#okul sıraları

[gamookulmobilyalari]

Okul Sıraları Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Okul sıraları, öğrencilerin eğitim hayatında önemli bir rol oynar. Birçok öğrenci, sınıfta uzun saatler boyunca oturarak çalışırken sıraların ergonomisi hakkında hiç düşünmez. Ancak, doğru bir sıra seçimi, öğrencilerin rahat bir şekilde çalışmalarına yardımcı olabilir.

Doğru Yükseklik

Öğrencilerin çalışma pozisyonları, sıralarının yüksekliği ile doğrudan ilişkilidir. Sıraların yüksekliği, öğrencilerin ellerinin ve kollarının doğru bir şekilde yerleştirilmesini sağlamalıdır. Böylece, öğrenciler uzun süre oturduklarında bile postürlerini koruyabilirler.

Doğru Oturma Yüzeyi

Sıraların oturma yüzeyleri, öğrencilerin rahatlığı için de önemlidir. Oturma yüzeyleri, öğrencilerin vücut ağırlığını eşit bir şekilde dağıtabilecekleri ve kan akışını engellemeden oturabilecekleri şekilde tasarlanmalıdır.

Malzeme Seçimi

Sıraların malzeme seçimi de önemlidir. Öğrenciler, sınıflarda uzun saatler boyunca oturduklarında sıcak veya soğuk yüzeylere maruz kalabilirler. Bu nedenle, sıraların malzemesi, öğrencilerin konforunu artırmak için uygun olmalıdır.

Sonuç

Okul sıraları, öğrencilerin rahat bir şekilde çalışabilmeleri için doğru yükseklik, oturma yüzeyi ve malzeme seçimine sahip olmalıdır. Doğru bir sıra seçimi, öğrencilerin uzun süreli çalışmaları için önemlidir ve postür problemlerini önleyebilir.

[selenisvorldsblok]

Nerde gözleri yaşlı mahzun bir anne görsem

Bir köşede boynu bükük, günlerce ağlamış

Küsmüş dünyaya yüreği evlat acısıyla dağlanmış

Kahır ediyorum kadere onunla ağlıyorum.

Nerde bir dilim ekmeğe muhtaç

Bir çocuk görsem eli yüzü kirli, gözleri yaşlı

Burkulur yüreğimin can duvarları,

İsyanı diner mi yüreğimin, eğilip elini öpsem

Duygularıma gem vuramıyor yine ağlıyorum.

Nerde ele muhtaç bir insan görsem

Rengi sararmış gözleri çukurlaşmış,

Bakışları ürkek muhtaçlığından utanmış.

Nerde boynu bükük bir çocuk,

Bir kaleme, bir papuça muhtaç kalmış,

Yada bir kadın tutunmak için yaşama

Çalışmış çabalamış yorulmuş

Avuç avuç vermek istiyorum veremiyorum

Acizliğime yanıyor utanıyorum.

Yer yarılsa da girsem diyor yüreğim

Yüzlerindeki çaresizliği saplanıyor içime

Unutmak istesem de unutamıyorum

Gözlerindeki mahcupluk çekiyor beni

Utancımdan dönüp bakamıyorum.

Hesap soruyor yüreğim nefsime

Onlarsız yaşadıklarıma bakıyorum,

Kızarıyor yüzüm, dönüp aynaya bakamıyorum

Bu nasıl adalet bu nasıl vicdan bu nasıl insaniyet

İsyan ediyor aklım beynim her bir uzvum

Uzanamayan elimden, insanlığımdan utanıyorum.

Nerde bir adam görsem donmuş yüreği

Sevgiyi muhabbeti şişelerde aramış

Kalan ömrünü meyhanelere sarhoşluğa adamış

Sokaklarda kalmış sokaklarda sabahlamış

Çekip alasım gelir oradan çekip alamıyorum

Çaresiz kalır elim, çaresizliğime kahırlanıyorum.

