#kronik koşullar
Explore tagged Tumblr posts
Text
AKUPUNKTURHASTANESİ - DEVASA+ (2)
Akupunktur tedavisi, çeşitli sağlık durumlarının yönetilmesinde doğal ve alternatif bir yaklaşım sunarak modern sağlık hizmetlerindeki etkinliği nedeniyle tanınmaktadır. Kökenini Geleneksel Çin tıbbından alan akupunktur, enerji akışını uyarmak ve iyileşmeyi desteklemek için vücuttaki belirli noktalara ince iğnelerin batırılmasını içerir. Akupunktur tedavisi yöntemi, doğru uygulandığında yan etkilerinin minimal olması nedeniyle alternatif tedavi arayışında olan kişiler için güvenli bir seçenek haline geliyor. Akupunktur yaygın olarak kronik ağrı, migren, anksiyete ve hatta kısırlık dahil olmak üzere çok çeşitli sorunları çözmek için kullanılır. Uygulayıcılar, belirli akupunktur noktalarını hedef alarak dengeyi yeniden sağlamayı ve semptomları hafifletmeyi, böylece hastaların genel refahına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Akupunkturdaki en son haberler ve gelişmelerden haberdar olmak hem uygulayıcılar hem de bu tedavi biçimini arayan hastalar için çok önemlidir. Akupunktur tekniklerinde devam eden araştırmalar ve gelişmeler, akupunkturun etkinliğini artırmaya ve uygulamalarını genişletmeye devam ediyor. Ek olarak, akupunkturun potansiyel faydalarını ve ortaya çıkan eğilimleri anlamak, bireylerin bu uygulamayı sağlık rutinlerine dahil etme konusunda bilinçli kararlar almasına yardımcı olabilir. İster belirli koşullar için akupunkturun etkinliğine ilişkin yeni çalışmalar isterse tedavi yaklaşımlarındaki yenilikler olsun, Akupunktur haberleri güncel tutmak, alternatif tıbbın gelişen ortamına dair değerli bilgiler sağlayabilir.
Akupunktur randevu planlanması, sorunsuz ve rahat bir deneyim sağlamak için birkaç önemli hususu içerir. İğnelerin uygun bölgelere yerleştirilmesini kolaylaştırmak için hastaların randevu gününde bol giysiler giymeleri gerekir. Akupunktur seansları genellikle bireyin sağlık sorunlarının ve tedavi hedeflerinin tartışıldığı bir konsültasyonla başlar. Akupunktur uzmanı daha sonra hastanın durumuna göre hedeflenecek spesifik akupunktur noktalarını belirleyecektir. En yüksek kalitede bakım ve tedavi sonuçlarını sağlamak için sertifikalı ve deneyimli bir akupunktur uzmanının seçilmesi önerilir. Bu yönergeleri takip ederek ve akupunktur sürecine aktif olarak katılarak, bireyler bu eski şifa uygulamasının faydalarından güvenli ve etkili bir şekilde yararlanabilirler.
307 notes
·
View notes
Text
İçselleşmiş Metafizikçi Ahlak ;
Diyalektik Materyalizm öğretisine bağlı olsak da metafizikçi tutuma sahibiz. Mesela insanın değişebileceğini biliriz ama bunu bir türlü kabul etmeyiz. Bundan dolayıdır ki sürekli olarak hayal kırıklıkları ve ihanete uğramışlık hissi yaşarız. Bu durum bir zaman sonra kronik bir hal alır ve bu sefer de hayatla kurduğumuz bağa yaşamış olduğumuz hayal kırıklıkları yön vermeye başlar; hayalin yerini hayal kırıklığı alır.
Bu kadarıyla kalsa yine iyi, bir de karşımızdaki insanı ihanet" ya da "dönek" olmakla itham ederiz. Hâlbuki insan dediğimiz varlık, doğası gereği değişir ve içinde bulunduğu koşullar tarafından belirlenir. Biz ise bu durumu bize karşı bir davranış (ihanet) olarak değerlendiririz. Oysa bu durumun bizimle alakası yoktur, o insan kendinden yana olduğu için böyle davranmıştır, hepsi bu. Eğer ki bir insan başka bir yolu yürümeye karar vermişse bunu kendi ihtiyacından dolayı yapmıştır.
Bizimle yolunu ayırması, onun bu seçiminin kaçınılmaz sonucundan başka bir şey değildir.
Sanırım bu paradoksu yaşıyor olmamızın nedeni, diyalektik materyalist dünya görüşüne bağlı olsak da ego eksenli çıkarlarımız söz konusu olduğunda metafizikçi ahlak bize cazip geliyor. Ne de olsa mayamızda var, o kadar içselleştirmişiz ki ona sarılmakta bir mahsur görmüyoruz.
6 notes
·
View notes
Text
Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirecek En İyi Vitaminler
Merhabalar Gizem Tok! Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirecek En İyi Vitaminler hakkında bilgiler vereceğim. Vücudu hastalıklara karşı korumak ve daha dirençli hale getirmek için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi son derece önemlidir. Bağışıklık sistemi, hem doğal besinlerle hem de takviyelerle desteklenerek güçlendirilebilir.
Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir?
Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir Bağışıklık sistemini güçlendirmek için önerilenler şunlardır: - Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinilmelidir. - Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. - Düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. - Uyku düzenine özen gösterilmelidir; yeterli ve kaliteli uyku önemlidir. - Günlük su tüketimi yeterli seviyede olmalıdır. - Bağışıklık sistemini destekleyen besinler ve vitamin takviyeleri düzenli olarak alınmalıdır. - Stresten uzak durulmalı, stres yönetimi becerileri geliştirilmelidir. - Kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir; düzenli olarak eller yıkanmalı ve hijyenik koşullar sağlanmalıdır.
Bağışıklık Güçlendirici Besinler
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için öncelikle kişinin kendisine çok iyi bakması ve sağlıklı beslenmesi gerekmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla birlikte sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı, yeterli ve kaliteli uyku düzenlenmeli, bol su içilmeli, bağışıklığı destekleyen besinler ve takviyeler tüketilmeli ve stresten uzak durulmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için şu adımları takip etmek önemlidir: - Sağlıklı beslenme: Günlük diyetinizde turunçgiller (mandalina, portakal, limon, greyfurt gibi), kırmızı biber, kapya biber gibi C vitamini açısından zengin besinleri tercih edin. C vitamini, bağışıklık sistemi için kritik bir vitamindir ve günlük olarak alınması gereklidir. - Sigara ve alkol tüketiminden kaçınma: Sigara içmek ve alkol tüketmek bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu alışkanlıklardan uzak durarak bağışıklık sisteminizi destekleyin. - Düzenli egzersiz: Haftada en az birkaç kez düzenli egzersiz yapmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir. Egzersiz vücudun genel sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yapar. - Yeterli ve kaliteli uyku: Günlük olarak yeterli uyku almak, vücudunuzun dinlenmesini sağlar ve bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olur. - Bol su tüketimi: Vücuttaki su dengesini korumak, bağışıklık sistemi için önemlidir. Günde en az 8 bardak su içmeye özen gösterin. - Bağışıklığı destekleyen besinler ve takviyeler: Yoğurt gibi probiyotiklerle zenginleştirilmiş besinler, bağırsak sağlığınızı destekler ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Ayrıca ay çekirdeği gibi selenyum, çinko ve E vitamini içeren doğal kaynakları diyetinize ekleyin. - Stresten uzak durma: Kronik stres bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir. Stres yönetimi tekniklerini öğrenerek ve stresten uzak durarak bağışıklık sisteminizi destekleyin. - Kişisel hijyen: Temizlik kurallarına uyarak enfeksiyon riskini azaltın ve kişisel hijyeninizi ihmal etmeyin. Bu adımları takip ederek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve vücudunuzu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirebilirsiniz.
Bağışıklık Güçlendirici Vitaminler
Koronavirüs, Corona ailesine ait değişken bir virüs olup Covid-19 hastalığını yaratmıştır. Bu hastalık, SARS ve MERS gibi diğer virüslerden farklı olarak maske takmış bir virüs olarak tanımlanabilir. Covid-19'a karşı bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler daha kolay enfekte olabilirler. Kuluçka dönemini takiben yüksek ateş, akciğer ve karaciğer hasarına neden olabilir. Bu nedenle, Covid-19'dan korunmak için sosyal mesafe, el ve vücut hijyenine önem vermek gereklidir. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması da bu önlemlerin başında gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için aşağıdaki önlemler alınabilir: - Sağlıklı ve dengeli beslenme: Bitkisel proteinler ve vitamin açısından zengin gıdalar tercih edilmelidir. - Çiğ, fermente ve az pişmiş etlerden kaçınma. - Gece uyku düzenine dikkat etme: Günde 6-8 saat kesintisiz uyku almak önemlidir. - Açlık sürelerini minimumda tutma: Geç saatlere kadar aç kalmamak ve düzenli aralıklarla beslenmek gereklidir. - Sağlıklı sıvılar tüketme: Bol su içmek ve çay-kahve yerine ev yapımı ayran gibi sağlıklı içecekleri tercih etmek. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için gereken vitaminler ve mineraller şunlardır: - B kompleks vitaminleri: Metabolizma için önemlidir ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yapar. - C vitamini: Antioksidan özellikleri ile bilinir ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekler. - D vitamini: Bağışıklık sistemini düzenleyen ve güçlendiren bir vitamindir. - Selenyum: Antioksidan özelliklere sahiptir ve bağışıklık sistemi için önemlidir. - Kalsiyum: Vücuttaki hücresel işlevlerin düzenlenmesinde rol oynar. - Çinko: Bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekler ve enfeksiyonlara karşı vücudu korur. - Probiyotikler: Bağırsak sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yapar. Bu besin ve vitaminlerin düzenli olarak alınması, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirebilir.
Bağışıklığı Güçlendiren Çaylar
Bağışıklığı Güçlendiren Çaylar Vücuttaki immün faaliyetleri olumlu yönde etkileyen bitkisel gıdalardan en kolay erişilebilenlerden biri de çaylardır. Yüksek şeker ve tatlandırıcı içeren gazlı içecekler yerine tüketilen bitki çayları, sağlığa çeşitli faydalar sağlayabilir. Bağışıklığı güçlendiren bitki çayları ise şu şekildedir: - Yeşil Çay: Bağışıklık sistemini destekleyen Epigallocatechin adlı flavonoid içerir. Siyah çay üretimindeki işlemler sırasında bu bileşik bozulurken, yeşil çayda daha fazla miktarda bulunur. - Zencefil Çayı: Antioksidan özellikleri yüksek olan zencefil, anti-inflamatuar etkilere sahiptir ve immün sistemi olumlu yönde etkiler. Zencefilin antibakteriyel özellikleri geniş bir bakteri yelpazesine karşı etkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca, ağız içinde yaygın olan mantar enfeksiyonlarına karşı da etkili olabilir. - Ada Çayı: Antiviral ve antibakteriyel özelliklere sahip olan ada çayı, özellikle soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Anti-inflamatuar bileşikler içeren ada çayı, boğaz ağrısı, bademcik iltihabı ve diğer iltihabi durumlar üzerinde olumlu etkiler gösterebilir. Bu bitki çayları düzenli olarak tüketildiğinde, bağışıklık sisteminizi destekleyerek vücudunuzun hastalıklara karşı daha güçlü bir savunma mekanizması geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz. Bu yazımızda "Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirecek En İyi Vitaminler" konusu hakkında bilgiler verdim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. İlginizi Çekebilir; Vitamin ve Mineraller: Temel Bilgiler Read the full article
0 notes
Text
Konya Erken Boşalma Tedavisi
Erkeklerde Erken Boşalma Probleminin Nedenleri!👉🏻Hormon dengesizlikleri, sinir sistemi rahatsızlıkları, kronik hastalıklar ve enfeksiyonlar gibi fiziksel etkenler,👉🏻Stres, kaygı, depresyon, performans anksiyetesi ve ilişki zorlukları,👉🏻Yüksek sıcaklık, nem, stresli ortamlar ve gürültü gibi çevresel koşullar,👉🏻Yeni bir ilişkiye başlama ya da uzun süre cinsel aktiviteden uzak kalma gibi faktörler,…
View On WordPress
0 notes
Link
0 notes
Text
Sulidin Jel Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır? Sulidin jel genel olarak çeşitli kas, eklem ve omurga rahatsızlıklarını tedavi eden bir üründür. Peki Sulidin jel krem nedir, nasıl kullanılır, yan etkileri nelerdir, ne işe yarar, muadili nedir, fiyatları nedir, özellikleri nelerdir, cilt üzerinde hangi etkileri vardır gibi soruların cevaplarını sizler için yazdık. Sulidin Jel Nedir?Bu krem enflamatuar semptomlar ve örneğin postoperatif ağr... https://www.begonya.com/sulidin-jel/?feed_id=194824&_unique_id=66a28a4282b34
0 notes
Text
Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği
Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği bir yükü kaldırmak, tutmak, yere koymak, itmek, çekmek, taşımak veya hareket ettirmek... Bunların hepsi bu kategoriye girer.
Elle Yük Taşıma Tanımı
Elle yük taşıma bir ya da birden fazla çalışan tarafından yapılan işlemlerden herhangi biridir. Bir yükü kaldırmak, tutmak, yere koymak, itmek, çekmek, taşımak veya hareket ettirmek... Bunların hepsi bu kategoriye girmektedir. Araçların, kutu veya sandıkların yüklenmesi ve boşaltılması; takım, alet ve malzemelerin bir yerden diğerine taşınması; fotokopi makinesine kağıt yüklenmesi veya yüksek bir raftan klasör alınması; bir hastanın yataktan kaldırılması ya da hastanın tekerlekli sandalyeye taşınması gibi hareketler iş hayatında görülen tipik elle taşıma faaliyetleridir. Benzer şekilde alışverişten sonra malzemelerin mutfağa taşınması; temizlik sırasında eşyaların ya da kovaların kaldırılması; bahçe düzenlemesi için el arabası ile malzeme taşınması ya da sadece kollarla bir çocuğun tutulması gibi faaliyetler de sosyal hayatta elle taşıma işinin gerçekleştirildiği durumlara örnek olarak verilebilir. Yangın ve Yangın Sınıfları Bu verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere elle taşıma işi çok basit bir faaliyet gibi gözükse de hem sosyal hayatta hem de çalışma hayatında önemli bir yer almış durumdadır. Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği Elle taşıma işi, iş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önem arz etmektedir. Başka bir ifade ile çalışan nüfusun büyük çoğunluğu elle taşıma işine maruz kalmaktadır. Bundan dolayı elle taşıma işinin uygun kişilerce, uygun çalışma şartlarında ve uygun şekilde yapılması bu işe bağlı rahatsızlıkların ve kazaların azalmasında ve hatta ortadan kalkmasında önemli rol oynayacaktır. Elle Taşıma İşleri Yönetmeliğinde, elle taşıma işi; Bir veya daha fazla çalışanın bir yükü kaldırması, indirmesi, itmesi, çekmesi, taşıması veya hareket ettirmesi gibi işler esnasında, işin niteliği veya uygun olmayan ergonomik koşullar nedeniyle özellikle bel veya sırtın incinmesiyle sonuçlanabilecek riskleri kapsayan nakletme veya destekleme işlerini ifade eder, şeklinde tanımlanmaktadır. Elle Taşıma İşlerinde Bağlı Kas İskelet Sistemi Rahatsızlıkları Kas iskelet sisteminde elle taşıma işine bağlı zorlanma özellikle aşağıda belirtilen durumlardan kaynaklanmaktadır; - Yüklerin elle yapılan nakliyesi - Kaldırma, elde tutma, taşıma, - Çekme, itme, - Zorlayan vücut pozisyonları - Oturma, Ayakta durma, - Vücudu öne eğme - Çömelme, diz çökme, uzanma - Kolların omuz seviyesi üzerinde olması, - Artan efor ve/veya güç gerektiren iş, - Zorlukla ulaşılabilen işyerleri (merdiven çıkma, tırmanma), - El/kol sisteminin bir araç olarak kullanımı (vurma, çekiçleme, bükme, presleme) - Donanımları çalıştırmada efor/güç kullanımı, - Yüksek el aktivitesi düzeyleriyle tekrarlayan görevler, - Tüm vücut vibrasyonu, - El-kol vibrasyonu. Yukarıda listelenen durumlarda çalışma, kas iskelet sisteminin akut ve/veya kronik fonksiyonel bozukluklarına ve hastalıklarına neden olabilir. Ek olarak, kas iskelet sistemi sağlığını ve böylece çalışma yetisini bozan diğer hastalıklara ve durumlara (örneğin, romatizmal hastalıklar) özel dikkat verilmelidir. Aşağıda yer alan kas iskelet sendromları fonksiyonel etkileri sebebiyle özel öneme sahiptir. Omurga bozuklukları; Israr eden radiküler belirtileri olan intervertebral disk lezyonları, Omurgada belirgin dejeneratif değişiklikler, Kemiklerde veya omurgada kalıtsal veya kazanılmış ağır değişimler, Belirgin postoperatif veya posttravmatik bozukluklar, Omurga tümörleri. İnşaat Sektöründe Meslek Hastalıkları Omuz-kol bölgesi bozuklukları; Geçici yük taşıma kapasitesinde azalma ile omuz ekleminde fonksiyonel bozukluklar (örneğin, darbe sendromu, donmuş omuz, tekrarlayan omuz çıkması, travmatik omuz çıkması sonrası durum), Hastalıklı ve irrite tendonlar, tendon kılıfları, tendon yapışma yerleri ve sinoviyal bursa, Omuz, dirsek, el, el bileği ve parmak eklemlerinde dejeneratif değişimler, Azalmış yük taşıma kapasitesine yol açan omuz eklemi bozuklukları Kompresyon sendromları (örneğin karpal tünel sendromu), Kırık ve çıkma sonrası geçici durum, El bileği kemiklerinin bozuklukları, Dolaşımsal bozukluklar, Tümörler veya osteomiyelit Kalça, diz, ayak bileği ve ayak bölgeleri bozuklukları; Tam fonksiyonel iyileşme sağlanıncaya kadar menüsküs rahatsızlıkları, Kalça, diz, ayak bileği ve ayak parmağı eklemlerinde dejeneratif değişimler, Hastalıklı ve irrite tendonlar, tendon kılıfları, tendon yapışma yerleri ve sinoviyal bursa, Kemiklerin ve yumuşak doku lezyonlarının sekeli (örneğin, kırık bir ayak bileği sonrası durum), Ayağın belirgin malformasyonları (örneğin, yumru ayak, tip ayağı), Femur başı (kalça kemiği) nekrozu, Kalça displazisi, Perthes hastalığındaki gibi femur başının deformasyonları, Tümörler veya osteomiyelit. Mesleki kas iskelet sistemi rahatsızlıkları erken tanı konulup uygun yolla tedavi edilmedikleri takdirde yerleşerek sakatlıklara neden olabilirler. Bu durumda tedavileri çok zor ve pahalıdır. Oysa söz konusu hastalıklardan korunmak büyük ölçüde mümkün olup bu hastalıkların en önemli özelliklerinden biri önlenebilir olmalarıdır.
