#kuyruklu yıldızlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
İnsanlarda uzaydaki garip oluşumlar gibi eva, bazı insanlar serseri gezegenler gibi, hiçbir güneşin çekim alanına giremediği için zaman kavramından habersiz düzenli bir düzensizlikle boşluğa savruluyor, bazılarımız güneş gibi ama sevdikleri ne kadar yakınına girse sıcaktan kavuruyor, bazılarımızsa kara delikler gibi onların çekimine kapılanlar sağ çıkamıyor, ihtişamlı ve parlak görünen gezegenler kendi içinde bir felaket olabiliyor, pulsarlar, kuyruklu yıldızlar, nebulalar, takım yıldızları ve daha binlerce ilginç şey...
Düşünebiliyor musun ne kadar çok betimleyebileceğim örnek var :)
Tek bir şeyden eminim ben, bazı şeyler anlam bulabilmesi için düzeni şart koşuyor. Ben rastgele şeylerde anlam aramadım ki. Şimdi sen bir güneşin yörüngesine girdin ama mesafeni koru. Onu görebildiğin için pişman olmayacağın, ama çok uzaktayken de üşümeyeceğin seni yaşatacak bir mesafe bul.
Bazı insanlar inandıkları yıldız uğruna her şeyi doğru yapsalar da atmosferleri olmadığını bilmiyorlar, senin atmosferin var, rüzgarın var, bulutların var eva, suyun var donmuş olan.
Can ver kendine, gecen gündüzün olsun, yağmurların olsun eva...
12 notes
·
View notes
Text
Kuyruklu yıldızlar vardır, 70 yılda bir gelirler dünyaya insanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görebilirler ben o yıldızı gördüm o da sensin, Onlar milyonlarca ama sen bir tanesin.
6 notes
·
View notes
Text
Güneş Sistemi Nedir? - Gezegenler ve Asteroit Kuşağı
Güneş Sistemi Nedir? - Gezegenler ve Asteroit Kuşağı
Güneş Sistemi, Dünya'mızın dahil olduğu bir sistemdir. Bu sistem, Güneş'in çevresinde dolanan 8 büyük gezegen, cüce gezegenler, asteroid kuşağı ve diğer birçok cisimden oluşur. Gezegenler, Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nin gezegenlerinin arasında yer alan, çoğunlukla kayalık parçalardan oluşan bir bölgedir. Bu yazıda, Güneş Sistemini, gezegenler ve asteroit kuşağı hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz.
Güneş Sistemi Nedir?
Güneş Sistemi, Güneş'in çevresinde dolanan bir grup gezegen, cüce gezegen, asteroidler, kuyruklu yıldızlar, kuiper kuşağı ve diğer gök cisimlerinden oluşan bir sistemdir. Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim etkisi altında kalarak bir arada tutulan birçok gök cismini içerir. Güneş Sistemi, genişliği yaklaşık 100.000 Astronomik Birim (AU) olan bir alanda yayılmıştır. 1 AU, Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığıdır ve yaklaşık olarak 150 milyon kilometreye denk gelir. Güneş Sistemi'nde bulunan en büyük gök cisimleri gezegenlerdir. Güneş Sistemi'nde 8 büyük gezegen bulunur: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Bunların yanı sıra, Ceres, Plüton, Eris ve Haumea gibi cüce gezegenler de bulunur. Güneş Sistemi'nde bulunan bir diğer önemli özellik de asteroid kuşağıdır. Bu kuşak, Güneş Sistemi'nin gezegenlerinin arasında bulunan, çoğunlukla kayalık parçalardan oluşan bir