlar elde etmiş dedektifler, yeni başlayanlara göre daha yüksek ücret talep edebilir. Tecrübe, dedektifin daha hızlı ve etkili çözümler sunmasını sağlar, bu da müşteri memnuniyetini artırır.
4. Coğrafi Konum
Dedektif hizmetlerinin sunulduğu yer de ücretlerde belirleyici bir rol oynar. Büyük şehirlerdeki hizmetler, kırsal bölgelere göre daha pahalı olabilir. Bu durum, şehirlerdeki yaşam maliyetlerinin ve hizmet taleplerinin yüksek olmasından kaynaklanır.
5. Teknik ve Teknolojik Gereksinimler
Bazı araştırma türleri, özel cihazlar ve ileri teknoloji gerektirebilir. GPS takip cihazları, gizli kameralar ve özel yazılımlar gibi ekipmanların kullanımı, hizmet maliyetlerini artırabilir.
6. Risk Faktörü
Dedektifin alacağı risk, ücretlendirmeyi etkileyen bir diğer önemli faktördür. Tehlikeli veya hukuki komplikasyonlar içeren görevler, daha yüksek ücretlerle sunulabilir. Bu tür durumlar, dedektifin karşılaşabileceği yasal ve fiziksel riskler nedeniyle daha maliyetli olabilir.
7. Ekstra Hizmetler ve Masraflar
Dedektiflerin sunduğu temel hizmetlerin yanı sıra, ekstra hizmetler ve masraflar da ücretlendirmeye dahil edilebilir. Seyahat masrafları, konaklama ücretleri ve özel izinler gibi ekstra giderler, müşteriye yansıtılabilir.
Türkiye'de Özel Dedektif Ücretleri
Türkiye'de özel dedektif ücretleri, yukarıda belirtilen tüm faktörlerin birleşimiyle belirlenir. Ortalama olarak, saatlik ücretler 200 TL ile 1000 TL arasında değişirken, günlük ücretler 1000 TL ile 5000 TL arasında değişebilir. Bu ücretler, dedektifin uzmanlık alanına, hizmetin karmaşıklığına ve gerekli teknolojik donanımlara göre değişiklik gösterebilir.
İhanet Tespiti
İhanet tespiti hizmetleri, genellikle kısa süreli ve hedef odaklıdır. Bu hizmetlerin ücretleri, genellikle saatlik veya günlük bazda belirlenir ve ortalama olarak 1500 TL ile 3000 TL arasında değişir.
Kayıp Kişi Bulma
Kayıp kişi bulma hizmetleri, daha uzun süreli ve kapsamlı araştırmalar gerektirebilir. Bu tür hizmetlerin ücretleri, günlük bazda belirlenir ve genellikle 3000 TL ile 7000 TL arasında değişebilir.
Kurumsal Araştırmalar
Kurumsal araştırmalar, daha karmaşık ve geniş kapsamlıdır. Bu tür hizmetlerin ücretleri, genellikle proje bazlı belirlenir ve ortalama olarak 5000 TL ile 20000 TL arasında değişebilir.
Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Özel dedektif seçimi, hassas ve dikkat gerektiren bir süreçtir. İşte doğru dedektifi seçerken dikkate almanız gereken bazı önemli noktalar:
1. Referanslar ve İtibar
Dedektifin daha önceki müşterileriyle yaptığı işlerden elde ettiği referanslar ve genel itibarı, güvenilirlik açısından önemlidir. Müşteri yorumları ve referanslar, dedektifin başarısını ve güvenilirliğini anlamanıza yardımcı olabilir.
2. Lisans ve Sertifikalar
Özel dedektiflerin yasal olarak çalışabilmesi için belirli lisanslara ve sertifikalara sahip olması gerekir. Lisanslı ve sertifikalı dedektifler, yasal çerçevede ve profesyonel bir şekilde çalıştıklarını kanıtlar.
3. Şeffaflık ve İletişim
Dedektifin müşteriyle kurduğu iletişim ve şeffaflık, işbirliğinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir. Dedektifin süreç hakkında düzenli bilgi vermesi ve müşterinin sorularına açıkça yanıt vermesi gerekir.
