Tumgik
#küresel karbon emisyonu
yesilhaber · 2 years
Text
Temiz enerji teknolojileri bu yıl 600 milyon ton emisyonu önledi
Temiz enerji teknolojileri bu yıl 600 milyon ton emisyonu önledi
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) analizine göre, geçen yıl dünya ekonomisinin Covid-19 salgını sonrası hızla toparlanmasıyla fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonları 2 milyar ton artış göstermişti. Bu yıl ise enerji krizi nedeniyle kömüre talep artmasına rağmen karbon emisyonlarının yaklaşık 300 milyon ton yükseleceği ve bu artışın geçen yıla göre yüzde 1’in altında kalacağı…
Tumblr media
View On WordPress
4 notes · View notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
Evden çalışma modeli ile karbon emisyonu azaltmak mümkün
https://pazaryerigundem.com/haber/181947/evden-calisma-modeli-ile-karbon-emisyonu-azaltmak-mumkun/
Evden çalışma modeli ile karbon emisyonu azaltmak mümkün
Tumblr media
Yapılan araştırmalar ABD’de evden çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte yıllık yaklaşık 3,6 milyon ton karbon emisyonunun azaltılabileceğini, bunun da yaklaşık olarak 600.000 araçtan kaynaklanan emisyona eşdeğer olduğunu ortaya koyuyor. Evden çalışma modelinin Türkiye’deki öncü şirketlerinden olan Champs’in ise bu model ile çalışan 18.000 yeteneği sayesinde, yılda yaklaşık 4.000 ton karbon emisyonunun ve 500 ton gıda atığının önüne geçebileceği tahmin ediliyor.
İSTANBUL (İGFA) – Günümüzde, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunlar, gittikçe artan bir endişe kaynağı haline gelmeye devam ediyor. Bu nedenle, iş dünyasında çevre dostu uygulamaların benimsenmesi ve sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanması giderek daha fazla önem kazanıyor. Evden çalışma modeli ile iş gücü üreten bir platform olan Champs ise bu çevresel endişelere cevap veren bir iş uygulaması olarak öne çıkıyor.
“CHAMPS, GIG EKONOMİSİNİN GÜCÜ İLE GÜNLÜK İŞE GİDİP GELME İHTİYACINI AZALTIYOR”
Champs’in karbon emisyonunu azaltmaya yönelik hedef ve stratejileri arasında işe gidiş ve dönüş saatlerinde oluşan yoğun trafiğin azaltılmasının da yer aldığını belirten Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, “Bireylere uzaktan veya merkezi olmayan bir şekilde çalışma imkanı tanıyarak, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyoruz. Bu da daha az trafik sıkışıklığına, araçlardan daha düşük karbon emisyonu salınmasına ve ulaşım altyapısına olan baskının azalmasına yol açıyor. Mevcut bağımsız çalışanımız karbon emisyonunu azaltmaya her yıl 16.000 ağaç dikmişçesine yardımcı oluyor. Her geçen gün bağımsız çalışan sayımızı artırıyoruz. 18.000’den fazla bağımsız çalışanın markalarla buluşması, yıllık 4.000 ton karbon dioksit emisyonunu önlemek, yani 160.000 ağaç dikmeye eşdeğer olacak.  Bu yönüyle Champs, istihdamın yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor”
Tumblr media
“ABD’DE EVDEN ÇALIŞMA SAYESİNDE YILDA YAKLAŞIK 84 MİLYAR MİLLİK YOLCULUK VE YAKLAŞIK 41 MİLYON TON CO2 EMİSYONU AZALIYOR”
Global Workplace Analytic’in yaptığı bir araştırmanın sonuçlarından bahseden Mahir Tüzün, “ABD’de evden çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte yıllık yaklaşık 3,6 milyon ton karbon emisyonu azalabiliyor. Bu da yaklaşık olarak 600.000 araçtan kaynaklanan emisyona eşdeğer bir sayı olarak karşımıza çıkıyor. Aynı araştırmada evden çalışmanın çevreye etkisini anlamak için karbon emisyonu rakamlarına dayalı bir analiz de yer alıyor. Bu analizden elde edilen bazı veri ve bulgulardan biri de evden çalışma modelinde ulaşımın azalıyor olmasına dayanıyor. İşe gitmek için arabalarını veya toplu taşıma araçlarını kullanmayan kişiler sebebiyle trafik yoğunluğu ve hava kirliliği azalıyor. Amerika’da yapılan araştırmalara göre evden çalışan kişiler ofisten çalışanlara göre her gün 10 mil daha az trafikteler ve karbon ayak izleri ofisten çalışanlara göre %54 daha düşük.” dedi.
