Tumgik
#nebati yağ
cuneytyardimci · 1 year
Text
Ampulün İcadı Kardiyovasküler Hastalıkları Nasıl Artırdı?
Edison’un ampulü icadı ile kardiyovasküler hastalıklar arasında mantıklı bir ilişki kuramadınız değil mi? Hatta başlığı okuyan birçok kişinin aklına, belki de “Ne alaka?” gibi bir soru bile gelmiştir. Evet, yanlış okumadınız; Ampulün keşfinin toplumda kardiyovasküler hastalıkların görülme oranını ciddi derecede artırdığını iddia ediyorum, Ve, Bu yazının sonuna geldiğinizde, çok büyük…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
BİZİM ZAMANIMIZDA TUTUMLU İNSANLAR VARDI !..
KİBRİT ÇÖPÜ !
Bizim zamanımızda kibritler vardı ve ocaklar ve sobalar bu kibritle tutuşturulurdu..
Kibrit yakılınca ucu yandı. Ucu yanan kibritler, ucu yandı diye çöpe atılmaz, lâzım olduğunda evin bir yerinde yanar ateş varsa oradan oraya ateş bu ucu yanmış kibrit çöpü ile olurdu.
Kağıtlar da asla atılmaz saklanırdı. Ocaklar ve soba bu kağıtlarla tutuşturulur du..
VİTA TENEKELERİ !
Bizim zamanımızda bakkallar da teneke kutularda nebati yağ da satarlardı.
Yağın markası da hep Vita idi..
Biten tenekeler atılmaz, gazocağında ısıtılarak içindeki katı yağ bulaşığının erimesi sağlanır ve sıvılaşmış bu yağ, bir bardağa alarak bir sonraki yemekte kullanılırdı.
Bu işin sonrasında yıkanıp paklanan teneke kutunun ağız kenarları çekiç ya da keserle ezilip çapakları alınır ve dibine yakın bir delik delinirdi. Daha sonra toprak doldurulan ve içine dayanıklı bir çiçek ekilen teneke kutu, balkonun kenarındaki dizide yerini alırdı.
Sokağın ucundan bakıldığında yanyana sarı kırmızı etiketleri ile vita kutuları ve onlardan ormanmışçasına fışkıran çiçekler ekilirdi.
Ekilen çiçekler genelde sardunya ve begonya olurdu...
MİNTAX KUTULARI !..
Bizim zamanımızda; Mintax kaplarını atmaya gönül razı olmazdı. Kaplar güzelce temizlenir, kurutulur, sonra içine düğme, çengelli iğne, bozuk para konurdu.
Bozuk para deyip geçmeyin, en olmadık zamanda eline gelir, yüzünü güldürürdü.
ÇAMAŞIR MANDALLARI !
Bizim zamanımızda; Yıkanan çamaşırlar balkon iplerine asıldığında rüzgardan düşmesinler diye tahta mandallarla tutturulurdu..
Bu tahta mandallar zaman içinde kırılır veya yayları düşerdi.
Mandallardan yayı bozulanların tahtaları yakılmaz, bir kutuya konur, sağlam yayı olup da tahtası kırılanlarla eşlenirdi..
YER SOFRA BEZLERİ !..
Bizim zamanımızda; İnsanlar yer sofrasında yeyip, çayı hemen sonrasında bağdaş kurarak içerler, yemekten sonra sofra bezi bahçenin alt köşesindeki tavuk kümesine silkelenirdi. Yazları karpuz kabukları iyice didiklesinler diye tavuklara verilirdi. Çay çöpleri belli bir sıra ile çiçeklerin diplerine, vita tenekelerine dökülürdü. Öyle de bir gübre olurdu ki. Çiçekler azar kudururdu.
Bizim zamanımızda; bir kırıntı ekmeği bile tavuklarına vererek değerlendiren tutumlu insanlar vardı..
5 notes · View notes
turkudostu61 · 3 years
Text
Tumblr media
20 yılda geldiğimiz nokta, Adalet Reformu Ekonomi Reformu Yağ istasyonu Nebati nin gözleri
1 note · View note
aynurant · 4 years
Text
Tumblr media
BİZİM ZAMANIMIZDA TUTUMLU İNSANLAR VARDI !..
KİBRİT ÇÖPÜ !
Bizim zamanımızda kibritler vardı ve ocaklar ve sobalar bu kibritle tutuşturulurdu..
Kibrit yakılınca ucu yandı. Ucu yanan kibritler, ucu yandı diye çöpe atılmaz, lâzım olduğunda evin bir yerinde yanar ateş varsa oradan oraya ateş bu ucu yanmış kibrit çöpü ile olurdu.
Kağıtlar da asla atılmaz saklanırdı. Ocaklar ve soba bu kağıtlarla tutuşturulur du..
