#mermer fabrikaları
Explore tagged Tumblr posts
Link
Burdur bucak mermer fabrikaları ve ocakları listesi TurkExim'de.
0 notes
Text
Mermer İşletmeleri İçin CE Belgesi Ce Sertifikasyonu ve CE Belgelendirme Danışmanlık
Mermer İşletmeleri İçin CE Belgesi Nedir ve Nasıl Alınır?
https://www.tasardanismanlik.com/mermer-ve-dogal-tas-imalatinda-ce-iso-belgelendirme/
0 notes
Link
Hurok; Kütahya, İstanbul, Amerikada şubeleri bulunan doğaltaş sektöründe 37. yılında 400 ve üzeri ürün çeşidiyle sektörde lider konumdadır. Türkiye'de ilk doğaltaş ebatını büyülten, kalınlığını incelten markadır.
#mermer#marble#marbletile#tile#pavers#pool coping#travertine#onyx#stone#limestone#traverten#oniks#mozaik#mosaic#mermer firmaları#mermer fabrikaları#mermer ocakları#istanbul mermer#kütahya mermer
0 notes
Text
Bilecik Beji Mermer
Bilecik Beji Mermeri; Bilecik’in önemli değerlerindendir. Bilecik’te bulunan mermer ocakları ve mermer fabrikaları sayesinde üretimi gerçekleştirilir. Adından da anlaşılacağı üzere bej renklerindedir. Aynı zamanda pembe, kırmızılı renklerde de olabilmektedir. Açık renkte olanına Bilecik açık beji denmektedir.
Bilecik Beji Mermeri hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Bilecik Beji Mermer
BAĞLANTIDA ÇOK DETAYLI BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
0 notes
Text
TÜRKİYE'DE YATIRIM OLUYOR MUYMUŞ, GÖRSÜNLER
TÜRKİYE’DE YATIRIM OLUYOR MUYMUŞ, GÖRSÜNLER
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, açılan fabrikalar üzerinden yapılan eleştirilere yönelik, “Bizim aldatmayla işimiz yok yani bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemediği için zannediyorlar ki; biz var olan fabrikaları açıyoruz” dedi. Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde Karamehmet Mermer Fabrikasının açılış töreninde konuşan Bakan Varank, 2021 yılında temeli atılan…
View On WordPress
0 notes
Text
Meslek Hastalıkları ve Önleyici Tedbirler
Meslek Hastalıkları ve Önleyici Tedbirler içerisinde risk analizi yapılması, mühendislik kontrolleri, KKD'lerin eksiksiz kullanılması gelmektedir.
Meslek Hastalıkları ve Önleyici Tedbirler
Kan Hastalıkları Lenfo hematopoetik sistemi kan, kemik iliği, dalak, timüs, lenf kanalları ve lenf düğümleri oluşturur. Kan ve kemik iliği birlikte hematopoetik sistem olarak adlandırılır. Lösemi, malign lenfoma ve çoklu miyeloma mesleki kan hastalıklarına örnektir. Lenfoma, lenfatik sistemi etkileyen bir grup kanserin genel adıdır. İki büyük lenfoma tipi Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfomadır. Hodgkin lenfomanın birçok formu yüksek oranda tedavi edilebilir. Kan Hastalıkları Riskli Sektörler Plastik imalatı, kuru temizleme, çözücülerin kullanıldığı kimyasal tesisler, boya imalatı, mobilya imalatı riskli sektörlerdir. Kan Hastalıkları Önleyici Tedbirler - Risk analizi yapılmalı - Mühendislik kontrollerini yapmak, gerekli ortam ölçümlerini yapmak - Kişisel koruyucu donanım eksiksiz kullanmak - Eğitim ve İSG toplantıları yapmak - Her kimyasal için Güvenlik Bilgi Formu (GBF) olmalıdır. - Kimyasal maddelerin işlenmesi, depolanması, taşınması sırasında iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturabilecek bütün durumlara karşı önlem alınmalıdır. Kanserler Kanserojen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddelerdir.
Grup 1. Kesin kanser yapan maddeler Grup 2. A. Muhtemel Kanserojen maddele B.Şüpheli Kanserojen maddeler Grup 3. Hayvanlarda kanserojen Grup 4. Muhtemelen kanserojen olmayan maddeler Mesleki kanserlerin en sık görüldüğü sektörler ve sebep oldukları kanser türleri tabloda görülmektedir. Sektör Kanser Türü Kauçuk imalatı Mesane Boya sektörü Mesane Metal kaplama Burun boşluğu, akciğer Plastik imalatı Karaciğer, akciğer, kan, lösemi Ahşap endüstrisi Burun boşluğu Petro-kimya Cilt Kimyasal ara ürün, sterilant üretimi Lösemi Kâğıt endüstrisi Akciğer İnşaat-yapı malzemeleri üretimi Cilt, akciğer, mesane Cam endüstrisi Akciğer, deri Havacılık endüstrisi Akciğer Tekstil sektörü Akciğer, plevra, karın zarı Madeni yağ Cilt Metalurji Burun boşluğu, akciğer Taş yontma, heykeltraşlık Akciğer Çözücü, kuru temizleme Akciğer, lenfoma, yemek borusu Kanser Hastalıkları Önleyici Tedbirler - Risk analizi yapılmalı - Mühendislik kontrollerini yapmak, gerekli ortam ölçümlerini yapmak - Kişisel koruyucu donanım eksiksiz kullanmak - Eğitim ve İSG toplantıları yapmak - Kimyasal ve fiziksel etmenlere bağlı olan mesleki hastalıkları önlemek için alınacak genel önlemler uygulanır. Dolaşım Sistemi Hastalıkları Dolaşım sistemi hastalıkları özellikle endüstrileşmiş ülkelerde çalışma nüfusunda hastalıkların ve ölümlerin en yaygın nedenidir. Karmaşık etiyolojilerinden dolayı dolaşım sistemi hastalıklarının çok küçük bir kısmının meslek hastalığı olduğu fark edilir. Koroner arter hastalığı, iltihaplı hastalıklar, kalp ritim bozukluğu, miyokardiyopati, hipertansiyon, aterosklerotik değişimler, fonksiyonel dolaşım bozuklukları, varisler. Dolaşım Sistemi hastalıklarında risk faktörleri: - Bedensel faktörler: Yüksek kan basıncı, yağ metabolizması bozuklukları, kilo ve diyabet (şeker hastalığı) - Davranışsal faktörler: sigara içmek, yetersiz beslenme, fiziksel hareket eksikliği, tip-A kişiliği, yüksek alkol tüketimi, ilaç bağımlılığı - Mesleki stres, sosyo-ekonomik faktörler Sindirim Sistemi Hastalıkları Sindirim sistemi vücudun verimliliği ve çalışma kapasitesi üzerine önemli bir etki gösterir ve sindirim sisteminin akut ve kronik hastalıkları iş göremezliğin ve sakatlığın en yaygın nedenleri arasındadır. Sindirim sistemi için tehlikeli faktörlerin birçoğu mesleki kaynaklıdır. Meslekli faktörler; endüstriyel zehirler, fiziksel etkenler, gerginlik, yorgunluk, anormal duruşlar, sık sık çalışma temposu değişiklikleri, vardiyalı çalışma, gece çalışması, uygun olmayan beslenme alışkanlıklarıdır(yemeklerin miktarı, kalitesi ve zamanlaması). Psiko-Sosyal Hastalıklar Mesleki Psikolojik hastalıklar Türkiye Meslek Hastalıkları listesinde yer almamaktadır. İlk olarak Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2010 Güncel Meslek Hastalıkları Listesinde Zihinsel ve davranışsal bozukluklar olarak yer almıştır. Zihinsel ve Davranışsal Bozukluklar Mobbing (Psikolojik Taciz) kavramı üzerinden ele alınmıştır. Mobbing mağdurlarında genellikle depresyon ve post travmatik stres ve şiddet içeren davranışlar ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda hipertansiyon, koroner sorunlar, dermatit ve kas ağrısı gibi çeşitli hastalıklarda görülmektedir. Mesleki psikolojik hastalıkları tanısı koymak zordur çünkü hastalık ile çalışma veya çalışma ortamı arasında nedensellik bağını kurmak, mesleki kökenli olup olmadığını anlamak diğer hastalıklara nazaran daha zor bir süreçtir. Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları Tendon, sinir, kas ve diğer yumuşak dokularda hasar yapacak tekrarlayıcı fiziksel hareketler ile oluşmaktadır. Ana şikâyet üst ekstremitelerde, boyun, omuz, el bilekleri ve belde ağrıdır. Kas iskelet sistemi hastalıklarında, fiziksel ve psikososyal faktörler etkilidir. Kas-İskelet Hastalıklarına Neden Olan Faktörler - Tendon, sinir, kas ve diğer yumuşak dokularda hasar yapacak tekrarlayıcı fiziksel hareketler ile oluşmaktadır. - Ana şikâyet üst ekstremitelerde, boyun, omuz, el bilekleri ve belde ağrıdır. - Kas iskelet sistemi hastalıklarında, fiziksel ve psikososyal faktörler etkilidir. - Kötü postürler ve hareketler - İş sırasında kaslara binen yük - İşin hızı, süresi ve tekrarlama özelliği - Harekette aşırı kuvvet sarf etme - Titreşim - Isı - Ergonomik yetersizliği olan alet kullanımı - Psiko-sosyal sorunlar Kas-İskelet Hastalıkları Önleyici Tedbirler - Basit ergonomi kurallarına uyma - Yeterli dinlenmeyi sağlama - Daha iyi çalışma koşullarının sağlanması (ağır yük kaldırmama, titreşimi önleme, tekrarlayan işlemlerden kaçınma, omuz hizasından yüksekte çalışmama gibi) - Fiziksel egzersiz eğitimleri Sinir Sistemi Hastalıkları Sinir sistemi hastalıklarına neden olan etmenlerin hemen hemen hepsi kimyasal etmenlerdir. Rahatsızlıkları çoğu belli bir eşik değerden sonra görülmektedir. Maruziyet ile belirtilerin başlaması arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Sinir sisteminde yenilenme çok sınırlıdır. Birtakım etkilenmelerden ise geri dönüş çok zordur. Tanı konma sürecinde maruziyetin süresi ve şiddetinin bilinmesi gerekir. Sinir Sistemi Hastalıkları Riskli Sektörler Polimer üretimi, toprak stabilizasyonu, jel kromatografı, kağıt üretimi, gıda ve su işleme süreci, tarım sektörü, pestisit üretimi, boya sektörü, demir çelik sanayi, petrokimya, tekstil Sinir Sistemi Hastalıkları Önleyici Tedbirler - Kaynağa yönelik (tehlike-risklere) önlemler alınmalı (Etkili havalandırma, gibi) - Düzenli ortam ölçümleri yapılmalı - KKD mutlaka kullanılmalıdır - Tıbbi uygulama olarak işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri yapılmalı, - Sağlık eğitimleri verilmelidir Solunum Sistemi Hastalıkları Havadaki başlıca kirleticilerden biri olan toz, mesleki akciğer hastalıklarının temel nedenlerinden biridir. İnsan sağlığı bakımından önemli olan 0.5 – 100 mikron arasındaki büyüklüklere sahip olan tozlardır. Çünkü bu büyüklükteki tozlar solunum yoluyla alveollere ulaşıp birikim yaparak “pnömokonyoz” olarak bilinen akciğer toz hastalıklarına neden olurlar. Daha büyük tozlar havada asılı kalmayıp çöktükleri için insan vücuduna giremezler. Mesleki hastalıkların oluşmasında tozun partikül büyüklüğü, fibrojenik potansiyeli, ortamdaki konsantrasyonu ve kişinin maruziyet süresi etkilidir. Tozların akciğerde hastalık meydana getirmesinde tozun özellikleri kadar kişisel faktörlerin de etkili olduğu unutulmamalıdır. Kişisel faktörlerin başında sigara içilmesi ve genetik yapı gelmektedir, alfa-1 antitripsin enziminin eksikliği kişileri solunum yolu hastalıklarına daha duyarlı hale getirmektedir. Sık Görülen Diğer Mesleki Akciğer Hastalıkları - Asbestosis (Asbestoz) - Silikosis (Slikoz) - Kömür Tozu Hastalığı - Siderosiz - Akciğer Kanseri - Mesleki Astım (yükümlülük süresi 1 yıl) - Ağır metal Hastalıkları - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı(KOAH) Riskli Sektörler Çeşitli iş kollarında tozlu ortamlarla karşılaşılmaktadır. En çok toza maruz kalınan iş kolları aşağıda sıralanmaktadır: - Patlatma, kırma, delme ve öğütme işleri - Maden ocakları - Yol, Tünel ve baraj yapımı işleri - Döküm işleri (kum ve grafit) - Porselen sanayi, - Tuğla ve kiremit sanayi - Mermer sanayi - Çimento sanayi - Kaynak işleri - Pamuklu dokuma sanayi ve çırçır sanayi - Tahıl siloları, un değirmeni ve un fabrikaları - Sigara sanayi - Ağaç doğrama ve mobilya işleri - Metal sanayi - Demir ve çelik endüstrisi - Kumlama ve raspa işleri - Nakliyat, - Depolama ve yüzeylerin işlenmesi Solunum Sistemi Önleyici Tedbirler - Uygun havalandırma (Yerel-Genel) - Islak çalışma yöntemi - Uygun kişisel koruyucu donanımların kullanılması - Düzenli toz ölçümleri - Periyodik kontrol muayeneleri (röntgen ve SFT) - İşe giriş muayenesi (Akciğer rahatsızlığı yönünden riskli olanlar, aşırı sigara içenler belirlenmeli ve toz maruziyeti olan işlerde çalışması önlenmeli) - İşçilere gerekli eğitimin verilmesi İşitme Kayıpları Genel olarak üç çeşit işitme kaybı görülmektedir. - İletim tipi işitme kaybı - Sensörinöral işitme kaybı - Mikst (karışık) işitme kaybı Dış kulak ve orta kulakla ilgili hastalıklar genel olarak iletim tipi işitme kaybı yaparken, iç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklar ve gürültü maruziyeti sensörinöral tip işitme kaybı yaparlar. Eğer işitme yollarının sadece bir yerinde değil birden fazla bölgesinde hastalık varsa mikst (karışık) tip işitme kaybı ortaya çıkar.
İşitme Kayıpları Sebepleri: - Kulak kepçesi, dış kulak yolu, orta kulakta oluşan hastalıklar - Kulak kiri, kulağa yabancı cisimlerin kaçması sonucu oluşan tahribatlar, orta kulakta tekrarlanan hastalıklar sonucu kulak zarının kalınlaşması - İç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklar - Çok yüksek bir sese kısa süreli maruz kalınması (şiddetli bir patlama) - Orta ve yüksek şiddetteki sese uzun süre maruz kalınması (gürültülü ortamda çalışma). Bu tip kayıplar uzun sürede ve yavaş yavaş oluştuğu için kişinin farkına varması zordur. - İşyerindeki gürültü düzeyi desibel birimi ile ölçülür. - Maruziyet sınır değeri 87 desibeldir. - İşçinin maruziyeti, hiçbir koşulda maruziyet sınır değerlerini aşmamalıdır. - Gürültü maruziyeti 85 desibel ve üzerinde olduğunda işitme kaybı başlar. - Gürültü maruziyeti 85 desibele ulaştığında ya da 85 desibeli aştığında, kulak koruyucuları kullanılmalıdır. - Çekiçle, özellikle hava basınçlı çekiçlerle kaporta ve perçin işleri, - Metallerin, saç levhaların haddelenmesi, perdahlanması, yüzeylerinin düzeltilmesi, buhar kazanlarındaki kazan taşlarının parçalanıp çıkarılması, hava basmalı kumla temizleme ve metal püskürtme işlemleri, - Kakma, zımbalama, çekiçleme, perçinleme, - Bazı testereler ve planya makineleri, - Dokuma tezgâhlarında mekik vurması, tekstil sanayinde gürültü yapan diğer makine ve tezgâhlar, - Maden cevherlerinin parçalanması, kırma değirmenler, çekiçli, bilyalı değirmenler, titreşimli elekler, - Metal taşıyıcıların otomatik yüklenmesi vb. işlerde maruziyet yüksektir. Riskli Sektörler − Dokuma endüstrisi − Metal endüstrisi − Ağaç işleri − Kâğıt endüstrisi − Matbaacılık − Madencilik işleri − Dökümhaneler – Havayolları Önleyici Tedbirler - İşitme kaybına sebep olabilecek kimyasal, fiziksel etkenler giderilmeli - Daha az gürültü oluşturan teçhizatlarla çalışma, mümkün olmadığı yerlerde izolasyonla gürültü şiddeti azaltılmalı veya gürültü önleyici bariyerler kullanılmalıdır. - Tüm bu önlemler alındıktan sonra en son önlem olarak çalışanlara kulaklık, kulak tıkacı gibi kişisel koruyucu donanımlar sağlanmalıdır. Kulaklıkların sürekli kullanılması gerekmektedir. Gün içinde kısa süre bile olsa çıkarılması koruyucu etkiyi yarıya indirmektedir. Cilt Hastalıkları Meslek hastalıklarının yaklaşık % 30’u cilt hastalıklarıdır. Cilt hastalıklarının % 90’nı kontakt dermatitlerdir. Kontakt Dermatitlerin % 80’ i irritan kontak dermatit, % 20’si alerjik kontak dermatitlerdir. Deformasyonlar en sık “el”’de görülmektedir. Deri kanserleri için yükümlülük süresi 5 yıl, kanserleşmeyen deri hastalıkları için yükümlülük süresi 2 aydır. Deri Kanserleri Mesleki Deri Hastalıklarına Neden Olan Etkenler; - Fiziksel etkenler (sıcak soğuk etkilenimi, güneş ışınları, sürtünme, radyasyon, basınç vb.) - Biyolojik etkenler (bakteriyel, fungus (mantar), viral, riketsiyal vb.) - Kimyasal etmenler - Skuamoz hücreli karsinoma - Bazal hücreli karsinoma - Belirli malanoma tipleri Kanser Dışı Deri Hastalıkları - Kontakt dermatit − İrritan Kontak dermatit − Alerjik kontak dermatit27 - Akneiform hastalıklar − Yağ aknesi − Chloracne - Pigmanter hastalıklar − Hiperpigmentasyon − Hipopigmentasyon - Fotosesitivite − Aktinit değişiklikler ve porfiria kutaneatarda dâhil olmak üzere foto-toksik reaksiyonlar − Foto-alerjik reaksiyonlar - Kontak ürtiker - Radyo-dermatitis Mesleki Deri Hastalıklarının En Sık Görüldüğü Meslekler − Kuaförler − Berberler − Makine operatörleri − Aşçılar, fırıncı ve pastacılar − Galvanizleme işinde çalışanlar − İnşaat işçileri − Metal işçileri − Sağlık personelleri − Lastik-plastik sanayi işçileri − Deri ve Kauçuk işlemeleri − Boya ve printer mürekkebi gibi kimyasal maddelerle çalışmalar Deri Hastalıkları Alınacak Genel Önlemler - Maruziyet en aza indirilmeli - İşyerinde mesleki hijyen sağlanmalı - Kişisel hijyene dikkat edilmeli - Uygun kişisel koruyucu donanım kullanılmalı - Çalışanlar işyerindeki tehlikeler ve tehlikelerin neden olabileceği riskler hakkında bilgilendirilmelidir - İşe giriş muayenelerin dikkatli yapılması ve kişisel duyarlılıklar göz önüne alınarak uygun işe yerleştirme sağlanmalıdır - Periyodik muayeneler yapılmalıdır - Çalışanlara işyerindeki tehlikeler, hijyen, kişisel koruyucu donanımlar ve tehlikelerden korunma yolları hakkında eğitimler verilmelidir. Meslek Hastalığına Neden Olan Etkenler Kimyasal Etkenler - Gazlar - Çözücüler - Asit ve alkali maddeler - Pestisitler Fiziksel Etkenler - Gürültü - Titreşim - Termal konfor - Aydınlatma - İyonize ve iyonize olmayan ışınlar - Alçak ve yüksek basınç Biyolojik Etkenler Genellikle bakterilerin, virüslerin ve parazitlerin neden olduğu hastalıklardır. HASTALIK ENFEKSİYON TÜRÜ HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Şarbon Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner Tüberküloz Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Bruselloz Bakteriyel Besiciler, sütçü, veteriner Salmonellozis Bakteriyel Veteriner, aşçı-mezbaha işçisi Kırım Kongo (KKKA) Viral Çiftçi, besici Kedi Tırmığı Hastalığı Bakteriyel Veteriner, kedi-köpek sahibi HASTALIK HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Kuduz Veteriner, çiftçi, mağaracı Hepatit-B Sağlık çalışanları, berberler ve kuaförler AIDS, Kızamık, Kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, Menengokoksik menenjit, GİS Enfeksiyonu, Lejyoner Hastalığı, Difteri, boğmaca, sarıhumma, Sağlık kurumları ve laboratuarda görev yapan sağlık çalışanları Herpes Enfeksiyonu(Uçuk) Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Tozlar Tozlar kimyasal ve biyolojik özelliklerine göre sınıflandırılabilir. Kimyasal Yapılı Tozlar - Organik tozlar: Pamuk tozu, gübre tozu, kümes hayvanlarının tüyü, mantar sporları organik tozlardır. - İnorganik tozlar: Demir, dökümhane, kömür, kum(silis), asbest, çimento tozları inorganik tozlardır. Biyolojik Yapılı Tozlar - İnert tozlar - Toksik tozlar - Alerjik tozlar - Fibrojenik tozlar - Kanserojen tozlar Çoğu kez 10 yıl ve daha uzun süreli etkilenmenin sonunda hastalık ortaya çıkar Read the full article
0 notes
Photo
Afyonkarahisar hakkında kısa bilgi serisi-11💜 Afyonkarahisar yer altı kaynakları bakımından da zengindir. Kükürt, demir, kalay, kurşun, manganez, civa ve linyit gibi önemli cevherler çıkarılmaktadır. Sözü edilen endüstriyel hammadde ve metalik madenler dışında, Afyon ili önemli jeotermal potansiyele sahiptir. Merkez ilçedeki Gazlıgöl ve Sandıklı jeotermal kaynakları termal şifalı suları ile il, büyük bir jeotermal turizm kenti haline gelmiştir. Mevcut yer altı kaynaklarından özellikle mermer, çimento hammaddeleri ve jeotermal kaynaklar il ekonomisinde sürükleyici sektörlerin başındadır. İscehisar mermer yatakları bitme noktasındadır. Ancak mermer işleme fabrikaları ile mermer makine sanayi ve ticareti, ilin ulaşım ağındaki konumunun avantajlarıyla çok gelişmiştir. Ayrıca ildeki iyi kaliteli diyatomit yatakları da gelişen teknoloji ve arz-talep dengeleri doğrultusunda değerlendirilebilir. . . . . . . . #afyon #afyonkarahisar #afyonkarahisartr #afyonkalesi #foto #karahisar #afyonerenler #afyonkocatepeüniversitesi #afyonhaber #afyonkaymağı #afyonkarahisarbelediyesi #afyondan #instagood #me #smile #follow #cute #tbt #followme #beautiful #happy #instadaily #amazing #style #colorful #takip #gt (Afyonkarahisar) https://www.instagram.com/p/B_PHfPnJtya/?igshid=1enuj9pd7fiw7
#afyon#afyonkarahisar#afyonkarahisartr#afyonkalesi#foto#karahisar#afyonerenler#afyonkocatepeüniversitesi#afyonhaber#afyonkaymağı#afyonkarahisarbelediyesi#afyondan#instagood#me#smile#follow#cute#tbt#followme#beautiful#happy#instadaily#amazing#style#colorful#takip#gt
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu: "Madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz"
Madencilik sektörünün sorunlarını STK yöneticilerinden dinleyen Kılıçdaroğlu, “CHP olarak madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz. Çevre örgütleriyle sektör olarak diyalog kurmanızda yarar var. Bunun için biz parti olarak hakem olmaya hazırız” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde madencilik sektörü sivil toplum kuruluşlarını kabul etti. Kılıçdaroğlu'nunCHP Genel Merkezi’ndeki makamında gerçekleşen görüşmeye, Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Yılmaz ile CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal katıldı. Edinilen bilgiye göre yaklaşık 45 dakika süren görüşmede madencilik sektörü yöneticileri, Çanakkale Kirazlı’da bir altın madenine karşı başlatılan eylemin giderek yurt genelinde bütün madenlere karşı linç kampanyasına dönüşmesinden duydukları endişeyi dile getirerek, sektörün içinde bulunduğu durum, yapılan çalışmalar ve dünyadaki uygulamalar hakkında ayrıntılı rapor ve fotoğraflar eşliğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ayrıntılı bilgi verdi. “YANLIŞ BİLGİLERLE SEKTÖR LİNÇ EDİLİYOR” Görüşmede, son günlerde yurt geneline yayılan eylemlerin madencilik sektöründeki bütün işletmelere yönelik haksız ve olumsuz bir tepkinin oluşmasına yol açtığına dikkat çeken madencilik sektörünün yöneticileri, “Özellikle sosyal medyada yayılan, madencilik tekniği, bilimsel verilerden uzak, çarpıtılmış bilgiler ve veriler yüzünden madencilik sektörünün tümüne karşı bir linç kampanyası başlatılmıştır. Yanlış ve çarpıtılmış bilgilerle başlatılan bu olumsuz kampanyayla adeta madencilik sektörü yargısız infaza tabi tutulmuş ve sektörün bütünü zan altında bırakılmıştır. Konu bir firmaya gösterilen yerel tepki boyutunu aşarak bütün madencilik sektörünü hedef gösteren ve madenciliği toptan reddeden ulusal bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Nitekim son günlerde Çanakkale dışındaki bazı maden işletmelerine sirayet eden muhtelif toplumsal tepkiler, bu kaygımızı doğrulamaktadır. Acil ve etkili tedbirler alınmaması halinde mevcut toplumsal hareketlerin ülkemizde madencilik faaliyeti yapılamaz hale getireceğinden kaygı duymaktayız” uyarısında bulundukları öğrenildi. “LOKOMOTİF DURURSA TREN İLERLER Mİ?” Madencilik sektörünün, 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 