  TELEKONFERANS VE SANAL TOPLANTILAR, SEYAHATLERİ AZALTARAK KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRÜYOR
Evden çalışma modeli ile kağıt tüketimi de azalıyor ve dolayısıyla ormanların korunmasına da katkı sağlıyor. Telekonferans ve sanal toplantılar gibi dijital iletişim araçlarının kullanımı arttığından, kağıt kullanımı ve buna bağlı orman kesimi azalıyor. Dijital iletişim araçlarının daha fazla kullanılması seyahat etme ihtiyacını da azaltarak, karbon emisyonunu düşürüyor. Özetle evden çalışmanın çevresel etkileri, karbon emisyonu rakamlarıyla desteklenen bir şekilde değerlendirildiğinde, oldukça olumlu sonuçlar ortaya koyuyor.
CHAMPS, BYOD İLE YILDA 3.750 LAPTOP’I İSRAFTAN KURTARIYOR
Teknolojinin hızlı gelişimi ve dijital dönüşüm, günümüz iş dünyasının çalışma şekillerinde de önemli değişikliklere neden oluyor. Bu değişimlerin en önemlilerinden biri de BYOD (Bring Your Own Device) uygulaması. Giderek daha fazla şirket tarafından benimsenen BYOD uygulaması, çalışanların kendi kişisel cihazlarını (bilgisayar, tablet, akıllı telefon vb.) iş yerinde kullanmalarına olanak tanıyor. Bu da işverenlerin ve çalışanların kaynakları daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlıyor ve gereksiz donanım satın alımını azaltıyor. Bu uygulamanın sürdürülebilirlik açısından da bazı önemli avantajları bulunuyor. Örneğin; bir laptop, monitör ikilisinin üretim süreci 691 Kg karbon salınımı oluşturuyor. Bir laptop ise kullanım süresinden bağımsız olarak, gelişen teknoloji ve yazılımlar sebebiyle ortalama 4 yılda bir yenileniyor. Champs mevcut bağımsız çalışanlarını BYOD prensiplerinde çalıştırarak, yılda 450 laptop’ı israf edilmekten kurtarıyor. Bu da laptopların üretiminin yol açacağı yıllık 310 ton karbon salınımının önüne geçildiği anlamına geliyor.
UZAKTAN ÇALIŞMA MODELİ GIDA İSRAFININ DA ÖNÜNE GEÇİYOR
Günümüzde, iklim değişikliği ve kaynakların azalması gibi çevresel sorunlarla birlikte, gıda enflasyonu da giderek artan bir endişe kaynağı haline geliyor. Gıda israfının ise dünya genelinde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıktığını belirten Mahir Tüzün, son olarak şu noktalara değindi: “Yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri israf ediliyor. Bu durum hem çevresel kaynakların israfına hem de gıda güvenliği ve eşitliği konularında önemli sorunlara yol açıyor. Uzaktan çalışma modeli ise gıda israfının azaltılması açısından önemli bir potansiyele sahip. Uzaktan çalışma modeli, çalışanlara evlerinde daha fazla zaman geçirme ve yemek yapma fırsatı sunuyor. Evde yemek yapma, kalan yemeğin sağlıklı saklanması ve zamanında tüketilmesi konularında daha fazla kontrol ve esneklik sağlıyor. Bu da daha sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik ediyor. Bu konuda da öncü bir rol oynayan Champs, hedeflediği 18.000 bağımsız çalışanın evden çalışmasını sağlayarak, yılda 500 tondan fazla gıda israfının önüne geçebilir.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
yenicagkibris · 3 months
Text
Küresel Güney’de yeşil dönüşüm - Ümit Akçay
İklim politikaları giderek daha fazla tartışılmaya hatta resmi metinlere girmeye başladı. Şu ana kadar ana akım yaklaşım, iklim krizine piyasa temelli çözümler bulmaya odaklandı. ‘Yeşil’ olduğu düşünülen sektörlere sağlanan yatırım teşvikleri, vergi indirimleri ya da bu sektörlere verilen ‘yeşil krediler’ bir yandayken, diğer yanda yüksek karbon emisyonu yapan sektörlere ilişkin caydırıcı…
0 notes
tumhaberlerimiz · 9 months
Text
Otomotiv Lojistiği ile Denizyolu Konteyner Taşımacılığı
Otomotiv sektörü, dünya çapında büyük bir endüstri olarak öne çıkıyor ve bu sektördeki başarı, etkili bir lojistik yönetimine dayanıyor. Otomotiv lojistiği, araçların üretim aşamasından tüketiciye ulaşana kadar olan süreci kapsar. Bu süreç, malzemelerin temin edilmesinden başlayarak, parça ve bileşenlerin üretim hattına ulaştırılması, montaj süreci, depolama, dağıtım ve son olarak müşteriye teslimatı içerir. Otomotiv lojistiği, tedarik zinciri boyunca karmaşık bir ağ oluşturur ve bu sürecin verimli bir şekilde yönetilmesi, rekabet avantajı elde etmede kritik bir rol oynar.
Otomotiv endüstrisi, sürekli olarak hızlı değişen bir yapıya sahiptir ve bu da lojistik süreçlerini etkiler. Sektördeki yenilikler, teknolojik gelişmeler ve tüketici taleplerindeki değişiklikler, lojistik stratejilerinin sürekli olarak gözden geçirilmesini ve uyum sağlanmasını gerektirir. Özellikle, just-in-time (tam zamanında) üretim ve stok yönetimi gibi lojistik uygulamaları, otomotiv şirketlerinin rekabetçi olmaları ve maliyetleri azaltmaları açısından kritiktir.
