#kek portakalı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Lona'nın Portakallı Çikolata Bombası Tarifi:
Malzemeler
2 yumurta (oda sıcaklığında),
1 çay bardağı toz şeker,
1 tatlı kaşığı sıvı portakal aroması,
2 paket vanilin,
1 paket kabartma tozu,
1,5 su bardağı pirin�� unu (yaklaşık),
1 tablet çikolata (parçalanmış) [150-200gr]
Sosu için;
Yarım paket çikolata sosu
250ml laktozsuz süt
Kaplara yapışmamaları için;
Sıvı yağ
Servis: 10 adet Cupcake
Yapılışı
Yumurtalar derin bir kapta, toz şeker kırılan yumurtaların üzerine ekileniyor ve blender ile önce yavaş sonra hızlı devirde çırpılarak pürüzsüz bir kıvam alıyor. Şeker tümüyle yumurtaları yedikten sonra bu karışıma portakal aroması giriyor. Düşük hızda o da çırpılarak yumurtayı ısırıyor. Bu karışımın içine vanilin ve kabartma tozları eklenip elle kaşık yordamıyla çırpılıyor. Pirinç unu da karışıma yavaş yavaş eklenirken çırpma devam ediyor. Bu esnada un eksik veya fazla gelirse ekleme durabilir veya artabilir, burada kıvamın krema halde kalması, krem şantiye dönüşmeden süt kremasına benzemesi gerekiyor. Kıvam unla bulanınca içine çikolata parçaları ekleniyor, parçalar kaşıkla karışan karışıma bulanıyorlar. Bu esnada fırın 110-130°C arasında önden ısınırken cupcake kağıtları tepsiye diziliyor. Kağıtların içleri hafifçe sıvı yağla yağlanıyor. Karışım kaplara dökülüyor ve fırına veriliyor.
Bu esnada çikolata sosu ocakta pişiyor ve fırını bekliyor.
Fırından ortalama 45dk sonra çıkan keklerin tam ortalarına orta boyda delik açılır (bir çubukla ya da tahta kaşık arkasıyla) ve henüz kaynayan fakat artık üzerinden buharı çıkmayan koyu kıvamlı çikolata sosu bu deliklere dökülür. İstenilen miktarda kıvamlı çikolata sosu eklendikten sonra ben üzerine süslemek için pembe şeker ekledim (fotoğrafta üzerinde crispy görünenler).
Yaratıcı olan değişik aroma ve süsleme yöntemleriyle tarif arzuya göre güncellenebilir. İçine portakal kabukları da dahil edilebilir. Tarifteki haliyle sonucun gizli ve sihirli kapıların kilidini açacak güçte bir enerjisi var. Tarifin Lonaca adı: Meleklere Gülümseyen Kek Portakalı
1 note
·
View note
Text
Yoo yoo kesinlikle en iyi dostlarım keke saplanmış çikolatalar ve çileklerin üzerine dökülen bal değil :)))
#çilek#şeker portakalı#kek#portakallı draje#fıstıklı çikolata#chocolate dream#strawberry#chocolate cake#chocolate#honey#honey with strawberry#orange chocolate#dessert#fantasy cake
4 notes
·
View notes
Note
portakalı sever misin? ben çok severim hele portakallı keke bayılırım
İkisinide severim ama en çok limonlu kek
7 notes
·
View notes
Note
portakalı sever misin? ben çok severim hele portakallı keke bayılırım
ben daha çok mandalina severim ama portakallı kek de severim
4 notes
·
View notes
Note
portakalı sever misin? ben çok severim hele portakallı keke bayılırım
Portakal severim kek sevmem sadece bol çikolatalı kek severim
2 notes
·
View notes
Note
portakalı sever misin? ben çok severim hele portakallı keke bayılırım
Portakallı ve limonlu kek favim
2 notes
·
View notes
Note
portakalı sever misin? ben çok severim hele portakallı keke bayılırım
Havuçlu kek favorimde portakallıda yerim nam nam
2 notes
·
View notes
Text
http://handanmutfakta.tumblr.com/
VİŞNELİ İRMİK TATLISI
Tabanı
200 gram petibör bisküvi
2 yemek kaşığı tereyağı
Bir yemek kaşığı Portakal kabuğu rendelenmiş
1 çay bardağı çekilmiş fındık
Muhallebisi
1 litre süt
1 su bardağı irmik
1 su bardağı toz şeker
1 çay bardağı çekilmiş fındık
1 paket vanilya
Vişne sosu
Bir kase dondurulmuş çekirdekleri ayıklanmış vişne
1 su bardağı su
5 yemek kaşığı toz şeker
2 yemek kaşığı nişasta
26cm yuvarlak kek kalıbı
Rondoda un haline getirdiğimiz bisküvilerimizi ve erimiş tereyağını ,çekilmiş fındık ve rende portakalı bir kaba alalım, güzelce karıştıralım. Hazırlanan karışımı kabımızın tabanına iyice üsten bir bardağın tersi ile bastırarak eşit yayalım .
