Düsünceler
Ya Beyzo, Allah askina versetz dich mal in meine Lage. Ich kann doch nicht direkt gehen. Ich muss doch erst sehen, dass alles klappt, dass es meiner Mutter gut geht usw. Hemen annem evlendikten sonra tamam tschüss mi söylim, müslüman olarak bunu nasil yapiyim. Wie soll ich da von Anfang an direkt gehen… Ich dachte du hast hierfür Verständnis. Ich kann doch nichts dafür.
Sen o cevabi yazdiktan sonra bu olayi cok düsündüm. Sözümü veririm, dass wir wirklich umziehen werden. Vielleicht ist das dir nicht genug, aber wie soll ich es dir sonst versichern? Sözümü birakmam. Tüm sözlerimi tutarim. Außer vllt eine Ausnahme mit dem Nisan Foto 👀. Und du machst dir sicherlich Sorgen, dass meine Fam dagegen kommen wird. Aber ich würde auch vorher mit denen Absprache halten, so dass es im Nachhinein zu keinen Problemen kommt. Yani inan gercekten, ich würde wirklich. Seit dem du geschrieben hast, habe ich mich paar Stunden in das Thema reingehockt. Ortadaki sehir, sirf orta olsun diye, gelisi güzel bir sehir olamaz. Ben baktim, ve bence en ideal sehir, dünde dedigim Sehir - Frankfurt. Belki tam orta degil, Mapse göre 6h sana, 3:30h bana. Ama (burda büyük bir amasi var) das ist zu normalen Verkehrszeiten innerhalb der Woche. Wenn wir zu Zeiten gehen, wo kein Arbeitsverkehr und Co. ist (bspw. Samstag Früh), dann dauert es laut Maps 5h. Burda yine büyük bir ama var, 5h ist nach normalen Fahrtempo. Gaz verirsen buda azalir. Ich hab meine schlechte Mathematik genutzt. 550km Entfernung sind das. 30km Ein-/Ausfahrt von den beiden Städten söyliyelim, was sagen wir mal insg. 30min nimmt. Der Rest ist Autobahn. Wenn wir eine Durchschnittsgeschwindigkeit von sagen wir mal 130kmh haben, dann dauert es 4h (520km/130kmh). 4h + 30min = 4:30h. Und ganz ehrlich, wahrscheinlich können wir mehr als nur 30min einsparen, aber böyle konservativ testen ettim. 8de yola ciksak 12:30 Linzde oluruz. Saat 20ye kadar orda Girls-Abend yapsan, 00:30 evde oluruz - ki aksam dahada az trafik vs. olur. Neden Frankfurt peki? Stuttgart daha orta mesela. Ama Frankfurt bir Türk olarak daha güzel. Ortam daha iyi, mekanlar lokantalar (ve bu cok önemli bizim icin) vs. daha iyi bizim icin. Ayni zamanda Almanyanin ortasi, her yere ulasabiliriz bir sekil. Das ist bei Stuttgart nicht so einfach. Frankfurtda güzel yani, Almanyanin Manhattan söyleniyor. Wohnunglara bile baktim und die gehen voll klar preislich, daha pahali sandim. Ich dachte hierran wirds scheitern. Und ein sehr wichtiger Faktor ist auch, en azindan Kölne yani Merkeze iki saatlik bir mesaafe var, oraya bazen gidebiliriz. Bizim icin Teskilat büyük bir rol oynuyordu, ve Stuttgart gibi yerlerde ist sogut wie tote Hose. Burda yine teskilata yakinlik (Ruhr-A kadar olmasada) olur. Baban Merkeze gittiginde belki bizde kalabilir, wobei das schon wahrscheinlich zu weit weg ist. Evet, benim icin daha az mesaafe ama bende yinede herseyimi böylelikle birakiyorum. Bende ozaman kolayca ailemi ziyaret edemiyorum, arkadaslarimla bulusamiyorum, bölgemi ve ortami kaybediyorum. Mir wird es auch weh tun. Aber dann hätte ich wenigstens dich. Beraber tek basimiza kaliriz. En iyi orta yol bu…
8 notes
·
View notes
Sen kazandın (mı)?
"kazanmak" benim çok önemsediğim bir olgu değil.Daha doğrusu "hırsa dayalı kazanmak" meşrebime uygun değil. Kalp kazanmak,insan kazanmak,sevgi kazanmakla falan eyliyorum kendimi.
