#kalıntı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Gülümsemelerimin ardına gizleyememiştim, dökülmesine mani olamadığım yaşların..
53 notes
·
View notes
Text
9 notes
·
View notes
Text
Evet, onun yeri bende çok ayrı ama sen birden hayatıma girdin ve her şey değişti. O artık canımı yakıyor ama ben artık istesem de oradan kopamayacağımı biliyorum.
#ceren melek#kalıntı#aşk#platonik aşk#aşk acıtır#sonsuz aşk#ay benim gece senin#spotify#ask blog#ege ve izmir#egeizmirindir#egeninincisi#ask#kitapokumak#kitapkokusu#kitaplar#kitapkurdu#kitap#kitap alintilari#kitap alintisi#kitap alıntıları#kitap alıntısı#kitap sözü#kitapalintisi#kitaptansözler#alintı#alintilarim#books and reading#reading#love
15 notes
·
View notes
Text
Sevgili günlük bugün yine ve yeniden bütün paramı kitaplara harcadım..
#books#money#3391kilometre#gecenin hikayesi#saklambaç#yere yakın yıldızlara uzak#siyah kuğu#açık yaralar ve dikiş izleri#ateşpare#kalıntı
9 notes
·
View notes
Text
#books#kitap#kitaplar#wattpad#ceren melek#kalıntı#kitapkurdu#kitapaşkı#books and reading#poster#kitap alıntısı#alıntı#alınti#kitap sözü#books & libraries#kitap alıntıları#kitap alintilari#kitap kesitleri#kitap alintisi
2 notes
·
View notes
Text
Elimde mucize olacak umut kalmadı Sinek Valesi
#kitap alıntısı#kitap sözleri#sozler#gecenin şarkısı#kitaplar#spotify#ay benim gece senin#muzikdinle#sarkısözleri#umut bitti sigara ver#halimiz duman#bir kalbin çöküşü#postlar1m#gülden karaböcek#kalıntı
10 notes
·
View notes
Text
Bu oyunda bir yapboz parçası vardı ve biz ne yapabildik ne de bozabildik...
#0 kilometre#ay benim gece senin#3391kilometre#gelmemeyegidenadam#benegeninincisi#music#teoman#3391km#emare#kalıntı#sözsokakta#kitap sözü#batuhan kordel#bugün adımı sen koy
8 notes
·
View notes
Text
“Umarım bir gün güzel bir çocuğun olur.”
~Aşkın
“Bunu bana söylemen küfür etmenden daha ağır.Ve sen bunu ilk defa yapmıyorsun.”
~Ateş
#keşfet#kitap alintilari#kitaplar#kitaptansözler#alıntı#ateşpare#ateş#ateşalanguva#aşkınerizgi#aşkınalanguva#aşkın erizgi alanguva#ceren melek#kırık inci#nörosa#kalıntı#V#V KaTiL değil kahraman#adalet olsaydı V doğmazdı#Aylin erizgi#baybora alanguva#Vera#Ferda alanguva#cebonayan
9 notes
·
View notes
Text
Kalıntı
Bu bir peri masalı değildi, mutlu bir roman hiç değildi, bu sadece lanete kurban gitmiş tutkulu bedenlerin esaretini anlayan bir dramaydı.
2 notes
·
View notes
Text
‘Ailemden bahsediyorum Hestia, varlıklarını hatırlıyorum ama varlığımı hatırlatamıyorum’
8 notes
·
View notes
Text
kızların en çok hoşuna giden şey öpülmesi beline sarılması falan değildir, adam gibi sevilip dünyadaki tek kişi gibi hissettirilmesidir.
18 notes
·
View notes
Text
Olmak istediğim o en iyi versiyonuma o kadar odaklanıyorum ki; kim olduğumu unutuyorum. Çabalamaktan bitkin düşüyorum.
