#mercan usta
Explore tagged Tumblr posts
Text
Mercan Yokuşu & Armaret - Jules Verne İstanbul Buluşması
İstanbul’da ismini duyup merak ettiğim yerlerden bir diğeri Mercan Yokuşu’ydu. Birkaç yıl önce Ankara’da buluştuğum bir komutan bana İstanbul’da bir Ermeni ustanın ülkenin en iyi bröve ve rozetlerini yaptığını, bu adamın dükkânının Mercan Yokuşu’nda olduğunu söylemişti. İşte o tarihten bugüne hep aklımın ve hatırlatma listemin bir köşesinde o isim, Arman Etyemez (Armaret) ismi yazıyordu. Umur’la…
View On WordPress
#Arman Etyemez#Armaret#Atlas Dergisi#Ayla#Balonla 25 Hafta#bröve#cihan#Doğubank#Ermeni usta#Galataport#jules verne#Jules Verne Türkiye#Jules Verne İstanbul#Kansu Şarman#Karaköy#Kitap-lık#Mehmet Sabri Koz#Mercan Yokuşu#murat abi#rozet#süvari brövesi#Tophane#Umur#Unkapanı Köprüsü#Uğur#İnatçı Keraban
0 notes
Text
En iyiler Bursa Festivali’nde buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/184884/en-iyiler-bursa-festivalinde-bulustu/
En iyiler Bursa Festivali’nde buluştu
Mercan Dede, Hayko Cepkin ve Ceza, birbirinden farklı müzik türlerinin bir araya geldiği muhteşem bir konser ile 62. Uluslararası Bursa Festivali’nde buluştu.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından Atış Grup sponsorluğunda düzenlenen festival, üç büyük ismi ağırladı. Dünyaca ünlü neyzen, besteci ve yapımcı Mercan Dede, Türkçe rock müziğinin usta ismi Hayko Cepkin ve Türkçe rap sahnesinin simgesi Ceza, “Best of Genres” projesi kapsamında Merinos Parkı’nda Bursalılarla buluştu.
Konserde ilk olarak Mercan Dede sahne aldı. Mercan Dede’nin semazen gösterisi eşliğindeki konseri izleyenleri adeta büyüledi. Ardından sahneye ışık ve alev gösterileri eşliğinde Hayko Cepkin çıktı. Cepkin’in muhteşem performansına daha sonra Ceza da katıldı. İki muhteşem sesin düeti ile izleyenler eşsiz bir performansa ortak oldu. Ceza’nın “Sus pus”, “Yerli Plaka” ve “Panorama Harem” gibi şarkılarına hayranları da eşlik etti. Konserin son bölümünde ise üç sanatçı “Aldırma Gönül” şarkısını birlikte seslendirdi.
Farklı müzik türlerinin bir araya geldiği muhteşem konser, seyircilerden büyük beğeni topladı. Mercan Dede’nin eşsiz ney performansı, Hayko Cepkin’in enerjik rock müziği ve Ceza’nın etkileyici rap şarkıları, izleyenleri adeta büyüledi. Performansları sırasında heyecanın bir an bile dinmediği gecede, izleyiciler sanatçıları ayakta alkışladı. Bu ender buluşmada, dünya müziğinin uluslararası platformdaki en saygın sanatçılarından Mercan Dede, Türkçe rock müziğinin yıkılmaz kalesi Hayko Cepkin ve Türkçe rap sahnesinin ustalarından Ceza, benzersiz bir performans sergileyerek izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı. 62. Uluslararası Bursa Festivali, müziğin birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi ve festivalin bu yılki en görkemli etkinliklerinden birine imza attı.
Unutulmaz anların yaşandığı gecede, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, sanatçılara teşekkür ederek festival plaketi sundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
ALİ EKBER YILDIRIM VE İRFAN DONAT, MERSİN BÜYÜKŞEHİR’İN ‘MERCAN 100. YIL İKLİM VE ÇEVRE BİLİM MERKEZİ’Nİ GEZDİ
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin paydaşları arasında yer aldığı ve ‘Üretmezsek Tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 3.’sü yapılan ‘Küresel İklim Değişikliği Sürecinde Tarımsal Planlama Konferansı’ için kente gelen gazeteciler, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni ziyaret ettiler. Usta gazeteciler Ali Ekber Yıldırım ve İrfan Donat, Mersin Büyükşehir Belediyesi…
View On WordPress
0 notes
Text
Ayakkabıcı Mahmut
✍🏻 Ezbey
https://www.gundemarsivi.com/ayakkabici-mahmut/
Geçen perşembe, Kadıköy’den Beyoğlu’na doğru yola çıktım, 2000’lere kadar çok sık yaptığım bir turun, 20 küsur sene sonra tekrar keyfini çıkaracaktım.
Hava güzel, rota basit; Kadıköy’e minibüs, oradan vapur marifetiyle Karaköy, ardından Finiküler ile Tünel, tabanvayla Taksim meydanı ve Gezi’de son mola. Dönüş, Gümüşsuyu’ndan tabanvayla devam, önce Dolmabahçe sonra Beşiktaş ve gemi ile Kadıköy.
Tur programı;
1) Türk-Alman kitabevi,
2) Orta yaş klasik konfeksiyon ürünleri satan (ceket, gömlek, pantolon, şapka, trençkot, eldiven, kemer, kaşkol, yelek v.s.) birkaç mağaza turu,
3) Şampiyonda bir + bir çeyrek ızdıraplı,
4) Balık pazarının kokusu ve muazzam tezgah / vitrin manzaraları, Hisar pavyon…
5) Cumhuriyette 2 meze 2 tek veya 1 duble rakı eşliğinde öğlen molası,
6) Çiçekte cila niyetine 1 Arjantin ve üstüne kallavi bir Türk kahvesi,
7) İnci’de nefis profiterol,
8) Yavaş adımlarla sindire sindire son durak, istiklalin çıkışında sağda, ayakkabıcı Mahmut.
Gerçekleşen olmaz olasıca hal-i pür melal;
1) Türk-Alman kitabevinin 2.katı (teknik kitaplar) kapanmış, alt katı kafe olmuş, sadece birkaç yüz ikinci el görünümlü kitap var raflarda, kitaptan sorumlu olduğu belli, ben yaşlardaki hanıma umutsuz bir şekilde; “Stahlbau son baskı” diye sorarken ki üzüntüme, aynı üzüntülü bakışla kurduğu şu cümle ile yanıtladı: “maalesef teknik kitap artık gelmiyor, istediğiniz bir kitap varsa siparişle getirtiyoruz.”
2) O konfeksiyon mağazalarından bir tane kalmamış hepsi kapanmış hepsi!! Ya dönerci olmuş ya hamburgerci yada bilmem ne b*k!
3) Şampiyon mercan olmuş, şampiyon yok olmuş!!!
4) Şükür ki Balık pazarı yerinde ama ne eski kokusu ne de görüntüsü yok! Hisar çoktan kapanmıştı, onu çoktan gönlümüze gömmüştük…
Hepsi mi kapanır be kardeşim ya, hepsi mi ya !?!?!?!?!?!?!
5,6) Moralim çok bozuldu, Cumhuriyete ve Çiçeğe uğramadım, hatta kafamı çevirip bakamadım bile…
7) İnci’nin kapandığını duymuştum çoktan, da, gözümle gördüm, çok büyük boşluk / üzüldüm!
8) Son darbeyi ayakkabıcı Mahmut’un dükkanına varınca yedim, 1 sene kadar önce kapanmış. Maalesef, daha yeni sayılır, neden geciktirdim ki bu turu bu kadar? Hangi “boş” işler bu gecikmeye sebep oldu? Yazık oldu. Gittim ustalarını aradım hala sokakta, bir tanesi kalmış ökçe yapıştırıyor / çakıyor belli, dükkanı bir müşteriye emanet edip malzeme almaya gitmiş, düşün ki çırak bile tutacak mecali kalmamış!!! ki o Ayakkabıcı Mahmut, zamanında “menderesin ayakkabıcısı” diye nam salmış bir usta / mağaza idi, kışın kauçuk yazın kösele tabanlı el yapımı deri / süet klasik ayakkabı yapardı / yaptırırdı / satardı.
Yok olmuş! bitmiş! Ayakkabıcı Mahmut artık yok! O kaliteli / sağlam / doğal ayakkabılar da yok!
Yerine bir mobil operatörün mağazası açılmış, ne işe yarıyor bu mobil operatör mağazaları!?!?!?!?!?! ihtiyarların silinmiş fihristlerini kurtarıyor(!!!) ki ihtiyarlar kimselerini arasın, kimseler ihtiyarları aramıyor(…) tamam.
Hepsi mi kapanır be kardeşim ya hepsi mi!?!?!?
İstiklal saç ektirmiş “angut” tarlası!?!?!? iki üç adım zıplayarak ilerleyeyim desen, gözün kamaşır, güneş sanki parlıyor… Siyah çarşaflar yansıyan ışı emiyor! görüntü berrak / çıplak /çirkin, yerde gökte arama boşuna, al işte sana saygıya muhtaç bir cehennem!!!
Eskiyi bilmeniz gerekmiyor; memleketin resmini çekmek istiyorsanız gidin istiklale, gezin / görün, veya gitmeyin! Beni vebale koymayın!
Ben, bir daha asla gitmeyeceğim, ki en azından, hafızamdaki hatıralar da silinip yok olmasın…
Not: Beyoğlu’nu merak eden, anlattığımı anlamayan var ise şayet, şu aşağı bıraktığım kitapları okuyabilir, kitapta bahsi geçen dönemleri ucundan / kıyısından-az biraz görmüş / dinlemiş biri olarak, ne demek istediğim muhtemelen anlaşılır.
“Beyoğlu’nda Beyaz Ruslar” ile başlayıp, Jack Deleon‘un tüm İstanbul kitaplarını okumanızı öneririm.
