#ne zaman adam olucam
Explore tagged Tumblr posts
tekelluf · 13 days ago
Text
ingilizcemi geliştirmek, tefsir hatmi yapmak, kendi alanımda teorik bilgimi artırmak, sağlıklı beslenme üzerine araştırma yapıp bunu hayatıma geçirmek ve düzenli spor yapmak istiyorum
5 notes · View notes
kayipgalaks1 · 7 months ago
Text
HOCAMA MEKTUP Hocam dedim bi konuşabilir miyiz? Geldi oturdu bahçedeki masada yanıma. Sorun nedir hocam iyi misiniz? Değişmişsiniz duyduğuma göre noluyo dedim. 2 yıl önce bütün öğrenciler size hayrandı en sevilen hocaydınız aşık gibiydi millet size.. 1 yıl önce sizi sevenlerde vardı sevmeyenlerde ama şimdi hocam şimdi noldu da herkes sizden nefret ediyo? Yine herkesin dilindesiniz ama sevilmeyen biri olarak ne değişti hocam! Dersimize girmiyosunuz artık bilmiyorum nası birisiniz artık derslerde ama benim aklım almıyo kim sizden nefret edebilir ki! Bütün hocalara duyulan öfkeyi anlarım eyvallah ama siz farklısınız hocam. Artık bu sıkıcı öğretmenlerin yanında kendinizi koruyamaz mı oldunuz? Fazla iyi olduğunuz için uyarı mı aldınız? Okul eski tadı mı vermiyo öğretmenlik mi yordu hocam? Bilmiyorum.. hayatınızda ne gibi bi sorun var bilmiyorum ama tek bildiğim bişey varsa o da siz bitemezsiniz hocam! Benim için öğretmenler ikiye ayrılır "not vericiler" ve "öğretmenler" not vericilerin hiçbişey umrunda değildir geldikleri yeri, geçtikleri yolları unutmuşlardır, öğrencinin hayatı, dersinin verimliliği umrunda değildir verir notu geçer. Öğretmenlerse hocam geldikleri yeri unutmazlar, öğrencilerle arkadaş gibi takılmayı bilirler, onların bitek dersleriyle değil hayat problemleriylede ilgilidirler, öğrenciler fazla yorulunca bunu hisseder bazen sınavı daha kolay yapar, bazen ders işlemez, bazen gelin gidiyoruz der okuldan kurtarır.. ve siz bir öğretmensiniz hocam nefretler not vericiler içindir sizin için değil.. Siz bana o ilk yıl öyle güçlü bir umut verdinizki öyle sevdirdiniz ki kendinizi davranışlarınızla zorluklara rağmen güçlü durabilmeyi öyle güzel öğrettiniz ki.. evet sizden sonra gelen hocada yıkıldım, çok yoruldum, hasta etti pislik kadın beni.. ama o zamanlarda bile ayakta durabiliyosam bu sizin sayenizdeydi! Siz belki sadece yaptığınız şeyi öğrencilerle iyi anlaşan basit bi hoca olarak görüyodunuz ama sonucunun büyüklüğünün farkında değilsiniz. Hocam dedim ben bi gün bu derste mükemmel olucam ve nasıl başardığım sorulunca sizin adınızı söyleyeceğim.. o zaman yaralı, yıpranmış, yorulmuş, hayat yüzünden çocukluğunu kaybetmek üzere olan o kızın elinden tutan hocanın adını vereceğim.. Bu Adam diyeceğim işte ben bu adam sayesinde buradayım! O kadar çok kişi var ki hocam benim gibi olan... milyonlarca benden var bu dünyada umutsuz kalmış, el uzatılmayan.. ama çok az sizden var hocam işte bu yüzden tutabildiğiniz kadar kişinin elini tutun.. Çünkü öğretmen bulmak çok zor hocam..!
15 notes · View notes
lovelyyfluff · 6 months ago
Text
İnziva | 3 - Pazartesi (1)
Mika: Zzz... Zzz...
Tumblr media
Mika: Hm? Hn~... Aah...
Mika: (Ee... Bugün napıcaktım ya?)
Mika: ...Aa, doğru ya! Yeni şarkı için alıştırma yapıcaz! Hazırlanıp çıkmam lazım...
────────────────────────────
<Hazırlandıktan sonra>
Mika: Tamam, hazırım heralde. Bi' şeyi unuttum gibi sanki?
Mika: (Eyvaah. Hazırlanmak için etraşfa koşuşturdum... Umarım Ritsu uyanmamıştır...)
Mika: Şeyy... —Ritsu?
Ritsu: Zzz... Zzz...
Mika: (Oh be. Uykusu derin~ Ritsu uyumaya bayılıyo. Sabahları kaldırması çok zor~)
Mika: (Anlıyom aslında. Yatakhanedeki yataklar çok rahat ve yumuşak... Ha?)
Tumblr media
Mika: Eyvah! Oshi-san'ın verdiği bebek düşmüş!
Mika: Yaa~... Çok üzgünüm, farketmemişim!
Mika: Başucuma koymuştum, uykumda elim çarpmış galiba. Artık daha dikkatli olcam.
Mika: Tamamdır, saçını ve elbiseni de düzeltiyim... İşte. Hiçbi' şey olmamış gibi♪
Mika: Ayy, gitmem lazım. Geç kalmak istemiyom.
Mika: Görüşürüz, Bayan Bebek!
────────────────────────────
<Seisoukan'ın mutfağı>
İzumi: ... (Yavaşça ve dikkatlice salatasını çiğniyor)
Hajime: Şey, Sena-senpai? İşine karışmam doğru değil, ama kahvaltıda sadece salata yemek yeterli mi...?
Tumblr media
İzumi: Hm? Eh, başka seçeneğim yok. Yakında bir podyuma çıkacağım, o yüzden diyetteyim.
Hajime: Diyet mi...? Ama yalnızca salata yersen podyum ve diğer işler için enerji toplayamazsın.
İzumi: Senin için söylemesi kolay. Modeller için diyet yapmak şarttır.
Hajime: Ah! Buldum! Sana yiyecek bir şey getireceğim, Sena-senpai! Bir saniye bekle!
İzumi: Ha? Ne, bekle. Ne getirirsen getir yemem ben bir şey.
Hajime: Endişelenme, diyetine uygun bu! Bak, haşlanmış hijiki yosunu ve yumurta♪
Hajime: Dün kahvaltı için birsürü şey hazırladım. Diyette olsan bile yiyebilirsin, değil mi?
İzumi: Hm, aslında. Az karbonhidrat içeriyorlar. Sanırım biraz yiyebilirim.
İzumi: Şey, sağol.
Hajime: Her zaman!
Tumblr media
Mika: Aa! Günaydın! Son iki gündür karşılaşıp duruyoz, Hajime~ Kahvaltı mı ediyonuz?
Hajime: Ah, günaydın, Kagehira-senpai. İki sabahtır birbirimize rastlıyoruz!
Hajime: Bugün kahvaltı için vaktin var mı? Öyleyse bizimle beraber yiyebilirsin!