Tencereye süt, irmik, toz şeker,fındık ve vanilyayı ekleyip kaynayana kadar karıştıralım.Kaynayıp koyulaşan muhallebimizi tabanı hazırlanan kalıba eşit şekilde yayalım..
Vişneli sosu için vişneyi derince bir tencereye alalım.Üzerine şeker ve suyun içerisinde çözdürdüğümüz nişastayı da ekleyerek karıştıralım.Sosumuzu karıştırarak kaynayıp kıvam alıncaya kadar pişirelim.Ardından muhallebimizin üzerine vişne sosunuda döküp buzdolabında soğumaya bırakalım .Yaz için hafif ve ferahlatıcı bir tat...Afiyet olsun.
0 notes
Text
Su İçeren Besinler Hangileri?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/su-iceren-besinler/
Su İçeren Besinler Hangileri?
İnsan vücudunun neredeyse üçte ikisi sudan oluşur ve vücudu oluşturan milyonlarca hücrenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için suya ihtiyacı vardır. Bu nedenle günlük su tüketiminin yeterli olmasına dikkat etmeli, su içeren besinler tüketerek vücudunuzun sağlıklı çalışmasına yardımcı olmalısınız.
Yeterince su içmemek vücudun susuz kalmasına neden olarak; yorgunluk, baş ağrısı, kas krampları, düşük tansiyon, hızlı kalp atışı ve cilt hassaslığı gibi semptomları ortaya çıkartır.
Su İçeren 9 Besin
Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu su miktarına ulaşabilmek için içeceklerin yanı sıra su içeriği yüksek bazı besinleri de beslenme programınıza ekleyebilirsiniz. Özellikle sıcak havalarda vücutta su ile birlikte elektrolit kaybı da söz konusudur.
Su içeren besinler ile vücudun sıvı elektrolit dengesini koruyabilmeniz mümkün. Sizin için yüksek oranda su içeren besinleri ve su miktarlarını aşağıda sıraladık:
1. Salatalık
Düşük kalori ve yüksek lif içeriğine sahip olan salatalığın neredeyse %96’sı sudan oluşur. Genellikle salata ve detoks suyu tariflerinde yaygın olarak kullanılan salatalık; C vitamini, K vitamini, potasyum ve magnezyum mineralleri açısından zengindir.
100 gramı sadece 16 kalori olan sebze özellikle kilo koruma ya da zayıflama diyetlerinin gözdesidir. Salatalığı kahvaltılarda söğüş şeklinde tüketebilir, salatalarınıza ekleyebilirsiniz.
Ayrıca yoğurdun içine ekleyerek cacık olarak ana yemeklerinizin yanında servis edebilirsiniz. Detoks suları ve yeşil smoothieler için de ideal bir seçenek olan salatalık, ödem atmaya da yardımcı olabilir.
2. Domates
Cilt dokusu, gözler ve bağışıklık sistemi için önemli bir vitamin olan A vitamini kaynağı domates, %95 oranında su içerir. Tüm su içeren besinlerde olduğu gibi düşük kalorili olan domatesin 100 gramı yaklaşık 20 kaloridir.
Aynı zamanda lif içeriği yüksektir ve likopen denilen antioksidan açısından da zengindir. Domatesi kahvaltılarda, salatalarda, soslarda ve yemeklerde kullanabilirsiniz.
Hem pişmiş hem de çiğ yenebilen besin, Türk mutfağında sıklıkla kullanılır. Çorbasını ya da dolmasını yapabilir, detoks içeceklerine ekleyerek sıra dışı bir lezzet yakalayabilirsiniz.
