#kemik erimesi
Explore tagged Tumblr posts
mezbilisimm · 1 year ago
Text
Kemik Erimesi
Kemik erimesi veya osteoporoz, kemiklerin zamanla zayıfladığı ve kırılgan hale geldiği bir durumdur. Bu durum genellikle yaşla birlikte gelişir ve kadınlarda daha sık görülür. Kemiklerin yoğunluğunda azalma olduğunda kemikler kolayca kırılabilir. Kemik erimesini önlemek için, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli bir beslenme düzeni uygulamak ve D vitamini almak kemik sağlığını destekler. Ayrıca, sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek de kemik erimesine neden olabilir, bu nedenle bu alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir. Kemik erimesi erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde, kemik kırıkları ve duruş bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri yapmak da önemlidir.
0 notes
emrergin · 1 year ago
Text
emes
Bir kas hastalığı değil. Beyinle alakalı. Sinir hücreleriyle alakalı bir hastalık. Hani vücudun savunma hücreleri var ya işte bu hücreler bazen neyin düşman neyin dost olduğunu karıştırabiliyorlar, tıpkı kendi kendine kızıp başkalarına nezaket gösterirken kendisini itin götüne sokan şapşirikler gibi süngülerini vücuttaki bazı kısımlara yöneltebiliyorlar. Bunlara genel olarak otoimmün hastalık deniyor yani kendi kendine immün yani bağışığın kendisine dönmesi Ouroboros yani, ısıra ısıra bitiren dişler bir süre sonra fark ediyor ki son ısırdığı lokma kendisinin bağlı olduğu damağın ta kendisi. Kendisi kendisi kendisi yani. Kendileri.
Evimize bir kırkayak girdi geçenlerde. Peçeteyle öldürüvereyim diye niyet ettim, bastırdım ama ezemedim. Sübhanallah diyemedim çünkü haşmetmeabları öylesine pis bir koku saldı ki ortalığa öğürdüm kusayazdım elimle burnumu kapattım, camları açtım, öksürdüm, "Bu ne Aman Allah'ım bu koku ne" diye haykırdım. Hayvan benim ona saygı duymamama öyle bir misilleme yapmıştı ki kızamadım, haklıydı. Sadece saygı duydum, öyle böyle bir saygı değil. Cidden. Hanımla artık kırkayaklardan bahsederken "Beyefendi" diyoruz. Evimiz ormana yakın, etraf yeşillik, hukukumuz oldu o türle ve biz gelip geçiciyiz. Beyefendiler, değiller.
İşte bazen saygının en kestirme yolu da şöyle ağız tadıyla bir dayak yemek. Anlatabiliyor muyum? MS hastalığı daha önce, lisedeyken karşıma çıkmıştı. Hepimiz yedi yirmi dört ya dershanedeydik ya yurtlardaydık. İkiz biraderler vardı, ikisi de MS'ti. Hastalığın detaylarını sorup öğrenmemiştim ama çok ciddi bir hastalık olduğunu öğrenmiştim ki öyleymiş. Ölümcül sanıyordum, ki değilmiş ölümcül. Bu iki kardeş sağlıklarının el verdiği ölçüde çok sağlam ders çalışıyorlardı ve anlayamıyordum. Anlayamadığım şeyler de tıpkı korktuğum şeyler gibi saygı uyandırıyor bende. Kendileri, sanki sağlıkları onları yarı yolda bırakmayacak da, kazandıkları o şaşaalı üniversiteleri ağız tadıyla okuyabilecekmiş gibi harıl harıl harıl ders çalışıyorlardı. Ve anlayamadığım da buydu. Empati yapamıyordum, hastalık benim başıma gelmemişti, gelmeyecekti de, öyle sanıyordum. Adı bile abidik gubidikti, DJ der gibi, EFES der gibi, saçma sapan bir isim.
Saygıdeğer MS beyefendiler, kendileriyle böyle konuşulmasından hoşlanmıyorlar. Çok ciddi bir hastalık, bir direniş hikâyesi. Kendi kendisini işgal eden vücudun kendi kendisinden kurtulması. Kendi kendisinden çok çeken aklın kendi kendisini susturması. Kendi kendisini çok yoran vücudun kendi kendisini durdurması. Kendileri, üç aydır filan gündemimizin tam ortasında, uyanık olduğumuz her an konuşmalarımızda, gelecek planlarımızda burnunu uzatan şerefsiz bir ... beyefendi gibi duruyor.
Kendine bağışık bu hastalıkların kimisi romatizma gibi eklemleri, kimisi Kron hastalığı gibi bağırsağı, kimisi otoimmün hepatit gibi karaciğeri, kimisi üveyit gibi gözü, kimisi de MS gibi karıcığımı vuruyor. Hedefini şaşıran bağışıklık hücreleri MS özelinde, sinirleri bir kablo gibi düşünürsek dışındaki yalıtım plastiğine tekabül edecek miyelin kılıflarına saldırıyor. Kılıfını kaybeden kablolarda elektrik akışı azalıyor. Beynin esnekliği elverdiği ölçüde verilen komutlar kendisine başka bir güzergâh çizebiliyor olsa da bir süre sonra düşünsel işlevlerde, konuşmada, görmede, yürümede, dengede, yani kısacası merkezi sinir sisteminin sözünün geçtiği neresi varsa oralarda kiminde geçici, kiminde kalıcı sıkıntılar baş gösteriyor. Yazmaya elimin varmadığı başka durumlar da var, çünkü beyinciği ve omurilik soğanını da içine aldığımızda haliyle hayati işlevler de konuya dahil olup, içimizde bir mehabet uyandırıyor. Ömrü kısaltmıyor, ancak tedavisi de yok. Var olan ilaçlar durup durup depreşen bu beyefendilerin saldırganlığını azaltıp, saldırıların arasını açmaya yönelik. Ancak saldırıların durduğu bir vaka yok. Mevzubahis ilaçların da yan etkileri canavar gibi, ayrı bir saygıyı da onlar hak ediyor. Kimisi karaciğeri vuruyor, kimisi kemik erimesi yapıyor, kimisi kansere göz kırpıyor, kimisi elimizden tutup dansa kaldırıyor bizi, sahnede biz varız, dansımız acemi. Bu acıklı ezgi keman sesi değil, kendi hıçkırmalarımız. Bol dua bekleriz.
3 notes · View notes
ilayyd · 1 year ago
Text
Sanırım bende kemik erimesi başladı. Bu yaşta bunu da göremeden öleceğim diye çok korkuyordum.
5 notes · View notes
huseyinozdemirerk · 2 years ago
Text
Tahinin Faydaları ve zararları;
Beyni güçlendirir.
Kalp sağlığını korur.
Şişliği azaltır.
Astıma iyi gelir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bakır, fosfor, kalsiyum gibi çeşitli mineraller içerdiği için kemik yoğunluğunu artırır.
İltihabı olumlu etkiler.
Beyin sağlığına iyi gelir.
Cildi güzelleştirir.
Tansiyonu düşürür.
Kemik erimesi ile savaşır.
ZARARLARI;
Tahin de susam alerjisi olanlar için tehlikeli bir yiyecektir.
İçeriğindeki şeker ve doymamış yağ asitleri nedeniyle kronik iltihaba sebep olabilir.
Kronik iltihap birçok otoimmün hastalığın baş sorumlusudur.
Kandaki glukoz seviyesini arttırdığı için şeker hastaları tarafından kontrollü bir şekilde tüketilmelidir.
3 notes · View notes
ekipsaglik · 1 month ago
Text
Kış Aylarında Hangi Vitamin ve Mineralleri Almalısınız?
Tumblr media
Kış aylarında soğuk hava, kapalı ortamlarda geçirilen süre ve güneş ışığının azalması bağışıklık sistemimizi zayıflatabilir. Bu dönemde vücudumuzun sağlıklı kalabilmesi için vitamin ve mineral ihtiyacı artar. Kış aylarında hastalıklardan korunmak, enerjik hissetmek ve genel sağlığımızı korumak için bazı temel vitamin ve mineralleri düzenli olarak almanız gerekmektedir. Bu yazıda, kış aylarında hangi vitamin ve mineralleri almalısınız? sorusunun cevabını vereceğiz.