İş müfettişi denetimlerinde nelere dikkat edilmelidir Elle Taşıma İşlerinde Risk Analizi
- Taşıma : Yükün, alındığı yer ile bırakılacağı yer arasında en az 5 metre mesafe bulunması - Tutma : Yükün, alınması sonrası, bırakılana dek en az 5 saniye süre geçmesi - Kaldırma : Yükün bir yerden alınıp başka bir yere bırakılması arasında 5 saniyeden az süre geçmesi - İtme/Çekme : Yük taşınırken, zeminle veya yardımcı araçla temasının tamamen kesilmemiş olması - Kompleks elle taşıma işleri : Kazma veya kürek ile yapılan çalışmalar gibi... - Çalışılan Ortamın Özellikleri : Çalışılan yer, işi yapmak için yeterli genişlik ve yükseklikte değil ise, Zeminin düz olmamasından kaynaklanan düşme veya kayma tehlikesi varsa ve zemin veya üzerinde durulan yer dengesiz ise ve sıcaklık, nem veya havalandırma uygun değil ise risk değerlendirme yöntemleri kullanılamaz, risk analizi gerektirir. Elle taşıma işleri risk analizi hususu kapsamında çeşitli araştırmalar bulunuyor. Örneğin; NIOSH tarafından yayınlanan yük kaldırma ile ilgili rehberde, ideal koşullarda kullanılması tavsiye edilen standart değerler şu şekilde sıralanıyor: – Erkek için 30 kg – Kadın için 20 kg – Revize NIOSH standart değeri ise erkek ve kadın için 23 kg LMM Güvenilirlik Çalışması Raporu’nda yer alan bilgilere göre ise; Bir günde (vardiyada) elle taşıma işi 10 ton seviyesine ulaşıyorsa: “YAKIN SAĞLIK GÖZETİMİ” gerekiyor. Bir günde (vardiyada) elle taşıma işi 15 ton seviyesine ulaşıyorsa: “HAYATİ TEHLİKE” teşkil söz konusu. İşin acil durdurulması gerekiyor. Çalışma Alanına Göre Kaldırılacak Ağırlık Verileri
Yanda verilen ağırlık değerleri saatte üç defa gibi seyrek gerçekleştirilen, iş temposunun çok fazla yoğun olmadığı, yeterli dinlenme süresinin bulunduğu ve yükün herhangi bir süre içinde bir ekipman ile kaldırılmadığı durumlar için iki elle iyi kavranabilen ve sabit bir vücut pozisyonunda faaliyetin gerçekleştirildiği varsayılarak oluşturulmuştur. Elle taşıma işleri değerlendirilirken ağırlığın düşünülmesi gereken tek faktör olmadığı unutulmamalıdır. Tekrarlama, bireysel kapasite, duruş ve çalışma ortamı gibi birçok faktör de göz önünde bulundurulmalıdır . Elle Taşıma İşlerinde İşverenin Yükümlülükleri - İşyerinde yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, - Yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, yükle ilgili risk faktörlerini dikkate alarak elle taşımadan kaynaklanan riskleri azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlamak ve gerekli düzenlemeleri yapmak, - İşin mümkün olduğu kadar sağlık ve güvenlik şartlarına uygun yapılabilmesi için işyerinde gerekli düzenlemeleri yapmak, - Yapılan işteki sağlık ve güvenlik koşullarını değerlendirirken yükle ilgili risk faktörlerini ve yüklerin özelliklerini de göz önünde bulundurmak - Özellikle çalışanların sırt ve bel incinme risklerini önlemek veya azaltmak için, yükle ilgili risk faktörleri doğrultusunda çalışma ortamının özellikleri ve yapılan işin gereklerine uygun önlemleri almak, - Elle taşıma işlerinde çalışanların ve/veya temsilcilerinin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilişkin mevzuat hükümlerde dikkate alarak aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlamak; - Sağlık ve güvenliğin korunmasına yönelik alınan tedbirler, - Taşınan yükle ilgili genel bilgiler ve mümkünse yükün ağırlığı ile eksantrik yüklerin en ağır tarafının ağırlık merkezi, - Yüklerin doğru olarak nasıl taşınacağı ve yanlış taşınması halinde ortaya çıkabilecek riskler İş Güvenliği Uzmanları ve İşyeri Hekimlerinin Hizmet Süreleri Nasıl Belirlenir? Elle Taşıma İşine Bağlı Risk Değerlendirmesinde Dikkat Edilecek Hususlar Değerlendirmede Bakılması Gereken Durumlar Riske Bağlı Yaralanmaları Azaltmanın Yolları Görev esnasında; § Vücuttan uzakta tutulan yük, § Bükülme, alçalma ya da yukarı uzanma, § Uzun taşıma mesafeleri, § Yorucu itme ve çekme işlemleri, § Tekrarlayan işlemler, § Yetersiz dinlenme süreleri, § Prosesten kaynaklı hızlı çalışma gerekliliği, MEVCUT MU? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Kaldırma ekipmanı kullanmak, § Verimliliği arttırmak için işyeri düzenini iyileştirmek, § Bükülme ve alçalma miktarını azaltmak, § Özellikle ağır yüklerde zemin seviyesinden ve omuz hizasının üstünden kaldırmadan kaçınmak, § Taşıma mesafelerini azaltmak, § Tekrarlayan hareketleri azaltmak, § Bir grup kas çalışırken diğer grup dinlenecek şekilde işi çeşitlendirmek, § İtme yerine çekme işi gerçekleştirmek Yük; § Ağır ve hantal, § Kavranması zor, § Dengesiz ya da beklenmedik anda hareket edebilen (hayvan gibi), § Zararlı (keskin, sıcak veya soğuk), § Biçimsiz bir yığın, § Görüş alanını kapatacak kadar hacimli, ÖZELLİĞİNİ Mİ TAŞIYOR? Yük; § Daha hafif ya da daha az hacimli, § Daha kolay kavranabilir, § Daha dengeli, § Eşit yığınlanmış hale getirilebilir mi? Eğer yük farklı bir yerden alınıyorsa, kavranması kolay ve daha küçük paketler halinde tedarik edilip edilemeyeceği sorgulanabilir. Çalışma ortamında; § Duruş kısıtlamaları, § İnişli-çıkışlı, kaygan ya da engel bulunan zeminler, § Zeminde seviye farkları, § Sıcak, soğuk, nemli koşullar, § Rüzgar ya da diğer güçlü hava hareketleri, § Zayıf aydınlatma koşulları, § Hareketlerde kişisel koruyucu donanım ya da kıyafetlerden kaynaklı kısıtlamalar MEVCUT MUDUR? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Serbest dolaşım engellerini kaldırmak, § Daha iyi bir zemin sağlamak, § Seviye farkları ve dik rampaları engellemek, § Aşırı soğuk ve sıcağı engellemek, § Aydınlatma ile ilgili şartları geliştirmek, § Daha az kısıtlayıcı KKD sağlamak, § Çalışanların kıyafet ve ayakkabılarının işe uygunluğundan emin olmak. Bireysel kapasite ile ilgili olarak görev ve/veya görevden kaynaklı; § Ortalama kuvvet ve becerinin üstünde bir yetenek mi gerektirir? § Sağlık problemi olanlar ve öğrenme ya da fiziksel olarak yetersiz kişiler tehlike içinde midir? § Hamileler tehlike içinde midir? § Özel bilgi ve eğitim gerektirmekte midir? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Sağlık problemi olanlar ve öğrenme ya da fiziksel olarak yetersiz kişiler için görev tanımlarını daha dikkatli belirlemek, § Hamileler için ekstra özen göstermek, § Çalışanlara özellikle sık karşılaşacakları durumlarla ilgili daha detaylı bilgi vermek, § Daha fazla eğitim vermek, § İşyeri hekiminden tavsiyeler almak. Yardımcı taşıma ekipmanları; § Alet iş için doğru tür müdür? § Korunaklı mıdır? § Alet üzerindeki tekerlekler zemin için uygun mudur? § Tekerlekler rahatça hareket edebilmekte midir? § Tutmayı sağlayan kulplar sağlam ve kullanışlı mıdır? § Herhangi bir fren sistemi var mıdır ve uygun durumda mıdır? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Çalışma hızını ayarlamak, § Görev için daha uygun bir ekipman sağlamak, § Planlı önleyici bakım yapmak, § Donanımın kolayca hareket edebilmesi için tekerlek, lastik ya da zemini değiştirmek, § Daha kullanışlı kulplar sağlamak, § Fren sistemlerini güveli ve etkili biçimde kullanılacak şekilde düzenlemek İş organizasyon faktörleri; § İş tekrarlamalı ve sıkıcı mıdır? § Makine ya da sistemin çalışması tempolu mudur? § Çalışanlar iş taleplerini fazla bulmakta mıdır? § Çalışanların iş ve metotlarla ilgili kontrol yetkileri az mıdır? § Yönetici ve çalışanlar arasındaki iletişim yetersiz midir? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Monotonluğu azaltmak için görev değişikliği yapmak, § Çalışanların becerilerinden daha fazla yararlanabilmek, § İş yükünü ve tarihleri daha ulaşılabilir hale getirmek, § İyi iletişim ve takım çalışmasına teşvik etmek, § Alınacak kararlarda çalışanların da katılımını sağlamak, § Daha iyi eğitim ve bilgi sağlamak. Elle Taşıma İşi Risk Değerlendirme Yöntemleri Elle taşıma işlerinde insan üzerinde fiziksel yüklenmeye neden olan faktörlerin tespiti büyük önem taşımaktadır. İlgili tespit risk değerlendirme çalışmaları ile gerçekleştirilmekte olup bu çalışmada elle taşıma işine özel kullanılan risk değerlendirme yöntemlerine özetle yer verilmiş ve bir takım parametreler bazında karşılaştırılmıştır. İş Kazası Kapsamına Giren Durumlar - Amerikan Endüstriyel Hijyenistler Konferansı Yük Kaldırma Eşiği (American Conference of Governmental Industrial Hygienists Threshold Limit Values-ACGIH TLV): ACGIH TLV, işyerlerinde kaldırma işlemleri için kabul edilebilir değerleri ortaya koymak amacıyla 2004 yılında geliştirilmiştir. Çalışanların neredeyse tamamında tekrarlayan kaldırma işi ile ilişkili olarak ortaya çıkabilecek işe bağlı bel ve/veya omuz yaralanmalarını önlemek adına yükün kaldırma eşik sınır değerini belirlemek amacı ile tasarlanmıştır. Yöntem geliştirilirken kesin, güncel ve kolay uygulanabilir olması amaçlanmıştır. - Amerika Ulusal İş Güvenliği ve Sağlığı Enstitüsü Kaldırma Eşitliği (The National Institute for Occupational Safety and Health Lifting Equation – NIOSH Lifting Equation): NIOSH kaldırma eşitliği ilk olarak 1981 yılında geliştirilmiş ve 1991 yılında büküm, kavrama gibi bir takım parametreler eklenerek revize edilmiştir. Bu metot, işyerlerinde kaldırma işlemi için kabul edilebilir limit değerleri belirlemede kullanılmaktadır. Yöntem geliştiricilere göre belirlenen limit değerler referans alınarak faaliyetler gerçekleştirilirse tüm çalışanlar için kaldırma ve indirme işi ile ilgili bel rahatsızlıklarının neredeyse tamamı önlenebilecektir. (Bizim de kullandığımız yöntemdir). - Snook Tabloları: Snook Tabloları farklı elle taşıma görevler için maksimum kabul edilebilir limit değerleri belirleyebilmek adına geliştirilmiştir. Tablolardaki veriler psikofiziksel yaklaşım kullanılarak ağırlık/kuvvet ayarlamalarını yapabilecek şekilde geliştirilmiştir.Tabloların kullanımı ile tüm gün herhangi bir zorlanma, alışılmışın dışında bir yorgunluk, nefes bozukluğu ya da aşırı ısınma olmadan yoğun şekilde çalışma faaliyeti gerçekleştirilebilir yaklaşımı vardır. - Elle Taşıma Değerlendirme Çizelgeleri (Manual Handling Assessment Charts-MAC): MAC, HSE tarafından kaldırma, taşıma ve takım çalışması ile yapılan faaliyetlerde en sık rastlanan riskleri belirlemek ve değerlendirmek adına geliştirilmiş bir yöntemdir. Yöntemin uygulanması ile faaliyetle ilgili bilinen çeşitli risk faktörleri kategorize edilerek yorumlanır. Yöntem itme ve çekme işlerini içeren elle taşıma işlerinin değerlendirilmesinde kullanılamamaktadır. - Mital ve Arkadaşları Tabloları: Mital ve Arkadaşları Tabloları; Mital, Nicholson ve Ayoub tarafından 1993 yılında geliştirilmiştir. Çalışma; çeşitli biyomekanik, fizyolojik ve epidemiyolojik kriterlere göre kabul edilebilir ağırlık limitlerini ortaya koyan bir set tablodan oluşmaktadır. Ek olarak; çalışma süresi, asimetrik kaldırma, kavrama özelliği, yük yerleştirme işlemleri ve ısı stresi gibi birtakım diğer faktörleri baz alarak endüstri çalışanları için maksimum kabul edilebilir ağırlık limitlerini sağlamaktadır. Tablolar elle taşıma işlemleri ile ilgili değerlendirme ve tasarım amacı ile kullanılabilir. - Anahtar Gösterge Yöntemi (Key Indicator Method-KIM): KIM, elle taşıma işleri esnasında ortaya çıkabilecek riskleri tarama ve değerlendirme amacı ile uygulanmaktadır. Almanya Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (Bundesanstalt für Arbeitsschutz und Arbeitsmedizin-BAuA) ile Alman İş Sağlığı ve Güvenliği Devlet Komitesi (Länderausschuss für Arbeitsschutz und Sicherheitstechnik-LASI) uygulayıcıları, güvenlik temsilcileri, işyeri hekimleri, işverenler, çalışan dernekleri, sigorta kuruluşları ve bilimsel kurumlar ile yakın işbirliği içinde geliştirilmiştir. Aşağıdaki tabloda verilen yöntemler, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına ilişkin fiziksel risk faktörleri, elle taşıma işine ait görev türleri, yöntemin analiz zamanı, eğitim gereksinimi ve değerlendirilen vücut bölgesi bazında karşılaştırılmaktadır. Buna göre karar verebilirsiniz. Read the full article
#ACGIHTLV#ÇalışmaAlanınaGöreKaldırılacakAğırlıklar#ellehareketettirme#ElleTaşımaİşiRiskDeğerlendirmeYöntemleri#ElleTaşımaİşineBağlıRiskDeğerlendirmesindeDikkatEdilecekHususlar#ElleTaşımaİşlerindeİşvereninYükümlülükleri#elletaşımariskanalizyöntemleri#elletaşımariskanalizi#elleyüktaşıma#MitalveArkadaşlarıTabloları#NIOSH#yükçekme#yükitme#yüknasıltaşınır
0 notes
Text
Göz Yanması Neden Olur? Nelere Dikkat Edilmeli? Nasıl Tedavi Edilir?
