#mehmed soydan
Explore tagged Tumblr posts
ratanslily · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Mehmed cg x All Laia(s)
103 notes · View notes
romanceclub-confessionss · 1 year ago
Text
Tumblr media
Confession:
"As a Turk, I do not understand why it is such a big deal that a sultan who lived and died nearly 600 years ago is portrayed as a villian. Yes, it was really disturbing that he was portrayed as a harasser, but this is a problem that has been resolved and I find it ridiculous that the author is now being attacked over this issue. I don't know if you are aware but this is just an interactive game and all the stories are fiction. If nations and cultures are not being mocked, I find it ridiculous that the reactions are growing so much."
78 notes · View notes
gamingtrashbasin · 8 months ago
Text
told my friend about this resemblance, sent this them this post and
Tumblr media
💀💀💀
Tumblr media Tumblr media
...I see you...
45 notes · View notes
zhoras-bitch · 1 year ago
Text
Conspiracy theory: they intentionally made Hasan/Ezel's sprite kind of wonky to nerf him because he would be too powerful otherwise.
27 notes · View notes
haitianempress · 3 months ago
Text
The plot twists in this story oh my
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
So the Soydan's descended from Esme and Radu's children. Meaning that Vlad's brother's blood is in Mehmed's great, great, many great nephew Ezel!! So Ezel is a descendant of an Ottoman Empire princess and Wallachia prince and also the reincarnation of Prince Hasan! So both Vlad and Mehmed are Ezel's great (many times) uncles 😭
Tumblr media
22 notes · View notes
nesrinslittleworld · 11 months ago
Text
I think I know why the huge wave was trying to destroy the Fatih Bridge in Episode 4! And it isn't about Vlad.
Tumblr media Tumblr media
So Mehmed Soydan can only appear in between the day and the night; that is, during the twilight. And the first time, he was warned by the rumbling of stones in Anadolu Hisarı that he overstayed his welcome.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
When the sound happens, Mehmed (who fell for "the stranger" thing, seriously. I'd have called him by his name 20 times already 😂) immediately knows the sun has set, and that he has to go back to wherever he comes from (*cough*the East wing of the Yalı *cough*). Why? Well most probably he also stroke a deal with Memphis, both to get Constantinople, and to wait for Lale's reincarnation (which would explain his precise questions such as: 'is this your first time in Turkey' and 'but Turkish blood flows in your veins" to which he muttered a "so this is true" when Laia confirmed she had turkic origins).
Anyway, to go back to my present theory, when the gang is in Rumeli Hisarı and Mehmed takes all the company on board his yacht, he KNOWS it's going to be bloody night, but no walls can take him away from his beloved Lale/Laia is there aren't any floor or walls 😏 so he just goes with a cruise on the Bosphorus. That's why he's so adamant in going like immediately.
And then, whoever has a hold on him just punish him for overstaying among everyone after sunset, threatens him by striking the bridge named after him as a message. It's clearly 'you disobey me? Then I'll destroy you and your legacy and man will people get hurt'
And then, Mehmed disappears because he couldn't outsmart that guy and coincidentally the wave just fade out as soon as he leaves.
25 notes · View notes
samosanborucu · 6 years ago
Text
Emir Timur'un Doğum Günü
https://samosan.com/emir-timurun-dogum-gunu/ adresinde yayınlandı
Emir Timur'un Doğum Günü
Özbekistan’ın Gururu Emir Timur
Özbekistan’da en çok duyacağınız isimlerin başında gelen Emir Timur, Atatürk’ün “O şüphesiz ki gelmiş geçmiş en büyük komutandır” diye bahsettiği, Timur Devletinin kurucusu, Özbek halkının gurur kaynağı, hiç yenilmemiş büyük Türk komutanıd��r. Özbekistan’a geldikten sonra ilk fark ettiğimiz şeylerin başında Türkiye Cumhurbaşkanlığı forsundaki 13. Yıldızla temsil edilen Timur Devleti ve kurucusu Emir Timur hakkında çok da net fikir sahibi olmadığımız olur.
Hatta bilgisizliğimiz o kadar vahimdir ki neredeyse hiç birimiz Ankara Havalimanı Esenboğa’nın, Timur’un ünlü fil taburu komutanı İsen Buga’dan geldiğini bile bilmez.