Kış Aylarında Alınması Gereken Vitamin ve Mineraller
Tumblr media
Kış Aylarında Alınması Gereken Vitamin ve Mineraller 1. D Vitamini Kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamamak, D vitamini eksikliğine yol açar. D vitamini, kemik sağlığını korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca vücudunuzun kalsiyumu emmesine yardımcı olur. Bu nedenle D vitamini eksikliği, özellikle kış aylarında kemik erimesi ve kırık riskini artırır. D vitamini kaynakları: - Güneş ışığı (az da olsa maruz kalmaya devam edin) - Yağlı balıklar (somon, sardalya) - Yumurta sarısı - D vitamini ile güçlendirilmiş süt ve portakal suyu Kış aylarında D vitamini seviyelerini korumak için günlük olarak D vitamini takviyesi almanız gereklidir. Yetişkinler için önerilen günlük D vitamini alımı 600-800 IU’dur, ancak kış aylarında bu miktarın artırılması gerekebilir. 2. C Vitamini C vitamini, bağışıklık sisteminizi destekleyerek soğuk algınlığı ve gribe karşı koruma sağlar. Ayrıca, vücudun detoks yapmasına, cilt sağlığını desteklemeye, kemik ve dişlerin korunmasına ve yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. Kolajen üretimi için de gereklidir, bu da cildin elastikiyetini ve eklem sağlığını destekler. C vitamini kaynakları: - Turunçgiller (portakal, limon, greyfurt) - Kivi - Çilek - Brokoli - Kırmızı ve yeşil biber C vitamini açısından zengin besinleri her gün tüketmelisiniz. C vitamini vücutta depolanmadığı için her gün yeterli miktarda almak önemlidir. Yetişkinler için önerilen günlük C vitamini alımı 75-90 mg’dır. İlginizi Çekebilir; Multivitaminlerin Bağışıklık Üzerindeki Uzun Vadeli Etkileri 3. Çinko Çinko, serbest radikallerle savaşarak bağışıklık sistemini destekler, dokuları onarır ve hormon dengesini sağlar. Kışın soğuk havalarda bağışıklığınızı güçlendiren önemli minerallerden biridir. Çinko kaynakları: - Kırmızı et - Kabuklu deniz ürünleri (istiridye, karides) - Kabak çekirdeği - Kuruyemişler (badem, kaju) - Tahıllar ve baklagiller Günlük çinko alımını artırmak, kış boyunca daha güçlü bir bağışıklık sistemi ve daha hızlı iyileşme süreci sağlar. Yetişkinler için önerilen günlük çinko alımı erkekler için 11 mg, kadınlar için 8 mg’dır. 4. Demir Demir, vücudunuzun enerji üretmesine ve oksijen taşımasına yardımcı olur. Kış aylarında demir eksikliği, halsizlik ve yorgunluk gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca soğuk havalarda vücut sıcaklığını düzenlemekte zorlanabilirsiniz. Demir, kışın enerji seviyenizi yüksek tutmak ve metabolizmayı sağlıklı bir şekilde sürdürmek için kritik öneme sahiptir. Demir kaynakları: - Kırmızı et - Ispanak - Mercimek ve nohut gibi baklagiller - Yumurta - Demir ile zenginleştirilmiş tahıllar Demir eksikliği, kış aylarında enerji düşüklüğüne ve soğuk algınlığına daha duyarlı hale gelmenize neden olabilir. Kadınlar için önerilen günlük demir alımı 18 mg, erkekler için ise 8 mg’dır. 5. Omega-3 Yağ Asitleri Omega-3 yağ asitleri, inflamasyonu azaltarak bağışıklık sistemini destekler. Ayrıca kalp sağlığı için de kritik öneme sahiptir. Kış aylarında artan iltihaplanma riski ve soğuk havaların damarlar üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, omega-3 yağ asitleri vücudunuzun direncini artırır. Omega-3 kaynakları: - Yağlı balıklar (somon, uskumru, sardalya) - Keten tohumu - Ceviz - Chia tohumu Omega-3 yağ asitleri, kış aylarında vücut savunmanızı güçlendirmek ve kalp sağlığınızı korumak için düzenli olarak tüketilmelidir. Haftada en az iki kez omega-3 açısından zengin besinler tüketmeye özen göstermelisiniz. İlginizi Çekebilir; Vitamin ve Minerallerin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri 6. B Vitaminleri B vitamini kompleksi, enerji üretimi ve sinir sistemi sağlığı için çok önemlidir. Kış aylarında artan stres ve yorgunlukla başa çıkmak için B vitaminlerine olan ihtiyacınız artar. Özellikle B6 ve B12 vitaminleri, bağışıklık sistemini destekler ve vücudun kırmızı kan hücreleri üretmesine yardımcı olur. B vitamini kaynakları: - Yumurta - Tavuk ve hindi eti - Balık - Tam tahıllar - Süt ürünleri B vitaminleri, kış aylarında enerji seviyelerinizi yüksek tutmak ve bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için her gün düzenli olarak alınmalıdır. Yetişkinler için önerilen günlük B12 vitamini alımı 2.4 mcg, B6 vitamini için ise 1.3-2 mg’dır. 7. Magnezyum Magnezyum, vücutta enerji üretimi, kas ve sinir fonksiyonları gibi birçok önemli işlevi yerine getirir. Kış aylarında soğuk hava ve stres, vücudun magnezyum ihtiyacını artırır. Ayrıca magnezyum, uyku düzenini destekler ve kışın sık görülen uykusuzluk sorunlarına karşı yardımcı olabilir. Magnezyum kaynakları: - Badem - Ispanak - Ay çekirdeği - Kabak çekirdeği - Tam tahıllar Magnezyum eksikliği, yorgunluk, kas krampları ve stres gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Yetişkinler için önerilen günlük magnezyum alımı erkekler için 400-420 mg, kadınlar için 310-320 mg’dır. Kış aylarında vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri eksiksiz almak, hem bağışıklık sisteminizi güçlendirir hem de enerjinizi yüksek tutar. D vitamini, C vitamini, çinko, demir, omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri ve magnezyum, soğuk aylarda sağlığınızı korumanız için kritik öneme sahiptir. Bu vitamin ve mineralleri içeren besinleri günlük diyetinize ekleyerek, kışı daha sağlıklı ve enerjik geçirebilirsiniz. İlginizi Çekebilir; B12 Vitamini ve Sağlıklı Beslenmedeki Rolü Sağlıklı Beslenme ve Bağışıklık Sistemi Güçlendirme Multivitaminlerin Enerji Üzerindeki Uzun Vadeli Etkileri Read the full article
0 notes
tibbi-birimler · 1 month ago
Text
Kas ve İskelet Sistemi: Vücudu Taşıyan Yapılar
İskelet sistemi, vücudumuza destek sağlayan kemiklerden oluşur ve iç organlarımızı korur. Kaslar ise bu kemiklere bağlıdır ve hareketimizi sağlar. Kas-iskelet sistemi, yürümek, koşmak, eğilmek gibi tüm fiziksel aktiviteleri yönetir. Düzenli egzersiz, kasların ve kemiklerin güçlü kalmasını sağlar ve özellikle yaşlanma sürecinde kemik erimesi gibi hastalıkları önler.
0 notes
birpaylass · 3 years ago
Text
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/uykusuzluk-problemi-imsomnia-nedir.html
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
Tumblr media
Uykusuzluk Problemi (Imsomnia) Nedir ?
Uykusuzluk, uykuya ani dalmayı imkansız veya imkansız hale getiren bir uyku bozukluğudur. Uykusuzluk, uykuya dalmayı, çok erken kalkmayı veya uykuyu bölmeyi zorlaştırabilen yaygın bir uyku bozukluğudur. Imsomnia durumunda olan bir kişi uyandığında kendini Yorgun bitkin ve uykusunu almamış hiç uyumamış bir şekilde hissedebilir. Uykusuzluk sadece vucudumuzun enerji seviyelerini ve ruh halini değil, aynı zamanda sağlığımızı da ciddi şekilde etkilemektedir, üretkenliği ve yaşam kalitesini de önemli ölçüde etkilendiği bilimsel olarak sonuçlar ortaya koymuştur. Uykusuzluk (Imsomnia) Nedir ?
Reklam ( Uykusuzluk Nedir? )
Skolyoz (Omurga Eğriliği) Tanımı 
Kemik Erimesi (osteoropoz) Nedir?
Sağlık belgesi Nasıl Alınır
Fibromiyalji Nedir?
Uyku yeterliliği insanoğlunda bünyeye göre değişmektedir normalde yetişkin bir kişi için uyku saatleri 6 – 8 saat arasında değişmektedir. Yine yetişkin olanlarda, bir süre sürebilen stres veya travma nedeniyle (akut)ismi verilen  uykusuzluk yaşayabilir. Ancak bir ay veya daha uzun süredir (kronik) uyku sorunu yaşayan kişilerin en kısa sürede doktoruyla görüşmeleri tavsiye edilir.