Mika: Olur! Bundan sonra antrenmana gidiyom, o yüzden güzel bi' kahvaltı yapmak istedim.
Hajime: Tamamdır, sana da bir şeyler getireyim o zaman. Burada bekle.
Mika: ...Ha?
İzumi: ... (Düzgünce çiğnemeye devam ediyor)
Tumblr media
Mika: (Yaaa~ Geri gel, Hajime! Beni Sena-senpai ile baş başa bırakma!)
Mika: (Nası konuşcam ki ben onunla~)
Mika: (Napıcam? Öylece oturup yemek yiyo... Bi' şey mi desem?)
İzumi: Hey. Antrenmana mı gidiyorsun? Valkyrie için mi? İtsuki dün geri geldiğinden herhalde.
Mika: Ha? Aa, aynen. Valkyrie'nin yeni şarkısı için alıştırma yapıyoz.
İzumi: Ha. İtsuki bir süre burada olacak yani?
İzumi: Normalde ya ben ya da İtsuki yurtdışında oluduğu için odamızda üç kişi olurdu. Şimdi dört kişi kalınca çok kalabalık olacak. Off, çok sinir bozucu.
Tumblr media
Mika: Ha?! Ee, t-tamam da...?
Mika: (Niye bana bunu anlatıyo? Bi' çözüm mü bulmamı istiyo?)
Mika: (Ama ben... Ben napıcam ki...)
Mika: Şeyy, Sena-senpai? Kızgın olduğun belli oluyo, ama yapabilceğim bi' şey yok...
İzumi: Ha? Biliyorum. Senden bir şey isteyen mi oldu.
Mika: (Ne—?! O zaman niye bana söylüyon?!)
Tumblr media
Mika: (Benle dalga mı geçiyo yoksa...? Belki geçmiyodur... Uu, şu adamı anlamıyom ki!)
Hajime: Al bakalım~♪ Pirinç, miso çorbası, hijiki yosunu, haşlanmış yumurta ve kavrulmuş balık~
Mika: Ohh~ Tam da aradığım adam! Meleksin sen, Hajime!
Hajime: Ha? O kadar çok mu acıktın? Öyleyse afiyet olsun~
Mika: (Şunu bi' çırpıda içiyim de Sena-senpai'den kaçabiliyim...!)
Mika: Saol! Önce çorbadan başlıyım...
Mika: Ayy?! Çok sıcak, çok sıcak~...
Tumblr media
Hajime: Eyvah, iyi misin? Çorba çok sıcaktı, dilini yakmak istemiyorsan daha yavaş içmelisin.
Mika: Uuu, ağzım uyuştu... Çoktan yaktım dilimi. Keşke öyle kafama dikmeseydim...
Hajime: Tekrar içmeden önce soğumasını beklesen?
Mika: Evet. Dikkatli olucam. Uff~ Uff~...
────────────────────────────
<Kahvaltıdan sonra>
Mika: Oh be♪ Enfes! Teşekkürler, Hajime~
Hajime: Ne demek♪ Hoşuna gittiyse her sabah sana kahvaltı hazırlayabilirim.
Mika: Çok iyisin♪ Neyse, gitsem iyi olur. Sonra görüşürüz.
Hajime: Görüşürüz, Kagehira-senpai~
Tumblr media
İzumi: Tembellik yapma sakın.
Mika: Yapmam! Bay bay!
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
2 notes · View notes
atomicfartchild · 1 year ago
Text
Tumblr media
Ben çok şanslı biriyim çünkü o kadar güzel bir adama sahibim ki. Yüreği tertemiz küçücük kalbinde koskocaman iyiliklere sahipolan bir adama sahibim ben. Yüreğimi aşkla kabartan içimi huzurla dolduran bir adama aşığım ben mutluluğum için çabalayan benim derdimi kendi derdi gibi gören bir adama sahibim. Beni tek bir sözüyle çocuklar gibi mutlu eden bir adama aşığım ve ben öyle şanslıyım ki sevdiğim adamın sevdiği kadınım. Dünyanın en güzel gülüşüne sahip olan adam umarım yüzündeki gülümseme hiç solmaz. Her zaman mutlu ol bir tanem sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel ama herkesin hak edemeyeceği kadar özelsin. Adın öylesine derin kazınmış ki kalbime her nefeste seni anıyorum kaç yıl yaşarsam yaşıyım sonsuza dek kalbimi ısıtacak bu sevdan. Başladığı o anı gözlerimin içine o ilk bakışını asla unutmayacağım. Söz veriyorum sevdiğim ben senin sadece güzel günlerinde değil kötü günlerinde de yanında olucam her zaman. Seni hiç bir şeye değişmem sevgilim unutma seni çok seviyorum kocam beyyy
Aldığım her nefeste attım her adımda seni düşünüyorum, başımın tatlı belası. Sen benim hayatımın tuzu biberisin sen başıma gelen en tatlı belasın. Allah seni bensiz beni sensiz eksik eylemesin.
Seviyorum seni Allah'a dilenen dilek, göklere uzanan ellerimsin sen gözümden süzülen mutluluk göz yaşım tek düşüncem hasretimsin. Sen yaşadığım ömür, en güzel günlerim, her zaman seni hayal ediyordum nasibim oldun .sen hayatıma mutluluk huzur katıyorsun. Sen benim kalp atışımsın, sen benim yaşamıma ışıksın. Sana yemin olsun son nefesime kadar adın dilim de bakışların gözlerim de sözlerin yüreğimden düşmeyecek. Karıştım bağlandım sana bir bütün oldum seninle. Bu yolda mutlu bir şekilde ilerlemek istiyorum seninle.korkuyorum anlıyormusun sana bişey olacak diye ve bizim hikayemiz yarım kalacak diye . İkimizde birbirimize karşı her sözde her seste her bakışta ilk günkü gibi sevmeyi daha çok aşık olmayı sevginin gittikce daha da çok güçlenmesini istiyorum aşkımmm. Seni çok seviyorum seni öyle bir seviyorum ki anlam veremiyorum bazen seninle geçirdiğim bir gün bile bir ömre bedel çünkü seninle birlikteyken ömrümde yaşamadığım bir mutluluk yaşatıyorsun bana senin hayatımdan çıkmandan korkuyorum. Aklımın sınırlarında dolaşıyorsun ve ben her geçen gün daha fazla seviyorum seni sen benim hayatımın anlamısın birtanem. Endişelerimi korkularımı seninle yendim içimdeki boşluğu seninle doldurdum. Özledim dedim zaman ne olursa olsun arayan yanıma