#köylüdiyarı
Explore tagged Tumblr posts
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
pratik bilgiler
Tumblr media
Balığın mangala yapışmaması ve daha lezzetli olması için ızgaranın üstüne limon dizebilirsiniz
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Ihlamur’un Faydaları
Tumblr media
Ihlamur gribe karşı büyük bir savunma aracıdır diyebiliriz. Kışın ıhlamur çayının fazla tüketilmesi de bu yüzdendir. Gripten ve nezleden korunmaktır. Kışın soğuk algınlığı ve gribe yakalanan kişilere de ıhlamur çayı içirilir. Bu vücuttaki zararlı toksinlerin dışarıya atılmasına ve hastalık virüslerinin temizlenmesine neden olur.
Kışın yine oldukça sık rastlanan öksürük problemlerine karşı ıhlamur çayı büyük bir şifa kaynağı olara kullanılır. Özellikle ıhlamur çayı + bal + limon karışımı kışı yaşanan her türlü hastalığa karşı şifa sağlar.
Aşırı yorgunluk hissedenler ve bu nedenle işlerini yapamayanlar içinde enerji sağlar. Vücudun direncini arttırarak, kan dolaşımının hızlanmasına neden olur.
Çağımızın vebasından biri olan strese karşıda ıhlamur çayı büyük bir çözümdür. Kendinizi kötü hissettiğinizde, psikolojik olarak sizi yıpratan düşüncelere kapıldığınızda, aşırı işten dolayı bezginlik ve bitkinlik geldiğinde ıhlamur çayı içebilirsiniz. Hatta karanfille beraber tüketildiğinde sinir sisteminin daha da iyi duruma gelmesini sağlar. Buda stresi ve yarattığı kötü düşünceleri ortadan kaldırır.
Göz ağrısı yaşayanlar için de önerilir. Ihlamur suyunun pamuk yardımıyla göze sürülmesi, gözlerin dinlenmesine ve ağrıdan kurtulmasını sağlar. Özellikle ofislerde bilgisayar başında çalışan kişiler için tavsiye edilebilir.
Cildin güzelleşmesi içinde kullanılabilir. Bu bakımdan ıhlamur yapraklarının kaynatılması ve cilde sürülmesi yeterli olacak.
Damarların tıkanmasını önleyen ve sertleşmenin yaşanmasını önleyici mineralleri içerisinde barındıran ıhlamur sayesinde kalp ve damar sorunlarının yaşanması da söz konusu olmaz.
Bağırsak hareketlerinin düzenlenmesini sağlar. Buda kabızlığı olanların rahatlamasına yardımcı olur. Sindirim sistemini düzene sokar.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Karadutun Faydaları
Tumblr media
Yazın birçok kişinin şurubunu, reçeli yapıp tüm yıl yediği karadut sade olarak da tüm yaz bayılarak yediğimiz meyvelerden biridir
Karadut C,K ve E vitaminlerini içermektedir. C vitamini içermesi aynı zamanda etkili bir antioksidan olmasını sağlar. Bunun dışında Tiamin, sodyum, niasin, potasyum içermektedir. Aynı şekilde değeri yüksek mineraler de içerir, bakır, demir, magnezyum, mangan, selenyum, çinko yanında beta karoten açısından zengin sayılmaktadır.Bir çok meyve ve sebzenin aksine Lutein  zeaksantin içermektedir, aynı zamanda diyet lifleri açısından da zengin sayılır. Ayrıca; *Ağzın içinde oluşan yaralara iyi gelir. *Bağışıklık sistemini güçlendirir. *Yorgunluğu giderir. *Boğaz enfeksiyonuna iyi gelir. *Diş eti rahatsızlıkları için faydalıdır. *Çok tatlı olmadığı için şeker hastaları rahatlıkla yiyebilir. *İştah açıcı özelliği vardır. *İdrar tutamayanlara iyi gelir. *Baş dönmesi için faydalıdır. *Kansızlığa iyi gelir. *Uykusuzluk çekenler tüketmeli. *Balgam gidericidir. *Sindirim sistemini düzenler. *Saçları güçlendirir.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Gemlik Zeytini Özellikleri
Tumblr media
Gemlik Zeytini Marmara Bölgesinin zeytin ağaçlarının büyük bir kısmını oluşturur. Özel bir grubu oluşturan Gemlik Zeytinleri her yıl düzenli olarak meyve verir. Zeytinin en belirgin özelliği renginin koyu siyah olması ve etinin çekirdekten kolayca ayrılabilmesidir. Meyve ve çekirdekleri orta irilikte olup % 29.9 oranında yağ içerir. Gemlik bölgesinde üretilen zeytin tad ve yapı özellikleri dolayısı ile dünyanın en iyi salamuralık zeytin çeşidi olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde üretilen zeytin fidanlarının % 80’ne yakını Gemlik zeytin çeşidi fidanlarıdır. Bundan dolayı zeytinciliğin yapıldığı bütün bölgelerde bu çeşide rastlanır. Gemlik zeytini için Trilye, Kıvırcık, Kaplık, Kara gibi isimlerde kullanılır.