4. Ücretlendirme Politikası
Dedektifin ücretlendirme politikası, açık ve anlaşılır olmalıdır. Gizli ücretler veya beklenmedik masraflar olmamalıdır. Müşteri, hizmetin maliyeti hakkında tam bilgiye sahip olmalıdır.
5. Profesyonellik ve Gizlilik
Dedektifin profesyonel yaklaşımı ve gizliliği koruma konusundaki hassasiyeti, müşteri memnuniyeti açısından kritik öneme sahiptir. Dedektif, tüm bilgileri gizli tutmalı ve müşteri haklarını korumalıdır.
Özel Dedektif Ücretlerinde Pazarlık Payı Var mı?
Özel dedektif hizmetleri, genellikle belirli bir fiyat aralığında sunulsa da, pazarlık payı her zaman mümkündür. Müşteriler, dedektifle görüşerek hizmetin kapsamına ve süresine göre daha uygun fiyatlar talep edebilirler. Ancak, dedektifin profesyonelliği ve sunduğu hizmetin kalitesi göz önünde bulundurularak makul bir pazarlık yapılmalıdır.
Sonuç
Özel dedektif ücretleri, hizmetin türü, süresi, dedektifin tecrübesi, coğrafi konum ve teknolojik gereksinimler gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Türkiye'de özel dedektif hizmetleri, bireysel ve kurumsal ihtiyaçlara yönelik geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Doğru dedektifi seçerken, referanslar, lisanslar, iletişim ve gizlilik gibi unsurlara dikkat edilmelidir. Sonuç olarak, profesyonel ve güvenilir bir özel dedektif, müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak ve başarılı sonuçlar elde edecektir.
0 notes
parakazanmaninyollarin · 9 months ago
Text
Gaziantep Psikolog Fiyatlari 2024
Gaziantep psikolog fiyatları birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bunlar arasında psikoloğun deneyimi, uzmanlık alanı, seans süresi ve klinik ortam gibi faktörler yer alır. Ortalama olarak, bir psikologla yapılan belirli bir seansın fiyatı arasında değişebilir. Ancak, bu fiyatlar kurumdan kuruma veya psikologdan psikoloğa değişiklik gösterebilir. Gaziantep en iyi psikolog kişisel tercihlere, ihtiyaçlara ve beklentilere bağlı olarak değişir. Bir psikoloğun en iyi olduğu kabul edilen birkaç faktör vardır, bunlar arasında deneyim, uzmanlık alanı, terapi yaklaşımı, empati ve müşteri memnuniyeti yer alır.
Gaziantep çocuk psikoloğu, çocukların duygusal, davranışsal ve gelişimsel sorunlarını ele alarak çocukların ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmaya odaklanan bir uzmandır. Çocuk psikologları, çocukların yaşadığı zorlukları değerlendirir, tanı koyar ve uygun terapi veya danışmanlık hizmetleri verir. Gaziantep psikolog, insanların duygusal, zihinsel ve davranışsal sağlığıyla ilgilenen bir uzmandır. Psikologlar, bireylerin yaşadığı duygusal veya zihinsel zorlukları değerlendirir, terapi, danışmanlık veya diğer müdahale yöntemleri kullanarak destek sağlarlar. Psikologlar genellikle eğitim, klinik deneyim ve lisans gereksinimlerini karşılayarak profesyonel bir lisansa sahiptirler. Daha fazla bilgi için hemen www.psikologkubraakdeniz.com tıklayabilirsiniz.
0 notes
otoyolvekoprufiyatlari · 9 months ago
Text
Gaziantep Psikolog Fiyatlari 2024
Gaziantep psikolog fiyatları birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bunlar arasında psikoloğun deneyimi, uzmanlık alanı, seans süresi ve klinik ortam gibi faktörler yer alır. Ortalama olarak, bir psikologla yapılan belirli bir seansın fiyatı arasında değişebilir. Ancak, bu fiyatlar kurumdan kuruma veya psikologdan psikoloğa değişiklik gösterebilir. Gaziantep en iyi psikolog kişisel tercihlere, ihtiyaçlara ve beklentilere bağlı olarak değişir. Bir psikoloğun en iyi olduğu kabul edilen birkaç faktör vardır, bunlar arasında deneyim, uzmanlık alanı, terapi yaklaşımı, empati ve müşteri memnuniyeti yer alır.