Emir Timur aslen Moğoldur. Moğollar, Cengiz’den üç kuşak sonra Müslümanlaşmış ve komşusu olan Türklerle karışmıştı. Timur’un ana dili Türkçe idi. Semerkant yakınlarında bir Türk boyu olan Batı Göktürklerin Barlaslar boyunda 1336 senesinde 9 Nisanda Özbekistan’daki Şehrisebz’de doğdu. Şehrisebz “yeşil şehir” demektir. Çağatay Devleti’nin Taşkent hâkimi olan babası Turagay, meşhur Nakşî şeyhi Emir Külâl’i severdi. Emir Külâl, Timur’a talebesinden Şemseddin Külâl’i hoca tayin etti. Bundan sonra Timur’un hayatında âlimler hep hürmet mevkiinde oldu.
Büyük komutan gençliğinde ayağına aldığı bir darbe ile yaralanmış ve bütün hayatı boyunca aksayarak yürümüştür. Düşman devletler ve İran bölgesi devletleri bu aksamasını farsça aksak anlamına gelen leng ekiyle bir çeşit aşağılama olarak isminin sonuna eklemişlerdi. Özbekistan’da Timur ile ilgili dikkat etmemiz gereken en önemli detay, Türkiye’de sıklıkla eklediğimiz Lenk ekinin aslında bir hakaret sayıldığı ve kullanılmaması gerektiğidir.
Büyük Türk Hakanlığı
Emir Timur, hayatı boyunca 27 hükümdarı dize getirmiş, hiçbir savaşı kaybetmeyerek tarihe adını yenilmez komutan olarak yazdırmıştır. Başta desteklediği Altınordu hânı Toktamış kendisine hıyânet edince üzerine yürüyüp devletini yıktı ki, tarihçilere göre Emir Timur’un en büyük hatasıdır. Bu sayede Ruslar bu topraklara yayılarak büyük bir devlet kurabilmiştir.
Emir Timur 34 yaşında Belh hâkimi oldu. Cengiz Han soyundan bir hanımla evlendiği için Gürgân (han damadı) diye tanındı. Evlilik itibarını arttırdı. Kendisini Cengiz Han’ın vârisi gördüğü için Türkistan’ın tamamına hâkim olarak Büyük Türk Hakanlığı tahtına oturdu. Bununla beraber Cengiz’in insafsızca yakıp yıktığı Müslüman Türk beldelerini ihyâ etti. Yine de Cengiz soyundan olmadığı için hiç bir zaman han unvanını kullanmadı. Yanında bu soydan birini sembolik han olarak gezdirdi. Ankara Savaşı’nda bu han ordunun bir kanadında kumandandı.
Her ne kadar ölümü sonrası çocukları zorlama bir secere ile onun soyağacını Büyük Hakan Cengizhan’ın soyuna bağlamaya çalışsa da gerçekte bu soydan gelmediği için Han ünvanını taşımamış ve Emir ünvanıyla hayatını tamamlamıştır. Zaten Moğollar Emir Timur’u sahiplenmez ve ona Damat anlamına gelen Küregen derler. O da otoritesini pekiştirmek adına yönetimi boyunca yanında sürekli Cengiz Han soyundan birini, Han ünvanıyla bulundurmuştur.
Parmağından hiç çıkarmadığı yüzüğünde Rasti-Rusti yani doğruluk selamettir yazar. Osmanlılar onu “Yenilmez Tatar”, Bizanslılar, ” İslam’ın Kılıcı”, Araplar “Bozkırdan Gelen Bela” adıyla anarlar. Emir Timur askeri tarihin dahi komutanıdır. Dünya tarihindeki ilk üniformalı birlikleri kurdurur. Ordusunun en büyük kısmını “Yakala ve Öldür” diye bağıran süvarilerden oluşturur. Timur İmparatorluğunu, Osmanlı’nın 200 yılda ulaştığı yüzölçümünün 2 katına 17 yılda ulaştırır. Emir Timur sonra Anadolu’ya yürüdü. Teslim olanlara merhamet gösterir; olmayanlara hiç acımazdı. Padişahın oğlunun müdafaa ettiği Sivas’ı aldı; yakıp yıktı. Sonra güneye döndü. Anadolu, bir müddet nefes aldı.
