Tumgik
#masa üstü hediye
Text
Lampello Masa Üstü Şömine Masaüstü Beyaz Yk - Siyah Taşlı, Yakıt Hediyeli
Beyaz metal gövdeli, siyah taş süslemeli masaüstü şömine Elektrostatik boyalı metal gövde üzerinde kırılmaz ısıya dayanıklı 4mm kalınlığında temperli cam Paslanmaz metal burner + söndürme aparatı Yakıt ve 3kg dekoratif taş hediyelidir. 15x29cm genişlik ve uzunluk, 16 cm yükseklik Max. 2 karton bardak yakıt (160ml) doldurulabilir Ürün Özellikleri: Garanti Süresi: Belirtilmemiş Ağırlık: 1 – 10…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
urunkap · 4 years
Text
Ajanda, heykel, kaşe, deri eşyalar, kesinlikler ve daha birçok ürün www.urunkap.com
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
ceyhunbaki · 7 years
Photo
Tumblr media
Kalemlikli Madenci Heykeli
1 note · View note
sahafhaber · 2 years
Link
0 notes
pulhaber · 2 years
Link
0 notes
haber1 · 2 years
Link
0 notes
habernumber · 2 years
Link
0 notes
teknohaber · 2 years
Link
0 notes
zanistihome · 4 years
Photo
Tumblr media
GÖNDERİLERİMIZE🎁🎀 1 BEĞENİ ❤ 1 YORUM 📤 YAPARAK HAFTALIK HEDİYE ÇEKİLİŞİMİZE KATILABİLİRSİNİZ🌺 HER HAFTA SÜRPRİZ 1 HEDİYE✔️ 🔹️AÇIKLAMA ; Saf polyester dekoratif 3'lü masa üstü/ünite tüy set 🏷 109 ₺ 🔹️Sipariş için DM ✔️ 🔹️WhatsApp Sipariş için ☎️ 0538 450 97 68 ✔️ 🔹️Eft-Havale-Kapıda Ödeme✔️ 🔹️Ücretsiz kırık tedariği✔️ 🔹️Aynı gün Kargo✔️ 🔹️Hızlı ve Güvenilir Kargo✔️ 🔹️Adres : Yenikent mah doğan araslı bulvarı no 218 D14 özyurtlar N Merkez avm Esenyurt/İstanbul Zanisti Home🌺 #acar #türkiye #keramika #banyo #temizlik #evyaşam #a101 #bim #sok #karaca #emsan #korkmaz #porselen #seramik #servis #trendyol #instegram #hepsiburada #gittigidiyor #ciceksepeti #fincan #yemektakimi #fincantakımı #acarhome #arow #perotti #biblo #polyester #kahveyanisubardagi #kahveyani @trendyolcom @hepsiburada @n11com @gittigidiyor (Esenyurt N Merkez Avm) https://www.instagram.com/p/CL-R7Hfs6JE/?igshid=10apvy85zflrs
0 notes
hakikatankara · 4 years
Photo
Tumblr media
!!!!ÇEKİLİŞ VAR!!!! KAZANMA FIRSATINI KAÇIRMA!! AKRİLİK BAŞALANGIÇ SETİ *1 ADET AKRİLİK BOYA SETİ *1 ADET MASA ÜSTÜ 41 CM ŞÖVALE *1 ADET FANART DOVE FIRÇA SETİ *2 ADET TUVAL (13*18 / 18*24) HEDİYE EDİYORUZ.. Çekilişe Katılmak İçin; *Sayfamızı Takip Et *3 Arkadaşını Etiketle *Son 5 gönderiyi beğen *@hakikatankara Takip et (www.hakikatankara.com) @hakikatsanatankara Whatsapp; 533 077 9312 Kazanan takipçimiz ÇARŞAMBA günü açıklanacaktır.. #hakikatsanatankara #art #world #çekiliş #çekilişvar #büyükçekiliş #artdeco #fanart #akrilik #akrilikboya #şövale #tuval #dallerrowney #pebeo #winsorandnewton #ahşapboyama #sanatsal #başlangıç #sanatçı #sanatcilar #sanat #çekiliş #kırtasiye #hobi #ankara #türkiye #kırtasiyekırtasiyecidenalınır #kırtasiyeçekilişi #ankara #türkiye (Hakikat Ankara) https://www.instagram.com/p/CIBEjHcpgim/?igshid=z5l8o7pc15y6
0 notes
nurayblr · 4 years
Text
Kırtasiye Ürün Listesinde Neler Vardır?