Uykusuzluk (Imsomnia) Başlıca Sebepleri Nelerdir ?
Yetişkin bir bireyde yaklaşık %50’si hayatlarının belirsiz zamanların da uykusuzluk  yaşayabilir ve her 10 kişiden 1’inde kronik uykusuzluk vardır. Uykusuzluk kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha çok görülmektedir  ve yaşlılarda gençlere göre daha sık görülür. Uykusuzluk çeşitli nedenlerle gelişebilir. Uykusuzluk yani Imsomnia’ya  neden olabilecek hastalıklar başlıca şunlardır; kronik stres, depresyon, duygusal veya bedensel rahatsızlık, psikolojik sorunlar, ilaç kullanımı, Çok fazla ses veya rahatsız edici ışığa maruz kalmak başlıca sebeplerindendir.
Uykusuzluk (Imsomnia) Semptomları  Nelerdir ?
Uykusuzluğunuz yaşam kalitenizi etkileyecek, sizi yorgun hissettirecek düzeye geldiğinde mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir. Kronik ve akut uykusuzluk çoğu zaman birbiriyle karıştırıldığı için insanlar çoğu zaman doktora gitmemekte ve  ertelemeyi tercih etmektedirler. Uyku bedensel ve ruhsal olarak önemli bir durumdur. Uyku yoksunluğu kişiyi psikolojik olarak etkileyeceği gibi ileride ciddi hastalıklara da neden olabilir. Imsomnia’nın belirtileri ise şunlardır; Yorgunluk, Geceleri uykunun bozulması, Anksiyete, Sabahları çok erken kalkmak, Uykudan sonra bile yorgunluk hissetmek, Sinirli bir ruh hali ve gün boyunca bir uyuklama hali belirtileri arasında görülmektedir.
0 notes
darkyayincilik · 6 months ago
Text
Doç. Dr. Eda Altun: Gizli tuza dikkat!
Kocaeli Şehir Hastanesi Nefroloji hekimi Doç. Dr. Eda Altun 20-26 Mayıs Dünya Tuza Dikkat Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Eda Altun ‘’ Aşırı tuz tüketimi kan basıncı yüksekliği, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, inme, obezite, kemik erimesi ve bazı kanser türlerine yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü günlük tüketilmesi gereken tuz miktarını 5 gr olarak saptamıştır. Günlük…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Yaz aylarında tüketilmesi gereken 6 meyve
https://pazaryerigundem.com/haber/170165/yaz-aylarinda-tuketilmesi-gereken-6-meyve/
Yaz aylarında tüketilmesi gereken 6 meyve
Tumblr media
Yaz mevsimi yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret değil. Yaz aylarına özel meyveleri de sofralarımızdan eksik etmememiz gerekiyor.
İSTANBUL (İGFA) – Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, 6 yaz meyvesinin sağlık marifetlerini paylaştı.
ÜZÜM
İçeriğindeki vitamin ve minerallerin yanı sıra sağlığımız için önemli olan pek çok bileşene sahip. Özellikle siyah üzüm, resveratrol içeriği sayesinde kalp ve damar sağlığında iyileştirici etkiye sahip. Demir içeriği sayesinde kansızlık sorunu yaşayanlar için kan üretimine destek olur. İçeriğindeki karotenoid sayesinde göz sağlığına katkı sağlar. Potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürür ve kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur. Ancak glisemik indeksi yüksek yani kan şekerini hızlı yükseltip düşüren bir meyve olduğu için özellikle diyabet hastaları dikkatli tüketmelidir.
KAVUN
Selenyum, beta karoten, C vitamini ve bazı antioksidan maddeleri bakımından zengindir. Bu sayede oksidatif stresi önleyerek serbest radikallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. C vitamini sayesinde cilt sağlığına da olumlu katkıları bulunur. İçeriğindeki beta karoten göz sağlığına iyi gelir. Yüksek su ve lif içeriğiyle sindirim sisteminin düzenli çalışmasını destekler. Potasyum içeriği ise kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur. Ancak fazla tüketimi ishale neden olabilir. Glisemik indeski yüksek bir meyve olduğu için diyabet hastalarının dikkatli tüketmesinde fayda var.
KARPUZ
Karpuz deyince akla likopen gelmeli. Likopen, meyve ve sebzelere kırmızı rengini veren bir antioksidandır. Besinler yoluyla aldığımız likopen kalp ve damar hastalıkları, diyabet, kanser ve kemik erimesi gibi birçok hastalığa iyi gelir. Karpuz ayrıca içeriğindeki sitrülin ve arginin sayesinde kan basıncını düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu lezzetli meyve sahip oduğu magnezyum ve potasyum sayesinde kas ağrılarına ve kramplara iyi gelirken, A, B6 ve C vitaminleri açısından da zengindir. Yüzde 90’dan fazlası su olduğu için vücudun özellikle yaz aylarında sıvı ihtiyacını karşılar. Lif içeriğiyle sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. 
ÇİLEK
Çilek C, K, E ve B grubu vitaminlerini içerir. Mineral olarak da kalsiyum, demir, magnezyum ve bakır açısından zengindir. İçerdiği antioksidanlarla kanserden koruyucu etkiye sahip. LDL dediğimiz kötü huylu kolesterolü düşürücü etkisi de var. Ayrıca kan şekerini dengeleyerek diyabet riskini düşürür, içerdiği B9 vitaminiyle yorgunluk ve halsizliğe iyi gelir.
Alerjik besinlerden biri olan çilek, deride alerjiye bağlı çeşitli reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca çilek pestisit içeriğinden dolayı yıkandıktan sonra 5-10 dakika karbonatlı suda bekletilmeli, ardından tekrar yıkandıktan sonra tüketilmeli. Pestisit; besinleri haşere, bakteri ve virüsten korumak için tarımda kullanılan kimyasal bir maddedir.
ERİK
Yüksek oranda C vitamini içeriğinin yanı sıra, A, K ve B grubu vitaminleri, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve antioksidanlar içerir. C vitamini içeriğiyle demir emilimini artırır. K vitamini ve magnezyum sayesinde kemiklerin güçlenmesine katkı sağlar. Diş etini güçlendirir. A ve C vitamini sayesinde vücutta kolajen üretimini destekleyerek kırışıklıkların oluşumunu geciktirir. İçerdiği beta karoten ile göz sağlığını korur. Lifli olduğu için tokluk sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına katkı sağlar ve kabızlığı önler. Kan şekerini dengelemeyi destekler. Bu nedenle diyabet hastaları rahatlıkla tüketebilir. Ancak erik ve tuz tüketimine dikkat edilmeli özellikle de böbrek ve tansiyon hastaları eriği tuzla tüketmemeli.
KİRAZ
A, C, B ve K vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, potasyum, manganez ve bakır mineralleri içerir. Özellikle A vitamini ve potasyumdan zengindir. Vücudun sodyum-potasyum dengesini sağlayarak tansiyonu düşürücü etkisi vardır. Vücuttan ürik asidin uzaklaştırılmasına yardımcı olur, gut ve eklem ağrılarına iyi gelir. Egzersiz sırasında inflamasyonu azaltır ve egzersiz sonrasında hızlı toparlanma sağlar. Melatonin içeriğiyle iyi ve kaliteli bir uykuyu destekler. Bol C vitaminiyle yaşlanma karşıtı etkisi de bulunur. Diyabet hastaları için ideal bir meyvedir. Yüksek lif içeriğiyle kabızlığa iyi gelir. Fazla tüketimi ishal yapabilir. Kalp ve tansiyon sorunu yaşayanlar kirazı dikkatli tüketmeli.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
renklihobi · 8 months ago
Text
Vücutta Bakır Eksikliğinin Nedenleri Belirtileri ve Tedavisi
New Post has been published on https://renklihobi.com/vucutta-bakir-eksikligi/
Vücutta Bakır Eksikliğinin Nedenleri Belirtileri ve Tedavisi
Tumblr media
İçindekiler
Bakır Eksikliğinin Vücutta Yarattığı Etkiler
Bakır Eksikliğinin Vücut Üzerindeki Etkileri
Bakır Eksikliğinin Nedenleri ve Risk Faktörleri
Bakır Eksikliğinin Nedenleri
Bakır Eksikliğinin Risk Faktörleri
Bakır Eksikliği Nasıl Önlenir ve Tedavi Edilir
Bakır Eksikliği Belirtileri
Sıkça Sorulan Sorular
Bakır eksikliği nasıl anlaşılır?
