#kamu ilan bülteni
Explore tagged Tumblr posts
ferhatkanlidag · 2 years ago
Text
Ferhat kanlıdağ
Ticaret Bakanlığı sözleşmeli 750 muhafaza memuru alacak
Ticaret Bakanlığı sözleşmeli 750 muhafaza memuru alacak
Ticaret Bakanlığı sözleşmeli 750 muhafaza memuru alacak Ticaret Bakanlığından: SÖZLEŞMELİ MUHAFAZA MEMURU GİRİŞ SINAV İLANI I. GENEL BİLGİLER 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası ile 06.06.1978 tarihli 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslara” göre çalıştırılmak üzere, açıktan atama suretiyle…
Tumblr media
View On WordPress
3 notes · View notes
barkoturktv · 5 years ago
Text
İhracat rakamları açıklandı
Tumblr media
Ekim ayı ihracat rakamları, Denizli'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Denizli'nin ihracatın içinde bir şehir olduğunu söyledi.  Denizli'nin ihracat desteklerinden en fazla faydalanan illerin başında geldiğini belirten Pekcan, "Eximbank ihracat finansmanında Türkiye geneli ihracatın yüzde 26'sı Eximbank tarafından finanse ediliyor. Bu oran Denizli'de yüzde 50" dedi.  Türkiye'nin yüzde 5 büyüme hedefini yakalayacağına inandığını dile getiren Pekcan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istihdam odaklı kredi paketinin devreye alındığını açıklaması sonrası kamu bankalarının kredi faizlerinin aşağı yönlü hareket ettiğine işaret etti.  Bakan Pekcan, "Ben de burada size Eximbank ile ilgili bir müjde vermek istiyorum. Eximbank'tan KOBİ'lerimizin faydalanma oranını yüzde 72'lere çıkardık. Hedefimiz en kısa zamanda 73'e daha sonra 75'e çıkarmak. KOBİ'lerimize ve yüksek teknoloji ürün ihraç eden firmalarımıza TL bazında uyguladığımız faiz oranı bugün itibariyle 8,79'a düştü. Hayırlı uğurlu olsun." dedi. Ekim ayında 16 milyar 336 milyon dolar Dünyada 111 ülkenin Genel Ticaret Sistemi (GTS) verilerini kullandığı, bu rakamlarda Türkiye toprakları içinde yer alan serbest ticaret bölgelerinin dış ticaretinin de dahil edildiğini kaydeden Pekcan, Özel Ticaret Sistemi verilerine göre de rakamları açıklamaya devam ettiklerini ifade etti. Ekim ayı ihracat rakamlarını açıklayan Pekcan, şu bilgileri verdi: "Ekim ayı ihracat rakamımız GTS sistemine göre 16 milyar 336 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Hayırlı uğurlu olsun. Geçen sene ekim ayı ihracat rakamımız ise GTS'ye göre 16 milyar 590 milyon dolar. Burada sanki 250 milyon dolar geride kalmış gibi gözüksek de bu ihracat rakamı gerçekten çok iyi bir rakam. Bütün ihracat ailemize teşekkür ediyorum. Hatta eylül ayında yakalamış olduğumuz 15 milyar 120 milyon dolarlık ihracatımıza göre de 1 milyar 116 milyon dolar daha üstünde bir rakam oldu. ÖTS'ye göre ise geçen sene de bu sene de 15,6 milyar dolar. Orada bir fark yok. İlk 10 ayda kümülatif ihracatımız yüzde 2,1 artışla 148 milyar 842 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracattaki bu rakamlar ve olumlu performans bizlere ekonomimize ve ihracatçımıza güven vermeye devam etmektedir." Dış ticaret açığı yüzde 55,6 azaldı Net ihracatın Türkiye ekonomisinin büyümesine ilk 6 ayda verdiği katkının 9,7 puan olduğunu dile getiren Pekcan, ekim ayı ithalat rakamlarıyla ilgi ise şu bilgileri verdi: "Ekimde ithalatımızın yüzde 10,8 arttığını görüyoruz, 18 milyar 179 milyon dolar. Bu sene genelde ithalatımız düşme trendinde. İlk 10 ayda yüzde 13,2 daha az ithalat olurken, ithalatımız 172 milyar 71 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen senenin ilk 10 ayında verdiğimiz dış ticaret açığı 52 milyar 347 milyon dolarken bu sene yüzde 55,6 daha azalarak 23 milyar 228 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yani 10 ayda dış finansman ihtiyacımız 29 milyar 119 milyon dolar azalmış durumdadır. Ayrıca 10 ay itibarıyla ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 73,6'dan yüzde 86,5 seviyesine gelmiş. Bu oranı biz yıl sonuna kadar muhafaza edebileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü sadece ekim ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 90'lar seviyesine ulaştı." Denizli ilk 10 il arasına girdi Pekcan, Denizli'nin ihracatta önemli bir yeri olduğunu, bu yıl ilk defa 3 milyar dolar sınırını aşarak en çok ihracat yapan ilk 10 il arasına girdiğini söyledi. Denizli'nin ihracat desteklerinden en çok yararlanan illerden olduğunu ifade eden Pekcan, geçen yıl kente ihracata yönelik devlet destekleri kapsamında 40 milyon TL destek sağlandığını anlattı. Pekcan, bu yılın 9 ayında söz konusu tutarın 30 milyon liraya yaklaştığını kaydederek, Denizli'nin ihracatına sağlanan finansman desteğinin geçen yıl 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu, şehrin toplam ihracatının yüzde 40'ının Türk Eximbank finansman desteğiyle sağlandığını bildirdi. Denizli'nin 173 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Pekcan, dünyanın çeşitli yerlerinde Denizli'yi kendi markasıyla görmekten gurur duyduklarını, ancak 