#kız evlat
Explore tagged Tumblr posts
Text
İmam Ahmed bin Hanbel Hazretlerine, arkadaşlarından birinin kızının olduğu bilgisi ulaşsa, "Ona haber verin, Peygamberler de kız babası idi" dermiş.
Rabbim bize de bugün bir kız evlat nasip eyledi şükürler olsun 😊. Rabbim Peygamberi Ahlak ile ahlaklanmayı evlatlarımızı da Peygamberi Ahlak üzere yetiştirebilmeyi cümlemize nasip etsin. Amin...
34 notes
·
View notes
Text
Bir gün bana da sıra gelecek, söz.
#evlat#myfoto#buket#aldığı her buketi etrafına dağıtan o kız benim#mutlu oluyorum#bir de kendime alsam ne olacak görün
4 notes
·
View notes
Text
VOLEYBOLCU KIZLARDAN NEFRET ETTİRDİNİZ...!!
Yeter gerçekten şişirdiniz, yok Atatürk’ün Kızları, yok gericiler kudursun, yok yobazlar bilmem ne artık yeter midemizi kaldırdınız.
Yine her zaman ki gibi, kutuplaşmanın dibini sıyırdınız.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan dönemindeki, birçok spor alanında elde edilen Dünya Şampiyonluklarının hangisine bu kadar sahip çıktınız?
Mesela Ali Cengiz, Güreşte Dünya Şampiyonu oldu tebrik ettiniz mi?
Mesela, Başörtülü, Namaz kılan, sakalı olan bir Dünya Şampiyonunu da tebrik eder miydiniz?
Rıza Kayaalp, defalarca Dünya Şampiyonu olduğu halde bu sefer olamadığında sırf ülkemizin Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında üç beş güzel kelam etti diye, altına yapmadığınız çirkinlikte yorumlar bırakmadınız.
Sizin derdiniz, milli anlamda elde edilen başarılar falan değil,
Sizin derdiniz, içlerinde sırf eşcinsel sporcular var diye, (ki bana göre bir Milli Takım adına utanç tablosudur, Müslüman ve Türk milleti adına utanç tablosudur,) milleti ayrıştırmak, kutuplaştırmak için onlara destek veriyorsunuz.
Tamam, kız voleybol takımınız sizin olsun, tamam onlar Atatürk’ün Kızları, onun sayesinde başarılar elde ediliyor (gerçi ne alakası varsa onu da hiç anlamış değilim) tamam, biz yobazız, gericiyiz, şuyuz buyuz, en çağdaş sizsiniz, en Avrupalı, modern, bilmem ney sizsiniz, yeter gerçekten yeter bu milleti Kız Voleybol takımından nefret eder hale getirdiniz. İnşallah yarın bir gün kızınızda hayran olduğunuz Ebrar gibi olur, ama gerçekten şişirdiniz...
Son olarak sizin gibilere tek bir soru sormak istiyorum,
Voleybolcu kızlara hani ülkemizin gururu diyorsunuz ya, Allah aşkına söyleyin ya, şu an dünyanın en iyi silahlarını yapan Selçuk Bayraktar için bir güne bir gün ‘’Evlat Ülkemizin Gururusun’’ diyebildiniz mi?
Kaynak: Instagram (10.köyden Gökhan Ayyıldız)
Siz ne düşünüyorsunuz 🤔
#veleybol#spor#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa#Instagram
65 notes
·
View notes
Text
Duvara Yaslanan Baba.
Ne ki senin derdin baba? Olamadım mı evlat sana? Kız çocuğu dediğin neydi ki ha? Okşayamadın mı saçımı bir defa? Varken yoktun sen aslında. Boynum bükük kaldı her defasında. İmrendim etrafıma, ne güzel seviyor babaları ya. Benim ki de oysa “olmasa da olurmuş” diyormuş benim için ha. Sevilmeyen her kız çocuğun bir parçasıyım ben aslında.
İyi geceler Deniz’im.
