#metilen klorür | Explore Tumblr posts and blogs

saglikadresin · 6 years ago

Text

Kafeinsiz kahve

Giriş

Kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden biridir. Pek çok kahve içmek kafein içeriğinden daha fazla zihinsel uyanıklık ve enerji kazanırken, bazıları kafeinden kaçınmayı tercih eder.Kafein duyarlılığı olan veya kafein alımını, kafeinsiz veya kafeini azaltmayı düşünenler için kahve, lezzeti tamamen tatmadan vazgeçmek istemezseniz harika bir alternatif olabilir. Ancak, kafeinsiz, hala kafein bulundurur.Bu makalede kafeinsiz kahve nasıl yapıldığını ve kafeinsiz çayın ne kadar kafein tutabileceğini inceledik.

Kafeinsiz Kahve Nedir?

Kahve tamamen kafeinsiz değildir. USDA düzenlemeleri, kafeinsizin paketin kuru bazında yüzde 0,10 oranında kafein değerini geçmemesini öngörürken, demlenmiş düzenli ve kahve gösterimleri arasındaki karşılaştırmalar kafeinsizin kafeinin en az% 97'sine sahip olduğunu göstermektedir. Bunu perspektife koymak için, 180 mg kafein içeren bir ortalama 12 ons (354 ml) fincan kahve, kafeinsiz halde yaklaşık 5.4 mg kafeine sahip olacaktır. İçindeki kafein içeriği, bakla türüne ve kafeinsizleştirme işlemine bağlıdır. Kahve çekirdekleri, tipik olarak, kahve çekirdeklerinden kafein çekmek için su, organik çözücü veya karbondioksit kullanarak üç yöntemden biriyle yapılır. Tüm yöntemler, kafein çözülünceye kadar veya çekirdeklerin gözenekleri açılıncaya kadar yeşil kahve çekirdekleri, kavrulmuş kahve çekirdeklerini ıslatır veya buharlaştırır. Oradan, kafein ayıklanır. İşte her yöntemin kısa bir açıklaması ve kafeinin nasıl çıkarıldığı: Solvent bazlı işlem: Bu yöntem, kafeini ekstrakte eden bir çözücü oluşturmak için metilen klorür, etil asetat ve sudan oluşan bir kombinasyon kullanır. Ne kimyasal buharda kahvede bulunur. İsviçre su süreci: Bu, kafeinsiz kahve içmenin tek organik yöntemidir. Kafein çıkarmak için ozmosa dayanır ve% 99,9 kafeinsiz ürünü garanti eder. Karbondioksit prosesi: En yeni yöntem, kafeinleri çıkarmak ve diğer aroma bileşenlerini sağlam bırakmak için doğal olarak bir gaz olarak kahve içinde bulunan bir karbondioksiti kullanır. Verimli olsa da, aynı zamanda pahalı.

Kafein Kahvesinde Ne Kadar Kafein Var?

Kafein içeriği muhtemelen kahvenizin bulunduğu yere göre değişir. Çalışmalar neredeyse tüm kafeinsiz kahve türlerinin kafein içerdiğini göstermiştir. Ortalama olarak, bir 8-ons (236 ml) fincan kafeinsiz kahve, 7 mg'a kadar kafein içerirken, bir fincan normal kahve 70-140 mg'dır. 7 mg kafein bile düşük gibi görünse de, böbrek hastalığı, anksiyete bozuklukları veya kafein duyarlılığına bağlı olarak alımını azaltması önerilmiş olanların endişesi olabilir. Duyarlı bireyler için, az miktarda kafein bile, ajitasyon, anksiyete, kalp atım hızı ve tansiyonu arttırabilir. Araştırmacılar, 5-10 bardak kafeinsiz kahve içmenin kafein miktarının 1-2 bardakta düzenli kafeinli kahve içerdiğini öne sürüyorlar. Böylece, kafeinden kaçınanlar dikkatli olmalıdır. Sağlık Adresin Read the full article