3 milyar dolarlık ihracat rakamının şehrin potansiyelinin çok altında olduğunu söyledi. Pekcan, Denizli'ye bugüne kadar olduğu gibi desteklerini sürdüreceklerini, bugün gerçekleştirecekleri isti��areler ve toplantılarla şehrin ihracatçılarını dinleyeceklerini, bakanlık olarak onların her zaman destekçisi olacaklarını anlattı. "Yüzde 5 büyümeyi yakalayacağız" Pekcan, ABD'de başlayıp AB'de devam eden korumacılık önlemlerinin bütün dünyayı ve kendilerini ciddi anlamda etkilediğini belirterek, "Küresel büyüme 2018'de yüzde 3,6 iken bu oran 2019 için 2018 Ekim'de önce yüzde 3,7'ye, sonra aşağı yönlü önce yüzde 3,5'e, sonra yüzde 3,2'ye düşürdüler. Geçen hafta da IMF tarafından küresel büyümenin yüzde 3 olarak beklendiği ilan edildi." diye konuştu. Çin ve Hindistan büyüme oranları çıkartıldığında küresel büyümenin yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşeceğinin görüldüğünü dile getiren Pekcan, Dünya Ticaret Örgütü'nün 2019 yılı dünya mal ticaret hacmi artış oranına ilişkin tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 1,2'ye indirdiğini anımsattı. Pekcan, bütün bu gelişmelerin dünyada ticaretin ve ihracatın daha zor hale geldiğini gösterdiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak biz kendi ekonomimizin dinamiklerine, gücüne inanarak bildiğimiz yolda yılmaksızın el birliğiyle sizlerin gayretleriyle, bizlerin destekleriyle devam edeceğiz. Şu ana kadar iyi gittik, bundan sonra da böyle devam edeceğimizden ve yüksek büyüme trendini yakalayacağımızdan bir kuşkumuz yok. Ülkemizdeki enflasyon ve faiz verilerinin aşağıya çekilmesiyle birlikte Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) hedeflediğimiz yüzde 5 büyümeyi de yakalayacağımıza inanıyorum."  "Yeni destekler devreye alacağız" Pekcan, Türk Eximbank'ın, uygun maliyetli kredi ve ihracat kredi sigortası programlarıyla her zaman ihracatçılarının yanında olduğunu belirterek, Türkiye'deki bütün ihracat kredilerinin yüzde 53'ünü tek başına bankanın verdiğini söyledi. Türk Eximbank tarafından sektöre sunulan desteklerden değinen Pekcan, bankanın finansal kuruluşlara, kadın ve genç girişimcilere, çiftçilere sunduğu destek programlarından, Leasing Şirketleri Kredi Programı'ndan, Finansal Kuruluşlar Alıcı Kredisi Sigortası'ndan, İVME Finansman Paketi'nden ve Ekonomi Değer Kredisi'nden bahsetti. Pekcan, "Ayrıca, 2019 yılı sonuna kadar Yurt Dışı Teminat Mektubu ve Sigortalı Alacağa Dayalı Sevk Öncesi Kredi programlarını devreye alacağız." dedi. Bakanlık olarak dijitalleşmeye verdikleri desteklerden, gümrüklerdeki ve bakanlığın diğer faaliyetlerindeki dijitalleşme sürecinden bahseden Pekcan, "Bütün amacımız ithalatın, ihracatın, dış ve iç ticaretin şeffaf, güvenilir, etkin ve hızlı olması yönünde. Bütün çalışmalarımız bu yönde." diye konuştu. "GTS ile TÜİK verileri arasında hiçbir farklılık bulunmuyor" Pekcan, 2019 itibarıyla ihracat rakamlarını Genel Ticaret Sistemi (GTS) verilerini açıkladıklarını anımsatarak, aynı zamanda özel ticaret sistemi verilerini de internet sitelerinde beraber verdiklerini söyledi. Ayrıca TÜİK de her ikisini birden resmi olarak paylaştığını dile getiren Pekcan, neden GTS'ye geçtiklerine dair şu açıklamalarda bulundu: "En başta ABD, Kanada, Japonya, Güney Kore, Çin, Hindistan, Rusya, İngiltere ve bazı AB ülkeleri olmak üzere dünyanın ileri ekonomiler, 117 ülke GTS verilerini kullanmaktaydı. Bunun farkı, Türkiye toprakları sınırları içinde olan serbest bölgelerimizin net ihracat rakamlarını da ihracat rakamlarımıza diğer ülkelerin yaptığı gibi dahil ediyoruz. Aynı şekilde özel ticaret sistemine göre verileri paylaşmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan transit ticaret ile yurt içi satın alma teslimleri GTS verilerine dahil edilmemekte." Pekcan, öte yandan, dahilde işleme rejiminin de yıllardır uygulanan, usulleri net ve uluslararası standartları olan bir rejim olduğunu, dahilde işleme kapsamında, ithal edilen eşyalar ithalat olarak kaydedilirken, yapılan her türlü katma değer, yurt dışı girdi kıymetiyle birlikte toplanarak ihracata dahil edildiğini söyledi. Bakan Pekcan, açıkladıkları idari kayıtların, TÜİK tarafından bir ay sonra yayınlanan kesinleşmiş ticaret istatistikleri ile tamamen örtüştüğünü, veriler arasında hiçbir farklılık bulunmadığını vurguladı. "İhracat ekonominin itici güçlerinden olmaya devam edecek" Pekcan, ihracatın belirli bir dinamizmle sürdüğünü ve Türkiye ekonomisinin büyümesinin itici güçlerinden olmaya devam ettiğini belirterek, üretime ve ihracata dayalı büyümeyi el birliğiyle sürdüreceklerini söyledi. Ekim ayı ihracat ve ithalat verilerini paylaşan Pekcan, "İthalatımızın ekimde yüzde 10 civarında bir artış göstermesi de ülkemizde yatırımların yeniden artmaya başladığı, üretim ve ihracat için hammadde ve ara malı ithalatının arttığını da bize göstermektedir. Amacımız; ithalat ve ihracat arasında