Büyük bir özveri isteyen zeytin soframıza gelene kadar birçok aşamadan geçer. Kış döneminde kar ve yağmurlarla kabaran toprak ilkbaharda sürülerek veya bellenerek toprağı havalandırılır. Fazla dalları ve gereksiz sürgünleri budanan zeytin ağacı mahsule hazır duruma getirilmiş olur. Gemlik bölgesinde zeytin ağaçları haziran ayında çiçek açmaya başlar. Temmuz ayında sap budaması yapılarak ağacın daha güçlü kalması sağlanmış olur. Temmuz – Ağustos aylarında sulama yapılan ağaçlarda zeytin Eylül ayının ikinci yarısında yağlanmaya başlar. Gemlik zeytinlerinin hasadı Kasım, Aralık ve Ocak aylarında yapılır. Zeytinler Tek Tek elle toplanarak olgunluklarına ve boylarına göre ayrıştırılır. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan su-tuz ile fermente edilen Gemlik Zeytinleri en doğal haliyle sofralarımızdaki yerini alır.
Niçin Gemlik Zeytini? -Gemlik Zeytinleri, Gemlik bölgesi zeytinlerinden üretilmekte olup, bölgesine özgü ve dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen bir yapıya ve lezzete sahiptir. -Dünyanın en kaliteli zeytinidir. İspanyolların sofralık olarak bilinen "Manzanilla" zeytini ile rekabet edebilecek tek zeytinimiz Gemlik Zeytinidir. -Doğal siyahtır, dalında karardıktan sonra toplanır. Hiçbir kimyasal işleme tabi tutulmaz doğal haliyle soframıza gelir. -Gemlik Zeytinleri elle toplanır. Elle toplanması zeytinin diğer toplama yöntemleriyle toplanması esnasında oluşan kayıpları ortadan kaldırır. Toplanan zeytinler bekletilmeden günlük olarak salamura edilir. -Gemlikte Zeytin üretimi yapan firmaların birçoğu aile işletmesi olup zeytinleri kendi bahçelerinde ve kendi bahçelerinde ve kendi tesislerinde tamamen geleneksel yöntemlerle yetiştirip üretmektedirler. -Gemlik çeşidi siyah sofralık bir özelliğe sahip olmakla beraber yağlık olarak bilinen Ayvalık zeytininden %6 daha fazla yağ ihtiva etmektedir. -Gemlik dışında birçok yere Gemlik Zeytini ağacı dikilmektedir. Unutulmamalı ki zeytine tadını veren ağacın yanı sıra, hava, toprak ve iklim yapısıdır ve Gemlik -Zeytinini özel yapan ağacı-havası-toprağı-iklimidir. -Tipi, çeşidi, taklidi değil; aslıdır. -Ülkemizde yetişen onlarca çeşit zeytinin en ünlüsüdür. -Kızıldan siyaha kadar çeşitli tonlardadır, dalında kararır ve sofralık zeytin için olgunlaşmadan hasadı yapılmaz. Hiç bir kimyasal katkı maddesi kullanılmadan, doğal haliyle sofranıza gelir. -Yıl boyunca bitmek tükenmek bilmeyen bir emek ve itina ile yetiştirilir. -Çekirdeği küçüktür, kabuğu incedir, etlidir. -Son derece lezzetli ve dayanıklıdır.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Link
Tumblr media
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Sağlıklı Beslenmenin Önemi
Tumblr media
Dünya nüfusunun önemli bir bölümü, yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu oluşan hastalıklarla mücadele ediyor. Öte yandan, aşırı ve dengesiz beslenme sonucu oluşan obezite (aşırı şişmanlık), birçok insan için önemli bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor.
Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme, herkes için; özellikle de çocuklarımız için çok önemlidir. Çünkü yetersiz ve dengesiz beslenen çocukların, bedensel ve zihinsel gelişimleri geri kalıyor, sağlık sorunları ağır ve uzun sürüyor.
Sağlıklı beslenmeyi, tek bir cümle ile özetlemek gerekirse “günlük olarak alınması gereken protein, karbonhidrat, yağ, mineral ve vitaminleri içeren gıdaların, sağlığı korumak, iyi hissetmek ve enerji vermesi için dengeli olarak tüketilmesidir”.
Sağlıklı beslenme her yaştan insan için önemlidir.Kilonun korunması, beynin, kalbin ve diğer organların fonksiyonlarını yerine getirebilmesi, insan kendini iyi hissetmesi, vücudun sağlıklı ve güçlü olması için gereklidir.
Vitamin, mineral bakımından zayıf, çok fazla protein, karbonhidrat veya yağ içeren beslenme şekli çeşitli hastalıklara yakalanma riskini yükselterek vitamin ve mineral eksikliğine yol açabilir.
Örneğin; sabah kahvaltısında portakal suyu içmek, öğle yemeğinde ıspanak yemeği ve domates salatası yemek, akşam yemeğinden sonra muz yemek beslenme açısından sağlıklı bir gün olacaktır.
Sağlıklı Beslenme İçin Yapılması Gerekenler Beslenme Alışkanlıkları: Yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Öğünlerde neler yiyorsunuz, öğün aralarında açlığınızı bastırmak için neler tüketiyorsunuz? Sağlıksız olduğunu düşündüğünüz gıdaların yerine neler koyabilirsiniz?
Bir gün boyunca tüm yediklerinizi bir kenara not edin ve akşam bu listeye bakarak nasıl değişiklikler yapabileceğinize karar verir.
Adım adım gitmek, bir anda tüm beslenmenizi değiştirip kendinizi kötü hissetmenize ve tok kalmakta zorlanmanıza engel olacaktır.
Ne Kadar Kaloriye İhtiyacınız Var?: Bir kişinin alması gereken minimum kalori miktarı metabolizma hızına göre değişebileceğinden öncelikle metabolizma hızınızı öğrenmelisiniz.
Bir eczanede bunu ölçtürebilirsiniz. Metabolizma hızı, vücudun normal fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için gün içinde ihtiyaç duyduğu enerji miktarıdır. Ancak eğer spor yapıyorsanız veya fiziksel olarak enerji harcatan bir işte çalışıyorsanız daha fazla kaloriye ihtiyacınız olabilir.
Bol Bol Su İçin: Su içmek genel sağlık açısından çok önemlidir. Öğünler sırasında ve sonrasında içilen su sindirime yardımcı olur ve mideyi doldurarak açlık hissini uzatır. Kahve, çay, gazlı içecekler yerine sadece su içmeye çalışın.
Öğünleri Küçültmek: Uzun bir süre açlık hissettikten sonra sofraya oturmak almanız gerekenden fazla kalori almanıza neden olabilir. Bunun yerine daha sık (günde 5 kez) küçük öğünler yiyerek kendinizi tok tutabilir ve halsizliği engelleyebilirsiniz.
Kahvaltıyı Atlamayın: Çoğu insan sabah kalktığında bir şey yemek istemez ancak kahvaltıyı atlarsınız öğle yemeğinde patlayana kadar yemek zorunda kalabilirsiniz.
İyi bir kahvaltı metabolizmayı güne hazırlar ve sabah saatlerinde daha enerjik olmayı sağlar. En azından 1 muz veya elma yiyip 1 bardak su içebilirsiniz.
Yavaş Yiyin: Lokmaları çiğnemeden midenize gönderiyorsanız sindirim sisteminizi zorladığınızı unutmayın.
Yemekleri yavaş yavaş, iyice çiğneyerek yiyin. Çiğnerken geçen süre daha az yemekle doymanıza yardımcı olacaktır.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Doğal Defne Sabunu
Tumblr media
Defne sabunu, defne yağında yer alan antiseptikleri sayesinde çok ciddi bir temizleyici etkiye sahiptir. Burada temizlikten kastımız, sabunun temizlik etkisinden ziyade, defne yağının cildin derinliklerinde yaptığı temizliktir. Ayrıca defne çok sayıda faydalı antioksidan ve besleyici aminoasit içerir. Bileşiğinde yer alan, Cineole, Pinen, Terpen, Sesquiterpen, Metileugenol, Eugenol, Phellandren, Linalol, Geraniol gibi uçucu yağlar, hem esans etkisine hem de besleyici ve onarıcı etkiye sahiptir. Defne sabunu, cilt ve saç için oldukça faydalı olmasının yanı sıra oldukça güzel kokusu ile diğer bitki sabunlarından ayrılır.