Nerde bir kadın görsem horlanmış hırpalanmış

Küsmüş kaderine talihsizliğine ölesiye bağlanmış

Nerde bir baba görsem ömrünü vermiş itilmiş kalkılmış

Nerde bir bebek duysam, anne sıcağına hasret

Kucaklanmamış, sokağın bir köşesine atılmış

Ne oldu bize, bu nasıl insanlık diye isyan ediyor aklım

Eğiliyor başım, insan olmaktan utanıyorum.

Nerede taşlaşmış bir yürek görsem

Anadan babadan evlattan sevgisini esirgemiş

Nefsine esir olmuş İnsanlıktan nasiplenmemiş

Koparıp yüreğimden bütün sevgileri

Veresim gelir yüreğine, veremiyorum

Her seferinde yapamadıklarıma hayıflanıyor

Kendimden, acizliğim den utanıyorum.

Nerde gözü yaşlı bir çocuk resmi görsem

Göğsünde şarapnel parçaları, yüzü kanlı

Onun için imkansız bir hayal olmuş

Yatakta uyku, oyun parkları, okul sıraları

Susmuş para baronları, insanlığını unutmuş

Belli ki çoktan patlamış ar damarları,

Tutamıyorum gözyaşlarımı yine ağlıyorum

Çaresizliğimden, insanlığımdan utanıyorum.!

İdris Akmetin

[siyahveizmarit]

Okul sıraları anıları saklar.

[hayalolmayanhayalet]

Geçmişte insanlardan kaçma eylemimi utangaçlık adı altında değerlendirirdim. Ama artık bunun utanmayla alakası olmadığını anlayabiliyorum. En basitinden insan "lütfen konuşulacak şeyi karşı taraf bulsun" diye strese girer mi. Dengesiz değilim ama nerde ne konuşacağımı sohbetlere nasıl ortak olacağımı bilmiyorum. Okul sıraları yıllarımda söz hakkı almadan önce milyonlarca kez düşünüp en sonunda vazgeçtiğim birçok fikrimi sadece ben duydum. Kendimi açıklamaktan acizim. Ve hal böyle iken herkese aynı olmadığımdan kimin beni tam anlamıyla tanıdığını bilmiyorum. Açıkçası kimsenin doğru düzgün tanıdığını da zannetmiyorum. Bazen ben bile kim olduğumu unutuyorum. Kimsenin tam olmadığını bildiğim bu dünyada çok fazla eksiğim var.

[kesitkesitilmek]

22.10.20”

çok şey anlatıyor değil mi? bu tarih uzun uzun bakacağım bir tarih. her ayın 22 sinde göz dolmalarım 05.01.2023 bu da bitişi

ağır zor ben bitirmek istedim sende kabullendin okul sıralarında aydın doğanın o lise sıraları şahit sana bitirelim dediğimdeki yüreğimi bırakışıma profili silmen biyografiyi sonra fotoğrafları kıyafetleri giyeceğim demiştin hırkanı vermeyi teklşf ettiğimde sende kalsın diyişin sana çıkarttığım resimlerin odamda duracak diyişlerin sana almakla uğraştığım o pahalı mont tüm paramı bitirmiştim ama değer demiştim beraber aldığımız yeşil sweat sonradan kızmışlardı sana.. sana aldığım deri ceket birlikte giyeriz diye aldığımız sarı sweatler uyumlu olalım diye evden çıkmadan konuşmalarımız bunlar gözümün önünden hiç gitmiyor ki benim çağanı her dinlediğimde aklıma gelişlerin seni ayrıldıktan sonra minibüs bekliyordun nehiri cafeye meydanda götürüyordum orda gördüm uzunca baktın başını çevirdin gördüm ama görmemezlikten gelmiştim unutamıyorum iki yabancı oluşumuzu sonrasında da okulda sınavım vardı telafi sorumluluk sigara içiyordun köşede yine uzunca bakmıştın çekip gitmiştim son olarak da bursa gezisi… uzun uzun bakıştık yazıklar olsun bize el ele gezmemiz gerekirdi ayrı ayrı değil ve sevgilin olduğunu o gece öğrendim bizim şarkımızı paylaşmıştın camiden çıktığında beni görüşün bunlar bilmiyorum sana saçma geliyor olabilir ne yapacağımı inan bilmiyorum kafayı yiyecek gibi oluyorum özgeymiş kızın adı ona nasıl baktın nasıl ellerinden tuttun

[pazaryerigundem]

Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nda görev değişimi

https://pazaryerigundem.com/haber/187341/yusuf-capraz-uygulamali-bilimler-yuksekokulunda-gorev-degisimi/

Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nda görev değişimi

Trakya Üniversitesi (TÜ) Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nda müdürlük görevi devir teslim töreni düzenlenirken, Prof. Dr. Ahmet Atakişi görevi, Prof. Dr. İlknur Kumkale’ye devretti.