Yazık oldu
Emir Timur’un 6000 km yol yürümüş 300 bin kişilik ordusunda her türlü adam vardı. Zaptu raptı güç olan bu kadar askerin, harb sırasında yaptığı zulümlerin hepsini Emir Timur’a yüklemek yersizdir. 1402’de Ankara yakınlarında tarihin en büyük meydan muharebelerinden biri yaşandı. Osmanlı askerleri bir misli çokluktaki ordu ve filler karşısında dayanamadı, ama yok olmadı. Niğbolu gâlibinin bu mağlûbiyeti, Avrupa hükümdarlarını dehşete düşürdü. Elçi ve hediyeler gönderip Emir Timur’a dostluk bildirdiler. Memlûk Sultanı, meşhur tarihçi kadı İbni Haldun’u Emir Timur’a gönderip Mısır’a girmemesi için iknâ etti. Peki nasıl olmuştur da bu kadar önemli bir komutanla Yıldırım Bayezid karşı karşıya gelmiştir? Emir Timur ve Yıldırım Bayezid arasında geçen, Osmanlı İmparatorluğunun fiziken yıkılması ile sonuçlanan Ankara savaşı, belki de dünya tarihinin seyrini değiştiren en önemli olaylardan biridir.
Yıldırım Sultan Bayezid’in hükümranlıklarına son verdiği Anadolu Beylikleri’nin tahtını kaybetmiş beyleri, Timur’a sığınıp Yıldırım Sultan Bayezid’e karşı kışkırttı. Önünden kaçan iki hükümdar, Ahmed Celâyir ve Karakoyunlu Kara Yusuf, Yıldırım Sultan Bayezid’e sığınıp padişahı Emir Timur’a karşı kışkırttı. Eski Anadolu beyleri de Emir Timur’a gidip onu padişaha karşı tahrik ettiler. Timur, tekrar Anadolu’ya geldi. Padişah Bayezid; Bizans, Trabzon Pontus, Altınordu, Mısır ve Hindistan devletlerinin tâbi olduğu Emir Timur’u hafife aldı. Elçilerini soğuk karşıladı. Halbuki Timur sadece Anadolu’nun bağlılığını elde edip gidecekti. Ulemâ ve vezirler padişahı sulha teşvik etti. Ancak Avrupa’yı dize getirmiş Sultan Bayezid, alttan alacak adam değildi.  Halbuki büyük tarihçi ve âlim İbni Haldun, Emir Timur ile görüşüp kendine hayran bıraktıracak Mısır’ı işgalini önlemiştir.
Yıldırım Bayezid’e yolladığı,  “Ey Bayezid bugün dünyaya hükmeden Timur İmparatorluğu bana senin gibi babamdan kalmadı” diye başlayan ünlü mektubunda Osmanlı ile savaşmamak adına oldukça ılımlı davranmıştır.
Emir Timur, İslam’a zarar verdiğini düşündüğü, Osmanlıya sığınmış, Bağdat hâkimi yağmacı Ahmet Celayir ve onun dostu Karakoyunlu Kara Yusuf’u idam etmesini ya da kendisine vermesini istemiştir. Yıldırım Bayezid’e “Biz sizin kâfir ile cenk ettiğinizi biliriz. Amacımız sizi zayıf düşürüp ortak düşmanımız kafirlere kolaylık sağlamak değildir” diyen Emir Timur, bu isteği yerine gelirse kız alıp kız vermeyi, ebedi müttefik olup düşman ile beraber savaşmayı teklif etmiştir. Bayezid bu teklifi kabul etse belki İstanbul çok daha erken fethedilecek, Avrupa bir Türk kıtası olacaktır.
Yıldırım Bayezid teklifi ret edince iki ordu 1402 yılında karşı karşıya gelir. Yaptırdığı anayasasının ilk maddesi “Türklüğü yüceltmek için yaşa Türk’e kılıç kaldıran eli kır” olan Emir Timur bir Türk ordusuna karşı savaşmak zorundadır.
Savaşın öncesindeki gece 130 bin kişilik Timur’un ordusu bütün gece uluyarak 90 bin kişilik Osmanlı ordusunun moralini iyice bozar. Sabah Timur’un imamlığında 2 ordu askerlerinin kıldığı namaz sonrası başlayan savaşta binlerce genç ölür.  Osmanlı yenilmiş, Bayezid esir düşmüştür. Artık Osmanlının 11 sene sürecek fetret devri başlamıştır.
