#kendimi sana sakladım
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sana nerden rastladım? Oldum derbeder Kendimi sana sakladım Senden daha güzel
34 notes
·
View notes
Text
"Sana nerden rastladım? Oldum derbeder. Kendimi sana sakladım. Senden daha güzel. Kimseleri de takmadı. Ölsem değişmem. Kimseyi tanımadım ben, senden daha güzel."
Duman-Senden Daha Güzel
35 notes
·
View notes
Text
Kendimi sana sakladım..
" @cirkinkral34 "
84 notes
·
View notes
Text
şimdi karaladığım onlarca satırı siktir et. ben sana hiçbir zaman konuşmadım ve anlatmadım. oturmadık bir bank köşesine. ağlamadım. ağlayacaksın, dediler. hayır, ağlamayacağım dedim. kalabalık ortamda yapayalnız hissettim, yine de sana yazmadım. ben hep kaçtım. konuşmadım. hep sustum. gözlerime bakmalarına bile izin vermedim. üç beş nefes çektim sigaramdan, yoldan geçen arabaları izledim. titreyen ellerimde sigara düşmek üzereyken her şeye inat dudaklarım sigaraya sarıldı. ben hep benliğimi kaybettim. öyle çabaladım dediğime de bakma. hiç içimden gelerek çabalamadım ben. istemedim, yapmadım. girdiğim hastane odasında söylenen sözleri hiçbir zaman sana tüm doğruluğuyla anlatmadım. hep sakladım bir şeyleri. hep saklandım. durgunsun dediler, yüzüme bir gülüş kondurup şakalar yaptım. sen beni siktir et. bir çukurdayım ve çıkmıyorum. bak, çıkamıyorum değil çıkmıyorum. acıdan kıvranırken bedenim sana sarılmadım hiç. sarılmaktan korktum. şimdi gideceğim. ve son kez yazıyorum satırlarca. hep böyle olur, bilirsin. içimdeki sikik umut yok. öldürdüm kendimi. ellerimdeki sigara kendime zarar vermek için. sen pek bilmezsin aslında. bir sokakta kayboldum ben. girişi, çıkışı belli ama ben kayıbım. dudaklarım arasından çıkan dumanı izliyorum. sana yemin ederim, biliyorum. ben güçsüzün tekiyim. sikiğin biriyim. "şimdi yaşlarını sil ve ayağa kalk. ağlayanları kimse sevmez." komik, değil mi? bunlarla büyüdüm ben. ağlama ulan. siktir et işte. öl. geber. kimin umrunda. buz gibi soğukta otur saatlerce. ellerin uyuşsun. tenin kızarsın. teması kes. yazılarımı siktir et. saatlerce ağladım. siktiğimin lavabo köşelerinde çenemden süzülen kanı ağlayarak sildim. aynada bir yaratık gördüğüme yeminler ettim. ama sana söylemedim. biliyorum, sen anlamazsın. şimdi siktir et beni. ben yaşadım yıllarca bu şekilde. yine yaşarım. ama olay ne biliyor musun, yaşamak istemiyorum. düştüğüm çukurda her geçen gün ölürken sen bana anlat diyorsun. ama ben nasıl anlatılır bilmiyorum. nasıl veya nereden başlayarak anlatacağımı bilmiyorum. ve biliyorum, ben anlatırım sen ağlarsın. sonra kalkar gidersin. beni anlarsan eğer benden nefret edersin. ben bir tek bunu biliyorum. ben kendi nefretimi taşıyamazken omuzlarımda, senin nefretini nasıl taşıyayım. işte bunu bilmiyorum. biraz daha nefret öldürecek beni. anlatmadım ve anlatmayacağım. yeri gelecek görecekler yaşlara boğulduğumu. ben omuzlarına çarpıp gideceğim yanlarından. jilet izi gibi kalıcı bir gidişim var. ve olacak. sızısı geçse de izi kalacak. şimdi bana bak. akmış makyajıma, kanlanmış gözlerime. bana bak, kaçırma gözlerini. bu benim eserim. geçmişin acısını taşıyamadım. kaldıramadım hiçbir şeyi, kendimi bile. ilacın artan dozunu yuttum. her şeyimi kaybettim. ben kendimi kaybettim. şimdi. git.