Tanıma fırsatım olmadı ama, rahmetli Jack yabancı değil, bizim “Jak”,
İstanbul’da doğmuş – yaşamış – ölmüş Yahudi asıllı bir Türk.
Muhtemeldir ki, Beyoğlu’nun son halini göremesin diye, ilah onu erkenden yanına almış. O da kapatmış gitmiş velhasıl!…
Son not: hakkını yemeyeyim, cafe Nero tarihi bir binayı komple almış restore etmiş ve hizmete açmış, güzel olmuş – da, işte ne diyeyim… Hayy bin kunduz!
Dönüş heyecanım kalmadı, rotayı değiştirdim isteyerek. Taksim meydanının son halini merak dahi etmedim, Gezi’nin çoktan kapandığını da duymuştum zaten, gözümle görüp, AKM ve Gezi pastanesinin hafızamdaki son enstantanelerini silmek / güncellemek istemedim…
90’lara kadar çok sık yaptığım bir Çarşıkapı sahaflar / bit pazarı turum da var, eğer ki son halini keşfetme motivasyonunu bulabilirsem, standli damarlarımı patlatmak uğruna onu da yazacağım…
Ezbey
0 notes
Text
Son Kuşlar - Sait Faik Abasıyanık - Alıntılar
Öykü hayatımızın duayeni Sait Faik Abasıyanık’la ilgili ne söyleyebilirim bilmiyorum. Betimlemeler tam bir resim çizer gibi. Hikayeler daha çok sahil kasabaları, orada yaşayan insanlar ve balıkçılarla ilgili. Bununla beraber, dili edebiyat sevmeyen insanlar için biraz ağdalı gelebilir. Kelime dağarcığını geliştirmek isteyenlere göre ise, birebir bir kitap. - Hazal Başarık
Bulamayan
Ne düşünüyor bu belli belirsiz güler yüzüyle şu adamcağız, diyebilirsiniz, siz de benim gibi, meraklısınızdır. Ah, bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil. O halde yanılmıyor sayılırız. -10
Vapurda ona kim bu soruyu sorsa, paket hemen çözülecek, içindeki şey çıkarılacak; ne dibi gözüken berrak su, ne martılar, ne de yunuslar kalacak ortada. Alem, bir laboratuvarın, fizik kitaplarıyla dolu bir bilgin odasının başkaları için hesapsız ve esrarlı –kendisi gibi aşikar- havasına bürünecektir. -11
Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. Uçtu muydu, sanki kişi ölmüştür. Yalnız ölünün yüzünde mana yoktur. (…) Ölümden daha korkunç şey olur mu? Diyeceksiniz. Olur: Felaketlerin en büyüğü akıldır. Onu yarım yamalak bile olsa, bulduktan sonra kaybetmek, ölümlerin içinde en dehşetlisidir.
Kendini bir tatlı rüyaya kaptırmış adamı ne diye uyandırmalı? -18
- Nasıl, dedim, nasıl gidiyor sizin Atlantik? Öyle tuhaf güldü ki, bütün derdini anladım. Ukalanın biri, hülyalarını ince sopaları kırar gibi çat çat kırmış, ona Arşimet kanunu iyice anlatmıştı. Hiç cevap vermedi. Çabucak uzaklaştı; Dünya yüzünde bir de cazibe kanunu bulunduğunu anlamıştı. Rüyasından uyandırılmıştı ama, gülüşünden anlıyordum ki, cazibe kanunundan gemisini kurtarmak için direklerine kocaman mıknatıslar takmayı düşünüyor. -19
Yaşayacak
Bilirim ama, biz alışmadık ki bu çeşit sevince. Bilemeyiz ki bu çeşit sevincin tadını tatmadık ki. Düşünmeye başlayalı beri bir gün sarhoş olmadan gülmedik ki. Böyle irkiliriz işte dışarıdan görünce sevincin gösterisini. Meselesi ekmeğinde olanların bu halinden, meselesi insan, gökyüzü, yeryüzü, ölüm, sefalet, hastalık; incir çekirdeğinden başlayıp dünya yuvarlağındaki en manasız meseleye kadar çıkanlar nasıl irkilmez ki? – 25
Kendi Kendime
İnsansız hiçbir şeyin güzelliği yok. Her şey onun sayesinde, onunla güzel. Bu dakikada, bugünün güzelliği, gökte ay, uzakta güneşin bir billur bahçe gibi pırıltısı; hiçbir şey değil… Bütün bunlar kötü resimler gibi… Hayır, sevgilimden bahsetmiyorum. Onunla beraber, burasın Allah’ın yaratmayacağı bir cennettir. Ama onsuz da başka insanlarla da burası yine güzeldir. -29
Radyoaktiviteli, Röportajlı Hikaye
Otomobil durur durmaz yanımıza – dedemin sevmediği adamların tarifine benzer – yüzünün kalayı dökülmüş bakır yüzlü, kazma dişli bir adam elinden gelmediği kadar bir misafirlik ve zariflikle, hoş geldin etti. Önce bizde, alelade, kendi halinde, asık suratlı, kötü giyimli, vaktinden evvel ihtiyarlamış bir insan intibaı uyandırdı. Verdiği selamı dostça iade ederken baktım ki, bu hoş geldin, bu dostluk, bu sevimlilik, bu çerkez beyi uşağı zarifliği, hususi otomobile aitti. Bizimle alakası dolayısıyladır. Hemen samimi olmaya elverişli tabiatım, birden bire kaptığı bir müdafaa halini kendiliğinden alıverince, neşem de kaçıverdi. Bu hal yeni peyda oldu bende. Uzun, acı, zehir gibi acı tecrübelerden sonra, bana şimdi artık kendiliğinden bu müdafaa hali geliveriyor. Memnun değilim, aldanayım daha iyi. Dostluk, kibarlık, samimiyet, iyilik maskelerinin sakladığı zehirli tırnakların ne onarılmaz yaralar açtığı, sanki tüylerim, sanki derim, vücudumda tayin edemediğim bir yer duruyor; ben istemeden vardığım bir müdafaa sistemini –aklıma sürünürcesine- kendiliğinden alıveriyor. -32-33
Gün Ola Harman Ola
Hiç şüphem yok, sanatındaki tekniğine imanı olan adamlar gibi sertçe bir adamdır Mercan Usta, sonra birden bire yumuşar. -44
Türk Ülkesi
Ara sıra sessizce, “Yaşa, var ol aşık!”, diyen sesler işittim. Çömeldim. Dinledim. Aşık hep yaylanın ve ıssız dağın insanının kelimelerini söylüyordu. Yar, diyordu. Kaza, kader, diyordu. Merhaba, diyordu. Ölü, diyordu. Vardım, diyordu. Zeval, diyordu. Dağa sordum, diyordu. Dağ ses verdi, ıssız, diyordu. Gurbet, diyordu. Tevrat, Zebur, Kuran, İncil, diyordu. (…) Bir dinsiz insan olarak, dinleyemeyeceğimi, sezemeyeceğimi sandığı insanlığıma söylemiş gibi:
- Tevrat ile İncil ile Zebur ile Kuran ile geldin ise, merhaba, dedi.
Aynı kitabın bile insanları birbirine düşman ettiğini biliyorlar mıydı? Bir kitapsızın insanlık duygularıyla aşığı ve aşıkların meclisini sambalara, rampa, raspalara, rumbalara değişmeyeceğini bilmiyorlar mıydı? -92
Yandan Çarklı
Ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. İçim kalabalık çekiyor. İnsanlar çekiyor. Çocuklar istiyorum; haşarı, sarışın, esmer, edepsiz… Seyahatler çekiyor içim. -95
Her şeyin fakir elbiseleri gibi lime lime, nem almış sıvalar gibi parça parça döküldüğü zaman, yalnız sen varsın insan. Yalnız sen varsın. Yalnızlığımın, ihtiyarlığımın, sevimliliğimin, egoizmin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan haz ettiğim; yıldızları, yandan çarklıyı, derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini de geride bırakıp, sana, yalnız sana aşığım. -96
Şimdi parklarda uyumuş çocukların, ihtiyarlarınla benim gibisin. Benim gibi. Değil, “ben” sen, hiçbir şey seni sevmekten beni alıkoyamaz. -96
Şu vapur yolculuğu olur şey değil. Kısasında iş yok. Uzunu matrak, uzunu fiyakalıdır. Vapur uzak memleketlere doğru dümen kırarken, yolcular arasında birden bire bir dostluk peydahlanır. Gençliğimde bir kadın tanıdım. Binmiştik bir İtalyan vapuruna, Marsilya’ya gidiyorduk. Birinci günü kaptanla, ikinci günü ikinci kaptan ve bir yolcuyla, üçüncü günü benimle ve Pire’den vapura binmiş bir Sicilyalı ile aynı günün akşamı bir gemiciyle, gün ağarırken bir ihtiyar İngilizle doyasıya ahbaplık etmiş; hatta yeniden ikinci kaptan ve benimle, yeniden Sicilyalı ve gemici ile dostluk tazeleyen Rum Gelini Marsilya’daki nikahlısına teslim etmiştik. İnanmazsınız, yemin etmekten başka ne yapabilirim? Herkes kadını mahkum etmeye çalıştı. Hiçbirimiz muvaffak olamadık. Rıhtımdaki nişanlıya da, hepimiz güvertenin korkuluğuna dayanarak tatlı tatlı güldük. İkinci kaptan komplimanlar yaptı. Bugün yandan çarklıda onu hatırlarken, eskisi gibi gülmüyorum. “Hey aslan Rum Gelini, yaşasın! Ölemeyesin, dert görmeyesin!” diyorum. Korent’ten geçerken, nasıl da yaslanmıştım ikinci kaptanın koluna, Stromboli akşam olurken, nasıl da belime kolunu sarmıştım. Sağolasın, hiç ölemeyesin kadınım!... -98
Korentli Bir Hikaye
Nahiye müdürleri bir, ilkokul öğretmenleri iki –başkaları da vardır ya- onları sırası geldikçe anarız-, bu iki tip insan, ilk temasta sevimsizdirler. Neden böyledirler, diye düşünürsek buluruz: Halkla çocuk kendisini idare için başına getirilmiş insanlara karşı içlerinden çok dışlarını verir, bilgilerinden çok bilgisizliklerini gösterir, dostluktan ve sevgiden çok, beğendirmeyi ve sevilmeyi imtihan suali gibi ortaya sürerler de onun için. Karşılığını göremezlerse de aralarındaki münasebet alelade, lakayıt tavrını takınıverir. -106
Dondurmacının Çırağı
Ama insanlar tuhaf! Kendilerini sevmeyen, önem vermeyene daha bir büsbütün tutuluyor, kendisini küçük görür gibi olana – hakikatte onları küçük görmekten çok uzak bir histi bu – musallat oluyorlar. O zaman ilgiyi büsbütün kesmek, daha doğrusu bir çeşit tersine ilgi hali olan küsmek faslı geliyor. Bunun için de uzun uzun düşünmeye, bir plan kurmaya hacet kalmadan tam kavgaya kadar gitmeyen büyükçe bir ağız dalaşı ile meseleyi çözüveriyor, selamı sabahı kesiyoruz.