VİTA TENEKELERİ !
Bizim zamanımızda bakkallar da teneke kutularda nebati yağ da satarlardı.
Yağın markası da hep Vita idi..
Biten tenekeler atılmaz, gazocağında ısıtılarak içindeki katı yağ bulaşığının erimesi sağlanır ve sıvılaşmış bu yağ, bir bardağa alarak bir sonraki yemekte kullanılırdı.
Bu işin sonrasında yıkanıp paklanan teneke kutunun ağız kenarları çekiç ya da keserle ezilip çapakları alınır ve dibine yakın bir delik delinirdi. Daha sonra toprak doldurulan ve içine dayanıklı bir çiçek ekilen teneke kutu, balkonun kenarındaki dizide yerini alırdı.
Sokağın ucundan bakıldığında yanyana sarı kırmızı etiketleri ile vita kutuları ve onlardan ormanmışçasına fışkıran çiçekler ekilirdi.
Ekilen çiçekler genelde sardunya ve begonya olurdu...
MİNTAX KUTULARI !..
Bizim zamanımızda; Mintax kaplarını atmaya gönül razı olmazdı. Kaplar güzelce temizlenir, kurutulur, sonra içine düğme, çengelli iğne, bozuk para konurdu.
Bozuk para deyip geçmeyin, en olmadık zamanda eline gelir, yüzünü güldürürdü.
ÇAMAŞIR MANDALLARI !
Bizim zamanımızda; Yıkanan çamaşırlar balkon iplerine asıldığında rüzgardan düşmesinler diye tahta mandallarla tutturulurdu..
Bu tahta mandallar zaman içinde kırılır veya yayları düşerdi.
Mandallardan yayı bozulanların tahtaları yakılmaz, bir kutuya konur, sağlam yayı olup da tahtası kırılanlarla eşlenirdi..
YER SOFRA BEZLERİ !..
Bizim zamanımızda; İnsanlar yer sofrasında yeyip, çayı hemen sonrasında bağdaş kurarak içerler, yemekten sonra sofra bezi bahçenin alt köşesindeki tavuk kümesine silkelenirdi. Yazları karpuz kabukları iyice didiklesinler diye tavuklara verilirdi. Çay çöpleri belli bir sıra ile çiçeklerin diplerine, vita tenekelerine dökülürdü. Öyle de bir gübre olurdu ki. Çiçekler azar kudururdu.
Bizim zamanımızda; bir kırıntı ekmeği bile tavuklarına vererek değerlendiren tutumlu insanlar vardı..
10 notes · View notes
ascihaber · 8 years
Text
Tükettiğimiz Nebati Yağın 1/4’ü Palm Yağı
Tükettiğimiz Nebati Yağın 1/4’ü Palm Yağı
Son günlerde palm yağının yararını, zararını tartışır olduk.
Palm yağı, palmiye ağacının meyvesinden üretilen nebati yağ.
Biz, kişi başına yılda 1 kilo 200 gr. tereyağı tüketiyoruz. Tereyağı dışında yağ ihtiyacımızın büyük kısmını, yağlı tohumlardan üretilen yağlarla karşılıyoruz. Bunlara genel olarak nebati yağ diyoruz.
Halkımızın tükettiği nebati yağ toplamı, yılda kişi başına 24 kilonun…
View On WordPress
0 notes
doriangray1789 · 2 years
Text
TARIM GERÇEK BEKA MESELESİDİR
“ Marketlerde benim vatandaşımı dara sokanlar” peki kim onlar? diyanete göre zamları Allah yapıyor… üretici desen - ithalat çelmesi( ürün daha tarlada iken hasara girerken hop o ürünle ilgili ithalatta gümrük vergisi ya sıfırlanıyor ya muaf tutuluyor, PEKİ İTHALATI KİM YAPIYOR? dersiniz -mazot, elektrik ve su maliyetleri- tarıma kanunen verilen desteklerin yetersizliği ( verilen destek algı yaratılmak için meydanlarda TL karşılığı miktar olarak açıklanıyor halbuki tarım kanununa göre gelirden çiftçiye verilmesi gereken destek bunun çok daha fazlası olması gerekiyor) ilaç ve gübre maliyetleri (ilaçta neredeyse tekelleşme olmuş 5 li müteahhidin biri tarıma ilaç da veriyor Tarım Kredi Koop desen yurtdışında satın aldığı firma ile ilgili iddiaları, alınan maaşlar vs internete yazarsanız hepsi gazete haberi olarak mevcut- hibrit tohum almayana teşvikte yok ( evet ata tohum yerine hibrit tohum kullanan çiftçiye teşvik veriliyor) ata tohum nedir önemi nedir bilir misiniz? -aracılar, komisyoncular ithalatın verdiği avantajı çiftçiye karşı kullanıyor bununla birlikte bazı ürünler için bakanlığın geciktirdiği her alım fiyatı çiftçi aleyhine kullanılıyor, ürünü fiyatını düşürmek için türlü türlü yollar- çiftçi sayısı git gide düşüyor, ekilmeyen tarım arazileri giderek büyüyor.. Arıcılk ile ilgili özellikle Ege ve Akdeniz de yaşanan yangın felaketinden sonra ne oldu? Hayvancılığın sorunları.. ? 1950 li yıllarda kendi Mısır yağını, katı margarini kakalamak için zeytine karşı açılan emperyalist savaşı yazmıştım hatta ısmarlama türküsü bile vardı
Anlatalım
Emperyalizm, nebati ve margarin yağ satmak için akla hayale gelmeyecek sinsi planlarla Türk tarımını değiştirdi.