bölgedir. Asteroid kuşağı, Jüpiter'in kütleçekim etkisi altındadır ve çoğu zaman asteroidlerin birbirlerine çarparak parçalanmalarına neden olur. Güneş Sistemi, insanlık için çok önemlidir. Dünya, Güneş Sistemi'nde yaşamın olduğu tek gezegen olarak bilinir ve bu nedenle, Güneş Sistemi'ni anlamak, gezegenimizdeki yaşamın sürdürülebilirliğini anlamamız açısından önemlidir. Güneş Sistemi'nin Oluşumu Nasıl Gerçekleşti? Güneş Sistemi'nin oluşumu, evrenin oluşumu ve ilerleyişi hakkındaki teorilerden biri olan Güneş Bulutu Teorisi'ne göre gerçekleşmiştir. Bu teori, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce bir yıldızın patlaması sonucu oluşan gaz ve toz bulutunun kendi çekim kuvveti altında çökmeye başlamasıyla başladı. Bulut, yavaş yavaş dönerek bir diski oluşturdu. Bu disk içindeki maddeler, çekim gücü nedeniyle birbirlerine çekilerek büyük parçalar halinde birleşmeye başladılar. Bu birleşmeler sonucu oluşan devasa cisimler, gezegenlerin oluşumuna yol açtılar. İlk olarak, Güneş Sistemi'ndeki en içteki gezegen olan Merkür ve en dıştaki gezegen olan Neptün, süper ısıtmalı bir gaz diski içinde oluştu. Güneş Sistemi'nin iç bölgesinde yer alan gezegenlerin oluşumu, çarpışmalar ve birleşmeler yoluyla gerçekleşti. Büyük gezegenler, kütlelerinin artmasıyla birlikte çekim kuvvetleri de arttı ve küçük cisimleri kendilerine çekmeye başladılar. Jüpiter, oluşumu sırasında büyük bir gaz ve toz diskini çekti ve bu disk, Jüpiter'in çekim kuvvetinin oluşumundan sonra yavaş yavaş dağılmaya başladı. Bu disk, kendi etrafında dönerek birçok küçük parçaya ayrıldı ve asteroid kuşağına yol açtı. Güneş Sistemi'nin oluşum süreci, zamanla gök cisimlerinin birbirlerine çarparak, parçalanarak ve yeniden birleşerek evrimleşmelerine yol açtı. Bu süreçte, Dünya gibi bazı gezegenlerin oluşumu sırasında, büyük gök cisimlerinin çarpışması sonucu magma okyanusları oluştu. Zamanla bu okyanuslar soğudu ve bugünkü yüzeylerini oluşturdu. Güneş Sistemi'nin oluşumu, evrende yaşanan fiziksel süreçlerin bir sonucu olarak gerçekleşti ve Dünya'daki yaşamın evrimleşmesine yol açtı. Bu nedenle, Güneş Sistemi'nin oluşumunu anlamak, evrenin tarihini ve doğa olaylarını anlamamız açısından son derece önemlidir.
Güneş Sistemindeki Gezegenler
Güneş Sistemi, Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün olmak üzere 8 gezegenden oluşur. Bu gezegenler, Güneş'e yakınlık sırasına göre dizilirler. Merkür, Güneş'e en yakın gezegendir ve küçük, kayalık bir gezegendir. Venüs, Dünya'ya benzer bir yapıya sahiptir ancak aşırı sıcaklık ve asitli bulutları nedeniyle yaşam için uygun değildir. Dünya, yaşamın bulunduğu tek gezegendir ve sıvı suya sahip tek gezegendir. Mars, Dünya'ya benzer yapıya sahip olup kızıl gezegen olarak da bilinir. Jüpiter, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegendir ve gaz devi olarak adlandırılır. Satürn, halkalarıyla tanınan bir gaz devi gezegendir. Uranüs ve Neptün de gaz devi gezegenlerdir ve en dış kısımda yer alırlar. Güneş Sistemi'nde ayrıca, bu gezegenlerin yörüngeleri arasında dönen küçük gök cisimleri olan asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve diğer cisimler de bulunur. Gezegenlerin özellikleri, Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkında da bilgi verir ve gök bilimcilerin çalışmalarında önemli bir rol oynar. Marsta Hayat Var mı? sorusunun cevabı için tıklayın. En Büyük Gezegen: Jüpiter
