#mescid-i aksa nerede
Explore tagged Tumblr posts
Text
Mescid-i Aksa Nerede? Kutsal Topraklarda Bir Miraç Noktası
#teknoloji #bilim #technology #sience #endüstri4.0 #endüstri #türkiye #turkey #sondakika #haber #makale #blog #trend #sharepost #post #like #hot #kültür #sanat #mizah #egelence #komedi #sağlık #yazar #bloger #bilgisayar #kodlama #yapayzeka #makine #web
İslam dünyasının en kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa, tarih boyunca pek çok inanç ve olaya ev sahipliği yapmış eşsiz bir yerdir. Kudüs’ün kalbinde yükselen bu mukaddes yapı, Müslümanlar için sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda peygamberlerin, sahabelerin ve tarihin izlerini taşıyan bir semboldür. Mescid-i Aksa, İslam’ın ilk kıblesi olarak bilinen Kabe’nin yanı sıra, Mekke ve…
View On WordPress
#mescid-i aksa çizimleri#mescid-i aksa hangi ülkede#mescid-i aksa hangi şehirde#mescid-i aksa nerede#mescid-i aksa resimleri#mescid-i aksa tarihi#tarih
0 notes
Text
Çocuklarınıza Filistin'in bizim için neden bu kadar önemli olduğunu anlatın...!
-Onlara Filistin'in Enbiyâ(peygamberler)yurdu olduğunu ve peyğamberlerin atası Halîlurrahmân( Allah'ın dostu) İbrahim Aleyhisselâm'ın Filistin'e hicret ettiğini ve orada uzun müddet yaşadığını söyleyin.
-Lût Aleyhisselâm'ın kavmine azap indiği vakit Allah'ın emriyle hicret ettiği ve Kur'ân-ı Kerim'de mübârek topraklar denen yerin Filistin olduğunu söyleyin.
-Dünyaya hükmeden Süleyman Aleyhisselâm’ın her yeri Filistin'den yönettiğini ve karıncalar ile yaşadığı meşhur kıssanın Aşkelon şehrinde bulunan *Vâdi- En'neml* (karınca vadisi) de yaşandığını söyleyin.
-Dâvud Aleyhisselâm’ın Filistin'de yaşadığını ve Kur'ân-ı Kerîm'de konu olan meşhur mihrâbını Filistin'de yaptığını söyleyin.
-Musâ Aleyhisselâm’ın kavmine mukaddes topraklara gidin dediği yerin Filistin olduğunu söyleyin.
-Zekeriyyâ Aleyhisselâm’ın Rabbin'e niyazlarda bulunduğu mihrâbın Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Meryem Annemiz'in iltifatlara nail olduğu yerin Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Hurma ağacının altında İsa Aleyhisselam'ın kutlu doğumunun gerçekleştiği yerin Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Ve yine Îsâ peygamber'in İsrailoğullarından kurtulunca göğe yükseldiği yerin Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Âhir zamanda Îsâ Aleyhisselâm’ın ineceği Lut kapısındaki Ak Minâre'nin olduğu yerin Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Âhir zamanın büyük fitnesi olan Deccal'in Îsâ Aleyhisselâm’ın kılıcı ile öleceği yerin Filistin'de olduğunu söyleyin.
-Yeryüzünü talan edecek olan Ye'cüc ve Me'cüc kavminin uğrayacağı yerin Filistin olduğunu söyleyin.
-Onlara Mescid-i Aksa'nın ilk kıblegâh olduğunu öğretin.
-İsrâ hâdisesi'nin (Mi'râc gecesi) Mekke'den Kudüs'e (Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya) gidilen yolculuk olduğunu öğretin.
-Peygamber efendimizin bütün peygamberlere imamlık yaptığı mescidin Mescid-i Aksa olduğunu öğretin.
-Yüzlerce âyete konu olan Mescid-i Aksâ'yı anlatın.
-Onlara bunun bizim temel inanç meselemiz olduğunu anlatın.
-Onlara Filistin'in Hak ile bâtılın savaşı olduğunu söyleyin.
-Bu da'vânın kuru hamâset (kahramanlık) değil, şeref meselesi olduğunu öğretin.
-Bunu pankartla yürüyüşle değil, yürekten da'vâ edinmekle olduğunu öğretin.
-Filistin davâsının sâdece Filistinlilerin değil, kürre-i arz'da bulunan bütün İslâm Erleri'nin davası olduğunu öğretin.
-İbâdet için yolculuğa gidilecek üç mescidden birinin Mescid-i Aksa olduğunu öğretin.
-Onlara Mescid-i Aksa'nın 144.000 m² olduğunu ve 800 bin kişiyi sığdırabildiğini öğretin.
-Mescid-i Aksa'da kılınan namazın elli bin sevabı olduğunu söyleyin.
-Ashab-ı Kiram'ın Peygamber Efendimiz'e "Senden sonra nerede yaşayalım?" diye sorduğunda, "Kudüs civarında yaşayın," hadîs-i Şerif'ini söyleyin.
Canlar, dostlar, Kardeşler!
Dünya sizi ne ile meşgul ederse etsin, ama asla Kudüs'ü unutmayın.
Aklınızda, gönlünüzde, yüreğinizde hep Kudüs olsun.