Padişah, iki oğlu Musa ve Mustafa ile beraber esir düştü. Emir Timur, padişah ve ailesine hürmet etti. Kızlarını oğullarına aldı. Gittiği yere beraber götürdü. Şerefine düşkün padişaha bu ağır geldi. Kendisi için kapalı bir araba rica etti. Kabul olundu. Sonraki bazı tarihçiler –ezcümle yazdığı Tamerlane adlı piyeste İngiliz yazar Marlowe- bu sebeple Timur’un padişahı kafes içine koyup gezdirdiğini söylemiştir ki doğru değildir. Astım hastası padişah Akşehir’de kederinden vefat etti. Emir Timur’un “Yazık oldu! Büyük bir mücâhidi kaybettik” dediği rivayet olunur
Şehzâde Süleyman, İsa ve Mehmed askerleri ile esaretten kurtulmuşlardı. Mehmed Çelebi babasını kurtarmaya teşebbüs ettiyse de muvaffak olamadı. Bursa düştü. Devlet hazinesi düşman eline geçti. Bir asırlık devlet arşivi yakıldı. Emir Timur Anadolu’da kalmadı. İzmir’i Rodos şövalyelerinden alıp geriye döndü. “Kılıcı hep müslüman kanıyla sulanmış” Emir Timur’un gayrımüslimlerle yaptığı tek muharebe budur. Anadolu’nun içlerine doğru yol alan Timur Ankara savaşının sonrasında 1403 yılında Osmanlının 7 senedir Rodos şövalyelerinden almaya uğraştığı İzmir’i de 7 günde fetheder.
Osmanlıların Timuroğulları’na tâbiyeti 1447’ye kadar devam etti. Bu zaferin Emir Timur’a ne kazandırdığı meçhuldür. Ama Anadolu birliği büyük yara aldı. Bununla beraber sonra gelen Osmanlı padişahları az zamanda felâketin yaralarını sardı. 50 yıl sonra İstanbul’u fethederek bir imparatorluk kurdu.
1992 yılında Özbekistan’ı ziyaret eden Süleyman Demirel ve Alparslan Türkeş  hatıra defterine yazarken Süleyman Demirel’in  muzipçe, büyük komutan Timur için Ankara Fatihi mi yazmalıyız sorusuna Türkeş’in İzmir Fatihi yazalım cevabı unutulmazlar arasındadır.
On üçüncü Yüzyılda İslam dünyasının en önemli şehirlerinden Semerkant’ı inşa ettiren Emir Timur, eğitim ve öğretmenlere çok önem vermiştir. Onun döneminde Semerkant’ta o kadar çok öğretmen vardır ki öğretmenler neredeyse okutacak öğrenci bulamamaktadır. Ölümü sonrası adeta öğretmenlere verdiği önemi vurgularcasına hocası Mir Seyyid Bereke ‘nin ayakucuna defnedilir.
Özbekistan, Timur Han’ı en büyük millî kahraman kabul etmiş. Adına caddeler, meydanlar, mektepler açmış. Büyük heykellerini dikmiş. Onun yaptırdığı eserleri hummalı biçimde tamir ediyor. Garplılar da kendisine alâka duyuyor; hakkında kitaplar, romanlar yazılıyor; ülkesi ecnebi turistlerle dolup taşıyor.
Emir Timur 1405’te Çin üzerine sefere çıktığı sırada vefat etti. Anadolu yerine Çin’e yürüseydi tarihin akışı değişirdi. Bu, Çin’in Müslümanlığı demekti. Vefatından sonra halefleri ihtişamını sürdüremediyse de, soyundan Uluğbey, Hüseyin Baykara, Bâbür gibi büyük hükümdarlar yetişti. Bâbür Hindistan’ın tamamını fethederek burada 1858’e dek yaşayacak Gürgâniye Devleti’ni kurdu.
Kabrimi kim açarsa!
Semerkand’daki muhteşem türbesinde başucunda yanından hiç ayırmadığı hocası Mir Bereke; hemen önünde de Emir Külâl’in oğlu Ömer yatmaktadır.
Gençliğinde bir çatışma sırasında attan düşerek sağ ayağı sakat kalmış; sağ elinin iki küçük parmağı kopmuştu. Bundan dolayı bilhassa muhalifleri Timur-Lenk (Aksak Timur) der. Nitekim 1941 senesinde Sovyetlerce kabri açıldığında 1.73 boyunda, sağ ayağı aksak bir cesed bulunmuştur. Kafatası Moskova’ya götürülerek buna göre büstü yapılmıştır. Kabrin kapağında “Mezarımı açan benden daha korkutucu bir düşmanla karşılaşacak” yazdığı söylenir. Kazının ertesi günü Hitler, Rusya’ya saldırmıştır.
0 notes
bagimsizweb-blog · 6 years ago
Text
İşte Saray'ın yeni adamları:: Gencebay, Yiğit Bulut, Murat Bardakçı
Detaylar için https://bagimsizweb.com/iste-sarayin-yeni-adamlari-gencebay-yigit-bulut-murat-bardakci/
İşte Saray'ın yeni adamları:: Gencebay, Yiğit Bulut, Murat Bardakçı
Tumblr media
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinden sonra oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları’na üyeler atadı.