Aman, ne rahatlık! Ne derin, ne sevimli, ne pişmanlıksız bir rahatlık bu. İçinde hiçbir pişmanlık duymadan birisiyle ilgiyi kesmek… O ilginin her günkü külfetlerinden kurtulmak… bu hissi, bu rahatlığı yalnız kendimde duyduğumu sanır, az buçuk üzülürdüm. Sonra, o küsümün de rahatladığını, selamsız sabahsızlığımızdan onun da tat duyduğunu sezinleyince bir ara, sevincim bütün bütün arttı. Azıcık pişmanlığa benzemiyor mu bu rahatlık, diye düşündüğüm oluyor. Hayır, hayır! Pişmanlığın tadı da başkadır. Ah küsüşüne, küstürdüğüme pişman olabileceğim bir arkadaşım olsa da gidip ayaklarına kapsansam: Çocuklar gibi “Yalvarma!” dese de, yine konuşmasa. O güzel pişmanlık hissi çocuklukta kaldı. Şimdi nerede ara ki bulasın. Sonuna kadar küsüp, yeni dostluklar kuracağız. Bu iş sonuna kadar böyle gidecek. Kim bilir belki de bu böyle olduğu için, tecessüsümüz hiç eksilmeden yeniden yeniye doğduğu için, yaşamak insanlarla beraber güzel değilse bile çekici (cazip manasına) bir şeydir. -119-120
#sait faik abasıyanık#son kuşlar#öykü#hikaye#iş bankası kültür yayınları#ada#burgazada#türkiye#balıkçı#balık#mercan usta#abasıyanık#endaksi#alıntılar#kitap#tavsiye#betimleme#edebiyat#alticizilenler#alticizilen
1 note
·
View note
Photo
Oltu Kıvamında Premium Özel Mercan Gümüş Çakım Ateş Kehribar Mercan Dede(TM10438) Tesbihimiz alman premium siyah,yoğun gümüş,mercan işlemeli,eşi benzeri olmayan,yuvarlak,küre kesim özel işçilikli erzurum işi ateş kehribar tesbih malzemesinden ustamız Suat Puh tarafından torna edilmiş,tertemiz,hatasız bir tesbihtir.Tavsiye ederiz.Tesbihimiz özel malzemedir,muadili yoktur.925 Ayar Gümüş püsküllüdür.
#babalar günü tesbihleri#suat puh usta yapımı mercan gümüş çakım küre kesim oltu kıvamında siyah ateş kehribar tesbih
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anne-kiz-gezginlerimiz-gocekte.html
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te...
Küçükken tatilin tamamını yazlıkta geçiren şanslı çocuklardandım ben. Denize, güneşe öyle bir doyardık ki kapkara olurdum. Çalışan anne-babaların çocukları maalesef artık bu kadar şanslı değil. Kızım Lorin de onlardan biri. Bu yüzden her fırsatta, iki günlüğüne bile olsa soluğu deniz kıyısı bir yerde alıyoruz, İstanbul dahil. Kendisi 3 yaşında küçük bir gezgin. Herkes iyi bilir ki çocukla seyahat pek kolay değildir. Bu küçük gezginle seyahatlerimizi bundan sonra burada sizlerle paylaşacağım. Bazen otel, bazen kamp, bazen karavanda olacağız… İlk rotamız Göcek ve muhteşem koyları. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 20 dakika. “Göcek’in nesi güzel” sorusuna vereceğim ilk cevap koyları olur. İster size özel bir tekneyle açılın, ister günübirlik turlara katılın ama muhakkak koyları gezin.
Bir gecelik tur yaptık
Başlangıç olarak bir gece konaklamalı bir tekneyle açıldık. Çok şükür deniz tutmadı Lorin’i… Yüzme bilmeyen çocuklarla tekneden denize girmek zor ama kolluk ya da simit işinizi kolaylaştırır. Bir de küçük bir şişme havuz atarsanız bavula, teknedeyken içine su doldurup ona özel bir havuz yaratmanız beş dakikanızı alır. Teknede çocuklar için seçenek az. Ben de giderken sıkılır mı tedirginliği yaşadım ancak tüm gün deniz ve güneşte olmak öyle bir yorulmasını sağlıyor ki akşam erkenden uyuyakaldı.
Denizin üzerinde bizi kurtaran ‘market tekne’
Tekne tatili için diğer endişemse kıyıdan uzak olmaktı… Sütü bitebilir, dondurma diye tutturabilir, evde kesin bir şeyini unuturuz ve onu isteyebilir diye düşünüyordum. Ancak CarrefourSA’nın Göcek koylarında dolaşan market teknesini görünce rahatladım. Koy koy dolaşıyorlar ya da siz teknenizdeki bota binip açık denizde onların yanına gidiyorsunuz. Bunlar mümkün değilse de sipariş veriyorsunuz, teknenize getiriyorlar. Üstelik karadaki market fiyatına.
Tekne turumuzdan sonra koyları gezmek için Göcek’teki Dalya Life Göcek Otel’de kaldık. Burası çocuklarla çok rahat edebileceğiniz lüks bungalovlu butik bir otel. Yemyeşil sığla ormanı içinde. Sayısız meyve ağacından meyve, Dalya tarlasından sebze toplayabiliyorsunuz. Havuzu da sığ başlayıp ilerleyince derinleşiyor, çocuklar epey mutlu.
İnlice temiz ve uygun fiyatlı
Biz ilk günümüzü Göcek’e çok yakın İnlice Koyu’nda geçirdik. Bir sonraki gün Katrancı Koyu’na gittik. İnlice ne kadar güzel ve uygun fiyatlıysa Katrancı bir o kadar kalabalık ve kötü işletme mağduru. İnlice’deki tesisi belediye işletiyor, son derece temiz. Fiyatlar özel plajlara oranla gerçekten çok uygun. Soyunma kabinlerinden tuvaletlere kadar her yer devamlı yıkanıyor. İsterseniz şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da sandalyelerinizi yanınızda götürebilirsiniz. İçeride çocuk parkı ve plaj voleybolu alanı var. Suyu ılık, deniz kıyısı kumluk, tabanı çakıllı. Deniz kısa sürede derinleşiyor, çocuklara dikkat!
Katrancı Koyu’nda İnlice’deki gibi rahat edemedik. Kapalı bir koy olduğu için denizi çoğunlukla dingin, hem kıyısı hem de tabanı kum. Çocuklu ailelerin de çokça tercih ettiği bir yer ancak sezonda son derece kalabalık. İçerideki işletme özel ve rakipsiz olduğundan fiyatlar epey pahalı. Küçük çay 9, Türk kahvesi 25, tost 55 lira.
Biz günün geri kalanını Fethiye’ye yakın olan Çiftlik’teki Karataş Plajı’nda geçirdik. İster şezlong kiralayın, ister yanınızda götürün. İşletmenin fiyatları hizmetine göre makul ve denizi çoğunlukla dingin. Suyun ısısıysa tam çocuklara göre…
Merkezde gezerken…
Göcek aslında küçük bir yerleşim. Baştan başa 10 dakikada yürünüyor. Marinasında lüks mağazalar, çarşısında hediyelik eşya dükkânları, takıcılar ve kafeler var. Şanslıysanız meydanda bir köy düğününe denk gelebilirsiniz. Biz ilk akşam Mercan Pizza’ya gittik ve yine memnun kaldık. Portakal ağaçlarının altındaki Dursun Usta et sevenler için övülen bir mekân. Denize yakın iyi bir balık restoranı arayanlar için de Can Restoran iyi bir alternatif. Dondurma tutkunu çocukların en sevdiği yer Baba Dondurma; topu 35 lira.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anne-kiz-gezginlerimiz-gocekte.html
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te...
Küçükken tatilin tamamını yazlıkta geçiren şanslı çocuklardandım ben. Denize, güneşe öyle bir doyardık ki kapkara olurdum. Çalışan anne-babaların çocukları maalesef artık bu kadar şanslı değil. Kızım Lorin de onlardan biri. Bu yüzden her fırsatta, iki günlüğüne bile olsa soluğu deniz kıyısı bir yerde alıyoruz, İstanbul dahil. Kendisi 3 yaşında küçük bir gezgin. Herkes iyi bilir ki çocukla seyahat pek kolay değildir. Bu küçük gezginle seyahatlerimizi bundan sonra burada sizlerle paylaşacağım. Bazen otel, bazen kamp, bazen karavanda olacağız… İlk rotamız Göcek ve muhteşem koyları. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 20 dakika. “Göcek’in nesi güzel” sorusuna vereceğim ilk cevap koyları olur. İster size özel bir tekneyle açılın, ister günübirlik turlara katılın ama muhakkak koyları gezin.