TÜRKİYE’DE ZEYTİN DÜŞMANLIĞININ 75 YILLIK TARİHİ…
Türkiye’nin fazla zeytin ve zeytinyağı üretmemesi için gizli anlaşmalar yapıldı.. Zeytinyağını kötülemek için özel türkü bestelendi, devlet radyosundan sürekli yayınlandı.. Nebati ve margarin yağ tüketimi için seferberlik yapıldı, sağlıklı diye halk kandırıldı..
Osmanlı’nın zeytin politikası yoktu.. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Türkiye’de zeytin kültürü yaygınlaşmaya başladı. Bu artık bir devlet politikasıydı.. Yüzbinlerce zeytin ağacı dikildi. Genç ziraat mühendisleri İtalya’ya zeytincilik eğitimine gönderildi.. Yalova’da başlayan seferberlik, Marmara, Ege ve tüm Akdeniz’e yayıldı.. İzmir Bornova’da Zeytincilik Araştırma Enstitüsü kuruldu.. Bilimsel çalışmalar yapıldı.. Ardından 3573 sayılı “Özel Zeytin Kanunu” çıkarıldı.. Üretim arttırıldı.. Cumhuriyet zeytine hak ettiği değeri veriyordu.. 1940 yılında Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği en büyük 3 kalemden biri zeytin ve zeytinyağıydı..Ancak, Cumhuriyetin zeytin seferberliği kısa sürdü.. 1948 yılında Amerika ile imzalanan Marshall yardımı, sonun başlangıcı oldu.. Amerika dünyanın en büyük mısır üreticisiydi.. Aynı zamanda dünyanın en fazla soya yağı üreten ülkesi de.. Marshall anlaşmasına göre Türkiye her yıl Amerika’dan binlerce ton mısır ve soya yağı almak zorundaydı.. Bunun için de zeytin ve zeytin yağı üretimi azaltılmalıydı.. Demokrat Parti iktidarıyla birlikte devletin zeytin politikası rafa kalktı.. Amerika, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatını yılda 10 bin tonla sınırladı.. Eğer zeytinyağı ihracatı 10 bin tonu aşarsa; Türkiye ABD’den aynı miktarda nebati yağ satın almak zorundaydı.. Çünkü Amerika nebati yağlarının satışının azalmasını istemiyordu.. Bunun üzerine yüzbinlerce zeytin ağacı kesildi, söküldü.. Zeytinlik alanlar imara açıldı.. Sağlıksız olmasına ragmen halka mısır, soya ve margarin yağı empoze edildi..Amerikan emperyalizmi daha çok nebati ve margarin yağı satmak için Demokrat Parti iktidarına her türlü dayatmayı yaptı.. Türk insanı zeytin yağından soğutulup, mısır ve margarin yağa alışmalıydı.. Sinsi planlar yapıldı.. Zeytinyağı fazla ısınırsa, kanserojen olur yalanı ürettiler.. Yemeklerde zeytinyağı zararlı dediler.. Zeytinyağı ile asla kızartma yapmayın dediler.. Bu antizeytin kampanyası yapılırken, 5 Ocak 1953’te Bakırköy’de ilk yabancı margarin yağ fabrikası kuruldu.. Bizzat Amerika’nın katkılarıyla kurulan ve çok uluslu bir şirkete ait olan bu fabrikayı dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar açtı.. Haftada 70 ton margarin yağ üretildi ve sadece iç piyasada tüketildi.. Türk halkını sağlıksız margarin yağla tanıştıranlar gazetelere tam sayfa ilanlar verdi.. Ünlü sanatçılar ilanlarda margarin yağı övdü.. Artık ülkede “Zeytine hayır, mısır yağı ve margarine evet” seferberliği vardı..Emperyalizm ülkedeki zeytin kültürünü bitirmeye kararlıydı… Margarin Fabrikası kurulduktan bir süre sonra radyolarda sık sık bir türkü çalmaya başladı. “Zeytinyağlı yiyemem aman, Basma da fistan giyemem aman. Senin gibi cahile Ben efendim diyemem aman” Bu türkü sipariş üzerine bestelenmişti.. 2 Kasım 1954 tarihinde Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmişti.. Radyoda Türk Halk Müziği Repertuar numarası 1133’tü..Amerika emperyalizmi sadece yağa değil, süte de el attı.. Türkiye’yi tarım ve hayvancılıktan uzaklaştırmak asıl hedefti Cumhuriyetle üretime geçen Türkiye’nin kendilerine bağlı bir tüketici olması gerekiyordu.. Marshall yardımıyle binlerce ton süt tozu verdiler.. Sağlıksız bu ürünleri ilkokullarda çocuklara içirdiler.. Ülkenin süt üretiminin önünü kestiler.. Pamuk, buydağ, tütün üretimine kısıtlamalar getirdiler.. Artık Türk tarımını yöneten Amerika olmuştu..