Kırtasiye Ürün Listesinde Neler Vardır?
Kırtasiye malzemelerini okullarda ya da ofislerde kolaylıkla kullanabilmek mümkündür. İş hayatı ve günlük hayat başta olmak üzere pek çok alanda insanlar kırtasiye malzemeleri kullanırlar. Kırtasiye
ürünleri yalnızca okul araç ve gereçleri olarak düşünülmemelidir. Bunun yanında ofis kırtasiye ürünleri de vardır ve kırtasiye ürün listesi oldukça geniştir.
Ofisler işlerin ilerlemesi için firmaların en önemli alanlarından bir tanesidir. Düzenli bir şekilde dekore edilen ofis alanları her zaman başarıya giden yolun anahtarıdır. Çalışanların verimli olması için düzenli bir alan ve yeterli araç gereçler oldukça önemlidir. Araç gereçler için kırtasiye ürün listesi bulunmaktadır.
Ofis Kırtasiye Ürünleri Nelerdir?
Ofis kırtasiye ürünleri insanların motive olması adına oldukça önemlidir. Kırtasiye ürün listesi ile insanların daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak mümkündür. Ofis kırtasiye ürünleri genel olarak şu şekilde sıralanabilmektedir;
Masa üstü malzemeleri
Çeşitli kalemler
Paketleme ve gönderi ürünleri
Arşiv ve dosyalama için malzemeler
okul ürünleri
Sunum ve planlama için gerekli olan malzemeler
Okul için gerekli olan kırtasiye malzemelerini ya da ofisler için gerekli olan malzemeleri çok kolay bir şekilde temin edebilirsiniz.
Toptan Kırtasiye Malzemeleri Nasıl Alınır?
Toptan kırtasiye ürünleri online bir şekilde oldukça uygun fiyatlara almak mümkündür. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerin pek çok avantajı vardır. Örneğin evinizin konforunda alışveriş yapabilirsiniz. Bunun yanında çeşitlilik de oldukça fazladır. En önemlisi ise alınacak olan kırtasiye ürünleri için kolay bir şekilde fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz.
Hediyelik Ofis Malzemeleri
İş yerleri için en uygun hediyeler arasında hediyelik ofis malzemeleri gelmektedir. İnsanlar hem kırtasiye ürünlerini çok severler hem de bu ürünler ofislerde çok işe yarar. Ofis malzemeleri kategorisi oldukça geniş bir yelpazededir. Bu nedenle de seçim yaparken biraz zorlanabilirsiniz. Ancak dekoratif masa üstü ürünleri ya da hediyelik ofis ürünleri kategorisinde dilediğiniz ve içinize sinen hediyeleri kolay bir şekilde bulabilirsiniz. Dekoratif ürünler, kitap tutacakları, defterler, kalemler, masa üstü setleri, çay kahve aparatları sevdiklerinizin ofisleri için güzel hediye seçenekleridir.
Kırtasiye Malzeme Listesi Nelerdir?
Kırtasiye malzemeleri oldukça geniş bir kategoridir. Tüm ürünleri burada yazmak mümkün değildir. Ancak kolay bir kategori elde etmek için belli başlı ürünler yazılabilir.
Kalemler
Boya Çeşitleri
Defterler
Kitaplar
Arşiv Dosyaları
Poşet Dosyalar
Zımba
Delgeç
Ataç
Çeşitli yapıştırıcılar
İğneler ve raptiyeler
Okul çantaları ile kalemlik
Renkli Kartonlar
Oyun Hamurları
Mantar panolar ile yazı tahtaları kırtasiye ürünleri kategorisine girmektedir
Kırtasiye Ürünleri Fiyatları
Kırtasiye ürünleri çok çeşitli olması sebebi ile farklı fiyatlarda ürünler bulmak mümkündür. Bu sebeple her bütçeye uygun ürünler vardır. Bu durum en çok okul çağında çocukları olan aileleri sevindirmektedir. Pek çok pahalı marka kırtasiye ürünleri vardır. Fakat bu ürünlere bütçeniz yetmiyorsa çok daha uygun fiyatlı muadiller bulabilirsiniz. Böylelikle bütçenizi sarsmadan kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamış olursunuz.