sürdürülebilir bir denge olmasıdır. İhracatın ithalatı karşılaşma oranındaki yüzde 86,5 oranını da muhafaza etmeyi de hedefliyoruz." Pekcan, ihracata ilişkin stratejilerini sahaya inerek ihracatçılardan aldıkları görüşler çerçevesinde belirlediklerini ifade ederek, en büyük moral ve gücü de ihracatçılardan aldıklarını bildirdi. Ticaret Bakanlığı ekim ayı veri bülteni Ticaret Bakanlığının  ekim ayı geçici dış ticaret istatistiklerinden oluşan veri bülteni açıklandı. Özel Ticaret Sistemi'ne (ÖTS) göre ekimde ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0,1 azalarak 15 milyar 661 milyon dolara gerilerken, ithalat ise yüzde 7,79 artışla 17 milyar 434 milyon dolara yükseldi. GTS'ye göre de ihracat yüzde 1,53 azalarak 16 milyar 336 milyon dolara düşerken, ithalat yüzde 10,79 artarak 18 milyar 179 milyon dolara çıktı.  Söz konusu dönemde dış ticaret açığı, ÖTS'ye göre yüzde 256,43 artışla 1 milyar 772 milyon dolar oldu. GTS'ye göre ise söz konusu açık yüzde bin 116 artışla 1 milyar 843 milyon dolar seviyesine yükseldi.  Dış ticaret hacmi bu dönemde, ÖTS'ye göre yüzde 3,9 arttı ve 33 milyar 95 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. GTS'ye göre de dış ticaret hacmi, yüzde 4,6 artışla 34 milyar 515 milyon dolar olarak belirlendi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ÖTS'ye göre Ekim 2018'de yüzde 96,9 iken bu yılın aynı ayında yüzde 89,8, GTS'ye göre ise söz konusu oran yüzde 101,1 iken yüzde 89,9 oldu. En çok ihracat yapılan fasıllar ÖTS'ye göre, ekimde en fazla ihracat "ham madde (ara mallar)" grubunda gerçekleştirildi. Bu kapsamda 7 milyar 124 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Bu grubu sırasıyla 6 milyar 723 milyon dolarla "tüketim malları" ve 1 milyar 701 milyon dolarla "yatırım (sermaye malları)" izledi. GTS'ye göre de "ham madde (ara mallar)" grubunda 7 milyar 500 milyon dolar, "tüketim malları" grubunda 6 milyar 944 milyon dolar, "yatırım (sermaye malları)" grubunda 1 milyar 777 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. ÖTS'ye göre, ekimde en fazla ihracat yapılan fasıl "motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler, diğer kara taşıtları" grubu oldu. Bu kapsamda 2 milyar 416 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Bu grubu sırasıyla 1 milyar 493 milyon dolarla "kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler", 840 milyon dolarla "örme, giyim eşyası ve aksesuarı" izledi. GTS'ye göre ekimde en çok ihracat yapılan fasıllar ise 2 milyar 480 milyon dolarla "motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler, diğer kara taşıtları", 1 milyar 593 milyon dolarla "kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler" ve 895 milyon dolarla "elektrikli makine ve cihazlar, televizyon, görüntü-ses kaydetme-verme cihazları" olarak belirlendi.  Söz konusu ayda en çok ithalat yapılan fasıl GTS'ye göre 3 milyar 296 milyon dolar ve ÖTS'ye göre 3 milyar 170 milyon dolarla "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler" olarak kayıtlara geçti. Ülkelere göre ihracat ve ithalat GTS'ye göre geçen ay en fazla ihracat, 1 milyar 490 milyon dolarla Almanya'ya yapıldı. Bu ülkeyi 982 milyon dolarla İngiltere ve 978 milyon dolarla Irak izledi. En fazla ithalat ise 1 milyar 817 milyon dolarla Rusya'dan gerçekleştirildi. Bu ülkeyi 1 milyar 764 milyon dolarla Çin ve 1 milyar 627 milyon dolarla Almanya takip etti. ÖTS kayıtlarına göre de geçen ay en fazla ihracat, 1 milyar 385 milyon dolarla Almanya'ya yapıldı. Bu ülkeyi 950 milyon dolarla İngiltere ve 922 milyon dolarla İtalya izledi. En fazla ithalat 1 milyar 783 milyon dolarla Rusya'dan gerçekleştirildi. Bu ülkeyi 1 milyar 726 milyon dolarla Çin ve 1 milyar 516 milyon dolarla Almanya takip etti. Gümrük idarelerince ekimde tahsil edilen vergiler, 13 milyar 377 milyon lira oldu. Şirket verileri Ekim ayı itibarıyla aktif limited şirket sayısı 850 bin 443, ticari işletme sayısı 727 bin 141, şube sayısı 207 bin 871, anonim şirket sayısı 135 bin 550, kooperatif sayısı 36 bin 103, kolektif şirket sayısı 35 bin 718, komandit şirket sayısı bin 779 olarak kayıtlara geçti. Türkiye genelinde geçen ay itibarıyla aktif firma sayısı 1 milyon 994 bin 605, esnaf ve sanatkar iş yeri sayısı da 1 milyon 785 bin 868 olarak hesaplandı. Read the full article
0 notes
seslimeram · 6 years ago
Text
Yaşayabilmek İçin Soruyor Musunuz, Ne Olur Böyle?
Tumblr media
Kesintiler, engebeler, engellemeler, kuşatma ve biteviye çitlemeler ile bir hayat mefhumu bu sınırlardaki o istek, arzu delik deşik olunuyor. Yaşamı, o eylemi var etmek, sorgulamak imkan dışı bir tahayyül belleniyor. Duraksamak yok, şüphe yok, yarın ne getirir bahsi yok, hep bir an ve şimdinin içerisinde muktedir sıradanın hayatına gözünü dikiyor. Erk, muktedir, iktidar tüm o şablonlarla belirlediği, keskinleştirdiği yurttaş profilini uygulamaya çalışıyor, ne ki hayatsız.