Senin tüm hücrelerin "hırs"la birbirine bağlıyken, ben zerresinden nasiplenmemiş biriyim.
Dolayısıyla benim bu kurumda ne iş yaptığımın da hiç önemi yok. Müdür beni ünvanımla ilgili çağırdığında bile bir serzenişim olmadı benim.
1-Beni "AMELE"likle itham etmen gereksiz bir tespit oldu. Benim derdim hep kendimle Mahir. Evet o çok sevdiğin müdür yardımcın beni yer yer işle ve tutumuyla çok üzdü,tıpkı seni,tuç u ,zübeyde'yi üzdüğü gibi. Ama biz yine de hep güldük.Sanırım sadece bu konuda aynı fikirdeyiz.
Bu yazıyı sadece seni üzmek için yazıyorum.
Bir de "Sana sırlar verdim, başkaları hakkında güvenip dedidoku yaptım" dedin.Onun için yazıyorum.
Sana bir sır vereyim,ödeşelim!
6 yaşındayım. Böyle nasıl güzelim var ya, yanaklarım var tombul tombul,gözlerim küçücük gülünce çizgi oluyor. Anneme tapıyorum.Abimi de seviyorum ama annem başka.Hicbir sey istemiyorum cocuk olarak.Sadece annem,abim ve ben.Bir de böcekleri çok seviyorum.Evin karşısında bir kısmı çim olan araziye inip hergün böcekleri izliyorum.Ellerim nasıl çatlıyor çamurdan görsen,hergün kanıyor,vazgeçmiyorum! Tüm bu karıncalar neden sürekli durup,sıkılmadan birşeyler söylüyor?Hic mi yorulmuyorlar.Onlara yardım edıyorum,parmağımda yol yapıyorum inatla oradan gitmiyor,başka yollardan ilerliyorlar.
BEN DE KARINCA İNADI VAR!
Yine bir gün sabah bahçeye ineceğim okula gitmiyorum daha.Bir abi vardı bizim apartmanda beni kucağına aldı,ellerimi tuttu aşağıya karanlık havasız bir yere indirdi.Onunda abisi,bir amca ve oğlu, iki tane başka bir kardeş ve bir amca daha vardı.Tam 7 kişi. Detaylı anlatmaya gücüm de yok gerekte.Bak dedi adam, ogluna böyle yapacaksin."Acı" benim taribirimle sadece o Mahir. Baska hic birseyin adı aci olamaz ben de. Günlerce oturamadım agrıdan.Annene de yaparız dediler.Annem ölür diye düşündüm,zaten bir tarafı tutmuyor.ben annem için yaparım bunu.söylemem dedim. kasıklarımdaki morluklar gitmedi.Allahtan annem yıkayamıyordu beni de gormüyordu. ilkinden sonra evden cikmadim bir daha karincalar için. 25 kiloyum.ama ekmek al diyor annem,okula gitmem de gerekti ertesi sene. Tam 2 yil surdu.8 yasima kadar. Sonra tabii daha igrenc seyler oldu. ölmüs bir kedinin etini zorla yedirdiler. 2 yil sonra biraktilar beni. basimi oksuyorlardi annemin yaninda. birgun yine okuldan gelince yakaladilar.annem gec geldim diye dövdü beni.
"Neler oluyordu sokaklarda bizim zaten kimsemiz yoktu,ya bana birsey olsa ne yapardı?"
Ama ben o tüm acilara onun icin katlaniyordum onun cani acimasin diye niye dovdü ki beni?Annemi sevmeyecektim artik. hem onun cocugu olmasam olmazdi tüm bunlar.