9,2 küçüldüğünü, sektörde ciroların düştüğünü, ihracatta da 5 milyar dolardan 4 milyar dolarlara gerilediğini, işletmelerin “yarın endişesini” taşıdıkları, sektörün binbir sorunla boğuştukları bir ortamda bu eylemlerin başlatılmasını manidar bulduklarını belirten STK yöneticileri, “Çanakkale’deki gelişmelerin madencilik sektörü dışında, hammaddelerini madenlerden temin eden seramik, cam, çimento, mermer, boya, alçı fabrikaları, demir-çelik, kâğıt, soda, gübre-yem sanayileri, beton santralleri ve benzeri gibi onlarca sektörü de tehlikeye düşüreceğine kuşku yoktur. Bu durum, ülkemizi madencilik bakımından dışa bağımlı ve kaçınılmaz olarak ithalatçı yapacaktır. Madenler, bir ülkenin kalkınmasının lokomotifidirler. Lokomotif durursa, tren ilerler mi? Samimi duygularla başlayan ancak son günlerde farklı bir boyuta taşınan eylemler durmazsa Türkiye’nin kalkınmasında öncü rolü üstlenebilecek en önemli sektör durma noktasına gelecek. Çünkü linç kampanyasıyla birlikte sektörde yatırımlar bıçak gibi kesildi” bilgisini Kılıçdaroğlu’na aktardıkları bildirildi. “KOMİSYON KURUN MADENLERİ İNCELEYİN” Türkiye’de her sektörde olduğu gibi madencilik sektöründe de hataların ve yanlışların bulunabileceğine dikkat çeken sektör yöneticileri, “Biz içimizdeki yanlışlıkları, kötü örnekleri kesinlikle savunmuyoruz. Birkaç yanlış uygulama yüzünden madencilik sektörünün tümünün infaz edilmesi doğru değildir. Sektörü temsil eden STK’lar olarak madencilik faaliyeti yürüten bütün firmaların yüksek iş güvenliği standartlarıyla çevreye ve topluma duyarlı faaliyet göstermesi gerektiğine inanıyor ve bunu teşvik ediyoruz. Bu çerçevede ülkemizin eşsiz tabiatını korumak ile yeraltı zenginliklerimizi ekonomiye kazandırma hedefleri arasında optimum bir denge kurulması gerektiğine inanıyoruz. Devam etmekte olan madencilik karşıtı gelişmelere kısa vadeli bir bakış açısından uzak şekilde, sağduyu ve s��kûnetle yaklaşılmalıdır. Bunun için biz her türlü katkıyı yapmaya hazırız. İyi örnekleri incelemek, madencilik sektörünün içinde bulunduğu sorunları tespit etmek için, uygun görürseniz TBMM Çevre Komisyonu üyeleri başta olmak üzere uygun göreceğiniz sayıda milletvekillerinden oluşan bir komisyon kurarak, madenlerimizi yerinde incelemesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Eğer, böyle bir komisyon oluşturulursa kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğinin de önüne geçilir” önerisinde bulundukları öğrenildi. “DİYALOG İÇİN HAKEM OLMAYA HAZIRIZ” STK yöneticilerinin sorunlarını ve taleplerini dinleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise, insan yaşamını yakından ilgilendiren madencilik sektörünün sıcak siyasetin kavga alanı değil, partilerüstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini vurgulayarak, “Anayasımıza göre, madenlerin tasarrufu devletindir. Bu yüzden, madenlerimizin, çıkarılmasına, ekonomiye kazandırılmasına parti olarak kesinlikle karşı değiliz. Aksine, çevre hassasiyetlerini dikkate alan, iş sağlığı ve güvenliğine özen gösteren her türlü madenin üretilerek ekonomiye kazandırılmasından yanayız. Son dönemde gelişen çevre hareketlerinde de parti olarak bu çerçevede hareket ettik. Ancak parti olarak, çevre hassasiyetlerini ön plana çıkaran sivil toplum kuruluşlarıyla, madencilik sektörü arasında diyalog kurulmasından yanayız. Madencilik sektörüyle, çevre örgütleri arasında faydalı olacağına inandığımız bu iletişimin kurulması noktasında biz hakem rolü üstlenmeye, her türlü katkıyı sunmaya da hazırız. Diyalog olursa, kamuoyunda madenlerimiz konusunda oluşan bilgi kirliliğinin de önüne geçilir” tavsiyesinde bulunduğu öğrenildi. KOMİSYON ÖNERİSİNE YEŞİL IŞIK YAKTI Madencilik sektörü yöneticilerinin CHP’den milletvekillerinden oluşacak bir komisyonun, Türkiye’deki maden ocaklarını gezmesi talebine de yeşil ışık yakan Kılıçdaroğlu, “Madem böyle bir talepte bulunuyorsunuz bunu gerçekleştirebiliriz. Milletvekili arkadaşlarımızdan bir komisyon kuralım ve Türkiye’deki madenlerde bir inceleme yapalım. Madem, madenciliğin uluslararası standartlarda, çevreye gerekli özeninin gösterilerek üretilmesinden yanayız, bunu sağlayacak adımların atılması aşamasında elimizden gelen her türlü katkıyı parti olarak sunarız. Böyle bir komisyonun kurulması bu aşamada faydalı olabilir. Umarım kamuoyunda madencilik sektörü konusundaki yanlış bilgilerin düzeltilmesine de katkı yapar. Biz milletvekilli arkadaşlarımızla görüşerek bir komisyon kuralım ve o komisyon yurt genelinde madenlerde incelemelerde bulunsun” sözünü verdiği bildirildi. SEKTÖR TEMSİLCİLERİ RAPOR SUNDU Görüşmede sektör temsilcileri ayrıca, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, madencilik sektörünün karşı karşıya bulunduğu sorunların aktarıldığı; ruhsat güvencesi, maden ruhsat ve izin işlemleri (ÇED, GSM, Orman, Mera vb.), yüksek orman bedelleri, uzun bürokratik işlemlerin azaltılması, maden kanunun yeniden düzenlenmesi gibi taleplerinin de yer aldığı “Sektör Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı ayrıntılı bir rapor sundukları da kaydedildi. Madencilik sektörü yöneticilerinin önümüzdeki günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile de bir görüşme yapmaları bekleniyor. Read the full article
0 notes
Text
Yılmaz Güney Sözleri
Yılmaz Güney Sözleri, Yılmaz Güney Sözleri Twitter, Yılmaz Güney Sözleri Facebook, Yılmaz Güney Sözleri 2014, En iyi Yılmaz Güney Sözleri;
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kimvurduya gideceksin…
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum için çürümeye başlar.
Faşizm hangi ülkede olursa olsun, sadece o ülkenin işçisine ve halkına değil, tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır.
Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil, özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katılabilmek içindir.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık.
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
Gülümsüyorum! Çünkü biliyorum ki; gülümsemek dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram, düşmanlarıma karşı en asil darbedir.
Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu.
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutup ta hiç kadere rest çektin mi?
Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin… Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan…
Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük adamları.
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz… ya da, bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
İdam sehpasında bir mahkum yaşamayı ne kadar çok istiyorsa; Bende seni o kadar çok seviyorum.
Dağlarımız, ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor. Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip Gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız, Ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek. Aceme, kararlılığa ve koşullara sahibiz… Dost ve düşman herkes bilsin ki; Kazanacağız, Mutlaka KAZANACAĞIZ!
Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın, halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır.
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk.
Hadi takas edelim bir şeylerimizi… Mesela gülüşünden ver ömrümden al.