Bütün, var edilmek istenen mesel hayat istencinin esamesinin bile okunmadığı bir rehineliğin ta kendisi olduğu muştulanıyor. Ye, iç, çoğal ve mütemadiyen ama hiç kesintisiz olarak çürü! Durmak yok yola devam diyerek, bir asgari ücrete mahkum kılıp, en az üç çocuk formülünü dayatıp hep ama hep bir biçimde yaşamı dizayn etme tahayyülünde onun nasıl elden avuçtan çalındığını gösteren bir tahayyül artık hakikattir. Muktedir olan için yaşam eylemi sıradanlar için çekilmesi gereken bir cefadır. Var edilen ile bir zamanlar var olan edim, eylem bugün ol çabalarla defolu kılınıyor. Yaşam yerine ikame edilen bir rutin fasit döngüde tamamı devletli tahayyülünden imal bir karanlık döngü biçimlendiriliyor.
Geleceği çalınmış, maaşı iyice kuşa dönmüş insanlara piyango size de çıkabilir anonsları ile dalga geçiliyor. O piyango salt / sırf muktedire vurmazmış gibi. Cerahati ile yıkım cüretiyle, kentleri delik deşil edip bir de yeni kentler, kanallar, limanlar vs. yapma derdine düşmüşken o muktedir, o şehirleri var eden insanların rızklarını öğüten bir düzendir o hayat ediminin her ne halde olduğunu bildirecek olan. Bitimsiz bir karabasan halidir ol döngü. Vahamet bunun yeni ülkenin bir tahayyülü olarak sunulmasıdır. Muş’un bir köyündeki öğretmenin, öğrencisinin ol sırt çantasını paylaşmasından sonra çıkagelen bir tahayyüldür bariz, kesintisiz, doğrudan tüm bu anlattığımız mesele. “Annesinin battaniyeden diktiği sırt çantalı resmi çeken Muş'un Çınarlı Köyü öğretmeni Selvan Erek görevinden alınır.”
Ana akım medyanın lağım çukuru bir mevzisi olan Yeni Şafak, eline ulaştırılmış polis bülteni tadındaki metni şu şekilde paylaşır. “10-12 yaşlarındaki öğrencisinin yüzünü de açık açık gösteren öğretmen Erek, maddi imkansızlıklar nedeniyle öğrencisine çanta alınamadığını, bu yüzden ailesinin battaniyeden çanta yaptığını iddia etti. Yeni Şafak’ın edindiği bilgiye göre iddia, sosyal medya hesabından PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye destek mahiyetinde beğenilerde bulunan öğretmen Erek’in kurgusu çıktı.
Eğitim yılı başlangıcında bahse konu öğrenci dahil okuldaki herkese çanta ve kırtasiye malzemesi dağıtıldığı, ayrıca çocuğun ailesine de aylık 600 lira eğitim yardımı yapıldığı ifade edildi. Bir öğrencisini algı operasyonuna alet etmekten çekinmeyen öğretmen Erek’in görevden alınacağı öğrenildi.” Geleceği çalınmış, çürütülmüş bir yerde oluşturulan düzenek hayatı hiçleştirmektedir bariz bir hiç / eksik. Kötülüğü ele almış, bir insanın yoksulluğa karşı sergilediği yeniden var etme direncini, bir yol açma çabasını bile hakir görecek zihniyetin at koşturduğu bir yerde hayatın esamesi okunmaz, okutulmaz. Düzen bunun için vardır, o’nun adı hala bir düzense şayet.
Tüm tahayyüller boşa çıkartılırken, devletlinin sahip çıktığı cerahat bu menzilde yaşam biçimi kılınır. Hep eksik, hiç aralıksız yaralar bahşeden, düzenin sacayakları olarak dillendirilip var edilmiş tüm öğütücü hamlelerin yekununa rehinelik laf değil hayat diye sunulur, pay edilir. Ol cerahati güncelleyen, soluk almayı bile imkansızın odağına taşıyan bir menzil halinde hangi hayat iminden bahis açılabilir.
Bütün bu düş kırımı sahnesinden bir gerçeklik hali biçimlendiriliyor. Ekranlarda aralıksız oradan, buradan, şuradan protesto gösterileri, devletlerin uygun gördükleri şiddet seremonileri akarken bunlar sahiden bu menzilde hiç ama hiçbir zaman var edilmemiş gibi davranan bir ikiyüzlülük haliyle, yıkımın var edilmesi halidir mesele. Sarı Yelekliler’den, Viktatör diye bağıran Macar halkından, bir devrimi tamamlamaya çalışan Ermenilerden, zam üstüne zammı norm kılmaya isyan eden İsrail halkına pek çok yerde bu ülkenin de sorunları olan mesellere ses verilirken, eylemler planlanırken, Burası Paris mi diye bir cümlecik kurar, bay herkesin her bir şeysi! Sokağa çıkarsanız görürsünüz diye buyurur kendileri. Eline kalem verdiği bir zat Gezi’ye katılanların başları kesilmelidir diye buyururken, ana gövdeye kendisini entegre etmek için her haltı yiyebilecek bir insanlık düşmanı 0.01 “Milletimiz, devletimiz Gezi ve 15 Temmuz'da hangi cevabı vermişse, Gezi veya 15 Temmuz özentisi içine girenlere misliyle cevap verecek güçtedir” der.