SAĞLIKSIZ NESİLLER DÖNEMİ..
Emperyalizmin zeytin yerine sağlıksız nebati ve marmarin yağ dayatması kısa sürede etkisini gösterdi.. 1960lı yıllardan itibaren ülkede damar ve kalp hastalıklarında patlama oldu.. Ege’de sadece zeytinyağı tüketilen Avyalık ve bir kaç belde dışında her ilde, her ilçe de kapten ölenler arttı.. Emperyalizm ve onun yerli işbirlikcileri ceplerini doldurmak için insanların ölmesine bile neden oldu..
1 note · View note
aydinrehberi · 3 years
Text
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, akaryakıt ve yağ fiyatlarıyla ilgili imalı bir paylaşımda bulunarak "Akaryakıt artırımı vs. üzere şeyler duyuyorum etrafta! Muhakkak katılmıyorum… Ben bu tip telaffuzların karşısındayım. Büsbütün toplumsal medyada uydurulan bir şey, her dolmuşa gelmeyin!" dedi. Bakan Soylu, Bakan Nebati ve Bakan Kirişci, yaptıkları açıklamalarda, toplumsal medyadaki stokların bittiği konusunda savların insanları marketlere dökmek için şuurlu bir formda çıkarıldığını söylemişti. Türkiye'de akaryakıt ve ayçiçek yağlarına gelen artırımlar gündemde yerini koruyor. Geçen hafta 3 defa zamlanan akaryakıta, bugün bir kere daha artırım geldi. Böylelikle akaryakıtın litresi 19 lirayı, motorinin litresi ise 21 lirayı aştı. Öte yandan ayçiçek yağlarının fiyatı ise 200 lirayı geçti. 3 BAKAN DA TEZLERİ YALANLADIToplumsal medyada ortaya çıkan kâfi stok bulunmadığı argümanları ise vatandaşları marketlere akın ettirdi, uzun kuyruklar oluşturdu. Durumla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, stokların bittiği savlarını yalanlayarak, bu çeşit argümanların insanları marketlere dökmek için şuurlu bir formda çıkarıldığını söyledi. CEM YILMAZ'DAN İMALI PAYLAŞIMHususla ilgili toplumsal medyadaki tartışmalara ünlü komedyen ve oyuncu Cem Yılmaz da katıldı. Üç bakanın da açıklamalarına göndermede bulunan Yılmaz, "Akaryakıt artırımı vs. üzere şeyler duyuyorum etrafta! Muhakkak katılmıyorum… Ben bu tip telaffuzların karşısındayım. Büsbütün toplumsal medyada uydurulan bir şey, her dolmuşa gelmeyin! Şayet el ele verirsek her zorluğu atlatırız. Kâfi ki el ele verelim" tabirlerini kullandı. CEM YILMAZ: SANATKARLAR DA SANATINI YAPSINBir sonraki paylaşımında ise Yılmaz, "Sanatçılar da sanatını yapsın! Bitti gitti. Artık bunları öğrenin yahu! Kaç sefer söylendi yani bunlar! Bazen hakikaten insanları anlayamıyorum. Lütfen el ele verelim artık" dedi. Yılmaz,Bakan ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Magazin sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/cem-yilmazdan-akaryakit-ve-yag-fiyatlarina-imali-paylasim-bakanlara-gondermede-bulundu/?feed_id=15391&_unique_id=622690798c13e
0 notes
dakikamagazin · 3 years
Link
Cem Yılmaz'dan akaryakıt ve yağ fiyatlarına imalı paylaşım! Bakanlara göndermede bulundu
0 notes
dovizbu · 3 years
Text
Çin gıda ithalatına katı kurallar getiriyor
Çin gıda ithalatına katı kurallar getiriyor
Gümrük yetkilileri, 13 Aralık tarihli genelge ile, Çin’e gıda ithalatının gelecek yıl yeni tescil, denetleme ve etiketleme şartlarına tabi olacağını kaydettiler. İlk kez Nisan ayında duyurulan bu tedbirler, arı sütünden nebati yağ ve bebek besinine, geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor. Avustralya, Japonya, Kanada ve İsviçre’yi de içeren yedi ekonomiden diplomatlar, Çin’e söz konusu uygulamayı,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
radyobalfm · 4 years
Text
Yağ fabrikası istihbarat merkezi çıktı! İş adamı halbuki casusmuş
Yağ fabrikası istihbarat merkezi çıktı! İş adamı halbuki casusmuş
Tumblr media
Cumhuriyet’in duyurusundan iki yıl sonra Adana’da Gilodo Nebati Yağ Fabrikası’nı kuran endüstrici Rafael Gilodo ve kardeşi Salomon Gilodo’nun, İngiliz istihbarat servisinin hizmetinde oldukları tez edildi.