Bir gecelik tur yaptık
Başlangıç olarak bir gece konaklamalı bir tekneyle açıldık. Çok şükür deniz tutmadı Lorin’i… Yüzme bilmeyen çocuklarla tekneden denize girmek zor ama kolluk ya da simit işinizi kolaylaştırır. Bir de küçük bir şişme havuz atarsanız bavula, teknedeyken içine su doldurup ona özel bir havuz yaratmanız beş dakikanızı alır. Teknede çocuklar için seçenek az. Ben de giderken sıkılır mı tedirginliği yaşadım ancak tüm gün deniz ve güneşte olmak öyle bir yorulmasını sağlıyor ki akşam erkenden uyuyakaldı.
Denizin üzerinde bizi kurtaran ‘market tekne’
Tekne tatili için diğer endişemse kıyıdan uzak olmaktı… Sütü bitebilir, dondurma diye tutturabilir, evde kesin bir şeyini unuturuz ve onu isteyebilir diye düşünüyordum. Ancak CarrefourSA’nın Göcek koylarında dolaşan market teknesini görünce rahatladım. Koy koy dolaşıyorlar ya da siz teknenizdeki bota binip açık denizde onların yanına gidiyorsunuz. Bunlar mümkün değilse de sipariş veriyorsunuz, teknenize getiriyorlar. Üstelik karadaki market fiyatına.
Tekne turumuzdan sonra koyları gezmek için Göcek’teki Dalya Life Göcek Otel’de kaldık. Burası çocuklarla çok rahat edebileceğiniz lüks bungalovlu butik bir otel. Yemyeşil sığla ormanı içinde. Sayısız meyve ağacından meyve, Dalya tarlasından sebze toplayabiliyorsunuz. Havuzu da sığ başlayıp ilerleyince derinleşiyor, çocuklar epey mutlu.
İnlice temiz ve uygun fiyatlı
Biz ilk günümüzü Göcek’e çok yakın İnlice Koyu’nda geçirdik. Bir sonraki gün Katrancı Koyu’na gittik. İnlice ne kadar güzel ve uygun fiyatlıysa Katrancı bir o kadar kalabalık ve kötü işletme mağduru. İnlice’deki tesisi belediye işletiyor, son derece temiz. Fiyatlar özel plajlara oranla gerçekten çok uygun. Soyunma kabinlerinden tuvaletlere kadar her yer devamlı yıkanıyor. İsterseniz şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da sandalyelerinizi yanınızda götürebilirsiniz. İçeride çocuk parkı ve plaj voleybolu alanı var. Suyu ılık, deniz kıyısı kumluk, tabanı çakıllı. Deniz kısa sürede derinleşiyor, çocuklara dikkat!
Katrancı Koyu’nda İnlice’deki gibi rahat edemedik. Kapalı bir koy olduğu için denizi çoğunlukla dingin, hem kıyısı hem de tabanı kum. Çocuklu ailelerin de çokça tercih ettiği bir yer ancak sezonda son derece kalabalık. İçerideki işletme özel ve rakipsiz olduğundan fiyatlar epey pahalı. Küçük çay 9, Türk kahvesi 25, tost 55 lira.
Biz günün geri kalanını Fethiye’ye yakın olan Çiftlik’teki Karataş Plajı’nda geçirdik. İster şezlong kiralayın, ister yanınızda götürün. İşletmenin fiyatları hizmetine göre makul ve denizi çoğunlukla dingin. Suyun ısısıysa tam çocuklara göre…
Merkezde gezerken…
Göcek aslında küçük bir yerleşim. Baştan başa 10 dakikada yürünüyor. Marinasında lüks mağazalar, çarşısında hediyelik eşya dükkânları, takıcılar ve kafeler var. Şanslıysanız meydanda bir köy düğününe denk gelebilirsiniz. Biz ilk akşam Mercan Pizza’ya gittik ve yine memnun kaldık. Portakal ağaçlarının altındaki Dursun Usta et sevenler için övülen bir mekân. Denize yakın iyi bir balık restoranı arayanlar için de Can Restoran iyi bir alternatif. Dondurma tutkunu çocukların en sevdiği yer Baba Dondurma; topu 35 lira.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anne-kiz-gezginlerimiz-gocekte.html
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te...
Küçükken tatilin tamamını yazlıkta geçiren şanslı çocuklardandım ben. Denize, güneşe öyle bir doyardık ki kapkara olurdum. Çalışan anne-babaların çocukları maalesef artık bu kadar şanslı değil. Kızım Lorin de onlardan biri. Bu yüzden her fırsatta, iki günlüğüne bile olsa soluğu deniz kıyısı bir yerde alıyoruz, İstanbul dahil. Kendisi 3 yaşında küçük bir gezgin. Herkes iyi bilir ki çocukla seyahat pek kolay değildir. Bu küçük gezginle seyahatlerimizi bundan sonra burada sizlerle paylaşacağım. Bazen otel, bazen kamp, bazen karavanda olacağız… İlk rotamız Göcek ve muhteşem koyları. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 20 dakika. “Göcek’in nesi güzel” sorusuna vereceğim ilk cevap koyları olur. İster size özel bir tekneyle açılın, ister günübirlik turlara katılın ama muhakkak koyları gezin.
Bir gecelik tur yaptık
Başlangıç olarak bir gece konaklamalı bir tekneyle açıldık. Çok şükür deniz tutmadı Lorin’i… Yüzme bilmeyen çocuklarla tekneden denize girmek zor ama kolluk ya da simit işinizi kolaylaştırır. Bir de küçük bir şişme havuz atarsanız bavula, teknedeyken içine su doldurup ona özel bir havuz yaratmanız beş dakikanızı alır. Teknede çocuklar için seçenek az. Ben de giderken sıkılır mı tedirginliği yaşadım ancak tüm gün deniz ve güneşte olmak öyle bir yorulmasını sağlıyor ki akşam erkenden uyuyakaldı.
Denizin üzerinde bizi kurtaran ‘market tekne’
Tekne tatili için diğer endişemse kıyıdan uzak olmaktı… Sütü bitebilir, dondurma diye tutturabilir, evde kesin bir şeyini unuturuz ve onu isteyebilir diye düşünüyordum. Ancak CarrefourSA’nın Göcek koylarında dolaşan market teknesini görünce rahatladım. Koy koy dolaşıyorlar ya da siz teknenizdeki bota binip açık denizde onların yanına gidiyorsunuz. Bunlar mümkün değilse de sipariş veriyorsunuz, teknenize getiriyorlar. Üstelik karadaki market fiyatına.
Tekne turumuzdan sonra koyları gezmek için Göcek’teki Dalya Life Göcek Otel’de kaldık. Burası çocuklarla çok rahat edebileceğiniz lüks bungalovlu butik bir otel. Yemyeşil sığla ormanı içinde. Sayısız meyve ağacından meyve, Dalya tarlasından sebze toplayabiliyorsunuz. Havuzu da sığ başlayıp ilerleyince derinleşiyor, çocuklar epey mutlu.
İnlice temiz ve uygun fiyatlı
Biz ilk günümüzü Göcek’e çok yakın İnlice Koyu’nda geçirdik. Bir sonraki gün Katrancı Koyu’na gittik. İnlice ne kadar güzel ve uygun fiyatlıysa Katrancı bir o kadar kalabalık ve kötü işletme mağduru. İnlice’deki tesisi belediye işletiyor, son derece temiz. Fiyatlar özel plajlara oranla gerçekten çok uygun. Soyunma kabinlerinden tuvaletlere kadar her yer devamlı yıkanıyor. İsterseniz şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da sandalyelerinizi yanınızda götürebilirsiniz. İçeride çocuk parkı ve plaj voleybolu alanı var. Suyu ılık, deniz kıyısı kumluk, tabanı çakıllı. Deniz kısa sürede derinleşiyor, çocuklara dikkat!
Katrancı Koyu’nda İnlice’deki gibi rahat edemedik. Kapalı bir koy olduğu için denizi çoğunlukla dingin, hem kıyısı hem de tabanı kum. Çocuklu ailelerin de çokça tercih ettiği bir yer ancak sezonda son derece kalabalık. İçerideki işletme özel ve rakipsiz olduğundan fiyatlar epey pahalı. Küçük çay 9, Türk kahvesi 25, tost 55 lira.
Biz günün geri kalanını Fethiye’ye yakın olan Çiftlik’teki Karataş Plajı’nda geçirdik. İster şezlong kiralayın, ister yanınızda götürün. İşletmenin fiyatları hizmetine göre makul ve denizi çoğunlukla dingin. Suyun ısısıysa tam çocuklara göre…
Merkezde gezerken…
Göcek aslında küçük bir yerleşim. Baştan başa 10 dakikada yürünüyor. Marinasında lüks mağazalar, çarşısında hediyelik eşya dükkânları, takıcılar ve kafeler var. Şanslıysanız meydanda bir köy düğününe denk gelebilirsiniz. Biz ilk akşam Mercan Pizza’ya gittik ve yine memnun kaldık. Portakal ağaçlarının altındaki Dursun Usta et sevenler için övülen bir mekân. Denize yakın iyi bir balık restoranı arayanlar için de Can Restoran iyi bir alternatif. Dondurma tutkunu çocukların en sevdiği yer Baba Dondurma; topu 35 lira.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anne-kiz-gezginlerimiz-gocekte.html
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te...
Küçükken tatilin tamamını yazlıkta geçiren şanslı çocuklardandım ben. Denize, güneşe öyle bir doyardık ki kapkara olurdum. Çalışan anne-babaların çocukları maalesef artık bu kadar şanslı değil. Kızım Lorin de onlardan biri. Bu yüzden her fırsatta, iki günlüğüne bile olsa soluğu deniz kıyısı bir yerde alıyoruz, İstanbul dahil. Kendisi 3 yaşında küçük bir gezgin. Herkes iyi bilir ki çocukla seyahat pek kolay değildir. Bu küçük gezginle seyahatlerimizi bundan sonra burada sizlerle paylaşacağım. Bazen otel, bazen kamp, bazen karavanda olacağız… İlk rotamız Göcek ve muhteşem koyları. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 20 dakika. “Göcek’in nesi güzel” sorusuna vereceğim ilk cevap koyları olur. İster size özel bir tekneyle açılın, ister günübirlik turlara katılın ama muhakkak koyları gezin.