0 notes
izmiralindamobilya · 5 years
Photo
Tumblr media
ÜRÜN BİLGİLERİ İÇİN AÇIKLAMAYI OKUYUN LÜTFEN 👇👇👇👇👇 3’LÜ AHŞAP AYAKLI ZİGON SEHPA TK ÜCRETSİZ KARGO VE KAPIDA ÖDEME İLE 120TL 🌸💐🧿 Ölçüleri: Üçününde Üst Çapları 33cm Yükseklikleri: 54cm 50cm 46cm Renk Seçenekleri: Beyaz,Ceviz,Krem,Mermer Desen,Üstü Beyaz Yanları Siyah Şeritli ÜRÜN MALZEMESİ 1. sınıf 18 mm yonga levha KOLTUK,YEMEK ODASI,YATAK ODASI,AKSESUAR GRUPLARI...TÜM ÜRÜNLERİN FİYATLARI DEĞİŞECEK VE KAMPANYALAR 31.12.2019 TARİHİNDE SONA ERECEKTİR 📍Seyhan Mah.630/1 Sokak No:24 Buca/İZMİR 🌍 www.izmiralindamobilya.com 📱05330320141 #masasandalye #evdekorasyonu #izmiralindamobilya #oturmagrubu #masa #sandalye #balkondekorasyonu #mobilya #mobilyadekorasyon #mutfak #hediye #dekorasyon #mutfakdekorasyonu #dekorasyon #evdekoru #dekorasyonfikirleri #mutfakmasası #mutfakdekorasyon #evdekor #evimşahane #ceyiz #mutfakdekorasyonu #mutfak #masatakımı #anne #evim #sandalyemodelleri #evimevimgüzelevim #izmir #masa #homedecor #homesweethome #dekorasyononerileri (İzmir Alinda Mobilya) https://www.instagram.com/p/B547P_tlq4z/?igshid=14qr8eo9z3qke
0 notes
Photo
Tumblr media
Fenerbahçe masa üstü isim plakası .. ☎️☎️09:00-18:00 arası WhatsApp:0533-139-40-08☎️☎️0542-650-08-00 Logo alt kısma ad soyad yada istediğiniz bir ismi yazabilir 2 gün içinde kargolayabiliriz . Çizim yapılan şablon WhatsApp tan size yollanıp onay 👍👍👍👍alındıktan sonra ödeme alıp işleme #fenerbahçe #hediye #babayahediye #sevgiliyehediye #sevgililergünühediyesi #doğumgünü #doğumgünühediyem #fenerbahcesk #fenerbahçeli #caddebostan #kadıköy #fenerbahce
1 note · View note
melencolia1978 · 6 years
Text
Ermeni Olmayan Adam
p { margin-bottom: 0.1in; direction: ltr; color: rgb(0, 0, 10); line-height: 120%; text-align: left; }p.western { font-family: "Liberation Serif", serif; font-size: 12pt; }p.cjk { font-family: "Droid Sans Fallback"; font-size: 12pt; }p.ctl { font-family: "FreeSans"; font-size: 12pt; }
Ermeni Olmayan Adam
Otele varmıştı sonunda. Epey heyecanlıydı. İstanbul'da uçağa bindiğinden beri, uçağa, koltuklara, kemerlere, Türkiyeli oldukları belli hosteslere bile, gördüğü her şeye, hiçbir yerde duymadığı kadar büyük bir merakla bakıyordu. Suç ortağı gibi görüp sevmişti uçaktaki çalışanları, pilot ve sürüş becerisi içinse vesveseye kaptırmıştı kendini. Yerevan'a gidiyorlar. Birbirinden nefret eden iki ülkeden birine giderken birden öfke patlamasına kapılan bir pilot.. Nerden bilsin? Ya uçağı düşürmek isterse, “yeter bu utanç, vatanımı kurtaracağım, uçağı bu lanet ülkeye saplayacağım” deyip?
Valizini taşıyan gencin o kocaman gözleri ilgisizdi heyecanına. Bir iki laf etmek istedi, ülkeniz çok güzel görünüyor, caddeler ne güzelmiş, ne kadar büyük binalar var, ben İstanbul'dan geldim diye, vazgeçti. Günler uzun, daha konuşurlardı.