Araştırmacı Muharrir Dr. Servet Avşar tarafından gün yüzüne çıkartılan Emniyet Genel Müdürlüğü arşivindeki 11312-11336 numaralı belgelerden yer alan doküman ve takip raporlarına nazaran,…
View On WordPress
0 notes
sondakikadunyacomtr · 4 years
Photo
Tumblr media
Yağ fabrikası istihbarat merkezi çıktı! İş adamı meğer casusmuş Cumhuriyet’in ilanından iki yıl sonra Adana’da Gilodo Nebati Yağ Fabrikası’nı kuran sanayici Rafael Gilodo ve kardeşi Salomon Gilodo’nun, İngiliz istihbarat servisinin hizmetinde oldukları iddia edildi.
0 notes
diyetz · 5 years
Text
Hidrojenize Bitkisel Yağ Nedir, Nelerde Bulunur?
Tumblr media
Hidrojene bitkisel yağ, ya da hidrojene nebati yağ, birçok işlenmiş gıdada yaygın bir bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birçok üretici bu yağı düşük maliyeti ve uzun raf ömründen dolayı tercih etmektedir. Ancak bu yağın bazı ciddi yan etkileri olduğu da bilinmektedir.
https://www.diyetz.com/bitkisel-yaglarin-kullanim-alanlari/
0 notes
biraraiyi · 5 years
Text
Trakya Birlik, ayçiçeğinin ön alım fiyatını açıkladı
Trakya Birlik, ayçiçeğinin ön alım fiyatını açıkladı
Trakya Birlik’ten yapılan yazılmış açıklamada, yağlık ayçiçeğinin Türkiye’de nebati yağlar tüketiminde yüzde 80-85 civarında payı ve yüzde 50’lere varan yüksek yağ oranı ile ülkemizde üretimi gerçekleştirilen stratejik öneme sahip tarımsal ürünlerin başında geldiği belirtildi.
Açıklamada, “Ülkemiz için stratejik öneme sahip yağlık ayçiçeğinin üretiminde 2000 yılından bu yana gerek Devletimizce…
View On WordPress
0 notes
Text
Bazen istikrarlı beslenmeyi sürdürmek özgü hangi vitaminlerin okunuşu minerallerin genişlik politik olduğunu hatırlatmak sıkıntı olabilir. Brokoli gibi bir hayli "süper yiyecek" olmasına rağmen, her devir çeşitli ayrımlı vitaminler aldığınızdan emin olmanız gerekir. Bunu hareket etmek maksadıyla birtakım harika ipuçları kendince okumaya sürme edin!