Daha önce acı çekmiş biriyle birlikte olun! Çünkü onlar mutluluğun değerini iyi bilirler.
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, Ben her gün azraillen dans ediyordum!
İnsanları taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.
Ben kimsenin canını yakmadım; onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler.
Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
En zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.
Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.
Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana…
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görülmez, kolay varılmaz, kolay anlaşılmaz.
İnsanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir. O ölürse hayatımızın da tadı biter.
Biz hep gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Dağlarımız, ovalarımız, ırmaklarımız bizi bekliyor. Bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmeyi tercih ederim.
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü… Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklar yüreklerinde… Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak…
Bir kıvılcım düşer önce, Büyür yavaş yavaş, Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş…
Onbinlerce, milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak, farkında olmadıkları; şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lâkin aç idik, yedik karanfil parasını…
Sevgili, yetmiyor “sevgili” sözü tek başına. Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben “sevgili” derken neler düşünüyorum bilsen.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım… Zaman değil yürek istiyormuş… O da sende kaldı…
Sizi, kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde, döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. Beyaz Ruslar’a bakın, Kral Faruk’a, Şah’a, Somoza’ya bakın ve halkın geleceğini görün.
Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı, Uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor.
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili…
Zulme dayalı tüm saltanatlar yıkılacaktır! Sen babanın oğluysan bende Allah’ın kuluyum.
0 notes
Photo
Burdur Tercüme Bürosu
Akdeniz Bölgesinin yaklaşık 300.000 nüfusu ile dikkat çeken bir ili olan Burdur, özellikle mermer fabrikaları ile öne çıkmaktadır. Mermer fabrikalarının ihracat işlemlerinde tercüme hizmetleri ile büyük kolaylıklar sağlayan firmamız şuana kadar yüzlerce kişi ve kurumsal firma ile çalışmalar yürütmüştür…
#burdur#burdurtercüme#burdurçeviri#çeviri#tercüme#ceviri#tercümebürosu#çeviribürosu#translate#translation#translator#translationoffice#perevodov#abersetzungsbüro#words#tümdiller#dünyadilleri
1 note
·
View note
Text
Bursa’da Dünyanın Mermer İhtiyacını Karşılayacak 500 Milyar Dolarlık Rezerv Bulundu
Bursa’da Dünyanın Mermer İhtiyacını Karşılayacak 500 Milyar Dolarlık Rezerv Bulundu
Bursa’nın Orhaneli ilçesindeki maden tetkik çalışmaları sırasında, 500 milyar dolarlık mermer rezervine sahip olduğu tahmin edilen dev bir rezerv bulundu. Bölgedeki yetkililer, mermer fabrikaları kurmak için gerekli çalışmaları başlattı. Uzmanlara göre Bursa, mermer konusunda dünyanın her yerine ihracat yapabilir.
Bursa’da son 4 yıldır devam eden çalışmalarda sona gelindi. Orhaneli ilçesini…
View On WordPress
0 notes
Text
Bilecik Mermer Fabrikaları
Bilecik Mermer fabrikaları ve Ocakları yönünden oldukça zengin bir bölgedir. Hani derler ya İstanbul’un taşı toprağı altın diye. O misal. Bilecik’in taşı toprağı mermer diyebiliriz.
Bilecik Merkezde, Bilecik’in ilçeleri olan Osmaneli, Söğüt taraflarında, Bilecik’in beldeleri konumunda bulunan Bayırköy, Vezirhan tarafında bir sürü mermer fabrikasına ve mermer ocaklarına denk gelmeniz mümkündür.
Bilecik Mermer Ocaklarına, Bilecik Mermer Fabrikalarına ulaşmak isterseniz ilgili bağlantıya tıklayıp daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.
https://bilecikli.com/bilecik-mermer-fabrikalari/
0 notes
Text
Epoksi
Epoksi Nedir ve Neden Özer Epoksi Epoksi Nasıl Uygulanır? Epoksi yapılacak yüzeyin kuru ve temiz olması gerekir. Epoksi kolay temizlenir ve Hijyeniktir. Sürtünmelere dayanıklıdır ve aşınmalara karşı dayanıklıdır. Solvent içermez kimyasallara karşı dirençlidir. Kaymaz kırılmaz çatlamaz. Uzun süre bakım gerektirmez parlak ve dokulu yüzey bitişidir uygulanması gayet kolaydır. Yüksek direnç sağlar direncini asla kaybetmez. Tamiri son derece kolaydır. Su geçirmez darbeye dayanıklıdır. Ürün tanıtımı İki komperentli a.b. esaslı solventsiz malzemedir. Uygulama Şeklimiz Zemin makine ile silim ve kırma yapılır ve vakumlu süpürge ile toz çekilir. Zemin temizlenir sl playmır astar rulo ile zemine sürülür zemindeki tozu öldürür. Eif komperantli emprenye astar A ve B komperantli bir birine karıştırılır içerisine özel kum koyularak karıştırılır zemine döküp mala ile çekilir üzerine özel kum serpilir kuruduktan sonra zımpara ile taşlanır ve temizlenir. Çatlaklar epoksi macun ile tamir edilir. Üzerine A. ve B. komparentli Arakat zemine dökülüp mala ile çekilir. Kuruduktan sonra Sonkat’a A. ve B. komperatifli Sonkat birbirine karıştırılıp mala ile çekilir Rulo ve kirpi kurlo ile taranır TÜRKİYE’NİN HERYERİNE UYGULAMA YAPILIR ÜCRETSİZ KEŞİF… ASLA MERDİVEN ALTI MALZEME KULLANMAYIZ!!! Epoksi Boya Kaplama Nerelerde Kullanılır?
Epoksi kaplama önceleri fabrika, atölye, depo zeminlerinde kullanılmıştır. Bu tür imalathane, depo gibi zeminler eğer beton halinde bırakılırsa çok kısa zamanda zemin tozuması kaçınılmaz olacaktır. Zemin tozuması kesinlikle istenmeyen bir durumdur. Çünkü bu tozlar üretim alanlarında makinelerin çalışma performanslarını negatif olarak etkiler. Aynı zamanda üretilen ve depolanan malların tozlanmasına ve dolayısıyla defolu hale gelmesine sebep olur. Günümüzde ise epoksi kaplamalar yüzey düzgünlüğü, eksiz oluşu ve en önemliside çok çeşitli renk seçenekleri sunmalarından dolayı showroom, ofis, konut, toplantı mekanları vb. alanlarda sıklıkla kullanılmaktadır.
Epoksi Boya Kaplama , Epoksi Uygulama Alanları
Endüstriyel üretim tesisleri, entegre büyükbaş hayvan çiftlikleri, gıda tesisleri, gıda üretim tesisleri, tekstil fabrikaları, ilaç fabrikaları, süt sağım ve sağmal üniteleri, hastaneler, okullar, elektrik santralleri, depolar, yükleme boşaltma alanları, kontrol odaları, battery odaları, kimyasal depolama alanları, soyunma odaları, duşlar, otoparklar, montaj alanları, oto galeri, gösteri alanları, boyahane ve bakım üniteleri, otoparklar, şişeleme hatları, fırınlar, mandıralar, paketleme hatları, mutfaklar, soğutucular, şarap evleri, işleme alanları, laboratuvarlar, temiz odalar, steril odalar, sınıflar, kafeteryalar, mekanik odalar, dinlenme odaları, hemşire odaları, hasta odaları, süpermarketler, restoranlar, kulis, stadyumlar, alışveriş merkezleri, müzeler, medya merkezleri, havaalanları, fitness merkezleri, müşteri karşılama alanları, servis alanları ve benzeri tesislerde, betonun aşınma, darbe ve kimyasal dayanımını arttırmasından ötürü zemin kaplaması olarak kullanılmaktadır. Epoksi kaplanan alanlarda, tozuma olmaz, sıvı emilimi olmaz, temizliği kolaydır. Epoksi kaplanmış alanların temizliği kolaydır, bu sebeple hijyen standardı yüksek işletmelerde yoğunlukla tercih edilir.
Endüstriyel Zeminlerde Kaplama Öncesi Yüzey Hazırlığı Yapılması
Endüstriyel zemin kaplaması yapmaya uygun betonarme yüzeylerde; gevşek parçacıkların, düşük mukavemetli şerbet tabakasının alınması ve yüzeyin pürüzlendirilmesi amacıyla, yüzey hazırlığı yapılır. Yüzey hazırlığı, vakumlu bilyeleme makinesi (Blastrac) ile yapılmalıdır. Piyasada genellikle mermer silim makinesi, elmas uçlu el makineleri ve rotatiger kullanılmaktadır. Mermer silim makinesi ve elmas uçlu el aletleri yüzeyde mikron mertebesinde “silim” yapmaktadırlar. Pürüzlendirme söz konusu olmaz. Rotatiger ise pürüzlendirme amaçlı kullanılmakta, ancak gerçek bir pürüzlendirme yapılamamakta, sadece zeminde yer yer noktacıklar bırakmaktadır.