Neyse konunun seninle ilgili kısmina gelelim. senin mudur yardimcin beni cok severdi bilirsin. gelir yanima oturur sohbet ederdi.Ben de onu severdim.müdürle konusmadan yaklasik 2 ay önce ogle arası hal e balik almaya gittim. o adamlardan birini gordum. kaldim yolun ortasinda,galiba inledim,kasiklarim acidi. Sen bana hep IQ düşük derken beni incitmenin ötesinde yanıldın da. Ben 8 yaşımdan beri beynimdeki "uyku"fonksiyonu silebilecek kadar zeka seviyesi yüksek bir KÜÇÜK KADINIM.Ama çok eksiğim,cok zavallı. Neyse döndüm menkul e . mudur yardimcimiz aradi bir belge istedi tam animsamiyorum. çıktım odaya ama kendimde değilim.Korktu tedirgin oldu. özlem ne oldu dedi. ben o kadar kendimde değilim,bilincsizim ki anlattim -ki kendisi benim gozumde insan degildir artik- (şu an sen,müdür yardımcın ve aşır biliyor)neyse sacma salak sorular sordu. nasil evlenebildin dedi. kocan anlamadi mi falan .. sonra bana karsi tavri o kadar degisti ki,zaten ne olsa o olaya bagliyorum. sen kimsin ki diyorum seni sevsinler,deger versinler. bir pislikmisim gibi bakmaya basladi bana,gelip yanıma oturan,gülüp sohbet eden kadın sürekli tersleyip,beni herseyin disinda tutmaya basladi. Kabullenmem mumkun degil. Diklenemiyorum da ya birine soylerse? tuç ve zübüş "izin vermiyor sana,is yaptirmiyor" diyorlar,"biz cok üzülüyoruz." Hadiiiii özlem durur mu "cin gibi" al sana bahane. dedim ki ayni serviste calismazsam -ki isci dovizlerindeyken surekli odasindaydim-daha iyi hissederim dedim. bahanelerde var. Senin benim icin yaptiklarini bilmiyorum tabii. Ama sonra seni gördüm. Kimin ne dusundugunun,ne dediginin hic onemi yoktu benim icin,hala yok. ben bana baktim hep,ben ne hissettiysem onu düstur ettim kendime.Gamzelerini farkettim bana güldüğünde. Ben yerleşirim o gamzeye dedim. şarap doldururum içine,gözyaşımı doldururum. kahkahamı doldururum. Senin içime dokunan bir halin vardı. Kimsede olmayan. Sadece benimleyken öyle gibi. Dedim ki ben o kadinin bana tavrini kaldiramam.20 adim ötedeyim. Mahir hep var,o benimle. öyle olmadı. Ben hukuk okuyup büro görevlisi kalmasini dert eden, ne bileyim daha ust model araba isteyen hatunlardan degilim. ben bir tuc bir zubeyde bir melike ya da bengu,cihan degilim. Ben cok zavalliyim,cocuk olamayinca oralarda bir yerde kalmis.
Öldüreyim dedim kendimi ;anneme kim bakar?sonra imge oldu benim kizim var dedim olmaz. son bir gayret motosiklete bindim kapadim gözumu biliyorsun. ama olmadi.
Bedavadan bir ölüme ihtiyacım var. Ama bakma yaşamayı da cok seviyorum.herseye merakim var gülmeyi çok seviyorum.Ben hep incelikli yasamaya calistim,birilerinin hayatina dokunayim, anını güzelleştireyim istedim. herseye ragmen severek,sevilmeye ihtiyac duyarak.sizdeki bu sanki atom parcaliyormus havanizi çözemedim. benim kendimi degersiz gormem icin sebebim var da sizdeki bu çok değerliyim tavrinizi ,kibrinizi,hirsinizi asla kabul etmicem.
BENIM DERDIM KENDIMLE.
senin ve digerlerinin oldugu gibi tcmb de degil. sen beni kocasi onu aldatti diye seninle yatip sonra defolan Mehtap la bir tuttun. ben biliyorum basima gelecegi yasadim daha once dedin. özlewle de iki sevisiriz..Sonu yok,biter..bizim aramizdaki öyle birsey degildi ki. Adi yoktu ki. Ask miydi sence? Daha öte birseydi!
Ben seni kimseye benzetmedim.kimseyle bir tutmadım. hiç korkmadım senden. ama o kadinin bakisini kaldiramadim. beni sirf 30 adim otene gittim diye gerizekali,güvenilmez,karaktersiz,piyon olarak nitelendirecegini bilemedim. Dedin ya Oscar Wilde'ın şiirinde (bu arada şiirin tamamı bir kitaptır, hem şiir oyle cımbızlanası birsey degildir Mahir. Tamamını okumalısin)kimi gözyaşlarıyla öldürür sevdiğini -senin gibi- ama ben ölmem diye. kimi de senin gibi dalkavukça sözlerle öldürür ama ben de ölmem Mahir. çünkü sen benim ilk ölüşüm değilsin!