Bir gecelik tur yaptık
Başlangıç olarak bir gece konaklamalı bir tekneyle açıldık. Çok şükür deniz tutmadı Lorin’i… Yüzme bilmeyen çocuklarla tekneden denize girmek zor ama kolluk ya da simit işinizi kolaylaştırır. Bir de küçük bir şişme havuz atarsanız bavula, teknedeyken içine su doldurup ona özel bir havuz yaratmanız beş dakikanızı alır. Teknede çocuklar için seçenek az. Ben de giderken sıkılır mı tedirginliği yaşadım ancak tüm gün deniz ve güneşte olmak öyle bir yorulmasını sağlıyor ki akşam erkenden uyuyakaldı.
Denizin üzerinde bizi kurtaran ‘market tekne’
Tekne tatili için diğer endişemse kıyıdan uzak olmaktı… Sütü bitebilir, dondurma diye tutturabilir, evde kesin bir şeyini unuturuz ve onu isteyebilir diye düşünüyordum. Ancak CarrefourSA’nın Göcek koylarında dolaşan market teknesini görünce rahatladım. Koy koy dolaşıyorlar ya da siz teknenizdeki bota binip açık denizde onların yanına gidiyorsunuz. Bunlar mümkün değilse de sipariş veriyorsunuz, teknenize getiriyorlar. Üstelik karadaki market fiyatına.
Tekne turumuzdan sonra koyları gezmek için Göcek’teki Dalya Life Göcek Otel’de kaldık. Burası çocuklarla çok rahat edebileceğiniz lüks bungalovlu butik bir otel. Yemyeşil sığla ormanı içinde. Sayısız meyve ağacından meyve, Dalya tarlasından sebze toplayabiliyorsunuz. Havuzu da sığ başlayıp ilerleyince derinleşiyor, çocuklar epey mutlu.
İnlice temiz ve uygun fiyatlı
Biz ilk günümüzü Göcek’e çok yakın İnlice Koyu’nda geçirdik. Bir sonraki gün Katrancı Koyu’na gittik. İnlice ne kadar güzel ve uygun fiyatlıysa Katrancı bir o kadar kalabalık ve kötü işletme mağduru. İnlice’deki tesisi belediye işletiyor, son derece temiz. Fiyatlar özel plajlara oranla gerçekten çok uygun. Soyunma kabinlerinden tuvaletlere kadar her yer devamlı yıkanıyor. İsterseniz şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da sandalyelerinizi yanınızda götürebilirsiniz. İçeride çocuk parkı ve plaj voleybolu alanı var. Suyu ılık, deniz kıyısı kumluk, tabanı çakıllı. Deniz kısa sürede derinleşiyor, çocuklara dikkat!
Katrancı Koyu’nda İnlice’deki gibi rahat edemedik. Kapalı bir koy olduğu için denizi çoğunlukla dingin, hem kıyısı hem de tabanı kum. Çocuklu ailelerin de çokça tercih ettiği bir yer ancak sezonda son derece kalabalık. İçerideki işletme özel ve rakipsiz olduğundan fiyatlar epey pahalı. Küçük çay 9, Türk kahvesi 25, tost 55 lira.
Biz günün geri kalanını Fethiye’ye yakın olan Çiftlik’teki Karataş Plajı’nda geçirdik. İster şezlong kiralayın, ister yanınızda götürün. İşletmenin fiyatları hizmetine göre makul ve denizi çoğunlukla dingin. Suyun ısısıysa tam çocuklara göre…
Merkezde gezerken…
Göcek aslında küçük bir yerleşim. Baştan başa 10 dakikada yürünüyor. Marinasında lüks mağazalar, çarşısında hediyelik eşya dükkânları, takıcılar ve kafeler var. Şanslıysanız meydanda bir köy düğününe denk gelebilirsiniz. Biz ilk akşam Mercan Pizza’ya gittik ve yine memnun kaldık. Portakal ağaçlarının altındaki Dursun Usta et sevenler için övülen bir mekân. Denize yakın iyi bir balık restoranı arayanlar için de Can Restoran iyi bir alternatif. Dondurma tutkunu çocukların en sevdiği yer Baba Dondurma; topu 35 lira.
0 notes
Text
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te... - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anne-kiz-gezginlerimiz-gocekte.html
Anne kız gezginlerimiz Göcek'te...
Küçükken tatilin tamamını yazlıkta geçiren şanslı çocuklardandım ben. Denize, güneşe öyle bir doyardık ki kapkara olurdum. Çalışan anne-babaların çocukları maalesef artık bu kadar şanslı değil. Kızım Lorin de onlardan biri. Bu yüzden her fırsatta, iki günlüğüne bile olsa soluğu deniz kıyısı bir yerde alıyoruz, İstanbul dahil. Kendisi 3 yaşında küçük bir gezgin. Herkes iyi bilir ki çocukla seyahat pek kolay değildir. Bu küçük gezginle seyahatlerimizi bundan sonra burada sizlerle paylaşacağım. Bazen otel, bazen kamp, bazen karavanda olacağız… İlk rotamız Göcek ve muhteşem koyları. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 20 dakika. “Göcek’in nesi güzel” sorusuna vereceğim ilk cevap koyları olur. İster size özel bir tekneyle açılın, ister günübirlik turlara katılın ama muhakkak koyları gezin.
Bir gecelik tur yaptık
Başlangıç olarak bir gece konaklamalı bir tekneyle açıldık. Çok şükür deniz tutmadı Lorin’i… Yüzme bilmeyen çocuklarla tekneden denize girmek zor ama kolluk ya da simit işinizi kolaylaştırır. Bir de küçük bir şişme havuz atarsanız bavula, teknedeyken içine su doldurup ona özel bir havuz yaratmanız beş dakikanızı alır. Teknede çocuklar için seçenek az. Ben de giderken sıkılır mı tedirginliği yaşadım ancak tüm gün deniz ve güneşte olmak öyle bir yorulmasını sağlıyor ki akşam erkenden uyuyakaldı.
Denizin üzerinde bizi kurtaran ‘market tekne’
Tekne tatili için diğer endişemse kıyıdan uzak olmaktı… Sütü bitebilir, dondurma diye tutturabilir, evde kesin bir şeyini unuturuz ve onu isteyebilir diye düşünüyordum. Ancak CarrefourSA’nın Göcek koylarında dolaşan market teknesini görünce rahatladım. Koy koy dolaşıyorlar ya da siz teknenizdeki bota binip açık denizde onların yanına gidiyorsunuz. Bunlar mümkün değilse de sipariş veriyorsunuz, teknenize getiriyorlar. Üstelik karadaki market fiyatına.
Tekne turumuzdan sonra koyları gezmek için Göcek’teki Dalya Life Göcek Otel’de kaldık. Burası çocuklarla çok rahat edebileceğiniz lüks bungalovlu butik bir otel. Yemyeşil sığla ormanı içinde. Sayısız meyve ağacından meyve, Dalya tarlasından sebze toplayabiliyorsunuz. Havuzu da sığ başlayıp ilerleyince derinleşiyor, çocuklar epey mutlu.
İnlice temiz ve uygun fiyatlı
Biz ilk günümüzü Göcek’e çok yakın İnlice Koyu’nda geçirdik. Bir sonraki gün Katrancı Koyu’na gittik. İnlice ne kadar güzel ve uygun fiyatlıysa Katrancı bir o kadar kalabalık ve kötü işletme mağduru. İnlice’deki tesisi belediye işletiyor, son derece temiz. Fiyatlar özel plajlara oranla gerçekten çok uygun. Soyunma kabinlerinden tuvaletlere kadar her yer devamlı yıkanıyor. İsterseniz şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da sandalyelerinizi yanınızda götürebilirsiniz. İçeride çocuk parkı ve plaj voleybolu alanı var. Suyu ılık, deniz kıyısı kumluk, tabanı çakıllı. Deniz kısa sürede derinleşiyor, çocuklara dikkat!
Katrancı Koyu’nda İnlice’deki gibi rahat edemedik. Kapalı bir koy olduğu için denizi çoğunlukla dingin, hem kıyısı hem de tabanı kum. Çocuklu ailelerin de çokça tercih ettiği bir yer ancak sezonda son derece kalabalık. İçerideki işletme özel ve rakipsiz olduğundan fiyatlar epey pahalı. Küçük çay 9, Türk kahvesi 25, tost 55 lira.
Biz günün geri kalanını Fethiye’ye yakın olan Çiftlik’teki Karataş Plajı’nda geçirdik. İster şezlong kiralayın, ister yanınızda götürün. İşletmenin fiyatları hizmetine göre makul ve denizi çoğunlukla dingin. Suyun ısısıysa tam çocuklara göre…
Merkezde gezerken…
Göcek aslında küçük bir yerleşim. Baştan başa 10 dakikada yürünüyor. Marinasında lüks mağazalar, çarşısında hediyelik eşya dükkânları, takıcılar ve kafeler var. Şanslıysanız meydanda bir köy düğününe denk gelebilirsiniz. Biz ilk akşam Mercan Pizza’ya gittik ve yine memnun kaldık. Portakal ağaçlarının altındaki Dursun Usta et sevenler için övülen bir mekân. Denize yakın iyi bir balık restoranı arayanlar için de Can Restoran iyi bir alternatif. Dondurma tutkunu çocukların en sevdiği yer Baba Dondurma; topu 35 lira.