Bakır eksikliği hangi besinlerle giderilebilir?
Bakır eksikliği kimlerde daha sık görülür?
Vücutta bakır eksikliği yaşamın kalitesini olumsuz etkileyebilecek bir durumdur. Bakır, vücutta pek çok önemli süreç için gereklidir. Dolayısıyla, bakır eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu makalede, vücutta bakır eksikliği belirtileri ve nedenleri konusunda detaylı bir şekilde ele alacağız.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Vücutta bakır eksikliği belirtileri nelerdir?
Bakır eksikliği neden olur?
Bakır eksikliğini gidermek için neler yapılmalıdır?
Bakır Eksikliğinin Vücutta Yarattığı Etkiler
Bakır, vücutta birçok önemli fonksiyonu olan bir mineraldir. Vücuttaki enzimlerin aktivasyonunda yer alır, demir emilimini arttırır, bağışıklık sistemini destekler ve çok daha fazlasını yapar. Dolayısıyla, bakır eksikliği ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Bakır Eksikliğinin Vücut Üzerindeki Etkileri
Anemi: Bakır, demirin emilimini arttırarak vücutta sağlıklı bir kan yapısının oluşmasına yardımcı olur. Dolayısıyla, bakır eksikliği anemiye (kansızlık) yol açabilir.
Kemik ve Bağ Dokusu Bozukluğu: Bakırın, kollajen üretimi ve kemik mineralizasyonu üzerinde etkisi vardır. Bu nedenle, bakır eksikliği kemik erimesi ve bağ dokusu zayıflığına neden olabilir.
İmmün Sistem Zayıflığı: Bakır, antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini destekler. Bu nedenle, bakır eksikliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara yatkınlığı arttırabilir.
Sinir Sistemi Problemleri: Bakır, sinir iletimi ve beyin fonksiyonları için gereklidir. Bakır eksikliği sinir sistemi problemi olan nöropatiye yol açabilir.
Bakır eksikliğinin vücut üzerindeki etkileri göz ardı edilmemelidir. Dengeli bir beslenme programı ile bakır alımına dikkat edilmelidir. Ayrıca, eğer bakır eksikliği belirtileri görülüyorsa mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Bakır Eksikliğinin Nedenleri ve Risk Faktörleri
Bakır vücut için önemli bir mineraldir ve birçok fizyolojik süreçte rol oynar. Bakır eksikliği, vücudun doğru şekilde çalışmasını engelleyebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu makalede, bakır eksikliğinin nedenlerini ve risk faktörlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Bakır Eksikliğinin Nedenleri
Bakır eksikliği genellikle yetersiz beslenme veya sindirim sorunları nedeniyle ortaya çıkar. Ayrıca şu faktörler de bakır eksikliğine neden olabilir:
1. Yetersiz Bakır Alımı: Dengeli bir beslenme programı oluşturmak ve bakır açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir.
2. Malabsorpsiyon Durumları: Barsak sorunları, barsak iltihabı veya çölyak hastalığı gibi sindirim sistemi sorunları, bakırın emilimini engelleyebilir.
3. Yüksek Demir Alımı: Aşırı demir alımı, bakırın emilimini azaltabilir ve dolayısıyla bakır eksikliğine neden olabilir.
Bakır Eksikliğinin Risk Faktörleri
Bakır eksikliği risk faktörleri arasında şunlar bulunmaktadır:
Risk Faktörü Açıklama Yetersiz Beslenme Dengesiz ve yetersiz beslenme, bakır eksikliği riskini artırabilir. Gebelik ve Emzirme Gebelik ve emzirme dönemlerindeki kadınlar, bakır ihtiyacının arttığı için risk altındadır. Çölyak Hastalığı Çölyak hastalığı olan bireyler, bakır emiliminde sorun yaşayabilir.
Bakır eksikliği, vücut için ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle düzenli olarak bakır içeren besinler tüketmek ve sağlık uzmanlarıyla düzenli kontroller yapmak önemlidir.
Bakır Eksikliği Nasıl Önlenir ve Tedavi Edilir
Bakır, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için önemli bir mineraldir. Bakır eksikliği durumunda birçok sağlık sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle bakır eksikliğini önlemek ve tedavi etmek oldukça önemlidir.
Bakır eksikliğini önlemenin en etkili yolu dengeli bir beslenme düzenine sahip olmaktır. Bakır içeren gıdalar tüketerek vücudunuzun ihtiyacı olan bakırı karşılayabilirsiniz. Kuru meyveler, kuruyemişler, balık, su ürünleri, kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et ve baklagiller bakır bakımından zengin besinlerdir. Bu besinleri düzenli olarak tüketmek, bakır eksikliğini önlemenin en önemli adımlarından biridir.
Ayrıca, bakır takviyeleri de bakır eksikliğini önlemede ve tedavi etmede yardımcı olabilir. Ancak, bu takviyeleri kullanmadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir. Çünkü, vücuda gereğinden fazla bakır alınması da sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bakır Eksikliği Belirtileri
Bakır eksikliği belirtileri arasında anemi, kemik ve eklem ağrıları, zayıflık, cilt problemleri ve sinir sistemi sorunları bulunmaktadır. Bu belirtileri fark ederseniz, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışarak gerekli testleri yaptırmalısınız. Çünkü, belirtiler başka sağlık sorunlarının da habercisi olabilir.
Özetle, bakır eksikliğini önlemek ve tedavi etmek için dengeli beslenmeye dikkat etmek, bakır içeren gıdaları tüketmek ve gerektiğinde uzman bir doktora danışarak takviyeler kullanmak önemlidir. Bakır eksikliği belirtilerini fark ettiğinizde vakit kaybetmeden profesyonel bir yardım almanız sağlığınız açısından oldukça önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Bakır eksikliği nasıl anlaşılır?
Bakır eksikliği genellikle kan testleri ile tespit edilir. Ancak bazı durumlarda belirtilerin takip edilmesi ve klinik muayene de gerekebilir.
Bakır eksikliği hangi besinlerle giderilebilir?
Bakır eksikliği genellikle kırmızı et, deniz ürünleri, kuruyemişler ve baklagiller gibi besinlerle giderilebilir.
Bakır eksikliği kimlerde daha sık görülür?
Bakır eksikliği genellikle emziren kadınlar, yetersiz beslenen kişiler ve barsak hastalıkları olan bireylerde daha sık görülür.
0 notes
rayhaber · 23 days ago
Text
Osteoporozun Önemi ve Korunma Yolları
Osteoporoz ve Önemi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Gül Erden Hocaoğlu, kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hastalığının, özellikle yaşlı bireylerde önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. Hastaneden yapılan açıklamada, osteoporozun genellikle ağrı, kemik kırıkları, boy kısalması ve duruş bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterdiği ifade edildi.…
0 notes
draidinsalih · 8 months ago
Video
youtube
Kolanın zararları ile ilgili olarak yapılan bir çok araştırma sonrasında, beslenme uzmanları ve doktorlar fikir birliğindedir. Kolanın zararları ile ilgili başlıca bahsedilmesi gereken konular arasında şunlar bulunur:Kafein, kola içeriğindeki kafein sebebiyle bu içecek kişide bağımlılık geliştirebilir. Aynı zamanda hipertansiyon hastalığı riskini artırır. kafein uykusuzluk problemi de oluşturur.Aşırı şeker içeriği, 330 ml kolanın içerdiği şeker miktarı, bir yetişkinin günlük maksimum şeker alımını geçebilir. Aşırı miktarda basit şeker tüketimi, obezite, diyabet, kalp hastalığı ve diğer ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.Kola yüksek oranda fosforik asit içerir, asit diş minesini aşındırır. Bu da dişlerde çürük oluşumuna neden olur. Fazla fosfor içeriği kemik erimesi hızını da artırır.
1 note · View note
bilgilikus · 11 months ago
Text
Hareketli Yaşam, Sağlıklı Yaşam
Tumblr media
Hareketli yaşam tarzının sağlık üzerindeki olumlu etkileri inkar edilemez. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, egzersiz programları ve stres yönetimi gibi konuları kapsayan hareketli yaşam, beden ve ruh sağlığı için önemlidir. Bu yazıda, hareketli yaşamın önemi, fiziksel aktivitenin faydaları, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, egzersiz programları ve sporun ruh sağlığına etkisi gibi konuları ele alarak, hareketli yaşamın yaşam kalitesine olan olumlu etkileri üzerine odaklanacağız. Artık hareketli yaşam tarzını benimsemek için daha fazla neden bulacaksınız.