3. Ispanak
Yeşil yapraklı sebzeler dendiğinde ilk akla gelen sebzelerden biri olan ıspanak, %93 oranında su içerir. C vitamini başta olmak üzere folik asit, A ve K vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum, demir ve potasyum minerallerinden zengindir. Aynı zamanda antioksidan içeriği de yüksek olan sebze, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
Lif açısından da zengin olan ıspanak, sindirim sisteminin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Ispanak ile börek ve çörek hazırlayabilir, salatalar yapabilir ve kıymalı ya da zeytinyağlı yemekler pişirebilirsiniz. Ayrıca ıspanağı tüketmekte zorlanıyorsanız meyvelerle karıştırarak smoothie hazırlayabilirsiniz.
4. Mantar
Cilt hücrelerinin kendini yenileyebilmesi ve sinir sisteminin fonksiyonlarını düzenli bir şekilde yerine getirebilmesi için önemli bir vitamin olan B12 kaynağı mantar, %92 oranında sudan oluşur.
Aynı zamanda lif açısından da zengin olan mantar düşük kalorilidir ve zayıflama diyetlerinde tok tutucu özelliği sebebiyle tercih edilir. Tek başına ızgara, fırın ya da tavada pişirilebilen mantar ile birbirinden güzel soslar da hazırlanabilir.
Damaklarda kalıcı bir lezzet bırakan mantarı aynı zamanda soteleyebilir; pizza, makarna ve çorbalarda da kullanabilirsiniz.
5. Karpuz
Su içeren besinler dendiğinde ilk akla gelen meyvelerden biri olan karpuz %92 oranında su içerir. Ferahlatıcı etkisi ile sıcak yaz günlerini serinletirken düşük kalorisi ile kilosuna dikkat edenler için de ideal bir seçimdir. Su içeriği yüksek olduğu için mide hacmini doldurur ve tokluk hissini artırır.
A ve C vitaminlerinden zengin olan meyve aynı zamanda yüksek oranda lif ile potasyum, çinko ve bakır gibi mineraller içerir. Karpuzu diğer meyvelerle karıştırarak salata yapabilir ya da detoks içecekleri hazırlayabilirsiniz.
6. Portakal
Kış mevsiminin en sevilen meyvelerinden biri olan portakal iyi bir C vitamini kaynağıdır. Bu vitamin kas, kemik, tendon, arter ve cilt dokularının hasar görmesini engelleyen güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlarla mücadelesine yardımcı olur.
Portakalı ara öğünlerde tek başına tüketebileceğiniz gibi suyunu sıkarak diğer meyve suyu çeşitleri ile karıştırıp kahvaltıda içebilirsiniz. Diğer meyvelerle birlikte salatasını da yapabilirsiniz. Ayrıca kurabiye, kek, çörek gibi hamur işlerine kabuklarını rendeleyebilir ya da suyunu ekleyerek sıra dışı lezzetler hazırlayabilirsiniz.
7. Ananas
Potasyum, magnezyum, manganez ve C vitamini açısından zengin bir tropikal meyve olan ananas, %86 oranında su içerir. Kendine has bir aroma ve lezzete sahip olan meyveyi eşsiz kılan ise içerisindeki antioksidan bileşen bromelaindir. Bromelain iltihap önleyici özelliğinin yanı sıra metabolizmayı hızlandırıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici ve ödem atıcı etkilere sahiptir.
Ananas ile meyve salataları hazırlayabilir, detoks içeceklerine ekleyerek farklı bir aroma elde edebilirsiniz. Yüksek su içeriği sayesinde vücuttaki fazla ödemin atılmasına da yardımcı olan ananas, diyet listelerinin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alır.
8. Kabak
En çok tüketilen yaz sebzelerinden biri olan kabak yaklaşık %92 oranında su içerir. Yüksek lif içeriği sayesinde bağırsak hacmini artıran ve hızlandıran sebze, kabızlık gibi sindirim problemlerinin üstesinden gelmeye yardımcı olur.
100 gramı sadece 15 kalori içeren kabak; A, C ve K vitaminleri ile potasyum, magnezyum, manganez minerallerinden zengindir.
Bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını güçlendirerek enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltır. Kabağı sebze çorbasına ekleyebilir, yemeğini ve dolmasını yapabilir ya da hamur işlerinde iç olarak kullanabilirsiniz.