Listeyi kendisine yakın isimlerle dolduran Erdoğan, Orhan Gencebay, Murat Bardakçı, Alev Alatlı gibi isimlere kurulda yer verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre en dikkat çeken atamalar, Ekonomi Politikaları Kurulunda gerçekleşti.
Ekonomi kuruluna atananlar arasında Erdoğan’ın başdanışmanları Cemil Ertem ve Yiğit Bulut yer aldığı görülüyor. Ayrıca eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de ekonomi kurulunda yer aldı.
BAYKAL’IN PRENSİ DE KURULDA
Öte yandan listede dikkat çeken diğer bir isim ise Korkmaz Karaca… CHP’lilerin yakından tanıdığı Karaca, son olarak Erdoğan’ın yanında yaptığı “Rabia” işareti ile kendini çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşınca gündeme gelmişti.
Karaca siyasi hayatına ilk olarak Anavatan Partisi’ne yakın Arı Grubu’nda başladı. Daha sonra Cem Boyner’e yakın isim oldu. Sonra Mustafa Sarıgül’ün yanında yer aldı ve CHP’ye geldi. Deniz Baykal’a yaklaştı ve CHP’nin Parti Meclisi’ne girdi.
“Baykal’ın prensi” denilen Korkmaz Karaca, Erdoğan’ın yanında saf tuttu. Öyle ki Erdoğan’ın seçim programlarını adım adım takip etti. Bu kez Erdoğan ve AKP’nin yönetimdeki isimlerle “Rabia” işareti yapıp, fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı.
AYDIN DOĞAN’IN DAMADI DA ATANDI
Öte yandan işadamı Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın eşi iş adamı Mehmet Ali Yalçındağ’n da Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kuruluna atanması dikkat çekti.
Aydın Doğan’ın ismi son olarak Doğan Medya Grubunu, Demirören ailesine satmasıyla gündeme gelmişti.
‘DERİN TARİH’ YAZARI ‘BİLİM’ KURULUNDA!
Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’na atanan Prof. Dr. Mehmet Çelik, sık sık Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretlerin edildiği “Derin Tarih” isimli derginin yazarı. Çelik bir dönem hükümete yakın Güneş gazetesinde de köşe yazarlığı yaptı. Çelik, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevini de yürütmüştü.
‘FETÖ’YÜ SAVUNAN İSİM EĞİTİM KURULUNDA
Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’na seçilen isimlerden birisi Ahmet Gündoğdu. Gündoğlu eski AKP milletvekili ve 12 yıl hükümete yakın Eğitim Bir-Sen ve 7 yıl hükümete yakın Memur-Sen Genel Başkanlığı görevini yürüttü. Gündoğdu, Memur Sen Başkanı olduğu dönemde alevi çocuklarının imam hatiplere gönderilmesi gerektiğini savunmuştu.
Ahmet Gündoğdu, 2011 yılında “Fethullah Hoca cemaatinin de Türkçe olimpiyatları ve Türk okullarıyla yaptığı hizmetlerin tartışmaya açılmasını doğru bulmuyoruz. Bu hizmetlere destek olamayanlar bari gölge olmasınlar” demişti.
KAPATILAN ZAMAN GAZETESİ YAZARI KURULDA
Erdoğan’ın Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’na atadığı isimler dikkat çekici. Erdoğan’ın kurula atadığı isimler şöyle: Alev Alatlı, Hükümete yakın Akşam gazetesi Havva Hümeyra Şahin, Hülya Soydan Koçyiğit, “FETÖ”nün kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarı Prof. Dr. İskender Pala, Mehmed Özçay, Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Orhan Gencebay, hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Rasim Özdenören, Cemil Meriç’in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç.
0 notes
utopianatolia · 8 years ago
Text
Kitaplar...
226)Ahmet Rıza-Anılar
Tasarım dikkate alınmış ve bu yoldaki öğrenimimin ürünlerini böyle kitapçık biçiminde “atebe-i ulya” ya sunarak bir şey bastırmamam ferman buyrulmuştu.İki bin lira da ödül olarak gönderilmişti. Parayı almadım. Mutlaka alınmalıdır diye yanıt geldi, Gene reddettim, almadım.