88 notes
·
View notes
Text
Benim bitanecik oğlum bana anneliği tattıran değerli varlığım köpeğim. Ona olan sevgim beni eve bağlıyor o olduğu için artık eve gitmek için bir sebebim var ve onu bensiz bırakmamak için temizim 1 yıldır ve elimden geldiği kadarıyla savaşıyorum temiz kalabilmek içinde. sana hayatımdaki bilmen gereken önemli olayları anlatarak ilerliyorum ve en önemli olayı sona sakladım günlük iyiymiş gibi yapmaktan yoruluyorum bazen çünkü yalnızım ve barış yok bu sefer bitirdi sanırım kaç haftadır aramıyor yazmıyor canım o kadar acıyorki aslında biteli çok oldu belki ama alışkanlık hep tam anlamıyla kopmadığımız için uzaktan uzağa devam ettiğimizi zannettim ben fakat şimdi anlıyorum ki ben bitmişim onda yoksa illa merak eder ya arar ya yazardı. Ne hissettiğimi bilmiyorum acı pişmanlık özlem keşkeler amalar bir sürü kafam çorba gibi resmen bir maske takılı ve ben o maske ile geziyorum sanki o boşluğu o acıyı hissetmemek uğruna kafamı sürekli bir şeylerle meşgul ediyorum deli gibi kitap okuyorum dizi tekrarları izliyorum ve cebelleşip duruyorum aklıma daha az gelsin diye ve hiç ummadığım anlarda yine onu düşünürken kendimi buluyorum.
36 notes
·
View notes
Text
Sana vazgeçmemek için savaşlar verdim. mağlup oldum. çok kez öldüm. kendi mezarımı kazdım. bedenime yaralar bahşettim. sigaraya başladım. çok içtim. çocukluğumu öldürdüm. kendimi sakladım. yakalandım. kaçmak için her şeyi yaptım. kaçamadım. krizler geçirdim. odayi mezar hâline getirdim. ışıklarımı söndürdüm. pencereyi kapattım. yazılarımı yaktım. yalnızlığı ev belledim. sustum. ölümü bekledim. bir köşede ölümü diledim. her gün güneş doğdu. ben geceden kurtulamadım. karanlıktan kaçamadım. aynaya bakmadım. rol yapmaktan kendimi tanıyamaz oldum. oynamayı bıraktım. her şeyin zamanı var diyerek çekildim bir köşeye. bana yöneltilen soruları yanıtsız bıraktım. küfürler ederek kalktılar oturdukları masadan. yalnızlığıma sigaralar yaktım. kendimi öldürmeyi görev edindim. gittiğim balkon köşelerinde ölmeyi bekledim. gecelerce uykusuzluk ile savaştım. kazanamadım. sonra işte vazgeçmedim
4 notes
·
View notes
Text
Sırf Zevk Olsun Diye Kimsenin
"YÜREĞİNE "Uğramayasın...
Kırık Gönlün
"AHI "Büyük olur TAŞIYAMAZSIN...
Buraya geldim seni tanıdım... ilk SIRDAŞIM oldun , sonra ARKADAŞIM oldun, sonra baktım DOSTUM oldun , biraz zaman geçince bir adım ileri oldun ben adını koyamadım sakladım içimde ... sonra tutamadım içimde söyledim SENİ GÖNÜL MABEDIME HAPSETMEK İSTİYORUM DİYE ... EVET DEDIN İyi ki tanımışım seni iyi ki varsın ...