gelen. Her gece sesiyle uyutan binlerce kez şükürler olsun şükür sebebim. Mutluluğumun nedeni öyle bir yar aldım ki kalbime o kadar çok şanslıyım ki. İyi ki girdin hayatıma, iyi ki varsın yüreğinden öptüğüm. Seni sevdirene şükürler olsun. Herşeyini al git deseler elinden tutar giderim.Tek varlığım ♥️ Gülüşüm ♥️Eşim ♥️Hikayem♥️Sevgilim ♥️Tutunduğum dal ♥️ Gecem ♥️ Gündüzüm ♥️ Başımın tacı ♥️ Tutuklu kaldığım ♥️ Gülüm ♥️ Balım ♥️ Şiirim ♥️ Birtanem ♥️ Yaşama sebebim ♥️ Hayalim ♥️ Bakışlarım ♥️ Anlam katanım ♥️Kıymetlim ♥️ Yaşam kaynağım ♥️ Yeryüzüm ♥️ Gözümün nuru ♥️ Bağımlılığım ♥️ Güzel Gözlüm ♥️ Yuvam ♥️ Göz bebeğim ♥️ Gönlüm ♥️ Sol yanım ♥️ Sarılışım ♥️ Şehrim ♥️ Güneşim ♥️ Sabahlarım ♥️ Limanım ♥️ Şükür sebebim♥️ Her günüm ♥️ Yüreğim♥️ Evimin direği ♥️ Sonsuzluğum♥️ Manzaram ♥️ Dakikam ♥️ Saniyem ♥️ Ruhum ♥️ Beynim ♥️ Kalbim ♥️sevgi kelimesinin karşılığını sende buldum.💗
16 notes · View notes
boktannbirhayat · 1 year ago
Text
Kalbim iyiki doğdun. İyiki kardeşimsin. Yarın 9 yaşına giriyorsun ablam. Daha ogrenicek çok şeyin var. Bil ki ben her zaman arkanda ve önünde değil hemen yanında olucam. Eğer birgün kılına zarar gelirse bil ki ben ölmüşümdür çünkü sana kimse dokunamaz hiçbir kız senin kalbini kuramaz senin onların kalbini kiramayacagin gibi. Tek dostum seni hep iyi yetiştirmeye çalıştım, her zaman kötü olaylardan korumaya çalıştım, her zaman anne ve babanın şerrinden saklamaya çalıştım. Bir gün ben olmicam ama ruhum her zaman yanında küçük oğlum. Sana olan sevgimi ve bağlılığımi kelimelerle anlatamam ama seni öldükten sonra bile sevicegimi bil. Daha doğalı 10 gün bile olamamıştı annemle eve gelmistiniz. O gece annem yorgunluktan uyuya kalmıştı. Ben daha 2. Sınıftım gece çok ağlamıştın. Ağlama seslerine uyanmıştım ve sabah okul olucagini bile bile seni saatlerce ayağımda sallamistim megersem açmışsın yavrum. Ben ilk o zaman tattım ablalığı ve en önemlisi anneliği hdkandkankdw. Ne kadar sana sütünü veren ben olmasam da her zaman annen gibi olduğumu düşünüyorum. Bezini değiştirmek için can atardım it. Daha 7 yaşında bez değiştirmeyi öğrenmiştim. Çok duygusala bağladım sanırım. Bunları neden mi yazıyorum eğer bir gün aklımı kaybedersem okuyup seni unutmayayim diye. Birde eğer ölürsem ve sen neler yaşadığımı, yaşadığımızı hatırlamak istersen diye bı nevi günlüğüm gibi. Seni çok seviyorum prensim. Umarım sana yakışır bı abla olmuşumdur. Umarım beni her zaman hatırlarsın. Daha anlatmak istediğim çok şey var ama onları siktir et. Seni canım pahasına herşeyden korurum, kendimden bile beybeğim. Her zaman iyi bir adam ol, kadınlara iyi davran ve çocukları çok sev. Hayatın, yüzün gibi güzel olsun çocuğum❤‍🩹
~Seni karşılıksız
seven ablan~
13 notes · View notes
justwatchuser · 1 year ago
Text
ben diğer insanlardan farklıyım bir şeyi kafama takarım hem de çok takarım hep düşünürüm onun üstüne ama gerçekten ben niye mutlu olamıyorum anlamıyorum ya hayır işin en tuhafı hayatın da aklına hiç bir şeyi takmıyan düşünmeyen insanlar öyle kolay yaşıyorlar ki hayatı her gün her saniye mutlular tuhaf niye bir şeyi düşünüp plan yapan insan mutlu olmuyor da hayatı öylesine yaşıyan insan mutlu oluyor anlamıyorum benim hayatım ne tuhaf ya şuna bak yine döndüm şu sıkıcı hayata kredi kartı çalabiliyor musun? bir bilgisayarı hackliyebiliyor musun instagram hesabı çalabiliyor musun veya herhangi bir sosyal medya hesabı benim kız arkadaşımın adına bir instagram hesabı açıldı kız arkadaşımın farklı farklı fotoğraflarını paylaşıyorlar peki ya ben ne yapıyım diyorum adam da bana hesabı çal kapattır diyo gerçekten bıktım yemin ederim şunları buraya yazarken ben sıkıldım ama gerçekten doldum ya hayır bir de bunlar yetmiyo üstüne insanlar toplanmış beni daha ne kadar üzebilirler diye plan falan yapıyorlar heralde arkadaşım gelir bir şakalaşma çabasına girer biri gelir küfür ede ede kendini soğutmasına sebep olur annem gelir laf söyle biri de sorsun desin ki bir şey mi oldu bir derdin mi var napıyosun nasılsın hayatın nasıl geçiyor ben de orda 10 15 saniye bile olsa bir mutlu olıyım tüm kalbimi tüm ruhumu veriyim o dakika ama yok yani gerçekten yok bir psikolağa gitsem iyi olucak galiba o kadar yalnız kaldım ki bilgisayar denilen şu makineyi bir arkadaş olarak görmeye başladım artık ve bu 2 yıl önce de böyleydi o zaman 6 yıl sürdü yalnızlığım gerçekten bazen düşünüyorum benim bu yaşamaya olan inadım ne ya 6 yıl yalnız kaldım ne için yaşadım hapis hayatı sürdürmüşüm bazen insan öyle pişman oluyor ki bazı şeyler de şuan dönsem 6 yaşına şuan ki aklımla bilgisayar istemezdim kardeşimin olmasını istemedim 6 yaşında sırf onunla bir şeyi paylaşmak istemiyiceğimi düşündüğüm için o zaman paylaşmaktan kastım da traktördü köy de kullandığım traktördü şimdi olsa bırak traktörü falan hayatımı önüne sererdim gerçekten canımı vericek kadar çok severdim 10 yıl sonra 20 yıl sonra dedem anneannem hiç kimse kalmıyıcak annem yaşlanıcak belki o zamana kadar hayatta olmıyıcak belki babam da hayatta olmıyıcak peki ya kim kalıcak geriye? ben 38 yaşında olucam peki bir ailem olucak mı bir aile kurabilicek miyim kim ister beni böyle ben söyliyim kimse düzeltmek için de elimden geleni yaptım olmadı kaçırdım kendimden herkesi kısacası 18 yaşında ben aslında tek başıma kalmak zorunda kaldım ve bu durum ne zaman değişir hiç bilmiyorum