Ne yazık ki alışılagelmiş yöntemlerle olması gerektiği gibi bir yüzey hazırlığı yapılamamaktadır. Yüzey hazırlığı endüstriyel zemin kaplama işinin yarısıdır. Yüzey hazırlığı doğru yapılmamış bir uygulamayı, temeli sağlam olmayan bir yapıya benzetmek hiç de yanlış olmaz. Vakumlu bilyeleme makinesinin en önemli avantajlarından birisi de; aynı anda hem pürüzlendirme yaparak şerbet tabakasını alması ve yüzeyi toz, yağ ve kirden arındırarak astara hazır hale getirmesidir.
Yüzey ve Çatlak Tamiratı Yapılması: Çukur, çatlak, kırık, segregasyon gibi hatalar epoksi astar ve epoksi harç ile yapılır. 4-5 mm den daha derin ve büyük alanlı tamiratlar epoksi kaplamaya uygun çimento esaslı tamir harçları ile de yapılabilir. Çatlakların derin olması ve zeminden su gelme tehlikesi var ise epoksi enjeksiyon yapılarak çatlak kesidinin doldurulması gereklidir.
Fiyatlandırma
Özer Epoksi zemin kaplama,Epoksi boya uygulama ücretleridir. Örnek fiyat tablomuz 100-500 m2 alan için, örnek fiyatlar olup ,Metraj arttıkça fiyat düşer.4 yıl garantili anahtar teslimi KDV Hariç,Herşey dahil fiyatlardır. İstanbul dışı uygulamalarda metraj miktarına göre konaklama ücreti talep edilebilir. JOTUN BOYA UYGULAMALARI,DARYA BOYA UYGULAMALARI Marka epoksi ürünlerimizde m2 fiyatlarımız keşif veya görüşme ile net fiyatlandırılır..
BETON ZEMİNLER İÇİN EPOKSİ MULTİLAYER (Emek yoğun uygulamaları) Multilayer Epoksi uygulamada Beton zemin düzenleme,Taşlamadan sonra 3 kat ve min 3-6 mm kalınlık,geniş renk seçeneği ile TSE Kalite belgeli ürünler ve uzman ekiplerimizce yapılacak uygulama sonrası 4 yıla varan garanti sürelerimiz ile örnek fiyat tablomuz için bizim ile irtibata geçiniz. 25 – 45 TL/M2 + KDV EPOKSİ SELF LEVELLİNG (Malzeme yogun uygulamalar) Self levelling uygulamada Zemin düzenleme,Taşlama,Astar kat macun + Arakat epoksi + Sonkat epoksi uygulama, min 3 mm kalınlık,10 yıla varan garanti süresi,Geniş renk seçeneği,TSE kalite belgeli ürünlerle,kaliteli işçilik,herşey dahil anahtar teslim fiyatlarımızdır.
0 notes
Text
Halı Yıkama Makinası Vetta EPV 73
Halı Yıkama Makinası Vetta EPV 73 isimli ürünümüze ücretsiz kargo avantajıyla hemen sahip olabilirsiniz. Taksit seçenekleri ve uygun fiyatları bütçenizi yormadan mükemmel bir temizlik kalitesini yaşamanızı sağlar. Ürünün kargoya veriliş süresi ortalama 5 gündür.
Vetta EPV model ürünlerimiz endüstriyel süpürme özelliklerinin dışında halı ve koltuk yıkama özelliklerine sahiptir. Günümüzde halıların temizlenmesi düzenli olarak halı yıkama fabrikaları aracılığıyla halledilmektedir. Ancak taşınması zor olan koltukların yerinde yıkanıp temizlenmesi gerekir. Bu çerçevede yıkama özelliği olan EPV serisi elektrikli süpürgeler, temizlik çalışması yapılacak yere kolayca taşınarak halı ve koltuk yıkama işlemiyle fonksiyonel bir temizleme elde edilebilmektedir.
Koltuk Yıkama Makinası Video
Vetta EPV 73 Koltuk ve Halı Yıkama Makinası aşağıdaki videoda gördüğünüz ürünün kırmızı renkli olanıdır.
youtube
Vetta EPV 73 Koltuk ve Halı Yıkama makinasının en yaygın kullanıldığı alanlar içinde; halı yıkama firmaları, oto kuaförleri, oteller, mağazalar benzeri işletmeler gösterilebilir. Aynı zamanda EPV 73 model makinelerimiz tüm halı kaplı büyük yerler için ideal ve kaliteli halı-koltuk yıkama için uygundur.
Koltuk Yıkama Makinası Avantajları
Çift fanlı Bay-Pass Vakum motorlarıyla güçlü ve ayrıca devamlı emiş özelliği.
Derinlemesine ve üstün kapasiteli temizleme avantajı getirir.
Geniş kapasitesi ve de filtre özelliği sayesinde uzun süre bakım gerektirmeden kullanım olanağı sağlar.
EWD serisi elektrikli süpürgeler her çeşit zeminde (Halı, mermer, parke, mozaik, seramik, v.s.).
Kuru ve de ıslak zeminlerde emiş özelliği imkanı.
Bürolar, üretim tesisleri, eğitim birimleri, oto yıkamacılar, ibadethaneler v.b. mekanlar için etkili ıslak kuru süpürücülerdir.
Bol yedek parça ve satın alma sonrasında yaygın teknik servis hizmeti.
TSE Sertifikalı makinelerimiz 2 yıl boyunca Garanti altındadır
Teknik Özellikler:
Vetta EPV 73 Halı Yıkama Makinesi, aşağıdaki tabloda EWD 602 olarak görünen ürünle aynı özelliklere sahiptir.
from http://www.temizlikmakineleri.com/urun/hali-yikama-makinasi-vetta-epv-73
0 notes
Text
Apollon Smintheus yıldızı yeniden parlayacak
Geç Helenistik ve erken Roma döneminde hamamlarıyla, dükkanlarıyla,heykelleriyle bölgenin yıldızı olan Apollon Smintheus’un sönen ışığı yeniden parlayacak. 38 yıldır Prof. Dr. Coşkun Özgünel'in kazı başkanlığını yaptığı alanda yer altında kalan tarihi değerler gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Apollon Smintheus Tapınağı 38 yıldır verilen emekler ile 'ben buradayım' demeyi sürdürüyor. İÇDAŞ'ın bir süredir Çanakkale'deki ören yerlerine sponsor olması ile arkeolojik kazılar büyük ilerleme kaydetti. Devam eden çalışmalar ile bilinmeyen yeni yapılar da toprak altından çıkarılıyor. Çok küçük bir kısmı hariç yok edilen Apollon heykeli de heykeltraş Tuğrul Selçuk tarafından yeniden inşa ediliyor. Bölgeyi canlandırmak adına Gülpınar Apollon Smintheus Tapınağı ve Çevresi Güzelliştirme ve Turizm Derneği isminde bir de dernek kurulmuş durumda...
"…Ey Khryse'yi, kutsal Killa'yı koruyan gümüş yaylı, Tenedos'un güçlü kralı Smintheus, dinle beni, bir gün sana yaraşır bir tapınak yaptıysam, boğaların, keçilerin, yağlı butlarını yaktıysam senin uğruna, şu dileğimi tez elden yerine getiriver: Gözyaşlarımın öcünü al Danolardan, oklarınla…" (İlyada Destanı'ndan)
Mitolojiye göre Zeus ve Leto’nun oğlu Apollon; müzik, sanat, güneş, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Suya bakarak gelecekten görüntüler görme yeteneğine sahiptir. Apollon aynı zamanda hekimliğin, ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Artemis’in ikiz kardeşidir. Gümüşten bir yayı ve altından bir liri vardır. Anadolu kökenlidir. İlyada destanında Troyalıların yanında yer almıştır. Apollon, farelerin tarlalara, buğday ambarlarına verdikleri zararlara karşı insanlığın koruyucusudur. Apollon zorba hükümdarları, farelerden aldığı veba mikrobunu okuna sürerek onları cezalandırmasıyla da bilinir.