Beni biraz dinlendirir misin♡♡
Göğsünde♡♡
Kokunda♡♡
Omzunda♡♡
Kendimi taşıyamaz haldeyim♡♡
Uzaklardaki en yakınım♡♡
Sana çok ihtiyacım var♡♡
17 notes
·
View notes
Text
Sahibini Arayan Mektuplar⁴
Epey uzun bir zaman oldu sevgilim. Seni anlatmayalı, güzel sözler söylemeyeli uzun bir zaman oldu. Bugün önce biraz kendimden bahsetmek istiyorum. Çünkü normal olmayan durumların içerisindeyim. Neler düşüneceğimi yada hissedeceğimi bilmiyorum. Bu yüzden ne yazacağım konusunda da bir fikrim yok ama şunu biliyorum ki ne kadar çocuk kalmak istesem de, ne kadar sadece dizimin kanamasına ağlamak istememde olmuyor. Gözlerimden yaş düşmüyor. Sadece terliyor gözlerim. Çünkü istemediğim bir hayatın içerisindeyim ve durmadan o hayata kavuşmak için bazı şeylerden ödün veriyorum, kendimi soyutluyorum.
Bazı güzel şeyler hep geride kaldı sevgilim. Aynaya baktığımda kendimi tanıyamıyorum mesela. Ne eski saf bakışım, ne eski gerçek gülüşüm kaldı. İnsanları sürekli yargı cümleleri arasında izledim. Güvenmedim çünkü. Gülüşümün arkasına geçmişimi gizledim. Tükendim çünkü. Herkesin menfaatini düşündüğü bu dünyada vefayı özledim, sadakati özledim.
Ama sen ne kadar soğuk görünsem de o görüntüye aldanma. Çünkü sana iyi olabilmek için sakladım bu yüreği. Yüzündeki tebessüme sebep olabilmek için kapattım zihnimi karanlık odalara. Terbiyeledim orda, törpüledim. Çevremde ne kadar kötü faktörler olursa olsun huzura ve neşeye açtım kapıyı sadece. Geleceğe odakladım onu. Sana huzur olmayı, çocuklarımıza örnek olmayı aşılıyorum.
Şunu unutma ki geleceğin o toprak kurak olabilir. Lakin beraber tüm yuvamıza yetecek o cennet bahçesini yetiştireceğiz. Tüm güzel duyguların efendisi olacağız seninle. Sadece sabret gönlü güzelim. Eninde sonunda seninle el ele tutuşacağız.
Hasretin güçlendirdiği aşkımıza…
19 notes
·
View notes
Text
Aşk Varken
Bir sandık dolusu sensizlik yatırdım kumbarama. Gönülhanem fukaraydı, bilmezdi beş vakit sana doymayı… Avuç içi kadar yokluğun bindi senelerime, naz etti, niyaz etti, gözlerimdeki yaşları susuzluğunda suyu bildi. Beş para etmez arsızlığım var, içi boş mu boş, öyle sensiz, öyle beter, öyle sancılı… Komadayım. Gözlerinden sevmek ��alsam, fişimi çekmeden kader; bizimle mutlu olacağım.
Ellerini bağışla sevgilim. Ellerim buz gibi, ellerine ihtiyacı var ellerimin. Bir günah dolusu akıl yerleştirdim hayatıma, senden sonra aklım benden gitmişti, bende değildi; kalbimde sen olunca neylerdim aklımı… Akılsız başıma ihanet olurdu daha fazlası, çaldım; birinin en değerli mücevherini çalar gibi çaldım başkalarının akıllarını. Hepsi de, ‘Unut onu’ diyen sevmekten yana tekme tokat yemiş gönül kaçaklarıydı. Hepimiz birilerinin alın yazılarıyız, kimimiz silgisini elinde taşıyıp; o yazıyı, yazgıyı kendi elleriyle silen, bozan… Kimimiz hayattan kalem çalıp, üstüne yalanları ve başka olmazları yazıp, en güzel kaderini yazgısız gönül suçlarında bozan…
Bir sevda dolusu sen sakladım hayatıma. Benden çaldığın sen’lerin ödenmemiş faturasıydı, kestim. Kalbimi bölüp parçalara ayırırken sen, ben her gün, her saat seni döşerken parçalanmış kalbime; bir başkası kalbime oturacak yer bulamazken senin kapladığın o yerde, yani demem o ki; ben Allah’ın emri, peygamberin kavliyle, seni istedim senden… Çok muydun, az mıydın, bana kanar mıydın, yara mıydın, deva mıydın? Seni istedim kaderden… Kalbini bana bağışla sevgilim. Bak, orada, öylece nefesini beklercesine yatan benim… Ağzımda hasretinin hortumu, bir makineye bağlı öylece kader yorgunuyum. Bir anda çarptı,önümü göremeden kendimi aşkının deli düğümünde buldum.