9. Brokoli
Küçük ağaç görünümü ve koyu yeşil rengi ile su içeren besinler arasında yerini alan brokoli, %90 oranında su içerir. K ve A vitaminleri, demir, kalsiyum ve folik asit gibi birçok önemli besin ögesine sahip olan sebze yüksek oranda antioksidan da içerir.
Antioksidan bileşenleri sayesinde toksinlerin ve suyun vücuttan atımı kolaylaşır, bağışıklık sistemi desteklenir. Aynı zamanda lif içeriği yüksek brokoli ile lezzetli yemekler hazırlayabilirsiniz.
Haşlayarak et yemeklerinin yanında garnitür olarak kullanabilir veya fırınlayıp üzerine yoğurt ekleyerek meze şeklinde tüketebilirsiniz. Ayrıca sıcak kış günleri için bol vitaminli sıcacık bir brokoli çorbası hazırlayabilirsiniz.
Su Tüketimi Neden Önemli?
Su; vücuttaki metabolik işlemler sonucu açığa çıkan toksin maddelerin ve atıkların atılmasından hücrelere besin ve oksijen taşınmasına, kanın damarlardan rahatça geçebilmesi için akışkanlığının arttırılmasından eklemlerin kayganlığına kadar pek çok hayati işlemde rol oynar.
Yetişkin bir bireyin günlük su ihtiyacı ortalama 2.5 litre civarındadır. Bu miktar kişinin yaşına, boyuna, kilosuna, kronik hastalığı olup olmamasına, cinsiyetine ve fiziksel aktivitesine göre değişiklik gösterir. Aynı zamanda hamilelik ve emzirme döneminde de kişinin su ihtiyacı farklılık gösterebilir.
Soğuk ya da sıcak su içmekte zorlanıyorsanız içine tarçın, limon, zencefil, karanfil gibi hoş aromaya sahip baharatlar ekleyerek su tüketimini arttırabilirsiniz. İçilen suyun kalitesi de vücuttaki biyoyararlılığı açısından önemlidir. Bakteri gibi patojen mikroorganizmalar ve zararlı kimyasallardan arındırılmış su tüketmelisiniz.
Su arıtma sektörüne yeni bir soluk getiren akıllı cam su tankı ile içme suyunda devrim yaratan Miato sayesinde evinizin konforunda hijyenik su içmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Miato cam tanklı akıllı su arıtma cihazı ile ihtiyaç duyduğunuz sağlıklı içme suyuna evde, iş yerinde; kısacası dilediğiniz yerde kolayca ulaşabilirsiniz.
0 notes
Link
Dondurucuda Portakal Suyu yazısını görünce oda ne diyebilirsiniz. Bir isim bulamadım açıkçası…
Yazdan kışa hazırlık yapıyoruz ya bu da kıştan yaza hazırlık Yazın çocuklarımıza mis gibi portakal suyu yapabilmek için her şey. Sıcak yaz günlerinde ev sıkımı portakal suyuna bizlerde hayır demeyiz.
İçine limon suyu da ilave edebilirsiniz. Hem vitamin deposu hem de lezzetli.
Dondurucuda Portakal Suyu Malzemeleri
Arzu ettiğiniz kadar Portakal
Buzdolabı Poşeti
Dondurucuda Portakal Nasıl Saklanır ?
Portakalları rendeleyelim ve yine buzdolabı poşetinde dondurucuya kaldıralım. Bunları da kek ve kurabiyelerde kullanabiliriz.
Rendelediğimiz portakalların kalan kabuğunu soyalım.
Portakalı dilimleyelim ve buzdolabı poşetlerine koyup kaldıralım.
Dondurucuda Portakal Suyu Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler
1 Poşet Dondurulmuş Portakal
1 Litre Su
1/2 Su bardağı Toz Şeker
Hazırlanışı
Dondurulmuş portakalı 1 litre suyun içine bırakalım.
Portakallar eridiğinde şekeri ilave edip blenderdan geçirin.
İsterseniz limon suyu ilave edebilirsiniz.
*Şeker ve su oranını zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.