Bu başka servise gidiyor olmamla ilgili yine sebebini ANLAMADIĞIM tek şey senin müdür yardımcınin neden ben giderken ısrarla seni vermek istemedim demesiydi?Belli ki bununda sebebi sensin!Sen ben kitap okuyayım diye engel olmadın bana birseyler yaptirmasina,"mal"olduğumu düsundugun icin icazet vermedin müdür yardımcına.yoksa her firsatta neden kitap okurken" burasi kütüphane mi hanfendi" diyesin ki?Sen öyle uygun gördün.. zaten sicilimi de sen veriyordun,iznimi de..
ben yine de benim için yaptiklarin icin üzüldüm hic etik de bulmadim sen benim adima nasil karar verip oyle yapmasini istersin? ben seni tanımamışım.Ama bu benim dogrumdu. ikimizden yalnizca ben biliyorum ki "mutlak dogru yoktur" hele benim icin hic yok.ama senin icin sadece senin temporal lobunda beliren dusuncelerin dogru.Bir IQ eksikliğinden bahsedeceksek sen de benden farklı sayılmazsın. Neden uyumuyorsun dediğinde hep korkuyorum dedim. Anlayamadın. Insan uyumaktan korkar mı a.q.?Ben ne zaman uyusam,kimyam değiserek uyandım. ama anlayip bile isteye bana boyle davrandiysan ben bosuna zahmet edip bunca seyi yazdim. Umarim hayatinin bundan sonraki döneminde daha yumusak olursun insanlara.insanüstü gördüğünüz melikeciğinizle bhs yapip, kasaya mektup koymak icin inip inip cikin da dünyayı kurtariyoruz sanın.. hatta evlen onunla malum mudur yardimcin bunu cok istiyordu. kırmayın birbirinizi..Belki Camus'nün dediği gibi "insan söyledikleri kadar söyleyemedikleriyle de insandır"belki vardır senin de söylemediğin. Ne desen inanırdım,ne desen dinlerdim Mahir.
Ama asla sevmicem artık seni. -benden bu kadar nefret etme özlew dedin geçen gün.
ben sadece o adamlardan nefret ediyorum. seni o "nefret" kelimesinin içine nasil alırım.
benim icin Tahir= "zorba"ise,
özlew= "sızı"olsun istiyorum.
her hatirladiginda icinde sızı olayim.
bir konuşmamizda biriyle bir konuyu tartistiginizi soyleyip "sonunda ben kazandım özlem"dedin. Bizimle ilgili de öyle Mahir, SEN KAZANDIN AMA BEN HAKLIYDIM.
"Arayacağın kişiyi iyi seç bundan sonra" dedin arabana binemeyecegimi söylerken, pişman olacaksın..
36 yaşındasın,belki bu zamana kadar kimseden özür dilemedin ama birgün gelecek sen belki de ilk kez" özür dilerim özlew" demek isteyeceksin ama ben buna asla izin vermeyecegim...
ben istesem senin,sizin yaptiginiz herseyi yapabilirim. her isi. her diplomayi alirim istesem. dil tazminati alirim. hepsini yapabilirim. ama hicbiriniz bende olan hicbirseyi yapamazsiniz. Siz benim neler yaptigimi,neler okuyup, neler yaptigimi bilmiyorsunuz.(kibir işareti😌)siz o soktugumun kurumunda entrika cevirecek kadar özgürsünüz. ben senden cok daha özgürüm onda da yanildin.hicbirinizin beni hor göremezsiniz. hicbiriniz benden daha yürekli,daha mutlu degilsiniz. benim senin gibi bir sanal bir de gercek dunyam yok mahir. benim soktugum bir tane dunyam var. ve ben o dünyada birine sakso yaparken baska birine domalmiyorum.. ben her yerde ayni özlewim. ben kimse icin kötü birsey dusunmedim. ben herkes gibi olayim istemedim. ben kendim gibi olabildigim yerde calismaktan baska birsey istemedim. asil mal gibi yasayan sizsiniz. tcmb den baska birsey dusunmeyen sizlersiniz mal...
ben denemediğim sarap kalmayana kadar,sazimi alip bagira cagira Neşet turkuleri soyleyerek, motosikletime atlayıp senin çocukluğunun geçtiği,benim gibi dostlarini ,sevdikleri bıraktığın EsEs'e giderek,Fransadaki üzüm çubuklarindan calip bozkirda yetistirmeye calisarak, plaklarımı dinleyerek ve yine çok gülüp,çok ağlayarak -yani insan gibi- yaşayacağım. ben benim gibi oldugunu anladigim cocuklar icin birseyler yapmak zorunda hissedecegim,hic durmadan ama "gercekten" yasiyor olacagim. siz de oynayin iste 3-5 kisi bankada. benim hangi serviste oldugumun subede kalmamin ya da operasyona gitmemin hic bir onemi yok. ben baska seyler yapabilmek icin calisiyorum,siz yapacak baska birseyiniz olmadigi icin calisiyorsunuz. ve sana yemi n ederim ne siz ne de ben asla degismeyecegiz. Bu dunya da anilir,bahsedilebilir,begenilir birseyi sadece ben birakabilirim.