#aşk sevgi#edebiyat#sevgili#sevgi#sevmek#tumblr yazılı post#artists on tumblr#aşk acıtır#aşk ile#iyigecelerdeniz#franz kafka#gerçek aşk#aşk acısı#aşka dair#aşk sözleri#aşk#sevgisizlik#aşk şiiri#mesafe aşkı#tumblr art#anlamlı sözler#keşfet#aşk sözü#kendi kalbine yazar#sevme sanatı#keşfedilmemiş#edebi sözler#sözler#geceye bir söz bırak#gecenin sözü
152 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan bizler Afyonkarahisar dan 34 ve 37 yaşlarında seksi görev edinmiş 2 kız kardeşiz. Ben Azra kız kardeşim Derya 16 yaşımda bana erkek arkadaşım tecavüz etti cezaevine girdi orada sözde intihar etti denildi okuyamadım ailem için istenmeyen evlat olmuştum 19 yaşımdayken mahallemizde oturan bakkal beni 2 . eşi olarak babamdan istemiş kuma derler ya . Bana sormadan kabul etmiş düğün dernek yapıldı ilk gece birlikte oldum ertesi gün nikah kıyarsan seninle birlikte yaşarım yoksa sen evde yokken çeker gider istediğimle birlikte olurum dedim bana öyle bir tokat attı ki sanki çizgi film kahramanları gibi başımın üstünde yıldızlar uçuyordu elime geçirdiğim bıçak ile adamı kovalamıştım bakkala gidip kasada ki bütün paraları ve satılacak ne varsa çantama koydum otobüs terminaline gittim Ankara ya gittim . Hiç tanımadığım bir kadın bana yolda giderken çok yardımcı oldu telefon numarasını vermişti 3 gün sonra aramak zorunda kaldım taksiye binip gel ben parasını öderim dedi taksi şoförüne adresi verdim etrafı gecekondu dolu bir mahalleye geldik kadın geldi taksi ücretini ödedi elimden tutup beni evine götürdü gecekondu ama içi öyle güzel dayayıp döşenmişti ki lüks bir ev olmuştu 5 6 tane kız vardı 2 de zenci adam sonradan ortaya çıkmıştı anlamıştım gitmek istedim fakat gidemedim ilk müşteri gelen beni beğendi yatak odasına gittik yatağın üzerine oturdum adam bana sarıldı öpmeye yalamaya başladı bende karşılık veriyordum derler ya tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaktım o ilk gün 6 müşteri ile birlikte oldum ilk günden itibaren alışmıştım artık gelen müşteriler kendim çağırır olmuştum arada bir annemin kardeslerim ile telefonda konuşuyordum tabiki onlar yaptığım işi bilmiyordu nasıl yaptım bilmiyorum bir seferinde adresimi vermişim 1 hafta sonra kardeşim Derya çıktı geldi beni satan kadın ile yolda karşılaşmış adresi o tarif etmiş ben Derya yı hemen göndermek istiyordum fakat tuzak kurulmuş kardeşimi bu işe girecekti benimde kardeşimin de içeceklerinize ilaç koymuşlar . Kardeşim Derya uyumuş bende ardından uyuya kalmışım ayıldığım zaman bende kardeşim de çırılçıplaktık kardeşimin yattığı yerde kan vardı memeleri boynu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar vardı anlaşılan tecavüz etmişlerdi artık bunların kölesi olmuştuk 4 yıl 6 ay bunların yanında çalıştık o beni getiren kadın öldü ben onun cenazesinden kaçtım polise sığındım kardeşimi de diğer kadınlarıda kurtardım ama yapacak bir işimiz olmadığı için kardeşimle birlikte randevu evi açtık Ankara Kızılay da özel müşterilere hizmet veriyoruz. Seks isteyenler mesaj atsın
41 notes
·
View notes
Text
Bu aralar pek çok kişiye “bakacağım, okuyacağım, izleyeceğim, dinleyeceğim” dediğim için üzerimde verilmiş sözlerin sorumluluğu vardı, hepsini bir gecede aradan çıkardım. =D Dün gece aldığım tüm tavsiyeleri peş peşe değerlendirdim, düşüncelerimi doğrudan onlara iletmek yerine ortalığa yazayım ki bu kişilerin tavsiyeleri sizlere de ulaşmış olsun dedim.