Tedarik zinciri içindeki her adımın optimize edilmesi, lojistik maliyetlerinin azaltılması ve teslimat sürelerinin kısaltılması için önemlidir. Bu, etkili bir lojistik yönetimi ve işbirliği gerektirir. Otomotiv lojistiği, uluslararası işbirliklerini ve küresel tedarik zincirlerini de içerir. Farklı ülkeler arasındaki ticaretin artmasıyla birlikte, gümrük işlemleri, taşımacılık yönetimi ve uluslararası koordinasyon önemli hale gelmiştir.
Denizyolu konteyner taşımacılığı, küresel ticaretin temel taşıyıcılarından biridir ve dünya ticaret hacminin büyük bir kısmını karşılar. Bu taşımacılık şekli, konteynerlerin gemiler aracılığıyla limandan limana taşınmasını içerir. Denizyolu taşımacılığı, büyük miktarlardaki yüklerin ekonomik ve güvenilir bir şekilde taşınmasına olanak sağlar.
Konteyner taşımacılığının tercih edilmesinin nedenlerinden biri, büyük miktarda yükün tek bir konteynerde toplanabilmesi ve farklı taşıma modları arasında geçiş yapabilmesidir. Bu, yüklerin gemiden kamyon veya tren gibi diğer taşıma araçlarına kolaylıkla transfer edilmesini sağlar. Bu esneklik, lojistik süreçlerin daha verimli olmasını ve maliyetlerin azalmasını sağlar.
Denizyolu konteyner taşımacılığı, düşük maliyetleriyle bilinir. Büyük miktarlardaki yükler, gemiler aracılığıyla taşındığından, ton başına düşen taşıma maliyeti genellikle diğer taşıma yöntemlerinden daha düşüktür. Ayrıca, çevre dostu bir seçenek olarak da görülmektedir çünkü ton başına kara taşımacılığına kıyasla daha az karbon emisyonu üretir.
Ancak, denizyolu konteyner taşımacılığı da bazı zorluklarla karşı karşıyadır. Uzun mesafeli taşımalarda zaman zaman gecikmeler yaşanabilir ve limanlardaki yoğunluklar, teslimat sürelerini etkileyebilir. Ayrıca, uluslararası ticarette gümrük işlemleri ve farklı ülkeler arasındaki düzenlemeler de dikkate alınması gereken önemli konulardır.
Her iki taşımacılık yöntemi de, farklı avantajlar ve zorluklar sunar ve şirketler, lojistik stratejilerini bu faktörleri göz önünde bulundurarak oluşturmalıdır. Hem otomotiv lojistiği hem de denizyolu konteyner taşımacılığı, küresel ticaretin dinamiklerinde önemli bir rol oynar ve doğru bir şekilde yönetildiğinde işletmelerin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olabilir.
0 notes
mehmetkali · 1 year
Text
0 notes
piyasahaberleri · 1 year
Link
Karbondioksitin çıkarılması işe yarıyor mu? O olmalı. Son yıllarda 70'ten fazla ülke, yüzyılın ortasına kadar karbon etkisiz olma hedefiyle net sıfır karbon emisyonu taahhüdünde bulunmuş oldu. 2015 Paris Anlaşması, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmayı ve ideal olarak endüstri öncesi seviyelerin 1,5 aşama üstünde tutmayı hedefliyordu. Küresel çabalara karşın emisyonlar artmaya devam ediyor ve 1,5 aşama hedefine ulaşmak giderek zorlaşıyor. Isınmayı 2 derecenin altında tutmanın ve sonunda 1,5 dereceye geri dönmenin bir çok yolu, gelişmiş ayrışma ve direkt hava soruşturma benzer biçimde karbondioksit yok etme (CDR) şekilleri kullanılarak karbondioksitin atmosferden uzaklaştırıldığı negatif emisyonlara dayanır. Sadece, bu teknikler hemen hemen gelişmenin ilk aşamalarındadır ve arazi, enerji ve para gerektirir. Eleştirmenler, CDR'ye güvenmenin dolaylı olarak hükümetleri ve şirketleri lüzumlu emisyon azaltımlarını ertelemeye teşvik ettiğini, şundan dolayı CDR'ye güvenmenin artık bu vaatleri yerine getirmek için gelecek nesil liderlere güvenmek anlamına geldiğini iddia ediyor. Emisyonlardan kaçınmak çoğu zaman ondan sonra temizlemekten daha ucuzdur. Sadece uzmanlar, trajik emisyon tasarrufları olsa bile, bir miktar CDR'ye gerekseme duyulacağını söylüyor. Bu videoyu ve tüm kütüphaneyi şuradan bulabilirsiniz: YouTube'da vox videoları.
