#korkutan
Explore tagged Tumblr posts
Text
howl'un yürüyen şatosunun kitabını okuyorum, sofie küfrediyo.. howl fuckboy.. ikisi de birbirine gıcık hate love yaşayacaklar galiba.. filmden sonra kitabın atmosferi şehirden köye gelmişim gibi hissettirdi bdowwapksa
#çok şekerler ya#hani howl sofie yi kurtarıyodu ya askerlerden ilk sahnede#orda sofieyi korkutan kişi aslında howlmuş sofie'ye yürüyo falan#michael de genç esmer bi delikanlıymış aşık oldum michael'a o kadar kibar ki kitapta..#michael ve calcifer howl'un taşkınlıklarıyla ve müsrifliğiyle baş etmeye falan çalışıyo garibanlar kfdwllskd#çok eğlenceli kitabı ya mdoalzjs#23
20 notes
·
View notes
Text
Ömer b. el-Hattâb (r.a.) şöyle demiştir:
“Hiç kimse, hidâyet zannederek peşinden gittiği dalâlet hususunda ya da dalâlet zannederek terk ettiği hidayet hususunda mâzeret sahibi değildir. Meseleler beyân edilmiş ve mâzeret ortadan kalkmıştır." (Berbehârî-Şerhu’s Sunne)
10 notes
·
View notes
Text
İstanbul da Korkutan Yangın! Yangın Güçlükle Kontrol Altına Alındı!
İstanbul'un Pendik ilçesinde bulunan Aydos Ormanı'nda çıkan yangın, kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Detaylar Linkte!
0 notes
Text
BAŞKAN LÜTFÜ SAVAŞTAN HATAYDA KORKUTAN ÖLÜ SAYILARI
#lütfüsavaş #hatay #başkan Merhaba,’Haberin Sosyal Medyası’ Haber Aktüel’e hoş geldin! Türkiye’de dijital haberciliğin benzersiz örneği olan Haber Aktüel’in Youtube kanalındasın. Bu kanalda gündem ile ilgili özel içerikler ve röportajlar bulabilirsin. Tarihten siyasete, bilimden sanata her alanda içerik bulabileceğiniz kanalımıza abone olmayı ve bizi diğer sosyal mecralarda takip etmeyi…
View On WordPress
#Başkan Lütfü Savaş#başkan lütfü savaştan ölü sayısı#başkan savaş#can kaybı#chp li başkan#hatay belediyesi#hatay can kaybi#hatay ölüleri#hatay son dakika#hatay vefat edenler#hataylı başkan savaş#korkutan ölü#korkutan rakam#LÜTFÜ BAŞKAN#lütfü savaş#lütfü savaş deprem#ölü sayısı#savaş lütfü
0 notes
Text
Burda ve bütün sosyal medyada gördüğüm, beni üzen ve aynı zamanda kızdıran bir şeyi söylemek istedim. 🙄🙄🙄🙄
Özellikle bir güruh varki,sözde çağdaş ve ilerici geçinen, malum ideolojinin mensupları
Çoğunun paylaşımlarına,yorumlarına bakıyorum ALLAH demekten imtina ediyorlar.
ALLAH demek yerine;
Tanrı
Tengri
Yaratan
Yaratıcı
Beni dünyaya gönderen ve bunlara benzer sözler söylüyorlar.
ALLAH rahmet etsin yerine;
Işıklar içinde uyusun
Işıklara yürüsün
Işıklarda kalsın
Nur içinde yatsın ve bunlara benzer sözler söylüyorlar.
Sizi, ALLAH demekten alıkoyan, kaçındıran, sakındıran, gocunduran, korkutan ne. 🤔🤔🤔
İlerici, çağdaş gözükmekmi,malum ideolojiye taraf olduğunuzu göstermekmi,birilerine yaranmakmı,şirin gözükmekmi yoksa cahilliktenmi. 🤔🤔🤔🤔
Samimi Müslüman ALLAH der. ☝
Kainattaki bütün canlılar, ALLAH ı her daim zikreder.
Günler sayılı, dünya hayatı geçici. 😞😞😞
ALLAH a emanet olun arkadaşlar. 😊😊😊😊
99 notes
·
View notes
Text
ağlanacak hâlime gülmüyorum bile beni korkutan da bu sakinlik işte.
561 notes
·
View notes
Text
"bir şey sona ermek üzere. oturmuş sigaranı tüttürürken, içini kemiren, seni tedirgin eden bir şey olduğunu seziyorsun. gündelik hayatın dertleri mi seni korkutan? hayır. seni korkutan içindeki boşluk."