Rabbim, Kudüs’ü Hazret'i Ömer radiyallahu anh'ın Selahaddin-i Eyyûbî’nin günlerine döndürsün.
Rabbim, oraları Yahudilerin elinden kurtarsın, hak ettiği şeref ve izzete kavuştursun, cümlemize orada namaz kılmayı nasip ve müyesser eylesin.
Amin...
66 notes
·
View notes
Text
"Nerede bu müslümanlar" diyorduk ya hani. Meğer hepsi Filistin'de imiş.
Bunca zulme bunca imkansızlıklara rağmen şuan zafer adımları atıyorlar. Herşeye rağmen omuz omuza mescid-i Aksa 'ya akın ediyorlar.
Onları yine Allah'ın izni ile onlar kurtaracak. Çünkü direnen onlar. İzleyen biz.
Kazanan onlar. Kaybeden biz.
.
Allah'ım şanlı bir zafer nasib et. Annelere teselli çocuklara cesaret, siyonizme zilletin alâsını nasib et . Zaten zillet içindeler. yerin dibine geçtikleri günleri bizlere görmeyi nasib et.
.
22 notes
·
View notes
Text
“BÖYLE YAŞAMAK İSTEMİYORUM”
Tek yumruk olmuşken küfür milleti
Kırk parçaya bölünmüş İslam ümmeti
Kaldır yarabbi üstümüzdeki bu zilleti
Böyle onursuz yaşamak istemiyorum…
Cihad etmez derki; hani cennet nerede
Tarlada izi yok derki; hani nimet nerede
Merhamet yarabbi ümmet cinnet halinde
Böyle gayesiz bomboş yaşamak istemiyorum…
Bedir’in arslanları bir bir şehit düşüyor
Mescid-i Aksa yalnızlıklıktan üşüyor
Müslüman kardeşim doydukça gevşiyor
Böyle bir zilletle yaşamak istemiyorum…
Kurumuş bir ırmak gibiyim artık akamam
Gücüm yetmez kafirin tuzağını yıkamam
Ben bu günahla Resulün yüzüne bakamam
Ben bu mihnetle yaşamak istemiyorum…
Ya onurlu bir yaşam, ya şehadet 👆
Ya kahredici bir azap, ya vahdet 👆
Yarabbi razı olacağın bir ölüm nasip et
Ben bu zilletle yaşamak istemiyorum…
~Cengiz Yavuz~✍🏻 31 Temmuz 2024
#AyrılıklarınŞairi
3 notes
·
View notes
Text
Rasulullah (sav)'in eşi Hz. Meymune validemiz bir gün: "Ya Rasulullah, Beytimakdis hakkında bilgi verir misin?" der. Allah Rasulü(sav): "Orası mahşer ve menşer yeridir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınan bir namaz başka yerdeki bin namaza bedeldir." buyurur. Hz. Meymune validemiz: "Peki oraya gitmeye gücümüz yetmezse ne yapalım?" dediğinde Rahmet elçisi: "Kandillerini yakmak için zeytinyağı gönderin. Kim bunu yaparsa oraya gitmiş ve namaz kılmış gibi olur." buyurur. Görüldüğü üzere Allah Rasulü önce oraya gidin demiş, bizler oraya gitmeliyiz. Mescid-i Aksa için en güzel zeytinyağımız orada bulunmaktır. Gitmeye niyet edip bunun için sevdiğimiz şeylerden verirsek, para biriktirmeye çalışıp ayrıca Mescidi Aksa için çabalarsak gidiş hiç zor değil. Bir anda hiç tahmin edilemeyecek şekilde rızıklandırılıyor Allahu Teala. Gidene kadar da zeytinyağımızı eksik etmemeliyiz. Zeytinyağı hadisini farklı şekilde yorumlayanlar var. Peygamberimiz (sav) Mescidi Aksa'ya zeytinyağı gönderin dediğinde zeytinin memleketi olan Filistin'e zeytinyağı göndermekten bahsediyor. Rasulullah bu hadisi söylediğinde Mekke'deydi ve Mekke'de zeytin yok veya çok az, az olduğu için de değerli. Bu yüzden bu hadiste 'Sizin için en değerli olan şey ne ise onu Mescidi Aksa'ya gönderin ' anlamı da olabilir. Ayrıca orası hakkında okuyup, eğitimlere katılıp bilgi sahibi olmamız da zeytinyağımızdır. Dua etmemiz zeytinyağımızdır. Kimin ne yeteneği varsa yeteneği doğrultusunda Mescidi Aksa'yı anlatması, duyurması o kişinin zeytinyağıdır. Orası için güvenilir dernekler aracılığıyla maddi destek sağlamamız zeytinyağımızdır çünkü Mescidi Aksa'yı canı pahasına koruyan, mescidin işlevsel kalmasını sağlayanlar (murabıt/a/lar) bazen işlerini, okullarını bırakıp Mescidi Aksa'da nöbet tutuyor. Hem maddi hem manevi zorluk yaşıyorlar. Bizler orada bulunarak manevi zorluklarına destek olamıyorsak maddi zorluklarına destek olmalıyız. Çünkü onlar bizim görevimizi de sırtlandılar. Kutsalımızı bizim adımıza koruyorlar. Ebu ümame el-Bahill'nin (r.a) anlattığına göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Ümmetinden bir topluluk, galip oldukları halde kendilerine Allah'ın emri (kıyamet) gelinceye kadar düşmanlarını kahretmeye devam edeceklerdir ve başlarına gelen hastalıklar dışında hiçbir düşman onlara zarar veremeyecektir." Orada bulunanlar, " Ya Resulallah! Peki, (o gün) bu kimseler nerede olacaklar?" diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.v), "Beyt'ül-Makdis'te (Kudüs) ve onun çevresinde olacaklardır" buyurdu. Müslümanlarla Yahudiler arasında gerçekleşecek savaşı da haber vermiştir Peygamberimiz Aleyhisselatü Vesselam. Zaferin, sonunda Müslümanlara ait olacağını, öyle ki ağaç ve taşların bile Müslümanların safında durup onlara, düşmanın saklandığı yeri söyleyeceğini müjdelemiştir. Mescid-i Aksa İsra yolculuğunun bitiş, Mirac yolculuğunun başlangıç noktasıdır. Yatay yürüyüş olmadan yücelinmez, İsra yolculuğu olmadan mirac olmaz. Bizim isramız kendimizi keşfetmek, geceleri Allah'a yakarmak; miracımız ise secdelerimizdir. Ahlakını güzelleştirmeyen esfel-i safilinde kalır, ahsen-i takvime yükselemez.