Hareketli Yaşamın Önemi
Hareketli bir yaşam tarzı sağlığımız için oldukça önemlidir. Günümüzün modern dünyasında, genellikle hareketsiz bir şekilde geçirilen saatler, birçok sağlık sorununa neden olabilir. Oturarak geçirilen uzun saatler, obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve sırt ağrıları gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle, aktif bir yaşam tarzı benimsemek hayati önem taşır. Birinci olarak, düzenli fiziksel aktivite, vücudunuzun genel sağlığını korumanıza yardımcı olur. Egzersiz yapmak, kalp ve dolaşım sistemimizin düzgün çalışmasını sağlar, böylece kalp hastalıklarının riskini azaltır. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak kan basıncını düşürerek hipertansiyon riskini azaltır ve kolesterol düzeylerini düzenler. Bununla birlikte, hareketsiz bir yaşam tarzı, kemik erimesi riskini artırabilir ve kas kütlesini azaltabilir. Bu nedenle, fiziksel aktivite, kas ve kemik sağlığının korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. İkinci olarak, hareketli bir yaşam tarzı, zihinsel sağlığımızı da olumlu etkiler. Egzersiz yapmak, stresi azaltmada etkili bir yöntemdir. Fiziksel aktivite, endorfin adı verilen doğal mutluluk hormonlarının salınımını artırır, bu da ruh halini iyileştirir ve depresyon riskini azaltır. Ayrıca, düzenli egzersiz yapan kişiler genellikle daha iyi uyurlar ve daha iyi odaklanır ve bilişsel fonksiyonlarını geliştirirler. Dolayısıyla, hareketli bir yaşam tarzı zihinsel sağlığımızı destekleyerek daha dengeli bir yaşam sürmemizi sağlar. Fiziksel Aktivitenin Faydaları Kalp sağlığını korur Kalp hastalıklarının riskini azaltır ve kardiyovasküler sistemimizi güçlendirir. Mental sağlığı iyileştirir Stresi azaltır, ruh halini iyileştirir ve depresyon riskini azaltır. Kas ve kemik sağlığını destekler Kemik erimesi riskini azaltır ve kas kütlesini artırır.
Fiziksel Aktivitenin Faydaları
Fiziksel aktivite, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçasıdır. Düzenli olarak yapılması, birçok sağlık faydasını beraberinde getirir. Fiziksel aktivitenin faydaları sadece fiziksel sağlıkla sınırlı kalmaz, aynı zamanda ruh sağlığına da olumlu etki eder. Fiziksel aktivitenin en önemli faydalarından biri obezite ve kilo kontrolüdür. Aktif bir yaşam tarzı, kalori yakılmasına yardımcı olur ve kilo alımını engeller. Dengeli bir diyetle birlikte düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olmanın anahtarıdır. Fiziksel aktivite aynı zamanda kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. Düzenli egzersiz yapmak, kardiyovasküler sistemimizi güçlendirir, kan basıncını düzenler ve kalp hastalığı riskini azaltır. Aerobik egzersizler, kalp atış hızını artırır ve daha fazla oksijen alınmasını sağlar. - İyi bir uyku düzeni sağlar. - Kemikleri güçlendirir ve osteoporoz riskini azaltır. - Kan dolaşımını artırır ve enerji seviyelerini yükseltir. Egzersiz Türü Faydaları Aerobik Egzersizler Kalp sağlığını iyileştirir, kilo kontrolüne yardımcı olur. Kuvvet Egzersizleri Kas gücünü artırır, kemik sağlığını korur. Esneklik Egzersizleri Vücut esnekliğini artırır, sakatlanma riskini azaltır. Fiziksel aktivitenin diğer önemli bir faydası ise ruh sağlığına olan olumlu etkisidir. Egzersiz yapmak, endorfin hormonu salgılanmasını tetikler ve stresi azaltır. Aktif bir yaşam tarzı, depresyon, anksiyete ve diğer ruh sağlığı sorunlarıyla mücadelede etkilidir. Düzenli egzersiz yapmak, kişinin enerjisini artırır ve daha iyi bir ruh hali sağlar. Fiziksel aktivite, yaşam kalitemizi iyileştirir. Daha iyi bir fiziksel sağlık, daha iyi bir zihinsel sağlık anlamına gelir. Düzenli egzersiz yapmanın sağladığı güçlü vücut ve zihin, daha aktif bir yaşam sürdürmemizi sağlar. Bu nedenle, fiziksel aktiviteyi günlük rutininizin bir parçası haline getirmek önemlidir. Aktif bir yaşam tarzı seçerek sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz.
Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları
Bir sağlıklı yaşamın temel bir parçası olan sağlıklı beslenme alışkanlıkları, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak için önemlidir. Doğru besinleri tüketmek, enerjimizi artırmak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve kronik hastalıklardan korunmak için gereklidir. Ancak, günümüzde fast food ve işlenmiş gıdaların yaygınlaşmasıyla birlikte sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek zor olabilir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek için dengeli bir diyet önemlidir. Doğru miktarda karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral içeren bir beslenme planı oluşturmak gerekmektedir. Bunun için sebze, meyve, tam tahıllar, süt ürünleri, protein kaynakları ve sağlıklı yağlar gibi çeşitli besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bol su içmek de sağlıklı bir beslenme alışkanlığının önemli bir parçasıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı beslenme sadece bir diyetle sınırlı değildir. Bunun yanı sıra porsiyon kontrolü, yemek saatlerine dikkat etmek ve düzenli olarak yemek yemek de önemlidir. Ayrıca, fast food ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, taze ve doğal besinleri tercih etmek sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek için gereklidir. - Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek için şunlara dikkat edebilirsiniz: - - Düzenli olarak sebze ve meyve tüketmek - - Tam tahıllı ürünleri tercih etmek - - Protein kaynaklarına yer vermek (et, balık, tavuk, baklagiller) - - Şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak - - Yeterli miktarda su içmek Öğün Önerilen Yiyecekler Sabah Kahvaltısı Yulaf ezmesi, meyve, süt veya yoğurt Öğle Yemeği Sebzeli salata, ızgara tavuk veya balık, kepekli ekmek Öğleden Sonra Atıştırmalığı Taze meyve veya kuruyemiş Akşam Yemeği Tam tahıllı makarna, sebzeli ve proteinli bir yemek Ara Öğün Yoğurt veya bir dilim tam tahıllı ekmek üzerine az miktarda peynir Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını sağlar ve uzun vadede sağlık sorunlarıyla mücadelede yardımcı olur. Bu nedenle, günlük hayatta sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemek ve yaşam tarzı haline getirmek önemlidir.
Egzersiz Programları Ve Öneriler
Egzersiz programları ve öneriler, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivite düzenli olarak yapılırsa, bedenimizi fit tutar, kalp sağlığını korur, kilo kontrolüne yardımcı olur ve genel olarak yaşam kalitemizi yükseltir. Egzersiz, sadece bedeni değil, aynı zamanda ruhu da olumlu etkiler. Bu nedenle, doğru egzersiz programını seçmek ve düzenli olarak uygulamak büyük önem taşır. Egzersiz yaparken dikkate almanız gereken ilk şey, hangi tür egzersizi yapacağınızdır. Eğer bir spor dalına ilginiz varsa, bu dalı seçebilir ve düzenli antrenmanlarla kendinizi geliştirebilirsiniz. Örneğin, futbol, basketbol, voleybol gibi takım sporlarına katılarak hem aktif olabilir, hem de sosyal bir çevre edinebilirsiniz. Eğer daha çok bireysel aktivitelerden hoşlanıyorsanız, yüzme, koşu, bisiklet gibi sporları tercih edebilirsiniz. Bu tür sporlar, vücudunuzun çeşitli bölgelerini çalıştırır ve genel bir fitness seviyesi sağlar. Egzersiz programınızı oluştururken, hedeflerinizi belirlemek önemlidir. Eğer kilo vermek istiyorsanız, kardiyo egzersizleri yapmak ve düzenli olarak kalori yakmak önemlidir. Bunun yanı sıra, kaslarınızı güçlendirmek ve vücut şeklinizi şekillendirmek istiyorsanız, ağırlık antrenmanlarına da zaman ayırmanız gerekebilir. Hedeflerinize uygun olarak düzenlenmiş bir egzersiz programı, size en etkili sonuçları sağlayacaktır. Egzersiz programınızı düzenlerken, haftalık olarak farklı aktiviteleri planlamak önemlidir. Farklı aktiviteler yapmak, hem vücudunuzu sıkılmaktan korur, hem de farklı kas gruplarını çalıştırmanıza olanak sağlar. Örneğin, bir gün koşu yapabilir, diğer gün yoga veya pilates gibi esneklik ve denge odaklı bir aktiviteye katılabilirsiniz. Bu şekilde, tüm vücudunuzu çalıştırarak daha hızlı ve etkili sonuçlar elde edebilirsiniz. Egzersiz Zaman Açıklama Koşu 30 dakika Yoğun kardiyo egzersizi Ağırlık kaldırma 45 dakika Kas gücünü arttırmak için Yoga 60 dakika Esneklik ve dengeyi geliştirmek için Tüm bunları bir araya getirecek olan şey ise disiplin ve düzenli bir yaşam tarzıdır. Her gün belirli bir saatte egzersiz yapmak, vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmelidir. Kendinize hedefler belirleyin ve bu hedeflere ulaşmak için gereken adımları atın. Unutmayın, düzenli ve planlı bir şekilde egzersiz yapmak, sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.