14 notes
·
View notes
Text
'Unutma şeytan yapılan kötülüklere bir kılıftır sadece. İçindeki şeytanın kazanmasına izin verme.'
-Ceren Melek-
Kalıntı
#keşfet#kitap alintilari#alıntı#kalıntı#ceren melek#kitap alıntısı#kitaplar#kitap#kitap aşkı#keşfedilmemiş#keşfedilmeyen#keşfedin#watpadd
3 notes
·
View notes
Text
Özleyeceksin çok özleyeceksin ve canın çok yanacak. Sonra bir gün bakacaksın ki hala özlüyorsun ama artık acımıyor.
3 notes
·
View notes
Text
Kitabiyat: Thomas W. Laqueur'ün The Work of the Dead: A Cultural History of Mortal Remains'i
Ölü bir bedene neden önem veririz? Onu neden koruruz? Ölümü tecrübe ettikten sonra bedenin hiçbir şey hissetmediği ve hiçbir şeyi umursamadığı bilinmesine rağmen neden tarih boyunca insanlar ölülerini korumak ve onları uğurlamak etrafında kompleks ritüeller geliştirdi? Thomas W. Laqueur'ün 2015 yılında Princeton Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan The Work of the Dead: A Cultural History of Mortal Remains adlı kitabı temel olarak bu sorulara yanıt arıyor. Kitap, yazarın ölü bedenlerin canlı varlıklar için neden önemli olduğu sorusuyla uzun yıllar boyu cedelleşmesinin bir ürünü.
Türk okuyucusu Thomas W. Laqueur’ün adını 2007 yılında Türkçeye çevrilen Tek Kişilik Seks: Mastürbasyonun Kültürel Tarihi isimli kitabıyla tanıyor. İncelediğimiz kitap ise henüz Türkçeye çevrilmedi, fakat başlığını Ölülerin İşleri: Ölümlü Kalıntıların Kültürel Tarihi olarak çevirebiliriz. Laqueur, Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde tarih profesörü olarak görev yapmaktadır ve eserleri esas olarak İngiliz sosyal tarihi, "beden" ve erken moderniteden itibaren tıp ve cinsellik tarihi üzerine odaklanmaktadır. Bu kitap da yazarın "beden"i analitik bir kategori olarak incelediği araştırmalarının bir uzantısı.
Thomas W. Laqueur kitabına antik Yunan filozofu Diyojen’in dikkate değer bir iddiasını ortaya atarak başlıyor. Sadelik, kendi kendine yeterlilik ve lüksün reddi gibi erdemleri savunan Sinoplu Diyojen, öldükten sonra bedeninin şehrin surlarından dışarı fırlatılarak köpeklere yem edilmesi gerektiği gibi radikal bir fikir ortaya atmıştı. İnsanların ölü bedenlere maddi atıklardan başka bir şey olmadıkları için özel bir önem atfetmemesi gerektiğini savunan Diyojen, köpeklere yem olmanın doğal döngüye daha uygun olduğunu söylüyordu. Diyojen’in argümanı ilk bakışta gayet güçlü görünüyor; fakat, Laqueur'ün gösterdiği gibi, bu yöntem tarih boyunca nadiren uygulanmıştır: toplumlar evrensel olarak ölülere önem vermiştir ve halen daha vermektedir. Laqueur, araştırmasına bunun neden böyle olduğunu sorgulayarak başlar.
Yazara göre toplumlar, her şeyden önce, Diyojen’in temel varsayımını reddetmektedir: ölü bedenler salt maddeden ibaret bir yığından daha öte bir şeydir. İnsanlar onlara "belirli bir aura" atfederler. İkinci olarak, öbür dünya hakkında ne düşünürsek düşünelim, ölü bedenler ölü kişiyi hafızada ve mekanda sabitleyen kalıcı bir çıpa görevi görür. Laqueur, son olarak, uzun vadeli bir antropolojik bakışla ölü bedenlere özen göstermenin toplumun kurucu bir eylemi olduğunu ifade ediyor. Böylelikle ölüler etrafında kurduğumuz ritüeller, sembolik davranışlarımızı niteleyen ve insaniyetimizi ortaya çıkaran önemli kültürel uğraşlar haline gelmektedir. Dolayısıyla, ölülerle meşguliyet, ölülerden ziyade yaşayanlara yarayan bir meseledir: belki de Laqueur kitabı Ölülerin İşleri olarak değil de Yaşayanların İşleri olarak başlıklandırmalıydı!