0 notes
Note
Portakalı direk yiyorum ben suyunu midemde içiyorum orda güzel ama dirwk içince değil nxkwnckw
Kahvaltıda ne yiyeceğimi unuttum yine kek yemek zorunda kalcaz iyi mi
0 notes
Text
Evde Yetiştirebileceğiniz Ecza Deposu: Kamkat
Kamkat nedir dediğimizde kafanıza kocaman bir soru işareti oluştuğunu görür gibiyiz. Doğanın her güzelliğini bilemiyoruz ne yazık ki… Fakat onlarca faydalı bitki doğada yetişirken biz sadece bunların bazılarını biliyoruz. Şimdi karanlıkta kalmış ve faydalarıyla sizi şaşırtacak kamkat ile tanışma vakti. Onun bir diğer adı da; Kumkuat.
Daha önce bir kaç kez ismini duyan ona kumkat ve kumkuat gibi isimlerle tanıyanlar olabilir. Eğer bu zamana kadar ondan hiç haber almadıysanız ve görüp tadına bakmadıysanız gerçekten büyük eksiklik yaşamışsınız demektir. Aklınızdaki tüm sorulara cevap vermeyi hedefledik. Soran Bayan olarak kamkat nedir, faydaları nelerdir, nasıl kullanılır, nasıl yetiştirilir ve bakımı nasıl yapılır gibi tüm sorulara detaylı olarak cevap vereceğiz.
Şimdi hiç vakit kaybetmeden kamkatla sizi tanıştıralım ve onu mutfaklarınıza taşıyacak adımları atalım. Görünüşüyle tatlı mı tatlı, süslü ve sevimli bitkiyi sizde çok seveceksiniz.
Oda Kimmiş Diye Soranlara: Kamkat Nedir?
Zaten ilk görüşte farkına varacağınız kamkat, turunçgiller ailesinin bir ferdi. Biz kamkat olarak isimlendirsek bile halk arasında kumkuat, süs mandalinası ve hatta altın portakal gibi isimlerle tanınıyor. Diğer turunçgillerden ayrılmasının sebebi ise kamkatın kabuğunun da yenilebiliyor olması…
Boyut olarak mandalinadan bile minik olan minnoş meyve kamkat, limonu anımsatan görünüşü, tam olgun halinde portakalı andıran rengi ve ekşimsi tadıyla turunçgillerden olduğunu her fırsatta gözler önüne seriyor. Çok fazla çeşidi olan kamkat, evinize aldığınızda size sunduğumuz görsellerden farklı bir görünüme kavuşabilir. Bu yüzden paniğe gerek yok. Çünkü kumkuatlar değişik şekillerde olabilir.
Güzel ülkemizin Akdeniz iklimi gören şehirlerinde ve Rize’de görülen kamkat, Dünyada en fazla Çin ve Orta Asya’da yetişmektedir. Fakat kamkat nedir sorunun bizde en doğru cevabı; evde yetiştirebileceğiniz bir ecza deposudur… Doğallıksa doğallık, meyveyse meyve… Kendi ellerinizle kamkat yetiştirebileceksiniz çok hoş değil mi?
Hadi Canım Daha Neler Diyeceğiniz: Kamkatın Faydaları
Bağışıklık sistemini güçlendirdiğini sağır sultanın bile bildiği turunçgiller gibi kamkatta tam bir C vitamini deposu.
Hastalıklar için önceden alacağınız bir tedbir gibidir kamkat bitkisi. Çünkü C vitamini ona antioksidan özelliği de katıyor.
Sindirimde oluşacak sorunların üstesinden gelen kamkat, iştahsızlık, hazım sorunları ve mide bulantısı gibi sindirimle alakalı sorunlarla baş ediyor.
Sindirimdeki etkisini idrar söktürücü olarak da karşımıza çıkaran kumkuat sindirimi düzene sokuyor.
Boyundan büyük işlere kalkışan bu faydalı bitki A, B1, B2 ve B3 vitaminlerini yüksek oranda bulunduruyor. Sindirim sistemini güçlendirmek bu sayede çok kolay hale geliyor.
Sinirlerinize de hakim olmanızı sağlayan kamkat, sinir sisteminin daha düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Böylece sinir ve strese bağlı bağ ağrısı, uykusuzluk gibi problemler çözüme ulaşıyor.
Kolesterol problemi yaşayanların da yanında olan kumkuat, yükselen kolesterolü düşürüp dengeliyor.
Eğer yüksek tansiyon probleminiz varsa yine kamkatın faydalarından yararlanabilirsiniz. Çünkü bu minik bitki yüksek tansiyona da iyi geliyor.