Bazen stabil beslenmeyi sürdürmek amacıyla hangi vitaminlerin ve minerallerin genişlik önemli olduğunu hatırlatmak rahatsızlık olabilir. Brokoli gibi bir hayli "süper yiyecek" olmasına rağmen, her gün mütenevvi ayrımlı vitaminler aldığınızdan emniyetli olmanız gerekir. Bunu onarmak kendince birtakım kusursuz ipuçları düşüncesince okumaya bitmeme edin! Vitaminler, egzersizden uygun sonuçlar eksiltmek maksadıyla de gereklidir. Diyetinize mineral ve vitamin eklediğinizde, vücudunuz daha hovarda iyileşir, henüz hovarda adale inşa değer ve daha fazla yağ yakar. Herhangi eş vitamin okunuşu mineral almayı planlıyorsanız, bunları tutulmak zamanlarında planlamaya çalışmalısınız. Yemeğinizi yediğinizde ve sindirdiğinizde mide asidi üretilir. Bu, tükettiğiniz vitaminleri parçalamaya yaver olabilir, bu da fazla daha müessir olacakları anlamına gelir. Pek fazla perakende mağazasında vitamin ve mineral takviyeleri satın çalmak muhtemel olsa da, işaret esen fırsatlardan bazıları çevrimiçi sitelerde bulunabilir. Birden aşkın siteyi arama etmek okunuşu kullanmakla ilgilendiğiniz ekleri incelemek çok önemlidir. Ayrıca katıksız besin mağazalarında müteaddit malumat bulabilirsiniz. Vitamin B9 kadınlar hakkında vazgeçilmez benzer vitamindir. http://ttlink.com/bookmark/d40c689a-fbca-4fac-acde-b1fec4d0bd36 tansiyonu düşürür, duygu hastalığını önler okunuşu bellek kaybını azaltmaya muavin olur. Portakal suyu, yumurtalar, kavunlar, hararetli yeşil sebzeler okunuşu çilekler faziletli düzeyde B9 vitamini içeren büyük gıdalardır. Ekstra konsantrasyonlarda B9 olan kadınlar kendince müteaddit vitamin takviyesi hazırlanır. Çoğu sebze okunuşu meyve vücudunuzun ihtiyacı olan hijyenik besinler ile doludur, ancak konserve ürünler yerine dinç yemeye ehemmiyet verilir. Daha fazla bilgi bulabilirsiniz takviyeleri, hijyen beslenme okunuşu hayat tarzınız hakkında eksiksiz bir tamamlayıcıdır. Sigara içiyorsanız, karoten içeren takviyelerden kaçınmalısınız. Karotenin akciğer kanseri riskini artırabileceğini gösteren fazla sayıda say yapılmıştır. Sigaralar bu riske katkıda bulunabileceğinden, sigara içmeye sürme etmeyi planlıyorsanız, karoten almaktan kaçınmanız işaret iyisi olacaktır. Ameliyat planlıyorsanız, doktorunuza aldığınız tümsek azık takviyeleri üzerine bilim verin. Buradan öğrenin , mineraller ve nebati takviyelerin bütünü yaklaşan ameliyatınızda layemut etkilere malik olabilir. rastgele birleşik tehlikeli komplikasyondan kaçınmak maksadıyla ameliyattan genişlik az 2 hafta önce tüm ekleri almayı boşamak en iyisidir. Vitaminlerini alırken, onlarla tek şeyler yediğinizden emin olun. bilgisiz birleşik karnın üzerindeki vitaminler keyifsiz edilmenize ve mide bulantısına sebep olabilir. Bulantıyı hissetmek istemezsiniz, bunun alegori vitaminlerin okunuşu besinlerin sağlayacağı yararlı etkilere odaklanmak istersiniz. Bu günlerde yemiş suyu fazla popülerdir okunuşu gerçek kâr ve sebzeleri tüketmenin eksiksiz ancak yoludur. bir hayli âdem evladı her gündüz tadını çıkarabilecekleri sağlıklı müşterek kahvaltılık smoothie tekvin etmek amacıyla meyve suyu içeceğine cevher vitamin okunuşu mineral takviyesi ekler. Bu içecek yalnızca çok sıhhatli değil, aynı zamanda enerji seviyelerini arttırmaya da asistan oluyor. Vitamin alımınızı iyileştirmeye başladığınızda nereden başlayacağınızdan emniyetli değilseniz, her şeyi aynı anda yapmanız gerekmediğini unutmayın. yumuşak başlı başlayın okunuşu bilinmeyen şeyleri olası olduğunca diyetinize ekleyin. Bilmeden önce, bütün ve stabil benzer diyete iye olacaksınız!
0 notes
denizlihaberim · 7 years
Link
Denizli’de polis bir meslek yerinde dağıtılmış kimyasal maddeler karıştırılarak elde edilen 5 bin 400 litre karışımlı akaryakıt ele geçirdi.
Kentte yetkisiz petrol türevinin yasa dışı yollarla denetimsiz olarak madeni yağ, baz yağları, nebati yağlar ile sanayide kullanılan farklı alanlara yönlendirilmiş yağlar veya solvent türü inceltici kimyasal maddeler ile aracısız olarak işlenerek standart dışı firari mazot elde edildiği yönünde istihbarat bölge polis ekipleri, belirlenen bir iş yerine etken yaptı.
Ekipler yaptıkları kontrollerde meslek yerinin gerekli belgelerinin bulunmadığını belirlerken tankların içerisinde yer alan yağların üzerinde yapılan ölçümde ise geçersiz akaryakıt sınıfına girdiği tespit edilen firari karışımlı akaryakıt ele geçirdi. Meslek yeri içerisinde aramaları genişleten ekipler 5 bin 400 litre karışımlı mazot ve 1 adet mazot dolumunda kullanılan aktarım düzeneği ele geçirdi.