Hubble Uzay Aracı Tarafından Çekilen Jüpiter Jüpiter, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegendir ve yaklaşık 318 Dünya kütlesine sahiptir. Gaz devi olarak adlandırılır ve atmosferi hidrojen ve helyumdan oluşur. Büyük Kırmızı Leke olarak bilinen devasa bir fırtına sistemi de dahil olmak üzere birçok büyük fırtına sistemi içerir. Ayrıca, Galileo adlı uzay sondası tarafından yapılan keşiflerle Jüpiter'in en az 79 uydusu olduğu tespit edilmiştir. Jüpiter, Güneş Sistemi'nin evrimi ve oluşumu hakkında önemli bir rol oynayan bir gezegendir ve gök bilimciler tarafından yoğun bir şekilde incelenmektedir Jüpiter hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. En Küçük Gezegen: Merkür
Merkür Merkür, Güneş Sistemi'ndeki en küçük gezegendir ve Güneş'e en yakın olanıdır. Yüzeyi oldukça kayalık ve kraterli olan Merkür, yoğun bir şekilde kraterleşmiştir ve düşük yer çekimi nedeniyle atmosferi yoktur. Yörüngesi oldukça eliptiktir ve Güneş'in etrafında tam bir turunu tamamlaması 88 Dünya günü sürer. Merkür, Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkında da bilgi veren önemli bir gezegendir ve NASA'nın MESSENGER adlı uzay aracı tarafından incelenmiştir.
Asteroit Kuşağı Nedir?
Asteroit Kuşağı Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler arasında yer alan kayalık gök cisimlerinin oluşturduğu bir bölgedir. Kuşak, Mars ve Jüpiter arasında, Güneş'e olan uzaklıklarının 2,2 ile 3,2 astronomik birim (AU) arasında olduğu bölgede yer alır. Bu bölgede yer alan asteroitler, Güneş Sistemi'nin oluşumu sırasında gezegenlerin oluşumundan geriye kalan malzemelerdir. Asteroitler, çoğunlukla çarpışmalardan dolayı küçük parçalara ayrılmış büyük bir asteroit olan Ceres'in etrafında toplanmıştır. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri oldukça değişkendir ve çoğu çok küçük olmakla birlikte bazıları da binlerce kilometre boyutunda olabilir. Asteroit kuşağı, uzay araştırmaları açısından da büyük önem taşımaktadır ve birçok uzay aracı tarafından incelenmiştir.
Güneş Sistemi'nin Diğer Cisimleri
Güneş Sistemi, sadece gezegenlerden oluşmamaktadır. Bunun yanı sıra, Güneş'in etrafında dönen asteroitler, kuyruklu yıldızlar, uydular ve diğer gök cisimleri de bulunmaktadır. Bu cisimler, Güneş Sistemi'nin çeşitli özelliklerini ve oluşumunu anlamak için önemli bir kaynaktır. Kuyruklu Yıldızlar