0 notes
bcapnews · 2 years
Text
Hindistan, Yeşil Enerjiyi Hızlandırmasına Rağmen Kömürden Kurtulamıyor
Hindistan, Yeşil Enerjiyi Hızlandırmasına Rağmen Kömürden Kurtulamıyor
Hindistan, karbon emisyonlarını azaltmak için yeşil enerji projelerinin hızını artırıyor, ancak bu yıl kömür kullanımı da artıyor. Anjana Pasricha’nın Yeni Delhi’den bildirdiği gibi, bu, Hindistan’ın küresel iklim değişikliğiyle başa çıkmak için kritik olarak görülen 2070’e kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşma çabalarını geciktirebilir.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
strucare · 2 years
Text
Dünyanın İlk Sıfır Karbon Gökdelen Projesi!
Tumblr media
Giderek artmakta olan dünya nüfusu, 2050 yılına gelindiğinde Dünya Bankası tahminine göre 9,6 milyar seviyesini aşacaktır. Doğal çevrenin tahribi ve kaynakların yetersizliği sonucunda insanoğluna ortalama olarak aynı boyutlarda 3 adet dünya gerecektir. İnşaat sektörü içerisinde barındırdığı inovasyonlar sonucunda Sıfır Karbon Gökdelen Projesi ile karbon salınımını minimuma indirmeyi amaçlayan bir inşaat projesine imzasını atıyor.
Sıfır Karbon Gökdelen Projesi
İngiltere'nin Birmingham şehrinde inşa edilmesi planlanan gökdelenin mimari projeleri tamamlanarak basın ile paylaşıldı. Ünlün mimarlık firması Associated Mimarları tarafından projelendirilen yapı Curzon Wharf olarak adlandırılmaktadır.
Tumblr media
Dünyanın ilk sıfır karbon gökdelen projesi olarak kayıtlara geçecek olan yapının toplamda 53 kattan oluşması planlanmaktadır. Sürdürülebilir mimari örneklerini net olarak görebileceğimiz projede, enerjinin korunumu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına özen gösterilecektir. Curzed Wharf bölgesinde inşa edilecek yapıların, sıfır karbon salınımı değerlerine sahip olması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte, tercih edilecek yapı malzemeleri sonucunda atmosferde yer alan aktif karbon atomları içinde dengeleyici özellikler taşıyacaktır. Gökdelen Projesi Detayları Curzon Wharf toplamda 53 kattan oluşacak bir gökdelen projesidir. Yapının inşasında çevrenin korunmasına özen gösterilecek, tercih edilen inşa etme yöntemleri ve yapımında kullanılan inşaat malzemeleriyle birlikte sıfır karbon salınımına sahip bir yapı olacaktır. Betonarme yapıların, özellikle çimentonun üretimi sırasında ortaya çıkan karbon salınımının ne kadar ciddi boyutlarda olduğu hakkında yazmış olduğumuz yazımızı, web sitemiz üzerindeki arama çubuğundan görüntüleyebilirsiniz. Curzon Wharf'ın inşası sırasında klasik betonarme yapılarda kullanılan çimento yerine bağlayıcı olarak, GGBS yani, granüllü yüksek fırın cürufları kullanılacaktır. Toplamda 165 metre yüksekliğinde olması planlanan gökdelen, konut ve öğrenci yurdu olarak hizmet verecektir. Yapının içerisinde, 53 kat, 498 daire ve 41 katlı öğrenci yurdu bulunması planlanmıştır. Karbon Emisyonu Neden Önemli? Fosil yakıtların kullanılması, sanayi, ulaşım gibi alanlarda kullanılan kaynaklar atmosferdeki karbon salınımını arttırmaktadır. Yayılan çeşitli sera gazları etkisiyle, iklim değişikliği, asit yağmurları ve genel manada hava kirliliği yaşanmaktadır.
Tumblr media
İnşaat endüstrisi, ulaşım, madencilik, kimyasal ürünler ve içerisinde kullandığı yapı malzemeleri nedeniyle atmosferde yer alan karbondioksit miktarının önemli bir kısmına neden olmaktadır. İngiltere'de inşa edilen gökdelen projesinin, sıfır karbon salınıma sahip olması planlanan gökdelenin, Birleşmiş Milletlerin, Paris Antlaşması şartlarınca belirlediği küresel ısınma şartlarını da karşılayacağı belirtilmektedir. Read the full article
0 notes
yenicagri · 7 years
Photo
Tumblr media
Küresel karbon emisyonu yeniden artıyor WASHINGTON Küresel karbon emisyonu, 2017'de tekrar artışa geçti. Küresel Karbon Projesinin (GCP) raporuna göre, bu yıl 
0 notes
golge-gezgin · 6 years
Photo
Tumblr media
https://golgegezgin.blogspot.com/2015/11/solo-hiking-03-ankara-eymir-golu-golbas.html
Arkada kalan her mesafeyi hissederek gitmek, önünde ne kadar yol kaldığına aldırmadan bulunduğun yere dikkatini vermek, küçük bir kıpırtıyı fark etmek, esintiye saklanmış bir kokuyu duymak demektir yolculuk etmek.                        Bilen bilir ki böyle yolculukların tek aracı, insanın kendi gücüyle, hiçbir araç kullanmadan, yürüyerek yaptığı yolculuklardır. Bu tür yolculuklar, yol erbabının keşke yapabilsek dediği türden sayılır.                                                                    Yolculuk sırasında kullanılacak araçları hızlarına göre sıralarsak eğer, bu işin şahı, hası, piri, zirvesi, ayaklarımızdır. Sonra bisiklet tekerleri, sonra ufağından irisine doğru karada gideninden havada uçanına kadar motorlu araçlar gelir. Sıralamanın en altında bulunan en alelade, en niteliksiz yolculuk vasıtalarıysa kuruvaziye turizmin aracı olan devasa yolcu gemileri ile gemi kadar büyük uçaklardır.