0 notes
Text
Oktay Kaynarca‘nın Yeni Dizisi "Bu Cihana Sığmazam"dan İlk Kareler
Oktay Kaynarca‘nın Yeni Dizisi "Bu Cihana Sığmazam"dan İlk Kareler
Usta oyuncu Oktay Kaynarca‘nın hayranlarını soluksuz bekleten yepyeni dizisinden ilk görüntüler basına servis edildi. İşte Atv ekranlarının fenomen olmaya aday dizisi "Bu Cihana Sığmazam"dan ilk kareler… Oyuncu Oktay Kaynarca ‘nın hem başrollerinde olduğu hem de yapımcılığını üstlendiği, Atv televizyonlarının yeni dizisi olan ‘Ben Bu Cihana Sığmazam ‘dan hayranlarını heyecanlandıracak ilk görüntüler geldi… Sevmek Zamanı 3. Bölüm 2. Fragmanı Yayında! En son "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı dizide başrollerinde boy gösteren Oktay Kaynarca, ekrana dönüyor. Soluksuz beklenen "Ben Bu Cihana Sığmazam" adlı dizinin çekimleri ise tam gaz başladı… Hikaye İstanbul, Buhara Ve Semerkant ‘da Çekilecek… Gazeteci Birsen Altuntaş ‘ın hazırladığı özel haberine göre, proje tasarım ve genel hikayesini Oktay Kaynarca ile Onur Tan ‘ın oluşturduğu projenin yapımcılığını ‘Güzel Adamlar Medya’ üstleniyor. Onur Tan yönetmen koltuğunda oturuyorken, yapımın senaryosunu Yusuf Reha Alp, Ali Can Yaraş ile Mahinur Ergun kaleme aldı. Herkes tarafından merakla beklenen yapımın set çekimlerinden ise ilk kareler gelmeye başladı. Set ekibi İstanbul çekimleri ardından hikayenin yurtdışında geçen bölümlerini çekmek için ipek yolunun başkenti ve aynı zamanda dünya tarihinde 16 devlete başkentlik yapmış olan Buhara ile Semerkand ‘a gidecekler… Oyuncu Kadrosu Adeta Yıldızlar Geçidi!… Önümüzdeki sezonda seyircisinin karşısında hazır olacak olan ‘Ben Bu Cihana Sığmazam ‘ın oyuncu kadrosunda Oktay Kaynarca (Cezayir), Ebru Özkan (Leyla), Pelin Akil (Firuze), Ali Seçkiner Alıcı (urban Baba), Hakan Karahan (Dumrul), Erkan Sever (Orhan), Ragıp Savaş (Atakan), Gülenay Kalkan Ünlüoğlu (Elmas), Eren Vurdem (Azamet), Aslı Sevi (Azade), Kerem Kupacı (Ethem), Ziya Kürküt (Bekir), Pelin Uluksar (Süheyla), Mina Derman (Suna), Batuhan Sezer (Ömer Asaf), , Değer Alp (Canan), Başak Kıvılcım Ertanoğlu (Zühre), Burcu Binici (Meltem), Ömer Kurt (Kerim), Mert Kırlak (George Bagnall), Ahmet Yıldırım (Cafer), Tanıl Yöntem (Canberk), Doruk Öztürk (Şamil), Osman Albayrak (Beyler Divanı Azer), Melisa Duru Ünal (Mercan), Aylar Melayeva (Sevim), Hanbey Oğuzhan Çoban (Besim) ve Işıl Yücesoy (Gülendam) yer alıyor… Oktay Kaynarca kimdir? Oktay Kaynarca‘nın Yeni Dizisi "Bu Cihana Sığmazam"dan İlk Kareler Read the full article
0 notes
Text
Bursa'da festival zamanı
https://pazaryerigundem.com/haber/179811/bursada-festival-zamani/
Bursa'da festival zamanı
Türkiye’nin en uzun soluklu etkinliği Uluslararası Bursa Festivali’nin 62’ncisi, 5-31 Temmuz tarihleri arasında birbirinden ünlü sanatçı ve grupların katılımıyla gerçekleştirilecek. Festival, Siudy Garrido Flamenko Topluluğu ve Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası konseriyle 5 Temmuz’da başlayacak ve 31 Temmuz’da Büyük Ev Ablukada konseri ile sona erecek.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen 62’nci Uluslararası Bursa Festivali’nin tanıtım toplantısı, Kültürpark Altınceylan Tesisleri’nde yapıldı. Festivalin tanıtım toplantısına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, BKSTV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Atış, BKSTV Genel Sekreteri Fehim Ferik, BKSTV Yönetim Kurulu, sponsor firmaların temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
BURSA MÜZİĞE DOYACAK Uluslararası Bursa Festivali bu yıl 5 Temmuz’da Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın Siudy Garrido Flamenko Topluluğu ile Merinos Park’ta yapacağı konserle start alacak. Bursalılar, festivalde Duble Salih, Ramazan Sesler, Gülcan Altan’ı dinleme fırsatı bulacak. İbrahim Yazıcı şefliğinde Pera Flarmoni Orkestrası ile Şevval Sam, izleyenlere unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. Türkiye’nin en güçlü seslerinden Fatih Erkoç ile önde gelen caz piyanistlerinden Kerem Görsev de ‘Jazz Project’ projesiyle müzikseverlerle buluşacak. Festival kapsamında Feride Hilal Akın, Ahmet Özhan, Anna Maria Jopek, Dedublüman Grubu da sahne alacak. Nükhet Duru, Pow Trio ve gitarist Cenk Erdoğan ile birlikte ‘Nünü Caz Söylüyor’ konseriyle sevenleriyle buluşacak. Usta müzisyen Bülent Ortaçgil’in ‘Kadın Sesi Değmiş Şarkılar’ özel projesinde ise kendisine sahnede Jehan Barbur, Dilek Türkan, Zuhal Olcay ve Ceylan Ertem eşlik edecek. Festivalde, İran, Azerbaycan ve Türkiye kültür yelpazesini dünya müziğiyle harmanlayan ‘No Land Topluluğu’, İrlanda’nın dans ve müzik kültürünün özgün lezzetini enstrümanları ve dansçılarıyla sahneleyen ‘Celtic Legends’, İBB Kent Orkestrası da Bursalılar için sahne alacak. Bülent Ünlüataer tarafından Zeki Müren’in eserleri de festival kapsamında seslendirilecek. Bağlama virtüözü Erdal Akkaya ise Berlin Senfoni Oda Orkestrası ile sahne alacak. Dünya müziğinin sevilen sanatçılarından Mercan Dede, Hayko Cepkin ve Ceza, Bursalılar için performans sergileyecek. Köfn, Bedreddin Oratoryosu, Aziza Mustafa Zadeh, Erkan Oğur-Coşkun Karademir-Derya Türkan, Emel Mathlouthi, Burçin Büke-Güvenç Dağüstün-Zuhal Olcay, Şenay Lambaoğlu, Büyük Ev Ablukada konserleri de Bursalılarla buluşacak.
“FESTİVALİMİZİ TÜM BURSA’NIN FESTİVALİ HALİNE GETİRECEĞİZ” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 62. Uluslararası Bursa Festivali’nin heyecanını yaşadıklarını söyledi. Bursa’da sanatın varlığının sürdürülebilmesi için BKSTV’nin önem taşıdığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, emeği geçenlere teşekkür etti. Sanata değer veren kentlerin daha fazla öne çıktığını dile getiren Başkan Bozbey, “Bursa’da bu değerlere sahip çıkmayı önemsiyoruz. Bir kenti sadece binaları, sokakları, yolları ya da meydanları ile tanımlarsak eksik olur. Bir kent kimliğini, o kentin kültüründen ve o kültürden beslenen sanatsal atmosferinden kazanır. Kültür ve sanatla zenginleşen şehirler, yaşanabilir, anlamlı ve ölümsüz hale gelir. Biz istiyoruz ki Bursa’mızın her ilçesi, her mahallesi, her sokağı kültür ve sanat etkinlikleriyle dolup taşsın, canlansın ve şenlensin. Ve her yaştan, her kesimden yurttaşımız sanat faaliyetlerine ulaşsın. İşte tam da bu yüzden festivalimizi, Yıldırım, Kestel, İznik, Nilüfer, Mustafakemalpaşa ve Osmangazi ilçelerimizde de gerçekleştireceğiz. 17 ilçede bu festivalin etkin biçimde kutlanmasını ve festival kenti Bursa’yı insanlarımızın hissetmesini hedefliyoruz. Altın Karagöz Halk Dansları yarışmasına katılan ekiplerimiz de 17 ilçemizde gösteri yapacak. Böylece festivalimizi tüm Bursa’nın festivali haline getirmek için çalışmalarımıza bu yıldan başlamış olduk” dedi.
“FESTİVALİ, BÜYÜK BİR COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu bilinçle, dünyanın kültür ve sanat takvimine giren etkinlikler düzenleyerek, kente değer katmaya önem verdiğini söyleyen Başkan Bozbey, kente sanat coşkusunu yaşatan en önemli etkinliğin de Uluslararası Bursa Festivali olduğunu dile getirdi. Bursa’nın, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda zengin kültürü ve sanat geleneğiyle de öne çıkması gerektiğini anlatan Başkan Bozbey, “Bu topraklarda yetişen pek çok değerli sanatçımız, eserleriyle yurdumuza hatta dünyaya ilham kaynağı olmuş, sanatseverlerin kalplerine dokunmayı başarmışlardır. Ama Bursalılar bunları maalesef tanımıyor. Yakın zaman içerisinde bununla ilgili çalışmamız da olacak.
Biz Bursa’nın tüm sanatçılarının Bursalılar tarafından bilinmesini ve tanıtılmasını arzuluyoruz. Bu kentin ruhunda, sanatın ve estetiğin her zaman bir yeri olmuştur. Bu yıl 62.’sini düzenleyeceğimiz Uluslararası Bursa Festivali de bu ruhun en önemli temsilcilerinden biridir. 1962 yılından bu yana Bursa’mızın kültür ve sanat hayatına anlamlı bir boyut kazandıran Uluslararası Bursa Festivali’ni, bu yıl büyük bir coşkuyla gerçekleştireceğiz. Yerli ve yabancı pek çok sanatçının sahne alacağı bu yıl ki festivalimizde, müziğin, dansın ve sahne sanatlarının büyülü dünyasına beraber adım atacak ve sanatın evrensel diline hep birlikte tanık olacağız. 5-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz 62. Uluslararası Bursa Festivali’yle, farklı kültürleri ve sanatçıları bir araya getirerek barışın ve kardeşliğin mesajını dünyaya yayacağız” diye konuştu.