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Saat 11.00 sıralarında okula gelen Prof. Dr. İlknur Kumkale’yi, Prof. Dr. Ahmet Atakişi karşıladı. TÜ Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Toplantı Salonu’nda başlayan devir teslim törenine;  akademik ve idari personel katılırken, Prof. Dr. İlknur Kumkale’yi eşi Bülent Kumkale de yalnız bırakmadı. Törende konuşan Ahmet Atakişi, buruk bir sevinç yaşadığını dile getirerek, “Buruk olmamın nedeni, her hafta bir araya gelip etkinlikler planladığımız mesai arkadaşlarımızdan ayrı düşecek olmamdır.  Hep birlikte güzel işler başardık. Diğer yandan da efsane müdürümüz, kurucu müdürümüz geri döndü. Bu anlamda da mutluyum. Bu iki duyguyu yaşayacağımı hiç tahmin etmemiştim ama hayat bana bunu da gösterdi. Bu şerefli görevi alnımızın akıyla tamamladığımızı düşünüyorum. Tüm bölüm başkanlarımıza, tüm hocalarımıza, personelimize Keşan’daki tüm paydaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

KUMKALE: “BU ZAMAN GÖZ AÇIP KAPANINCAYA KADAR GEÇMİŞ GELİYOR”

2012 yılından sonra mührü yeniden teslim alan Prof. Dr. İlknur Kumkale de, Atakişi’ye güzel sözleri nedeniyle teşekkür ederek, “Burada hem okulu birlikte kurduğumuz arkadaşlarım, hem de benden sonra katılan arkadaşlarım var. Kamu ya da özel bu okulu birlikte kurduğumuz herkes okulu yakından takip ediyorlardır. Burada okulun kurulması bir hayali ama kuruldu ve bugüne geldi. Okul kurulalı 15 yıl olmuş. Bu zaman göz açıp kapanıncaya kadar geçmiş geliyor. Benim için hala yeni kurulan bir okul, bir bebek gibi. Sayın Rektörümüz, ‘Okulunuz ergenlik çağına geldi’ dedi ve böyle bir devir teslim oldu. Ahmet Atakişi hocamı da umarım daha iyi görevler bekliyor.” dedi.

“BU DA BİR EKİP ÇALIŞMASI GEREKTİRİYOR”

Yöneticiliğin, bir bayrak devir teslimi ile değişikliğe uğradığına değinen Kumkale, “Bu koltuklar gelip geçici. Sadece burada oturduğumuz sürece elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu da bir ekip çalışması gerektiriyor. Okulun kuruluşunda, eşim de dahil olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarım ile okuldaki çalışmaları hep birlikte yaptık. Yeri geldi yerleri yıkadık, yeri geldi sıraları temizledik. Şimdi yapılanların üzerine daha güzel işler yapacağız.” diye konuştu.

“BASINIMIZIN DESTEKLERİ HALA AYNI ÖNEMDE DEVAM EDİYOR”

Sözlerinin son bölümünde, TÜ Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nun kuruluş aşamasında ve kurulduktan sonra yerel basın ile yaptıkları işbirliğine dikkat çeken İlknur Kumkale, şunları söyledi; “Görüyorum ki basınımızın destekleri hala aynı önemde devam ediyor. Birlikte yol aldık. Bizim yaptığımız her işi kamuya duyurdular. Eğer başarı olarak kabul ediliyorsa, başarımızın sırlarından biri de birlikte yaptığımız çalışmalardır. Dürüstlüğümüzü, üzüntümüzü, sevincimizi yansıttılar. Basın ve Keşan’dan yine desteklerini bekliyoruz.”