0 notes
iremminki · 2 years ago
Text
Bu gece bir dizi izledim bir adam 2 kadın vardı deniz ve gaye denizle tanışmadan önce gaye ile bir arkadaşlığı var ama deniz hayatına girdikten sonra denize aşık oluyor ve gayeyi hayatından çıkartıyor denizle birbirlerine o kadar aşıklar ki her şey dörtdörtlük bir aile tablosu var önümüzde deniz erkeğimizin en ufak şeyiyle bizat ilgileniyor kendinden önce omu düşünüyor ailesinden hayallerinden önceki sıraya koyuyor adamı hayatın merkezi yapıyor ve adam kadını defalarca aldatıyor deniz o kadar çok güveniyor ki hiç farketmiyor taki olay bir skandal üstüne aldatıldığını öğreniyor bunu duyan gaye ben olsam da olmasamda zaten kendi elleri ile batırdı benim olsun mantığı ile geliyor ve ateşin bir gün onu seveceği karısından döneceği umudu ile bekliyor entrikalar yalanlar oyunlar kuruyor işin sonunda gaye sanıyorki ateş tek başına kalınca ona dönecek ne büyük aptalık ateş aşkından vazgeçmiuot ve deniz ateşi terketsede belki affeder umudu ile beklemeye başlıyor burda denizin sonsuz güveni kurduğu aile düzeni ve aşkı beni yansıtıyordu işin tuhaf yanı gayede beni yansıtıyor oda aşkı uğruna bir adamı bekliyor git diyor gidiyor gel diyor geliyor ama olmuyor gurursuzluğu ile başbaşa kalıyor peki kaybeden kim oluyor ateş oluyor hayatındaki iki kadını da bir anda kaybediyor deniz kendi markasını kuruyor gaye zaten önemli bir iş kadını işlerini sürdüyor ve ateş kariyerinden oluyor peki bu bizim hikayemizle ne alakası var denilirse bende deniz kadar aşık ve güvenirdim ama gaye kadar da gurursuzum ve olmak istediğim kadın kesinlikle gaye değil deniz ve insnıyorum ki bu yaşlarım geçeçek ben büyücem işte o zaman hayatımda ki adamlar ve yaşadığım olaylarda bu yaşlarda edindiğim karakterimi göstericem bu yaşlarda gaye olmuş olabilirim ama biliyorum ki ileriki yaşlarımda deniz olucam
0 notes
beyazmantoluu · 2 years ago
Text
yine geçememişim. bu saatten sonra ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. yönümü nasıl belirlemem gerekiyor bilmiyorum. vazgeçmek mi mantıklı, başka bir yol mu aramalıyım, buradan devam mı etmeliyim hiç bilmiyorum. bir yol göstericiye ihtiyaç duyuyorum. ama bulamıyorum. kendim belirlemem gerektiğini biliyorum ama artık güç bulamıyorum omuzlarımda. yılları hesapladıkça yere yığılıp kalıyorum. sayılar görmezden gelinemeyecek kadar çok büyük. ben ne zaman büyük adam olucam?
9 notes · View notes
jokerbeyinharleyquini · 3 years ago
Text
MEVSİMLERDEN SONBAHAR. AYLARDAN BİZ.
Sonsuz bir ışık oldun dünyama. 🌅
Her eylül bir başlangıç diye boşuna dememişler be kurban olduğum. Eylül mucizem benim. Canımın yongası 🍀
Hayatta zorluklarla karşılaşabiliriz , yorulabiliriz , düşebiliriz ama ne olursa olsun birbirmizi tutmayı unutmayalım olur mu? 🙏 Bizim seninle aramızda olan başka bir şey başka bir bağ başka bi aşk tarifi yok bunun ömrüm.
Ömrümüz birbirbimizi sevmekle geçmeli.
Bir gülüşünle başladı herşey ömrümden gülüşlerin hiç eksik olmasın sevdiğim adam.
İyi günde kötü günde her zaman elele olmak dileğiyle.
Bir ömre giden yolda...
Bir seneyi daha geride bıraktık.
Bir yaş daha büyüdük beraberce.
Yan yana, el ele.👫
Daha nice yıllarımız olacak, nice güzel anılarımız.🌗
Kollarını gölgeni üzerimden hiç eksik etme.🌟
Seninle güçlüyüm. Seninle güvende.❤
Masal gibi yaşadığım bir seneyi daha geride bıraktık.❤
Her yıl bir diğerinden daha güzel geçiyor.❤
Sen yanımda olunca herşey çok güzel, çok başka.❤
Bir olmayı, biz olmayı çok seviyorum.❤
Seni çok seviyorum.❤
İyi ki girdin hayatıma, iyi ki aldım seni kalbimin en derinine. İyi ki sevdirdim kendimide.. 🦋
Kokunla uyandığım sabahlar da gelicek her gece yanımda olacagın günlerimizde olucak ve ben o zaman Dünyanın en mutlu insanı olucam. Çünkü en mükemmel eşi ben kapmış olcam. Kapmış değilde en değerlisi en kıymetlisi benim olcak diyim.. ❣
Şükürler olsun geçen 732 günümüze de.
Gelecek olan nice güzel yıllarımıza da 🙏🏻
Seni tanımak başıma gelen en güzel şey oldu.👑
Hayallere sığmayacak bir gerçeği yaşıyoruz biz seninle.
Varlığına binlerce kez şükürler olsun.💎
Yaşadıklarımız o kadar güzel ki kelimelere asla sığmıyor.
Tek bildiğim seni ne kadar çok sevdiğim.🙏
Yıldönümümüz ve sevgililik günümüz kutlu olsun aşk adam. İyi ki benimlesin iyi ki varsın iyi ki hayatımdasın.