“TÜM SANATSEVERLERİ, FESTİVALE DAVET EDİYORUM” Bursa’nın dünyada en çok bilinen etkinliklerinden birinin de Uluslararası Bursa Festivali kapsamında gerçekleştirilen Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, kentin kültür ve sanat hayatında önemli bir yeri olan organizasyonun bu yıl 36.’sını düzenleyeceklerini söyledi. Altın Karagöz’ün dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan kültürlerin, halk danslarını dünyaya sunmaları, kültürlerini özgürce sergilemeleri için önemli bir fırsat olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, “Kendine özgü formatıyla geleneksel çizgisini koruyarak bugün 36. yılına ulaşan, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nın kentimizde düzenleniyor olmasını son derece anlamlı buluyoruz.
Festivalin bugünlere ulaşmasını sağlayan belediye başkanlarına, BKSTV yöneticilerine ve çalışanlarına, destek veren sponsor firmalara teşekkür ediyorum. Tüm sanatseverleri, 5-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz 62. Uluslararası Bursa Festivali’ne davet ediyorum. Gelin hep birlikte bu özel festivale ortak olalım ve sanatın büyülü dünyasına birlikte adım atalım. Uluslararası Bursa Festivali’nin Bursa’mız ve yurdumuz için keyifli ve unutulmaz bir festival olacağını biliyorum. Sanatın iyileştiren ve kaynaştıran gücünün Bursa’mıza bir gülümseyiş daha eklemesini diliyorum” dedi.
BKSTV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Atış, 1962 yılından bu yana devam eden Türkiye’nin en uzun soluklu tek etkinliği Uluslararası Bursa Festivali’nin bu yıl 62.’sini gerçekleştireceklerini hatırlattı. Müzeyyen Senar ve Zeki Müren’in eşsiz sesleriyle başlayan, kuşaktan kuşağa 62 yıldır devam eden bu öykünün 5 – 31 Temmuz tarihleri arasında Bursa’yı aydınlatmaya devam edeceğini söyleyen Metin Atış, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışmasının da 36’ncısını gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Kültür, sanat kalitesini arttırmak amacıyla yapılan çalışmalara destek veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e, vakfın onursal başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik nezdinde Durmazlar Makine’ye Uludağ Premium’a, Harput Holding’e, Şahinkaya Koleji’ne, Özhan Marketler Zinciri’ne, Türk Hava Yolları’na, Karina Otel’e, Çay Taze’ye, Opel- Nescar’a, Kardelen Kestane Şekerleri’ne ve Hayat Hastanesi, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nın ana sponsoru Referans Holding’e, Durmazlar Holding’e ve SÜTAŞ’a teşekkür eden Atış, sanatseverleri ilk günün heyecanıyla yeni anılar biriktirecekleri festival coşkusuna eşlik etmeye davet etti. Atış, hem şehrin bu tür değerlerine sahip çıktıkları için hem de bunun bir parçası oldukları için mutluluk duyduklarını dile getirdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
Deniz temalı film ve belgesel tavsiyeleri-5 İzledikten sonra yorumlarınızı bırakmayı, arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın 👇🧜♂️🤿🧜♀️ Sona Doğru (2013) - Mercan Peşinde IMDb:6.9 Margin Call'un yönetmeni J.C. Chandor'ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı filmin başrolünde usta sinemacı Robert Redford bulunuyor. Hint Okyanusu'nda tek başına gezinti yapan bir adam, yatının bir gemi konteynırına çarpması üzerine bilincini kaybeder. Uyandığında bilinci yerinde değildir ve kazayı yavaş yavaş hatırlamaya başlar. Telsiz, radyo ve navigasyon ekipmanını kaybetmiştir ve vahşi bir fırtınanın tam ortasında kalmıştır. Teknik donanımları olmadan bir hiç olan adam direnişi ve tecrübeli denizcilik geçmişi sayesinde hayatta kalacağına inanmaktadır. Okyanusun ve dalgalarının sesine kulak verir ve planlarını bu dalgalara göre yaparak yakınlarından bir geminin geçmesini dilemeye başlar. Ancak bu direniş hali zannettiği kadar kolay olmayacaktır. Zira okyanus son derece tehlikeli köpekbalıklarıyla doluyken doğal kaynakları da tükenmek üzeredir. #bursa #dalisakademisi #belgesel #film #tavsiye #deniz #denizkonulufilm #belgeseltavsiye #denizkonulubelgel #filmtavsiye #scubalove #dalıcı #dalışıseviyoruz #deniziseviyoruz #izlemelisin #mutlakaizle #tavsiyeet #scubadiving #doğalhayat #doğalyaşam #doğalhayatıkoru #denizikoru #okyanuslarıkoru #allislost #SonaDoğru (Bursa) https://www.instagram.com/p/CQtWvRMFgV6/?utm_medium=tumblr
#bursa#dalisakademisi#belgesel#film#tavsiye#deniz#denizkonulufilm#belgeseltavsiye#denizkonulubelgel#filmtavsiye#scubalove#dalıcı#dalışıseviyoruz#deniziseviyoruz#izlemelisin#mutlakaizle#tavsiyeet#scubadiving#doğalhayat#doğalyaşam#doğalhayatıkoru#denizikoru#okyanuslarıkoru#allislost#sonadoğru
0 notes
Photo
Nurullah Ateş Usta İşçilikli Firuze, Mercan, Gümüş Kakma Sanatı Oltu #firuze #firuzetaşı #mercan #gümüş #kakmasanatı #erzurum #oltu #oltutesbih #tespih #tesbih #dua #zikir #blackamber #yerlikehribar #millikehribar #siyah #kara #black #amber https://www.instagram.com/p/CPLtT1YFsdJ/?utm_medium=tumblr
#firuze#firuzetaşı#mercan#gümüş#kakmasanatı#erzurum#oltu#oltutesbih#tespih#tesbih#dua#zikir#blackamber#yerlikehribar#millikehribar#siyah#kara#black#amber
0 notes
Text
Bilekliklerin İnanılmaz Güçleri ve Mucizevi Faydaları!
Bileklik
Bileklikler, deyince akla gelen ürünlerin sınırı yoktur. Yüzlerce bileklik modelleri ''Tesbih Atölyesi'' güvencesi ile sizlere sunulmaktadır. Atölyemizde hazırladığımız doğal taşlar önce cilalanır. Sonrasında delim işlemi yapıldıktan sonra doğal taşlar tek tek el işciliği ile örülerek makrome yapılır. Taşların her birinin ayrı ayrı özelliği ve farklı farklı faydası mevcuttur. Örneğin sünnet olan Akik taşı bileklik, kişinin negatif enerjilerden arındırır ve pozitif enerjilere dönüştürür. Baş ağrısı ve sinir stresi alacaktır. Sizlere hazırladığımız %100 orijinal doğal taşlardan sunduğumuz bileklikler Türkiye'nin en uygun fiyat garantisi ile sunulmaktadır. Bayan Bileklik, Örneğin zultanit taşı bileklik, ortam ışığına göre 7 renk değiştirmektedir. His taşı bileklikler de vücut ısısına göre 12 renk değiştirmektedir. Teninize temas ettiği anda kahverengiden yeşile, yeşilden, mavi, eflatun, turkuaz gibi renklere dönüşmektedir.
Bileklik Fiyatları
Bileklik fiyatlarından bahsetmek istedik. Erkek Bileklik, Piyasada satılan gerçek bir akik taşlı bileklik 100 TL üzeri fiyatlardan başlar. ''Tesbih Atölyesi'' sizlere 39.90 TL'den başlayan akik taşı bileklikler sunar bunun gibi yüzlerce doğal taşlardan hazırladığımız ve kehribar taşlarından hazırlanan bileklikler en uygun fiyat garantisi ile sizlere sunulmaktadır. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz. Bileklik fiyatlarında %70'e varan indirim fırsatlarını sizlere sunmuş bulunmaktayız. İddia ediyoruz. Türkiye'nin en uygun fiyat garantisini sizlere veriyoruz.
Bileklik Modelleri
Doğal taş erkek bileklik modellerinden bahsetmek istedik. Yüzlerce doğal taş ve kehribar taşlarından hazırladığımız el işciliği bileklik modelleri ve çeşitlerini sizlere sunmaktayız. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' sizlerle. Orijinal ve kaliteli bileklikler ne yazık ki piyasada satılmamaktadır. Doğal taş denilip turkuaz taşlarının boyanıp mercan taşı satıldığı diye bir devirde yaşamaktayız. Bu sebeple alışveriş yaptığımız markaların Ticaret Odası Sicil Kaydı olmasına ve Güvenilir marka olmasına çok çok dikkat etmekte fayda var. Google üzerinden marka yorumlarını inceleyip alışveriş yapmalıyız. Siz değerli müşterilerimize %100 orijinal ve kaliteli ürünler sunmaktayız. Aynı zamanda ''Ücretsiz Kehribar kadın bileklik, Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' sunmaktayız.
Kadın Bileklik
Doğal taş Kadın bileklik modellerinde yüzlerce çeşit ve modeller sizlere sunmaktayız. Orijinal ver garantili ürünlerimize iade ve değiişim imkanları ile sahip olabilirsiniz. Kadın bileklik denildiğinde akla en güzel doğal taş ve kehribar bileklikler gelmektedir. Zarif ve şıklığınıza şıklık katacak ürünlere ''Tesbih Atölyesi'' güvencesi ile hemen sahip olabilirsiniz. Ürünlerimizin tamamı el işciliğidir. El işciliği bilekliklerimizin yapım aşaması yaklaşık bir gün sürmektedir. Sadece ve sadece makrome örme işciliği 1 saat kadar sürmektedir. Bayan ustalarımız örme işlemini yapmaktadırlar. Doğal taşların %100 orijinalliği konusunda sizlere garanti Doğal taş kadın bileklik vermekteyiz.