#Kafeinsizkahve

0 notes

dustylipscom · 7 years ago

Text

Sentetik Koku Tehlikeleri

Sentetik kokuların tehlikeleri her zaman belirgin değildir, ancak herkesin, yaş veya sağlık durumundan bağımsız olarak, sahte kokulardan kaçınmanın önemli bir önceliği olduğunu kanıtlama bilimine sahibiz. Sentetik kokularda kullanılan kimyasalların yaklaşık yüzde 95’i petrolden (ham petrol) elde edilir. Bunlar, kansere, doğum kusurlarına, merkezi sinir sistemi bozukluklarına ve alerjik reaksiyonlarına bağlı olan benzen türevleri (kanserojen), aldehidler, toluen ve diğer bilinen toksik kimyasalları içerir. Ne yazık ki, kullandığımız ve günlük olarak soluduğumuz ürünlerde zehirli içerikler artmaya devam ediyor. Losyonlarda, şampuanlarda, çamaşır deterjanlarında, temizlik ürünlerinde ve daha fazlasında kullanılan en kötü toksik bileşenlerden bazıları, genellikle “koku” olarak etiketlerde yer alan sentetik kokuları içerir. Ve listede endokrin bozucu olduğu biliniyor veya olduğundan şüpheleniliyor, hormonal sağlığıyla kurcalayan, kilo almayı tetikleyen ve hatta onlarca yıl boyunca hastalıklara neden olan bileşiklerdir. Sentetik kokuların tehlikelerinden kaçınmak çok önemlidir. Aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşmanız gereken bir şey var. Bir şirket etikete “koku” yazdığında, kanmayın. Bu, tümüyle binlerce (en az 3,000) farklı malzemeyi karşılayabilen bir tüm-yakalama terimidir. Ve “koku” veya “parfum” içeren bir ürün kullandığınızda, bu gizemli bileşenlerin hepsi kan dolaşımına doğru emilir. Bu bileşenler ağırlıklı olarak kimyasal maddelerden üretilmiştir ve sağlığınız için tamamen zehirlidir. Doğal kokular, DNA’mızda yiyecek ve eşleşme bulmanın bir yolu olarak pişirilirken, sentetik kokular tamamen gereksiz ve bizi hasta ediyorlar. Elbette, doğadan gelen kokuların, dini törenlerde, cenaze törenlerinde ve libidoyu artırmada uzun bir geçmişi vardır. Fakat bu yazıda, 1800’lerin sonlarında ortaya çıkan insan yapımı kokulara odaklanıyoruz. Bu sentetik kokuların tehlikeleri sadece alerjiler ve solunum sıkıntısı gibi kısa süreli semptomları değil, aynı zamanda baş ağrıları, baş dönmesi, mide bulantısı ve beyin sisi de içerir.

Sentetik Koku Nedir

Sentetik kokular veya “parfüm”, karsinojenler, alerjenler, solunum tahriş edici maddeler, endokrin bozucular, nörotoksik kimyasallar ve çevresel toksik maddeleri içeren, tanımlanmamış bir bileşen karışımını temsil eder. Bu yapay kokular her türlü vücut bakımı ve kozmetik ürününün yanı sıra oda spreyleri, temizlik malzemeleri ve çamaşır deterjanlarında bulunabilir. Güvenli Kozmetikler Kampanyası’na göre saç ürünleri özellikle sorunludur. Şampuanların% 95’inden fazlası, saç kremleri ve şekillendirici ürünler, bir içerik olarak koku içerir. Biliyorum ki hepimiz saçlarımızın iyi kokmasını istiyoruz, ama toksik maddeler kullanmadan yapabiliriz. Çevresel Çalışma Grubu ve Güvenli Kozmetik Kampanyası tarafından yürütülen araştırmada, 17 markalı parfüm ürününde ortalama 14 kimyasal madde bulunmuştur ve bir sorun daha; bu kimyasalların hiçbiri aslında etikette yer almıyordu. Genel olarak, bir ürünün kokusunu oluşturmak için kullanılabilecek en az 3,000 bileşen var. Bu, bir endüstri ticaret grubu olan Uluslararası Kokular Birliği tarafından yayınlanan çevrimiçi “Şeffaflık Listesi” ne göre. Her gün maruz kaldığımız parfüm kimyasalının ne olduğunu görmek için aşağıdaki listeye bakabilirsiniz.