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır"
1 note
·
View note
Text
Kudüs coğrafi değil,imani meseledir!
Prof.Dr. Necmettin Erbakan
Kudüs' te bir insan Şehid oluyor ; dünya da insanlık ölüyor.
Peygamberimiz (s.a.s.) Kudüs için; “Allah Ariş ile Fırat arasını mübarek(bereketli) kılmış ve özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır.” (Müslim, İman,82) buyurarak, Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Filistin’in Müslümanlar için önemli olduğunu doğrudan beyan etmiştir.
Bir başka hadisinde ; “Mescid-i Aksa’ya gidin ve orada namaz kılın.Eğer oraya gidemez, içinde namaz kılamazsanız, kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.”(Ebu Davut, Kitabu’s-Salat,14) buyurmuştur. Burada zeytinyağını göndermekten maksat Mescid-i Aksa ve çevresinin mukaddesliğinin belirtilmesidir.
Peki Müslümanlar olarak biz neredeyiz?
Bir kötülüğü ve ya zulmü görüp de ona karşı susmak Müslümanların vasıflarından değildir.Nitekim Allah’ın Resulü (s.a.s.) bir hadisi şerifinde “Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin.Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin.Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle hoş görmesin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”(Müslim, İman, 78) buyurmuştur.
Kudüs’te bir insan Şehit olurken, dünyada insanlık ölüyor.
Mehmet Akif Ersoy'un şu dizeleri bizlere ders niteliğinde ; ne diyordu İstiklâl şairi ;
“Müslümanlık nerede?Bizden geçmiş insanlık bile…
Alem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse: Hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!”
Zulme sessiz kalmak, zalime fırsat vermektir ;Ya elinle, yada dilinle ses ver.
... ay-misali
134 notes
·
View notes
Text
Gönlümün şehri, Kudüs'üm!
Ey hakikate açılan nazlı çiçeğim..
Gözümün nuru, İslamiyetin gururu!
-Şimdi ne haldesin? İçin kan ağlıyor değil mi?
Nerede islam neferleri?
Ey Filistinli genç! Namusumuzu çiğnetmemeye çalışan tek silahı iman ve taşlar olan
Allah'ın aslanları!
-Yoruldunuz değil mi?
İçimiz yangın yeri, Mescid-i Aksa gibi..
-Bayram vardı iki gün sonra , değil mi...
Ey Peygamberlerin övülen yurdu
Ey Kuran'a ayet olan bir mekandan fazlası!
Ey kutsalımız!
-Bizlere küstün, öyle değil mi...
29 notes
·
View notes
Text
📌 Mescid-i Aksa baskını sırasında hoparlörden tarihi bir çağrı yankılandı.
"Ya Rabbi! Selahaddin nerede? Selahaddin nerede? Bize Selahaddin’ini gönder. Biz direnenleri zalimlerin insafına terk etme!
Canımız kanımız Aksa’ya feda olsun.❞😥😪
3 notes
·
View notes
Text
Süleyman Mabedi nerede? Süleyman Mabedi neden önemli? Mescidi Aksa kazıları
Amerikan Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu sözde Filistin-İsrail barış planı gündemdeki sıcaklığı korurken, Kudüs ve içinde bulunan kutsal mekanlarla ilgili aramalar hız kazandı. Araştırılan hususlardan biri de Süleyman Mabedi. İsrail uzun yıllardır Süleyman Mabedini bulabilmek için arkeolojik kazılar yapmaktadır. Ancak Filistinliler ve Müslüman alemi İsrail'in yaptığı kazıların amacının Mescid-i Aksa'yı ortadan kaldırmak olduğunu iddia etmektedir. Peki, Süleyman Mabedi nedir? Süleyman Mabedi nerede? Süleyman Mabedi neden önemli? Mescidi Aksa kazılarıyla ne ilgisi var? İşte detaylar...