Defne sabunu faydaları: -Bebeklerde pişik oluşumunu engeller. -Antiseptik özelliği sayesinde derideki birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olur. Derideki mikrop kökenli hastalıkların tedavisinde oldukça etkili ve yararlıdır. -Mikropları öldürerek hastalıkların kökenini ortadan kaldırmaya yardımcıdır. -Deriye doğal peeling yaparak gözenekleri açar, siyah nokta oluşumunu engeller. Gözeneklerin açılması ile birlikte tekrardan siyah nokta ve sivilcelerin oluşumunu engeller. -Nemli ve sıcak bölgeleri seven mantara da oldukça iyi gelmektedir. Mantarın başlıca düşmanlarından biri de defne sabunudur. -Saç diplerinde bulunan deri hastalıklarının neden olduğu yaraları iyileştirici özelliğe sahiptir. -Saçları kuvvetlendirerek, saç diplerini güçlendirir böylece saç dökülmelerini engeller. Saçlarınız kuvvetli bir görünüme kavuşur. -Hücrelerin yenilenmesine yardımcı olarak cildin tahriş olmasını engeller. -Varisler için oldukça etkilidir. Varislerin rahatlaması için kullanılabilir. -Kuru ciltleri nemlendirerek çatlamasını engeller. -Ergenlik sivilceleri için oldukça iyileştirici özelliğe sahiptir. -Erkekler evde tıraş sabunu olarak defne sabununu kullanabilirler. -Giysilerinizi sakladığınız dolapların içerisine konularak hoş koku sağlayabilirsiniz.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Unumuz Kırıntı Köyü’ndeki 150 yıllık değirmenden geliyor. Ekmeklerimizi taş fırında, odun ateşinde tam buğday unu ile yapıyoruz. Ekmeğimizde geleneksel yöntemler ve ekşi mayalarımızı kullanıyoruz. Daha fazlası için: https://www.koyludiyari.com/Koy-Ekmegi-1000-Gr 
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Kantaron Otu
Tumblr media
Kantaron çiçeğinin latince adı ‘Hypericum perforatum’ dur ve kantarongiller familyasındandır. Hemen hemen dünyanın her yerinde yetişen bir bitkidir. Ülkemizde hemen hemen her bölgede yaygın olarak yetişmektedir. Bazı bölgelerde sarı kantaron, kılıç otu, mayasıl otu, yara otu isimleriyle de bilinir. Temmuz ayından Eylül ayına kadar parlak yıldız şeklinde sarıçiçekler açan çok yıllık otsu bir bitkidir.
Eski çağlardan beri kantaron bitkisi çeşitli kültürler ve halklar tarafından kullanılmıştır. Bir rivayete göre Herakles’in ayağında çıkan çıbanın iyileştirilmesi için kantaron bitkisi sürülmüştür. Sağlığa faydaları ilk olarak ‘Hipokrat’ tarafından dile getirilen kantaron 14. Yüzyıldan beri çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır.  
Kantaron bitkisinden; kantaron çayı, kantaron yağı, kantaron tentürü, kantaron şurubu ve kremi üretilir. Ayrıca içeriğindeki uçucu yağların zenginliğiyle çok çeşitli ilaçların muhteviyatına girmiştir.
Halk arasında kantaron çayı içmenin iştah açmaya, balgam söktürmeye, göğsü yumuşatmaya, psikolojik hastalıklara iyi geldiğine inanılır.
Yapılan araştırmalara göre kantaron çiçeğinin hiç bir zararlı etkisi yoktur. Doğal olarak yetişen bu sarı mucize antideprasan olarak kullanıldığında depresyonun bir numaralı tedavi ilacıdır. İçeriğinde bulunan hiperisin beyin sinirlerini yumuşatarak kişiye rahatlık verir. Tedavi amaçlı kullanımında mutlaka bir uzman bilgisine başvurulmalıdır.    