Bu konuşmaların ardından Atakişi ve Kumkale, günün anlam ve önemiyle ilgili birbirlerine hediyeler takdim etti. 

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[karaca2508-blog]

Nasıl bir çelişki: MESEM'deki iş cinayetleri önergesine AKP ve MHP'den ret!

Meslek Eğitim Merkezleri'ndeki (MESEM) iş cinayetleri araştırılsın önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP, mesleki eğitim veren kurumlarda yaşanan iş cinayetlerinin nedenlerinin araştırılması amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşülmesi için TBMM Genel Kurulu'nda grup önergesi verdi.

MESEM'deki iş cinayetleri önergesine AKP ve MHP'den ret !

Önergenin gerekçesini CHP İstanbul milletvekili Suat Özçağdaş açıkladı. Özçağdaş, son 1 yılda 336 çocuğun MESEM'lerde kaza geçirdiğini, 9 çocuğun da hayatını kaybettiğini belirtti. Özçağdaş, MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybeden çocukları tek tek sayarak "Bu çocuklar ölüyorlar, 15,16,17 yaşında ölüyorlar. Sizin de çocuklarınız var. Rica ediyoruz, 840 bin çocuğumuz var her ay neredeyse bir çocuk ölüyor. Bunun iktidarı, muhalefeti mi var? Bu çocuklar 8 gün çalışıyorlar. Yine reddedeceksiniz. Bir kişi bile tutuklanmadı. 17 yaşında evladı olan vekillere sesleniyorum. Sürekli bu araştırma önergelerini reddediyorsunuz. Bu çocuklar sizin çocuklarınız değil diye yapıyorsunuz. Bu çocuklar fakirin fukaranın çocukları. Bu çocuklar iş gören olarak değil iş öğrenen çocuklar olarak orada olmalı. Hayatta siyaset önemli siyasi partiler de önemli. Raconu kesin ama bu çocukların hayatla bağını kesmeyin. Bu çocuklar hepimizin çocukları. Siyaseti neden, kimin için yaptığımızı unutmayalım" dedi. "HER AY NEREDEYSE BİR ÇOCUK ÖLÜYOR" Saadet Partisi adına söz alan Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün şunları söyledi: *Avrupa ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkelerden biri olmamızı engellenmediği için çocuk işçiliğinin de önüne geçilemiyor. Çocuk işçiliğinin zeminini çocuk yoksulluğu oluşturuyor. *Çocuk işçiliği yoksulluğun hem sebebi hem sonucu olduğundan dolayı yoksulluğun yükü çocuklarımızın omuzlarından düşmüyor. Ülkemizde yaklaşık bir milyon çocuk işçi var, yani çocuk nüfusunun yüzde 5'i. Bağımsız kaynaklara göre bu sayı 2 milyona ulaşıyor. TÜİK çalışan bu çocukların üçte birinin eğitime dönemediğini söylüyor. *Son 11 yılda en az 671 çocuğumuzu iş cinayetlerinde kaybettiğimizi görüyoruz. En çok çocuk işçi ölümünün de mevsimlik işçiliğin zirve yaptığı Mayıs- Eylül aylarında tarım iş kolunda yaşıyoruz. *Yani tarım mevsimi demek çocuklarımız için ölüm mevsimi demek oluyor. Bunlar dış mihrakaların değil bizim gerçeklerimiz. *Çocuk ve işçilik kelimelerinin yan yana gelmesi 'biz de çocukken çalıştık' diyerek çocuk işçiliğine tolerans tanınması, çocuğun en temel haklarını ortadan kaldırmak demektir. İYİ Parti Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar da şunları söyledi: "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ELİ İLE 'YASAL ÇOCUK İŞÇİLER' YETİŞTİRİLİYOR" "Milli Eğitim Bakanlığı eli ile 'yasal çocuk işçiler' yetiştiriliyor. Patronlar MESEM kapsamında neredeyse hiçbir ücret ödemeden çocuk işçi çalıştırıyor. İSİG'e göre 2023 ve 2024 ilk 4 ayı arasında 689 çocuğumuz çalışırken hayatını kaybetti. Çalışmak zorunda kalan çocuklarımızın olması gereken yer okul sıraları." DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca'da Genel Kurul kürsüsünden MESEM kapsamında hayatını kaybeden çocukların adını ve hikayesini anlatarak şunları ifade etti: "ÇOCUK İŞÇİLİĞİ BUGÜN GELDİĞİMİZ AŞAMADA 5 YAŞA DÜŞTÜ" "Hatırlıyor musunuz diye sormaktan çekiniyorum çünkü hatırlamak bir yana umurunuzda mı bilmiyorum. AKP'li yıllarda resmi verilere göre en az 925 çocuk iş cinayetlerinde katledildiler. Çocuk işçiliği sözde Anayasaya aykırı ama çocuk işçiliği bugün geldiğimiz aşamada 5 yaşa düşmüş durumda. MESEM'in varlığı başlı başına bir sorun çünkü bu proje bir sömürü çarkı projesi. Bu proje derhal iptal edilmelidir. Yaşamdan yana bir tutum almalıdır bu parlamento." CHP grubunun önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Read the full article