Gün geldi, mutluluk seni, beni, bizi bekliyor. Haydi, çöz artık kalbinin düğümlerini. Bir eve iki gönül sığar da, yer kalır bile. Üçüncüsü de aşk olur; bizim aşkımız…
Sen ile ben olmaktansa bize ‘biz’ olmak yakışıyor. Sensizliği bir başka yalnızlığa bırakacağım, aç bilaç yaşamasın, bolca sensizlik var kumbaramda. Ben artık sana kavuşmak istiyorum. Gözlerini ver sevgilim. Bak, gözlerim gülmeyi unuttu. Bırak da yaşlarını zamandan kalma yaşlar olarak saysın artık, gözlerime gözyaşları yakışmıyor. Yastığımı ıslatırken ben her gece, yastığın gülüyor gibiydi sinsice. Haydi gel sevgilim, morgda yatan aşkımızı da uyandıralım. Biz ölmesin, gel. Duvarlar şahit olsun ki seni bekledi şu koca dört mevsim. Hepsi de birbiriyle yarışır gibiydi, hangi mevsimin canı olacaksın, hangi mevsimi, ne zaman beni yaşatacaksın diye bekleşiyorlardı. Bak, bahar geldi. Tüm korkularını at da öyle gel. Korku sığmaz bizim gönülhanemize. O kadar obez ki, altında, ağırlığında eziliriz de, haybeye giden oluruz.
Çürümüş bir yalnızlığım var. Balkondan atlamaya pek bir niyetli. Karşıdan geldiğini görüyorum. Gözümü açsam mı, bu bir rüya mı? Bir tekme vurayım sözde asil, dertten öldüren yalnızlığıma…
Ben seninle aşkı istiyorum. Yalnızlığın sığar mı acılarına? Bırak, haydi, hepsini bırak da gel. Üç beş altınım vardı, aldatmacalarımdan kalma… ‘Sevmiyorum’ yalanıyla herkesi zengin sandığım. Onları da satıyorum yalancı kuyumcuya. ‘Sevmiyorum’lar başka yalancıların olsun, ben bizi seviyorum. Haydi gel sevgilim; gönül kelebeğim sana uçuyor. Ölmek bile varsa, bu aşkta dursun. Aşk varken ölmek bile güzel duruyor…
Dilara AKSOY
8 notes
·
View notes
Text
Sana vazgeçmemek için savaşlar verdim. mağlup oldum. çok kez öldüm. kendi mezarımı kazdım. bedenime yaralar bahşettim. sigaraya başladım. çok içtim. çocukluğumu öldürdüm. kendimi sakladım. yakalandım. kaçmak için her şeyi yaptım. kaçamadım. krizler geçirdim. odayi mezar hâline getirdim. ışıklarımı söndürdüm. pencereyi kapattım. yazılarımı yaktım. yalnızlığı ev belledim. sustum. ölümü bekledim. bir köşede ölümü diledim. her gün güneş doğdu. ben geceden kurtulamadım. karanlıktan kaçamadım. aynaya bakmadım. rol yapmaktan kendimi tanıyamaz oldum. oynamayı bıraktım. her şeyin zamanı var diyerek çekildim bir köşeye. bana yöneltilen soruları yanıtsız bıraktım. küfürler ederek kalktılar oturdukları masadan. yalnızlığıma sigaralar yaktım. kendimi öldürmeyi görev edindim. gittiğim balkon köşelerinde ölmeyi bekledim. gecelerce uykusuzluk ile savaştım. kazanamadım. sonra işte vazgeçmedim
10 notes
·
View notes
Text