Operasyonun ardındaki 1 kişinin gözaltına alındığı ve işlemlerinin devam ettiği bildirildi. – DENİZLİ
Bu yazı ilk defa Denizli’de 5 Bin 400 Litre Karışımlı Mazot Ele Geçirildi sitesinde yayınlanmıştır.
#Denizlihaber
0 notes
haberihbarhatti · 7 years
Text
Domuz Eti Neden Haramdır Hiç Merak Ettiniz Mi? İşte sebebi:
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/domuz-eti-neden-haramdir-hic-merak-ettiniz-mi-iste-sebebi/3315/
Domuz Eti Neden Haramdır Hiç Merak Ettiniz Mi? İşte sebebi:
Bir şeyin helal veya haram olması, Allah’ın emrine tabidir. Allah bir şeye “helal” derse helal, “haram” derse haram olur. Yani din bir imtihandır, insanlara yapılan bir tekliftir.Cenab-ı Hak, cennete layık bir duruma getirmek için, insanları imtihana tabi tutuyor. Bu sebeple, bazı emir ve yasaklar koymuştur. Esas olan da bu emir ve yasaklara uymaktır.Bu prensiplerin gerek insanın şahsi hayatına, gerekse cemiyet hayatına pek çok faydaları vardır. Dolayısıyla bunlar, o emir ve yasağa daha şuurlu olarak riayet etmemizi sağlıyor.Dinimizin yasakladığı hususlardan birisi de, domuz etidir. Bu yasaklamanın, pek çok hikmeti vardır. Biz, burada sadece birkaçına işaret etmeğe çalışacağız. – Domuz eti çok yağlıdır. Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer. Böylece kan, yağ tanecikleriyle dolmuş olur. Kandaki bu fazla miktardaki yağ atar damarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalb infaktüsüne sebep olur. – Ayrıca, domuz yağı içerisinde “sutoksin” denilen zehirli maddeler mevcuttur. Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icap eder. Bu durum, bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi şeklinde kendini gösterir. Hasta çocuğun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişerek, adeta domuza benzer. Bu sebeple, bu hastalığa “domuz hastalığı” (skrofuloz) adı verilir. Hastalığın ilerlemesi halinde, bütün lenf bezleri cerahatlenerek şişer. Ateş yükselir, ağrı başlar ve tehlikeli bir durum ortaya çıkar. – Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir. Bu sayede, vücuda fazla miktarda kükürt alınmış olur. Bu fazlalıksa; kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Domuz eti devamlı yenirse, vücuttaki sert kıkırdak maddesinin yerini, domuzdan geçen sümüksü bağ dokusu alır. Bunun sonucu olarak, kıkırdak yumuşar; vücut ağırlığına tahammül edemeyerek altında ezilir. Böylece, eklemlerde bozulmalar meydana gelir. Domuz eti yiyenlerin elleri pelteleşir, yağ tabakaları teşekkül eder. Mesela yiyen kimse sporcuysa; yorgun, tembel ve az hareketli olur.– Domuzda, büyüme hormonu da çok fazladır. Doğduğu zaman birkaç yüz gram olan domuz yavrusu, altı ayda yüz kiloya erişir. Bu kadar süratli gelişme, büyüme hormonunun fazlalığı sebebiyledir. Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta doku şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar. Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur. Büyüme hormonunun en etkili yönü, kanserin gelişmesine zemin hazırlamasıdır. Nitekim domuz kesim işiyle uğraşanlar, erkek domuzların belli bir yaştan sonra mutlaka kansere yakalandıklarını ifade ederler.Alman hekimi Prof. Reckeweg, “Domuz Eti ve İnsan Sağlığı” adlı eserinde bir hatırasını şöyle anlatır: “Tedavi maksadıyla, bir çiftçi ailesinin biraz sapa yörede bulunan çiftliğine gitmiştim. Babada, müzmin antroz (dejeneratif eklem hastalığı) ve kalça eklemi iltihabı vardı. Ayrıca, karaciğerinden de rahatsız idi. Annenin, bacaklarında varis ve eziyet verici kaşıntısı olan ekzama vardı. Ailenin kızları ise, kalp yetmezliği ve romatizmadan şikayetçi idi. En sağlıklıları görünmesine rağmen oğulları da, anjin sonrası kalp yetmezliğinden ve kan çıbanından müşteki idi. Evin öbür kızı ise, müzmin bronşitten muzdarip idi. Oğullarından bir diğeri de, domuz kıllanması ve