[hollywoodsandalye]

Okul sıraları, öğrenci konforu gözetilerek üretimi yapılmaktadır en iyi okul sırası modelleri fiyatı bilgisi için bilgi alın.

www.hollywoodsandalye.com/okul-masa-sandalye/okul-siralari/

[piyasahaberleri]

Eğitim ortamlarının ve konferans salonlarının kalitesi, öğrenme deneyimini etkileyen temel unsurlardan biridir. Fetalab.com, sunduğu modern ve fonksiyonel okul sıraları, konferans salonu mobilyaları ve öğrenci masaları ile eğitim kurumlarına ve işletmelere özel çözümler sunmaya devam ediyor. Okul Sırası Fiyatları: Fetalab.com, geniş ürün yelpazesi içerisinde çeşitli tarz ve özelliklere sahip okul sıraları sunmaktadır. Sade ve şık tasarımların yanı sıra ergonomik özelliklere odaklanan bu sıralar, öğrencilerin rahat ve etkili bir öğrenme deneyimi yaşamalarını sağlar. Ayrıca, uygun okul sırası fiyatları politikası ile eğitim kurumlarının bütçelerine katkı sağlar. Konferans Salonu Çözümleri: Kurumsal etkinlikler ve konferanslar için ideal çözümler sunan Fetalab.com, konferans salonu mobilyaları ile modern ve şık bir atmosfer yaratmanıza yardımcı oluyor. Konforlu koltuklar, işlevsel masalar ve ses sistemi entegrasyonu gibi özelliklerle donatılmış bu ürünler, etkinliklerinizi daha etkileyici hale getiriyor. Öğrenci Masaları: Fetalab.com'un öğrenci masaları, çağdaş eğitim standartlarına uygun olarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Dayanıklı malzemelerden yapılan bu öğrenci masaları, öğrencilerin rahatlıkla çalışmalarına ve etkileşimli bir öğrenme ortamında yer almalarına olanak tanır. Farklı boyut ve renk seçenekleri ile okulunuzun veya kurumunuzun estetik ihtiyaçlarına uygun çözümler sunar. Fetalab.com, kalite, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek eğitim ve konferans ortamlarınızı mükemmelleştirmeyi hedefliyor. Müşteri memnuniyetine odaklı hizmet anlayışı ile eğitim kurumları ve işletmeler için ideal mobilya çözümleri sunmaya devam ediyor.