Londra elçisi Kostaki Paşa’da Londra’ya geçerken Paris’te benimle konuşmakla görevlendirilmişti.Aldığı yönergeyi, resmi sözleri söyledikten sonra, “Şimdi namusunuza yurtseverliğinize sesleniyorum. Ben babanızın dostuydum.Tuttuğunuz yol doğrudur. Yakınma çığlıklarınızı açıkça söylemek, bu durumdan ulusun memnun olmadığını dünyaya duyurmak gerekir;devam ediniz,” dedi. Ziya Paşa’yla birlikte gelen Ebüzziya Tevfik Bey de, resmi önerilerini söyledikten sonra, “Bu yurtseverce yolda devamınızı dilerim” dedi ve beni alnımdan öptü
Gazeteni, ulusun egmenliği ve yurtseverce çabasından başka sermayesi olmadığı anlaşıldı. Ara sıra gönderilen beş franktan otuz franka dek abonelerle yetinildi. Meşveret’in para gücüyle yayımlanmadığı,umutla yaşadığı, çalıştığı herkesçe bilindi.
20-II. Abdülhamit’in Meşveret’i kapattırma çabaları 
Oysa annem bana İngiliz postasıyla ayrıca özel bir mektup daha göndererek,eniştemin görevinden söz ediyor ve “ Bir takımları ulusu aldattılar,döndüler; sen de yurt görevini bırakarak İstanbul’a dönecek olursan, evin kapısını kapalı bulursun” diyordu. İşte ecnebi dedikleri annem böyle bir kadındı.
Yurt için çalışırken kağıdın üzerine dökülen gözyaşlarının hafif parıltısından başka ses işitilmemeli, hiç hoşlanmadığım bu gibi gösterişlerden uzak kalmak için İstanbul’a kılık değiştirmiş olarak sessizce girmeyi düşündüm ve öyle yaptım.
Padişahtan bana ulaevvel rütbesiyle, birinci Osmani ve Mecidi nişanlarının ihsan buyurulduğunu müjdeledi. Ben soğukkanlılığımı koruyarak teşekkür ettikten sonra kabul etmeyeceğimi bildirdiğimde, Kamil Paşa çok şaşırdı; nedenini sordu. Mülki rütbelerin kaldırılması gerektiğinin düşündüğümü, nişan takmanın felsefi inancıma aykırı bulunduğunu bildirerek Padişahın af buyurmasını rica ettim. “Efendimiz üzüleceklerdir, kabul etseniz iyi olur” dedi.Ben gene ısrar ettim,ayrıldım. Kamil Paşa’nın amacı meclis başkanlığının konum ve onurunu ulaaevveli rütbesi derecesine indirmekti. Üniformayı giydirip protokolda beni ulaevveli sırasına sokmaktı.
Başkatip Cevad Bey padişahın söylevini okudu. Çok alkışkanan söylevin, özellikle “Saltanatın, devletin ve ülkenin bekçisi öce Tanrı, sonra ulus ve ulusun Meclisi Mebusanıdır” cümlesi büyük gösterilere yol açtı.
Sultan Abdülhamid bana bir hediye vermek istiyordu. Yıldız yakınlarında Fehim’in konağını ihsan buyurmuştu, kabul etmedim. At,araba göndermişti.Rica ettim, onları da geri aldılar.
Meclis padişahın tahttan indirme konusunu tartışıyordu.Bu konuda bir önerge verlmişti.O aralık, Meclis’e bir yaver geldi, “Mahmud Şevket Paşa şimdi Hareket Ordusu’yla Ayastafanos’a vardı. Sizinle ivedi görüşmek istiyor” dedi. Said Paşa’yla birlikte kalktık. Yaver, “Hayır,yalnız Ahmed Rıza Bey’le görüşecektir” diyerek beni aldı, götürdü.
Mahmud Şevket Paşa, boşaltılmış bir evde beni bekliyordu; “ Yolda gelirken haber aldım. Mebusan ve ayan, padişahın tahttan indirilmesini tartışıyorlarmış; ben emrimdeki askeri, Meşrutiyeti ve Padişahı kaldırmak isteyenleri yola getireceğiz, padişahın ve ulusun canı tehlikede diyerek buraya getirdim. Tahttan indirmenin bizim taraftan olacağını askerim duyarsa isyan eder, mahvoluruz. Siz ayan ve Mebusan’a gizlice anlatınız; şimdilik ses çıkarmasınlar; bu işi tartışma zamanı geldiğini ben size haber veririm. Şimdi gidiyorum” dedi ve gitti.
Meclisi Mebusanın ilk oluşumunda istibdatla ve saltanatla ilgili kimi yöntem ve geleneklere karşı hareket etmek isteğinde bulunuldu. Özetle, bayramlaşmalarda Padişahın eteği yerine saçak öpmek göreneğini kaldırmak isteyenler oldu. Benim düşüncem de öyleydi. Saçak, bir tür fetişti. Saçağı öpmek,fetişizm, putperestlik oluyordu. Ulusu padişahtan ayırıyorlardı.En doğru el öpmekti.Madem ki padişah elini vermiyor, saygılı biçimde bir selamla yetinilmeliydi.