müzmin plörite yakalanmış olup, devamlı tekrar eden fistül ifrazatından şikayet etmekte idi.Yukarıda sakinlerin hastalıklarından uzun uzadıya bahsettiğim çiftlik içinde, muayene sırasında garip bir olaya şahit oldum. Ailenin arasında, iri cüsseli bir domuz hiç istifini bozmadan, aşağı doğru sarkan kalın bir ağaç dalına abanarak sırtını kaşıyordu.Hastalara, “Oradaki domuzu görüyor musunuz? Onun kaşınmasına ve iltihaplara yol açan maddeleri, etiyle beraber siz de yiyorsunuz. İşte bu maddeler, sizdeki hastalıkların yegane sebebidir” dedim. Yukarıda kendilerinden bahsettiğim, Kara Ormanlar havalisinde oturan benzeri çiftlik sahiplerinden verdiğim nasihati dinleyenler, domuz eti yemekten vazgeçerek hastalıklarının çoğundan kurtuldular. Şimdi o çiftliklerin etrafındaki otlaklarda, İslam ülkelerinde olduğu gibi küçük koyun sürüler yayılıyor.”– Domuz eti ile insana bulaşan tehlikeli hastalıklardan birisi de, trişin hastalığıdır. Domuzlar bu hastalığı, trişinli fare yemek veya trişinli domuz eti ile beslenmekle alırlar. Fakat trişin, domuzlarda ağır bir hastalık yapmaz. Halbuki insanlarda, çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir. Domuz etiyle alınan trişin kurtçuklar, mide-barsak yoluyla kana geçer. Böylece de, bütün vücuda yayılırlar. Trişin kurtçukları özellikle çene, dil, boyun, yutak ve göğüs bölgelerindeki kas dokularına yerleşirler. Çiğneme, konuşma ve yutma adalelerinde felçler meydana getirirler. Yine kan damarlarında tıkanıklığa, menenjit ve beyin iltihabına sebep olurlar. Bazı ağır vakalar, ölümle sonuçlanır. Bu hastalığın en kötü tarafıysa, kesin bir tedavi şeklinin olmamasıdır. Trişin hastalığı, bilhassa Avrupa ülkelerinde yaygındır. Sıkı veteriner kontrolleri yapılmasına rağmen, İsveç, İngiltere ve Plonya’da trişin salgınları görülmektedir.Yurdumuzdaysa, yerli Hıristiyanların dışında hiç bir müslümanda trişin hastalığı görülmemiştir. Çünkü, ülkemizde Hıristiyanlar dışında kimse domuz eti yememektedir. İnsan ve hayvanlar, yedikleri gıdaların az-çok tesirinde kalırlar. Mesela kedi, köpek, aslan gibi et yiyen hayvanların yırtıcı; koyun, keçi, deve gibi ot ile beslenen hayvanlarınsa daha uysal ve yumuşak huylu oldukları malumdur.Bu durum, insanlar için de geçerlidir. Nebati gıdalarla beslenenlerin, genellikle halim-selim; et ve et ürünleriyle beslenen insanların ise daha sert mizaçlı oldukları tespit edilmiştir.– Domuz, dişisini kıskanmayan bir hayvandır. Domuz eti ile beslenen insanlarda, kıskançlık hissinin zayıfladığı veya dumura uğradığı gözlenmiştir. Fransız filozoflarından Savorin de beslenmenin mizaç üzerindeki bu tesirine çok önem vererek, “Bana ne yediğini söyle, senin ne olduğunu haber vereyim” demiştir. Yüce Rabbimiz, istifademiz için pek çok gıda yaratmıştır. Bunun yanında, bazı zararlı şeylerin yenilip içilmesini yasaklamıştır. Çünkü O, sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Kullarına, taşıyamayacakları yükleri yüklememiştir. Emir ve yasakları, insanların rahatlıkla altından kalkabilecekleri şeylerdir. Acaba insan içki içmeyince, domuz eti yemeyince ne kaybeder?Bir makinenin mühendisi, o makinenin hangi şartlarda ve nasıl çalışacağını da belirtmiştir. Mesela kataloğunda, bir makinenin 220 voltta çalışabileceği yazıyor. Bizse, daha iyi çalışabileceğini düşünerek, 500 volta takmış olalım. Bir anda, makinenin ne hale geleceği malumdur…İşte insan vücudu da, Cenab-ı Hakk’ın yarattığı mükemmel bir motor ve harika bir makinedir. Bu makinenin en iyi nasıl çalışacağını da, elbette yapan bilecektir. Madem ki Allah’ımız domuz etini haram kılmıştır, öyleyse yememiz mahzurludur…
kaynak: Domuz Eti Neden Haramdır Hiç Merak Ettiniz Mi? İşte sebebi:
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/domuz-eti-neden-haramdir-hic-merak-ettiniz-mi-iste-sebebi/3315/
0 notes