Bir hikayeye göre milattan önce iki binli yıllarda Girit'ten göç eden insanlar Gülpınar höyüğünde kamp kuruyorlar. Bu arada da farelerin hücumuna uğruyorlar. Fareler insanların tahılını tahrip ediyor, deri kalkanlarını kemiriyor. Bunun için insanlar 'bizi bu farelerden kurtar' diye tanrı Apollon'a yakarıyorlar... Ve Apollon Smintheon Tapınağı kuruluyor. Yunan filozof Polemon bir yazıtında; "Troas'ta yaşayanlar farelere saygı gösterirler ve orada fareye sminthos derlerdi. Buna sebep ise, farelerin düşmanların silahlarındaki deri bölümleri kemirmeleri gösterilir. Bundan dolayı da Apollon'u Smintheus olarak adlandırmışlardır" demiştir.
Polemon; "Kutsal yol arkalarında kalmıştı. Heybetli sütunların çevrelediği tapınağa hayranlık ve inançla baktılar. Hamamda arındıktan sonra yanlarındaki zeytinyağı dolu küpleri kahine verdiler. Başrahibe, kahinin peşi sıra, kutsal mağaraya girdi. Apollon’un ışığı rahibelerin üzerinde parlıyordu"
Gülpınar Apollon Smintheus Tapınağı, Homeros’un İlyada Destanı’nda anlattığı kabartmaların yanında mimari tasarımı, hamamları, içinden geçen kutsal yolu ve mimarisi ile dikkat çekiyor. Ion stilinde yapılan tapınak, Troas bölgesinde tek örnek olarak öne çıkıyor. Tapınakta pseudodipteros (yalancı iki sıralı sütun) plan ve tasarımı kullanılmış. Tapınağın ölçüleri ise dar yüzler 23.20 metre, uzun kenarlar ise 41.65 metre boyutlarında. Tapınak yapımında üç farklı tür taş kullanılmış... Temel, yöreye özgü volkanik tüf taşından; tepesi çevrede çok görülen andezit-bazalt taşından, temel ve 11 basamak ise en son kaplaması mermerden yapılmış.
Binlerce yılın izi otuz sekiz yılın emeği
Milattan önce ikinci yüzyılda inşa edildiği ifade edilen Apollon Smintheus Tapınağı kalıntıları ilk kez 1785 yılında Babakale'den Alexandria Troas'a giderken tapınağın toprak üstündeki kalıntılarını gören Jean Baptista Le Chevalier tarafından keşfedildi ve arkeoloji dünyasına duyuruldu. Yaklaşık 75 yıl sonra R.P.Pullan, Gülpınar'a gelir ve kazı kararı alır. Pullan, 1866 yılında kazılara başlar tapınakta çalışır. Bu sürecin ardından Apollon Smintheus yaklaşık 100 yıl boyunca unutulur. Bu yüz yıllık süreçte alana zeytinyağı fabrikaları yapılmış, bahçe olarak kullanılmış ve taş ocağı kurulmuş; mermerler yakılarak kireç yapılmak istenmiş. 1966 yılında H. Weber araştırma yapmak üzere alana gelir, ancak tarihi gün yüzüne çıkarma adına bir ilerleme kaydedemez. Çanakkale Arkeoloji Müzesi 1971-1973 yılları arasında alanda sondaj çalışmasında bulunmuş. Binlerce yıldır toprak altında kalan değerler 70'li yılların sonunda sonunda başlanan araştırmalar ile gün yüzüne çıkartılmaya hazırlanır. 80'li yılların başında, günümüzde tapınağa giden sokağa adı da verilen Prof. Dr. Coşkun Özgünel tarafından başlanan kapsamlı kazı ve restorasyon çalışmaları ile tarihi değerler gün yüzüne çıkmaya başlar. Prof. Dr. Özgünel Apollon Smintheus kazılarını günümüze kadar sürdüren baş isimdir. Apollon Smintheus 38 yıldır Prof. Dr. Özgünel önderliğinde sürdürülüyor. Venedik tüzüğü ilkelerine göre restore edilen Apollon Smintheus tapınağının, günümüzde yıldızı parlamaya devam ediyor.
(Prof. Dr. Coşkun Özgünel 80′li yıllarda kazıda) Apollon heykeli yapılıyor
Günümüzde kalan kısmı sadece baldır ve diz arasında kalan bölgesi olan zamanında tapınak içinde bulunan Apollon heykeli, heykeltraş Tuğrul Selçuk tarafından yeni bir yorum getirilerek yapılıyor. Çağdaş sanat ve mitolojik ögelerin birleşimiyle yapılacak olan eser alanında dünyada bir ilk olacak. 5 metre 20 santimetre uzunluğunda planlanan heykelin, 2018′de tapınak içerisindeki yerini alması öngörülüyor.
(Tuğrul Selçuk) İki farklı medeniyetin yapıları üst üste sergilenecek
Kazı ekibinde yer alan Yar. Doç. Dr. Davut Kaplan tarafından tapınağın kuzey bölgesinde yürütülen çalışmalarda, bu yaz yeni yapılar ortaya çıkarıldı. Yar. Doç. Kaplan tarafından son olarak 36 metre uzunluğunda, alandaki hamamlara su sağlayan bir depo bulundu. Çalışmalar sürdürülüyor. Kaplan, kuzey cephesindeki çalışmalar tamamlandığında alanda bulunan Osmanlı çeşmesinin altında gün yüzüne çıkarılacak olan Roma yapısının dünyada bir ilk olacağını belirtti. Çalışmalar sonucunda 19. yüzyıldan kalma çeşme ile iki bin yıl öncesinden kalan Roma yapısını altlı üstlü görebileceğiz.
Bahçe ve fabrikalar engel
Kazı alanının bitişiğinde yer alan özel mülk bahçe ve yağ fabrikası nedeniyle kazılar o bölgelerde devam ettirilemiyor. Kazılar, ören yerinin yan kısmında olan bahçenin sınırına kadar devam ettirilebilmiş. Bahçe sahibinin bahçesini satmak için 300 bin lira talep ettiği öğrenildi. Ayrıca tarihi alanın giriş kısmının yukarısında bulunan yağ fabrikasının alt kısmında da çok büyük ihtimal ile tarihi kalıntıların olduğu dile getiriliyor.
"1980 yılında geldiğimizde toprak yığınıyla karşı karşıyaydık"
Apollon Smintheus'un gün yüzüne çıkarılmasında en büyük katkısı olan Prof. Dr. Coşkun Özgünel ilk geldiği yılda ne ile karşılaştığını şu sözlerle anlattı; "1980 yılında geldiğimiz zaman burada 6 metre toprak yığınıyla karşı karşıyaydık. Bugün alanda olanların hiçbir tanesi yoktu. Arka kısımda yağhane vardı. Tapınağın çok tahrip olmuş temellerini bulduk. 1996 yılında tapınağın güneybatı köşesindeki merdiven kısmında onarıma başladık. Zaman içinde birçok kimse o köşenin özgün olarak korunduğunu sandı; halbuki orası sıfır noktasıydı, hiçbir şey yoktu" dedi.
(Prof. Dr. Özgünel) "Tapınağa o dönemde kimin sponsor olduğu hakkında elimizde yazıt yok"
Prof. Dr. Özgünel: "Apollon Smintheus Tapınağı İsa'dan önce 130 -150 yıllarında arasında yapılmış. Tapınağa o dönemde kimin sponsor olduğu hakkında elimizde hiçbir yazıt yok. Ancak Amasyalı ünlü coğrafyacı Strabon Apollon'un kutsal alanı içinde yer alan heykelin Bodrumlu heykeltraş Skopas tarafından yapıldığını söylüyor. Skopas tarafından yapılan Halikarnas Mozolesi de M.Ö dördüncü yüzyılın ortasında yapılmış. Skopas 150 sene yaşadı da bu heykeli yaptı? Muhakkak Skopas'ın ya öğrencisiydi ya da o adlı başka bir heykeltraş vardı. İsa'dan sonra büyük Konstantin zamanında İstanbul surları yapılırken buradan bir çok mermer, andezit ve kireçtaşı İstanbul'a götürülmüş. Aşağı yukarı 5 metre uzunluğundaki Apollon heykelinin de o dönemde parçalandığını tahmin ediyoruz. Bizanslı Stephanos diye bir yazar ise Apollon heykelinin başının Bizans surları içerisinde malzeme olarak kullanıldığını söylüyor. Bizim müzemizde Apollon heykelinin baldır ile diz arasında kalan bölümü sergileniyor. Homeros'un Troia Savaşı ile ilgili anlattıklarına Apollon Smintheus tapınağının işlemelerinde görüyoruz. Kazılarda elimize geçen frizlerde, kabartmalı sütunları bizim lokal müzemizde görebiliyoruz"
"Anadolu’da fare bayramlarının yapıldığını gördük"
Profesör Özgünel; "Anadolu'da fare bayramlarının yapıldığını gördük. Bu kültün yine Homerosun anlattıklarına göre Bozcaada'da doğduğu görülüyor. Fare kültü Troas ve Bursa'nın içinde yer aldığı bölgede ortaya çıkmış. Daha sonra Batı Ege'den Güney'e doğru gitmiş"
Meslektaşları bir tepeye onun ismini verdi
Prof. Dr. Özgünel; "İsa'dan önce beş binli yıllarda, Neolotik çağda Gülpınar'da yine yaşam var. Keşfettiğim tepeyi meslektaştarım 'Coşkuntepe' olarak literatüre işledi. Erken Helenistik çağa kadar geçen 4 bin 500 yüz yılda iklim koşulları veya çeşitli sebeplerden burada bir yerleşim göremiyoruz. İsa'dan önce dördüncü yüzyılda Gülpınar'da yaşam yeniden ortaya çıkıyor"
Turist neden az geliyor?