Bir menzilin yaşamla ilintisini tüketme gailesinde var edilen yer, kat edilen mesafenin tamamı   ile oluşturulan çukurun, yıldırının, çürütmenin Türkçe’sidir mesele. Kesintiler, ön almalar ve mütemadiyen iyi bir yer sayıklamaları bildirilirken cerahatin varlığı örtbas olunmaktadır hala. Bu kadar afaki bir hayat karşıtlığı bugünün sorunudur. Salt bir kimlik için değil, muktedirliğin tadına varmış dünkü ile bugünkü Türk için dahi yaşatmazlık bahsinin güncelliği meseleyken bunları hala konuşturulmamasıdır hayat mefhumunun delik deşikliğini bildirecek olan. Hayat her nedir, kendinize soruyor musunuz?
Tumblr media
Biçimlendirilen ile anılanın arasındaki derin uçurumun güncelliğinde hayat meselinin karşılığı hala yanıt beklemektedir. Biypolitik bir yıldırı menzili güncellenirken dış değil içteki yıkımlar tazeyken her güne içkin bir hadiseyken, eskiden / yeni imal edilirken hayat her ne olacaktır, ne olmuştur? Tahakkümün varlığı, oluşturulan cerahatin niteliği ve her günün bir kez daha yıkıma rehineliği meseldir. İnsanların hakkından, hukukundan feragat olunup, yıkıma rehin olunduğu bir düzlem şekillendirilmektedir. Cerahatin fecaat hali artık her yerdedir. Menzilin duraksamadan çürümeye sevk olunduğu yerde delik deşik bahsi bir imgelem değildir artık. Ol hayatın ta kendisidir. Ne hale koyulduğunu ifşa edendir.
Türk Tabipler Birliği Yönetimi hakkında iddianame hazırlanır: “Herkes Terörist İlan Edilir.” Evrensel Gazetesi’nden Burcu Yıldırım’ın haberidir. “Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyelerine “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklaması nedeniyle açılan davanın iddianamesinde adeta sinekten yağ çıkarıldı. Önceki dönem Merkez Konsey üyelerine barış çağrısı yaptıkları gerekçesiyle 30 Ocak 2018 tarihinde operasyon düzenlenerek bir hafta gözaltında tutulmuşlardı. TTB yöneticileri hakkında hazırlanan iddianamenin davası 27 Aralık 2018 tarihinde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. İddianamede TTB binasına geçen yıl yapılan operasyonda el konulan dijital materyallerin, basına gönderilen ve HDP'den gelen e- postaların suç unsuru olarak gösterilen iddianamede, suç teşkil ettiği iddia edilen delillerin arasında hekimlerin eylemlerde kullandıkları afişler, Deniz Gezmiş'in fotoğrafları, Gezi eylemine dair fotoğraflar, insan hakları ihlalleriyle ilgili tutulan raporlar, sosyal medya paylaşımları, doktor raporlarına kadar her şey yer aldı.”
“Konferans ve etkinliklerde Abdullah Öcalan ile Fettullah Gülen'in de resimlerinin açıldığı iddiasının yanı sıra OHAL koşullarında sokağa çıkma yasağı ilan edilen ve Sur'da  yaşanan hak ihlallerinin raporu da var. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır Tabip Odası (DTO), raporları üzerinde durulduğu görülüyor. İddianamede, “Kandil'e yapılan operasyonla birlikte dur durak bilmeyen çatışmalı bir süreci girildi. Ve sadece birkaç ay içerisinde sayıları yüzleri bulan masum siviller, örgüt militanları, askerler, polisler yaşamını yitirdi” ifadeleri 'suç'a örnek olarak gösteriliyor.
İddianamede yer alan ve Afrin Operasyonu'nu karşı söylenen her söz, yapılan her eleştiri suç sayılırken, terör örgütüne destek mahiyetinde sayılıyor. Bu nedenlerle şüphelilerin ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. İddianamede “Kayıtlı dergi, dijital materyallere ilişkin imaj ve exportların, afişlerin ve örgütsel materyallerin dosyasında delil olarak saklanmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur” ifadeleri yer alıyor.”
Bir menzildeki hayat hakkını savundukları için, meslekleri yaşamı korumak olan hekimler hedef kılınır. Barış tahayyülünün etrafından, kıyısından, köşesinden değil tam da ortasından bahis açan insanlar için “suç” yaratılır. Muktedirin iktidarı, medyası, yönlendirdiği kanaatçi zümre, maniple ettiği halk kitlesi ile bu yıkımlar peyderpey kılınır. Barışmak eyleminin tüm o unsurları artık bu ülkenin müşterekler lügatinden çıkartılandır. Vay halimize...
Gazete Duvar’dan iliştirelim: “Sokağa çıkma yasakları döneminde yasakların son bulması barış ortamının sağlanması için hazırlanan “Barış bildirisi”ne imza atan akademisyenlerin davasından ceza çıktı. Eski TTB Başkanı Profesör Gençay Gürsoy’a ertelemesiz 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Bu kapsamda bin 100’den fazla akademisyenin imzasıyla yayımlanan barış bildirisiyle ilgili “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan davalarda İstanbul’da ilk kez bir hapis cezası kararı çıktı.”
“Kararı Artı Gerçekten Meryem Yıldırım’a değerlendiren 79 yaşındaki Gürsoy, bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle mahkemeye gönderdiği raporun kabul edilmeyerek bugün görülen davada hakkında “gıyabında” karar verildiğini söyledi:
“TTB Başkanlığı yapmam, ağırlaştırılmış neden sayıldı. Röportaj, yazılar, tweetler deniyor ama bunların hiçbiri dosyada görünmüyor. Avukatların haberi yok. Dosyada son dakikada yerleştirilmiş ‘deliller’ olarak konuyor ve bütün bunlar ağırlaştırılmış neden sayılıyor.”