Sporun Ruh Sağlığına Etkisi
Sporun ruh sağlığına olan etkisi, fiziksel sağlığımızın yanı sıra zihinsel ve duygusal sağlığımızı da olumlu yönde etkileyen birçok fayda sağlar. Spor yapmak, endorfin adı verilen mutluluk hormonlarının salgılanmasını tetikler ve böylece kişinin genel ruh halini iyileştirir. Ayrıca spor, stresi azaltmada etkili bir yöntemdir ve sakinleşmemize yardımcı olur. Sporun ruh sağlığı üzerindeki etkilerini görmek için birkaç örnek verelim. Spor yapmak, özgüvenimizi artırır ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Özellikle düzenli olarak yapılan spor, depresyon ve anksiyete riskini azaltır. Spor sayesinde daha fazla enerji ve motivasyon kazanırız, hedeflerimize odaklanırız ve zihinsel olarak daha net düşünme yeteneği geliştiririz. Tabii ki, sporun ruh sağlığına etkisi sadece fiziksel aktiviteyle sınırlı kalmaz. Takım sporları ve grup egzersizleri gibi sosyal aktiviteler, kişinin sosyal bağlantılarını güçlendirmesine ve sosyal destek sistemlerini oluşturmasına yardımcı olur. Bu da bireyin mental sağlığını destekler. - Spor, ruh sağlığını olumlu yönde etkiler. - Spor yapmak endorfin hormonlarının salgılanmasını tetikler. - Spor düzenli yapıldığında stresi azaltır ve sakinleşmeye yardımcı olur. Fiziksel Faydaları Psikolojik Faydaları - Vücut şeklini düzenler- Kilo kontrolünde yardımcı olur- Kalp sağlığını destekler - Daha iyi bir ruh hali- Özgüvenin artması- Depresyon ve anksiyete riskinin azalması - Kuvvet ve dayanıklılığın artması- Kemik sağlığını korur- Dolaşım sistemini destekler - Daha fazla enerji ve motivasyon- Hedeflere odaklanma yeteneğinin gelişmesi- Daha net düşünme - İyi bir uyku düzeninin oluşması- Bağışıklık sistemini güçlendirir- Metabolizmayı hızlandırır - Sosyal bağlantıların güçlenmesi- Destekleyici sosyal ağların oluşması
Stres Yönetimi Ve Hareketli Yaşam
Stres, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Günümüzde yoğun çalışma temposu, sosyal zorluklar ve kişisel sorunlar nedeniyle birçok insan stresle mücadele etmektedir. Stresin uzun süreli etkileri fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Birçok kişi, stresle başa çıkmak için haplara, terapilere veya alternatif yöntemlere başvururken, hareketli bir yaşam tarzı da stres yönetiminde etkili bir rol oynayabilir. Hareketli bir yaşam tarzı, fiziksel aktiviteyi günlük rutinin bir parçası haline getirmek demektir. Yani, düzenli olarak spor yapmak, egzersiz yapmak, yürüyüşe çıkmak veya dans etmek gibi aktiviteleri hayatınıza dahil etmek stresin etkilerini azaltabilir. Egzersiz, vücudun endorfin salgılama mekanizmasını harekete geçirerek, stresi azaltmada önemli bir rol oynar. Endorfinler, beyindeki "iyi hissetme" hormonlarıdır ve stresle mücadelede doğal bir antidepresan etkisi sağlayabilir. Ayrıca, hareketli bir yaşam tarzı, stresin yarattığı fiziksel ve zihinsel gerilimi azaltmaya yardımcı olabilir. Stres, vücutta kas gerginliği, baş ağrısı, uyku sorunları ve sindirim problemleri gibi belirtilere yol açabilir. Ancak düzenli fiziksel aktivite, kasları gevşetir, kan dolaşımını artırır ve vücudun rahatlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda, stresin yarattığı zihinsel bulanıklığı azaltabilir ve zihinsel odaklanmayı artırabilir. Sağlıklı bir beslenme alışkanlığına sahip olmak, stresle başa çıkmak için önemli bir unsurdur. Çünkü stres, birçok insanı yeme alışkanlıklarını bozmaya iter ve sağlıksız yiyecekler tüketmeye yönlendirir. Ancak tam tersine, dengeli bir beslenme planı, vücudun stresle mücadele etmesine yardımcı olur. Egzersiz Programı Süre Gün Sayısı Koşu 30 dakika Haftada 3 gün Yoga 1 saat Haftada 2 gün Jimnastik 45 dakika Haftada 2 gün
Hareketli Yaşamın Yaşam Kalitesine Etkisi
Hareketli bir yaşam tarzı birçok fayda sağlar ve genel yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak, vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasını destekler, sağlıklı bir şekilde kilo kontrolü sağlar ve kalp sağlığını iyileştirir. Spor yapmak, enerji seviyesini artırır ve günlük yaşamda daha iyi bir performans sergilemenizi sağlar. Ek olarak, hareketli bir yaşam tarzı, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Egzersiz yapmak, stresi azaltmaya yardımcı olur ve depresyon ile anksiyeteyi hafifletir. Spor yapmak endorfin hormonlarının salınmasını tetikler ve daha mutlu, enerjik ve pozitif bir ruh hali yaratır. Bununla birlikte, hareketli bir yaşam tarzıyla birlikte sağlıklı beslenme alışkanlıklarının da sürdürülmesi önemlidir. Dengeli bir beslenme planı, vücuttaki besin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Yeterli miktarda su tüketmek, sağlıklı bir kilo korumak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve sindirim sistemini düzgün çalıştırmak için önemlidir. Hareketli Yaşamın Faydaları Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları Sporun Ruh Sağlığına Etkisi Vücut fonksiyonlarını destekler Dengeli beslenme planı Stresi azaltmaya yardımcı olur Kalp sağlığını iyileştirir Yeterli su tüketimi Depresyon ve anksiyeteyi hafifletir Enerji seviyesini artırır Sağlıklı kilo kontrolü Endorfin hormonlarının salınmasını tetikler
Sık Sorulan Sorular
Hareketli bir yaşamın önemi nedir? Hareketli bir yaşam, sağlıklı bir yaşamın temel taşıdır. Düzenli fiziksel aktivite, enerji seviyelerini artırır, kilo kontrolüne yardımcı olur ve kalp-damar sağlığını iyileştirir. Fiziksel aktivitenin faydaları nelerdir? Fiziksel aktivite, kasları güçlendirir, esnekliği artırır, kemik yoğunluğunu artırır, stresi azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşlanmayı geciktirir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları nelerdir? Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, dengeli ve çeşitli bir beslenme planını içerir. Bu plan, yeterli miktarda meyve, sebze, tam tahıllar, protein ve sağlıklı yağları içermelidir. Ayrıca fast food ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Egzersiz programları ve öneriler nelerdir? Egzersiz programları kişinin hedeflerine ve mevcut fiziksel durumuna bağlı olarak değişir. Ancak genel olarak, haftada en az 150 dakika orta yoğunluklu aerobik egzersiz yapmanız ve haftanın en az 2 günü direnç egzersizi yapmanız önerilir. Sporun ruh sağlığına etkisi nedir? Spor, ruh sağlığını olumlu yönde etkiler. Düzenli fiziksel aktivite, endorfin adı verilen doğal "iyi hissetme" kimyasallarının salınımını artırır ve stresi azaltır. Aynı zamanda özgüveni artırır, depresyonu ve anksiyeteyi azaltır. Stres yönetimi ve hareketli yaşam arasındaki ilişki nedir? Hareketli bir yaşam, stresi yönetmede etkili bir araçtır. Egzersiz yapmak, stres hormonlarının azalmasına yardımcı olur ve rahatlama sağlar. Aynı zamanda stresle başa çıkmak için daha sağlıklı stratejiler öğrenmeye yardımcı olabilir. Hareketli yaşamın yaşam kalitesine etkisi nedir? Hareketli bir yaşam, yaşam kalitesini artırır. Düzenli egzersiz, enerji seviyelerini yükseltir, yaşam süresini uzatır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel bir iyi hissetmeyi sağlar. Aynı zamanda fiziksel bağımsızlığı artırır ve günlük aktiviteleri daha kolay yapmanızı sağlar. Read the full article
0 notes
haber71net · 1 year ago
Link
Halk arasında ‘kemik erimesi’ olarak bilinen osteoporoz, kemik mineral yoğunluğunda azalmaya ve kırık riskinde artışa sebep olan önemli bir hastalık. Kemiklerin yeterince mineral depolayamaması veya k... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
psikologline · 1 year ago
Text
D Vitamini Eksikliği
Tumblr media
D vitamini eksikliği, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın bir durumdur. Bu vitamin, kalsiyum ve fosfat metabolizması üzerinde önemli bir rol oynar, bu da kemiklerin güçlü ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Güneş ışığına yeterince maruz kalmamak, yeterli D vitamini içeren gıdaları tüketmemek veya vücudun D vitaminini düzgün bir şekilde emmemesi, bu vitaminin eksikliğine neden olabilir. D vitamini eksikliği, kemik erimesi (osteoporoz), kemik ağrısı, kas zayıflığı ve buna bağlı olarak düşme riskinde artış gibi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Çocuklarda ise bu eksiklik raşitizme, kemiklerin düzgün büyüyüp gelişmemesine ve deformasyonlara yol açabilir. D vitamini eksikliğinin belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, kas ağrıları, eklem ağrıları ve depresyon bulunabilir. Bu belirtiler genellikle hafif ve belirsiz oldukları için çoğu kişi tarafından göz ardı edilebilir. Ancak eksiklik ciddi boyutlara ulaştığında, sağlık üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir. Bu nedenle, D vitamini seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmek ve gerekirse takviye almak önemlidir. D vitamini eksikliğinin önlenmesi ve tedavisi için güneş ışığına düzenli olarak maruz kalmak, D vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek ve gerekirse doktor tavsiyesi ile D vitamini takviyesi almak etkili yöntemler arasında yer almaktadır.