Amerikan Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu sözde Filistin-İsrail barış planı gündemdeki sıcaklığı korurken, Kudüs ve içinde bulunan kutsal mekanlarla ilgili aramalar hız kazandı. Araştırılan hususlardan biri de Süleyman Mabedi. İsrail uzun yıllardır Süleyman Mabedini bulabilmek için arkeolojik kazılar yapmaktadır. Ancak Filistinliler ve Müslüman alemi İsrail'in yaptığı kazıların amacının Mescid-i Aksa'yı ortadan kaldırmak olduğunu iddia etmektedir. Peki, Süleyman Mabedi nedir? Süleyman Mabedi nerede? Süleyman Mabedi neden önemli? Mescidi Aksa kazılarıyla ne ilgisi var? İşte detaylar...
Süleyman Mabedi nerede?
Süleyman Mabedi, Tevrat'a göre, Kudüs'teki ilk Yahudi tapınağı. Hz. Süleyman’ın inşa ettirdiği, Yahudilerin Bet Ha-mikdaş (Kutsal Ev) dedikleri tapınak, Hz Süleyman tarafından yapıldığı için de “Süleyman Mabedi” olarak bilinmektedir.
Süleyman tapınağı ve sarayının idealize edilmiş yeniden yapılandırılması
Yahudiler göçebe hayat sürdükleri dönemde ve Filistin'e yerleşmelerinin başlarında ibadetlerini Mişkan adı verilen portatif tapınakta yapmaktaydılar. Ahit Sandığı da Mişkan’daki "Kutsallar Kutsalı" adı verilen bölümde saklanmaktaydı. MÖ 1000 yıllarında Hz. Davud Kudüs'ü fethetti ve şehri imar ederek burasını Yahudi toplumunun başkenti yaptı. Ahit Sandığı’nın çadırda bulunmasından rahatsız olan Hz. Davud, hem Ahit Sandığı’nın korunacağı hem de Tanrı’nın evi olarak kabul edilecek görkemli bir mabed yapmak istemiştir. Ancak Tevrat'a göre Tanrı tarafından kendisinin bu mabedi yapması uygun görülmemiş olup, Peygamber Natan’ da bunu kendisine bildirdi. Bu isteğe uyan Hz. Davud bu mabedi yapmamış ancak mabedin yapılacağı yeri belirlediği gibi mabedin yapılması için kaynaklar hazırlamış ve mabedin ayrıntılı planını da oğlu Hz. Süleyman’a vermiştir.
Hz. Süleyman hükümdarlığının dördüncü yılında, MÖ 964 dolaylarında mabedin inşasına başladı. Tevrat’ta belirtildiğine göre Hz. Süleyman, tapınağının yapımına Yahudilerin Mısır’dan çıkışının dört yüz sekseninci yılında başlamıştır. Hz. Süleyman, daha önce Hz. Davud’un sarayının yapımında büyük emeği geçen ve Hz. Davud’la yakın dostluğu bulunan Sur Kralı Hiram’dan da malzeme ve zanaatçi tedarik ederek yardım aldı. Mabedin inşasında Hiram işçilerin başında bulundu. MÖ 957 yılında tapınağın inşası tamamlandı. Ancak tapınağın etrafında bulunan kraliyet sarayı ve diğer kraliyet binalarının tam bir kompleks haline gelmesi otuz yıl kadar zaman almıştır. Genel görüşe göre Süleyman Mabedi, Kudüs’teki Haram-i Şerif’in bulunduğu dağ sırtının orta bölümünde yer alan Kubbet-üs-Sahra’nın olduğu yere inşa edilmiştir. Dönemin mimarisine göre Süleyman Mabedi, "Kutsallar Kutsalı", "Kutsal Yer" ve Mabed’i kutsal olmayan yerden ayırmak için yapılmış olan "Eyvan" olmak üzere üç bölümden oluşmaktaydı. Ahit Sandığı, "Kutsallar Kutsalı" olarak adlandırılan bölümde saklanmıştır. Yahudi terminolojisine göre, Süleyman’ın yaptığı Mabed, “Birinci Mabed” olarak nitelendirilmektedir.
Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra krallık ikiye bölününce mabed güneydeki Yahuda Krallığı sınırları içerisinde kalmış, zaman zaman istilacıların yağmalama ve yıkımlarına maruz kalmıştır. Hz. Süleyman’ın oğlu Yahuda Kralı Revaham’ın zamanında, Mısır Kralı I. Şeşonk’un Kudüs’e yönelik saldırısında, Süleyman Mabedi’nin bütün hazinelerini alarak yanında götürdü. Hz. Süleyman’ dan sonra olan Yahuda krallarında ve toplumun büyük bölümünde görülen putperest eğilimler sonucunda mabedin dini önemi zarar gördü. Kral Yotam (MÖ 740-736), Hizkiya ve Yoşiya (MÖ 638- 609) dönemlerinde mabede bir takım tadilat, bakım ve dinsel temizlik yaptırıldı. Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ün MÖ 597 yılında Buhtunnasr (II. Nebukadnezar) tarafından ele geçirilmesiyle tapınaktaki değerli hazineler alınarak Babil’e götürüldü. İlk işgalde çok fazla zarar görmeyen tapınak, Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine MÖ 586 yılında Kudüs'ü yeniden ele geçiren Babil kralı tarafından yıktırıldı. Bu olaydan sonra tapınaktaki Ahit Sandığı kaybolmuş ve bir daha bulunamamıştır.