BU DÜNYAYA BIR IZ BIRAKACAGIM.
ve sen benim dunyamda olmayacaksin artik.
sen bana sunu demeliydin,
özlem mudur yardimcim seninle ilgili farkli seyler istediginde ben mal oldugunu dusundugum icin engel oldum . sonra mal olmadigini anladim hatta yetmedi asik oldum -korkma karsiliksiz degildi- tam hersey onun istedigi gibi olacakti ( ha bu arada bu yil bana 93 vermissin mahir bir mal icin oldukca ironik bir sicil puani) ama sen gittin.. ben boyle olacagini dusunemedim. bunu makul karsilardim.
Ben seni değil,sen beni bıraktın Mahir. Ben hep varım Özlew demedin.
seni sevmicem artik. sen istedigine kin duy,istedigine nefret besleyip ,düsman belle. Ama ben seni sadece yok sayacagim. Kayıtsızca gecip gidecegim yanindan.Ellerimi yüzüme kapatarak şaşırmaya devam edecegim . Deliler gibi gülmeye ve seni öyle olmadığımı bildiğin halde bu kadar hor gördüğün icin asla affetmeyeceğim. sana emek verip yaptıklarımı attigin icin, beni gormezden gelecek kadar korktugun icin seni asla bagislamayacagim ZORBA.
İyi ol,mutlu ol ve lütfen benim icin artik hicbirsey yapma. kimseye benim adima hic birsey soyleme.ben artik kimsenin varligindan,bakisindan,tavrindan rahatsizlik duymuyorum. bana kim nasil bakiyorsa ben de ona oyle bakiyorum. senin icin özlem de özlew de yok artık. umarım hayatında hep sen haklı olursun ve yolumuz bir daha hiç kesişmez..
2 notes
·
View notes
İskandinav Ülkelerindeki İnsanlar Neden Dünya'nın En Mutlu İnsanları Oluyor?
Bu yazi yedekleme amaciyla bu bloga kopyalanmistir.
Erişim Tarihi: 13-Nisan-2019
Yazar: diesel1907 [https://eksisozluk.com/]
Orijinal Bağ: https://seyler.eksisozluk.com/iskandinav-ulkelerindeki-insanlar-neden-dunyanin-en-mutlu-insanlari-oluyor
iskandinav ulkeleri her zaman "dunya'nin en mutlu insanlari" anketinde en basa oynarlar. cogu zaman iskandinav ulkelerinin tamami ilk 10'da kendilerine yer bulurlar. bunun sebebi olarak da hep bu ulkelerdeki muthis refah duzeyi ve zenginlik anlatilir ama iskandinav ulkelerinde halkin cok mutlu ve mesut olmasinin zenginlik duzeyiyle fazla alakali oldugu soylenemez.
dubai, kuwait city, cide gibi arap sehirlerine gidince deli gibi bir refah ortami gorursunuz. caddeler genistir, binalar yepyenidir, sehir bal dokup yalanacak seviyededir.
her yerde muthis bir luks ortami vardir ve zenginlik dikkat cekicidir. sokaklarda porsche, ferrari turu arabalar gormek gayet normaldir. iskandinav ulkelerinin hicbirinde goz kamastirici bir luks gorulmez, buna ragmen arap ulkelerinin hicbiri "en mutlu ulkeler" listesine giremezken isvec, norvec gibi ulkeler bu listelere cok rahat girerler.
isvec, norvec, finlandiya (evet finlandiya teknik olarak iskandinav ulkesi degil ama ayni sinifta oldugu icin dahil ediyorum) gibi ulkelere gittiginizde karsiniza cikacak olan manzara hic beklemediginiz bir manzara olabilir. yollar genelde incedir ve cogu yol tek serit gidis, tek serit gelisten ibarettir. yollarda gordugunuz arabalarin cogu fiat tarzi ufak arabalardir ve cogu insan toplu tasima, bisiklet veya yuruyerek seyahat eder. bu ulkelerde insanlarin cok azinin iphone tarzi pahali telefonlar kullandigini gorursunuz, sokakta marka urun giyimi minimum seviyededir, evlerin boyutu genel olarak ufaktir ve insanlarin tamamina yakini orta siniftir.