Gaziantep çocuk psikoloğu, çocukların duygusal, davranışsal ve gelişimsel sorunlarını ele alarak çocukların ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmaya odaklanan bir uzmandır. Çocuk psikologları, çocukların yaşadığı zorlukları değerlendirir, tanı koyar ve uygun terapi veya danışmanlık hizmetleri verir. Gaziantep psikolog, insanların duygusal, zihinsel ve davranışsal sağlığıyla ilgilenen bir uzmandır. Psikologlar, bireylerin yaşadığı duygusal veya zihinsel zorlukları değerlendirir, terapi, danışmanlık veya diğer müdahale yöntemleri kullanarak destek sağlarlar. Psikologlar genellikle eğitim, klinik deneyim ve lisans gereksinimlerini karşılayarak profesyonel bir lisansa sahiptirler. Daha fazla bilgi için hemen www.psikologkubraakdeniz.com tıklayabilirsiniz.
0 notes
ingiltereailebirlesimi · 8 days ago
Text
Kütahya İngiltere Aile Birleşimi Sınavı
Tumblr media
Kütahya İngiltere Aile Birleşimi Sınavı İngiltere vatandaşı olan biriyle evlilik sonrasında İngiltere’de yaşam hakkı elde edilebilme sürecinde yapılmaktadır. Kütahya İngiltere Aile Birleşimi Sınavı yaşamsal aktivitelerin İngilizce kullanımlarını bilme şartını sağlayacak temel seviye dil becerisi gerektirmektedir.
A1 seviyesi olarak bilinen bu temel seviyenin yanı sıra konuşma ve dinleme bakımından da B1 seviyesine ulaşılmış olması istenmektedir. Sınav içeriğinde kısmi olarak kelime bilgisinin ölçüleceği yazılı sınav bulunurken, konuşma ve dinleme becerileri ise diyalog oluşturma üzerinden değerlendirilmektedir.
Sınava girmiş olan adayların birbiri ile kuracakları diyaloglar üzerinden konuşma ve dinleme becerileri denetlendiği için herhangi bir yerden alınan dil sertifikası geçerli olmamaktadır. Yalnızca IELTS Life Skills A1 olarak bilinen sınav, bu anlamda bir geçerlilik sağlamaktadır.
İngiltere Aile Birleşimi Sınavı Süreleri
İngiltere aile birleşimi sınavı süreleri sınav bölümlerine kadar değişiklik göstermektedir. Dinleme olan kısım daha kısa ve kolay olması nedeniyle ortalama 5 dakika içerisinde tamamlanabilmektedir.
Tartışma ortamının sunulduğu, adayların bir arada iletişim kurduğu bölüm ise sürece bağlı olarak uzatılabildiği gibi ortalama 20-25 dakika sürdüğü bilinmektedir. İngiltere aile birleşimi sınavı süreleri sınav birimleri tarafından belirlenmekte olup kısmi olarak da esnetilebilmektedir.
Kütahya İngiltere Aile Birleşimi Sınavı Nerede Yapılır?
İngiltere aile birleşimi sınavları öncelikli olarak konsolosluklar tarafından onaylanan merkezlerde yapılmaktadır. Bu merkezlerde yapılan sınavlar sonrasında sertifikalar konsolosluk birimlerine götürülerek vize başvuruları tamamlanabilmektedir. Kütahya İngiltere Aile Birleşimi Sınavı sonrasında sınavın sonuçlanması için ortalama bir hafta bekleme süresi bulunmaktadır. Bu bekleme süresi sonrasında onaylanan başvurularla ilgili olarak evrakların eksiksiz bir biçimde tamamlanmış olması sürecin hızlı bir biçimde sonuçlandırılmasını sağlayacağı için evrak bilgilerinin iyi bir biçimde incelenmesi gerekmektedir.
0 notes