Kur'an'da Hz. Süleyman'ın emrinde çalışan cinlerin mihraplar, heykeller, havuzlar kadar geniş leğenler ve sabit kazanlardan ne dilerse yaptıkları belirtilmiştir.
Babil sürgününden dönen Zerubabel’in idaresindeki Yahudiler, yıkılan mabedin yerine tapınak inşasına başlamış ve bu tapınağı MÖ 515'te tamamlanmıştır (İkinci Mabed). Roma İmparatorluğu'na bağlı Kral Herod, İkinci Mabed’in daha görkemli bir şekilde olması için yeniden yapmaya MÖ 20/MÖ 19 yıllarında başladı. 1-2 yıl içerisinde ibadet bölümü tamamlanan mabedin diğer bölümlerinin tamamlanması uzun yıllar sürmüştür. MS 66 yılında Romalı idarecilerin yönetimine karşı fanatik Zealotlar tarafından çıkarılan isyan sonrasında tapınak Romalı idareci Titus tarafından MS 70 yılında yıktırıldı. Yahudilerin Simon bar Kohba önderliğinde, MS 132-135 yılları arasındaki çıkardığı isyanı bastıran Romalılar tapınağın kalan kısımlarını da ortadan kaldırdılar.
Süleyman Mabedi’nden sadece Herod’un yaptırdığı Batı duvarı (Ağlama Duvarı) günümüze gelebilmiştir. Mabedin yıkılışından sonra Yahudilik’te ibadet yeri olarak sinagog ortaya çıkmıştır
0 notes
Photo
MESCİD-İ AKSA KAN AĞLIYORDU! Mescid-i Aksa’yı, gördüm düşümde Kalmadı çevremde, huzur diyordu… Kıblem Beytullah’a, her dönüşümde Nerede haysiyet, onur diyordu… Siyonist çizmesi, gönül sağrımda Normalleşme hançer, gibi bağrımda Yıllardır yaptığım, bütün çağrımda Münafık Kâfirden, muzır diyordu… Kudüs kutsalınız, bu nasıl gayret Edebiyat değil, cihattır himmet NATO’ya Şangay’a, sığınır hayret Bu ne büyük gaflet, kusur diyordu… Kuduz İsrail’e, laf atmak boşa Gavur güçten anlar, aldırmaz taşa Kim ki dış güçlere, olmuşsa maşa Nifak; kalplerde ki, basur diyordu… İşbirlikçi piyon, siyona uşak Ucuz kahramanlık, taslıyor yavşak Özü çürük tohum, verir mi başak Hiç mi yok sizlerde, şuur diyordu… Hani Adil Düzen, İslam Birliği Bunlarsız kim size, sağlar dirliği Dönek palavrası, din fakirliği İz’anı vicdanı, kazır diyordu… İsrail mukaddes, beldenizdedir Haçlı donanması, Akdeniz’dedir Teknolojik fırsat, elinizdedir Kahraman Mehmetçik, buyur diyordu… https://www.instagram.com/p/COwGmsOMMC9/?igshid=iw72a6tr9gtc
0 notes
Photo
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Karabük Şube Başkanı Aziz Gündoğdu Kudüs’ün tüm Müslümanların ortak sorunu olduğuna işaret ederek, yapılan saldırı ve zulme sert tepki gösterdi. Gündoğdu Siyonist Terör örgütü İsrail’in, Mescidi Aksa’da Müslümanlara yönelik saldırılarına karşın basın açıklaması yaptı. Gündoğdu açıklamasında şunları söyledi; “Anadolu Gençlik Derneği olarak Kudüs’ten vazgeçmemiz mümkün değildir. Tüm kalbimizle şuna inanıyoruz ki Kudüs Müslümanların en çetin imtihanıdır. Kudüs, bugünün Müslüman’ının yeryüzünde olup bitenler karşısında nerede durduğunun, kimlerle olduğunun ve neye hizmet ettiğinin en önemli göstergesidir. Bu coğrafyaya çizilen yapay sınırlar tarih atlaslarında sömürgeciliğin sonu olarak yer alacaktır. Kudüs mutlaka özgürlüğe, Müslümanlar da mutlaka birliğe kavuşacaktır. Mescid-i Aksa’nın işgal altında olması sadece Filistinlilerin bir meselesi değildir. Ümmetin meselesidir. Her Ramazan ayının son Cuma günü Kudüs günü olarak programlar tertip edilmektedir. Siyonist Terör örgütü İsrail, Müslüman toplumun Kudüs meselesindeki hassasiyetini tekrardan tazelediği bugünde kutsalımız olan Mescid-i Aksa’ya haince ve teröristçe saldırılar düzenlemekten çekinmemektedir Mescid-i Aksa, Müslümanların kırmızı çizgisidir. Efendimiz (sas), ‘Mescid-i Aksa’ya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamaz iseniz kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin’ buyurmuşlardır. Zeytinyağı bir semboldür. Bize düşen tarih boyunca vahyin, tebliğin ve mücahedenin merkezi olmuş bir beldeye sahip çıkmak, oranın bir İslam şehri olması için her türlü desteği o topraklara vermektir. Mekke’nin Fethini, İstanbul’un Fethini, Diyarbakır’ın Fethini bu ülkede gündeme taşıyan Anadolu Gençlik Derneğimizin elbette Kudüs’ten vazgeçmesi de mümkün değildir. Mescid-i Aksa ve çevresi için, Kudüs ve civarı için, yani Filistin toprakları için, İsra süresinde, çevresinin mübarek kılındığı söylenmiştir. Maide Suresi’nde topraklarının kutsallığı vurgulanmıştır. Enbiya ve Araf surelerinde bereketlendirilmiş belde olarak nitelendirilmiştir. Kudüs İslam’ındır ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. Kudüs’e yürümek Müslümanların yeryüzünün Fir https://www.instagram.com/p/COtUd2MnMBV/?igshid=16yh8yxb4u8tr
0 notes
Link
Sakarya’daki İkra İlim ve Kültür Merkezi, Siyonist rejim güçlerinin Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya saldırısı ile ilgili açıklama yaptı.