348 notes
·
View notes
Text
yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman
şuramızda bir şey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem acıya benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdeme beynim sabırla keskin iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir gelirse de bilinir nerden ve nasıl böyle ölümün yücedir adı ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası çünki ölümün kanıdır besleyen bir başka baharın tohumlarını şuramızda bir şey var bizi onduran şey acıya saran umudu kuşatan
kalbim: kalbim mi desem var kalbim: yaşayan ben hayatla ölümle cinayetle gazetelerde, radyolarda, eski üniversitelilerde eski prof hocalarla. o yaşayan ben: geç mi kaldık/kabul edemem ah benim sevgili annem oğlun da elbet yurtseverden bir gün bırakırda sizi yüzüstü yüzüstü değil: elbette bizüstü bırakır da: kötü sarmaşıkları, yaban güllerini bırakır da: sekizyüzlük hırtları, şunları, bunları giriverir senin sıcacık kucağına yani hem sana karşı, hem senin için giriverir o yanılmaz tarihçinin yaprağına ölüm mü dedim annem ölüm senin gibi güzel annelerin senin gibi güzel çocuklar feda etmiş o tarih atlasında bir kırmızı gül olur ancak koksun diye çocukların bahçesi
şuramızda, tam şuramızda kanserli bir virüs gibi kanımıza karışsa da bizi yaşatan günler perişan
işte bir bir kırıyorlar dalıylan yeryüzünün olgunlaşan meyvelerini çünki biliyorlar vakit dar oysa dalları kırılmayan ölür mü sonsuz ağaç hayatı pekiştiren kökümüz var dünyayı emeğe kazandırmak için hayata ve ölüme sonsuz bir anlam veren kanağacına sözümüz mü var
biz şimdi gidiyoruz gibi ya dostlar bir gün döneriz elbet acısız, adsız
ölümsuyu sürünün sürünün ölüm suyu bir ölü bir dirinin kanıdır besler hayatsuyu
şuramızda, tam şuramızda tarihe nasıl anlatsam
ey anneleri korkutan bizi yaşatan kan
günler perişan
32 notes
·
View notes
Text
--
Güzel bi derse girdim. Nazik bi davet aldım. Kendisi iyi hissettiren ama akışı birazcık korkutan bi' görüşme yaptım. Evde 8/10 bi temizlik yaptım. Sportif bi davet daha aldım.. Adana kebabın yanına fırında parmesanlı brokoli yaptım.. (Umarım Türkiye'ye girişimde bu durum sorun olmazfkfkfk) Mumlarımı yaktım ve pazartesi yarım kalan Kızıl Goncaları açtım.
Ve Spinoza çıktı açılışta. Spinoza'nın ayrı bir yeri var kalbimde. Zihnimde yeri yok çünkü yazdıklarını anlayamıyorum (henüz). Bir dizide epigraf olarak görmeyi beklemiyordum. Adana kebap da kendi yanında parmesanlı brokoli beklemiyordu muhtemelen.
Akp seçimleri kaybedeceğini, Fleming petri kabındaki penisilinle milyonlarca insanın hayatını kurtaracağını, Japonyamesken Spinoza'nın ikinci memleketine taşınıp burayı çok seveceğini, Spinoza da ölümünden yüzyıllar sonra Türkiye'de her sene kendisi için lokma döküleceğini beklemiyordu.
İki gündür hayat derslerinin taarruzuna uğruyoruz sevgili Jurnal. "Aa bunu hiç beklemiyordum" dediğimiz güzellikler bulsun o zaman bizi, yeap.🌸
Ekim 24'
30 notes
·
View notes
Text
Aslında insanı korkutan gecenin sağır edici karanlığı değildir. Insanların insana olan kalleşliğidir. Her haltı yiyip, yiyip dünyanın üstüne atmışlar. Dünya değil, insanlardır kötü olan..!!
44 notes
·
View notes
Text
+Korkuyorsun.
-Elbette, herkes biraz korkmaz mı?
+Sanırım, peki buna rağmen nasıl hâlâ devam etmek için çabalayabiliyorsun? Olmadığını görsen bile, neden hâlâ devam ediyorsun?
-Bulunduğum yerden memnun değilim yalnızca.
+Memnun olsaydın eğer korkunla yaşamaya devam mı edecektin?
-Korktuğum bir yerden memnun olamam.
+Ama sen en çok kendinden korkuyorsun? Yalan mıyım? En çok kendinden kaçıp en çok kendine yalanlar söylemiyor musun?
-Kendimden de memnun değilim zaten.
+Neden peki, neden bu denli mükemmelliyetçisin? Attığın her adımda, aldığın her kararda neden bir ölüme dönecekmişsin gibi korkuyorsun? Bu yormuyor mu seni?
-Elbette yoruyor, ama olay bu değil. Eğer ki korkmazsan canavarlardan saklanamazsın, eğer ki korkmazsan canavarlara yem olursun.
+Anlamıyorum, canavarlar da kim?