Dünyamı yaşanılır bir hale getirdiğin için teşekkür ederim gökyüzü gibi bakan adam.. 🌠🌌🌅
Birleşen ellerimiz ve kalplerimiz birbirimizden hiç ayrılmasın.🙏👫
20 notes · View notes
burasieskiden · 4 years ago
Text
Eskiden kendime olan inancım vardı. Yapıyorum Berkan yaparsın Berkan yaşat berkan. Sonra eski sevgililerime mesajlar attım. Yapmam ben bunu ya dedim. Baktım ki onuda yapıyorum. Size bişey söyleyim mi? Ben insanlar olmadan insanlarla konuşup hayal kuruyorum. Bu bir hastalikmis geçen keşfettim ne kadar tuhaf dimi? Böyle konuşuyorsun ama öyle bişey yok o yalan hiç olmadı. Of of çok yalanım ve kendime bile o kadar çok ki yanarak kül oldum ama en kötüsü ne biliyonuz mu? Bir gün sevilcegimi düşünüyorum ber gün berkani sevecekler. Vay be ! Berkan aşık olucak. Berkanin aşık olmaya ihtiyacı yok berkanin sevilmeye ihtiyacı var ve o zaman adam olucak. Adamlık nedir? Kendin olmaktır. Bir ve diri olmaktır. Yalan olmamaktır. Adamlık cinsiyet meselesi değildir karakter meselesidir. Ben bunu farketmedim. Karaktersizligimi hastalığıma vurdum. Cidden hasta miyim? Hiç bilmiyorum. Bilemiyorum. Belki de bilemiyorumdur. Kafama sığmıyor müzikler, fotoğraflar ve sen. Ben ne melisanin ne İlaydanin ne de nurun acısını ��ekiyorum. Ben kendimin acısını çekiyorum. Ne kadar bencilim dimi? Habire ben dedim. Keyif pezevengiyim mantıksız davranışlara hâlâ gelemiyorum. Çok canım yanıyor. Çok yakıyorum bilerek utanarak sinirlenerek. Ben iyileşip mutlu olmak istiyorum sadece bütün meselem. Bundan 2 yıl önce doğum günümde iyi bir iş ve eş istedim. İlayda ve citybrand store geldi. İlaydaya aşık değildim ve citybrand storeden dolar maaş almıyordum. İnsanlara iyi gözükmek için güçlü gözükmek için çok yalan attım. Ben iyi bir yazılımcı değilim. Sadece yapicagima kendime inandırıp öyle olduğumu sandım. Hani bir şeyi 40 defa söylersen olur ya ben inandirdim ve hiç tutamadım 8 yada daha küçükken yakalandım bu yalana ve artık acı veriyor. Size bişey diyim mi ? Berkan kendine çok üzülüyor çünkü at izi it izine karışmadi itler at gibi yürümeyi öğrendi. Kimseye güvenmedim olurda bunu okuyorsan seni son kez üzdügüm için özür dilerim hatta cikarlarimi bile çok düşündüm çünkü Berkan kendine bile güvenmiyordu ben herkesi kendim belledim. Babam gibi olmak istemedim aslında fakir kalmak istemedim o yüzden hep iş hayatını seçtim okumak zengin olmanın bir adımı gibiydi ve ellerim titrediği için hemen hemen hiç insanla konuşmayip para kazanmanın yoluydu şuan ki yaptığım iş sadece insanlarla konuşmak ve programlarını çözmek. Şimdi Berkan bu mesajı neden attı diye düşünecek olursan. Berkan pişman hemde çok pişman yalan söylediği için alkol sigara bağımlısı olduğu ve şunu anladım ben 'ben' kelimesini hiç sevmiyorum ve bir daha bunu söylemek istemiyorum hatta ben hep depresif takıldım hep depresyondaydi belki eskisi kadar eglenmicem daha sert ve gülmeyen bir yanımı keşfetmedim ama bundan sonra öyle olucam olurda karşılıklı oturarak kahve içersek bu niye böyle derseniz anlarsınız bu durumu hayatımda cidden değer verdiğim önemli kişilere aticam. Ben kötü biriyim arkadaşlar istemeden yada isteyerek kötülük yaptım. Belki bu mesaj sizin için bir anlam ifade etmiyordur ama benim için ediyor. Benimle muhatabı kesmek isterseniz kesebilirsin bunun için çok üzülürüm. Şunu söylemek istiyorim bir daha dert anlatmicam. Bunu bir kaç kişiye atacağım ve bil ki attiysam değerlisin.
4 notes · View notes
icselpatlamalar · 4 years ago
Text
Ben kimim?
Kimim ben? Bilmem. İsmim var, boyum kilom var. Yüzümün hatları var. Sakallıyım. Kıllıyım. Bazılarına göre çirkin bazılarına fetiş aleti. Bazen et, bazen tanrı. Çoğu kez aşağılık biri. Bilmem. Kimim ki? Keşke bende bilsem. Seneler geçiyor, doğum günü kartları birikiyor. Bense hala kim diye sorunca biri, duruyorum, sanki kalbimden biri beni aşağı doğru çekiyor boşluğa doğru ağır ağır, takılı bir teypteki görüntü gibi düşüyorum. Kaçmak istiyorum bu sorudan. Kimsin sen? BİLMİYORUM. kim değilim? salak değilim. komiğim hiç değilse. bilmem ki. Bu soruya yanıt nasıl başlar? öz geçmişimi mi saysam? Şunu şunu başardım, şurada okudum. Hem neden buna cevap veriyorum? Amaç ne? İyi olduğumu mu göstersem, çok farklı canlı cıvıl cıvılım onu mu kanıtlasam? Yada en dominant en güçlü benim o mu? Ben eziğin tekiyim. maffolmuş bir sünepe. Alkole bile ihtiyacı olmayan sünepe. Eskiden iyi oluyordu alkol ve ağlamak. Şimdi ağlamıyorum. Hiç değilse olgunum! Sevgi doluyum. siktir lan. Herkesten nefret ediyorum. İnsanlar midemi bulandırıyor. Öfkeleniyorum. Bunlarla mı yaşıyacam? Amına koyim cennetten düşmüş bir meleğim ben allahım neden beni buraya attın. Ama ben iyi biriydim şimdi sadece kin. Yardım severim? Üşendim şimdi. Tembelim. Bunu bile yazasım yok. Ama ben başarmak sitiyorum her şeyi. Her şeyi tek başıma başarmak istiyorum. Sadece ben varım başlıkta. O başardı tek başına. Hepiniz boksunuz. Ama sarılmaya ihtiyacım var. Sevgi istiyorum. Ama bunu itiraf edip yapışkan yada sümsük olmak da istemiyorum. Yaşamak istiyorum. ama korkuyorum. Nereye gidicem ki. Hangi yol, hangi ova. Ölmek istiyorum. Ama hazır değilim. Burada durmak da istemiyorum. Kalbim sıkıştı. Ölsem mi? He hiç uğraşmam. Bir şey kaçırır mıyım? Tatbikîde. Arkamdan ağlarlar belki, yo bir daha düşününce pek silkemezler. Belki bir hafta sonra rahatlarlar. Kurtulduk. zaten manyaktı. ama ben deli değilim ki. Herkes öyle dese de, ben doğruyum. Saçma ama neden ben doğruyum. Bir kerede sorumluluk başkasının olsa? Başkası dünyayı kurtarsa ben onun ekürisi olsam. Koltukta yatan eküri. Evet bu pozisyon iyi. Ama o dünyayı kurtarırken müge anlı mı izlicem? Hiç değilse reytingi sağlam. belki müge anlı olmam lazım. televizyonda dünyayı kurtarırım. küçük dünyalar. Türkiye'nin hademesi gibi. yerleri silerim. belki cidden yerleri silsem iyi meslek olur. iki paspas atarım. kendime daha fazla saygım var. hiç şimdi saygılı olamam kendimi keşfediyorum. belki de bencilim. sadece ben. hep ben hep ben ben ben. Ama ben kimim ki? bencil olmam için önce ben olmam lazım. ama o nerde. ooooooooo. o kim? ansiklopedi bilgilerinde fazlası lazım. sanat severim. sanatı sevmeyen var mı ki la. kim niye sanatı sevmesin ki. manyak mısınız olum. çok generik. çok normal. dizi izlemek kadar sıkıcı. belkide sıkıcıyım. ama kendimi eğlendiriyorum hep. ama sıkıldım. napsam ki. nerde içsem. geri içsem mi. kimim ben?
belkide kimseyim. hiç kimse. var olmuyorum. belkide var olmam benimdir. yetme mi. tabağa hep bişi mi koymam lazım. ben bir duyguyum. şimdiki gibi.