Belki inanmayacaksınız ama içeriğindeki kalsiyum sayesinde kemik ve diş sağlığında da bu bitki harikalar yaratıyor.
Antiseptik özellikleri bünyesinde barındıran kamkat, küçük derecedeki besin zehirlenmeleri ve böcek ısırmaları gibi sorunlarda iyileşme evresinde yardımcı oluyor.
Minik bir hatırlatma: Probleminiz ciddiyse kamkatın faydalarından yararlanmak için aceleci olmayın, mutlaka önce doktorunuzla görüşün.
Kamkat Yetiştirme ve Kamkat Bakımı
Kamkat Fidesi Nereden Bulunur?
Bodur ağaçlar familyasından olan kamkat, tarlalarda ticaret amaçlı yetiştirilse de evde de kolayca yetiştirilebilir. Şimdilerde ev içi süs bitkisi olarak birçok kişi tarafından tercih edilen kamkat bitkisi, pazarlardaki çiçekçilerden ve çiçek satan dükkânlardan satın alınabilir. Fide satılan neredeyse her yerde kamkat yetiştirme konusunda küçük tüyolar alabilir ve kamkat fidesi bulabilirsiniz.
Kamkat Yetiştirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kamkat yetiştirme konusunda kararlıysanız dikkat etmeniz gerekenler var. Özellikle bakımı ve uzun ömürlü olması için bunları göz önünde bulundurmalısınız. Kumkuat bitkisinin sıcağı sevdiğini unutmayın. Soğuklarlar pek arası iyi olmayan kamkat, -4 derecenin altında pek yaşayamıyor. Kışın onun için ideal sıcaklık ise yaklaşık 13 derece…
Güneşli günleri sevdiği için onu kalın bir toprak saksıda yetiştirmeniz gerekmektedir. Bu sayede kamkat kökleri sıcağın etkisiyle yanmaz veya büyüyüp gelişmesine engel olan etkilere maruz kalmaz.
Kamkat Yetiştirirken Sulama Nasıl Yapılmalı?
Artık sizde bu vitamin deposunu evinizde yetiştireceğinize göre onu sularken de gerekenleri bilmeniz gerekiyor. Sıcağı sevdiğinden bahsetmiştik. Bu yüzden yazın daha sık, soğuk kış günlerinde ise daha seyrek olarak sulanmalıdır. Sularken toprağın her tarafına suyun geldiğini görmelisiniz. Saksı altındaki tabakaya da su koyarsanız kökler gerekli suyu buradan alacaktır.
Kamkat bitkisi meyvelerini verdiğinde hemen koparmayı planlamıyorsanız sulama miktarını azaltmalısınız. Bu sayede kamkat yetiştirme evresi biraz daha uzar ve uzun ömürlü olur.
Kamkat Mevsimi Ne Zaman Gelir?
Kamkat fidesini aldıktan sonra sabırsızlıkla bekleyeceğiniz süreç gelir: Kamkat mevsimi ne zaman?
Kamkat temmuz-ağustos aylarında çiçek açar. Sonbaharla da irileşir ve büyüme evresine başlar. Olgunluğa ise ocak-şubat veya mart gibi ulaşır. Eğer şu sıralar bir kamkat fidesi almak isterseniz üzerinde meyvelerle dolu bir fideye sahip olabilirsiniz.
Eğer kamkat yetiştirme işine başladıysanız ve uygun şartları oluşturduysanız bitkilerden düzenli meyve alabilirsiniz.
Büyüttüm, Besledim. Peki, Şimdi: Kamkat Nasıl Kullanılır?
Kamkatı meyve olarak aldınız ya da kamkat yetiştiriciliği ile bu güzel meyveleri elde ettiniz. Peki, bu meyveleri nasıl değerlendireceksiniz? Taze taze dalından kopardıktan sonra meyve olarak tüketebilirsiniz. Fakat kabuklarını soymayı sakın düşünmeyin. Ekşimsi bir tadı olsa da oldukça lezzetlidir. Bu tatlı lezzeti yakalamak için ikinci bir kamkatı yemeniz gerekebilir.
Taze taze dalından koparıp tüketmek dışında nefis reçeller veya marmelatlar yapabilir, dilerseniz koca bir yıl boyunca tüketebilirsiniz. Ayrıca iki eşit parçaya bölüp salatalara ekleyebilir, sosların içine de aroma olarak katabilirsiniz.