Halley Kuyruklu Yıldızı Kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi'nin dış bölgelerinde bulunan küçük gök cisimleridir. Kuyruklu yıldızlar, buz ve tozdan oluşur ve yörüngeleri eliptiktir. Bu nedenle, Güneş'e yakın olduklarında hızlıca ısınır ve buharlaşan gazlar ve toz, genellikle güzel bir kuyruk oluşturacak şekilde dışarı püskürtür. Kuyruklu yıldızlar genellikle yıllarca, hatta yüzyıllarca Güneş Sistemi'nin dışında, Oort Bulutu veya Kuiper Kuşağı gibi bölgelerde yörüngede kalırlar. Ancak bazen, yörüngeleri Güneş'e yakınlaştığında, Güneş'in çevresinde dönerler ve böylece dünyadan da görülebilen parlak kuyruklar oluştururlar. Kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi'nin oluşumunun anlaşılması ve gezegenlerin oluşumu sırasında kalan materyallerin incelenmesi açısından büyük önem taşır. Kuyruklu yıldızlar arasında en ünlülerinden biri Halley Kuyruklu Yıldızı'dır. Bu kuyruklu yıldızın yörüngesi, Dünya'nın yörüngesiyle kesişir ve Dünya'ya her 76 yılda bir yakın geçiş yapar. Halley Kuyruklu Yıldızı'nın keşfi, 18. yüzyılda İngiliz gökbilimci Edmond Halley tarafından yapıldı ve bu yıldız onun adını almıştır. Halley Kuyruklu Yıldızı, diğer kuyruklu yıldızlar gibi buz, toz ve kayalar gibi malzemelerden oluşur. Kuyruklu Yıldız Nedir? başlıklı makalemizden kuyruklu yıldızlar için daha detaylı bilgiler alabilirsiniz. Cüce Gezegenler
Nasa Tarafından Çekilen Plüton Cüce gezegenler, Güneş Sistemi'nde gezegen olarak sınıflandırılmış olan ancak özellikleri nedeniyle diğer gezegenlerden ayrı tutulan küçük gök cisimleridir. Cüce gezegenler, genellikle gezegenlerin aksine, yeterli kütleleri olmadığı için yörüngelerindeki diğer cisimlerden çekim kuvveti ile temizleyememişlerdir. Bu nedenle, asteroit kuşağı ve Kuiper Kuşağı gibi bölgelerde bulunan birçok küçük gök cisimleri arasında yer alırlar. Plüton, en ünlü cüce gezegenlerden biridir. Plüton, 1930'larda keşfedildi ve uzun süre gezegen olarak sınıflandırıldı. Ancak 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği, Plüton'un diğer gezegenlerden farklı olduğunu ve cüce gezegen olarak sınıflandırılması gerektiğini belirten yeni bir tanım yayınladı. Cüce gezegenler, gezegenler kadar büyük değillerdir, ancak gezegenlerle benzer özelliklere sahiptirler. Örneğin, Güneş Sistemi'ndeki cüce gezegenlerin çoğu, diğer gezegenler gibi bir çekirdek, bir mantolama ve bir kabukla kaplıdır. Cüce gezegenlerde ayrıca volkanik faaliyet, buzul hareketleri ve atmosferik etkileşimler gibi fenomenler gözlemlenebilir. Kuiper Kuşağı Nesneleri
Kuiper Kuşağı Kuiper Kuşağı, Güneş Sistemi'nin dış kısmında yer alan ve Güneş etrafında yörüngede dönen birçok küçük gök cisimlerinin yer aldığı bir bölgedir. Bu gök cisimleri, buz ve kayalık malzemelerden oluşurlar ve çoğu, Plüton gibi cüce gezegenlerdir. Kuiper Kuşağı'ndaki gök cisimlerinin bazıları, Kuyruklu Yıldızlar gibi Güneş'e yaklaştıklarında ısı ve radyasyondan dolayı gazlarını kaybederek görkemli kuyruklar oluşturabilirler. Bu bölgedeki gök cisimleri, Güneş Sistemi'nin ilk dönemlerinde oluşan kalıntıları temsil ederler ve bu nedenle gezegenlerin oluşum süreci hakkında önemli bilgiler sağlayabilirler.