D Vitamini Eksikliği Nedir?
D Vitamini eksikliği, vücuttaki D vitamini seviyelerinin yeterince yüksek olmaması durumudur. D vitamini, kemik sağlığı, bağışıklık sistemi fonksiyonları ve hücre büyümesi gibi birçok hayati işlevi destekleyen bir vitamindir. Eksiklik, yeterli güneş ışığına maruz kalmamak, yetersiz beslenme ve vücudun D vitamini üretme veya kullanma yeteneğindeki sorunlardan kaynaklanabilir.
D Vitamini ve Vücuttaki Rolü
D vitamini, kalsiyum ve fosfat metabolizmasını düzenleyerek kemiklerin sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde modülatör bir etkisi vardır ve bazı kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. D vitamini ayrıca, kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi birçok sağlık durumuyla ilişkilendirilmiştir.
D Vitamini Eksikliğinin Nedenleri
D vitamini eksikliğinin birkaç ana nedeni vardır. Bunlar arasında yeterince güneş ışığına maruz kalmamak, cilt rengi, yaş, kilo ve belli ilaçları kullanmak bulunmaktadır. D vitamini ayrıca, sınırlı sayıda yiyecekte doğal olarak bulunur ve bazı yiyeceklerde ise takviye olarak eklenir.
Risk Faktörleri
Yaşlılar, obez bireyler, koyu tenli insanlar ve güneş ışığından yeterince faydalanamayanlar D vitamini eksikliği açısından daha yüksek risk altındadır. Ayrıca, bazı sağlık durumları ve ilaçlar da D vitamini metabolizmasını etkileyebilir.
Tumblr media
D Vitamini Eksikliğinin Belirtileri ve Etkileri
D vitamini eksikliğinin belirtileri arasında kemik ağrısı, kas zayıflığı, yorgunluk ve depresyon bulunabilir. Bu belirtiler genellikle yavaş gelişir ve fark edilmesi zor olabilir.
Fiziksel Sağlık Üzerine Etkiler
D vitamini eksikliği, kemik erimesi (osteoporoz), kemik yumuşaması (osteomalazi) ve çocuklarda raşitizm gibi ciddi kemik hastalıklarına yol açabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve enfeksiyonlara karşı direnç azalabilir.
Psikolojik ve Nörolojik Etkiler
D vitamini eksikliği, depresyon, anksiyete ve bilişsel düşüşle bağlantılı olabilir. Bu durum, yaşlılarda demans riskini artırabilir.
Uzun Vadeli Komplikasyonlar
Uzun vadeli D vitamini eksikliği, kronik hastalıkların gelişmesi, kemik sağlığı üzerine olumsuz etkiler ve genel yaşam kalitesinin düşmesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Tanı ve Testler
D vitamini eksikliği, kan testleri yoluyla teşhis edilebilir. Bu testler, vücuttaki D vitamini seviyelerini ölçer ve eksiklik olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.
Tumblr media
Kan Testleri ve Değerlendirme
D vitamini seviyeleri, 25-hidroksivitamin D testi ile ölçülür. Optimal seviyeler, genellikle 20-50 ng/mL arasında değişir, ancak bu değerler bireyden bireye ve farklı sağlık kuruluşlarına göre değişebilir.
D Vitamini Seviyelerini Anlama
D vitamini seviyeleri düşük olduğunda, sağlık profesyonelleri genellikle D vitamini takviyeleri ve diyet değişiklikleri önerebilir. Güneş ışığına maruz kalmak da D vitamini seviyelerini artırmada etkili olabilir. Bu başlıklar altında yapılan açıklamalar, D vitamini eksikliği hakkında derinlemesine bir anlayış sunar ve okuyuculara bu konuda bilgi edinmeleri için kapsamlı bir kaynak sağlar.
Tedavi Yöntemleri
D vitamini eksikliği genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve medikal tedaviler aracılığıyla yönetilir. Bu tedavi süreci, eksikliğin derecesine, nedenine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tumblr media
D Vitamini Takviyeleri
D vitamini eksikliği saptandığında, doktorlar genellikle D vitamini takviyeleri önerebilir. Bu takviyeler, vücuttaki D vitamini seviyelerini hızlı bir şekilde yükseltmeye yardımcı olabilir. Dozaj, kişinin yaşına, cinsiyetine, sağlık durumuna ve D vitamini eksikliğinin derecesine bağlı olarak değişir.
Beslenme ve Diyet
D vitamini açısından zengin gıdaların tüketilmesi de eksikliği gidermede önemli bir rol oynar. Somon, uskumru ve sardalya gibi yağlı balıklar, yumurta sarıları ve D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünleri bu gıdalara örnektir.
Güneş Işığının Rolü
Vücut, cilde doğrudan etki eden UVB ışınlarına maruz kaldığında D vitamini üretir. Bu nedenle, günlük ortalama 10-30 dakika güneş ışığına maruz kalmak, D vitamini seviyelerini doğal yollarla artırabilir. Ancak, cilt kanseri riskini azaltmak için güneş koruyucu kullanımı önemlidir.
Önleme Stratejileri
D vitamini eksikliğini önlemek için dengeli bir diyet, yeterli güneş ışığına maruz kalmak ve gerektiğinde D vitamini takviyeleri kullanmak önemlidir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir diyet uygulamak ve yeterli miktarda güneş ışığına maruz kalmak, D vitamini seviyelerini optimize etmeye yardımcı olabilir.
D Vitamini Açısından Zengin Gıdalar
Balık, süt ürünleri ve D vitamini ile zenginleştirilmiş yiyecekler, bu vitamini doğal yollarla almanın harika yollarındandır.
Sonuç ve Yaşam Kalitesi
Etkili bir tedavi ve önleme stratejisi uygulamak, D vitamini eksikliğinin neden olduğu sağlık sorunlarını önlemeye ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
Tedavi Sonrası İyileşme
D vitamini takviyeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri, eksikliği tedavi ettikten sonra vücudu desteklemeye devam edebilir. Bu süreçte düzenli kan testleri, vücuttaki D vitamini seviyelerinin optimal düzeyde tutulmasına yardımcı olabilir.