Ozon deliğini büyüten karbon emisyonu salmalarından solunabilir havayı kirletmelerine, küresel ısınmaya yaptıkları cömert katkıdan gürültüleriyle yaptıkları dehşete kadar, petrol esaslı yakıt tüketen bütün motorlu araçlar bu çağın seyyahlarına yapılmış bir büyük kötülüktür ama bir taraftan da dört elle sarıldıkları bir müthiş imkandır. Hem söylenir hem gideriz yani.
( Özcan Yurdalan, Atların Denizi, Sarı Otobüs-6: Moğolistan Yolculuğu, 2009 )
.
.
.
.
.
[ Ankara, Çankaya, Eymir Gölü, 02.02.2014 ]
28 notes · View notes
haberceptenet · 2 years
Text
Metro Türkiye sürdürülebilirlik yolculuğuna devam ediyor
Faaliyetlerinin tüm etkilerini paylaşmak ve buna göre aksiyon almak üzere geçtiğimiz yıl Türkiye’de perakende sektöründe bir ilk olarak Etki Raporu formatında yayımladığı raporla Metro Türkiye, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda 2021 dönemindeki performansını ve gelecek hedeflerini paylaşıyor.30 yılı aşkın süredir Türk mutfak kültürünü ve değerlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla çalışmalarına sürdürülebilirlik odağıyla devam eden Metro Türkiye, sürdürülebilirlik performansını değerlendirdiği raporun 6’ncısını bu yıl da Etki Raporu olarak yay��mladı. Tüm olumlu ve olumsuz etkilerini raporlamak ve buna göre aksiyon almak üzere geçtiğimiz yıl Türkiye’de perakende sektöründe bir ilk olarak yayımladığı ve Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative) tarafından yayımlanan GRI Standartları’nın “temel” seçeneğine uygun şekilde hazırlanan raporda, Metro Türkiye’nin sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda 2021 dönemindeki performansı ve gelecek hedefleri paylaşılıyor.Etki Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Metro Türkiye olarak sürdürülebilir başarının ve sürdürülebilir kalkınmanın doğal kaynaklara ve insana saygılı, kapsayıcı ve gezegenin kaynaklarına uygun iş modelleri ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilirliği çok yönlü bir bakış açısı ile ele alıyor ve kurumsal bir vatandaş olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle etki alanımızda bulunan herkes için artı değer yaratmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizi ise toplum, çevresel etkimiz, tedarik zincirimiz, kurumsal müşterilerimiz ve çalışanlarımız için ayrı ayrı kurguluyor ve tüm bu farklı alanlardaki çalışmalarımızı tek bir strateji altında topluyoruz. Stratejimizi, değişen koşullar ve önceliklerimiz ile uyum sağlayabilmesi adına gözden geçiriyor ve dinamik tutmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2021 yılında yeniden değerlendirerek hedeflerimizi güncellediğimiz stratejimiz dahilinde sürdürülebilirlik yolculuğumuza, “Yarının Yanında, İşin Mutfağında” sloganı ile devam ediyoruz. Hazırladığımız Etki Raporu ile de faaliyetlerimizden doğan etkileri, bugüne kadar başardıklarımızı, performans sonuçlarımızı, yarına güç katmak için hayata geçirdiğimiz projeleri, gelecek hedeflerimizi ve taahhütlerimizi içeren adımların kapsamlı bir özetini sunuyoruz’’ dedi.Gıda atıklarında azalmaBirleşmiş Milletlerin gıda kaybı ve israfını 2030 yılına kadar azaltma hedefine Metro Türkiye olarak 2021 yılı itibarıyla ulaşarak gıda atıklarını 2017 yılına kıyasla yüzde 51 oranında azalttı. Halen tüketilebilir durumda olan gıdaları, gıda bankaları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Metro Türkiye 2021 yılında 1.046 ton gıdayı kurtararak, ihtiyaç sahiplerine yaklaşık 2 milyon 5 yüz bin öğün yemek ulaşmasını sağladı ve 2.615 ton CO2 sera gazı emisyonunun oluşmasını önledi. Karbon ayak izini azaltmak için gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde ise geçen yıla kıyasla enerji yoğunluğu %9.3, sera gazı emisyonu yoğunluğu ise yaklaşık azaltıldı.107 ton gıda atığının tekrar kullanılabilmesi sağlandıMetro Türkiye, kullanılabilir ve tüketilebilir durumda olan ancak son tüketim tarihi yaklaştığı için reyonda satılamayan ya da ambalaj hasarı nedeniyle satıştan kaldırılan ürünleri Fazla Gıda aracılığıyla yeniden satışa sunuyor. 