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay konu hakkında bilgiler verdi. Yanan gözler, kırmızıya dönebilen veya dönmeyen ve gözyaşı olan tahriş olmuş gözlere sahip olmayı ifade eder. Sulu gözler, gözlerde ağrı, göz akıntısı ve kaşıntı gibi diğer belirtilerle birlikte yanma hissi yaşarsınız. Hava koşulları, alerjiler ve hatta hastalıklar gibi pek çok farklı nedenden dolayı gözleriniz yanabilir. Gözlerin yeterince kayganlaştırıcı sıvı üretmediği bir durum olan kuru göz sendromu (DES) gibi diğer nedenler genetik olabilir. Göz problemlerinizin nedeni ne olursa olsun, onları kontrol ettirmeniz ve mümkün olan en kısa sürede doğru göz tedavisi seçeneğini almanız gerekir. Göz Yanmasının Nedenleri İyi haber şu ki, yanan gözlerin çoğu nedeni hafiftir ve gözlerinizi fazla etkilemez. Ancak yanma hissi geçmezse, doktorun dikkatine değer ciddi bir sorun olabilir. Bu durumun en yaygın nedenlerinden bazıları şunlardır: *Kuru Göz Kuru göz kalıcı veya geçici olabilir. Geçici tip göz kuruluğu, gözlerdeki tahriş edici maddelerden, çok fazla kontakt lens takmaktan veya grip ve soğuk algınlığı ilaçları gibi bazı ilaçlardan kaynaklanabilir. Soğuk algınlığı ilacı, örneğin burun akıntısını önlemek için sıvıları kurutarak çalışır. Bu, gözlerinizdeki sıvıları kurutarak kuru gözlere neden olabilir. Geçici göz kuruluğu, gözleri dinlendirmek, göz damlası ve tahriş edici maddelerden uzaklaşmak gibi ev ilaçları kullanılarak tedavi edilebilir. Kronik kuru gözler, kuru göz sendromu adı verilen bir duruma bağlı olabilir. Bunun nedeni, kalitesiz gözyaşları veya yeterince gözyaşı üretememek olabilir. Kronik kuru gözler aşağıdakilerden kaynaklanabilir: - Yaş - Hızlı rüzgarlar ve duman gibi çevresel koşullar - Diyabet ve artrit gibi tıbbi sorunlar - Göz enfeksiyonları - Kontakt lenslerin uzun süre kullanılması Bu durum için çözümler şunları içerir: - Gözyaşı drenajını önlemek için gözyaşı kanallarında cerrahi veya jel puglar yoluyla gözyaşı koruması - İltihaba karşı göz kapağı tedavisi - Gözleri nemli tutmak için çok sıvı almak - Havadaki nem seviyesini artırmak için klimaların kullanılması - Gerektiğinde gözlerdeki yaşları artırmak için göz damlası kullanmak - Gözleriniz kuruduğunda yanıp sönme hızını artırın - Dışarıdayken güneş gözlüğü takın - Gözyaşlarınızın kalitesini artıran takviyeler alın *Toksinler, Alerjenler ve Toksinler Evcil hayvanlara, polenlere ve hatta toza karşı alerjik reaksiyonların belirtilerinden biri de göz yanmasıdır. Alerjenler gittiğinde, tahriş de ortadan kalkacaktır. Diğer zamanlarda, gözünüze makyaj parçaları kaçabilir ve bu da gözyaşı, göz yanması ve diğerleri gibi kuru göz semptomlarına yol açabilir. Kum gibi daha büyük tahriş edici maddeler, hassas gözlerde sürtünmeye neden oldukları için gözlere fiziksel olarak bile zarar verebilir. Gözünüze böyle bir şey geldikten sonra, mümkün olduğunca ovalamaktan kaçının ve ardından nesneyi uzaklaştırın. Büyük tahriş edici maddeler korneada ülserlere neden olabilir. Bu kornea ülserleri enfekte olabilir ve gözlerin yanmasına veya incinmesine neden olabilir. Bu tahriş edici grup için basit çözüm, tahriş ediciyi çıkarmak, eğer çok küçükse, yıkayarak uzaklaştırmaktır. Gözünüze kimyasal madde kaçarsa bu daha farklı ve daha fazla dikkat gerektiren bir durumdur. Ev temizlik ürünleri, güneş kremi, tiner, boya ve aerosol spreyler gibi maddeler, gözlerde uzun süreli ağrıya neden olabilecek tahriş edici maddeler içerir. Bu kimyasalların yakınında bulunmak, çıkardıkları duman nedeniyle gözlerin yanmasına neden olacaktır. Gözünüze girerlerse, bir doktora görünmeniz gerekir veya yeterince hızlı müdahale edilmezse görüşünüzü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bununla birlikte, alerjenler konusunda çok dikkatli olmanız gerekir, çünkü bazıları yaygın alerjik reaksiyonlardan daha ciddi olan alerjik konjonktivite bağlı olabilir. Böyle bir durumda vücudun ürettiği antikorlar genellikle kalıcı etkilerle göz yanmasına yol açar. Bu tür nedenler için çözümler şunları içerir: - Vücuttaki alerjenlerin şiddetini azaltmak için antihistaminikler almak - Toz ve polen gibi alerjenlerden kaçınmak - Gözler için büyük bir tahriş edici olduğundan, gözlerinizin UV ışığına maruz kalma düzeyini azaltmak zorunda kalacaksınız. - Kayak yaparken veya karda çalışırken koruyucu gözlük takarak kar körlüğünden kaçının Alerjilerinizi bilmeli ve her zaman onlardan kaçınmaya çalışmalısınız. Alerjiniz olmasa bile gözlerinizi kimyasallardan ve diğer olası tahriş edici maddelerden korumalısınız. *Blefarit Blefarit, göz kapaklarının tahriş edici maddeler, bakteriler ve hatta akarlar nedeniyle iltihaplandığı veya enfekte olduğu bir göz rahatsızlığıdır. Bu durumda göz kapaklarınız şişer, gözleriniz kurur, kaşınır ve yanma hissi oluşur. Gözlerin tabanında yağlı pul şeklinde bir miktar yağlı akıntı olacaktır. Bu hastalığın çözümü şunları içerir: - Pulları çıkarmak ve iltihabı azaltmak için sıcak kompres kullanmak. - Antibiyotikler. - Göz kapağı peelingi - Yatıştırıcı özel göz damlası - Uygun göz ve cilt hijyeni Doğru teşhis, bu durumun kontrolden çıkmadan önce tedavi edilmesine yardımcı olur. *Konjonktivit Pembe göz veya konjonktivit, konjonktiva adı verilen gözün şeffaf zarının enfekte olduğu veya iltihaplandığı bir durumdur. Konjonktiva gözün beyaz kısmını kaplar ve sağlıklı bir gözde şeffaf olmalıdır. ��işirildiğinde veya tahriş edildiğinde, kan damarları tahriş olur ve bu nedenle şişer ve görünür hale gelir. Hal böyle olunca da gözler bu duruma bağlı olarak kızarır ve hatta şişebilir. Gözleriniz bu duruma sahip olduğunda yanma hissi hissedeceksiniz. Pembe göz durumunun nedenlerinden bazıları şunlardır: - Virüsler - Bakteri - Alerjiler - Yeni doğan bebeklerde tam olarak açılmamış gözyaşı kanalları. Devam eden akıntı ve sulanma ile birlikte kaşıntılı, kuru, kırmızı, yanan bir göz fark ettiğinizde, bu konjonktivit olabilir. Bulaşıcı bir hastalık olduğu göz önüne alındığında, kendinize hızlı davrandığınızdan emin olun ve iyileşene kadar başka insanlarla temasa geçmeyin. Read the full article
0 notes
Text
Tibettea Pure Life Eleştiri - Bağışıklık Sisteminin İyileştirilmesi
►➤► Ürün Adı — Tibettea Pure Life
►➤► Yapı – Düzenli Doğal Bileşik
►➤► Faydaları – Anti-parazit Takviyesi
►➤► Artçı Etkiler — NA
►➤► Erişilebilirlik — Çevrimiçi
►➤► Değerlendirme — 5/5
►➤► Resmi Web Sitesi (Satış Canlı) ⤖ Şimdi Sipariş Vermek İçin Buraya Tıklayın
Mevcut çevresel koşullar, diyet kalitesi ve kötü yaşam tarzı seçimleri sonunda vücutta toksinlerin birikmesine neden olur. Bu tehlikeli bileşikler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere yaygın endişelere neden olur:
Kronik yorgunluk ve baş ağrısı; sindirim sorunları; uykusuzluk; zayıf cilt, saç ve tırnak durumu; obezite.
Çoğu zaman, bir kişi hastalığının nedeninin vücut zehirlenmesi olduğunu bile kabul etmez. Doğal bir takviye olan Tibettea Pure Life, toksin kontrolünün en etkili yollarından biridir. Bu, bağırsakları temizleyecek ve sizi her şekilde geliştirecek faydalı bitkilerin bir koleksiyonudur. İlaç tamamen güvenli, etkili ve uygulanması kolaydır. Canlılık dalgası ve sağlığınızda genel bir iyileşme yaşayacak ve bir haftalık kullanımdan sonra bakacaksınız.
Birçok özellik parazitizlerden kaynaklanır
TOP'un istatistiklerine göre, on yoldan sekizi parazitlerdir. Çoğu zaman, bireyler farkında olmadan ekonominin olanaklarını en aza indirmeye çalışırlar; birincil yaratılış seviyesini göz önünde bulundururlar. Tezinizin orkideciliğinize ne ölçüde müdahale ettiğini tartışırsanız, argümanınızın sağlamlığı ile ilgili sorunların ciddiyeti sizi de şaşırtacaktır.
Bugün, orkidolojide, istenmeyen gıdalardan güvenilmez ve etkili Tibetçay çayı çıkarmak gerekir. Mikrobiyota üretmeden orkidelerden parazitleri ortadan kaldırır. Diğer tüm terapötik yöntemlerin aksine, bu fenomen ekoloji alanında maruz kaldığımız Tibet otlarına sadece kimyasal bir katkıdır. Çok sayıda öğrenci Tibettea aracılığıyla 1 çalışma kursuna kaydolmuştur. Parazitlerin yüksek hızı için, bir orkidecilik tezinin mümkün olduğunca fazlasını sunmak mümkündür.
Süleyman'ın oğlu Vidadi Panah, parazitolog, t.e.d., ali dərəcəli həkim
>>> Tibettea Pure Life için bugün özel indirimli fiyat için buraya tıklayın <<<
Tibetçay saf yaşam bileşimi
Detoks koleksiyonunun temeli, tonik etkisi ve antioksidan özellikleri nedeniyle yüzyıllardır saygı duyulan yüksek kaliteli bir yeşil çaydır. Düzenli yeşil çay tüketimi bağışıklığı arttırır, canlandırır ve kirleticileri ortadan kaldırır. İlaç ayrıca bu bitkileri de içerir:
Pizhma – paraziter enfeksiyonlara karşı iyileştirici ve önleyici bir etkiye sahiptir.
Et, hoş bir aroma verir ve cürufun LCD'nin duvarları tarafından reddedilmesine yardımcı olur.
Ninxil – antibakteriyel, antienflamatuar ve iyileştirici özelliklere sahiptir.
John's wort etkili bir helmintisit ve zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır.
Sinameki hafif müshildir ve kabızlığa yardımcı olur.
Papatya doğal bir dezenfektandır.
Krushina ve lavanta, helmintleri ve larvalarını hızla ortadan kaldıran etkili uçucu yağ kaynaklarıdır.
Hasat çevre dostu ambalajlarda satılmaktadır. Üretici bir sashe kullanmaz , böylece faydalı bitkilerin parfümünü tam olarak takdir edebilir ve bileşimin yüksek kalitesini görsel olarak değerlendirebilirsiniz.
Detoks koleksiyonundan nasıl yararlanılır?
Tibettea Pure Life bir içecektir. Bir çay kaşığı toplama bir bardak sıcak suya dökülmeli ve 3-5 dakika bekletilmelidir. Öğünler arasında sağlıklı çay içmek tercih edilir. Güzel bir tadı ve parfümü vardır, ancak gerekirse doğal bal ile tatlandırabilirsiniz. En iyi sonuçlar için, bir aylık bir kursta çay içmeniz, ardından bir ay süren bir tatil ve sürekli temizlik yapılması önerilir. İlacın vücut üzerinde mütevazı bir etkisi vardır ve bileşenlerine bireysel hoşgörüsüzlük dışında kontrendikasyonları yoktur.
>>> Tibettea Pure Life için bugün özel indirimli fiyat için buraya tıklayın <<<
Avantaj -ları
Hızlı ve en önemlisi vücuttaki tüm toksik toksinleri etkili bir şekilde ortadan kaldırır.
Tibettia Pure Life, olumsuz etkileri olmayan ve tüm organizmalar için tamamen güvenli olan% 100 doğal bir bileşime sahiptir.
Cihaz hızlı hareket ediyor, bu yüzden sonucu beklerken açlıktan muzdarip olmanıza gerek yok.
Aktif bileşenler doku yenilenmesini teşvik eder ve vücudu aktif olarak faydalı kimyasallarla doldurur.
Tibettia Pure Life, kapsamlı bir bedensel detoksifikasyon gerçekleştirir.
Cihaz sindirim sistemi fonksiyonunu geliştirir ve metabolizmayı hızlandırır.
Ek olarak, bağışıklık sistemini verimli bir şekilde geliştirir.
Müşteri Yorumları
Nermin Hüseynova, 44 yaşında,
Vücudun temizlenmesi gerekiyor. Milletimizi yok etmeye çalışırken yıllarca içinde yaşadık, bildiğimiz bir şey imkansız. Geleneksel tıp tariflerini sık sık uyguluyorum. Bunlar arasında pelin ve mixkl, sarımsak, pirinç ve temizlik için hazırlanan qarşqlarla vardı . Ancak bir ay sonra, hem parazitlr hem de drim spirdi yeniden ortaya çıkar. Bir gün Tibettea nehirlerinden birinde elimi denedikten sonra , başka bir ürün azaldı. Zaten altı ay geçti ve muayeneler vücudun açık olduğunu kanıtlıyor.
Orhan Hasanov, 67 yaşında,
Son yıllarda hipertoni ve büyüyen ağrılardan daha fazlasını yaşadım. Hayat onun için her zaman keyifliydi. Rahatsızlığımı hafifletmelerine rağmen, etkili oluyorlar. Tibettea'yı konumumuza ikna edeceğiz, dedi: "Baba, örgütüne talimat ver ve daha kararlı ol." Her gün Tibet çayı tüketmeye başladım. Bir ay sonra, ülkeleri daha az kabul etmeye başladım ve eğer düşerlerse, onlara açıkça yardım edemez veya özümü hissedemezdim.
Gülnarə Əhmədova, 32 yaşında
Oğlum, orkideciliğinin parazitleşme sürecinde olduğu bağa geldi. Yemeklerde taze zaman nasıl yediğimizdir ve üzüm bağı da mükemmeldir, bu yüzden söylemek popülerdir. Neden birinci önceliği seçtiğini anlayamadık. Oğlum rahatsızlıkla yatağa gitti. Çocuk doktoru törenden sonra Tibet çayı çayı tüketmenin mümkün olduğunu, hizmetçinin örgüte layık olmadığını ve parazitlerin her zaman hayatta olduğunu keşfetti. Bu doğru! Artık hiçbir şey iyi değil, ancak her altı ayda bir önleyici kursumuz var.
Tibettea nasıl kullanılır?
- Bir çay kaşığı çaydan 200 ml kaynar su çıkarın
- Tedavi için 5 dakika bekleyin
- Bir yemekten sonra günlük olarak kullanılan normal çay kimler içindir?
28 günlük akredite kurs.
Uzman Görüşü
Yaşlı-sıhhi bölgelerin kültürel özelliklere sahip kişilere ev sahipliği yaptığına inanmayın. Herhangi biriniz parazitleri engelleme yeteneğine sahipsiniz. Pişmiş bir malın tepesinden yenmemiş meyve veya az miktarda yiyecek tükettiyseniz veya çöpü ektiyseniz, hastalığa giden yolu döşemişsiniz demektir. Bu nedenle, iyi bir probeliniz yoksa, TibetTea Pure Life çayını kendiniz için içmenizi teşvik etmeyeceğim! İçinizdeki parazitlerin 30-40 büyüklüğündeki kısmını görmek imkansız olabilir ve ürettikleri miktarı ortadan kaldırmak da imkansız olabilir. TibetTea Pure Life, diğer antihelminthic hastalıklardan bağımsız, insanlar için karayla çevrili bir sahibidir ve anlaşmazlıklardan ve parazitlerden kaçınmak için her zaman kullanılabilir.
0 notes
Photo
İHD: Hayati risk altında olan Demirtaş tahliye edilmeli
İHD Hapishaneler Komisyonu’nun, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la yaptıkları görüşmeler sonucunda elde edilen bilgileri açıklayan Avukat Zeynep Ceren Boztoprak, “Hayati risk altında olan Demirtaş tahliye edilmeli” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez ve İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sağlık durumuna dikkati çekmek amacıyla Taksim’de bulunan şube binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın olduğu salona “Selahattin Demirtaş ve tüm hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı asıldı. Açıklamayı İHD avukatlarından Zeynep Ceren Boztoprak yaptı.
Cezaevi koşullarının insan hak ve özgürlükleri bakımından gün geçtikçe ağırlaştığını ve bu nedenle de tutukluların sağlık durumları hem bedenen hem ruhen giderek kötüleştiğini belirten Boztoprak, “Genel olarak cezaevi koşulları sağlıklı insanların dahi kısa sürede hastalanmasına, hastaların da durumlarının kötüleşmesine yol açmaktadır. Şu anda hapishanelerde binlerce hasta tutuklu ölüm sınırındadır” dedi.
‘457 AĞIR HASTA CEZAEVİNDE’
İHD’nin 2019 yılı raporlarına göre 457 'si ağır, bin 334 hasta tutuklunun cezaevinde olduğunu hatırlatan Boztoprak, “Adalet Bakanlığı’nın sır gibi saklaması nedeniyle, sağlık nedeniyle kaç tutuklunun yaşamını yitirdiğini bilemesek de her yıl yüzlerce tutuklunun veda hakkını bile kullanamadan vefat ettiğini tahmin edebiliyoruz. Günden güne hem hasta sayısının artması, hem de hastaların durumlarının ağırlaşması söz konusudur. En son, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş'ın sağlık durumuna ilişkin kötü haberler medyada yer almıştır” diye belirtti.
‘4 GÜN SONRA SEVK EDİLDİ’
Boztoprak, Demirtaş’ın sağlık durumuna ilişkin kamuoyunda çıkan haberler doğrultusunda İHD Merkez Hapishane Komisyon’unda olan avukatların Demirtaş’ı ziyaret ettiklerini söyledi. Ziyaret kapsamında Demirtaş’ın ve cezaevi idaresinin kendilerine aktarımlarının olduğunu belirten Boztoprak, görüşmelerde edindikleri bilgileri şöyle paylaştı:
“*Demirtaş 26 Kasım 2019 tarihinde tutuklu bulunduğu cezaevi hücresinde baygınlık geçirmiş, cezaevi hekimi tarafından hastaneye sevk kararı alınmıştır. Ancak, cezaevi idaresi kendisini sadece acil servise götürebileceklerini bildirdiğinde Demirtaş, detaylı tetkik yapılmak üzere bir uzman hekime muayene olması gerektiğini dile getirmiştir. Aradan 4 gün geçmesine rağmen herhangi bir sevk işlemi yapılmamıştır. 2 Aralık tarihinde kardeşi yaptığı ziyarette durumu anlatmış, kamuoyuna açıkladıktan sonra Demirtaş akşam saatlerinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine götürülmüştür.
