#namazlık
Explore tagged Tumblr posts
Text
#islam#islamiyet#allah#allahuekber#la ilaha illa allah#ayet#hadisler#tevhid#hilafet#islam devleti#hayırlı sahurlar#sahur#ramadan#ramazan ayı#ramazan#rahmet#rahim#rabb#rahman#namazlık#sabah namazı#namaz#hayırlı iftarlar#iftar#peygamber#müminler#mümin#Mümine#müslümanlar#müslüman
29 notes
·
View notes
Text
Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. - Cahit Sıtkı Tarancı
#artists on tumblr#alıntı#şiir#photography#photographer#photograph#picture#photo#sokak fotoğrafı#sokak fotoğrafçılığı#sanat#street art#fotoğrafçılık#fotoğraf#freelance artist#art#edebiyat#kitap#kitap alıntıları
20 notes
·
View notes
Text
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında...
26 notes
·
View notes
Text
Az önce 3. yıl dönümleri için birbirlerine hediye alan çiftin videosunu izledim. Adam kadına Kur'an-ı Kerim, namazlık ve tespihten oluşan bir set almıştı.
Hiç öyle yazmak istedim, bu kadar.
27 notes
·
View notes
Text
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
#spotify#futbol#music#kitap alintilari#sports#kitaplar#deadpool and wolverine#geceye not#kitap#gecenin şarkısı#tumblr şiir#şiir#şiirheryerde#şiirsokakta#şiirler#edebiyat#aşk#alıntı#sözler#otuzbeşyaş
8 notes
·
View notes
Text
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
#geceye bir söz bırak#geceye not#geceyedair#iyi geceler#tumblr şiir#uykusuz geceler#şiir#şiirheryerde#şiirler#şiirsokakta#kendisi yakamoz güzeli#evimi özledim
10 notes
·
View notes
Text
Son 2 ayda 10’dan fazla kınaya düğüne katıldım. Her düğün dehşetimi bir tık daha arttırdı. Arkadaşlar bize ne olmuş? Yöresel adetleri çok severim lakin bu ne olduğu belli olmayan kimin uydurduğu belli olmayan etkinlikler hayli can sıkıcı. Düğüne değil sanki gösteriye gidiyoruz.Ben çoçukken bizde bekar eğlenceleri yapılırdı geline. Gelin sevdiği bir kuzenine /akrabasına gider akşam orada kalır bütün genç kızlar oraya gider eğlenirdi. Şimdi adı bride olmuş keşke sadece adı değişse ,kuzenim kendi arkadaşlarıyla teknede bride yapıp şampanya patlatıyor diğerleri elinde kadehle duruyor .AA pardon söylemeyi unuttum o şampanya alkolsüz(!). Ev dizmişler 20’den fazla namazlık seti var. Biri espri yaptı bizim camide o kadar seccade yok . Düğünlerde kimseyi mutlu göremiyorum. Herkes sadece fotoğraf çekiyor. Kim daha önce gelini paylaşana ödül var herhalde. Harcanan paraların haddi hesabı yok. Ev sermelerinden bahsetmek istemiyorum. Herkesin evi aynı. Herkesin zevki aynı olabilir diyeceksiniz ama hayır öyle değil efendim. İnsta gelinleri neyi linklerse herkes o linklere göre dizmiş. Durumlardan içim baydı. Bakma diyeceksiniz bakmıyorum zaten sadece whatsapp kullanıyorum ama varlığı dahi yoruyor. Düğünden sonra saatlerce konuşmalar (sadece olanı söylüyoruz ) muhabbetini atlamamak lazım. Sanki bir zincir günah günahı tetikliyor. Konuşulmak için evleniyorlar ,konuşulması için gösteriyorlar.
55 notes
·
View notes
Text
kırk yıl düşünsem cezaevindeki mahkum hanımlara namazlık elbise dikeceğim aklıma gelmezdi..
yakın zaman önce diyanetin kadın cezaevlerine manevi danışman olarak gönderdiği hanım hocalarla görüşmemiz oldu derneğe ziyarete geldiler. onlarca hikaye dinledik hepsi çok ekstrem, acılı, dinlerken küçük şoklara sokan hikayelerdi. çoğu mahkum kadının namaza ılımlı olduğu, kılmaya başladığı fakat uygun elbiselerinin olmadığı söylendi ve bizden namaz elbisesi dikebilir misiniz talebinde bulundular. memnuniyetle dedik. bir kısmını derneğin kendi kumaşlarıyla hiçbir ücret talep etmeden ben ve arkadaşlarım dikip gönderdik yine dikmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Allah onlara merhamet etsin, Allah nefsimizi, ruhumuzu, kalbimizi ve bedenimizi belalardan muhafaza etsin. hataya düşürmesin. amin.
52 notes
·
View notes
Text
Sevgili 35.yaşım ne diyeceğimi bilemiyorum ama en çok da bu şiir ile ifade edebilirim kendimi. İçimde bir çocuk kaldı mı bilmiyorum. Büyüdüm mü emin değilim. Tek hissettiğim çoğunlukla yorgunluk. Bu süreçte istediklerimse pek olmuyor. Zaman diyorum. Geçecek. Garip bir dinginlik de hissetmiyorum desem yalan olur. Hala arıyorum. İçimdeki kendimi. Tamamlanmamış hissediyorum bazı şeyleri... iyi ki doğdum sanırım...
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün.
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
11 notes
·
View notes
Text
Neylersin ölüm herkesin başında Uyudun uyanamadın olacak. Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç fark ettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu… İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
3 notes
·
View notes
Text
#islam#islamiyet#allah#allahuekber#la ilaha illa allah#ayet#hadisler#tevhid#hilafet#islam devleti#allah rızası için#allahım#praise allah#mypost#müminler#mümin#Mümine#namazlık#sabah namazı#namaz#oruç tutmak#oruç#ankara#muhammad#peygamber#rahman#hak#ibadet#dualar#duam
6 notes
·
View notes
Text
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
2 notes
·
View notes
Text
CAHİT SITKI TARANCI'NIN ÜNLÜ
"35 YAŞ" ŞİİRİ
Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden öyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir,
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar
Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.
Cahit Sıtkı Tarancı ( 13 Ekim 1956 )
Ölüm Yıldönümü Anısına Saygıyla.
#Ceyda
2 notes
·
View notes
Text
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
2 notes
·
View notes
Text
・・・
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N’eylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.
16 notes
·
View notes
Text
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.
2 notes
·
View notes