• Butil Hidroksianisol(BHA): California’s Prop 65’ten bir kanserojen olarak listelendi. Endokrin bozucu, Avrupa Komisyonu’nun “kategori 1 öncelikli madde” olarak listelenmiştir. • Butil Hidroksi Toluen (BHT): Cilt ve göz tahriş edici. • Asetaldehit: Potansiyel olarak kanserojenik. Böbrekleri, sinir ve solunum sistemlerini olumsuz etkiler. • Benzofenon: Karaciğer tümörlerine bağlı endokrin bozucu. • Benzil Salisilat: Alerjen. • Butilfenil Metilpropional: Cilt iltihabı ve kaşıntı tetikleyicisi. Cildin hassaslaşmasını sağlayabilir ve her maruziyette daha yoğun tahrişe neden olabilir. • Klorometan (Metil Klorür): Sinir sistemi üzerinde akut ve kronik etkilere neden olur. Ayrıca karaciğeri, böbrekleri ve cildi olumsuz etkiler. • Diklorometan (Metilen Klorür): Meme bezi tümörleri ile alakalıdır. • Benzil Benzoat: Maruziyet genital ve kafa derisini yakabilir ve tahriş edebilir. • Butoxyethanol: Cilt, göz, burun ve boğaz tahriş edici. Maruziyet idrarda kan, kusma ve mide bulantısı, böbrek, karaciğer, lenfoid sistem, sinir sistemi, solunum sistemi ve kan hücrelerine uzun süreli hasarına yol açabilir. • Dietil Ftalat (DEP): Göz, cilt ve solunum yolu tahriş edici. Potansiyel hormon bozucu. Sinir sistemi hasarı ile alakalıdır. • Formaldehit: Bilinen bir kanserojen. Japonya ve İsveç’te kozmetik ve tuvalet malzemeleri yasaklandı. MEA, DEA, TEA – etanolaminler. Genellikle nitrosaminler oluşturmak için diğer malzemelerle karıştırılır. Bazı nitrozaminler bilinen kanserojenlerdir. • Oksibenzon (BP-3): UV filtresi kanda, böbrekte ve karaciğerde birikir ve karaciğer hücrelerine toksik olabilir. • Propil Paraben: Meme kanseri ile bağlantılıdır. Danimarka’da 3 yaşından küçük çocuklar için kozmetik ürünlerinde yasaklandı. • Stiren: Kırmızı kan hücreleri ve karaciğer için toksiktir. Solunduğunda merkezi sinir sistemine toksiktir. Kanserojen endokrin bozucu olması beklenmektedir. • Rezorsinol: Karaciğer, böbrek ve dalak işlevini değiştirir. Kardiyovasküler ve sinir sistemini olumsuz etkiler. Japonya’da, Rezorsin kozmetikte yasaklandı.

Bunlar sadece bazıları. Peki sağlığımız için bu kadar kötü olmalarına rağmen şirketler neden sentetik kokuları kullanmaya devam ediyor? Cevap basittir; daha ucuzdur.

Sentetik Kokuların Ciddi Tehlikeleri

Kanser

Kanserin önlenmesi söz konusu olduğunda, sentetik kokulardan kaçınmak, kendinize yardımcı olmanın başlıca yollarından biridir. Çünkü sentetik kokuların tehlikeleri, hormonu bozan ftalatları ve sentetik miskler içerir. Ulusal Bilimler Akademisi, 2011 yılında Ulusal Toksikoloji Programının, çeşitli devlet kurumlarından bilim adamlarının işbirliğiyle desteklendiğini ve stirenin makul kanıtlara dayanan bir karsinojen olmasını beklediğini onaylamıştır. Ayrıca, organizasyon stirenlerin bilinen bir kanserojen olarak listelenmesi için güçlü bir argümanı destekleyeceğini de belirtti. Stiren sigara dumanında ve araba egzozunda bulunur. Çok iyi kokmuyoru, ama şaşırtıcı bir şekilde, aslında kozmetik spreylerde ve sıvılarda ve temizlik ürünlerinde kullanılıyor. Ne yazık ki, stiren, suni koku oluşturmak için kullanılan kansere bağlı birçok bileşenden sadece biridir. Ftalatlar genellikle “koku” olarak gizlenen başka bir kimyasal grubudur. Bunlar kansere, endokrin bozulmasına ve ayrıca gelişimsel ve üreme toksisitesine bağlıdır.