Aynaya takıldı bakışı. Keli daha bir parlıyor, göbeği irileşmiş. Bakmamak istedi. Sonra hiç görmediği bir şehre geldiğini hatırlayıp izin verdi bedenine, şimdilik genişleyebilirdi, dört gün, gidene kadar. Valizine yer aradı.
Odayı beğendi. İçecek birşey seçip etrafı izlemeye koyuldu. Evet, her yerdeki iyi otellerinki gibi, güzel döşenmiş, kısa süreli her ihtiyacı karşılayacak minik, serin, eksiksiz aydınlatılmış bir oda. Yatak, komidin, koltuk, tv, minicik masa, temiz yatak yorgan, yormayan bir oda kokusu; valizi koyacak yer, vestiyer ve askıları; pırıl pırıl banyo, klozet, pamuk gibi tuvalet kağıtları, sabunlar, havlular, saç kurutma makinesi. İyi. Dışarısı da güzel görünüyor. İstanbul'un üç beş geniş caddesinin bir karışımına benzettiği kocaman yol, etrafında iri, göz alan, yıllar önce özenle, ciddiyetle inşa edildiği belirgin binalar. Belki hep böyledir bu şehir. Güzel ve değişik bir şehir demişti tanıdığı, burayı gezip dolaşmış herkes. Ayrı havası varmış. Yarın görecek. Caddenin ötesinde uzanan tepelere, uzaktaki mahallelere baktı. Hoşlanmadı manzaradan.
Karanlık. İçini kararttı o uzak tepelerden düzensiz ev ışıkları. Yıkanıp uyuyacak. En iyisi.
Telefon sesiyle uyandı. Kahvaltı başlamış, inmezse kaçıracak. Alamamış ama uykusunu.. İnmese de sonra etse kahvaltısını? Bir sürü iş var bugün. Tanışma toplantısı, gezi, sonra atölye, sunumlar, ağırlamalar, tartışmalar. Kalkıp hazırlanması lazım.
Uyumadan önce görüp irkilti duyduğu tepeleri düşünerek çıktı yataktan. Pencereye yaklaştı. Gün ışığı vurmuş camlara, yokuşlara. Evler yerinde duruyor, pis ve düzensiz. Neresi güzel bu şehrin? Biraz daha bakıp içini bulandırmak istemedi. Yıkandı, giyindi, aşağı indi.
Nerdeyse herkes kahveye geçmiş. Salon kalabalık değil, hemen herkes belli ki ekipten. Büfe ne güzel görünüyor, çeşit çeşit peynirler. Sevdi bu bonkörlüğü. Üç beş yerel tat, ceviz reçeli, yoğurtla karıştırılmış yumuşak sebzeler, domatesli ezmeler. Sakınarak doldurdu tabağına, biraz biraz. Geceleyin aynada gözüne takıldığında sarkmaya meyilli etlerini hatırladı. Dört gün izin verdi kendine ama aynada karşılaşmak istemiyor.
En güzel ve güler yüzlülerin olduğu masayı seçti kendine. Kafkasya ekibindenlermiş. Hızlıca tanıştı hepsiyle, kahvaltısına gömüldü. Onu bekliyorlarmış, merak etmişler. Türkiye'den tek temsilciydi. Evet, ne iyiydi ülkesinden buralara ziyaretler olmasının. Elbette, bağları ilerletmek gerekliydi, nefret kötü bir şeydi. Anlaşılacak bir şeyi yoktu iki tarafın birbirini anlamamasının. Tabii, kayıpları anlamak gerekliydi, 100 yıl önce yaşanıp bitmiş ama unutulmamış, tabii, çok zor zamanlar yaşanmış. Her zaman köprü kurmak gerekliydi, önemli olan el uzatmaktı. Tabii, tabii, değişmesi gereken çok şey var, biz de bunun için uğraşıyoruz hep. Yeni bir dil kurmak gerekiyor. O tür söylemler, evet, yaygın. Önleyemiyoruz, ötekileştiriyorlar, yaa sizde de var, değil mi? Zenginlik olarak bakmak lazım, tabii, iletişim..
Kahve faslı çok sürmedi. Garsonlar masaları toplamaya başlamışlardı, kalkın der gibiydiler. Kadını erkeği hepsi mi suratsız bunların? Kocaman gözleri sanki kocaman bir ağız, insanı yutmak istiyor. Bana mı öyle geliyor? Kimsenin bu suratsızlığa takıldığı yok gibi.