İlk olarak @aitsiz’in önerdiği “Mountain Queen - The Summits of Lhakpa Sherpa” belgeselini izledim (Netflix). Aslında verdiği mesajlar son derece pozitif olsa da bittiğinde içimde bir ağlama arzusu oluştu. Bir insan aynı anda nasıl bu kadar özgür ve tutsak olabilir diye düşündüm. Yaşadıklarını çok da ileri seviyede bilmediği bir dille, İngilizceyle anlatıyor ama bu kısıtlılığa rağmen söylediği şeyler o kadar içine işliyor ki demek ki her şey kelimeler ve kelime çeşitliliği değilmiş diyorsun. Spoiler vermeye hiç niyetim yoktu ama beni en çok etkileyen şeylerden biri, Lhakpa’nın ilk başarısında babasının ona “oğlum” demesi, yani onu kız evlat değilmiş de erkekmiş gibi unvanlandırması ve Lhakpa’nın kendi kızlarından bahsederken üstüne basa basa, her fırsatta gururla “kızlarım” demesi oldu. Okutmaya bile değer görülmeyen, dişiliğinin bedelini cehaletle ödemesi beklenen bir kadının rekor üstüne rekor kırmasını izlemeyi, bir insanın nasıl aynı anda hem çok “vahşi” hem de çok “vicdanlı” olabileceğini görmeyi dilerseniz siz de bir buçuk saatinizi bu belgesele ayırabilirsiniz.
Sonrasında @eceebenece’nin önerdiği “Yakın İlişkiler - Olumlamaların Gücü” podcastini dinledim (Spotify). 13 dakikalık olan bu içerik, tıpkı benim olumlamalar hakkında yazdığım yazı gibi son derece subjektif geldi. Bilimsel bir içerikten ziyade bir uzmanın olumlamalar hakkındaki şahsi görüşlerini belirttiği bir içerik gibiydi. Zaten içerikte olumlamaların bilimsel açıdan kanıtlanmış hiçbir etkisinin olmadığını, kişinin hayata daha iyimser bakmasını sağlayan bir araç olduğunu belirtilmiş. Bunları söyledin diye hayatın değişmez ama hayata bakış açın değişebilir diyor. Ne ifade etmeye çalıştığını çok iyi anladım ve üzerine düşündüm, olaya kendi algımla değil de “herkesin algısı farklı olabilir” kafasıyla yaklaşınca amaçlanan şeyi az çok kavrayabiliyorum aslında. İçerikte verilen olumlama örnekleri de güzeldi, konuyla ilgilenenler buna bakabilirler.
Sonrasında @dalginlik’ın tavsiye ettiği beden olumlama makalesini okudum (SciHub). İliştirdiği linkten makalenin tümüne ulaşılamıyor (veya ben beceremedim) ama arayıp tamamını buldum, isteyene gönderebilirim. “Yok ben okuyamam” veya “İngilizce bilmiyorum” diyen olursa ona da şöyle özetleyebilirim: bir araştırma yapılıyor ve katılımcı kadınlardan kısıtlı zamanda “bedenimi seviyorum” başlığı altında bir şeyler yazmaları isteniyor. Bu kişilerin ağırlık verdiği noktalar, konu başlığı pozitif olsa da genelde negatif noktalar oluyor. “Bedenimi seviyorum ama göbeğim çok büyük,” “Keşke karın kaslarım olsaydı” gibi şeyler yazıyorlar. Beden olumlama tümcelerinin aslında serbest çağrışımla insanın bedenindeki beğenmediği noktaları hatırlamasına yol açtığı ifade ediliyor. Şimdi düşününce, ben de pekala “bedenimi seviyorum ama keşke şuram şöyle olsaydı” diyebilirim kendi beden imajımın üzerine düşününce. Araştırma bir noktada @eceebenece’nin yolladığı podcast’teki “olumlamaların bir insanda işe yaraması için o insanın o konuda gerçekten istekli olması lazım” mesajıyla birebir örtüşüyor çünkü araştırma diyor ki “bedenimi seviyorum” cümlesi, bedeniyle hiçbir sorunu olmayan bir insanı mutlu edebilir, bedeniyle sorunu olan insanı mutlu edemez aksine daha çok bilendirir. Kısacası bu tip olumlamaların tuzu kuru olanlar üzerinde olumlu bir etki yarattığını, onların da zaten böyle bir etkiye ihtiyaç duymadıkları anlatılmaya çalışılıyor.
En son @dusunce’nin önerdiği Portal kanalındaki “Seri Katiller Neden Bu Kadar İlgimizi Çekiyor” videosunu izledim (YouTube). Geçen gün Küçük Sırlar’dan yola çıkarak yazdığım yazıda bahsettiğim “ben onu düzeltebilirim” yaklaşımının ve “şiddeti maskülenlikle bağdaştırma” yanılgısının burada da karşıma çıkması beni sevindirdi, kafamda bir şeyler yapboz parçaları gibi tık tık iç içe geçti. Erinmeyip videoya yazılan yorumları falan da okudum, birilerinin Dorian Gray’den alıntı yaptığını falan görünce iyice mest oldum. Yayıncının kişisel görüşlerine de katıldım çoğunlukla, farklı noktalara temas etmiş. Merakı olan buna da el atabilir.