[elazigsurmanset]

Meslek Lisesi Öğrencileri Deprem Sonrası Yenilenen Okullar İçin Mobilya Üretiyor

Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, 24 Ocak 2020'de yaşanan 6,8 büyüklüğündeki deprem ve sonrasındaki sarsıntılar nedeniyle hasar gördüğü için yeniden inşa edilen ya da güçlendirilen okulların mobilya ihtiyacını karşılıyor

Elazığ'da meslek lisesi öğrencileri 3 yıl önceki depremde hasar gördüğü için y��kılıp yeniden inşa edilen ya da güçlendirilen okulların mobilya ihtiyacını karşılamak için çalışıyor. Merkez üssü Sivrice ilçesi olan, 24 Ocak 2020'de yaşanan 6,8 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında meydana gelen sarsıntılar nedeniyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde kentteki 48 okul yıkıldı, bu okulların yerine daha güvenli ve modern 31 okul inşa edilerek eğitim öğretime açıldı. 37 okulun inşasının sürdüğü kentte, 38 okulda da güçlendirme çalışması yapıldı. Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri de İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda, belirlenen liste doğrultusunda okulların ihtiyacı olan sıra, masa ve dolap gibi ürünleri okulun atölyesinde üretiyor. Depremden sonra başladıkları üretimle 1251 dolap, 25 anaokulu takımı, 515 masa, 11 bin 800 sıra, 490 sehpa, 200 sınıf panosu, 65 bilgisayar masası, 100 öğretmen kürsüsü, 73 baza yapımını tamamlayan öğrenciler, ihtiyaç doğrultusunda üretime devam ediyor. "OKULUMUZ 4 MİLYON LİRAYA YAKIN CİRO YAPTI" İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit, Elazığ'da 2020'deki depremden sonra yıkılan okulların yerine yenilerinin hızlı bir şekilde yapıldığını söyledi. Yeni yapılan ve onarılan okulların eksiklerini meslek lisesi öğrencilerinin yaptığı üretimle karşılamaya çalıştıklarını ifade eden Yiğit, "Yeni yapılan okulların iç donatımını, malzemelerinin büyük bir kısmını meslek liselerindeki öğrencilerimizin öğretmenleri nezaretinde yapmış olduğu üretimle karşıladık. Bu kapsamda okullarımız için sıra, masa, sandalye, dolap, kütüphane rafları ve anaokulu malzemeleri meslek liselerimizin üretimi sayesinde gerçekleşti. Şimdi okullarda öğrencilerin hizmetine sunuldu. Bu üretimi yapan okulumuz 4 milyon liraya yakın ciro yaptı. Hem öğrencilerimiz iş öğrenerek saha tecrübesi kazanmış oluyor hem de maaşlarını alarak çalışma hayatına girmiş oluyor. Şu anda devam eden 37 inşaatımız var. Bunların da malzemelerini meslek liselerimiz aracılığıyla karşılayacağız." Dedi. "DEPREMDEN SONRA İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI" Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mobilya İç Tasarım Alan Şefi Yusuf Şahin de depremden zarar gören okulların ihtiyaçlarını karşılamak için öğrencilerle el birliğiyle çalıştıklarını belirtti. Şahin, "Depremden sonra iş yükümüz arttı. Milli Eğitim Müdürlüğünün öncülüğünde sipariş verilen mobilyaları en kısa sürede üretip okullara montajını yapıyoruz. Döner sermaye kapsamında öğrencilerimiz ders dışı çalışmalar da yapıyor. Bu sayede öğrenciler hem eğitimlerini pekiştiriyor hem de ailelerine maddi destek sağlıyor. Son 6 ay içinde her bir öğrencimiz ortalama 30 bin lira ücret aldı. Depremden önce okulumuzun cirosu yaklaşık 1,5 milyon liraydı, depremden sonra ise yıllık ciromuz 4 milyon civarında." Dedi. Atölyede üretim yapan öğrencilerden Fırat Biçer, okulda ve atölyedeki çalışmalarla mesleklerini en iyi şekilde öğrendiklerini söyledi. Biçer, okul dışında vaktini atölyede geçirdiğini anlatarak, "Ellerimizle yaptığımız masa ve sıraları okullara gönderiyoruz. Aldığım ücretle aileme de destek oluyorum. Mesleğimi seviyorum." ifadelerini kullandı. Veysel Avcı da depremden sonra yıkılan okullar için üretim yaptıklarını belirterek, emek verip çalışmanın kendisini mutlu ettiğini söyledi. Üretimin güzel bir şekilde ilerlediğini dile getiren Avcı, "Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Karşılığını da alıyoruz." diye konuştu. Read the full article