0 notes
Photo
Bir öğle vakti televizyonda çıkan bir sesle oturduğum yerden doğruldum. Tv'ye baktığımda ise „Mescidi Aksada Cuma Namazı yasaklandı" yazıyordu. Nasıl yani, Müslümanların kutsalı olan, İslamiyette çok mühim bir yeri olan, Mescidi Aksamızda Namaz kılmak yasaklandı mı? Mescidi Aksamız geçmiş ümmetin kıblesiydi lakin Allah Resulü gayrı müslimler tarafından duyduğu sözlere sabredip içten içe Kabe'nin kıble olması için dua etti ve yüce Yaradan da bu duasına karşılık verdi. Medinede Kıbleteyn Mescidinde namaz kılarken Peygamberimize inen bu ayetin vesilesi ile: “… Seni elbette, hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Mescid-i Haram’a (Kâbe’ye) doğru dön. (Ey mü’minler) siz de nerede olursanız olun, (namazda) oraya doğru dönün.”(Bakara, 144) Kabeye doğru ilk namazlarını kılmak, orada nasip oldu. Allah Resulü namazını bozmadan geriye kalan rekatları da Kabe'ye doğru kıldı. Bu sebepten dolayı da Medinedeki bu mescid Kıbleteyn Mescidi yani iki kıbleli mescid adını aldı. İlk olan her şeyin yeri çok farklıdır bizlerde, mesela ilk oyuncağımız veya ilk maaşımız için de geçerlidir bu. Lakin bu saydığım iki unsuru da hayatımızın sonuna kadar unutamayız, çünkü onlar hayatımızda yaşadığımız ilk tecrübelerden ilk sevinçlerdendirler. Peki kardeşim neden seni yaratanın, sana bunca nimet sunan Rabbinin ilk kıblesini bu kadar umursamaz oldun? Halbuki ne güzel söylemiş şair Cahit Zarifoğlu; Filistin bir sınav Kağıdı her mümin kulun önünde. Şöyle sorayım o zaman sen istermisin bir sınavda düşük bir puan almak? İstemezsin, istemediğin için de çalışırsın. Mescidi Haramı, Mescidi Nebeviyi ve Mescidi Aksayı sevin, böyle sırayla sevin. Bir sosyal platformda okuduğum bir yazıyı hatırladığım kadarı ile sizlere de aktarmak istiyorum. Bir anne hiç bir evladını diğerinden ayırmaz, fakat biri hastalandığında birinin canı yandığında onunla daha çok ilgilenir, şimdi şöyle düşünelim biz: Mescidi Haramı ve Nebeviyi çok seviyoruz ama Mescidi Aksa bu aralar hasta, yorgun ve canı yanıyor onunla ilgilenelim biraz. Hepimizin çevresinde çok farklı insanlar var, misal maalesef ki benim çevremde Mescidi Aksayı bilmeyen ona bir anlam bir sevgi yükleyemeyen insanlar var. Ama aynı şekilde bir Arkadaşına Kudüs'ü ziyaret etmek nasip oluyor diye mutluluktan dört köşe olan insanlar var. Kendi gidemese bile bir kardeşi gidiyor diye sevinen mutlu olan güzel İnsanlar. Birlik olup el ele tutuşup bu davanın bir parçası olmak için, Filistindeki kardeşlerimizi yalnız bırakmamak için mücadele etmeliyiz. Filistinde her gün onlarca isan şehadet şerbetini içerken, bizlere yakışmaz sıcak yataklarımızda uyumak. Etrafımızdaki insanlara Kudüs'ün ve Mescidi Aksanın önemini anlatmalıyız, bilgilendirmeliyiz ve Rabbimizin bize sunduğu en güzel nimetlerinden biri olan duamızıda esirgememeliyiz ümetin üzerinden inşallah. Dilerim en kısa zamanda Mescidi Aksa özgürlüğüne kavuşur ve bizler de Mescidi Aksamıza inşallah.