Astım ve Diğer Solunum Zorlukları

Astımınız varsa, rahat nefes almak için yolunuza hiçbirşey çıkmaması gerekiyor. Özellikle yapay kokular içerdiğinde, parfüm, kolonya ve diğer kokulu ürünlere maruz kaldıklarında, astım hastalarının sağlık semptomlarına maruz kalmaları son derece yaygındır. Astım veya başka bir solunum probleminiz varsa, gerçekten kokusuz ürünler en iyi seçiminizdir.

Alerjik ve Toksik Vücut Reaksiyonları

Kokular dünyadaki beş alerjenden biridir. Alerjik reaksiyonlar arasında baş ağrısı ve migren, nefes almada zorluk ve sinüs tahrişleri sayılabilir. Koku karışımları, yaygın olarak alerjik deri reaksiyonunun bir türü olan kontakt dermatiti de tetikler. Son yıllarda, sağlık raporları alerjilerin, sinüs problemlerinin, migren ve astımın dramatik olarak arttığını göstermektedir. Birçok uzman bu koşullardaki artış ve koku içeren ürünlerin artan kullanımı arasında olası bir bağlantı olduğuna inanıyor.

Çocuklarda Otizm ve Diğer Doğum Kusurları

İyi bir sağlık söz konusu olduğunda koku olarak listeleyen ürünler bir çok istenmeyen içerik içerir. Ftalatlardan bahsediyorum. Fitalatlara fetal maruziyet otizm, DEHB belirtileri ve nörolojik bozukluklarla bağlantılıdır. Bu nedenle, hamile kadınların maruz kaldıkları ürünlere her gün çok dikkat etmeleri gerekiyor. Sentetik kokuların tehlikeleri, gelişmekte olan bir fetus için daha da fazla değişiklik gösterebilir.

Daha İyi Alternatifler

İyi haber şu ki, dikkatli bir okuyucu olursanız, satın aldığınız ve kullandığınız tüm ürünlerdeki sentetik kokuların tehlikelerini önlemek için kendinize ve ailenize yardımcı olabilirsiniz. Sentetik kokuların tehlikelerini önlemek için birçok daha iyi seçenek bulunmaktadır.

• Daha az koku kullanın. Ferah hava çok iyidir. Doğal koku kontrolüne yardımcı olmak için tezgahınızın üstüne veya pencerenize bir kase beyaz sirke koyun. Koku kaynağını temizlemeye odaklanın, sadece kötü kokuları örtmeyin. • Koku, parfum, ftalat, DEP, DBP veya DEHP’yi bir bileşen olarak listeleyen tüm ürünlerden tamamen kaçının. • Bir koku ararken uçucu yağlar kullanan ürünleri arayın. • Yapay kokuları içerme olasılığı düşük olan sertifikalı organik ürünler satın alın. Etiketlerde “limonen” veya “linalool” için dikkat edin. Bu formda etikette listelendiklerinde, daha karmaşık bir organik esans yağının doğal bileşenleri değil, sentetik, insan yapımı versiyonlardır. • Evinize veya ofisinize taze ve doğal bir koku vermek için taze kesilmiş bitkiler, çiçekler ve saksı bitkileri kullanın. Çalışmalar, kirliliği ortadan kaldıran en iyi ev bitkilerinin, bazı zehirli bileşiklerin iç havasını soymaya yardımcı olduğunu bile göstermiştir. • Eğer çok hassassanız ya da sadece koku almak istemiyorsanız, o zaman koku içermeyen ürünler seçin. Etiketleri dikkatlice okuduğunuzdan emin olun, çünkü bazen şirketler, koku eksikliğini yaratmak için diğer şüpheli malzemeleri kullanırlar. • Ara sıra bir mum yakmak istiyorsanız, kurşunsuz bir fitil ile balmumu kullanın.

Yüksek kaliteli, yüzde 100 saf esansiyel yağlar sentetik kokular gibi ucuz değildir, ancak iyi sebebi var. Uçucu yağlar aşırı derecede konsantre edilir. İnanılmaz bir çiçek ve narenciye sarhoş edici kokusu olan neroli esansiyel yağını üretmek için bir portakal ağacından 1000 pound elle toplanmış çiçek alınır. Neroli, uçucu yağlar söz konusu olduğunda çok harika seçeneklerden sadece bir tanesidir.