52-53 İTC’nin yanılgıları
Yabancılara verilen ziyafetlerde alaturka sofrayı yeğlemiş;bunu Padişaha da söylemiştim,ama yaptıramadım.Örneğin elçilere verilen ziyafette,yemekler hep alfrangaydı.Oysa ülkelerinde ve evlerinde, bu Tokatlıyan’da yaptırılan yemeklerin daha nefisi yiyorlar,onlara sarayın enfes alaturka yemekleri yedirilecek olursa daha seveceklerini söyledim;anlatamadım. Çalgı da öyleydi.
Düşman donanmasının Çanakkale Boğazı’nı şiddetle zorlaması üzerine, hükümetin Eskişehir’e taşınması kararlaştırılmıştı. Bu sorun konsuunda Mabeyin Başkatibi Ali Fuad Bey Görüp İşittiklerim adlı yapıtında şu bilgiyi vermektedir: “...Hükümetin Eskişehir’e taşınması kararlaştırıldı ve zat-ı şahane de buna onay verdi. Mefruşat Müdürü Hacı Akif Bey Eskişehir’e gönderilerek orada Padişah ve yanındakiler için ayrı ayrı evler sağlandı. Hazine-, Hümayunun değerli eşyası da, sandıkların içine konuldu, bunlar önlem olarak Konya’ya gönderildi. Düşman gemileri Boğaz’dan geçecek olursa, Padişah, vekilleri de birlikte alarak Eskişehir’e gidecekti.
Bu Harb-i Umumiden sonra de büyüyecek ne de yıkılacaktır; bu konumda bulunan bir devlet,yalnız hükümet adamlarının cahilliği ve hatası yüzünden batmaz. Biz gene türlü dinden ve soydan olanlarla hoş yaşamaya, birlikte çalışmaya ve yabancı devletlerle de ister istemez dostça ilişkilerde bulunmak zorunda kalacağız
Enver için: Askeri ün kazanmaya istekliydi. Napoleon gibi ünlü olmak isterdi. Avantür arkasından koşardı. Trablusgarp seferi, Hareket Ordusu’yla İstanbul’a gelişi ve sonunda Türkistan’da Ruslarla vuruşarak şehit düşmesi, hep ün peşinde koştuğunu gösterir.
Talat için: Mehmed Bahaeddin, Talat Paşa’nın işten uzaklaşmasına üzülür görünüyor; İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin son sadrazamı hakkındaki düşüncelerini şöyle açığa vuruyordu: “ Bu ülkeyi yönetenler için meğer iki adam gerekiyormuş: biri Sultan Hamid, öteki Talat Paşa. Ama ben onlar gibi yönetemem.Talat Paşa,bizim halkımızı iyi anlamıştır. O gerçekten seçkin bir kişilikti.
94. ve 100. sayfalar Damat Ferit’in Divan-ı Harb’e ilişkin tutanakları istemesi 
Türkçülükten maksat, Osmanlıyı oluşturan halklar içinde en çok hırpalanmış, hep koruyucusuz kalmış,mert,soylu bir halka,özel olarak yardım etmek,onun toplumsal bakımdan yükselmesine çalışmak, ona bilim ve kültür, servet ve refah getirmek,Türk öğretisini toprağa olan bağımlılığını arttıracak nedenleri hazırlamak, kısacası Türklerin düşünsel ve toplumsal düzeylerini,yüzyılımızla uyumlu bir duruma getirmekse, bu düşünceyi onaylarım.
Ertesi günü haber aldım ki Sadrazam Ferid Paşa’yla Şeyhülislam Sabri Efendi’nin emirleri üzerine tutuklanmışım. Nazırlardan hiç birinin haberi yokmuş; tutuklanmam Babıali’ye kötü etki yapmış.Ferid Paşa korkmuş, emrini geri almış,dediler. Gazetelere bir şey yazdırılmadı...Yurdun esenlik ve mutluluğu yolunda otuz yıl çalışmış bir adamın,özellikle Mebusan ve Ayan Meclisleri’ne başkanlık ederek,ulusun en büyük birer makamında yıllarca görev yapmış bir adaın böyle cani gibi sokak ortasında tutuklanması pek gücüme gitti. Artık İstanbul’da duramaz oldum.Birkaç gün sonra,Roma yoluyla Paris’e gittim.