Bugüne kadar barış bildirisine ilişkin davalarda 1 sene 3 ay ceza çıktığını, kendisine ise 2 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini ve ertelenmediğine dikkat çeken Gürsoy, nedenini ise şöyle açıkladı: “TTB Başkanlığı suçu ağırlaştıran neden olarak sayıldı. ‘Propaganda’ yaptığımız iddia ediliyor. Sadece barış isteyen, 2 binin üzerinde akademisyen bir bildiriye imza atıyor ve bunlar suç sayılıyor. Usul açısından da bir garabet yaşanıyor. Noktası, virgülü aynı iddianame onlarca ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor, her biri için başka türlü cezalar veriliyor. Bazıları dosyayı kapatmış durumdalar. Başka bir ceza hukuku maddesine gönderme yaparak erteleniyor. Böyle bir durum. Ne usul ne esas bakımından hukukun geçerli olmadığı bir dönem yaşanıyor.”
Hayatı savunma istenci, barışın müdafisi olma gailesi, her şart ve koşulda hekimliğin gereğini yerine getirmek gibi asgari müştereklerin takipçisi, mihmandarı olan insanların kalemleri teker teker kırılır. Bu ülkede kimsenin hayatına dokunmadık diyen bir iktidarın var ettiği en büyük yıkım ve yıldırı güncellemesidir son birkaç senedir yaşadığımız. İnsanları dibine kadar sinizm içerisine mahkum edip, her şey güllük gülistanlık propagandasına itirazı olanları hedef kılarak, tecrit ederek, gözdağı niyetine gözaltına alarak, kimilerimizi mahpus kılarak sözüm ona var edilmiş ileri demokrasi örneklenir. Her şey çoktan biçilmiş bir zorbalık rejiminin bekası adınadır. Hayat bu kadar ucuz bir mesel midir!
Muktedirin tahayyülü olan çürümenin bir icraat gibi sunulması günceldir. Hiçbirimiz için bir hayat hakkı, kendiliğinden imal olunan bir eylem / yapım / çaba artık söz konusu değildir. Yıldırı, kötülük, nefret ve hiddet, şiddet ve linç pratikleriyle sıradanın hayatı o istenç delik deşik olunandır. Biyopolitika kırımının mihmandarlığı bu ülke denilen sahada sabittir / tüm o yalın gerçekliktir. Bir çürütme haznesi “yeni ülke” bahsi açılırken kuruluyor.
Şansa, es kaza bir yaşam vaat ediliyor, ya da öylesi sunuluyor. Oysa çürüten, aklın sınırlarını zorlayan, çekilmesi imkansız kılınan bir zorbalık mefhumunun güncesi hayat diye sunuluyor. Çalınan, yıpranan, yok etmenin sınırlarına taşınan müştereklerimiz bunlara da alışırsınız denilip, Burası Paris mi sıkıysa sokağa çıkın tehdidi ile örtbas edilmek isteniyor. Çürüyen, ol eksik kılınan, hiçbir biçimde yarın vaat etmeyen şeye ne diyelim Mahmut mu diyelim yoksa memleket eyiye gidiye diyen sözüm ona komik bir skecin altına mı kalalım! Kesin bildiğimiz bir şey varsa o da bir fasit döngüye rehin bilinenleriz.
Cürümler, teşebbüsler ve mütemadiyen yıldırının ortasında denek bellenenleriz. Bir yurt vardı bahse konu edilebilecek onun deney sahası kılınmasının, son sürat uçurumu biçimlendirenler eliyle yıkımının tanıklarıyız. Hayat mefhumu tarumar olunuyor. Delik deşik kılınan tüm bu cümlelerde anlatmaya çalıştığımız şey o yaşama istencine vurulan ketlerdir. Burası böylesi hal ve istikametlerdeki çabalarla çürütüldü. Burası bunca kesintisiz yıldırı ile ülke olma vasfını artık tastamam yitirdi. Tahayyül değil hakikat varlığı kesin, kesintisiz olan çürüme cürmü ol hayat istencini yağmaladı. Kesin bilgidir.
Meşum zat Pazartesi günü kaldığı yerden konuşmaya devam eder. Bir tahayyül değil de açık, aleni bir hakikat olan çürümenin yanı sıra bir de ��rkçılığı günceller. Tetikçilere yol gösterir ol meşum zat. Gezi Başkaldırı’sı için etmediği hakaret kalmadığından yeni baştan Bezmialem Camî’sine girip alkol içtiler yalanına bir kez daha başvurur. On ağaç için onca patırtı koparttı o insanlar minvalinde cümleleri sıralarken ana muhalefetin Bay Kemal’ine plasesini verir. Ol muktedir kavgasında sıradanın meramı da, yarası da, onca çürüme de, bir dolu yıkım da böyle bu kadar pervasızca örtbas olunur. Beş koca sene geçmiştir, Mart 2019 seçimlerine kadarki o süreci olur olmadık her dakika, her an yeniden gerginlik ve yıldırı ile kuran, düşleyen bir aklın vardığı cerahatli toplamdır çürüme.
Evrensel Gazetesi’nden alıntılayalım: “Bir daha çözüm süreci beklemeyin, geçti o iş. Tüm terör örgütleriyle başlattıkları canlı bomla saldırıları, silahlı eylemlerle büyük şehirleri esir almaya çalıştılar. Bu ara Bay Kemal sokağa çağırıyor" diyen Erdoğan, Gazeteci Fatih Portakal'ı da bir kez daha hedef aldı ve "Birileri çıkmış Portakal mıdır, mandalina mıdır nedir, sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni. Buldun ekranı, bu ekrandan milleti sokağa çağırmak.. Bu ülkede benim milletimin onuruyla oynanmaz, hesabı ağır olur.” ifadelerini kullanır.