Bölgeye turistin neden az geldiği sorusunu cevaplayan Prof. Dr. Özgünel; "Burada turizm şirketleri ve turist rehberlerine komisyon verecek malzeme yok; yani ne halıcı dükkanı var, ne hatıra dükkanı var, ne dükkan var, ne de çevrede turiste yemek yedireceği yer var... Bunun çözümü için Kültür Bakanlığı'nın hazırladığı turizm acentalarının güzergahlarını etkili olmalı. Alexandra Troas'tan, Gülpınar ve Assos güzergahının işlenmesi lazım. Çanakkale'deki turizm acentaları sadece Assos'a ve Truva'ya götürüyor; niye buraya getirmiyorlar?" dedi.
0 notes
Text
Maden Teknolojisi Bölümü Nedir İş İmkanları Maaşları
Türkiye, gerçek anlamda bir maden bölgesidir. Neredeyse her bölgemizde çeşitli madnler çıkarılmakta ve işlenmektedir. Özellikle Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde neredeyse her maden çıkarılmaktadır. Yeraltı kaynakları bakımından bu kadar zengin olan ülkemizde, elbette ki bu sektörde çalışacak insan gücüne de fazlası ile ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim, devlet tarafından gerçekleştirilen KPSS alımlarında Maden Teknolojisi mezunlarına da kontenjanlar verilmekte ve bölüm mezunları çeşitli resmi kurumlara kadrolu veya sözleşmeli olarak yerleştirilmektedir.
Siz de Maden Teknolojisi bölümünü merak ediyor ve üniversite tercih listenizde göstermek istiyorsanız bu yazıyı dikkatle incelemenizi öneriyoruz. Maden Teknolojisi bölümü tanıtım yazısında bölümün puan türünden tutun da iş imkanları, maaşları, atamaları, dikey geçiş bölümlerine kadar birçok faydalı bilgiyi ayrıntıları ile derledik. Faydalı olması dileğiyle...
Maden Teknolojisi Bölümü Nedir?
Maden ocaklarında, madenlerin işlendiği çeşitli fabrikalarda, laboratuvarlarda veya maden sektörü ile ilgili herhangi bir alanda etkin olarak görev alacak maden teknikerleri yetiştiren, eğitim süresi 2 yıl olan bir önlisans programıdır. Türkiye’de on kadar üniversitede Maden Teknolojisi bölümü okutulmaktadır. Bölüm öğrencilerinin mesleki anlamda deneyim kazanması amacı ile öğrencilere 40 iş günü süren bir staj uygulaması yaptırılmaktadır. Dersleri genellikle sayısal içerikli olduğu için sözel çıkışlı öğrencilerin biraz zorlanacağı bir bölümdür.
Maden Teknolojisi Puan Türü – Bölüm İçin Hangi Sınavlara Girilir?
Maden Teknolojisi bölümü bulunan üniversiteler bölüme öğrenci alırken YGS-2 puan türünü dikkate almaktadır. YGS-2 puan türünden minimum 150 puan alınmalıdır ki bu bölüm tercih edilebilsin. Bölümü isteyen adayların YGS dışında girmesi gereken herhangi bir sınav bulunmamaktadır.
Maden Teknolojisi İş İmkanları – Mezunları Nerelerde Çalışır?
Maden Teknolojisi mezunlarına ‘’Maden Teknikeri’’ unvanı verilir. Program mezunları maden arama ve çıkarma faaliyetleri ile uğraşan yerli ve yabancı işletme veya şirketlerin yeraltı maden ocaklarında, yerüstü açık ocaklarda, cevher hazırlama ve zenginleştirme tesislerinde, kömür analiz laboratuvarlarında iş bulma imkanına sahiptir. Mermer fabrikası ve taş ocakları da Maden Teknikerlerinin bir diğer çalışma alanıdır. Maden Teknolojisi iş olanakları çalışma alanları şu şekilde sıralanabilir:
-Maden Tetkik Arama
-Maden Ocakları
-Laboratuvarlar
-Mermer Fabrikaları
-Türkiye Kömür İşletmeleri
-Cevher Hazırlama Ve Zenginleştirme Tesisleri
-Etibank’a Bağlı İşletmeler
-Devlet Su İşleri (DSİ)
-Çimento, Kiremit ve Seramik Fabrikaları
Maden Teknolojisi Bölümü Ne İş Yapar?
Maden Teknikeri, çalıştığı maden ocağı, işletme veya fabrikada genel anlamda şu görevleri yerine getirmektedir:
-Maden damarları, filizleri ve cevherlerinin bulunması amacı ile maden mühendisince hazırlanan sondaj planını uygular.
-Alanı ile ilgili çeşitli makine v cihzları kullanır. -Ortaya çıkarılan madenlerin işletilmesi için kuyu ve galerileri açar.
-Çalıştığı yerin iş güvenliğinin sağlanması ile ilgili gerekli tedbirleri alır. -Cevherin parçalanarak alınması, yeryüzüne çıkarılması için çeşitli işlemleri yerine getirir. -Cevherin yıkanması, yararsız maddelerden arındırılması, zenginleştirilmesini sağlar. -Çalışanların görevlerini uygun bir şekilde yerine getirip getirmediğini denetler.
Maden Teknolojisi Bölümü Maaşları Ne Kadar?
Maden teknolojisi maaşları kamu resmi kurumlarında 3 bin lirayı bulmaktadır. Devlette görev alan Maden Tknikeri maaşları hemen hemen birbiri ile eşittir; ancak özel sektörde faaliyet gösteren mezunlar için Maden teknolojisi maaşı 2000-2500 lira arasındadır. Asgari ücretle çalışanlar da mevcuttur.
Maden Teknolojisi Bölümü Atamaları
Maden Teknolojisi mezunlarının kamuya atanmaları için KPSS’den en az 79 puan almaları gerekmektedir. Tabii ki bu puan sabit değildir. Her atamada, bölüme verilen kontenjan sayısına göre değişebilmektedir. Bugün Maden teknolojisi KPSS atama puanları 79 ise yarın 85 veya 90 olmayacak diye bir kaide yoktur. Bu yüzden bölümü tercih etmeden önce güncel KPSS atama puanlarını tekrar kontrol etmenizi tavsiye ediyoruz.
Maden Teknolojisi Dikey Geçiş Bölümleri
Maden Teknolojisi bölümü ile en alakalı bölümler Maden mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliği programlarıdır. Bölüm mzunları yılda bir kez uygulanan DGS’de yeterli puanı aldığı vakit, aşağıdaki lisans bölümlerine dikey geçiş yapma hakkı kazanır. Maden teknolojisi DGS bölümleri aşağıdadır:
--Cevher Hazırlama Mühendisliği
--Jeoloji Mühendisliği
--Maden Mühendisliği
--Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Maden Teknolojisi Bölümü Yorumlar
Gerek kamuda gerekse de özelde iş bulma olanakları geniş olan bir bölüm olduğunu düşünüyoruz. Bize göre bir bölümün iyi olup olmadığı, biraz da devletin o bölüme verdiği kontenjanlardan anlaşılır. Günümüzde Maden teknolojisi bölümüne KPSS alımlarında kadro açılıyor ve mezunlar çok da yüksek olmayan puanlarla çeşitli kurumlara yerleşebiliyor. Aynı zamanda sahada çalışmayı sevenlerin zevkle okuyacağı bir bölüm olduğunu düşünüyoruz.
0 notes