2021 yılında 200 tona yakın gıda yeniden satış ile atık olmaktan kurtarılırken mağazalarda oluşan gıda atıklarının da yeniden kullanılmasını sağlamak amacıyla hayvan yemi üreticilerine satışını gerçekleştirerek 107 ton gıda atığının tekrar kullanılabilmesini sağladı. Gıda atıklarıyla mücadelesine yeme içme müşterilerini de dâhil edenMetro Türkiye, yalnızca 2021 yılında kendi çalışanları için 35.000 saat iç eğitim gerçekleştirdi. Öte yandan 2022 yılında ise Sürdürülebilir Restoran çalışmalarını hayata geçirerek restoran işletmelerinin sürdürülebilirlik dönüşümlerine destek olmaya devam ediyor.Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen!  2020 yılında tüketicilere “Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen” diyerek “Tabağında ne var?”  projesini başlatan Metro Türkiye, 2021 yılında da izlenebilirlik konusunu sürdürülebilirlik çalışmalarının odağına aldı. Mağaza et üretimlerinden meyve sebzeye, Metro markalı ballardan tüm karkas, vakum etlerde ve kültür balıklarında 0, deniz balıklarında ise ’nden fazla izlenebilirlik sağladı. “Tabağında ne var?” hareketi ile 3. Altın Kaşık Gastronomi Ödül töreninde “Pandemi Dönemi En İyi Sürdürülebilirlik Projesi” ödülüne, Felis 2021’de ise “Sürdürülebilirlik İletişimi” kategorisinde Felis ödülüne değer bulundu.Yumurtaların ’ü kafessizMüşterilerine sağlıklı ve güvenli hayvansal gıdaları sunarken, doğaya ve hayvan haklarına saygılı bir şekilde hareket etmeyi ön planda tutan Metro Türkiye, hayvan çiftliklerinin tamamını denetleyerek tüm Metro markalı taze ve dondurulmuş et ürünlerinin 0 hayvan sağlığı ve refahı standartlarına uygun olarak üretilmesini sağladı. Geçen yıla oranla yaklaşık artışla, Metro markalı yumurtaların ’ü kafessiz sistemlerden tedarik edildi. Bu kapsamda Metro Türkiye 2023 yılı sonuna kadar tüm kendi markalı yumurtalarının, 2025 yılı itibarıyla ise raflarındaki tüm yumurtaların kafessiz olmasını taahhüt ediyor.HORECA müşterilerinin çözüm ortağı olmaya devam2021 yılında Metro Türkiye, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle HORECA sektöründe gıda israfını azaltmada izlenebilecek uygulamaları ve önerileri içeren “Otel, Restoran ve Diğer Toplu Tüketim Yerlerinde Gıda İsrafı ile Mücadele Kılavuzu” isimli rehberi hazırlayarak sektörde  gıda atıklarına karşı hassasiyetin artırılması, şefler ve sektör profesyonelleri tarafından bu mücadelenin benimsenmesi ve uygulanması hedefiyle önemli bir hareket başlattı ve bu alanda öncü bir rol üstlendi. Kılavuzda;  gıda atıkları ile mücadele,  Dünyada ve Türkiye’de gıda israfı, gıda israf ölçüm çalışması, gıda israfı yönetim ekibi kurulması ve eğitimi, gıda israfını önleme, gıda atıklarını ayrıştırma ve ölçme, önlenemeyen gıda atığının yönetimi başlıkları ele alınıyor. Ayrıca Metro Türkiye, HORECA sektörünün ilk sürdürülebilirlik dijital platformu üzerinden sürdürülebilirlik, atıkla mücadele ve menü çözümlerini sunmaya devam ediyor.500 ton deniz balığını kurtaracakÇiftlik balıkçılığında besleyicilik ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla “denizlerdeki balıklar yarına da kalsın” mottosuyla 2021 yılında hayata geçirilen “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” projesi ile Metro Türkiye, Türkiye’de endüstriyel boyutta ilk kez levrek ve çipurada yepyeni bir yem içeriğiyle üretim yapmaya başladı. Balık refahının artmasının amaçlandığı proje ile 2022 yılı sonuna kadar 400 ton levrek ve çipura yetiştirilmesi ve yaklaşık 500 ton deniz balığının kurtarılması planlanıyor. Sürdürülebilir balıkçılık çalışmaları kapsamında ise en çok satılan 12 balık türü içinde, Metro markalı ürünlerin ’i, tedarikçi markalı ürünlerin ise ’i sertifikalı kaynaklardan sağlandı.Yerli tohumla üretilen ürüne 0 alım garantisiTürk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak amacıyla Metro Türkiye, bu doğrultuda atılması gereken en önemli adımlardan birinin yerelleşme olduğu inancıyla yerli tohumla üretilen ürüne yerel üreticilere ve ürünlere katkıda bulunmaya devam ediyor. Son bir yılda çalıştığı kooperatif sayısını artırarak 800’ün üzerinde üretici ve üretici örgütüyle, 40 kadın girişimci ve kooperatifle iş birliği yapıyor; onlara eğitim ve alım destekleri vererek sürdürülebilir üretim konusunda destek oluyor. Coğrafi İşaretli ürünler konusunda da faaliyet gösterdiği 10 ülkeye, son üç yılda 12.500 ton Coğrafi İşaretli ve yerel ürün ihraç eden Metro Türkiye, 2021 yılında mağazalarındaki Coğrafi İşaretli ürün satışlarında yaklaşık artış  sağladı. Türk Patent ve Marka Kurumu ve YUciTA yöneticileri ile birlikte verdiği eğitimlerle