Sayenizde son zamanların en verimli gecesini geçirmiş olabilirim efendim, teşekkürlerimi sunuyor ve Allah karşınıza hep benim gibi önerilerinize hak ettiği kıymeti veren insanlar çıkarsın diliyorum kfıjıkrjgı.
45 notes
·
View notes
Text
“Allahtan hayırlı evlat istedim. Bana kız çocukları Nasip etti.”
(Hz. Muhammed s.a.v)
34 notes
·
View notes
Text
Türkilerden potpori demirhan👍💯💯
Sız değerli kıymetli arkadaşlarima.
Armağanim olsun.
Beğeniler için çok.
Teşekkür ederim 🙃
Dedeler amcalar teyzeler halalar🤭
Ablalar abiler kardeşler doslar😁
Arkadaşlar iyikim varsınız🤣
Seviliyorsunuz🤪
Delikanlı kız der 🙃😁....✍️
Ehliyet alacak bayanlara sesleniyorum🤪
Ufak bir öneri gaz ve fren evlat gibidir😁
Okşayarak kullanın🙈😂🤭🤪
Debriyaj eski sevgili gibidir 😁🤣
Sertçe üstüne basabilirsiniz😁
Delikanlı kız der 🙃😁....✍️
Bir kadına yapamazsın de hele bahim.
Sonra kenara geç ve izle senin.
Hayatının her santimini parsellemeden.
Yedi ceddine küfürlerinden serenat.
Yapmadan durmayacağini göreceksin.
Deli kanlı kız der 🙃😁🤣...✍️
Evli birisini senin olmayacağını.😁
Bile bile ölürcesine hiç sevdiniz mi.🤣
Bay bayan alalım cevapları🤭
Hadennn yoruma bekliyor🤪
Delikanlı kız 😁🤪🤭....✍️
Delikanlı kız 😁🍂🌿
Hem deli hem prenses 🌿♥️
İYİ GECELER GÜZEL🍒.
ARKADAŞLAR🍓
🌿👑🍂
144 notes
·
View notes
Text
İnna lillahi innė ileyhi raciun.
18 mart 2024🍃
anneannem vefat etti. 85 yaşındaydı. Annem, annesinin cenazesinde gözyaşı d��kerken, "Allahim ben Annemi çok özlüyorum diyerek hüngür hüngür ağladı’ annesini uğurladı. Annem 45 yaşında ama cenazedeki o hali kolu kanadı kırılmış küçük bir kız çocuğu gibiydi. O an bi kez daha fark ettim, annenin bir evladın dünyasında ne denli büyük yer tuttuğunu, ne denli önem arz ettiğini, ne denli çok sevildiğini.
Annemiz hayattaysa tutalım ellerinden. İlişkimiz ne kıvamda olursa olsun hesabını tutmayalım, saralım sarmalayalım. Eğer ebedi âleme intikal ettiyse de, amel defterini kapatmayacak bir evlat olmaya çalışalım. Çünkü evlat 60 yaşında da olsa anne gittiğinde ‘öksüz’ kalıyor, anne gittiğinde yeri dolmuyor…
69 notes
·
View notes
Text
"Kız çocuğu sadece bir evlat değildir. Kız çocuğu bir cennet anahtarıdır. Dolayısıyla ümmetimiz, insanlık için çıkarılmış olan bu ümmet, bütün insanlığın sorunlarını omuzlamak zorunda olan bu mübarek toplum, ancak ve ancak kadınlarının düzeyinde bir ümmet olabilir. Kız çocuklarımızın beynindeki İslam kadar İslam vardır sokaklarda. Kadınlarımızın anladığı kadar Kur'an anlaşılmış demektir."
36 notes
·
View notes
Text
Roma'nın Kökeni ve Kuruluş Mitolojisi
Roma'nın ünlü şairi Vergilius tarafından yazılan Aeneas Destanı, Roman tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu destan, Roma şehrinin kuruluşunu ve aslında Romalıların kökenine değinir.
Bilindiği üzere Roma tanrıların çoğu Antik Yunan tanrılarıyla aynıdır, sadece birçoğunun ismi farklıdır. (Venüs - Afrodit, Athena - Minevra, Zeus - Iupiter gibi) Bu durum esinlenmekten ya da çalmaktan değil tam tersi Roma'nın kökeninin de Troya'ya dayanmasından kaynaklanır.