[bahcemobilyasii]

Okul Sırası Fiyatları

Okul sırası fiyatları sıraların ebat ve modeline göre farklılık gösterir. Okul sıraları tekli okul sıraları ve ikili okul sıraları olmak üzere farklı modellerde tasarlanan ürünlerdir. Tekli okul sıraları başta okullar olmak üzere dershaneler özel kurs merkezleri ve eğitim veren her mekanda kullanılabilen sıra türleridir. İkili okul sandalyeleri ise genelde okullarda kullanılan sıra türleridir. İkili okul sandalyeleri 2 kişinin aynı anda kullanabildiği ürünler olması nedeniyle okullarda daha çok tercih edilir çünkü daha uygun fiyata gelirler. Okul sırası fiyatları sıraların tekli mi ikili mi olduğuna bağlı olarak farklılık gösterir. Tekli okul sıraları ikili okul sıralarına göre daha uygun fiyatlı ürünlerdir. Ancak kalabalık bir sınıfta kullanılmak istenildiğinde tekli okul sıralarının alınması daha maliyetli olabilir. Uygun fiyatlı okul sıralarının temin edilebilmesi için sıraları kaç kişinin kullanacağına göre tekli veya ikili masalar tercih edilerek maliyet hesaplaması yapılmalıdır.

[gamookulmobilyalari]

Okul Sıralarının Öğrenci Sağlığı Üzerindeki Etkisi ve Önemi

Okullar, öğrencilerin eğitim ve öğretim süreçlerini destekleyen önemli bir mekandır. Bu mekânlarda kullanılan mobilyalar ve ekipmanlar, öğrencilerin sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Okul sıraları da bu önemli unsurlardan biridir. Okul sıralarının doğru şekilde tasarlanması ve ergonomik özelliklere sahip olması, öğrencilerin sağlığı ve öğrenme performansı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Bu makalede, okul sıralarının öğrenci sağlığı üzerindeki etkisini ve önemini inceleyeceğiz.

Ergonomi ve Okul Sıraları:

Ergonomi, insanların fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamak için tasarım prensiplerini kullanma bilimidir. Okul sıraları da ergonomik prensipler doğrultusunda tasarlanmalıdır. Ergonomik sıralar, öğrencilerin doğru duruş pozisyonunu korumasını sağlar, sırt ağrısı ve duruş bozukluklarının önlenmesine yardımcı olur. Ayarlanabilir sıralar, öğrencilerin boyutlarına ve vücut yapılarına göre kişiselleştirilebilir ve böylece daha iyi bir uyum sağlar.

Doğru Duruş Pozisyonu:

Okul sıralarının doğru şekilde tasarlanması, öğrencilerin doğru duruş pozisyonunu korumasına yardımcı olur. Doğru duruş pozisyonunda, omurga düzgün hizalanır, sırt kasları dengeli bir şekilde çalışır ve eklemler doğru açıda kalır. Yanlış duruş pozisyonu ise sırt ağrısı, boyun ağrısı, baş ağrısı gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ergonomik okul sıraları, doğru duruş pozisyonunu destekler ve öğrencilerin rahat bir şekilde oturmasını sağlar.

Dikkat ve Odaklanma:

Sağlıklı bir vücut, sağlıklı bir zihni destekler. Ergonomik okul sıraları, öğrencilerin rahat etmelerini ve dikkatlerini daha iyi odaklamalarını sağlar. Rahatsızlık ve fiziksel rahatsızlık hissi olmayan bir öğrenci, daha fazla enerjiye sahip olur ve derse daha iyi odaklanabilir. Bu da öğrenme ve akademik başarı açısından önemlidir.

Fiziksel Aktivite ve Hareket:

Sağlıklı bir yaşam tarzı, fiziksel aktivite ve hareket gerektirir. Ancak uzun süre boyunca hareketsiz oturmak, öğrencilerin sağlığına zarar verebilir. Ergonomik okul sıraları, öğrencilerin rahatça hareket etmelerine ve doğal olarak pozisyonlarını değiştirmelerine izin verir. Bu, kan dolaşımını artırır, kasları aktive eder ve öğrencilerin enerjik ve canlı kalmasını sağlar.