Yaşatmazlığı bir beis görmeden savunmak, ��ürümeyi kafi bulmayıp daha fazla toplumu gerip ayrıştırma derdine düşmekle bir yeni ülkeye varılmayacağı açıktır. Geçmişinin karanlığını var eden, geçmişte pek çok cana mal olmuş bir tahayyülün bu defa, herkes bizim zamanımızda rahat nefes aldı diye böbürlenen bir zat tarafından seslendirilmesi bu ülkenin utanç karelerini günceller. Ol utanç vesikaları altında kalakalmış bir menzildir hakikat! Her defasında açık bir çabayla bu ülkeyi yaşamdan kopartmak üzerine titrenen bir devletli çabasıdır. Derinlerine ta dibine kadar gömüldüğümüz çukurumuzun üstüne toprak atmalara doyamadı muktedir. Kötü, bet ve fecaatten bir ülkeyi var etmek söz konusu değilken, hem nalına hem mıhına şiddeti en başta da linci arzulayan, buna göre bir biyopolitik deney sahasını var eden insan mı geleceğe taşıyacaktır bu ülkeyi! Oluşturulan çukur hepimizi yutmaya hazır bir kara delik haline artık dönüşürken, delik deşik edilmiş hayatlarınızın farkında mısınız! Anlıyor musunuz hayat elden çalınıyor, sahiden umursuyor musunuz? Hepimiz aynı gemideyiz bahsinin nasıl kadük bir hal ile yerle yeksan edildiğini nihayet görüyor musunuz? Hayatlarınız için, bir ülke dediğiniz şey için, yaşayabilmek için soruyor musunuz, ne olur böyle?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2018
Görseller: Artworks By Flora BORSI – Behance
0 notes
haberoldu-blog · 6 years ago
Text
TÜİK'ten TÜFE açıklaması
https://haberoldu.com/tuikten-tufe-aciklamasi
TÜİK'ten TÜFE açıklaması
Kurumun internet sitesinde yer alan duyuruda, kamuoyunda bazı çevrelerce TÜİK Başkan Yardımcılığı pozisyonuna ilişkin alınan atama kararının, TÜİK tarafından yayımlanan Eylül ayı TÜFE ile ilişkilendirilmeye çalışıldığı ifade edildi.
TÜİK’in, istatistik üretiminde uluslararası normlarda, mesleki bağımsızlık, şeffaflık, karşılaştırılabilirlik, tarafsızlık ve doğruluk ilkelerine bağlı olarak, uluslararası kurumlar tarafından tavsiye edilen yöntem, tanım ve kavramları kullandığı belirtilen açıklamada, üretilen istatistiklerin uluslararası karşılaştırılabilirliğinin sağlanabilmesi için uluslararası tanım, kavram ve standartlara uyulmasının zorunlu olduğu kaydedildi.
Açıklamada, TÜİK’in Avrupa Birliği’ne (AB) uyum çalışmalarıyla birlikte, yürüttüğü tüm çalışmalarda AB istatistik müktesebatını izlediğine ve Avrupa İstatistikleri Uygulama İlkelerine uygun istatistikler ürettiğine işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:
“TÜFE, kurumun ürettiği tüm diğer istatistikler gibi uluslararası yöntemlerle hesaplanmaktadır. TÜFE kapsamında alandan fiyat derlenmesi ve hesaplama sürecinde yaklaşık 300 personel görev almaktadır. Tüm veriler ve kodlamalar saklanmaktadır. TÜİK, TÜFE dahil bütün istatistiklerini uluslararası normlar çerçevesinde üretmek için gerekli kurumsallaşmayı gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla TÜFE, kişilerden ve makamlardan bağımsız olarak hesaplanmaktadır ve hesaplanmaya devam edecektir. Kurumumuzun uzman personeli tarafından uluslararası standart yöntemlerle üretilen istatistiklerin, alınan bir idari karar ileri sürülerek itibarının sorgulanmasının kamu yararına hizmet etmeyeceği değerlendirilmektedir.”
– “TÜİK dünyanın en şeffaf istatistik kurumları arasında”
TÜİK’in dünyanın en şeffaf istatistik kurumları arasında yer aldığının altı çizilen açıklamaya göre, istatistiklerin kalitesinin ve uluslararası karşılaştırılabilirliğin sağlanmasına yönelik hazırlanan kalite raporları uluslararası kuruluşlarla paylaşılıyor. TÜİK tarafından yıllık olarak 87 konuda 332 haber bülteni önceden kamuoyuna ilan edilmiş plan dahilinde yayınlanıyor. Her türlü istatistiğe ilişkin metodolojik bilgiye TÜİK web sayfasından ulaşılabiliyor. Kamuoyunda spekülasyon konusu edilen TÜFE, AB ve dünya genelinde kullanılan uluslararası tanım, kavram ve yöntemlerle hesaplanıyor. Söz konusu kavram ve yöntemlerle uygulama sonuçları yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlardaki uzmanların değerlendirmelerine açık olduğu gibi, en ayrıntılı düzeyde kamuoyuyla paylaşılıyor. TÜFE hesaplamalarında kullanılan ağırlıklar, madde sepeti ve fiyatlar şeffaflık politikası gereği TÜİK internet sayfasında da yayımlanıyor.