TEŞHİSLERİNDE HAYATİ RİSK VAR
*Devam eden 10 gün içerisinde 3 defa muayene ve tetkik yapılmış. Muayene sonucunda yemek borusunda iltihap tespit edilmiş, spazmın bu iltihap nedeniyle olabileceği bildirilmiş. Yine karın bölgesinde yapılan MR tetkikinde damar duvarlarında yağ dokularının oluştuğu, damar duvarına yapışık yağ dokularının karın bölgesinden başka, vücudun diğer bölgelerinde de olması halinde hayati risk taşıdığım belirtmiştir. Yapışık yağ dokularının koparak kanla birlikte damarlarda dolaşabileceği, bu durumda vücudun herhangi bir bölgesinde damar tıkanıklığına neden olacağı, ayrıca kanında lipit yağ oranının 7 yüz olarak tespit edildiği, bu değerin ideal değerin çok üzerinde olduğu, bunun da hayati risk teşkil ettiği şeklinde teşhislerde bulunulmuştur.
*Sağlık raporlarının yer aldığı özlük dosyasının bir örneği derneğimiz aracılığıyla Türk Tabipler Birliği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı hekimlerinin incelemesine sunulmuştur. Hekim heyeti inceleme yaptıktan sonra bir değerlendirme raporu hazırlayacaktır.”
‘SEBEBİ CEZAEVLERİ KOŞULLARI’
“Bütün anlatımlardan ve toplanan bilgilerden açıkça anlaşıldığı şekilde, Demirtaş'ın sağlığının bozulmasının en önemli sebebi cezaevi koşullarıdır” diyen Boztoprak, şöyle devam etti: “Türkiye'deki cezaevleri sağlıklı İnsanların hızlı bir şekilde sağlıksız hale gelmesine sebep olmaktadır. Özellikle yüksek güvenlikli cezaevleri mimari yapısı nedeniyle, tutukluların güneş ışığını hiç görememekte, yeterli oksijen alamamaktadır. Yemekler besin ve kalori açısından yetersiz olduğu gibi sağlıksız koşullarda verilmektedir. Tutuklularda beslenme bozukluğu nedeniyle pek çok hastalık belirmektedir.”
‘KOŞULLAR ÖLÜME YOL AÇIYOR’
Cezaevlerinde acil ve kronik hastalıkların tedavisi için yeterli imkanların olmadığını vurgulayan Boztoprak, “Bu durum hastalıkların tedavi edilmesinin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Erken teşhisle tedavi edilebilecek pek çok hastalık bu sebeplerle ilerlemekte tutukluların ölümüne yol açabilmektedir” diye konuştu.
‘DEVLET YÜKÜMLÜDÜR’
Rehabilitasyon merkezi olarak inşa edilen R Tipi cezaevleri koşuların da içler acısı olduğunu sözlerine ekleyen Boztoprak, şunları ifade etti: “Hasta tutuklulara düzenli tedavi uygulanmamakta, hastane ortamının gerektirdiği hijyen ve sterilizasyon koşulları sağlanmamakta, insan onuruna aykırı bir ortamda mahpuslar yatağa bağlı tutulmaktadır. Uluslararası mevzuat devletlerce özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklemiştin. Devletler, özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin sağlığa erişim hakkı konusunda özgür bireylerle eşit şartlarda bulunmasını sağlamakla yükümlüdürler.”
‘BAKANLIK SORUMLUDUR’
Boztoprak, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin tutuklulara tedavi hakkının yasalarla açıkça ifade ettiğini hatırlatarak, bu durumun cezaevlerinde tutukluların revire götürülmemesi, hastane sevklerinde yaşanan sorunlar, kelepçe ile muayene vs. örnekler vererek engellediğini söyledi.
Elde ettikleri bilgiler doğrultusunda sağlık açısından hayati risk altında olan Demirtaş'ın cezaevinde kalmaması gerektiğinin altını çizen Boztoprak, şunları söyledi: “Durumunun daha da kötüleşmemesi ve tedavisinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için tahliye edilmesi gerekmektedir. Aksi durumda sağlığa erişim hakkı açıkça ihlal edilmiş olacak ve ne yazık ki yaşam hakkı ihlali gündeme gelecektir. Bizzat Adalet Bakanı başta olmak üzere hükümet yetkilileri ve hapishane idaresi söz konusu ihlal nedeniyle hukuken ve etik açısından sorumludur.”
ADALET BAKANI’NA ÇAĞRI
Adalet Bakanına da çağrıda bulunan Boztoprak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır. Cezaevi koşulları iyileştirilmeli, cezaevlerinde kalanların sağlığa erimiş hakkı bütün boyutları kullandırılacak şekilde her şey yeniden organize edilmelidir. Sağlık konusundaki kararlarda idareciler değil hekimler öncelikli.”
Kaynak :Mezopotamya Ajansı
9 notes
·
View notes
Text
Bebek | Hastalıklar - Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar I Moiira
Kadın ve Yaşama Dair Her Şey https://moiira.com/bebek-hastaliklar-enfeksiyonlar-ve-kronik-kosullar/
Bebek | Hastalıklar - Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
Çocuğunuzun sağlığı hakkında ne kadar çok şey bilirseniz. Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar. O kadar fazla olan kaçınılmaz konuları ele almakta o kadar iyi olursunuz. Pinworms, el, ayak ve ağız hastalığı gibi enfeksiyonlar , kızamık gibi nadir görülen hastalıklar ve astım, diyabet ve kistik fibroz gibi kronik durumlar gibi sinir bozucu ama rahatsız edici rahatsızlıkları öğrenin . Bebeğinizin göbek fıtığı olup olmadığı veya çocuğunuzun idrar yolu enfeksiyonu geçirip geçirmediği konusunda sağlık yardımı alın .
Bebeklerde ardıç
Bebeğimin ağzında beyaz lekeler var. Bu ne olabilir?
Pamukçuk olarak bilinen yaygın ve bazen ağrılı oral maya enfeksiyonu olabilir. Pamukçuk, bebeğin ağzının yanlarında, çatısında, diş etlerinde, dudaklarda ve dilde kremsi beyaz veya sarı lekeler oluşmasına neden olur. Aynı zamanda boğaz, bademcikler veya yemek borusuna yayılabilir. Pamukçuklar bebeklerde ve küçük çocuklarda en yaygın olanıdır.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Bebeklerde pamukçuklara sebep olan nedir?
Maya normalde herkesin sindirim sisteminde bulunur, ancak dengesizlik varsa enfeksiyon bulaşabilir.
Bazı bebekler ilk önce doğum kanalında maya ile temasa geçerler. Bebeğiniz doğduktan sonra, antibiyotikler ilaç kullanıyorsanız (emziriyorsanız) veya bebeğiniz isterse pamukçuk vakasını tetikleyebilir. Bunun nedeni, antibiyotiklerin mayayı kontrol altında tutan “iyi” bakterileri öldürmesidir.
Bazı anneler ve bebekler enfeksiyonu ileri geri geçirir: Emziriyorsanız , bebeğiniz size pamukçuk yayabilir ve tedavi gerektiren meme uçlarında ağrılı bir mantar enfeksiyonu ile sonuçlanabilir. Emziriyorsanız ve meme uçlarınızda antibiyotik kullanmasından kaynaklanan bir mantar enfeksiyonu geliştiriyorsanız, bebeğinize pamukçuk da verebilirsin.
Öte yandan, pamukçuk olan bir bebeği emzirseniz bile, semptomsuz kalmanız mümkündür. Benzer şekilde, emzirilen bebeğiniz maya enfeksiyonunuzdan etkilenmeyebilir.
Bazı insanlar pamukçukların uzun bir süre boyunca bir şişe veya emzik emerek de kaynaklanabileceğini düşünüyor . Diğerleri kirli şişe memelerinin suçlanacağını düşünüyor. Ancak yalnızca emziren ve emzik kullanmayan bebekler hala pamukçuk yaşayabilir, bu nedenle tek bir sebebi tam olarak belirlemek zor. Bazı bebekler (ve anneler) maya enfeksiyonlarına diğerlerinden daha hassastırlar.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Pamukçuk belirtileri nelerdir?
Sadece bebeğinizin dilinde beyaz bir kaplama olduğunu fark ederseniz, muhtemelen sadece süt kalıntısıdır (özellikle silebiliyorsanız). Ancak aşağıdaki işaretlerden birini görürseniz, bebeğinizin sağlayıcısını arayın:
Bebeğinizin dudaklarında, dilinde, ağzının çatısında veya yanaklarda, diş etlerinde veya boğazda beyaz veya sarı lekeler. Pamukçuk parçaları süzme peynir gibi görünür ve kolayca yıkanmaz.
Bir emzik veya biberon emerken veya emerken ağlama. Beyaz veya sarı lekeler ağrılı olabilir ve enfeksiyon şiddetli ise beslenmeyi rahatsız edebilir. (Not: Pamukçuklu bazı bebekler herhangi bir ağrı veya rahatsızlık hissetmez ve normal bir şekilde beslenebilirler.)
Pamukçuklu bazı bebekler ayrıca maya bezi döküntüsü de geliştirir – yükseltilmiş, yamalı veya farklı kenarlıklı parlak veya koyu kırmızı döküntü. Ana döküntünün kenarlarında sık sık küçük, kırmızı lekeler belirir. Etkilenen bölge kırmızıdır ve hassas veya ağrılı olabilir ve döküntü, çocuğunuzun cinsel organları ve bacaklarının etrafındaki deri kıvrımlarına sürünebilir. Neredeyse asla kalçalarda görünmüyor.
Pamukçuk nasıl tedavi edebilirim?
Bebeğinizin sağlayıcısı pamukçuk tanısı koyarsa, oral antifungal bir ilaç (genellikle nistatin) reçete edebilir ve bebeğinize ağrı için asetaminofen vermenizi önerebilir . Enfeksiyonu temizlemek yaklaşık iki hafta sürebilir.
Bebek bezi döküntüleri için sağlayıcınız bebek bezi alanında kullanmak için nistatin merhem yazabilir.
Eğer pamukçuklu bir bebeği emziriyorsanız , birçok sağlayıcı meme ucunuza nistatin veya clotrimazol uygulamanızı önerir, böylece siz ve bebeğiniz bu enfeksiyonu ileri ve geri geçiremezsiniz.
Enfeksiyon hala temizlenemiyorsa sağlayıcınızla görüşün – tekrarlamalar oldukça yaygındır.
Bebeğimin pamukçuklaşmasını önleyebilir miyim?
Her zaman değil. Bazı insanlar doğal olarak mantar enfeksiyonlarına daha yatkındır, ancak bebeğinizin pamukçuk yaşama şansını azaltmak için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz. (Bu önlemler ayrıca siz ve bebeğiniz pamukçuk tedavisi görüyorsa, siz dezenfeksiyondan kaçınmanıza yardımcı olabilir.)
Kesinlikle gerekli olmadıkça bebeğinize antibiyotik vermeyin. (Antibiyotikler viral enfeksiyonlara karşı yardımcı olmazlar.) Pamukçuk genellikle antibiyotik alarak tetiklenir.
Her kullanımdan sonra emzikleri temizleyin ve sterilize edin ve bebeğinizin ağzına giren oyuncakları dezenfekte edin.
Meme uçlarınızın beslemeler arasında kurumasını sağlayın.
Biberonla beslenirseniz, tüm donanımları – nipeller dahil – her kullanımdan sonra sıcak, sabunlu suyla yıkayarak veya bulaşık makinesinde yıkayarak temizleyin.
Ellerinizi sık sık yıkayın, özellikle de beslenme ve bebek bezi değişikliklerinden sonra.
Mayayı bebek bezinin döküntüsüne yol açmamak için bebeğinizin bezini sık sık değiştirmek isteyebilirsiniz .
Pamukçuk tehlikeli midir?
Hayır. Ancak bebeğiniz çok telaşlı ve rahatsızsa, pamukçuk beslenmeye müdahale edebilir. Aç bir bebek yemeyi acı verici bulduğunda çok üzücü olabilir.
Bebeğinize ihtiyacı olan tüm rahatlığı verin ve sağlayıcınızla ağrı kesici ve ilaçla ilgili talimatları izleyin. Ve bu enfeksiyonun da geçeceğini unutmayın.
Peki ya ev ilaçları? Bebeğimin pamukçuklarını tedavi etmek için centiyana menekşe kullanabilir miyim?
Alternatif bir terapi denemek istiyorsanız, bebeğinizin sağlayıcısına centian violet’i sorun. Bu, aynı zamanda etkili bir antifungal tedavi olabilen bir boyadır, ancak temas ettiği her şeyi lekeleyecektir. Gentian violet çok uzun süre veya çok yüksek bir konsantrasyonda kullanılırsa, bebeğinizin ağzında yaralara neden olabilir, bu yüzden kullanmadan önce çocuğunuzun sağlayıcısı ile konuşmayı unutmayın.
Bu yöntemi denemek istiyorsanız ve bunu bebeğinizin sağlayıcısı ile tartıştıysanız, bölgenizdeki eczacı eczacınızdan sizin için centian menekşe çözeltisini hazırlamasını isteyebilirsiniz. Bunun yerine kendin hazırlamak istersen:
1 yüzde centiyana menekşe solüsyonu alın. Birçok eczanede bulabilir veya eczaneden sipariş edebilirsiniz. 1 onsluk bir şişe yaklaşık 5 dolara mal olur.
Ağız yaraları gibi yan etkileri önlemek için bu çözeltiyi seyrelterek yüzde 0,25 veya daha az miktarda centiyana menekşe konsantrasyonu oluşturun. (Bir kısım centiyana menekşe çözeltisini iki kısım su ile karıştırın.)
Gentian menekşeyi uygulamadan önce bebeğinizi belden soyun ve kıyafetlerini lekelemeyin. Sonra altındaki yüzeyi korumak için bir havlu (lekelenme sakıncası yoktur) koyun.
Çözümü uygulamak için:
Lekelenmeyi önlemek için ilk önce bebeğinizin dudaklarına ve yanaklarına ince bir tabaka petrol jölesi uygulayın.
Bebeğinizin ağzındaki seyreltilmiş çözeltiyi “boyamak” için pamuklu bir bez kullanın. Dudaklarının, yanaklarının ve dilinin içini temizlerken bebeğinizin başını ve ellerini tutarak birisinin size yardımcı olmasını sağlayın.
Bunu günde bir kez, yedi günden fazla yapmayınız.
Bebeğinize bakarken, bazı boyalar meme uçlarınıza bulaşabilir – bu tamamen güvenlidir.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Çocuklarda akut flasit miyelit: AFM için endişelenmeli misiniz?
Uzmanlar, çocuklarda çocuk felci benzeri semptomlara neden olan gizemli bir hastalığın nedenini belirlemeye çalışırken, Amerikan Pediatri Akademisi’nin ebeveynler için bir mesajı var: Panik yapmayın. Akut flasit miyelit (AFM) korkutucu bir hastalıktır, ancak vakalardaki son artışa rağmen, hala çok nadirdir.
Akut flasit miyelit özellikle kol ve bacaklarda ani kas zayıflığına neden olur. Belirtiler hafif güçsüzlükten felce kadar değişebilir. Bu genellikle geçicidir, ancak bazı durumlarda uzun süreli hale gelmiştir.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), bu yıl 22 eyaletteki 62 vakayı onayladı (ajans hangi eyalette belirtmedi). 90’dan fazla başka dava araştırılıyor. Ajans 2014 ve 2016 yıllarında bildirilen vaka sayısında benzer bir artış bildirmiştir. Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
CDC, AFM’ye neyin neden olduğunu veya hastalığın neden 2014, 2016’da ve şimdi 2018’de ortaya çıktığını bilmiyor. İşte bilmeniz gerekenler:
Hastalığı alan çoğu insan çocuktur. 2018’deki teyit edilen vakaların yaklaşık yüzde 90’ı 18 yaşın altında ve AFM hastalarının ortalama yaşı 4’tür.
AFM, sinir sistemini etkiler. Ani kol veya bacak güçsüzlüğüne ek olarak, semptomlar yüzdeki sarkma, gözleri hareket ettirme zorluğu, göz kapaklarını sarkma, yutma zorluğu veya konuşma bozukluğunu içerebilir.
Sağlık yetkilileri, AFM’nin bir virüse bağlı olup olmadığını araştırıyor. Muhtemel bir neden olarak araştırılan virüslerden biri enterovirüs D68 (EV-D68). AFM vakalarındaki 2014 yükselişi, EV-D68 salgını sırasında meydana geldi, ancak AFM’li bazı kişilerde virüs yoktu. CDC, hastalığın çocuk felci olmadığını söylüyor.
AFM için spesifik bir tedavi veya aşı yoktur. Fizik tedavi yardımcı olabilir. CDC, akut flasit miyelit hastalarında uzun süreli prognozu bilmiyor.
Hala çok nadir. CDC’ye göre sizin veya çocuğunuzun akut flasit miyelit alma olasılığı çok azdır, CDC’ye göre – milyonda bir kişiden az. ( Bir araba çarpması veya yıldırım çarpması olasılığı daha yüksektir .)
CDC AFM için bir neden tespit etmemiş olsa da, ajans çocuğunuzu AFM’den korumanıza yardımcı olabilecek bazı önerilerde bulunuyor: Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
Ellerini yıka .
Önerilen tüm aşılar hakkında güncel kalın .