Güneş Sistemi Dışındaki Gezegenler
Güneş Sistemi'nden çok uzaklarda, milyarlarca yıldızın yer aldığı evrende başka gezegenlerin var olabileceği teorisi uzun yıllardır bilim insanlarının ilgi odağıdır. Bu teori, keşfedilen binlerce gezegenle doğrulanmıştır. Güneş Sistemi dışındaki gezegenler, yıldız sistemlerinde yörüngeye girmiş gezegenlerdir ve "egzoplanetler" olarak da adlandırılırlar. Egzoplanetler, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlere benzer özellikler gösterebilirler. Bazıları kayalık yüzeylere sahip olabilirken, diğerleri gaz devleri olabilir. Bazıları atmosferlerinde su gibi sıvıları barındırabilecek koşullar da oluşturabilirler. Bu yüzden, egzoplanetler, hayatın var olabileceği yerlerin keşfi açısından büyük önem taşımaktadır. Egzoplanetlerin keşfi, teknolojik gelişmeler sayesinde son yıllarda hız kazanmıştır. Uzay teleskopları ve özellikle NASA'nın Kepler Uzay Teleskobu, binlerce egzoplanet keşfetmiştir. Bu egzoplanetler, yıldızlarına göre belirli periyotlarda tekrarlayan gölgelerle veya yıldızın ışığında görülen küçük dalgalanmalarla tespit edilirler. Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin keşfi, evrende yaşamın var olup olmadığına dair sorulara cevap aramak için de büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu gezegenlerde hayatın var olması için uygun şartların oluşup oluşmadığını inceleyen bilim insanları, bir gün uzayda yaşamın keşfine yönelik büyük adımlar atabilirler.
Hubble Uzay Teleskobu Hubble Uzay Teleskobu, uzayda bulunan en ünlü ve etkili teleskoplardan biridir ve gezegen dışı yaşam arayışı dahil birçok bilimsel çalışmada kullanılmıştır. Hubble, başta transit yöntemi olmak üzere, çeşitli yöntemlerle binlerce gezegen dışı gezegenin keşfedilmesine katkıda bulunmuştur. Transit yöntemi, gezegenin ana yıldızının önünden geçerken ana yıldızın ışığında meydana gelen küçük bir azalma olarak tanımlanır ve bu yöntemle gezegenlerin boyutu ve yörünge süresi gibi bilgiler elde edilir. Hubble'ın yardımıyla, örneğin, 1997'de ilk kez başka bir yıldız sistemindeki bir gezegen keşfedilmiştir. Bunlar arasında, birçok "süper Dünya" ve "sıcak Jüpiter" gibi ilginç ve farklı tipteki gezegenler yer almaktadır. Hubble'ın keşifleri, Güneş Sistemi dışındaki gezegenler hakkında bilgilerimizi genişletmeye yardımcı olmuştur ve bu da gezegenlerin oluşumu, evrimi ve yaşamın olası koşulları hakkında daha fazla anlayışımıza yol açmıştır.
James Webb Uzay Teleskobu Bildiğiniz gibi günümüzden çokta uzak olmayan günlerde uzaya yeni bir teleskop fırlatıldı "James Webb Uzay Teleskobu". Webb'in, Hubble'dan hem teknik hem de teknolojik olarak daha donanımlı olması bizlerde büyük bir beklenti yaratıyor. Gelecek aylarda veya yıllarda Webb'in çektiği fotoğraflar ve detayları analizleriyle birlikte evrendeki canlı varlıklara belki bir yenisi daha eklenebilir. James Webb Uzay Teleskobundan Gelen İlk Görüntüleri görmek için ve detaylı bilgi için tıklayın.