-Kaçtığım benliğim, her daim yanımda olan mükemmelliyetçi tarafım, onsuz bir hiçim ama onunla da var olamıyorum.
+Kaçtığın yine kendinsen ve korktuğun da yine sensen, anlamıyorum o zaman bu yaşamın anlamı ne? Nerede tam olarak durup 'tamam, olmam gereken yeri buldum.' diyebilirsin ki?
-Yanlış anlıyorsun, kaçtığım benim lakin beni korkutan sebepleri doğuran kişi ben değilim. İstemeden oluyor. Ayağım bir taşa takılıyor ve orada stres ve endişe başlıyor. Dikkatsizliğim ölümüme sebep olacaksa o zaman elbette korkmalıyım.
+Peki bu seni koruyorsa neden kaçtığın şey olarak kendini görüyorsun?
-Anlamıyor musun? O taşa takılan yine de benim. Düşecek olan yine benim. Taşı görmeyen benim. Daha dikkatli olmalıydım. Eğer öyle olsaydım, bunlar hiç olmazdı.
+Saçmalık bu, her şeyi kontrol edemezsin.
-Her şeyi boşveremem de.
+Demek istediğim bu değil, yalnızca böyle bir yaşam sürmek mümkün mü?
-Yaşam dediğin sürece.
+Madem bundan hoşlanmıyorsun neden değiştirmeye çalışmadın? Zorlanıyorsan eğer sadece bırakmalısın.
-Bir kez kuyuya düştükten sonra seni çıkaracak ipi bırak diyorsun bana. Bu savaş bir kez başladı. Şimdi beyaz bayrak sallamanın beni sadece ölüme götüreceğini anlamıyor musun?
+Bilmiyorum, bu çok karışık.
-Bazen ben de anlamıyorum.
+Zor değil mi?
-Çok zor.
+Nasıl başa çıkıyorsun?
-Çıkamıyorum.
+Yorgunsun.
-Yorgunum.
16 notes
·
View notes
Text
Mart Ayı ilk kitabı 📚 henüz bi 15 sayfa falan okudum 10, 20 tane isim var kitapta😐klasik okumakta en çok gözümü korkutan konu, bu isimlerin kima ait olduğunu hatırlayamamak
55 notes
·
View notes
Text
"Bir şey sona ermek üzere. Oturmuş sigaranı tüttürürken, içini kemiren, seni tedirgin eden bir şey olduğunu seziyorsun. Gündelik hayatın dertleri mi seni korkutan? Hayır. Seni korkutan içindeki boşluk."
27 notes
·
View notes
Text
İçimde bi öfke var ve her an patlayabilir beni bile korkutan bi öfkeyle baş başayım
41 notes
·
View notes
Text
Daha sonra, çok daha sonra, belki de bir çok kez uyandın, birçok kez yeniden uyukladın, sağına döndün, soluna döndün, belki ışığı bile yaktın, belki bir sigara içtin, daha sonra, çok daha sonra, uyku bir hedefe dönüşüyor, ya da hayır, aksine, sen uykunun hedefi oluyorsun.
Dostların bıktı artık, kapını çalmıyorlar. Onlarla karşılaşabileceğin sokaklarda pek yürümüyorsun artık. Sorulardan, rastlantı eseri karşına çıkan birinin bakışlarından kaçıyor, sana ısmarlamak istediği birayı ya da kahveyi kabul etmiyorsun. Sadece gece ve odan, üstüne uzandığın dar sedir, her an yeniden keşfettiğin tavan seni koruyor. Tanı koymaya alışık değilsin ve bunu yapmak da istemiyorsun. Seni rahatsız eden, seni duygulandıran, seni korkutan, ama bazen de coşturan şey başkalaşmanın aniliği değil, aksine, bunun bir değişim olmadığı, hiçbir şeyin değişmediği, bunu ancak bugün bilsen de öteden beri böyle olduğun duygusu, o belirsiz ve ezici duygu; çatlak aynadaki bu yüz senin yeni yüzün değil, maskeler düştü sadece, odanın sıcaklığı onları eritti, uyuşukluk onları yerinden söktü.
Bugün artık pençesine düşmüş olduğun şey hakkında on dokuz yıldır hiç mi bir şey anlamadın?
Kendi tarihinde hiç mi çatlaklık, zayıf nokta görmedin?
Ölü zamanlar, boş geçitler. Geçici ve yürek paralayan o yıkıcı arzu, artık bir şey duymama, bir şey görmeme, sessiz ve hareketsiz kalma arzusu.
Hayatın sonuna doğru varıyorsunuz, hayır, hayatın kendisinin değil de başka bir şeyin sonuna: o hayatta herhangi bir değişiklik olasılığının sonuna doğru. Size uzun bir duraklama anı, şu soruyu sorabilmeniz için yeterince zaman tanıyor:
Başka neyi yanlış yaptım?
137 notes
·
View notes