ben bunu yazmayı seviyorum içten içe. kendimi burjuva hissediyorum. götüm kalktı. herkesten üstünüm. iki sikko metinle. şimdi bu metini satıp alkol ve karı kız götürsem. aşağılıkça. baya. ama eğlenceli gibi. düşüncede. 
belkide düşündüğüm şeyimdir. kaos. hep bi bok olsun. hep bir yüksek voltaj. ama yıllardır sadece birine sarılıp uyumak istedim. huzur koklayarak. ama dans da etmek istiyorum deli gibi.
ben her şeyim.
hiçbir şeyim.
ben kimi?
her şey olacakken hiçbirisiyim. şuan yaptığım mıyım? yani boş atan biri. emeğe saygım 0. ne kadar toxic biriyim. aşırı toxic. günahlarımı anlatsam döksem temizlensem kendimi bulabilir miyim? enerji topu muyum. top muyum lan ben. depresif miyim? iki ciddi soru sordum diye. herkes bundan kaçıyor. kimse bu soruyu bu kadar düşünmüyor ki bile. çok mu takıntılıyım. takıntılı sapık. sadece boşa zaman harcıyor. napıcam o zamanla, para kazanıp düzgün adam mı olucam. 
kaçmak istiyorum ama kaçıp nereye gidicem düşünmedim bile. bıçak saplanmış sadece çıkarmak istiyorum. attım çıkardım sanıyorum. ama ala içerde şarampoller var. onlardan biri çıktı işte. 
düzeldim sandım. artık kitap okuyan, çalışan, entelektüel, pahalı kahve içen, lüks, orta üst sınıf biri oldum sandım. ama hala bokun tekiyim. bunu söylediğim içinde öz güvensizim.
ters yüzen bir balığım belki. sırt üstü. işin kötüsü. bir şey olmak istiyorum, ama değilim de. uyumak istiyorum. ölü gibiyim, yaşıyorum ama. kaçmak istiyorum. ama kaçtığım yerde sıkılacağımı biliyorum. ama oradan kaçmamda çok zaman alıcak. ve gitceğim zamanda amcık gibi yapışıp kalıcam. hikaye bu. özgürlük istiyip her şeye bağlı yaşayan biri. bir sırt çantam olsa sonsuz. herşeyi ona yüklesem. onla gelsem. her şey yanımda olsa. istediğim çıksa. ama ne istiyorum tam bilmiyorum.
sanırım düşünmek istiyorum. baya eğlenceli. ölü gibisin, ama yaşıyorsun falan düşünürken. zaman geçiyor kafandasın.
bak işte bundan da sıkıldım.
yazmaktan.
sanırım hayat yeterli değil bana.
yada ben hayata yeterli değilim. nankörüm elimi açıp pantolonumu indirip erkek gibi yemediğim için. onda bile yetersizsiniz.
memnun değilim. hiç değilim. kendimden. çünkü asla memnun olamicam. uzun süreli. keşke basit biri olsam. hobilerim dizi izlemek, kedileri sevmek, okula gitmek, arkadaşlarımla gezmek kadar sığ olsa. 
kimsin diye sorduklarında, şuyum diyecek kadar dik ve dar kafalı. yada odaklı.
ne istiyorsun dediklerinde şunu diyebilsem.
görmek istiyorum. her şeyi. sıkılınca 2 film. kendi filmim bile değil. böyle uzaydan dünyayı izlesem. sıkıcı kısımları atlasam. elimde büyülü kumandamla. ama bağım olmadığı insanlarınki sıkıcı olur be. çevremde,, belli zaten dedikodu geliyor. 
öyle. tanrı olmak istiyorum. burası yaşarken çok. çok. sadece çok. ama anlamsız. neden. 
düşünsene tanrısın ve canın sıkılıp evreni yaratıp birinin bunu yazmasını izliyorsun. baya sıkıcı olmalı tanrı olmak. çarpılcam aq. gerçi o kadar insan var bu salak anı mı izlersin, yoksa birinin dünyayı kurtaracak aşıyı icat etmesini mi, yoksa dev patronların savaşmasını mı. valla ben gider zamanımı en sikko psikopat şeye harcardım. bu mal napacak diye izlerdim. yine ne bok yicek. yine kendini nereden atacak diye bakardım. trolleri izlerdim sanırım.
haha nasılda insan olduklarının am bunun için bir bok yapamicaklarının farkındalar ahaaahah. anca para kazanıp sikişin amcıklarrrrrrr. yandaki göt de sanat yapıyor am için.
vay be. ben tanrı olsam baya boktan bir tanrı olurdum. herkesi aşağılardım. sevgi diye ağlayanların acı çekmesini izlemek baya trol olmalı. vicdan yok sanırım o zaman. ben ama üzülürdüm ya. ben ağlardım. birinin ağlamasını görsem. birbirlerine destek olduklarını görsem. sarıldıklarını görsem.
ben kimim? ne istiyorum? ne olucam?
bilmiyorum. ama, bu çok fazla. çok büyük bir soru.
cevabı yok.
ben buyum.
sen belki daha iyi biliyorsun dışarıdan.
öyle sanıyorsun.
ama burası tam bir girdap.
öyle tek kelimelik sıfatlar görüyorsun.
içerisi ise hem bomboş, 
hem dopdolu.
tezatlık yapayim de kaçayim sorudan.
bilmiyorum, belki de kim olduğumu bulmaktan kaçıyorum. o zaman kesin olacak. o zaman sorumluluk bende artık. o zaman ölüyorsun. çünkü belli artık.
ölmek bitiştir. oyun bitti. korkuyorum. çok. hem de çok.
ve her şeyin cevabını bulunca da öleceksin ki.
çünkü o zaman oyun bitiyor.
kazanmak istemiyorum.
çünkü ondan sonra napacam bilmiyorum
ve ben sadece bir insanım. salak da değilim.
ölümden sonra hayat bitiyor.
ve korkuyorum.
ve uzun zamandır oyun bitti zaten.
bununda fakrındayım, aslında kazandım. ve kaybettim. neyin ne olduğunu biliyorum. neden olduğunu. sadece, devam etmek istemiyorum. yorgunum. ve, aslında bir daha yaşamaktansa, bir daha aynı bölümü oynamak istiyorum. zaman durmuyor. tekrar tekrar oynatırsam ama, belki o zaman sonsuza dek yaşarım.
sonsuza dek bir anda sıkışıp kalmak istiyorum. arkamda kaldı. en mantıklı, en içten, en doğrusu hala o geliyor. o an. ama yanlış. biliyorum. büyük bir şey istedim. meğer dileğim gerçek olmuş. hiç istemediğim şekilde.
daha ne kadar böyle anlar için yaşıyacam? daha ne kadar saniyeler için debelencem. sonra hayat bir yolculuktur öööööööööö, lafına kancam?
daha ne kadar?
ben kimim diye sordum. ben niye böyleyim peki? neden hala zamanda takılı kaldım. o anın devamı bile kötü idi. koca hayat tek an için mi. o anı tekrar yaratmak mı. ne uğruna.
bir an için tüm hayat bedel mi?
ne saçma bir konsept.
ne kadar boş bir konsept.