Güneş Sistemi ve Yaşam
Güneş Sistemi ve yaşam konusu oldukça merak uyandıran bir konudur. Şimdiye kadar keşfedilen tüm yaşam formları, bizim içerisinde yaşadığımız ve adına “Dünya” dediğimiz bir gezegende var oldu. Diğer gezegenlerde yaşamın var olup olmadığına dair araştırmalar sürmektedir. Bu araştırmalarda Hubble Uzay Teleskobu ve James Webb Uzay Teleskobu gibi teknolojik araçlardan faydalanılmaktadır. Hubble ve Webb, Güneş Sistemi dışındaki yıldızların etrafındaki gezegenleri inceleyerek, bu gezegenlerin atmosferindeki özellikleri ve varsa yaşam belirtilerini araştırmaktadır. Ancak, şu ana kadar keşfedilen gezegenlerin yaşanabilir olma ihtimali oldukça düşüktür. Bu nedenle, uzay araştırmaları ve teknolojik gelişmeler ile gelecekte yaşam barındırabilecek gezegenler keşfedilmesi umut edilmektedir. Kaynak: Güneş Sistemi Nedir? Read the full article
#cücegezegenler#dünya#egzoplanet#gezegen#güneş#güneşsistemi#jüpiter#kızılgezegen#kuyrukluyıldız#mars#merkür#neptün#plüton#satürn#uranüs#venüs#yaşam
2 notes
·
View notes
Text
Güneş Sisteminin Esrarengiz Yüzü: Dünya'nın Kökenine Dair Şaşırtıcı Yeni İpuçları Keşfedildi
Karanlık Kuyruklu Yıldızlar: Gizemli Gök Cisimleri Karanlık kuyruklu yıldızlar, uzayın derinliklerinde yer alan ve gökyüzünde gözlemlenen en ilginç cisimler arasında yer alıyor. Bu cisimler, görünüm olarak asteroitlere benzese de, hareketleri ve bileşimleri bakımından kuyruklu yıldızlarla birçok benzerlik göstermektedir. Ancak, en dikkat çekici özellikleri, kuyruklu yıldızların tipik özelliği…
0 notes
Text
Phaethon'un Yavruları
Günün Astronomi Görseli 12 Aralık 2024 Görsel & Telif: Mikiya Sato (Nippon Meteor Society) İyi hesaplanmış yörüngesine dayanarak, 3200 Phaethon (FEY-i-ton şeklinde okunuyor) yıllık Geminid meteor yağmurundan sorumlu meteoroid akışının kaynağı olarak kabul ediliyor. Çoğu meteor yağmurunun ana kaynağı kuyruklu yıldızlar olsa da, 3200 Phaethon 1,4 yıllık yörünge periyoduyla bilinen ve yakından…
0 notes
Text
Etkinlik Listesi + Çeviriler (Yapım Aşamasında)
fine:
İlkbaharda Gök Gürültüsü✳︎Fırtınaya yapılan Övgü
Çikolata❤Tatlı Esinti-Neşeli Bahar
Trickstar:
Yeni Yıldızlar★Parlayan BIGBANG!
Kayıt! Bir İdolün Yumruğu: Togenkyo
ODAK * Vizördeki Mevsimler
Saldır! SOLO VS OYUNU
RYUSEITAI:
Kesişen/Motor Show (ft. ALKALOID)
Dönüşüm! Kayan Beş Kuyruklu Yıldız
Kriz Ânı?! Savunmaya Geç! Ninja Klanı
ALKALOID:
Kesişen/Motor Show (ft. RYUSEITAI)
Umut Verici ♦ Ufak Kanatların Hafif Dokunuşu
Açıl!◆Nefes Kesen Hayalet Gemi
Anımsama * Yanardöner Obligato (ft. Reimei Öğrencileri)
Fantezi♠YERALTI'ndaki Oyun Kartları
Eden:
Anlaşmazlık◆İç Fetih
Varyete Programı & İsimler/Bogie Zamanı! (ft. Ra*bits)
Süzül!◆Bulutları Yaran SAĞLAM SAHNE
Anımsama * Yanardöner Obligato (ft. Reimei Öğrencileri)
2wink:
Hoşgeldiniz/Gece Kulübü (ft. Crazy:B)
Öteye! Yankılanan İKİZ VİRVELER
Çikolata❤İçten Gelen Aşk Mektubu
Valkyrie:
İniş! Ördüğümüz Varolmayan Ülke
Açığa Çıkan/Antikaların Hikayesi (ft. Double Face)
Filizlen * Bitmeyen İnziva
Crazy:B:
Hoşgeldiniz/Gece Kulübü (ft. 2wink)
Isı Etkisi◆Yaz Havası & Sıcak Limit
Ele Geçir! Ariadne'nin İpliği ile Labirent
Anımsama * Yanardöner Obligato (ft. Reimei Öğrencileri)
UNDEAD:
Geçmişten Alınan Dersler/Veraset Yarışması (ft. AKATSUKI)
Bağır! Gecesiz Şehirde Yanan Ruhlar
Derinlerde * Saklanan Canavar
Acemi Gitarcı * Gelin Işığı
Ra*bits:
Devam✳︎Büyüdüğümüzü Gösteren Beşlik!