Sivrisinek kaynaklı virüslere maruz kalmayı en aza indirmek için böcek kovucu kullanın.
Ailenizden biri ani kas güçsüzlüğü veya felç geçirirse derhal tıbbi yardım isteyin.
Bebeklerde kilo alamama
Bebeğim olduğu kadar hızlı kilo alamıyor. Endişelenmeli miyim?
Muhtemelen hayır, ama bebeğinizin büyüme çizelgesine göz atmak iyi bir fikirdir . Bebeğinizin sürekli kilo alması gerektiğine dikkat edin – ilk birkaç günü hariç, hızlı bir şekilde yakalanmadan önce biraz kaybedebileceği zaman – her zaman kusursuz bir tırmanış olmaz.
Bebeğinizin büyüme hızı hızlanır ve yavaşlar. Mesela hastalandığında geçici olarak bile durabilir. Ama genel olarak kazık ons ve pound görmelisiniz. Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
Bebeğinizin yeterince kilo almadığından endişeleniyorsanız, derhal onun doktoruyla konuşun.
Doktor ne yapacak?
Doktor bebeğinize bir fizik muayene yapacak ve size bir sorunun olup olmadığının belirlenmesinde yardımcı olacak bir dizi soru soracak ve eğer öyleyse, bunun altında yatan nedenin ne olabileceğini soracaktır. Nasıl yaptığını değerlendirmek için bebeğinizin büyüme hızına ek olarak birçok faktöre bakacak.
Bebeğiniz gelişim aşamalarında çok fazla zaman harcıyor, sizinle iyi ilişki kuruyor ve başka bir şekilde mutlu ve sağlıklı görünüyorsa, muhtemelen iyi durumdadır.
Doktor bebeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümeyeceğini tespit ederse, ona “kilo alamama” ya da “gelişememe” tanısı koyabilir. Bu tanıyı koymak için kullanacağı kriterler şunları içerebilir: Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
büyüme tablosunda ağırlık için üçüncü yüzdelik değerin altına düşmek
yüksekliği için ideal ağırlığın yüzde 20 altında
Son kontrolünden bu yana büyüme çizelgesinde iki veya daha fazla ana yüzdelik çizginin azalması
Bu arada, kilo alamaması herhangi bir bebeğin başına gelebilirken, prematüre bebekler tam zamanlı bebeklerden daha yüksek risk altındadır.
Bebeğiniz kilo alamıyorsa, nedenini bulmak çok önemlidir. Doğru beslenme – özellikle ilk üç yıl boyunca – çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişimi için çok önemlidir.
Bebeğinizin doktoru kan, idrar veya başka testler isteyebilir ve bebeğinizin kalorik alımını bir süre izleyebilir. Ayrıca bebeğinizin çenesinin doğru çalışıp çalışmadığını veya emmekte sorun yaşayıp yaşamadığını görmek için sizi hemşire ya da biberonla besleyebilir. Bazen cevap çok basittir ve bazen oldukça karmaşıktır.
Doktor bebeğinizi bir pediatrik gastroenterolog, diyetisyen veya değerlendirme ve tedavi için bir beslenme uzmanına yönlendirebilir. Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar
Bu endişe verici ve sinir bozucu bir zaman olabilir. Bebeğinizin gelişemediğini duymak zor olabilir, ancak kendinizi suçlamamanız veya iyi veya besleyici bir ebeveyn olmadığınızı hissetmeniz önemlidir.
Bebeğimin kilo alamamasına ne sebep olabilir?
Bir doktorun, sorunun kaynağını keşfetmeden önce testler yapmak ve bebeğin diyetini, sağlık geçmişini, aktivite seviyesini ve olası stres nedenlerini incelemek için aylarını harcayabileceği pek çok potansiyel sebep vardır.
Genel olarak, bebeğiniz sürekli büyümiyorsa, iyi beslenemediği ya da besinleri uygun şekilde kullanmadığı ya da kullanmadığı anlamına gelir. İşte bu olabilir bazı nedenleri:
Beslenme problemleri:
Bebeğiniz yeterli miktarda süt almadan önce sürekli yorulup uyuya kalabilir.
Senin eğer göğüslerinizin yeterli süt almak için onu yapamaz bırakır zayıf emme refleksi olabilir hemşirelik bu emzirme ile daha sık görülür rağmen, hatta bir şişe -.
Yarık bir dudak veya damak, emzirmeye engel olabilir. Bu koşullar özel şişe ve meme uçları ve beslenme uzmanlarının yardımı ile ele alınmaktadır. (Yarık bir dudak ve damak genellikle bebeğin ilk yılında seyreder.)
Dile bağlı olmak , bebeğinizin iyi bakmasını ve ihtiyaç duyduğu tüm beslenmeyi elde etmesini zorlaştırabilir. Daha az yaygın olmasına rağmen, biberonla beslenmeyi de etkileyebilir.
Bebeğinizin formülünü besliyorsanız , formülün yanlış hazırlanması kilo alamamaya neden olabilir.
Emziriyorsanız ve emzirme rutini alma konusunda sorun yaşıyorsanız, bebeğiniz yemek için yeterli olmayabilir. Göğüslerinizin bebeğinizi devam ettirmek için yeterli süt üretmemesi veya arka sağlığınızın düşmemesi mümkündür.
NOT:
Anne sütünüzün üçte biri, bebeğiniz için hazır bir şey olarak bilinir. Hemşireye başladığınızda, vücudunuz içgüdüsel olarak sütünüzün arka sütünü akışını uyaran oksitosin hormonunu serbest bırakır. Bu hayal kırıklığı refleksi olarak bilinir ve meme uçlarının karıncalanma hissettiğinde ya da anne sütünüzün patladığında gerçekleşeceğini bilirsiniz. Hindmilk, sütten daha fazla kaloriye sahiptir. Eğer stres altındaysanız veya acı çekiyorsanız, hayal kırıklığı refleksi, bebeğinizin süt sağmasını engellemek için tekmeleyebilir. Bu kronik bir problem olduğunda, kilo alamamasına neden olabilir. Düşüş refleksini cesaretlendirmek için, hemşireye rahatlatıcı bir yer bulmaya çalışın.
Talep yerine sıkı bir programla beslenen bazı bebekler (aç olduklarını gösterdiklerinde) ihtiyaç duyduklarından daha az beslenebilirler. Uzmanların çoğu, bebeğinizin hemşire ya da biberonu istediği kadar istediği kadar beslemesine izin vermenin en iyisi olduğuna inanıyor.
Diğer yaygın nedenler:
Bebeğiniz hasta olmuşsa, vücudunun daha fazla kaloriye ve besleyiciye ihtiyacı olabilir. Bir hastalık da bebeğinizin iştahını incitebilir.
İshal , reflü , çölyak hastalığı veya süt intoleransı gibi kronik gastrointestinal problemleri olabilir .
Eğer varsa doğum sonrası depresyonu ya İlginiz için yarışıyor diğer bazı küçük çocukları, bebeğiniz kendisinin yeterli kalori gidiyor emin olması gerekir önem vermek mümkün olmayabilir.
Nadir durumlarda, kilo alamama , kistik fibroz gibi bir akciğer probleminin bir sonucu olabilir ; beyin felci gibi sinir sistemi problemi; Down sendromu gibi bir kromozom problemi ; kalp hastalığı; anemi ; veya büyüme hormonu eksikliği gibi bir metabolik veya endokrin bir hastalıktır. Bunlardan herhangi biri nedense, erken yakalamak önemlidir.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Bir doktor kilo almadaki başarısızlığı nasıl tedavi eder?
Siz ve doktorunuz soruna neyin neden olduğunu anladığınızda, hem tıbbi sorunları tedavi ederek hem de gerekirse bebeğinizin kalorik alımını artırarak onu düzeltmeye karar verebilirsiniz.
Bebeğinizin sağlıklı bir kiloya dönmesi, emzirmeyi formüle etmek veya daha yüksek kalorili yiyecekler sunmak için veya katı maddelere başlayan bir bebek için anlamına gelebilir . O dönerse onlar için yeterince yaşlı , iyi seçimler böyle peyniri, süzme peynir, yoğurt, dondurma, ve puding gibi tam yağlı süt ürünleri içerir (ancak yaş 1 kadar inek sütü sunan beklemeye), yumurta, avokado, tam buğday ekmek ve makarnalar, krepler, patates püresi ve sıcak tahıllar.
Ben hemşirelik konusunda yeniyim. Bebeğimin yeterince yemek yiyip yemediğini nasıl anlarım?
Bebeğiniz 3 aylıktan küçükse ve yalnızca onu emziriyorsanız, yeterince süt içtiğini bilirsiniz:
Günde altı ila sekiz adet bez veya beş ila altı tek kullanımlık çocuk bezi ıslatıyor.
İlk ay boyunca hardal renginde bağırsak hareketleri vardır. İlk aydan sonra bağırsak hareketlerini daha az sıklıkta görebilir, hatta aralarında bir veya iki gün atlayabilir.
Hemşirelik yaptığı zaman, çenesini hareket ettirdiğini ve emdiğini duyduğunu görebilirsiniz. Oda sessiz olsa bile yuttuğunu duyabilirsiniz.
Göğüsleriniz, beslendikten sonra daha önce olduğundan daha yumuşak bir his verir.
İlk üç ayında her gün bir ons kazanıyor. (Bundan sonra, doktorlar 6 aya kadar günde yaklaşık 0.5 ila 0.6 ons, 6 ila 9 ay arasında bebekler için günde 0.4 ons ve 9 ila 12 ay arasında bebekler için günde 0.3 ila 0.4 ons kazanç ararlar.
Diğer öneriler için bebeğinizin yeterince süt alıp almadığını nasıl anlayacağınızla ilgili daha fazla bilgi edinin .
Bebeğiniz beslenirken uyuma eğilimindeyse, beslenirken onu tetikte tutun. Deneyebilirsin:
yavaşça ayaklarını gıdıklıyor
Soyunma
bezini beslenme öncesi veya ortasında değiştirme
sessiz bir oyunda onu meşgul
Bir göğsünden diğerine geçerken onu geğirmek için dik oturmak
Her iki taraftaki hemşireliği bitirmezse, süt üretiminizi devam ettirmek için göğüslerinizi pompalayarak boşaltın.
Düzenli olarak planlanan kontroller arasında bebeğinizin kilosu veya yiyecek tüketimi konusunda endişeleriniz varsa, bebeğinizi haftada bir kez tartılacak ofise getirmesini isteyin. Doğruluk için daima aynı ölçeği kullandığınızdan emin olun. Ayrıca evde kullanmak için bir ölçek alabilirsiniz. Medela, ev kullanımı için doğru bebek terazisi kiralar. Bilgi için (800) 435-8316 (seçenek 3) numaralı telefonu arayın.
Emzirme her zaman tüm anneler ve bebekler için en iyi seçenek olarak görülmese de, bazı problemleriniz olduğu için formüle geçmeniz gerektiğini varsaymayın. Doktorunuzdan tavsiye ve belki de laktasyon danışmanına başvuruda bulunun.
Örneğin, süt tedarikinizi artırmak için yapabileceğiniz şeyler ve bebeğinizin hemşiresine daha verimli bir şekilde yardımcı olmanıza yardımcı olabilecek ipuçları vardır. Emzirmeden vazgeçmeden, sorunları çözmeyi düşünebilirsiniz.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Kilo almamak, çocuğumun her zaman olması gerekenden daha küçük olacağı anlamına mı geliyor?
Bu, zayıf kilo alımının altında yatan nedene bağlıdır. Bebeğinizin uzun vadeli bir tıbbi durumu varsa, örneğin, her zaman ortalamadan daha küçük olabilir. Öte yandan, sorun kolayca tersine çevrilirse, bir süre normalden daha hızlı büyüyerek yetişebilir.
Bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu
İdrar yolu enfeksiyonu nedir?
Bir idrar yolu enfeksiyonu (İYE), idrar yolunun herhangi bir bölümünü etkileyebilen bakteriyel bir enfeksiyondur. Bu idrar yapan böbrekler içerir; üreterler, böbreklerden mesaneye idrar taşıyan tüpler; vücut onu boşaltmaya hazır olana kadar idrarı depolayan mesane; ve idrar, mesaneden idrarı vücuttan taşıyan tüp.
Normal olarak idrar bu yolu sorunsuz bir şekilde geçirir, ancak bakteri idrarda kalırsa – cinsel organların veya rektumun etrafındaki deriden veya kan dolaşımından – yol boyunca herhangi bir noktada enfeksiyon ve iltihap oluşturabilir. Kızların yaklaşık yüzde 8’i ve erkeklerin yüzde 2’si çocukluk döneminde en az bir idrar yolu enfeksiyonu geçirecek. Yine de, 1 yaşından önce İYE erkeklerde kızlardan daha yaygındır.
Bir sorun olduğundan şüpheleniyorsanız, bebeğinizin doktorunu arayın. İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi genellikle kolaydır, ancak tedavi edilmezse kalıcı böbrek hasarına ve hatta böbrek yetmezliğine neden olabilirler. Doktorlar, 2 yaşın altındaki çocukların daha büyük çocuklardan ciddi hasara maruz kalma ihtimalinin daha yüksek olduğunu, bu nedenle bir bebeğin İYE’sini en kısa sürede yakalamak ve tedavi etmek önemlidir.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Hangi semptomlar İYE’yi gösterebilir?
Birçok bebek için açıklanamayan bir ateş tek belirtidir. Başka belirtileri olmayan ateşi olan bebeklerin yaklaşık yüzde 5’inde İYE vardır. Amerikan Pediatri Akademisi’ne (AAP)göre, diğer belirtilerin olmayışı, bebeklerde bu kadar çok İYE tespit edilememesinin nedenidir .
Bazı durumlarda, bir bebek de dahil olmak üzere başka belirtiler gösterebilir – ateşi olsun veya olmasın –
Ağlama veya idrara çıkmanın ağrılı olduğunu gösteren başka bir gösterge
Tek kokulu idrar
Bulutlu veya kanlı idrar
Açıklanamayan, kalıcı sinirlilik
Kusma
Yemeyi reddet
İshal
Doktor ne yapacak?
Doktor bebeğinizin semptomlarını sorar ve muayene eder. Ailede UTI’lerin öyküsü hakkında soru sorabilir çünkü onları alma eğilimi genetik olarak kalıtsal olabilir.
Bebeğinizin doktoru bir İYE şüphesi varsa, idrar örneği alması ve idrar tahlili ve idrar kültürü ile enfeksiyon ve iltihaplanma olup olmadığını kontrol etmesi gerekir. Doktorun bebeğinizde bir enfeksiyon olduğunu doğrulaması ve hangi bakterilerin buna yol açtığını belirlemesi ve böylece doğru antibiyotiği yazması önemlidir.
Buradaki zorluk, doktorun “steril” bir idrar örneği veya bebeğinizin cildinde her zaman bulunan bakteriler tarafından kontamine olmayan bir numune toplaması gerektiğidir. Komuta ederek işeme yapamayan veya özel talimatları izleyemeyen bir bebek veya küçük çocukla bunun yapılması zordur.
Büyük olasılıkla, doktor bir örnek elde etmek için bir kateter kullanacaktır. Bebeğinizin cinsel organını steril bir çözelti ile temizler ve sonra mesaneden doğrudan idrar almak için idrar yolundan bir tüp veya kateter geçirir. Bebeğiniz bu işlem sırasında ağlayabilir, ancak güvenli ve rutindir ve – rahatsız edici olsa da – genellikle bir dakikadan az sürer.
Sık kullanılmayan bir başka seçenek, alt karın içine bir iğne sokarak doğrudan mesaneden idrar toplamaktır.
Doktor, idrar çubuğu kullanarak veya idrarı ofiste mikroskop altında inceleyerek ön sonuçlar alabilir. Bu ilk sonuçlardan enfeksiyon kanıtı görürse hemen tedaviye başlayabilir. Örneği test için laboratuvara gönderirse, sonuçları alması bir veya iki gün sürebilir.
Doktor başka testler de önerebilir, çünkü İYE bebeğinizin idrar yolunda bir sorun olduğuna dair bir işaret olabilir. İYE’lere neden olan problemler arasında tıkanmalar ve mesaneden alınan idrarın böbreklere geri döndüğü vezikoüreteral reflü (VUR) adı verilen bir durum bulunur. VUR, İYE olan bebeklerin ve küçük çocukların yüzde 30 ila 40’ında bulunur.
Bebeğinizin doktorunun önerebileceği testler şunları içerir:
Böbrek ve mesanenin resmini göstermek için ses dalgalarını kullanan bir ultrason.
İdrarın bebeğinizin mesanesinden böbreklerine dönüp dönmediğini gösteren boş bir sistometrogram (VCUG). Bir VCUG sırasında, mesaneye üretra yoluyla bir kateter yerleştirilmeden önce X ışınları alınır. Tüpün içinden mesaneye sıvı bir boya konur ve mesanenin dolması ve bebeğinizin idrara çıkması sırasında boyayı izlemek için daha fazla X-ışını alınır. İşlem yaklaşık 20 dakika sürer.
VCUG’a benzer ancak radyoaktif sıvılar kullanan nükleer taramalar.
İYE nasıl tedavi edilir?
Muhtemelen size ilaca bağlı olarak, bebeğinize günde bir ila dört doz arasında iki haftaya kadar vereceğiniz talimatlarla birlikte, sıvı formda antibiyotik reçetesi verilecektir.
Bebeğiniz birkaç gün içinde daha iyi görünmeye başlasa bile, ilacı bitinceye kadar vermeye devam edin. Bunu yapmazsanız, İYE’ye neden olan bakteriler tamamen silinmemiş olabilir ve enfeksiyon daha da güçlenerek bebeğinizi daha da hasta eder.