çok boş.
bunca dinamik
sen gel bir amaca hizmet et
anca
sonra da
öl
komik
ben kimim?
insanım
3 notes · View notes
birdemet · 4 years ago
Text
Ben ne zaman büyük adam olucam ?
Soğuk bir kış gecesi,saat 3’de gelen bir farkındalıkla
2 notes · View notes
gizemistan · 4 years ago
Text
Ayrılalı tam 5-6 ay oldu.. ilk aylar evet çok zorlandım ve seni unutmamak için elimden gelen okadar çok şey yaptım kii. seninle geçirdiğimiz onca güzel anılar.. ben seni unutmak istemedim..ben seni kaybetmek istemedim. ne oldu da terkettin beni? iki gün önce seni seviyorum diyen adam ne oldu da gitti? çok sordum sana çok.. yavaş yavaş sesini, gülüşünü daha sonra yüzünü unutuyorum derken o gün otobüs durağında  gördüm seni..  onca  ay sonra..bu aylar dile kolay, sanki o aylar bana birsürü seneymiş gibi gelmişti.. tam herşeyini unuttum herşeyini sildim derken gördüm seni.. kapşonlunu kapatmış sigaranı içiyordun.. ellerin ne kadar da üşümüştür hava da soğuktu. umarım üşütmemişsindir bitanem.. keşke o ellerini tutabilip ısıtabilseydim.. sana sarılabilseydim..durakta bana çok garip baktınn, öyle baktın ki ben otobüse binene kadar hiç gözünü ayırmadın benden..sanki terkeden yarı yolda bırakan sen değilmişsin gibi.. bana baktığında sana okadar sinirliydim kii gözlerimi kaçırdım sadece.. çünkü sana baksaydım gözlerini görücektim bitanem..onca anı hepsi tekrar canlanıcaktı, kendime çok haksızlık yaptım..şimdi ise sanki dün terketmişsin gibi herşey taze hiçbirşey eskimemiş.. ben kendimi kandırıyormuşum sadece unuttum diye..seni görmek ayrıldıktan sonra çok görmek istedim ama biryandan da istemedim çünkü ağlardım..ağlamak, yapmadığım şey değil ama sen beni ağlarken görmemeliydin..güçlü bir kız olmalıydım çünkü hayattan bunu öğrendim...şimdi ise kimlesin kiminlesin bilmiyorum ama sanırım senden hiç bir zaman vazgeçemicem.. sen bunu eziklik olarak anlayabilirsin ama ben bunu sevgi diyorum canımın içi..şunu bilmeni istiyorum sadece, senin için ailemi,arkadaşlarımı, herşeyimi karşıma aldım çünkü buna değiceğine inandım.. gerçekten çok safmışım ama sen bana bunu yapmamalıydın..beni resmen kullandın.. peki ama neden? eline ne geçti şimdi.. çevrende birsürü kız var diye yanlız olmadığını düşünüyosun ama öylesin bitanem.. hepsi gidicek birgün ve ben gene burda olucam :
1 note · View note
kendimlesavaslarim · 4 years ago
Note
Kimseyi sevemeyen bir adam, cebine para koyduysam baba oldum düşüncesiyle çürüyecek bir adam, asla baba olamayacak bir adam, asla bir eş olamadığı gibi. Eve geldiğinde huzursuzluk (çocukları) istemez. Bazen içer bak o zaman bizi çok sever evlat gibi görür bişey yerine koyar. Ha bir de en saçması ki sözde bizi böyle koruyor bazen evden çıkamayız, her gittiğimiz yeri bilmek zorundadır, eve gelince hemen aramamız gerekir. Ondan para istemedim, ondan kıyafet, ayakkabı, süslü eşyalar istemedim. Ben sporcuyum okulda bir hoca keşfetti takıma aldı maça girdim madalya alınca daha ilerisini yapmak istedim klübe yazılayım dedim. Ne gereği varmış ne kadar saçma şeyler söylüyormuşum almışım işte madalyayı neyime yetmiyormuş? Bıraktım bende nefret ettim. Lise 1 de bilgi yarışmalarında 1. oldum akşam geldi eve anlatıcam dinlemedi beni telefonuna gömüldü umrunda bile olmadı lise 2 ve 3. Sınıfta ortalamam dipteydi sınıfı zor geçtim. Sonra işte çocuk aklı eksik hissediyorum ya kendimi silah kullanmayı öğrendim ama hırs sadece babam beni görsün derdim bu araba kullanmayı öğrendim yetmedi bende dövüş sporlarına başladım ama yetmedi yetmiyor ne yaparsam da yetmeyecek bu adam beni görmeyecek ama ben büyüdüm işte öyle ya da böyle bundan sonra kim kimi görmüş duymuş bir önemi de yok sonra birinden hoşlanmaya başladım arası çok geçmedi babamın cümlelerini duymaya başladım bak orası var ya benim kırılma noktam orada anladım ben aşık olursam babama benzeyen birine aşık olucam aşktan nefret ettim babamdan da nefret ettim her geçen gün daha çok nefret ediyorum. Bazen yüzünü görmeye tahammül edemiyorum. Çok yazdım kusura bakma olur mu? Bir yanıt beklemiyorum sadece anlatmak istedim beni tanımayan biri bilsin istedim ne hissettiğimi. İyi geceler.
Sıkıtı değil istersen iletiden yazabilirsin anlat rahatlarsın. Umarım hayatının ilersi zamanında senin için iyi şeyler olur
2 notes · View notes
nereyegidicembilmem · 4 years ago
Text
Şu Seda Sayan'ın programın da "ben ne zaman evlenicem ya"diye ağlayan adam gibi "ben ne zaman mutlu olucam ya" diye ağlayasım var.
5 notes · View notes
Link
2020′ye 23 gün kaldı. 
2019 biterken ben artık sadece çok sıkıldım. Her şeyden. Tüm bu sonu gelmeyen, hiç bir yere ulaştırmayan çabalardan, uykusuz geçen gecelerden, somut bir acım olduğundan falan değil, resmen “varoluş sancı”sından. Var olamamaktan.
Artık yeni bir yıl için iyi dileklerde bile bulunamamaktan, hayal kuramamaktan. Sadece Tanrı’dan “somut bir acı” vermemesini dileyebiliyorum artık, hiç değilse sahip olduklarımı kaybetmemeyi. 
Ben bir şeyleri hallettikçe, bazı sorularıma cevap buldukça, katlanarak artıyor cevabı olmayan sorular, çözülmesi gereken sorunlar. İstediklerimi netleştirdikçe yoluma birkaç kilometre daha ekleniyor sanki her seferinde. Hayatıma beni sahiden anlayan yabancı insanlar dahil oldukça, sahip olduğum ilişkiler çürüyor. Kendimi Bitmeyecek Öykü’deki Bastian gibi hissediyorum, o yeni hikayede yarattığı her bir dünya için, sahip olduğu anılarını kaybeden. Ben de sonunda tamamen isimsiz ve anısız, hissiz ve düşüncesiz, bir çukurda ellerimle kendime dair şeyleri kazarak topraktan mı çıkarmak zorunda kalacağım? Bazen keşke öyle olsaydı diyorum, somut bir şey, iş ne kadar zor olsa da, kan ter içinde kalsan, her bir eklemin, her bir hücren ağrısa da, yapman gerekenler belli. Yapılması gereken yapılır.