Hepsi bu kadar mı? Elbette hayır. Turunçgillerden olduğu için kamkatı kek ve kurabiye gibi atıştırmalıklara ekleyebilir ve böylece harika bir tat elde edebilirsiniz.
Kaynak: http://www.soranbayan.com/kamkat-nedir/
0 notes
Text
Dokuma'ya portakal parkı...
Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/dokumaya-portakal-parki/
Dokuma'ya portakal parkı...
Dokuma’ya portakal parkı
KEPEZ Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, eski Dokuma Fabrikası yerleşkesini oksijen parkı haline getiriyor. Zeytin bahçesinden sonra Dokuma arazisinde, 5 bin m2 büyüklüğünde portakal parkı kuruluyor. Başkan Hakan Tütüncü, Anadolu Oyuncak Müzesi’nden sonra çeşitli müzeler ile Akdeniz bölgesinin ilk bilim merkezini kazandıracağı Dokuma yerleşkesini, Antalyalıların nefes alabileceği botanik bir bahçe haline de getiriyor. Yüzlerce çam ağacının bulunduğu Dokuma’nın yeşil dokusuna, zeytin ağacından sonra kent merkezinde yaşayanların, bahar aylarında çiçeğinin kokusuna hasret kaldığı portakal ağacı da eklendi. Dokuma yerleşkesinde ilk olarak Akdeniz bölgesinin sembol ağaçlarından zeytinden bir bahçe oluşturuldu. Bu bahçeye yaklaşık 30 zeytin ağacı dikildi. Başkan Hakan Tütüncü şimdi de Dokuma’da, anısını yaşatmak ve gezinti amaçlı portakal parkı kuruyor. Dokuma Fabrikası’nın yanındaki ağaçsız 5 dönümlük alan portakal bahçesi oluyor. 200’e yakın portakal ağacı toprağa dikildi. DOKUMA’YA PORTAKAL PARKI Dokuma’da portakal bahçesini oluşturmaya başladıklarını belirten Başkan Tütüncü, Portakal ağaçları, Dokuma bahçesine dikilmeye başlandı. Hiçbiri fidan değil. Hepsi yetişmiş ağaç. Kısa sürede bu ağaçların üzerinde portakal meyvesini görme imkanımız olacak dedi. Antalya’nın portakalı ile meşhur olduğunu sözlerine ekleyen Tütüncü, şöyle dedi: “Antalya’nın sembolü portakal. Ama Antalya’ya gelen misafirlerin ya da Antalyalıların portakal ağacını görebileceği şehir merkezinde uygun bahçeler maalesef kalmadı. Dolayısıyla biz de gezinti amaçlı 5 bin m2 büyüklüğünde güzel bir portakal bahçesini Dokuma’ya kurabileceğimizi düşündük. Dokuma yerleşkesinin ağaçsız alanlarına portakal ağaçları dikerek, portakal parkı haline getiriyoruz. Bu bahçede sadece portakal ağacı olmayacak. Portakaldan elde edilecek ürünlerin satılacağı stantlar da bulunacak. Burada turunç reçeli, portakallı kek, portakal suyu gibi ürünleri hemşehrilerimize ikram edeceğiz. Zeytin bahçesinden sonra portakal bahçesini Antalya’ya armağan ediyoruz. Antalya’ya gelenler için güzel bir gezinti noktası olacak. Hayırlı uğurlu olsun.”