Varyete Programı & İsimler/Bogie Zamanı! (ft. Eden)
Gezinti! YERALTI'ndaki Siyah Tavşanlar
AKATSUKI:
Geçmişten Alınan Dersler/Veraset Yarışması (ft. UNDEAD)
Dövüş! Üstün Kılıç & Yumruk
Sonsuz◆Kızıl Cadılar Bayramı
Gökyüzüne◆Yaz Kuşları
Knights:
Bir Adım İleri/Sıradaki Kapı (ft. Switch)
Uyku * Huzurlu Rüyalar
Aroma✳Saklı bir Koku
Yaz Esintisi! Parlayan Güneş
Switch:
Bir Adım İleri/Sıradaki Kapı (ft. Knights)
Kalplerin Yansıması★Sihirli Fener
Parla◆Çokyüzlü Üçlü Işıklar
Seyahat! Deniz Yolculuğu
Double Face:
Tanıtım! Uyanan Gece Devriyeleri
Açığa Çıkan/Antikaların Hikayesi (ft. Valkyrie)
İlk Çiçek * Işıldayan İlkbahar Gecesi
1 note
·
View note
Link
0 notes
Text
Gök Cisimleri: Kuyruklu Yıldız, Asteroid, Meteor ve Göktaşı Güneş sistemi, çeşitli gök cisimlerinin ev sahibi olduğu devasa bir uzay alanıdır. Bu gök cisimleri arasında kuyruklu yıldızlar, asteroidler, meteoroidler, meteorlar ve göktaşları gibi birçok farklı tür bulunmaktadır. Bu makalede, bu gök cisimleri arasındaki temel farkları keşfedeceğiz.
Kuyruklu yıldız (veya komet), asteroid, meteor ve göktaşı, güneş sisteminde farklı karakteristiklere sahip olan dört farklı astronomik nesnedir. İşte bu terimlerin birbirinden farkları: https://www.gencyorum.net/kuyruklu-yildiz-asteroid-meteor-ve-goktasi_642.htm
0 notes
Text
Charles Liu – A’dan Z’ye Astronomi (2023)
Uzay; asteroitler, kuyruklu yıldızlar, aylar, gezegenler, yıldızlar, takımyıldızlar ve galaksilerle dolu. Bunlar hemen göze çarpanlar. Bir de ancak en ileri teknolojili teleskoplarla görülebilen ya da algılanabilen öte gezegenler, kara delikler, pulsarlar, kuazarlar, nötron yıldızları, bulutsular ve daha başka pek çok şey var. Bu kitap, tüm bu gök cisimlerinin nasıl oluştuğuna, tüm bu kozmolojik…
View On WordPress
0 notes
Photo
Kuyruklu Yıldızlar: Güneş Sistemi’nin Gizemli Gök Cisimleri
Kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi’nin en gizemli ve güzel gök cisimlerinden biridir. Güneş’e yaklaştıkça kuyrukları uzayan, parlaklık kazanan bu cisimler, geçmişte Dünya’ya çarparak büyük yıkımlara neden olmuşlardır.