Aeneas Destanı'nın baş kahramanı Aeneas, Troyalı bir prensti. Harabeye dönen şehirden kaçarak Batı İtalya'da bulunan Latium'a ulaşır ve orada bir krallık kurar. Latinium Krallığı, Roma İmparatoruluğunun kurulduğu topraklarıdır ve imparatorluğun temellerini oluşturur, bu şehir imparatorluğa uzun süre başkentlik de yapmıştır.
Vergilius, Aeneas'ı tanıtırken onun annesinin tanrıça Venüs olduğunu söyler ve tanrıçanın Roma İmparatoru Augustus ile bir kan bağına sahip olduğunu da ekler. Destandaki bu detay da, Antik Yunan tanrılarının soy olarak Roma tanrıları da olduğununun göstergesidir.
Roma'nın kuruluşu ile ilgili bir diğer mit-destan ise ünlü Romalı tarihçi Livius'a aittir. Livius, miti de aslında Aeneas'a dayanır.
Antik Roma'nın aile tanrıçası olan Vesta adına ailelerin küçük kız çocuklarından seçilen ve adlarına Vesta Bakireleri denen bakirelerden Aeneas'ın soyundan gelen Rhea Silvia, savaş tanrısı Mars'ın (Yunan mitolojisinde Ares) tecavüzüne uğrar. Bu olay sonrasında ise ikiz oğulları olur. Anne, bir tecavüzün sonucu olan ikizleri, nehire bırakıp boğulmaya terk etmek zorunda kalır. Dişi bir kurt tarafından bulunup emzirilen ikizler Romulus ve Remus sonrasında bir çoban tarafından evlat edinilir. Büyüdüklerinde bir şehir kuracaklarının hayaliyle büyüyen çocuklar, bu şehre de Roma adını vereceklerini daha henüz küçükken karar vermiştir. Büyüdüklerinde ise kardeşlerden Romulus kurulan şehrin, Roma'nın ilk kralı olmuştur.
#roma#roma imparatorluğu#mit#mitoloji#antik yunan#felsefe#felsefe bilim#aeneas#livius#vergilius#tanrı#venüs
20 notes
·
View notes
Text
Vahşice katledilen bir kadının kadın diyip olayı küçültmeyelim 19 yaşında iki 'kız çocuğunun' hakkını arayabilmek için siyah giyinin dendi siyah giydik ne o annenin babanın minik kardeşinin acısına merhem olabildik ne başka bir işe yarayabildik. İnanılmaz bir korku içerisindeyim günlerdir hangi hareketleri bilsem en tehlikeli anda müdahale edebilirim ya da yanımda ne bulunursa kendimi koruyabilirim diye düşünmekten kafayı yiyeceğim genel durumlarda belki kendimizi koruyabiliriz,belki çevre insafa gelir annemize babamıza kıyamaz telefon yerine müdahale edebilir,belki yetkililer yakindadir yetişir ama bir cani gözü dönmüş şekilde elinde samuray kılıcı,satırla üstümüze yürürse ne biz ne çevre ne yetkililer yardımcı olamazmış bunu anladık sevgili anneler anne adayları ve babalar oğlunuza sevmeyi öğretin sehveti,tutkuyu,kini,hırsı,bağlılığı değil ahlağı ve saf sevgiyi öğretin kalplerini yumuşak yetiştirin bir kadının kukla olmadığını ağzından çıkan her kelimeyi uygulamak zorunda olmadığını gitmek istediğinde gidebileceğini öğretin merhamet öğretin çocuklara kadınlara hayvanlara ailesine karşı merhametli olmayı öğretin. Herhangi psikolojik sıkıntısı oldugunu düşünüyorsanız yetkililere başvurun bu tüm çevre ve sizin icin en sağlıklı olanıdır evladım canim ciğerim diyebilirsiniz ama bir gün o evlat sizin ya da başka bir annenin evladını hayattan koparabilir cocuklariniza karisin yeni neslin kurallarina uymayın telefonlarından bir haber olmayin televizyonda ne izliyorlar hangi kitaplari okuyorlar kime hayranlar yönelimleri ne insanlarla iliskileri ne durumda inceleyin çünkü anne ve baba olmak sadece doğurmak ve büyütmekle olmaz elimizden bir sey gelmiyor demeyelim aslinda her şey bizim elimizde Onlara Allahı anlatın çünkü Allahı bilen bir insan karıncayı incitmez.