Türkiye genelinde Yiyecek İçecek Hizmetleri Bölümünden 2.300 öğretmene eğitim verdi.Organik etiketli ürünlerde 2 kat artışPandemi döneminde yükselişe geçen sağlıklı beslenme trendi, tüketicilerin özellikle daha az tuz, yağ ve şeker içeren gıdalara olan ilgisini gözle görülür bir şekilde artırdı. Bunun yanı sıra, organik ürünlere olan talep de gün geçtikçe yükseldi. Bu eğilimi dikkate alarak 70’ten fazla Metro markalı ürünü daha az şeker, tuz ve yağ içerecek şekilde yeniden formüle eden Metro Türkiye, organik etiketli ürün sayısını iki kat artırdı. Vegan beslenenler için de alternatif protein içeren kendi markası altında 29 yeni ürün çıkaran Metro Türkiye’nin raflarındaki gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sayısı 300’e ulaştı.Hibya Haber Ajansı Read the full article
0 notes
yesilhaber · 1 year
Text
İklim Finansmanı Hızlandırma (CFA) programı için başvurular başladı 
PwC Türkiye tarafından yürütülen ve karbon emisyonunu azaltmaya yönelik projelerin finansmana erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan Climate Finance Accelerator (CFA) küresel destek programının 3.’sü için başvurular başladı. Türkiye çapında iklim teknolojileri, enerji, ulaşım, sanayi, ormancılık ve atık yönetimi gibi sektörlerden seçilecek en fazla 10 projeye hem teknik destek sağlanacak hem de…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
coinrehberim · 3 years
Text
Bitcoin'in toplam karbon emisyonundaki payı sadece %0,08
Bitcoin’in toplam karbon emisyonundaki payı sadece %0,08
Pazartesi günü CoinShares tarafından yayınlanan rapor, Bitcoin (BTC) madencilik ağının 2021’de 42 megaton karbondioksit saldığını tahmin ediyor. Aynı yıl dünyanın toplam karbondioksit emisyonu 49.360 megatondu ve Bitcoin’in payı 0.08’den azdı. yüzde. Bu rakamları, Bitcoin ağının verimliliği, enerji kullanımı, donanımı vb. hakkında küresel ölçekte çeşitli tahminler kullanarak elde etti. Sonuçlar,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mehmetkali · 2 years
Text
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul’da Düzenlendi https://ift.tt/jOGIksW
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul’da Düzenlendi
Tumblr media
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul’da Düzenlendi
SHGM Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal YÜKSEK, İstanbul’da düzenlenen 14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı’na katıldı.
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul'da Düzenlendi 4
Konferansın açılış konuşmasını yapan Genel Müdür, BM Dünya Gıda Programı’na (WFP) dahil olan ülkemizin, havacılık alanında sektör ile iş birliği içerisinde yapmış olduğu katkılardan ve yardımlardan bahsetti.
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul'da Düzenlendi 5
Genel Müdür Prof. Dr. Kemal YÜKSEK, ICAO yetkilileri, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Sivil Havacılık paydaşları ile ikili görüşmeler yaptı.
Konferansta ayrıca, küresel ısınma, karbon emisyonu, havacılıkta kullanılan yakıtların durumu ve geleceği tartışılarak çözüm yolları üzerinde görüşler bildirildi.
Tumblr media
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul'da Düzenlendi 6
14. Birleşmiş Milletler Küresel İnsani Havacılık Konferansı İstanbul’da Düzenlendi
Tumblr media
from 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/mYPDrtB via IFTTT
0 notes
surviveistanbul · 3 years
Text
İklim Değişikliği Üzerindeki Etkinizi Azaltmanın Yolları
İklim Değişikliği Üzerindeki Etkinizi Azaltmanın Yolları
İklim değişikliği karmaşıktır ve bunaltıcı olabilir. Gerçek çözümler küresel ölçekte eylem gerektirse de çevre üzerindeki etkinizi azaltmak için günlük yaşamınızda küçük değişiklikler yapabilirsiniz. 1. Karbon Ayak İzinizi Bilin Karbon ayak izi, bir ürün veya hizmetin üretimi, kullanımı ve ömrünün sonundan kaynaklanan toplam sera gazı emisyonu miktarıdır. Bu, insanlar ve tarım tarafından yaygın…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
strucare · 2 years
Text
Ekolojik Mimari Örnekleri
Tumblr media
Mimari, yapıları, insan odaklı olarak estetik ve işlevsel olarak tasarlama sürecine verilen isimdir. Artan dünya nüfusu ve artan iklim değişikliği sorununa karşı bu tasarım yolculuğu, doğal yaşam odaklı ekolojik mimari örnekleri üzerine yoğunlaşmak zorunda kalmıştır.