Dünya bensiz de dünyaydı, darılmadım. Ürkek bir kız çocuğu gibi bugüne kadar neye uzandıysa elim benim olmaması için engel oldular hep. Neyin hayaliyle sabahı akşam, akşamı sabah ettiysem hayalden öteye geçmesine izin vermediler. Çok canım yandı çok defa. Ben kendimi büyüttüm, kendimi yaşattım. Ama bugün öyle bir noktaya geldim ki üzülmesin düşünmesin beni diye kıvrandığım anları sakladım annemden. Çok sigara içmeye başladım, ellerim gün geçtikçe daha çok titremeye başladı. Gözlerim kan çanağı uyudum uyandım. Asla yapmam dediğim ne varsa yaptım. Yaşadıklarımın hırsını kendimden böyle çıkardım. Neden yapmayacaktım ki? Ne kalmıştı benden geriye? Ne için iyi olmaya çalışacaktım? Ey Tanrım keşke sen de diğerleri gibi beni yabana atmasaydın. Çok seslendim sana çok. Duydun mu bilmiyorum ama ben artık soluyorum.
10 notes
·
View notes
Text
Benden vazgeçişinin üstünden aylar geçti sevgili. Anılarımızı bi hiçe sayıp gitmenin üstünden aylar geçti, her şey değişti. Sen değiştin, ben değiştim, bana olan duyguların değişti. Ama benim sana olan duygularım bi türlü değişmedi sevgili. Zorlasamda, ne kadar çabalasamda senin yaptığın gibi yapamadım, vazgeçemedim senden. Yerini ne kadar doldurmaya çalışsam da senin açtığın boşluğa kimseyi sığdıramadım. Aklımın bi köşesinde hep seni sakladım, her gün belki dönersin diye küçük bi umutta olsa seni bekledim. Ne kadar başkalarına gitsen de beni hatırlamanı istedim. Her yaptığı harekette, her dediği kelime de beni aklına getir istedim. Az da olsa beni özle istedim. Ama nerden bilebilirdim? Beni hiçe sayıp giden birisi beni hatırlar mıydı? Başkasına giden birisi beni özler miydi? Cevabını bilmediğim, bilemediğim bir sürü soru var içimde. Ve hangisi beni sana götürür bilmiyorum sevgili. Hangi cevap beni sana yakınlaştırır bilmiyorum. Ne kadar dönmeni istesem de bi o kadar da istemiyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar yaşayarak seni hatırlamak istemiyorum. Gerçek sevgi nedir sen öğrettin bana, sevgi gitmek değildi. Her şeye rağmen yanında olup destek olmaktı. Her zaman oturduğumuz bi bank vardı, hatırlarmısın bilmem. Oraya her oturuşumuzda bi gün ayrılırsak eğer buraya gelir seni beklerim derdim. Aylardır ordaydım sevgili. Bi gün bile uğramadin yanıma. Her gün seninle oturduğum banka, her gün tek başıma oturmaya gittim. Seni tekrar tekrar hayal ettim yanımda. Ama her geçen gün özlememi azaltarak bende uğramayı bıraktım oraya. Çünkü orda olmaya devam edersem, seni kaybettiğim gibi kendimi de kaybederdim sevgili. Seni o güzel gülüşünden öpüyorum, yüzün hic asılmasın.
26 notes
·
View notes
Text
Adın neydi senin? Nereden geldin, nereye gidiyordun tam olarak? Ruhun haymatlos, evet. Peki ya bedenin? Sana anlatacaklarım vardı, sen gitmeden önce.