0 notes
romanceclub-confessionss · 11 months ago
Text
Tumblr media
Confession:
"TBH it gets on my nerves how Vlad and Leo think they have some type of agency over Laia, I don't like how they think they have the right to decide for her, I romance Mehmed and Vlad had the audacity to think he could decide whether my Laia spends time with Mehmed or not and Leo had the audacity to think he could decide if my Laia will spend the night with Mehmed or not, it was too annoying"
41 notes · View notes
romanceclub-confessionss · 1 year ago
Text
Tumblr media
Confession:
"I don’t normally romance red flags but there’s just something about Mehmed that is so interesting. I was romancing Leo, but honestly, he and the other LI’s are so boring compared to Mehmed. Like many others, I was disgusted with Mehmed after the almost s*xual assault against Lale when they were 14. I never thought I would romance him after that. I’m glad they didn’t just sweep it under the rug and he’s still facing consequences for it even years later. But given the context that he’s been under the possession of a dark force since childhood, he’s really had the best character development in the story. He’s still toxic but present day Mehmed seems genuinely remorseful over it and he’s more mature (I mean, he should be after 700 years 😂). Idk, I’m really enjoying his route and I’m excited to see where it goes."
45 notes · View notes
romanceclub-confessionss · 1 year ago
Text
Tumblr media
Confession:
"I'm annoyed at Vlad for interrupting my Laia's moment with Mehmed. The worst thing is my Laia has never had any romantic improvement with Vlad so I don't get why he thinks he has the right to shove his nose into my Laia's business. Vlad should mind his own business, he's getting on my nerves. Too bad we have to be constantly babysitting him because the book revolves around him, his penta tripple darkness and his endless whining."
50 notes · View notes
ratanslily · 7 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
so.. I have to live on mere mentions of Leo, now? 😐🤨
10 notes · View notes
romanceclub-confessionss · 10 months ago
Text
Tumblr media
Confession:
"I don't know why people are getting angry about the fact that Vlad freezed the Bosphorus and resorted to his darkness just to save his friend/lover (depending on choices) while Laia had the time of her life with Mehmed if you romance him (which I appreciate no doubt). While in the past in season one it was Mehmed who always used to provoke Vlad unnecessarily and not help him at all (I understand the future character development and all, but what's done is done)"
16 notes · View notes
nesrinslittleworld · 1 year ago
Text
So from what we know, the Soydan family members live in the Yalı, mostly until their child turns 7 years old. Then they are asked to leave the residence and settle elsewhere while other family members take their places in the Yalı.
Elçin even says "that's just before we moved in". And she moves in with her husband, Serkan, who is the Head of the family. And as the head of the family moves in, the younger generation has to depart.
In Ezel and Elçin's childhood, the Head of the family was "Uncle Mehmed" to whom even the adults had the upmost respect and reverence. // Just like the court had the upmost reverence and respect for the Sultan.
All this mirrors the Ottoman Empire post Ahmed I's rule, where the law of fratricide was left aside for another option: that is to lock up all potential heirs to the throne that are not the Sultan's direct children. And when the Padişah goes to meet the Creator, it is then the eldest heir that succeed him to the Throne, instead of his own children that now have to take their uncle/cousin/brother's place in the Kafes, the cage. The male heirs were sent there when they reached the age of seven.
I am not sure yet what this would mean in the story, because there could be many options, but the hierarchy within the Yalı must have been related to Mehmed's condition for some reason. Is there some kind of curse on the "Soydan" family? I say "Soydan" because by Mehmed's care for the youngest heirs, Ezel and especially Elçin (that I am sure bonded with Uncle Mehmed in the east wing btw) shows that they are actually his direct descendents. They are all that is left of the Ottoman Empire and his family (⚠️ in this fictional story⚠️). Also they said that Anadolu Hisarı belongs to their family... Anadolu Hisarı was built by Mehmed's great grandfather: Beyazid I...
So lot of things to reflect on here, and not so much of explanation, sorry. But it does make one wonders...
So l might have the beginning of a theory with that 7yo rule in the Yalı...
(Screenshots taken from YT as I did not have them on my phone atm -> source)
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tumblr media
4 notes · View notes
nesrinslittleworld · 1 year ago
Text
👆🏽👆🏽👆🏽This
Tumblr media
Confession:
"As a Turk, I do not understand why it is such a big deal that a sultan who lived and died nearly 600 years ago is portrayed as a villian. Yes, it was really disturbing that he was portrayed as a harasser, but this is a problem that has been resolved and I find it ridiculous that the author is now being attacked over this issue. I don't know if you are aware but this is just an interactive game and all the stories are fiction. If nations and cultures are not being mocked, I find it ridiculous that the reactions are growing so much."
78 notes · View notes