iskandinavlar genelde araba, cep telefonu, bilgisayar gibi "luks" sayilabilecek esyalari 5-10 yilda bir yenilerler ve kultur olarak "aman herseyin en yenisi bende olsun" meraki bunlarda pek gorulmez. yani iskandinavlarin mutlu olmasinin sebepleri arasinda para ve refah seviyesi yok denecek kadar az rol oynar. su ana kadar gezip dolastigim ulkeler icinde refah seviyesi ve zenginlik olarak en az ihtisama sahip olan ulkeler her zaman iskandinav ulkeleri olmustur ve bu ilk karsilastigimda beni cok sasirtsa da uzerinden zaman gecip biraz dusununce artik sasirtmiyor.
iskandinav ulkelerinin bu kadar mutlu olmasinin sebepleri arasinda kulturel sebepler en yukari yazilmalidir. gunumuzde iskandinav ulkelerinde insanlarin bireyselligi, ozgurlugu ve esitligi koruma altina alinmistir. cocuklara daha kucuk yastayken karsi cinsle yaklasmalarinin ayip bir sey oldugu, sadece kendi cinsiyle takilmasi gerektigi asilanmaz. bu da cocuklarin ruhen saglikli olarak buyumesine sebep olur. yine bu ulkelerde insanlar mal varliklariyla gosteris yapma meraklisi olmadigi ve bu konuda sidik yarisi yapmadigi icin insanlar paralarini luks tuketim urunlerine carcur etmek yerine daha faydali sekilde kullanabilirler. adamlarda "en luks araba bende olsun da hava atayim" "en pahali kiyafetleri ben giymezsem kizlar bana bakmaz" gibi dertler olmadigi (veya cok daha az oldugu) icin maaslar fazlasiyla yetmektedir. genelde mal mulkle hava atma olayi zenginlerle fakirler arasinda ucumlar olan, esitsizligin kulturun bir parcasi haline geldigi kulturlerde gorulen bir seydir ama nufusun buyuk kisminin "orta sinif" kabul edildigi ve gelirlerin birbirine cok yakin oldugu ulkelerde (ornegin iskandinav ulkelerinde) bu fazla gorulmez.
bu ulkelerde oyle bas dondurucu bir zenginlik pek bulunmaz ama insanlarin gelecegi guvence altindadir. normal sartlar altinda abd'de calisan bir muhendis iskandinav ulkelerinden birinde calisan bir muhendise gore cok daha varlikli olabilir ama abd'de calisan bir muhendis isini kaybederse kendisini bir anda fakirlikte de bulabilir. iskandinav ulkelerinde insanlar "isimi kaybedersem sokaklara duserim" kaygisini diger ulkelere nazaran cok daha az yasarlar. gelecege dair fazla kayginin olmamasi da tabi ki mutluluk katsayisini arttiracak olan bir etkendir.
bunun disinda iskandinavlar genetik olarak guzel insanlar. erkekleri de kadinlari da guzel. bunun toplumun ortalama mutlulugunda ne kadar rol oynadigini veya oynayabilecegini bilmiyorum ama mutlaka ekstradan bir getirisi vardir. aslinda mutlulukta genler de buyuk bir rol oynamaktadir. gecen gun "abd'deki en mutlu eyaletler" listesine baktim ve listede minnesota, kuzey dakota, montana gibi alakasiz eyaletleri gorunce sasirdim ama daha sonra buralarin genelde iskandinav kokenli amerikalilar'in yasadigi eyaletler oldugunu hatirlayinca kafamda bir ampul yanmadi degil.
son olarak, iskandinav ulkeleri "got donduran soguklari" yasayan, kisin aylarca gunes isiginin neredeyse hic gozukmedigi ulkelerdir. sert iklim bu ulkelerde hayatin bir parcasi haline gelmistir ve soguk bir ulkede mutlu olmak gercekten sicak bir yere gore cok daha zordur (evet kar yagisi en basta goze guzel gozukur ama o kari temizlemesi var, aylarca kat kat giyinmesi var, araba kullanirken tehlikeli yollarla mucadele etmesi var, insan 4-5 ay degil bir ay boyunca kar altinda yasayinca bile bikiyor). bu yuzden bu ulkelerin "en mutlu ulkeler" listesine surekli girmesi oldukca buyuk bir basaridir.
0 notes