Geldiğin gün, kendime bir kaç beden büyük yorgunluk almış, deniyordum. İnsanın kendini hiç hissettiği, dağın taşın ortasında kimsesiz bir şehirde, yapayalnızdım. Ruhumun kokusunu alıp, beni kurtarmaya geldin. Biliyordum ki bu coğrafyada ölmek kolay, yaşamak yoktu. Bana muhabbetinden bir parça böldün sonra gülüşüne bandım o lokmayı ve umuda sarılan bir çocuk gibi sarıldım sesine. Tanımadığım kişilerle ortak kaderler yazmayı severim, huyumdur. Çağdaşlarımı ışıkta arayıp öylece yanıma alamam ki. Ortak hikayeleri yazıp yazıp hafızamıza atarak bu günlere gelmiş bedenlerimiz. Senin adımların benden bir kaç sene fazla ama benim de hikayelerimin sesi bu farkı kapattığına göre aynı frekansta buluşabildik.
Sen o sırada tanımadığım gökyüzünde uçurtmanı saklıyordun. Bir kez ipi kesilmiş güzel hayallerinin bu yüzden artık daha dikkatli bakıyorsun yıldızlara. Rüzgarların açlığına emanet etmiyorsun sanırım artık uçabilen gelecek planlarını. Ne güzel! Aynı ben.
Ayrıca aynı fabrikanın ürünü değil benim maviliğim. Kendi elleriyle dikti bunu bana Tanrım. Aykırı bir renge boyadım ben sözlerimi, dıştan aynı laflar, hatıralar hep ama içinde öznel gelecek dikişleri.
Seninle tanışmadan önce, Tanrı kıyameti kopardı. Başım belada. Dardayım. Dikkat et yazdıklarım meraklı meleklerce okunuyor olabilir. Ben seviyorum seni diye zarar gelebilir yüzüne diye tüm yalnızlık işkencelerinde sustum. Bağır bağır adına susadım, saatlerde sustum. Yazamadım sana sen uzaklarda güvende kal istedim.
Sana anlatacaklarımı sana sakladım. Hiç yalan söylemedim, sırları emanet ettim. Sen de kendini hiç fildişi nazlara saklamadın, camdan yüreğine kendimden bir kaç satırla taşındım. Kendimi senden sakındım.
Sonra sen gittin ya, aslında yoktun belki ama tanımadığın ben çok öldü. Uyanıp, delirip, sarhoş kalıp kapı kapı seni bilen bir yabancı aradı. Vatansız kaldım, senin gibi adımı haymatlos koydular, tanımadığım sen söyle kırıldın mı bana?
(muhtemelen Kasım15)
5 notes
·
View notes
Text
Mezarlık ikinci evim oldu, gözlerimi kapatın yolu mezar taşına kadar gözlerim kapalı giderim, her yer toprak kokar ama ben yine de kokusundan bulurum onu, toprağı kendisi gibi kokuyo, gözlerine bakmayı özledim, ellerini tutmayı, sana sarılmayı, seninle komik filmler izlerken sana durmadan konuştuğun için kızmayı, uyurken saçlarıma dokunmanı, gülüşünü, sıcaklığını herşeyinle çok özledim seni. Yıllar geçti olmuyo sensiz, yapamıyorum, kendimi suçlamak yordu artık. Çık karşıma ölmedim ben de, şaka yaptım bak ben burdayım de. Yıllar oldu ya yıllar sensiz geçirdiğim çok yıl oldu. Kokun odamdan gitmiyo, gitmesin senden kalan tek kokun var bende. Yalvarırım beni sensiz bırakma. Gir rüyalarımaz orda buluşalım. Kokun gider diye kıyafetlerine dokunamıyorum. Parfümlerine dokunamıyorum biter diye, her gelişimde toprağından bi parça alıp saklıyorum, benden istemiştin saçını kesmemi kıyamadım atmaya sakladım şimdi sen öldün ben onlarla yetinmeye çalışıyorum. Yakın zaman da yanına gelirsem kızma bana güzelim tamam mı. Bu oğlan seni çok özledi dayanamadı artık yokluğuna..
2 notes
·
View notes