Hafif bir ezilme hissetti midesinde. Yeni bir şehirde olmaktandır, belki de kahveden, dedi, üstünde durmadı. Akşam üstüne dek şehri gezeceklerdi, eski mi eski bir otobüs dışarda bekliyordu onları. Mavi, yer yer gri. Göz gibi büyük farları olanlardan. Çalışır mı bu otobüs? Ev sahibi ekip şaka mı yapmıştı ki.. Bir otobüs misafir bir yere gümlesinler mi istiyorlar şurda, gerçekten, gerçekten pes.. Doğu Avrupa'dan gelen gruba karıştı, onlar daha neşeli görünüyorlardı. Son sigaraları da bitirince içenler, hepsi bindi şaibeli otobüse, çıktılar yola.
Ne güzeldi şu caddeler.. Geniş geniş, kalabalık değil. Gelip geçen arabalara takıldı gözü, renksiz, soluk, eski hep. Bu bindikleri külüstürün beş tane benzerini gördü, ev sahibi ekibe en yenisinden bir otobüs hediye etmek geçti içinden. Utanmıştı binmeden evvel içinden geçirdiklerinden. Yoldalar, gidiyorlar işte. Sorun yok, sorun yok. Yanında oturan güzel gözlü, sert yüzlü Bulgar kadın, kalın giysiler getirip getirmediğini, yarın havanın epey soğuyacağını, belki kar yağacağını söyledi. Duymazdan geldi, başını salladı. Avrupa Birliği'yle ilgili bir sohbet açtı, konuşmaya daldılar.
Şehrin misafirlik yerlerini de yeni yeni insanlarla tanışarak tanıdı. Rehberleri biraz soğuk muydu? Beğenmezseniz beğenmeyin der gibi bir hali var yapıları anlatırken. Gördüğü pek çok şeyi beğendi. Sokaklar, binalar, heykeller, çeşme başları ne güzeldi.. Şehir kalabalık değil, insanlar hiç aylak değil. Ne kadar aklı başındaydı gördüğü her şey. Ama çok suratsızdı bu insanlar.. Dönüp bir ilgilenmiyor şu rehber, biz olsak böyle mi davranırdık? Midesi de bir tuhaf. Sabahki ekşimesi geçmemiş.
İki saati buldu yürüyüşleri. Bir lokantada soluklandılar. Daha az yedi ama midesi ne var burada der gibi. İçi çalkalanıyor, midesi nerdeyse çalışmıyor. Şu yoğurttan mı, bunlar mı kötü yapıyor yemekleri? Çok pişirmeden, suratsızlıkları gibi gelişigüzel..
Canı sıkkındı geceleyin. Otele dönmeyi zor etmiş, iki saatlik toplantıda azıcık iyileşmiş, akşam yemeğinde iştahsızlığı büyümüştü. Hem birşeyler yemek istiyor, hatta silip yutmak, mümkünse tüm mutfağı yemek istiyor, hem de elini tabağa uzatamıyor. Bulantısının ardından büyüyen sancısı, sinirini bozuyor, önce garsonları, sonra aşçıları sıra dayağından geçirmek için yanıp tutuşuyor. Sonra da mutfağa darbeler indirecek, eline ne geçtiyse kıracak. Çok az yiyebildi, bitiremedi. Yine o yoğurt geldi aklına, o pis tad.. Kahve içmeye kalamadan odasına geçti.
Evet, herkes yiyor, halinden memnun, kimse hastalanıp rahatsızlanmıyor. Ben sürekli rahatsızım, canım sıkkın, midem ağrıyor. Birşey yiyemiyorum! Böyle değildim, burada oldu. Bunlar birşey katıyor yemeğe. Bana dokunuyor. Belki bizim mutfağımıza aykırı birşeydir, alışmadığım bir taddır, belki diğerlerine dokunmuyordur.
Ertesi gün iki toplantıya ancak katılabildi. Akşam üstü atölyeye kalamayacağını özürlerle iletti, yok iyiydi, başı ağrımıştı, nasıl anlatsın bu ülkenin mutfağındaki kötü bir tadın hem içini, hem sinirlerini bozduğunu. Odasına attı kendini. Uyuyabildiği kadar uyuyacaktı. Unutacaktı. Kötü birşey yapıyorlar yemekte ve insanları umursamıyorlar, insanların mideleri umurlarında değil. Berbat kokuyor üstelik ortalık, berbatlaşmış suratların üstüne. Hem açtı, hem iştahsız, hem ekşiyordu içi. Unutmaya çalıştı. Uyudu.