Ekolojik Mimari
Ekolojik Mimari, doğal yaşam ile kentsel yaşamı bir araya getiren ve bunu doğanın en az zarar göreceği şekilde tasarlayan mimari tasarım çalışmalarıdır. Artan insan popülasyonu, daha fazla kentleşme ihtiyacı beraberinde ekolojik sorunları getirmektedir.
Tumblr media
  Tasarımcılar, yaptıkları çalışmalarda mimariyi estetik sınırlarında kalarak, çevre dostu yapılar tasarlamak üzerine çalışmalar yapmaktadırlar. Mimari tasarımcılar, yapmış oldukları tasarım çalışmalarında günümüzün ve geleceğimizin en büyük problemleri haline gelen küresel ısınma, doğal kaynakların azalması, verimsiz araziler ve iklim değişikliği gibi sorunlara çözümler aramaktadır. Enerji verimliliği yüksek yapılar tasarlamaya odaklanan mimarlar, fosil yakıt tüketiminin azaltılması, plastiğin daha az kullanılması, doğal kaynakların daha verimli şekilde kullanılması gibi kriterleri hedef alan yapılar tasarlamaya odaklı tasarım çalışmaları yürütmektedirler. Çevre Dostu Yapı Örnekleri Çağdaş mimari unsurlarını incelediğimizde, sürdürülebilir mimarinin en önemli bileşenler arasında yer aldığı görülmektedir. Gelecek odaklı tasarım düşüncesi, tasarımcıları çevre dostu binalar tasarlamaya itmektedir.
Tumblr media
Dünya genelinde, yapı enstitülerinin belirlediği bir dizi kavramlar ile birlikte, LEED ve BREEAM gibi birçok kuruluş sürdürülebilir yapı kriterleri belirlemiştir. Yakın döneme kadar konsept olarak ortaya çıkan ekolojik mimari örnekleri, günümüzde inşa edilmeye başlanmış olup tamamlanmış birçok özel örneği bulunmaktadır. - Museum of Tomorrow (Rio de Janeiro, Brezilya) - Pixel Binası (Melbörn, Avustralya) - Shanghai Tower (Şangay, Çin) - Bullitt Center, Seattle, USA - CopenHill (Kopenhag, Danimarka) - Bahrain World Trade Center 1 and 2 (Bahreyn) - One Central Park (Sidney, Avustralya) Yukarıda, dünya genelinde ikonik olan, önemli ekolojik mimari örneklerini inceleyebilirsiniz. Yazımızın devamında, strucare ekibi olarak seçtiğimiz bazı yapıların detayları hakkında bilgiler vereceğiz. The Crystal, Londra, Birleşik Krallık Dünyanın en büyük firmalarından olan, İngiltere merkezli Siemens firması, sürdürülebilir mimari tarzını benimseyerek Londra içi oldukça ikonik olan The Crystal binasını inşa etmiştir. Yapının tasarımı, doğal ışığı en verimli şekilde kullanmak üzerine yapılmıştır. Bina içerisinde gün boyu doğal ışık kullanılmaktadır. Yapı, sahip olduğu yağmur suyu toplama sistemi ile birlikte, atık suyu da depolayarak geri dönüştürmektedir. Elde edilen su tekrar arıtılarak içme suyu ve genel kullanım için kullanılmaktadır.
Tumblr media
Pixel Binası, Melbörn, Avustralya Avustralya, ekolojik mimariyi benimsemiş ve doğal yaşama oldukça önem veren bir ülkedir. Melbörn'de inşa edilmiş olan Pixel binası, harika bir yeşil bina örneğidir. Yapı, karbon emisyonu odaklı bir binadır. Yapı içeriğinde kullanılmış olan hiç bir yapı malzemesinde karbon salınımı bulunmamaktadır. Bununla birlikte yapının kullandığı enerji kaynakları da, atmosfere zararlı bir gaz üretmemektedir. The Change Initiative, Shaikh Zayed, Dubai Dubai, sahip olduğu devasa ekonomik güç ile mimari için birçok noktada öncü olmuştur. Geçmişten bugüne, dünyanın en yüksek binaları gibi ciddi rekorlara sahip olmuştur. Dubai mimarları, 2012 yılında, değerlendirmenler tarafından neredeyse tam puana sahip yeşil bir bina tasarlamıştır. Ticari faaliyetlerle tasarlanmış olan bu yapı, harika bir sürdürülebilir mimari örneğidir. Read the full article
0 notes