Yanlış bir cümlem olduysa affola.
Selametle.
11 notes
·
View notes
Text
SÜPER MUTLAKA OKUYIN
0 yaşında
Baba: Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.
Kızı: Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.
5 yaşında
...Baba: Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı: En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.
10 yaşında
Baba: Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı: Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim. Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?
15 yaşında
Baba: Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı: Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?
20 yaşında
Baba: Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı: Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor. Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!
25 yaşında
Baba: Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terk ediyor.
Kızı: Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.
30 yaşında
Baba: Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...
Kızı: Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi.
40 yaşında
Baba: Kızım, benim entelektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı: Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.
45 yaşında
Baba: Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.
Kızı: Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!
50 yaşında
Baba: Dünyada mutlu kal kızım!
Kızı: Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?
55 yaşında
Kadın: Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke’lerin” hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu?...=)
44 notes
·
View notes
Text
Babalar aslında en çok kızlarını severler
Ama inanmaz kimse buna
“Yalan” derler“imkansız” derler.
Her nedense kimse çıkıp da “neden?” demez.
...Nedendir bilir misiniz?
Çünkü kız babası olmak,
Farklıdır, özeldir bambaşka bir duygusallık verir babalara
Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında
Tutamazlar göz yaşlarını…
Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak.
Bir kız iki evlat demektir.
İki canı birden sırtına yüklenmek demektir.
Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da…
Bunu bildiklerinden babalar,
Onların üzerlerine daha da titrerler.
Onlara her baktıklarında annelerini,
Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren
Annelerini anımsarlar…
Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler
Kızlarına hiçbir şey olmasın
Onlar hiç üzülmesin,
Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler
O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar…
Ama bu sevgilerini,
bu bağlılıklarını,
Asla gösteremezler, utanırlar.
Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir
Onlara…
Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek…
Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp
Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına…
Bazen ağlamak isterler
Ama “Erkekler ağlamaz” denmiştir onlara
Yapamazlar bu yüzden saklarlar gözyaşlarını…
İşte böylece her şeyi içlerine atarlar
Kız babaları
Yansıtmazlar asla duygularını…
Ama dayanamazlar gece yarılarına
Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına
Uzun uzun bakarlar yüzlerine
Ve bir kez daha hayran olurlar
O muhteşem güzelliklerine
Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine
Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar
İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar
Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp
“İyi geceler” derler
Derinden derinden…
Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda
Bir damla gözyaşı hissederseniz
Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş
Ve en sonun da “iyi geceler” deyip gitmiştir…!
~
7 notes
·
View notes
Text
Bazı anne kız ilişkilerine aşırı özeniyorum. Kızları ne yapsalar onları koşulsuz seven anneleri var. Bizzat tanıdığım bir kadın var. Kızları gerçekten ona çok fazla evlatlık yapmıyorlar. Kınada onlarda geldi. Kadın öyle bir içten kızına sarıldı ki elini bile öptü. Ki iki dk sonra kız hepimizin içinde annesini resmen azarladı. Çok nahoş şeyler tabiki. O kıymet bilmeyen bir evlat belkide. Ama annesinin ona yaklaşımı o kadar çok hoşuma gitti ki. Gelin hanımın anneside kızına çok düşkündü. Tüm gece kızını asla yalnız bırakmadı. Hayranlıkla baktı kızına. Ben aslında o gece kınada en büyük ağlama sebebim, benimde neden böyle annem olmadığıydı. Bazı şeyler nasip işi. Tevekkül etmek gerek.
19 notes
·
View notes
Text
"Doktor Nolan birçok kimsenin bana temkinli yaklașacağını, hatta uyarıcı çan taşıyan bir cüzzamlı gibi benden kaçacağını açık açık söylemişti. Annemin yüzü, yirminci yaş günümden sonraki ilk ve son ziyaretindeki solgun ve sitemli haliyle geçti aklımdan. Akıl hastanesinde bir kız evlat! Ona bunu yapmıștım işte. Ama yine de beni bağışlamaya karar verdiği besbelliydi.
O tatlı, mazlum gülümsemesiyle 《Bıraktığımız yerden bașlayacağız Esther,》 demişti. 《Bütün bu olanlara kötü bir düş gözüyle bakacağız.》
Kötü bir düş.
Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düştür.
Kötü bir düş.
Her şeyi anımsıyordum."
Sırça Fanus ~ Sylvia Plath
19 notes
·
View notes