Şeyma Kul ( https://www.instagram.com/seymakul/ ) #kudusgenclikharekati
95 notes
·
View notes
Text
Filistin'in bizim için önemi (1)
Filistin meselesi bölgesel bir mesele değildir. Bu mesele tüm İslam ümmetinin ortak meselesidir. Çünkü Mescidi Aksa ayettir, hadistir. İsra suresi 1. ayette Mescidi Aksa ve çevresinin bereketli kılındığından bahseder. Dolayısıyla Filistin davası Müslümanların akidelerine taalluk eden ortak bir davadır; doğusu batısı yoktur, hepsi bir bütün olarak etrafı mübarek kılınmış İslam topraklarıdır. İsra Sûresi birinci ayette: "...çevresini mübarek kıldığımız..." şeklinde tanımlamasını alimler şu şekilde yorumlar: Mescidi Aksa bereketin merkezi ve bu bereket o kadar fazla ki etrafına da taşmış, etrafını da bereketli kılmış. Bizler de şuanda bedenen gidemesek bile manen onun etrafındayız ve onun bereketinden bereketleneceğiz biiznillah. Mescid-i Aksa için neyimizi verirsek o şey bereketlenir; vaktinizi, sağlığımızı, ömrümüzü... Ribat nöbet tutmak anlamına gelir. Peygamber Efendimiz (sav) Mescidi Aksa'nın kıyamete kadar ribat ve cihad yurdu olduğunu söyler. Mescid-i Aksa için yaptığımız şeylerde ribata niyet edebiliriz, böylece onun sevabını da alırız. Ayetin سُبْحَانَ الَّـذٖٓي şeklinde başlaması da çok manidar. Çünkü bu ibare ayetin başında geliyorsa bu ayetin devamında bir mucizeden bahsedeceğinden haber verir. Sahabi efendilerimiz de bu kelime ile başladığında tabiri caizse "dikkat dikkat ayeti" der, daha çok dikkat kesilirler. Ayrıca Mescidi Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürülmesi bize de şu şekilde mesaj verebilir "Nerede olursan ol -Mescidi Haram'da da olsan- Mescidi Aksa'ya gitmelisin. Miraca Kudüs durağı eklenmesiyle bizler Kudüs zincirinin en önemli halkasına bağlanmış olduk. Allahu Teala Kur'an'ı Kerim'de sadece iki mescidimizi anmış. Bunlar Mescidi Haram ve Mescidi Aksa. Sayılı ayetler olduğu halde bu ayetlerin arasında Mescid-i Aksa'dan bahsetmiş, bahsetmeye layık görmüş, yer ayırmış. Yeryüzünde ona özgü özellikler vermiş, onu övmüş. Mesela bereket kavramı ve ilk kıblemiz olması. Bizler de "Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmalıyız" diyoruz değil mi? Mesela "Allah merhametli, biz de merhametli olalım. Allah adaletli, biz de adaletli olalım..." O zaman Allahu Teala Mescidi Aksa'yı farklı tuttuysa, onu övdü ve ona yer ayırdıysa bizler de hayatımızda ona yer ayırmalı, onu övmeli yapacağımız şeyleri onun için yapmalıyız. Bir ayet varsa ona iman da olmalı. Mescid-i Aksa'nın ayet olduğuna inanan müslüman bunu hayatında göstermeli. Kuranı Kerim'i hayatımızın merkezine koymamız gerektiği gibi Mescidi Aksa'yı da merkeze koymalıyız. Ayete iman etmek demek, hayatında bir şeyleri güncellemek demektir. Mescid-i Aksa diyince aklımıza ilk önce işgal geliyorsa biz doğru yolda değiliz. Mescid-i Aksa'yı bir ayet, iman meselesi olarak görmezsek bunlar bilgiden ibadet kalır. Fakat hayatımıza yerleştirmeliyiz.
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır."