Bayan Bileklik
Bayan Bileklik modelleri zarif olmalıdır. Şıklığınıza şıklık katacak ürünleri atölyemizde usta ellerde sizler için hazırladık. %100 Orijinal ve kaliteli bileklik modellerine hemen sahip olmak için sitemizi ziyaret edebilir ürünlerimizi inceleyebilirsiniz. Bayanlar zarif modeller sever, şık modeller sever. %100 Orijinal doğal taşların içerisindeki mineral açısından oldukça zengindir. Faydaları ve şifaları bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. Aynı zamanda taş bileklikler tedavi amaçlı eski medeniyetler tarafından kullanılmıştır. Dünyanın dört bir yanından tedarik ettiğimiz doğal taşları atölyemizde sizler için işliyoruz. %100 orijinal ve garantili ürünlere hemen sahip olmak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz.
Hediye Bileklik
Hediye Bileklik, denildiği zaman akla ''Tesbih Atölyesi'' gelir. Hediyelik bileklik modellerimiz doğal taş ve kehribar Doğal taş erkek bileklik modellerinden yapılan ürünlerdir. Hediyelik bileklik sevdiğiniz kişinin burcuna göre uyumlu doğal taşlardan bileklik alabilirsiniz. Baş ağrısı ve migreni olan sevdiğiniz bir kişiye akik taşı hediye bileklik alarak baş ağrısı ve migrenini ortadan kaldırabilirsiniz. Ağrı hisseden kişiler için Kehribar taşı, birebirdir. İçerisindeki bulunan ''Süksinik Asit'' vücuda temas ettiğinde salgı yapmaya başlar. Ağrı kesicilerin içerisinde de kehribar kullanılmaktadır. Yani doğal taşların şifası ve faydası masallarda gizli değil. Bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir çok müşterimiz gerçekten işe yarar mı ?, fayda sağlar mı ? diye bize yazıyor. Kesinlikle faydasını göreceksiniz buna emin olabilirsiniz.
En Güzel Bileklikler
En güzel bileklikler dediğimiz göreceli bir kavramdır. Fakat ''Tesbih Atölyesi'' her zevke göre bileklik tasarlar. Örneğin akik, sedef, his taşı, zultanit, jasper, yıldız taşı, kalsedon, tibet akik, alexandrit, inci, firuze, kalsedon, opalit, opal, ay taşı gibi yüzlerce doğal taş modellerinden hazırladığımız en güzel bileklikler'i kesinlikle beğeneceğinize eminiz. Yüzlerce model ve çeşit Doğal taş kadın bileklik, garantisi ile kehribar modellerimizden hazırladığımız ürünler ağrı kesici görevi görür. Kişiyi sakinleştirecek ve pozitif enerji verecektir. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz. Ürünlerimizin geneli makrome el işciliğidir. Bayan ustalar tarafından sadece bir bilekliğin örülmesi için 1 saat el işciliği harcanmaktadır.
Taşlı Bileklik
Taşlı bileklik denildiği zaman, taşlardan hazırlanmış modeller akla gelmektedir. Sizlere %100 gerçek taşlardan hazırladığımız ürün çeşitlerini sizlere sunmaktayız. %100 kaliteli ve orijinal taşlardan hazırladığımız bileklikler akik, jasper, inci, turkuaz, firuze, yıldız taşı, kalsedon, varisit, sedef, gibi yüzlerce taşlardan hazırladığımız ürün çeşitlerine hemen sahip olmak içins sayfamızı ziyaret edebilir kendinize uygun taşı seçebilirsiniz. Ücretsiz Kargo ve Taksit Doğal taş erkek bileklik, İmkanları sunulmuştur. Taş bilekliklerimizin işciliği basit gibi gözüksede oldukça zordur. 29.90 TL'den başlayan fiyatlar ile ürünleri sizlere sunmaktayız. Makrome işciliği ile örülen bilekliklerin sadece makrome el örme işciliği bayan ustalarımız tarafından yaklaşık bir saat içerisinde yapılmaktadır.
Zarif Bileklik
Kehribar Erkek Bileklikler, Zarif Bileklikler, sizler için hazırlanan şıklığınıza şıklık katacak kibar harika model ve çeşitleri sizlere sunuyoruz. Kehribar taşlarınden ve yüzlerce doğal taş tan hazırlanan ürünlerimizi inceleyebilirsiniz. %100 Doğal ve kaliteli taşlardan hazırladığımız zarif bilekliklerimiz; akik, kehribar, zultanit, his taşı, yakut, safir, opal, ay taşı, gibi yüzlerce çeşit doğal taşlardan hazırlanmıştır. Her taşın kendine has bir faydası uyumlu olduğu burç ve özellikler vardır. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz. %70'e varan İndirim fırsatlarını ayağınıza kadar getirdik. Tesbih Atölyesi, 1943 yılından bu yana toptan satış yapan firmadır yaklaşık on yıldır e-ticaret hizmeti sunmaktadır.
Ucuz Bileklik
Ucuz bileklik denildiği zaman akla ''Tesbih Atölyesi'' gelir. Sizlere en ucuz fiyatlı en kaliteli bileklik modelleri ve çeşitleri sunmaktayız. Ürünlerimizi inceleyerek hemen sepete ekleyebilir satın alabilirsiniz. Örneğin Türkiye'nin en değerli taşı zultanit ortam ışığına göre 7 renk değiştirmektedir. Piyasada 200 TL olan bileklik modellerini sizlere 54.90 TL'den başlayan fiyatlar ile sunmaktayız. Piyasanın 4/1 fiyatına gerçek %100 orijinal zultanit taşlı bileklik alabilirsiniz. Bu gibi yüzlerce bileklik modelleri 29.90 TL'den başlayan fiyatlar ile sizlere sunmaktayız. Ürünlerimizi hemen inceleyebilir ve satın almak için 2 dakika içerisinde siparişinizi tamamlayabilir. 2 İş günü içerisinde ürünler ayağınıza kadar gelmektedir.
Kız Bilekliği
Kehribar erkek bileklik, Kız bileklikleri arasında yüzlerce çeşitler ve uygun fiyatlar garantileri ile sizlere sunduk. Orijinal ve kaliteli modellerimize %70'e varan indirim fırsatları ile kız bilekliği Tesbih Atölyesin'de sizleri bekliyor. Ücretsiz Kargo ve taksit imkanları sunmaktayız. Ürünlerimiz %100 doğal ve gerçek olup 24.90 TL'den başlayan fiyatlar ile hemen sahip olabilirsiniz. %70'e varan indirim fırsatları ile sahip olabilirsiniz. Şıklığınıza şıklık katacak ürünlerimizin hepsi el işciliğidir. Garanti, İade ve Değişim imkanları ile gönül rahatlığıyla alışveriş yapabilirsiniz.
Güzel Bileklikler
Güzel bileklik modelleri dendiği zaman akla ilk gelen marka ''Tesbih Atölyesidir.'' Sizlere %100 doğal orijinal ve kaliteli güzel bileklik modelleri sunmaktayız. Akik, inci, kalsedon, firuze, turkuaz, zultanit, his taşı gibi yüzlerce doğal taşlardan elde edilen güzel bileklikler'e sahip olabilirsiniz. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit Kehribar erkek bileklik, İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz. Sinir ve stresinizi alacak ürünlerimiz, negatif enerjilerden sizleri arındaracak ve pozitif enerjilere dönüştürecektir. Kullanmaya başladığınız andan itibaren farkı hissedeceksiniz.El işciliği makrome işcilikli ürünlerimize hemen sahip olabilirsiniz.
Takı Bileklik
Takı bileklik, modelleri geçmişten bu güne kadar kullanılan takı ve aksesuarların en önemlisidir. Orijinal ve doğal takı bileklik modelleri ve çeşitlerine en uygun fiyat garantisi ile hemen sahip olabilirsiniz. ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile ürünlerimize hemen sahip olabilir. Şıklığınıza şıklık katabilirsiniz. El işciliği ürünler atölyemizde sizler için tek tek ince işcilik ve titizlik ile hazırlanmıştır. Ürünlerimizin hepsi %100 orijinal ve doğaldır. Kehribar kadın bileklik, Türkiye'nin en uygun fiyat garantisi ile ürünlerimize hemen sahip olabilirsiniz. Bayan ustalarımız tarafından örülen modellerin yaklaşık olarak sadece örmesi bir saat almaktadır.
Bileklik Aksesuar
Kehribar Kadın Bileklikler en önemli aksesuarlardan biridir. En değerli aksesuarımız olan bilekliği dikkatli seçmek gerekir. Eğer doğal taş bileklik satın almak istiyorsanız güvenilir markalardan alışveriş yapmak gerekmektedir. Bileklik ve aksesuar modelleri ve çeşitlerine ''Ücretsiz Kargo'' ve ''Taksit İmkanları'' ile hemen sahip olabilirsiniz. En değerli aksesuarımız olan bileklik modelleri ve çeşitlerine hemen sahip olmak için sayfamızdan güven ile sipariş oluşturabilirsiniz. Usta işcilikli ürünlerimize gönül rahatlığı ile sahip olabilirsiniz.
Modellerimizi Görmek İçin Hemen Tıkla
#bileklik#doğal taş bileklik#doğaltaş kadın bileklik#doğaltaş erkek bileklik#bileklik aksesuar#takı bileklik#güzel bileklikleri#kız bilekliği#ucuz bileklik#zarif bileklik#taşlı bileklik#en güzel bileklikler#hediye bileklik#bayan bileklik#kadın bileklik#erkek bileklik#bileklik modeller#bileklik çeşitleri#bileklik fiyatları
0 notes