Güneş doğmak üzereydi. Uyandı. Pencereden dışarı bakacak sabrı yok. Kaldırmıyor midesi, o insanların yaşadığı evleri görmek istemiyor. Hava zaten soğuk olacak bugün de, her günkü gibi, neyi bekliyorum? Pastırma yazını mı? Bu çirkinlik içinde..
Yıkanıp temizlenecekti. Su bile.. Nerdeyse vazgeçecekti duş almaktan. Yatışmaya çalıştı. Girdi, temizlendi. Hiç hali yoktu aşağıya inmeye. Tabaklar şıngırdamaya başlamıştır. Suratsız garsonlar iş başındadır, ortalıkta dolanırlar etrafa bakmadan. Umrunda değil masalardakilerin, rahat rahat yiyorlar yemeklerini. Kahvelerini içiyorlar, kahveleri bitiyor, kalkıp yenisini dolduruyorlar. Atıştırıyorlar, kahvelerini yudumluyorlar. Ne mide ağrısı, ne bir şey! İnmeyecek. O çirkin yemekleri yemeyecek. Hele o yoğurt! Süt mü yoğurt mu belli değil.. Kendini zorlamayacak artık. Yatağa girdi. Daha birşey yemeden bulanmıştı midesi. Uyuyacak, dinlenecek. Bu saçmalıklarla uğraşmayacak.
Akşam olmuş. Aç. Karnı çok aç. Kalkıp giyinecek, akşam yemeğine inecek. Deneyecek, olacak bu sefer. Kendini tutacak, midesi bulanmayacak.
Koridorun, asansörün kokusu bile tatsız, toz içinde kalmış da gelip geçeni kandırıyor sanki. Ne çirkin her şey! Salona geldi, yemek kokuyor. Ağır bir yemek, ağır, kesif.. Ekibin keyfi yerinde, hepsinin ağızları dolu ya bir cümle, ya yiyecekle. Bakındı, koku geçmiyor. Ağır yoğurt kokusu. İstemiyor, giremiyor salona. Pis herşey, çirkin. Yine aç kalacak, açlığı geçmeyecek. Şu garsonlar, onları mı yapıyor bu çirkin yemekleri, o dik bakışlarıyla, sersem tipsizler.. Hepsi mide bulandırıyor, hepsi çirkin, bir şey saklıyorlar, bunlar kesinlikle bir şey saklıyorlar. O yüzden gülmüyorlar böyle.. Bu ülke çok çirkin, sevimsiz! İtici, ne kadar iticiler.. Kimseden fayda yok! Gidemeyecek içeri. Koşarak döndü geri, odaya.
Pencereye takıldı gözü, camda yansıyan tavan ışığı ve bedenine. Solukça görünen mahallenin tepeleri, evlerin lambaları. Midesini duydu yeniden. Pis, kirli, çirkef insanlar! Birşey yiyemiyorum, yiyemiyorum bu yemekleri, kötü kokuyor herşey.. Oradan oraya yürüyordu hızla, dönüyor, başını çeviriyor, yukarı aşağı bakıyor. O çiğ yoğurtlarının tadını alıyor, pis, olmamış.. Eli telefonunda. Durup durup pencereye atmak istiyor. Nerdeyse öfkeden kusacak. Adiler, benciller! Suratsızlar! İğrençler, hepsi iğrenç, her biri! Sokağından bulvarına müzesine.. Küçücük odada tıkıldım.. Midemin bulanması durmuyor. Hiçbir şey yiyemedim. Biliyorum, yemedim, zehirleyeceklerdi beni. Bunlar, zehirleyecekler beni.
2017 Ekim - 2019 Mart
0 notes
isimlik-market-blog · 6 years
Link
masa isimliği
masa isimlik
masa üstü isimlik
sümen takımı
kristal isimlik
ofis hediyesi
ofis aksesuarı
avukata hediye
doktora hediye
eczacıya hediye
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
masaisimlikleri · 5 years
Link
0 notes