Şu son 10 yıla baktığımda, arada üniversiteyi bitirdim (ki hayalini kurduğum bölümdü), ciddi denilebilecek bir ilişkim oldu, (aşık olduğum, sevdiğim bir insandı o zaman için), yine de sık sık, rahatsız edici sıklıkta, 2010 yılına dönmek istediğimi görüyorum.Giderek artan, hiç geçmeyen, sırtındaki ulaşılamaz bir noktadaki bir kaşıntı gibi rahatsız edici şiddette bir özlem. Bitirdiğim her bir yıl, 2010′u daha çok özlememe sebep oluyor. İlginç biçimde birçok insanın hayatının en zor dönemi sayılabilecek bir dönemiydi hayatımın, üniversite sınavına hazırlandığım yıldı, 2. defa.
108 bin küsürlerde bir derece yapmışken ilk defasında, istediğim bölüme ulaşmak için bunu 10-15 bine çekmem gerekirken, tüm liseyi resmen ders çalışmadan, rezalet notlarla bitirmişken, bir kere bile umudumu kaybetmedim.Süre kısıtlıydı, yapılması gereken çok şey vardı, her şeyden önce “ders çalışmayı” öğrenmem gerekiyordu, çünkü bilmiyordum lisede, ama inancım tamdı.
Kişisel hayatımda da çok harika bir dönem değildi, aşk acısı, bolca kalp kırıklığı, depresyondan oluşuyordu hayatım. Ama müfredat belliydi, yapmam gereken her şey adım adım belliydi, süre belliydi, bu sürenin sonunda gireceğim sınavın süresi, hatta tarihi, almam gereken sonuç belliydi. O yüzden tüm duygularımı, diğer her şeyi bir kenara koyup insanüstü enerji harcayarak yapmam gerekeni yaptım. Bunalmadım, boğulmadım, yorulmadım. Yaptım ve oldu, bu hep böyle oldu zaten, süreci, zorunluluklarımı, sorumluluklarımı sindirdiğim her defasında,yapılması gerekeni imkansıza yakın da olsa yaptım. Öyle gerektiğine, başka yolu olmadığına inandığım, bunu kabul ettiğim bir çok şeyi, neredeyse robot gibi bir kararlılık ve duygusuzlukla hep yaptım. Ama benden ne beklendiğini, gitmem gereken yolu, o yolun neresinde olduğumu anlamadığım her şeyde, tek elimle yapabileceğim kolaylıkta bir şey bile olsa, 1 saat süren bir şey bile olsa hayat enerjimi kaybettim. “Öyle gerekiyor mu gerçekten?” ve “Sahiden başka yolu yok mu?” soruları zihnimde belirmesinden en korktuğum iki sorudur, çünkü biliyorum ki tüm kalbimle ikna olana kadar yapılabilecek her şeyi limitlerimi zorlayarak tek tek deneyecek, muhtemelen yüz ellinci denediğim şeyde ikna olacağım sahiden “öyle” gerektiğine. 
Tam şu anda kendimi, hiç bilmediğim bir dilde, gözlerim kapalı, kurallarını bilmediğim bir oyunu oynar gibi hissediyorum. Neyi denemem gerektiğinden bile emin değilim.
O yüzden resmen görünmez bir insan gibi yaşadığım, tek bir arkadaşımla dahi görüşmediğim, hatta pek arkadaşımın da kalmamış olduğu, günde 10 saat ders çalıştığım bir yılı, yıllardır kendi hayatıma tercih ediyorum, ki son iki senedir zaman ve istediklerimi yapmak konusunda 10 kat daha özgürüm, buna rağmen.Sırf bu yüzden House’un 6. sezonu en çok izlediğim sezon herhalde, çünkü o sırada o yayındaydı, ve haftada bir gün kendime izin verip de sırf mutlu olmak için yaptığım bir şeydi. 
Şey çok ilginç ya, genel olarak dağınık, plansız yaşayan bir insan olduğum, yeme içme, uyku düzenim bile olmadığı için, sanki hep canım ne istiyorsa onu yapıyorum, “Carpe Diem!” tadında bir hayat yaşıyorum gibi bir algı oluştu insanlarda. Oysa ki işin aslı, ben sürprizlerden, rastgelelikten nefret ederim, doğum günümde bile, sürpriz yapıp da beni mutlu eden insan sayısı, hatta olay sayısı, çok çok azdır. Hep aynı mekanlarda aynı şeyleri yemeyi, aynı saatlerde uyuyup uyanmayı, aynı giysileri parçalanana kadar giymeyi,  aynı insanlarla aynı şeyleri yapmayı, hatta aynı kitapları okumayı, aynı dizileri, filmleri defalarca izlemeyi severim. Hatta öyle ki, yüzde 99 ihtimalle bir filmi izlemeden hakkında yazılan inceleme yazılarını falan okur, bir kitaba başlamadan önce son birkaç sayfasına bakarım, spoiler’ın Allahı yani. Sürprizlerden bu derece nefret ederim. Ve benim dışarıdan görünen bu izlenimime rağmen, yakın olduğum insanlar da hep her şeyi adım adım planlayan, bazen OKB seviyesinde düzenli, çoğunlukla çok tahmin edilebilir, ani gelgitleri olmayan insanlar oldu hep. Tanıdıklıkta huzur buluyorum çünkü, “deja vu” hissinde.
Buna rağmen hayatımın bu kadar karman çorman, darmaduman olması çok ilginç. Bir action painting tablosundan farksız. 
Ve yine bu yüzdendir ki, her gün dakikası dakikasına aynı saatte uyuyup uyandığım, her bir dakikamın planlı olduğu o hayatı çok özlüyorum. İşin ilginci başkası da planlamamıştı o düzeni benim için, bir şekilde nasıl olduysa, kendim yapabilecek irade ve kararlılıktaymışım demek ki. Dedim ya, çünkü her şey çok netti, çok belliydi. Oysa şimdi, hiç düşünmeden sürekli eyleme geçmekle, düşünmekten bir türlü eyleme geçememek arasında gidip geliyor hayatım yıllardır.
Mesela birisi bana malzemeyi, tarifi verip yarım saatte aşırı karışık bir yemek yapmamı istese, bu mümkün. Bir şekilde oldururum yani. Ama sanki, “Ya akşama doğru makarna gibi bir şeyler yap.” dese, bu imkansız gibi. Saat kaçta? “Makarna gibi” derken? Hangi makarna? Hangi sos? diye düşünürken gece yarısı olmuş olur muhtemelen. 
İşte böyle böyle, onu mu yapmalıydım bunu mu derken de 2019 da bitti gitti.
1 note · View note