Endeks madde sepeti ve ağırlıkların her yıl güncelleniyor. TÜFE sepetinde yer alan madde ve madde çeşidi sayısı her yıl değişim gösteriyor. 2018 yılında TÜFE’de 407 madde, 895 madde çeşidi kapsanmakta olup, 28 bin 15 işyeri ve 4 bin 274 konuttan her ay yaklaşık 415 bin fiyat derleniyor. TÜFE kapsamında 81 il merkezinin tamamını da içeren toplam 221 ilçeden fiyat derleniyor. 26 bölge bazında yaklaşık 250 personelle tabletler kullanılarak derlenen fiyatlar online olarak veri tabanına aktarılıyor. TÜFE hesaplamaları farklı programlar ve kodlama dilleri kullanılarak yapılıyor ve aynı sonuçların alındığı teyit ediliyor. TÜFE kapsamında bugüne kadar derlenen tüm fiyatlar veri tabanlarında saklanıyor. Hesaplamalarda kullanılan geçmişe yönelik tüm ağırlıklar ve hesaplamada kullanılan kodlar tutuluyor. Endekse ilişkin olarak geçmişe ait herhangi bir hesaplama yapılmak istendiğinde daha önce yayımlanan sonuçlara ulaşılabiliyor.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sözleşmeli 32 sağlık personeli alacak
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sözleşmeli 32 sağlık personeli alacak
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi sözleşmeli 32 sağlık personeli alacak Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğünden: 4/B SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALIM İLANI Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin B fıkrasına göre Ankara ili ve ilçelerindeki Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesine bağlı birimlerde istihdam edilmek üzere…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Samsun Bafra Belediyesi 27 memur alacak
Samsun Bafra Belediyesi 27 memur alacak
Samsun Bafra Belediyesi 27 memur alacak Samsun Bafra Belediye Başkanlığı’na memur alımı yapılacaktır. BAFRA BELEDİYESİNE İLK DEFA ATANMAK ÜZERE MEMUR ALIM İLANI Bafra Belediye Başkanlığı bünyesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak istihdam edilmek üzere; “Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliği ile Belediye Zabıta Yönetmeliği” hükümlerine göre…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Elemanı Alım İlanı
Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Elemanı Alım İlanı
Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Elemanı Alım İlanı Bingöl Üniversitesi Rektörlüğünden: Üniversitemize bağlı birimlerde istihdam edilmek üzere, 2547 sayılı Kanunun ve Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinin ilgili maddeleri ile Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atama Kriterleri Yönergesi uyarınca öğretim üyesi alınacaktır. Adayların 657 sayılı Kanun’un 48.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Sakarya Üniversitesi 3 İşçi Alacak
Sakarya Üniversitesi 3 İşçi Alacak
Sakarya Üniversitesi 3 İşçi Alacak Sakarya Üniversitesi Rektörlüğünden: SÜREKLİ İŞÇİ ALIM İLANI Sakarya Üniversitesi ve bağlı birimlerde çalışmak üzere Sürekli İşçi alımı yapılacaktır. Talebimiz Türkiye İş Kurumu iş ilanlarında 31.08.2021 tarihinde yayımlanacaktır. İlanda belirtilen başvuru şartlarını taşıyan adayların, İŞKUR sistemi (www.iskur.gov.tr) üzerinden 31.08.2021 – 04.09.2021 tarihleri…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2005 kadrolu işçi alacak
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2005 kadrolu işçi alacak
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2005 kadrolu işçi alacak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden: Kurumumuz Taşra teşkilatında çalıştırılmak üzere 2005 kadroya Sürekli İşçi alınacaktır. Talebimiz Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Açık Kamu İş İlanları bölümünde 23.08.2021 tarihinde ilan edilecek ve 5 gün ilanda kalacaktır. Talebimiz ilan edildikten sonra ilanda belirtilen şartları taşıyan adaylar,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Gaziantep Şahinbey SYDV 7 İşçi Alacak
Gaziantep Şahinbey SYDV 7 İşçi Alacak
Gaziantep Şahinbey SYDV 7 İşçi Alacak Gaziantep Şahinbey SYDV 7 İşçi Alacak memurlarsoruyor
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
Afyon Sultandağ Soğuk Hava Deposu Geçici 8 İşçi Alacak
Afyon Sultandağ Soğuk Hava Deposu Geçici 8 İşçi Alacak
Afyon Sultandağ Soğuk Hava Deposu Geçici 8 İşçi Alacak Afyon Sultandağ Soğuk Hava Deposu Geçici 8 İşçi Alacak memurlarsoruyor
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 3 years ago
Text
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Elemanı Alım İlanı
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Elemanı Alım İlanı
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Elemanı Alım İlanı İstanbul Kent Üniversitesi Rektörlüğünden: Üniversitemizin aşağıda belirtilen biriminde açık bulunan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Öğretim Görevlileri alınacaktır. Öğretim Görevlisi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 4 years ago
Text
Erzurum Çat Belediyesi 3 İşçi Alacak
Erzurum Çat Belediyesi 3 İşçi Alacak
Erzurum Çat Belediyesi 3 İşçi Alacak Erzurum Çat Belediyesi 3 İşçi Alacak memurlarsoruyor
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 4 years ago
Text
Bursa Osmangazi Belediyesi 15 memur alacak
Bursa Osmangazi Belediyesi 15 memur alacak
Bursa Osmangazi Belediyesi 15 memur alacak Bursa Osmangazi Belediyesi 10 zabıta memuru, 5 memur alımı yapacak. OSMANGAZİ BELEDİYESİNE İLK DEFA ATANMAK ÜZERE MEMUR VE ZABITA MEMURU ALIM İLANI Bursa – Osmangazi Belediye Başkanlığı bünyesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak istihdam edilmek üzere; Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliği ve Belediye…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 4 years ago
Text
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 22 danışman alacak
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 22 danışman alacak
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 22 danışman alacak Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Proje kapsamında 22 danışman personel alaımı yapacaktır. T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI EN KIRILGAN GRUPTAKİ TÜRK VATANDAŞLARI İLE GEÇİCİ KORUMA VE ULUSLARARASI KORUMA ALTINDAKİ KİŞİLERİN SOSYAL HİZMETLERE ERİŞİMİNİN ARTIRILMASI PROJESİ (IPA 2020/417-895) DANIŞMAN PERSONEL…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
memurlarsoruyor · 4 years ago
Text
İstanbul Küçükçekmece İnşaat 3 İşçi Alacak
İstanbul Küçükçekmece İnşaat 3 İşçi Alacak
İstanbul Küçükçekmece İnşaat 3 İşçi Alacak İstanbul Küçükçekmece İnşaat 3 İşçi Alacak memurlarsoruyor
Tumblr media
View On WordPress
0 notes