0 notes
Text
#science#physic#news#technology#space#Astronomy#NASA#Night#Sky#Stars#Space#Science#Universe#Cosmos#Cosmic#Solar System#Milky Way#Bioluminescence#Galaxy#Nebula#Constellations#Constellation#Rainbow#Bright
0 notes
Photo
Kuyruklu yıldız gözlemlemeye hazır mısınız? ☄️ Kuyruklu yıldızlar, genellikle Oort Bulutu'ndan gelerek Güneş sistemimizin iç kısımlarını ziyaret eden asteroit benzeri gök cisimleridir. Buz, toz, gaz ve kayalardan oluşurlar. Çapları 1 ila 20 kilometre arasında değişiklik gösterebilir. Oldukça basık (eliptik) olan yörüngelerinde dolanırlarken Güneş'e yaklaştıkça ısınırlar ve yüzeyindeki buzlar buharlaşarak kuyruk görünümünü alır. Güneş sistemimizin iç kısımlarını ziyaret eden en güncel kuyruklu yıldızlardan biri olan C/2022 E3 (ZTF), 2 Mart 2022 tarihinde keşfedildi. Yaklaşık iki hafta önce (12 Ocak) Güneş'e en yakın konumundan geçen bu kuyruklu yıldız, şu anda Dünya'ya yaklaşmaya devam ediyor. C/2022 E3 (ZTF), 2 Şubat'ta 42 milyon km (0.28 AB) ile Dünya'ya en yakın konumunda ve en parlak halinde olacak. Önümüzdeki hafta ışık kirliliğinin olmadığı bir konumda bu kuyruklu yıldızı çıplak gözle görebileceğiniz gibi, dürbün ve teleskop yardımıyla daha yakından da gözleyebilirsiniz (Kuyruklu yıldızın gökyüzünde izleyeceği yolu sondaki görsellerden inceleyebilirsiniz.) Bu arada C/2022 E3 (ZTF)'yi tekrar gözlemlemek isterseniz 50 bin yıl beklemeniz gerekecek. O yüzden bu fırsatı kaçırmayın derim. 😅 Gökyüzünüz açık olsun! 💫 MaNASAlı Astronom 🌌 https://www.instagram.com/p/CnzNlDSKZNA/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Photo
Yeni yazımıza göz atın https://www.teknoloskop.net/gunesin-ne-kadar-omru-kaldi/
Güneş'in Ne Kadar Ömrü Kaldı?
Güneş, Güneş Sistemi’nin merkezinde yer alan bir yıldızdır. Orta büyüklükte bir yıldız olan Güneş, tek başına Güneş Sistemi kütlesinin % 99,8’ini oluşturmaktadır. Geri kalan kütle- Güneş’in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, gök taşları, kuyruklu yıldızlar ve kozmik tozlardan oluşur. Günışığı şeklinde Güneş’tenyayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerindeki yaşamın neredeyse tamamının var olmasını sağlar.Yaşamın devam edebilmesinin en büyük nedenlerinden biri güneşin varlığıdır. Peki güneş olmasaydı ne olurdu? yada güneşin bir ömrü var mı?
Güneş,bilimsel olarak G sınıfında yer alan sarı yıldız olarak tanımlanmaktadır. Bilim adamları yapmış oldukları çalışmalar neticesinde bu sınıfta yer alan yıldızların ortama ömrünün on milyar yıl olduğu tahmin etmektedirler. Yapılan hesaplamalarda günümüzde güneşin ömrünün şuan tamamlanan süresi 4,5 milyar yıldır. Bu hesaplamalar doğrultusunda yapılacak bir çıkarıma göre de güneşin ömrünün bitmesine 5,5 milyar yıl var.
0 notes
Text
Kuyruklu Yıldız Kürecikleri
Günün Astronomi Görseli 16 Temmuz 2024 Görsel & Telif: Mark Hanson & Martin Pugh, Observatorio El Sauce Bu sıra dışı yıldızlar arası yapılar da neyin nesi? Parlak kenarlı, akıcı şekiller bu zengin yıldız tarlasının merkezine yakın, güney takımyıldızları Pupis ve Vela’nın sınırlarına doğru toplanıyor. Yıldızlar arası gaz ve tozdan oluşan bu ışık yılı büyüklüğündeki kuyruklu yıldız kürecikleri…
0 notes
Photo
0 notes