Dokuma’ya portakal parkı…
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/dokumaya-portakal-parki/
#antalya elmalı#antalya elmalı cinayeti#elmalı belediyesi haberleri#elmalı da öldürülen kadın#elmalı gündem gazetesi#Elmalı hava durumu#elmalı korkuteli arası trafik kazası#elmalı köyü haberleri#elmalı motor kazası#Elmalı namaz vakitleri#Elmalı sinemaları#elmalı son dakika#elmalı sondakika#Elmalıspor#Güncel Elmalı haberleri#gündem gazetesi#son dakika Elmalı haber ve gelişmeleri#trafik kazası#Elmalı
0 notes
Photo
Kek için
2 yumurta
60 g esmer şeker
60 g un
30 g tereyağı
Kan portakallı jöle için
160 ml kan portakalı suyu
1 yemek kaşığı esmer şeker
2 yaprak jelatin
Üzeri için
150 g bitter çikolata
Kan portakallı jöle için portakal suyu ve esmer şekeri bir sos tenceresine alın. Şeker tamamen eriyene kadar kaynatın. Jelatini minik bir kaseye alın. Üzerine soğuk su ilave edip bekletin. Jelatin yumuşadığında sudan çıkarın ve kan portakallı şuruba ilave edin. Jelatin tamamen çözünene kadar karıştırın. Jöleyi yağlı kağıt serili yuvarlak bir fırın kabına alıp buzdolabında birkaç saat donması için bekletin. Sünger kek karışımı için yumurta ve esmer şekeri geniş bir karıştırma kabına alın. Bir mikser takviyesiyle şeker tamamen eriyene kadar takribî 5 dakika çırpın. Un ve eritip soğuttuğunuz tereyağını da ilave ederek tüm malzeme iyice aynılaşana kadar çırpmaya devam edin. Karışımı yağlı kağıt serili muffin kalıplarına takribî birer yemek kaşığı olacak biçimde paylaştırın. Evvelden ısıtılmış 180 derece fırında 7-10 dakika pişirin. Fırından alıp soğuması için bir ızgara tel üzerine alın. Kan portakallı jöleyi buzdolabından çıkarın. 4 cm çapındaki yuvarlak bir kalıpla jöleden parçalar kesin ve yuvarlakları sünger keklerin ortasına yerleştirin. Üzeri için çikolatayı benmari usulü eritin ve sıcakken kan portakalı jölesinin üzerine sürün. Çikolata donduktan sonra servis yapın.
Kan portakallı sünger kek tarifi mi aramıştınız? Kan portakallı sünger kek , Kek Tarifleri ve binlerce resimli yemek tarifleri!>:)>>>>Sitemize "KAN PORTAKALLI SÜNGER KEK" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.Beğendiğiniz tarifi paylaşmayı unutmayın :) http://www.nefiskektarifleri.net/kan-portakalli-sunger-kek/
0 notes
Text
Portakallı Kek Tarifi ve Malzemeleri
Portakallı Kek Tarifi ve Malzemeleri
Portakallı kek bir bayanın yapmak istediği ve arkadaşlarına 5 çayında ikram edeceği en nefis atıştırmalıklardan biridir. Bu tarif ile beraber herkesin yaptığı portakallı kek ‘ten daha güzel sonuçlar elde edebilirsiniz, tek yapmanız gereken dikkatle okumak.
Haşladığınız ve iyice yumuşattığınız portakal dört eşit parçaya kesilir. Şekerin 3/1’ni rondoya alıp iyice çekin. Soğukta beklettiğiniz yumurta ve şekeri de oldukça iyi derecede köpürtün. Rengi beyazımsı olduğunda Ki en önemli noktalardan biridir bu, kabartma tozunuzu ekleyin. Spatula ile fold ettikten sonra dipten kenara doğru 4 tur spatula ile ters düz giderek birbirine karışmasını sağlayın.
Tamamen karıştırmadan cevizi de içine dahil edin ve 2 tur daha çevirin. Şimdi portakalı ve tereyağı ekleyebilirsiniz. 3 tur daha çevirin. Bu arada köpükleri kaybetmemeye dikkat edin 🙂 Daha önceden yağladığınız kalıba dökmeye başladın. Yaklaşık olarak 175 derecede 45 dakika pişirin. Ama unutmamanız gereken birşey var(!) 43. dakika da evinizde bulunan bir kürdan ile test edebilirsiniz. Eğer kürdan yapışmadan rahatça girip çıkıyorsa işlem tamamdır! Biraz beklettikten sonra kalıptan çıkartıp arkadaşlarınıza güzel bir sunum yapabilirsiniz. Afiyet olsun 🙂
Portakallı Kek Malzemeleri
3 Yumurta
1 Su Bardağı + 2 Yemek Kaşığı Şeker (225 Gr)
2 Su Bardağından 3 Yemek Kaşığı Eksik Un (240 Gr)
200 gr Erimiş Tereyağı (Erimiş olmalı)
1 Haşlanmış Portakal
1 yarım yemek kaşığı kabartma tozu (7 gr)
80 gr Ceviz (1 Paket)
http://www.hastacu.com/907-2/
#kek malzemeleri#kek nasıl yapılır#kek tarifi#kek yapmak#portakal#portakallı kek#portakallı kek malzemeleri#portakallı kek tarifi
0 notes