Laqueur, kitabı dört ana bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde yazar, toplumların ölü bedenlere neden önem verdiğine dair -bir üst paragrafta özetlenen- açıklamalar bulmaya çalışır. İkinci bölümde Laqueur, modernitenin materyalleşme getirerek ölümden ve ölülerden kopmamıza yol açtığı fikrine meydan okur. Ölüler ile yaşayanlar arasındaki bağlantının, dönüşen cenaze uygulamaları ve cenaze yerleri (örneğin kilise bahçelerinden toplu mezarlıklara) yoluyla nasıl devam ettiğini gösterir. Üçüncü bölüm ise, toplumların Birinci Dünya Savaşı'nın isimsiz kayıplarını anıtlar ve ulusal anlatılar aracılığıyla anma biçimlerine odaklanıyor. Yazar, son olarak, ölüleri yakmanın toplumsal olarak kabul edilebilir bir uygulama olarak yeniden canlanmasının, toplumun ölülere olan zamansız takıntısının yeni bir veçhesinden başka bir şey olmadığını hatırlatıyor.
Laqueur, kitabında belirli tarihsel örnekleri (çoğunlukla İngiltere ve Batı Avrupa’dan) geniş antropolojik gözlemlerle dengelemeyi başarıyor. Tarihsel süreklilikleri ortaya çıkarmak için inançlardan ziyade kültürel uygulamalara bakmanın önemini vurguluyor. Ölülere yönelik davranışlarımızın toplumsal sistemlerimizin sınırlarını ortaya koyduğunu göstererek, bu ritüelleri anlamanın toplumsal yapılara ışık tuttuğunu öne sürüyor. Dahası, kitap, özellikle modern tıbbi gelişmeler ve ötenazi hakkındaki devam eden tartışmalar ışığında, okuyucuyu toplumların ölülere nasıl davrandığını derinlemesine düşünmeye teşvik ediyor.
Ölülerin İşleri, sade bir üslupla kaleme alınmış, kimi zaman görsellerle desteklenmiş uzun bir kitap. Ne var ki, kapsamlı bir editöryal süreçle ayıklanabilecek sapmalarla dolu olduğu için zor bir okuma. Anlaşılan yayınevi Laqueur gibi "auteur" bir yazarın bu tür müdahalelerden muaf tutulması gerektiğini düşünmüş. Son olarak, yazarın tarihsel örneklerinin antik dünyadan, İngiltere’den ve Batı Avrupa’dan ibaret olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Yine de, bu titiz araştırmanın yazara otuz küsür yıllık bir mesaiye mal olduğu düşünüldüğünde, dünyanın diğer bölgelerindeki ölüler kültü üzerinde kapsamlı çalışmalar yapma işinin diğer tarihçilere düştüğü anlaşılıyor.
Hamid İncidelen
Thomas W. Laqueur. The Work of the Dead: A Cultural History of Mortal Remains. Princeton University Press, 2015.
0 notes
Text
"Benim bu hayatta tek sevdiğim insan Haris! Nasıl seninle evlenirim?" Yutkundum. Benimle evli olmak onu tiksindirmişti
"Beni de sevdin."
#keşfet#kitap#wattpad#spotify#atesparem#ceren melek#beyza alkoç#ahmet haktan zavlak#3391 km#derya pinar ak#kalıntı#ezel asral#karmen özekli
1 note
·
View note