Bebeğiniz çok hasta ise ve bir şey yiyip içemiyorsa, hastanede birkaç gün geçirmesi gerekir, böylece intravenöz ilaç alabilir. İYE’leri olan 30 günden daha küçük bebeklerin tipik olarak tedavi için yatırılmaları gerekir.
Doktor bir sorun bulursa ne olacak?
Bebeğinizin idrar yolunda tıkanması varsa, düzeltmek için ameliyat olması gerekebilir. Bazı durumlarda, birçok çocuk 6 yaşına kadar durumu tamamen aşmasına rağmen, VUR’yi düzeltmek için ameliyat gerekir. Bu arada, bebeğinizin doktorunun böbrek hasarını önlemek için yapabilecekleri, tekrarlayanları önlemek için uzun süreli, düşük doz antibiyotikler önermektedir. İYE.
Enfeksiyonları önlemenin bir yolu var mı?
Bazı çocuklar sadece İYE hastalarına yatkın olabilir, ancak işte bebeğinizin enfeksiyon riskini en aza indirmek için yapabileceğiniz birkaç şey:
Bebeğinizin bol miktarda sıvı aldığından emin olun. Daha fazla içmek, bebeğinizin daha sık idrara çıkmasına ve idrar yollarını temizlemesine neden olur. Sıvılar ayrıca , bir UTI’yi daha olası kılacak kabızlığın önlenmesine de yardımcı olur.
Bebeğiniz katılıma başladıysa , kabızlığın önlenmesine yardımcı olan bol miktarda meyve, sebze ve kepekli tahıllar verin.
Eğer ediyorsanız emzirme mümkünse bebeğiniz en az 7 aylık olana kadar devam eder. Araştırmalar, bu süre boyunca hemşirelik tedavisinin İYE’lere karşı korunabileceğini ve yararın, sütten kesildikten sonra bile iki yıla kadar sürdüğünü göstermiştir .
Bebeğiniz bir kızsa sert sabunlardan ve köpüklü banyolardan kaçının (cinsel organlarını tahriş edebilir). Ve bölgedeki bakterileri en aza indirgemek için bezini değiştirdiğinizde önden arkaya doğru silin.
Sünnetsiz olmak bebeğimin İYE riskini etkiler mi?
Araştırmalar, sünnetin UTI’lere karşı bir koruma sağladığını gösteriyor , ancak uzmanlar tam olarak nedenini bulmadılar. Yine de sünnetsiz bebeklerin çoğunda ÜYE gelişmez. Aslında, büyük bir gözden geçirme çalışmasında, bir ÜYE’yi önlemek için 111 sünnet yapılması gerektiği sonucuna varıldı.
Çocuklarda Diyabet nedeni
Tip 1 diyabet nedir?
Tip 1 diyabet sağlıksız miktarda basit bir şekerin (glikoz) bir kişinin kanında birikmesine neden olan otoimmün bir hastalıktır. Tip 1 diyabeti olan biri, glikozu kan dolaşımından vücuttaki hücrelere aktaran ve enerji ve yakıt artışı sağladığı bir hormon olan yeterli insülin üretemez .
Normalde, çocuğun bağışıklık sistemi, sağlıksız hücreleri ve mikropları yok ederek vücudunu hastalıklardan korur. Fakat bir çocuk tip 1 diyabet geçirdiğinde, vücudu yanlışlıkla pankreasın sağlıklı insülin üreten hücrelerine de (midenin arkasındaki bir bez) saldırır. Bu hücreler olmadan, pankreasında çok az miktarda insülin bulunur veya hiç insülin olmaz, bu da kanında anormal derecede yüksek miktarda şekere yol açar.
Uygun bakım olmadan, tip 1 diyabet, vücuttaki organlara uzun vadede zarar verebilecek çok çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir.
Çocuğunuza tip 1 diyabet teşhisi konulmuşsa, endişelenebileceğiniz anlaşılabilir. Ancak çocuğunuzun kan şekerini dikkatlice izleyerek ve tedavi planını izleyerek diyabet kontrol altında tutulabilir. Doktorlar, hemşireler ve beslenme uzmanlarından oluşan bir ekip çocuğunuza olabildiğince sağlıklı olmasına yardımcı olabilir ve ona durumu bu şekilde sürdürmesini öğretebilir.
Çocuklarda tip 1 diyabetin belirtileri nelerdir?
Tip 1 diyabetin belirtileri şunlardır:
Aşırı susuzluk
Normalden fazla işeme (Çocuğunuz çok gençse daha fazla ıslak çocuk bezi veya çocuğunuzun lazımlık eğitimi almış olması durumunda “kazalar” görebilirsiniz.)
Aşırı açlık
Kilo kaybı
Sıradışı yorgunluk
Huysuzluk
Maya enfeksiyonu veya bebek bezi döküntü
Çocuğunuzun bu semptomlardan bir veya daha fazlası varsa, derhal doktorunu arayın. Tip 1 diyabet semptomları hızla başlayabilir ve tedavi olmadan çok ciddi hale gelebilir.
Çocuğunuzun tip 1 diyabet belirtilerine ek olarak aşağıdaki acil semptomlardan herhangi biri varsa hemen tıbbi yardım alın:
Meyveli, tatlı veya şarap benzeri kokan bir nefes
Mide bulantısı
Kusma
Karın ağrısı
Hızlı nefes alma ve uykululuk
Bilinç kaybı
Çocuklarda tip 1 diyabetin nedeni nedir?
Uzmanlar, genlerin ve çevresel faktörlerin kombinasyonunun tip 1 diyabete neden olduğuna inanıyor, ancak hala tam olarak nasıl olduğundan emin değiller. Araştırmacılar, çocukları tip 1 diyabet yaşama olasılığını daha fazla artıran birkaç gen saptamış, ancak çoğu çocuk bu genetik belirteçleri miras almaktadır ve bu durumu asla geliştirmemiştir. Tip 1 diyabetli çocukların çoğunda ailede hastalık öyküsü yoktur.
Her ne kadar tip 1 diyabet tanısı konan insanlar düşük kilolu olmalarına rağmen , araştırmacılar tip 1 diyabetli çocuklarda artışta obezite bulmuşlardır . Aşırı kilolu olmanın çocuklarda durumun yükselişini nasıl etkilediği henüz belli değil.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Tip 1 diyabetin tedavisi nedir?
Tip 1 diyabet günlük izleme ve bakım gerektirir. Siz ve çocuğunuzun diğer bakıcıları, çocuğunuzun durumunu özelleştirilmiş bir tedavi planı ile aktif bir şekilde yönetmeniz gerekir ve çocuğunuzun sağlık ekibi, yaşlandıkça periyodik olarak gözden geçirecektir. Sonunda çocuğunuz kendi kan şekerini izlemeyi, insülini yönetmeyi ve olgunlaştıkça genel sağlığını korumayı öğrenecektir.
İşte tip 1 diyabetin yönetiminde rol oynayanlar:
Kan şekeri (glikoz) izleme: Çocuğunuzun tip 1 diyabeti olduğunda, kan şekeri güvenli bir aralıkta kaldığından emin olmak için günde birkaç kez test edilmesi gerekir. Bu, çocuğunuzun parmağını bir damla kan almak için iğnelemeyi ve ardından bir kan şekeri ölçüm cihazı tarafından okunması için bir test şeridine koymasını gerektirir. Veya çocuğunuzun derisinin altına yerleştirilmiş sürekli bir glikoz monitörü (CGM) kullanabilirsiniz.
Kan şekeri desilitre (dL) başına miligram (mg) cinsinden ölçülür. Kan şekeri için günlük hedef çocuktan çocuğa değişir, ancak genellikle öğünlerden önce 90 ila 130 mg / dL ve gece boyunca 90 ila 150 mg / dL’dir.
Çocuğunuzun sağlık ekibi, kan şekerinin üç aylık bir süre boyunca ne kadar iyi kontrol edildiğini kontrol etmek için birkaç ayda bir A1C testi adı verilen başka bir kan testi yapacak.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: DEĞİL:
İnsülin enjeksiyonları veya pompa: Tip 1 diyabetli çocukların günlük enjeksiyonlarla veya sürekli olarak insülin pompası adı verilen küçük bir makine aracılığıyla verilebilecek insüline ihtiyacı vardır. Çocuğunuz için hangisinin en iyi olduğunu belirlemek için bu seçenekleri çocuğunuzun doktoruyla (ne zaman ve nasıl kullanacağınız dahil) tartışın.
Enjeksiyonlar, günde birkaç kez, genellikle göbek içinde, uylukların ön tarafında veya üst kolda verilir. Bu çekimler genellikle çok acı verici değildir.
İnsülin pompası, derinin hemen altına yerleştirilmiş ince bir plastik tüp (kateter) aracılığıyla insülin sağlayan küçük, bilgisayarlı bir cihazdır. Pompa kullanan bazı insanlar da sürekli bir glikoz monitörü kullanır.
Beslenme : Doğru beslenme, tip 1 diyabetin kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir. Beslenme tedavisi genellikle karbonhidrat tüketiminin izlenmesini ve sağlıklı bir kiloyu korumayı içerir. Çocuğunuz için sağlıklı bir diyet planlaması için bir diyetisyen veya diyabet eğitimcisi ile konuşun. Çocuğunuz büyüdükçe ve ihtiyaçları değiştikçe periyodik olarak birlikte gözden geçirin.
Egzersiz : Uzmanlar diyabetli çocukların her gün bir saat aerobik aktivite almasını ve haftada en az üç kez kasları ve kemikleri güçlendirmek için egzersizler yapmasını önerir. Çocuğunuzun insülin ihtiyacı egzersizle değişebileceği için bir plan yapmak için bir doktor veya diyabet eğitimcisi ile birlikte çalışın.
Duygusal sağlık: Depresyon, endişe, yeme bozuklukları ve öğrenme güçlüğü durumu yönetmeyi zorlaştırabilir. Ve tip 1 diyabetle baş etmek sadece çocuğunuz için değil ailenizin geri kalanı için de stresli olabilir. Çocuğunuzun (veya başka bir aile üyesinin) desteğe ihtiyaç duymasından endişe ediyorsanız, çocuğunuzun sağlık ekibi veya bir terapistiyle konuşun.
Devam eden bakım: Çocuğunuzu planlanmış tüm doktor randevularına götürün, böylece durumunun üzerinde kalabilirsiniz. Çocuğunuzun kan şekerini izlemek ve gerektiğinde tedavi sağlamak için çocuk bakımı sağlayıcıları ve çocuğunuzun okulundaki personel ile çalışmak da çok önemlidir.
Hangi cihazlar ve yeni teknolojiler tip 1 diyabetin yönetilmesine yardımcı olabilir?
Sürekli glikoz monitörleri ve insülin pompaları artık kan şekerini izlemeyi ve ayarlamayı çok kolaylaştırıyor. MySugr ve Glucose Buddy gibi uygulamalar kan şekeri, insülin, ilaç, diyet, aktivite ve daha fazlasını izleyebilir. Bu uygulamaları, çocuğunuzun sağlık ekibi ile paylaşmak üzere çizelgeler ve grafikler oluşturmak için de kullanabilirsiniz.
Uygulamalar sık sık glükometre ile senkronize edilebilir, çocuğunuz için özelleştirilebilir ve ekstra bir koçluk (ücretli) yapabilir. Çocuğunuzun bakım sağlayıcılarından ailenizin ihtiyaçlarına uygun birinden tavsiye almasını isteyin.
Bu cihazlardan gelen verileri kullanarak, kan şekeri sonuçlarındaki kalıpları tespit edebilir ve çocuğunuzun semptomlarını daha iyi anlayabilirsiniz. Benzer şekilde, BlueLoop gibi çevrimiçi araçlar, çocuğunuzun doktoru, çocuk bakımı sağlayıcısı ve okul personeli ile bakımı izlemenizi ve koordine etmenizi sağlar.
En umut verici yeni teknoloji, sürekli glikoz izleme ve insülin enjeksiyonunu tamamen otomatikleştiren bir cihaz olan “yapay pankreas” tır. Kan şekerini birkaç dakikada bir kontrol eder ve insülini otomatik olarak ayarlar. Ayrıca, ne zaman oluşabileceğini tahmin ederek kan şekerinin düşmesini de önleyebilir.
2016 yılında, ABD Gıda ve İlaç İdaresi, 14 yaş ve üstü insanlarda kullanım için ilk modeli onayladı ve üretici şu anda kullanımını daha küçük çocukları içerecek şekilde genişletmek amacıyla denemeler yürütüyor.
Araştırmacılar ayrıca tip 1 diyabetin yönetimini çok daha kolaylaştıracak başka teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Örneğin, daha hızlı bir şekilde insülin sağlayabilen daha küçük cihazlar yapmaya ek olarak, bilim adamları durumu yönetmeye yardımcı olmak için yamalar, implantlar ve hatta kontakt lenslerin kullanımını araştırıyorlar.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Hangi kısa vadeli problemler tip 1 diyabet ile ilişkilidir?
Yüksek kan şekeri: Çok az insülin, yüksek kan şekeri veya hiperglisemiye yol açar. Stres, hastalık, hormonlar, diyet ve egzersizin tümü hiperglisemiye katkıda bulunabilir. Hipergliseminin sık görülen belirtileri arasında şunlar vardır:
Sık sık işemek gerekiyor
Susuzluk
İdrarda yüksek miktarda şeker
Daha az yemek yemek veya egzersiz yapmak yardımcı olabilir veya çocuğunuzun doktoru insülini veya ilacını ayarlayabilir.
Düşük kan şekeri: Çok fazla insülin, kan şekerinin düşmesine, düşük kan şekeri veya hipoglisemiye (bazen insülin şoku denir) neden olabilir. Belirtiler hızla ortaya çıkıyor ve kişiden kişiye değişiyor, ancak şunları içerebilir:
Titreme veya titreklik
Hızlı nabız
karışıklık
Baş dönmesi
Açlık ve mide bulantısı
Görüş problemleri
Yorgunluk veya zayıflık
haciz
Bilinç kaybı
Kan şekerini düzenli olarak kontrol etmek, genellikle şekerli bir şey yiyerek veya bir glikoz tableti alarak tedavi edilen hipoglisemiyi önleyebilir. Çocuğunuzun bakım ekibi size hipoglisemi semptomlarını tanıma ve yönetme konusunda talimatlar verecektir.
Diyabetik ketoasidoz (DKA): Tedavi olmadan, yüksek kan şekeri diyabetik ketoasidoza (DKA) yol açabilir. Bir insanın vücudu enerji için kan şekeri kullanmak için yeterli insülin üretemediğinde, bunun yerine yağ kullanılır. Şeker yerine enerji için yağ yakmak keton denilen kimyasallar üretir. DKA, ketonlar kanda birikir ve idrarın içine dökülürse olur. (Şaşırtıcı bir şekilde, kandaki ketonlar varsa egzersiz – yüksek kan şekeri düşürebilir – aslında sorunu daha da kötüleştirebilir.)
Yeni tip 1 diyabet tanısı konan birçok çocuğun DKA semptomları vardır. Çocuğunuzun kan şekeri yüksek olduğunda ketonları kontrol edin. Basit bir idrar test şeridi – eczanelerde tezgahta bulunur – çocuğunuzun idrarında keton olup olmadığını gösterebilir.
Ketonlu bir çocuğun derhal doktora görünmesi gerekir. DKA komaya neden olabilecek ciddi bir durumdur.
Yüksek kan şekeri ve ketonlara ek olarak, DKA belirtileri şunları içerir:
Aşırı susuzluk
Sık sık işemek gerekiyor
Meyveli, tatlı veya şarap benzeri kokan bir nefes
Kızarmış cilt
tükenme
Mide bulantısı, kusma veya mide ağrısı
Zorluk nefes
karışıklık
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Hangi uzun vadeli problemler tip 1 diyabet ile ilişkilidir?
Bu, çocuğunuzun tip 1 diyabetinin ne kadar iyi yönetildiğine bağlıdır. Genel olarak, ciddi komplikasyon geliştirme şansı yaşla birlikte artar ve daha uzun süre hastalanır. Kan şekerini hedef aralıkta tutmak, hastalığın içerdiği komplikasyonları geciktirmeye veya önlemeye yardımcı olur:
Görme sorunları ve körlük
Beyin gelişimi ile ilgili sorunlar
Böbrek hastalığı
Kalp hastalığı
Sinir hasarı
Dişeti hastalığı
Cilt enfeksiyonları
Zayıflamış kemikler
Ekstremite kaybı
Tip 1 diyabetli çocukların, diğer otoimmün koşullara sahip olma olasılıkları daha yüksektir – özellikle tiroid hastalığı ve çölyak hastalığı , bazı tip 1 diyabetlerle aynı genleri paylaşır.
Bebek | Hastalıklar – Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar: Başka hangi diyabet tipleri var?
Üç ana diyabet şekli vardır: tip 1, tip 2 ve gebelik. Tip 1 ve tip 2, hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyen yaşam boyu koşullardır ve gebelik diyabeti , hamile kadınları etkileyen geçici bir durumdur. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 433 çocuktan 1’inde bir diyabet vardır, bunlar genellikle 1 tiptir.
Teşhis edildiğinde 6 ay veya daha küçük olan bebeklerin yenidoğan (veya doğumsal) diyabeti vardır. Bu, yaklaşık 400.000 bebekten sadece 1’inde olur ve yarısı 18 aylık olduklarında durumu atar. Gerisi kalıcı yenidoğan diabetes mellitus olarak bilinen yaşam boyu bir duruma sahiptir.