D Vitamini Eksikliği ile Yaşamak
Bazı durumlarda, D vitamini eksikliği kronik bir durum olabilir. Bu durumda, uzun vadeli yönetim stratejileri ve düzenli tıbbi takip, eksikliğin neden olduğu olumsuz etkileri minimuma indirmeye yardımcı olabilir.
D Vitamini Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
D vitamini eksikliğinde vücutta neler olur?D vitamini eksikliğinde vücut, kalsiyum ve fosfat dengesini sürdüremeyerek kemiklerin zayıflamasına ve deformasyona uğramasına neden olabilir. Bu durum, yetişkinlerde kemik ağrısı ve güçsüzlüğe, çocuklarda ise raşitizm adı verilen kemik deformasyonlarına yol açabilir.D vitamini en hızlı nasıl yükselir?D vitamini seviyeleri, doğrudan güneş ışığına maruz kalmakla hızlı bir şekilde yükselebilir çünkü cilt, güneş ışığının etkisiyle D vitamini üretir. Bunun yanı sıra, yüksek dozda D vitamini içeren takviyeler kullanmak da eksikliği hızla gidermeye yardımcı olabilir.D vitamini eksikliğini gidermek için ne yapmalıyız?D vitamini eksikliğini gidermek için, güneş ışığına düzenli olarak maruz kalmak, D vitamini açısından zengin gıdaları tüketmek ve gerekirse doktor tavsiyesiyle D vitamini takviyeleri kullanmak önemlidir. Ayrıca, D vitamini seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirerek vücudunuzun ihtiyacına uygun bir tedavi planı oluşturmak da faydalı olacaktır.D vitamini eksikliği için ne yemeli?D vitamini eksikliğini gidermek için somon, uskumru ve sardalya gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, mantarlar ve D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleri tüketmek etkili olabilir. Ayrıca, günlük beslenme rutininize D vitamini açısından zengin gıdaları eklemek, vücuttaki D vitamini seviyelerini doğal yollarla artırmaya yardımcı olacaktır.D vitamini eksikliği nasıl hissedilir?D vitamini eksikliği genellikle kronik yorgunluk, kemik ve kas ağrısı, güçsüzlük ve depresyon gibi belirtilerle hissedilir. Bazı insanlar, eksikliğin etkilerini derinlemesine hissetmeyebilirken, diğerleri günlük aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanabilir ve genel bir sağlıksızlık hissi yaşayabilir. İlginizi çekebilecek diğer yazılar; - Laroxyl Nedir? Ne İşe Yarar? Yan Etkileri ve Kullananlar - Kalp Çarpıntısı Neden Olur? Kalp Çarpıntısına Ne İyi Gelir? - Sadakatsizlik: İlişkilerde Aldatmanın Arkasındaki Sebepler Read the full article
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 1 year ago
Text
Keçiboynuzu Özü Faydaları Nelerdir?
Keçiboynuzu Özü Faydaları Nelerdir?
Tumblr media
#Alerji, #BağırsakTemizliği, #BağışıklıkSistemi, #Besin, #CiltBakımı, #Demir, #DoğalTedavi, #Kalsiyum, #Keçiboynuzu, #KeçiboynuzuÖzü, #Lif, #Mineraller, #MükemmelBesin, #NefesDarlığı, #Potasyum, #Sağlık, #ŞifalıBitki, #Sigara, #SoğukSıkım, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #Vitaminler https://is.gd/PMBZJR https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/keciboynuzu-ozu-faydalari-nelerdir/
Keçiboynuzu özü faydaları, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve sigara içenler için balgam söktürücü olması gibi sağlık yönünden önemli etkilere sahiptir. Ayrıca, bu özün dişleri güçlendirdiği ve beyazlattığı da bilinmektedir. Keçiboynuzu özü, bağırsakları temizler ve cilt bakımında kullanılabilir. Keçiboynuzu özü özellikle kış aylarında; soğuk algınlığına, nefes darlığına karşı çok fayda sağlayan bir besindir. Özellikle soğuk sıkım keçiboynuzu özü bu açıdan daha faydalıdır.
Keçiboynuzu sağlık açısından oldukça ileri düzeyde bir meyvedir ve bilinen hiç bir yan etkisi yoktur. Yoğun bir lif kaynağıdır ve içerisinde ki etken maddeler; kalp-damar-beyin dostu maddelerdir. Ayrıca; bilinen en önemli özelliği astım, alerji, nefes darlığı, öksürük gibi sağlık sorunlarına inanılmaz faydalar sağlamasıdır. Özellikle sigara içenler için bulunmaz bir nimettir.
Keçiboynuzu özü ise bu etkilerin yoğunlaşmış halini ihtiva eden bir üründür. Özellikle tercih ederken mutlaka ve mutlaka soğuk press keçiboynuzu özü tercih edilmelidir. Isıl işlem görmüş hiç bir ekstre, doğalı kadar etki etmeyecektir. Keçiboynuzu özü toz şeklinde de temin edilebilir ve aynı etkileri gösterir.
Keçiboynuzunun ve Keçiboynuzu Özü Faydaları
• Kalsiyum bakımından süte nazaran  % 300 kat daha zengindir. • Özellikle çocukların bedensel ve zihinsel gelişimini büyük oranda desteklemektedir. Kemik sistemine büyük yararlar sağlamaktadır. Kemik erimesi ve kansızlık gibi sorunları önleyebilmektedir. Keçiboynuzu, özellikle bronşit sorunları, astım ve alerji gibi rahatsızlıkları önlemek için muhakkak çocuklarda alışkanlık haline getirilmedir. • Bağışıklık sistemini güçlendirerek, soğuk algınlığı, grip gibi hastalıkları önler • Sigara kullananlar için yukarıda belirttiğimiz gibi güçlü bir balgam söktürücüdür. • Keçiboynuzu ve keçiboynuzu özü mucizevi bir besindir.  İçeriğindeki gallik asidin pek çok fonksiyonu vardır. Ayrıca, karaciğeri yenilemekte, vücuttan ağır metallerin ve rasyasyonun atılmasına büyük oranda etki etmektedir. • Diş ve diş etlerinin güçlenmesine yardımcı olmakta ve tüketildiği vakit dişleri beyazlatmaktadır. • En etkili özelliklerinden birisi mükemmel bir bağırsak temizleyicisi olmasıdır. Düzenli tüketildiğinde, içeriğindeki yoğun lif sayesinde bağırsak hareketleri artar ve vücudu temizler. • Keçiboynuzunda ve keçiboynuzu özü içinde yağ, kafein, gluten ve kolesterol bulunmaz. Keçiboynuzu özü cinsel gücü arttıran bir besindir.
Keçiboynuzunun ve Keçiboynuzu Özü’nün İçindeki Mineral ve Vitaminler Neler?
Mineral olarak  Kalsiyum, Demir, Potasyum, Magnezyum, Fosfor, Çinko, Mangan, Sodyum bulunmakta,  Vitamin olarak ise A,D,E,B2,B3 vitaminlerini ihtiva etmektedir. Ayrıca gallik asit ve diğer fonksiyonel etken maddeleri içermektedir. Lif kaynağı olarak zengindir.
Keçiboynuzu Özü Nasıl Kullanılır? Keçiboynuzu Özü Fiyatı Ne kadar?
Keçiboynuzu özü, aç karnına yenirse tok tutar ve kilo vermek amacıyla kullanılabilir. Tok karnına tüketilirse kilo aldırıcı özelliği bulunur. Başkaca kullanım şekli yoksa, sabah ve akşamları birer çay kaşığı veya birer tatlı kaşığı tüketilebilir. Sütle birlikte de tüketilebilir. Ayrıca; şeker yerine tatlılara, keklere konur. Güzel bir dolgu malzemesidir. Aynı anda hem tatlandırıcı hem de kakao yerine kullanılabilir. Keçiboynuzu özü ile yapılan pasta ve keklerde genel olarak kakao ve şeker konmaz.
Eğer şeker sorununuz varsa özünü değil direk keçiboynuzunu tüketebilirsiniz. Lifli olduğu için insülin dalgalanması yaratmaz ayrıca tatlı isteğini bastırmaktadır.
Bizler mümkünse keçiboynuzunu en doğal yani meyve halinde tüketmenizi öneririz bu şekilde daha çok fayda içereceğini düşünüyoruz. Keçiboynuzu özü yetişkinler için uygun bir besindir. Uygun miktarlarda güvenilir bir besindir.
0 notes