1 note
·
View note
Photo
Kudüs'e neden gitmeliyiz? *Kudüs ilk kıblemizdir. Resüllulah (s.a.v) ve ashabı namazın farz kılındığı miraç gecesinden başlayarak Mekke'de üç yıl; hicretten sonra Medine'de on altı ay Kudüs'e yönelerek namaz kılmışlardır.Müslümanlara, yüzlerini Kabe'ye veya Mescid-i Haram'a çevirmelerini emreden "Nereden yola çıkmış olursan ol, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir.(Siz de ) nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin"(Bakara 150) ayeti ininceye kadar durum bu şekilde devam etmiştir. *Kudüs isra ve miraç şehridir. Yeryüzünde gerçekleşen İsra yolculuğunun bitiş ve gökyüzünde gerçekleşen Miraç yolculuğunun da başlangıç noktasıdır. isra yolculuğu peygamberimizin (s.a.v.) ikamet ettiği Mekke'deki Mescid-i Haram'dan başlayıp Mescid-i Aksa'da son bulmuştur. Bu hadise İsra suresinde " Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir" ayetiyle bildirilmiştir. Cebrail (a.s), Mekke'den Kudüs'e gelirken üzerinde geldiği binek hayvanı 'el-Burak'ı bu kutlu mekanda bağlamıştır.Cebrail, diğer yolculuğundan, Kudüs'te ve Mescid-i Aksa'da başlayıp yüksek semalara kadar devam edecek semavi yolculuğundan dönünceye kadar Burak'ı burada bulunan bir kaya(sahra)'ya bağlamıştır. Burak duvarı ve Sahra (Kubbet-üs-Sahra'nın üzerine inşa edildiği yer), müslümanlara bu yolculuktan geriye kalan önemli iki hatıradır. *Kudüs kutsal şehirlerin üçüncüsüdür. İslam'da ilk kutsal şehir, Allah'ın Mescid-i Haram'la şereflendirdiği Mekke-i Mükerreme'dir. ikinci kutsal şehir, Medine-i Münevvere'dir. Üçüncü kutsal şehir ise Kudüs'tür. Yüce Allah bu şehri, çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksa ile şereflendirilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: "(İbadet maksadıyla) sefer ancak üç mescide yapılır. Bunlar Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim şu mescidimdir (Medine-i münevvere)
2 notes
·
View notes
Text
ANLAYANA
KUDÜS: NECMETTİN ERBAKAN
MESCİD-İ AKSA;
(Beytü’l Makdis / Kudüs)
Kâbe-i Şerif’den sonra yeryüzünün ibâdeti
TÜRKLÜK VE İSLÂMIYETİN;
Âlimi. Bilgesi. Mütefekkir Şahsiyeti.
MİLLİ GÖRÜŞ;
Hareketinin kurucu lideri..
Türk siyasetinin hocası..
"Yaşanabilir bir Türkiye",
"Yeniden büyük Türkiye"
"Yeni bir dünya"
KUDSİYETLİ İDEALLERLE;
Türk siyasetine yeni bir anlayış getiren..
Siyasi hayatı boyunca..
Türkiye öncülüğünde..
Adil bir dünyanın kurulacağına inanan..
T. C. Başbakanlarından..
Merhum;
PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN'IN..
KUDÜS ŞİİRİ:
(... Mescid-i Aksa Kan Ağlıyordu;
Mescid-i Aksa’yı, gördüm düşümde
Kalmadı çevremde, huzur diyordu…
Kıblem Beytullah’a, her dönüşümde
Nerede haysiyet, onur diyordu…
Siyonist çizmesi, gönül sağrımda
Normalleşme hançer, gibi bağrımda
Yıllardır yaptığım, bütün çağrımda
Münafık Kâfirden, muzır diyordu…
Kudüs kutsalınız, bu nasıl gayret
Edebiyat değil, cihattır himmet
NATO’ya Şangay’a, sığınır hayret
Bu ne büyük gaflet, kusur diyordu…
Kuduz İsrail’e, laf atmak boşa
Gavur güçten anlar, aldırmaz taşa
Kim ki dış güçlere, olmuşsa maşa
Nifak; kalplerde ki, basur diyordu…
İşbirlikçi piyon, siyona uşak
Ucuz kahramanlık, taslıyor yavşak
Özü çürük tohum, verir mi başak
Hiç mi yok sizlerde, şuur diyordu…
Hani Adil Düzen, İslam Birliği
Bunlarsız kim size, sağlar dirliği
Dönek palavrası, din fakirliği
İz’anı vicdanı, kazır diyordu…
İsrail mukaddes, beldenizdedir
Haçlı donanması, Akdeniz’dedir
Teknolojik fırsat, elinizdedir
Kahraman Mehmetçik, buyur diyordu…)
PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN..
DER Kİ;
"Görevi layıkıyla yapmak başka bir şeydir. Bir şey yapıyormuş gibi lafla geçiştirmek başka bir şeydir. Laf yetmez, hareket, aksiyon ve çözüm gerekir."
VE YEMİNİDİR Kİ;
"Mukaddes şehrimiz Kudüs’ü, mukaddes mabedimiz Mescid-i Aksa’yı, İslâm diyarı Gazze’yi, her türlü işgal ve tecavüzden kurtarmak için, bütün İslâm ve insanlık adına, bütün gücümüzle çalışacağımıza söz veriyoruz”
Anlayana!
Bilene!
İbretlik!
BÜYÜK DEVLET VE SİYASET HOCASI;
Erbakan..
Tüm fikri ve ilmi konuşmalarında..
Israrla ve inanarak..
Türklüğün, İslâmiyetle ayrılmaksızın fiili
bin yıllık tarihe atıfta bulunması,
'Millî Görüş'
Kavramını ve ideallerin özellikle..
Alparslan, Fâtih Sultan Mehmed,
Yavuz Sultan Selim, İstanbul’un fethi, Viyana Kuşatması ve Kurtuluş Savaşı gibi
İslâmî-Millî tarihin kurucu isimlerini..
'Türk, İslâm Birliği'
Düşüncesinde ilişkilendirmesi..
Mânevî kalkınma temasını..
İslâm’dan hareketle ürettiğine..
Yine millî görüş sloganındaki;
“Millî”
Kelimesiyle de
“Türk Milleti'nin”
Kavramının değerlerini savunmuştur.
RUHU ŞAD, MEKÂNI CENNET OLSUN.
Selâm ve Dua ile Kalınız.
STRATEJİTÜRK
0 notes