Not: Sentetik kokulardan kaynaklanan tehlikeler hayvanlara da olabileceğinden, evcil hayvan ürünlerinde sentetik kokuları önlemeyi unutmayın.

Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube

The post Sentetik Koku Tehlikeleri appeared first on DustyLips.com.

Kaynak: http://ift.tt/2pv2Aln

#Sentetik Koku Tehlikeleri

0 notes

arguntc · 7 years ago

Photo

Yaprak sigara kağıdına düzenleme Yaprak sigara kağıdında, şekerler veya tatlandırıcılar kullanılamayacak. Sigara kağıdında, üzerinde kullanılan mürekkepte, kenar ek yeri yapıştırıcısında veya üründe herhangi bir şekilde benzen, metilen klorür, tetra kloro etilen, glioksal, mineral yağ, hidrojenle muamele edilmiş hafif, ağır naftenikten yararlanılamayacak. Source: Ekonomi

#artwork

0 notes

kahveciniz · 8 years ago

Text

Kahve ile ilgili bilinmeyenler

Kahvenin uyanık kalmayı sağladığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Peki, kahvenin libido artırıcı ve kas yorgunluğunu alması gibi etkilerini biliyor muydunuz?

İnsanlar üzerinde alışkanlık yaptığı araştırmalarla kanıtlanmış olan kahve, hoş sohbetlerin, keyifli anların vazgeçilmezidir. Sağlığa hem faydası hem zararı olan kahve, keçiler sayesinde keşfedilmiş.

İşte kırk yıllık hatırı olan kahve hakkında bilmedikleriniz:

Kahve keçiler tarafından keşfedilmiştir: 1000 yıl kadar önce Afrika dağlarında bir keçi sürüsü kahve bitkisinden yedikten sonra Kaldi adında bir çobanı bütün gece uyutmamıştır. Çoban bu bitkiyi bir grup keşişe götürmüş ve daha uzun dua seansları yapılmasına yardımcı olmuştur. Gerçek midir bilinmez ama kahvenin keşfiyle ilgili güzel bir hikaye olduğu kesin.

Günde 1-2 fincan kahve faydalı: Günde 1-2 fincan kahvenin sağlığa faydalı olduğu belirtildi. Günlük antioksidan ihtiyacının büyük bölümünün kahve ve siyah çaydan alındığı kaydedildi. Tabii ki her şey de olduğu gibi kahvenin de fazlası zarar.

Kahvenin aşırı tüketimi zararlı: Kahve fazla tüketildiğinde migreni tetikliyor, su, vitamin ve mineral kaybına, hatta kansere bile yol açabiliyor.

Selüliti önlüyor: Yapılan çalışmalarda bilinenin aksine; kahvenin selülite karşı faydalı olduğu görülüyor.

Kadınlarda libidoyu artırıyor: En azından bilim adamlarının laboratuvar fareleri üzerinde yaptığı araştırmaların sonuçları bu yönde. Uzmanlar ise bu etkinin sadece düzenli içici olmayan insanlarda görülebileceğini savunuyor.

Spor sonrası yorgunluğunu alır: Makul miktardaki kahve tüketimi -günde maksimum 2 fincan- spor sonrası oluşan kas yorgunluğuna iyi geliyor.

Kafeinsiz kahvede de aslında kafein var: Yapılan bir araştırmaya göre 10 fincan kafeinsiz kahvedeki kafein oranı 2 fincan normal kahveye eş değer.

Kafeinsizleştirme işlemi kimyasallarla yapılır: Kahve çekirdekleri buhara maruz bırakılarak kafeinin çözülerek yüzeye çıkması sağlanır. Yüzeye çıkan kafein metilen klorür isimli bir kimyasal ile temizlenir.

Kahveye acı tadı veren kafein değildir: Kahveye acı tadını veren kafein değil içerisindeki antioksidanlardır.

Kahvenin sertliği kavurma yöntemine göre değişir: Kahve 400 derecede kavrulurken çekirdeklerin içerisindeki yağ açığa çıkar. Ne kadar yağ açığa çıkarsa tadı o kadar sert olur.

dijitalkahveciniz

Kahve Makinesi Servisi

http://www.kahveciniz.com/

http://www.kahvekahve.com/

http://kahvecilerim.com/

0 notes