Yanlış Duruşun Uzun Vadeli Etkileri:

Yanlış duruş pozisyonunda uzun süre oturmak, ilerleyen zamanlarda kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir. Öğrencilerin omurga ve iskelet sistemi henüz gelişim aşamasındadır ve bu nedenle doğru duruş pozisyonunun önemi daha da büyüktür. Ergonomik okul sıraları, çocukların iskelet sistemlerinin doğru bir şekilde desteklenmesini sağlar ve gelecekte ortopedik sorunların önüne geçer.

Okul Sıralarının Çeşitliliği:

Öğrencilerin farklı boyutları, vücut yapıları ve ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, tek tip sıralar tüm öğrenciler için uygun olmayabilir. Okullar, öğrencilerin sağlığına ve konforuna en uygun olanı seçebilmeleri için çeşitli okul sıraları sunmalıdır. Ayarlanabilir yükseklik ve sırt desteği gibi özellikler, farklı öğrenci gruplarının ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur.

Okul sıraları, öğrenci sağlığı ve öğrenme süreci üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ergonomik sıralar, doğru duruş pozisyonunu destekler, rahatlık sağlar ve öğrencilerin dikkatlerini odaklamalarına yardımcı olur. Ayrıca, hareket ve fiziksel aktivite için uygun bir ortam sağlar. Okulların, öğrenci sağlığına önem vererek ergonomik okul sıraları seçmeleri ve çeşitlilik sunmaları, öğrencilerin sağlıklı bir eğitim deneyimi yaşamalarını sağlar.

Unutmayın, sağlıklı bir öğrenci, başarılı bir öğrencidir. Okul sıralarının sağlıklı bir eğitim ortamı yaratmada oynadığı rol, ihmal edilmemesi gereken bir konudur.

[yedi24haber]

Suriye'nin okul sıraları Gaziantep'ten

GAZİANTEP – FERİDE PELİN İNAL Gaziantep‘teki Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi‘nde 17 yıl önce kurulan Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Bölümü’nde okuyan öğrenciler, hem Türkiye hem de Suriye’deki okullar için üretim yapıyor. Okulun atölyesinde sıra, dolap, masa üreten öğrenciler, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki okullarda eğitim gören Suriyeli kardeşlerine de destek oluyor.…

[deliamamavi]

Amk bu okul/ dersane sıraları niye yatağımdan daha rahat???

[roserille]

Bir gün gülerek geçtiğim sokaklar, oturup ağladığım kaldırımlar, sekerek gittiğim taşlı yollar, kahkahalar attığım okul sıraları, camına kafamı yaslayıp müzik dinlediğim otobüsler...

Ben öldükten sonra o sokaklar, kaldırımlar, okul sıraları ve otobüsler ... oralarda geçen her anı yok olup gidecek. İnsanlar oralardan geçecek ve birinin orda ağladığını ya da kahkahalar attığını asla bilmeyecekler.

Ölmeden önce bu dünyaya adımı bırakacağım böylece ölüm anıları ve yaşanmışlıkları yok edemeyecek. Böylece yaşamımın, çektiğim acıların, güzel ya da kötü anıların bi anlamı olacak.

[redgreen-notblue]

Okul, sıra, öğrenci üçlüsünü özledim.

Aynı sıralar diye şikayet ederdik. Saçma konularda saatlerce tartışır sonra sebebini bile unuturduk.

Unutulmayan arka sıralar vardır hep. Her ders konuşur konuşmadığı zaman da 'sessiz olun' diye uyarılır. Her konuda dedikodu ve espriler yapılır. Kişiler ve yer önemini yitirir çoğu zaman. Konular su gibi akar gider ama yazılı haftası öyle bir dayanışma olur ki. Öğretmenin bi ayda anlattığı bir haftada zihinlerine kazınır.

Ha bir de kantin sıraları olurdu (hani sana hiç gelmeyen o sıra var ya). Derse geç kalınca ezberden söylenen yalandı hep "sıra vardı"...