Uygun şartlarda kurutulan kantaron, ağzı kapalı cam bir kavanozda, loş, serin ve kuru bir ortamda saklanıldığında ömrü 1 yıldır.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Çavdar Yemek İçin Beş Neden
Tumblr media
Çavdar tam buğday ürünlerinden sonra en değerli tahıldır. Toplam diyet lifi açısından beslenmenin de en önemli kaynaklarından. Tok tutan ve kalori yakan çavdarı sofranızdan eksik etmemek sağlık açısından çok önemlidir.
Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biridir.
Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu da asitliği düzenleyerek diş ve diş etlerinde bulunan zararlı bakterilerin azalmasını sağlıyor. Özetle çavdar, tahmin edeceğinizden çok daha fazla sayıda sağlığı koruyucu biyoaktif bileşen içermektedir.
KOLON SAĞLIĞINI KORUR Tüm tahıllarda bulunan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır. Bu lifler ortamda bulunan su ile birleşerek dışkının hacminin daha fazla olmasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre kronik konstipasyon sorunu olan kişilerin beslenmelerine bir ay dönüşümlü olarak 15 gram çavdar ve buğday kepeği ekleyerek dışkılama düzenlerine bakıldığında; çavdar tüketilen dönemde bağırsak sisteminin daha dengeli olduğu sonucu gözlemlenmiştir. Çavdar diğer tahıllara oranla ince bağırsaktan daha kısa sürede geçer. Bu da metabolizmayı düzenleyici bir etkide bulunur. Günde dört ince dilim çavdarlı ekmek tavsiye ederim. Unlarınızı çavdar unu ile değiştirin ve ev yapımı keklerinizi bol taze meyve ekleyerek hazırlayın.
KALORİ YAKIMINI ARTIRIR Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlayabilmektedir.
İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması nedeniyle diğer tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği yüksek miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir. Farklı araştırmalar düzenli çavdar ürünlerinin yenilmesinin vücudun kalori yakım ayarlamasında da bir denge oluşturduğunu bildirmektedir.
TOK TUTAR Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor. Zayıflama diyetlerinizde çavdarlı ekmek yiyebileceğiniz gibi çavdar kepeğini de 1-2 yemek kaşığı olarak çorba ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR Çavdar yendikten sonra bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıl tanelerine göre daha fazla artırır. Bu da kolesterol seviyesini safra asitlerine bağlayarak vücuttan atımını kolaylaştırıp kanda da düşmesini sağlıyor. Yulaftan daha etkili kolesterol düşürmeye etkin olan çavdar kötü huylu kolesterolün de oksidasyonunu sağlayarak kalbe giden tüm damarların kolesterolden arınmasını sağlıyor.
0 notes
koyludiyari-blog · 7 years ago
Text
Yemek Tarifi: Zeytinyağlı Yaprak Sarma
Tumblr media
Malzemeler
500 gr salamura asma yaprağı
Yarım çay bardağı zeytinyağı
2 su bardağı sıcak su
yarım limon suyunu
İç harcı için
4- adet kuru soğan
1 çay bardağı zeytinyağı
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
2 su bardağı kırık pirinç
1 yemek kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tarçın
2 adet kesme şeker
2 yemek kaşığı kuş üzümü
1 su bardağı kıyılmış maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
yarım su bardağı sıcak su
Hazırlanışı
Zeytinyağını tencereye alın. Yemeklik doğradığınız soğanı biraz tuz ile 1 dakika kadar soteleyin. Üzerine çam fıstığını ilave ederek fıstıklar pembeleşinceye kadar karıştırarak kavurun.
Pirinçleri 1-2 su yıkayıp süzün ve pembeleşen soğanların üzerine ilave edin ve 1 dakika kadar kavurun.
Kavurduğunuz pirinçlerin üzerine iç harcı için gerekli tüm malzemeyi koyarak iyice karıştırın. Yarım su bardağı kaynamış suyu ilave ederek kısık ateşte pirinçler suyu çekene kadar pişirin ve demlemeye bırakın.
Pirinçler soğurken yaprakları yıkayın. 5 dakika sıcak su da beklettikten sonra 2-3 su yıkayın.
Yaprakların büyüklüğüne göre hazırladığınız iç harçtan koyarak sarın. Dolmayı pişireceğiniz tencerenin dibini yırtık ya da küçük asma yapraklarıyla kaplayın. Boşluk kalmayacak şekilde dolmayı dizin.
Sardığınız dolmaların üzerine porselen bir tabak kapatın. Sıcak su, zeytinyağı ve tuzu tencereye ilave ettikten sonra kısık ateşte 35-40 dakika pişirin. Soğuk servis yapın.
0 notes