Kaynak: Moiira % Etiketler%
#bebek#Bebek | Hastalıklar - Enfeksiyonlar ve Kronik Koşullar#bebek enfeksiyonları#bebek hastalıkları#bebek kronik koşullar#enfeksiyonlar#hastalıklar#kronik koşullar#Anne ve Çocuk
0 notes
Link
0 notes
Text
Alerjik Rinit Nedir? Alerjik Rinit Tedavisi
Alerjik Rinit Nedir? Alerjik Rinit Tedavisi
Hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma gibi belirtilerle ortaya çıkan alerjik rinitte, yakınmalar bazı kişilerde tüm yıl boyunca olurken bazı hastalarda ise özellikle bahar aylarında artış gösterir. Alerji, sıklıkla antijenlere karşı gelişen vücudun bağışıklık sisteminin istenmeyen bir cevabıdır. Tüm yıl boyunca veya yıl içinde belli bir dönemde (mevsimsel) kişinin alerjen ile temasta bulunması alerjik şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olur. Ev tozu akarları, küfler hayvan alerjenleri (kedi, köpek, kemirgenler, kuşlar), gıdalar tüm yıl boyunca alerjik şikayetlere neden olurken; ağaç, ot, çimen, çiçek polenleri yıl içinde belli dönemlerde alerjiyi tetiklemektedirler. Bazı küfler yılın belli bir döneminde sporlarını saldıkları için mevsimsel alerjiye neden olmaktadırlar. Alerjik rinit, alerjik hastalıklar içinde en sık karşılaşılan ve burnu etkileyen hastalıktır. Ailesel öykü önemlidir. Atopik dermatit, alerjik astım, alerjik rinokonjunktivit ile birliktelik gösterebilir. Sinüzit, faranjit, orta kulak iltihabı, burun polipleri gibi kronik hastalıkları tetikleyebilir. Kişisel öyküde alerjiyi tetikleyecek etkenler araştırılmalıdır. Teknolojik ve endüstriyel gelişim ile birlikte çevresel faktörlerin neden olduğu alerjenler, alerjik rinit görülme sıklığını arttırmıştır. Özellikle ofis ortamı gibi kapalı alanlarda çalışanlarda son yıllarda alerjik hastalıklar daha sık gözlenmektedir. Ofis ortamında bulunan halılar, klimalar, bilgisayarlar, bitkiler, kağıt ürünler, kimyasal ajanlar alerjiyi tetiklemektedir. Kan ve cilt testleri Alerjik rinit kontrolünde en ideal ve basit yaklaşım etkenden uzaklaşmaktır. Bunun için hızlı sonuç alınabilen kan ve cilt testlerinin yapılması ile alerjenin belirlenmesi önemlidir. Ev ortamında koruyucu önlemler alınabilirken dış ortamda bu koşullar sağlanamamaktadır. Özellikle hava kaynaklı alerjenlerden korunmak pek mümkün değildir.Kapalı ortamlarda kullanılan havalandırma sistemleri alerjenin uzaklaştırılmasında özellikle polen mevsiminde etkilidir. HEPA filtreler kullanılması çoğu havalandırma sistemindeki cam elyaf filtrelerden çok daha etkilir. Bu nedenle havalandırma sisitemlerinde yılda iki kez filtrelerin değiştirilmesi önerilmektedir. Polenlerin havadaki yoğunluğunun arttığı sabah saatlerinde ve güneşin yükselip hava ısınırken iç mekanda oturmak etkili olacaktır.
0 notes
Text
Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği
Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği bir yükü kaldırmak, tutmak, yere koymak, itmek, çekmek, taşımak veya hareket ettirmek... Bunların hepsi bu kategoriye girer.
Elle Yük Taşıma Tanımı
Elle yük taşıma bir ya da birden fazla çalışan tarafından yapılan işlemlerden herhangi biridir. Bir yükü kaldırmak, tutmak, yere koymak, itmek, çekmek, taşımak veya hareket ettirmek... Bunların hepsi bu kategoriye girmektedir. Araçların, kutu veya sandıkların yüklenmesi ve boşaltılması; takım, alet ve malzemelerin bir yerden diğerine taşınması; fotokopi makinesine kağıt yüklenmesi veya yüksek bir raftan klasör alınması; bir hastanın yataktan kaldırılması ya da hastanın tekerlekli sandalyeye taşınması gibi hareketler iş hayatında görülen tipik elle taşıma faaliyetleridir. Benzer şekilde alışverişten sonra malzemelerin mutfağa taşınması; temizlik sırasında eşyaların ya da kovaların kaldırılması; bahçe düzenlemesi için el arabası ile malzeme taşınması ya da sadece kollarla bir çocuğun tutulması gibi faaliyetler de sosyal hayatta elle taşıma işinin gerçekleştirildiği durumlara örnek olarak verilebilir. Yangın ve Yangın Sınıfları Bu verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere elle taşıma işi çok basit bir faaliyet gibi gözükse de hem sosyal hayatta hem de çalışma hayatında önemli bir yer almış durumdadır. Elle Taşıma İşlerinde İş Güvenliği Elle taşıma işi, iş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önem arz etmektedir. Başka bir ifade ile çalışan nüfusun büyük çoğunluğu elle taşıma işine maruz kalmaktadır. Bundan dolayı elle taşıma işinin uygun kişilerce, uygun çalışma şartlarında ve uygun şekilde yapılması bu işe bağlı rahatsızlıkların ve kazaların azalmasında ve hatta ortadan kalkmasında önemli rol oynayacaktır. Elle Taşıma İşleri Yönetmeliğinde, elle taşıma işi; Bir veya daha fazla çalışanın bir yükü kaldırması, indirmesi, itmesi, çekmesi, taşıması veya hareket ettirmesi gibi işler esnasında, işin niteliği veya uygun olmayan ergonomik koşullar nedeniyle özellikle bel veya sırtın incinmesiyle sonuçlanabilecek riskleri kapsayan nakletme veya destekleme işlerini ifade eder, şeklinde tanımlanmaktadır. Elle Taşıma İşlerinde Bağlı Kas İskelet Sistemi Rahatsızlıkları Kas iskelet sisteminde elle taşıma işine bağlı zorlanma özellikle aşağıda belirtilen durumlardan kaynaklanmaktadır; - Yüklerin elle yapılan nakliyesi - Kaldırma, elde tutma, taşıma, - Çekme, itme, - Zorlayan vücut pozisyonları - Oturma, Ayakta durma, - Vücudu öne eğme - Çömelme, diz çökme, uzanma - Kolların omuz seviyesi üzerinde olması, - Artan efor ve/veya güç gerektiren iş, - Zorlukla ulaşılabilen işyerleri (merdiven çıkma, tırmanma), - El/kol sisteminin bir araç olarak kullanımı (vurma, çekiçleme, bükme, presleme) - Donanımları çalıştırmada efor/güç kullanımı, - Yüksek el aktivitesi düzeyleriyle tekrarlayan görevler, - Tüm vücut vibrasyonu, - El-kol vibrasyonu. Yukarıda listelenen durumlarda çalışma, kas iskelet sisteminin akut ve/veya kronik fonksiyonel bozukluklarına ve hastalıklarına neden olabilir. Ek olarak, kas iskelet sistemi sağlığını ve böylece çalışma yetisini bozan diğer hastalıklara ve durumlara (örneğin, romatizmal hastalıklar) özel dikkat verilmelidir. Aşağıda yer alan kas iskelet sendromları fonksiyonel etkileri sebebiyle özel öneme sahiptir. Omurga bozuklukları; Israr eden radiküler belirtileri olan intervertebral disk lezyonları, Omurgada belirgin dejeneratif değişiklikler, Kemiklerde veya omurgada kalıtsal veya kazanılmış ağır değişimler, Belirgin postoperatif veya posttravmatik bozukluklar, Omurga tümörleri. İnşaat Sektöründe Meslek Hastalıkları Omuz-kol bölgesi bozuklukları; Geçici yük taşıma kapasitesinde azalma ile omuz ekleminde fonksiyonel bozukluklar (örneğin, darbe sendromu, donmuş omuz, tekrarlayan omuz çıkması, travmatik omuz çıkması sonrası durum), Hastalıklı ve irrite tendonlar, tendon kılıfları, tendon yapışma yerleri ve sinoviyal bursa, Omuz, dirsek, el, el bileği ve parmak eklemlerinde dejeneratif değişimler, Azalmış yük taşıma kapasitesine yol açan omuz eklemi bozuklukları Kompresyon sendromları (örneğin karpal tünel sendromu), Kırık ve çıkma sonrası geçici durum, El bileği kemiklerinin bozuklukları, Dolaşımsal bozukluklar, Tümörler veya osteomiyelit Kalça, diz, ayak bileği ve ayak bölgeleri bozuklukları; Tam fonksiyonel iyileşme sağlanıncaya kadar menüsküs rahatsızlıkları, Kalça, diz, ayak bileği ve ayak parmağı eklemlerinde dejeneratif değişimler, Hastalıklı ve irrite tendonlar, tendon kılıfları, tendon yapışma yerleri ve sinoviyal bursa, Kemiklerin ve yumuşak doku lezyonlarının sekeli (örneğin, kırık bir ayak bileği sonrası durum), Ayağın belirgin malformasyonları (örneğin, yumru ayak, tip ayağı), Femur başı (kalça kemiği) nekrozu, Kalça displazisi, Perthes hastalığındaki gibi femur başının deformasyonları, Tümörler veya osteomiyelit. Mesleki kas iskelet sistemi rahatsızlıkları erken tanı konulup uygun yolla tedavi edilmedikleri takdirde yerleşerek sakatlıklara neden olabilirler. Bu durumda tedavileri çok zor ve pahalıdır. Oysa söz konusu hastalıklardan korunmak büyük ölçüde mümkün olup bu hastalıkların en önemli özelliklerinden biri önlenebilir olmalarıdır. İş müfettişi denetimlerinde nelere dikkat edilmelidir Elle Taşıma İşlerinde Risk Analizi
- Taşıma : Yükün, alındığı yer ile bırakılacağı yer arasında en az 5 metre mesafe bulunması - Tutma : Yükün, alınması sonrası, bırakılana dek en az 5 saniye süre geçmesi - Kaldırma : Yükün bir yerden alınıp başka bir yere bırakılması arasında 5 saniyeden az süre geçmesi - İtme/Çekme : Yük taşınırken, zeminle veya yardımcı araçla temasının tamamen kesilmemiş olması - Kompleks elle taşıma işleri : Kazma veya kürek ile yapılan çalışmalar gibi... - Çalışılan Ortamın Özellikleri : Çalışılan yer, işi yapmak için yeterli genişlik ve yükseklikte değil ise, Zeminin düz olmamasından kaynaklanan düşme veya kayma tehlikesi varsa ve zemin veya üzerinde durulan yer dengesiz ise ve sıcaklık, nem veya havalandırma uygun değil ise risk değerlendirme yöntemleri kullanılamaz, risk analizi gerektirir. Elle taşıma işleri risk analizi hususu kapsamında çeşitli araştırmalar bulunuyor. Örneğin; NIOSH tarafından yayınlanan yük kaldırma ile ilgili rehberde, ideal koşullarda kullanılması tavsiye edilen standart değerler şu şekilde sıralanıyor: – Erkek için 30 kg – Kadın için 20 kg – Revize NIOSH standart değeri ise erkek ve kadın için 23 kg LMM Güvenilirlik Çalışması Raporu’nda yer alan bilgilere göre ise; Bir günde (vardiyada) elle taşıma işi 10 ton seviyesine ulaşıyorsa: “YAKIN SAĞLIK GÖZETİMİ” gerekiyor. Bir günde (vardiyada) elle taşıma işi 15 ton seviyesine ulaşıyorsa: “HAYATİ TEHLİKE” teşkil söz konusu. İşin acil durdurulması gerekiyor. Çalışma Alanına Göre Kaldırılacak Ağırlık Verileri
Yanda verilen ağırlık değerleri saatte üç defa gibi seyrek gerçekleştirilen, iş temposunun çok fazla yoğun olmadığı, yeterli dinlenme süresinin bulunduğu ve yükün herhangi bir süre içinde bir ekipman ile kaldırılmadığı durumlar için iki elle iyi kavranabilen ve sabit bir vücut pozisyonunda faaliyetin gerçekleştirildiği varsayılarak oluşturulmuştur. Elle taşıma işleri değerlendirilirken ağırlığın düşünülmesi gereken tek faktör olmadığı unutulmamalıdır. Tekrarlama, bireysel kapasite, duruş ve çalışma ortamı gibi birçok faktör de göz önünde bulundurulmalıdır .
Elle Taşıma İşlerinde İşverenin Yükümlülükleri - İşyerinde yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, - Yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, yükle ilgili risk faktörlerini dikkate alarak elle taşımadan kaynaklanan riskleri azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlamak ve gerekli düzenlemeleri yapmak, - İşin mümkün olduğu kadar sağlık ve güvenlik şartlarına uygun yapılabilmesi için işyerinde gerekli düzenlemeleri yapmak, - Yapılan işteki sağlık ve güvenlik koşullarını değerlendirirken yükle ilgili risk faktörlerini ve yüklerin özelliklerini de göz önünde bulundurmak - Özellikle çalışanların sırt ve bel incinme risklerini önlemek veya azaltmak için, yükle ilgili risk faktörleri doğrultusunda çalışma ortamının özellikleri ve yapılan işin gereklerine uygun önlemleri almak, - Elle taşıma işlerinde çalışanların ve/veya temsilcilerinin, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilişkin mevzuat hükümlerde dikkate alarak aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlamak; - Sağlık ve güvenliğin korunmasına yönelik alınan tedbirler, - Taşınan yükle ilgili genel bilgiler ve mümkünse yükün ağırlığı ile eksantrik yüklerin en ağır tarafının ağırlık merkezi, - Yüklerin doğru olarak nasıl taşınacağı ve yanlış taşınması halinde ortaya çıkabilecek riskler İş Güvenliği Uzmanları ve İşyeri Hekimlerinin Hizmet Süreleri Nasıl Belirlenir? Elle Taşıma İşine Bağlı Risk Değerlendirmesinde Dikkat Edilecek Hususlar Değerlendirmede Bakılması Gereken Durumlar Riske Bağlı Yaralanmaları Azaltmanın Yolları Görev esnasında; § Vücuttan uzakta tutulan yük, § Bükülme, alçalma ya da yukarı uzanma, § Uzun taşıma mesafeleri, § Yorucu itme ve çekme işlemleri, § Tekrarlayan işlemler, § Yetersiz dinlenme süreleri, § Prosesten kaynaklı hızlı çalışma gerekliliği, MEVCUT MU? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Kaldırma ekipmanı kullanmak, § Verimliliği arttırmak için işyeri düzenini iyileştirmek, § Bükülme ve alçalma miktarını azaltmak, § Özellikle ağır yüklerde zemin seviyesinden ve omuz hizasının üstünden kaldırmadan kaçınmak, § Taşıma mesafelerini azaltmak, § Tekrarlayan hareketleri azaltmak, § Bir grup kas çalışırken diğer grup dinlenecek şekilde işi çeşitlendirmek, § İtme yerine çekme işi gerçekleştirmek Yük; § Ağır ve hantal, § Kavranması zor, § Dengesiz ya da beklenmedik anda hareket edebilen (hayvan gibi), § Zararlı (keskin, sıcak veya soğuk), § Biçimsiz bir yığın, § Görüş alanını kapatacak kadar hacimli, ÖZELLİĞİNİ Mİ TAŞIYOR? Yük; § Daha hafif ya da daha az hacimli, § Daha kolay kavranabilir, § Daha dengeli, § Eşit yığınlanmış hale getirilebilir mi? Eğer yük farklı bir yerden alınıyorsa, kavranması kolay ve daha küçük paketler halinde tedarik edilip edilemeyeceği sorgulanabilir. Çalışma ortamında; § Duruş kısıtlamaları, § İnişli-çıkışlı, kaygan ya da engel bulunan zeminler, § Zeminde seviye farkları, § Sıcak, soğuk, nemli koşullar, § Rüzgar ya da diğer güçlü hava hareketleri, § Zayıf aydınlatma koşulları, § Hareketlerde kişisel koruyucu donanım ya da kıyafetlerden kaynaklı kısıtlamalar MEVCUT MUDUR? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Serbest dolaşım engellerini kaldırmak, § Daha iyi bir zemin sağlamak, § Seviye farkları ve dik rampaları engellemek, § Aşırı soğuk ve sıcağı engellemek, § Aydınlatma ile ilgili şartları geliştirmek, § Daha az kısıtlayıcı KKD sağlamak, § Çalışanların kıyafet ve ayakkabılarının işe uygunluğundan emin olmak. Bireysel kapasite ile ilgili olarak görev ve/veya görevden kaynaklı; § Ortalama kuvvet ve becerinin üstünde bir yetenek mi gerektirir? § Sağlık problemi olanlar ve öğrenme ya da fiziksel olarak yetersiz kişiler tehlike içinde midir? § Hamileler tehlike içinde midir? § Özel bilgi ve eğitim gerektirmekte midir? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Sağlık problemi olanlar ve öğrenme ya da fiziksel olarak yetersiz kişiler için görev tanımlarını daha dikkatli belirlemek, § Hamileler için ekstra özen göstermek, § Çalışanlara özellikle sık karşılaşacakları durumlarla ilgili daha detaylı bilgi vermek, § Daha fazla eğitim vermek, § İşyeri hekiminden tavsiyeler almak. Yardımcı taşıma ekipmanları; § Alet iş için doğru tür müdür? § Korunaklı mıdır? § Alet üzerindeki tekerlekler zemin için uygun mudur? § Tekerlekler rahatça hareket edebilmekte midir? § Tutmayı sağlayan kulplar sağlam ve kullanışlı mıdır? § Herhangi bir fren sistemi var mıdır ve uygun durumda mıdır? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Çalışma hızını ayarlamak, § Görev için daha uygun bir ekipman sağlamak, § Planlı önleyici bakım yapmak, § Donanımın kolayca hareket edebilmesi için tekerlek, lastik ya da zemini değiştirmek, § Daha kullanışlı kulplar sağlamak, § Fren sistemlerini güveli ve etkili biçimde kullanılacak şekilde düzenlemek İş organizasyon faktörleri; § İş tekrarlamalı ve sıkıcı mıdır? § Makine ya da sistemin çalışması tempolu mudur? § Çalışanlar iş taleplerini fazla bulmakta mıdır? § Çalışanların iş ve metotlarla ilgili kontrol yetkileri az mıdır? § Yönetici ve çalışanlar arasındaki iletişim yetersiz midir? Aşağıda belirtilen düzenlemeler yapılabilir mi? § Monotonluğu azaltmak için görev değişikliği yapmak, § Çalışanların becerilerinden daha fazla yararlanabilmek, § İş yükünü ve tarihleri daha ulaşılabilir hale getirmek, § İyi iletişim ve takım çalışmasına teşvik etmek, § Alınacak kararlarda çalışanların da katılımını sağlamak, § Daha iyi eğitim ve bilgi sağlamak. Elle Taşıma İşi Risk Değerlendirme Yöntemleri Elle taşıma işlerinde insan üzerinde fiziksel yüklenmeye neden olan faktörlerin tespiti büyük önem taşımaktadır. İlgili tespit risk değerlendirme çalışmaları ile gerçekleştirilmekte olup bu çalışmada elle taşıma işine özel kullanılan risk değerlendirme yöntemlerine özetle yer verilmiş ve bir takım parametreler bazında karşılaştırılmıştır. İş Kazası Kapsamına Giren Durumlar - Amerikan Endüstriyel Hijyenistler Konferansı Yük Kaldırma Eşiği (American Conference of Governmental Industrial Hygienists Threshold Limit Values-ACGIH TLV): ACGIH TLV, işyerlerinde kaldırma işlemleri için kabul edilebilir değerleri ortaya koymak amacıyla 2004 yılında geliştirilmiştir. Çalışanların neredeyse tamamında tekrarlayan kaldırma işi ile ilişkili olarak ortaya çıkabilecek işe bağlı bel ve/veya omuz yaralanmalarını önlemek adına yükün kaldırma eşik sınır değerini belirlemek amacı ile tasarlanmıştır. Yöntem geliştirilirken kesin, güncel ve kolay uygulanabilir olması amaçlanmıştır. - Amerika Ulusal İş Güvenliği ve Sağlığı Enstitüsü Kaldırma Eşitliği (The National Institute for Occupational Safety and Health Lifting Equation – NIOSH Lifting Equation): NIOSH kaldırma eşitliği ilk olarak 1981 yılında geliştirilmiş ve 1991 yılında büküm, kavrama gibi bir takım parametreler eklenerek revize edilmiştir. Bu metot, işyerlerinde kaldırma işlemi için kabul edilebilir limit değerleri belirlemede kullanılmaktadır. Yöntem geliştiricilere göre belirlenen limit değerler referans alınarak faaliyetler gerçekleştirilirse tüm çalışanlar için kaldırma ve indirme işi ile ilgili bel rahatsızlıklarının neredeyse tamamı önlenebilecektir. (Bizim de kullandığımız yöntemdir). - Snook Tabloları: Snook Tabloları farklı elle taşıma görevler için maksimum kabul edilebilir limit değerleri belirleyebilmek adına geliştirilmiştir. Tablolardaki veriler psikofiziksel yaklaşım kullanılarak ağırlık/kuvvet ayarlamalarını yapabilecek şekilde geliştirilmiştir.Tabloların kullanımı ile tüm gün herhangi bir zorlanma, alışılmışın dışında bir yorgunluk, nefes bozukluğu ya da aşırı ısınma olmadan yoğun şekilde çalışma faaliyeti gerçekleştirilebilir yaklaşımı vardır. - Elle Taşıma Değerlendirme Çizelgeleri (Manual Handling Assessment Charts-MAC): MAC, HSE tarafından kaldırma, taşıma ve takım çalışması ile yapılan faaliyetlerde en sık rastlanan riskleri belirlemek ve değerlendirmek adına geliştirilmiş bir yöntemdir. Yöntemin uygulanması ile faaliyetle ilgili bilinen çeşitli risk faktörleri kategorize edilerek yorumlanır. Yöntem itme ve çekme işlerini içeren elle taşıma işlerinin değerlendirilmesinde kullanılamamaktadır. - Mital ve Arkadaşları Tabloları: Mital ve Arkadaşları Tabloları; Mital, Nicholson ve Ayoub tarafından 1993 yılında geliştirilmiştir. Çalışma; çeşitli biyomekanik, fizyolojik ve epidemiyolojik kriterlere göre kabul edilebilir ağırlık limitlerini ortaya koyan bir set tablodan oluşmaktadır. Ek olarak; çalışma süresi, asimetrik kaldırma, kavrama özelliği, yük yerleştirme işlemleri ve ısı stresi gibi birtakım diğer faktörleri baz alarak endüstri çalışanları için maksimum kabul edilebilir ağırlık limitlerini sağlamaktadır. Tablolar elle taşıma işlemleri ile ilgili değerlendirme ve tasarım amacı ile kullanılabilir. - Anahtar Gösterge Yöntemi (Key Indicator Method-KIM): KIM, elle taşıma işleri esnasında ortaya çıkabilecek riskleri tarama ve değerlendirme amacı ile uygulanmaktadır. Almanya Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (Bundesanstalt für Arbeitsschutz und Arbeitsmedizin-BAuA) ile Alman İş Sağlığı ve Güvenliği Devlet Komitesi (Länderausschuss für Arbeitsschutz und Sicherheitstechnik-LASI) uygulayıcıları, güvenlik temsilcileri, işyeri hekimleri, işverenler, çalışan dernekleri, sigorta kuruluşları ve bilimsel kurumlar ile yakın işbirliği içinde geliştirilmiştir. Aşağıdaki tabloda verilen yöntemler, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına ilişkin fiziksel risk faktörleri, elle taşıma işine ait görev türleri, yöntemin analiz zamanı, eğitim gereksinimi ve değerlendirilen vücut bölgesi bazında karşılaştırılmaktadır. Buna göre karar verebilirsiniz. Read the full article
#ACGIHTLV#ÇalışmaAlanınaGöreKaldırılacakAğırlıklar#ellehareketettirme#ElleTaşımaİşiRiskDeğerlendirmeYöntemleri#ElleTaşımaİşineBağlıRiskDeğerlendirmesindeDikkatEdilecekHususlar#ElleTaşımaİşlerindeİşvereninYükümlülükleri#elletaşımariskanalizyöntemleri#elletaşımariskanalizi#elleyüktaşıma#MitalveArkadaşlarıTabloları#NIOSH#yükçekme#yükitme#yüknasıltaşınır
0 notes
Photo
Aflatoksin Nedir? Küfler doğada yaygın şekilde bulunurlar. Günümüzde 200'den fazla küf türünün bulunduğu ve bunların bir kısmının belirli koşullar altında gıda ve yemlerde mikotoksin oluşturabildikleri bilinmektedir. Hava ve toprakta bulunan küf sporları gıda ve yem maddelerine bulaştıkları zaman uygun sıcaklık ve nemde mikotoksinleri oluştururlar. Mikotoksinler, küflerin ürettiği zehirli maddelerdir. Birçok mikotoksin çeşidinden biri olan aflatoksinler de başlıca Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus küflerinin oluşturduğu toksik maddelerdir. Gida ve yemlerde en önemli bulaşanlardan biri olarak kabul edilen aflatoksinler, gıda güvenilirliği açısından önemli bir tehlike oluşturur. Gıda ve yem üzerinde gözle görünür halde küf bulunmaması aflatoksinlerin bulunmadığı anlamına gelmez. Aflatoksin hangi gıdalarda bulunur? Yüksek sıcaklıklara (200-300°C) dayanıklı olan aflatoksinler gıdaların ısıtılması, pişirilmesi gibi işlemlerle kaybolmazlar. Aflatoksin bulaşması, ürünün tarladaki gelişimi, hasat edilmesi, depolanması veya son ürün haline getirilmesi sırasında ortaya çıkabilir. Aflatoksinler özellikle Antep fıstığı, yerfıstığı, badem, fındık gibi sert kabuklu ile kuru incir gibi kurutulmuş meyvelerde, buğday, arpa, pirinç gibi tahıllarda, mısırda, kırmızıbiber gibi baharatlarda bulunur. Aflatoksin bulaşmış yem tüketen hayvanların sütlerinde ve bu sütlerden üretilen ürünlerde de bulunabilir. Gidalardan aflatoksin herhangi bir işlem ile arındırılamaz. Aflatoksinlerin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri Nelerdir? Aflatoksinler insanlarda karaciğer kanseri oluşturma potansiyeli en fazla olan maddelerin başında gelmektedir. Düşük miktarlarda alınsa bile uzun süreli alınmaları durumunda kanser riskini artırdıkları bulunmuştur, Dünya Kanser Araştırmaları Merkezi (IARC) aflatoksinleri 1.grup karsinojenler içinde değerlendirmektedir . - Aflatoksinlerin siroz, hepatit, kronik gastrit, reye sendromu, embriyonal hasarlar, sinir sistemi hasarları ve nörolojik belirtiler (titreme ve refleks kayıpları), doku ve organlarda kanama, deri lezyonları ve böbrek hastalıklarına neden olabildiği de belirtilmektedir . #aflatoksin #aflatoksinanalizli #kuruincir #kurukayısı (organikgurmem) https://www.instagram.com/organikgurmem/p/CYRPN3nszhV/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Hastalıklar ve Alkali İyonize Su
"Diyabetten artrite, kansere ve ötesine kadar düşündüğüm tüm hastalıkların ortak noktası, vücudumuzun asitliğidir." Robert O. Genç
Gıda ve Beslenme Uzmanı
Araştırmalar, vücudumuzdaki yüksek asit seviyelerinin vücudun tüm sistemini zayıflattığını ve çeşitli hastalıklara neden olabileceğini göstermiştir. Bugün hayatımızın stresi, içtiğimiz yiyecekler ve çevre kirleticileri her insanı doğrudan etkiliyor. Bu faktörlerin neden olduğu asitlik, vücudun önemli organ ve kemiklerdeki magnezyum ve kalsiyum gibi mineralleri hızla tüketmesine neden olur. Vücut mineral rezervlerindeki azalma, vücudu savunmasız hale getirir ve diğer hastalıkların yanı sıra mide ekşimesi, hazımsızlık kan şekeri dengesizliği ve kilo alımına ek olarak kemik yoğunluğu kaybına neden olur.
Vücudunuz alkali olan minerallerle iyi bir şekilde stoklandığında, vücut kendini dengeleyebilir. Bu sayede sağlıklı ve hastalıklara karşı dirençlidir. Vücudunuzun daha alkali olması için yapmanız gereken en iyi seçenek, alkali iyonize içme suyu içmektir. Doğal olarak vücudunuzun pH'ını düzenler, böylece vücudunuzun sağlığını ve esenliğini iyileştirir.
Alkali iyonize su içerek tedavi edildiği veya önlendiği bildirilen birkaç hastalık vardır.
OSTREOPOZ (Kemik kaybı) Vücudumuzdaki kemikler, sistemimizdeki kalsiyum depolama tesisidir. Vücudumuzdaki kalsiyum seviyesi düştüğünde kemiklerimizde bulunan kalsiyum kan dolaşımına karışır ve kemiklerimizde çözülür. Bu, kemiklerin yumuşak ve kırılgan hale gelmesine neden olur.
Diyabetik (Tip 2) Yaşlandıkça pankreasın aktivitesi yavaşlar. Vücudumuzda bulunan kalsiyum iyonlarının azalması, insülin üretim sürecini bozar ve kanın asitliğinin yükselmesine neden olur. İyonize su, sahip olduğu önemli miktarda kalsiyum iyonu nedeniyle bu sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.
KANSER: Vücudumuzdaki tüm hücreler doğada alkalidir ve kanserli hücreler asidiktir. Ortamdaki koşullar asidik hale geldiğinde hücreler, kanseri tanımlayan koşullara uyum sağlamak için beynimizdeki DNA kodlarıyla uyumlu olmayan bir yapıya dönüşürler. Serbest radikallerin ayrıca kanser oluşumu üzerinde önemli bir etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Elektron açığını kapatmak için hücre çekirdeğine saldıran ilk serbest radikaller yaşlanıyorsa, ikinci ve muhtemelen daha zararlı hasar şekli kanserdir. Aynı zamanda serbest radikalleri ortadan kaldırabilen en iyi antioksidandır.
KRONİK BAŞARISIZ Asidik kanın oksijen taşıma kapasitesi ve akışkanlığı azalır. Bu, sürekli bir yorgunluk hissine neden olabilir. Kanımızın pH'ını maksimum sınırına getirebildiğimizde, %65 daha fazla oksijen eşdeğeri taşıdığından emin olabiliriz. Farklı bir açıdan bakıldığında, kas yorgunluğunun birincil nedeni, performansa bağlı olarak laktik asit birikmesinden kaynaklanmaktadır. Birikmeyi gidermenin ilk adımı, alkali koşullar altında laktik asidi nötralize etmektir.
Obezite: Alkali su tüketiminin 1.5-2 saat içerisinde vücuttaki yağ yakıcı lipaz enzimini uyardığı bulunmuştur. Bu tarz zayıflama yöntemi diğer yöntemlere göre çok daha dayanıklı, verimli, güvenli ve sağlıklıdır. Sadece düzenli olarak Alkali su içerek son derece kısa bir sürede 12-22 kilo sağlıklı bir kilo veren birçok kilolu insan var.
Her türlü alerji, antioksidan mineral eksikliğinden kaynaklanır. Manganez, demir ve kalsiyum gibi mineraller, özellikle de kandaki iyonik formdaki potasyum, alerjik reaksiyonların önlenmesine yardımcı olacaktır.
EKZEMA, üst deri katmanlarında kan dolaşımının azalmasının bir sonucudur. Mineraller açısından beslenme kapasitesi azalır. Bu duruma duyarlı olan ciltlerde egzama şeklinde reaksiyonlar ortaya çıkar. Alkali iyonize su sadece kanda bulunan iyonik minerallerin miktarını arttırmakla kalmaz, aynı zamanda kanın akışkanlığını ve kan damarlarının esnekliğini de değiştirir.
PRE-EKLAMİK TOKSİKASYON: Alkali sudaki antioksidan, toksik maddelerin detoksifikasyonu ve detoksifikasyon amacıyla diğer su türlerinden daha etkilidir. Özellikle hamilelik sırasında toksik maddelerin birikmesi önemli bir risk kaynağıdır. Bağışıklık sistemi için hayati bir yardımcı olan ve mikro moleküler yapısı nedeniyle istisnai bir detoks aracı olan alkali iyonize su sayesinde, sorunsuz bir hamilelik geçirme ve sağlıklı bebeklerin doğması çok daha olasıdır.
GEBELİK mide bulantısı: Doğum anından itibaren alkali rezervleri fetüse aktarılır. Bu, mide asidifikasyonu ile sonuçlanır ve bu da mide bulantısı ile sonuçlanır. Kullanılabilir yapıda alkali minerallerin en büyük kaynaklarından biri alkali iyonize sudur.
Artrit-Gut: Eklemlerde aşırı asit birikmesinden kaynaklanan artrit ile ilgili çeşitli hastalıklar. Gut, ürik asitlerin eklemlerde birikmesinden kaynaklanır. Vücudun sahip olduğu asidik durum alkali su içerek nötralize edilirse sorunu kendi kendine çözebilecektir.
KALP: Oksijeni bol olan ve asidik atıkları daha fazla olan kan daha sıvıdır. Kalbin bu tip bir yapıya kan pompalamakta herhangi bir zorluğu yoktur.
Magnezyum ve potasyum minerallerini düzenli olarak alkali su içerek tüketmek genel sağlık ve kalp sağlığı için oldukça faydalıdır.
Vasküler hastalıklar: Kanın pH seviyesinin 7,2'ye kadar düşmesi koma ve hatta ölümle sonuçlanabilecek çok tehlikeli bir durumdur. Bunu önlemeye yardımcı olan çok sayıda kan tamponu vardır. Tamponlama tekniklerinden biri, yağ birikintilerindeki asidik atıkların yakalanması ve bunların damarı çevreleyen duvarlara yapıştırılmasıdır. Bu, damar damarlarının tıkanması ve damarların esnekliğinin kaybolması gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Alkali iyonize su içerek, kanımızın pH'ını aralığın en üstünde tutabiliriz.
YÜKSEK KAN BASINCI duvarlarında biriken yağ yastıkçıkları ile damar daralmaya başlayacaktır. Birim zamanda daha dar olan bir bölgede aynı miktarda akan kan, damarların iç yüzeylerindeki basıncı arttırır. Bu, aşırı tansiyonun birincil nedenidir. Alkali kan koşullarında damarların iç duvarlarında yağ birikmesi olmaz.
KAYIT SORUNLARI: Vücudumuzun yüksek asitli atık üretme yeteneğinin bir sonucu olarak, böbrekler kanımızın olması gereken alkali durumda olduğundan emin olmakta büyük sorunlar yaşıyorlar. Nefrit, mesane enfeksiyonları, üre zehirlenmesi vb. hepsi asidik bir ortamla ilgilidir. Bu rahatsızlıkların tedavisi düzenli olarak alkali su içmektir. Çok miktarda alkali su içerek böbrek taşı oluşumu önlenebilir ve mesane veya böbrekte taş olduğunda bile mesane veya böbrek taşları atılabilir.
Kabızlık Kolon işlevleri floranın yapısına ve işlevine çok duyarlıdır. Asidik koşullarda atıkların emilmesi, kolon aktivitesini yavaşlatır ve esneklikle ilgili sorunlar yaratır.
Dijital sorunlar: Sindirim bozuklukları, mide ve bağırsaklar gibi organlarda aşırı asit birikmesinden kaynaklanır. Ülser gibi tüm bu durumlar, alkali suların yardımıyla asiditeyi nötralize ederek tedavi edilebilir.
1 note
·
View note